#Kadın ve Ayak bakımı

[fisiltihaberleri]

Eylül GÜZELLİK Kuaför SALONU; Zeynep Eylül Sevim'den Kampanyalı Güncel 2024 Kuaför Fiyat Listesi! Çoğu kadının keyifli vakit geçirdiği yerlerin ilk sırasında kuaförler yer alır. Hal böyle olunca da kadınlar bakımından, kesimine, kesiminden boyasına her işlem için sık aralıklarla kuaföre giderler. Peki Eylül GÜZELLİK Kuaför SALONUNDA güncel kadın kuaför ücretleri ne kadardır? İş Kadını Zeynep Eylül SEVİİM'den kampanya ve detaylar..

Ürünlere ve işlem ücretlerine gelen zamlardan sonra kuaför ve berberlerin fiyat listesi de aldı başını gitti. Eylül GÜZELLİK Kuaför SALONU olarak Bizler de bu yazımızda sizler için güncelledik.

Saç Bakımı Hizmet Ücret Kesim 400 TL Fön 150 TL Kırık Fön 200 TL Topuz Tarama 700 TL Maşa 550 TL Perma 750 TL Türban 590 TL Yatıştırıcı Botox 750 TL Davines Keratin Bakım 700 TL Brezilya Fönü | Brasilian Blowout 2.500 TL Bc Şok Bakım 100 TL Fibre Clinix 150 TL Nem Yükleme 1.250 TL Acil Kurtarma 125 TL

Kişisel Bakım Hizmet Ücret Manikür 200 TL Pedikür 220 TL Kalıcı Oje El 250 TL Kalıcı Oje Ayak 250 TL Komple Ağda 450 TL Komple Yüz Ağdası 340 TL Kirpik Lifting 750 TL Kaş Lifting 650 TL Microblading 2.500 TL Dipliner 1.500 TL Makyaj – Make Up Hizmet Ücret K. Gece Makyajı 600 TL Prof. Make Up 1.250 TL Kirpik 200 TL

Eylül GÜZELLİK Kuaför SALONUND, Kuaförde Saç Boyama İşlemi Fiyatı Ne Kadar 2024? Saç boyama işlemi oldukça meşakkatli ve titizlik gerektiren bir işlemdir. Bu yüzden de evde saç boyamak oldukça risklidir. Çünkü hiç bilmeyen birinin saç boyaması saça zarar verebileceği gibi yanmasına hatta kopmasına bile sebep olabilir. Dolayısıyla bu işlemler için mutlak suretle kuaförler tercih edilmelidir. İşte kuaförde saç boyatma işleminin ücreti...

Hizmet Ücret Dip Boya 300 TL Komple Boya 750 TL Ombre/Balyaj 1.250 TL Sunkiss 1.250 TL Brushlight 1.000 TL Dip Açma 750 TL Komple Açma 1.250 TL Bıyık Boyama 60.00 TL Saç Boyama (Erkek) 300.00 TL https://www.fisiltihaberleri.com/haber/eylul-guzellik-kuafor-salonu-zeynep-eylul-sevimden-kampanyali-guncel-2024-kuafor-fiyat-listesi-11003.html

#FısıltıHaberleri #Kadın #EylülGüzellikMerkezi #Sakarya #Serdivan #güzellik #makyaj #bakım #moda #makeup #beauty #izmir #kadın #estetik #ciltbakımı #instagood #kuaför #türkiye #sağlık #ipekkirpik #kozmetik #instagram #fashion #ombre #love #mutluluk #hair #aşk #microblading #kalıcımakyaj

[umaynrsl]

Kedi

Bundan 9 gün önce küçük siyah bir kedi bir AVM otoparkında ikiz kardeşler tarafından bulundu. En fazla üç haftalıktı. Kardeşini araba ezmiş. O şanslıymış. Evlerine aldılar. Yeni kedilerini sosyal medyadan duyurdular. Kucaklarında fotoğraflarla.

Ailenin evi şehrin üst sınıf tarafında. Ailede baba çalışıyor. Anne bütün gün evde. 5 gün boyunca baktılar. Dışarıya olumlu yansıtıldı.

Kardeşim evde yapılan kavgaları ikizlerden biri olan arkadaşıyla anlattı: Anne “Evde kediyle özgür hissetmiyorum.” demiş. Ağlayarak söylemiş.

Okul etkinliği dolayısıyla ikizler de kardeşim de hafta sonu başka bir şehre gittiler. Anne de yurtdışına gidecekmiş. Bize soruldu, bakar mıymışız diye. Bizde dört kedi var, bakarız dendi. Cuma günü kedi geldi. Ona oda ayrıldı. Toz kedi sütü aldık.

Küçük kedi bakımı zor. Hala süt kedisi olduğundan katı yemek zor yiyor, hatta yiyemiyor. Dışkılayamadığı için poposunun uyarılması gerekiyor. Başta ben yapamadım. Çok hareketliydi. Dilinden anlamıyordum. Kardeşim yaptı. Enjektörle süt içirdik. Memeden emer gibi emiyordu enjektörden. Poposunu ovdu, dışkısını yaptırdı. Kardeşim başka şehire gidince öğrenmek zorunda kaldım. Aç bağırmasıyla kaka bağırması farklıydı. Pazar gününe onu çözmüştüm.

Cuma günü hep evdeydim. Bazen varlığını unuttum ama sonra odasının yanından geçerken hatırladım. Cuma günü o kadar sevemedim kediyi. Diğer kedilerden daha zordu çünkü. Cumartesi günü daha çok alıştım. Arada baktım. Odasında siyah tüylü bir yastık vardı, yastığında uyurken çok siyah ve çok küçük olduğundan görünmüyordu bazen. Beni görünce miyavlamaya başladı. Yanına gidince dişleri kaşındığından elimi ayağımı kemiriyordu. Çenesi de güçlüydü. Pazar günü iyice anladım. Enjektörle en iyi nasıl tutularak içtiğini anladım. Ne kadar sıklıkla beslenmesi gerektiğini öğrendim. Hatta bazen aç olduğunda enjektörün pistonunu indirmeme gerek olmuyordu; kendisi emiyordu. Pazar günü, odası süt ve yavru kedi gibi kokmaya başladı. Odaya girince dikkattim dağılıyordu. Ders çalışmam gerekirken yanına gidip elimi kemirttiriyordum. Pazar günü alacaklardı. Pazar günü bağlanmıştım bile. Ama almadılar. Pazartesi alacaklarmış. Kız, kardeşime demiş. Pazartesi yanına daha çok gittim. Fotoğraf çekildik. Daha sık süt verdim. Tek seferde beşlik enjektörden 4 tane emiyordu, sonra midesi çok şiştiği için yerde dört ayak üstünde top oluyordu, oturuyor, bana bakıyordu. 5 dakikaya sindirdikten sonra yine elimi ayağımı kemirmeye başlıyor, sonra da kakası geliyordu. Pazartesi günü kafasından öpmeye başladım. Zaten en son da pazartesi öptüm.

Annem saat üç buçuk sularında aradı. Annesi değil, teyzesi kediyi alcakmış. Annemi teyze aramış; anne haber vermemiş bile. Annem gelemeden teyze gelirse hazır olsunmuş. Teyze telefonda battaniyeye sarıp götürmeyi sormuş, “Olur mu?” demiş. Annem “Hayır,” demiş “bu çok hareketli bir kedi, arabada battaniyeyle sarılarak tutulmaz.”

Saat dörtte annem eve geldi. Kediyle durdum, dört buçuğa kadar, kadın gelene kadar. Ayakkabı kutusunun dibine kağıt havlu serdik. Kutunun duvarına delikler açtım hava alsın diye. Zaten delik vardı ama ben biraz daha açtım. Kediyi koyduk. Sığdı, ama çıkmaya çalışıyordu, kafasıyla ittiriyordu, patiliyordu kutunun köşelerini. Aşağıya merdivenle indim. Daha yavaş ineyim diye. İnerken konuştum. Kafasını sevdim. Apartmanın kapısından çıkınca siyah bir jip vardı. Almanya plakalı. Sevemedim Alman Türkleri. Siyah ve pahalı tipleri olan Alman Türkleri daha da sevemedim. Direksiyonda orta yaşlı bir adam vardı. Yolcu koltuğundan bir kadın indi. Saçları platin boyalı, gözlerinde mavi lens, yüzünde katlarca fondöten, ayaklarında kırmızı topuklu, dudağında pembe ruj, giydikleri ve kendisi pahalı olan ama ucuz görünen bir kadın. Merhabalaştık. “Tırmalar mı?” diye sordu. “Evet,” dedim “her kedi tırmalar, bu daha küçük zaten, bakın elimi de tırmaladı. Ama sıkıntı değil bizde dört kedi var”. “Açabiliyor muyuz?” diye sordu. “Hayır,” dedim, “çok hareketli bir kedi, kapağı kapalı tutsanız daha iyi olur.” Toz kedi sütünü de verdim, talimatlar arkasında yazıyordu ama ben yine de söyledim. Arkasında yazdığını da söyledim. Kutuyu verdim kediyle. Merdivenden çıkarken gözlerim doldu, belki bir yaş düştü.

Ertesi gün odası hala yavru kedi ve süt kokuyordu. Kapıyı kapatmıyorduk; her geçişimde koku geliyordu. Sabah kardeşim okula, annem işe gitti. Ben evdeydim. Ders çalıştım, yemek yedim, bir şey yapmadım. Kardeşim eve geldi. Bir şey demedi. Az sohbet ettik. Annem aradı, dışarıdan yemek istememi söyledi. Hamburger istedim. Annem eve geldi. Kapıda konuştuk. “Söylemedi mi?” dedi annem kardeşim için. “Hayır,” dedim, “neyi?”. “Kediyi sokağa bırakmışlar” dedi annem. Başta algılamadım. Sonra oturdu. Sindiremedim. Sinirlendim. Çok sinirlendim. Yediğim hamburgeri sinirden yedim, aç değildim, lokmaları çiğnemeden yuttum.

Kediyi aldıkları gün, 1 gün önce bıraktılar. Kediyi dört buçukta aldılar. Belki altıda bıraktılar. Kadın annemi teşekkür etmek için bile aramadı. Kardeşimin arkadaşı kardeşime bunu bu sabah söyledi. Kardeşim sinirlendi, dersten çıktı, annemle konuştu, annem işini zor yaptı. Ben ancak akşam öğrendim.

Aynı gün, gün içerisinde, kadın, kardeşimin arkadaşına aile grubundan “Sen beni nasıl arkadaşına, annesine şikayet edersin?!” diye kızdı. Annem kadını aradı. Kadın açmadı. Sonra geri aradı. Numarası kayıtlı değilmiş. Kadın, kediyi doğaya bıraktıklarını söylemiş. Yakındaki bir sitede kedileri besleyen bir kadın varmış. Ona vermiş. Kızına kızmış. Ama kız sesini çıkarmadı.

Yemek yerken elim ayağıma dolaştı. Günlerce çocuğu besledim, baktım, o kediyi bulmamız lazımdı. Annem yiyordu. Aynı masadaydık. “Gidelim,” dedim defalarca “arayalım bulalım hayvanı”. Defalarca, sessiz kaldı. Bir şey demedi. Mutfaktan çıktım. Sinirden duramıyordum. Ama düzgün düşünüyordum. O an yapılması gereken tek şey aramaya çıkmaktı. Bizim dışımızda kimse bir şey yapmazdı. Zaten ne yapılabilirdi ki. Koca şehir. Küçük kedi. Siyah bir de. Mutfağa geri dönerken kardeşim kapıda “Çıkıyorsunuz şimdi” dedi. Çıktık hemen. Arabayı park ettik. Kızı aradım. Gülerek açtı telefonu. Annesi evden çıkınca aşağıya inecekmiş. Biz etrafa bakmaya başladık. Bir dükkana girdik. Sorduk, anlattık, nasıl evden atıldığını da anlattık, bulursak bakacağımızı da anlattık. Dükkanda kasiyerle kedilerin en çok olduğu yerleri araştırdık, telefon fenerleriyle otoparka ve depolara baktık. Kaldırım kenarlarında düşebileceği yerlere baktık. Hareketli, durmaz diye her yere baktık. Köpekler kapmış olabilir dediler. Biz yine de baktık. Üç adam gördük. Biri yavru kedi gördüğünü, iki öğrencinin sevdiğini söyledi. Bizimki olabilirdi, ama muhtemelen değildi. Dün görmüş, öğlen. Kadın altıda bırakmış. Annem kasiyere numarasını verdi. Görürse diye.

