#Kerem Armağan
Explore tagged Tumblr posts
Text
Arda Güler'den ampute futbolcu Kerem'e imzalı forma sürprizi
Anadolu Ajansı’nın () 3 Aralık Dünya Engelliler Günü hasebiyle röportaj yaptığı “Amputenin Arda Güler”i lakaplı 11 yaşındaki Kerem Demez’in haberinin yayımlanmasının akabinde ulusal futbolcu Arda Güler harekete geçti. Çeşitli ziyaretleri nedeniyle Ankara’da bulunan annesini arayan Arda Güler, kendisine hayranlığını lisana getiren Kerem Demez’e forma armağan edilmesini istedi. Kerem’in eğitim…
0 notes
Link
Gençler Kulüpler Türkiye Halter Şampiyonası Isparta’da tamamlandı. Kırıkkale’nin yetiştirdiği milli halterci Kerem Kurnaz, Türkiye şampiyonu oldu. Kurnaz, şampiyonluğunu Kırıkkale halkına armağan etti... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
Text
Konservatuvar öğrencileri sahneden mezun oldular
https://pazaryerigundem.com/haber/172109/konservatuvar-ogrencileri-sahneden-mezun-oldular/
Konservatuvar öğrencileri sahneden mezun oldular
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/d6b0bfe74f1c9c5656922b61730ad51f/9cbad3fd9ee60a34-e9/s540x810/f5d511732bd29c70bbd5c799465f28d3f582d7b4.jpg)
2024 Çolpan İlhan & Sadri Alışık Konservatuvarı öğrencileri tiyatro sahnesinde mezun oldu.
İSTANBUL (İGFA) – 15 yılı geride bırakan “Çolpan İlhan &Sadri Alışık Konservatuvarı”, 2024 yılı mezunlarını verdi. Ücretsiz eğitim veren konservatuvarın yeni mezunları sahneledikleri ’39 Basamak’ oyunuyla okullarına veda etti. Geçtiğimiz akşam Ortaköy Kültür Merkezi Afife Jale Sahnesi’nde sahnelenen Patrick Barlow’un yazdığı oyunu, aynı zamanda konservatuvarın eğitmenlerinden de olan Ziver Armağan Açıl sahneye koydu.
Konservatuvar öğrencileri Emre Gül, Gizem Alukan, Hasan Özperçin, Jülide Öztürk, Şaban Emre Kuş, Şevval Diyartepe ve Zelal Özge Öner’in rol aldığı oyun, başta konservatuvarın eğitmenleri olmak üzere tüm seyirciden tam not aldı.
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/d6b0bfe74f1c9c5656922b61730ad51f/9cbad3fd9ee60a34-e9/s540x810/f5d511732bd29c70bbd5c799465f28d3f582d7b4.jpg)
Geceye katılan Sadri Alışık Kültür Merkezi Genel Sanat Yönetmeni Kerem Alışık, yaptığı konuşmada “Mezun olan yetenekli, çabalı, istekli ve meraklı gençlerimizi can-ı gönülden kutluyorum. Yağmurları bol olsun. En çok bolluk getiren yağmur, alın teridir. Ellerinde emekleri, alınlarında terleri ve kalplerinde sevdaları ile yürüdükleri yol hep açık olsun. Sonuna kadar desteklemeye devam edeceğiz. Her zaman yanlarındayız” dedi.
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/08ef95611cfb116600bdfeecc11260df/9cbad3fd9ee60a34-4d/s540x810/461d3657e8e6545e55e9e1a138afedd5bf34b9b4.jpg)
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Photo
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/5c579885e62bdbee8e5a5d0e761c051b/f8fbb58fce87be17-76/s540x810/9673fc0ef4a20e2efb28a380a30d8e9b82521901.jpg)
Milli güreşçi Kerem Kamal son kazandığı madalyasını depremzedelere armağan etti
0 notes
Text
Kerem Kamal Tarihi Başarısı Ardından İlk Açıklama Bulundu
İzmir Büyükşehir Belediyespor Milli Sporcusu Kerem Kamal Instagram Sayfası Ve Madalya Töreni Ardından Açıklama Bulundu:Ülkemizin geçtiği bu zor süreçte bir nebze de olsa sizi mutlu edebilmek adına elimden gelen bütün mücadeleyi göstermeye çalıştım kazanmış olduğum altın madalya mı depremde hayatını kaybeden ve mağdur olan bütün halkımıza armağan ediyorum birlikte daha güçlüyüz kalbim sizinle…
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/d7223697faa03f1090a37f6f7226d144/12328b9a93ce93b5-26/s540x810/8540582b9aa6fa5071e57c8785fa9cae02211fce.jpg)
View On WordPress
0 notes
Text
Bunlar da benden sana Biriciğim.
Ölüyorum ah bana sor, yaşıyorum seni delice. Yaşatıyorsun beni of, bitiyorum her şeyine~
Sana armağan edeceğim, biriktirdiğim o kadar çok şarkı var ki
İyi ki doğdun, iyi ki sen.
@biz-2miz
24 notes
·
View notes
Text
GAİN – Terapist (Ocak'ta Yayında!)
GAİN – Terapist (Ocak’ta Yayında!)
