Tumgik
#Kariyer büyümesi
Text
Saç Nakli ve Profesyonel Hayat Üzerindeki Etkisi
Giriş: Saç nakli, temel olarak kozmetik bir işlem olmasına rağmen, bir kişinin profesyonel hayatı üzerinde derin etkiler yaratabilir. Başarılı bir saç nakli sonrası kazanılan özgüven, iş performansını, kişilerarası etkileşimleri ve genel iş yeri refahını etkileyebilir. Bu makale, saç naklinin profesyonel hayat üzerindeki çok yönlü etkisine derinlemesine inmektedir. Artan Özgüven: Daha dolgun bir…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
renklib · 1 month
Text
HAVAHABER - MEGA+ (2)
Tumblr media
Havacılık sektörü, her yıl birçok insana kariyer fırsatları sunarken, aynı zamanda yolcuların konforunu artıran hizmetlerle doludur. Hostes ve pilotlar, hava yolculuğunun vazgeçilmez unsurlarından biri olarak, profesyonellikleri ve özverileri ile dikkat çekerler. 2024 yılında hostes maaşları ne kadar olacak? Pilot maaşları sektörün genelinde nasıl bir değişim gösteriyor? Tüm bu sorular, hem havacılık kariyeri düşünenlerin hem de yolcu olarak uçak seyahati planlayanların ilgisini çekiyor. 
Hostes Maaşları 2024
Hostes maaşları 2024, havacılık sektöründe önemli bir merak konusu haline gelmiştir. Havayolu şirketlerinin personel alımı yaparken sunduğu maaş ve yan haklar, hem yeni mezunlar hem de deneyimli hostesler için oldukça değerlidir. 2024 yılında, hostes maaşlarının ortalama olarak ne kadar olacağına dair çeşitli tahminler ve veriler bulunmaktadır.
Özellikle büyük havayolu firmalarında çalışan hosteslerin maaşları, daha küçük firmalara göre daha yüksek olabilmektedir. Bunun yanı sıra, uluslararası uçuş yapan hosteslerin maaşları da genellikle daha yüksektir. Ancak, her yıl değişen ekonomik koşullar ve sektör dinamikleri, maaşlarda değişikliklere neden olabilmektedir.
Hava yolu ulaşımının artmasıyla birlikte, iyi eğitimli ve deneyimli hosteslere olan talep de artmaktadır. Bu durum, özellikle 2024 yılı için pilot maaşlarıyla birlikte hostes maaşlarında da bir artış yaşanabileceğine işaret etmektedir. Tüm bu dinamikler göz önünde bulundurulduğunda, havacılık sektörü çalışanlarının maaş beklentileri de yükselmektedir.
Havacılık sektöründe fırsatlar oldukça fazla ve havahaber.com gibi platformlar üzerinden hosteslik ve pilotluk kariyerine dair güncel bilgilere ulaşmak mümkündür.
Pilot Maaşları
2024 yılı itibarıyla pilot maaşları, sektördeki gelişmelere bağlı olarak önemli bir artış göstermektedir. Havacılık endüstrisinin büyümesi, nitelikli pilotlara olan talebi artırmakta ve bu durum maaşlara yansımaktadır. Ülkemizdeki havayolu şirketleri, hem yerli hem de uluslararası uçuşlarda tecrübeli pilotlara daha cazip maaş teklifleri sunmaktadır.
Özellikle uzun mesafe uçuşlarında çalışan pilotlar, yaygın olarak daha yüksek pilot maaşları almakta ve bu durum, birçok kişinin havacılık kariyerine olan ilgisini artırmaktadır. Ayrıca, havacılık okullarından mezun olan yeni pilotların da sektöre girmesiyle birlikte maaşların nasıl şekilleneceği merak konusu.
2024 yılı için belirlenen pilot maaşları, deneyime, uçuş saatine ve çalıştıkları havayolu şirketine göre değişiklik göstermektedir. Yeni başlayan pilotlar, maaş olarak daha düşük rakamlarla işe başlarken, deneyimli pilotlar ise çok daha yüksek meblağlar kazanabilmektedir. Bu cümle kesinlikle sektördeki rekabetin artmasıyla, pilot maaşlarının da yükseliş göstermeye devam edeceği anlamına geliyor.
Uçuş güvenliğini sağlamak ve yolcuların memnuniyetini artırmak adına eğitimli ve deneyimli pilotlara olan ihtiyaç da katlanarak artmaktadır.
Ucuza Uçak Bileti
Ucuza uçak bileti bulmak, seyahatseverler için her zaman heyecan verici bir konu olmuştur. Özellikle yaz sezonunda, tatil planları yaparken uygun fiyatlı bilet bulma konusunda pek çok kişi yoğun bir çaba içine girer. Günlük hayatta sıkça kullanılan bazı ipuçları, havahaber.com gibi platformlar üzerinden takip ederek, en uygun fiyatlı uçak biletlerini bulmanızı kolaylaştırabilir.
Öncelikle, biletlerinizi mümkün olduğunca erken almanız gerektiğini unutmayın. Uçuş tarihine ne kadar yakın alım yaparsanız, o kadar yüksek fiyatlarla karşılaşabilirsiniz. Bunun yanı sıra, hafta içi günlerinde uçmak genellikle daha uygun fiyatlar sunar. Örneğin, Pilot maaşları ve Hostes maaşları 2024 gibi konular havacılık endüstrisindeki diğer dinamiklerle de ilişkili olduğundan, belirli dönemlerde fiyat değişiklikleri olabileceğini bilmek önemlidir.
Dış hat uçuşlarında da özellikle o bölgedeki yerel havayolu şirketleri tercih ederek, zaman zaman çok uygun fiyatlı biletler bulmanız mümkündür. Ayrıca, birçok havayolu şirketinin düzenlediği kampanyalar ve indirimler sayesinde ucuz uçak bileti fırsatlarını değerlendirme şansınız olacaktır. Bunun için havayolu şirketlerinin sosyal medya hesaplarını takip etmeyi veya e-posta aboneliği oluşturmayı da göz önünde bulundurmalısınız.
Ayrıca, bilet arama motorları kullanarak, pek çok havayolu seçeneğini bir arada görmek, fiyat karşılaştırması yapmanıza olanak sağlar. Bu siteleri düzenli olarak kontrol ederek, anlık fırsatları yakalayabilirsiniz. Artık birçok uygulama bu hizmeti mobil cihazlarınıza da taşımış durumda, bu nedenle akıllı telefonlarınızı kullanarak bilet alım işlemlerinizi kolayca gerçekleştirebilirsiniz.
Son olarak, çantalarınızı ve seyahat planlarınızı esnek tutmak, düşük maliyetli bilet bulmanın anahtarıdır. Belirli bir tarihe bağlı kalmadan seyahat etmek istiyorsanız, fiyatlar arasındaki dalgalanmaları daha iyi değerlendirme fırsatınız olur. Tüm bu ipuçlarını dikkate alarak, ucuz uçak bileti bulma şansınızı artırabilirsiniz.
763 notes · View notes
tanitimlarim1 · 6 months
Text
Esnaf Kurye İşletmelerinde İzmir'in Yerel Destekleri
İzmir'deki işletmeler için büyük önem taşıyan esnaf kurye hizmetleri, mali müşavirlik ve muhasebe alanlarında destek sağlamaktadır. Bu üç unsurdan oluşan bir kombinasyon, yerel işletmelerin verimliliğini artırmada kritik bir rol oynamaktadır.
Esnaf kurye hizmeti, İzmir'de faaliyet gösteren işletmelerin yoğun tempolu çalışma ortamlarında önemli bir gereksinimi karşılamaktadır. İşletmeler, belgeleri, paketleri veya diğer önemli materyalleri hızlı ve güvenli bir şekilde alıp göndermek zorunda kalabilirler. Esnaf kuryeler, bu süreci kolaylaştırmak için işletmelerle işbirliği yaparak zaman tasarrufu sağlar. Hızlı teslimat, müşteri memnuniyetini artırırken işletmelere rekabet avantajı da kazandırır.
İzmir'de faaliyet gösteren işletmeler aynı zamanda bir mali müşavirin uzman bilgisine ihtiyaç duyarlar. İzmir mali müşavirler, işletmelerin finansal durumlarını izlemek, vergi beyannamelerini hazırlamak ve mali planlamalarını optimize etmek konusunda yardımcı olurlar. İşletmeler, mali müşavirlerin sağladığı bu profesyonel danışmanlık hizmetleri sayesinde finansal yönetimdeki süreçleri daha verimli bir şekilde yürütebilirler.
Bunun yanı sıra, işletmeler için muhasebe yönetimi de büyük önem taşır. İzmir'deki muhasebe hizmetleri, işletmelerin gelir ve giderlerini kaydetmek, finansal raporlar hazırlamak ve hesaplarını düzenli olarak denetlemekle ilgilenir. Doğru muhasebe yönetimi, işletmelerin mali durumunu izlemelerine ve stratejik kararlar almalarına yardımcı olurken, aynı zamanda yasal düzenlemelere uyum sağlamalarını da sağlar.
İzmir'de faaliyet gösteren işletmeler için esnaf kurye, mali müşavirlik ve muhasebe hizmetlerinin kombinasyonu büyük bir avantaj sunmaktadır. Bu üç unsurdan oluşan bir ekosistem, işletmelerin zamanlarını daha verimli kullanmalarını, finansal süreçlerini daha iyi yönetmelerini ve rekabetçi bir konuma ulaşmalarını sağlar. Esnaf kurye, İzmir mali müşavir ve İzmir muhasebe hizmetleri, yerel işletmelerin başarı yolculuklarında vazgeçilmez birer bileşendir.
Esnaf Kuryeler: İzmir'de Hızla Yükselen Meslek Grubu
İzmir, son yıllarda esnaf kuryelerin hızla yükselen bir meslek grubu haline geldiği bir şehir olarak dikkat çekiyor. Esnaf kuryeler, yerel işletmelerin büyümesine ve müşterilere hızlı teslimat hizmeti sunmalarına yardımcı olmak için önemli bir role sahiptir.
Esnaf kuryeler, günümüzün rekabetçi iş ortamında yerel işletmelerin müşteri memnuniyeti sağlaması ve büyümesi için hayati bir rol oynar. İzmir gibi büyük bir şehirde, restoranlar, marketler, mağazalar ve diğer küçük işletmeler, müşterilerine daha hızlı ve etkili hizmet sunabilmek için esnaf kuryeleri tercih etmektedir. Bu kuryeler, siparişleri alır, paketleri güvenli bir şekilde taşır ve zamanında teslim eder. Böylece müşterilerin beklentilerini karşılamak ve rekabet avantajı elde etmek mümkün olur.
Esnaf kuryelerin hızla yükselmesinin bir diğer sebebi de teknolojik gelişmelerdir. Akıllı telefonlar ve internet, esnaf kuryelerin işlerini daha verimli bir şekilde yapmalarını sağlar. Siparişlerin online olarak alınması ve GPS teknolojisinin kullanılması, kuryelerin rotalarını optimize etmelerine ve teslimat sürelerini kısaltmalarına yardımcı olur. Bu da hem işletmelerin müşterilerine daha hızlı hizmet sunmasını sağlar hem de kuryelerin daha fazla sipariş alarak gelirlerini artırmasına olanak tanır.
Esnaf kuryelerin yükselişi, İzmir'in ekonomik büyümesine de katkıda bulunur. Bu meslek grubu, istihdam yaratır ve yerel ekonomiyi canlandırır. Aynı zamanda, genç nesiller için yeni iş fırsatları sunar ve girişimcilik ruhunu destekler. Esnaf kuryeler, bağımsız çalışma imkanı ve esnek çalışma saatleri sunarak, iş arayanlara alternatif bir kariyer seçeneği sunar.
İzmir'de esnaf kuryelerin hızla yükselen bir meslek grubu olduğunu söyleyebiliriz. Yerel işletmelerin büyümesine katkıda bulunmak, müşterilere hızlı teslimat hizmeti sunmak ve ekonomik büyümeyi desteklemek gibi önemli rolleri vardır. Esnaf kuryelerin sayısı ve önemi, İzmir'in ticari ve sosyal dokusunda giderek artan bir etkiye sahiptir.
0 notes
gelmeyin · 6 months
Text
Muhasebe, Mali Müşavirlik ve Genç Girişimci: Başarıya Giden Yolda!
Girişimcilik, günümüzde hızla popülerlik kazanan bir kariyer seçeneği haline geldi. Birçok genç, hayallerini gerçekleştirmek için kendi işlerini kurmak istiyor. Ancak, bu süreçte bir dizi mali ve muhasebe konusuyla da yüzleşmek zorundalar.
Mali müşavirler, işletmelerin mali yönetimi, muhasebe süreçleri ve finansal raporlama konularında uzman olan profesyonellerdir. Genç girişimciler için mali müşavirler, büyük önem taşır çünkü sağladıkları destek ve danışmanlık, işletmenin başarısını etkileyebilir. Bu makalede, mali müşavirlerin genç girişimciler için neden önemli olduğunu ve nasıl yardımcı olabileceklerini inceleyeceğiz.
Mali müşavirler, girişimciler açısından finansal planlama ve strateji oluşturma konusunda hayati bir rol oynarlar. İşletmenin bütçesini yönetmek, vergi beyannamelerini hazırlamak ve maliyet analizleri yapmak gibi görevlerde uzmanlaşmışlardır. Bu, genç girişimcilerin finansal durumlarını izlemelerine ve doğru kararlar almalarına yardımcı olur.
Aynı zamanda, mali müşavirler genç girişimcilere vergi planlamasında da rehberlik eder. Vergi kanunları karmaşık olabilir ve bir işletmenin hukuki yükümlülüklerini yerine getirmek önemlidir. Mali müşavirler, vergi avantajlarından yararlanmak için stratejiler sunabilir ve genç girişimcilerin tasarruf etmelerine yardımcı olabilir.
