#Levent E.

[rayhaber]

Ankara’da Şiddet ve Tehdit: A.Y.'nin Korku Dolu Süreci

Ankara’da Şiddet ve Tehdit İddiaları: A.Y.’nin Yaşadığı Korku Dolu Süreç Ankara’da yaşayan 48 yaşındaki A.Y., dört yıl önce ayrılmak istediği emekli polis memuru Levent E. tarafından maruz kaldığı şiddeti ve tehditleri gündeme getirdi. A.Y., bu durumu yargıya taşırken, Levent E. “darp”, “mala zarar verme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından ceza aldı. Ancak, mahkeme tarafından…

[oraculumx]

where. necromanteion who. @bloodxlevent

Levent had not relented his frustrations to Bastien, had not been able to speak them before they had been interrupted. Before the time had been upon them to ready themselves for this war. The knowledge of words left unspoken had been at the back of his mind, even more so after the punishment had been dealt to the Narcissus sovereign. When Pythia made it know why one did not cross them, why one did not turn their back upon the book. "What are these frustrations, Levent?" He urged once they had secured themselves some privacy. Or rather, once Bastien had pushed him into a secluded area. "What is happening to you?"

[lulucretias]

closed starter for @bloodxlevent​

She’d had enough of August. He was currently on Lucretia’s shit list because of the blatant disregard for her interests. Now she would spend time with Levent if the guy even had time to pull away from Bastien for two seconds. She had almost put up a sign that said Just Fuck, but she had chosen to spare them. For now. Actually, maybe she would do that. It would be hysterical for her. He would see it coming though. She had to think this through. “Are you bored yet? Can we go?”

[dipnotski]

Kolektif – Başka Bir Dünyadan Şarkılar (2022)

‘Başka Bir Dünyadan Şarkılar: Sinema ve Türkiye Sosyolojisi’, iki kitaptan oluşan bir film çalışmaları derlemesinin ikinci kitabı. İlk kitap, ‘Hayatın Taklidi Dünyanın Derdi: Film Çalışmalarında Güncel Yaklaşımlar’dı. Bu kitaplar, doktora tezi, verdiği dersler, kitap, makale ve çevirileriyle film çalışmalarının ve akademik sinema eğitiminin Türkiye üniversitelerindeki öncü ismi Nilgün Abisel’e…

[ajtostolahazba]

Hát először is: ágyő! Végigolvasva a cikket viszont rettenetesen elszomorít, hogy valaki ennyire ostoba! "...mert kinek köszönhetjük Trianont? A nyugatnak, vagy Törökországnak?"- nem bazmeg, magunknak. Csak a felelősségvállalás az elbaszott tettekért sose volt erős oldala ennek a népnek, ezt tökélyre fejlesztettétek. És azért fáj annyira még mindig, mert egy ekkora tockos se ébresztett rá benneteket, hogy egyszer jó lenne már a jó oldalra állni ebbe a kurva életbe. Fetrengsz még mindig az István a király és a fél évszázados Illés egykori sikereiben (megtagadod Bródy-t, aki nélkül nagy valószínűséggel a munkásságod egy kalap szart se érne) de képtelen vagy haladni a korral, nyitottnak lenni valami újra. Nyíltan bevallod, hogy bele se hallgatsz, mert számodra értelmezhetetlen az Azahriah zenéjének definíciója (?) és mivel nem érted, csak szar lehet. Birka mindenki, aki szerint Magyar Péter jelen lehet egyáltalán a közéletben, igaz, hogy ez egy 30%-os párt, de természetesen mindenki hülye, aki szerint lehetne másképp. Végülis a törökök csak 150 évig rabolták le az országot, de nekik szerinted csak köszönhetünk, és te inkább disszidálsz. Hát hajrá! Kérdezd meg azt a 6-700(vagy nemtom mennyi, de sok) ezer fiatalt majd, aki miattatok húz el innen, hátrahagyva családot, életet, hazát, mert élhetetlenné tettétek az országot, hogy ők sajnálni fognak-e, mert itt is egy senki vagy, de itt senkiként vagy "valaki"...ott egy utolsó senki leszel. Egy könnyet se ejtek, ha úgy döntesz, hogy inkább mész! Menjetek! Sőt! Vigyetek magatokkal plusz egy embert is a nyájból! Az remek lenne!