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/4b7fd21266c4986e4a35af25165b6114/f412469188012321-f4/s540x810/3987227d1b4d6cdffc873ddd0d8f092c33e7243b.jpg)
View On WordPress
#Ayşe#Berna#Beş zanlı. Bir doktor. Gizemli bir cinayet.#Çağdaş Onur Öztürk#Çetin#Dolunay Soysert#GAİN#GAİN 30 Aralık&039;ta Yayında#GAİN Medya#GAİN – Terapist#Geçmiş asla geçmemiş ve geçmeyecek olandır.#Gözde Akpınar#İlayda Alişan#Kerem Armağan#Muhammet Uzuner#Murat Kılıç#Özlem#Terapist#Zeynep Çamcı
1 note
·
View note
Text
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/200283d0e98fef2d3233b5432ca78132/68796f2fd8cb9853-b6/s540x810/9a38f8569d0a81f78d15782f5e2933d512797193.jpg)
“küçük İskender” anısına... (28 Mayıs 1964, İstanbul - 3 Temmuz 2019, İstanbul) Gerçek adı “Derman İskender Över” olan fakat sınırları olmayan, şiirimizin aykırı halkasıydı “küçük İskender”. Bir metropol şairi olduğunu söylüyordu kendisi; gettoları, barları, çıkmaz karanlık sokakları, gece yaşamıyla büyük kentin görünmeyen yüzüne ayna tutuyordu. İlk kitabı Gözlerim Sığmıyor Yüzüme’yi 1988 yılında yayımlayan küçük İskender, otuz yılı aşan yazı hayatında şiir, deneme, inceleme-eleştiri, roman, serbest metin, derleme, günce türlerinde olmak üzere elliden fazla kitap üretti. 1964 doğumlu şair böylelikle neredeyse her yaşına bir kitap armağan etti. Hayatını da şiire armağan ederek... İçten dışa doğru kendi labirentini örerek kendini oldurmuş, kendinden yeni kendiler çıkarmış, kendini yıkıp yeniden kurmuş, kendini doğurmuş bir benzersiz şiirdir küçük İskender’in yazdığı. Diklenmenin şiiridir. Deşmenin ve deşilmenin şiiridir. Yanmanın ve yakmanın şiiridir. “İbret olsun”un şiiridir. “Bu da size dert olsun”un şiiridir. Bile isteye eylemenin, bile isteye kurmanın ve bile isteye kurcalamanın şiiridir. Temasın, akışın, arzunun, aşırılığın, sapkınlığın, kışkırtıcılığın, aşkınlaşmanın, akışkanlığın şiiridir. Kusurlarıyla barışık kendiliğindenliğin şiiridir. Başına buyruk bir inadın, gözü pek bir varoluşun, savrulmaktan korkmayan bir sahiciliğin şiiridir. Okurunun kafasını da gönlünü de bulandırmanın şiiridir. Sarsmanın ve sarsılmanın, silkelenmenin ve silkelemenin şiiridir. Kabına sığmayan protest diliyle şiire farklı söyleyişsel ve anlamsal olanaklar, yeni izlekler ve içerikler kazandırmak için uç deneyimlere girişmekten, arayışlarını çeşitlendirmekten, her türlü otorite ve iktidarla, başta din ve ahlakla, geleneksel değerlerle kıyasıya çatışmaktan çekinmemenin şiiridir. Coğrafyasının farkında olan bir şiirdir yazdığı. Başka coğrafyaları da merak eden, başka coğrafyaları da bilen, öğrenen bir şiir... Çok kollu ve çok damarlı bir şiir... Dicle ile Fırat’ı da, Kerem ile Şule’nin Ayrılık Senfonisi’ni de yazmıştır, lolita ve gay fanzin ile batman forever 2’yu da... Nick Cave ile Karacaoğlan, Jan Garbarek ile Pilli Bebek, Guns N’ Roses ile Ezginin Günlüğü, Ayfer Feray ile Edith Sedwick, Kenneth Anger ile Tunç Başaran, Hollywood ile Yeşilçam, Sabahattin Ali ile Mark Twain, Edip Cansever ile Boris Vian, Hart Crane ile Hüseyin Avni Dede, “Somethings Gotten Hold Of My Heart” ile “Şimdi Uzaklardasın Gönül Hicranla Doldu”, Pinokyo ile Yedi Uyurlar yan yanadır onun yazdıklarında, birbirlerini yadırgamazlar. küçük İskender dili de sınırları çizilmiş bir alandan, kurallardan, başka bir deyişle esaretten, bağımlılıktan kurtarıp özgürleştirmeyi amaçlar. Edebiyat “edep’ten gelir” anlayışındakilerce dışlanan, ötekileştirilen, ayıp, çirkin, kötü sayılan sözcüklere de kucak açmış, Baudelaire gibi onlara da “çiçekler” açtırmıştır. Söyleyiş ya da anlatımı kısıtlayıp zorlamamış, kimi zaman bilinç akışının özgürlüğüne, kimi zaman sinema dilinin görsellik ve kıvraklığına yönelmiştir. Argoyu, şiddeti, küfür ve kaba sözleri, kara mizahı da içeren, yüksek sesle okumaya uygun, kurgu ve yapısıyla dinamik, devingen, abartılı, yıkıcı bir şiir dili ve anlatımı