#Jilet Sözler Kısa
Explore tagged Tumblr posts
okyanustakibaliikk · 4 years ago
Text
Şimdi sen karşıma geçip elimden tutacağını söylüyorsun, boğazıma dizdiğin jiletler beni bu hayattan çoktan kesmişken, bu saatten sonra tutsan ne değişir.
48 notes · View notes
dogumgunumesajlari · 8 years ago
Text
Jilet Sözler
Kolumuzu ısırarak saatler yapardık küçükken, sanki zamanın canımızı acıtacağını anlarmış gibi.
Biz kaybetmeye, ilkokulda silgiyle başladık.
Karı kıza bakmakla değil, karına kızına bakmakla adam olunur.
Duyduğumu göre sözlerimi üzerine almıyormuşsun. İyi dinle sevgili, kelimeler bile sana küfrediyor.
Gitmek sadece bir eylemdir. Unutmaksa koca bir devrim.
O değil de şimdi nüfus sayımı yapılsa, seni de adamdan sayacaklar ya, ona yanıyorum.
Hak edenin hak ettiğini bu dünya da vereceksin ki, seni diğer tarafta meşgul etmesin!
Keşke, sen benim kalbimin ağrısı değil, alnım��n yazısı olsaydın.
Senin dünyaya bakan camların kirli ise, benim çiçeklerim sana çamurlu görünür.
Şekerli bir sakızdın ağzımda, çiğnerken de yorulmuştum. Önce şekerin gitti, sonra cıvıdın. Daha fazla gevelemeye gerek yok dedim ve tükürdüm. Kim bilir kimin ayağına yapıştın?
Sana bir kapı bıraktım giderken; açtıkça beni, kapatırken kendini hatırla.
Acı çektiğimi mi sanıyorsun? Tabi ki hayır, hissettiklerim acıdan da öte. Vücudum, beynim uyuştu, anlatabiliyor muyum?
Kadına şiddet uygulayan erkek için kapınızın önüne bir kap su koyun. Sonuçta o da hayvan!
Olmuyor der, yapamıyorum der, sen benden daha iyilerine layıksın der. Velhasıl ben şerefsizin önde gideniyim demez!
Kimse senin dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz. Gemiyi limana getirip, getirmediğine bakar.
Yüreğini göremeyeni görmezden geleceksin!
Nerede hata yaptık biliyor musunuz? Yönetmeni olduğumuz hayallerimize, figüran olamayacak insanları başrol yaptığımızda!
Bir sırrı tutar gibi tutmak istedim ellerini ve bir sırrı ağzımdan kaçırır gibi söyledim seni sevdiğimi.
Öyle yağma yok! Herkesi yarına götüremeyiz. Kimileri dünde kalmalı. Hak ettikleri yerde.
Ne çok acı var, ne çok zalim var. Ne çok firavun beyinli, nemrut kalıntısı var. Tüm bunların arasında, iyi ki ölüm ve cehennem var.
Sigaram gibisin, gecelerime işledin sevgilim!
Karakterim ve tavrımı birbirine karıştırmayınız. Karakterim kim olduğumla ilgilidir. Tavrım ‘sizin’ kim olduğunuzla.
Sahip olduğun tek şey çekiçse, her şey çivi gibi görünmeye başlar.
Sevildiğini anlamayan biri için, çocuk oyuncağıdır gitmek, şaşmamalı.
Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla etrafa saçılır. Peki ya bir kalp kırılırsa?
Hep söylüyoruz; namaz beş vakit, ahlak ise yirmi dört saat farzdır.
Bazen de; yıldızlar bakar, insanlar kayar hayatımızdan.
Değer vermenin sadece matematikte işe yaradığı bir dünyada yaşıyoruz.
Özlemin kaç promil alkol içeriyor sevgili? Tüm dengemi alt üst etti.
Yeryüzünde, aynı kadının başka bir erkeğe, bir zamanlar sana baktığı gibi baktığını görmek kadar büyük bir acı yok.
Hayatı özetlemeye gelince; yüzmeyi bilmiyorsan, çırpınacaksın.
Hayatta her şeyin mümkün olacağına inanabilirdim; sen gelseydin eğer!
Bugün vazgeçtim ellerinden, gözlerinden, yalan sevginden. Bana ait hiç bir şey olmadığını gördüğüm yüreğinden. Bir dalga kumsaldan ne götürürse işte öyle götürdün bendekileri, dümdüz bıraktın.
Kahır; aşkın mektubudur ve her zaman gidenler yazar.
Bazı yaralar vardır ki, kapanmış olsalar bile dokununca sızlarlar.
Aylar sonra gelen ‘nasılsın’ mesajına verilecek tek cevap; Ne oldu kimse benim gibi sevemedi mi olur.
Acılar iyidir bize geçmişin gerçek olduğunu hatırlatır.
Sıkı sıkı tembihlerler ; ‘ Unut onu, aklına bile getirme, çıkar kafandan, hafızandan sil.’ Sanki seven beynimizmiş gibi.
Kusursuz olmasa da olur, huzursuz olmayalım yeter.
Köşe başında durdurup kimliğimi soruyorlar; tutup yaralarımı gösteriyorum.
Aşk jilet yarası gibidir, acısı geçer izi kalır!
Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, çünkü sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak ve beni hatırla.
Palyaço misali gündüzleri güler, geceleri ağlarım.
Bırak, tipimiz bozuk olsun bilader. Hamdolsun sütümüz bozuk değil, helal ya o bize yeter.
Uzatmayın kirli ellerinizi üstüme, yetişebilecekleriniz sadece hayal kırıklıkları.
Bizde sabah olmaz, bizde güneş doğmaz, biz isyankarız kızım, bizle dost olmak size yakışmaz. Biz sadece sevdiklerimizin eseriyiz.
Ben keder üretir dert yaratırım, aleme ibrettir her bir satırım, kırk yılın başında halim hatırım sorulsa ne yazar sorulmasa ne !
Kim demiş ki sarhoşluk kötü şeydir. Oysa ben her şeyimi ayıkken kaybettim.
Yüreğinin çöllerine nehir, saçlarının tellerine esir oldum. Ben ki  asi, boyun eğmez. Ben ki çılgın söz dinlemez. Senin için hem de kaç kez yaşlar döktüm inanmadın. Bakma ben sana çok kıymet verdim. Ağlattın inlettin beni, ben yine seni sevdim.
Aldanma hayatın cilvelerine her şey bahane, görünüşüm serseri ama gönlüm şahane. Sil at aklından yazıp çizdiğin eseri.
Mevlam güzel yaratmışsa yak demedi alemi, yakacaksan beni yak, yakma bütün alemi.
Canda isyan ,tende isyan ,nefeste isyan, bağrımda bir gül açmış, kokusunda isyan.
Bilmesek te zengin çocukları gibi parlak taşların üzerinde dans etmeyi, elbette biliriz Allah’ına Kadar Sevmeyi.
Biz kimleriz diye sorma, biz hayata boş vermişlerdeniz. Bize hayat nedir diye sorma, biz hayat deryasında yüzenlerdeniz. Bizi arama lüks meyhanelerde, biz dost şarabı içenlerdeniz. Bize dost, arkadaş nedir diye sorma, biz onlar için ölüme gidenlerdeniz.
Gel benim ol sevdiğim, bu yaralar senin için. Aşkı elde değil, bir de bende gör bizim için…
1 note · View note
senkilomuverdin · 6 years ago
Text
bu yazıda ünlü bir müzisyenle tanışıyorum!!! ve gereksiz paragrafları biraz siliym diye tekrar okurken yazıyı daha uzun hale getirdim!!
8 eylül
İbonun ibo showu şarkı söyleyerek açması gibi çılgın replerlle açmak isterim asında postları!
Şu an çok sıcak hissediyorum adamım/ sanki başarısız olmam imkansız gibi/ ve seyirci kenarda bira içip muhabbet etmeyi bırakıp bir anda tüm dikkatni sana vermişse/ abi bi dk sahnedeki repırs neler dedi öyle farkında mısın çok hasta repler bunlar diyerekten/ işte o zaman asla durma/ BEn hala en iyisiyim , orospu çocukları sinirimi bozuyor ama ben dürtüsel bir şekilde pantolon ütülemeye devam eddiyorum/ evet elimdeki demir çok sıcak ve pantolonum jilet gibi ütülü!
Bilmiyorum anlattım mı 2-3 birada gevşeyip içimdeki ilgi orospusunu biraz serbest bıraktığımı, 4-5-6 derken ortalığın çok karııştığını saldırgan dürtüler ve mutsuzluk falan da serbest kalıyor ve mesela normaldeki özgüven azlığını 2 bira çok güzel yenerken 4-5 birada istenmeyecek seviyeleree çıkıyor özgüven. başta çok güzel muhabbeteim varken içtikçe içtike tiksiniyor insanlar muhabbet felaketle bitiyor.
Sonracıma! sinema ookuyan arkaddaşımın evini taşımasına yardım etmiştim. Bu çağırdı ev sıkıntıları çekerken yardım eden herkes gelsin die. Kırmayim gideyim falan derken en erken ben gitmişim boş salonda oturuyorum tek başıma bi adam geldi meğer ünlü bir müzisyenmiş! öyle karşılıklı ovkvırd ovkvırd duruoduk öysa.
