#Mardin’de
Explore tagged Tumblr posts
Text
Yeni yıla Mardin’de girdim ilk defa aşık oldum bi şehire🫠🤍
10 notes
·
View notes
Text
Ülkenin kurucu partisini yönetenlerin yerel seçim zaferinden sonra izlediği politikalar da sorgulanmaya muhtaçtır.
31 Mart yerel seçiminde halkın verdiği mesajı doğru okuyamayan Özgür Özel, erken seçimi geciktirmek için elinden geleni yaptı. Yirmi iki yıllık AKP iktidarının ülkede yol açtığı derin kaosa çözüm bulmak için erken seçimi zorlayacağı yerde, seçimi 2025’in sonuna ertelemeyi önerdi. “Makama saygı” diyerek Erdoğan’la görüşmek için yaptığı randevu çağrıları, “yumuşama/normalleşme” politikası ve laik Cumhuriyeti yıkmayı amaçladığını tüm dünyanın bildiği iktidar ile “müzakere etme” yöntemi ile geçen yedi ayda, seçim sonrasında birinci konuma yükselmiş olan CHP’yi zayıflattı.
Mardin’de DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın “Seyit Rıza ne yaptıysa, Şeyh Sait ne yaptıysa Kürt halkı da Türk halkları da onların yaptığını yapacaktır” demesi üzerine aynı otobüs üzerinde konuşan Özel, bir tepki göstermemiştir.
Kuşkusuz iktidarın kayyım darbesine karşı demokratik direnme hakkını kullanmak gerekir. Yüksek Seçim Kurulu tarafından adaylıkları onaylanmış ve halk tarafından seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyım atanması hukuksuzluktur. Ancak bu darbeye karşı mücadele ederken CHP’nin çizgisinin belirsizleştirilmesine karşı eleştiriler giderek artıyor.
Şimdi bunun sırası mı diyenlere, bu sorgulamaları dürüstçe yapmadıkları ve bunun için herhangi bir zamanı da yıllardır uygun bulmadıkları için bu hale gelindiğini hatırlatırım.
2 notes
·
View notes
Text
"BEN ANADOLUYUM..." (Harika Şiir)
Bir yanımdan şafak sökerken bir baştan bir başa,
Her gün selam veriyor güneş kurda kuşa.
Dört mevsim bir yaşarım, yok cihanda böyle bir eş,
Akşam sefasından, ufuklardan batıyor güneş.
İşte ben Anadoluyum, yiğidim, çatıktır kaşım,
Bir babanın öz oğluyum, yedi kardeşim.
Yedi oğlum vardır, biri Aras’tır, bir ucunda serhat,
Bir kızım vardır, Dicle’dir, bir oğlum var Fırat.
İki ikizim var Seyhan-Ceyhan, kıskançlık verirler yâda,
Her nesneye can verilir yeşil Çukurova’da.
Bir oğlum vardır, uzun boyludur, rengi kızıl ya,
Bir kızım vardır, kaşları hilâldir, adı Sakarya.
İşte benim ben, ben Anadoluyum!
Ben Türküm, Kürdüm, Zazayım, Lazım, Çerkezim, Dadaşım.
Dedik ya; bir babanın oğluyum, yedi kardaşım.
Ben Karadeniz’de Lazım, Hazar Denizi’nde Abhazım,
Bir elimde kemençe, bir elimde sazım.
İşte benim ben, ben Anadoluyum!
Ağrı Dağı’nda güvercinim,
Bitlis’te Ahlat, Van’da Gevaş’ım,
Ben Bingöl dağlarında çobanım, Muş ile kardaşım.
Hakkâri’de Ahmed-i Hâni, Feqiye Teyran’a kuşum,
Ben Cizre yollarında Mem u Zin ile yoldaşım.
Batman’da petrol, Diyarbakır ovasında pamuk,
Melik Ahmet dükkânında kumaşım.
Ben Siirt’te Koçero, Mardin’de süryaniyim, Antep’te Şahin,
Urfa’da Halîlü’r-Rahman sofrasında aşım.