yaratmıştır. Sözcük seçiminde ne dilde yenileşme taraftarlarından kimilerinin ne de gelenekçilerin bağnazca tutumlarını benimsemiş; öz Türkçe, Osmanlıca ya da yabancı sözcükleri yan yana, alt alta birlikte kullanmıştır. Edebiyata, şiire sokulmamış, dışlanmış sözcüklere sıkça yer verir. Bir söyleşisinde şöyle der bu konuda: “... dilimizdeki bütün kelimelere dahi eşit davranırım: En zarif olanıyla en ahlaksız olanı yan yanadır bende. Aralarında ayrım gözetmem.” Tıp eğitimi görmüş, kadavralar incelemiş, anatomi, patoloji gibi dersler almış olması nedeniyle ilaç isimlerinden uyuşturuculara, otopsiden tümöre, kanserden morg ve kadavraya, ameliyattan komaya tıp terimlerine sıkça yer verir örneğin. Bazı şiirlerin gölgesi bile bazı şiirlerden uzundur! küçük İskender hem aslını hem gölgesini yazacak kadar aşırıydı, çünkü çok zekiydi. Şeytani değil şiirsel bir zekâydı bu. Şiir varken şeytana ne gerek var ki zaten! küçük İskender şiiri: Bizim büyük mirasımız. Şiir gözyaşlarımızdan uzundur, belki de gözyaşlarımızı uzatır: küçük İskender, upuzuuuuun bir şiir. * * * Bir çöl kaç kum saati eder içimde... Gitgide azalarak artan kuraklık eskiyip unutulmuş bir tabir gibi hâlâ yerli yerinde. Bu uzun yolda esvabını havalandıran tek rüzgâr yok işte - o yüzden kırdım asamı omurgamı iyiliklerle. Ben yalnızsam her şey yalnızdır demekti dün, suretim sürüklenedursun ne çıkar, gölgemle konuşabileceğim efkâr yeter bana o çölde. Gördüğüm serap sadece kendi gövdem, hayaller tırmanmış üstüme - hızla ruhumu kemirmekte. Bir kum saati kaç çöl taşır dilimde... Gitgide çoğalarak kaybolan teselli gülümseten ölümler gibi hâlâ peşimde. Hâlâ peşimde. - küçük İskender, Yalnızlığın Takibi (Mayıs Giremez) - Görsel: Benoît Hamet (küçük İskender)
#küçük İskender#Anısına#Derman İskender Över#Şiir#Şair#Yazar#3 Temmuz#Ölüm Yıl Dönümü#Yalnızlığın Takibi#Benoît Hamet#Yürekbalı
20 notes
·
View notes
Video
youtube
Doğa İçi̇n Çal - Allı Turnam (Turnalar Hep Uçsun)
Sözleri: Allı turnam bizim ele varırsan Şeker söyle, kaymak söyle, bal söyle Gülüm gülüm, kırıldı kolum Tutmuyor elim,turnalar hey Ah gülüm gülüm, yar gülüm gülüm Kız gülüm gülüm, turnalar hey
Eğer bizi sual eden olursa Boynu bükük, benzi soluk yar söyle Allı turnam ne gezersin havada Kanadım kırıldı kaldım burada Ne onmamış bir kulmuşum dünyada Akşam oldu allı turnam dön geri
Projede yer alan müzisyenler: Ahmet İnce, Aslı Gemici, Aykut Kır, Bahadır Büyükyörük, Berrin Özkan, Betül Örüklü, Bülent Yüksel, Ferdi Yeni, Elif Buğdaycı, Cansu Börüban, Ceren Bahar Şengiz, Ceren Gürsel, Cevdet Alemdar, Ebru Karacan Tarıkahya, Erhan Erkan, Fatih Beşir, Ferdi Denizli, Fatih Koçman, Güldem Erkan, İbrahim Aşkar, Kemal Özoral, Kerem Uyumaz, Korean Mehmet Savaş, Melih Sözer, Merve Gülşen, Mesut Yama, Miray Eryılmaz, Murat Özgen, Nazlı Elif Üstüntay, Neşe Kaynak, Nilüfer Araç, Oğuz Bebek, Oğuzhan Avdan, Oktay Doğan, Önder Yıldız, Refika Armağan Altunışık, Turnalar Korosu, Umut Bayraktar, Volkan Özdemir, Yaşıya Özçevik, Yeliz Kırktepeli, Ziya Kart, Zuhal Kandemir
#müzik #şarkı #türkü #hacıtaşan #doğai̇çi̇nçal #allıturnam #turnalarhepuçsun
(via https://youtu.be/DJwYQsop2mU)
3 notes
·
View notes
Photo
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/fbf5322715054bd65d8886e02368a533/f468b02c68bd3f4b-fa/s540x810/792e7da74bda66aeac41f5144b96f969d8fd0543.jpg)
https://youtu.be/B4kysZ15PlY Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce Kerem Aydınlar Ortaokulu Müzik Öğretmemi Hüseyin Turgay Kutluğ tarafından bestelenen müzik öğretmenimiz Serap Erkefeli ‘nin de yer aldığı 23 Nisan 100. Yıl Marşı tüm çocuklarımıza armağan 💝 olsun Teşekkürler öğretmenim 👏🇹🇷 @aslankorkmazmeb @mesuttopaloglu35 @bodrummem @pervintoremeb @muglamem48 @hamzaydogdu @ziyaselcukprofdr @tcmeb https://www.instagram.com/p/B_J0oSJDUIS/?igshid=19ahwggihh2e5
0 notes
Text
İlk “post”un günahı olmasın..
