#ITTIMES
Explore tagged Tumblr posts
ittimes · 2 years ago
Text
SKT to Launch a Updated 'A.' AI Service
SKT to Launch a Updated 'A.' AI Service
On March 2 (KST), SK Telecom announced that it has launched "A." a new update service that allows users to communicate "like a person" by remembering old information and presenting relevant photos during conversations.
SKT has applied 'Long-term Memory' technology, 'Image Re-trieval' technology, and 'Image Retrieval' technology to enable A. to think and express itself like a human by simultaneously learning images and Korean text collected from various areas. It also focuses on "emotional conversations" that can acquire a vast amount of knowledge and remember them like a friend. S
KT has partnered with YBM, Yanadu, and Redkiwi to introduce A., an English learning service, which uses Image Retrieval, Multimodal, Long-term Memory, and AI Speech Synthesis technology to recognize text, classify related images into categories, and find suitable images. Users can select/change to their favorite character at any time and access English vocabulary and expressions for business, daily conversations, and public exams, audio learning content, and 'shadowing'.
0 notes
kalopcia · 2 years ago
Text
dün gece miloyla beraber uyuduk ama ben biraz tekmeledim sanırım onu
2 notes · View notes
guzidecik · 2 years ago
Text
Tahammül sınırım çoktan aşıldığından beri
Tahammül sınırım çoktan aşıldığından beri insanlarla daha az görüşmeye, hislerimi açmamaya ve tuğla tuğla duvar örmeye başladım. Beni sıkıntıya sokacak insanları ve durumları elimin tersiyle ittim, pişman değilim..
View On WordPress
0 notes
mel-inoe · 2 years ago
Text
gidip denedim. asyada yaşayamazmışım. restoranın ortasında mağara adamı gibi tatlı tatlıdır tuzlu tuzludur diye ufak bi isyan gerçekleştirdim.. diyolar ki yine bekleriz.. aynen canim
ölmeden önce koreye gidip bi ton kore yemeği denemek istiyorum
36 notes · View notes
endergelisenataklar · 6 months ago
Text
bir yere girdiğin zaman yanında duran gösterişli bir adam değilim ben. umut veririm ama. beni denersin. vitrinde bir elbiseyim. kabinde göğüslerine kadar giyer denersin beni. güzelsin derim. boşver, kuyulara bakarken seni nasıl ittim. kendinden kaçarken kaç kere kendinle karşı karşıya getirdim seni. kaç kere ezdim ama onurunu. sana aynaları kırmayı öğrettim. deli sanıyorlar değil mi hâlâ. cam kırıklarından zevk alıyorsun değil mi. kafanı tırmalıyor mu hâlâ gülücükler. yürürken ayaklarına bakıyor musun insanların, kalın bilekleri olan herkesten nefret ediyor musun. kanlı bilekleri öpüyor musun, nasıl öldürdüm sevgiyi sende. sana nasıl nefretler aşıladım, çiçek sandın değil mi. toprağı bile nasıl doldurdum boğazına. dilinden ne tür bir ağaç yaptım, sözcüklerinden nasıl kuşlar. uçurmadım ama. biliyorsun ya, ağzına buğday ekip nasıl damağını parçalattım onlara. bacaklarından nasıl ayırdım seni. konuşacaktın ya, ağzını nasıl açamadın. ne dikişler attım sana, hiç hissetmedin ama değil mi, nasıl uyuşmuştu ellerin. anlatsana sen de, nasıl uçurumlardı. nasıl öldün. aynan var mı. ellerin geçti mi. vitrinde misin. çıplak mısın. omzunda mıyım.*
109 notes · View notes
ogzd51 · 11 days ago
Text
Dokunmadım....! Kimsesizliğimin ,Yoksul Soğuk Duruşlarına... Hiç ...! Hissetmemiştim Yalnızlığı Böylesine.. Bilmemiştim Aslında Yokluğunun Varlığım İçin Olduğunu....! Soramadım....! İçime Hapsettiğim Tüm Soruları Bir Kenara İttim...! Gecelerimi Yastık Altına Gizleyip.... Soğuk Duvarlarımla İç Çektim...! SENSİZDİM....! Ve Sensizlik Kavşağından Bu Günde Geçtim....! Kısacası, Bu Günde MUTLU GÖRÜNDÜM....
