#Meşhur Restoran
Explore tagged Tumblr posts
Text
Meşhur Restoranlar, İyi Restoran
Meşhur Restoranlar, İyi Restoran
Meşhur Restoranlar, İyi Restoran Rehberi olarak şehrin her bölgesinde bulunan ve bütçenize uygun, kaliteli mükemmel lezzetlere sahip yedikçe huzur durağı haline gelmiş ve aşçılık üzerine yıllarını vermiş restoranları sizler için inceledik. Tarihsel damak tadı ile yeni nesil lezzetlerin buluştuğu bu restoranlarımızın şu an bulundukları konumu söylemek gerekirse tam anlamıyla zirve diyebiliriz. Yedikçe yeniden geri çağıran tatları ile Restoran dünyasında bu şehrimizin sembolü haline gelmiş nadide damak tadı duraklarıdır.
Meşhur Restoranlar Hijyen kurallarının en üst düzeyde olduğu restoranlarımız özellikle hizmet ve güler yüz politikaları ile yediğiniz yemeğin soğumamasını sağlıyor. Özenle hazırlanan Meşhur Yemekler yapıldıkları yerleri de adeta bir yemek sarayına dönüştürdüğü gibi gördüğü rağbet sayesinde Meşhur Restoranlar arasında yer almasını başarmışlardır. Tecrübeli personel ve aşçı kadroları ile ne zaman gelseniz aynı lezzeti bulabileceğiniz, dönüp ardında baktıran bir hizmet anlayışı ile siz kalite sever için tam biçilmiş kaptan restoranlar olarak burada bulunmaktadırlar.
Meşhur Restoranlar yazımıza devam ediyoruz.
Meşhur Restoran, İyi Restoranlar
Meşhur Restoran demek yediğimiz yemeğin hiç aklımızdan çıkmaması demek. Tattığımız lezzetlerin damağımızda kalması gibi yediğimiz yemekleri de nerede yediğimizin de aklımızdan hiç çıkmaması demek. Hatta tekrar tekrar dönüp geri yeniden o lezzetlere kavuşma isteği ve bir kez daha yemeliyim diyebilmek Meşhur Bir Restoranın işidir. Hele geleneksel Türk mutfağının yanında öyle sessiz sedasız durabilmek oldukça güç bir meseledir. Elbette yabancı ülke yemekleri de günümüzde oldukça rağbet görmektedir. Fakat Türk mutfakları artık tüm ülkelerde yapılan en ünlü yemeklerin aynısını yapabildiği gibi daha iyisini de çıkarabilmektedir.
Meşhur Restoran Ne demek ?
Meşhur Restoran kelimesini biz biraz daha açalım bakalım nereden gelmiş. Dünyada ilk restoranın ne zaman ilan edildiğine dair iki iddia bulunuyor. Tarihi kayıtlarda geçen ilk restoran 1766 yılında Fransa’da ortaya çıktığı belirtilir. Ancak National Geographic’in iddiasına göre ilk restoran, 1280 tarihinde Çin’de yer alıyor ve Marco Polo tarafından aktarılıyor. Restoran Kelimesi, Yemek pişirme sanatının başlangıcı Mezopotamya’da görülüyor ve daha sonra Çin ile Anadolu mutfakları gibi kültürlere ayrılıyor. Mutfak kültürleri birbirlerini etkilemeye devam ederek günümüz yemek pişirme sanatlarını oluşturuyor. Çin mutfağı, Japon ve Kore mutfak kültürünü etkilerken, Mezopotamya, Anadolu ve Fransa mutfağını etkiliyor.
Meşhur Restoran olarak yola çıktık fakat Restoranlar bugünkü konseptinden farklı olarak tamamen zenginlere hizmet veren mekanlar olarak ortaya çıkmıştı. Tarihi kaynaklara göre ilk restoran kavramı 1700’lü yıllarda Fransa’da ortaya çıkıyor. Boulanger sağlığa iyi geldiğini düşünerek çorbalarını restoran konsepti adı altına satmaya başladı. Ancak bu gelişme herkes tarafından kabul görmedi. Fırıncılar loncası ve aşçılar loncası gibi tüm yemek grupları bu duruma karşı çıkarak uygun görmediklerini belli ettiler. Boulanger ise işini yasallaştırarak devam ettirdi ve bugün her yerde gördüğümüz restoranın ilk temelini attı.
Meşhur Restoran konusuyla devam edecek olursak bazı kaynaklara göre ilk restoranın Çin’de açıldığı söylenir. Marco Polo Çin’de bulunan restoranların tıpkı bugün gibi o zaman da menülü ve garsonlu olduğunu söyler. Ancak başka kaynağa göre ise ilk restoranın kurulmasını sağlayan kişi olarak Mathurin Roze de Chantoiseau gösterilir. Fakat Chantoiseau ile Boulanger’in birbirlerine karşı çıktığı da iddialar arasında bulunuyor. Chantoiseau yine 1766’da besleyici bir reçete ile Paris’te restoran açar, ancak tarih kitaplarında Boulanger’a değinilir. Tıpkı Edison ile Tesla’da olduğu gibi.
Meşhur Restoran mı ? Lokanta mı ?
Türkçe’de kullanılan lokanta sözcüğü ise lokal ile aynı kökten gelir. Türk yemeklerinde, Osmanlı döneminde günlük hayatta geleneksel yemek aşçıları, esnafı, kebapçıları ve köftecileri bulunurdu. Türkiye’de bilinen ilk restoran ise 188’de İstanbul’da Galata’da hizmet veren Viktorya’dır. Daha sonra adı Abdullah Efendi olarak değiştirildi. Restoranda birçok yemek aynı anda satılır, kadınlara ayrı oturma yeri, devlet büyüklerini ağırlama yeri ve içki satışı da bulunuyordu. Bugünkü adı ise Hacı Abdullah olarak değiştirildi ve daha çok Osmanlı yemekleri yapılıyor.
Meşhur Restoran Yazımıza Devam ediyoruz
Meşhur Restoranlar, En İyi Restoran Yemekleri, Mis Gibi Tarih Kokan Eski ve Yeni Nesil Yöresel Ünlü Yemekler. Damak Tadında Mükemmel Lezzetli Yemek. ”
Meşhur Restoranlar, Restoran Hizmeti
Meşhur Restoranlar, Restoran Hizmeti veren işletmeleri siz lezzet severler için tek bir site içinde hazırladığımız rehbere toplamaya çalıştık. Binlerce restoran arasından arasından seçilmiş olarak tabir edebileceğimiz restoran işletmesini sizlerle buluşturduk. Çünkü yemek, lezzetleri olduğu kadar yoğun hijyen gerektirdiği için sağlık açısından da oldukça önem taşımaktadır. Tadı damağımızda kalırken sağlığımızda yerinde kalsın değil mi?
Meşhur Restoran Restoranlar Rehberi
Meşhur Restoranlar Sitemiz içinde menü kısmında yer almaktadır. Şu an bulunduğunuz ili seçerek veya daha sonradan gitmeyi düşündüğünüz şehri hayal ederek restoran rehberimizi inceleyerek kolayca fikir sahibi olabilirsiniz. Seçtiğiniz şehirdeki restoran işletmesini incelerken tüm iletişim ve ulaşım bilgilerini detaylı olarak yazı veya işletme içeriğinde bulabileceksiniz. Diğer sayfalarımız olan Gezilecek yerler, Kamp alanları, Bungalov evler, Oteller gibi bölümlerimizi de incelemeyi unutmayınız. Gerekli rehber bilgilerini sizler için şimdi aşağıda sıralıyoruz
Gezilecek Yer Rehberi
Meşhur Restoranlar yazımızı verdiğimiz son bilgiler ile sonlandırmış oluyoruz. Gezilecek Yerler sitemizi ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederiz. Başka bir şehir de başka bir lezzette buluşmak üzere.
Kaynak Link: www.gezilecekler.com
0 notes
Text
Japonya Gezilecek Yerler 2023 (Yurtdışında Gezilecek Yerler)
Japonya gezilecek yerler 2023 listesinde dünyada en önemli ülkelerden bir tanesidir. Doğu Asya'da yer alan ve zengin tarihi ve kültürel mirasıyla ünlüdür. Japonya'yı gezmek, farklı bir kültür ve yaşam tarzı keşfetmek için mükemmel bir fırsat sunar. Ayrıca Japon mutfağı da dünyaca ünlüdür ve lezzetli yemekleri deneyimlemek için Japonya'ya gitmek bir zorunluluktur. Bu makalede, Japonya gezilecek yerler, tarihi ve meşhur yemekler hakkında bilgi vereceğim. Yurtdışı gezilecek yerler hakkında daha fazla bilgi için diğer yazılarımıza da göz atabilirsiniz. Japonya vize istiyor mu? Japonya'ya nasıl giderim? Japonya'da iş hayatı nasıl? Japonya'da iş bulabilir miyim? Sorularına da detaylı olarak bir sonraki vizesiz gidilecek ve vizeli gidilecek ülkeler makalemizde görebilirsiniz. Tokyo, Kyoto, Osaka, Hiroshima, Yokohama, Sapporo ve Nagoya gibi büyük şehirler yer alır. Japonya gezilecek yerler listesinde bulunan bu şehirler oldukça popüler ve ünlüdür. Ancak, ülkede gezilecek pek çok turistik yer de vardır. Ayrıca Japonya Tokyo Tapınakları da meşhurdur. Bunlardan bazıları şunlardır: - Tokyo Kulesi Kaç Metre: Tokyo Kulesi, Tokyo'da yer alan bir gözlem kulesidir. 333 metre yüksekliği ile Japonya'nın en yüksek yapısıdır ve harika bir manzara sunar. - Meiji Jingu Tapınağı: Meiji Jingu Tapınağı, Tokyo'da yer alan ve Japonya'nın en önemli tapınaklarından biridir. Tapınak, İmparator Meiji ve İmparatoriçe Shoken anısına inşa edilmiştir. - Kinkaku-ji Tapınağı: Kinkaku-ji Tapınağı, Kyoto'da yer alan ve altın kaplama ile kaplı bir tapınaktır. Tapınak, Japon bahçesi ve tarihi mimarisiyle ünlüdür. - Fushimi Inari Tapınağı Kyoto: Fushimi Inari Tapınağı, Kyoto'da yer alan ve binlerce torii kapısı ile ünlü bir tapınaktır. Tapınak, Japon dininin önemli bir sembolüdür. - Himeji Kalesi Tarihi: Himeji Kalesi, Japonya'nın en iyi korunmuş kalelerinden biridir. Beyaz duvarları ve karmaşık mimarisiyle ünlüdür ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır.