Ben Erzincan’da Terzi Baba, Elazığ’da gakgoşum,
Munzur’da alevi, Sivas’ta kızılbaşım.
İşte benim ben, ben Anadoluyum!
Ben Hatay’da Arabım, Habîb-i Neccar’a yandaşım,
Ben Malatya, Adıyaman, ben Maraşım,
Ben Kayseri, Kırşehir, Kırıkkale, eğilmez başım.
Yozgat, Tokat, Ankara, vatan duvarında taşım.
Adana, Antalya, İzmir, Bursa’dan hoşum,
Sakarya, İzmit, İstanbul aşkıylan sarhoşum,
Ege’de efe, Trakya’da roman, Marmara’da mamoşum.
Ben yurtta sulh, cihanda barışım,
Ben Kur’ân-ı Kerîm ışığında çağdaşım,
Ben Anadolu erenleri Mevlânâ, Yunus, ben Hacı Bektaşım!
Ey sevgili kendine gel! Sen bensin, ben sizim,
Çanakkale’de yatan binlerce kefensizim.
Beni benden ayırmak ne mümkün!
Aynı bedenim, aynı kemiğim, aynı tırnağım, aynı dişim,
Ben anayım, ben babayım, ben dayı, yeğenim, ben eşim.
Yâ Rabbi! Sana arz-ı niyâzım var; ayırma beni haktan.
Yâ Rab! Koru beni düşmanlardan, dış mihraktan.
Otuz beş yıldır ne baharım var, ne yazım, mevsimde kışım.
Ben üzgünüm, ben kırgınım, ben ağlayan gözlerde yaşım.
Ben Gürhan’ım, garip ozanım, bu topraklarda vatandaşım.
Hacı Gürhan
2 notes
·
View notes
Photo
Mardin'de Trafik Kazası: 2 Ölü, 4 Yaralı Mardin’de meydana gelen bir trafik kazasında, bir hafif ticari aracın devrilmesi sonucu iki kişi hayatını kaybetti, dört kişi ise yaralandı. Olay, Dikmen Mahallesi’nde, Ceylanpınar yolu https://bursahabermedya.com/mardinde-trafik-kazasi-2-olu-4-yarali/ #Magazin #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
Text
Bor Sanat ve Exit Kolektif'e yeni konuklar
https://pazaryerigundem.com/haber/199985/bor-sanat-ve-exit-kolektife-yeni-konuklar/
Bor Sanat ve Exit Kolektif'e yeni konuklar
Bor Sanat ve Exit Kolektif iş birliğinde gerçekleşen “Konuk Sanatçı Programı”nın ikinci edisyonu tamamlandı. Mardin’de yaşayan sanatçılarla ulusal/uluslararası deneyimli sanatçıların kolektif bir yaklaşımla çağdaş sanat üretimleri gerçekleştirmeleri amacıyla hayata geçen projenin güz döneminin ikinci katılımcıları, 1-30 Aralık tarihleri arasında, Fulya Çetin ve Sidar Alışık oldu.
İSTANBUL (İGFA) – Mardin’de üretim yapan 4 yerel sanatçı ve 4 mentör profesyonel konuk sanatçıyı buluşturan projeye Beral Madra, Ebru Nalan Sülün ve Missem Canmutlu’nun liderlik ettiği danışma kurulu tarafından seçilen sanatçılar Mehmet Akan, Sidar Alışık, Ayşe Ceren Solmaz ve Rıdvan Aşar olurken, sanatçılara eşlik eden mentörler ise Ahmet Öktem, Fulya Çetin, Serhat Kiraz ve Handan Börüteçene olarak belirlendi.
Sanat tarihinden günümüze usta çırak ilişkisine referans veren proje kapsamında, ulusal ve uluslararası sanatçılar yılda 4 kez birer aylık dönemler hâlinde Exit Kolektif üretim alanında konaklıyor ve üretimlerini gerçekleştiriyorlar. Program kapsamında sanatçılara konaklama, stüdyo mekânı, üretim desteği Bor Sanat ve Exit Kolektif tarafından sağlanıyor.