Tumblr media
39 notes · View notes
oztturk · 6 months ago
Text
Tahammül sınırım çoktan aşıldığından beri insanlarla daha az görüşmeye hislerimi açmamaya ve tuğla tuğla duvar örmeye başladım beni sıkıntıya sokacak insanları ve durumları elimin tersiyle ittim pişman değilim
40 notes · View notes
noor-kazem · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media
كبيرة الحجم أشد الأسفلت وأحتجز، أدفع الأذرع الهيدروليكية جانباً،الأبواب القابلة للطي وانتظرت، لقد كنت متكدسة بالصمت فقط مقابل قدما واحدة بغرار منفصل.
Oversized I scrape the asphalt and hold, I push aside the hydraulic arms, the folding doors and I wait, I huddled in silence only one foot apart
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Asfaltı kazıdım ve tuttum, hidrolik kolları, katlanır kapıları kenara ittim ve bekledim, sadece bir adım arayla sessizce kıvrıldım
226 notes · View notes
sezginer35 · 1 year ago
Text
Günaydın millet..
Tumblr media
youtube
Cemal Süreya
(Cemal Süreya’nın Güz Bitiği Kitabında “Keşke yalnız bunun için sevseydim seni” dizesiyle son bulan 20 şiir)
İKİ KALP
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.
Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde gösterisi zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.
Kuşlar toplanmış göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
EŞDEĞERİYLE YAN
Eşdeğeriyle yanyana yürürken
Cehennem sokağında birey olmak,
Ve en inceldikten sonra
İlkel sözcüklerle konuşmak seninle.
Saat beş nalburları pencerelerden
Madeni paralar gösteriyorlar,
Yalnızlığı soruyorlar, yalnızlık,
Bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.
Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
ÇEKİRGE BULUTU
Çekirge bulutu içinde
Koynuma soktuğun ekin;
Çalgılar iki durur sürgün ilinde,
Bir gözü mavidir bir gözü blue.
Gölgede boy atmış top fesleğen,
Bir ilkokul bahçesinde görmüştüm seni,
Marienbad ilkokulu, Nişantaş’ta;
Bir çocuk yeşil örtüyü çekiverdi.
Hızla geçen otobüslerin ardında benzeşmek…
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
SÜLÜNÜN YÜZÜ
Sülünün yüzü bir atmosfer olayıdır.
Rasgele yazarı avcıdan öğrendim:
Yaban ördekleri donmasın diye,
Suya nöbetleşe kanat vururlar.
Ve işte şamandırasıyla Beşiktaş’ınız,
Çapraşık bir yüzyılı geriye atar;
Tanrım siz şu uzun Anadolu’yu
Çocukluk günlerinizde mi yarattınız?
Senaryocu bayanla bir bankta oturuyoruz
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
İLKOKULU BİTİRDİĞİ
İlkokulu bitirdiği gün Cumhuriyet şairi,
Saçında kurdelesi Lozan gibi;
Sonra her yıl öldürüldü, öldürüldükçe de
Hemeninden göğe huthutler çizildi.
Gelecek zaman oldu şimdiki zaman;
Irmak aşağı inen güz parçası,
Çok süslü bir halkın arasından,
Benimsin!
İyi anlarında sesin kalınlaşıyor
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni
BİLGİSAYAR OLARAK
Bilgisayar olarak kullanılmış bir gölü
Selçukluya pragmalar taşıyan Gazali
Bir ilk aptallığı düğüm sayarak
Yadsımış dört yanı hep yukarı bakmış.
Bu yüzden önündeki ayna kırılır kırılmaz
İntihar etti sayılmış tasavvuf ehli,
Yine bu yüzden doğduğu an
Kaymaya başlamış Osmanlı yıldızı,
Baktım yeri toparlıyor ayak izleri
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni
AFYON GARINDAKİ
Afyon garındaki küçük kızı anımsa, hani,
Trene binerken pabuçlarını çıkarmıştı;
Varto depremini düşün, yardım olarak Batı’dan
Gönderilmiş bir kutu süttozunu ve sütyeni.