[sertsiken0606]

Merhaba arkadaşlar ben hasan sizlere anlatacağım olay 25.03.2024 günü gerçekleşti. İşten eve dönerken trafik sıkışmış iftara geç kalacaktım eşimi aradım siz iftarınızı yapın ben gecikeceğim dedim. İyi ki aramışsım servis aracından inip yakınlarda bulunan bir lokanta ya oturdum yemeğimi söyledim yan masalar ben oturduktan sonra doldu masalarda bir tek ben tek oturuyordum . İftarı beklerken 2 kadın 1 erkek girdi lokantaya garson rica etti benim masaya oturdular ezan okunmaya başladı bizde orucumuzu açtık karnımız doymuş tatlılar söyledik bu arada girişken bir insan olduğum için hemen kendimi tanıttım isminin levent olduğunu söyleyen yanımda oturan erkek kadınları tanıttı balık etli sarışın mavi gözlü kadın ın ismi Yasemin diğer afet in ismi yeşim miş yeşim levent in eski eşi Yasemin ise kardeşiymiş tatlılar yendi hesap ödendi birlikte lokantadan çıktık ben taksi çağırmak için direkteki butona basacaktım ki yasemin bana seslendi Kızılay sıhhiye tarafı işine yararsa gel biz o tarafa gidiyoruz dedi arabalarına bindim aracı Yeşim kullanıyor yanında levent oturuyordu bende yasemin in yanında 10 yada 15 dakika sürecek bir yoldu Yasemin bilerek mi yaptı yoksa bilmeyerek mi elini bacak arasına sokup orta parmağını kaldırdı sonra bana evlimisin diye sordu dulum dedim bir anda yanıma geldi öpüşmeye başladı karşılık verdim ama abisinin ne tepki vereceğini bilmediğim için korkuyordum levent hadi Yasemin in eve gidelim rahat ederiz dedi kızılay dan cebeci ye doğru döndü araç biz bu arada birbirimizi okşuyorduk lüks bir binanın önüne park etti indik araçtan inerek binaya girdik ev girişte 2 numaralı daireydi içeri girer girmez yeşim levent ile öpüşmeye başladı bende yasemin ile birlikte yatak odasına kadar gittik yasemin ve yeşim hem kendileri soyundu hemde bizi soydular yeşim levent in sikini yalamaya başladı Yasemin de benim dudaklarımdan yalayarak sikime kadar indi artık saksoya başlamış bütün hünerlerini gösteriyordu levent yeşim in ağzına boşalacakken yeşim çekildi levent Yasemin in kolundan tutup kendine çekti Yasemin levent in sikini yalamaya başladı levent değişik sesler ��ıkararak Yasemin in ağzına boşaldı yeşim de benim önümde domaldı yasemin de ağzından çıkan parça parça dölleri parmaklarıyla ağzına götürürken yeşimin yanına geçip o da domaldı ben Yasemin in levent yeşim in arkasına geçtik aynı anda sokmaya başladık yeşim kalçama tokat at sert çak uyuz herif hadi diyordu levent istifini hiç bozmadan sikmeye devam ediyordu levent e ben yardım ettim yeşim in kalçalarına arada bir sırtına vuruyordum levent yine tuhaf sesler çıkararak yeşim in amına boşaldı bende Yasemin i sikmeye devam ettim levent hadi dostum boşal artık daha ben sikecem kardeşimi demez mi ben o anda Yasemin i sikmeyi bıraktım yeşim yanıma geldi 69 pozisyonuna geçtik yatağın üzerinde duran ıslak mendil ile levent in döllerini sildim temizledim yeşim saksoya başlamıştı bende emmeye başladım levent in telefonu çaldı yasemin ve yeşim bana kalmıştı Yasemin in amını ve göt deliğini parmaklıyordum yeşim sikimi eline aldı levent e dönerek sikemediğin amı götü böyle sikerler dedi sikimi amına soktu artık ipler bendeydi levent telefon konuşması bitince sandalye ye oturdu bizi seyretmeye başladı

[ritchiepage2001newaccount]

Project2025 #CorpMedia #Oligarchs #MegaBanks vs #Union #Occupy #NoDAPL #BLM #SDF #DACA #MeToo #Humanity #FeelTheBern

JinJiyanAzadi #BijiRojava ISIS and pro-Turkey faction step up assassinations in Syria [UPDATE]

The Rojava Information Center said that April saw a 16 percent decrease in “sleeper cell” attacks while SDF and coalition raids increased by 100 percent, adding that deaths among Kurdish “self-administration members” rose by 21 percent this month, 41 percent of which were due to assassinations...

RELATED UPDATE: ISIS Attacks in Syria are Increasing: NATO Turkey Bombs SDF (Kurds)

RELATED UPDATE: Syria and Turkey could be headed for new era of ties

RELATED UPDATE: Hundreds of French protest in support of 'Jin, Jiyan, Azadî' uprising

RELATED UPDATE: Pakhsan Azizi: The philosophy of ‘Jin, Jiyan, Azadî’ is a philosophy of life

RELATED UPDATE: Afrin Liberation Forces pay tribute to their co-founder Karker Tolhildan

RELATED UPDATE: HPG pays tribute to guerrillas Rênas Civyan, Hogir Botan and Berxwedan Goyî

RELATED UPDATE: FBI probe reveals Turkey as key conduit for ISIS cryptocurrency funding

RELATED UPDATE: Turkish gov’t leveraged bribes to New York mayor to undermine Erdogan’s opponents

FURTHER READING:

[duckprintspress]

Learn More About the “Many Hands” Stories: Three Teasers!