Bu ilk blog girişimim, öncelikle bunu bildireyim. Bugüne kadar sayısız defter dolduran biri olarak artık blog yazmak istediğime karar verdim. Yazmayı seviyorum, klasik olarak insanı gerçekten rahatlatıyor. -Bu arada hiçbir blogu incelemeden direkt bodoslama giriş yaptım, affola. Bu yüzden günahı olmasın 🙏🏼.- Neden blog yazmak? Aslında her şey anne olmakla başladı. Hamileliğimin başladığı ilk günlerden itibaren Kerem’e sürekli bir şeyler yazıyorum. Ama başlarına bir şey (yangın, çalınma, vs.) gelmeyeceğinin bir garantisi yok. Bir de birilerinin yazdıklarımı okuması, kendinden bir şeyler bulabilecek olması fikri sanırım beni heyecanlandırıyor. Güzel güzel defterlere, renkli renkli kalemlerle yazmak bambaşka tabii ama olsun, burda da sayısız renkte kalem var. 🙃 Bu yüzden blog 👍🏼 Henüz taze bir anneyim, yaklaşık 8 aylık. Hiçbir zaman hatırlayamayacağı anıları yazarak, buradan ona armağan etmek nasıl paha biçilemez bir şey değil mi? Keşke benim annem de bana yazsaydı. İnsanın anıları neticede, daha önemli ne olabilir.. Umarım Kerem için de manevi şeyler, benim için olduğu kadar değerli olur. Uzun lafın kısası buraya içimi dökmeye niyetliyim. Ben yazar yazar rahatlarım, belki birileri de okur okur, mutlu olur, kendinden bir şeyler bulur. Sevgiyle, Aslı
5 notes
·
View notes
Link
Burçin Abdullah, Orçun İğnemli, Emre Üçtepe, Kerem Bekişoğlu, Ali Buhara Metin, Celal Al, Hakan Serim, Edip Zeydan, Melikşah Özen, Oğuzhan Yarımay, Çağla Naz Kargı, Enes Göçmen, Armağan Oğuz, Aytek Şayan, Koray Şahinbaş https://videomp3indir.wordpress.com/2019/05/13/dirilis-ertugrul-123-bolum-11/
0 notes
Text
İGA , Kalkınma Akademisi”ni hayata geçirdi https://ift.tt/2GIgJGa
İga Çevresini “Kalkınma Akademisi” İle Kalkındıracak
İstanbul Yeni Havalimanı’nın inşasını ve 25 yıllığına işletmesini üstlenen İGA, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği (KSSD) iş birliği ile “Kalkınma İçin Harekete Geç!” sloganıyla yaşları 18 ila 30 arasında değişen 19 gençle, İGA’ya komşu mahallelerde yaşayan bin çiftçi ve mahalleliye iletişim ve finansal okuryazarlık eğitimi verecek. İGA Havalimanı İşletmesi Genel Müdürü ve İcra Kurulu Başkanı Samsunlu:”Finansal okuryazarlık ve iletişim konularında bölge halkının farkındalık düzeylerini artırmayı amaçlıyoruz”
İstanbul Yeni Havalimanı’nın inşasını ve 25 yıllığına işletmesini üstlenen İGA, 1 Ocak 2016’da kurduğu “Sosyal Yatırım Programı”nın bir alt projesi olan “İGA Kalkınma Akademisi”ni hayata geçirdi.
İGA açıklamasına göre, şirket, Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği (KSSD) iş birliği ile “Kalkınma İçin Harekete Geç!” sloganıyla yaşları 18 ila 30 arasında değişen 19 gençle, İGA’ya komşu mahallelerde yaşayan bin çiftçi ve mahalleliye iletişim ve finansal okuryazarlık eğitimi verecek.
Tamamlandığında dünyanın sıfırdan yapılan en büyük havalimanı olacak İstanbul Yeni Havalimanı, 1 Ocak 2016’da kurduğu “Sosyal Yatırım Programı”nın bir alt projesi olan “İGA Kalkınma Akademisi”ni hayata geçirdi.
Proje ile birlikte “Kalkınma İçin Harekete Geç!” sloganı kapsamında kırsalda yaşayan gençlerin ve çiftçilerin, kapasitelerini güçlendirmeleri ve geçim kaynaklarından elde ettikleri gelirleri artırmaları hedefleniyor.
KSSD ile ortaklaşa kurulan akademide, yaşları 18 ila 30 arasında değişen, lise ve üniversite mezunu 19 genç, “Etkileşimden Etkili İletişime” ve “Finansal Okuryazarlık” eğitimlerini tamamlayarak, eğiticinin eğitimi sertifikası almaya hak kazandı.