Mali müşavir ayrıca genç girişimcilere işletme büyümesi konusunda da destek sağlarlar. Finansal analizler yaparak, işletmenin finansal performansını değerlendirirler. Bu verilere dayanarak, genç girişimcilerin potansiyel riskleri önceden belirlemelerine ve büyüme fırsatlarını değerlendirmelerine yardımcı olurlar.
Mali müşavirler genç girişimciler için vazgeçilmez bir kaynaktır. Muhasebe ve finansal konularla ilgili uzmanlıklarıyla genç girişimcilere yol gösterirler. Doğru mali danışmanlık ve destekle, genç girişimciler işlerini başarıya taşıma şansını artırabilirler. Mali müşavirler, bu süreçte güvenilir bir ortak olabilir ve genç girişimcilerin finansal hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olabilir.
Mali Müşavirler: İş Dünyasının Gizli Kahramanları
İş dünyası karmaşık bir labirent gibidir. Şirketler büyümek, kar elde etmek ve sürdürülebilirlik sağlamak için güçlü mali stratejilere ihtiyaç duyarlar. Bu noktada devreye giren ve iş dünyasının gizli kahramanları olarak kabul edilen mali müşavirler, şirketlerin finansal başarıya ulaşmalarını sağlayan önemli figürlerdir.
Mali müşavirler, şirketlerin mali hedeflerini belirlemekte ve bu hedeflere ulaşmak için stratejiler oluşturmaktadırlar. Finansal planlamadan bütçe yönetimine, vergi danışmanlığından risk değerlendirmesine kadar geniş bir yelpazede hizmet sunmaktadırlar. İşletmelerin ekonomik dengelerini korumalarına yardımcı olurken aynı zamanda yasal gereklilikleri de yerine getirmelerini sağlarlar.
Mali müşavirlerin en önemli görevlerinden biri doğru ve zamanında raporlama yapmaktır. Şirketlerin mali tablolarını hazırlayarak finansal durumlarını analiz ederler ve yöneticilere stratejik kararlar alabilmeleri için gerekli verileri sunarlar. Ayrıca, şirketlerin vergi yükünü azaltmak için vergi planlaması yaparlar ve bazen de denetim süreçlerine rehberlik ederler.
Mali müşavirlerin sahip olduğu bilgi birikimi ve uzmanlık, şirketlerin finansal riskleri yönetmelerine yardımcı olur. Piyasa dalgalanmalarını önceden tahmin ederek şirketlerin zarar görmesini engellerler. Aynı zamanda, işletmelerin büyüme potansiyellerini değerlendirir ve yeni fırsatları keşfetmelerine destek olurlar.
Ancak mali müşavirlerin rolü sadece finansal strateji oluşturmakla sınırlı kalmaz. İş dünyasının gelişiminde önemli bir rol oynarlar ve şirketlerin sağlıklı büyümesine katkıda bulunurlar. Müşterileriyle yakın ilişkiler kurarak onların ihtiyaçlarını anlayıp çözüm sunarlar. İş dünyasındaki değişimlere ayak uydurarak müşterilerini doğru yönlendirmeye çalışırlar.
Kısacası, mali müşavirler iş dünyasının gizli kahramanlarıdır. Finansal strateji oluşturma, raporlama, risk yönetimi gibi birçok alanda şirketlere destek olurlar. Şirketlerin büyüme ve başarı hedeflerine ulaşmasında kilit bir rol oynarlar. İş dünyasının karmaşık labirentinde yol gösterici olarak varlıklarını sürdürürler ve şirketlerin finansal istikrarını sağlamak için çaba harcarlar.
0 notes
mafaweb · 9 months
Text
RISE'in anlamı nedir?RISE, İngilizce'de yükselmek, artmak anlamına gelir. Bu terim genellikle iş dünyasında ve teknoloji alanında kullanılan bir kavramdır.RISE aynı zamanda bir akronimdir. Risk, İnovasyon, Strateji ve Etkinlik kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Bu kavram, bir işletmenin büyümesi, gelişmesi ve sürdürülebilirliği için önemli olan unsurları temsil eder.RISE, bir organizasyonun veya bireyin başarılı olmasının temel faktörlerini ifade eder. Bu yüzden bu kavramın anlamı, iş yaşamında ve kariyer yönetiminde önemli bir role sahiptir.Bu terim, iş dünyasında liderlik, inovasyon, stratejik planlama ve etkinlik yönetimi gibi alanlarda önemli bir yere sahiptir. RISE'in anlamı, iş dünyasında ilerleme ve büyümeyi ifade ederken, aynı zamanda kişisel gelişim ve kariyer planlamasında da önemli bir rol oynar.RISE neden önemlidir?RISE (Robotik Süreç Otomasyonu), iş süreçlerini otomatikleştirmek ve verimliliği artırmak için kullanılan bir teknolojidir. Bu teknolojinin önemi, işletmelerin rekabet gücünü artırması, maliyetleri düşürmesi ve insan kaynaklarının daha stratejik görevlere odaklanmasını sağlamasıdır. RISE sayesinde tekrarlayan ve rutin işler otomatik hale getirilerek, insan hatalarının minimize edilmesi ve iş süreçlerinin daha hızlı gerçekleştirilmesi mümkün olmaktadır. Bu da işletmelerin zaman ve kaynak tasarrufu yapmasını sağlamaktadır.Ayrıca, RISE sayesinde iş süreçlerinin izlenebilirliği de artmakta ve veri analizi ile stratejik kararlar alınabilmektedir. Bu da işletmelerin operasyonel süreçlerini daha iyi yönetmesini sağlamaktadır. Sonuç olarak, RISE, işletmelerin rekabetçi bir avantaj elde etmesini sağlayarak, önemli bir teknolojidir.Özetle, RISE, işletmelerin verimliliğini artırması, maliyetleri düşürmesi ve operasyonel süreçlerini daha iyi yönetebilmesi nedeniyle son derece önemlidir.RISE nasıl çalışır? RISE (Remote Internet Search Evaluator) olarak da bilinen uzaktan internet arama değerlendiricisi, genellikle internet arama motorları için çalışan ve arama sonuçlarını inceleyerek kalitesini değerlendiren bireylerdir. RISE'ın çalışma prensibi, internet arama motorlarının algoritmalarını geliştirmek ve daha iyi sonuçlar elde etmelerine yardımcı olmaktır. Bu kişiler, belirli kriterlere göre internet arama sonuçlarını analiz eder ve hatalı sonuçları işaretleyerek arama motorlarının kullanıcı deneyimini iyileştirmeye yardımcı olurlar. RISE çalışanları genellikle belirli bir web sitesinin güvenilirliğini, ilgili olup olmadığını, arama terimleriyle ne kadar uyumlu olduğunu ve diğer çeşitli faktörleri değerlendirmekle görevlidir. Bu değerlendirmelerin sonucunda, arama motorları daha doğru sonuçlar elde edebilir ve kullanıcıların aradıkları bilgilere daha hızlı ve kolay bir şekilde erişmelerine yardımcı olurlar. RISE'lar genellikle esnek çalışma saatlerine sahiptir ve çalışmalarını uzaktan yürütürler. Bu sayede, evden veya herhangi bir yerden çalışarak gelir elde etme imkanına sahiptirler. Genellikle ücretsiz olarak eğitim alabilir ve RISE olma konusunda kendi hızlarında çalışarak belirli bir gelir elde edebilirler. RISE, esnek bir çalışma fırsatı sunar ve internet arama motorlarının kalitesini artırarak kullanıcı deneyimini iyileştirmeye yardımcı olur. Bu nedenle, RISE'ın çalışma prensibi, internet arama sonuçlarının analiz edilerek arama motorlarının iyileştirilmesine yardımcı olmaktır. Bu kişiler tarafından sağlanan geri bildirimler sayesinde, internet kullanıcıları daha doğru ve güvenilir bilgilere ulaşabilir. RISE'in avantajları nelerdir?RISE (Remote Internet Server Emulator), bir işletmenin teknoloji altyapısını ve internet erişimini iyileştirmek için kullanılan bir uygulamadır. RISE'in birçok avantajı vardır. Bunlardan biri, işletmelerin veri merkezi maliyetlerini azaltmasıdır. Geleneksel veri merkezleri yerine bulut tabanlı sistemlerin kullanılması, işletmelerin maliyetlerini düşürebilir ve veri depolama, yedekleme ve güvenlik konularında daha verimli bir çözüm sunabilir.Bir diğer avantajı, çalışanların esneklik ve uzaktan çalışma imkanı sunmasıdır.
RISE, çalışanlara dünya genelinde herhangi bir yerden erişim imkanı sağlar, bu da iş süreçlerinin daha verimli bir şekilde yönetilmesine olanak tanır.RISE, aynı zamanda işletmelerin güvenlik konusundaki endişelerini azaltır. Veri merkezi altyapısının sağlamlaştırılması, siber saldırılara karşı daha dirençli bir işletme yapısı oluşturabilir.Son olarak, RISE'in hız ve performans avantajları da göz ardı edilemez. Bulut tabanlı altyapı sayesinde işletmeler, yüksek performans ve hızlı erişim imkanı elde edebilir, bu da rekabet avantajı sağlayabilir.RISE hangi sektörlerde kullanılır?RISE (Robotik Sürekli İyileştirme ve Eğitim), birçok farklı sektörde uygulanabilen bir sistemdir. Bunlardan biri otomotiv sektörüdür. Otomotiv fabrikalarında üretim hattında RISE, sürekli iyileştirme ve verimliliği artırmak için kullanılır. Ayrıca üretim hatalarını erken tespit etmeye ve gidermeye de yardımcı olur. RISE aynı zamanda tekstil sektöründe de yaygın olarak kullanılır. Tekstil fabrikalarında üretim sürecinin izlenmesi ve iyileştirilmesi için RISE sistemleri tercih edilmektedir. Gıda endüstrisinde de verimliliği artırmak ve kalite kontrol sürecini iyileştirmek amacıyla RISE sistemleri kullanılmaktadır.RISE ayrıca enerji sektöründe de tercih edilen bir sistemdir. Enerji üretimi tesislerinde sürekli iyileştirme ve eğitim için RISE sistemleri kullanılmaktadır. Bu sayede tesislerin verimliliği artırılmakta ve enerji kaynaklarının etkin kullanımı sağlanmaktadır. Sağlık sektöründe de RISE, hastane yönetimi ve hasta bakımı gibi alanlarda kullanılmaktadır. Sürekli iyileştirme ve eğitim amacıyla RISE'nin sağlık sektöründe de faydaları bulunmaktadır.Bunların yanı sıra havacılık endüstrisi, inşaat sektörü, eğitim ve lojistik gibi birçok sektörde de RISE sistemi uygulanmaktadır. Her sektörde farklı ihtiyaçlara uygun olarak RISE sistemi kullanılmakta ve sürekli iyileştirme sağlanmaktadır.Üretim süreçlerinin izlenmesi, verimliliğin artırılması, hataların azaltılması ve eğitim faaliyetlerinin desteklenmesi gibi birçok alanda RISE sistemi faydalarıyla kullanılmaktadır.RISE ile başarıya nasıl ulaşılır?RISE (Results-Inspired Striving for Excellence), başarıya ulaşmak için kullanılan bir stratejidir. RISE ile başarıya ulaşmak için öncelikle hedef belirlemek önemlidir. Belirlenen hedef SMART (Specific, Measurable, Achievable, Relevant, Time-Bound) kriterlerine uygun olmalıdır.RİSE stratejisi, her adımın sonucunun ölçülebilir olmasını sağlar. Bu sayede her adımın başarılı olup olmadığı değerlendirilebilir ve gerektiğinde strateji yeniden gözden geçirilebilir.Başarıya ulaşmak için RISE stratejisinin uygulanması motivasyonu artırır. Çünkü her adımın planlı bir şekilde atıldığını görmek, başarıya ulaşma konusundaki inancı pekiştirir.RISE ile başarıya ulaşmanın bir diğer yolu da sürekli gelişim prensibini benimsemektir. Başarıya ulaşıldığında, hedeflerin ve stratejilerin gözden geçirilerek daha üst düzey hedeflere güdülenmektir.
0 notes
onlineizletr · 1 year
Text
0 notes
Text
Temel Düzey Ekonomi ve Finans Kavramları
Tumblr media
İktisat dalı toplumun sınırlı kaynaklarının nasıl kullanılabileceği üzerine çalışma yapan bir bilim dalı olarak bilinir. Bu bölüm mal ve hizmetlerin üretimi ve tüketimi ile ilgilenen bir sosyal bilim özelliğindedir. İş olanakları bakımından oldukça zengin bir daldır. İktisat bölümü mezunları, devlet bankaları, vergi daireleri ve devletin ekonomi ile ilgili her biriminde görev alabilme imkanına sahiptirler. Peki temel iktisat kavramları nelerdir? Gelin bir göz atalım:
Açığa Satış: Bir hesapta bulunmayan menkul kıymet senetlerinin satılması işlemine denir.
Arbitraj: Risk üstlenmeden kar elde etmek amacıyla, bir varlığın farklı bir piyasada daha yüksek fiyattan satarak elde edilen, söz konusu varlığın daha düşük fiyatlandığı piyasadan satın alınıp daha yüksek fiyatlandığı piyasada eş zamanlı olarak satılarak elde edilen getiri işlemidir.
Birincil Piyasa: Hisse senetlerini halka arz eden şirketler ile tasarruf sahiplerinin doğrudan doğruya karşılaştıkları piyasadır.