The crowdfunding campaign for our first erotic anthology Many Hands: An Anthology of Polyamorous Erotica is almost through the first week, and we’re only $600 from our funding goal! We’re very excited about y’alls enthusiasm for this project, and we couldn’t be happier to be able to share it with ya.

With “sharing it with ya” in mind, we’ll be doing several posts with story teasers, and this is the first, featuring three teasers, one each from the authors Lyonel Loy, Eliot Lovell, and E. K. Victor! All teasers are non-explicit, for obvious reasons, and we’re not including tags on our teasers this time for the same reason, but in the book, all stories come with comprehensive tag lists to help readers navigate the collection.

-

Author: Lyonel Loy Title: Love, With Bloodstained Jaws, or: Five Times Levente’s Omegas “Seduce” Him, And One Time He Seduces Them

Excerpt: “Any fool can stand by an altar and speak some pretty words,” [Raihan] says. “You bested me with your own hand, and so by our ways I am yours. But it was your troops who captured Melchor. Why should he call you his mate, and not them? If it took twenty strong warriors to best him, surely twenty also are needed to please him. Your Alphonse, who led them: he is such a sweet little thing. It would be lovely to see him under Melchor, spread wide and undone.”

-

Author: Eliot Lovell Title: Double Take

Excerpt: 

“Here he is,” Mia sings. “Right on time.”

Nathan wipes his hands off on the apron he’s wearing, rounding the kitchen island to close the space between them in a few strides.

There’s a wedding ring on Nathan’s finger. George has got to pay better attention to what’s going on around him.

“You made it,” Nathan says, kind of breathless, relieved, as though George’s journey was farther than three floors.

Nathan wraps an arm around him for a brief hug, nosing into his hair in something like a kiss before pushing it behind George’s ear with a gentle hand. When Nathan pulls back, George blinks up at him. He wonders what his face is doing to make Nathan’s brows notch together like that.

“You’re married,” George blurts.

-

Author: E. K. Victor Title: Soul Splinters

Excerpt:

I’ve had this dream more times than I can count.

The setting varies. Sometimes it’s an airport, other times a train station or a bridge I must cross alone. Often I remember nothing but the kiss. The kiss is always the same. We hold one another, chest to chest, hip to hip, and kiss slowly, deeply, every motion loaded with longing. My heart overflows. My eyes brim with tears. I’m aroused, but on waking I rarely find evidence of an erection and never anything more. I invariably awaken—not with a start, but with a whimper. The tears are mostly real.

Usually I dream about Warren. Sometimes, it’s Steve. After, I lie wide-eyed in the dark, listening to the thumping of my heart, and think of the only true friends I’ve ever had, whom I abandoned. I promise myself I’ll call them tomorrow, then remember: with an ocean between us, the time to call would be now—and turn over with a groan.

Time is ruthless. I used to think about them whenever I wasn’t busy. Then only occasionally. Almost never, nowadays. But the less they occupy my conscious mind, the more the dream visits, and the heavier it weighs with the love aging in me like wine in the cellars of a vacant house, never to be tasted.

-

Want to read more? You’ll need to back the project! Check out our Kickstarter today!

[zeroz2ro]

Novák Katalin elnöki tanácsadó csapata: - Prof. Dr. Andrásfalvy Bertalan, Széchenyi-díjas néprajzkutató, antropológus - Balog Zoltán, püspök, Magyarországi Református Egyház Dunamelléki egyházkerülete, a Magyarországi Református Egyház zsinatának lelkészi elnöke - Czeizel Barbara, intézményvezető, Budapesti Korai Fejlesztési Központ - Gundel Takács Gábor, újságíró, műsorvezető, sportriporter, kommentátor - Hegedüs Éva, elnök-vezérigazgató, Gránit Bank - Kodolányi Gyula, Kossuth-díjas költő, író,  műfordító, irodalomtörténész - Lackfi János, költő - Martonyi János, volt külügyminiszter - Máté Bence, természetfotós - Schmidt Mária, Széchenyi-díjas történész, a Terror Háza Múzeum főigazgatója - Skrabski Fruzsina, kuratóriumi elnök, Három Királyfi, Három Királylány Mozgalom - Szörényi Levente, Kossuth-díjas zeneszerző, szövegíró, énekes - Tomán Szabina, üzletasszony, a Toman Diet alapítója  - Vizi E. Szilveszter, Szent István-renddel kitüntetett, kétszeres Széchenyi-díjas orvos, farmakológus

[lojistikhaberleri]

200+ ülkeden müşterilerine 35 ülkeden alışveriş yapma imkanı sağlayan Shippn, köprü yatırım turunu tamamladı. Seyfettin Ersen Erol, Levent İlhaner, Enes Güren ve Duhan İçöz tarafından yönetilen Shippn, KT Portföy liderliğinde gerçekleşen seri A öncesi köprü yatırım turunda 547 bin dolar yatırım aldı. İlk tura dahil olan APY Ventures, Mindvest GSYF ve Lima Next Ventures bu turda da takip yatırımı yaparken; KT Portföy, Kültepe Yatırım, start-up yatırımcısı Faik Ulutaş ve Cem Bahar da tura katılım sağladı.