Eğitim alan gençlere sertifikaları, İGA Havalimanı İşletmesi Genel Müdürü ve İcra Kurulu Başkanı Kadri Samsunlu, Prof. Dr. Kerem Alkin ve Yazar Aret Vartanyan tarafından verildi. Gençlere, projede kullanılmak üzere birer tablet de armağan edildi.
– “Bölge halkının projelere aktif katılımını sağladık”
Sertifika töreninde bir konuşma yapan Kadri Samsunlu, sorumluluk alanlarının sadece proje sahası değil tüm çevresi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Kurum olarak öncelik verdiğimiz programlardan biri ‘Sosyal Yatırım Programı’dır. Bu program kapsamında ekibimiz, projemize komşu olan mahallelerin sosyo-ekonomik yapılarını araştırdı. Elde ettikleri sonuçlarla somut, pozitif etkiye sahip, etkin projeler tasarlayıp hayata geçirdi. Bu çerçevede, Arnavutköy Halk Eğitim Merkezi’ne yardım ettik, Tayakadın’da okuma-yazma eğitimleri başlattık ve kadın kooperatifi kurduk. Bu program ile 2016-2018 tarihleri arasında 2 bin 500 kadın olmak üzere 6 bin kişiye ulaştık. Program çerçevesinde ihtiyaca yönelik sürdürülebilir sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdik. Hem bölge halkının projelere aktif katılımını sağladık hem de yaygınlaştırdık.
Şimdi ise KSSD gönüllülerinden oluşan mentörler eşliğinde eğiticinin eğitimi verdiğimiz 19 gencimiz ile bin çiftçi ve mahalle sakinine ulaşarak finansal okuryazarlık ve iletişim konularında bölge halkının farkındalık düzeylerini artırmayı amaçlıyoruz. Gençlerimizin katılımı ile kısa vadede finansal konulardaki farkındalığın yaratılması ve uzun vadede ise nitelikli istihdam ve girişimciliğin artırılması amacıyla Mart 2018 tarihinde İGA Kalkınma Akademisi’ni kurduk.”
Samsunlu, eğitim alan gençlerin, finansal okuryazarlık ile ilgili bilgi ve deneyimlerini paylaşmak üzere KSSD tarafından mayıs ayında düzenlenecek sosyal girişimcilik, iş planlama, iş yönetimi, iletişim becerileri, inovasyon ve istihdam konuları kapsayacak yaz okullarına davet edileceklerini belirterek, ileri aşamada ise bu eğitimlerden sonra gençlerin KOSGEB girişimcilik desteklerine ve İGA yerel istihdam çalışmalarına yönlendirileceğini açıkladı. ( kaynak: milliyet )
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/2qcdXxY via IFTTT
0 notes
Text
GAİN – Terapist (İlk 2 Bölüm Yayında!)
GAİN – Terapist (İlk 2 Bölüm Yayında!)
![Tumblr media](https://64.media.tumblr.com/c9f92d8676740d68a028abbfdd78d5d1/e93392937348db06-5e/s540x810/8a4687de5707d1f8c28768d2e5f0ab6c8e308b9f.jpg)
View On WordPress
#Ayşe#Berna#Beş zanlı. Bir doktor. Gizemli bir cinayet.#Çağdaş Onur Öztürk#Çetin#Dolunay Soysert#GAİN#GAİN 30 Aralık&039;ta Yayında#GAİN Medya#GAİN – Terapist#Geçmiş asla geçmemiş ve geçmeyecek olandır.#Gözde Akpınar#İlayda Alişan#Kerem Armağan#Muhammet Uzuner#Murat Kılıç#Özlem#Terapist#Terapist 1.Bölüm#Terapist 1.Bölüm Afiş#Terapist 1.Bölüm Fragman#Terapist 1.Bölüm Özet#Terapist 1.Bölüm Tanıtım#Terapist 1.Bölüm Trailer#Terapist Afiş#Terapist Afişler#Terapist Fragman#Terapist Karakter Afişleri#Terapist Tanıtım#Terapist Trailer
0 notes
Text
ATA – ATAHAN – ASRIN – AREN – ARAS – ANIL – ALP – ALPER – ARHAN – ALPHAN – ARMAN – ARMAĞAN – AKIN – ACAR – AYTEK – AYBARS – ARIN – ALPARSLAN – ACARALP – ADİL – ALİ – ACARSOY – AKTUĞ – ARAT