Borsa Emirleri: Müşteri emirleri, üye temsilcileri tarafından seans içinde borsa bilgisayar sistemine aktarıldığında borsa emrine dönüşür.
Cari Oran: Firmanın kısa sürede borç ödeme gücünü gösteren orandır. Oranın büyümesi firmanın cari borç ödeme gücünün yükseldiği anlamına gelir.
Cari Açık: Bir ülkenin ithalatı ile ihracatı arasında oluşan farktan doğan bütçe açığına denir.
Deflasyon: Bir ekonomide toplam arzın, toplam talebi aşması durumudur.
Direnç Noktası: Borsada, belli bir süreç içinde sürekli bir fiyat artışının yoğun satışlar sonucu durdurulduğu fiyat seviyesini ifade eder.
Emtia: Hayvansal ürünler, tahıl ya da gıda ürünleri veya petrolden oluşan mallar grubudur.
Enflasyon: Ürün veya hizmetlerin toplamında oluşan fiyat değişikliklerini yüzdesel olarak ifade eden değerdir.
Fob: Nakli söz konusu olan ürünün sorumluluğunun geçeceği noktayı belirtir.
Factoring: Alacak hakkinin bir başka kuruluşa devri sonucunda likit fon sağlayan bir mali işlemdir.
Hazine Bonosu: Hazine tarafından vadesi 1 yıldan kısa süreli olarak çıkarılan ve iskontolu olarak işlem gören borçlanma senetleridir.
Hisse Senedi: Anonim ortaklılar tarafından çıkarılan ve anonim ortaklığın sermayesine belirli bir katılma payını temsil eden kıymetli evraktır.
İşlem Hacmi: Bir zaman dilimi içerisinde yapılan alım satım işlemleri adeti ve bu sayının emirlerin gerçekleştiği andaki fiyatla çarpımından elde edilen para birimi cinsinden değeridir.
JIT: Bir tür üretim metodudur. Stok ve gider azaltmayı hedefler.
Lot: Tek seferde işlem gören 1000 adet hisse grubudur.
Menkul Kıymet Iradı: Menkul ve gayri menkullerden elde edilen faiz, kira, rant gibi hasılatı ifade etmektedir.
Nominal Değer: Hisse senedinin veya tahvilin sahip olduğu en küçük küpürün üzerinde yazılı olan değerdir.
Offshore: Genel yasal düzenlemelerin şahıs veya şirketler için geçerli olmadığı veya genişletildiği yerdir.
Özel Emir: Yönetim kurulu tarafından menkul kıymet bazında belirlenen hisse sayısını asan ve başka bir özel emir ile eşlendiğinde eksper onayı ile gerçekleştirilen emirdir.
Lasman: Yapılmış olan bir yatırımın el değiştirmesidir.
Portföy: Bir yatırımcının sahip olduğu menkul kıymetlerin tümüne verilen isimdir.
Repo: Bir menkul kıymetin işlem başlangıç valöründe satılıp bitiş valöründe geri alınmasını ifade eder.
Sınai Endeksi: Sadece sanayi sektöründe yer alan şirketlerin hisse senetlerinin fiyatlarındaki değişmeler dikkate alınarak hesaplanan hisse senetleri piyasası endeksidir.
Spekülasyon: Bireyin gelecekle ilgili beklentileri doğrultusunda fiyat ya da döviz kurundaki değişmelerden bir gelir elde etmek amacıyla yapılan işlemdir.
Takoz Formasyonu: Devam eden harekette yorgunluk oluştuğunu belirtir.Valör: Kredi ya da mevduat için bankaca faizin işletilmeye başlandığı tarihe denir.
Yatırım Fonları: Halktan katılma belgeleri karşılığı toplanan paralarla belge sahipleri hesabına, oluşturulan portföyü işletmek amacıyla kurulan mal varlığıdır.
Z Skoru: Bir şirketin finansal durumunu ölçmek için kullanılır.Evet bunlar ekonomi ve finans kategorisinde bilinmesi gereken en temel kavramlardır. 
Eğer sizler bu kavramlar ve ekonomi yönetimi hakkında daha detaylı bilgi edinmek istiyorsanız "https://technogezgin.com/category/kariyer-onerileri/ekonomi-ve-finans/" kategorisindeki yazıları okumanızı öneriyoruz. :)
1 note · View note
lanetpvl079-blog · 4 years
Text
Yeni Hizmetini Masajla Süslüyen Escort Cansu
Psikoterapist Cem Keçe ile hazırladığımız röportaj dizimizin sonuna geldik. Önceki röportajlarımızda gençlerin cinsellik ile ilgili merak ettiği soruları yanıtlayan, evli ve çocuklu çiftlere cinsellik ile ilgili bilgiler veren Psikoterapist Keçe, son röportajımızda orta yaş üstü çiftlerin cinsel hayatlarına dokunuyor.
Yapılan bazı araştırmalar sonucunda konu seks olunca yaşın pek bir etkisinin olmadığı ortaya çıktı. Siz bu araştırma sonucunu nasıl yorumlarsınız? Seks ile yaş arasında nasıl bir ilişki vardır? Yaşlılıkta cinsellik sürüyor mu?
Benzer bir araştırmayı Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) olarak gerçekleştirdik. Yaşlı olarak kabul edilen 65 yaş ve üstü kişilerle yapılan “Yaşlılık ve Cinsellik Anketi”ne göre erkeklerin yüzde 55’inin, kadınların ise yüzde 35’inin cinsel isteklerinin yaşlanmaya rağmen devam ettiği görülmektedir. Yaşlılıkla beraber cinsel aktivite sayısı azalsa bile haz verebilen bir cinsellik yaşamak mümkündür.
Yapılan çalışmada erkeklerin yüzde 55’inin ve kadınların yüzde 65’inin ilerleyen yaşlarda seksi konuşmaktan rahatsız oldukları gözlenmiştir. Ayrıca kadınların yüzde 55’i ve erkeklerin yüzde 85’i penisin eskisi gibi sert olmaması durumunda seksin bir anlamının kalmadığı görüşündedir.
Araştırma sonuçlarına göre cinsel açıdan en aktif yaş aralığı 25-29 yaşlarıdır. Bu yaşlarda cinsel birleşme oranı kadınlarda yüzde 84, erkeklerde ise yüzde 89, mastürbasyon oranı erkeklerde yüzde 84, kadınlarda ise yüzde 72’dir. Yaş ilerledikçe bu oranlar da azalmaktadır. 60-69 yaş aralığında cinsel birleşme oranı kadınlarda yüzde 42, erkeklerde yüzde 54, mastürbasyon oranı ise kadınlarda yüzde 47, erkeklerde yüzde 61’dir. Daha ileri yaşlarda cinsel birleşme oranı erkeklerde yüzde 43 iken, kadınlarda yüzde 22’dir.
Hem fiziksel hem de ruhsal olgunluk olan yaşlanmanın yol açtığı değişiklikleri bir zenginlik olarak kabul eden kişi yaşlılığın getirdiği zorluklarla başa çıkma yollarını da bulacaktır. Yaş yetmiş olsa da iş bitmemiştir. İlerleyen yaşlarda da hayatın kendine has güzellikleri vardır. Cinsellik açısından yaşa bağlı olarak ortaya çıkan fiziksel gerileme “cinselliğin yitirilmesi” değil, “tabulaştırılan cinsel performansın azalması” olarak görülmelidir.
İlerleyen yaşın sekse pozitif ve negatif etkileri nelerdir?
Kişilerin birbirlerine karşı sevgi ve bağlılıklarını ifade etmelerinin önemli araçlarından birisi cinselliktir. İlerleyen yaşlarda erkeklerde sertleşmenin olması daha uzun sürebilir. Ancak bu durum, performans anksiyetesi yani başaramama korkusuna yol açabilir. Cinselliği, sadece cinsel birleşme olarak gören erkeklerin sürekli penise odaklı bir cinsellik yaşaması elde edilen sertliğin de kaybedilmesine yol açabilir. Kadınlarda ise ilerleyen yaşlarda hormonların etkisiyle ortaya çıkan vajinal kuruluk, kabarmama, cinsel coşkunun azalması ve cinsel isteksizlik cinsel yaşamı sekteye uğratabilir. Ancak kadınların menopozdan itibaren hamile kalma risklerinin ortadan kalmasıyla cinsel özgüvenlerinde ve cinsel bileşmeden aldıkları hazda artış olur, boşalma veya orgazm yetenekleri artar. Erkekler ve kadınların ilerleyen yaşlarında ulaştıkları duygusal olgunluk birbirleriyle daha nitelikli yakın ilişkiler kurmalarını sağlar. Kadın-erkek ilişkisinin niteliğinin artması yaşayacakları cinselliğin de daha nitelikli olması anlamına gelir. Diğer bir ifadeyle ilerleyen yaşlar kadın ve erkeğin “aşkın seks”i deneyimleyebilecekleri yaşlardır. Aşkın seks, cinselliği cinsel mitlere inanmadan, cinselliği ayıp, günah ve suç olarak düşünmeden yaşamaktır.
Aşkın seksin dört özelliği vardır; beden ile yapılır, bir manası vardır, güzellikler sunar ve daha çok güzellikler doğurur, yani bir şeyler üretir. Seks yapmanın; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, hissederek, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne https://www.donaldsonville.org olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olduğu inancını doğurur. Çünkü insanlar hayatta, aşkın algısı içinde büyür ve yaşlanır. İlk önce genç vücutların güzelliğinden etkilenirler, daha sonra güzelliği bütün vücutlarda görürler. İşte böylece ruhun güzelliğini görmek mümkün olur. Daha sonra da düşüncelerdeki güzelliğe ulaşılır ve tüm güzellikler fark edilir.
Menopoz döneminde doğurganlığın sona ermesi, hamile kalma endişesi olmadan ve doğum kontrol yöntemleriyle uğraşmadan özgürce seks http://query.nytimes.com/search/sitesearch/?action=click&contentCollection&region=TopBar&WT.nav=searchWidget&module=SearchSubmit&pgtype=Homepage#/antalya escort bayan yapabilme avantajı sağlar
Tumblr media
Psikoterapist Cem Keçe
Michigan State Üniversitesi'nde yaşları 57 ile 86 arasında değişen 2 bin 204 kişiyle yapılan araştırmaya göre, yaşlılıkta seks kadına iyi geliyor, erkeğe pek yaramıyor. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu konuda kadın ve erkeği ayrı ayrı değerlendirmemiz gerekir mi?
Yaşam gelişim ve değişimin sürekli olduğu bir süreç, yaşlılık da bu sürecin doğal bir parçasıdır. Yaşlılıkta ortaya çıkan fizyolojik değişimler kadınlarda menopoz ve erkeklerde de andropoz olarak adlandırılan iki farklı süreçte gerçekleşir. Menopoz en genel anlamıyla kadının yumurtalıklarında yumurta üretiminin durmasıyla âdetin kesilmesi ve doğurganlık özelliğinin sona ermesidir. Menopoz döneminde değişen hormon seviyeleri belli bir miktarda cinsel istek kaybına neden olsa da aslında cinsel isteğin azalmasına etki eden en önemli faktör kadınların menopoza ilişkin ve menopoz döneminde yaşanacak cinselliğe dair olumsuz algılarının yol açtığı psikolojik nedenlerdir.
Bu dönemde olduğu düşünülen cinsel istek azalması, vücutta gerçekleşen biyolojik değişikliklerden çok, kadınların menopozu bir hastalık olarak görmeleri ve her şeyin bittiği şeklindeki yanlış inanışları yüzünden “eksik kadınlık, değersizlik, hastalıklı olma” gibi duyguların hâkim olduğu depresyon ya da anksiyete belirtileri nedeniyle ortaya çıkar. Bu ruh hali içindeki kadının kendini kadın gibi değil, hasta gibi hissederek cinsel çekiciliğinin kalmadığını düşünmesi, partneri tarafından beğenilmeme kaygısı, cinselliği haz alacağı bir deneyim yerine, görev olarak görmesi hem kendisini hem de partnerini cinsellikten uzaklaştırabilir. Menopoz döneminde doğurganlığın sona ermesi, hamile kalma endişesi olmadan ve doğum kontrol yöntemleriyle uğraşmadan özgürce seks yapabilme avantajı sağlar. Kadının hamile kalma riski olmadan cinselliği yaşayabilmesi cinsel isteğini artırıcı, boşalma veya orgazm olmasını kolaylaştırıcı bir etki yaratır. Ayrıca, kadının iş, kariyer, aile, çocuklar gibi konularda belirli bir yaşam olgunluğuna erişmiş olması, sorumluluklarının ve kaygılarının azalması, kendine ve cinselliğe odaklanabilmesine olanak verir ve cinsellikten daha çok haz almasını sağlar. Menopoz dönemindeki hormon değişiklikleri sonucunda yaşanan vajinal kuruluk ve ağrılı cinsel ilişki gibi sorunlar lokal hormon veya kayganlaştırıcı jel uygulamalarıyla kolaylıkla giderilerek cinsellikten alınacak haz kaybı engellenebilir.
