#Liman Yayınevi
Explore tagged Tumblr posts
Text
Yerli Bilimkurgu Yükseliyor Bilimkurgu Öykü Seçkisi 2024 Kolektif
Gezegene bir bilimkurgu seçkisi daha düşüyor. “Ekran Görüntüsü” öyküm YBKY Bilimkurgu Öykü Seçkisi’nde yer aldı. İthaf ettiğim Z.C’nin ruhundan öpüyorum. Tanıtım bülteninden; Sakın sana kötü diyenlere aldırma. Bana da geri zekâlısın diyenler oldu ve ben atomu parçalayıp ellerine verdim. Albert Einstein Bilimkurgu yazar, sanatçı ve okuyucularının buluşma zemini Yerli Bilimkurgu Yükseliyor,…
View On WordPress
0 notes
Text
Diyarbakırlı Ramazan Hoca Cinayetinin Düşündürdükleri
✍🏻 Osman Akyol
https://www.gundemarsivi.com/diyarbakirli-ramazan-hoca-cinayetinin-dusundurdukleri/
Sosyal medyada “Diyarbakırlı MalcolmX” ya da “Diyarbakırlı Ramazan Hoca” olarak ünlenen Ramazan Pişkin, Cerrahpaşa’da bulunan işyerinde uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Adi bir cinayet gibi görülen ölümünün ardından ise bir yığın soru işareti bıraktı.
Sosyal medyada “Diyarbakırlı Ramazan Hoca” olarak ünlenen Ramazan Pişkin dün (31 Ocak Çarşamba) Cerrahpaşa’da Kocamustafapaşa Caddesi üzerinde bulunan işyerinde ölü olarak bulundu. İstanbul Valiliği’nin bu gün yaptığı açıklamada katil zanlısının yakalandığını duyurdu. Buraya kadar her şey normal ancak son zamanlarda peş peşe gelen hadiseleri bir arada düşündüğümüzde cinayet, yanıtlanması gereken bir yığın soru işaretini de içinde barındırıyor
İlki: Bu cinayet adi bir cinayet mi, yoksa siyasi bir cinayet mi? Cinayetin perde arkasında kimler var?
Örneğin son zamanlarda İsmailağa Cemaati’nin başını çektiği tarikatçı yapılar, “Ehl-i Bidat İmamlar” başlığı altında bir çalışma içindeler ve “ehl-i bidat” olduğunu düşündükleri; İhsan Eliaçık, Mustafa Karataş, Yaşar Nuri Öztürk, Bayraktar Bayraklı, İsmail Nacar, Muhammed Nur Doğan, Hayri Kırbaşoğlu, Emine Şenlikoğlu, Mustafa İslamoğlu, Abdülaziz Bayındır, Alpaslan Kuytul, Süleyman Ateş, Hayrettin Karaman, Adnan Oktar, Humeyni, Ali Rıza Demircan, İskender Evrenesoğlu, Zekeriya Beyaz, Ali Şeriati, Edip Yüksel, Ahmed Hulusi gibi ünlülerin de aralarında bulunduğu 40-60 kadar imamın adını o listelerde sayıyorlar ve bir anlamda bu kişileri bir yerlere hedef olarak gösteriyorlar. Onlardan biri de, “Ramazan Hoca, hoca değil şarlatan” diyen Hüseyin Çevik. Onun listesinde Ramazan Hoca son sırada sayılıyordu.
Bu detay polisin dikkatini çekti mi acaba?
Bkz. https://www.youtube.com/watch?v=AdA6mccog10&t=13s, Erişim Tarihi: 1 Şubat 2024
İkincisi ve belki de en önemlisi:
Hizb-ut Tahrirci bir kişinin Anıtkabir’de şeriat çağrısı yapması, ardından Fatih Camisi imamına suikast girişimi, sonra Gazze’ye destek için düzenlenen mitingden dönen ve hilafet bayrağı taşıdığı söylenen bir kişiye yapılan yumruklu saldırı, Santa Maria Kilisesi baskını ve son olarak da Ramazan Hoca’nın katledilmesi…
Bu olaylar silsilesini bir arada düşündüğümüzde bunlar doğal seyrinde ilerleyen olaylar mı, yoksa yaklaşan bir hibrit darbe planının ön hazırlıkları mı?
Üçüncüsü: Bu ülkede insanlar istedikleri fikri savunamayacaklar mı?