Kolektif çalışmalar yapan sanatçıların eserleri dört çalışma dönemi sonunda, mayıs ayında, EXIT Kolektif Sergi Alanı’nda bir sergiyle sanatseverlerin karşısına çıkacak. Sergi sürecine paralel söyleşi programı eşlik edecek.
0 notes
Text
Mardin'de İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları protesto edildi
BESNİ GÜNCEL HABER MARDİN (AA) – Mardin’de İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki gösterildi.Mardin Sivil Toplum Kuruluşları Platformu öncülüğünde merkez Artuklu ilçesi Şakir Nuhoğlu Cami önünde bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve vatandaşlar, ellerinde Filistin bayraklarıyla tekbir getirdi, İsrail aleyhine slogan attı.Burada katılımcılar adına konuşan Mardin İlim…
0 notes
Text
Kanlı kavga: Mardin’de okey takımı yüzünden cinayet işlendi https://www.sondakikam.com.tr/gundemden-haberler/kanli-kavga-mardinde-okey-takimi-yuzunden-cinayet-islendi/5709
0 notes
Text
Mardin’de silahlı kavga çıktı: 2 yaralı
http://dlvr.it/THFV4W
0 notes
Text
Türk Telekom'un Fiber Ağı 474 Bin Km ile Rekor Kırdı
Mardin’de Fiber Altyapı Dönüşümü Mardin, tarihî ve kültürel zenginlikleriyle bilinen bir şehir olmasının yanı sıra, dijital dönüşüm yolunda önemli adımlar atmaktadır. Türk Telekom, Mardin Dara Antik Kenti’nde yürütülen projelerle birlikte fiber ağ uzunluğunu 474 bin kilometreye taşıyarak, bu alanda önemli bir başarı elde etmiştir. Fiberleşme oranının yüzde 100‘e yaklaşması, Mardin’de dijital…
0 notes
Text
Mardin’de 4 şahıs tartıştıkları kişiyi öldüresiye dövdü
Mardin’de 4 şahıs, tartıştıkları kişiyi öldüresiye darp etti. Olay, dün akşam Kızıltepe ilçesi Tepebaşı Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bilinmeyen bir sebeple çıkan tartışma kısa sürede büyüdü. 4 şahıs, tartışmada sokak ortasında sıkıştırdıkları kişiyi tekme, tokat ve yumruklarla öldüresiye darp etti. O anlar bir vatandaşın cep telefonu kamerasına yansıdı. Kaynak: IHA
View On WordPress
0 notes
Text
İsyan Çıkaracakmış!
✍🏻 Yılmaz Dikbaş
DEM Partisi Eşbaşkanı, Siirt Milletvekili Tuncer Bakırhan, Mardin’de 4 Kasım 2024 günü şu tehdidi savurdu:
“Çok iyi bilsinler ki, Seyit Rıza ne yaptıysa, Şeyh Sait ne yaptıysa Kürt halkı da onu yapacaktır!”
Değerli Dostlar,
Şeyh Sait ve Seyit Rıza, genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı silahlı isyanlar örgütlemişlerdi.
Tuncer Bakırhan da tıpkı onlar gibi, 101 yıllık geçmişi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı silahlı isyan başlatacağını ilan etmiştir!
ŞEYH SAİT İSYANI
Şeyh Sait isyanı 8 Şubat 1925 Pazar günü başladı.
Şeyh Sait, 1865 yılında Elazığ’ın Palu ilçesinde doğmuş, Zaza bir aileye mensup Nakşibendi şeyhidir.
Türk devleti, isyanı 31 Mart 1925 günü bastırdı, elebaşı Şeyh Sait ve yandaşlarını yakaladı. İsyancılar İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı. Elebaşı Şeyh Sait ile birlikte 29 isyancı idam edildi.
Şimdi gelin, Şeyh Sait isyanını, 25 yıldır İmralı’da yatmakta olan PKK terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’dan dinleyelim!
Terörist elebaşı Öcalan, 1 Ocak 2000 Cumartesi günü şunları anlattı:
“Şimdi artık benim devletime hizmet için neler yapabileceğimi konuşmalıyız. Bazı hususları tek tek anlatmak istiyorum.
