#Murateli Köyü
Explore tagged Tumblr posts
Text
Yalova’da 800 konut için kuralar çekildi
Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi çerçevesinde Yalova’da yapılacak TOKİ sosyal konut projesinin kura çekilişinde heyecanlı anlar yaşandı. İsimleri kurada çıkanlar duygu dolu anlar yaşarken proje ile Yalova Kazımiye’de 740, Altınova’da ise 60 konutun hak sahipleri belirlendi. Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (TOKİ) 250 bin sosyal konut projesi çerçevesinde Yalova’da hak…
View On WordPress
#Ahmet İhsan Güldoğan#Altınova#Belediye Başkanı#Cumhur İttifakı#Kazımiye#Kazımiye Köyü#Konut#Metin Oral#MHP#Murat Alacatlı#Muğlim Bağatar#TOKİ#Toplu Konut İdaresi#Yalova#Şehit
0 notes
Text
Sütçüler’de ‘Orman Katliamı’ Yapacaklar
Halıcı, “Isparta’ya ve Türkiye’ye büyük zarar verecek bu karar ne zaman iptal edilecek” CHP Isparta Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Hikmet Yalım Halıcı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a verdiği soru önergesinde “Isparta’ya ve Türkiye’ye büyük zarar verecek bu kararı ne zaman iptal edeceksiniz?” diye sordu. Sütçüler’in Çandır köyü, Bel Ovası mevkiinde bulunan…
0 notes
Video
youtube
Muratgilin Damından Atlayamadım - Murat Kurşun ✩ Ritim Karaoke (Diyarbak... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ⭐ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/4CsrY6fXRQg ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Muratgilin Damından Atlayamadım - Murat Kurşun ✩ Ritim Karaoke (Diyarbakır Hicaz Majör Garip 2/4 Halay Anonim) ❤ @RitimKaraoke ���üzisyenlerin Buluşma Noktası.... ➤ SANATÇININ DİĞER ŞARKILARI İÇİN OYNATMA LİSTESİNE BAKABİLİRSİNİZ... ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://www.youtube.com/playlist?list=PL9SktAtLVupNeMIeKoyfkzSgskgoBzN2a ➤ ESER ADI : MURATGİLİN DAMINDAN ATLAYAMADIM (VURMAYIN ARKADAŞLAR BEN YARALIYAM) ➤ SÖZ GÜFTE : ANONİM ➤ BESTE - MÜZİK : ANONİM ➤ USÜL : 2/4 ➤ MAKAM - BATI DİZİ : HİCAZ - MAJÖR ➤ THM AYAK : GARİP AYAĞI ➤ YÖRESİ İL İLÇE : DİYARBAKIR ➤ KAYNAK KİŞİ : CELAL GÜZELSES ➤ ARANJÖR : ? ➤ ENSTRÜMANLAR : CÜMBÜŞ, KLARNET, KANUN,UD ➤ KİMLER OKUDU : MURAT KURŞUN ➤ FİRMA - ŞİRKETİ : MURAT KURŞUN ➤ KÜNYE : O YARİMİN DAMINDAN HOPLIYAMADIM Yöresi- İli DİYARBAKIR İlçesi- Köyü - Kaynak Kişi CELAL GÜZELSES Derleyen PLAKTAN YAZILDI Notaya Alan MEHMET ÖZBEK İcra Eden KAYNAK KİŞİ Makamsal Dizi HİCAZ Konusu - Türü Ağıt Karar Sesi La Bitiş Sesi La Usül 4/4 En Pes Ses La En Tiz Ses Mi Ses Genişliği 5 Ses ŞARKI SÖZÜ ve AKORU Muratgilin damından atlayamadım Muratgilin damından atlayamadım Liralarım döküldü toplayamadım Liralarım döküldü toplayamadım O yâre mektup yazdım yollayamadım O yâre mektup yazdım yollayamadım Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam Mardin kapısında vurdular beni Mardin kapıs��nda vurdular beni Hevsel bahçesine koydular beni Hevsel bahçesine koydular beni Gözüm kapanmadan görseydim seni Gözüm kapanmadan görseydim seni Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyam El alem al giymiş ben karalıyam TÜRKÜNÜN ÖYKÜSÜ (BİRİNCİ VARYANT) Diyarbakır'ın en eski mahallelerinden biri olan Ali Paşa Mahallesi dar sokakları ve bu mahallede oturanların birbirleri ile çok samimi olmaları ile ünlüydü. Bu mahalle gençleri de diğer mahalle gençleri gibi kendi mahallelerinde olabilecek uygunsuz olayların önlenmesinden kendilerini sorumlu tutarlardı. Ali Paşa Mahallesi'nde çok samimi, kardeş gibi birbirlerini seven, evlerine kendi evleri gibi rahatlıkla girip çıkan iki genç vardı. Ali ile Kadri o kadar samimilerdir ki hemen hemen günün büyük bir bölümünü beraber geçirirlerdi. Pazar günleri bu iki genç, aileleri ile beraber, bazen Gazi (Seman) Köşkü'ne, bazen İmam Akıl'a (İmam Ukeyl) bazen de fabrikaya veya Esfel Bahçeleri'ne gidip piknik yaparlardı. Burada yemekler yenir, çaylar içilir, oyunlar oynanır. Ali, Kadri ve bazı arkadaşları ailelerinden ayrılıp tenha bir yerde rakılarını, ��araplarını, karpuz, şeftali, göbekli marul (has) ve eriklerden oluşan mezeleri ile içer, şarkı ve türkü söyler, sohbet ederler. Akşam olunca da evlerine dönerlerdi. Bir süre sonra Kadri hastalanıp, yatağa düşünce Ali, iş dönüşü evine gider sonra da Kadrigile gidip onunla ilgilenmeya başladı. İlaçlarını içirip, sağlık memurunu getirip iğnesini yaptırıyordu. Bu ziyaretler sırasında Kadri'nin yetişkin kız kardeşi Hatice ile beraber oturmaları, konuşmaları ikisi arasında bir yakınlaşma, hissi bir bağ oluştumaya başladı. Ancak çekinip, utandıkları için bunu ilk zamanlar dışa vuramadılar. Al Yarim Bu Da Sana ♫ Murat Kurşun ♫ ( Stüdyo Prova Müzik ) ♫ Muzik Video ♫ 2018 • Al Yarim Bu Da Sana ♫ Murat Kurşun ♫ ... Music, Musica, Musics, Muzik, музыка, Müzik, موسیقی, Musik-, موسيقى, musiqi, musik, música, mûzîk, Музыка, musiqa, संगीत, 音樂, la musique, musikk, мусиқӣ, موسيقى, música, musical, музыка, zene, ΜΟΥΣΙΚΗ, glazba, melodia, muzikë, musicorum, movie, Like, Hasan, Ankara, Turkey, Turkish, Turkish song, Turkish Music, Song, Year, 2018, 2019, Official, izle, dinle, indir, oyun, oyunu, game, downloand, hemen izle, ask, sevgi,muratkursun, muratkurşun, murat kurşun
0 notes
Text
Amasyalı çocuklar hayallerine kavuştu
https://pazaryerigundem.com/haber/185413/amasyali-cocuklar-hayallerine-kavustu/
Amasyalı çocuklar hayallerine kavuştu
Amasya’nın Yeşilöz Köyünde park için yürüyüş düzenleyen çocuklar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un talimatıyla yapılan parklarına kavuştu. Bakan Kurum çocuklara, “Siz yeter ki isteyin, biz yaparız” mesajını gönderdi.
ANKARA (İGFA) – Her yaz tatilinde aileleri ile birlikte Amasya’nın Yeşilöz Köyüne gelen bir grup çocuk, köyde güvenle oynayabilecekleri bir park yapılması için ellerindeki pankartlar ile “Park isteriz” sloganı atarak, yürüyüş düzenledi. Bu sevimli yürüyüşü köy sakini Satılmış Beydeş’in sosyal medyada hesabından paylaşmasının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, çocukları sevindirmek için harekete geçti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un talimatının ardından köyde alan belirlendi, zemin hazırlandı, oyun grupları tek tek monte edildi. Küçük çocuklar parkın yapım aşamasında her gün alana gelerek çalışmaları izledi. Yeşilöz Köyünün minikleri 5 gün içinde parklarına kavuştu. “Yeşilöz Köyü Çocuk Oyun Alanı” kuruldu.