Mutlaka ölmeleri ya da yandaş mı olmaları gerekiyor?
Düşünce özgürlüğü ve eleştiri kültürünün yerleşmesi noktasında devletin yapacağı şeyler, alacağı tedbirler yok mu?
Bu kültürün oluşması için daha kaç insanın ölmesi lazım?
Dördüncüsü: İslam’ı; dini pratikleri ve inanç esasları açısından eleştiren pek çok yazı kaleme almış biri olarak zaman zaman ben de tehdit alıyorum.
Ölümün bir vakti saati olduğuna inanan biri olarak çoğunu ciddiye almıyorum elbette. Ama her şeyi siber gözüyle gören ve peş peşe operasyonlar düzenleyen devlet baba acaba bu ülkenin muhalif insanlarının da babası değil mi?
Bkz. İlahi Adalet Komünizm (Araştırma/İnceleme), Liman Yayınevi, Genişletilmiş ve Gözden Geçirilmiş 2. Baskı, Ankara, Nisan 2023
Osman Akyol
***
0 notes
Text
BASIN YAYIN SANAT EDEBİYAT ŞİİR DÜNYASI'NDAN KISA KISA DUYURULAR…
BASIN YAYIN SANAT EDEBİYAT ŞİİR DÜNYASI’NDAN KISA KISA DUYURULAR…
Siz Yazın Liman Yayınevi YAYIMLASIN!Kitabınız profesyonel bir yayınevi tarafından yayımlansın!Liman Yayınevi, minimum maliyet-maksimum performans prensibiyle siz değerli yazarlarımıza hizmet vermektedir.Detaylar…
View On WordPress
0 notes
Text
Stefan Zweig - Ay Işığı Sokağı PDF indir
Stefan Zweig – Ay Işığı Sokağı PDF indir
Stefan Zweig – Ay Işığı Sokağı PDF indir
[adinserter block=”1″]
Kitap Adı: Ay Işığı Sokağı Yazar Adı: Stefan Zweig Yayınevi: TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI Telif Bildirimi: Telif Hakkı Uyarısı Bildirimi için Tıklayınız.
[adinserter block=”2″]
Ay Işığı Sokağı Hakkında Bilgi
Fransa’nın bir liman kentinin denizci mahallesinde gezinirken duyduğu arya söyleyen sesi izleyerek tanımadığı…
View On WordPress
#Ay Işığı Sokağı#Ay Işığı Sokağı pdf#Ay Işığı Sokağı pdf indir#Işığı#kitap pdf indir#pdf indir#Sokağı#Stefan Zweig#Stefan Zweig pdf#Stefan Zweig pdf indir#TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI#TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI pdf#TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI pdf indir
0 notes
Text
Giresun 1. kitap fuarı
Giresun 1. kitap fuarı
Giresun Belediye Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından şehrimizin büyük bir eksikliği olan kitap fuarı hayata geçiriliyor.
Liman mevkiinde bulunan Gümrük Müdürlüğü binasında 4-12 Ocak 2020 tarihleri arasında açık kalacak fuara birçok yayınevi katılacak olup, birbirinden ünlü yazarlar kitapseverlerle buluşacak.
1. Giresun Kitap Fuarı’na; Nurullah Genç, Mete Yarar, Necmettin Alkan,…
View On WordPress
0 notes
Text
Siyah Gülüm
Siyah Gülüm Gönül Esvedi Kadran Medya Yayıncılık
Herkesin bir siyah gülü vardır. Hatta her canlının sesi dünyanın en güzel sesi, yüzü dünyanın en güzel yüzü, hasreti dünyanın en büyük yangını…
Herkesin kalbinde bir vurgunu vardır. Kiminin sayıkladığı, kiminin yutkunduğu, kiminin çığlık çığlık gözlerinden akıttığı. Çünkü, bazısı susarak ağlar, bazısı haykırarak…
Karanlığın en dibinde, izbelerin en derininde insan, ümitsizce bir ışık arar. El yordamıyla, duvarları kırarcasına. Kimse bilmez, yanan bir bedenin acısını. Kimse hissedemez bir başkasının ağrısını. Kimse kanamaz, başkasının yarasından. Kimse işitemez uzaklardan gelen yardım feryadını. Siyah bir gülden başka…
Siyah gül, yalansızdır, lekesizdir, alaysızdır, dikensizdir. Siyah gül, sığınacak liman, yaslanacak omuz, uğruna can verilecek mukaddestir. Siyah gül ninnidir, siyah gül şiirdir, siyah gül ağıttır.