Cemiyette pişiyorumun basçısıyla tanıştım! süper adamdı. biraz fazla içince sosyal ortamda, bi tane adam bulup ona sürekli yalakalık yaptığımı, sürekli ismiyle hitap eddip, masadaki bütün konuşmaların ortasına dalıp o adamın ismini söyleyerek halit güder bence bu anlattığınız şeyi daha iyi yapar çünkü çok ilginç bir insan falan, bi noktada işte beyin ölümü de başladıkça, saddece adamın adını söyeyip ehehe diye gülmeye dönüşüyor. bu yalakalığım aslında sanki cemiyette pişiyorumun basçısıyla tanışmışım gibi gayet düzz adamlara çok iyi davranmak olarak ifade edilebilir. Cemiyette pişiyorumun basçısına ise sanki düz bi adammış da sarhşş olunca düz adamlara yürüyormuşum gibi yaklaşmış gibi oldu. Sonuçyta ona biraz dahaekstradan yalakalık yapmam lazımdı bence yapamadım, inceden taşak geçer gibi olmamıştır umuyorum. Son derece mütevazi sessiz sakin mizahlı bi adamdı. Evinin manzarasını falan anlattı awkward silence esnasında. gereksiz detaylarla. BEnce saçma bi soruya samimi ve kişisel bi cevap vermesi hoştu!
NEyse işte haziran gibi kanka olduğum iki eski sevgilimdden biriyle kavgalıyız, öteki beşiktaştaydı çağırdım ve o da tusa girdi genel cerrahi falan yazcak sanırım o geldi. Şimdi evini taşdığım kızın ilginç bi özelliği ise şu, hangi kız arkadaşımla tanıştırsam, ya da mesela bi kız arkadaşım varken ona uğrasam, o kız arkadaşla kısa süre sonra ayrılıyoruz. 2-3 kere oldu bu. Sonracıma, ama bu seferki eski sevgilim yani en büyük takıntım olan insan falan. o zaman olay noldu bu sefer o arkadaşla küsmemle bitti gece!
sarhoşken götün teki olduğum icinsevgilim konuşunca utandım boş konuşcak falan die, muhabbetinden utandım falan hiç mingle olmasına yardımcı olmadım, ona rağmen kaynaştı insanlarla. biz sevgiliyken de şöyle seviyorum böyle seviyorum ayağına ayıp ettiğim bir insan. bi yandan dda benim çenem düşmüştü sik sok konuşuyorum. felakete doğru gidiyoruz!
böyle olunca tribe girip içime kapanıyorum.e içime kapanıp yukarda uyiym ddedim. Tuvalette işemeye çalışırken hop pantolonun süstüne işedim komple, sonra yatağa uzandım o halde. arkadaşım kız geldi, tam ne dededi hatırlamıyorum ama yersiz yere zavallı bi sarhoşa çok kızdı, zaten beyin e gidikti, ben biliosunuz akıl hastanesindeyim paso ve biraz fazla etkilenddim, beyin fonksiyonları azalınca kedi gibi lan bunlar diyerek sevdiğim hastalarıma bağladım tamamen, arada onlar gibi konuştuğum falan oluyor normaldde de, bu sefer tam aşırı ilaçlanmış akıl hastanesi sakini gibi keddi gibi ben altıma işemiş yatakta yatarken buldu.
beni azarlıyor soğuk bir şekilde siktirgit evimden falan demeler, o da baya enteresan bi insan bu sert tarafları falan baya enteresan bence herneyse ben eve gidecek halde değilim ve çişli halimi aldı eski sevgilim ve bana sahip çıktı! evime götürdü. Ama çiş az buz değil pantolon ful çiş sırılsıklamm. NAsıl beceremediysem işemeyi. SOnracıma annem açtı kapıyı ben duşa girddim bunlar byle annemle tatlı bir muhabbet. Karşılıklı güzl sözler. öyle bir hal aldı ki durum annem kız gittikten sonra diyor ki bana yunus sen bunla evlen işte tatl kız seviyor seni de (annem sanırım benden iyice umudu kesti.) sonra ben birtakım insanlara anlaşılmaz karışık mesajlar attım mesela ilker kankime:
[9/8, 4:33 AM] Yunus: Olkef
[9/8, 4:33 AM] Yunus: Nemok usuluyorum
[9/8, 4:33 AM] Yunus: Irmakka evlenmek istiyorum.
[9/8, 4:34 AM] Yunus: Ban abyard m it
şeklinde bir mesaj! kıza da benzer şeyler.
Cemiyette pişiyorumun basçısına ne oldu diyceksiniz peki?? yada ortamda başka deişik tipler yok muydu? vardı tabi boş salonda öle oturup yerlere falan muhabbet ediolardı. bi ane çook garip bir adam, böyle tuhhaf ortamcı addam olurya garip şeyler söyleyen, bir abla var ablanın genç ve tuhaf ortamcı arkaddaşı, geldi yanıma bana mesela altıma işeddikten sonra güzel bişiler söyledi takma kafana falan. Herhalde kız alt katta beni ktülüyordu üzüldü:( sonra ben eski sevgilime de ağladım baya teselli etti beni.
cemiyette pişiyorumun basçısına en son dede donu isimli şarkımı söyledim ama beğenmedi sanırım. Sonra büyük ev ablukaddayı kötülüyordum. Bir ara soğumuş olabilir. Evini taşımasına yardım ettiğim arkadaşımı ise kınıyorum. ev taşıma çok acaip bi gündü ama yazısını yazmadım.
18 notes · View notes
sozcuherifofficial · 5 years ago
Text
Sevgiliye aşk sözleri çok kısa
Tumblr media
Sevgiliye aşk sözleri çok kısa aşk sözleri, üzgün sözler, güzel sözler, damar sözler, atarlı sözler, jilet sözler
Source by nej83
0 notes
evlatofficiall · 5 years ago
Link
Damar Sözler Kısa, Damar Aşk Sözleri, Damar Sözler Sevgiliye, Damar Sözler Uzun, Damar Sözler Anlamlı, Damar Sözler Jilet, Damar Sözler Kapak, Damar Sözler Facebook, Ağır Damar Sözler
0 notes
enguzelsozlerimiz · 7 years ago
Text
Damar Sözler
Damar Sözler
http://www.enguzelsozlerimiz.com/damar-sozler/ http://bit.ly/2Gy3fb5
0 notes
ozlusozlercom · 5 years ago
Text
Etkileyici Damar Sözler
Etkileyici Damar Aşk Sözleri, Etkileyici Damar Jilet Sözler, Etkileyici Damar Sözler, Etkileyici Damar Sözler Facebook, Etkileyici Damar Sözler Kısa, Etkileyici Damar Sözleri, Etkileyici Damar Aşk Sözleri, Etkileyici Damar Jilet Sözler, Etkileyici Damar Sözler, Etkileyici Damar Sözler Facebook, Etkileyici Damar Sözler Kısa, Etkileyici Damar Sözleri, Etkileyici Damar Aşk Sözleri, Etkileyici Damar Jilet Sözler, Etkileyici Damar Sözler, Etkileyici Damar Sözler Facebook, Etkileyici Damar Sözler Kısa, Etkileyici Damar Sözleri, Etkileyici Damar Aşk Sözleri, Etkileyici Damar Jilet Sözler, Etkileyici Damar Sözler, Etkileyici Damar Sözler Facebook, Etkileyici Damar Sözler Kısa, Etkileyici Damar Sözleri, Read the full article
0 notes
ahu-kaya-blog · 7 years ago
Text
Damar Sözler
Kaynak : https://is.gd/AFQmgy #DamarSözler #ÖzlüSözler Sayfa İçeriği: Damar Sözler Kısa, Damar Sözler Sevgiliye, Damar Sözler Uzun, Damar Sözler Facebook, Damar Sözler Anlamlı, Damar Sözler Jilet, Damar Sözler 2017
0 notes
zerzebil · 8 years ago
Text
Bay Crane'in Hikayesi...