Konuyla ilgili detaylı içerik bültenini ekte ve aşağıda değerlendirmenize sunarım. 

Soru ve dönüşleriniz için dilediğiniz zaman iletişime geçebilirsiniz. 

Keyifli ve sağlıklı çalışmalar dilerim. 

Basın Bülteni

E-ticarette sınırları kaldırarak dünya çapında alışveriş yapma imkânı sağlayan Shippn, 8 Milyon Dolar değerleme üzerinden yatırım aldı!

200+ ülkeden müşterilerine 35 ülkeden alışveriş yapma imkanı sağlayan Shippn, köprü yatırım turunu tamamladı. Seyfettin Ersen Erol, Levent İlhaner, Enes Güren ve Duhan İçöz tarafından yönetilen Shippn, KT Portföy liderliğinde gerçekleşen seri A öncesi köprü yatırım turunda 547 bin dolar yatırım aldı. İlk tura dahil olan APY Ventures, Mindvest GSYF ve Lima Next Ventures bu turda da takip yatırımı yaparken; KT Portföy, Kültepe Yatırım, start-up yatırımcısı Faik Ulutaş ve Cem Bahar da tura katılım sağladı.  

Cirosunu dolar bazında üçe katladı

İlk yatırım turundan bu yana cirosunu dolar bazında üçe katlayan Shippn, kullanıcılarının 35 ülkeden alışveriş yapabilmesini sağlayan, sınır ötesi alanında faaliyet gösteren bir girişimdir. Shippn’de oluşturulmuş global toplulukta lokal adreslerini kullandırmak üzere sisteme kaydolmuş̧ olan Host olarak adlandırılan kullanıcıların sistemden kazanç̧ elde etmelerine imkân tanınıyor. Shippn müşterilerinin bu adresleri kullanarak dünyanın her yerinden kendi ev adreslerine sipariş̧ verir gibi alışveriş̧ yapabilmesini ve 1-5 iş günü içerisinde satın aldıkları ürünlerin kapılarına kadar ulaştırılmasını sağlıyor. 

Şirket CEO’su Duhan İçöz;  

“2 yıl gibi bir sürede %1500 üzerinde bir büyüme ile oluşturduğumuz bu komüniteyi zenginleştiriyoruz. Şu anda Birleşmiş Milletlere üye olan ülke sayısından daha fazla ülkeden sistemimize kaydolmuş kullanıcımız var. 35 ülkede bulunan iştirak depomuz diye tanımlayabileceğim Host’larımız aracılığı ile sınırların olmadığı bir alışveriş deneyimini gün geçtikçe yaygınlaştırıyoruz. Her gelen siparişi sorunsuz şekilde teslim etmek üzere aynı heyecanla çalışıyoruz. Bu iş modelinde dünyadaki öncü şirketlerdeniz. Topluluk pazaryeri modeli ile lojistik gibi dijitalleşme sürecinde geride kalmış bir sektörde ölçeklenebilir bir dönüşüm yaratılabileceğini ortaya koyuyoruz. Yakın zamanda ürünümüze katacağımız B2B özellikleri ile son kullanıcılar dışında ihracatçı firmaların 35 ülkedeki iade süreçlerini de yönetebileceği bir servis ile hacmimizi büyük ölçüde büyütmeyi hedefliyoruz. Bu yatırım turunun bize hedeflerimizi başarabilme anlamında çok büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Özellikle mevcut hacmimizin yüksek olduğu Amerika bölgesinde ve gelişim potansiyelimiz bulunan EMEA bölgesinde ciddi bir yayılım hedefimiz mevcut.  Artık seri A yatırım turuna kadar planımız; hali hazırda teknik ve operasyonel olarak optimize ettiğimiz servisimizle tamamen büyümeye bütçe ayırarak şirket değerlememizi en üst seviyeye çıkartmak.”

[spinebreaker01]

FÉLIGSZÍTT CIGARETTA ÍZE A SZÁMBAN - part9

@zsofolya 🔥

Máté pov.

...

"Levente az, örülsz?" - nyögtem ki kínomban.

"Na látod, nem volt ez olyan nehéz..." - mondta anyum mosolyogva - "Bár nem volt nagy meglepetés..."

A fejem elkezdett vörösödni.

"Ez nem ér, anya...!" - morogtam rá.

"De nagyon nyilvánvaló!"

"Te vagy az egyetlen, aki rájött..." - mondtam kétségbeesetten.

"Szerintem Levi anyukája is tudja... Legalábbis nekem úgy tűnt" - mondta zavarbaejtően.

"Anya... Visszaadnád a telefonomat... Légyszi..." - kértem halkan.

"Csak nem Leventének akarsz írni...?" - kérdezte, szemöldökét huzogatva.