Elinizdeki bu kitap, bir siyah güle, güllerin en güzeline içli bir hitap, saf bir adak, amansız bir hasretten ibarettir. Yanmadan okunmayan, okunmadan çözülmeyen, çözülmeden duyulmayan bir davet. Siyah gül ne midir?
İçerde, yitik sayfaların arasında bulacaksınız onu. Bir bulmacayı çözer gibi çözecek, bir varılmaza varır gibi olacaksınız. Ve inanın bize, bu Siyah Gül’ü çok, ama çok seveceksiniz…
Kitabın Adı:Siyah Gülüm Kitabın Yazarı: Gönül Esvedi Yayınevi: Kadran Medya Yayıncılık Kodu: 9786056821660 Sayfa Sayısı: 112 Basım Tarihi: 2018-09
Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara
devamı burada => https://sizekitap.com/deneme/siyah-gulum/
0 notes
Text
Söyleşi / Sürem 01 / Ümit Erdem İle
Merhaba Murat. Kitabın hayırlı olsun. Kitabın yeni bir yayınevinden çıktı. Sanatçı için yayınevi bir tercihtir. Şiir/şair menşeli bu yayıneviyle (DÇY) ilgili ne dersin?
Teşekkürler Ümit. Dünyadan Çıkış Yayınları, şairlerin öncülüğünde kuruldu. Henüz ilk yılları ve gayet iyi gidiyor, umarım uzun soluklu bir ömrü olur. Dergi çıkarıp batırmaya benzemez yayıncılık, ciddi sorumluluk ve emek var bu işin arkasında. Nazmi Cihan ile sık sık konuşuyoruz. Dünyadan Çıkış’ın bir önemi de bizim kuşağımızın yayıncısı, akranlarımız bu işi götürüyor ve bir şekilde bu tarafta olmamız gerek, liman karşı kıyıda kalmamalı.
İhtimal Cüce, Planlı Yapılmadık, Ben Hayatımı Kaybederek Kazanıyorum ve Taşra Bitki Örtüsü ve Parseller bu isimleri kitaplarının adı olarak kullandın. Bu isimleri taşıyan eserlerinde –adlarından da anlaşılacağı üzere- paramparçalılığı, ontolojik eksiklik ve var oluşamamış öznenin yakınmasını, aidiyet ve iletişim kanalını bulamama sorunlarını izliyoruz ve okuyoruz. Bu saydıklarım bağlamında ne düşünürsün? Sence acıya ait olmak şiire kavuşmak mıdır? *
Acıya ait miyim, şiiri acıdan mı yapıyorum bunu kestirmem güç. Sen böyle görüyorsan buna da bir şey diyemem. Saydığın şeyleri amaçlayıp yazmadım şiirleri, şiir bir şey hedeflenerek yazılamaz bana kalırsa. Şiir kurgu kaldırmaz. Yazanın hayatı, rahatsızlığı, duruşu ve siyasa mühim. Ben muhalif olanın, huzursuz olanın ve huzursuz edenin şiirine inanıyorum. Bunu da her-kesten beklemek çılgınlık galiba.
Diğer şiir kitaplarında “koro”lara yer verirken bu kitabında sololar görüyoruz. Üstelik bir iç monolog halinde bu. Topluma, yaşama sünger çekmiş bir itirazla söyleniyorsun. Şair olarak toplumun neresindesin?
Toplumun bir yerindeysem, kıçımın üstündeyim. Bu toplumun kuralları yok, homurtusu var. Türküye Homurtusu. O yüzden sadece seyirciyim. Olanı biteni kaydediyorum. Bu kayıtlar hiçbir işe yaramayacak ama ben bundan hoşlanıyorum.
Birtakım düzyazı şiirler işte. Parseller’in de, Sololar’ın da, ses ve hikâyelerine inanıyorum. Bu şiirleri anlamadı kimse. Bir kitle arkamda olsa, bir grubun bayrağını tutsam durum farklı olabilirdi. Soloların ilk kısmında Gezi’yi anlattım mesela. İdeolojik uzaklıktan tarafsanız görülmezsiniz, prangasızsanız görünmezsiniz. Deney meney, deyip geçerler, üzerine düşünmezler ama “şiir, böyle de yazılır”.