Peder Michael,Pazar ayininden sonra kilisenin kendine ait hücresine çekilmişti. Gökyüzü yırtılmışa benziyor dedi başını pencereye doğru uzatarak.. kutsal kitabı öpüp alınına koyduktan sonra yatağının hemen yanındaki sehpanın üzerine yerleştirmişti ki.. odasının kapısı çalındı .. dışarıdan Abigail halanın küçük oğlu Mark ,peder diye seslendi.. sonra yeniden bir daha.. geliyorum küçüğüm.. acele etme.. geliyorum.. ah tanrım cemaat dağılmamış mıydı.. oysa az önce Mr. Paul ve Mrs Margareth’ i kendisi uğurlamamış mıydı? Geldim Küçüğüm dedi..Tanrı bize acele etmenin iyi bir davranış olmadığını öğütlüyor her seferinde….. kapıyı açtığında gölgelerin boyundan daha aşağıda bir yerlerde şeftali renginde yanan bir çocuk yüzü gördü.. alnına bir çimdik aydınlık vuruyordu …..peder ,az önce dışarıda havanın kapalı olduğunu gördüğünü sanıyordu.. bu ışık nereden vuruyordu….. Ahh tabii .. az önce yaktığı şamdanın odadaki aynadan yansıyan ışığıydı bu.. neler düşünüyordu.. biraz daha yaşlandığının belirtisi olabilir miydi ? ..zaman işte geçiyor ..diye düşündü.. ne oldu mark..? Bir ziyaretçiniz var peder.. günah çıkartmak istediğini söylüyor.! . kimmiş ?tanıdığımız biri mi? Çocuk bilmediğini ifade etmenin en kısa yolunu seçti.. başını omuzları arasında sağa ve sola doğru salladı.. pekala küçüğüm tanrıya ihtiyacı olan herhangi birini asla geri çevirmemeliyiz.. değil mi? Ben tespihi alıp geliyorum.. misafirimizi günah çıkarma hücresine al.. ben de iniyorum dedi. Mark, koşar adımlarla küçük kilisenin ahşap ve ağır merdivenlerinden olanca hafifliğiyle aşağıdaki salona indi sağa doğru dönerek az ileride dışarıda yağan yağmura .. ise toza.. buluda ve buharlaşan cama bakan düşünceler içindeki kadına; .. peder birazdan inmiş olur.. sizi günah çıkarma odasına almamı istedi.. gelin bayan..dedi… Kadın ,göz yuvarlarını çevreleyen keskin ve kuyruklu hattın ucundan Peder Michael değil mi? Diye sordu Elbette o.. bayan diye cevap verdi mark.. kadın mark a uzun süredir beklediği bir müjdeli haberi getiren bir ulak sevinciyle çantasından kırmızı kıpkırmızı bir elma çıkarıp uzattı .. al bu ,senin. Mark durakladı ama kırmızı elma.. sanki bu loş atmosferde yanan kızıl bir kandil gibi ona bir ısırıklık davet gönderiyordu…. Teşekkür ederim bayan diyerek uzatıp iki elini, elmayı kavradı … kızıl elma burun mesafesine indiğinde sulu bir şeylerin çiğnendiği izlenimini doğuran o ilk ısırık çoktan alınmıştı.. Birazdan peder Michael günün tüm yorgunluğuna inat.. sanki ilk ayini yönetir gibi içinden fısıldayarak ,derin düşünceler arasında ve gözlerini parmakları ucundaki tespihten ayırmadan … salondaydı.. mark diye seslendi.. kilisenin kapısı açıktı.. dışarıdan ıslak köpek sesleri duyuluyordu.. yağmur oldukça şiddetlenmişti. üşüteceksin çocuğum.. diye söylenirken kapıya vardığında civarda kimsenin olmadığını gördü.. rüzgar açmıştı.. yada birileri çıkarken kapıyı sıkıca kapamamıştı besbelli. Tanrı ona bir işaret daha göndermişti. Kapını örtmelisin oğlum.. gelecek ve gidecek hiç kimse kalmadıysa artık.. kapını örtmelisin.. kapıyı kapatıp birkaç kez daha mark diye seslendi. Sesler küçük kilisenin tuğladan bedeninde çarpıp birkaç kez havada döndükten sonra boşluğa düştü..Mark! Tanrı bilir nerdesin….. Günah çıkarma odasına doğru ilerledi.. hücrenin gül ağacından işlemeli kapısını açtığında cübbesinin siyah ve her zamanki gibi jilet kadar düzgün eteklerini kıvırarak ceviz ağacından sandalyenin üzerine bıraktı kendini… derin bir nefes çekti. Cephesindeki koyu kahverengi ve siyah işlemeli mobilyanın önünde uzanan çıkıntıya kutsal kitabı bıraktı.. günahkar ile arasındaki paravanın sürgüsünü ittirdi sonra.. tespih hala elinde duruyordu.. odanın tepesindeki kandilin gül kokusu ile aromalandırılmış yağından siyah ve beyaz bir tütsü yayılıyordu.. sanki mevsimin ilk gülleri açmıştı.. ve bir bahçenin tam önünden rüzgarın burnunuza kadar getirdiği o enfes kokuyu çekiyordunuz içinize.. peder Michael buna özen gösteren biriydi.genç yaşına rağmen kilisenin tüm kurallarına son derece hakimdi. Tüm ritüelleri ,olması gereken bilinmesi icab eden ne varsa.. tıpkı o kuralları kendi yazmış gibi ezber etmişti… Paravan açıldığında odanın diğer tarafındaki kişinin silüeti ancak seçilebiliyordu.. ahşap oyma o kadar muntazam işlenmişti, ki… paravanın iki tarafındakiler burun buruna gelse ancak gözün dörtte biri arasından görülebiliyordu..Cennet ve Cehennem arasındaki bir adımlık mesafede kurulmuş küçük bir çadırda gibiydiler.. adına araf deniyordu bu noktanın.. günahkarlar.. ve seçilmiş olanlar… günahkarın yüzünü pederin dahi görmemesi ..işin kuralıydı… Akşam sütünün ılık olması gerektiği kadar sakin,sütün rengi kadar olağan bir anı yaşarken en olağan hareketi ile açtığı paravandan süzülen birkaç ışık demeti siyah cübbesinin üzerine düştüğünde Senin kabul ettiğin kurban akçakgönüllü bir ruhtur ,alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin ,ey Tanrı dedi(mezmur 51.17)Peder ……bunu söylediğinde paravandan gülüşmeyi andıran bir ses duyuldu.. peder.. boğazını temizler gibi bir ses çıkardı.. sonra öksürdü.. bu bir uyarı anlamına geliyordu.. bir küçük sessizlikten sonra devam etti.. ve rab onu ayağa kaldıracaktır. Eğer hasta günah işlemişse günahları bağışlanacaktır. Bu nedenle şifa bulmak için günahlarınızı birbirinize itiraf edin ve birbiriniz için dua edin(yakup5,13-16) dedi. Bunu söylediğinde tespihin ucundaki isa figürünü dudaklarını götürdü ..öptü.. ve sol eli ile alnının ortasına henüz varmamıştı ki..paravandan bir ses duyuldu.. şifa mı? Ses mrs. Margareth ‘inkine benziyordu.. hatta oydu.. ama mrs margareth az önce kendisi tarafından uğurlanmıştı. Ve mark gelenin tanıdık biri olmadığını söylememiş miydi?üstelik mrs margareth dini konularda böyle bir zaafiyet göstermeyecek kadar duyarlı biriydi.. ne oluyordu? Yeniden sesini yükselterek şu duayı okudu…. Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur ,alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin ,ey Tanrı dedi(mezmur 51.17) Paravanın ötesinden bir ses daha duyuldu.. fakat bu ses bir çocuğunkine ne kadar benziyordu.. Tanrı? Peder.. bekledi bir süre.. paravanın ötesindeki konuşmaya devam etti.. Tanrı bizi görüyor mu peder?ya da sizi ………………………….görüyor mu? Peder Michael .. duydukları karşısında oldukça şaşkındı.. belki de ilk kez paravanın arkasında kimin olduğunu bu kadar merak ettiğini sezinledi.. Sonra bir genç adam sesi ;peder belki de beni bir kez görmelisiniz diyordu.. belki de evet dedi peder.. bir kez görmeliydi bu paravanın ardındakini.. belli ki biri hatta birileri kendine çok kötü bir şaka yapıyıordu.... aklına akşamın bu vaktinde başka bir şeyin gelmesi beklenemezdi.. tufan gibi bir yağmur.. ve son ziyaretçisine kadar boşalmış bir kilisede şimdi küçük bir günah çıkarma odasına tüm bir kasaba sığdırılmış gibiydi.. Peder.. kuralını bozmadı.. merakına yenilmeyerek sadece.. seni dinliyorum çocuğum dedi… Güzel vaaz veriyorsun peder.. ruhu okşayan bir sesin var.. günaha çağıran bir ses.. günah kapısının önünde bekçi olmaya yemin etmiş biri için fazlasıyla cüretkar.... hem de tanrı’ya karşı.. cümleler daha akışkanlık kazanmıştı şimdi…. ne var ki.. seslerin rengi sürekli olarak değişiyordu.. bir çocuk..bir genç..bir erkek.. bir kadın.. tanrım ..