“BAKAN KURUM AMCAMIZA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM��
Seslerini duyurmak için yürüyüş yapanlardan biri olan Rüya Evis, her gün park alanına gelip çalışmaları takip etti. Küçük Rüya, yürüyüşünün bu kadar çabuk etkili olacağını düşünmediğini belirterek, sevincini “Bakan Kurum amcamıza çok teşekkür ediyorum.” sözleriyle dile getirdi.
Bakan Murat Kurum ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla çocuklara seslendi.
Bakan Kurum, paylaşımında, “Gözlerinizdeki ışıltı hiç sönmesin. Yüzünüzden mutluluk eksik olmasın. Siz yeter ki isteyin, biz yaparız.” mesajını paylaştı.
Gözlerinizdeki ışıltı hiç sönmesin.
Yüzünüzden mutluluk eksik olmasın.
Siz yeter ki isteyin, biz yaparız. pic.twitter.com/XOhAljY9k8
— Murat KURUM (@murat_kurum) August 5, 2024
İller Bankası Samsun Bölge Müdürü Afşin Çakır, 5 gün içinde parkın kurulumunu yaptıklarını anlatarak, “Çocuklarımız bir an önce oyun alanına kavuşsun diye çok hızlı bir çalışma yürüttük.” dedi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Yeni Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu kimdir?
Murat Zorluoğlu kimdir? Murat Zorluoğlu, 1971’te Ankara-Haymana’da doğdu. İlkokulu Trabzon-Çaykara-Kumlu Köyü İlkokulu’nda, ortaokulu Trabzon İmam Hatip Lisesi’nde, liseyi İstanbul-Hayrullah Kefoğlu Lisesi’nde ve yükseköğrenimini ise 1993 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde tamamladı. Yüksek lisansını Nottingham Üniversitesi (İngiltere), Kamu…
#Diyarbakır Valisi#Murat Zorluoğlu#Murat Zorluoğlu hayatı#Murat Zorluoğlu kimdir#Murat Zorluoğlu nereli
0 notes
Text
🎯 NERELİYİM 🎯
Nerelisin sorusu çok soruluyor ve birazda yoruyor beni.
Anadolu diyorum Anadolu'nun neresinden diye soruyorlar.
Daha önce de yazmıştım tekra yazmakta fayda var sanırım.
Neden böyle diyorum
Çünkü BİZ BÜTÜNLÜĞÜ koruyan en doğru yer Anadolu'nun tümüdür.
Değerli yazın dostum şiirlerimden ayrı bir Türkçe tadı aldığım Necdet Arslan anlatmıştı. Çok beğendiğim için sahiplendim. Bir kitap imza gününde bir yazara nerelisin diye sormuşlar? O da biraz kızarak ve sitem ederek; Anadolulu birisine nerelisin diye sorulur mu diye? verdiği yanıt cezbetmişti beni. O gün bugündür kullanıyorum. Değerli dostum Necdet Arslan bu değerli yaşanmışlığı paylaştığı ve kulağıma misafir dilime alışkanlık kazandırdığı için çok teşekkür ederim.
Gelelim nerelisin sorusunun yanıtına!
Gerçi bu tür yazılara edebi magazin deniyor. Yalnız edebiyatın magazinin de yaşanmışlık paylaşımları olduğu için ayrı bir tadı var.
Hak ozanı Aşık Şenliğ'in
Can sağ iken yurt vermeyiz dediği yerdenim.
Edep erkan ordadır dediği yer.
Çıldır Suhara köyündenim.
Kısaca hak ozanı Aşık Şenlik ustadan bahsetmeden geçmek saygısızlık olur.
93 harbi zamanında yaşamış hak badesi içeren ermiş Suhara köyünün gururu bir ozandır.
İster ihtiyar ol ister nevcivan
Bu dünyada baki kalan öğünsün
Meraksız fikirsiz gamsız her zaman
Her zaman şad olup gülen öğünsün şeklinde dörtlüğünü paylaştığım ozan halk edebiyatının çok önemli bir derinliği olarak bilinir. O büyük yüreği büyük bir saygı ile anıyorum.
93 harbinde büyük dedem Yusuf Ağa'nın kardeşi Hasan Ağa dedem yönetiminde asker olarak Ruslara karşı savaşarak Rus ayağını köyünüze değdirmemiş kahraman insanlardır.
Suhara köyü ismini su nerede arayışından almış bir köydür. Çıldır ilçesi nasıl ismini doğal Çıldır gölünden aldığı gibi.
Suhara ovada kurulu bir köydür. Suyun merkezidir. Pınar deriz biz. Gürül gürül soğuk su sürekli akarak ovayı ve üzerinde yaşayanları besler.
Yöremiz ozanların halk edebiyatının çok yoğun olduğu bir bölgedir. İnsan hazinesi olarak bilinen Şeref Taşlıova , Murat Çobanoğlu ve Maksut Feryadi gibi çok büyük değerler yetiştirmiştir. Yakın dönemin en dikkat çekici ozanı Maksut Feryadi olup Ardahan ve Kars bölgesinin gururudur.
Yaylaları, çiçeği, kekik otu ve kekik ile beslenen küçükbaş ve büyükbaş hayvanlar yetiştiriciliği, kaz besiciliği, arpa, buğday, fiy, gorunga türü tarım yapılmaktadır.
Göç olması nedeniyle bir zamanlar Suhara (su harada yanı nerede demektir) kasaba olduğu yıllarda ismine yanıt olarak ismi değişmiş Yakınsu Kasabası olarak uzun yıllar bu isimle yaşamış sonra belediye olma özelliğini kaybedince köy olarak yine isim değişikliği ile Aşık Şenlik köyü olarak üçüncü kez isim değişikliği yapılmıştır.
Benim için Suhara ismi çok değerlidir.
Yer isimleri doğal isimler ise değişiklik yapmak doğru değildir. Siyasetin berbat etmediği ne kaldı ki buraya bile el atmışlar.
Ozanların da ismini yer ismi olarak vermek doğru değildir.
Aşık Şenlik'li Aşık Senlik demek biraz bana garip geliyor. Suhara'lı Aşık Şenlik demek her iki ismi de yaşatacağı için çok daha doğru bir tercih olacaktır.
İlköğretim ve ortaöğretimi Suhara köyünde tamamladım.
Liseyi Kars Ticaret lisesinde bitirdim.
Üniversiteyi Ankara Üniversitesi Çankırı Meslek Yüksekokulu Muhasebe bölümünü bitirdim.
1991 yılında İstanbul'a göç ettim.
Bu tarihten sonra yaşamım İstanbul da geçti. Bugüne kadar hiç gidemedim.
Özlemim yüksek bir dağ gibi içimde her gün büyüyor.
Döneceğim bir gün doğduğum topraklara doyduğum topraklardan.
Hep kurcalar içimi insan doğduğu yere mi ait yoksa doyduğu yere mi ait diye.
Her ikisine de ait olması en doğrusu diye düşünüyorum.
Anadolu belki de bunun yanıtı.
Yaşamımın otuz üç yılı aşkım İstanbul'da geçti.
Onu yazarak bitiremedim henüz.
Umarım nereli olduğumu anlatabildim.
Nereli olduğumu merak eden etmeyen tüm dostlarıma çok teşekkür ederim saygılar sunuyorum.
Önder Karaçay
#önderkaraçay#mobbingbank#önder karaçay#mobbing bank#insan#atatürk#devrim#mahşer tufanı#zulüm#türk fırtınası#suhara#Çıldır#ardahan#anadolu
0 notes
Text
ANMA:
BUGÜN; 19 MART (1938)
BAŞKURT TÜRK’Ü; EDEBİYATÇI, EĞİTİMCİ
CELİL KIYEKBAYEV’İN
ÖLÜM YIL DÖNÜMÜ.
RAHMETLE ANIYORUM.