Üniversitede seninle şiir konuşurken “İnsan sözcüğünü çok fazla kullanmaya başladın,” demiştin. Bu belki de o zamanlar bendeki yabancılaşmanın temsiliydi. Planlı Yapılmadık’ta ”insan” sözcüğü çokça geçmekte. Ayrıca “onlar, kimse, herkes, siz” ve karşılarında yargılayıcı “ben” bir hayli kullanılmış. Kim bu “onlar” ede? Cehenneminde bu özneler mi var?
Senin o günlerde uğradığın yere ben bugün uğramışım demek. Cehennemim yok, olsaydı “ben” dışında kimseyi orada tutmazdım. Sahnede insanların görüldüğü bir perde oynanmış Planlı Yapılmadık’ta, diyebiliriz o zaman senin izlenimine güvenerek. Şiir, mimari bir şeyi ufak ufak kurmaksa eğer, ilk kitaptan son kitaba bir şair yaratmak da mimarlık işi.
Yabancılaşma konusu üzerine düşünmedim. İnsan’ı fazla tüketerek yabancılaşıyor muyuz, yoksa hakiki insana mı özlem duyuyoruz? Yoksa insan sadece bir sözcük olarak mı yaşıyor?
Sanat kompleks bir formdan “halihazırdaki”ni servis etmeye kadar süreçsel bir dönüşüm geçirdi/geçiriyor. “Buluntu nesne”lerin sanat olarak kabul gördüğü “teşebbüs”ler, sanatın neliğini sorgulama çağrısı yapıp durdu. Zannımca şiir bu dönüşümlerden kısıtlı olarak etkilendi. Yani şiir dilsel bağlamdan kopmadı. Sanat ve şiir çemberinde bu atılımlara nasıl bakıyorsun? Bu sanatsal çeşitlenmeler içinde şiirini nerede konumlandırıyorsun?
Andy Warhol, “İnsanlar plastiğe benziyor, tıka basa doydular ve inşa edilmeleri tamamlandı,” demiş. Şiir de böyle. Güzel’in keşfi zor değil, artık kolayca güzel’i yaratabilir insan, ansızın onunla karşılaşabilir. Sonra biz bu güzelle, şiirle, karşılaşınca diyebiliriz ki bunun tadı, şeye, şuna benziyor ama bulamayız o şeyin adını. Çünkü her şey her şeye benziyor. Şiir de tıpkı Warhol’un dediği gibi plastiğe benziyor ve inşası, inşa edilen yıkılarak tekrar tamamlanıyor. Bu yapıntıyı yeni sanıyoruz, hepsi bu.
Öykülem’i çıkarıyorsun ve öyküyle de haşir neşirsin. Planlı Yapılmadık’ta da biçimsel tarzını/arayışını sürdürmene rağmen “anlatma”ya yas-lanmışsın. Bir evrilme mi var şiirinde. Artık öykü mü düşünüyorsun? “Evlek” olma adama öykü mü yazdırıyor?
Anlatmaya yaslanmak diye bir şey yok. Sözcükleri kullandığın her şey anlatır, anlatıcıdır. Karşında, alımcı sayısını belirlemek için belki sözcük tercihlerine ve metnin rahat-rahat olmayan yapısına dikkat edebilirsin. Birbirine benzeyen şiirler yazmamaya çalışıyorum. Biçim sınırlayıcı elbette, klasik formdan ne kadar uzaklaşılabilir bunu kestirmek zor. Şiire dönüştürebileceğin tecrübe hayatını değiştirmenle mümkün. Rutin, şiiri sakat bırakır. Şiirini değiştirmek için, değiştirmek istiyorsan tabii, hayatını da değiştirmek zorundasın bana kalırsa. Öykü düşünmüyorum. Yazmam gerektiğinde, yazıp kurtulmak gerektiğinde çıkıyor. Eskisi kadar da çıkmıyor, kurtulmam gereken her şeyden kurtuldum galiba.
Kitabın sonunda çift başlı bir “ölüm” var. İyelik haliyle okunabileceği gibi ölme mefhumun evdeki yerleşikliğine de uzanılabilir. Bu ölüm kavramı önceki şiirlerde de nüksetmişti. Ölümün sendeki poetik karşılığı nedir?