Kız geri aradı, onu bulmaya çalıştık. Yol tarif etmeyi bilmiyordu. Ama bulduk. Çok zayıf bir kız. Sürekli gülüyor. Gülünmeyecek bu durumda da gülüyor. Biz gülmedik. Merhaba demedik. Annem “Evet, kediyi nereye bıraktınız?” dedi yalnızca. Kız bizi siteye götürdü. Saat 8 olmuştu. Güvenlik yoktu. Sitede üç apartman vardı, otopark ve kaldırım bahçeleri vardı. Her yeri aradık. Geniş alandı, her çalı çırpının ve tahtanın arkasına baktık. Kız gülerek yanıma geldi. “Annen çok mu sinirli?”diye sordu. Gülüyordu. Aklım almadı. “Ben de çok sinirliyim,” dedim “yaptığınız şey çok saçma sapan olmuş”. Daha iyi bir şey diyemedim. Onu dedikten sonra gülmeyi bıraktı. Onu en son evine bırakana kadar konuşmadı bile.

Sitede biraz daha aradık. Güvenliği gördüm, gece bekçisiymiş. Kediyi anlattım. Siyah, minik, şu kadar diye. Sabahki ona bırakılsa söyleyeceğini söyledi. Aradı gündüz bekçisini. Kız sabah gitmiş bekçiye, numarasını vermiş görürse arasın diye. Annem de gece bekçisine numarasını verdi. “Görürseniz lütfen arayın,” diye “saat fark etmez, işte de olsam gelir alırım”.

Elimizde telefon fenerleriyle saat dokuza kadar sokaklarda dolaştık. Bir apartmanın bahçesine girdik, sitenin bitişiğindeydi. Herhalde uyandırdık, birinci kattan bir adam “Ne arıyorsunuz çocuklar?” diye sordu. Sinirlendi, veya kötü bir şey yapıyoruz sandı herhalde. Anlattım ona da, kediyi anlattım. Nasıl sokağa atıldığını anlattım. “Hiç görmedim,” dedi adam, “burada olsa görürdüm aşağıda dükkanım var”. Teşekkür ettim. Annem ilerideydi, kız yanımdaydı.

Oradan ayrıldık. Yolun karşı tarafını aradım biraz. Ps ps diye çağırdım, boşuna olduğunu biliyordum, daha ps ps’ı öğrenmemişti kedi, ama yine de çağırdım. Biraz yürüdükten sonra bir binanın önünde oturan bir adam ve onunla ayakta konuşan bir kadın gördük. Yanlarına gittim, kediyi anlattım, sordum görüp görmediklerini. Binanın arkasında bir kedi varmış, yavru, oranın kedisiymiş, ama ben yine de baktım. O değildi. Teşekkür ettim.

Yürüdük. Kızın evine yakınken, kız “Annem kötü biri değil aslında,” dedi “iyi bir zaman değildi”. Kendimi tutamadım, “Can bu, iyi zaman kötü zaman olmaz” dedim. İleri gittim, ama dediğim gibi, tutamadım. Annem bana da kızdı, sözlerime dikkat edecekmişim. Yine tutamadım kendimi, “Ediyorum” dedim. Kızın evinin önündeki bir adam bir şey arayıp aramadığımızı sordu. Kediyi ona da anlattım. Gece güvenliğiymiş.

Tahminimiz kadının kediyi kendisinin sokağa atmadığı yönünde. Kediyi aldılar, güvenliğe verdiler ve güvenlik bir yere bıraktı. Kızı evine bıraktık. Doğru düzgün iyi geceler denmedi. Kıza biraz sempatim vardı. Artık kalmadı.

Annemle bir kahveciye oturduk. Kahveleri aldık, alırken oradaki adama da sorduk, kediyi anlattık, nasıl atıldığını, her şeyi tekrardan bıkmadan anlattık. Dışarıya oturduk. Bir şey yapamadım, kendimi tutamadım yine. Önce gözüm doldu, sonra gitgide daha fazla doldu, sonra akmaya başladı. Sessiz ağladım. Sustum. Annem peçete verdi. Konuştuk. Bu sefer sesli ağladım. Herkesin içinde ağlamaktan utanmadım bile. Yanımıza bebekli bir aile oturdu. Adam özellikle, dinledi bizi. Kahvecide çalışan yaşlıca kadın da ağlamamı izledi. Konuştuğumuz kahveci adam da izledi. Herhalde anladılar niye ağladığımı. Umarım anlamışlardır. Önümde oturan dövmeli ve küpeli adam gözlerini kaçırdı ben ağlarken. Güzelce ağladım.

Instagrama hikaye paylaştım kedinin fotoğrafıyla, gören olursa bana ulaşsınlar diye. Çok takipçili iki arkadaşıma da rica ettim. Başka bir arkadaşım da paylaştı. Sağ olsunlar.

Yürüdük. Başka bir yere gittik. Bira içtik. Kedi buldum, yeni doğurmuş. Onu sevdim. Bir köpek vardı, o beni sevdi, ben de onu sevdim. Eve döndük.

Evde kardeşimle konuştum. Kediyi benden alan kadın annemle ve benimle konuştuklarını birkaç kelime dışında tamamen değiştirmiş. “Çok hareketliymiş,” demiş “Onları (bizi) çok rahatsız etmiş”. “Isırmış,” demiş “tırmalıyormuş”. Kadın da zaten “Çok bağırıyor” demiş. Aç olduğundan. Sürekli ona bakmış. Evden çıkamamış.

Kardeşim Cuma günü kediyi almaya evlerine gittiğinde “Kusura bakma,” demiş kadın “kedi yüzünden toparlayamadım evi”. Kardeşim bizde dört kedi olduğunu, sıkıntı olmadığını söylemiş.

“Zaten,” dedi kardeşim “o kadını iki kere gördüm ben. İkisinde de sevmedim. O da beni sevmedi”. “Arkadaşlarımın aileleriyle iyi geçinirim. Bu tek istisna” dedi. Hepimiz düşündük, muhtemelen kadın artık kızın kardeşimle vakit geçirmesini istemez.

Bize verdikleri kediyi, bizden aldıkları gibi sokağa atan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Sınavıma üç gün var. Aylardır ağlamadığım kadar ağladım. Kız mesaj attı, sınavımdan hemen önce üzdükleri için özür diledi. “Sınav da benim üzülmem de önemli değil, sadece kedi önemli” dedim. Cevap yazmadı. Yazacağı bir şey yok.

Kardeşim kızı savunmaya çalıştı. Annesinin kötü bir insan olmadığını söylemesi, başka bir arkadaşına göre annesinin kötü bir insan olmadığına inanma çabasıydı aslında. Kötü olmayan bir insan bir bebeği sokağa atmaz. Bir bebeği, başka bir insana sokağa attırmaz. Bir bebeği besledikten sonra terk etmez. Kötü olmayan bir insan insan öldürebilir, çalabilir, ve bunların hepsinin açıklaması yapılabilir. İnsan-insan çatışmalarıdır bunlar. İnsan iyi veya kötü olabilir ama masum değildir. Ama her hayvan masumdur. Hayvan hayatta kalmak için öldürür, hayvan da çocuğunu korur, ama hayvan, baktığı bir bebeği asla terk etmez. Hiçbir bebeği çok ağladığı için veya çok acıktığı için ölüme terk etmez. Ama kötü insan bunu yapar. Bu kadının zenginliği kendi iyiliği kadar olsaydı, oturduğu evi, giysilerini, çalışmadan koca parasıyla rahatça sürdürdüğü hayatını asla karşılayamazdı. Belki çocuklarını terk etmek zorunda kalırdı. Çünkü kötü bir insan.

Bu kadına etmeyeceğim küfür yok. Hepsi şahsına, ve hepsi mübah. Hak etmediği tek bir hakaret yok.

Bu abartılmış bir tepki değil. Bu doğal bir tepki. Canlılığa duyulan sevginin ve saygının tepkisi. Anlamadığım, anlayamadığım şey ise, diğer aile üyelerinin de kedinin terk edilmesine itiraz etmeyişleri. 5 kişi arasından bir kişide bile iyilik gelişmemiş demek ki. Ve bunu düşündükçe, küçücük bir kediyi ölüme terk edebildiklerini düşününce boğazım yumruluyor. Kedinin kafasını düşünüyorum, patilerini düşünüyorum, derisinin inceliğinden, tüylerinin altında bile kemiklerinin ele gelişini düşünüyorum, açılan kapı sesleri onun bağırtılarına dönüşüyor ve ben 4 günde bunları hissedebiliyorsam, onların 5 günde kediyi dışarı atmayı istemeyecek kadar duygu besleyemediklerini anlayamıyorum. Ben her gece yatağımda bir kediyle uyurken, ve bunlar hayatımın en güzel uykuları olurken, daha dişleri çıkmamış bir kediyi evden atabilmiş zihniyeti anlamıyorum. Anlamıyorum, ama küfrediyorum ve küfredeceğim ve o kedi aklıma geldiği her an, tıpkı bunu yazarkenki gibi gözlerimin dolduğu her an o karaktersiz, iyilikten mahrum aileye devamlı küfredeceğim. Kızın çabasızlığına ve gülmesine, kadının özgürlüğüne, babalarının parasına, teyzenin jipine, makyajına, çarpıklığına küfrediyorum ve küfredeceğim çünkü bunlar akla geldiklerinde ancak küfürle anılmaya layık insanlar.

Yürürken dengesini bile koruyamayan bir bebek kedinin, bırakıldığı yerde ölebileceği onlarca yolun tek sebebi o kadın. “Doğaya bırakma” adı altında, arabalara, yollara, diğer kedilere, köpeklere, açlığa ve susuzluğa bırakma bu yapılan şey, ve yirmi dört saati aşkın, kedi betonların arasında ne yapıyor? Ve düşünüyorum, arabanın altında ezilen kardeşi hızlıca öldüyse daha mı şanslıydı acaba? Yoksa dakikalarca can çekişti mi? Kedi de öyle olacak mı? Bende olsa, teyzeyi gördüğümdeki içimdeki sesi dinlesem, o kadına vermesem kutuyu, belki şimdi yatağımda uyuyan kedimle beraber uyuyacaklardı.

[bilmisler]

Kadın ve Ayak bakımı

https://bilmisler.com/kadin-ve-ayak-bakimi/

Kadın ve Ayak bakımı

Bir ömür bütün yükümüzü çeken organlarımızdır ayaklarımız. Kış aylarında kapalı kaldığı için unuturuz biraz. Fakat yazın sandaletlerin, terliklerin içinde göz önündedir. Cildimizin fazla kuru olmasından, uzun sure ayakta kalmaktan ya da fazla kilolardan dolayı ayaklarımızda çatlaklar oluşabilir. Bunun için en başta duşta iken ayaklarımıza kese uygulayabiliriz. Ayaklarımıza uygulayacağımız peelingi bir güzellik merkezine gidip  yaptırabileceğimiz gibi, bu iş için satılan ürünleri alıp ev de de uygulayabiliriz.  En kolay ve ucuz olanı ise evdeki malzemeleri kullanarak ayak bakımımızı sağlamaktır.

Ayak bakımı için bir uygulama paylaşmak gerekirse; bir fincan beyaz şeker, 1 fincan tuz, 2çorba kaşığı zeytinyağı ve bir miktar suyu karıştırarak hazırlayacağımız malzemeyi, kese ya da ayak fırçası yardımıyla ayaklarımıza masaj yaparak sürmeliyiz. Yine aynı şekilde uygulayacağımız bir başka tarif paylaşayım. 2 Fincan Türk kahvesi,  2 çorba kaşığı tuz, bu malzemeyi krem haline getirecek kadar badem yağı ya da jajoba yağı. Yine bunu da aynı şekilde uyguladıktan  ve uygulamayı bitirdikten sonra ayaklarımızı güzelce durulamalı, kuruttuktan sonrada nemlendirici ile kaybettiği nemi vermeliyiz. Eğer ayaklarımızdaki çatlaklar daha derin ise önce ponza  taşı ile bu bölgeler temizlemeli daha sonra peeling işlemine geçmeliyiz. Ayaklarımızın durumuna göre haftada 2-3 defa uygulayabiliriz. Bu uygulamalar ayaklarımızdaki ölü deriyi temizleyecektir.

Yine ayak kokusu ve mantar gibi rahatsızlıklara uğraşmak istemiyorsak ayaklarımıza deri, ortopedik ayakkabılar giymeli, yürüyüş yaparken  yürüyüş ayakkabıları kullanmalı, uzun süre de aynı ayakkabıyı tercih etmemeliyiz. Gerektiğinde pedikür yaptırmayı ihmal etmemeli, bu sırada tırnak etlerini kestirmemeli geriye doğru ittirmeliyiz. Tırnaklarımızın sağlığı için kalsiyumu gerektiği kadar almalı eğer tırnaklımızda bir  bozulma görüyorsak troid hormonlarımızda bir sıkıntı olabileceğini düşünüp doktora danışmalıyız.