Boş yere akıtılan kanların, çekilen çilelerin artık son bulması lazım.
Mesela Şeyh Sait hadisesinin altında İngiliz vardır. Hem kışkırtma hem de maddi anlamda her türlü desteği vermiştir.
Şeyh Sait zaten kendisi büyük bir zengindi, toprak ağası idi. Aslen Palulu idi ama Hınıs’ta oturuyordu, binlerce davarı vardı, ticareti iyi idi. Ne oldu, ‘Gel’ dediler, ‘Kürdistan’ı kurup seni de kral yapalım.’ Hırsa kapıldı, tabii İstanbul’daki Vanlı Seyit Abdülkadir de İngilizlerle beraber bu işin militanlarındandı.
Önce Kürtçü değilim, şeriat elden gidiyor diye başkaldırıyorum dedi, ama Kürtçü oldu, yani tutarsızdı. Netice bir sürü ölüm ve acı, daha da önce söylediğim gibi, şiddet zaman zaman aşırı da olsa genç Cumhuriyet kendisini korumuştur.”
Değerli Dostlar,
Tekrar ediyorum, Şeyh Sait hakkındaki yukarıdaki sözler benim değil, PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın açıklamalarıdır!
SEYİT RIZA’NIN DERSİM İSYANI
Şimdi gelelim, DEM Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan’ın kendisine örnek olarak aldığı Seyit Rıza’ya…
21 Mart 1937 Pazar günü, Seyit Rıza Dersim İsyanı’nı başlattı.
30 Temmuz 1937 Cuma günü İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na bir mektup gönderdi.
Daktiloyla Fransızca yazılmış olan bu mektup, el yazısıyla “Dersim Generali Seyid Rıza” olarak imzalanmıştır!
Mektubun Fransızca aslı, Türkiye’de ilk kez Türk Milletine Suikast adlı kitabımda yer almıştır (Aralık 2022’de Nergiz Yayınları tarafından yayımlanmıştır).
Mektubun Türkçe Çevirisi
İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na
Dersim-Kürdistan
30 Temmuz 1937
“Sayın Bakan,
Yıllardan beridir Türk Hükümeti, Kürt halkını asimile etmeye çalışmakta ve bu amaçla gazete ve Kürt dili yayınlarını yasaklamakta, anadillerini konuşanlara eziyet ederek, Kürdistan’ın verimli topraklarından gidenlerden büyük bir bölümünün telef olduğu Anadolu’nun çorak topraklarına zorunlu göçler düzenleyerek bu halka baskı yapmaktadır.
Son günlerde Türk Hükümeti, kendisiyle yapılan bir antlaşma sonucu bu baskılardan arındırılmış Dersim bölgesine de girmeye kalkışmıştır.
Bu olay karşısında Kürtler, göçün uzak yollarında can vermek yerine kendilerini korumak için 1930’da Ağrı Dağı’nda, Zilan ve Beyazıt Ovası’nda olduğu gibi silahlara sarıldılar.
Üç aydan beri ülkemde vahşi bir savaş ortalığı kırıp geçirmektedir.
Savaş olanaklarının eşitsizliğine ve bombardıman uçaklarının, yangın bombalarının, boğucu gazların kullanılmasına rağmen ben ve yurttaşlarım Türkiye ordusunu başarısızlığa uğrattık.
Direnişimiz karşısında Türk uçakları köyleri bombaladılar, yangınlar çıkardılar ve savunmasız kadın ve çocukları öldürdüler. Böylece Türk Hükümeti, tüm Kürdistan halkına zulüm ederek yenilgisinin intikamını alıyor.
Hapishaneler yumuşak başlı Kürt halkıyla dolup taşıyor, aydınlar kurşuna diziliyor, asılıyor ya da Türkiye’nin ıssız bölgelerine sürülüyor.
Üç milyon Kürt ülkesinde bulunuyor ve sadece soylarını, dillerini, geleneklerini, kültürlerini ve uygarlıklarını koruyarak barış ve özgürlük içinde yaşamak istiyor. Kürt halkı, benim sesimden Ekselanslarına sesleniyor ve hükümetinizin manevi etkisinden Kürt halkını yararlandırmanızı sizden istirham ediyor.