“Andropoz” ise bir anlamda menopozun erkeklerdeki karşılığı gibidir. Bu dönemde erkeklerde testosteron üretiminin azalması ve diğer hormon değişiklikleri nedeniyle sertleşme, cinsel istek ve meni miktarında azalma gibi belirtilerin yanı sıra, depresif ruh hali gibi psikolojik belirtiler de ortaya çıkar. Orta yaştan sonra tüm erkeklerin testosteron düzeyinde azalma olur ama önceki yaşlarda da her erkekte testosteron üretim düzeyi farklı olabildiği için her erkekte aynı oranda azalma ve aynı etkiler görülmez. Andropozla birlikte görülen cinsel, fiziksel ve ruhsal değişiklikleri erkekler genellikle “erkekliğin bitmesi” olarak düşünürler. Bu da doğrudan zaten bir gerileme yaşanmakta olan cinsel isteklerini ve sertleşme sorunlarını daha kötü hale getirir, yaşamlarını sorgulamaya, kayıplarını fark etmeye başlarlar. Bazı erkekler bu durumu tamamen cinsellikten elini ayağını çekerek yaşarken, bazıları da vakit kaybetmeden bir telafi yolu bulmak için kendilerine genç bir partner aramaya başlarlar, hatta evlerini barklarını terk ederek genç sevgililerinin peşinden giderler. Aslında toplumda hiç de azımsanmayacak oranda görülen bu durum “azgınlık” ya da “kadın düşkünlüğü” olarak nitelendirilir. Ben ise bu durumu “azgın teke sendromu” olarak adlandırıyorum.
Cinsel etkinliklerinin azalmaya başladığı gerçeğinden rahatsız olan erkek, çevresine cinsel hayatında bir değişiklik veya herhangi bir azalma olmadığını, eskisi gibi devam ettiğini gösterme çabası içinde girerek cinsel duygu ve isteklerinin esiri olabilir, iradesini ve değer yargılarını ayaklar altına alarak sadece cinsel haz peşinde koşabilir. Amaçları onlara gençlik iksiri sunacak genç kadınlarla aralarındaki yaş farkını örtbas etmeye çalışmak olan azgın tekeler gençleşmek için estetik ameliyat, botoks yaptırma, ciltteki lekeleri temizletme, yaşlılık belirtileri olan dudak ve alın çevresindeki kırışıklıların düzeltilmesi gibi yollara başvurarak ilişkilerinde kendilerine güvenlerini artırmaya çalışabilirler.
Yaşın ilerlemesi ile birlikte kendini gösteren hastalıklar sonucunda seks yapmanın zorlaşacağını düşünürsek... Belli bir yaşı aşmış ve çeşitli sağlık problemleri yaşayan çiftlerin cinsel hayatlarına ilişkin vereceğiniz tavsiyeler nelerdir?
Yaşın ilerlemesiyle birlikte, cinsel istek, haz ve orgazm kademeli olarak azalabilir. Erkeklerin cinsel istekleri azalabilir, daha geç boşalma problemleri ortaya çıkabilir, cinsel açıdan uyarılmaları için gereken süre uzayabilir, sertleşmenin olması daha çok zaman alabilir ve sertleşme sorunları yaşayabilirler. Ayrıca yaşlanan erkelerde prostat bezinin büyümesi ve sorun çıkarması sık rastlanan bir durumdur.
CİSED'in yaptığı bir araştırmaya göre 80 yaş ve üstü erkelerde yüzde 50 ile yüzde 75 arasında erkeklerin iyi huylu prostat büyümesi yaşadığını ve 40-50 yaş arası bütün erkeklerde bu oranın yüzde 30 olduğu görülmüştür. Aynı şekilde yaşlanma ile prostat kanseri riski de artar ve prostat kanseri de sertleşme bozukluklarına yol açabilir. Kadınlarda ise östrojen hormonundaki azalmaya bağlı olarak vajinadaki kayganlık, esneklik ve cinsel istek azalabilir. Ayrıca bazı durumlarda boşalma veya orgazm sırasında rahatsızlıklar da olabilmektedir. Ancak menopoz sonrası yıllarda cinsel olarak aktif olan kadınlarda bu etkilerin daha az olduğu görülmüştür.
Tumblr media
Kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, şeker hastalığı, depresyon, romatizma, sigara, alkol ve hormon düzensizlikleri yaşlılıkta cinselliği olumsuz etkileyebilir. Bu değişiklikleri genellikle eşin kabul etmesi ya da anlaması zordur. Bu değişikliklerin çiftin cinsel yaşamını etkileyip etkilemediği ya da evlilik hayatında veya cinsel aktivitelerde sıkıntılara yol açıp açmadığına karar vermek önemlidir. Eğer bu faktörler sorunu tetiklediğinde bazı tıbbi müdahaleler mümkündür, bunlara örnek olarak çeşitli kayganlaştırıcıların kullanımı ya da sertleşme bozukluğunu çözmek için ilaç kullanılması ve penis protezleri (mutluluk çubuğu) verilebilir. Ayrıca azalan cinsel aktiviteler nedeniyle sıkıntı, utangaçlık ve suçluluk duyan çift; cinsellik ile toplumun kendilerinden beklediği davranışlar arasında çatışma yaşayabilir. Bu nedenle yaşlıların cinsellikle ilgili duygu ve düşüncelerini ifade etmede desteğe, bireysel psikoterapiye, evlilik terapisine veya cinsel terapiye ihtiyaçları olabilir.
Cinsellik doğumla başlayan ve ölüme kadar süren temel bir insani ihtiyaçtır
Psikoterapist Cem Keçe
Orta yaşın üstünde kaliteli bir cinsel yaşam sürdürmek isteyen çiftler nelere dikkat etmeli?
İlerleyen yaşlarda cinsel yaşam fiziksel, psikolojik ve kültürel faktörlerden doğrudan etkilendiği için bu faktörlerin iyileştirilmesi, cinsel sağlığın korunması ve tatmin edici bir cinsel yaşamın sürdürülebilmesi için gereklidir. Öncelikle yaşlılıkta cinselliğin olmayacağı ya da olmaması gerektiği şeklindeki yanlış yargılardan vazgeçilmelidir. Çünkü cinsellik doğumla başlayan ve ölüme kadar süren temel bir insani ihtiyaçtır. Cinselliği bir takıntı haline getirmeyen, anın tadını çıkaran, rahat ve huzurlu olan bir kişi, her yaşta cinsel haz alabilecek aktivitelerde bulunabilir.
Cinsellik yemek yeme, su içme, uyuma gibi temel insani ihtiyaçlardan biridir, böyle bir olguyu yaşlılar için yok saymak gerçekçi bir yaklaşım değildir. Çünkü yaşlı olsa da her insanın rahatlamaya, gevşemeye, arzulamaya, arzulanmaya, cinsel haz alıp vermeye, ruhunu ve bedenini özgürce paylaşmaya ihtiyacı vardır. Kadın, erkek herkes doğası gereği cinsel arzularını tatmin etmek ve cinselliği yaşamak ister. Cinsellik yalnızca cinsel ilişki demek değildir; öpüşmek, sevişmek, mastürbasyon ile kendi kendine zevk vermek ve oral seks gibi cinsel olarak kişiyi uyaran tüm eylemleri içerir. Haz alıp haz vermeye odaklı gerçek cinsellik, partnerlerin cinsel birleşmeye ruhen ve bedenen hazırlanma süreci olan önsevişme ile başlar.
“Kadınların daha çok ihtiyaç duyduğu” ve erkeklerin çoğu zaman çok yanlış bir şekilde “görev” gibi algıladığı önsevişme, sağlıklı ve mutlu bir cinsellik için kesinlikle yaşanması gereken bir deneyim, hatta gerekliliktir. Haz veren bir cinselliğin yolu kişinin kendi vücuduyla barışık olmasından geçer. Çünkü her organ yaşlandığı gibi cinsel organlar da yaşlanır. Yani sağlıklı ve mutlu bir cinselliğin cinsel organlar ve vücut görüntüsü ile genellikle ilişkisi yoktur. Cinsellikte çekincelere yer yoktur, çift yaşlanmaya bağlı olarak karşılıklı çekiciliklerini yitirmiş olabilirler. Ancak ilerleyen yaşlarda cinselliği bir performans gösterisi olarak görmeden, öpüşerek, birlikte banyoda oynaşarak, erotik masaj yaparak, sarılarak, cinsel fanteziler kurarak, samimi ve açık olarak konuşarak, fantezi ve cinsel isteklerle ilgili suçluluk ve korku duymayarak, tensel uyum ve karşılıklı anlayış ile cinsel çekicilik tekrar elde edilebilir.
Ayrıca dengeli beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, sigara ve alkol tüketmemek gibi sağlıklı yaşam alışkanlıklarının, ilerleyen yaşlarda cinsel yaşam açısından önemi daha da artmaktadır. Diyabet ve yüksek tansiyon gibi kronik hastalıklar için kullanılan bazı ilaçlar cinsel işlevleri etkileyebildiği için doktor kontrolünde ilaç değişikliği yapılabilir.
"40’lı yaşlarda kadın yırtıcı bir panter gibidir; tuttuğunu koparır"
Son olarak gençlikte ve yaşlılıkta seksi karşılaştırmanızı istesek...
Yaşlılık döneminde cinselliğe gençlik döneminde olduğundan daha farklı anlamlar yüklenir. İleri yaşlarda cinsellik sadece cinsel birleşme anlamına gelmez ve cinsel etkinlik tutkudan çok yakınlık anlamı taşır. Gençlik döneminde boşalma ve orgazma verilen önemini yerini, yaşlılık döneminde sevmek, dokunmak, yakınlık aldığı için cinsel tatmin daha fazla hissedilir. Gençlikte ve yaşlılıktaki fizyolojik ve psikolojik farklılıklar nedeniyle cinsellikte de yaşanan farklılıkları kadın ve erkeğin cinsel yaşam döngüsü olarak şöyle özetleyebiliriz:
Kadınların cinsel yaşam döngüsü
Tumblr media
Kumru evresi: 20’li yaşlarda kadın romantik bir kumru gibidir; haylindeki erkeği bekler. Ergenlik döneminde östrojen artışıyla göğüsleri büyür, vücut kıvrımları belirginleşir, genital bölgesinde tüylenme olur ve her ay yumurtalıkları yumurta hücresi üretmeye, yani âdet olmaya başlar. Tüm bu değişimlerle filizlenen cinselliğini fark eder. Çocukluğundan beri ayıp, günah olarak öğrendiği cinsellikten korkup uzak durmaya çalışsa da bir taraftan da içini kemiren, engel olamadığı bir merakla cinselliği ve cinsel organını kendinden bile utanarak keşfetmeye başlar. Klitorisinin sürtünme ya da basınçla uyarıldığını, çoğunlukla tesadüfen keşfederek ilk cinsel doyumunu yaşar. Tomurcuklanan cinselliği onun için beyaz atlı prensinin geleceği güne kadar saklı tutacağı gizemli bir hazinedir.
Koala evresi: 30’lu yaşlarda kadın anaç bir koala gibidir; yavrusu olana kadar eşine sarılır. Vücudunu ve cinselliğini her ayrıntısına kadar tanır, cinsellik konusunda ne isteyip ne istemediğini bilir. Biyolojik saati de cinselliği en doyurucu şekilde yaşayacağı yükselme devrini gösterdiğinden cinselliği doyasıya yaşar; ta ki hamilelik ile birlikte başlayan duraklama devrine kadar... Hamilelik ve doğum sonrası oluşan hormon değişiklikleri cinsel isteğini azaltır. Bunun üstüne bir de annelik ve eş rollerinin çatışmasının eklenmesi cinselliğe soğuk duş etkisi yapar. Neyse ki bir süre sonra, hormonları normale döndüğünde cinselliği tekrar yükselişe geçer.
Panter evresi: 40’lı yaşlarda kadın yırtıcı bir panter gibidir; tuttuğunu koparır. Yaşamda ulaştığı olgunluğu ve deneyimleri cinsellik açısından da kazanmıştır. Cinsel deneyimlerinin ve doyumlarının zirvesine çıkar. Cinsellik onun sarayı, o da sarayın kraliçesidir. Cazibesini kullanarak partnerini nasıl baştan çıkaracağını bilmenin keyfini yaşar. Cinsel yaşamındaki yasakları kaldırır, fanteziler kurar ve cinselliğin tadına varır. Orgazm taklidi yapma ihtiyacı duymaz çünkü gerçek orgazmı yaşar.