Adam süttozuyla evinin duvarlarını badana etmişti,
Karısıysa saklamıştı ne olduğunu bilmediği sütyeni,
Kulaklık olarak kullanmayı düşünüyordu onu kışın;
Tanrım gerçekten çocukluk günlerinizde mi?..
Eşiklere oturmuş bir dolu insan
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
DAHA BEN
Daha ben ilk kazmayı vurmadan
Elime gelen Karabitki’li testi,
Nefertiti’nin mutfağı sayılan yerde
Koyu sır yeni hicret yollarını kesti.
Terimler eşekarıları sözcüklerin,
Acımasızdırlar, adsız ve sueldirler,
Önlerine katarak insan ve hayvan listelerini
Sabah akşam kapınızın önünden geçirirler.
Fazıl Hüsnü diyor ki, ne diyor Fazıl Hüsnü?…
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
İÇTİM O
İçtim o bin yıllanmış testiden, içtim, içtim,
Örtüler arasında yeryüzü beğenisiyle
Ayışığını paylaşırdı bacakları,
Öptüm ayak parmaklarını, öptüm, öptüm.
Put’unu cezalandırıyor kır delisi;
Oğlan iki ev ötede, Londra’dan gelmiş;
Yazsınlar felaketlerin hep çift geldiğini,
Garson acıması tutmuş içkievini.
Ortaoyunumuzun dekoru bir kağıt mendil
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
BİR MİNELİ
Bir mineli altın saat,
Bir altın köstek ve madalyon
Bir roza maşallah,
On iki miskal inci.
Madalyonunu ve boncuğunu
İttim içeri,
Gözlerimizin dibi karıştı
Dağyollarının uzak dumanı gibi.
Ve konsolun üstünde noksan bir gümüş kutu
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
METİNLERDE BULUŞTUK
Metinlerde buluştuk kopkoyu deyimlerde,
Koşut ve eş zamanlı okuduk kimi kitapları;
O arada iki de defterimiz oldu,
Biri babasına daha çok benziyor.
Bir türlü kotarılamayan uğraş,
Ç harfini daha yeni dönmüşüz;
Gözlerimizde İbni Sina bozukluğu,
Dostumuzsa, Bodrum’da, dönmez geri.
Uzaklardaydın, oracıkta, öbür kıtada,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
KÜÇÜK ANNE
Küçük anne, kelepir kız,
Bir şey söyle bana,
bana bir laf et ki binlerce,
Onbinlerce görüntü anlatamasın.
Genceli Nizami’nin dediği gibi
Taşı onunla yıkasalar
Üzerinde akik biter,
Bakışların ki…
İkinci bir parıltı var senin bakışlarında
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
18 ARALIK
18 Aralık 1985’te o salonda
Kişi nasıl kestirebilirdi ileriyi?
Siz, kazıbilimler, alınyazısıbilimler,
Geçsin yıllar geçsin, seneler gibi.
Olur mu anımsamamak Onaltıncı Louis’yi
14 Temmuz 1789 akşamı, Louis,
Şöyle yazmamış mıydı defterine:
“Bugün kayda değer bir şey yok..”
“Kehanet” adlı kısacık bir şiir buldum
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
HİÇBİR SEMTTE
Hiçbir semtte berberin olmadı,
1954-1980 yılları arasında,
26 yılda 28 ev değiştirdin;
Leke kuşağı nasıl bilmez seni!
Arabesk nedir diye düşünmüştünüz:
Şebboy sesli bir cümbüş, eza içinde;
Eşitlik midir komedya, içtenlik mi,
Erdem diye benimsenmesi mi fırsatsızlığın?
Yürütüyoruz bütünlemeye kalmış bir sessizlikte
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
MUTSUZLUK GÜLÜMSEYEREK
Mutsuzluk gülümseyerek gelir, adıyla süslenmiştir;
Banliyo treninde rastladığımız
Sınav saatini kaçırmış liseli kız,
Hep kazanırsın ey çözümsüzlük!