çıldırıyor olmalıyım diye düşündü… Michael… adını söyleyen şimdi.. sanki kendi annesinin sesi idi.. Michael, birgün tüm bunların bittiğini göreceksin ve tanrı şahit .. senin onun koyunlarına çoban olduğunu göreceğim. Yüce efendimizin dostlarından olacaksın.. yüce efendimiz kendisi ile buluşmak isteyen her gönüle açıktır.. onda sonsuz bir kabulleniş vardır..michael sen ..işte bu olacaksın… Ama bu sözler.. annesinin sözleriydi.. derken nefesini toplayıp kutsal kitabdan hatırladığı ilk duayı okumaya başladı.. arada bir yüce babamız diyordu.. cennetteki yüce babamız.. Sahibi-sahipleri belirsiz bu ses ona sürekli olarak bir şeyler söylüyordu.. dinlemek istemese de kulakları bir şekilde bunların hepsini duyuyordu.. çoğu zaman bu saatlerde yorgunluktan anlaşılamayan bir başkasına ait tüm sözler.. bir berrak derenin içindeki çakıl taşları gibi net olarak görülüyordu ve anlaşılıyordu.. ve söylenen sözlerin tamamı günah doluydu.. Cennetteki yüce efendimiz..demişti ki.. efendine sadık mısın diyerek yüklendi paravandaki ses.. efendine sadık mısın… ?bir kez daha sordu efendine sadık mısın? Yüce isa diye haykırdığı duyuldu pederin.. kendini hücredeki paravanın dışına attığında dizleri üzerine kapanmıştı.. birazdan bir derin gölgenin paravanın öte tarafından kendisine doğru yaklaştığını hissetti. Salon birden oldukça soğumuştu.. kapı yeniden açılmış olmalıydı.. mark diye bağırdı.. sonra.. ona kapıyı kapamasını söyleyecekti.. Buyurun peder diye bir duyuldu.. şükürler olsun.. ses mark ‘a aitti..bir sevinçle gözlerini açtığında karşısındaki manzara onu dehşete düşürmüştü.. kendisi gibi boydan bir kara cübbe içindeki genç delikanlı.. onun rüyalarında gördüğü….. o delikanlı ve evet bu oydu işte.. semiramis’in sarayından gizlice kaçırılan bu delikanlı için kaç kan dökülmüştü.. gözlerini kapadı sıkıca.. ve hayır dedi.. bunlar sadece bir kandırmaca.. bunları söylerken kendine fısıldıyordu.. delikanlı cevapladı onu; evet.. bunlar bir kandırmaca.. her şey bir kandırmaca peder.. başından sonuna kadar böyle bu… sen o sun dedi peder …. Kim ? dedi karşısındaki delikanlı.. hafif yana eğerek başını dudaklarının kenarına bir tebessüm ekledi..kime benziyorum peder? o ‘na dedi. . hangisine peder.. rüyalarındakine mi? Yoksa iblise mi? Siz böyle diyordunuz …unutmuşum.. Peder hala korkudan titriyordu… delikanlının henüz bir ismi yoktu.. peder de onu rüyasında sadece böyle biliyordu.. ismimi merak ediyor musun peder dedi.. is mi mi ?merak ediyor musun? Sonra umursamaz bir tavır aldı yüzü.. senden daha fazla düşünmedim günahı.. tanrı’ya senden daha fazla isyan etmedim… oysa .. dedi… Peder iki elini yüzüne kapamış ağlıyordu.. hıçkırıklar arasından…çok soğuksun dediği duyuldu.. Cesur olmanı beklerdim Michael dedi kara cübbeli delikanlı…. benimle birgün karşılaşacağını biliyordun..beni hep çağırdın.. hep düşündün.. hep merak ettin.. değil mi..? ve birkaç adım sesi duyuldu.. tak….. tak…. tak…. Kilisenin oldukça eskimiş sarı mermerden zemin taşı üzerine bir kılıcın ucu ile dokunuluyordu sanki.. gölge biraz daha ilerledi.. peder yüzünü gizlediği ellerin arkasından bir aralıkla bu karşısındakine baktı.. kapı açıktı.. dışarıda yağmur yağmaya devam ediyordu.. tüm bu olup bitenler tanrının umurunda bile değildi diye düşündü.. oysa kendisinin en sadık kullarından biri değil miydi? Rüyada olabilir miydi?belki bunun sebebi tüm bunların sebebi dün akşam okuduğu gizemli kitaptı.. ve şimdi sadece ondan bir sayfayı esinliyordu hayalgücü.. öyle miydi.. korktuğu gerçekti.. nefes alıp veriyordu.. salon hala soğuktu.. kilisenin kapısı aralıklarla içeri dolan rüzgarın peşine takıldıkça açılıp kapanıyordu.. karşısında kapının çizdiği parlaklık içinde çiseleyen bir gölgeydi.. gölge biraz hareketlenir gibi oldu.. Beni sen çağırdın Michael ..unutma .. dedi delikanlı….. pederin bu , titrek .. kendinden geçer gibi inlemesinden garip bir zevk alıyordu.. yüce isa dediği duyuldu pederin… Efendin .. evet.. ona böyle diyorlardı.. fakat o senden cesurdu.. tesadüfleri severim… efendinle karşılaştığımızda ..bir dağın yamacındaydık ..ama galiba biliyorsun bu hikayeyi.. dedi.. peder şunları fısıldadı; Sonra İblis İsa'yı yükseklere çıkararak bir anda O'na dünyanın bütün ülkelerini gösterdi. O'na, Tüm egemenlik ve görkemleriyle bunları sana vereceğim» dedi. Bunlar bana teslim edildi, ben de dilediğim kişiye veririm. Bana taparsan, hepsi senin olacak. İsa ona şu karşılığı verdi: `Tanrın olan Rab'be tap, yalnız O'na kulluk et' diye yazılmıştır.(luka 4 5-8) Biliyorsun… çok iyi dedi.. güldü.. sonra.. seninle dedi Michael bir kez daha karşılacağız.. sen o zaman benim adımı öğrenmiş olacaksın.. o semiramis’ten kaçanı.. rüyalar, Michael.. korkmamalısın.. derken bir sessizlik oldu.. peder….. kapıdan süzülen bol ışığın ve düz hatlar halinde boşluğu çizen yağmurun içine koştuğunda.. vakit geç’ti.. yağmur hala yağıyordu.. kara bakır gibi yoldan … yalnızca hüzün akıyordu ,korku ve şaşkınlık.. yolu kesen evlerin bindirme çatılarının kanadığı o yere kadar .. sonra geniş bir merdiven gibi yokuşu tırmanan sokağın başına kadar baktı.. baktı.. kimseler yoktu.. bu o olabilir miydi.. rüyada mıydı.. bu şey neydi.. kilisenin kapısından içeri girdiğinde.. kandildeki yanık yağdan süzülen gül kokusu her yerdeydi..biraz daha ilerleyince bir şey gördü .. kilisenin sarı mermerden zemini üzerinde.. almak için eğildiğinde.. fark etti.bir gül… ve . bir damla kan vardı yanında .. gülün mermerle buluştuğu noktada.. kızıl.. bir damla kan….
0 notes
dogumgunumesajlari · 8 years ago
Text
Jilet Sözler
Kolumuzu ısırarak saatler yapardık küçükken, sanki zamanın canımızı acıtacağını anlarmış gibi.
Biz kaybetmeye, ilkokulda silgiyle başladık.
Karı kıza bakmakla değil, karına kızına bakmakla adam olunur.
Duyduğumu göre sözlerimi üzerine almıyormuşsun. İyi dinle sevgili, kelimeler bile sana küfrediyor.
Gitmek sadece bir eylemdir. Unutmaksa koca bir devrim.
O değil de şimdi nüfus sayımı yapılsa, seni de adamdan sayacaklar ya, ona yanıyorum.
Hak edenin hak ettiğini bu dünya da vereceksin ki, seni diğer tarafta meşgul etmesin!
Keşke, sen benim kalbimin ağrısı değil, alnımın yazısı olsaydın.
Senin dünyaya bakan camların kirli ise, benim çiçeklerim sana çamurlu görünür.
Şekerli bir sakızdın ağzımda, çiğnerken de yorulmuştum. Önce şekerin gitti, sonra cıvıdın. Daha fazla gevelemeye gerek yok dedim ve tükürdüm. Kim bilir kimin ayağına yapıştın?
Sana bir kapı bıraktım giderken; açtıkça beni, kapatırken kendini hatırla.
Acı çektiğimi mi sanıyorsun? Tabi ki hayır, hissettiklerim acıdan da öte. Vücudum, beynim uyuştu, anlatabiliyor muyum?
Kadına şiddet uygulayan erkek için kapınızın önüne bir kap su koyun. Sonuçta o da hayvan!
Olmuyor der, yapamıyorum der, sen benden daha iyilerine layıksın der. Velhasıl ben şerefsizin önde gideniyim demez!
Kimse senin dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz. Gemiyi limana getirip, getirmediğine bakar.
Yüreğini göremeyeni görmezden geleceksin!
Nerede hata yaptık biliyor musunuz? Yönetmeni olduğumuz hayallerimize, figüran olamayacak insanları başrol yaptığımızda!
Bir sırrı tutar gibi tutmak istedim ellerini ve bir sırrı ağzımdan kaçırır gibi söyledim seni sevdiğimi.
Öyle yağma yok! Herkesi yarına götüremeyiz. Kimileri dünde kalmalı. Hak ettikleri yerde.
Ne çok acı var, ne çok zalim var. Ne çok firavun beyinli, nemrut kalıntısı var. Tüm bunların arasında, iyi ki ölüm ve cehennem var.
Sigaram gibisin, gecelerime işledin sevgilim!
Karakterim ve tavrımı birbirine karıştırmayınız. Karakterim kim olduğumla ilgilidir. Tavrım ‘sizin’ kim olduğunuzla.
Sahip olduğun tek şey çekiçse, her şey çivi gibi görünmeye başlar.
Sevildiğini anlamayan biri için, çocuk oyuncağıdır gitmek, şaşmamalı.
Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla etrafa saçılır. Peki ya bir kalp kırılırsa?
Hep söylüyoruz; namaz beş vakit, ahlak ise yirmi dört saat farzdır.
Bazen de; yıldızlar bakar, insanlar kayar hayatımızdan.
Değer vermenin sadece matematikte işe yaradığı bir dünyada yaşıyoruz.
Özlemin kaç promil alkol içeriyor sevgili? Tüm dengemi alt üst etti.
Yeryüzünde, aynı kadının başka bir erkeğe, bir zamanlar sana baktığı gibi baktığını görmek kadar büyük bir acı yok.
Hayatı özetlemeye gelince; yüzmeyi bilmiyorsan, çırpınacaksın.
Hayatta her şeyin mümkün olacağına inanabilirdim; sen gelseydin eğer!
Bugün vazgeçtim ellerinden, gözlerinden, yalan sevginden. Bana ait hiç bir şey olmadığını gördüğüm yüreğinden. Bir dalga kumsaldan ne götürürse işte öyle götürdün bendekileri, dümdüz bıraktın.
Kahır; aşkın mektubudur ve her zaman gidenler yazar.
Bazı yaralar vardır ki, kapanmış olsalar bile dokununca sızlarlar.
Aylar sonra gelen ‘nasılsın’ mesajına verilecek tek cevap; Ne oldu kimse benim gibi sevemedi mi olur.
Acılar iyidir bize geçmişin gerçek olduğunu hatırlatır.
Sıkı sıkı tembihlerler ; ‘ Unut onu, aklına bile getirme, çıkar kafandan, hafızandan sil.’ Sanki seven beynimizmiş gibi.
Kusursuz olmasa da olur, huzursuz olmayalım yeter.
Köşe başında durdurup kimliğimi soruyorlar; tutup yaralarımı gösteriyorum.
Aşk jilet yarası gibidir, acısı geçer izi kalır!
Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, çünkü sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak ve beni hatırla.
Palyaço misali gündüzleri güler, geceleri ağlarım.
Bırak, tipimiz bozuk olsun bilader. Hamdolsun sütümüz bozuk değil, helal ya o bize yeter.
Uzatmayın kirli ellerinizi üstüme, yetişebilecekleriniz sadece hayal kırıklıkları.
Bizde sabah olmaz, bizde güneş doğmaz, biz isyankarız kızım, bizle dost olmak size yakışmaz. Biz sadece sevdiklerimizin eseriyiz.
Ben keder üretir dert yaratırım, aleme ibrettir her bir satırım, kırk yılın başında halim hatırım sorulsa ne yazar sorulmasa ne !