Panda evresi: 50’li yaşlarda kadın mahcup bir panda gibidir; elinden gittiğini düşündüğü kadınlığına ağlar. Menopozla birlikte hormonlardaki hızlı değişimle östrojen hormonu azalır. Ateş basmaları, terlemeler ve sıkıntılı bir ruh hâli içinde menopozun kadınlığını ve cinselliğini bitirdiği yanılgısı içindedir. Neyse ki östrojenin azalması cinsel isteğinin tamamen kaybolmasına neden olmaz çünkü yumurtalıklar, cinsel isteğin en önemli tetikleyicisi olan testosteronu üretmeye devam eder. Diğer yandan, östrojen üretiminin durmasıyla birlikte, vajina duvarları kayganlığını ve esnekliğini kaybettiğinden seks acı verici
2 notes · View notes
kriptoradar · 2 years
Text
7 Adımda En İyi Kripto İçerik Pazarlama Stratejisi
Tumblr media
En İyi Kripto İçerik Pazarlama Stratejisi
Kripto İçerik Pazarlama - Çoğu pazarlamacı, bu yıl içerik pazarlamasına yatırdıkları parayı arttırmaya devam ediyor. Öte yandan, pazarlamacıların 'ten fazlası içerik pazarlama bütçelerinin bu yıl artmasını bekliyor. Bu istatistikler, içeriğin pazarlama alanında nasıl önemli bir rol oynadığını açıkça göstermektedir. *** Kripto Radar Media gibi bir kripto pazarlama ajansı, güçlü bir pazarlama planı geliştirmenize ve yürütmenize yardımcı olabilir. Kripto projenizin genel büyümesi, hedef kitlenizle paylaştığınız içeriğin türüne bağlı olduğundan, kaliteden ödün vermenize gerek yoktur. O halde, şimdi oyununuzu geliştirmek için en iyi kripto içerik pazarlamacılarıyla çalışma zamanı. Gelecek Odaklı Markalar için Web3 Pazarlama Ajansı arayışında iseniz Kripto Radar Media ile işbirliği muhteşem bir çözüm olacaktır. - Kripto Borsalarında Listeleme Rehberi - NFT Pazarlama ve Promosyon Kılavuzu - Kripto Pazarlama Ajansının Kripto Endüstrisine Etkisi - Kripto Kullanıcılarını Web Sitenize Nasıl Çekersiniz? - ICO Pazarlama Yönergeleri Bunlara Mutlaka Göz Atın! - Kripto Kariyer - Kripto Rehberler - Dijital Kitaplar - KriptoCAST - Youtube Videoları - Ücretsiz Teknik Analiz Eğitimi Read the full article
0 notes
chefyunuskalkan · 3 years
Text
Cücelik
Tumblr media
cücelik hakkında Bilgi formunun tamamını okuyun - Cücelik, normalden daha kısa iskelet büyümesi ile karakterize bir hastalıktır. Genetik olabilir. - 100'den fazla farklı koşul cüceliğe neden olabilir. - Akondroplazi, kısa uzuvlu cüceliğin yaygın bir şeklidir.  - Akondroplazi ile doğan çocukların çoğu ortalama büyüklükte ebeveynlere sahiptir. Bu sayfada - Cücelik belirtileri - cücelik nedenleri - Cücelik – bebeklik ve çocukluk döneminde yaygın sorunlar - Cücelik – yetişkinlikte sık görülen sorunlar - Cücelik tedavisi - Genetik danışmanlık ve cücelik Cücelik (veya kısa boy koşulları), normalden daha kısa iskelet büyümesi ile karakterize edilen bir grup koşulu ifade eder. Bu kısalık kol ve bacaklarda veya gövdede kendini gösterebilir.  Anormal iskelet büyümesine ve cüceliğe neden olan 100'den fazla durum vardır. Akondroplazi, her iki cinsiyette eşit risk altında olan yaklaşık 25.000 çocuktan birinde görülen en yaygın kısa bacaklı cücelik türüdür. Bu tip iskelet displazisi (anormal iskelet büyümesi) genellikle doğumda teşhis edilir. Bu sayfa akondroplaziye odaklanan bilgiler sunar, ancak diğer durumlar için de geçerli olabilir.  Akondroplazi ile doğan çocukların çoğu ortalama büyüklükte ebeveynlere sahiptir. Akondroplazili çocuklar, başın hareketlerini kontrol etme gibi motor becerileri geliştirmede gecikme yaşayabilirler, ancak entelektüel gelişimleri normaldir. Akondroplazili bir kişinin ortalama nihai yüksekliği erkekler için 130 cm ve kadınlar için 125 cm'dir. Kısa boylu insanlar normal, tatmin edici hayatlar sürerler. Daha yüksek eğitim, kariyer ve kişisel hedeflere ulaşmak boy ile sınırlı değildir.
Cücelik belirtileri
Akondroplazinin özellikleri şunları içerir: - nispeten normal uzunlukta bir gövde - orantısız şekilde kısa kollar ve bacaklar - eğik bacaklar - dirsekte azalmış eklem hareketliliği - gevşek bağlar nedeniyle aşırı esnek veya 'çift eklemli' görünen diğer eklemler - kısaltılmış eller ve ayaklar - büyük bir kafa - düz bir orta yüz - küçük üst çene nedeniyle kalabalık dişler - belirgin bir alın - düzleştirilmiş bir burun köprüsü.
İskelet displazileri ve cücelik
Displazi 'anormal büyüme' anlamına gelir. Akondroplazi, orantısız boy kısalığının en yaygın şekli olan yaklaşık 100 farklı iskelet displazisi türü vardır.  Diğer iskelet displazileri, kısa gövde bozukluklarına ve orantılı kısa boylara neden olabilir. Bir iskelet displazisi, fizik muayene, röntgen, doku ve kemik örnekleri ve spesifik genetik testler dahil olmak üzere çeşitli testlerle teşhis edilir.
cücelik nedenleri
Akondroplazi ile doğan insanların yaklaşık yüzde 80'inin ebeveynleri ortalama büyüklüktedir. Bu, akondroplaziye neden olan genetik mutasyonun, annenin yumurtasının babanın spermi tarafından döllenmesiyle gebe kalma sırasında meydana geldiği anlamına gelir. Bu genetik mutasyonun neden oluştuğu veya mutasyonun akondroplazinin özelliklerine nasıl dönüştüğü bilinmiyor.  Akondroplazi ile doğan insanların yüzde yirmisi, hatalı geni etkilenen bir ebeveynden miras alır. Ebeveynlerden birinin akondroplazisi varsa, çocuğunun bu duruma ait geni kalıtım yoluyla alma şansı yüzde 50'dir.  Her iki ebeveynde de akondroplazi varsa, çocuğunda:  - 'çift baskın' veya homozigot akondroplazi olarak bilinen ölümcül bir duruma neden olan hatalı geni her iki ebeveynden miras alma riski dörtte birdir. Bu varyasyonla doğan çocuklar genellikle 12 aylıktan fazla yaşamazlar. - durum için genin bir kopyasını devralma ve dolayısıyla akondroplaziye sahip olma şansı yüzde 50 - geni kalıtım yoluyla almama ve normal boyda olma şansı dörtte bir.
Cücelik – bebeklik ve çocukluk döneminde yaygın sorunlar
Akondroplazili çocuklar, aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir takım zorluklarla karşı karşıyadır: - solunum güçlükleri - horlama ve uyku apnesi (uyku sırasında solunumun düzenli olarak kesilmesi), daralmış burun geçişlerinin neden olduğu - kulak enfeksiyonları – daralmış östaki borularının (kulaklardan boğaza giden borular) ve burun yollarının neden olduğu - eğik bacaklar – bacaklar başlangıçta düzdür, ancak zamanla (bazı durumlarda) çocuk yürümeye başladığında eğilirler - artan lomber lordoz - alt omurgada geriye doğru bir eğri - azalmış kas gücü – çocuğun kas tonusu normalden daha yumuşaktır ve kas grupları boyun ve omurgayı desteklemeye hazır olana kadar yeterince desteklenmesi gerekir - hidrosefali - çocuğun, kafatasının içinde kafa büyümesine yol açabilecek bir beyin omurilik sıvısı birikimi olan hidrosefali (100'de bir) riskinde artış vardır. - dar foramen magnum - çocuğun omuriliğin başladığı kafatasının tabanında (foramen magnum) normalden daha küçük bir açıklığa sahiptir. Bu bazen beyin sapına baskı yapabilir ve apne (solunum durması) ve nörolojik belirtiler gibi semptomlara neden olabilir. 
Cücelik – yetişkinlikte sık görülen sorunlar
Akondroplazili yetişkinlerin karşılaştığı sorunlar şunları içerebilir: - sinir sıkışması - alt sırt veya bel bölgesindeki sinirler ezilir, bu da bacaklarda uyuşma veya karıncalanma gibi semptomlara neden olabilir - obezite – çoğu yetişkin, boylarına göre sağlıklı bir kiloyu korumada zorluk yaşar - kalabalık dişler - üst çene tipik olarak küçüktür, bu da dişlerin aşırı kalabalıklaşmasına neden olur - daha yüksek riskli gebelikler - akondroplazili hamile kadınların uzman doğum öncesi bakımına ihtiyacı vardır. Normal doğum şekli sezaryendir.
Cücelik tedavisi
Akondroplazinin tedavisi yoktur. Bu duruma büyüme hormonu eksikliği neden olmadığı için, insan büyüme hormonunun yönetiminde yeri yoktur. Tedavi, tıbbi komplikasyonların önlenmesi, yönetimi ve tedavisinin yanı sıra sosyal ve aile desteğine odaklanır. Bu şunları içerebilir: - cerrahi - genellikle kafatasının tabanında ve alt sırtta olmak üzere sinir sistemi üzerindeki baskıyı hafifletmek veya adenoidleri çıkararak tıkalı hava yollarını açmak önerilebilir. - diş ve ortodontik çalışma – maloklüzyonu düzeltmek ve diş sağlığını sağlamak için - genetikçiler, nörologlar ve çocuk doktorları dahil olmak üzere diğer sağlık hizmeti sağlayıcılarından destek. Şu anda akondroplazi semptomlarını tedavi etmek için vosoritid adı verilen bir ilaç üzerinde ön denemeler var, ancak bunlar yalnızca başlangıç ​​aşamalarında.
Genetik danışmanlık ve cücelik
Çocuğunuza veya başka bir aile üyesine cücelik teşhisi konduysa veya ailenizde cücelik varsa, bir genetik danışmanla konuşmak yardımcı olabilir. Genetik danışmanlar, hem danışmanlık hem de genetik alanında kalifiye sağlık profesyonelleridir. Duygusal destek sağlamanın yanı sıra, cüceliği ve buna neyin sebep olduğunu, nasıl kalıtıldığını ve çocuğunuzun sağlığı, gelişimi ve aileniz için bir teşhisin ne anlama geldiğini anlamanıza yardımcı olabilirler. Ayrıca size ve diğer aile üyelerine hangi genetik test seçeneklerinin mevcut olduğunu da açıklayabilirler. Genetik danışmanlar, ailenizin koşullarına, kültürüne ve inançlarına duyarlı bilgi ve destek sağlamak üzere eğitilmiştir. Bir aile kurmayı planlıyorsanız, durumu çocuğunuza geçirme riskinizi öğrenmek veya doğum öncesi testler ayarlamak için bir genetik danışmanı ziyaret etmeyi seçebilirsiniz. Read the full article
0 notes
spechy · 3 years
Text
IoT : Çağrı Merkezi Sektörünün Bir Sonraki Büyük Fırsatı
Tumblr media
Nesnelerin İnterneti (IoT), endüstriler arasında kapsamlı bir değişim çağını başlatıyor. Evdeki aydınlatmadan sıcaklığa hatta yiyecek siparişine kadar her şeyi kontrol eden akıllı cihazları her yerde görmek mümkün.
İnternete bağlı cihazların kullanımı, tüketicilerin günlük yaşamlarına daha fazla verimlilik ve kolaylık getirmeyi vaat ederken; işletmeler için potansiyel değer, IoT cihazlarının ve sensörlerin ürettiği verilerde yatmaktadır. Yüksek miktarda veriyi anında gönderme ve alma yeteneği, kuruluşlara; müşteri beklentilerini yönlendirme, operasyonel verimliliği artırmak ve ürün inovasyonunu geliştirmek anlamında içgörüler sağlayabilir.
Gartner, 2021 yılına kadar internete bağlı 25 milyar nesne olacağını tahmin etmektedir. Beklendiği gibi, şirketler bu geniş veri akışından yararlanmaya oldukça hevesliler. Ancak çoğu, hiper bağlantılı bir dünyada iş yapmak için yeterince donanımlı değil. Veri odaklı IoT ortamına hazırlanmak için kuruluşlar; veri yönetimi, bilgi güvenliği, hizmet sunumu ve destek operasyonları için mevcut politikaları ve süreçleri yeniden düşünmek zorunda kalacaklar.
IoT Verilerini Yönetmek İnsanlara ve Yapay Zekaya “Yatırım Gerektirir!”
IoT sensörlerinin ve cihazlarının ürettiği devasa miktarda gerçek zamanlı veriden değer elde etmek, verilerin izlenmesine, sıralanmasına ve kategorilere ayrılmasına yardımcı olmak için yapay zekaya (Ai) ve makine öğrenimi teknolojisine yatırım yapılmasını gerektirir. Önceliği ise, verilerden eyleme geçirilebilir içgörüler çıkarmak için gereken analitik yeteneği bulmak ve elde tutmaktır. Bu, çoğu kuruluş için bir AI dağıtım sorunu haline gelmektedir.
Günümüzde kuruluşlar, AI dağıtımlarında ilerlemeye devam ettikçe her geçen gün daha da ciddileşen veri analisti sıkıntısı ile karşılaşmaktadır. Gartner’a göre, yapay zeka uygulayan kuruluşların sayısı son dört yılda %270 artarak 2018’de üç katına çıkmıştır. Veri analistlerinin eksikliği şirketlerin yapay zekayı kullanmasını engellemese de yönetme, analiz etme yeteneklerini engellemektedir. Gartner Research Circle Anketine göre BT ve iş liderlerinin %54’ü AI becerileri eksikliğini, kuruluşlarının karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olarak görmektedir.
Forrester, beceri boşluğunu doldurmaya yardımcı olmak için yeni iletişim merkezi işlerinin oluşturulacağını öngörmüştür. Bu da; müşteri self servis ve aracı destek otomasyonu ve AI girişimleri üzerinde çalışacak veri bilimcileri, otomasyon uzmanları ve uygulama geliştiricileri gibi pozisyonları içermektedir.
Gartner’ın araştırması, daha fazla kuruluşun gereken analitik becerileri geliştirmek için içlerine baktığını göstermektedir. Örneğin, dahili “veri genelcileri” – resmi bir eğitimi olmayan, ancak sektör bilgisi olan, işi anlayan ve analitik becerisi olan adayları belirlemektir. Özellikle genç teknoloji meraklısı çalışanlara hitap eden bir kariyer yolu olma özelliği taşımaktadır. Diğer şirketler, daha az gelişmiş analitik beceriler gerektiren veri yönetimi görevlerini üstlenmek için pozisyonlar oluşturarak rolü tekrar gözden geçirmektedir.
Şirketler, beceri açığını kapatmak için yaratıcı olmalıdır. Gartner, istatistik ve veri yönetimi geçmişi olan çalışanlara eğitim verilmesini veya iş ortaklarıyla veya ürün ekosistemindeki diğer şirketlerle bir iş paylaşımı düzenlemesi geliştirmesini tavsiye etmektedir.