Tokyo Kulesi ve Japonya Gezilecek Yerler
Tokyo Kulesi Kaç Metre? Yurtdışı gezilecek yerler listesinde bir numara diyebiliriz. Tokyo Kulesi, Japonya'nın başkenti Tokyo'da bulunan bir kule kompleksidir. 1958 yılında açılan kule, 333 metre yüksekliği ile Japonya'nın en yüksek yapısıdır ve Tokyo'nun sembolik yapılarından biridir. Tokyo Kulesi, ziyaretçilere harika bir şehir manzarası sunmakta ve her yıl milyonlarca turisti ağırlamaktadır. Tokyo Kulesi'nin tarihi oldukça ilginçtir. İnşaatı 1957'de başlayan kule, Tokyo'nun kentsel gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Kule, Tokyo Körfezi'ne yakın bir noktada bulunmaktadır ve orijinal olarak Tokyo Körfezi'nde inşa edilmiş olan iki adanın birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. İnşaat süreci oldukça zordu ve Tokyo Kulesi'nin yapımı 3 yıl sürdü. Tokyo Kulesi, günümüzde Tokyo'nun en popüler turistik yerlerinden biridir. Ziyaretçiler, kuleye çıkarak Tokyo'nun muhteşem manzarasını görebilirler. Kule, iki gözlem noktasına sahiptir. Alt gözlem noktası 150 metre yükseklikte yer almaktadır ve Tokyo Körfezi'ne bakan bir manzaraya sahiptir. Üst gözlem noktası ise 250 metre yükseklikte bulunmakta ve Tokyo'nun merkezi semtlerine bakan bir manzara sunmaktadır. Tokyo Kulesi'ne ziyaretçiler, asansörle ulaşabilirler ve kulede çeşitli restoran ve hediyelik eşya mağazaları bulunmaktadır.
Meiji Jingu Tapınağı Tokyo
Meji Jingu Tapınağı Kaç Metre? Meiji Jingu Tapınağı, Tokyo'nun en ünlü turistik yerlerinden biridir ve Japonya'nın en önemli dini anıtlarından biridir. 1920 yılında inşa edilen tapınak, İmparator Meiji ve İmparatoriçe Shoken'in anısına yapılmıştır ve Japon halkı tarafından oldukça saygı duyulmaktadır. Meiji Jingu Tapınağı, doğal güzellikleri, Japon kültürü ve gelenekleriyle ilgilenen ziyaretçiler için mükemmel bir yerdir. Meiji Jingu Tapınağı'nın inşaatı, 1912 yılında İmparator Meiji'nin ölümü üzerine başladı ve 1920 yılında tamamlandı. Tapınak, 70 hektarlık bir ormanlık alana inşa edildi ve Japon mimarisi ve geleneksel teknikleri kullanılarak yapıldı. Tapınakta bulunan büyük kapılar, Japon kültürünün en önemli sembollerinden biridir ve ziyaretçilerin hoş geldiniz demek için kullanılır. Tapınakta, Japon kültürü ve gelenekleri hakkında bilgi edinmek için birçok fırsat bulunmaktadır. Örneğin, tapınak bahçesinde bulunan Naien bölgesinde, İmparator Meiji ve İmparatoriçe Shoken'in kişisel eşyalarını sergileyen bir müze bulunmaktadır. Ayrıca, Meiji Jingu Tapınağı'nda düzenlenen geleneksel Japon düğünleri, ziyaretçiler için unutulmaz bir deneyimdir. Meiji Jingu Tapınağı'nın önemi, sadece Japon halkı için değil, turistler için de büyüktür. Tapınak, Tokyo'nun kalbinde yer almakta ve ziyaretçilerin kolayca ulaşabileceği bir konumdadır. Ayrıca, tapınağın yılda birkaç kez düzenlenen festivalleri, Japon kültürünün en canlı yönlerini gösterir. Sonuç olarak, Meiji Jingu Tapınağı, Japonya'nın en önemli dini anıtlarından biridir ve Japon kültürü ve gelenekleri hakkında bilgi edinmek isteyen ziyaretçiler için mükemmel bir yerdir. Tapınak, doğal güzellikleri ve konumu ile turistler için de büyük bir çekim merkezidir. Eğer Tokyo'ya seyahat ediyorsanız, Meiji Jingu Tapınağı'nı mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Kinkaku-ji Tapınağı ve Tarihi
Kinkakuji Tapınağı Kinkakuji Tapınağı ve kısaca tarihi hakkında bilgi verelim. Japonya'nın Kyoto şehrinde bulunan tarihi bir tapınaktır. İlk olarak 1397 yılında inşa edilen tapınak, daha sonra birçok kez restore edilmiştir. Tapınak, üç katlı bir yapıya sahiptir ve en üst katı altın kaplamalıdır. Bu özelliği ile "Altın Tapınak" olarak da bilinir. Kinkakuji Tapınağı, Japonya'nın en ünlü turistik yerlerinden biridir. Tapınak, bahçesi ve altın kaplamalı yapısı ile ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Tapınak bahçesi, çam ağaçları, çalılar ve su özellikleriyle doludur. Bahçe, doğanın güzelliğini vurgulamak için özenle tasarlanmıştır. Tapınak bahçesinde yürürken doğanın huzur verici etkisini hissetmek mümkündür. Kinkakuji Tapınağı, Japon kültürü ve tarihine büyük önem veren bir yerdir. Tapınak, 1994 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiştir. Bu nedenle, Japonya'yı ziyaret eden turistlerin mutlaka görmesi gereken yerlerden biridir. Eğer Kinkaku-ji Tapınağı'nı ziyaret etmek istiyorsanız, bahar aylarında ziyaret etmeniz önerilir. Bu dönemde, tapınak bahçesi kiraz çiçekleri ile doludur ve muhteşem bir manzara sunar. Ayrıca, tapınak bahçesindeki yapay göletteki yansımaları izlemek de ayrı bir keyiftir. Kinkaku-ji Tapınağı'nı ziyaret etmek için en uygun zaman bahar ve sonbahar aylarıdır. Yaz aylarında çok sıcak ve nemli olabilir, kış aylarında ise kar yağışı görülebilir. Ziyaretiniz sırasında uygun kıyafetler seçmeye özen gösterin. Sonuç olarak, Kinkaku-ji Tapınağı Japonya'nın en önemli turistik yerlerinden biridir. Tapınak, bahçesi ve altın kaplamalı yapısı ile ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Tapınak, Japon kültürü ve tarihine önem veren bir yerdir ve mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir.
Fushimi Inari Tapınağı Tarihi
Fushimi Inari Tapınağı Japonya gezi rehberi içinde bulunan bu tapınak mutlaka listeye eklenmelidir. Tabiatın ve dinin bütünleştiği, eşsiz bir yer olan Fushimi Inari Tapınağı, Japonya'nın Kyoto şehrinde bulunur. Bu tapınak, Japonya'nın en ünlü turistik yerlerinden biri olarak kabul edilir ve yılda milyonlarca turist tarafından ziyaret edilir. Fushimi Inari Tapınağı, Torii kapıları ile ünlüdür. Bu kapılar, kutsal alanın girişini işaret eder. Tapınak, birçok küçük tapınaktan oluşur ve birçok tanrı ve tanrıça heykeli bulunur. Tapınakta bulunan İnari Tanrısı, Japon tarımı ve ticareti için önemli bir rol oynamaktadır. Tapınağın en dikkat çekici özelliği, binlerce oranj renkli Torii kapısından oluşan bir yoldur. Bu kapılar, tapınağın arka kısmına kadar devam eder ve ziyaretçilere nefes kesici manzaralar sunar. Ayrıca, tapınağın arka tarafındaki dağlarda, ziyaretçilerin yürüyebileceği birçok yürüyüş parkuru bulunur. Fushimi Inari Tapınağı'nın ayrıca bir diğer özelliği de Japonya'nın geçmişinde önemli bir yeri olan shintoizm inancının izlerini taşımasıdır. Bu inanca göre, doğada var olan her şey tanrısal bir varlık tarafından kontrol edilir. Bu sebeplerden dolayı, Fushimi Inari Tapınağı, Japon kültürünün en önemli sembollerinden biridir ve her yıl milyonlarca turisti kendine çekmektedir. Japonya'da seyahat planı yapanlar için mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır.
Himeji Kalesi Tarihi ve Fotoğraflar
Himeji Kalesi Hakkında Bilgi Japonya gezilecek yerler listesinde mutlaka eklemeniz gerek kaledir. Himeji Kalesi, Japonya'nın Himeji şehrinde yer alan bir kale ve UNESCO Dünya Mirası alanıdır. Bu muhteşem kale, Japonya'nın en büyük ve en iyi korunmuş kalelerinden biridir. Himeji Kalesi, Japon mimarisinin en güzel örneklerinden biridir ve ziyaretçilere Japon tarihine ve kültürüne benzersiz bir bakış sunar. Himeji Kalesi, 1333 yılında inşa edilmeye başlandı ve yüzyıllar boyunca birçok kez genişletildi ve restore edildi. Kale, Japonya'nın en ünlü dönemlerinden biri olan Sengoku döneminde (MÖ 1467-1603) yapıldı ve Japon tarihinin en ünlü kalesi olarak kabul edilir. Himeji Kalesi, 83 bin metrekarelik bir alanı kaplar ve birkaç bölümden oluşur. Kalemizin ana bölümü, merkezde yer alan "dondurma konisi" şeklindeki bir yapıdır. Bu bölüm, altı katlı ve her katta farklı bir amaca hizmet eden odaları vardır. Ziyaretçiler, kaleyi gezerken, tarihi Japon mimarisini inceleyebilir ve kaledeki özel koleksiyonlar hakkında bilgi edinebilirler. Himeji Kalesi, Japon mimarisinin en güzel örneklerinden biridir ve koruyucu özellikleri nedeniyle "Beyaz Martı Kalesi" olarak da bilinir. UNESCO Dünya Mirası olarak listelenen kale, yılda milyonlarca turisti çekmektedir. Japonya'ya yolunuz düşerse, Himeji Kalesi'nin muhteşem güzelliğini görmenizi kesinlikle öneririz. Himeji Kalesi, Japonya'nın tarihi mirasları arasında yer alan en güzel ve en ilginç yapılarından biridir. Ziyaretçiler, bu tarihi yapıyı gezerken Japon kültürüne ve tarihine olan ilgilerini tatmin edebilirler.
Japon Mutfağı Hakkında Bilgi ve Yemekleri
Japon Mutfağı Hakkında Bilgi ve Yemekleri Japonya gezi rehberi içerisinde olmazsa olmaz Japon mutfağı ve yemekleridir. Japonya mutfağı, dünyanın dört bir yanından ziyaretçileri cezbeden birçok lezzet sunar. Japon yemek kültürü, özellikle sushi, ramen ve tempura gibi popüler yemekleriyle tanınır. Ancak, Japon mutfağı sadece bu yemeklerle sınırlı değildir. İşte Japonya'da mutlaka denemeniz gereken bazı yemekler: - Sushi: Japonya'nın en ünlü yemeği olan sushi, balık ve pirinçle hazırlanır ve birçok farklı şekilde sunulur. - Ramen: Ramen, Japon çorbası ve noodles'dan oluşan bir yemektir. Ülke genelinde farklı çeşitleri mevcuttur Japon mutfağı, ülke genelinde farklı çeşitleri mevcut olan balık yemekleriyle de ünlüdür. Sushi, sashimi ve tempura, dünya çapında tanınan Japon yemeklerinden sadece birkaçıdır. Ayrıca, ramen, udon ve soba gibi farklı noodle çorbaları da popülerdir. Natto ve okonomiyaki gibi geleneksel yemekler de mutlaka tadılması gereken lezzetler arasındadır. Japonya'nın geleneksel yemekleri kadar, modern ve yaratıcı yemekleri de oldukça popülerdir. Özellikle Tokyo'da, dünya çapında tanınan şeflerin sahibi olduğu Michelin yıldızlı restoranlar bulunmaktadır. Bu restoranlarda, Japon mutfağına farklı dokunuşlarla yenilikçi yorumlar yapılmaktadır.