Celil Giniyatoviç Kiyekbayev (25 Ekim 1911, Başkurdistana bağlı Ğafuri ili'nin Karan-Elga köyü - 19 Mart 1968, Ufa), Sovyet Başkurt bilim insanı, Türkolog, filolog, Başkurdistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ndeki bilim ve yükseköğrenim organizatörü, profesör, yazar. Sovyet Yazarlar Birliği üyesi olan Kiyekbayev, Başkurt dilbiliminin ve Ural-Altay dilleri konusunda eğitim veren Başkurt Okulu'nun kurucusudur. Celil Kiyekbayev köylü bir ailenin çocuğu olarak 25 Ekim 1911'de hale Başkurdistana bağlı Ğafuri ili'nin Karan-Elga köyünde doğdu. Makarovo köyündeki okulda ilk eğitimini tamamladı. Moskova Devlet Pedagoji Yabancı Diller Enstitüsü'nde Alman Filolojisi Bölümü'nden mezun oldu. Öğretmen olarak çalıştı, çeşitli ortaokullarda ve yükseköğretim kurumlarında yabancı dil öğretti. 1943-1944 arasında Başkurt Yayınevi'nin yazı işleri müdürü olarak görev yaptı.
1948'de "Başkurt Edebiyatı Dili" üzerine hazırladığı tezini savundu ve Başkurt Devlet Pedagoji Enstitüsü'nde çalışmaya başladı. Bu dönemde Kiyekbayev'in bilimsel görüşlerinin oluşmasında SSCB Bilimler Akademisi'nin muadil üyesi Türkolog Nikolay Dmitriev'in etkisi olmuştur.
1951'den 1968'e kadar Başkurt dilbilim bölümünde, daha sonra ise Pedagoji Enstitüsü'nde ve Başkurt Devlet Üniversitesi'nde çeşitli görevlerde bulundu. 1957'den 1961 yılına kadar Başkurt Devlet Akademik İşler Akademisi Rektör Yardımcılığı görevini yürüttü. 1960 yılında doktora tezini savundu ve 1961'de profesör unvanını aldı.
1966 da modern Başkurt edebi dilinin anlatımı üzerine çalışmasını yayınlamıştır. Aynı yıl öğrencileri için Başkurt dili üzerine konuşma ve gramer konulu bir kitap daha yayınladı. Bu kitap Başkurt Devlet Üniversitesi ve pedagojik enstitülerinin filoloji fakültesi öğrencileri oluşturulan için ilk ders kitabıdır.
Kiyekbayev çeşitli kamu çalışmasına öncülük etti. Asya ve Afrika Halklarının Dayanışma Organizasyonu'nun Sovyet üyesi idi.
İskander, İlyas ve Murat isimli üç oğlu ve Zugra isimli bir kız çocuğuna sahip olan Kiyekbayev, 19 Mart 1968 tarihinde Ufa'da hayatını kaybetti. Küçük oğlu olan Murat Kiyekbabev Başkurdistan'da tanınmış bir sosyal bilimcidir.
0 notes
Text
Ekrem İmamoğlu Ümraniye’de Yoğun İlgi Gördü
Ekrem İmamoğlu, CHP Ümraniye Belediye Başkan adayı Aykut Erdoğdu ile birlikte Ümraniye'de ilçe turu gerçekleştirdi. Topağacı Mahallesi'nde kurulan semt pazarını ziyaret eden İmamoğlu ve Erdoğdu, esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi. Vatandaşlardan İmamoğlu'na Destek: Bir esnaf, "Sen iyi olduktan sonra biz de iyiyiz. Tansu Çiller'e özel imar çıkaran, bu vatandaşın, fakir fukaranın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını peşkeş çeken Murat Kurum'a oy yok. 25 yıldır bu ülkeyi yönettiler, kentsel dönüşüm yeni mi akıllarına geldi" dedi. İmamoğlu da "Biz, hakkınızı koruyacağız" yanıtını verdi. Bir diğer vatandaş ise "Başkanım, sen gidersen İstanbul biter. Seni alnından öpüyorum" dedi. Fenerbahçe Kulübü ziyaretinin ardından Ümraniye'ye geçen İmamoğlu, Dudullu Organize Sanayi Yönetimi ile de bir araya geldi. Yoğun İlgi ve Samimi Sohbetler: Pazar esnafı ve vatandaşlar tarafından yoğun ilgiyle karşılanan İmamoğlu, esnaf ve vatandaşlarla samimi sohbetler yaptı. Bir esnaf, "Çalışıyorsun. Senden memnun İstanbul halkı. İnşallah, Allah'ın izniyle, bütün desteğimiz seninle" dedi. İmamoğlu da "Allah razı olsun. Çok naziksiniz. Ben de layık olacağım ailenize, size" yanıtını verdi. Bir vatandaş da İmamoğlu'na "Abim" diyerek sarıldı. İmamoğlu da "Ne güzel 'abim' dedin" dedi. Cuma Namazı ve Cemevi Ziyareti: Topağacı Şehit Fatih Mehmet Han Camii'ne geçen İmamoğlu ve Erdoğdu, cami derneği yöneticileriyle bir araya geldi ve cuma namazı kıldı. Namaz sonrasında cami çevresindeki esnaf ve Ordu Mesudiye Güvenli Köyü Güzelleştirme ve Yardımlaşma Derneği'ni ziyaret ettiler. Topağacı'ndan Kazım Karabekir Cemevi'ne geçen İmamoğlu ve Erdoğdu, burada Alevi vatandaşlarla buluştu. Ekrem İmamoğlu'nun Ümraniye ziyareti yoğun ilgi gördü ve vatandaşlardan büyük destek aldı. Read the full article
0 notes
Text
Soprano Hanna-Elisabeth Müller sahneye çıkıyor...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu, 2023-2024 konser sezonunu muhteşem bir başlangıçla karşılıyor. Sezonun açılış konseri olan "Yürek Isıtan Sanat Işığı", CRR Senfoni Orkestrası'nın ve dünyaca ünlü soprano Hanna-Elisabeth Müller'ün performansıyla 7 Ekim'de sahne alacak.CRR Konser Salonu, geniş yelpazede sunacağı konser seçkisi ve üstün akustiği ile her yaştan müzikseveri bir araya getirme misyonunu sürdürüyor. Yeni konser sezonu boyunca klasik müzikten dünya müziğine, Türk musikisinden caz müziğine, dans gösterilerinden halk müziğine, çocuk etkinliklerinden fuaye sohbetlerine ve "Genç Müzisyenlere Destek Projesi Fuaye Konserleri"ne kadar 112 farklı etkinlik müzik tutkunlarına sunulacak.Açılış konseri olan "Yürek Isıtan Sanat Işığı" başlıklı etkinlikte CRR Senfoni