IoT Cihazları İnsani, Proaktif ve Kişiselleştirilmiş Müşteri Desteği Gerektiriyor!
IoT cihazları baş döndürücü bir hızla çoğalmaya devam ettikçe, tüketiciler için cihaz kurulumu ve birlikte çalışabilirlik sorunları, deneyimle ilgili hayal kırıklığı ve memnuniyetsizlik de artıyor. Tüketici IoT pazarında başarılı olmayı uman şirketlerin, müşterilerin alıştığı sorunsuz deneyim türünü sunmak için müşteri hizmetleri modellerini , çağrı merkezi desteklerini ve protokollerini yeniden tanımlaması gerekecek.
Tüketici anketleri, konu IoT cihaz kurulumu, cihaz özellikleri ve nereden destek alınacağı konusunda genel bir bilgi eksikliği olduğunu tespit etmiştir. Tüketiciler kutudan çıkar çıkmaz basit bir kurulum deneyimi beklerken, yeni bir ürünü sahip oldukları diğer cihazlara bağlarken genellikle zorluklarla karşılaşırlar. Sorunun giderilmesi, daha sonra farklı ürün üreticilerine birden fazla çağrı yapılmasını gerektiren uzun süreli bir deneyim haline gelir. Sonunda tüketici ya bir çözüm bulur ya da vazgeçip ürünü iade eder.
IoT markaları için tek temaslı bir destek deneyimi sağlamak , tüketicileri rekabetçi bir pazarda tutmak için önemli bir farklılaştırıcı olacaktır. Bunu yapmak, iletişim merkezlerinin ön saftaki müşteri hizmetleri temsilcisinin konumunu, işlem odaklı bir konumdan, yalnızca IoT ürün ekosistemindeki sorunları çözmek için eleştirel düşünme ve problem çözme becerileri gerektiren daha danışman bir role yükseltmesini gerektirecektir. Çağrı merkezi temsilcilerinin son derece hassas bilgilere erişmesi veya bunlara maruz kalması gerekebileceğinden, sağlık hizmetleri veya finansal hizmetler piyasalarındaki cihazları desteklerken müşterilere empati ve sağduyuyla yanıt verme yeteneği de önemlidir.
Çağrı Merkezi iletişim merkezi, müşteri eğitimini destek etkileşiminin bir parçası haline getirerek tekrar eden aramaları azaltırken müşteri bağlılığı ve elde tutma oluşturmaya yardımcı olabilir. Temsilciler, rutin sorun giderme bilgileri sağlamanın yanı sıra, müşterilere belirli özelliklerin ve ek ürünlerin nasıl kullanılacağı konusunda talimat vererek, cihazlarından en yüksek değeri elde etmelerine yardımcı olabilir.
Müşteri etkileşimleri giderek daha karmaşık hale geldikçe temsilci, performans ölçüm desteğinin sağlanma şeklindeki değişiklikleri yansıtması gerekecektir. Örneğin, ortalama işleme süresi ve işlenen çağrı sayısı gibi verimlilik odaklı KPI’lara daha az önem vermek, müşteri memnuniyeti ve Net Promoter Puanları gibi sonuç ölçümlerine daha fazla odaklanmak.
Hızlı IoT Büyümesi, Veri Güvenliği Protokollerini ve Müşteri Güvenini Test Ediyor
Bağlı cihazlara yönelik tüketici talebi hızla artıyor. Ancak IoT ürünlerini pazara sunma telaşında güvenlik genellikle unutuluyor. Bu da riski yükseltiyor. Symantec’e göre IoT saldırıları 2016 ile 2017 arasında %600 arttı. Siber zorbalar, bilgisayarlardan veya akıllı telefonlardan daha kolay hackledikleri için giderek daha fazla IoT cihazlarını hedef alıyor. Tehlikeye ek olarak, genellikle tüketiciler cihazlarının bağlı olduğundan habersiz oluyor. Daha fazla cihaza sahip olduklarında, her biri siber zorbalar için bir giriş noktası haline geliyor. Böylelikle güvenlik açıkları da bir o kadar yüksek oluyor.
IoT ortamının rekabet gücü, müşteri gizliliği ve veri güvenliği söz konusu olduğunda şirketlerin hata yapma payı azalmaktadır. Yaygın olarak duyurulan veri ihlalleri ve güven ihlalleri, kuruluşların hassas kişisel bilgileri yönetme ve koruma becerisine olan tüketici güvenini azaltmaktadır. Tüketiciler, çoğunlukla kişisel bilgilerini paylaşmak istememektedir. Haliyle şirketlerin hangi bilgileri topladığını, bunları nasıl kullandıklarını ve korumak için neler yaptıklarını bilmek istemektedirler.
Genel Veri Koruma Yasası (GDPR) ve Kaliforniya Tüketici Gizliliği Yasası (CCPA) gibi yeni düzenlemeler, kuruluşların veri kullanımı ve veri güvenliği uygulamaları konusunda daha şeffaf olmalarını gerektirmektedir. Tüketici güvenini oluşturmak için IoT iletişim merkezleri aşağıdakileri yaparak daha iyi bir hizmet sağlayabilir:
Müşterileri, müşteri desteği etkileşimleri sırasında ve katılım sürecinde gizlilik ve veri güvenliği protokolleri hakkında proaktif olarak bilgilendirmek.
Ön saflardaki temsilcilerin müşteri kimlik doğrulama protokollerine sıkı sıkıya bağlı kalmasını sağlamak.
Müşterileri cihazlarını nasıl güvende tutacakları ve bilgisayar korsanlığı riskini nasıl azaltacakları konusunda eğitmek.
Güçlü Ortaklıklar İçin Sorunsuz IoT Müşteri Hizmetleri Çağrıları Sunmak
Nesnelerin İnterneti, iş ve toplumu dönüştüren yeni bir bağlantı ve büyük veri çağını başlatıyor. Milyarlarca bağlı cihazdan üretilen gerçek zamanlı verilerin tam değerinden yararlanmayı umut eden IoT şirketlerinin, bunları yönetmek, analiz etmek ve kullanmak için teknolojiye ve insan becerilerine yatırım yapması gerekecek.
Veriye dayalı IoT çağını besleyen teknolojiler hızla ortaya çıkıyor ve ilerliyor. Hızla gerçekleşen değişim sonucu müşteri hizmetleri operasyonlarının çevik ve sürekli yenilenen IoT ekosistemine uyum sağlaması gerekir. Çağrı merkezi Personelini yeni güncellemeler doğrultusunda eğitmenin yanı sıra; IoT desteği, cihaz üreticileri, modeller, yazılım sürümleri, güncellemeler dahil olmak üzere bir ürün ekosistemindeki tüm bağlı cihazlar hakkında güncel bilgiler içeren sağlam bilgi tabanları gerekmektedir.
IoT şirketleri için; müşteri talepleri, ürünler, teknolojiler, personel ve hizmet beklentilerindeki yıkıcı değişikliklere ayak uydurmak önemli miktarda iç kaynak tüketebilir. Uzman bir IoT müşteri hizmeti sağlayıcısı ile ortaklık kurmak, anında sorunsuz bir müşteri deneyimi sunmak, teknoloji ve pazar geliştikçe müşterilere ve işletmeye değer katmaya devam etmek için daha uygun bir seçenektir.
Bu blogun orijinali spechy.com tarafından paylaşıldı.
0 notes
seoteknik · 3 years
Text
Sosyal Medya Uzmanı Nedir? Ne kadar para  alır?
Sosyal Medya Uzmanları, Instagram, Facebook, Twitter, vb. Gibi sosyal medya platformlarında içerik oluşturur ve yönetir. Görevleri esasen müşterilerle etkileşim kurmak ve bir marka veya ürün etrafında sağlam bir izleyici kitlesi oluşturmaktır, bunu genellikle eğlence olarak gizler.
Bir sosyal medya uzmanı olarak çalışmanız yalnızca gönderileri planlamayı ve içerik oluşturmayı gerektirmez. Takipçilerle de aktif olarak etkileşime girmeniz, onların yorumlarına cevap vermeniz ve tartışma yaratmanız gerekecektir. Başarınız sayılarla ölçülecek, bu nedenle ölçümleri takip etmek ve stratejilerinizi tüketici analitiğine göre ayarlamak da işinizin bir parçası olacaktır.
Bu, evinizin rahatlığında pratik olarak gerçekleştirebileceğiniz oldukça karmaşık ve çok bağımsız bir roldür ve birçoğu aslında bunu yapar. Müşteri hizmetlerinden yaratıcı yönelim, metin yazarlığı ve hatta veri analizine kadar bu pozisyonun her yönünden siz sorumlu olacaksınız.
Sosyal medya uzmanı olmak söz konusu olduğunda göründüğünden daha fazlası var. Örneğin, saatte ortalama 23,31 dolar kazandıklarını biliyor muydunuz? Bu, yılda 48.480 dolar!
2018 ve 2028 arasında, kariyerin% 6 büyümesi ve ABD genelinde 17.300 iş fırsatı üretmesi bekleniyor.
Sosyal Medya Uzmanı Ne Yapar? Sorumluluklarını yerine getirmek için birçok sosyal medya uzmanının sahip olduğu belirli beceriler vardır. Özgeçmişlere bir göz atarak, bu pozisyondaki bir kişi için en yaygın becerileri daraltmayı başardık. Pek çok özgeçmişin problem çözme becerilerini, konuşma becerilerini ve yazma becerilerini listelediğini keşfettik.
Sosyal medya uzmanı olmak için gereken en önemli beceriler söz konusu olduğunda, sosyal medya uzmanlarının% 12.0'ının içerik pazarlamasını içerdiğini, özgeçmişlerin% 10.0'unun instagram içerdiğini ve özgeçmişlerin% 9.7'sinin facebook içerdiğini gördük. Bunun gibi zor beceriler, temel iş sorumluluklar��nı yerine getirme söz konusu olduğunda sahip olmak yararlıdır.
Bir iş aramaya gelince, birçok kişi anahtar bir terim veya kelime öbeği arar. Bunun yerine, sektöre göre arama yapmak daha yararlı olabilir, çünkü sosyal medya uzmanı iş unvanıyla ilgili pozisyon teklif ettiğini düşünmediğiniz sektörlerde hiç düşünmediğiniz işleri kaçırıyor olabilirsiniz. Ama hangi sektörle başlamalı? Çoğu sosyal medya uzmanı aslında perakende ve teknoloji endüstrilerinde iş buluyor.
Bir Sosyal Medya Uzmanının Ne Yaptığı Hakkında Daha Fazla Bilgi Edinin Nasıl Sosyal Medya Uzmanı Olunur? Sosyal medya uzmanı olmakla ilgileniyorsanız, göz önünde bulundurmanız gereken ilk şeylerden biri ne kadar eğitime ihtiyacınız olduğudur. Sosyal medya uzmanlarının% 68,6'sının lisans diplomasına sahip olduğunu belirledik. Yüksek öğrenim seviyeleri açısından, sosyal medya uzmanlarının% 13,9'unun yüksek lisans derecesine sahip olduğunu gördük. Çoğu sosyal medya uzmanının üniversite diploması olmasına rağmen, sadece lise veya GED derecesi ile bir olmak mümkündür.
Nasıl sosyal medya uzmanı olunacağını araştırırken doğru bölümü seçmek her zaman önemli bir adımdır. Bir sosyal medya uzmanı için en yaygın ana dalları araştırdığımızda, en çok lisans derecesi veya yüksek lisans derecesi aldıklarını gördük. Sosyal medya uzmanlarının özgeçmişlerinde sıklıkla gördüğümüz diğer dereceler, ön lisans dereceleri veya lise diploması derecelerini içerir.
Diğer işlerdeki deneyimin bir sosyal medya uzmanı olmanıza yardımcı olacağını görebilirsiniz. Aslında, birçok sosyal medya uzmanı işi, staj gibi bir rolde deneyim gerektirir. Bu arada, birçok sosyal medya uzmanı, pazarlama stajı veya satış ortağı gibi rollerde daha önce kariyer deneyimine sahiptir.
0 notes
mehmetkali · 6 years
Text
Pegasus Pilot Yetiştirme Programı ile gençlerin hayalleri gerçek oluyor http://bit.ly/2F3NY4U
Pegasus Pilot Yetiştirme Programı ile gençlerin hayalleri gerçek oluyor
Pegasus Hava Yolları, pilot olma hayaliyle büyümüş gençlere “Pegasus Pilot Yetiştirme Programı” ile hayallerini gerçekleştirme imkânı sunuyor.
Türkiye’nin dijital hava yolu Pegasus, pilot olma hayaliyle büyümüş gençlere “Pegasus Pilot Yetiştirme Programı” ile hayallerini gerçekleştirme imkânı sunuyor. 2019 Ocak ayı itibariyle başlayan Pegasus Pilot Yetiştirme Programı ile ilgili bilgi almak ve başvuru yapmak isteyen gençler, https://www.flypgs.com/kariyer/pegasus-kariyer/kokpit-basvurulari/pegasus-pilot-adayi adresini ziyaret ederek detaylı bilgi alabiliyor ve başvuru yapabiliyor.
2019 yılında bünyesine katacağı yeni çevre dostu uçaklarla filosunu genişletmeye devam edecek olan Pegasus, 2019 yılında filo büyümesi ve pazar ihtiyaçlarının artışına paralel olarak kokpit ekiplerini de büyütüyor. Kokpit ekiplerini kurarken cinsiyet ve ırk ayrımı gözetmeksizin tüm pilot ve pilot adaylarına kapılarını açan Pegasus, insan odaklı yaklaşımına uygun olarak yetenek kazandırma süreçlerinde ve pilotların göreve başladıkları dönemden itibaren memnuniyet ve değer yaratmak için oryantasyon süreçlerini yeniden yapılandırıyor.