Japon Mutfağı Yemekleri Ramen Japonya tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra, doğal güzellikleri de ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Fuji Dağı, Japonya'nın en yüksek dağıdır ve doğal güzelliği ile ziyaretçileri kendine çekmektedir. Ayrıca, Japonya'nın tarihi şehirlerinden biri olan Kyoto, antik tapınakları, bahçeleri ve geleneksel kültürü ile ünlüdür. Hiroşima'da, II. Dünya Savaşı'ndaki nükleer bomba patlamasının anısına inşa edilen barış parkı ve müze ziyaret edilebilir. Japonya, aynı zamanda teknolojik gelişmeleri ile de tanınmaktadır. Tokyo, dünyanın en büyük şehirlerinden biridir ve dünya çapında teknoloji ve moda merkezlerinden biridir. Akihabara, elektronik cihazlar ve bilgisayar donanımı satan bir bölge olarak bilinmektedir. Japonya'nın gezilecek yerleri ve lezzetleri, ziyaretçiler için muhteşem bir deneyim sunmaktadır. Ülkenin tarihi, kültürü, doğal güzellikleri ve teknolojisi, herkesin ilgisini çekecek farklı seçenekler sunmaktadır.
Japonya UNESCO Gezilecek Yerler
UNESCO Japonya Gezilecek Yerler Japonya'nın güzel şehri Kyoto, geleneksel Japon kültürü ve mimarisinin merkezlerinden biridir. Kentte bulunan Kinkaku-ji Tapınağı, Japonya'nın en ünlü manzaralarından biridir ve ülkenin en önemli turistik yerlerinden biridir. Kinkaku-ji Tapınağı, 1397 yılında inşa edilmiş ve daha sonra bir yangın sonucu yıkılmıştır. Ancak, 1955 yılında restore edilmiştir. Tapınak, birçok ziyaretçinin ilgisini çeken altın renkli çatısı ile ünlüdür. Tapınak ayrıca güzel bahçeleriyle de tanınır ve Japonya'nın bahçe sanatının en iyi örneklerinden biridir. Kyoto'daki bir diğer ünlü turistik yer ise Himeji Kalesi'dir. Bu kale, Japonya'nın en büyük ve en iyi korunmuş kalesi olarak kabul edilir. Himeji Kalesi, 14. yüzyılda inşa edilmiş ve Japonya'nın Ortaçağ dönemi mimarisinin en iyi örneklerinden biridir. Himeji Kalesi'nin beyaz renkli görünümü nedeniyle "Beyaz Kuş Kalesi" olarak da adlandırılmaktadır. Kale, ziyaretçilere açık olan bir müze olarak hizmet vermektedir. İçinde, ziyaretçiler Japon kültürü hakkında bilgi edinebilirler ve kaleyi oluşturan yapıları ve savunma sistemlerini keşfedebilirler. Kyoto, Japonya'nın tarihi ve kültürel miraslarının en önemli yerlerinden biridir. Şehir, zengin tarihi dokusu, geleneksel mimarisi ve eşsiz manzaralarıyla her yıl binlerce turisti ağırlamaktadır. Bunların yanı sıra, Japonya'nın Kyoto kentindeki geleneksel yemekler de oldukça ünlüdür. Kyoto mutfağı, özellikle balık, sebzeler ve tofu gibi malzemelerin kullanıldığı sağlıklı ve lezzetli yemekleriyle bilinir. Kyoto mutfağının en popüler yemeklerinden biri "Kaiseki" adı verilen yemektir. Kaiseki, geleneksel Japon yemek kültürünün en yüksek ifadesi olarak kabul edilir ve sıralı küçük tabaklarda sunulan bir dizi yemekten oluşur. Yemek, özenle seçilen malzemelerin estetik bir sunumuyla hazırlanır ve lezzetleri ve renkleri birbirleriyle uyum içindedir. Kyoto'da ayrıca, "Yudofu" adı verilen bir yemek de oldukça popülerdir.Yudofu, soya sütü ve tofu gibi basit malzemelerle hazırlanan geleneksel bir Kyoto yemeğidir. Bu yemek, genellikle tofu blokları sıcak bir suda pişirilir ve ardından bir sosla servis edilir. Yudofu, Japon mutfağının sağlıklı ve lezzetli yemeklerinden biridir. Tofu, protein ve vitamin bakımından zengin olduğu için oldukça sağlıklı bir yiyecektir ve soya sütü de aynı şekilde sağlıklı bir içecektir. Yudofu'nun lezzeti, tofu bloklarının doğal tadı ve sosa eşlik eden diğer malzemelerin birleşmesinden gelir. Bu yemeği tatmak için Kyoto'da birçok restoran ve kafe bulunmaktadır. Japonya gezilecek yerler ve Japonya gezi rehberi hakkında yazdığımız makalede siz nereleri sevdiniz? Yurtdışı gezilecek yerler hakkında merak ettikleriniz ve eklemek istediklerinizi yorumlara yazabilirsiniz. Read the full article
#japonyagezirehberi#japonyagezilecekyerler#yurtdışında gezilecek yerler#japonya gezilecek yerler#japonya gezi rehberi
4 notes
·
View notes
Text
Mardin pizzaları İtalyanlara rakip oldu
https://pazaryerigundem.com/haber/195442/mardin-pizzalari-italyanlara-rakip-oldu/
Mardin pizzaları İtalyanlara rakip oldu
Mardin’de son yıllarda açılan pizza restoranlarda üretilen farklı pizzalar kalite ve lezzetleri ile İtalyanlara rakip oldu.
Şehmus EDİS (MARDİN İGFA) Mardin Artuklu ilçesinde Süryani iş insanı Kuryakos Acar tarafından açılan Siras restoranta, Mardin ve İtalyan mutfağını dünya tatları ile buluşturdu. Dobo eti ve meşhur Kars gravyer ve mozerelle peynirinden ürettikleri 9 çeşit pizza ile İtalyanlara rakip oldu.
Süryani işletmeci Kuryakus Acar, 4 çeşit özel yapım makarna ve 9 çeşit pizza ve farklı yöresel yemeklerle müşterilerin damak adına hizmet verdiklerini söyledi. 7 bin yıllık tarihi geçmişi olan Mardin’de Mardin ve İtalyan mutfağını bir araya getirerek, müşterilerimize farklı lezzetler ve tatlar sunmaya çalıştıklarını ifade eden Acar,” Eski Mardin’de pizza olmadığı için bizde böyle farklı bir işe giriştik. Siras ve olef pizzalarımız şu anda en çok rağbet gören pizza konumuna geldi. Siras pizza dobo etinden Olef ise Kars’ın meşhur grevyar ve mozerella peynirinden yapıyoruz. Ayrıca kullandığımız ürünler ise Köylerde yetişen Derik zeytini ve yağı ve farklı çeşit ürünleri kullanıyoruz. Siras pizza ismi 4 yüzyılda yaşayan azize kadın isminden geliyor. Olef pizza ise Süryani alfabesinin ilk harfi olan başlangıç anlamına geliyor. ”dedi.
Napolyon Pizzası Mardin Mutfağında
Müşterilere farklı damak tatları ile hizmet vermek için çalıştıklarını kaydeden Acar,” Makarnaları kendi mutfaklarında deneyimli aşçılarımız yapıyor. Kişiye özel anlık hazırlama ve pişirim yapıyoruz. Makarna ve pizza hamurlarını dinlendirdikten sonra, müşterilerimin istediği menüyü, kısa sürede hazırlayabiliyoruz. Fabrikasyon ürünümüz yok. Napolyon pizzasının Mardin Mutfağı ile kaynaştırdık. Gelen müşterilerimin ger dönüşümler olumlu yöndedir. Özellikle Avrupa’dan gelen yabancı turistler pizzalarımıza büyük ilgi gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Mardin Mutfağını Dünyaya Tanıtıyoruz
İşletmenin alt katını yeni nesil cafe, üst katını ise, mutfak, yemek ve yazlık cefe ve restoran olarak hizmet vereceğini vurgulayan Acar” Pizza- Makarna- Şarap konsept ile Mardin Mutfağını, Dünya Tatları le Zenginleştirdik. Mardin’de İlerlemek istiyoruz. Özel olarak hazırlanmış peynirler ve hardal, sarımsak ve Zeytinyağlı biber sosları le salata ve yemeklerimize lezzet katıyoruz. Mardin’e özgü haşlanmış içli köfte, kızartılmış içli köfte ve peksimet ile farklı çeşitli yemek sunumlarımıza renk katıyoruz. Ayrıca Vegan ve Vetejaryan yiyeceklerimizle de vatandaşlarımıza hizmet veriyoruz. Hijyen ve kaliteden ödün vermeden, müşteri memnuniyetin ön planda tutuyoruz. Şu anda 6 kişiye istihdam sağlıyoruz. Turizm sezonunda inşallah fazla istihdam sağlarız.” Şeklinde konuştu.
0 notes
Text
Elazığ Yemek Yerleri
Elazığ, zengin kültürel mirası ve eşsiz lezzetleriyle dikkat çeken bir şehirdir. Şehirdeki yemek yerleri, misafirlerine hem geleneksel hem de modern tatlar sunarak damak tadına hitap etmektedir. Elazığ’da keşfedilmeyi bekleyen birçok yerel lezzet bulunmaktadır. İşte bu lezzetleri deneyimleyebileceğiniz bazı önemli noktalar:
1. Meşhur Gülcemal Aspava
Elazığ'ın en çok tercih edilen mekanlarından biri olan Meşhur Gülcemal Aspava, özellikle kebapları ve çiğköftesi ile ünlüdür. Misafirlerine kaliteli hizmet sunan bu mekan, hem yerel halkın hem de şehri ziyaret edenlerin vazgeçilmezi haline gelmiştir.
Adres: Ataşehir, Şelale Sk. No: 47/A, 23040 Elâzığ Merkez/Elazığ
Telefon: (0424) 502 83 64
2. Yöresel Lezzetler
Elazığ'da bulabileceğiniz diğer yöresel lezzetler arasında harput köftesi, dolma, sarma ve çeşitli meze çeşitleri bulunmaktadır. Bu lezzetleri deneyebileceğiniz pek çok restoran mevcuttur. Özellikle yaz aylarında, bahçelerde oturarak taze ve doğal ürünlerden yapılan yemeklerin tadını çıkarabilirsiniz.
3. Kahvaltı Mekanları
Elazığ'da kahvaltı yapmak için birçok keyifli mekan bulunmaktadır. Yöresel peynirler, zeytinler, zeytinyağlılar ve organik sebzeler ile dolu kahvaltı sofraları, güne güzel bir başlangıç yapmak için idealdir. Hem ailenizle hem de arkadaşlarınızla güzel bir kahvaltı deneyimi yaşayabilirsiniz.
4. Tatlılar ve İkramlar
Elazığ’ın tatlı kültürü de oldukça zengindir. Özellikle pekmezli kurabiyeler, kadayıf ve baklava gibi tatlılar, yerel restoranların menülerinde sıkça yer almaktadır. Bu tatlıları mutlaka denemelisiniz!