Yine nasırla mücadele en kolay yöntemlerden biri de ayaklarımızı yıkayıp kuruladıktan sonra, topuklarımızı vazelinle iyice yağlayıp yün çorap giyip uyumaktır. Sabah topuklarınızın yumuşacık olduğunu göreceksiniz. Oje kullanıyorsak kat kat sürmekten kaçınmalı, çok fazla aseton kullanmamalıyız. Tırnaklarımızı keserken keskin hatlar bırakmaktan kaçınmalıyız. Yine tırnaklarımızın çok uzun olması hem kırılmaları hem de tırnak batmalarını tetikleyecektir. Haftada 1 defa 5-10 dakika tırnak diplerinin limon suyu ile ovulması içindeki�� c vitamini dolayısıyla tırnaklarımızın daha sağlıklı uzamasını ve görünmesini sağlayacaktır.

[bilmisler]

Kadın ve Ayak bakımı

https://bilmisler.com/kadin-ve-ayak-bakimi/

Kadın ve Ayak bakımı

Bir ömür bütün yükümüzü çeken organlarımızdır ayaklarımız. Kış aylarında kapalı kaldığı için unuturuz biraz. Fakat yazın sandaletlerin, terliklerin içinde göz önündedir. Cildimizin fazla kuru olmasından, uzun sure ayakta kalmaktan ya da fazla kilolardan dolayı ayaklarımızda çatlaklar oluşabilir. Bunun için en başta duşta iken ayaklarımıza kese uygulayabiliriz. Ayaklarımıza uygulayacağımız peelingi bir güzellik merkezine gidip  yaptırabileceğimiz gibi, bu iş için satılan ürünleri alıp ev de de uygulayabiliriz.  En kolay ve ucuz olanı ise evdeki malzemeleri kullanarak ayak bakımımızı sağlamaktır.

Ayak bakımı için bir uygulama paylaşmak gerekirse; bir fincan beyaz şeker, 1 fincan tuz, 2çorba kaşığı zeytinyağı ve bir miktar suyu karıştırarak hazırlayacağımız malzemeyi, kese ya da ayak fırçası yardımıyla ayaklarımıza masaj yaparak sürmeliyiz. Yine aynı şekilde uygulayacağımız bir başka tarif paylaşayım. 2 Fincan Türk kahvesi,  2 çorba kaşığı tuz, bu malzemeyi krem haline getirecek kadar badem yağı ya da jajoba yağı. Yine bunu da aynı şekilde uyguladıktan  ve uygulamayı bitirdikten sonra ayaklarımızı güzelce durulamalı, kuruttuktan sonrada nemlendirici ile kaybettiği nemi vermeliyiz. Eğer ayaklarımızdaki çatlaklar daha derin ise önce ponza  taşı ile bu bölgeler temizlemeli daha sonra peeling işlemine geçmeliyiz. Ayaklarımızın durumuna göre haftada 2-3 defa uygulayabiliriz. Bu uygulamalar ayaklarımızdaki ölü deriyi temizleyecektir.

Yine ayak kokusu ve mantar gibi rahatsızlıklara uğraşmak istemiyorsak ayaklarımıza deri, ortopedik ayakkabılar giymeli, yürüyüş yaparken  yürüyüş ayakkabıları kullanmalı, uzun süre de aynı ayakkabıyı tercih etmemeliyiz. Gerektiğinde pedikür yaptırmayı ihmal etmemeli, bu sırada tırnak etlerini kestirmemeli geriye doğru ittirmeliyiz. Tırnaklarımızın sağlığı için kalsiyumu gerektiği kadar almalı eğer tırnaklımızda bir  bozulma görüyorsak troid hormonlarımızda bir sıkıntı olabileceğini düşünüp doktora danışmalıyız.

Yine nasırla mücadele en kolay yöntemlerden biri de ayaklarımızı yıkayıp kuruladıktan sonra, topuklarımızı vazelinle iyice yağlayıp yün çorap giyip uyumaktır. Sabah topuklarınızın yumuşacık olduğunu göreceksiniz. Oje kullanıyorsak kat kat sürmekten kaçınmalı, çok fazla aseton kullanmamalıyız. Tırnaklarımızı keserken keskin hatlar bırakmaktan kaçınmalıyız. Yine tırnaklarımızın çok uzun olması hem kırılmaları hem de tırnak batmalarını tetikleyecektir. Haftada 1 defa 5-10 dakika tırnak diplerinin limon suyu ile ovulması içindeki  c vitamini dolayısıyla tırnaklarımızın daha sağlıklı uzamasını ve görünmesini sağlayacaktır.

[yenikontrolsistemleri]

Pet Aksesuar ve Mama Satis Sitesi

Pet aksesuar ve mama satışı yapan sitede sevimli dostlarınızı sağlıklı bir şekilde besleyebilirsiniz. Genel olarak, site üzerinde farklı kategorilerde hizmet ve ürünlere yer verilmiştir. Sevimli dostlarınızın düşünüldüğü üretimlerin yanı sıra, erkek ve kadın giyime de yön veren ürün grupları bulunmaktadır. Us Polo Assn kadın pijama takımı site üzerinde yer verilen ürünlerden bir tanesidir. Yaz ve kış aylarına özel olarak seçilen kumaşlardan imal edilen birçok kadın giyim ürünü bulunmaktadır. Bununla birlikte, anne bebek, kişisel bakım, cilt bakım, vitamin, sağlık, ev yaşam, saç bakımı, ağız ve diş sağlığı gibi kategoriler üzerinden de kendinize en uyun ürünü tercih edebilirsiniz. Bu anlamda, Us Polo erkek pijama takımı modelleri de oldukça kaliteli üretim yapılarıyla imal edilir. Genel olarak, site üzerinde satışa sunulan ürünler, farklı ihtiyaçlara yön vermektedir. Örneğin, gıda takviyesinden, sporcu beslenmesine kadar geniş bir ürün seçeneğine site üzerinde yer verilmektedir. Satışa sunulan ürünler, bireylerin ve hayvanların ihtiyaçlarına hitap etmektedir.

İkili takım arayışında olan bireyler için de özel giyim ürünleri seçenekler arasındadır. Anne kız pijama takımı bu ürünlere örnek olarak verilebilir. İkili takımlardaki özel yer erilen özel tasarımlar, ürünlerdeki albeniyi yükseltmektedir. Kasım ayına girmemizle birlikte, kara Cuma indirimlerine dahil olan ürün grupları bulunmaktadır. Black Friday hediye pijama takımı seçeneklerine kara Cuma indirimleriyle sahip olabilirsiniz. Bunun yanı sıra, kişisel bakımınızı ve sağlığınızı da olumlu yönde etkileyen ürünlere sitedeki kategorileri kontrol ederek ulaşabilirsiniz. Bu anlamda, sitedeki ürünlerin amacı tüketiciye ihtiyaçlarını tam anlamıyla vermektir. Aynı zamanda, bütün marka, logo ve patentli olan ürünlerin satışı da sitede yer alır. Sitede hamile ürünleri, çocuk vitaminleri, omega 3, probiyotikler, tatlandırıcılar ve benzeri takviyeler de bulunmaktadır. Kişisel bakımına önem veren bireyler için ise saç bakım ürünleri, saç boyaları ve şampuanları gözden geçirebilirsiniz. Günlük olarak kişisel bakımınızda kullanacağınız erkek bakım ürünleri, erkek deodorant, duş jelleri, bitkisel yağlar ve ayak bakım ürünleri de site üzerinde yer almaktadır. www.evdenalin.com linki üzerinden ihtiyacınız olan ürüne ulaşabilirsiniz.

[bilmisler]

Kadın ve Ayak bakımı

https://bilmisler.com/kadin-ve-ayak-bakimi/

Kadın ve Ayak bakımı

Bir ömür bütün yükümüzü çeken organlarımızdır ayaklarımız. Kış aylarında kapalı kaldığı için unuturuz biraz. Fakat yazın sandaletlerin, terliklerin içinde göz önündedir. Cildimizin fazla kuru olmasından, uzun sure ayakta kalmaktan ya da fazla kilolardan dolayı ayaklarımızda çatlaklar oluşabilir. Bunun için en başta duşta iken ayaklarımıza kese uygulayabiliriz. Ayaklarımıza uygulayacağımız peelingi bir güzellik merkezine gidip  yaptırabileceğimiz gibi, bu iş için satılan ürünleri alıp ev de de uygulayabiliriz.  En kolay ve ucuz olanı ise evdeki malzemeleri kullanarak ayak bakımımızı sağlamaktır.

Ayak bakımı için bir uygulama paylaşmak gerekirse; bir fincan beyaz şeker, 1 fincan tuz, 2çorba kaşığı zeytinyağı ve bir miktar suyu karıştırarak hazırlayacağımız malzemeyi, kese ya da ayak fırçası yardımıyla ayaklarımıza masaj yaparak sürmeliyiz. Yine aynı şekilde uygulayacağımız bir başka tarif paylaşayım. 2 Fincan Türk kahvesi,  2 çorba kaşığı tuz, bu malzemeyi krem haline getirecek kadar badem yağı ya da jajoba yağı. Yine bunu da aynı şekilde uyguladıktan  ve uygulamayı bitirdikten sonra ayaklarımızı güzelce durulamalı, kuruttuktan sonrada nemlendirici ile kaybettiği nemi vermeliyiz. Eğer ayaklarımızdaki çatlaklar daha derin ise önce ponza  taşı ile bu bölgeler temizlemeli daha sonra peeling işlemine geçmeliyiz. Ayaklarımızın durumuna göre haftada 2-3 defa uygulayabiliriz. Bu uygulamalar ayaklarımızdaki ölü deriyi temizleyecektir.

Yine ayak kokusu ve mantar gibi rahatsızlıklara uğraşmak istemiyorsak ayaklarımıza deri, ortopedik ayakkabılar giymeli, yürüyüş yaparken  yürüyüş ayakkabıları kullanmalı, uzun süre de aynı ayakkabıyı tercih etmemeliyiz. Gerektiğinde pedikür yaptırmayı ihmal etmemeli, bu sırada tırnak etlerini kestirmemeli geriye doğru ittirmeliyiz. Tırnaklarımızın sağlığı için kalsiyumu gerektiği kadar almalı eğer tırnaklımızda bir  bozulma görüyorsak troid hormonlarımızda bir sıkıntı olabileceğini düşünüp doktora danışmalıyız.

Yine nasırla mücadele en kolay yöntemlerden biri de ayaklarımızı yıkayıp kuruladıktan sonra, topuklarımızı vazelinle iyice yağlayıp yün çorap giyip uyumaktır. Sabah topuklarınızın yumuşacık olduğunu göreceksiniz. Oje kullanıyorsak kat kat sürmekten kaçınmalı, çok fazla aseton kullanmamalıyız. Tırnaklarımızı keserken keskin hatlar bırakmaktan kaçınmalıyız. Yine tırnaklarımızın çok uzun olması hem kırılmaları hem de tırnak batmalarını tetikleyecektir. Haftada 1 defa 5-10 dakika tırnak diplerinin limon suyu ile ovulması içindeki  c vitamini dolayısıyla tırnaklarımızın daha sağlıklı uzamasını ve görünmesini sağlayacaktır.

[miniklericin]

Erken Doğan Bebekler

Erken doğan bebekler yani ortalama olarak 40 haftayı doldurması gereken gebelik, 37. hafta  bitmeden  sonlanırsa bebek dünyaya gözlerini erken açacak ve prematüre olacaktır.

Bebekler neden erken doğar?

Hamilelik döneminde annenin yaşadığı sorunlar ya da plasenta, yani eş organıyla ilgili problemler, bebeğin erken doğma ihtimalini artırır. Annede yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kronik hastalıklar, gebelik zehirlenmesi olması ya da hamilelik döneminde annenin ağır bir enfeksiyon geçirmesi, hamileliğin süresini kısaltabilir. Plasentanın rahme yerleştiği bölge normalden farklıysa, plasenta görevini iyi yapamıyorsa yine hamilelik süresi etkilenir. Çoklu doğumlar da 37. hafta tamamlanamadan sonuçlanabilir. Bazen de bebeğin anne karnındaki gelişimi sorunlu olduğunda, hamilelik süresinin, kadın doğum uzmanının tercihiyle daha kısa tutulabilir. Bebeğin 40 hafta dolmadan sezaryenle doğması gerekebilir. Yeni Anneler için Bebek Bakımı Tavsiyeleri  yazımızda bebek bakımı ile ilgili bilgilere ulaşabilirsiniz. Bir bebeğin erken doğduğunu nasıl anlarız? Erken doğan bebekler, daha narin bir yapıya sahiptirler ve ilk muayenelerinde erken doğmuş olmanın belirtilerini yansıtırlar. Erken doğan bebeklerin cildi incedir. Tırnakları genelde henüz tam oluşmamıştır. Ayak tabanında çizgilenmeler henüz yoktur. Meme uçları oluşmamıştır. Kulak kepçelerinde kıkırdaklar henüz tam oluşmamıştır. Cinsel organlar da gelişmemiştir, erkek bebekte yumurtalıklar henüz torbaya inmemiştir ve kız bebeklerde üstdudaklar henüz altdudakları örtmez.