Sayın Bakan, en derin saygılarımın kabulünü rica ederim.”
Dersim Generali
Seyit Rıza
Şimdi iki soru ve iki cevabımız var:
Birinci soru: Seyit Rıza bu mektubu İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na nasıl gönderdi?
Cevap: İngiliz belgelerinden öğreniyoruz, Seyit Rıza mektubunu İstanbul’daki İngiliz Büyükelçiliği’ne göndermiş ve onlardan mektubun Londra’ya ulaştırılmasını rica etmiş.
İkinci soru: Peki, İngilizler Seyit Rıza’nın mektubuna cevap vermişler mi?
Cevap: İstanbul’daki İngiliz Büyükelçiliği, Seyit Rıza’nın mektubunu İngiltere Dışişleri Bakanlığı’na şu el yazısı kısa notla birlikte göndermiş:
Mektubun Türkçesi:
23 Eylül 1937
“Seyit Rıza’dan almış olduğumuz bir mektubun kopyasını ekte sunuyoruz.
Söylememize gerek yok, Seyit Rıza’ya mektubunu aldığımıza dair bir teyit göndermedik.”
Son bir soru: Seyit Rıza’nın mektubunu alan İngiltere Dışişleri Bakanlığı bir cevap vermiş mi?
Cevap: Evet vermiş, ama Seyit Rıza’ya değil! Cevabını İstanbul’daki Büyükelçiliğe göndermiş.
İşte o mektubun Türkçesi:
Britanya Büyükelçiliği, İstanbul
5 Ekim 1937
“Seyit Rıza’dan aldığınız mektubun bir kopyasını iliştirdiğiniz 23 Eylül 1937 tarihli (E 5529/466/44) mektubunuz için teşekkür ederiz.
Eğer bu mektubun varlığından Türk Hükümetini resmi olmayan yoldan haberdar eder ve bu mektubu hiç dikkate almadığımızı bildirirsek iyi bir izlenim yaratmış olacağımıza inanıyoruz.
Böyle davranmamıza sizin herhangi bir itirazınız var mı?
Seyit Rıza’nın mektubunun size hangi yoldan ulaşmış olduğunu da bilmek isteriz.”
Son Değerlendirme
Dersim isyanının elebaşı Seyit Rıza, İngilizlerden yardım dileniyor.
Tarihte, yabancılardan yardım ve merhamet dileyerek bağımsızlığını elde etmiş bir halk var mı?
İngilizlerden yardım dilenen Seyit Rıza’nın onurlu ve şerefli bir kişi olduğunu söyleyebilir misiniz?
Seyit Rıza’nın yardım dilendiği İngilizler, mektubuna cevap bile vermiyorlar! İngilizler, Seyit Rıza’nın mektubunu dikkate bile almıyorlar!
Seyit Rıza’nın o çok güvendiği İngilizler, “Seyit Rıza’nın mektubundan Türk Hükümetini haberdar edelim, böylece Türk Hükümeti üzerinde iyi bir izlenim yaratalım” diyorlar!
Onur ve şeref gibi yüce değerleri bir yana bırakalım; Seyit Rıza’nın sömürgeci İngilizleri hiç anlamamış, hiç öğrenmemiş olmasına ne diyelim?
“İngilizlerin dostları yoktur, çıkarları vardır” deyimini bile bilmeyen, bilgisiz ve bilinçsiz Seyit Rıza, silaha sarılıp Türkleri arkadan vurmakla hem çok sayıda günahsız Kürt’ün ölmesine neden olmuş hem de Türk milletine suikast düzenleyenlere uşaklık yapmıştır.
Değerli Dostlar,
Dersim İsyanı’nın elebaşı Seyit Rıza ve yandaşları Türk devletinin askerleri tarafından yakalandı. Yargılandı. 15 Kasım 1937 günü idam edildiler.