"Jaj anya, add már vissza..." - mondtam, majd kikaptam a kezéből a telefonomat.

Gyorsan megnyitottam a Messengert, majd írtam Leventének.

Máté:

Hallod Levi, anyád tőled is megkérdezte, hogy nem-e tetszik valaki???

Levi:

Éppen ír...

"Na, mit írtál neki?" - kérdezte csipkelődve.

"Megkérdztem tőle, hogy az ő anyja is olyan kíváncsi-e, mint az enyém..." - sóhajtottam fel.

"Látom kinyiltak a csipaid..." - mondta anyám. - "Inkább egyedül hagylak a szerelmi ügyeiddel!"

Ezzel elhagyta a szobámat, én pedig végre fellélegezhettem, és fókuszálhattam Levi válaszára.

(Vajon mit irhatott levi??!! 😰😱😱)

[oraculumx]

where. out in them destroyed streets who. @bloodxlevent

Blood had dripped from his hands, each new sacrifice to the good of the book had left its mark upon him. It coated nearly every part of him, and Bastien mildly wondered if he should have worn the sweatpants that Lucretia had shoved at him. The thought was fleeting, for the oracle had much more important matters to attend to. The book had been wrongfully decimated, and now, he would get to enjoy the selection process of finding those worthy of becoming its next skin. That is, until his gaze landed on that which held a permanent place within his thoughts. His movements were quiet and quick, until he seized Levent from behind. "I should skin you alive, cement your devotion to the book once and for all," he hissed into the other's ear, for betrayal and anger were all that the witch could focus upon.

[maeda-ai]

Bijin sensei _C7_

Anime: Bleach

Rating: M

Pareja: Ichigo & Rukia

Sinopsis: Las clases eran una tortura; Ichigo se esforzaba por tener la vista fija en su libro porque si sus ojos llegaban a enfocar a su sensei, aunque fuese por un segundo, a su mente venían recuerdos del sueño que había tenido... y del que Kuchiki Rukia había sido protagonista absoluta.

Advertencia: Lemon (NFSW)

*~*~*~*~*~*~*~*~*~*

Por: Maeda Ai

*~*~*~*~*~*~*~*~*~*

.:: Capítulo 07 ::.

*~*~*~*~*~*~*~*~*~*

.

------- ADVERTENCIA -------

Este fic contiene "relaciones NO APROPIADAS". Ésta es solo una historia ficticia, con personajes ficticios, que no debe pasar más allá de la lectura.

.

Cuando la suspensión terminó, Ichigo se llenó los ojos con la imagen de su profesora de literatura. Como en ese momento, en que Rukia explicaba "sabrá Dios que cosa" y el corazón del pelinaranja latía alocado y sus mejillas estaban ligeramente rojas.

Kurosaki había cambiado totalmente su actitud hacia la pelinegra. Aquel enojo, la rebeldía. . . ahora comprendía que esas emociones se debían a que él no quería aceptar sus sentimientos por su profesora, pero ya no podía resistirlo más. . . estaba enamorado de esa enana de ojos violeta.

Por ahora, y probablemente para siempre, solo lo aceptaba en su mundo interior. No podría compartir ese secreto con nadie, ni con sus amigos, ni siquiera con Chad.

""Decírselo a Rukia sería el fin.""

Pensaba él, convencido de que su sensei lo rechazaría y lo alejaría, como si fuese portador de una enfermedad muy contagiosa, o peor, como si él fuese un pervertido.

Ichigo frunció el ceño, obligándose a apartar la mirada de la hermosa mujer que, frente al grupo, explicaba algo que él no había escuchado y mucho menos entendido.

~*~

~*~

~*~

* Rukia, espera !. . . *

Kuchiki se giró, encontrándose con su alumno de inusual cabellera naranja.

* Kurosaki, ¿qué pasa?. *

El joven torció el ceño; desviando la mirada mientras se rascaba la cabeza, le pidió:

* Llámame "Ichigo". *

* Si tú quieres, pero tú debes llamarme "Kuchiki sensei", no puedes usar mi primer nombre. *

* No puedo !.*

* ¿Qué?, por qué?. *

Rukia dobló las cejas. Ese muchacho era un necio igualado. Pero su respuesta la sorprendió.

* Eres muy joven, prefiero llamarte "Rukia". *

Ella se sonrojó levente; también desvió la mirada y asintió con la cabeza, aunque no muy convencida de que uno de sus alumnos la llamara por su nombre.

Sabía que al darle al pelinaranja aquella libertad, la línea entre profesora y alumno se haría más delgada.

""Está bien, siempre y cuando él no olvide que, sin importar con que nombre se dirija a mí, yo siempre seré su profesora.""

Pensaba ella, restándole importancia al asunto y sonriéndole al chico.

* Gracias. * _Le dijo._ * ¿Sabes?, pensé que me considerabas una vieja amargada y que me odiabas. *

Ichigo frunció aún más el ceño y desvió la mirada.