Orkestrası, çağdaş operanın parlayan yıldızı soprano Hanna-Elisabeth Müller'e eşlik edecek. Hanna-Elisabeth Müller, sahnede sergilediği performansla dinleyicileri müziğin duygusal zirvelerine taşımayı vaat ediyor. Konser, orkestra şefi Murat Cem Orhan yönetiminde saat 20.00'de başlayacak.Konser programı, Brahms'ın efsanevi 1. Senfonisi'nden R. Strauss'un duygu yüklü Son Dört Lied’ine ve Ferit Tüzün'ün gurur kaynağımız olan 'Türk Kapriçyosu'na kadar uzanan müzikal bir zaman yolculuğunu içeriyor.Ayrıca, konser öncesinde saat 18.00'de CRR fuayesinde "Girişte Solda" müzik söyleşisi düzenlenecek. Müzikolog Ersin Antep moderatörlüğünde gerçekleşecek bu etkinliğin konuklarından ilki Prof. Dr. İlber Ortaylı olacak. Sohbet, CRR Senfoni Orkestrası'nın konser repertuarıyla paralel olarak "Almanlar ve kültür" başlığıyla gerçekleşecek.Konser biletleri 90 TL ve 40 TL fiyatlarla internet üzerinden ve CRR Konser Salonu gişesinde satışta.CRR Konser Salonu, 2023-2024 konser sezonunda sanatseverleri 112 farklı etkinlikle ağırlayarak müzikseverlere unutulmaz deneyimler sunmaya hazırlanıyor...EKİM AYI PROGRAMI7 Ekim - Hanna - Elisabeth Müller & CRR Senfoni Orkestrası "Yürek Isıtan Sanat Işığı"8 Ekim - Fonikler Köyü - Çocuklar ve Büyükler İçin Senfonik Masal 11 Ekim - Cumhuriyet Âşıkları – İBB Türk Halk Müziği Topluluğu 12 Ekim - Tahir Aydoğdu ve 100. Yıl Cumhuriyet Koroları Konseri 13 Ekim - Jeremy Pelt, Anthony Wonsey, Ozan Musluoğlu 14 Ekim – Helmut Deutsch ve Kartal Karagedik 15 Ekim – Bale Masalları - Çocuk Balesi 15 Ekim – Özgür Aydın - Bach Goldberg Varyasyonları17 Ekim – Yüzyılın Yüzleri “Nükhet Duru”18 Ekim – İnci Çayırlı'ya Saygı Konseri 19-20 Ekim – La Mov Compañıa De Danza 21 Ekim - Chucho Valdes Quartet 22 Ekim - Szymanowski’den Rey’e Polonya - Türkiye İlişkilerinin 100. Yılı Senfonik Konseri25 Ekim – Burhan Öçal & Alexey Botvınov 26 Ekim – Güç Başar Gülle 28 Ekim – Kuva-yi Milliye OratoryosuKASIM AYI PROGRAMI1 Kasım – Anıl Şallıel 2 Kasım – Yüzyılın Yüzleri “Nida Tüfekçi & Yücel Paşmakçı 3 Kasım – The Bad Plus7 Kasım – Necip Celâl Andel Anma Konseri 10 Kasım – Ata'ya Şükran Konseri 15 Kasım – Richard Bona17 Kasım – Steve Coleman & Reflex 18 Kasım – Rembrandt Trio19 Kasım – Bale Masalları - Çocuk Balesi 19 Kasım – Ayşegül Kırmanoğlu & Bozok Quartet20 Kasım - 100. Yıl Çocuk Korosu 22 Kasım – Jo Stromgren Kompani - Made In Oslo 25 Kasım – Can Çakmur & CRR Senfoni Orkestrası 26 Kasım – Fonikler Köyü - Çocuklar ve Büyükler İçin Senfonik Masal 26 Kasım – Biréli Lagrène 28 Kasım – Cumhuriyet Âşıkları “Murat Çobanoğlu & Şeref Taşlıova 29 Kasım - CRR Türk Müziği Topluluğu - Muhlis Sebahattin Ezgi ve Neveser Kökdeş Şarkıları30 Kasım – Sirba Octet & Olten Filarmoni Orkestrası ARALIK AYI PROGRAMI:1 Aralık – China Moses 2 Aralık – Aurélien Pascal & CRR Senfoni Orkestrası "Bakü'den Anadolu'ya" 4 Aralık – Yüzyılın Yüzleri – Yahya Kemal Beyatlı 5 Aralık – Mehveş Emeç "Dünya Kadın Hakları Günü Konseri-Müzikle Dostluk"6 Aralık – Alireza Ghorbani & Coşkun Karademir - Together 8 Aralık – Paolo Fresu – Daniele Di Bonaventura – Leila Shirvani 13 Aralık – Cumhuriyet Âşıkları “Muhlis Akarsu”16 Aralık – Quatuor Modigliani & Alexander Melnikov 17 Aralık – ŞEB-i ARÛS TÖRENİ "Vakt-i Şerif Hayrola"19 Aralık – CRR Türk Müziği Topluluğu - Denizkızı Eftalya ve Sadi Işılay 20 Aralık – Dena DeRose / Piero Odorici Quartet 22 Aralık – Company Mek - Father Politics - Muhammed Kaltuk Koreografi 27 Aralık Yılbaşı Konseri - Joë Christophe CRR Senfoni Orkestrası "Amerika'da Bir Parisli" 28 Aralık – Yeni Yıla Merhaba – İBB Kent Orkestrası 29 Aralık – Yeni Yıl Konseri - Anna Maria Jopek & CRR Caz Orkestrası Magazin X Haberler : kültür Sanat Read the full article
0 notes
Text
Selde kaybolan Zilal Şahin'in cansız bedeni 3 gün sonra bulundu
Amasya’da, piknik yaptıkları alanda eşi ve arkadaşıyla birlikte otomobilde sele kapılan Zilal Şahin’in (30) cansız bedenine ulaşıldı. Kızıl Kışlacık köyü yakınlarında, geçen hafta pazar günü pikniğe giden Serkan (33) ve Zilal Şahin çifti ile arkadaşları Murat Ekşi’nin (38) içinde bulunduğu otomobil sele kapıldı. Serkan Şahin kendi imkanlarıyla otomobilden çıkıp kurtulurken, Arkadaşı Murat…
View On WordPress
0 notes
Text
Yine gezilerimden bir kare daha. Bu sefer turizmiyle nam salmış İzmir Çeşme’ye bağlı “ILDIR” köyü. Bu köy doğasıyla müthiş. Köyün her yanını karış karış gezdim. Küçük bir köy, köy ama içinde tarihi bol olan bir köy.
İşte çektiğim resimdeki bu evde, tarihin bir parçası. Rumlardan kalan eski bir yapıt. Köye harika bir hava katması ve tarihin bütün yükünü sırtında tutması.
Köy halkı sıcak ve seven insanlarla dolu. Tarihlerini ve köylerini çok güzel bir şekilde korumuş. Umarım hep böyle tarihi ile korunan köylerimiz çok olur.
Gitmenizi görmenizi isterim. Köyün antik kentine çıkarken uzağa baktığımızda denizin müthiş mavisini ve uzaktaki Yunan adasını görüyorsunuz. Şimdiden iyi gezmeleriniz olsun.