5. Hızlı ve Güvenilir Hizmet
Elazığ’daki yemek yerleri, genellikle hızlı ve güvenilir hizmet sunmaktadır. Restoranlar, misafirlerine en iyi hizmeti vermek için sürekli olarak kendilerini geliştirmektedir. Bu nedenle, hem lezzetli yemeklerin tadını çıkarabilir hem de hoş bir atmosferde keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Elazığ, yemek kültürü açısından oldukça zengin bir şehirdir. Şehirdeki mekanlar, kaliteli hizmetleri ve lezzetli yemekleri ile misafirlerini ağırlamaktadır. Meşhur Gülcemal Aspava gibi yerler, hem lezzet hem de ambiyans açısından tercih edilmesi gereken mekanlar arasında yer alıyor. Elazığ’a geldiğinizde bu lezzetleri tatmadan dönmemenizi tavsiye ederiz. Unutmayın, Elazığ’ın enfes yemeklerini deneyimlemek için Meşhur Gülcemal Aspava’ya uğrayabilirsiniz!
0 notes
Text
Ankara’nın Meşhur Yemekleri
Ankara mutfağı; yöresel lezzetleri, bugüne dek egemenlik yaptığı kültürlerden taşıdığı izleri ve kendine ait özellikleri ile dikkat çeker. İç Anadolu Bölgesinde yer alan şehir, tarihi ve turistik merkezleriyle en sevilen gezi destinasyonları arasında bulunur. Ankara’ya dair en önemli özelliklerin arasında ise geniş restoran seçenekleri ve zengin yemek kültürü vardır. Ankara’nın meşhur yemekleri…
0 notes
Text
Ziyafet Kuzu Çevirme: İstanbul'un Lezzet Duraklarından Biri
İstanbul, dünyanın en büyük metropollerinden biri olmanın yanı sıra, aynı zamanda bir lezzet cenneti. Bu cennetin en özel duraklarından biri de, Sirkeci'de bulunan Ziyafet Kuzu Çevirme. Restoran, Türk mutfağının en özel lezzetlerinden kuzu çevirmeyi, geleneksel yöntemlerle harmanlayarak sunuyor.
Restoranın adından da anlaşılacağı üzere, buranın spesiyali kuzu çevirme. Ancak Ziyafet Kuzu Çevirme, bu lezzeti bir adım öteye taşıyor. Kuzu eti, restoranın özel baharat karışımıyla marinasyon işleminden geçiriliyor ve uzun saatler boyunca özenle pişiriliyor. Bu süreç, etin hem yumuşacık hem de aromatik olmasını sağlıyor.
Ziyafet Kuzu Çevirme'nin menüsü, kuzu çevirmenin yanı sıra, zengin salata ve meze çeşitleriyle de göz dolduruyor. Özellikle, farklı yeşilliklerle hazırlanan salatalar ve mevsim sebzeleriyle sunulan mezeler, yemeğinize eşlik edecek en iyi seçenekler arasında. Restoranın en sevilen mezeleri arasında; patlıcan salatası, çıtır börek ve humus bulunuyor.
Ziyafet Kuzu Çevirme, aynı zamanda İstanbul'un tarihi dokusunu hissettiren bir atmosfere sahip. Restoranın dekorasyonu, Osmanlı ve Türk kültürünün izlerini taşıyor. Bu tarihi atmosfer içinde yemek yemek, misafirlere hem görsel hem de damak zevki açısından tam bir ziyafet sunuyor.
Her bir detayın özenle düşünüldüğü Ziyafet Kuzu Çevirme, İstanbul'da unutulmaz bir kuzu çevirme deneyimi yaşamak isteyenler için ideal bir adres. Sirkeci'nin bu meşhur restoranında, geleneksel lezzetlerle dolu bir akşam geçirmeye ne dersiniz? Şimdi yerinizi ayırtın ve bu eşsiz lezzet yolculuğuna çıkın!
0 notes
Text
👉 %100 YATIRIM FIRSATI
1+0 Havuz Manzaralı, Büyük Balkonlu, Klimalı, Ara Kat "FULL EŞYALI" - "EŞYALARI SIFIR AYARINDA" - "MASRAFSIZ" - "HEMEN TAŞINMAYA veya KİRAYA VERMEYE HAZIR" - "SİTE İÇİNDE" Mükemmel Daire.
FİYAT: 64BİN STG!!!
ÖZELLİKLER
✅ Bina Altı Kapalı Otopark ✅ Açık Otopark ve Açık Havuz ✅ Asansör ✅ Ara Kat - Kat 2 ✅ Denize ve meşhur Long Beach'e 5 dk yürüme mesafesindedir ✅ Tarifi ve Erişimi Kolay Merkezi Konum Dip Karpaz yoluna paralel yol üzerinde, köşe konumludur. AVM'ye, Markete, Pazara, Eczane, Kasaba, Restoran ve Cafelere yürüme mesafesindedir, long beach plajına uzaklığı yürüyüş ile 5-7dk mesafededir. ✅ Çevresi marka otel ve projeler vardır. Kıbrıs'ta değeri hızla yükselen en cazip İSKELE bölgesinin merkezinde konumludur!
PROJE HAKKINDA
Kuzey Kıbrıs’ta dört mevsim yaşama ve yatırıma uygun birçok konut projesinden biri olan “Sea Life Plus”, Kuzey Kıbrıs’ın ünlü tatil beldesi İskele Long Beach’e yakın bir konumda yer alıyor.
Proje, İskele Long Beach Bölgesi’nde yer alan ve her günün muhteşem masmavi deniz ve yemyeşil çevresinin muhteşem manzarası ile başladığı Sea Star ve Sea Shell Daireleri dahil olmak üzere çeşitli model seçenekleri sunuyor. yıl boyunca.
Noyanlar İnşaat’ın özgün olarak tasarlayıp inşa ettiği bu geniş dairede inanılmaz derecede düşük maliyetle hemen satın alabilirsiniz.
Yılın dört mevsimi tatil tadında yaşayacağınız Sea Life Plus ile huzurlu ve konforlu bir yaşama adım atmaya ne dersiniz?
Bu daire MAX 15 senede kendini amorti etmektedir! Эта квартира окупается максимум за 15 лет!
Fiyata fotoğraflarda gözüken tüm eşyalar DAHİLDİR! Все товары, представленные на фото, ВКЛЮЧЕНЫ в стоимость!
Detaylar, alternatifler ve projeden satılık daireler için bizle konuşmadan kararınızı vermeyin...
Не принимайте решения, не поговорив с нами о деталях, альтернативах и новых квартирах для продажи из проекта...
#ev #daire #kıbrıs #kktc #fırsat #kelepir #amiralgayrimenkul #longbeach #iskele
0 notes
Text
Tiran Gezi Rehberi: Şehir Turu ve Tarihi Yerler
Tiran, tarihi ve kültürel mirası ile büyüleyici bir şehirdir. Bu şehirde gezilecek tarihi yerler ve müzeler, tarihin derinliklerine yolculuk yapmanıza olanak tanır. Ayrıca Tiran'ın simge yapıları da ziyaretçilerini etkileyici bir atmosferle karşılar. Yerel lezzetler ve restoranlar ise damak tadınıza hitap ederken, doğal güzellikleri de göz kamaştırıcıdır. Tarihi etkinlikler ve festivallerle renklenen Tiran, aynı zamanda gizli cennetlere ev sahipliği yapar. Yerel el sanatları ve hediyelik eşyalar da alışveriş severler için cazip seçenekler sunar. Tiran'da gece hayatı ve eğlence mekanları da unutulmamalı, bu şehirde unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz.
Tiran'ın Tarihi Ve Kültürel Mirası
Tiran, tarihi ve kültürel mirasıyla ünlü bir şehirdir. Zengin tarihine ve kültürel mirasına sahip olması nedeniyle birçok turisti cezbetmektedir. Tiran’da bulunan tarihi yerler ve müzeler şehrin zenginliklerini yansıtmaktadır. Bu yerler arasında Ethem Bey Camii, Tiran Kalesi ve Etnografya Müzesi gibi önemli yapılar bulunmaktadır. Ayrıca, şehirdeki kültürel miras ziyaretçilere tarihi ve kültürel bir deneyim yaşatmaktadır. Geleneksel el sanatları, müzik ve dans gösterileriyle Tiran, kültürel zenginliğini ortaya koymaktadır.
Gezilecek Tarihi Yerler Ve Müzeler
Tiran, tarihi ve kültürel mirasıyla ziyaretçilere birçok gezilecek yer ve müze seçeneği sunmaktadır. Tiran'ın zengin tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyenler için birçok tarihi mekan ve müze bulunmaktadır. Özellikle Tiran Kalesi ve Ethem Bey Camii gibi tarihi yapılar, şehrin tarihini ve kültürünü en iyi şekilde yansıtmaktadır. Ulusal Tarih Müzesi ve Sokrat Fan Noli Evi Müzesi gibi müzeler de Tiran'ın zengin tarihini ziyaretçilere aktarmaktadır. Bunların dışında Piramida Bunk'Art Müzesi ve Sanat Galerisi gibi farklı konseptlere sahip müzeler de ziyaretçilere tarihi ve kültürel bir deneyim sunmaktadır.
Tiran'ın Simge Yapıları
şehrin önemli sembollerini ve tarihi yapılarını kapsayan bir gezi rehberidir. Tiran'a gelen turistlerin en çok ziyaret ettiği yapılar arasında bulunan simge yapılar, şehrin kültürel mirasını ve tarihini yansıtmaktadır. Bu yapılar arasında en bilineni ve simgesi olan Ethem Bey Camii ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. 18. yüzyılda Osmanlı zamanında inşa edilen cami, Osmanlı dönemi mimarisinin en güzel örneklerindendir. Hala aktif bir ibadet yeri olan cami, şehrin tarihi dokusunu korumaktadır. Diğer bir simge yapı ise Tiran Saat Kulesi’dir. 1822 yılında inşa edilen saat kulesi, şehrin simgelerinden biri olup, şehir merkezinde bulunan Skanderbeg Meydanı’nda yer almaktadır. Tarihi dokusuyla ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunmaktadır.