¿Vieja?, ¡ jamás !. ¿Amargada?. . . no !, tan solo una mujer con un carácter demasiado fuerte para ser tan pequeña. . . ¿Odiarla?, quizás al principio.

* Lo siento. No me gustó que Ukitake san se fuera y me desquité contigo. *

Las palabras del pelinaranja la hicieron sentir bien. Por alguna razón, a Rukia nunca le gustó que  Kurosaki pareciera odiarla. . . la hacía sentir mal.

* Olvidémoslo, ¿sí?. . . ¿querías decirme algo?. *

""¡ Que me encantas !.""

El chico gritó en su mente. Por suerte, a pesar de la fuerza de sus pensamientos, su boca estaba sellada.

* El reporte sobre literatura europea en la actualidad. . . aquí lo tienes. *

Sorprendida, Kuchiki tomó el trabajo del pelinaranja.

* E-es para la siguiente semana. *

* Sí, bueno. . . tenía tiempo libre y. . . *

Ichigo se alzó de hombros, restándole importancia. No le diría a la pelinegra que quería sorprenderla y ganarse puntos con ella, convirtiéndose en su mejor alumno.

""Quizás es lo más cercana que será mi relación con ella.""

Pensaba Kurosaki.

* ¿Te ayudo?. *

Luego, sin esperar la respuesta de su profesora, tomó la pila de carpetas que la pelinegra había estado sosteniendo todo ese tiempo.

* N-no es necesario. *

* No hay problema. . . ¿las llevo a la sala de profesores?. *

* Ah, sí por favor. *

Caminaron junto al otro en silencio. Rukia algo incómoda por la nueva actitud que el chico tenía con ella. Él, por su parte y a pesar de su permanente ceño fruncido, estaba feliz por estar cerca de la pelinegra.

~*~

~*~

~*~

A partir de aquel momento, Ichigo buscó cualquier excusa para estar cerca de su profesora de ojos violeta. Entregarle tareas, ayudarle a cargar las cosas que necesitaba de la clase, consultarle sobre algunos temas de literatura.

Él trató de comportarse lo más natural posible y que su interés por Kuchiki no fuese evidente. Sus compañeros no parecieron notar nada raro en él, excepto Ishida.

* ¿Vienes, Kurosaki?. *

* No puedo, tengo. . . cosas que hacer. *

El pelinegro sonrió sutil. Y, al tiempo en que acomodaba sus lentes con ese estilo suyo, dejó caer un travieso comentario.

* No tenemos proyectos pendientes con Kuchiki sensei. . . no que yo sepa. *

El pelinaranja se giró donde su amigo. Los demás ya se habían ido, así que estaba solo con aquel astuto bastardo.

* ¿Intentas decirme algo, Ishida?. *

El chico de lentes meditó sus palabras. Y aunque era muy divertido ver a Kurosaki Ichigo enamorado como un tonto, era su amigo y le preocupaba.

* Estás. . . muy pegado a ella últimamente. *

* ¿Pegado?. *

* Cualquier descanso, vas y la buscas, la ayudas. . . te he visto cargar sus cosas. *

* Solo soy amable !. *

Soltó el pelinaranja con el ceño cada vez más marcado.

*Tú eres muchas cosas, Kurosaki... "amable" no es una de ellas.*

El silencio se prolongó después de las palabras de Uryuu, quien cambió la estrategia.

* Tal vez vi cosas que no son. Ella ni siquiera es bonita y. . . *

* ¿De qué hablas, imbécil?. Rukia es muy bella y. . . *

Ichigo le hablaba enfadado, más al ver la sonrisa en el rostro de su amigo, supo que había caído en la treta.

""Soy un idiota.""

Pensó Kurosaki.

¿Cómo no lo vio venir?. Ishida era muy perspicaz. El pelinaranja desvió la mirada y el silencio volvió a acompañarlos.

* Ella es una mujer imposible y lo sabes. *

Ichigo torció la boca. Él lo tenía muy claro. Él solo quería estar cerca de ella en la única forma que le era permitido, en cosas relacionadas con la escuela.

* Solo. . . trata de frenar esa atracción que tienes por ella; será menos complicado. *

""Y menos doloroso.""

Lo último fue un pensamiento que Ishida se guardó.

Y es que él no quería contribuir a complicar las cosas. Por ello habló de atracción y no de sentimientos, a pesar de que para él era evidente que el pelinaranja ya tenía sentimientos por su profesora.

Uryuu tampoco quiso decirle que había notado como Kuchiki miraba a Ichigo.

""Lo hace de una forma distinta a como ve a Keigo, Mizuiro, Chad y a los demás estudiantes.""

Pensaba el joven de lentes, quien estaba convencido de que la pelinegra los veía como a chicos a los que tiene que guiar, tan solo sus estudiantes. Pero sospechaba que a Kurosaki lo veía. . . como a un hombre.

""La mirada de Kuchiki sensei es la de una mujer que se siente atraída por el hombre al que está mirando.""