Erken doğan bebeklerin dezavantajları Prematüre bebekler daha ufak ve dezavantajlı doğarlar. Organları daha az gelişmiştir ve vücutlarında normalde bir bebeğin anneden alıp depoladığı demir gibi mineralleri daha az depolayabilmişlerdir. Bu nedenle prematüre bebekler çok daha kolay üşürler, kan şekerleri düşebilir, solunum sıkıntısı yaşayabilirler, bağışıklıkları zayıftır, yenidoğan dönemi fizyolojik sarılığını daha belirgin geçirirler. Beslenmeleri daha zordur, güçsüzdürler. Erken doğan bebeklerde gözde yer alan retina tabakası çok hassastır ve bu bebeklere herhangi bir nedenle oksijen verildiğinde kolaylıkla retina sorunları yaşayabilirler. Ayrıca erken doğan bebeklerde kalp odacıkları arasında açıklık varsa bu açıklık geç kapanacaktır. Kasık fıtığı erken doğan bebeklerde daha sıktır. Kansızlık ve kan kalsiyum düzeyinde düşüklük sıktır. Erken doğan bebekler daha kolay hastalanabilirler, bu bebeklerde kana mikrop karışması ve idrar yolu enfeksiyonu gibi enfeksiyonlar da daha sıktır. Erken Doğan Bebekler için öncelikle itinayla izlenmeleri gerekir. Yenidoğan uzmanı bir çocuk sağlığı uzmanı, yani bir neonatalog muhakkak prematüre bebeğin durumunu değerlendirmelidir. Yeni doğan bebeklerin bakım beslenmesi ile ilgili  Yeni Doğan Bebeğe Yapılacaklar  yazımızıda faydalı bulabilirsiniz. Read the full article

[we-dekormimar-me]

Haftalık ayak bakımı rutini

Haftalık ayak bakımı rutini

123rf – Kaspars Grinvalds Her kadın güzelliği, yumuşaklığı ve hassasiyeti ile ayırt edilmeyi sever ve bir kadının güzelliği ayaklarının güzelliğiyle başlar! Güzel ayak, bir kadını daha çekici ve kadınsı kılar. Maalesef pek çok kadın ayaklarına bakmayı ihmal etmekte ve onları önemsememekte, bu da ayak derisinde pürüzlere neden olmakta ve onları çatlaklara ve çirkin görünüme maruz bırakmaktadır.…

[vaporubvicks]

Vicks Vaporub

Vicks vaporub Nedir? Vicks vaporub 1984 yılında Amerikalı bilim adamları tarafından bulunan ve Amerikalı bir firma tarafından üretilen merhemdir. İçeriğinde ise hindistan cevizi yağı, timol, kafur yağı, limon kokusu, mentol, sedir ağacı yağı, vazelin, lanolin, okaliptüs yağı, çam terebentini bulunmaktadır. Vicks nedir derseniz yaklaşık yüzyıldır kullanılan vicks, grip ve soğuk algınlığı giderici ilaç olarak üretilmiş fakat içerisindeki 3 aktif maddeden oluşan bileşeni ile  dekonjestan yani

kan toplanmasını giderici ilaçtır.

Antiseptik özelliği taşıyan vicks vaporub bir çok hastalığı iyileştirmekte kullanılmaktadır. Yurt dışında çok kullanılan vicks vaporub evde annelerin elinin altında olan ve yardımcı tedavi aracı olarak en çok kullanılan merhemlerdendir. Eczanelerde reçetesiz satılan vicks vaporub in bilinen bir yan etkisi olmamakla birlikte hiç bir ilaçla da etkileşimi yoktur.

Vicks vaporub Nasıl Kullanılır

Vicks vaporub Buharlaşan bir merhem olması sebebi ile sıcak su içerisine konup buhar banyosu yaparak kullanılmaktadır. Soğuk algınlığı ve burun tıkanıklığı tedavisinde buharlaştırılarak kullanılarak nefes almayı rahatlatıcı etki eder.

Vicks vaporub haricen sırta, göğse, burun etrafına ve ayak altına sürülerek de uygulanabilen bir merhemdir. Ağrılı dokulara ağrı giderici olarak uygulanmaktadır.

Bebeklerde 2 yaş altında  kullanılması sakıncalıdır.

2-5 yaş arasında çocukların göğsüne, sırtına ve ayak altına sürülebilir.  Buhar yöntemi ile buharını solutmak iyi değildir.

Buharlaşma yöntemi ile uygulamayı ancak 12 yaşını geçen çocuklarda ve yetişkinlerde uygulanabilir. sağlık sitesi

Gece öksürüğü, soğuk algınlığına bağlı öksürük, ses kısıklığı, boğaz tahrişi, boğmaca, baş ağrısı, nezle, kas sertleşmesi tedavisinde kullanılır.

Ağız yolu ile yutulması tehlikeli ve sakıncalıdır.

Burun deliklerinin içine sürülmez.

Özellikle çocuklarda burun deliklerine asla sürülmez ve sürülmesi çocukta kolaps yapabilir.

Vicks vaporub buharlaşan kremi sıcak su içerisine koyarak solumak öksürük şikayetlerini geçirmektedir. Bu su asla ısıtılmaz, yeniden kullanılmaz, soluma esnasında ocakta olmaması lazımdır. Her yapacağınız buhar tedavisini yeniden yapmalısınız.

Hamilelikte Vicks vaporub Kullanılır mı? Hamilelikte bebek  3 aylık olmadan kullanmak uygun değildir. Hamilelikte vicks vaporub kullanımı ile ilgili makalemizde detaylı bilgi edinebilirsiniz. Vicks BabyRub Bebeklerde Kullanımı? Bebekler için özel üretilen bebek kullanımına uygun vicks babyrub kullanımını detayları ile anlattığımız makalemiz ilginizi çekecektir.

Vicks Faydaları

Vicks vaporub Burun Tıkanıklığı

Vicks Burun Tıkanıklığını gidermekte çok faydalıdır. Mentollü kokusu ile burnu açan vicks ferahlık ve serinlik vermektedir.

Vicks vaporub Öksürüğe İyi Gelirmi

Öksürük tedavisinde sırta ve göğse sürülen vicks faydaları arasındadır. Ayak altına sürülmek sureti ile de uygulanan vicks buharlaşan merhem aynı zamanda da buhar banyosu yapılarak da uygulanır. Sıcak su içerisine konan vicks eriyerek buharı solunur ise öksürüğü kesme özelliğine sahiptir.

Vicks vaporub Buhar Tedavisinin Faydaları

Sıcak su içerisine konarak yapılan buhar tedavisi özellikle grip ve soğuk algınlığında ciğerleri açmak için kullanılmaktadır. Öksürük şikayetleri için de çok etkili olan buhar tedavisi çok faydalı bir öksürük gidericidir. Bu konu ile ilgili detaylı bilgiyi Vicks Buhar Tedavisinin Faydaları makalemizde bulabilirsiniz.

Hemoroid Vicks vaporub Tedavisi

Hemoroit tedavisinde de kullanılan vicks bu konuda çok başarılı sonuçlar vermektedir. Basur şikayetlerinde basur üzerine sürülmek sureti ile uygulandığında memeleri küçülttüğü ve tedavi ettiği gözlenmiştir.

Tırnak Mantarına Vick

Tırnak mantarı bir bakterinin cilde yerleşmesi ve orada üreyerek büyümesi sonucu olmaktadır. Tırnak köklerine yerleşen bu bakteri üzerine sürülen vicks tedavide çok etkili sonuçlar sağlamaktadır. Tırnak mantarı vicks ile tedavi ile ilgili aradığınız tüm detaylar tırnak mantarına vicks makalemizde bulunmaktadır.

Vicks İle Göbek Eritme

Vicks yağ eritmekte ve bir çok kadın tarafından göbek yağlarını eritmek üzere kullanılan bir kremdir. Vicks kan dolaşımını hızlandırıcı etkisi ile göbek yağlarını yakmaktadır. Vicks sürüp streç film ile sarılan göbek bölgesindeki yağları eritmesi vicks faydaları arasındadır.

Vicks Dudak Dolgunlaştırıcı

Dudakların daha dolgun olmasını sağlama yöntemlerinden biri olan vicks ile dudak dolgunlaştırma yöntemi ile ilgili detaylı bilgi verdiğimiz makalemizi okuyabilirsiniz.

Topuk Dikeni Vicks Tedavisi

Vicks faydaları arasında olan topuk dikeni tedavisi çok başarılı sonuçlar vermektedir. Topuk dikenine vicks sürülüp sarılarak yapılan bu uygulama da topuk dikeni ağrılarının alındığı ve tedavi edildiği gözlenmektedir.

Siğillere Vicks İle Tedavi

Vicks periungual

siğillerin tedavisinde

etkili bir ilaç niteliğindedir. İçeriğindeki okaliptüs yağı, mentol, timol siğillere neden olan virüsleri öldürmekte etkili bir yardımcı tedavi ilacıdır. Küçük siğillerde de kurutucu etkisi olan vicks kremi siğillerin üzerine sürüp bir bezle üzerlerini örtün. Eğer siğiller ayaklarda ise üzerlerine çorap giyerek kremin siğil üzerinde kalmasına dikkat edin. Bu uygulama ile küçük siğillerin kuruduğunu göreceksiniz.

Tırnak Batmasına Vicks vaporub

Tırnak batması bir mikrobik hastalıktır. Tırnak kenarlarında iltihaplanma olur ve parmak kenarları bu iltihaptan dolayı şişerek acımaktadır. Bir leğene sıcak su koyun, içerisine bir tatlı kaşığı kadar vicks krem ekleyin ve tırnak batması olan el yada ayağınızı bu suda yarım saat kadar bekletin. Su sizi yakmayacak kadar sıcak olmalıdır. Sudan çıkan tırnak batması yaşadığınız parmağınızın üzerine vicks krem sürün ve bir pamuk yerleştirerek sarın. Bu işlemi tırnak batması geçene oradaki iltihaplanma gidene kadar yapabilirsiniz.

Topuk Çatlaklarına Vicks

Topuk dikeni vicks tedavisinde olduğu gibi sıcak su içerisine bir parça vicks krem atın ve bu suda ayaklarınızı yarım saat kadar bekletin. Sonrasında topuklarınızı topuk taşı ile ovarak ölmüş derileri çıkarın. Anti septik etkisi olan vicks ile suda bekleyen ayakta tırnak batması, egzama, mantar topuk dikeni tedavisi yapılmış olur. Sonrasında topuklarınıza vicks krem sürün ve çoraplarınızı bu şekilde giyin. Bir kaç gün sonrasında bile etkisini hemen göreceğiniz bu yöntem topuk çatlakları tedavisinde birebirdir. Topuklarınıza gün içerisinde vicks sürerek de bakımını yapmış olursunuz.

Vicks vaporub Neye İyi Gelir

Vicks Yüze Sürülür mü?

Vicks içeriğindeki hindistan cevizi yağı ve vazelin cilt besleme özelliği çok fazladır. Vazelin mineral yağlardan üretilir ve cilt bakımı kremlerinin ana maddesi olarak kozmetik sektöründe kullanılmaktadır. Hindistan cevizi yağı ise kozmetik ve hemen hemen tüm cilt bakımı malzemelerinde kullanılmakta olan cildi beslemekte eşsiz etkiye sahip doğal yağlardandır. Sedir ağacı yağı ve çam terebentini de aynı etkidedir. Bu bileşenlerin bulunduğu vicks krem yüze sürülebilmektedir. Mentol kokusu ile gözlerinizi yakabilecek olan vicks kullanırken dikkat edilmelidir.

Vicks Sivilcelere İyi Gelirmi?