Pegasus, kokpit kadrolarına part-time çalışma imkânı, Avrupa standartlarında ücret ve yan haklar, “Güvenlik ve Kalite” odaklı dizayn ettiği eğitimler ile sürekli gelişim imkanlarının yanı sıra, uygun deneyimi bulanan İkinci Pilot adaylara “Kaptanlığa Yükselme”, farklı uçak tiplerinde deneyimli adaylara “TİP değiştirme” ve deneyimsiz adaylara iş garantili “TİP ve Line” eğitimi imkanları sunuyor.
Detaylı bilgi almak ve başvuru yapmak için:
https://www.flypgs.com/kariyer/pegasus-kariyer (T.C. vatandaşları için)
https://www.flypgs.com/en/careers/pegasus-careers (Yabancı uyruklu vatandaşlar için)
Pegasus Hava Yolları Hakkında:
1990 yılında charter uçuşlarla havacılık sektörüne giriş yapan Pegasus, 2005 yılında ESAS Holding tarafından satın alınarak düşük maliyetli iş modelini benimsedi. Uygun ücretle ulaşım imkânı sunan, Türkiye’nin lider düşük maliyetli havayolu olan Pegasus, hava yolu ile yolculuğun herkesin hakkı olduğuna olan inancıyla ve uyguladığı “low cost (düşük maliyetli hava yolu)” modeliyle misafirlerine uygun fiyatlı, zamanında kalkan ve genç uçaklarla seyahat etme imkânı sunuyor. 2018 itibariyle “Türkiye’nin Dijital Hava Yolu” mottosuyla hareket eden Pegasus, misafirlerini 36’sı yurt içinde, 69’u yurt dışında olmak üzere toplam 40 ülkede 105 noktaya ulaştırıyor ve İstanbul Sabiha Gökçen üzerinden Türkiye ile Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Rusya, Orta Asya arasında bağlantılı uçuşlar gerçekleştiriyor.
from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://bit.ly/2F1yj77 via IFTTT
0 notes
kocaalihaber · 4 years
Text
Ergenlikte Neler Oluyor?
Ergenlik olarak tanımlanan süreç çocukluktan sonra ve genç yetişkinlikten önce yaşanan yıllara denk gelmektedir. Ergenlik dönemi bedende, beyinde, sosyal ilişkilerde ve psikolojik durumda pek çok değişiklik ve yeniliği getirmektedir. 11-14 yaş aralığında başlayan dönem bireyden bireye değişebilmektedir. Bu dönemin başlarında kızlar boy ve kilo olarak önde seyrederken erkekler daha sonrasında boy ve kilo anlamında sürat kazanırlar. Ergenlik ile başlayıp gençlik yılları ile devam eden süreç de düşünceler, idealler ve psikolojik değişimler yaklaşık olarak 8-10 yıl gibi bir alan kaplamaktadır. Dolayısıyla 20’li yaşların başında da bir takım değişiklikle sürmektedir. Ergenlik süreci zaman zaman bir kriz gibi algılansa da aynı anda pek çok değişiklik ve yeniliğin yaşandığı bir gelişim dönemi olarak ele almak daha uygun olacaktır. Öte yandan çocuklukta süren bazı davranışların ilerleyen yaşlarda dengelendiği de bir süreç olabilmektedir. Daha ayrıntılı olarak ergenlik sürecine bakacak olursak, fiziksel değişimler, beyindeki değişimler ve zihinsel süreç, duygusal/psikolojik değişimler ve sosyal değişimler bağlamında incelenebilir.
Fiziksel Gelişimler
Boy uzaması ve kilo artışı gözlenir. Boy uzamasında kızlar 11-13, erkekler 13-15 yaşlarında daha hızlı uzarlar. Bu nedenle ergenliğin başlarında kızlar erkeklere kıyasla daha iri görünürler. Boy ve kilo değişimi, değişen beden bölgeleri ile birlikte ergenlikte sakarlıklar artabilir. Bedensel koordinasyon konusunda bireyler bir süre zorlanabilir. Akne oluşumu ve ses değişiklikleri gözlenir. Cinsel anlamda hem kızlar hem erkeklerde olgunlaşmalar gözlenir. Kızlarda; göğüslerde büyüme, mensturasyon döngüsü, genital bölgelerde, koltuk altlarında tüylenmeler gözlenir. Erkeklerde; testislerde büyüme, gelişme, genital bölgelerde, koltuk altlarında tüylenme gibi değişiklikler gözlenebilir. Bu değişiklikler ergenleri korkutabilir, endişelendirebilir. Dolayısıyla ailenin güvenli bir liman olması, bireyin sorularına açık olması, evde bu dönemlerdeki değişikliklere dair ergenlerin yaşlarına uygun gelişimsel bilgiler veren kitapların bulunması önemlidir. Cinsel ve bedensel değişikliklerde hormonların rolü söz konusudur. Erkeklerde 18 kata kadar artan testosteron, kızlarda ise 18 kata kadar artan östrojen hormonları bahsedilen gelişimler ile ilgilidir. Her iki hormonda hem erkek hem kızlarda vardır ancak bu hormonların düzeyi ve farklılıkları farklı beden bölgelerinde ve üreme sistemlerinde gelişime neden olur. Bu hormonlar sadece tek başlarına etkin değildir. Yapılan araştırmalara göre hormonların düzeyi gelişimdeki tek etken olmamaklar beraber sosyal çevredeki etkenlerinde aktif rol oynadığı görülmektedir.
Beyinde Gerçekleşen Gelişimler ve Zihinsel Süreç
Psk. Melike Ak Kocayılmaz
Yazgan’ın da (2018) dediği gibi insan beyninde bebeklikteki hızlı gelişimin ardından gerçekleşen en büyük yenilenmenin yaşandığı dönemdir. Bu nedenle de ruhsal olarak her hangi bir genetik rahatsızlığa yatkın olan bireyler; zorlu yaşam şartları, travmatik deneyimler gibi durumlarla karşılaştıklarında beynin karmaşık yapılanması ve büyük bir değişimin içerisinde olması dolayısıyla ile yatkınlık söz konusu olan ruhsal bozukluklar ortaya çıkabilmektedir. Bunların haricinde karar verme merkezi, duyguların yönetildiği merkez ve iki yarım küre arasında bağlantıyı sağlayan kısım gelişmeye devam etmektedir. Bu bağlantının güçlenmesi öğrenme süreçlerine katkı sağlamaktadır. Kullanılan aktif bölgelerdeki nöronlar çoğalıp güçlenirken, kullanılmayan bölgedekilerin yitip kaybolduğu bir gelişim zamanıdır. Öte yandan bu hızlı gelişim sürerken dürtülerini ve duygularını frenleme becerilerinin henüz tam anlamıyla gelişmemiş olduğunu ancak gelişmeye devam etmekte olduğunu hatırlamak ailelere yardımcı olacaktır. Bu durumu güçlü bir motoru olan ancak fren sisteminde problemli bir araca benzetebiliriz.
11 yaş civarında soyut işlemler dönemine de girdiklerinden dolayı varsayımları daha fazla anlayabildikleri gözlenmektedir. Zihinsel anlamda ideallerini tanımaya ve bulmaya çalıştıkları, fikirlerinin değişiklikler gösterebildiği, akıl yürütme, problem çözme gibi becerilerin geliştiği ve güçlendiği gözlenmektedir. Bu beceriler üzerinde denemeler yapılmaya başlanmaktadır. Sorgulayıcı ve eleştirel bakış açısı devrededir. 
Duygusal/ Psikolojik Gelişimler
Bedensel gelişmeler dolayısıyla bu yeniliklere uyum sağlamakta güçlük, yeni görünüşüne adapte olma bazen akne vb. durumlardan kaynaklı memnuniyetsizlik hisleri söz konusu olmaktadır. Yoğun duygusal ve düşünsel süreçler aktiftir.  Geleceği düşünürken yürüdükleri yol daha sislidir, yetişkinler kadar iyi tahminleme yapamazlar. Dolayısıyla hızla gerçekleşen çok yönlü değişikliklerin içerisinde kafa karışıklıkları ve moral bozukluları ile karşılaşabilmektedirler. Ben merkeziyetçi bir düşünce akışı söz konusu olur. Buradaki ben merkeziyetçilik etrafındaki herkesin ilgisinin kendi üzerinde olduğunu düşünmek, bir şeylerin sebebinin kendisi olduğunu varsaymak gibidir. Sahnede yer alan bir oyuncu gibi hissettikleri de söylenebilir. ‘Bana bir şey olmaz’ inancı ile zaman zaman risk alma durumları artabilir (tıpkı fren mekanizması arızalı ancak güçlü motora sahip olan arabada olduğu gibi…). Mahremiyetlerine verdikleri önemin arttığı gözlenebilir. Bulundukları yaş dönemine bağlı olarak arkadaşsız kalma ihtimali, ebeveyn ayrılığı, sınav kaygısı vb. durumlarla ilgili kaygıları ya da korkuları olabilmektedir. Kendilerine güven ile ilgili değişkenlikler gözlenebilir. Bazen bu güven oldukça yükselirken bazen kendilerini var olan durumlarından daha beceriksiz görerek karmaşık duygular yaşayabilmektedirler. Kendilerini tanımaya ve kimlik oluşturmaya yönelik çabalarının arttığı bir dönemdir. Kariyer hedefleri, siyasi kimlik, dini kimlik, cinsel kimlik, entelektüel kimlik, ilgiler ve kişilik özelliklerini tanımaya çalışır. Bu özellikleri tanındıkça değişiklikler olabilir, vazgeçmeler ve yeniden yapılandırmaların görüldüğü bir zamandır. 
Sosyal Gelişimler
Sosyal anlamda geçmişe kıyasla klik adı verilen öğrenci gruplaşmalarının daha fazla olduğu görülmektedir. Bu dönemde ergenler ailelerinden ziyade arkadaşlarının görüşleri daha fazla önemsemektedirler. Aile etkinliklerinden çok arkadaşlık etkinliklerin tercihi artar. Ergenlikten gençliğe geçiş esnasında, karşı cinsle iletişim, temas ve paylaşım artmaktadır. Aileden bağımsızlaşma ve kendi kararlarını almaya çalışma çabaları artmaktadır. Çocukluktan uzaklaşan dış görünüşe uygun yeni davranışlar belirleme adına girişimlerde bulunmaktadırlar. Ancak bazen çocuksu bazen yetişkinsi davranışlar arasında sıkışıp kalabilmektedirler. Dış dünyaya mükemmel görünme beklentisine yönelik davranışlar sergilenebilmektedir (yapılı saçlar, makyaj, giysi-kıyafet seçimine gösterilen artmış özen vb.). Aile üyesi olan bir çocuktan, toplumun bir üyesi olan bireye geçiş çabası söz konusu olmaktadır.
Ailelere Öneriler
Bireyselleşmeye çalışan ve kendi kimlik arayışında olan çocuğunuz ile çatışmalarınız sonsuza dek sürmeyecek, 17-20 yaşlarına gelindikçe hafifleyecek. Öte yandan tüm çatışmalar da olumsuzluk barındırmaz kendi kararlarını almaya çalışan, büyüyüp, gelişen bir kişi olduğunun da bir ipucudur yaşanan bu süreç. Önemli noktalardan bir diğeri ise çocuğunuza sergilediğiniz tavır. Sizler için de değişen ve uyum sağlamanızı gerektiren bu gelişim döneminde bazen çocuğunuzun büyümesi ile aranızdaki bağın değiştiğini gözlemeniz endişe verici olabilir. Bu durumu yönetmek konusunda zorlanmalar yaşayabilirsiniz. İhtiyaç duyduğunuz da destek alabilirsiniz. Ancak sizlerden evladınıza yönelen davranışlar kısmında bazen çocuk gibi bazen de yetişkin gibi davranmak bu süreci dengelemekten ziyade karmaşıklaştıracaktır. Bu nedenle iletişime açık, çocuğa, ihtiyaçlarına, gelişimine uygun dengeli tutum ve büyüyen yaşa uygun davranışlar konusunda sizlerin de kendinizi takip ediyor olmanız faydalı olacaktır. Unutmayın, değişiklikler ve gelişmeler herkes de aynı sıra ve hızda olmayabilir. Evlatlarınız, arkadaşları ve kendisi ile ilgili olan bazı endişelerini anlamakta mümkün olduğunca kabullenici ve düşünmeye sevk edici olmaya çalışabilirsiniz. Ergenler ve gençler için bazen arkadaşlarına hayır demek zor olabilir. Böyle durumlarda iletişimin tekilleştiği nasihat vermekten ziyade konuyu çocuğun özelinde anlamaya çabalayın. Aileyle beraber geçirilen zamanların olması, güvenli bağlara sahip olma, her çatışma ve fikir ayrılığının bir kriz olmadığını hatırlama, birbirinizi yargılamaksızın dinleme alışkanlığının önemli olduğunu söylemek mümkündür. Anne babanın ilişkisi ergen için önemli bir model oluşturur. Bu nedenle ebeveynler arasındaki gerilimler ve zorlanmalar ergenin geleceğe olan bakış açısının ve ruh sağlığının üzerinde önemli etkenlerdir.