Çok büyük çoğunluğu eğitimsiz ve mesleksiz bırakılmış Kürt vatandaşlarımızı yalanlarla kışkırtmadan önce, DEM Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan’ın Şeyh Sait ve Seyit Rıza’nın başlattıkları isyanların nasıl sonuçlandığını bir kez daha okuyup öğrenmesi gerekmiyor mu?
Yılmaz Dikbaş
1 note
·
View note
Text
"Kirpiklerindeki Sevda"
"Kirpiklerinin sayısını bilirim ben... Tıpkı İstanbul’un yedi tepesini ezbere bildiğim gibi. Sen fark etmezsin belki ama ben her bakışta yeniden saydım o kirpikleri, her bir telinde bir hikaye buldum kendime. Hani nasıl anlatayım, o kirpiklerin altında koskoca bir şehir var sanki… Bir yanım Galata Kulesi gibi dimdik, bir yanım da Beyoğlu sokakları gibi virane, kırık dökük. Sana bakmak, İstanbul’da bir akşamüstü yürümek gibi; kalabalık içinde kaybolmuş, sessiz bir yalnızlık gibi…
Bu şehirde, vapurlar geçer de göğsümde iz bırakır sanki; çünkü senin gözlerin de öyle ağır geliyor bana. Denizin dalgasında nasıl kıyıya vurursa kalpler, işte ben de senin bakışlarında öyle bir hırpalanıyorum. Belki bir gün sen de fark edersin, ama bil ki ben çoktan ezberledim o gözlerin her kıvrımını, her hüzünlü bakışını. Tıpkı Boğaz’ın dalgalarını sayar gibi sayarım kirpiklerini. Ama yine de hep eksik, hep yarım kalır anlatamadıklarım.
Bu sevda, Anadolu’nun o uçsuz bucaksız toprakları gibi, derin ve sonsuz. İçinde bir türlü tamamlayamadığım yollar, aşamadığım dağlar var. Diyarbakır’ın o taş sokaklarında bir keder gibi dolaşır bu sevda içimde. Sanki ben senden uzaklaştıkça Kapadokya’nın peribacalarına saklanır hayalin, ama ne yana dönsem yine sen çıkarsın karşıma. Bilirsin ya, insan gurbete düşmeye görsün; ben de öyle, kendi yurdumda, kendi şehrimde sana hasretim.
Seninle yaşanan her an, Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış anılar gibi. Bir gün Mardin’de bir sokak arasında bulurum seni, bir gün İzmir’in serin rüzgarında, ama en çok da İstanbul’un o gece lambalarının ışığında görürüm hayalini. Bilirim, bu sevda bizim gibi şehirlerde büyür; köhnemiş taş duvarlar arasında, unutulmuş türkülerin nakaratında yaşar. Sen gözlerime hiç bakmasan da, ben seni hep o eski İstanbul sokaklarında ararım; tıpkı eski bir tanıdık gibi, ama hiç kavuşamayacağım biri gibi.
Biliyor musun, bu sevda biraz da memleket gibi. Ne kadar hırpalanırsa hırpalansın, yine de terk edemem. Belki bir gün giderim diyorum kendi kendime, ama gidemem, çünkü her şey sende kalmış. Şimdi sen düşün, gözlerine nasıl baktığımı… İstanbul kadar derin, Anadolu kadar eski bir sevda bu. Herkes bilmez, ama bir ben bilirim o gözlerde neler saklı olduğunu. Gözlerine her bakışım, bu şehirde kaybolan binlerce aşkın ağırlığı gibi.