Ey otobüssever ey Troya yolcusu!
Anımsarsın günlerce konuşup durmuştuk
O İB(ipekböceği) sesli kadını;
Birinin Grönland’ı olmaya hazırlanıyordu.
İki çay söylemiştik orda, biri açık,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
BİR KIŞ
Bir kış göğü gibi o saat alçalır ölüm,
Yalnız işitme duyusu kalır ortada.
Asya kentleri yürür dururlar,
Höyükler burnumda hızma.
Uzakta dev bir damla:Pırıl pırıl Pencap!
Tabanlarından kayıp duran sütunlar
Yitmiş bir geleceğin işaret parmakları:
Horasan uykusuna havlayan köpekler, Buhara.
Uzaklara bir bakışın vardı kafeteryada
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
PİRİ REİS
Piri Reis geri çekmiştir haritasını
Azmayı çoktan unutmuştur hayvanlar;
Başlamıştır Sultanahmet sürüncemesi,
Kızlar yatakta yan yatmaya başlar.
Ben atımı böyle dört sürüyorum ya,
Yetişmek için mi, bilmem, kaçmak için mi?
Ya sen? Neden sende tehlike anlarına
Bunca hazırlıksız olma özeni?
Bir şey var, ancak makilerin orda söyleyebilirim,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
BİR ÇİÇEK
Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
Bir yanlışı düzeltircesine açmış;
Gelmiş ta ağzımın kenarında
Konuşur durur.
Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış.
Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
GECE BİTKİLERİNDEN
Gece bitkilerinden korkuyorum,
Hayır, geceleri bitkilerden!
Gizlenirken vurulmuş ulaklara ağıttır
Bana açtığın her telefon.
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.
An ki fıskiyesi sonsuzluğun
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
ATI’LAR DELTALARA
Atı’lar deltalara gömülen atı’lar,
Saçı’lar fiyortları öpen saçı’lar,
Kutu’lar, Haliçlerden susmuş kutu’lar,
Takı’lar eski aşkları imler takı’lar.
Bol dökümlü gömleğinin içinde
Sırtını ve karnını dolanan
Ve sonunda sincap olan
O kuş.
Seni o kadar yakından görünce,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
64 notes · View notes
sefkattuyu · 9 days ago
Text
14 Aralık 2024
Geçmiş yıllarda tecavüzle ilgili birkaç dizi ve film izlemeye çalışmıştım. Hiçbirini bitiremedim. Acının yoğunluğu ağır gelmişti, bırakmıştım.
Dün gece o filmlerdeki kadınlar geldi aklıma. Ağlayamıyorlardı. Yaşamaya yürüyen bir ceset gibi devam ediyorlardı. Hissiz, ruhsuz, umutsuz... İnsanlara olan tüm inancını yitirmiş bir et parçası kalıyordu geriye.
Ben de öyle hissedince şaşırdım. İçimden ağlıyordum sanki ancak gözlerimden yaş akmadı. Üzerimdeki herifin bir an önce işini bitirip beni rahat bırakmasını istiyordum. Sustum.
Başlarda çok çabaladım. Tekmeledim, ittim, boğazını sıktım, vurdum... Bir yandan da ikna etmeye çalışıyordum.
"İstemiyorum." dedim defalarca. "Ben sevgilimi aldatmayacağım."
"O senin sevgilin değil." dedi defalarca.
"Olabilir. Ben onu seviyorum anladın mı? Ben senin arkadaşını seviyorum." dedim.
"Aptalsın." dedi. "Onun umrunda bile değil."
Kafa tuttum sonra. "Sor o zaman! Benimle sevişmek için izin iste! Görelim umrunda mıymış?"
Mesajı attı önümde ancak cevabını beklemedi. Beni elde edene kadar üstümden inmedi. "Onun umrunda bile değilsin." demeyi bırakmadı.
Zilzurna sarhoştum. Belki bir saat kadar sonra, tam olarak ne kadar süre çabaladığımı bilmiyorum, pes ettim.