Yerel Lezzetler Ve Restoranlar
Tiran şehri, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleri ile değil, aynı zamanda leziz yerel yemekleri ve popüler restoranları ile de tanınır. Tiran'a gelen ziyaretçiler, şehrin kendine özgü mutfağının tadını çıkarmak ve çeşitli restoranları denemek için heyecan duyarlar. Bu şehirdeki yerel lezzetler genellikle deniz ürünleri, zeytinyağlı yemekler, kebap çeşitleri ve taze sebzelerden oluşur. Ayrıca, Tiran'ın meşhur kahvaltıları ve tatlıları da oldukça popülerdir. Tiran mutfağı, Osmanlı, İtalyan ve Yunan mutfaklarından etkilenmiştir, bu nedenle şehirdeki restoranlarda farklı lezzetleri deneyimlemek mümkündür. Eğer Tiran'a yolunuz düşerse, mutlaka şehrin en iyi restoranlarını ziyaret etmelisiniz. Burada hem geleneksel Tiran yemeklerini tadabilir, hem de dünya mutfaklarından seçenekler bulabilirsiniz. Aşağıda Tiran'ın en popüler restoranlarından bazılarına dair bir liste bulabilirsiniz: Restoran Adı Spesiyalite Adres Mangal Evi Kuzu şiş Merkez Mah. 123 Sok. No:4 Liman Balıkçısı Taze deniz ürünleri Sahil Cad. 45 Olive Restoran Zeytinyağlı yemekler Papatya Sok. 6
Tiran'ın Doğal Güzellikleri
Tiran, doğal güzellikleriyle her mevsim ziyaretçilerini etkileyen bir şehirdir. Şehrin doğal güzellikleri, dağlar, nehirler, göller ve yeşil alanlar gibi birçok farklı özellikten oluşmaktadır. Şehirde bulunan pek çok doğal güzellik, ziyaretçilere huzurlu ve dinlendirici bir atmosfer sunmaktadır. Tiran'ın doğal güzelliklerinden biri de **Dajti Dağı**'dır. Bu dağ, şehrin hemen arkasında yükselmekte olup, ziyaretçilere muhteşem bir manzara sunmaktadır. Aynı zamanda dağda bulunan ormanlık alanlar ve yürüyüş parkurları, doğa ile iç içe vakit geçirmek isteyenler için ideal bir seçenektir. Tiran'ın bütünleştiği **Lana Nehri**, şehrin doğal güzelliklerinden bir diğeridir. Nehrin kenarında yürüyüş yapmak veya piknik yapmak, ziyaretçilere şehrin stresinden uzaklaşabilecekleri bir ortam sunmaktadır. Ayrıca nehrin etrafında bulunan kafeler ve restoranlar, ziyaretçilere nehir manzarasında yemek yeme imkanı sunmaktadır.
Tarihi Etkinlikler Ve Festivaller
Tiran, tarih boyunca çeşitli etkinliklere ve festivallere ev sahipliği yapmıştır. Şehrin zengin kültürel mirası, tarihi festival ve etkinliklerle daha da renklenmektedir. Özellikle tarihi yapıları ve kültürel değerleriyle bilinen Tiran, her yıl binlerce turisti bu etkinliklere çekmektedir. Bu etkinlikler arasında en önemlilerinden biri **Tiran Tarih Festivali**'dir. Her yıl düzenlenen bu festival, şehrin tarih ve kültürünü yansıtmakta ve ziyaretçilere zengin bir deneyim sunmaktadır. Ayrıca **Geleneksel El Sanatları Fuarı** da Tiran'da önemli bir etkinliktir. Bu fuar, şehirdeki el sanatlarını ve geleneksel el işlerini tanıtmaktadır. Bunun yanı sıra **Uluslararası Müzik Festivali** ve **Tiran Uluslararası Film Festivali** gibi etkinlikler de şehrin kültürel hayatını zenginleştiren önemli organizasyonlardır. Bu festivaller, yerel halkın yanı sıra uluslararası katılımcıları da ağırlayarak Tiran'ı kültürel anlamda önemli bir merkez haline getirmektedir.
Tiran'ın Gizli Cennetleri
Tiran, turistik yerler arasında popüler bir destinasyon olmasının yanı sıra keşfedilmeyi bekleyen birçok gizli cennete de ev sahipliği yapmaktadır. Eğer şehirde gizli güzellikleri keşfetmek istiyorsanız, bu yazıda size rehber olacak bazı önerilere yer vereceğiz. Tiran'ın gizli cennetlerinden biri olan Dajti Dağı, şehre yukarıdan muhteşem bir manzara sunmaktadır. Buraya teleferikle çıkabilir ve tepeden şehri seyredebilirsiniz. Ayrıca burada doğa yürüyüşleri yapabilir, piknik yapabilir ve temiz dağ havasının tadını çıkarabilirsiniz. Dajti Dağı, şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktasıdır. Bunun yanı sıra Tiran'ın gizli cennetlerinden bir diğeri de Petrela Kalesi'dir. Bu tarihi kale, şehir merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta yer almaktadır ve sakin ve huzurlu bir ortamda tarihi bir yolculuk yapmanızı sağlar. Kaleye çıkarak etkileyici manzarayı izleyebilir ve tarihi yapıyı keşfedebilirsiniz.
Yerel El Sanatları Ve Hediyelik Eşyalar
Tiran, tarihi ve kültürel mirasıyla öne çıkan bir şehirdir. Şehirdeki el sanatları ve hediyelik eşyalar da bu zengin mirası yansıtmaktadır. Tiran'ı ziyaret eden turistler, yerel el sanatlarının ve hediyelik eşyaların benzersiz güzelliklerini keşfetme fırsatı bulurlar. Tiran'ın sokaklarında dolaşırken, geleneksel el sanatlarıyla süslenmiş dükkanlara rastlamak mümkündür. Bu dükkanlarda genellikle el yapımı halılar, seramikler, ahşap oymacılığı ve geleneksel kıyafetler gibi ürünler satılmaktadır. Bu el sanatları, Tiran'ın kültürel kimliğini yansıtan önemli birer sembol haline gelmiştir. Ayrıca, şehirde bulunan pazar yerleri ve el sanatları fuarları da yerel el sanatlarının ve hediyelik eşyaların popüler bir platformudur. Burada, zanaatkarların el emeği göz nuru eserleriyle karşılaşmak mümkündür. Turistler, bu pazar yerlerinde yöresel el sanatlarını inceleyebilir ve sevdikleri için hatıra olarak hediyelik eşyalar satın alabilirler.
Tiran'da Gece Hayatı Ve Eğlence Mekanları
hakkında konuşmak gerekirse, şehir geceleri de oldukça canlı bir atmosfere sahiptir. Tiran'ın gece hayatı oldukça hareketli ve eğlencelidir. Şehirde birçok bar, gece kulübü ve canlı müzik mekanı bulunmaktadır. Tiran geceleri, zengin eğlence seçenekleri ile ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. Şehirde bulunan eğlence mekanları arasında genellikle canlı müzik performanslarına ve DJ'lerin setlerine ev sahipliği yapan mekanlar ön plana çıkmaktadır. Bu mekanlarda yerel müzisyenlerin performanslarına şahit olabilir ve Tiran'ın yerel müzik sahnesini keşfedebilirsiniz. Ayrıca Tiran'da bulunan gece kulüpleri de şehrin gecelerine renk katan mekanlardan biridir. Dans etmeyi sevenler için ideal olan bu mekanlarda, farklı müzik tarzlarına ve eğlence seçeneklerine rastlamak mümkündür. Tiran'da gece hayatı, her yaş ve zevke hitap eden geniş bir yelpazeye sahiptir. Read the full article
0 notes
Text
Times Meydanı Reklam Fiyatları
Times Meydanı, 1880'lerden bu yana dev reklam panolarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu ünlü sahnede yer almak, markalar için büyük bir prestij işaretidir. Times meydanı reklam fiyatları merak edilirken, bu aşamada 2 farklı seçenek bulunduğundan bahsetmek gerek. Yaratıcı ve eğlenceli içerik yayınlayabileceğiniz gibi firmanı için kurumsal bir reklamda yayınlayabilirsiniz. Tabiki bunların fiyatları birbirinden oldukça farklıdır. Hadi gelin Newyorkta bulunan meşhur Times Meydanında ne kadara reklam verebiliyoruz?
Times Meydanı Reklam Fiyatı
Times Meydanı Reklam Fiyatı Times Meydanı, Broadway ve Seventh Avenue'nun kesiştiği noktada bulunur ve çevresindeki binaların yükseklikleri ve büyük reklam panolarıyla ünlüdür. Bu reklam panoları genellikle binaların cephelerine yerleştirilir ve aydınlatma sistemleriyle gece gündüz göz önünde bulunur. Bu reklam panoları genellikle 10 katlı binalardan başlayarak çok daha yüksek binalara kadar uzanır. Genel anlamda 2 Times meydanında reklam vermek için 2 yol ve fiyat var bunlar; - Firma olarak Times Meydanında reklam fiyatları 750 Dolardır. - Şahıs olarak Times Meydanında TSX Entertainment ile sadece 40 dolara reklam verebilirsiniz. Times Meydanı reklam fiyatları aşağıdaki durumlara göre değişkenlik göstermektedir; - Reklam Alanının Konumu - Reklam Yayınlama Süresi - Reklam Boyutu ve Türü - Yayınlama Tarihi ve Saati Ayrıca; Mobil eğlence platformu TSX Entertainment, Times Meydanı'ndaki 46 katlı TSX Broadway binasının köşesini kiralayarak bireylerin 15 saniyelik anlamlı bir varlık sergileyebileceği bir fırsat sunmaktadır.
46 katlı TSX Broadway binası Bu meşhur sahnede yer almak ise markalar için tam bir prestij göstergesi. Mobil eğlence platformu TSX Entertainment ise meydanda bulunan 46 katlı TSX Broadway binasının köşesini 40 dolara kiraya vererek bireylerin de 15 saniyeliğine meydandaki ekranda boy göstermesine olanak sağlıyor.
Times Meydanı Reklamları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Times Meydanı Reklamları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular New York Times reklam ücreti ne kadar? New York Times'ta reklam vermek için tek bir fiyat yoktur. Reklamın boyutu, yayınlanacağı yer ve gün, reklamın içeriği gibi faktörlere göre fiyat değişmektedir. Genel olarak, New York Times'ta bir reklamın gösterim ücreti 750 dolardan başlar. 1 tam sayfalık bir reklamın gösterim ücreti 100.000 dolar civarındadır. New York Times'ta reklam vermek için bir ajansla çalışmak da mümkündür. Ajanslar, reklamın hazırlanması ve yayınlanması için gerekli işlemleri üstlenmektedir. Ajansların hizmet ücretleri de reklamın fiyatına dahil olmaktadır. New York reklam panoları ne kadar? Genel olarak, New York'ta bir reklam panosunun gösterim ücreti 750 dolardan başlar. 15 saniyelik bir reklamın gösterim ücreti 500 dolarken, 30 saniyelik bir reklamın gösterim ücreti 1000 dolar civarındadır. Times Meydanı ne zaman kuruldu? Times Meydanı, 1870'lerde New York'un Times Square adlı mahallesinde kurulmuştur. Meydanın adı, 1851'de kurulan New York Times gazetesinden gelmektedir. Times Meydanı, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında New York'un en önemli eğlence ve alışveriş merkezlerinden biri haline geldi. Meydanın üzerinde çok sayıda tiyatro, sinema, restoran ve mağaza bulunmaktadır. Times Meydanı hangi ilde? Times Meydanı, Amerika Birleşik Devletleri'nin New York eyaletinde, New York şehrinin Manhattan ilçesinde yer almaktadır. Times Meydanı kimin? Times Meydanı'nın sahibi, New York City'nin belediyesidir. Ancak, meydanın üzerinde bulunan reklam panoları ve diğer işletmelerin sahipleri farklı kişiler ve kuruluşlardır.