BERK – BERKER – BATIKAN – BARTU – BATURALP – BATU – BATUHAN – BERKCAN – BARAN – BARHAN – BAŞBUĞ – BUĞRA – BARIŞ – BARIN – BARBAROS – BAHRİ – BAHA – BAHADIR – BİRKAN – BARLAS – BOĞAÇ – BOĞAÇHAN – BORA – BÜLENT – BİLGİ – BİLGİN
CAN – CANBERK – CANDAŞ – CENK – CENGİZ – CENGİZHAN – CEMAL – CEMİL – CİHAN – CANSIN – CANPOLAT – CANOL – CANKUT – COŞKUN – CEM
ÇAĞDAŞ – ÇAĞATAY – ÇAĞLAR – ÇELİK – ÇINAR – ÇAĞAN – ÇAĞDAN
DENİZ – DEMİR – DAĞHAN – DAĞTEKİN – DEHA – DEMİREL – DEMİRKAN – DEMİRHAN – DERAN – DİNÇER – DOĞUŞ – DEMİREL – DOĞAN – DORUK – DORA – DEHAN
EGE – EGEHAN – EMİR – EFE – ERGÜN – ERGÜÇ – ERKMEN – EMRE – EYMEN – EZEL – EGEMEN – EDİP – ENES – ENİS – EDİS – EDİZ – EKREM – EMİN – ENDER – ENEZ – ERAY – ERDİNÇ – EVREN
FERMAN – FURKAN – FIRAT – FARUK – FATİH – FAHİR – FAİK – FAHRİ – FUAT
GÜNEY – GÜRHAN – GÜRBEY – GALİP – GAZİ – GENCER – GEDİZ – GENCAY – GENCO – GÖKALP – GİRAY – GİRAYHAN – GÖKAY – GÖKBAY – GÖRKEM – GÖKHAN – GÜRALP – GÖKSENİN – GÖKDENİZ – GÜNŞAT
HAKTAN – HAZAR – HAKAN – HINCAL – HARUN
ILGAZ – ILGIN
İLTER – İLKER – İNANÇ – İLHAM – İLHAN – İLKAY
KEMAL – KEREM – KAAN – KERİM – KORHAN – KIVANÇ – KUZEY – KAYA – KAMER – KAYAHAN –
LEVENT
MUSTAFA – MEHMET – METİN – MUHAMMET – MELİH – MURAD – MALİK – MALKOÇ – MELİK – MERT – METE – METEHAN
NAZIM – NAİM – NAMIK – NEDİM – NEVZAT – NİHAT – NADİ
OLGU – OGÜN – OZAN – OBEN – OKAN – OĞUZHAN – OĞULCAN – OĞUZ – OKAY – OLCAY – OLCAYTO – OLCAYTUĞ
ÖMER – ÖCAL – ÖĞÜT – ÖKMEN – ÖNAY – ÖNDER – ÖNER – ÖZGÜR – ÖVÜNÇ – ÖZALP
POYRAZ – POLAT – PARS – PEKER
REHA – REDA – RÜZGAR – RAİF – RASİN – RENAN
SELİM – SEMİH – SİNAN – SUAT – SUHAN – SÜHA – SAİT – SANCAR – SONER – SARP
ŞERİF – ŞİAR – ŞAKİR – ŞAFAK – ŞANSAL –
TUNAHAN – TUNA – TANER – TAMER – TUNÇ – TULGA – TANCA – TANRA – TİMUR – TAN – TUĞHAN – TANJU – TALU – TANDOĞAN – TARIK – TARKAN – TEOMAN – TUĞRUL – TİMUÇİN – TÜMER
UMUT – UTKU – USHAN – UFUK – UĞUR – ULU – UĞURTAN – ULAŞ – ULUÇ – URAS – URAL
ÜLKÜ – ÜMİT – ÜMRAN – ÜNER – ÜNVER
VEİS – VOLKAN – VEDAT – VEFA – VECİHİ – VEHBİ – VURAL – VOLKAN
YASİN – YİĞİT – YAVUZ – YILMAZ – YILCA – YAĞIZ – YALVAÇ – YAMAN – YANKI – YETKİN – YÜCE – YÜCEL – YÜKSEL – YÜCEER – YUNUS
ZAFER – ZORBEY – ZİYA
ERKEK BEBEK İSİMLERİ ATA - ATAHAN - ASRIN - AREN - ARAS - ANIL - ALP - ALPER - ARHAN - ALPHAN - ARMAN - ARMAĞAN - AKIN - ACAR - AYTEK - AYBARS - ARIN - ALPARSLAN - ACARALP - ADİL - ALİ - ACARSOY - AKTUĞ - ARAT…
0 notes
Text
PEYGAMBERİMİZİN AİLE HAYATI-11
Zeyd, Kelb kabilesinden Harise b. Şerahil’in oğlu idi. Annesi de Tayy kabilesinin Benî Mann kolundan Salebe b. Abd-i Amir’in kızı Sûdâ’ydı.
Annesi Sûdâ, Zeyd’i yanına alarak kavmine ziyarete gitmişti. Bu ziyaret sırasında Benî Kayn b. Cisr kabilesine bağlı bazı süvarilerin baskınına uğradılar. Süvariler Zeyd’i yakalayıp köle olarak satılmak üzre Ûkaz panayırına götürdüler. Zeyd sekiz yaşlarında kısa boylu, kara yağız, yassı ve yayvan burunlu bir çocuktu.
Panayırda köle arayan Hakim b. Hizam Zeyd’i görüp beğendi ve halası Hatice bint-i Hüveylid (r.anha) için onu dört yüz dirheme satın aldı.
Muhammed (a.s.v) Zeyd’i görünce:
-Eğer şu köle çocuk benim olsaydı muhakkak Onu azad ederdim dedi.
Hatice (r.anha.) sevgili kocasının Zeyd’i görüp beğendiğini ve azad etmek için isteklendiğini görünce:
-Ey Muhammed (a.s.v)! Senin şu köle çocuğu görüp beğendiğini ve azad etmek için isteklendiğini görüyorum. Haydi, ben onu sana bağışladım. O senin olsun dedi.