"Ne istiyorsan yap." dedim donuk bir sesle. Kımıldamadım. Ne istiyorsa yaptı. Yüzüme vurdu, saçlarımdan çekti, ağzıma tükürdü, sert sikti... Sevmediğim ne çok şey varsa yaptı.
Bora geldi aklıma. Sevişirken beni zerre incitmeye kıyamayan sevgilim...
Ve bu herif onun arkadaşıydı.
İkinci tekrardan sonra bıraktı beni. Ben de boyundan aşağı bir duş alıp uyuyakaldım yorgunluktan yarım yamalak.
Bir iki saat sonra gözlerimi açtım. Donuk donuk baktım sessizce duvarlara. Yanımda uyuyordu. İşi bittikten sonra dokunmamıştı bana. Bir süre sonra gözlerini aralayıp napıyorsun, diye sordu.
"Sigara içiyorum." dedim.
Kalçama vurdu. Çekti sertçe kendine. Güldü. "Çıkarsana üstünü." dedi. Güldüm histerikçe. "İstemiyorum." diyecektim, demedim. Arkamı döndüm. "Her türlü sikeceksin zaten." dedim. Dün gece anlamıştım mücadele etmenin faydasız olduğunu ya da benim ne isteyip istemediğimi düşünmediğini.
Üzerime çıktı. Taytımla iç çamaşırımı kalçamın altına kadar sıyırıp işini görüp gitti.
Hiçbir şey hissetmedim o andan sonra. Kızmadım, ağlamadım. Sustum sadece. Uzunca sustum... Sonsuza kadar susmak istiyor gibi, hiçbir sese katlanamayacakmışım gibi sustum. Tanırım ben bu sessiz kıyameti: ölüm sessizliği derdim buna.
Bu defa ölen tek şey ruhumdu.
Akşama doğru mesaj attım:
"Cevap verdi mi?"
"Takıl, dedi."
Bir yanım inanmak istemese de diğer bir yanım çoktan gerçekliğine ikna olmuştu. Artık umut edemeyecek kadar ölü bir kızdım neticede.
Ben aşka inanırdım. Dünyanın sevgi uğruna döndüğüne inanırdım. Aşk yokmuş meğer. Bilmem ne günah işledim bu insanların içine düşmeyi hak edecek... Ancak dilerim tanrım beni affeder.
İlk defa isyan etmiyorum yaşadığım şeye belki de. Birden kabullendim sahip olduğum bütün mutsuzluğu. Başını okşadım. Uyuştu depresyonum. Sessizleşti. Sessizleştim.
Sustum...
Tumblr media
Bu da eski sevgilimin verdiği cevap.
14 notes · View notes
kursakboslugu · 16 days ago
Text
en eski kelimeleriyle yağıyor çocuk seslerinden bu yağmur unutulmuş sözlerin üstünde çıkacak yangını bekliyoruz köyler var kulakları paslı çoğul cümleler kurarken cesur gök var onu bir türlü anlatamıyor olmaktan bütün yorgunluğumuz seni seviyor oluşumu kutluyorum kendimle dünya bir şamdansa güneşe atlılar ölüp gitmişse kendi omzunu benim omzumdan tanıyorsan eğer hatırlamak pişmanlığı peşinen kabullenmek demektir yola çıkmak erkekliği bir kenara bırakıp göz yaşını namluya sürebilmektir
şehre saçlarından yapılmış bir rüzgar çıkıyor garson adisyon açıyor sana bakar bakmaz masama ve gözlerini ödeyecek kadar yaram çıkmıyor tuz işine giren bir tabibe sürüyorlar kalbimi öpsem iz bırakmak suç sevişmek zatî surette yasak elini tutsam tabip bir kamyon tuzu üzerime boşaltacak dünya biz için dönmüyorsa dursun kalsın yaşamak biri şu gazete kağıtlarından bize sofralar kursun ölüme ramak