source https://saglik.kocaali.com/ergenlikte-neler-oluyor/
0 notes
mansetmalatya · 5 years
Text
MTÜ’DE PATENT VE MARKA ANLATILDI
Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, Malatya Turgut Özal Üniversitesi tarafından kariyer ve marka sohbetleri kapsamında düzenlenen ‘AR-GE ve Yenilik Ekosisteminin Fikri Mülkiyet Odaklı Dönüşümünde Üniversitelerin Rolü’ konferansına katıldı. Konferansa Vali Aydın Baruş, AK Parti Malatya Milletvekilleri Öznur Çalık, Ahmet Çakır ve Hakan Kahtalı, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut,  Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu, Battalgazi ve Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcıları,  Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, akademisyen ve öğrenciler  ile birlikte kamu kurum ve kuruluşlarını temsilcileri de katıldılar. Konferans öncesinde Malatya Turgut Özal Üniversitesi bünyesinde Patent ve marka Birimi kurulması konusunda Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan ile Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut arasında işbirliği protokolü imzalandı. -Yeni 3 fakülte bu yıl öğrenci alımına başlıyor, 14 bölüm açılıyor Konferansın açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Aysun Bay karabulut, “Üniversitemiz kuruluşunun ikinci yılında;  önümüzdeki eğitim yılında Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi,  İşletme ve yönetim Bilimleri Fakültesi ilk öğrencilerini kabul edecektir.  Her 3 fakültemize ve ziraat fakültemize yeni açacağımız yeni bölümleri ile birlikte yaklaşık 14 yeni bölüme öğrenci alacağız.  Ziraat Fakültemizin şuanda Bahçe Bitkileri Bölümü ve Bitki Koruma Bölümü aktif olarak bulunuyor.  Bu yıl Zootekni Bölümü ile Tarım Ekonomisi Bölümüne de öğrenci alacağız.   Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültelimizin Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, Elektrik Mühendisliği Bölümü, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Biyomühendislik Bölümü ve Yazılım Mühendisliği Bölümü’ne,  Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültemizin Görsel İletişim Tasarım Bölümü, Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü ve Mimarlık Bölümüne, İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültemizin İşletme Yönetimi Bölümü, Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü, Muhasebe ve Finans Yönetimi Bölümü ve Konaklama İşletmeciliği Bölümüne öğrenci almayı planlıyoruz.  Üniversitemiz temel sloganı; bilim, emek ve özverinin kaliteye dönüştüğü bir üniversitedir. Malatya Turgut Özal Üniversitesi;  yerel değerlerden kopmadan evrensel değerlere ulaşan, yerel değerleri evrensele, evrensel değerleri yerele taşıyan uluslararası bir üniversite olma hedefindedir. Bilim,  Kalite ve marka hedeflerine aynı doğrultuda yürüyoruz.” şeklinde konuştu. -“Hedefimiz;  Malatya’yı bu konuda ilk 10 il arasında yer almasına katkı ve destek sunmaktır”  Prof. Dr. Karabulut şu şekilde konuştu, “Günümüzde Bilgi teknolojileri rekabet avantajının en önemli kaynaklarından birisi haline gelmiştir.  Bilginin öneminin arttığı bu çağda fikri haklar da her geçen gün değer kazanmaktadır.  Bu kapsamda patent, marka, tasarımlar günümüzün ekonomi,  kalkınmışlık ve refah düzeyinin göstergeleri olarak görülmektedir. Patent, marka ve tasarımlar ne kadar artıyor ve bu üretime yansıyorsa ekonomide, akademide, bilimde o kadar güçlüsünüz demektir, gücünüz artıyor demektir.  Malatya Turgut Özal Üniversitesi bu durumun farkında ve sorumluluk almaktadır. Malatya patent, marka, tasarım ve faydalı model konusunda gelişmeye açık bir ilimizdir. Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin hedeflerinden biriside Malatya’yı bu konuda ilk 10 il arasında yer almasına katkı ve destek sunmaktır. Bu konu bizim için memleket meselesidir.  Göreve başladığımda verdiğim mesajlardan birisi şuydu; akademisyenler olarak laboratuvarda da olacağız tarlada da olacağız, atölyede de olacağız demiştim.  Üreten ve büyüyen Türkiye için  bu gerekliliğe inanıyorum. Çok kısa bir süre önce Türkiye olarak mutluluk duyduğumuz yerli ve milli otomobil projesi tanıtıldı. Mutluluğumuzun kaynağı asla otomobil üretmek değildir, mutluluğumuzun kaynağı bunun yerli üretilecek olması ve markasını ülkemize ait olmasıdır, teknolojisini n ülkemizin üretiyor olmasıydı.” Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Malatya Turgut Özal Üniversitesi olarak 23 Ekim 2019 tarihin “Malatya Sanayisi ASELSAN’la Buluşuyor” adlı etkinlik düzenlemiştik. ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün bu salonda Malatya Sanayicisi buluşmuştu. Şimdi o toplantının bir sonucu olarak 15 Ocak’ta Ticaret ve sanayi Odamız ile birlikte 27 firmamızı Ankara’da ASELSAN tesislerine inceleme gezisine götürüyoruz. Hedefimiz, ASELSAN’a Malatyalı sanayicilerin tedarikçi firması olmasıdır.   İnanıyorum ki, bu toplantıdan sonrada hem akademisyenlerimiz, hem de sanayicilerimiz patent, marka ve tasarımlar konusunda 2020 yılında Malatya için yeni bir sayfa açacaklardır. Malatya Turgut Özal Üniversitesi, bilimsel çalışmaların toplumsal faydaya dönüşmesine inanmaktadır ve bunun gereğini yapmaktadır. “ diye konuştu. -“İleriye dönük vizyoner bir bakışla da geleceği de planladığını biliyoruz” AK Parti Malatya Milletvekili Ahmet Çakır, “Bizleri, gerçekten Malatya’yı gururlandıran, üniversitemizin Malatya’ya katacağı çok şeyler var. Süreç içerisinde biraz önce sunumda baktığımız zaman hangi aşamalardan geldiğini ne kadar zorluklar içerisinde, kıt imkanlar içerisinde üniversitemizin gerçekten artık toparlandığını, ileriye dönük vizyoner bir bakışla da geleceği de planladığını biliyoruz. Dolayısıyla İnönü Üniversitemizin yanında ikinci bir üniversitemizin de hem İnönü’yü bütünleyecek şekilde ilimizin eğitimine, kültürüne ekonomisine ve bilim sanatına erişmesine ve çok büyük katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum. Bu bir kadro işidir, bunun için önce inanmak lazım hep birlikte şehir olarak bunun etrafında bu hedeflerin amacına ulaşması doğrultusunda bizlerin de elimizden geldiği kadar desteyi de vermek zorundayız, vereceğiz inşallah. Tabi biz dışarıdan takip ediyoruz, bizim için ülkemizin gelişmesi kadar,  bölgemizin,  şehrimizin gelişmesi bu hem ekonomik anlamda büyümesi, hem sosyal anlamda bir sosyal şehrin oluşması ve kültürel değerin de böyle üniversitelerimizin önceliğiyle hem bilime, hem sanata, hem kültüre hem de ilin sanayisinin gelişmesinde rehberlik edecek kadrolara ve tabi akademisyenlere ihtiyacımız olduğu bir aşikar. Bunu bütün boyutlarıyla başaran şehirler her zaman bir adım öne geçmiştir. Bu süreç içerisinde de, bu yürüyüş içerisinde de Turgut Özal Üniversitemizin de bu yürüyüşe çok büyük katkılar ve değerler katacağına yürekten inanıyorum.” diye konuştu. Marka, tasarım ve patentlerin dünya ekonomisinde merkezde yer aldığını kaydeden Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan,  “40 sene önce 70’li yıllarda şirketlerin 100 üzerinden toplam varlıklarının içerisinde sahip oldukları maddi varlıklar, yani binalar, arsalar, arabalar, insan kaynakları yüzde 80’ini oluştururken, fikri varlıklar yüzde 20’nin altındaydı. 2010’lu yıllara geldiğimiz zaman bu piramitin ters döndüğünü görüyoruz. Artık işletmelerin sahip oldukları fikri varlıkların yüzde 80- 90'lara çıkmış durumda. Maddi varlıklar yüzde 20'lerin altına inmiş durumda. Ben bunu  kendim bizzat Türk Patent ve Marka Kurumu’nun başkanı olarak Ankara’dan  şöyle gözlemliyorum; zaman zaman aile şirketlerinin ayrılması veya her hangi bir şekilde ihtilaf olması durumunda, bizim kurum nezdinde zaman zaman takip ettiğimiz davalarda şirket sahipleri veya aile bireyleri artık şirketlerin patent, marka ve tasarımları üzerinden kavga ediyor. Hiç kimse şirketin ��urada arabası var, evi var, arsası var,  o ikinci planda. Şirketin markası kimde kalacak,  tasarımı kimde kalacak ve patendi kimde kalacak, bunun üzerinden daha büyük bir mücadele olduğunu görüyoruz. " şeklinde konuştu. Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, “Rektörümüz Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Malatya kayısısının ticarileşmesi ile ilgili olarak, daha fazla katma değer yaratması ile ilgili olarak güzel bir inovasyon projesini paylaştı. Kayısır, bizzat tesisi bende gezme fırsatı buldum, bu anlamda hocamı tebrik ediyorum. Markası da çok güzel. Belki de ileride bu şehrin en değerli varlığı bu marka olacak.” dedi. -“Tek yolu markalaşmak, özgün tasarımlar, özgün patentler üreterek, birim kilogramdan daha fazla para kazanmak” Dünyada yıllık bütün ülkelerin gayri safi milli hasılatının toplandığında dünyada bir yılda 100 trilyon dolarlık bir üretilen ekonomi olduğuna aktaran Prof. Dr. Asan,  “2018 yılında ilk defa bu ekonominin içerisinde gayri maddi varlıklar yani marka, tasarım, patent değerleri 50 trilyon doları geçti. Markalaşmak, katma değeri yüksek patentler ve tasarımlar üretmek dünyada bu tür bir yarış var. Bu yarışı doğru anlamayıp, ıskalayan ülkelerin dünya rekabet sahnesinde kalma şansları yoktur. Ülkemiz için şuanda 500 milyar dolarlık ihracat hedefi konuldu. 2018-2019 yılında 170 milyar doları aştık. 2013 yılında 150 milyar dolarlık ihracatımız vardı ve o zaman 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefi koyduk. Türkiye, bu 500 milyar doları nasıl yakalayabilir? Şuanda 150 ya da 170 milyar doları nasıl elde ediyoruz? 100 milyon ton ürün satarak elde ediyoruz. Malı gemilere dolduruyoruz, tartıya koyduğunuz zaman 100 milyon ton yapıyor. 150 milyar doları 100 milyon tona böldüğünüzde her 1 kilogramdan Türkiye 1,5 dolar para kazanıyor. 500 milyar doları yakalayabilmek için akla gelen birinci yol şu; ürettiğimiz bu 100 milyon tonu 3 katına çıkarırsak ve 300 milyon ton aynı ürünlerden üretirsek o zaman bile 500 milyar doları yakalayamıyoruz, toplam 450 milyar dolar oluyor. Kaldı ki bir ülkenin bir anda üretim kapasitesini 3 kat artırması mümkün değil. Artıramazsınız, artırsanız bile pazar bulamazsınız. Onun için ikinci yol nedir, birim kilogramdan daha fazla para kazanmak. Yani her bir ürettiğimiz kilogramdan daha fazla para kazanmak. Bunun içinde her bir kilogramdan 3,5 dolar kazanabilir, 100 milyon tonu da 150 milyon ton satarsak 500 milyar doları yakalıyoruz. Pahada yüksek ağırlıkta az dediğimiz daha fazla para kazanmamız gerekiyor. Onun için Türkiye’nin gideceği yol budur. Bunu nasıl elde edebiliriz? Bunu elde edebilmemizin tek yolu markalaşmak, özgün tasarımlar, özgün patentler üreterek, birim kilogramdan daha fazla para kazanmak” diye konuştu. Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan,  “Marka, tasarım ve patentler dünya ekonomisinin yüzde 80’ini oluşturuyor. Ülke olarak da daha fazla zenginleşebilmemiz için mutlaka ve mutlaka böyle bir yapıya, üretim yapısına geçmemiz gerekiyor. Gayri maddi varlıklar ülkelerin kalkınması için son derece önemli hatta tek çare. Bunun başka bir yolu yok. Ülke olarak daha fazla kalkınabilmemiz, zenginleşebilmemiz için gideceğimiz ikinci bir seçenek yok. Fikri ürünleri üretebilen bir nesil, gençlik yetiştirmek ve bunlara dayalı bir üretim altyapısını oluşturmak zorundayız”  ifadelerini kaydetti. -MTÜ’de patent birimi kuruluyor Türk üniversitelerinde patent, marka ve tasarım konusunda önemli bir farkındalık olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’de yapılan toplam patent başvurularının yüzde 15’ine yakınını üniversitelerden yapıldığını, üniversitelerden 2018 yılında bin 1125 patent başvurusu yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Asan, “Malatya Turgut Özal Üniversitesi ile işbirliği anlaşması imzaladık. Malatya Turgut Özal Üniversitesinde bir uzman birim kuruyoruz. Buradaki görevli arkadaşa patent ve marka konusunda eğitim vereceğiz, öğretim üyelerine, öğrencilere ve hatta Malatya şehrinde talep eden herkesin marka ve patent konularındaki sorularına cevap verecek. Patent ve marka başvurusu nasıl yapılır, bizzat bire bir bütün soruların cevaplarını size verecek.” dedi. Tören sonunda Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan ile Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin “Koruma Marka Belgesini”  Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut’a hediye etti. Read the full article
0 notes
esertifika · 5 years
Text
Portfolyo Nedir?
Gelişen teknolojiler ile iş dünyasının büyümesi her geçen gün birçok meslekte yapılan yenilikler ile ihtiyaç duyulan personelin de niteliğini artırmaktadır. Kariyer hedefi olan personel iş dünyasının beklentilerini karşılamak için mesleki konularda olabildiğince altyapısını oluşturarak hazırlanmalıdır. Daha sonra da eğitimini aldığı uzmanlık konularını deneyimlemelidir.
İş Başvurusunda…
View On WordPress
0 notes