Ishida sacudió la cabeza. No estaba seguro de su último pensamiento y, sinceramente, esperaba equivocarse, porque si Ichigo se enteraba o se daba cuenta de que la ojivioleta se sentía atraída por él. . . entonces el pelinaranja no renunciaría a ella.

* Ahora sí, ¿vamos a almorzar?. *

* Como sea. *

Ambos jóvenes fueron a reunirse con sus amigos. No hablaron más del tema ese día, ni los posteriores.

Siguiendo el consejo de Ishida, Ichigo se alejó de su profesora, convencido de que era lo mejor. Se evitaría muchos problemas y a ella también.

Como sea, no había nada entre ellos y era casi imposible que Rukia lo viese como un hombre, y no un simple estudiante.

Kurosaki se había resignado a su amor no correspondido y trataba de no pensar más en ella.

~*~

~*~

~*~

Un par de semanas después, Ichigo caminaba junto a Ishida por un pasillo del tercer piso, conversaban sobre ingresar juntos al club de basketball, cuando vio a su profesora unos metros más adelante, caminando con dificultad a causa de varias carpetas que venía cargando. Eran tantas, que le impedían ver donde pisaba.

Todo sucedió en segundos, pero Ichigo sintió que la escena frente a él sucedía en cámara lenta. . . Rukia caminaba demasiado cerca de la escalera; pisó mal y no pudo sujetarse de ningún lado por traer las carpetas.

Kuchiki cayó por las escaleras; Ichigo se apresuró donde ella, quiso alcanzarla antes de que cayera, pero no logró llegar a tiempo. . .

* ¡ Rukia, Rukia. ! *

La llamó; su voz llena de preocupación. La sostuvo entre sus brazos y ella parecía aturdida.

* E-estoy bien, solo. . . ay !. *

La pelinegra hizo una mueca de dolor cuando apoyó la mano izquierda en el piso.

Algunos alumnos que vieron lo que pasó, se acercaron. Ishida ya estaba junto a su amigo.

* Kuchiki sensei. . . *

* Ishida, Kurosaki. . . ¿podrían ayudarme con todas estas carpetas?, yo. . . *

* Kuchiki sensei, está sangrando !. *

* Eh?!. * _Rukia se tocó la frente donde sentía que resbalaba algo._ * Oh, vaya. Debí cortarme con una de las carpetas al caer. *

* Tonta !. * _Susurró el pelinaranja._ * Yo te llevo a enfermería. *

* ¿Qué?. No, e-espera Kurosaki, puedo caminar, ¡ bájame !. *

Le decía ella insistente, más el joven la ignoró por completo, llevándola en brazos para que la enfermera la revisara.

Ichigo no dijo más, pero Uryuu podía ver la sombra de enojo que su amigo tenía hacia sí mismo. Kurosaki se sentía culpable.

Kuchiki se quedó descansando en la enfermería. Afortunadamente solo había sufrido la torcedura de la muñeca y un pequeño corte superficial en la frente. Pero Ichigo estaba furioso consigo mismo.

""Si yo hubiera estado allí para protegerla, esto no habría pasado.""

Pensaba él, culpándose por lo ocurrido.

~*~

~*~

~*~

Ya por la tarde, el pelinaranja fue a verla a la enfermería.

No estaba la persona responsable, así que nadie lo vio entrar. Rukia estaba dormida y él no pudo apartar los ojos de ella.

Embelesado, en silencio tuvo que admitir que su profesora era una mujer muy hermosa.

Él no lo pensó. . . fue como si una fuerza invisible lo hiciera acercarse a la mujer. Él se inclinó y posó sus labios sobre los de la pelinegra en un beso delicado y suave. Sus labios apenas rozaron los de ella, pero fue suficiente para que el corazón del chico latiera emocionado.

Ichigo rompió el beso y siguió admirando a su profesora aun dormida. Ella ni siquiera se dio cuenta de que uno de sus estudiantes acababa de robarle un beso.

Ichigo permaneció largo rato junto a ella, admirándola embelesado y frustrado. . . porque estaba enamorado de una mujer prohibida para él.

Sin finalizar.

*~*~*~*~*~*~*~*~*~*

Por fin Ichigo acepta, ante sí mismo, que está enamorado de Rukia.

Como mencioné anteriormente, Ishida no perderá la oportunidad de molestar a Ichigo con sus "inocentes" comentarios, pero también se preocupa por su amigo de escandalosa cabellera naranja ^v^ .

Hasta ahora, Ichigo sabe que no tiene posibilidades con Rukia y no intenta nada, solo quiere estar cerca de ella, como su alumno.

En el siguiente capítulo comenzará todo el caos de la atracción entre Ichigo y Rukia.

_I LOVE ICHIRUKI_

~*~

Este fanfiction fue escrito por MAEDA Ai  y es material de "Paradise".

Totalizado el 06 de Mayo de 2020.

La dama del Hentai: Maeda Ai.