Hatice’nin (r.anha) bu armağanı Muhammed’i (a.s.v) çok sevindirdi. Hemen Zeyd’i azat etti.
Zeyd’in babası Harise ise oğlunun baskıncılar tarafından yakalanarak götürülüğünü duyunca son derece telaşlanmış, tasalanmış, ağlayıp sızlayarak onu aramaya başlamıştı. Bu konuda söylediği şiirinde:
“-Zeyd için ağlayıp duruyor, kendisinin ne hâllerde olduğunu bilmiyorum.
Sağ olduğunu umuyorum ama bu konudaki şüphe beynimi delmekte, içimi kavurmaktadır.
Vallahi onun hakkında hiç bir şey bilmiyorum. Onu arayıp sormadan başka elimden bir şey gelmiyor. Onu bir bilinmezlik içinde yitirip gittim.
Ey Zeyd! oğulcuğum! Söyle bana! Seni düz yerler mi, yoksa dağlar mı kıydı?
Zamanın seni bana geri döndüreceğini bilseydim bu bana yeterdi. Bu benim için dünyalara değişmeyeceğim bir armağan olurdu.
Güneş doğarken bana onu hatırlatmaktadır.
Gurup, zamanı yaklaşınca onun ismini söyler.
Yeller estikçe onunla dalgalanır, ismini fısıldar.
Ey onun hakkındaki üzüntülerim! Ey onun hakkındaki korkularım!
Siz ne kadar da uzun sürüyorsunuz?
Baba kalbini böyle azap etmek niye?
Onu aramak için akçıl develer yeryüzünde koşturulup duracaktır.
Develer dolaşmaktan bıkmadıkça bende seni aramaktan bıkıp yorulmayacağım.
Bu ölüm gelip çatana kadar böyle devam edip gidecektir.
Belki de herkes gibi bende bir emel ve ümide aldanıp, ona kapılmış olarak yok olup gideceğim.
Ben toprağa girmeden umudum ölmeyecek.
Ben öldükten sonra onu unutmamaları, araştırmaktan geri durmamaları dost ve akrabalarıma vasiyetimdir” demekteydi.
Mekke’ye hac için gelen Kelb kabilesinden bazı kimseler Zeyd’i görünce hemen tanıdılar. Zeyd’de onları tanıdı.
Kelb kabilesinden olan kişiler:
-Ey Zeyd! Baban seni yana yakıla arayıp durmaktadır. Senin için birde şiir söylemiştir deyip babasının Zeyd için söylediği şiiri okudular.
Zeyd babasının şiirini dinledikten sonra:
-Şu beyitleri siz babama ulaştırınız. Ben onların benim için ağlayıp sızlaştıklarını biliyorum dedi.
Zeyd kavmindeki insanlarla babasına gönderdiği şiirinde şöyle demekteydi.
“-Ey kavmimin insanları! Her ne kadar kavmimden uzaklarda bulunuyorsam da sözlerimi alıp tez elden aileme götürün.
Ben hac merasimlerinin yapıldığı Meşair yanındaki Tanrı’nın kutsadığı yerde oturuyorum.
Artık aradığınızı bulmak için son gücünüzü harcamaktan uzun yolları kat etmekten, develeri yeryüzünde koşturup durmaktan vazgeçiniz.
Şimdiye kadar çektiğiniz üzüntüleri bir kenara bırakın. Yorgun develerinizi dinlendirin.
Allahâ (c.c.) hamd ederimki ben şimdi öyle hayırlı ve öyle şerefli bir aile içinde bulunuyorum ki onlar Maad’ın sülbünden uludan uluya geçerek gelmişlerdir. Bu aile onların en soylu, en şereflileridir….”
Kelbîler yurtlarına döndüklerinde hemen Zeyd’in babasının yanına koştular, Zeyd’in gönderdiği şiiri okudular. Bulunduğu yeri tarif ettiler. Onun hakkında bilgi verdiler.
Harise bu habere çok sevinip:
-Kâbenin Rabbine yemin ederim ki muhakkak o benim oğlumdur dedi.
Zeyd’in babası Harise ile amcası Kâ’b yanlarına kurtulmalık akçesi alarak yola çıktılar. Mekke’ye geldiler, Muhammed’i (a.s.v) nerede bulabileceklerini sordular.
-Onu siz şu anda Mescid’de bulabilirsiniz denildi.
Muhammed’in (a.s.v) yanına varıp baş ucuna dikildiler.
Ona:
-Ey Abdullah’ın oğlu! Ey Abdulmuttalibin oğlu! Ey Haşim’in oğlu! Ey Kureyşin ulu kişisinin oğlu!
Sizler ki Harem halkısınız. Beytullah’ın komşususunuz. Sizler Beytulla- hın yanında esirlerin esaret bağlarını çözer, karınlarını doyurursunuz. Yoksulları, konukları, dağlardaki vahşi hayvanları doyurur, yükü olanların yükünü alırsınız.
Ey Muhammed (a.s.v)!
Biz yanında bulunan oğlumuz için geldik. Sen bize lutfedip oğlumuzun kurtulmalık akçesinde ihsanda bulun. Biz sana onun kurtulmalık akçesini sunalım dediler.