Times Meydanı Hakkında Bonus Bilgiler
Times Meydanı - Times Meydanı, New York'un en popüler turistik yerlerinden biridir. Her yıl milyonlarca insan tarafından ziyaret edilmektedir. - Times Meydanı, dünyanın en ünlü reklam alanlarından biridir. Meydanın üzerindeki reklam panoları, dünyaca ünlü markalar tarafından kullanılmaktadır. - Times Meydanı, New York'un kültürel ve sosyal yaşamının önemli bir merkezidir. Meydanın üzerinde çok sayıda tiyatro, sinema, restoran ve mağaza bulunmaktadır. https://www.youtube.com/shorts/rxGrtgDU_v4 Times Meydanında Mükemmel Bir Reklam Çalışması Örneği Güncel Fiyat bilgileri için Fiyatı Nedir sitesini takip etmeyi unutmayın! Diğer fiyatlar; - Google Reklam Fiyatları - 1 Saatte Para Kazanma - Dilan Polat Ne Kadar Kazanıyor Read the full article
0 notes
Text
Restoranlar, Meşhur Restoran Yemekleri
Restoranlar, Meşhur Restoran Yemekleri
Restoranlar, Meşhur Restoran Yemekleri, Türk halkının ve gezi tutkunlarının vazgeçilmez yeteneğidir aslında. Bizler ülke olarak yemek yemesini sevdiğimiz kadar çeşitlerine de çok önem veririz.
Özellikle gezi turları zamanında gideceğimiz bölgelerdeki şehirlerde bulunan yemek çeşitlerini ve restoranlarını merak ederiz. Bununla kalmaz en meşhur yemek ya da restoran ararız. İşte tam bu noktada doğru adrese geldiniz.
Restoran, Meşhur Restoranlar
Restoran, Meşhur Restoranlar dediğimizde aklımıza gelen ilk düşünce sadece yemek ya da karnımızı doyurmak gelmiyor. Her yörenin kendine göre bir yemek çeşidi olduğu gibi her bölgenin kendine has aşçı, el lezzeti bulunmaktadır.
Yöresine göre yetişen sebze ve meyvelerin yanında yetiştirilen hayvanların çeşitliliğine göre ayrı lezzet tatları oluşmaktadır. İşte bu dillerde destan olan ve tadı damalarda kalıp ömrünüzce unutamayacağınız meşhur restoranlar.
Gezilecek Yer Rehberi
Kaynak Link: www.gezilecekler.com
0 notes
Text
WARM AND COZY // KDRAMA DİZİ YORUMU
UYARI : Yazılar genel olarak spoiler içerebilir. İçermeyedebilir.
İmdb puanı: 6,8 Benim puanım: 5
Drama: Warm and Cozy
Hangul: 맨도롱 또똣
Director: Park Hong-Kyun, Kim Hee-Won
Writer: Hong Mi-Ran, Hong Jung-Eun
Date: 2015
Language: Korean
Country: South Korea
Cast: Yoo Yeon-Seok, Kang So-Ra, Kim Sung-Oh, Lee Sung-Jae, So Ji-Sub
2015 (8th) Korea Drama Awards - October 9, 2015
Global Star Award (Samuel Okyere)
2015 MBC Drama Awards - December 30, 2015
Excellent Actress (mini series) (Kang So-Ra)
Ten Star Award (Yoo Yeon-Seok)
Aynı yıl yayınlanan The Master's Sun dizisinin senaristi Hong kardeşlerin kaleminden çıkan Warm and Cozy hep yıl olarak altın çağı yakalayamamış hem de muadillerini geçememiş. Benim çizdiğim hayali 2016 yıl sınırını geçememiş olmasının büyük bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Ama bütün suçu da yıla atmak haksızlık olacak. Yoo Yeon-Seok’un hatırına başladığım ve başladığıma pişman olduğum dizidir. Dizi tam bir tribal enfeksiyon. Çok zengin bir ailenin oğlu olan Baek Gun-Woo (Yoo Yeon-Seok) artık şımarıklıktan mıdır nedir, kendini ispatlasın diye Jeju adasında bir restoran işletmeye gönderiliyor. Lee Jung-Joo (Kang So-Ra) da dolandırıldıktan sonra Jeju adasında bir harabeyi restorana çevirmek için geliyor. Baek Gun-Woo bir takım yanlış anlaşılmalardan sonra Lee Jung-Joo’u ölümcül hasta sanıyor ve ölene kadar kendi restoranının başına getiriyor.
Dizideki tek güzel şey Jeju adasıydı. Manzaralar olsun, yeşillikler olsun, gökyüzünün rengi bile şahane görünüyordu. Bunun dışındaki her şey çok ilginçtir ki son derece amatördü. Ana karakterler o kadar vasattı ki dizideki bütün yan roller daha ön plana çıkıyordu. Dizide bir sürü aşk hikayesi olmasına rağmen romantik sahnesi olmaması da bir nevi başarı olarak görülebilir. Erkeğin kıza yapmadığını bırakmadığı, ağır sözler söyledikten sonra kızın hepsini yutup tekrar aşkımdan ölüyorum diye geri dönmesi mantığı ne yazık ki 2016 öncesi dizilerde çok hakim.
Yönetmenin izleyicilere jesti olarak ilk bölümde So Ji-Sub konuk oyuncu olarak göründü. Hatta karakteri The Master's Sun dizisindeki ile aynıydı. Meşhur “kaybol” hareketini yaparak bizlere selam çaktı ve gitti. Dizide hoşuma giden ikinci şey de bu oldu. Dizinin kadın karakterini oynayan Kang So-Ra’yı o kadar sevemedim ki anlatamam. Bir oyuncu ancak bu kadar alık olabilir. Jo Bo-Ah’dan sonra kötü oyunculuk listeme Kang So-Ra’yı da eklemiş oldum. İkisi de oyunculuk namına hiçbir şeyden nasiplenmedikleri gibi bir de üstüne çok özür dileyerek söylüyorum, çirkinler.
Kızın, erkekten önce “ilanı aşk” etmesi Kore dizilerinde çok var. O yüzden yadırgamadım ama kız duygularını söyledikten sonra erkeğin hakarete kadar giden tavrı sadece 2016 öncesi dizilerde var. Bu beni inanılmaz iğreti ediyor. Erkek karakter “bana herkes aşık” havalarında kabardıkça kabardı. Kendini nimette saydı. Kız bir tripler attı ki sormayın. Sonra birden bir şey oldu, çocuk kıza meyletti. Bu seferde sıra kıza geçti. Trip öyle yapılmaz böyle yapılır dediler. Tam bitti derken sıra tekrar erkeğe geçti, sonra tekrar kıza geçti... Aman yarabbi… Bu sırada bana ufunet bastı. Diziden zaten jet hızı ile soğumuştum, işkenceye dönüştü.
Söyleyeceklerim ne yazık ki bu kadar. Asla tavsiye etmiyorum.
Raven Melus
BAŞKA NELER VAR ?
FOTOĞRAFLAR
#Warm and Cozy#kdrama#dizi#inceleme#eleştiri#Yoo Yeon-Seok#Kang So-Ra#Kim Sung-Oh#Lee Sung-Jae#So Ji-Sub
1 note
·
View note
Text
Elazığ'da Ne Yenir?
Elazığ'ın zengin mutfak kültürü, tarihi dokusu ve misafirperverliğiyle birleştiğinde, lezzet düşkünleri için adeta bir cennet haline geliyor. Şehrin sokaklarında gezinirken, her köşede farklı tatlar keşfetmek mümkün. Bu yazımızda, Elazığ’da ne yenir sorusuna yanıt ararken, şehirdeki önemli lezzet duraklarından biri olan Meşhur Gülcemal Aspava'nın menüsüne ve sunduğu ayrıcalıklara değineceğiz.
Elazığ'da Ne Yenir?
Elazığ, özellikle et yemekleriyle ünlü bir şehir. Geleneksel kebap çeşitleri, döner ve mezeleriyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Bu lezzetler, hem şehir halkının günlük sofralarında hem de ziyaretçiler için vazgeçilmez bir deneyim sunuyor. Şehrin öne çıkan restoranlarından biri olan Meşhur Gülcemal Aspava, bu lezzetlerin en iyi temsilcilerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Meşhur Gülcemal Aspava: Kalite ve Lezzetin Buluşma Noktası
Elazığ'da ne yenir sorusuna net cevap. Meşhur Gülcemal Aspava, Elazığ'ın Merkez ilçesi Ataşehir semtinde yer alıyor. Zengin menüsü ve müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışıyla bölgenin en sevilen mekanlarından biri haline gelmiş. Restoranın spesiyal lezzetleri arasında kebap çeşitleri, döner ve mezeler bulunuyor. Ayrıca yemek sonrası ikram edilen tatlılar ve çay ile de misafirlerine tam bir ziyafet sunuyor.
Menüsü
Meşhur Gülcemal Aspava'nın menüsü oldukça geniş ve her damak tadına hitap ediyor. İşte mekanın öne çıkan lezzetleri:
Döner Çeşitleri:
SSK Dürüm Döner: Yumuşacık lavaşa sarılmış, enfes soslarla tatlandırılmış döner.
Döner Beyti Sarma: Dönerin beyti usulü sarılmasıyla yapılan özel bir lezzet.
Tereyağlı İskender: Döner, yoğurt ve tereyağının muhteşem uyumu.
Servis Döner: Tabakta servis edilen klasik döner.
Pilav Üstü Döner: Dönerin pilavla buluştuğu doyurucu bir seçenek.
Döner Dürüm: Pratik ve lezzetli bir tercih.
Izgara Çeşitleri:
Adana Kebap: Acı sevenler için ideal, baharatlı kıyma kebabı.
Urfa Kebap: Adana kebabının acısız alternatifi.
Beyti Sarma: Yoğurt ve sos eşliğinde servis edilen, lavaşa sarılmış kıyma kebabı.
Patlıcan Kebap: Patlıcan dilimleri ve kıyma şişin muhteşem birleşimi.
Soslu Lokum Kuşbaşı: Özel sosla tatlandırılmış, yumuşacık et parçaları.
Çıtır Beyti: Kıtır kıtır lavaş içerisinde beyti kebabı.
Aspava Special Kebap: Restoranın spesiyali olan, çeşitli kebaplardan oluşan karışık tabak.
Tavuk Talex: Farklı bir tavuk ızgara çeşidi.
Tavuk Şiş Servis: Özenle marine edilmiş tavuk şiş.
Ciğer Şiş: İnce dilimlenmiş, şişe dizilmiş ciğer parçaları.
Tavuk Kanat: Izgarada pişirilmiş lezzetli tavuk kanatları.
Çöp Şiş: Küçük kuşbaşı et parçalarının şişte pişirilmesiyle yapılan özel bir lezzet.
Izgara Köfte: Klasik Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden, ızgarada pişirilmiş köfte.
Mezeler ve İkramlar
Meşhur Gülcemal Aspava'da yemeklerle birlikte gelen tüm mezeler ikram olarak sunuluyor. Bu mezeler, Türk mutfağının zenginliklerini yansıtan çeşitli soğuk ve sıcak başlangıçlardan oluşuyor. Yoğurtlu mezeler, salatalar ve zeytinyağlılar, ana yemeklerin yanında mükemmel bir tamamlayıcı oluyor.
Yemek Sonrası İkramlar
Elazığ’da güzel bir yemeğin ardından geleneksel olarak tatlı ikram edilir. Meşhur Gülcemal Aspava'da yemek sonrası misafirlere çay, künefe ve irmik tatlısı ikram ediliyor. Künefe, peynirli ve şerbetli bir tatlı olup çıtır çıtır kadayıfıyla damakları şenlendiriyor. İrmik tatlısı ise hafif ve sütlü bir seçenek olarak tercih ediliyor. Çay ise bu tatlı şölenine mükemmel bir eşlik ediyor.