Kim demiş ki sarhoşluk kötü şeydir. Oysa ben her şeyimi ayıkken kaybettim.
Yüreğinin çöllerine nehir, saçlarının tellerine esir oldum. Ben ki  asi, boyun eğmez. Ben ki çılgın söz dinlemez. Senin için hem de kaç kez yaşlar döktüm inanmadın. Bakma ben sana çok kıymet verdim. Ağlattın inlettin beni, ben yine seni sevdim.
Aldanma hayatın cilvelerine her şey bahane, görünüşüm serseri ama gönlüm şahane. Sil at aklından yazıp çizdiğin eseri.
Mevlam güzel yaratmışsa yak demedi alemi, yakacaksan beni yak, yakma bütün alemi.
Canda isyan ,tende isyan ,nefeste isyan, bağrımda bir gül açmış, kokusunda isyan.
Bilmesek te zengin çocukları gibi parlak taşların üzerinde dans etmeyi, elbette biliriz Allah’ına Kadar Sevmeyi.
Biz kimleriz diye sorma, biz hayata boş vermişlerdeniz. Bize hayat nedir diye sorma, biz hayat deryasında yüzenlerdeniz. Bizi arama lüks meyhanelerde, biz dost şarabı içenlerdeniz. Bize dost, arkadaş nedir diye sorma, biz onlar için ölüme gidenlerdeniz.
Gel benim ol sevdiğim, bu yaralar senin için. Aşkı elde değil, bir de bende gör bizim için…
0 notes
sozcuherifofficial · 5 years ago
Text
Sevgiliye aşk sözleri çok kısa
Tumblr media
Sevgiliye aşk sözleri çok kısa aşk sözleri, üzgün sözler, güzel sözler, damar sözler, atarlı sözler, jilet sözler
Source by semasamah
0 notes
sozcuherifofficial · 5 years ago
Text
Sevgiliye aşk sözleri çok kısa
Tumblr media
Sevgiliye aşk sözleri çok kısa aşk sözleri, üzgün sözler, güzel sözler, damar sözler, atarlı sözler, jilet sözler
Source by lenademirci
0 notes
ahu-kaya-blog · 7 years ago
Text
Güldüren Sözler
Tumblr media
Güldüren Sözler
Tumblr media
Kısa Güldüren Sözler, Gülünç Güldüren Sözler, Süper Güldüren Sözler, Güldüren Sözler Feysbuk, Güldüren Sözler Twitter, 2016 Güldüren Sözler, Güldüren Sözler Forum, Kızları Güldüren Sözler Bu sayfamızda sizlere en gülünç güldüren sözleri hazırladık. Bu sayfayı okurken oldukça keyif alacaksınız ve oldukça güleceksiniz. Ek olarak bu gülünç sözleri arkadaşlarınıza da göndermek isteyeceksiniz ve onları da oldukça güldüreceksiniz. Ek olarak bu kısa güldüren sözleri whatsapptan da paylaşabilirsiniz. Feysbuk ve twitterdan paylaşılmaya değecek gülünç güldüren sözlerle güzel vakitler ve paylaşımlar yapmanızı diliyoruz. EN KOMİK GÜLDÜREN SÖZLER 1071 senesinde Anadolu’nun kapıları Türklere açıldı ve Türkleri Ajda Pekkan karşıladı. Bu güzellik, bu zekâ, bu akıl, hele şu anlam dolu gözlerin büyüsü, Tanrı tüm güzellikleri bir yerde toplamış. Her neyse kendimden oldukça bahsettim eee senden naber… Dünyadaki en güzel et, adamın başındaki ettir bence. Kısaca bu kadar hanım yanılıyor olması imkansız. Dün yırtık pantolon aldım oldukça hoş bir şeydi dışarı çıktım iki saat sonrasında eve geldim babaannem pantolonu dikmiş. Kim o diye sorduğumda “ben” diyen her insana kapıyı açarım, net. Eğer bir kızın fotoğrafları belden yukarı ise kısa boylu, omuzdan yukarı ise şişman, bir tek gözleri görünüyorsa kaçın. Tamam dini dinsel tören eyvallah da “danaya girmek” nedir be kardeşim, asla ruhani bir terim değil. Edebiyat yapma! Felsefe yapma! Caz yapma! Artistik yapma! Bu ülkede kültür ve sanatın bu kadar geliştiğine şükretmek lazım. -Dur gitme-Ne oldu-Hiiçç bir tek duracak mısın diye merak ettim şimdi git. 13 aydır kahvaltı masasına koyduğumuz fakat kimsenin dokunmadığı reçel kasesi bugün kendi kendine geldi masaya. Gözyaşlarımızı tutamadık… Türkiye’nin genetik bilimi; babayı kızdıran çocuk “anne”ye, anneyi kızdıran çocuk “baba”ya çekmiştir. Havaalanında güvenlikten geçerken 3 kere öttüm onu çıkar bunu çıkar derken striptizcilere döndüm, şuan Vegas’a gidiyorum revü kızı oldum. Biz 7 dost birleşip iphone6’ya gireceğiz. Kabul olur inşallah -Âmin. Kemerli burun karizmatik değil dostlar hokka burunlu sinsilerin bizi yatıştırmak için uydurdukları bir yalan o… Neymiş ”kendimi oldukça pozitif hissediyorum”. Ya sen gebelik testi misin? Alkali pil misin? Akü müsün? Nesin sen… 50’ler de zormuş anasını satayım, iki şiir yazıyorsun üç ay sonrasında kapına dayanıyolar servet-i fünun’dan geliyoruz aidatlarınızı yatırmamışsınız diye? Kızın boyu 1.50, sen benim sinirli halimi görmemişsin diyor. Ya biz seni göremiyoruz ki hallerini iyi mi görelim? Bir ipte iki cambaz oynamaz, ulan senelerdir bir şahıs de çıkıp demedi ki onlar oynamıyor akrobasi yapıyor diye. Zenne mi ulan onlar akrobat… Eleman yazmış “artık tüm acıları içime atıyorum” ya sen lahmacun musun? Kır pidesi misin sen? Ne acı atması. Tekrar dünyaya gelsem cilalı taş devrinden bu tarafa geçmezdim. İş yok, para derdi yok, gir mağaraya yat uyu. Miss benzer biçimde. Bir anne atasözü derki; o köprüden atlasaydı sende peşinden mi atlayacaktın. Hücrelerimde bulunduğunu hatırladıkça bir havalara giriyorum. İsmin ihtişamına bakar mısınız? ”Endoplazmik retikulum”, adamı delerim deler… Devasa öptüm nedir ya? Nabuyon tüm kafayı mı yalıyon? Ağzın esneyip 20 santimetre mi oluyor? Nedir şu demek oluyor ki? Dosyayı siliyorum, geri dönüşüm kutusuna atıyor. Orayı boşalt diyorum, güvenli misiniz diye soruyor. Inanırım desem yüzüme jilet atacak anasını satayım… —Kızım! Ben sana demedim mi odanı topla diye ?+Demedin -Demem mi lazım? Eskiden alan kişi hizmetlerinden bir tek bildiri gelirdi, şimdi de aramaya başladılar. Yakında içip içip kapımıza dayanırlarsa asla şaşırmam…  —Benimle çıkar mısın? +Benim sözlüm var. —Benim de yazılım, olsun çalışır geçeriz. Bir hanımla “İşim var” deyip ne işiniz olduğunuz söylemezseniz. Tebrikler! Artık bir işiniz daha var. Insanın birinin kafasına selpak düşmüş olmuş niçin bu sebeple onlar halka değil fil. Tecrübeli satış elemanı arayan mağazalara eski dostlarımın adını veriyorum. Hakkaten satış mevzusunda oldukça tecrübeliler. Ayna benim en iyi dostumdur. Ben ağlarken o asla gülmez, aslına bakarsan gülerse altıma sıçarım. Dün gece seni o denli aradım ki, soğuk vücuduma dokunmanı o denli istedim ki, yatağa çıplak ve sensiz girmek zorunda kaldım! Neredeydin benim canım pijamalarım? 3 kenarı olana üçgen, 4 kenarı olana dörtgen, götü başı ayrı oynayana da götgen denir. Bayanların kuaförde saç yıkatma vakası oldukça güzel. Arkaya yaslanıp keyfini çıkarı yoyolar. Berber bizim kafamızı lavaboya sokuyor nefes alamıyoruz lan. Hatayı kendinizde aramayın, Hatay Akdeniz Bölgesindedir. İlkokulda sıra arkadaşıyla sıraya çizdiği sınır çizgisini teneffüste gizlice büyüten insanoğlu var aramızda biliyorum. Annem: Ben sana giysilerini katla demedim mi! Ben: Demedin Annem: Demem mi lazım? Babamın karşı komşusu ile alakalı yorumu: “Bu adam da oldukça kılıbık. Ben ne vakit balkonu yıkasam, o da çamaşır asıyor! Kanlı ay tutulması ne la. Galakside mevzu mu çıkmış. Çekik gözlü birinin Japon mu, Çinli mi bulunduğunu öğrenmek için elinden tutun. Yapışırsa Japon’dur, kolu elinizde kalırsa Çinli. Insanın biri yarın öleceğim demiş yarmışlar hak ketten ölmüş. Kaç yaşlarında gösteriyorum? Diye soran hanım, kurulmuş saatli bombadır. Yanlış kabloyu keserseniz sağ çıkmanız mucize olur. Fitili kabul eden insan bunu tıp hayatına iyi mi kabul ettirdi anlamıyorum. Aşkım ben süt bazlı karamel soslu extra buzlu çikolata parçacıklı frappuccino latte söylüyorum sen ne diyorsun? — Amin. Fırında sütlaç yiyebilen insanlara hayranım valla, helal olsun. Deniyim dedim 5 dakika duramadım içerde, oldukça sıcak. ‘l love 70’s’ yazısı gördüğünde ‘Ay lav yetmişs’ diye okuyorsan, acele