Ölüm, insanın deneyimleyemeyeceği tek şey. Hakkında ne söylemek gerekir bilemiyorum. Bir şekilde, ne yazsam, ne konuşsam aklımın bir kenarında ölüm mevzusu var. Korkmak değil, bunu bilerek yaşamak. Ölüme, bu fikre alışırsan belki büyük çiviler çakmazsın dünyaya. Vazgeçmek kolay olur. Düğün Günü’ne inanırım.
Cevapların için teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim. Süremin ömrü uzun olsun.
_________________________ *“Acıya ait olmak şiire kavuşmaktır.” Bülent Keçeli’den alıntı (Ücra dergisi- Keşfeden Yazılar)
0 notes
Photo
Arnavutluk’un FETÖ’cülere soruşturma başlatacağını açıklaması ülkeyi ’’üs’’ olarak seçen örgüt üyelerinin hesaplarını altüst etti: Arnavutluk Başsavcısı Adriatik Llalla’nın, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine karışan bazı isimlerin Arnavutluk’ta gizlendiklerinden şüphe edildiğini, bu kapsamda Arnavutluk makamlarının soruşturma başlatacağını açıklaması, ülkede uzun yıllardır yapılanmasını sürdüren FETÖ için sonun başlangıcı oldu. Darbe girişiminin ardından FETÖ mensupları için kaçış güzergahlarından biri olarak görülen Arnavutluk, bu açıklamanın gereği yerine getirildiği takdirde sığınılacak liman özelliğini kaybedecek. Ülkede oturma izni almak için çeşitli şirketler kuran ya da şirketlere ortak olan FETÖ üyelerinin, Başsavcı Llalla’nın Türk makamları, darbe girişimine karışan kişilerin işletmeler arkasına gizlendiklerinden şüpheleniyor. açıklamasıyla zor günler yaşayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Söz konusu kişilerin, örgüt evlerinde gizlice buluşarak ortak planlamalar yaptıkları belirtiliyor. Arnavutluk’un bu açıklamasının, komşu ülkeler Kosova ve Makedonya’da da FETÖ yapılanmasının tasfiyesi için örnek olması bekleniyor. Aralarında Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatının (INTERPOL) da olduğu uluslararası güvenlik kuruluşlarında üyeliği bulunmayan Kosova, Türkiye’den kaçan FETÖ mensuplarının uğrak yerlerinden biri. Makedonya’nın da Avrupa ülkelerine geçiş için örgüt üyelerince kullanıldığı biliniyor. Öte yandan FETÖ’ye finansal destek sağlayan Arnavutluk’taki FETÖ iltisaklı kurumlar ile bunlarla ilişkili kişilerin de soruşturmaya dahil edilmesi öngörülüyor. - FETÖ’nün Batı Balkan yapılanması Başta Arnavutluk olmak üzere Kosova ve Makedonya’da, FETÖ’ye yakınlığıyla bilinen kurum ve şirketler çeşitli alanlarda faaliyet gösteriyor. Bölgedeki FETÖ’ye yakınlığıyla bilinen okulların 12’si Arnavutluk’ta, 7’si Makedonya’da, 6’sı Kosova’da bulunuyor. - Arnavutluk FETÖ’nün bölgede etkili olduğu ülkelerin başında Arnavutluk geliyor. Arnavutluk’ta FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen’e ideolojik yakınlığıyla bilinen Gülistan Vakfının 1993’te kurulmasıyla faaliyete başlayan örgüt, ülke genelinde eğitim kurumları işletiyor. Başkent Tiran’daki Mehmet Akif ve Turgut Özal , İşkodra’daki Hasan Rıza Paşa ve Draç’taki Turgut Özal ilköğretim okulları ve liseleri ile yine Tiran’daki Memorial International School, örgüte yakınlığıyla bilinen eğitim kurumları olarak ön plana çıkıyor. Arnavutluk’ta yüksek öğretim alanında EPOKA ve Bedir üniversitelerinin de örgüte yakınlığıyla bilinen iki önemli gelir kaynağı olduğu iddia ediliyor. Ülkede 1994 yılında kurulan Sema Vakfı aracılığıyla dini eğitime de el atan FETÖ, Kavaja, Korça, Berat, Elbasan ve Tiran’daki medreseleri idaresi altına alarak, daha önce ücretsiz eğitim veren bu okulları özelleştirip kendine yeni bir gelir kapısı açtı. Türkiye’de eğitim alan örgüte yakın Arnavut öğrencileri ülkelerine döndüklerinde Arnavutluk İslam Birliği içine yerleştiren örgüt, bu şekilde İslam Birliği’ni kontrol