Meşhur Gülcemal Aspava'nın Adresi ve İletişim Bilgileri
Restoran, Elazığ Merkez’de oldukça kolay bulunabilen bir lokasyonda yer alıyor. İşte iletişim bilgileri:
Adres: Ataşehir, Şelale Sk. No: 47/A, 23040 Merkez/Elazığ
Telefon Numarası: (0424) 502 83 64
Çalışma Saatleri
Meşhur Gülcemal Aspava, haftanın her günü sabah 11:00’den gece 23:00’e kadar hizmet veriyor. İşte restoranın haftalık çalışma saatleri:
Pazartesi: 11:00 – 23:00
Salı: 11:00 – 23:00
Çarşamba: 11:00 – 23:00
Perşembe: 11:00 – 23:00
Cuma: 11:00 – 23:00
Cumartesi: 11:00 – 23:00
Pazar: 11:00 – 23:00
Neden Meşhur Gülcemal Aspava’yı Tercih Etmelisiniz?
Meşhur Gülcemal Aspava, sadece lezzetli yemekler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda uygun fiyatları ve kaliteli hizmetiyle de dikkat çekiyor. Mekanın sıcak atmosferi, hem aile yemekleri hem de arkadaş buluşmaları için ideal. Ayrıca restoranın geniş menüsü, herkesin damak zevkine uygun bir seçenek sunuyor. Dönerden kebaba, mezelerden tatlılara kadar her şey özenle hazırlanıyor ve misafirlere ikram ediliyor.
Elazığ'a yolu düşenlerin mutlaka uğraması gereken yerlerden biri olan Meşhur Gülcemal Aspava, zengin menüsü, lezzetli yemekleri ve müşteri odaklı hizmetiyle öne çıkıyor. Döner ve kebap severler için adeta bir cennet olan bu mekan, aynı zamanda yemek sonrası sunduğu tatlı ve çay ikramlarıyla da fark yaratıyor.
0 notes
Text
Cennet Koyu - Bodrum
Cennet Koyu Bodrum'un en meşhur ve görülmeye değer koylarından biridir. Bodrum özellikle tatilciler tarafından sıklıkla tercih edilen bir yerdir. Koyları, denizleri ve eşsiz doğal güzellikleri ile bilinir. Cennet Koyu da harika bir manzaraya, denize ve doğaya sahiptir. Her yıl yüzbinlerce yerli ve yabancı turist ağırlamaktadır. Özellikle denizi ölmeden önce görülmesi gereken yerler arasındadır. Cennet Koyu adı gibi cennet bir yerdir, gelen ziyaretçilere unutulmaz bir tatil yaşatacaktır.
Cennet Koyu Özellikleri
Cennet Koyu Muğla'nın Bodrum ilçesinde, Göltürkbükü Mahallesi'nde yer almaktadır. Özellikle doğası ve harika manzarası ile görülmeye değerdir. Bu özellikleri yüzünden adeta cenneti andırmaktadır ve adını da buradan almıştır. Doğası bozulmamış nadir güzelliklerden biridir. Hem turistler hem de Muğla ve Bodrum halkı tarafından sıklıkla tercih edilir. Özellikle yaz aylarında ayrı bir güzeldir fakat genel olarak her mevsim ziyaretçi ağırlar.
Özellikle denizi ile dikkat çekmektedir. Tertemiz ve berrak bir suya sahip olan koyda hafif dalga da görülmektedir. Özellikle kafa dinlemek isteyenlerin tercih ettiği Cennet Koyu sakin bir tatilin merkezi olacaktır. Koy ziyaretçilerine çeşitli olanaklarda sağlamaktadır.
Bunlar;
• Kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği için restoran ve kafeler bulunmaktadır
• Koyda denizin ve sahilin tadını doyasıya çıkarabilmeniz için şezlonglar bulunmaktadır
• Koy içerisinde duş ve tuvalet imkanları da bulunmaktadır
• Koydayken kişisel ve temel ihtiyaçlarınızı rahat bir şekilde karşılayabilirsiniz
• Büyük bir ormana sahiptir, bu yüzden kamp yapma imkanı da bulunmaktadır
• Koydaki plajın olanakları bu şekildedir. Keyifli bir tatil için gereken çoğu şeye sahiptir.
Giriş ve Şezlong Ücretleri
Cennet Koyu cennet gibi bir yer olmasına rağmen fiyat listesine sahiptir. Giriş ücreti ücretsizdir, fakat araba ile gelirseniz otopark ücreti olarak 20 TL ödemeniz gerekir. Aracınızı koyun yakınlarına park ederek yürüyebilir ve ücretten kurtulabilirsiniz. Fakat çoğu ziyaretçi bu yöntemi tercih ettiği için park edecek yer bulmada sıkıntı yaşayabilirsiniz. Kişi başı şezlong ve şemsiye ücreti ise 20 TL'dir. Ayrıca kamp alanında çadır kurmak ve karavan ile giriş yapmak ücretsizdir. Böylesine güzel bir yer için fiyatlar gayet uygundur.
Kamp Alanı
Cennet Koyu kocaman bir ormanlık alana sahiptir, kamp alanı olarak geçen bu yerde rahatlıkla çadır kurabilir ya da karavanınızda kalabilirsiniz. Fakat kamp alanı dışında kalan yerlerde çadır kurmak ve ateş yakmak yasaktır. Bölgede rahatlıkla konaklama imkanı sunulmaktadır. Üstelik çadır kurmak ücretsiz olduğu için konaklamaya da ekstra para vermemiş olursunuz. Kamp alanı koyun içinde olduğu için denize de gayet yakındır. Muhteşem doğa manzarası eşliğinde bir tatil geçirebilirsiniz. Eğer kamp yapmak istemiyorsanız farklı konaklama alternatifleri de bulunmaktadır. Çevrede yer alan oteller 2000 TL'den başlayan fiyatlardadır. Eğer konaklamak istemiyorsanız günübirlik görmek içinde idealdir. Fethiye Tekne Turu ve günübirlik tekne turları ile Cennet Koyu'na ulaşabilirsiniz.
Nasıl Gidilir?
Cennet Koyu Muğla, Bodrum ilçesinin Göltürkbükü Mahallesi'nde yer almaktadır. Türkbükü'nün sağında yer alan koya gitmek için herhangi bir toplu taşıma yolu bulunmamaktadır. Tekne turları ile gitme şansınız bulunmaktadır. Giderken yürüyüş yollarını da tercih edebilirsiniz. Likya yolu dünyanın en güzel doğa manzarasına sahip yürüyüş yollarından biridir. Fakat biraz tehlikeli ve yorucudur. Kendi arabanız ile gidecekseniz de hafta sonu park sıkıntısı yaşayabilirsiniz. Cennet koyu Bodrum'a yarım saat mesafededir. Türkbükü ile arasında ise sadece birkaç dakika bulunmaktadır. Bu eşsiz güzellikteki bakir doğaya ulaşmak için özel aracınızı kullanabilirsiniz. Yol boyu navigasyon kullanmanız önerilir.
1 note
·
View note
Text
Kastamonu ve Plajları
Bir süredir Ilgaz’da yaşıyoruz, Ankara’yı terk etmiş değiliz tabi; geri döneceğiz yüksek ihtimal ama bir süre için durum bu yani. Ablam dediğim kuzenim de Ilgaz’a gelelim de gezelim beraber dedi; gezmek deyince, mevsim de yaz olunca ilk işim Google Haritalar’dan Ilgaz’a en yakın deniz neredeymiş ona bakmak oldu, malum kızlar deniz diye deliriyor, çocukları eğlendirelim biraz. Haritalara göre de bu talihli yerleşim İnebolu çıktı, nereden bilebilirdik ki, bir liman şehri olan İnebolu’da denize girilecek bir yerin olmadığını.
Denize girilecek yer bulma ayrıntısı dışında tabi ben yine yapmışım her zaman ki hazırlığımı, aklımdaki plan öğlene kadar görülecek yerleri görürüz, öğleden sonra da çocukları denize sokarız, o gece İnebolu’da kalıp ertesi gün de Cide’ye geçip aynı senaryoyu orada da kurarız. Evdeki hesap misali, bizim hesap darmadağın oldu.
Birkaç yıl önce Amasra’ya giderken yolda uğradığımız manzara tepesi gibi bir yer olarak düşündüğüm Geriş Tepesi ilk durağımız oldu. Ancak bulduğumuz şey yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz şey oldu sadece ve yolu olmadığı için arabamızın altını sürttük, araba da Audi ablamın, ben epey bir mahcuplandım ve denize girmek dışındaki bütün planları sıfırladım.
Benim kafadaki planlar iptal olunca, İnebolu’da da denize giremeyeceğimiz kesinleşince burada fazla vakit geçirmenin anlamsız olduğuna karar verip, hızlıca bir yemek yiyip apar topar Cide yoluna düştük. Yani İnebolu’yu o kadar gezemedik ki, oradaki tek fotoğrafımız da bu oldu. Ne aşı boyalı evleri, ne Oğuz’um Atay’ımın hatırasını yad etmek, ne şapka devriminin gerçekleştirildiği Türk Ocağı’nın gezilmesi hepsi hak getire.
Yemek yiyecek yer ararken çarşının içinde attığımız hızlı turdan edindiğim izlenim ise bir tenhalık, bir terk edilmişlik, boş verilmişlik hissinin yanında aslında ne muazzam bir güzelliğe sahip burası düşüncesi oldu. Çarşıda dikkatimi çeken yeni bina yoktu hiç, hepsi birbirinden güzel eski taş binalardı, bakmalara doyamadım ama tabi bakımsız kalmışlardı. Çarşı lafı açılmışken yemeğimizi Kristal Lokanta’sında yedik, yolu düşenlere memnun kaldığımızı belirteyim, mantı benzeri yöresel haluşkalarını yedik, hoş zaten Kastamonu sınırları içerisinde yemek yiyip de memnun kalmamak pek olası değil bence; mutfağını çok beğeniyorum doğrusu.
Ee madem İnebolu’da denize giremiyoruz biz de Cide’ye şimdi geçelim o zaman; birbiri peşi sıra gelen iki sahil ilçesi ne kadar uzak olabilir ki; bunu derken aklımda bizim Karadeniz’in (Ordu, Giresun, Trabzon) dip dibe ilçeleri var, yarım saate denizdeyiz diye çocukları telkin ediyoruz; derken o da ne navigasyon yolu 2 saat gösteriyor, işte o anda anladım bir bokluk olduğunu ama inanmak istemedim. Meğer İnebolu’dan Cide’ye direkt yol yokmuş, Kastamonu Merkez’i dolaşarak yani içerden gitmek gerekiyormuş, birbuçuk-iki saatlik yolmuş, ama bizi navigasyonun soktuğu ise zor yollar adı altında televizyonda programı yapılacak ölçüde tehlikeli, keskin ve hiç bitmeyen virajlı, yol çizgisi dahi olmayan darlıkta, bir tarafı çok yüksek sarp uçurum; bu şekilde hızımızı 50′e çıkardığımızda mutlu olduğumuz 4 saati, çocukların bitmez mızıltılarıyla, kabak lastiklerin her frende viyk viyk sesiyle yüreğimiz ağzımızda gittik. Yalnız şunu da belirtmek zorundayım böyle de bir güzellik görmedim ben, korkudan şöyle bir gönül rahatlığıyla izleyemedim ama, büyüleyici denecek kadar güzel yollardan geçtik. Abartıyorsun diyenleri böyle alalım:
https://www.ntv.com.tr/galeri/seyahat/kastamonuda-maviyle-yesilin-bulustugu-zorlu-guzergah-cide,w_dBObAXU0KHqhZ2KqOcHw/7e5c7EepB0iuUJJiyNo_aQ
Cide’ye varmanın bizim için kurban kesmeyi gerektiren bir olay halini almasına neden olan Google Haritalar’a buradan en derin ve kalbi küfürlerimi iletmek isterim.