Vicks içerisindeki etken maddeler sayesinde bir çok alanda kullanıla bilmektedir. Antiseptik olan vicks kan dolaşımını hızlandırma etkisine sahip bir kremdir. İçerisindeki aktif maddeler sürüldüğü deri tarafından emilir ve deri içerisine girerek antiseptik etkisi ile oradaki mikrop ve bakterileri öldürmektedir. Ayrıca içerisindeki timol sayesinde toksinleri dışarı atma etkisine sahiptir. İçerisindeki hindistan cevizi ve vazelin sayesinde yüzünüze bakım yaparken sivilce oluşumlarını da gidermekte çok etkilidir. Siyah noktaları temizler, akneleri yok eder, sivilce oluşumlarını da gidermektedir.

Vicks Selülite İyi Gelir mi?

Vicks kan dolaşımını hızlandırıcı etkiye sahip bir merhemdir. Selülit tedavisinde de kullanılan kremlerin yaptığı etki şu şekildedir. Kan dolaşımı hızlanan cilt beslenir ve bu bölgede selülit olmaz. Selülitli bölgeler vicks krem ile ovularak masaj yapılır ise kan dolaşımı bu bölgelerde hızlanır ve selülit tedavi edilmiş olur. Aynı zamanda içerisindeki vazelin ve hindistan cevizi yağı ile cildi besler ve koruyarak bakımı yapmış olur.

Vicks vaporub Çatlaklara İyi Gelir mi?

Cilt çatlaklarını gidermekte çok etkili olan vicks özellikle doğum sonrasında sürüldüğünde ciltte oluşan çatlakların giderilmesinde yardımcıdır. İçerisinde vazelin ve hindistan cevizi bulunan krem aslında çok iyi bir bakım kremidir. Çatlak gidermekte özellikle doğum sonrası bir çok kadının kullandığı krem bu konuda çok etkili ve başarılıdır.

Vicks Ateş Düşürür mü?

Vicks krem soğuk algınlığı ve grip için üretilmiş bir merhem olup içeriğindeki eşsiz etken bileşenler ile çok fazla alanda kullanılmaktadır. Evde yardımcı tedavi aracı olarak kullanılan vick buharlaşan krem ateş düşürücü etkisi de vardır. Hafif şiddetteki ateş çıkmalarına etkili olan krem bir beze sürülerek ateş düşürmek için kullanılabilmektedir. İçerisindeki mentol serinletme ve ferahlatma etkisine sahiptir. Çok şiddetli adetlerde mutlaka doktora gidilmelidir. Unutulmamalıdır ki vicks krem yardımcı tedavi aracıdır.

Vicks vaporub Varize İyi Gelir mi

Vicks içeriğindeki etkin 3 bileşen sayesinde dekonjestan yani

kan toplanmasını giderici bir ilaçtır.

Bunun anlamı kan damarlarındaki toplanmayı dağıtmasıdır. Variz tedavisinde etkili bir şekilde kullanılan krem bu konuda çok etkilidir. Varizli bölge vicks krem ile ovulmak sureti ile masaj yapılarak her gün uygulanır ve bir kaç hafta içerisinde varizli bölgelerdeki kan damarlarının geçme eğilimi gösterdiğini göreceksiniz. Kan dolaşımını hızlandırıcı etkisi olan krem bu özelliği ile de varizli bölgedeki kan akışını hızlandırarak buradaki kan toplanmasını gidermektedir. Variz tedavisinde cilde sürülerek kullanılması vicks faydaları arasındadır.

Vicks Baş Ağrısına İyi Gelir mi?

Viks bağ ağrısı gidermekte etkili olarak kullanılmaktadır. Özellikle grip ve soğuk algınlığı kaynaklı baş a��rısına yapılan vicks buhar ile çok fayda etmektedir. Gerginlik ve sinüs baş ağrılarına özellikle migren baş ağrılarına etkilidir. Vicks içerisinde bulunan   kafur, okaliptüs yağı ve mentol baş ağrılarını gidermekte bire bir aktif maddelerdir. Baş ağrınız olduğunda yada gerginlik durumlarında vicks kremi alıp başına sürerek hafif masaj yapmak baş ağrınızı kesecektir.

Vicks Boğaz Ağrısına İyi Gelir mi?

Vicks boğaz iltihaplanması, ses kısıklığı, grip, soğuk algınlığı şikayetleri için özel üretilen yardımcı tedavi aracıdır. Bu hastalıklardan dolayı olan boğaz ağrısı şikayetlerinde vicks buharlaşan krem ile yapılan buhar solumak boğaz ağrılarınızı geçirmekte yardımcı olacaktır. Boğazınıza da vicks krem sürerek ovarak masaj yapmak sureti ile de harici olarak tedavi edebilirsiniz. Vicks ağrı kesici özelliği de olan bir kremdir.

Vicks vaporub Bel Ağrısına İyi Gelir mi?

Vicks ağrı kesici özelliği ile ağrılı yerlere sürülür ise bel ağrısını da giderme konusunda yardımcı olur. Sürülen  Vicks VapoRub merhem ovarak masaj yapılarak yedirilir ise ağrıların hafiflediğini göreceksiniz. Kan dolaşımını hızlandırıcı etkisi olan vicks krem etkili bir ağrı kesicidir.

Vicks Boyun Ağrısına İyi Gelir mi?

Vicks bel ağrısında olduğu gibi boyna sürülerek masaj yapılarak ovulur ise boyun ağrılarının geçmesinde yardımcı olacaktır. Kasların gevşemesini sağlayan krem ağrı kesici özelliği ile de ağrıların geçmesinde yardımcıdır.

Boyun Tutulmasına Vicks İyi Gelir mi?

Boyun tutulması fıtık kaynaklı olabileceğinden mutlaka doktora gidilerek uygun tedavi şekli öğrenilmelidir. Genelde kas gevşetici ilaç ve kas gevşetici krem verilen tutulmalarda boyna vicks krem sürülerek hafifce yedirilmeli ve üzerine sıcak havlu konarak bu bölgenin sıcak tutulmasına  özen gösterilmelidir. Boyun ağrılarına ve boyun tutulmasına bu şekilde yardımcı olacaktır.

Sırt Ağrısına Vicks İyi Gelir mi?

Sırt ağrılarına da sürülebilen  Vicks VapoRub krem gene ovularak ve masaj yapılarak yedirilmeli ve mutlaka bu işlemin sonrasında sıcak bir havlu konarak bu bölge sıcak tutulmalıdır. Bu şekilde ağrılı bölgedeki ağrının geçmesine yardımcı olaraktır.

Romatizma Ağrılarına Vicks Tedavisi?

Vicks antiseptik bir krem olma özelliği ve ağrıları kesme özelliği ile ağrılı yerlerdeki iltihaplı durumları da giderme konusunda başarılıdır. Özellikle içerisindeki kafur yağı romatizma ağrılarını gidermek için kullanılmaktadır. Ağrı kesici özelliği ile tüm ağrılı bölgelere sürülebilen  Vicks VapoRub romatizma ağrılarının hafiflemesi konusunda da yardımcıdır.

Vicksin Diğer Bilinmeyen Faydaları

Vicks Nelere İyi Gelir

Küçük Yara Ve Sıyrıklara  Vicks VapoRub

Küçük yara ve sıyrıklarda mikrop öldürücü etkisi olan vicksi sürerek mikrop kapmasını engelleye bilirsiniz.

Şişmelere Ve Morarmalara  Vicks VapoRub

Darbe alan bölgelerdeki şişkinliklerin giderilmesinde ve morarmalar için vicks kullanmak etkilidir. Kan toplanmasını giderici etkiye sahip olan krem morarmaları gidermekte çok etkilidir.

Uçuk Tedavisinde Vicks VapoRub

Dudaklarda çıkan uçuğa sürerek uçuğu tedavi etmekte kullanabilirsiniz.

Ayakkabı Kokmasına  Vicks VapoRub

Ayakkabılığa kaldıracağınız ayakkabılarınızın içerisine koyacağınız bir parça krem ayakkabı kokularını alır.

Dinlenmiş Kalmanızı Sağlar

Yorgun kalkan insanlar için akşamdan bir küçük kap içerisine konan vicks krem sabah kalkıldığında yorgunluk hissini alır.

Evcil Hayvan Terbiyesi

Kedi ve köpeklerin evde tırmıkladıkları yerlere sürülen Vicks VapoRub kokusuna evcil hayvanlarınız gelmez ve tırmalama işleminden vazgeçerler. Patileri değdiğinde kaydığı için ve kokusundan dolayı tırmalama işlemini yapmazlar. Vicks VapoRub ile evcil hayvanların terbiyesinde istemediğiniz yerlere idrarlarını yapmasını oralara sürmekle engellemiş olursunuz.

Kenelere Karşı Vicks

Kene ısırmasına karşın piknikte ayaklarınıza ve açıkta kalan cildinize süreceğiniz vicksin kokusuna kene gelmez ve ısırmaz.

Böcek Isırmasına Ve Sokmasına

Vicks vaporub sivrisinek, pire yada böcek sokmasına yada ısırmasına maruz kaldığınızda sürülerek kaşıntının azalmasını sağlar. Uygulandığı yüzeye içerisindeki mentol sayesinde serinlik vererek kabarcık oluşmasını ve enfeksiyon kapmasını engeller. Sinek sokmasını engellemek için sürüldüğünde sinekler bu sürülen bölgeyi ısırmaz ve sokmazlar. Sinek savar olarak kullanılmaktadır.

[gunerkan]

Mutfak Mobilyalarının Olmazsa Olmazı Köşe Takımları

Günümüzde kadın erkek fark etmeksizin neredeyse en çok zaman geçirilen odası mutfaklarımızdır. Daha işlevsel mobilyalar kullanmakla beraber trendleri takip eden kullanıcıların tercihi metal ahşap mobilya uyumundan geçmektedir. Bu anlamda mutfak mobilyalarının olmazsa olmazı köşe takımları seçenekleri içinde, yine metalin dayanıklılığı ve ahşabın sıcaklığını birleştiren ürünler tercih edilmelidir.

Loft tarzı olarak da adlandırılan metal akımını ahşapla birleştirerek çok daha güzel bir hale getiren tasarımlar, kullanıcıların beğenisine sunulmuştur. Kullanım kolaylığının yanında estetik zevkinizi yansıtacak bu ürünler farklı renk ve tasarımlarla satışa sunulmaktadır.

Son yıllarda giderek küçülen mutfakları daha yaşanılır kılmak için üretilen bu küçük ama şık ve kullanışlı ürünler, modernliği de birleştirdiğinde, muhteşem bir görünüme ulaşmaktadır. Sıcak aile yemeklerinin yenildiği veya sıkı dostlarımızla kahve keyfi yaparken tercih ettiğimiz mutfak masalarının, o samimi ortamı bize sağlayabilmesi için, şık rahat ve modern tasarımları birleştiren tasarımcılarımız, ihtiyacınıza uygun çözümler sunmaktadır.

Özellikle büyük mutfak masalarının sığmadığı yerlerde, mutfak mobilyalarının olmazsa olmazı köşe takımları kullanmak iyi bir tercih olacaktır. Fonksiyonelliğinin yanında rahatlığıyla da göz dolduran bu ürünler tercih edilirken daha koyu renkli ürün seçmeye dikkat edilmelidir.

Hepimizin bildiği üzere mutfaklar daha fazla kirlenen bir ortama sahiptir. Açık renkli ürünler tercih etmek göze hoş gelse de, sık silinme gereksinimi yüzünden zaman içinde eski parlaklığını kaybetmektedir. Bu sebeple modern fakat koyu renkli kumaşlar tercih edilmesi daha doğru bir seçim olacaktır.

Neden Metal Ahşap Bir Köşe Takımı Seçmeliyiz?

Sadece ahşap ürünler zaman içinde kullanıma bağlı olarak deforme olmakta ve bakımı gittikçe zor bir hal almaktadır. Ortama girdiğinizde eski görünen bir takım yerine, ilk günkü canlılığını koruyan bir masa tercih etmek içinizi ferahlatacaktır. Bunun aksine sırf metalden oluşan bir takım seçmek, evinizde hissetmekten daha ziyade kendinizi dışarıda hissetmenize neden olacağı için, ev sıcaklığını sunma noktasında yetersiz kalmaktadır.

Genel itibariyle yemeklerin mutfakta yenilmesi, en koyu sohbetlerin yine bu alanda yapılması sebebiyle masaların altı çok fazla kırıntı dolmaktadır. Ağır masaların çekilmesi ve altının temizlenmesi çok büyük bir zahmet gerektirdiği için, daha hafif ürünler seçmek yararınıza olacaktır. Bu sayede belinizi incitmeden kolayca temizlik yapabileceksiniz.

Bakımı diğer materyallere göre daha kolay olan bu ürünler, sıcak su ve temiz bir bez yardımıyla kolayca temizlenebilmektedir. Zaman içinde çıkabilecek boyaların sprey boyalar yardımıyla ilk günkü haline dönmesi ise çok daha kolay olacaktır.