ediyor. Örgütün, ilahiyatçı olmayan birinin birlik başkanı seçilmesinde etkisi olduğu belirtiliyor. FETÖ, başkent Tiran’da yabancı dil kurslarından dershanelere kadar birçok alanda hizmet veriyor. Ülkenin Meridian isimli en pahalı okul öncesi eğitim kurumu da örgüte yakınlığıyla biliniyor. Sivil toplum alanında da faaliyet gösteren örgüt, Yeni Ufuklar (Horizantet e Reja) Derneği aracılığıyla burs verdiği öğrencilerin kamuda iş bulmasına yardımcı oluyor. Dernek aynı zamanda, örgüt için Arnavutlardan senelik pay, kurban parası ve himmet adı altında para topluyor. Arnavutluk’ta turizm alanında da faaliyet gösteren örgüt, Venüs isimli acenteyi yaklaşık üç yıl önce kapatarak organizasyonlarını örgüt içindeki güvenli kişiler üzerinden yapmaya başladı. Ülkede örgüte yakınlığıyla bilinen önemli bir kurum da Uluslararası Ticaret ve Kalkınma Odası (ACİTAD). Örgütün bu kurum aracılığıyla Arnavutluk’a iş yapmaya gelen birçok firmadan maddi destek aldığı iddia ediliyor. Basın alanında da etkin olan örgüt, Arnavutluk’ta medya kurumlarına sızan adamlarıyla bu alanı kontrol altında tutmaya çalışıyor. Bazı devlet üniversitelerinin gazetecilik bölümlerine nüfuz eden örgüt, etkili isimleri kendi özel üniversitelerinde çalıştırarak medyada hakim durumda olmayı hedefliyor. Arnavutluk İslam Birliği bünyesindeki Drita İslame gazetesi de zaman zaman örgütün propagandasını yapıyor. Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen’in yazdığı kitaplar Arnavutça basılarak satılıyor. Prizmi Yayınevi, ülkede bu kitapların basılıp satılmasını sağlıyor. Arnavutluk’ta birçok alanda etkisi hissedilen örgütün elebaşı Gülen adına ayrıca fgulen.com/al internet sitesi bulunuyor. Site üzerinden Gülen’in yazıları paylaşılıyor, haftalık sohbetlerine çağrıda bulunuluyor. - Makedonya Makedonya’da da farklı sektörlerde örgütle bağlantısı olduğu bilinen yapılar dikkati çekiyor. Eğitim, ulaşım, ticaret, sağlık ve turizm alanlarında ülkenin farklı kentlerinde FETÖ ile bağlantılı olduğu bilinen firmalar faaliyet gösteriyor. Örgüte ideolojik yakınlığıyla bilinen Üsküp merkezli Yahya Kemal ilköğretim okulu ve liseleri, Üsküp’ün yanı sıra Kalkandelen, Gostivar, Struga ve Ustrumca’da faaliyetlerini sürdürüyor. Medya sektöründe de Makedonya Zaman gazetesi ülkede haftalık yayın yapmaya devam ediyor. Makedonya’da ayrıca örgüte yakınlığıyla bilinen Sedef dil kursları, Başak turizm acentesi, Rainbow ulaştırma firması bulunuyor. Örgüte yakın Tolerans ve Şafak vakıfları da ülkedeki öğrenci yurtlarının işletmesinden sorumlu. - Kosova Kosova’da da etkili olan FETÖ, burada kendisine yakınlığıyla tanınan Gülistan Eğitim Kurumları ile Atmosfer Eğitim ve Kültür Vakfı aracılığıyla faaliyet gösteriyor. Örgüte yakın olduğu iddia edilen bu kurumlar, Mehmet Akif adıyla Prizren, Yakova, Liplan ve Priştine’de kreş, ilköğretim okulu ve lise işletiyor. 2000 yılında açılan okulların bazılarının bünyesinde kız ve erkek öğrenci yurtları da bulunduğu biliniyor. Atmosfer Eğitim ve Kültür Vakfı, bünyesinde sözde imam hatip lisesi olarak tanıtılan Hasan Nahi Lisesinin yanı sıra birçok kurs merkezi ve öğrenci yurtları barındırıyor. https://www.haberdex.com/turkiye/Arnavutluk-un-FETO-culere-sorusturma-baslatacagini-aciklamasi-ulkeyi-us-olarak-secen-orgut-uyelerinin-hesaplarini-altust-etti/380630?utm_source=Tumblr&utm_campaign=380630&utm_medium=sosyal
0 notes
Text
YBKY Bilimkurgu Öykü Seçkisi 2022
YBKY Bilimkurgu Öykü Seçkisi 2022
Emek verilen bütün seçkiler birbirinden çok kıymetli muhakkak. Bu seçkinin bendeki yeri her zaman apayrı olacaktır. İlk kez bilimkurgu öyküm yer alıyor, özel kılan bu. Cansız Mankenler öykümle yer almaktan çok mutluyum. YBKY (Yerli Bilimkurgu Yükseliyor) ekibine ve emek veren herkese teşekkür ederim. Tanıtım Bülteni’nden; “İyi bilim kurgu, iyi edebiyattır. Çünkü hangi zamanda okuyor olursanız…