Yolda perti çıkan çocuklarımıza kendimizi affettirmek için Cide’nin en iyi oteli sözünü verdik, kaç para olursa olsun gözümüzü karartmıştık ama şansımızdan Cide’de otel yoktu bir Kastamonu Üniversitesi’nin konukevi bir de Uygulama Oteli vardı. Konukevinde o gece için yer vardı sadece ama havuzu var diye burayı seçtik, ertesi gece için de Uygulama Otelini ayarladık.
Saat akşam olmuştu artık ama çocukları denize sokmama ihtimalimiz yoktu ve ne mutlu ki otelimizin hemen önünde çok güzel bir halk plajı vardı. Eşyaları odaya atmamızla denize koşmamış bir oldu.
Safranbolu dönüşü yaptığımız kaza sonucu yaptığım bu kadar eziyete değer miydi muhasebesinin bir benzerini yaşadığım bu yolculuğun sonunda sorumun cevabını Çınar denize mutlulukla koşarken ki gülüşünü görünce anında aldım; bu gülüşü görmek için değerdi ve bütün yorgunluğum çocukların bu mutluluğuyla silindi, büyük bir rahatlama ile koca bir oh çekerek bize de bu manzarayı izlemek kaldı.
Akşam yemeği için Rıhtım Restoran önerildi, tabi ki sevdik, denizin üstünde püfür püfür, çocukları sıcak çorbayla ısıtmanın derdindeyiz.
Çınar’ın önünde fotoğraf çekindiği Kerempe Feneri görmek istediğim yerlerden biriydi. Yol kenarında şöyle bir tepeden gördüm de fotoğraftakinden bile güzel görünüyordu ama durup gezecek durumumuz yoktu, içimde kalmasın diye ben de fotoğrafını bu şekilde çektim.
Hızlıca yapılan otel kahvaltısının ardından
açmayan güneşe inat havuz keyfi.
Burada da havuzda üşümekten dudaklarına kadar moraran bir böceği ısıtma çabaları var. Bu kadar üşümeye iyi hasta olmadılar valla.
İlk otelimizi terk edip ikinciye yerleşiyoruz. Uygulama Oteli burası, temiz ve uygun fiyatlı, banyosu da küvetli, çocuklar küvette oynamanın derdindeler, biz de hazırlanıp gezmenin. Tabi ilk otelimizdeki odamız suitti, aynı genişlik ve rahatlığı bulmamız mümkün olmadı. Balkonu da olmayınca bir önceki gecenin balkon keyfini çok aradık.
Su faslından artık uzaklaşalım, biraz da gezelim görelim diyoruz. Eski yapıları çok seviyorsam, önünde oğlumu çekerim böyle.
Cideli yazarımız meşhur Rıfat Ilgaz’ın müzeye dönüşmüş evini gezerken gördüğüm Mehmet Saydur’un Rıfat Ilgaz’lı Yıllar kitabını okudum. Kitapla ilgili ayrı bir içerik oluşturmaya gerek yok dedim, burada geçirivereyim düşüncelerimi. İlk olarak Rıfat Ilgaz’ın memleketine olan bağlılığı çok dikkatimi çekti. Ülke/Dünya çapında bir şeyler başarmış insanlar bir zaman sonra memleketlerine geri dönüp orası için az bir gayret gösterse memleketin hiçbir yerinin kalkınma, gelişme gibi bir problemi olmazdı herhalde. Bir diğer dikkatimi çeken nokta ise Rıfat Ilgaz gibi bir yazarın Kastamonu’nun yerel gazetelerine yazılar yazıyor olmasıydı, adam hiç gocunmadan, hatta büyük bir şevk ve mutlulukla ilçe gazetelerine yazılar, şiirler yazmış. Bugün böyle bir şeyi hayal etmek bile güç sanki.
İnebolu Cide yolunda geçtiğimiz köylerde sahicilerini görüp bayıldığım Cide evleri.
Bazlamasıyla meşhur ilçede bazlama heykelimsisinden, i love bilmem nere yazılı şehirlerin göz kanatan estetik zevksizliğinden sonra ilaç gibi gelen Cide heykeli, o kadar çok beğendim ki Cide magnetim de böyle. Büyük küçük bütün şehirlerimize örnek olur inşallah. Buranın karşısında hediyelik eşyalar falan güzel tezgahlar var, meşhur Taşköprü sarımsağı ile, sarı sofra bezi aldım, sofra bezisi o kadar güzel ki, bakalım kıyıp da kullanabilecek miyim?
Akşam yemeğimizi ilk otelde yedik peşinden de sahil gezmesi, Cide de deniz kenarı hareketli baya çocuklar için oyun alanları da vardı keyifliydi.
Gitme vakti gelip çattığında açan güneş zalımsın. Çocukların denize vedası.
Dönüş yolunda Kastamonu’ya yemek için bir uğradık. Sıkıştırılmış programlı tatilimize Çınar’ın üstü başı dayanmadı, kirli pasaklı döndük böyle eve.
Hızlandırılmış Kastamonu turunu ihmal etmedik ama zaten yazın sonunda annemler Ilgaz’a geldiğinde Kastamonu’nun altını üstüne getireceğiz.Sabredip sonuna kadar okursanız o kısım da bu yazıda.
Kuşları korkutma, yemleme, koşturup, eğlenmece sonrası dondurmaya yumulma ile gezimizi noktalıyoruz.
Nereden
Nereye :)
Ama belli ki bizim Kastamonu’yla daha çok işimiz var.
Yukarıdaki kısa tatilimizde Kastamonu sahil ilçelerinden Abana eksik kalmıştı, günübirlik bir kaçamak ile de onu tamamlamış olduk. Her tarafın boyanmış taşlarla bezendiği çok güzel bir kafede dört dörtlük bir kahvaltı sonrası yüzmeye gidiyoruz.
Denizi çok taşlı, taşlı denize girmek benim için ölüm gerçekten, Allahtan Çınar bana mısın demedi de, tadını sonuna kadar çıkardı.
Kastamonu’nun meşhur etli ekmeği ile ufak bir çarşı turu sonrası Abana’ya veda ediyoruz.
Abana beni şaşırtan bir yer oldu, 3 bin nüfuslu küçücük bir yer, bu kadar küçük bir ilçe beklemiyordum, ama aynı zamanda da Kastamonu’nun turistik anlamda en altyapılı yeri de burası olsa gerek, baya tatil köyü benzeri bir oteli vardı yani. Bir de o kadar dağlık ve dağlar sahile yakın ki neredeyse sahil şeridinde tek sıra halinde bir yerleşim var, Abana’daki bütün evler deniz manzaralı desek yeri. İnebolu da dağlıktı, Cide ama bu konuda iyi baya, bisiklete de çok uygun bu açıdan. Büyük şehirden kaçıp köylere, kasabalara yerleşiyor ya insanlar, bunun için illa Ege şart değil arkadaşlar valla buraları da pek güzel.
Yazı bitirdik artık Çınar hasretine dayanamayan Annemleri gezdirmek lazım biraz, gezmek için de Kastamonu’dan iyisini bulamazdık tabi. İlk günümüz evde yapılan kahvaltıdan sonra orman havasında bir çay içmek amacıyla gittiğimiz Şehit Şerife Hatun Tabiat parkı. Çeşit çeşit hayvanları ile çocukların çok seveceği bir yer. Yeme içme yerleri de var ama biz denemedik. Biraz ilerisindeki Greenpark’ta kahvaltı yaptık, memnun kaldık, onu bir tavsiye olarak ekleyebilirim.
Bisiklet de kiralayabiliyorsunuz ama parkur olarak çok kısa oluyor, çok büyük bir yer değil çünkü, biz kardeşimle birkaç tur atıp akşam yiyeceğimiz alabalık ve helvayı hak etmenin derdindeyiz. Baldıran Alabalık Tesisi buradan sonraki adresimiz çünkü, ben buranın balığının hastasıyım, bizimkiler pek beğenmediler ama biz sık sık gidiyoruz, balığı kadar mantarı da müthiş.
Ertesi gün de dağı ormanı bırakıp bir şehir gezmesi yapalım diyoruz. Kastamonu bir Safranbolu, Beypazarı gibi adını duyuramamış belki ama eski evleriyle meşhur, deli konakları var gerçekten, çok güzel korunup, sahip çıkılmışlar.
Kastamonu çok tarihi bir şehir, o kadar çok tarihi eser var ki adım başı birini görüyorsunuz. Ayrıca Kastamonu resmen bir türbeler diyarı, o kadar fazlalar ki, tek tek gezip görmenin imkanı yok hoş gerek de yok ya neyse. Tarihi bir şehir dedik, en eski 12. yüzyıla kadar gidebildim ben gördüğüm eserlerle, daha eskiye giden varsa bilgilendirsin
Merdivenleri görünce nasıl çıkacağım ben deyip, çıkınca da gururla poz veren canım annem.
Yıllar önce de çok sevmiştim, bu gidişimde de düşüncem değişmedi, seni seviyorum saat kulesi.
Saat kulesine bakmanın ya da manzarayı izlemenin boş boş dikilmek olduğunu düşünen kardeşimin dikilip durmayalım diye bizi oturttuğu kafe. Neyse bir soluklanmış olduk, çünkü hedef tam karşısı, bu sefer kaleye çıkmaya niyetliyiz.
Kale yolunda karşıma ��ıkan bu taş bina sana söz bir dahaki sefere sendeyim.
Yorulduk, ofladık pofladık, vaz geçtik, geri döndük derken başardık. Gerçi annemi geride bırakıp, sen bekle biz geliyoruz dedik. Bir manzara da kaleden olsun o halde. Yol çok yokuş yorulmak istemiyorsanız araba yolu var kaleye kadar, ama yürümek daha güzel.
Torunu düşecek diye yüreği ağzına gelirken bir yandan da poz vermeye çalışan bir dede bırakıyorum.
Bu zafer benim pozuyla arkada bıraktığımız annemi çok bekletmiş olmanın telaşı içerisindeyim.
10 bin adımı geçtiğimizden emin oldunca da Kırcalar’a kuyu kebabı yemeye gidiyoruz. Rezervasyonumuzu yapıyoruz önceden saat 5′te çıkacak kebaba Çınar’a hamburger alıp yetişiyoruz. İki kilo kebap yesek de tatlıyı es geçmiyor künefe için bir kez daha yollara düşüyoruz. Ilgaz’a dönerken ise gömdüğümüz künefenin pişmanlığını attığımız adımlara bakarak yatıştırıyoruz.
Hayat gezince güzel sloganıma bu sefer koronaya inat lafını da ekliyorum. Sıkıntılı durumlar hayatımızda hep olacak asıl olan onlara rağmen, belki de inat, bir şeyler yapabilmektir.
1 note
·
View note