Metallerin genellikle ağır olduğunu ve ayak kısımlarının zemini çizdiğini düşünecek olursak, sitemizde satışa sunulan ürünlerin bu tanımlardan ne kadar farklı olduğunu gözlemleyebileceksiniz. Masa ve sandalyelerin spider ayaklara sahip olması sağlamlığını artırırken, hafiflik ve görünümü daha çekici bir hale getirmektedir. İhtiyacınıza uygun ölçülerde üretebildiğimiz bu modeller vazgeçilmeziniz olacaktır.

[emirkulac]

E - Ticaret’in Dünü, Bugünü Ve Yarını

     Teknolojinin hayatımıza girmesi ve dünyanın globalleşmesi ile yaşanılan kültürel değişim insanların satın alma alışkanlıklarına da yansıyor. Dünya tarihini referans aldığımızda, çokta uzun sayılmayacak bir süre önce hayatımıza giren teknoloji artık hayatımızın bütün alanlarını kapsıyor. Bu yazımda teknolojinin hayatımızın tüm alanlarını kapsayan bu gelişiminin özellikle e- ticaret alanındaki ilerlemesini irdeleyeceğim. 

      E – Ticaretin Dünü       Yaşamakta olduğumuz zaman dilimini anlamamız için 2 önemli dönüşümü iyi irdelemek gerekmektedir. Bunlar tarım toplumundan - sanayii toplumuna, sanayii toplumundan - teknoloji toplumuna geçişidir. Günümüzde tam olarak sanayii toplumundan – teknoloji toplumuna geçiş aşamasının göbeğinde yaşamaktayız. Üstelik bu değişim tarım toplumundan – sanayii toplumuna geçilen süreçten çok çok daha hızlı yaşanmaktadır. Bu değişimin önceki değişime göre çok daha hızlı yaşanmasının sebebi ise teknolojinin insanoğlunun günlük kişisel kullanımına doğrudan etki etmesi olduğunu söyleyebiliriz. Her geçen gün yaşanılan teknolojik gelişmeler insanların günlük hayatına doğrudan yansımakta, 10 sene önceki yaşamınızı idame ettirmek için kullandığımız ekipmanlar 10 sene sonra büyük değişime uğramakta ya da tamamıyla ortadan kaybolmaktadır. Bu sürece ayak uyduramayan kurumlar ise yok olma ile karşı karşıya kalmaktadır. Pek çok uzmanın görüşüne göre teknoloji, gelecekte birçok mesleği insanlığın elinden alacak, şu anda yapılmayan pek çok mesleği hayatımıza sokacaktır. Teknolojik gelişmelerin insanoğlu üzerindeki en büyük etkilerinden birisinin satın alma alışkanlıklarında ki değişiklikler olduğundan bahsetmiştik. Satın alma alışkanlıklarının değişmesi ile e – ticaret en çok ön plana çıkan mecra olmuştur. Dünyada ve ülkemizde her geçen gün gelişen e – ticaret, çalışanlara yeni uzmanlık alanları, şirketlere ise yeni pazar yerleri olanağı sunmaktadır.       Her konu gibi elektronik ticareti de anlamak için öncelikle tarihsel gelişimini irdelemek şart.  E - ticaretin başlangıcı 1950 sonlarında bankalar arası yapılan EFT işlemleri olarak kabul edilmektedir. 1960 yılları sonuna geldiğimizde, uluslararası alanda faaliyet gösteren şirketler birbirleri arasındaki bilgisayar sistemleri ile faturalandırma ve satın alma gibi işlemleri daha pratik ve kısa bir süreçte tamamlaması yine e – ticaretin ilk aşamalarından sayılmaktadır. 1970’li yıllarda bir grup Stanford ve MIT öğrencileri çevirim için ticareti kolaylaştıracak internetin erken sürümü olan ARPAnet’i geliştirdi. Üniversite öğrencilerinin buluşma mekanlarını organize edebildikleri bu uygulama klasik bir elektronik ticaret uygulaması olmasa da sistemin işleyişi sonra ki yıllarda geliştirilecek olan projelere kapı açmış oldu. 80’li yıllara geldiğimizde elektronik ticaret adına pek çok gelişme yaşandı. 1981 yılında ilk tren bileti elektronik ticaret yolu ile satıldı. 1984 yılında Birleşik Krallığın tedarik zinciri devi Tesco’dan online üzerinden ilk alışveriş yapıldı. İngiltere’nin kuzey doğusunda bulunan Gateshead şehrinde 72 yaşındaki Jane Snowball isimli bir kadın lokal bir Tesco mağazasından ilk market alışverişini online olarak gerçekleştirdi. Bu işlem dünyada online üzerinden gerçekleşen ilk market alışverişi olarak bilinmektedir. 90’lı yıllar ise bilindiği manada günümüzdeki elektronik ticaret sistemi şeklini almaya başladı. 1991 yılında internetin kamuya açılarak herkes tarafından erişilebilir hale gelmesi ile elektronik ticaret sektörü tam manası ile başlamış oldu. İnternetin kamuya açılması daha önceki e - ticaret iş modellerinde kurumsaldan – kurumsala (Business To – Business) olan kurgu, kurumsaldan - müşteriye (Business To – Costumer) olarak değişim yaşadı. Yaşanılan bu değişimin en büyük örneği 1994 yılında Birleşik Devletlerin Seattle kentinde, Jeff Bezos tarafından daha sonradan ismini Amazon.com olarak değiştirecek olan cadabra.com’dur. Yayın hayatına kitap satışı ile başlayan Amazon.com günümüzde hem online, hem offline kanallarda bir çok sektörde hizmet vermektedir. 90’lı yılların sonunda ise sektörü domine edecek, Çin devletinin en büyük ihracat kanallarından biri olacak olan alibaba.com yayın hayatına başladı. Günümüzde Alibaba.com, Amazon.com gibi online ve offline kanallarda hizmet vermektedir. Ülkemizdeki elektronik ticaret uygulamasının ilk başlangıcı olarak 1992 yılında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının bankalar arasında yaptığı EFT işlemleri olarak kabul edilmektedir. Ülkemizdeki bilinen manadaki ilk elektronik ticaret sitesi ise 1998 yılında kurulan hepsiburada.com’dur. Hepsiburada.com günümüzde elektronik ticaret sektörünün hala en büyüklerinden biri olup, hepsiexpress uygulamasıyla da online market alışverişi sektörüne de adım atmıştır.        İnternetin hayatımıza girmesiyle e - ticarette yaşanılan yükseliş 2 ayrı dalga olarak ele alınmaktadır. Henüz internet teknolojisinin olgunlaşmadığı yıllarda yaşanan ilk dalgada üretilen elektronik ticaret projeleri globalleşememiş, genellikle ABD sınırları içerisinde kalmıştır. Ayrıca o yıllarda internet teknolojisi oldukça yavaş çalışmaktadır ve internet üzerindeki pazarlama kanalları henüz yeterli seviyede gelişmemiştir. Bir diğer sebep ise; ilk üretilen e - ticaret projeleri genellikle dış yatırımcılar tarafından finanse edilmesidir. E - ticaretin günümüzdeki boyuta gelmesinin başlangıcı olan ikinci dalgada ise; hızlanan internet teknolojisinin etkisiyle artık internet üzerindeki bilgilere ulaşmamız daha seri hale gelmiştir. Ayrıca dış yatırımcıdan bağımız olarak kendi kendini finanse eden e – ticaret projeleri daha cesur kararlar alarak kendi yol haritalarını çizebilmiş, lokal olarak hizmet vermeyip, ulaşabileceği yeni pazar yerlerine ulaşmayı hedeflemiştir.        E – Ticaretin Bugünü        Yazının başında da belirttiğim gibi, günümüzde sanayii toplumundan – teknoloji toplumuna geçişin tam da göbeğinde yaşamaktayız. Yaşanılan bu baş döndürücü değişim hem yaşam tarımızı hem de ticari kurumları her açıdan etkilemektedir. 10 sene önce 10 sene sonrasını hayal etseydik teknolojinin bugün hangi noktaya geleceğini hayal edebilir miydik? Gelin şimdi de ticaret hayatında yaşanılan değişikliği ele alalım. Bundan sadece 10 yıl önce dünya çapında en değerli şirketler listesinin ilk beş sırasına bakalım. 2009 yılında listenin en başında Coca-Cola yer alırken 2. Sırada IBM, 3. Sırada Microsoft, 4. Sırada General Electric, 5. Sırada bir zamanların piyasayı kasıp kavuran telefon markası, Forbes dergisinin “Cep telefonu kralı Nokia’yı kim yakalayabilir ki” başlığıyla kapak yaptığı Nokia yer almaktaydı. 2019 yılına geldiğimizde ise liste şu şekilde; 1. Sırada Apple, 2. Sırada Google, 3. Sırada elektronik ticaret devi Amazon, 4. Sırada Microsoft, 5. Sırada Coca-Cola yer almıştır. İki listeyi karşılaştırdığımızda sadece 10 senede listenin ters düz olduğunu, hatta Nokia gibi teknolojiye ayak uyduramayan firmaların kaybolup gittiğini görüyoruz. 2020 yılını henüz bitirmediğimiz için henüz güncel listeyi değerlendirmeye alamasak da, 2020 güncel listesinde 2019 listesinden farklı olarak, 2019 yılını 5. Olarak bitiren Coca-Cola yerine Facebook Inc. 5. sıraya yükselmiştir.        E – ticaret sektörünün günümüzde geldiği seviyeye gelelim. 2014 yılında e-ticaret yoluyla yapılan toplam satış 1,33 trilyon dolar iken, 2019 yılına geldiğimizde bu rakam 3,53 trilyon dolara çıkmış durumda. 2023 yılında bu rakamın 6,54 trilyon dolara çıkması beklenmektedir. Süper market sektörü ise son yıllarda ve önümüzdeki dönemde en çok büyüme beklenen e-ticaret kategorisi olarak ön plana çıkmaktadır. ABD’de süpermarket sektörünün payı 2017 yılında 13 milyar dolarken, bu oran 2019 yılında 36 milyar dolara çıkmıştır.  Gelişmiş ülkelerde zaten en çok büyümesi beklenen e-ticaret kategorisi olan süper market sektörü, global olarak yaşanılan Covid–19 pandemi süreci sebebiyle bu artışın katlanacağı öngörülmektedir.        Dünyada çığ gibi büyüyen e-ticaret sektörü ülkemizde de yükselmektedir. 2014 yılında 18,9 milyar tl olan e-ticaret pazar büyüklüğü 2019 yılında 86,9 milyar tl ye yükselmiştir. Bu rakam 2025 yılında 292,2 milyar tl ye çıkması öngörülmektedir. Bilindiği üzere ekonomiyi derinden sarsan Covid–19 sürecinden en az etkilenen sektör gıda perakendeciliğidir. Zaten offline kanallarda iyi satış yapan gıda perakendecileri sanal market gibi online kanallarla satışlarını hem daha da yükseltmeyi, hem de mağazalarındaki yoğunluğu azaltmayı hedeflemiştir. Türkiye genelinde 760 binden fazla konuta site yönetimi hizmeti veren Apsiyon uygulamasının verilerine göre 2020 Mart ayı ile Mayıs ayı arası online market alışverişi tam 7 kat artmıştır. Olağanüstü bir dönemde yaşanılan artış hızının normal şartlar altında her ne kadar aynı oranda devam edeceği söylenemese de, bu dönemde ilk online market alışverişini yapan ya da sürekli olarak online market alışverişi yapma alışkanlığı kazanan müşterilerin önümüzdeki yıllarda bu kategorideki artışa etkisini göreceğimizi düşünüyorum. Yine aynı dönemde sektörün öncü firmalarından Migros’un Migros Sanal Market için sadece iki hafta içinde ekibini 1000 kişi genişleteceğini duyurması, gıda perakendecilerinin online dünyaya ne kadar önem verdiğini göstermektedir. Bu dönemde müşteriler online olarak yaptıkları alışverişlerde en çok temizlik ürünlerini ve temel gıda maddelerini tercih etmişlerdir.         Son olarak Türkiye’deki online market alışverişi müşterilerinin bazı satın alma alışkanlıklarından bahsetmek istiyorum. Ülkemizde online üzerinden en çok tercih edilen 3 ürün kategorisi sırasıyla; vücut bakım, temizlik ürünleri ve kozmetik olduğunu görüyoruz. Daha sonra sırasıyla; saç bakımı, atıştırmalıklar, bakkaliye, yağlar, kağıt ürünleri, içecekler, ağız bakım, tıraş ürünleri, diğer, ve bebek ürünleridir. Diğer bir araştırmaya göre Türk kullanıcıların gıda ve temizlik ürünlerini online kanallarla satın almayı tercih etmesinin en büyük sebebi; online alışverişin adrese teslim imkanı sunuyor olması olduğunu görüyoruz. Temizlik kategorisi için öne çıkan bir diğer sebep toplu alımlarda indirim yapılmasıdır. Kişisel bakım ürünlerinde ise tercih sebeplerinin hem adrese teslim imkanı, hem de yakında olmayan mağazaların ürünlerine online kanalla kolayca erişebildikleri için tercih edildiğini görüyoruz. E – Ticaretin Geleceği