gel. Mangal yapıyoruz, soğumasın. Yeter bee baba! Ders çalışmıcam artık nette takılıcam. + Ne dedin sen ? — Kontrol kitaplarımı diyorum nereye koydunuz. Yaw kelebek aslına bakarsan 1 günlük ömrün var git yiyecek ye eğelen fakat sen gelmiş bizim ampule kafa atıyon. Bayanların 1 kova suyla yapmış olduğu temizliği bir tek 1 ıslak mendille halledebilen canlıya adam denir. Bir hanımla kavga ederken ilkin “sessiz kalınca” eğer olmazsa “ona haklı bulunduğunu açıklayın” o da eğer olmazsa “yere yatıp ölü taklidi” yapın. Duygusal filmler başlarken “Bu filmdeki erkekler tamamen hayal ürünüdür. Gerçek hayatla bir ilgisi yoktur.” yazılmalı. Ben, seninle sonsuzdan gelen iki ışın olup, ince kenarlı merceğin odak noktasında kesişebilme ihtimalini sevdim. Ilkin o yazsın ben yazmam, o eklesin ben eklemem, o konuşsun ben konuşmam triplerine giren insanı, “niye yalnızım” diye ağlarken bulduk. Ya benim olursun ya da kara toprağın!” Söylediğim kız, toprak isminde esmer bir çocukla evlenmiş. Ben demiştim aslına bakarsan. Başarıya ulaşmış adam karısının harcayabileceğinden fazla kazanandır. Başarıya ulaşmış hanım ise bu şekilde bir adam bulandır. Bir karı güzelse kork; güzel ve yalnızsa daha da kork; güzel, yalnız ve kırılmışsa derhal ölü taklidi yap. Sen sütlaç kadar tatlı, lahmacun kadar sıcak, pişmeden köfte kadar yakıcı, dolma benzer biçimde çekici, bulgur benzer biçimde aslolan ve içli köfte kadar muhteşem birisin. Dertleşmek istiyorsan 1 tuşla, birisine sarılmak istiyorsan 2 tuşla, eğlenmek için 3 tuşla, mutlu olmak için 4 tuşla, hepsini istiyorsan benim numaramı tuşla Geçen gün düşündüm de, evet dedim ben seviyorum ümit ederim sende seviyorsundur. O şekilde ya kim sevmez ki dondurmayı ben bayılıyorum ya sen. Hey garson bana kalbim kadar yanık bir döner, düşüncelerim kadar karışık bir salata ve acılarım kadar koyu bir kahve getir. Seni, TC kanunlarının aşk maddesi gereğince izinsiz kalbime girmeden dolayı yaşam boyu kalbime hapis ediyorum. İdam edilirken son isteğimi sorsalar annem oradan çıkıp ”O bir şey istemez abisi, evde her şeyi var” der. Ben aşık olmam. En fazla aşı olurum, kaşık olurum, şık olurum, aş olurum, yolunda yoldaş olurum. İstersen gardaş olurum fakat aşık olmam. Ömer Çelakıl gene gizyazı çözüyor, utanmasa peygamberliğini duyuru edecek. İlan ederse inecek ilk buyruk belli “TARA” Tanrı’ını seviyorsan saçını tara. Şimdi gidip odada kendi imkânlarımla atom parçaladım desem annemin soracağı ilk sual: Hep bölgelere döktün di mi? Bu hafta Arap kanalında maç izliyordum spiker ne derse babaannem hepsine amin diyor. Kutsal hanım… Ne kadar fizikçi, felsefeci, bilim insanı gelirse gelsin, funda Arar’ın “Bana ben olalı sana seninim” şarkı sözünü çözemez. Evde yalnızken mutfaktan ses erişince hey! hoyt! alooo! Falan diye bağırıyorsunuz ya, bir yanıt gelse altınıza sıçarsınız yemin ediyorum. Hovarda hovarda bakarken yan masadaki hanımefendi “ne bakıyorsun lan öküz” diyince anladım, ben Johnny Depp’e değil Ankaralı Turgut’a benziyorum. Kız olmuş 110 kilo, hala facede, tivitterda eski sevgilisine söz sokma çabasında. Neymiş, intikam soğuk yenen bir yemekmiş. Bir o kaldı yemediğin, ye onu da ye… Evde ayakkabıyla gezen yabancılar, tam çıkarken bir şey unutup, yine eve girerken ayakkabıları çıkarmayıp halıda emekleme keyfini bilmesi imkansız. O saçlarına her gün bir ton jöle devam eden evde güneş gözlüğü takan erkekler evlenir de ben evlenmezsem yeminle dağa taşa molotof atarım lan. Yabancı ailelerde odaların kapısı açık olsa bile kapıyı çalıp öyleki giriyorlar bizimkiler kilitli kapıyı zorluyor lan. Ekmek imalatçısı sıcak diye ekmeği eliyle zıplata zıplata getirince utanmıyor musun “milletin ekmeğiyle oynamaya” deyip kaçtım. Insanın boyu 1.50 karşıdan gelen 1.85lik kızı kesiyor. Hadi tanrı korkun yok, yükseklik korkun da mı yok? Otobüs tıklım tıklım sürücü bile ayakta gidiyor, teyze de kirli kirli bana bakıyor. Lan ayaktayım aslına bakarsan, ne yapayım öleyim mi teyze ya. 100 hanıma hayatta yapmak istediği 100 şeyi soramadık, bu sebeple birinci yönelttiğimiz hanım hala susmadı. Sınavda kopya vermemek için Nazi kampında evladına sarılmış olur benzer biçimde imtihan kâğıdına sarılan mal dostum, seni de unutmadım. Kız arkadaşımı o denli seviyorum ki eskimesin diye başkalarının kız dostlarını kullanıyorum. Adamların kalbine giden yol midesinden geçseydi, odalarında Adriana Lima yerine Emine Beder’in posterleri asılı olurdu. Taksiye bindiğimden beri taksimetreyle kesişiyoruz, sanırım taksimetre bana yazıyor. Tam bu şekilde tamamen yabancı bir yerde olmanın heyecanı içimi kaplamak üzereyken köşeyi bir dönüyorum, karşımda Bim. Yatağa girdikten sonrasında su içmeye, çişe gitmeye üşenen insanoğlu olarak bir araya gelsek dünyayı ele geçirebiliriz fakat üşeniyoruz. Hatun 1.50 uzunluğunda. Kaslı karizmatik adam istiyormuş, daha sensörlü apartman lambaları bile seni fark edemiyor sen neyin peşindesin. Kız iki ayda faceden 24 kez ilişki değişikliği yapmış oldu, son olarak durumuna ”benim aşka inancım kalmadı yazmış. Derhal ümidini kesme, daha 6 milyar insan var. Sen bildiri atarsan, beklersin, beklersin sonrasında o sana bildiri atar ve sen derhal yanıt verirsin gene beklersin, beklersin… Vapur kaptanı olsaydım asla konuşmazdım. Bu sebeple konuştukça batıyorum ben. Birbirini tanımayan iki insanoğlunun asansörle çıkarken takındığı ciddiyeti, ne bayrak töreninde, ne bir görüşmede ne de cenazede bulamadım hacı. Erkekler göbeği için ‘Türk kası o ya’ diyebiliyorsa, kızlar da selüloitleri için ‘bacak gamzesi’ diyebilmeli. Eşitlikten yanayım. Parasını verip dershaneye yazılıyorduk hoca gelmeyince de seviniyorduk. Varlıklı miydik, gerizekalı mıydık? anlamadım. Elektrik kesilince “acaba sırf bizim ki mi kesildi” diye camdan bakan insandan zarar gelmez. Misafirin evladı “Abi bilgisayar çalışıyor mu” dedi. Yok, “ev hanımı” dedim. O günden beri çocuktan haber alınamıyor. Ben bardak kırınca “sakar” annem kırınca “nazar” babam kırınca “o bardağın orda ne işi var. güldüren sözler 2016 güldüren sözler feysbuk güldüren sözler kısa gulduren sozler resimli sevgiliyi güldüren iyi sabahlar mesajları OKUDUYSANIZ yada IZLEDIYSENIZ PAYLAŞIN LÜTFEN HERKES OKUSUN VE IZLESIN Read the full article
0 notes
ahu-kaya-blog · 7 years ago
Text
Jilet Mesajlar
Tumblr media
Jilet Mesajlar
Tumblr media