Öyle ya, bu sevda, kirpiklerinin gölgesinde İstanbul’un o puslu sabahlarına karışıp gitmek gibi. Anadolu’nun yollarına düşen bir gölge gibi, derin, yalnız ve sonsuz… Sen bilme, ama ben seni böyle, İstanbul’un o unutulmuş köşelerinde, ülkemin her karış toprağında severim; sessizce, içimden…"
Soner GUMUS
#KirpiklerininGölgesinde#SessizAşk#İstanbuldaSevda#AnadoluRüzgarı#DerinHüzün#İçimdekiSen#YalnızAşklar#GözlerindeKaybolmak#AşkMasalı#DuygusalAnlatı#İstanbulVeAşk#AnadoluHikayesi#YüreğimSende#Kalbimdeİstanbul#GizliSevda#GözlerindekiYalnızlık#RomantikRuh#Sevdanınİzi#MelankolikAşk#KalbinSesi
1 note
·
View note
Text
Davutoğlu'ndan Kayyum Atamalarına Sert Tepki
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyum atanmasına ilişkin sert bir açıklama yaptı. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Davutoğlu, kayyum uygulamasını eleştirerek yetkilileri halkın önünde şeffaf olmaya davet etti. Davutoğlu, “Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve iktidar yetkilileri, Mardin’de gerçekleştirilen barışma töreninde bir araya…
0 notes
Text
O ANLATSIN
Bu akşam bulunduğun şehrin sahiline in
İlk gördüğün kula sor, sevdamı o anlatsın...
Üstü yırtık-pırtıksa cismin dahiline in
Dokunduğu çula sor, sevdamı o anlatsın...
Hiç farketmez ha Samsun, ha İstanbul, ha Tokat
Yeşilırmak kıskansın dalgaları sen yor at
Vaktin olursa eğer Konya’da iki tur at
’Gel’ dedirten -hal-a sor, sevdamı o anlatsın...
Amasya’da elmayken dalda kalıvermişim
Isparta’da katmer gül, erken soluvermişim
Malatya’da çağlayken kaysı oluvermişim
Avuç açıp dala sor, sevdamı o anlatsın...
Elazığ’da gakkoşum bazen çayda çırayım
Rize’de bir balıkçı, Elbistan’da sarayım
Bir nefes de Hatay’da, Ordu’da gün yorayım
Giresun’da sala sor, sevdamı o anlatsın...
Devrek’te bir bastonum yükünü bana yükle
İzmir, Aydın, Kütahya... Kars’ı listene ekle
Harşit çayı mahsundur Gümüşhane’de bekle
Van’a giden yola sor, sevdamı o anlatsın...
Ha Kayseri efkarlı ha ben hüzündeyimdir
Bir bakarsın Tatvan’da gölün yüzündeyimdir
Ankara’nın kışında, Muş’un güzündeyimdir
Anzer’deki bala sor, sevdamı o anlatsın...
Yozgat’ı unutursam Bozok darılır bana
Erzincan kucak açar, Urfa sarılır bana
Ünye - Fatsa arası ordu kurulur bana
İster sağa sola sor, sevdamı o anlatsın...
Zile baba ocağım, bat yemeye beklerim
Manisa’da mesire sevdaları eklerim
Sivas’ta bir kahve iç telvesine yüklerim
Fincandaki fala sor, sevdamı o anlatsın...
Edirne’de Meriç’in kumundan sor sen beni
Mardin’de kerpiç evin damından sor sen beni
Seksen bir vilayetin tümünden sor sen beni
Güne, aya, yıla sor, sevdamı o anlatsın...
Ali ERDİNÇ (1998)
...
Belki sen değilsin de cümle alem farkında
Seni saran kola sor, sevdami o anlatsın
Hani bir akşam vakti Eskişehir parkında
Omzundaki şala sor sevdami o anlatsın
Bilecik, Oguzeli; vatan borcu odedim
Bolu, Bodrum, Marmaris; gelip geçici dedim
Izmir'im ah Izmir'im; ekmeğini cok yedim
Denizli'de Çal'a sor sevdami o anlatsin
Gelendost'un Calti'si pederin doğduğu yer
Ankara Beypazari; Validem ordan meğer
Aydin'in Nazilli'si birgün uğrarsan eğer
Mektupdaki pula sor sevdami o anlatsın...
Bandırma Balikesir Bursa gönül listemde
Sakarya, Kocaeli dahil olsun destemde
Didim ve Kusadasi, Söke gönül bestemde
Do re mi fa sol'a sor sevdami o anlatsin
Yedi iklim dört bucak; Edirne'den Kars'a bak
Dünya küçük gelirse Venus'e bak Mars'a bak
Türk bayrağı dikegim Uranus'den arsa bak
Bayraktaki al'a sor, sevdami o anlatsın...