       E – Ticaretin son yıllardaki durdurulamaz yükselişi geçtiğimiz yıllarda fiziksel mağazaların zamanla tarihe karışacağı ve artışın katlanarak yükselip online kanalın neredeyse tek kanal haline geleceği yorumlarını beraberinde getirmişti. Günümüzden geleceğe baktığımızda e – ticaretin katlanarak yükseleceği fikrinin doğru bir tespit olduğunu söyleyebiliriz. Ancak yine de gelecekte e – ticaretin fiziksel mağazaları tamamıyla yok edeceği söylenilemez. Modern insan gerek iş hayatı ve kariyer kaygısı yüzünden yaşadığı zaman darlığı sebebiyle online alışveriş kanalına eğilim gösterse de, insanların satın almak istedikleri ürünleri deneyimleme dürtüsü asla kaybolmayacaktır. İnsanoğlunun yaradılışından gelen sosyalleşme dürtüsünün de asla kaybolmayacak bir diğer hissiyat olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla gelecekte online ve offline kanallar birbiriyle tam uyumlu olarak çalışacaktır. Bu noktada omni kanal stratejisi devreye giriyor. Omni kanal olgusu aslında literatüre yeni girmiş bir tanımlama olduğunu söylenilemez. Hatta özellikle yurtdışındaki birçok şirket bu stratejiyi son yıllarda aktif bir şekilde kullanmaya başladı bile.  “Omni” kelimesinin kökü Latinceye dayanmakta olup, “bütün”, “genel” anlamına gelmektedir.  En basit ifadeyle omni kanal tüm satış kanalların birlikteliğini temsil eden pazarlama stratejisidir. Omni (bütün) kanal stratejisinin bir önceki evresi olan multi (çoklu) kanal stratejisi ile arasındaki fark; omni kanalda tıpkı multi kanal gibi müşteriye birçok kanaldan ulaşılsa da online ve offlinedaki bütün kanalların birbirleriyle tamamıyla bağlantılı olarak çalışmasıdır. Basitçe örneklersek, müşterinin fiziksel mağazada kazanmış olduğu bir indirim kuponunu online mağazada kullanabilmesi omni kanal stratejisidir. Daha üst seviyede bir örnek verecek olursak, bu strateji ile müşterinin fiziksel mağazadaki satın alma geçmişi analiz edilerek online mağazalarda müşteriye bu elde edilen veri analiz edilerek ürün sunulabilir.        Önümüzdeki yıllarda e – ticarette öneminin artması beklenen bir diğer alan ise sosyal medyadır. Günümüzde müşterilerin %74’ünün satın alma kararlarında sosyal ağlara güvendiğini görmekteyiz. Sosyal medyada bir markayı takip eden insanların %78’i takip ettikleri markaların mağazalarını mutlaka ziyaret etmektedir. Bu bilgiler göz önüne alındığında sosyal medyanın e – ticaretteki önemi gün geçtikçe artmaktadır. 2020 itibariyle Facebook Inc. belli ülkelerde İnstagram platformu üzerinden ürün satabilme özelliğini açmıştır. Bu özellikle markalar artık İnstagram gönderilerine satın al butonu ekleyebilmektedir. Gıda perakendeciliğinde daha önceden gördüğüm en iyi örneklerden biri sektörün en büyük firmalarından olan Tesco’nun atmış olduğu bir yemek tarifi videosuydu. Videoya eklenen satın al butonu ile yemek tarifinde kullanılan malzemeleri sepete ekleyerek sipariş verebiliyordunuz. Ayrıca sosyal medyadan direkt olarak satış yapabilme özelliğinin gelmesiyle, sosyal medya ile beraber hayatımıza girmiş olan İnfluencer Marketing’in daha da önem kazanması bekleniyor. Sosyal medya kullanıcıların takip ettikleri sosyal medya fenomenlerinin tanıttıkları ürünleri direkt olarak satın alabilecek olması bu alanın daha da önem kazanması anlamına gelmektedir.          Son olarak Private Label ürünlerin öneminin e – ticaret ile beraber arması beklenmektedir. Özellikle son dönemde ülkemizde ve dünyada e – ticaret devleri tarafından kendi PL ürünlerini ayrı bir kategori olarak satışa sunulduklarını görmekteyiz. 2018’ten 2019’a tüm dünyada PL ürünlere olan ilgi %17 artmıştır. Gelecekte e – ticaretinde etkisiyle müşterinin PL ürünlerden en büyük beklentisinin ürünün geçmişi hakkında detaylı bilgi edinmek istemesi olacağı öngörülmektedir. Örneğin satın alınması düşünülen bir gıda ürünüyse, o ürünün doğal yöntemlerle üretilip üretilmediği ya da içerisinde kullanılan ürünlerin hangi bölgede üretildiği gibi bilgilerin müşteri tarafından daha fazla önemseneceği beklenmektedir.        2012’li yıllarda İngiltere’de toplam 290.000 mağaza varken, 2020 sonunda bu sayı 220.000’ye düşmesi beklenmektedir. 2030 için ise beklenti toplam mağaza sayısının 100.000 daha eksilerek 120.000’e düşmesidir. E - ticaretin yükselişi perakendenin fiziksel mağaza sayılarında düşüş yaşatacağına kesin gözü ile bakılıyor. Ancak şahsi olarak bu düşüşün bir yok oluş değil yeni bir mağazacılık anlayışı getireceğine inanıyorum. İki kanalı birbirine bağlayan omni kanal gibi stratejiler fiziksel mağazalar ile dijital arasındaki çatışmayı mutlaka bir rayına oturtacaktır. Belki de gelecekte daha az sayıda ancak online kanallarla entegre daha nitelikli mağazalar göreceğiz.    

E - Ticaret Uzmanı:  Mehmet Emir KULAÇ    

KAYNAKLAR; https://medium.com/ - A Brief History of E-commerce Parcelhero  - Industry report J.Ohene-Djan - Electronic commerce - University of London Ali Tamer Bucakli - Elektronik ticaret - Kadir Has Üniversitesi Tübisad  - Türkiyede E Ticaretin Gelişimi Ve E Ticaretin Pazar Büyüklüğü Business insider  - The Online Grocery Raport Nilsen - Türkiyede FMGC Trendlari Ve E Ticaret Raporu İpsos - Online Marketlerde Aranılan Hususlar Ey - Covidin Marketlere Etkisi Tesadergi.org – Omni Kanal Pazarlama Parcelhero – The Death Of The High Street Webrazzi – Summit 2020

[sekerkadin]

Ayak Bakımı Yöntemleri ile Yumuşacık Ayaklara Kavuşabilirsiniz, ayak ve el bakımı, ayak çatlakları, ayak kuruması, ayak sağlığı, Evde ayak bakımı, Evde ayak bakımı karbonat, Evde ayak maskesi, Evde ayak bakımı topuk yumuşatma, Ayak bakımı Nedir

[hairplanetoffical-blog]

Güzelliğinizi Keşfedin... Kadın Kuaförü, Erkek Kuaförü, Epilasyon, Cilt bakımı, Vücut bakımları, Medikal ayak bakımı ve bir çok kişisel bakım hizmetleri... Adresimiz ; Hançayırı Yolu Tarabya Yokuşu Adalet Sit. 1.Blk. D:1 34457 Tarabya-İstanbul (0212) 223 2938 - (0212) 299 0803 Whatsapp ;(0533) 376 6783 Sosyal Medya ; Facebook _ https://www.facebook.com/hairplanetofficial/ Twitter _ https://twitter.com/hairplanethair Youtube _ https://www.youtube.com/channel/UCS8jj2S9KCp7346ApZI8Bcg Google+ _ https://plus.google.com/u/0/112141014518040282416 Tumblr _ https://www.tumblr.com/blog/hairplanetoffical @can_kocakk #gelinsaçı #gelinsaçtasarım #gelin #saçtasarım #saçmodelleri #saçstil #kuaför #haircut #saçkesimi #saçstil #ombre #makeup #makyaj #ustaeller #hairplanet #güzelliğinizikeşfedin

[anvbe44-blog]

Doğum öncesi psikolojiniz

Hamilelik her kadının hayatında bir dönüm noktası. Hamile olduğunu öğrenen her kadın yeni bir döneme giriyor. Bu dönemde yaşanan fiziksel değişikliklerin yanında bir de psikolojik değişiklikler ekleniyor. Bütün duyguları aynı anda yaşayan anne adayı, kendine destek arıyor.

Bu dönemde tüm duyguların bir arada yaşanması son derece normaldir. Çünkü anne hem hamileliği hem de kendini keşfetmeye başlamıştır. Kendini farklı ve değişen bir bedende gözlemlerken, hamileliğin getirdiği fiziksel sorunları yaşarken, bir taraftan da bebekle ilgili aklında oluşan bir çok soruyla da baş etmeye çalışmaktadır. Bu durumda annenin yapması gereken tek şey; hamilelik durumunu kabullenip, tüm bu yaşanan duyguların bu döneme has olduğunu düşünmesidir. Ayrıca, bebeğin içerde kendisine bağlı yaşadığını hissetmeli, arkasına yaslanarak bunun keyfini çıkartmalıdır. İnsanlar bilmedikleri konularda daha çok telaşlanır, acemilik çeker ve sorun yaşarlar. Bu nedenle hamilelikte ilk adım yeterli bilgi edinme olmalıdır. Bilgiyi doğru kaynaktan almak kadar bilginin veriliş tarzı da önemlidir. Kontrolü kaybetmemek ve daha az sorun yaşamak için, mutlaka annenin rahat edeceği bir doktorla bu dönemi geçirmesi en iyi seçimdir. Çünkü anne adayı dokuz ay boyunca, fiziksel değişimin getirdiği rahatsızlıkların yanında, endişe, korku, telaş, kaygı ve huzursuzluğu da yaşamaktadır. Doktor dışında, daha çok bilgi alabileceği kitaplardan, internetten ve hamilelik kurslarından da faydalanabilir. Böylece daha fazla bilginin verdiği güç ve bilinçlilikle daha az telaş ve acemilik yaşanacaktır. Anne adayı, hamilelikte yaşadığı psikolojik problemler haricinde, doğum konusundaki olumsuz düşüncelerini de bu şekilde aydınlığa kavuşturabilir. Fiziksel olarak yaşanılan her türlü rahatsızlıklar ve problemler anneyi hamilelikten soğutmamalı, doğacak bebeğin mutluluğu ve bu problemlerin kısa süre sonra biteceği düşünülmelidir. Bebeğe iyi bir anne olup olamama kaygısı, iyi bir gelecek verememe korkusu, sağlıklı bir doğum gerçekleştirememe endişesi annenin aklını sürekli meşgul edecektir. Oysa bu düşünceleri uykularını kaçıracak kadar büyütmek yersizdir. Çünkü, doğum sonrasında bebeğini kucağına alan annenin düşünceleri tamamen değişecek, ona dokunmanın verdiği heyecanla bu endişeler silinecektir. Anne adayının eşi ve ailesi ile olan ilişkisi de bu dönemde çok büyük rol oynamaktadır. Dolayısıyla yeni anne korkularını, kaygılarını, sorunlarını özellikle eşi ile paylaşmalıdır. Anne ve baba, ebeveyn olma sorumluluklarını birlikte üzerlerine almalıdırlar. Eşinin bu desteği ile anne duygusal olarak beslenir ve kendine güven duyar hale gelir. Annenin sağlıklı psikolojik durumu, bebeği de olumlu yönde etkileyecektir. Eş desteğinin yanında aile ve arkadaş desteği de önemlidir. Bazı problemleri eş yerine, bir anne ya da hamilelik konusunda deneyimli bir arkadaş yardımı ile çözmek daha kolay olabilmektedir. Sağlıklı çocuk yetiştirmek hamilelik döneminde başlayan bir süreçtir. Anne adayı kendi duygularını doğru tanıdıkça, bebeğine daha sağlıklı bir anne modeli oluşturacaktır. Eğer duygularını tanımaktan kaçınır, onları görmezden gelirse, destek almaz ise gerginlik ve stres dolu bir dönem yaşanması ve bunun bebeği de etkilemesi kaçınılmaz olacaktır. Anne tüm bu duyguları yaşarken biraz daha sakinleşmek için, basit bir spor ya da bir hobi ile uğraşabilir. Bunlar; yüzme, yürüyüş, resim yapma, boncuklarla uğraşma, dikiş dikme, yeni yemek tarifleri deneme gibi uğraşlar olabilir. Eğer çalışıyorsa ve sağlıklı bir hamilelik geçiriyorsa iş yerine doktor kontrolünde devam edebilir. Bu şekilde kendini meşgul ederek, hamilelik endişeleri ile daha az yüz yüze gelecek ve daha az kaygı duyacaktır. Önemli olan dokuz ay süresince, stresten uzak, sakin ve huzurlu günler yaşamaktır. Hamile olmasalar bile kadınların bakımlı olma çabaları onları rahatlatmakta ve psikolojilerini olumlu yönde etkilemektedir. Dolayısıyla, anne adayları kendilerini daha iyi hissetmeleri açısından; el-ayak bakımı, saç şekillerinde değişiklik, bir kaç giysi ve aksesuvar alışverişi, farklı renkte makyaj malzemeleri ile kendilerini olumlu yönde motive edebilirler. Bu konuda dikkat edilmesi gereken konu, yapılan bakım uygulamalarının hijyen ve sağlıklı ürünler çerçevesinde olmasıdır. Bunların haricinde; düzenli uyuma, dengeli beslenme, arada ılık duş alma ve masaj yaptırma gibi şeyler de hamilelik dönemini rahat geçirmek için gözardı edilmemelidir. Özetle, bilinmesi gereken tek şey; hamile bir kadının çok hassas olduğudur. Üzerinde durulmaması gereken çok basit bir konuyu büyütebilir, küçük bir olayda saatlerce gözyaşı dökebilir, olmadık şeylere sinirlenebilirler. Hamile anne bunun her ne kadar farkında olsa da, kendini tutamadığı da ayrı bir gerçektir. Unutulmamalıdır ki; hamilelik, doğum ve arkasından gelen annelik, her kadının yaşamak isteyeceği ve bilinçli bir şekilde yaklaşılırsa, büyük mutlulukları beraberinde getiren, kadınlara verilmiş en güzel armağandır.