“Gezmek görmek, görmek gezmek”
Foto: Murat Aygün
http://www.instagram.com/onesquarephoto
#izmir#instagram#keşfet#photo#turkey#anılar#deniz#kadraj#usa#çeşme#ıldır#köy#ıldır köyü#gezmek#anilar#tarih#rumevleri#ev#antik kent#sevecen insanlar#sıcak kanlı#onesquarephoto#murat aygün#geziyor#iyi ve güzel#farklı yerler
1 note
·
View note
Text
ÇOBAN SÜLEYMAN İLE PERİŞAN SULTAN HİKÂYESİ
ÇOBAN SÜLEYMAN İLE PERİŞAN SULTAN HİKÂYESİ
Anlatan: Âşık Sabri YOKUŞ. Derleme Tarihi: 06 Mart 2008. Derleme Yeri/Ortamı: Ankara Merkez Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi Salonu. Ortamda bulunanlar; derleyici, bir âşık, dört kurum çalışanı. Hikâyenin Kaynağı: 1989 yılında Kars’ın Cumhuriyet Köyünde yapılan düğün sırasında Âşık Murat Çobanoğlu’ndan dinleyerek öğrendi Evet, efendim, insanların hayatı birer hikâyedir, yine bir hikâyeyle karşınızdayız, bu hikâyenin mevzuatı o kadar derin, acıklı, muhabbetli, sevdalı, saygılıdır ki… Hikâyemizin temeli Erzurum’un İspir kazasının Yoncalı Köyü’nde başlar. Çoban Süleyman, Yoncalı Köyü’ndendi. Yoncalı Köyü şimdi viranedir, çok eski tabii, hikâyenin geçmişi çok eski. Allah hiç kimsenin başına vermesin, orada büyük bir deprem olur… Ama deprem olduğu zaman Çoban Süleyman neredeydi, Garip Köyü’nde çobandı, bilmiyordu, depremin oluşundan bile habersizdi. Günün bir gününde bir haber alır, derler ki: — Çoban Süleyman, köyünüzde deprem olmuş, haberin var mı? O zamanlar bugünkü gibi iletişim mi vardı? Hayır, yayan yola revan olan Çoban Süleyman günün bir gününde gelir, Allah hiç kimseye göstermesin, o depremde ne anası ne babası ne de bir başka akrabası kalmayan Çoban Süleyman feleğe sitem ederek: — Artık benim burada durmam haram oldu, dedi. Ne yapması gerekiyordu? Yola düştü, çoban adam, garip adam nereye gidebilirdi? Mutlaka, varlıklı birilerini soracaktı. Ağlayarak sızlayarak yola düşen Çoban Süleyman’a Allah öyle bir güzellik vermişti ki bu güzellik hiç kimsede yok. Bu güzelliğinin yanında bir güzelliği daha vardı, çok da güzel kaval çalardı. Kavalı elinde, yüreği yanık, yolda kavalını çala çala geldi. Bir ihtiyara rastladı, yolun üzerinde şöyle mendilini çıkarmış, garibim oturuyor, Allah ne vermişse, mendilini içerisinde açmış yiyordu. Çoban Süleyman’ın o yanık kavalının sesini duyunca bu piri ihtiyar baba: — Yavrum çok güzel kaval çalıyorsun ama belli ki senin yüreğin yanıktır. Çoban Süleyman ise: — Baba, Allah bana öyle bir dert verdi ki bu derdin artık dermanı olmaz, dedi. — Yavrum Allah dert vermesin, hele söyle bakayım. — Baba, ben Yoncalı Köyü’ndenim, benim köyümde deprem olmuş, ben bütün yakınlarımı, anamı, babamı, kardeşlerimi hep kaybetmişim, haberim yok, çoban adamım, garip adamım, Garip Köyü’nde çobanlık yapıyordum; ama olmuş bitmişlerden hiç haberim olmamış benim. Piri ihtiyar baba anladı ki onun yüreği yanık: — Yavrum ismin ne senin? — Süleyman, dedi. — Yavrum, Süleyman, hele otur, Allah büyüktür, şu mendilin içerisindekileri, Allah ne vermişse, beraber yiyelim, bir su içelim, ondan sonra yolun nereye gidecekse belki ben de seninle beraber yola revan olurum. — Baba, bir çobanın yuvası olabilir mi? Benim nereye gideceğim belirsiz. — Yavrum, hele dur, hele dur. Süleyman, sen demin bana bir şey söyledin, kaval çalan insan, saz çalan insan türkü de söyler, senin ağzından ben bir şeyler duymak istiyorum. Bir türkün yok mu, şu anda seni hüzünlendiren, içini kemiren bir muhabbet yok mu içinde? — Olmaz olur mu, baba? Aldı Süleyman bakalım piri ihtiyar babaya ne söyler, söylesin Sabri Yokuş, sağlığınıza, sağ olun var olun: Sorma baba sorma benim derdimi Yurdum yuvam viran olmuş ağlarım Felek çoğaltmış da benim derdimi Yurdum yuvam viran olmuş ağlarım — Yavrum, derdi veren Mevla dermanını da verir! — Hele dinle baba dinle: Sorma felek yıkmış benim binamı Ben yitirdim ela gözlü sunamı Ben göreydim gözü yaşlı anamı Yurdum yuvam viran olmuş ağlarım — Yavrum, hiç kimsen kalmamış mı senin? Bir yakının da mı kalmamış, bir amcan oğlu da mı yok, bir dayın oğlu da mı yok? — Hele dinle baba. Çoban Süleyman’ım sorma acımı Ben yitirdim neydem can ilacımı En son göreydim dertli bacımı Yurdum yuvam viran olmuş ağlarım Piri ihtiyar baba anlamıştı ki Süleyman’ın hiç kimsesi kalmamış: — Yavrum, ben sana bir adres vereceğim, sen benim verdiğim adrese gideceksin, inşallah o adreste sana birileri yardım eder. Kimsiz kimsesiz kalmışsın, ama seni yaradan bir Mevla vardır, Allah’tan ümit kesilmez. Bir köy ismi vermişti Süleyman’a, o köyün ismi neydi? Değirmen köyü, Süleyman günün bir gününde Değirmen köyüne gelecekti. O zamanlar vesait yok efendim, araba yok, yola revan olan dertli Süleyman, Çoban Süleyman kavalını ince ince çalarak yola düştü, geldi günün bir gününde Değirmen köyüne geldi. Köye girdi, ilk rastladığı adama sordu: — Amca, bu köyün ağası kimdir? Aslında bu soru sorulmazdı. Ne de olsa Süleyman gençti, On yedi on sekiz yaşlarındaydı. Amca da ehli irfan olduğu için anladı ki bu gencin tecrübesi bunu gösterdi: — Yavrum, yakışıklısın, çok güzel bir siman var, ama bu soru böyle sorulmazdı ya, herkes kendine göre bir ağadır, belli ki, sen köyün zenginini soruyorsun, dedi. — Evet, amca… — Yavrum, şu kapıda gördüğün Mahmut Bey bu köyün çok zenginidir, onun kapısına gidersin, arzun, isteğin, dileğin ne ise, Mahmut Bey yerine getirir. Mahmut Bey’in kapısına gelen Çoban Süleyman: — Selam Ağam, — Aleykümselâm, yavrum, buyur, bir arzun mu var? — Yok, ağam, seni sordum da geldim. — Buyur yavrum, Mahmut Bey, Çoban Süleyman’ı içeri aldı, Allah ne vermişse, yemek falan yendikten sonra: — Yavrum ismin ne senin, diye sordu. — İsmim Süleyman’dır, amca… — Benim ismimi belki öğrenmişsin, duymuşsundur, benim de ismim Mahmut. — Biliyorum Mahmut Amca, seni köyün içerisinde sormuştum. ��� Peki, yavrum bir arzun mu var senin? — Amca beni kapına çoban tutar mısın? Mahmut Bey baktı ki Allah buna öyle bir güzellik vermiş ki Çoban Süleyman’ın güzelliği Mahmut Bey’i de celp etti, “Yarabb-el Âlemin, ben bu delikanlıya ne yapayım ki bunun gönlü, arzusu yerini alsın” dedi: — Yavrum benim varım, servetim çoktur, istersen sana da vereyim, ama ben bu gençlikte, böyle güzel simada bir delikanlıyı çoban tutamam. — Yok, amca, benim gönlüm çobanlık yapmak ister. — İyi peki, yavrum, sen bilirsin. Ağanın bir kızı var Perişan isminde, Perişan yayladaydı, anasıyla