Diyarbakır Urfa'ya; asıl Van'a sor Van'a
Adıyaman Antep'im Muş'um seslenir sana
Bir de Bitlisli'me sor inanmazsan sen bana
Eri şehit dula sor, sevdami o anlatsın...
Meftunum garib gönlüm sevda ile beslenir
Beslenir de buradan dostlarına seslenir
Bize sıla görünür atim bundan suslenir
Mihina sor, nala sor sevdami o anlatsın...
Kadir Çetin 30.07.17 Soke
4 notes
·
View notes
Photo
Mardin'de 1 Günlük Bebek Uçakla Ankara'ya Sevk Edildi Mardin’de yaşanan acil bir durum sonucunda, bir günlük bebek ambulans uçakla Ankara’ya sevk edildi. Bu tür vaka transferleri, özellikle sağlık sorunları olan bebekler için büyük önem https://bursahabermedya.com/mardinde-1-gunluk-bebek-ucakla-ankaraya-sevk-edildi/ #BursaHaberleri #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes
Text
AK Parti Mardin İl Başkanı'ndan Türk Telekom'a ziyaret
https://pazaryerigundem.com/haber/198087/ak-parti-mardin-il-baskanindan-turk-telekoma-ziyaret/
AK Parti Mardin İl Başkanı'ndan Türk Telekom'a ziyaret
AK Parti Mardin İl Başkanı Mehmet Uncu, Türk Telekom Mardin İl Müdürü Mahmut Ersan’ı ziyaret ederek Mardin’de fiber altyapının yaygınlaştırılmasıyla ilgili görüşme gerçekleştirdi.
Şehmus EDİS (MARDİN İGFA) Görüşmede, Türk Telekom’un Mardin’e yönelik fiber altyapı stratejileri ve projeleri ele alındı. İl Müdürü Ersan, Artuklu ilçesine bağlı Ortaköy, Gökçe, Göllü, Yaylı mahalleleri ile Kızıltepe İpek Mahallesi’nde kesintisiz fiber altyapı çalışmalarına başlanacağını ifade etti.
Türk Telekom’un, Türkiye Yüzyılı vizyonu kapsamında iletişim altyapılarını güçlendirmeye ve Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlamaya yönelik çalışmaları hızla devam ediyor. Şirket, Türkiye’nin internet hızını artırma kararlılığıyla fiberleşme projelerine odaklanarak Mardin’de de önemli yatırımlar gerçekleştirdi.
Mardin genelinde ve 10 ilçede eve kadar fiber (FTTH) sistemi yatırımları tamamlanmış durumda. Fiber optik altyapısını gün geçtikçe genişleten Türk Telekom vatandaşların 1000 Mbps hızında internet hizmetine erişimi sağlandı.
Öncelikli mahallelerde fiber altyapı çalışmalarına başlamak üzere projeler hazırlanarak onaylandı. Artuklu ilçesindeki Ortaköy, Gökçe, Göllü, Yaylı mahalleleri ve Kızıltepe’nin İpek Mahallesi’nde kısa süre içinde altyapı çalışmalarına başlanacak. Projenin 2025 yılı itibarıyla tamamlanması ve bölgedeki vatandaşların yüksek hızlı internet erişimine kavuşması hedefleniyor.
Konuşmasında dijital dönüşümün önemine vurgu yapan Mehmet Uncu, “AK Parti olarak, teknolojiyi vatandaşlarımızın hizmetine sunmayı ve dijitalleşmenin nimetlerini Mardin’in her köşesine taşımayı önemsiyoruz. Türk Telekom’un Mardin’e yaptığı yatırımları takdir ediyoruz. Fiber altyapının yaygınlaştırılmasıyla birlikte vatandaşlarımız, eğitimden sağlığa, ticaretten günlük yaşama kadar birçok alanda hızlı internetin sunduğu fırsatları daha etkin şekilde kullanabilecektir. Bu projelerin Mardin için hayırlı olmasını diliyorum,” dedi.
0 notes