*~*~*~*~*~*~*~*~*~*

.

|| Capítulo 8 ||

[turkudostu61]

Haluk levent e niye saldırıyorsunuz? Yemeseydiniz size bağış yapardık.

[altinbilgiler]

"Yunus Akgün ve Barış Alper Yılmaz'daki düşüşün nedeni"

XFUTBOL – HABER UEFA Avrupa Ligi’ndeki temsilcilerimizden Galatasaray, 5. hafta maçında Hollanda deplasmanında AZ Alkmr ile 1-1 berabere kaldı. Sarı-Kırmızılılar bu skorla puanını 11’e çıkardı ve 4. sırada yer aldı. Galatasaray’ın performansını spor muharrirleri kıymetlendirdi. “Davinson Sanchez kesinlikle oynamalıdır” Levent Tüzemen: “Okan Buruk şayet Galatasaray’ı 3’lü defans ile oynatacaksa…

[sertsiken0606]

aslının aynısı 3

kahraman giyinip evden çıktı avukat Vedat sen kalıyormusun diye sordu gelenlerin 1 ini götten sikecem çok sinirliyim o şerefsize zorlada olsa sikecem ki sinirim geçsin dedi viski getireyim dedi avukat hanım gitti Antep fıstığı ve çikolata birde 2 şise viski getirmiş birayı sevmemiştim ama viski hoşuma gitmişti ilk kadehleri içtikten sonra Vedat beni domalttı sırtıma viski dökerek yalamaya başladı o kadar zevk alıyordu ki yalanan sanki Vedat tı meğerse avukat hanım Vedat ı emiyormuş beni yalayıp emmeyi bıraktı avukat hanım a geçirdi öyle bir ohhh dedi ki demek ki o da zevk alıyordu kapı açıldı gelen 2 kadın 3 erkekti kadınlardan biri Emine abla diğeri Vedat ın baldızı Olcay dı merhaba arkadaşlar bol sikişler dedi Olcay Vedat ın sikine sarıldı hemen yalamaya başladı bir taraftan da soyunuyorlardı erkekler biri Fatih biri levent diğeri de çetin di hepsini de iyi tanıyordum Emine ablayı her zaman sikişiyor diye duyuyordum ama Olcay ı hiç duymadım haa şunuda belirteyim levent Olcay ın eşi Olcay bana gelip sikini ağzıma verdi fatih arkama geçti sokmaya başladı Vedat ın sikinin yanında bebek siki kadardı Vedat gülerek geldi levent in arkasına geçti birden ağzını kapatıp levent i domalttı o koca sikini leventin götüne sokmaya başladı levent kurtulamadı Vedat soktukça levent kurtulmaya çalışıyor ama benide sikmeye devam ediyordu Vedat levent e sert sert tokatlar atarak götünü sikiyordu Vedat siktikçe levent in siki ufalıyordu zaten küçük bir siki vardı o da kayboldu avukat hanım yemek söylemiş kurye yemekleri getirmişti Vedat levent in götüne boşaldı sikini çıkardı levent in ağzına verdi o koca sikini levent mecburen almak zorunda kaldı kafasını tutup bastırdım levent öğülcüyor ama Vedat levent in ağzını sikiyordu ve bırakmıyordu ağzına boşalana kadar sikti bütün döllerini tutturdu levent e . Olcay başta olmak üzere avukat hanım levent i alkışladılar diğerleriyle birlikte enişte ne yaptın ya dedi levent Vedat kes çeneni gavat artık karında sende bana itaat edeceksiniz ben nerede istersem orada sikeceğim ikinizide dedi gidip banyo yapıp geldi herkes sırasıyla banyoya girdi yemekleri yedik kaldırdık Vedat bana 100 dolarlık bir deste para verdi bu parayı o pezevenk kocan bilmesin kendine hesap aç oraya yatır bana ibanını at her sikişmemizde vereceğim sana pezevenk yiğenimle artık yatma aynı evi paylaş ayrı odalarda yat dedi dudaklarıma öpücük verdi çıktı diğer erkekler Olcay ve Emine ablayı sikiyordu ben yorulmamıstım ama Vedat ın sikinin yanında bunların siki bana zevk vermezdi tekrar banyoya girdim güzelce yıkayıp boy abdesti aldım giyinip salona girdim levent Olcay ın amını emiyor fatih levent i sikiyordu anlaşılan levent alışıktı götten sikilmeye ben avukat hanım a gitmek istiyorum dedim tamam gidelim dedi arabaya binip yola çıktık Vedat ın çok bonkör olduğu ne istersem alacağını söyledi o siki her zaman bana versin o yeter abla dedim gülüştük saat 4 olmuştu bana kaşeleri verdi yarın sabah getirirsin git parayı hallet dedi . Artık 6 tane kocam var ama en çok Vedat a siktiriyorum bana Ankara dan ev aldı araba aldı araba da ev de kirada aynı zamanda her sikişimizde bol para vermeye devam ediyor sikilmek çok güzel.