[kredimerkezimiz]

N11.com Müşteri Hizmetleri İletişim Telefon Numarası

N11.com, 2013 yılında Doğu�� Grubu öncülüğünde kurulmuş olan ülkemizin önde gelen e-ticaret platformlarından birisi olarak bilinmektedir. Doğuş Grubu ve Güney Kore'li SK Grup ile ortak bir şekilde 2012 yılında kurulan Doğuş Planet; N11.com'un yönetimi ve denetimi ile sorumludur. Mart 2013'te alışveriş severler ile buluşan N11'in müşterisi oldukça fazladır. GittiGidiyor tarzında olan N11'de mağaza sistemi bulunmaktadır. Buna göre birçok kişi mağaza olarak N11'e üye olabilir, ürünlerini mağazalarında kolaylıkla satabilmektedir. 2017 verilerine göre 6 milyondan fazla üyesi bulunan N11.com'da toplamda 30 milyonu aşkın ürün çeşidi, 20 binin üzerinde mağaza bulunmaktadır. N11; yaptığı kampanyalar, özel indirimler, kullanım kolaylığı ve indirim kuponları ile en çok tercih edilen e-ticaret sitelerinden biri olmayı başarmıştır. Kısa sürede yüksek ivmeyle büyüyen N11'in müşteri memnuniyetine dayalı politikası ile birçok kişinin mutlu alışveriş yapmasını sağlamış; günden güne büyümeye devam etmektedir. Özellikle bol bol paylaştığı ve tüm üyelerin hesaplarına yüklemiş olduğu indirim ve hediye kuponları ile çok sevilmektedir.

N11 İletişim Telefonu

N11.com çok geniş bir ürün yelpazesiyle müşterilerine hizmet vermeye devam etmektedir. A'dan Z'ye hayatımızın her alanından ve ihtiyaçların tamamın bulunduğu N11'de ürün kategorileri şu şekildedir; Giyim & Ayakkabı: Ayakkabı & Çanta, Kadın Giyim & Aksesuar, Erkek Giyim & Aksesuar, Çocuk Giyim & Aksesuar, Güneş Gözlüğü, Düğün, Davet, Organizasyon, +18 Ürünler. Elektronik: Telefon & Aksesuarları, Bilgisayar, Televizyon & Ses Sistemleri, Elektrikli Ev Aletleri, Beyaz Eşya, Fotoğraf & Kamera. Ev & Yaşam: Mobilya, Dekorasyon & Aydınlatma, Ev Tekstili, Mutfak Gereçleri, Banyo & Ev Gereçleri, Yapı Market & Bahçe, Evcil Hayvan Ürünleri, Kırtasiye & Ofis Süpermarket. Anne & Bebek: Bebek Bezi & Islak Mendil, Bebek Giyim, Hamile Giyim, Bebek Arabaları, Oto Koltuğu & Ana Kucağı, Beslenme & Mama Sandalyesi, Biberon ve Aksesuarları, Emzirme Ürünleri, Yürüteç & Yürüme Yardımcıları, Bebek Odası & Park, Yatak, Bebek Bakım & Sağlık, Bebek Güvenlik, Bebek Oyuncakları, Banyo & Tuvalet. Kozmetik & Kişisel Bakım: Parfüm & Deodorant, Saç Bakım & Şekillendirme, Yüz & Vücut Bakımı, Makyaj, Sağlık & Medikal Ürünler, Kadın Bakım Ürünleri, Erkek Bakım Ürünleri, Ağız, Diş & Banyo Ürünleri, El, Ayak, Tırnak Bakımı, Güneş & Bronzluk Ürünleri, Güzellik Salonu & Kuaför Ürünleri Mücevher & Saat, Spor & Outdoor, Kitap, Müzik, Film, Oyun, Tatil & Eğlence, Otomotiv & Motosiklet.

N11 Çağrı Merkezi Telefonu

N11.com'un 0850'li bir çağrı merkezi iletişim telefon numarası bulunmaktadır. N11.com müşteri hizmetlerine haftanın her günü ve her saatinde ulaşabilirsiniz. N11 müşteri hizmetleri aracılığıyla ürünler hakkında bilgi alabilir, hesabınız ile ilgili sorunları bildirebilir, ödeme ve ödeme seçenekleri hakkında soru ve sorunlarınızı bildirebilir, ürün teslimi hakkında bilgi ve sorularınızı sorabilir, kargo bilgileri hakkında sorularınızı sorabilir; istek, soru, öneri, görüş ve şikayetlerinizi bu müşteri hizmetlerine bildirebilirsiniz.

N11 Canlı Destek hattı

N11 sitesi her gün yenilikleriyle bizi şaşırtmaya devam ediyor.  Aldığınız ürünlerle ilgili sorunlarınızı telefonda saatlerce beklemek yerine artık canlı destek hattından halledebilirsiniz. N11.com canlı destek almak için aşağıdaki yolları izlemeniz gerekmektedir. Öncelikle N11.Com adresinden hesbaımıza giriş yapıyoruz. Aşağıdaki fotoğraftaki canlı destek kısmına basıyoruz. Daha sonra bilgilerimizi girerek canlı desteğe bağlanıyoruz. Sipariş durumu kargo sorunları için canlı destek hattını kullanabilirsiniz. Aynı zamanda ürünle ilgili soru ve önerilerinizi bu hatta iletebilirsiniz

N11.com Müşteri Hizmetleri İletişim Telefon Numarası 0850 333 00 11

N11.com WhatsApp Hattı İletişim Telefon Numarası 0850 333 00 11 N11.com Müşteri Hizmetlerine Direkt Bağlanmak Yukarıda belirtmiş olduğumuz N11 müşteri hizmetleri numarasını arayarak müşteri hizmetleri ile görüşme sağlayabilirsiniz. Eğer çağrı merkezi menülerini dinlemeden, hızlı bir biçimde müşteri temsilcisi ile görüşmek isterseniz sırası ile 1 - 4 - 0 tuşlamalarını yapmanız gerekmektedir. Bu tuşlamaları yaptıktan sonra N11 müşteri hizmetlerine hemen bağlanabilirsiniz. N11.com'un telefon ile müşteri hizmetlerinin yanında bir de mesaj yolu ile 7/24 canlı destek sistemi vardır. Bu canlı destek sistemi aracılığıyla sorununuzu anlık N11 müşteri temsilcisi ile mesajlaşarak bildirebilir, çözüm yolu bulabilirsiniz. Ayrıca aşağıda bulunan yorum bölümü aracılığıyla da mesajlarınızı bizlere iletebilirsiniz. Eğer sizde N11 kargo gelmedi, N11 kargo bilgileri sorgulama gibi işlemleri yapacaksınız müşteri temsilcisi ile görüşebilirsiniz. Arama Sorguları: n11 iletişim bilgileri, n11 telefon no, n11 canlı destek hattı, n11 müşteri temsilcisi, n11 şikayet hattı, n11 çağrı merkezi Read the full article

[bilmisler]

Kadın ve Ayak bakımı

https://bilmisler.com/kadin-ve-ayak-bakimi/

Kadın ve Ayak bakımı

Bir ömür bütün yükümüzü çeken organlarımızdır ayaklarımız. Kış aylarında kapalı kaldığı için unuturuz biraz. Fakat yazın sandaletlerin, terliklerin içinde göz önündedir. Cildimizin fazla kuru olmasından, uzun sure ayakta kalmaktan ya da fazla kilolardan dolayı ayaklarımızda çatlaklar oluşabilir. Bunun için en başta duşta iken ayaklarımıza kese uygulayabiliriz. Ayaklarımıza uygulayacağımız peelingi bir güzellik merkezine gidip  yaptırabileceğimiz gibi, bu iş için satılan ürünleri alıp ev de de uygulayabiliriz.  En kolay ve ucuz olanı ise evdeki malzemeleri kullanarak ayak bakımımızı sağlamaktır.

Ayak bakımı için bir uygulama paylaşmak gerekirse; bir fincan beyaz şeker, 1 fincan tuz, 2çorba kaşığı zeytinyağı ve bir miktar suyu karıştırarak hazırlayacağımız malzemeyi, kese ya da ayak fırçası yardımıyla ayaklarımıza masaj yaparak sürmeliyiz. Yine aynı şekilde uygulayacağımız bir başka tarif paylaşayım. 2 Fincan Türk kahvesi,  2 çorba kaşığı tuz, bu malzemeyi krem haline getirecek kadar badem yağı ya da jajoba yağı. Yine bunu da aynı şekilde uyguladıktan  ve uygulamayı bitirdikten sonra ayaklarımızı güzelce durulamalı, kuruttuktan sonrada nemlendirici ile kaybettiği nemi vermeliyiz. Eğer ayaklarımızdaki çatlaklar daha derin ise önce ponza  taşı ile bu bölgeler temizlemeli daha sonra peeling işlemine geçmeliyiz. Ayaklarımızın durumuna göre haftada 2-3 defa uygulayabiliriz. Bu uygulamalar ayaklarımızdaki ölü deriyi temizleyecektir.

Yine ayak kokusu ve mantar gibi rahatsızlıklara uğraşmak istemiyorsak ayaklarımıza deri, ortopedik ayakkabılar giymeli, yürüyüş yaparken  yürüyüş ayakkabıları kullanmalı, uzun süre de aynı ayakkabıyı tercih etmemeliyiz. Gerektiğinde pedikür yaptırmayı ihmal etmemeli, bu sırada tırnak etlerini kestirmemeli geriye doğru ittirmeliyiz. Tırnaklarımızın sağlığı için kalsiyumu gerektiği kadar almalı eğer tırnaklımızda bir  bozulma görüyorsak troid hormonlarımızda bir sıkıntı olabileceğini düşünüp doktora danışmalıyız.

Yine nasırla mücadele en kolay yöntemlerden biri de ayaklarımızı yıkayıp kuruladıktan sonra, topuklarımızı vazelinle iyice yağlayıp yün çorap giyip uyumaktır. Sabah topuklarınızın yumuşacık olduğunu göreceksiniz. Oje kullanıyorsak kat kat sürmekten kaçınmalı, çok fazla aseton kullanmamalıyız. Tırnaklarımızı keserken keskin hatlar bırakmaktan kaçınmalıyız. Yine tırnaklarımızın çok uzun olması hem kırılmaları hem de tırnak batmalarını tetikleyecektir. Haftada 1 defa 5-10 dakika tırnak diplerinin limon suyu ile ovulması içindeki  c vitamini dolayısıyla tırnaklarımızın daha sağlıklı uzamasını ve görünmesini sağlayacaktır.