yalan değil kalbim fena çarpıyor sana şarabı açıyorum rakı dökülüyor zemzem sehpasına birden haramcılar üşüşüyor helallerime helalciler saldırıyor haramlarıma beni zorla cennete kapatacaklar gibi cehennemlik bir ahval! sanki yakub'un yusuf olmayan bir oğlu gibiyim oysa hem ittim hem itildim kuyuya her ihtimal dönüştüm babamı kör bırakan bir evlada ama ne kadar yusuf'sam gömleğim de o kadar yusuf'tu seni hiç görmeden bir karanlığa doğru alışarak sevdim herkesin kalbinde kuruyan bir kuyudan çıkınca seni bildim ismin belirdi diğer isimlerin yanı sıra
artık bu pişirilmiş çamurun içini ele veriyor gözlerin baktıkça nefes alıyorum ormanların cennetinden kokladıkça görüyorum gözeneklenen yolları duydukça dokunur gibi oluyor sesin kulaklarıma gayrı tadarsam yanarım dokunursam ölü sayarım kendimi bu diyarlarda
18 notes · View notes
ittimes · 2 years ago
Text
Cryptocurrency Trends on March 2: Bitcoin 1.16%↓, Ethereum 0.47%↓
At 4PM on March 2 (KST), ■Bitcoin falls 1.16 percent to $23,456.50 ■Ethereum falls 0.47 percent to $1,646.30 ■Ripple falls 0.76 percent to $0.3788 ■Dogecoin falls 1.73 percent to $0.08094 ■Solana falls 2.75 percent to $21.98 ■Litecoin rises 0.28 percent to $97.26 ■Aptos rises 3.06 percent to $13.18 ■Mina rises 4.68 percent to $1.02 ■Tezos falls 1.97 percent to $1.17.
Within 24 hours, Maker (MKR) has most risen by 7.21%; on the other hand, Klaytn (KLAY) has most fallen by 8.13%.
The new coins listed on the CoinMarketCap within 24 hours are ■Echelon Prime (PRIME): $4.33 ■Solidly(SOLID): $2.53 ■9 Lives Network(NINEFI): $0.002749 ■AI Floki(AIFLOKI): $4.83e-8 ■ShibCEO(SHIBCEO): $6.07e-12 ■TrueCNH(TCNH): $0.144524 ■McPepe's(PEPES): $0.000218 ■AIPAD(AIPAD): $0.754669.
0 notes
durulandim · 3 months ago
Text
yıllar oldu sesini duymayalı. bazı şeylerden korktuğum için seninle yaratabileceğim anıları elimin tersiyle ittim. şimdi senden geriye sadece hediye ettiğin kitap kaldı. seni tekrar görmek isterdim sıkıca sarılmak. seni çok özledim
16 notes · View notes
duygusalintiharlar · 9 months ago
Text
ben seni sevmiştim, beklemiştim, sana sadık kalmıştım... annen kadar sevmiştim seni. ya sen? beni görmedin, duymadın, görmüş olsan dâhi sadece göz ucuyla bakıp geçtin... ben senin için çırpındım, dibi belli olmayan derin bir okyanusta senin için çırpındım durdum... bana sunulan güzel avantajları elimin tersiyle ittim, sırf sen varsın diye. bu şehirden gitme avantajı bile ayağıma kadar gelmişken senden daha da uzak kalacağım gerçeği vardı ve ben bunu istemedim...
ama bazen, keşke hepsi olmasaydı dedirttin bana. keşke o gün hiç göz göze gelmeseydik dedirttin bana...
keşke o gün çok da güzel bakmasaydın bana, belki de tüm hayatım yerle bir olmayacaktı...
22 notes · View notes
amaaaanbee · 2 years ago
Text
Tahammül sınırım çoktan aşıldığından beri insanlarla daha az görüşmeye, hislerimi açmamaya ve tuğla tuğla duvar örmeye başladım, beni sıkıntıya sokacak insanları ve durumları elimin tersiyle ittim, pişman değilim.
82 notes · View notes
tozpembehayallerim · 1 year ago
Text
Tumblr media Tumblr media
Tahammül sınırım çoktan aşıldığından beri insanlarla daha az görüşmeye, hislerimi açmamaya ve tuğla tuğla duvar örmeye başladım. Beni sıkıntıya sokacak insanları ve durumları elimin tersiyle ittim, pişman değilim.
80 notes · View notes