beraber iki senede bir köye dönerlerdi. Günün bir gününde, hikâye ya işte zaman çabuk geçti, Perişan Sultan’ın da sebep vakti doldu, anasıyla beraber yayladan döndüler ki hemen onun kız arkadaşları toplandılar: — Kız Perişan, babana Allah bir servet vermiş, bir servet vermiş ki kapınızda bir çoban var. — İyi canım, altı üstü bir çoban değil mi? Kız burada büyük konuştu. Kuşluk zamanı, yani kuşluk zamanı dediğimiz şöyle sabahla öğlen arası saatlerde Çoban Süleyman koyunları getirdi, Sarımcı kadın koyunları sararken Perişan Sultan balkondan şöyle bir baktı, Çoban Süleyman’ın güzelliğini görür görmez, o da yanmaya başladı. — Yarabb-el Âlemin, bana arkadaşlarım söylemişti, ama inanmamıştım. Cenabı Allah şuna nasıl bir güzellik vermiş, dedi. Çoban Süleyman koyunları köyün içerisine geldiği zaman gelinler, kızlar Çoban Süleyman’ın gelişine hayranı olurdular. Fakat Süleyman’ın bir haysiyeti vardı, gözünü alır, kimseye bakmazdı. Sarımcı kadın koyunları sardı, Çoban Süleyman koyunları aldı, şöyle köyün içerisinde köylünün de bağlıkta koyunlarını otlatırken Perişan Sultan dayanamadı: — Ben Süleyman’ın yanına gideceğim, dedi. Kararını verdi, geldi Süleyman’ın yanına: — Selam, ağanın çobanı, — Aleykümselâm, bacı, Bacı lafını duyunca kız sanki bir okla vuruldu: — Süleyman, sen sözden anlar mısın? — Ne bileyim, biraz anlarım. Bakalım burada Perişan Sultan, Çoban Süleyman’a ne söyler? Aldı Perişan Sultan: Dinle bu sözümü canım Süleyman Sen beni bağında gül kabul eyle İstersen veririm sana canımı Bu garip gönlümü çöl kabul eyle Süleyman döndü: — Ben ekmeğini yediğim bir ağanın kızına dönüp bakamam. — Ulan zalim oğlu zalim, Allah sana öyle bir güzellik vermiş ki senin güzelliğin benim gönlümü virane etti. Süleyman ise; “aman ağamın kızı” deyip kızın ismini bile ağzına almıyor, Perişan Sultan bile diyemiyor: — Ağamın kızı, koyunların zamanı geldi, götürmem lazım, — Dur ulan, zalim oğlu zalim, koyunun zamanı mı? Aldı kız, bakalım ne dedi: Böyle midir bu dünyanın oyunu Ben sormadım asaletin soyunu Ne düşündün zalim çoban koyunu İstersen gönlümü yol kabul eyle Perişan Sultan sormamıştı, Süleyman kimdir, nereden gelmiş, kimin oğlu, kimin soyu diye sormamıştı? Sadece Çoban Süleyman’ın simasının güzelliği onun gönlünü celp etmişti: — Böyle midir bu dünyanın oyunu, ben sormadım asaletin soyunu, ne düşündün zalim çoban koyunu, istersen gönlümü yol kabul eyle… Çoban Süleyman döndü: — Aman ağamın kızı, ağam duyarsa beni öldürür. Ben ağamın kapısında ekmek yiyen biriyim, zaten kimim kimsem yok benim. Süleyman, Mahmut Bey’e de aynısını demişti. Mahmut Bey o zaman zaten Süleyman’a gereken ilgi, alakayı göstermişti: — Yavrum Süleyman madem sen depremde yakınlarını kaybetmişsin, bundan sonra benim evim senin evin, senin baban ben olacağım bu saatten sonra, demişti. Süleyman da sadakatli olduğu için, “ulan bana babalık yapan bir adamın kızına ben nasıl dönüp bakarım,” diye düşünüyordu. Alır Perişan Sultan son sözünü: Ben bir Perişanım gönül yaralıdır Dünya bir değirmen insan sıralıdır Sormadım ki Süleyman’ım neredir Doğrusu sen beni al kabul eyle Çoban Süleyman baktı ki: — Bu kızın benden vazgeçeceği yok. Hemen değneğini, heybesini bıraktı, dönüp ağasının yanına geldi Süleyman. Perişan orada ağlayarak düştü bayıldı. Kız orada kalsın, haberi kimle verelim? Çoban Süleyman geldi Ağası Mahmut Bey’in yanına. Mahmut Bey hemen sordu: — Süleyman, hayırdır, — Ağam benim üç yılım doldu burada, sebep vaktim doldu, eğer müsaade edersen ben artık gitmek istiyorum, evime, yuvama, anama, babama dönmek istiyorum. — Süleyman ya bana benim kimim, kimsem yok demiştin? — Yok, ağam, bağışla, o zaman sana yalan söyledim. — Süleyman seni mecbur etmiyorum, ama öyle bir anda benim yanıma geldin ki ben hazırlıksızım, senin hakkın bende var, hakkını vermem lazım. — Yok, ağam, istemem, yeter ki Allah razı olsun diyesin. — Süleyman, böyle olur mu? — Olur, ağam, dedi Süleyman. Çoban Süleyman yola revan olsun, garibin yuvası olmaz. Garibim nereye gelecekti? Nereye gidecekti artık? Şöyle yolda giderken, ayrıldı ya Mahmut Bey’den, Değirmen köyünden ayrıldı, nereye gidecekti? Derler ya, baba dostu, geçmişinden, babasının muhabbetinden, babasının hasbıhalliğinden, aklında bir isim kalmıştı, kim idi bu isim? İspir’de Hacı Ağa, Hacı Ağa’nın hanı vardı İspir’de, hep bahseder ki Süleyman’ın babası: — Ben İspir’e gittiğim zaman Hacı Ağa’nın hanına giderim, Hacı Ağa’yla sohbet ederim. Fakat Cenabı Mevla’mız Hacı Ağa’ya da hiçbir evlat nasip etmemişti, Hacı Ağa ise, ellerini her gün açardı duaya: — Yarabb- el Âlemin, bana vardan, servetten verdin, ama bana bir evlat nasip etmedin, benim bu varım, servetim, bu saatten, bugünden sonra kime kalacak acaba? Hep bu hayalin içerisinde, bu düşüncenin içerisinde bu teferruatta kalmıştı. Baktı ki, eşref saati ya, söz eşref saatine rast gelmişti ki, Hacı Ağa bu düşüncede iken, kapısı çalındı, açtı, siması güzel, ama yüreği solgun bir delikanlı, Hacı Ağa’yı sormuştu: — Buyur yavrum, bir arzun mu var? — Hacım, ben aslen Yoncalı Köyü’ndenim, sen benim baba dostumsun, benim babam Hacı Ali Ağa’ydı, ama depremde ben babamı kaybettim. — Vay benim yavrum, sen Hacı Ali Ağa’nın oğlu musun? Hacı Ağa, Süleyman’ı bağrına bastı: — Peki, yavrum, benden bir arzun, bir isteğin mi var? — Seni sordum geldim, baba. — Yavrum, nereye gidiyorsun? — Valla yanına kadar geldim. Anlamıştı, Hacı Amca anlamıştı olayı, Hacı dedi ki: — Yavrum, ben senin durumunu, senin intizarını anladım, sen bundan sonra buradasın, baban ki emri hak vaki olmuş depremde, bundan sonra senin baban benim, benim de bu mülkiyetime, bu haneme sahip ol, bu da bana yeter, demişti. Süleyman burada kalsın, biz size haberi nereden verelim, dönelim Değirmen köyüne. Dedik ya, Süleyman koyunları bıraktı, Mahmut Bey’in yanına gelirken Perişan Sultan orada ağlayarak düşmüş bayılmıştı. Ağa hem koyunları merak etti, hem de kızını göremiyordu balkonunda artık. Şöyle koyunlara doğru gelirken Mahmut Bey, baktı ki, bir ağlama sesi var, geldi ki kızı: — Yavrum ne oldu sana, derdin ne senin, neden ağlıyorsun? Bakalım burada Perişan Sultan babasına ne söyler? Biz sağlığınıza söyleyelim, sağ olun, var olun. Perişan Sultan döndü Mahmut Bey’e: — Hele dinle Baba: Sorma baba sorma benim derdimi Gönül yarasının dermanı gitti Bağdan geldim güzel