En Güzel Jilet Mesajlar, Damar Jilet Mesajlar, Kısa Jilet Mesajlar, Güzel Jilet Yazılar, Jilet Mesajlar 2015, Yeni Jilet Mesajlar, Etkisinde bırakan Jilet Mesajlar, Anlamlı Jilet Mesajlar, Duygusal Jilet Mesajlar, Mükemmel Jilet Mesajlar, Jilet Mesajlar Feysbuk, Jilet Mesajlar Twitter Sayfamızdaki kısa jilet mesajları rahatça sms olarak yada whatsapp yöntemiyle paylaşabilirsiniz. Ek olarak bu sayfamızdaki etkisi altına alan jilet mesajları feysbuk, twitter, instagram ve +G yoluylada rahatça paylaşabilirsiniz. Tavsiye ve görüşleriniz bizim için fazlaca değerlidir. Sizlerde yorum yapmak ve güzel sözler eklemek isterseniz yorum bölümünü kullanabilirsiniz. EN GÜZEL JİLET MESAJLAR Azrail olsan da gözlerinde yaşamak isterim. Şimdi ben eski bir yaraya yatırırken adını boylu süresince, suskunluğuna verdiğim cevaptan al payını. Aşk jilet yarası gibidir, acısı geçer fakat izi kalır. Duyduğumu gore sözlerimi üstüne almıyormuşsun. İyi dinle sevgili, kelimeler bile sana küfrediyor. Dünyanın en güzel ritmi, onun senin için çarpan kalbidir. Biz geceleri sokaklarda sevgimiz için ağlarız ve gene biz sabahları sevgimiz için savaşırız. Tüm dertlerimi unuttum şimdi seninle mutluyum sevgilim Kirpi gibiyiz dost hem sevilmek istiyoruz hem de sevene batıyoruz. Azrail’im sırtımdan var ise da senin benzer biçimde koymadı bana gülüm. Bigün karşıma çıkarsan sus! Sakın konuşma! Yalnız gözlerime bak ve anla sensizliğimi. Koluma adını jiletle yazdım gel bide kalbime sor yerini? Aşkı iyi mi seninle tanıdıysam ölümü de seninle tanıdım vefasızım. Damarlarımdan akan kan değil gülüm gözyaşlarımdır Sevgim gökkuşağı benzer biçimde rengârenktir gülüm, yanlış yaparsan bana siyahlarım çıkar meydana. Hayatta hiç kimseye bağlanma ya aldatır ya da peşinden ağlatır. Kıymet vermenin bir tek matematikte işe yaradığı bir dünyada yaşıyoruz! Çakal benzer biçimde dostum olacağına aslan benzer biçimde düşmanım olsun. Can bedende iyi mi çıkmazsa Azrail gelene kadar, bende senden gitmem ölüm beni bulana kadar. Niçin insanlık hep bende kalıyor? Gidecek kimsesi yok mu? Hayatta her şeyin mümkün olacağına inanabilirdim; sen gelseydin eğer! Aşk, ‘sen başkasın’ ile adım atar; ‘hepiniz aynısınız’ ile biter. Adını her andığımda, bir çift gözyaşı dökülür, işte sana olan aşkımın en saf hali onlar. Hanımdan meleklik bekliyorsan, ona cennetini sunacaksın. Derdimi seninle çekmeye ölüme seninle gitmeye razıyım aden gözlüm. Kolumda üç beş jilet yarası oda bir kahpenin son hatırası. Sana kemik değil; aşk verdim. Şimdi itlik yapmanın alemi yok gitme diyorsam gitme. Bir köpeğin dostluğu, bir dostun köpekliğinden iyidir. Azrail’e gider yaparız, kralını hizaya sokarız, biz bu şekilde delikanlıyız. Bezende; yıldızlar bakar, insanoğlu kayar hayatımızdan! Senden sonrada gözlerimde hayalin, kalbimde adın olacak ölene kadar sevgilim. Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler. İçmeden sarhoş olanlardan değilim bir tek gözlerine vuruldum güzelim. Kahır; aşkın mektubudur ve devamlı gidenler yazar. Hakkımda dedikodu yapmış olup boş konuşanlar devam edin reklamın iyisi kötüsü olmaz! Kusursuz olmasa da olur, huzursuz olmayalım yeter. Bu geceyi gözlerine armağan ediyorum, yıldızların kıskandığı meleğim. Affetmek ve unutmak iyi insanların intikamıdır. Her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin, bunu da öğren, sevdiğin kadar sevilirsin. Aşk jilet yarası gibidir, acısı geçer izi kalır! Esrar benzeri biçimindesin sevgili… Vardığın kafa yapıyor, yokluğun krize sokuyor. Dünyada her şeyim, ahirette cennetimsin bebeğim Beni benden başka kimse ilgilendirmez kimsede benimle ilgilenmesin gerekmez. Biz kaybetmeye, ilkokulda silgiyle başladık! Yerin seni çekmiş olduğu kadar ağırsın, kanatların çırpındığı kadar hafifçe. Sen sevmesini bilmeyen aşk için asla değmeyen birisin. Bırak, tipimiz bozuk olsun birader ağaç! Hamt olsun sütümüz bozuk değil. Kimi gittiği yeri mutlu eder, kimi terk etmiş olduğu yeri. Burası İstanbul… Buyrultu gerekmez delikanlı yuvasıdır çakallar giremez. Ezilmiş bir kentin sokaklarında sevdası yasaklanmış. Konuşmayı öğrenmek için iki yıl, susmayı öğrenmek için ise bir yaşam gerekir. Senden bir tane daha yoksa eyvallah diyeceksin. En güzel gözler esrarengiz gözler, esrarengiz gözler yalnız sevmiş oldu içini özler. Günahın özüyse seni sevmek cezam cehennem olsun. Benim sevgim ne tuzlu ne acıdır benim sevgim bir tek sana tatlıdır bebeğim. Sana doymadan toprağın kokusuna doydum. Ot benzer biçimde yaşamaya karar verdim isteyen basar geçer isteyen sarıyor içer. Zehir benzer biçimde hayatımın panzehir benzer biçimde geleceğisin. Utanılacak bir şey değildir ağlamak, gözyaşı yürekten süzülüp geliyorsa eğer. O şekilde bir sihirbazdın ki; beni bile kaybettin. Bugün senin için bir kurban kestim hala akıyor ve acıyor bileklerim. Tek dileğim son emelimsin sevgilim. Hatıralarım kalbimde, bırak beni kendi halime, bir seni sevdim bu alemde. Sonunu düşünenler kahraman olması imkansız. Bizim lügatımızda güzel sözler dönmez; senin dilinde jilet, neşter gülüm. Kalpsiz değilim bir tek sensizim. Bazı insanoğlu hep ‘kaptan’ olur, söz mevzusu ‘dümen çevirmek’ olunca… Dünya bir gündür, o da bugündür! Eğer dilin sivri ise dikkat et, bigün kendi boğazını da kesebilirsin! Seni hayal ederek sevmesini de öğrenirim sensizliği iyi mi öğrenirim? Kendini yalnız hissettiğinde elini kalbine koy; ben hep ordayım! Uyku probleminiz var ise bir sevgili bulun; o sizi ayakta uyutsun. Aşk; herkesi o’na benzetip, kimseyi o’nun yerine koyamamaktır. Bir aptalla münakaşaya girmek ortada iki aptal bulunduğunu gösterir. Şu yalnız odamda ölümü bekler benzer biçimde seni umuyorum sevgili… Dünya döndükçe seni seveceğim sen geldikçe ben yaşam döneceğim… Küçüktüm, adam olmadı dediler, adam oldum, sevmedi dediler, sevdim, uğruna ölmedi dediler, öldüm, iş işten geçti, dediler. Asla birilerinin umudunu kırma, kim bilir haiz oldukları tek şey o’dur. İnlemeler fazla sürmez bu mevzu burada bitmez duygusala bağlanmayın ulyen tek bir cifli yetmez. Gidersen de geriye dönme dönersen de üzerine fazla bir şey giyme. 3 5 jilet sözler damar esrarengiz sözler damardan jilet sözler jilet sözler resimli özlü keskin sözler OKUDUYSANIZ yada IZLEDIYSENIZ PAYLAŞIN LÜTFEN HERKES OKUSUN VE IZLESIN Read the full article
0 notes
dogumgunumesajlari · 8 years ago
Text
Mizah Sözleri, Mizah İle İlgili Sözler
Sayfa İçeriği: Mizah İle İlgili Güzel Sözler, Mizah İle İlgili Söylenmiş Ünlü Sözler, Mizah İle İlgili Anlamlı ve Özlü Sözler, Mizah İle İlgili Kısa ve Uzun Sözler, Şaka Sözleri, Şaka İle İlgili Sözler, Mizah İle İlgili Sözler Tumblr - Facebook - Twitter - Instagram
Şaka, çok ciddi bir sanattır. Bernard Shaw Mizah; şakanın arkasına saklanmış ciddiyettir. J.Veiss Mizah, düşünceyi boyama sanatıdır. John Keats Özünde gülünç olan şeyler, mizahın konusu olamaz. Anonim Her şakanın içinde, bir gerçek gizlidir. Friedrich Novalis Zengin adamın esprisi, her zaman çok komiktir. David Hume Şaka tuz gibidir, ne fazla ne eksik olmalı. Pythagoras Mizah özünde dünyayı gülünç olmaktan kurtarır. Mustafa Balbay Mizah, yaratıcılığın gülme ile sonuçlanan tek sahasıdır. Koestler İyi nükte, kötü muameleye karşı en iyi yanıttır. Gisela Hagemann Keskin nükteler de keskin bıçaklar gibi, sık sık sahiplerinin parmaklarını keser. Arrow Smith Komedilerin çoğunda aşk vardır, aşkların çoğunda komedi olduğu gibi. Cenap Şahabettin Espri; otoriteye bir başkaldırıyı, onun baskısından kurtulmayı simgeler. Sigmund Freud Çekip gidene her şey mizah, kalıp bekleyene her şey şiirdir. Albert Camus Mizah, neredeyse her zaman makyaj yapmış öfkedir sanırım. Stephen King Mizahsız bir ülkede yaşanmaz. Ama sürekli olarak mizaha ihtiyaç duyan bir toplumda, hiç yaşanmaz. E.Brecht Zayıfın, güçlüye karşı silahıdır mizah. X-ray cihazından geçerken ötmez. Yılmaz Özdil Cahil insanlarla şaka yapmak doğru değildir, onların halleri ve dilleri akrebin kuyruğu gibidir. Hz. Ali (r.a.) Ben şaka yaparken gerçekleri söylerim; çünkü gerçekler, dünyanın en komik şakalarıdır. Bernard Shaw Kendini mizah duygusundan yoksun bırakma, çünkü gülmek herşeye olumlu yanaşmana yardımcı olur. Jeffrey Moore Yüksek düzeyde bir mizah yeteneğine kavuşmanın başlıca koşulu da, kendi kendini bundan böyle ciddiye almamaktır. Hermann Hesse İnsanın özgürleşmesinin başlangıcı otoriteye gülme ve onunla alay etme yeteneğidir. Christopher Hitchens Mizah duygunuzu