Muhammed (a.s.v) onlara:
-Bahsetttiğiniz kimdir? Diye sordu.
Onlarda:
-O Zeyd b. Harise’dir. Biz onun yanında olduğunu biliyoruz dediler.
Muhammed (a.s.v):
-Benden istediğiniz konuda başka bir çözüm yolu olamaz mı? Dedi.
Onlarda:
-Ey Muhammed (a.s.v)! Sen bize kerem et. Söylediğin o çözüm yolu nedir? Diye sordular.
Muhammed (a.s.v):
-Onu buraya, yanımıza çağıralım. Onu dilediğini seçmede serbest bırakalım. Eğer o sizi tercih ederse kurtulmalık akçesiz sizindir. Onu alıp gidebilirsiniz.
Eğer o beni tercih ederse vallahi beni tercih edeni ben hiç kimseye tercih etmem dedi.
Zeyd’in kendilerini seçecedğinden zerre kadar kuşku duymayan babası ve amcası sevinerek:
-Ey Muhammed (a.s.v)! Sen bize karşı insaflılığı artırdın, büyük lütuf ve ihsanda bulundun dediler.
Bunun üzerine Muhammed (a.s.v) Zeyd’i yanına çağırdı. Gelince ona babasını ve amcasını gösterek:
-Ey Zeyd! Sen şu kişileri tanır mısın? Diye sordu.
Zeyd:
-Evet tanıyorum diye cevap verdi.
Muhammed (a.s.v):
-Peki, onlar kimdir? Bana söyle dedi.
Zeyd baba ve amcasını tek tek göstererek:
-Şu kişi babam, şu kişi de amcamdır dedi.
Muhammed (a.s.v):
-Ey Zeyd! Sen benim kim olduğumu öğrendin. Seni nasıl koruduğumu, üzerine nasıl titreyip durduğumu gördün.
Şimdi ben sana iki taraftan birini tercih etmede serbest bıraktım.
İstersen beni tercih et, yanımda kal.
İstersen onları tercih et baban ve amcanla birlikte git dedi.
Zeyd hiç düşünmeye gerek görmeden:
-Anam babam sana feda olsun ey Muhammed (a.s.v)! Yemin ederim ki ben sana hiç bir kimseye tercih etmem. Sen bana anne ve baba makamından daha üstünsün. Ben senin yanında kalacağım dedi.
Zeyd’in bu cevabı baba ve amcasını son derece şaşırttı. Böyle bir cevap beklemiyorlardı. Adeta şoka uğradılar.
İkisi birden:
-Ey Zeyd! Yazıklar olsun sana. Demek sen köleliği; hürriyete, babana, amcana ve seni sabırsızlıkla bekleyip duran ev halkına tercih ediyorsun ha? Diye bağırdılar.
Zeyd baba ve amcasına dönerek:
-Ey baba! Ey amca! Ben bu Zatta öyle şeyler gördüm ki Ona hiç bir zaman, hiç bir kimseyi tercih edemem. Ben ondan hiç bir zaman ayrılmayacağım. Evet, ben ondan gelecek köleliği sizden gelecek özgürlüğe tercih ediyorum dedi.
Muhammed (a.s.v) Zeyd’in kendisine olan bu bağlılığını görünce elinden tutup Kâbe mescidindeki Hıcr mevkiine götürdü.
Hıcr öteden beri Kureyş ulularının toplandığı, oturup konuştukları, sohbetler ettikleri yerdi.
Muhammed (a.s.v) yanında Zeyd olduğu halde yüksek bir yere çıkarak:
-Ey hazır olan kişiler! Şahit olunuz ki bundan sonra Zeyd benim oğlumdur. Ben ona varisim o da bana varis olacaktır dedi.
Zeyd’in baba ve amcası Muhammed’in (a.s.v) onu oğul edindiğini görünce gönülleri rahatlaştı. Huzur içinde yurtlarına dönüp gittiler.
Zeyd bundan sonra Zeyd b. Muhammed olarak anılmaya başladı. Bu durum Ahzap suresinin beşinci ayeti nazil oluncaya kadar devam etti. Cenab-ı Hak bu ayette:
“-Oğullukları babalarının adıyla çağırınız. Böyle yapmak Allah (c.c.) katında hakkaniyete daha uygundur. Şayet onların babalarını bilmiyorsanız onlar sizin dinde kardeşleriniz ve dostlarınızdır” buyuruyordu.
Bu ayet nazil olduktan sonra Zeyd, Zeyd b. Mıuhammed yerine Zeyd b. Harise olarak çağrılmaya, anılmaya başlandı.
Peygamberimiz onun için:
-Sen bizim kardeşimiz ve azatlımızsın diye iltifatta bulunurdu.
* * *
Hatice’nin (r.anha) Zeyd’i hediye ettiği gün Muhammed (a.s.v) babasından cariye olarak miras kalan dadısı Bereke’yi azat etti. Ardından onu Yesripli biriyle evlendirdi. Bereke’nin bu evlilikten Eymen isminde bir oğlu oldu. Ümmü Eymen lakabıyla anılmaya başladı.
* * *
��P��
0 notes