simayı gördüm Asıl bu gönlümün seyranı gitti Babası hiçbir şey anlayamadı: — Yavrum ne gitti? Perişan Sultan dedi ki: — Eyvah, benim intizarımı babam anlamıyor, ben derdimi kime söyleyeyim? Aldı Perişan: Böyle midir bu dünyanın âlemi Gitti ama vermedi ki selamı Ben onsuz ne ederim böyle âlemi Asıl bu gönlümün fermanı gitti Babası baktı ki: — Ulan bu bir gönül meselesinden bahsediyor… Ama tövbeler olsun Çoban Süleyman babasının hiç aklına gelmiyor: — Yavrum açık konuş, ne söylemek istiyorsun, babana açık söyle. Perişan Sultan anladı ya, eyvah, kapalı perde arkasında benim babam intizarımı anlamadı; ama ben burada açıkça söyleyeyim: Perişan da bu dünyada gülmedi Ne yazık ki gözyaşını silmedi Yalvardım ağama gitti dönmedi Emektar çobanın Süleyman gitti — Perişan da bu dünyada gülmedi, akan gözyaşını yazık silmedi, yalvardım da amma geri dönmedi, emektar çobanın Süleyman gitti, deyince, açık konuşmuştu ya, burada üsluba göre çünkü fermanı gitti, dermanı gitti, kafiyeyi bile kısaltmıştı, yeter ki babası anlasın derdini diyerek; babası döndü kızına: — Ey yavrum, ne yapalım gittiyse başka bir çoban daha buluruz. Gelgelelim kızı ona tutulmuştu, başkasına değil. Değirmen köyünde bir ağa daha vardı, Kahraman Bey’in babası Ahmet Bey. Tabii herkes kendine göre bir ağadır, fakat o da çok zengindi, Kahraman Bey Perişan’ın anası Hanım Sultan’a bir mektup yazdı ki: — Hanım Sultan, biz böyle zenginiz, dallı budaklıyız, kızın Perişan’a aşığım, kızını benden esirgeme, demişti. Zaten Perişan’ın yüreği yanıyordu, Perişan yaslıydı, Süleyman gitmiştiya, anasıysa, derler ya, paranın yüzü sıcaktır, Perişan’ın anası Hanım Sultan ise bu haberi sevinçle alarak geldi kocasının yanına: — Mahmut Bey ne mutlu bize ki, bak, kızımızı kim ister? Ahmet Bey’in oğlu Kahraman Bey ister. Mahmut Bey tevekküllü adam idi, dedi ki: — Hanım, benim bir tek kızım var, onu gönülsüz veremem, kimde gönlü varsa ona vereceğim. Bu arada tabii ki kim soracaktı kıza bunu? Babası soracak değildi? Zaten babası kızının derdini anlayamıyordu. Annesi gelip soracaktı. Hanım Sultan geldi Perişan Sultan’ın yanına. Perişan Sultan ise bir cariye arkadaşıyla oturmuş, onunla gönül derdini paylaşıyor, gönül yarasından muhabbet açılmış, açılmış ama akan kanları, açılan yaraları saran kimse yok. Orada, vaktiyle cariye arkadaşı Telli de birine âşık olmuş, Perişan Sultan’a derdini, sitemini anlatıyordu ki: — Perişan, zaten bu dünya böyledir, hiç kimse sevdiğiyle olamıyor, hiç kimse sevdiğini alamıyor. — Acaba Çoban Süleyman nereye gitti, diye sordu Perişan. Kapı çalındı, Telli kapıyı açtı, kapıyı açınca Hanım Sultan: — Yavrum gözün aydın, Perişan sandı ki Süleyman geldi, heyecanlandı: — Buyur, ana, — Yavrum bak, bak, ne mutlu bize ki seni kim ister? Ahmet Bey’in oğlu Kahraman Bey bize izdivacında bulunmuş, gelmek istiyorlar, bir şerbetimizi içmek istiyorlar, ne diyorsun yavrum? Perişan Sultan ise, Çoban Süleyman’dan almış olduğu yarayla Kahraman Bey’le evlenebilir miydi, buna evet cevabını verebilir miydi? Buna gönlü müsaade etmez ki. — Telli, eline bir kâğıt, bir kalem al. Ana sen de odanın dışında bekle, ben sana arzumu şu satırların içerisinde bildireceğim, dedi Perişan. Bakalım, Perişan Sultan arzusunu nasıl bildirecekti: Ondan başkasına vermem gönlümü Gönlümün sultanı canan gelmese Viran etti bahçem ile gülümü Sevdiğim o bülbül gülşan gelmese — Kız, Telli, yazdın mı, diye sordu Perişan Sultan. Sonra da aldı sözünü: Ben kime açayım gizli yaramı O bitirdi takatimi çaremi Onsuza açamam gönül yaramı Derdimin ilacı derman gelmese Cariye arkadaşı Telli döndü Perişan’a: — Perişan, kimden bahsettiğini biliyorum, anlıyorum, yalnız annen bekliyor, sözün sonunu… Garip Perişan’ım yazın halimi Sizler bakın gözden akan selimi Ondan başkasına vermem gönlümü Sevdiğim Süleyman civan gelmese — Yazdın mı yavrum, diye sordu kapının arkasından anası. — Yazdım, ana, dedi Perişan. Telli hemen bu kâğıdı Perişan’ın anasına verir, Perişan’ın anasıysa çok merhametsizdi, gönül yarasını, gönül duygusunu, gönül cefasını tatmayan, görmeyen biriydi. Bir ana, kızına bu zulmü yapar mı? Perişan’ın yazdıklarını itibara almayarak hemen onları sildi, kızın ağzıyla yazdı ki: — Baba gönlüm vardır, ver gideyim. Mahmut Bey ne bilsin, Perişan Sultan ne bilsin, cariye arkadaşı olan Telli ne bilsin ki Hanım Sultan böyle bir yazı yazmış. Biz haberi size kimden verelim? Mahmut Bey, karşı tarafa, yani Kahraman Bey’in babası Ahmet Bey’e haber yollasın: — Efendim, bizler hazırız, ne mutlu bize ki, sizin gibi dostlarla muhatap olacağız, senin gibi bir ağanın oğluna ben kızımı vereceğim, ne mutlu bana, demişti. Biz size haberi nerden verelim? Dönelim İspir’e, Çoban Süleyman ise, masaya başını koymuş, rüyasında ala koyunu görüyor, ala koyun ağlıyor: — Çoban Süleyman ne olursun dön. Düğünden, dernekten bahsettik ya, aynı köyden, Değirmen köyünden, yani Perişan Sultan’ın köyünden Tahir Bey isminde biri hediye almak için İspir’e gidecekti; fakat duymuştu ki, Perişan bir çobana gönül vermiş… Köyden içeri girdi, hazırlığını yapacak sıradayken hanımı Gülşah Sultan’a seslendi, Tahir Bey’in hanımı Gülşah Sultan dedi ki: — Tahir Bey, bugün seni endişeli görüyorum, hayırdır? Read the full article
#aşık#aşkhikayesi#gerçekaşkhikayesi#gerçekhalkhikayesi#GerçekHikaye#halkhikayeleri#halkhikayesi#hikaye#hikayeoku
0 notes
Video
youtube
Nare - Ceylan ✩ Ritim Karaoke (Diyarbakır Çargah Majör 2/4 Halay Anonim) ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ⭐ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/Kd4jiBJB6EI ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Nare - Ceylan ✩ Ritim Karaoke (Diyarbakır Çargah Majör 2/4 Halay Anonim) ❤ @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ➤ SANATÇININ DİĞER ŞARKILARI İÇİN OYNATMA LİSTESİNE BAKABİLİRSİNİZ... ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://www.youtube.com/playlist?list=PL9SktAtLVupMzjJqTBd2auvA0zOVtteNy ➤ ESER ADI : NARE NARE ➤ SÖZ GÜFTE : ANONİM ➤ BESTE - MÜZİK : ANONİÖ ➤ USÜL : 2/4 HALAY ➤ MAKAM - DİZİ : ÇARGAH (RAST GİBİ) - MAJÖR ➤ YÖRESİ İL İLÇE : DİYARBAKIR ➤ KAYNAK KİŞİ : CELAL GÜZELSES ➤ ARANJÖR : ? ➤ ENSTRÜMANLAR : BALABAN (MEY), ZURNA, BAĞLAMA, KEMENÇE, ➤ KİMLER OKUDU : CEYLAN, ÖZCAN DENİZ ➤ FİRMA - ŞİRKETİ : MÜZİKPLAY MÜZİK Ceylan'ın, "Nare" isimli şarkısı, video klibiyle MuzikPlay'de. ŞARKI SÖZÜ NARE ESVAB YIHIYOR Yöresi- İli DİYARBAKIR İlçesi- Köyü - Kaynak Kişi CELAL GÜZELSES Derleyen PLAKTAN YAZILDI Notaya Alan MEHMET ÖZBEK İcra Eden KAYNAK KİŞİ Makamsal Dizi ÇARGAH Konusu - Türü Aşk Sevda Karar Sesi Do Bitiş Sesi Do Usül 6/4 En Pes Ses La En Tiz Ses Mi Ses Genişliği 5 Ses TÜRKÜNÜN SÖZLERİ NARE ESVAB YIHIYOR (nare) KÖPÜK TEŞTEN AKIYOR (nare) NAREMİN KAŞI GÖZÜ (nare) CİĞERİMİ YAKIYOR (nare) Bağlantı: NARE NARE HEY NARE NARE NARE NARE OY NARE NARE DAĞI DUMAN OLANIN (nare) HALİ YAMAN OLANIN (nare) GECE UYKUSU GELMEZ (nare) YARİ GÜZEL OLANIN (nare) Bağlantı KEBABI KÖZ ÖLDÜRÜR (nare) SÜRMEYİ GÖZ ÜLDÜRÜR (nare) AŞIKI KILIÇ KESMEZ (nare) KÖTÜ BİR SÖZ ÖLDÜRÜR (nare) Bağlantı TEŞT : Büyük leğen Ceylan (şarkıcı) Diğer adları Küçük Ceylan Doğum Ceylan Avcı 26 Haziran 1974 (49 yaşında) Fındıkzade, Fatih, İstanbul, Türkiye Tarzlar Arabesk, Türk halk müziği Meslekler Şarkıcı Etkin yıllar 1984-günümüz Eş Erhan Bozkurt (e. 1991; b. 1992) Ahmet Tatlı (e. 2000; b. 2003) Murat Kurşun (e. 2006; b. 2007) Güçal Tanören (e. 2011; b. 2012) Çocukları 2 Ceylan ya da tam adıyla Ceylan Avcı (d. 26 Haziran 1974, İstanbul), Zaza asıllı Türk halk müziği ve arabesk müzik sanatçısı. Hayatı Aslen Tuncelili'dir. İlk sahne deneyimini 7 yaşında babası ile Almanya'da düğün salonlarında sahne alarak edindi. 1983'te bir yarışmada ilk birinciliğini aldı, 1984'te ilk albümünü yayınladı.[1] Ceylan, birçok albüm çıkardı ve birçok sinema filminde rol aldı. Seni Sevmeyen Ölsün albümü 1,3 milyon satış rakamına ulaşmayı başarırken,[kaynak belirtilmeli] "Ah Gönlüm" albümü Mü-yap tarafından altın plak ile ödüllendirildi.[2] Kral TV tarafından iki kere En İyi Kadın THM sanatçısı seçilmiştir. Ceylan, 2019 yılında sanat dünyasındaki 35. yılını kızı Melodi Bozkurt ile çıkarttığı single albümüyle kutladı. Diskografisi Albümleri 1984: Yaktı Beni (Şah Plak) 1984: Bir Gün Bana Döneceksin (Şah Plak) 1985: Kaderin Tuzakları (Şah Plak) 1985: Yolun Açık Olsun/Garip Anam (Şah Plak) 1986: Seni Sevmeyen Ölsün (Şah Plak) 1986: Sevmek Günah mı/Asker Türküsü (Şah Plak) 1987: Bırakmam Seni (Şah Plak) 1988: Sev Beni Seveyim Seni (Şah Plak) 1988: Sana da Güvenilmez/Ağlama Yar (Şah Plak) 1989: Vallah - Hep Ezildim (Ceylan Müzik) 1989: Allah Aşkına (Cem Müzik) 1990: Kadersiz Doğmuşum/Arabacı (Ceylan Müzik) 1990: Beni Bende Bitirdiler (Ceylan Müzik) 1991: Gurbet Yolcusu (Şenay Müzik) 1991: Hayret Nasıl Yaşıyorum (Bayar Müzik) 1992: Geri Ver Beni (Bayar Müzik) 1993: Şantaj & Montaj (Özdemir Plak) 1994: Kritik Etme Beni (Özdemir Plak) 1995: Kır Çiçeğim/Ayrılmam (Özdemir Plak) 1996: Canımdan Ayırdılar (Prestij Müzik) 1997: Güldestim (Prestij Müzik) 1998: Ağlayı Ağlayı - Le Le Kirvo (Prestij Müzik) 2000: Zeyno (İdobay) 2001: Can Cana (Universal-S Müzik) 2003: Söyle (S Müzik) 2004: Gelsene (Özdemir Plak) 2005: Ah Gönlüm (Özdemir Plak) (Mü-yap sertifikası: Altın) 2006: Pirimi Ararım (Prestij Müzik) 2007: Sana Söz (Özdemir Plak) 2008: Bir Daha mı? (Özdemir Plak) 2009: Türkülerin Ceylan'ı (Seyhan Müzik) 2011: Ceylan Arabesk 2012: Kendisi Lazım 2014: Hım Hım Yar (Entarisi Dım Dım Yar) 2014: Bana Bir Şey Söyle 2016: Ceylan'dan 2016 (Ceylan Müzik)[3] Single'ları 2014: Çeker Giderim 2017: Koptum Bu Gece (feat. Melodi) 2017: Kara Kız Kurbanın Olim 2018: Tillillo 2019: Severim Ama Güvenemem ki (feat. Melodi) 2019: Mamudo 2019 2019: Cennetim Ol 2020: İlle de Sen 2020: Ne Feryat Edersin Divane Bülbül 2020: Bir Sivaslı Uğruna 2021: Islanmış Kirpiklerin
0 notes
Text
Aksaray'da 300 bisikletçi şampiyonluk için yarıştı
https://pazaryerigundem.com/haber/179316/aksarayda-300-bisikletci-sampiyonluk-icin-yaristi/
Aksaray'da 300 bisikletçi şampiyonluk için yarıştı
Türkiye’nin Pedal Şövalyeleri Aksaray’da Buluşarak farklı yerlerde 2 gün boyunca yarıştılar bugün Ortaköy Etabı da yapılan son yarışların ardından Madalyaları Vali yardımcısı Murat Çağrı Erdinç ve Belediye Başkan yardımcısı Yakup Kadri Perek ‘in elinden aldılar
Mehmet UZEL / AKSARAY (İGFA) – Aksaray, 21-23 Haziran tarihlerinde düzenlenen Türkiye Bisiklet Şampiyonası Aksaray Valiliği himayelerinde Bisiklet Federasyonu İl Temsilcisi Fatih Şahin koordinatörlüğünde yapıldı Şampiyonada 300’e yakın sporcu kıyasıya mücadele ettiler. Ülkemizin gelecekteki şampiyon adayları arasında yer alan U19, U23 ve Elit kategorilerindeki erkek ve kadın sporcuların yer aldığı bu büyük sportif etkinlik,bisiklet sporuna gönül verenleri ikinci bayram sevincini yaşatarak bir araya getirdi
Şampiyona, dört farklı yaş grubunda düzenlendi yarışlarla erkek ve kadın sporcular kendi kategorilerinde yarışma fırsatı buldular . Erkeklerde; U19 kategorisi 96 km, U23 kategorie 142 km ve Elit Erkekler kategorisi ise zorlu 154 km parkurunda ter döktüler. Kadınlar kategorisinde ise Elit bayanlar 74 km, U19 55 km, U17 40 km ve U15 yaş grubu genç sporcular 35 km uzunluğundaki parkurlarda kuvvet ve hızlarını test ettiler
Yarışmalarda başlangıç parkuru Aksaray’ın sembol noktalarından olan İl Özel İdaresi önünden start aldı . Sporcular, Nevşehir yolunu takip ederek Yalmanlar köyü dönüşünden geçerek Balcılar kasabasından dönerek aynı noktada, mücadeleyi tamamladılar
Aksaray şehir merkezinden geçen özel parkur, bisiklet severler için adeta bir festival havası yaratttı ve sporcunun yanı sıra bisiklet tutkunu seyircilere de unutulmaz anlar yaşattı
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Artvin'de muhtarı öldürdüğü iddia edilen kişi tutuklandı
Artvin’de muhtarı öldürdüğü iddia edilen kişi tutuklandı
Tepeköy Köyü Muhtarı Murat Altun’u (43) öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan Y.A, dün akşam saatlerinde sevk edildiği hakimlikçe, “kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklanarak Artvin Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderildi. Y.A’nın ifadesinde, birlikte alkol aldığı Altun’un kendisinden borç istediğini, veremeyeceğini söylemesi üzerine de aralarında tartışma çıktığını ileri sürdüğü…
View On WordPress
0 notes
Photo
Айвалык, Балыкесир, Турция
Geken | Фотография | Карта
#Балыкесир#путешествия#фото#Турция#русский тамблер#русский тумблер#Айвалык#город#русский блог#по-русски#городской пейзаж#Geken ®#Ayvalık#Murateli Köyü#Turkey#Balıkesir Province#Geken#Red#Landscapes#Landscape#Path#Contrast#No Person#Light#Natural World
1 note
·
View note