koruyun. Özellikle zor durumlarda sınır tanımayan bir güçtür. Dan Millman Gülen insan; yani dünyaya ve kendisine mizah duygusuyla yaklaşabilen kişi, öfkeli insandan daha olgundur, daha hazımlıdır. Zülfü Livaneli İyi bir hiciv keskin bir jilet gibi olmalı, bir dokunuşla, neredeyse görünmeyecek ve hissedilmeyecek şekilde yaralamalıdır. Lady Montagu Yaptığımız espriler sayesinde son derece önemli mesajlar kabul görür, ciddi bir ifadeyle söylenen sözler kabul edilmez. Sigmund Freud Gariptir, en çok gülen roman kişileri, mizah duygusu en gelişmiş olanlar değil, aksine en gelişmemiş olanlardır. Milan Kundera Mizah sayesinde hayatın getirdiği en kötü darbelerin bazılarını yumuşatabilirsiniz. Ve kahkahayı keşfettiğinizde, durumunuz ne kadar sancılı da olsa, atlatabilirsiniz. Aleatha Romig Mizah çelişkiyi görme yeteneğidir. Özellikle gülünçlü çelişkiyi sezebilme işidir. Bu da eleştirinin kaynağı anlamındadır. Bunun için mutlaka zeka gerekiyor, ama tersi de doğrudur; mizah yapa yapa zeka gelişiyor. Yalçın Küçük Mizahın özü, mevcut duruma hiç beklenmedik bir anda, hiç akla gelmeyecek farklı bir bakış açısı getirmektir. Hazırlıklı olmadığımız bu ani bakış açısı değişikliği, sinir sistemimiz üzerinde boşaltıcı bir etki yaratır ve gülmeye başlarız.Gülmeye başladığımızda egomuzun etrafına ördüğümüz duvarlar yıkılır, içimizdeki çocuk ortaya çıkar. Temel Aksoy Olay şiddet kullanımına dönüşmeye başladığı zaman, sistemin oyununa geliyorsunuz demektir. Düzen sizi kavgaya sokmak için kızdırmaya çalışacak, sakalınızı çekecek, yüzünüze fiske atacaktır. Çünkü siz bir kere şiddete başvurduktan sonra sizinle nasıl baş edeceklerini iyi bilirler. Nasıl baş edeceklerini bilmedikleri tek şey, şiddet dışı eylemler ve mizahtır. John Lenon
0 notes
dogumgunumesajlari · 8 years ago
Text
Eleştiri Sözleri, Eleştiri İle İlgili Sözler
Sayfa İçeriği: Eleştiri İle İlgili Güzel Sözler, Eleştiri İle İlgili Anlamlı ve Özlü Sözler, Eleştiri İle İlgili Kısa ve Uzun Sözler, Eleştiri İle İlgili Söylenmiş Sözleri, Tenkit İle İlgili Sözler, Eleştirmek ve Eleştirilmek İle İlgili Sözler
Denetlendiği vakit sevinen, eleştirildiği vakit gülen yaratığa büyük adam denir. Cemil Sena Devlet hayatında samimi eleştiri şarttır. Eleştirisiz devlet, kısa zamanda çöker. Sezai Karakoç Herkes benim düşünceme katılırsa, yanılmış olmaktan korkarım. Cenap Şehabettin Büyük insanlar kendilerine atılan eleştiri taşlarından heykeller diken insanlardır. Robin Sharma Hiçbir şey insan için, ölçüsüz tenkit veya aşırı övgü kadar zararlı olamaz. Goethe Yaratıcı yazar kömürü alır, elmas yapar; sonra eleştiriciler o elması kömüre çevirirler… Bernard Shaw Eleştiri yağmur gibi, bir insanı köklerine zarar vermeden besleyecek kadar nazik olmalıdır. Frank A. Clark Kötü bir eleştirmen, kendi beyninden başka bir düşünce yuvasına erişemeyecek kadar, kör olan insandır. Lev Tolstoy Bir kimseyi eleştirmeden önce, o işin aslını anlamalıdır. Thomas Cariyle Haksız eleştiri, çoğunlukla biçim değiştirmiş övgüdür. Dale Carnegie Düşünceyi özgür ifade ve eleştiri hakkını,çene patlatmak ve kötü fıkralar anlatmakla karıştırıyorsun. Wilhelm Reich Olgun bir adamı dost edinmek isterseniz, tenkit edin; basit bir adamı dost edinmek isterseniz methedin. Şeyh Şadi Şirazi Eleştiri ve özeleştiri kuruma değil, kişilere yöneliktir ve elbette doğruların yolunu aydınlatır. İskender Pala Eleştiri çok tehlikeli bir kıvılcımdır. Bu kıvılcım barut fıçısından farksız olan insan gururunu infilak ettirebilir. Dale Carnegie Hiciv öyle bir aynadır ki ona bakanlar, orada herkesin yüzünü görürler de kendi yüzlerini göremezler. Jonathan Swift Bizi köpeklerle dost yapan bağ, onların bağlılığı ya da sevimli oluşları değil, bizi eleştirmemeleridir. Sydney Harris Oymacılıkta kural eleştirilerde de geçerlidir, oyulacak yer kesilmez. Charles Buxtou Eleştiricilerin sözlerine aldırmayın şimdiye kadar hiç birinin heykeli dikilmemiştir. Sibelius Bizi en sert eleştiren kimdir.Ümitsizliğe uğramış bir merak. Goethe İyi bir hiciv; keskin bir jilet gibi olmalı, bir dokunuşla neredeyse görünmeyecek ve hissedilmeyecek şekilde yaralamalıdır. Lady Mary Montagu Yalnız yaşamak istemiyorsan, beraberinde olanları gereksiz yere eleştirmekten vazgeç. Francisco Gomez Sizi eleştirenlerden, size karşı cephe alanlardan, sizinle yarışanlardan alınacak büyük dersler vardır. W.Whitman Benim için önemli olan, eleştiricinin doğru dürüst biri olup olmadığıdır; beni ister övsün ister yersin. Goethe Basit bir kimse en küçük bir tenkide çıldırır, akıllı adam ise kendisini eleştiren, kendisi ile tartışanların düşüncelerini kapmaya çalışır. Elbert Hubberd Hoşlanmadığımız bir düşünceyi öne sürdüğü zaman bir düşünürü daha sert eleştiririz. Oysa, bizi pohpohladığında onu daha sert eleştirmek uygun olacaktır. F.Nietzsche Eleştiri belki güzel bir şey değildir ama gereklidir, ağrı ile aynı işi görür; çünkü ağrı da vücutta bir arıza olduğunu haber verir. William Churchill Gözlerim görebildiği sürece resim yapmaya devam edeceğim. Göremediğim zaman da eleştirmen olacağım. A.Walkowitz Eleştiriden korkarsan bir şey söyleme, bir şey yapma, bir şey olma. Elbert Hubberd Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. Otto von Bismarck Yapıcı bir tenkit, akıllı insanları güçlendirir,ahmakları öfkelendirir. Napolyon Yapabileceğiniz en iyi şeyi yapın, sonra şemsiyenizi açın, tenkit yağmurunun ensenizden içeri akmasına müsaade etmeyin. Dale Carnegie İnsanlar sizden kendilerini eleştirmenizi istedikleri zaman bile, gerçekte sizden övülme bekliyorlardır. William Somerst Maugham Dürüst eleştiri kolay kolay kaldırılamaz, özellikle de bir akrabadan, bir arkadaştan, bir tanıdıktan ya da bir yabancıdan geldiği zaman. Franklin P. Jones Her sanatçının ilkeleri olmalı ve iyi sanatçı olabilmek için bu ilkelere ters düşebilmeli. Eleştirmenler, edebiyat ve sanatta dikiş tutturamamış olan adamlardır. Abraham Lincoln Dostlarının tenkitleri ve alayları, senin hayatını değiştirmeye engel olmasın, rezalet içinde olup onlara yaranmayı mı yoksa faziletli olarak, onların gözünden düşmeyi mi üstün tutarsın? Epictetos Sen kendini biliyorsan, bil ki kendini bilmezlerin söyledikleri anlamsızdır. Unutma gereksiz eleştiri sadece gizli hayranlıktır. Cengiz Aytmatov Bir işi incelemekte aşırı hassasiyet göstermek ayrılığa; eleştiri, düşmanlığa; sabırsızlık, rezilliğe; sırrı ifşa etmek, alçalmaya sebep olur. Cömertlik zekanın ,cimrilik ise gafletin alametidir. Cafer-i Sadık Çok yapılan tenkit, azarlama ve çıkışmalar şiddetini kaybeder, tıpkı bir tanesi olsa, insanın ayağını acıtan çakıl taşının, çoğu üzerine basılınca tesirini kaybedişi gibi. Andre Gide Karşınızdaki adama, bütün kalbinizle yardım etmeyi kabul edebilirseniz, işte o zaman onu eleştirebilirsiniz; çünkü yapıcı tenkidin başka yolu yoktur. Abraham Lincoln Eleştiriyi bir kusuru iyileştirmek, bir hatayı düzeltmek amacı dışında, sadece tenkit için yapan insanlarda genellikle ego kabarması vardır. Bu yüzden benmerkezci tipler, eleştirmeyi çok severler. Eleştiri ve kritikler, karşı tarafta hasar oluşturmayacak biçimde yapılmalıdır. Eleştiren kişi, tenkitlerinde eğer egosu adına değil de iyi niyetle hareket ediyorsa, eleştiri kişilik çatışması haline dönüşmez. Başkalarını sık eleştiren insanlar, “Sen zaten önemli birisin.” mesajını alırlarsa, eleştiriye olan ihtiyaçları azalır. Nevzat Tarhan
0 notes