View On WordPress
0 notes
Text
Yere Yattım Gökyüzüne Baktım Yıldızları Tek Tek Saydım
Yere Yattım Gökyüzüne Baktım Yıldızları Tek Tek Saydım Zahide Özkul Liman Yayınevi
Bir çocuğun elinden tutuyordum bu öyküye başlarken, büyürken bu çocuk içimde, yıldızlar daha yakındı. Her insan bir hikaye. İçinde dikenlerini saklayan, geceşer, ışıldayan yıldızlar gibiyiz. Gizli gücümüz sihirliyiz, her iey apaçık ortada bakmasını öğrenmeliyiz.
Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara
devamı burada => https://sizekitap.com/hikaye/yere-yattim-gokyuzune-baktim-yildizlari-tek-tek-saydim/
0 notes
Text
Senden Sonra
Senden Sonra Ramazan Bayındır Kutlu Yayınevi
Belki de ileride yaşayacağım ve derinden hissedeceğim daha büyük bir aşk hikâyesi için bu yaşananlar ve ayrılık süreci benim nezdimde bir hazırlıktı. Belki de ileride yaşanacaklara bir hazırlık evresi veya antrenman gibi bir şeydi. Isınıp maça daha hazırlıklı ve zinde olmam için bir öncelikti. Belki de yaşamam gereken asıl hayatıma uyanıp gözümü dört açmam için böyle bir şok ve böyle bir terk edilmişlik yaşamam gerekiyordu.
Kelebek olmak için küçücük tırtılın çektiği tüm sıkıntı ve acılarla büyümek, serpilmek ve olgunlaşmak için…
Sen gittikten sonra bir gün kalktım ve kendime gelmeye karar verdim. Pencereyi açtım. Yükselmekte olan güneşin neşeli ışıklarıyla belirginleşen kayalıkların uzun ve siyah gölgeleriyle çizgilenmiş pembelikle parlayan upuzun tepelerden esen serin rüzgar içimi ürpertti. Dağların çılgınlıklarına karşın rüzgâr taze ve doğal ot kokusu taşıyordu. Hafiften gözlerimi kapatarak kokuyu iyice içime sindirdikten sonra evin içinde adımlarımı sıklaştırarak düşüncelerimi yokladım. Ve tek bir yol benim için sığınacak bir liman olduğuna kanaat getirdim. O yol ise, onu hayatımdan tümüyle çıkarıp yepyeni bir sayfaya yelken açmaktır. Onun hiç var olmadığı, onun adının geçmediği, onun anımsatılmadığı, onun ayak basmaya hiç cüret edemeyeceği ve onun izlerinin olmasına imkân vermeyeceğim yepyeni, tertemiz ve güvenli bir dünya…
Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara
0
devamı burada => https://sizekitap.com/deneme/senden-sonra/
0 notes
Text
Kan Gülleri Açmasın kitap (Vuslatı Bekliyorum)
Kan Gülleri Açmasın kitap (Vuslatı Bekliyorum) F. Melek Boral Tunç Yayıncılık
Saklaya bilseydin eğer yüreğine Mutluluk resimleri çizerdim kimsenin görmediği sevdayla Gözlerine mavilikleri sığdırır Yanaklarına bahar çiçekleri kondurur Gül kokusu olur dolardım soluğuna Huzuru yazarken alnına Şiirden bir aşk demeti sunardım gönlüne Gözlerin derya kıyısı liman Demir atardı yüreğim Dudaklarında mühürlenirdi son cümlem Her gece senin şairin olur Şiirlerimi hep bir tek sana yazar okurdum Adı ben sevdası özlemi sen Eğer sığdırabilseydin yüreğine -F. Melek Boral-
Kitabın Adı:Kan Gülleri Açmasın kitap (Vuslatı Bekliyorum) Kitabın Yazarı: F. Melek Boral Yayınevi: Tunç Yayıncılık Kodu: 9786056542091 Sayfa Sayısı: 2. Hamur Basım Tarihi:
Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara
0
devamı burada => https://sizekitap.com/kitaplar/siir/kan-gulleri-acmasin-kitap-vuslati-bekliyorum/
0 notes
Text
Tel Ören İzak
Tel Ören İzak Panait Istrati Belge Yayınları
Kendinizi Karadeniz den asagi koyuverdiniz mi, varacaginiz yer Iskenderiye limanidir…Bogazlar ve Ege üzerinden Akdneiz i asarak…Iskenderiye ye savrulan öyküsü…Insanlar dogduklari yere tutkundurlar, ama liman kentlerinin cazibesi ile bilinmedik yerlerde tutunmaya çalisirlar.
Kitabın Adı:Tel Ören İzak Kitabın Yazarı: Panait Istrati Yayınevi: Belge Yayınları Kodu: 9789753445139 Sayfa Sayısı: Basım Tarihi:
Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara
0
devamı burada => https://sizekitap.com/kitaplar/edebiyat/tel-oren-izak/
0 notes
Text
Gizli Aşk
Gizli Aşk Atilla Yayla Liman Kitapları
Gizli Aşk, serbest piyasa iktisadını aşk hikayesi ile birlikte anlatan bir romandır.
Fakirlik konusu Devrim’in çok ilgisini çekmişti. Ahmet’in nispî fakirliğin asla ortadan kalkmayacağı yolundaki sözleri hoşuna gitmedi. İtiraz etmeyi arzuluyordu ama önce konunun tamamlanması gerektiğini biliyor, hissediyordu. Bu yüzden kestirmeden sordu:
“Mutlak fakirlik nedir hocam?”
“Mutlak fakirlik bir kimsenin bekası, varlığını sürdürmesi için karşılanması gereken temel ihtiyaçlarını istikrarlı ve sürekli biçimde karşılayamaması durumudur.”
“Şimdi size bir soru sorayım: Fakir olmayı, fakirlik içinde yaşamayı ve fakir olarak ölmeyi mi, yoksa varlıklı olmayı, refah içinde yaşamayı ve yakınlarınıza yüklü bir miras bırakarak hayatınızı tamamlamayı mı tercih edersiniz? Önce ilkini tercih edenler el kaldırsın.”
Kitabın Adı:Gizli Aşk Kitabın Yazarı: Atilla Yayla Yayınevi: Liman Kitapları Kodu: 9789752510241 Sayfa Sayısı: 264 Basım Tarihi: 2017-11
Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara
0
devamı burada => https://sizekitap.com/edebiyat/gizli-ask/
0 notes
Text
Poetik Lirizm
0
Poetik Lirizm Zahide Özkul Liman Yayınevi
Uzaklık hiç bu kadar yakın olmazdı. Şiir vardı. Dokun, bir ruha nasılda yansıyor gökyüzü, berrak bir suda, yazlık bir şehrin tenhalığında zamanı geçmiş insanlar gibi kalmışız, şiire dönüşen manamızdı aradığımız.
– Zahide Özkul
Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara
devamı burada => https://sizekitap.com/siir/poetik-lirizm/
0 notes
Text
Liman Ekonomisi
Liman Ekonomisi İlhami Genç Karina Yayınevi
Denizcilik ekonomisi, liman ve denizcilik ekonomisinden oluşmaktadır. Bu kitap, liman ekonomisine giriş niteliğindedir. Bir ders kitabı olarak faydalı olmasının ötesinde, denizcilik araştırmalarında, liman kullanıcısı ve hizmet sağlayıcı karar vericilerine ve liman meseleleriyle ilgilenen genel kamuoyunun yararına olması beklenmektedir.
Yazarı Sizekitap’da Ara Yazarı Twitter’da Ara Kitabı Twitter’da Ara Yazarı Facebook’ta Ara Kitabı Facebook’ta Ara
devamı burada => https://is.gd/9SaRRV
0 notes