#HevalFuat
Explore tagged Tumblr posts
Text
AKIŞ SEVİNCİ
Her arayış hakikat
sevgili
Cümle kavuşmalar yalan
Var olmak zamana karşı yarış ya da bitimsiz
bir koşu
Sürekli uzaklarla anılan o ezeli yolcunun ardından
Bildim, sevinç
çiğnediğim yolda bir yakınlık duygusu yalnızca
Veya bir yakın temas umudu ve
belki de hepsi bu
Tuz dökmekmiş yaraya, buymuş diyorlar serencam, ne
gam
Sana yürüyorum işte, durmak sensizliğin çıldırtan boşluğu
Yürüten
sensin, kudretine şükürler olsun
Kavuşmak ilminde uzay çağının
Sadece
bölünmüş bir düştür bize vuslat
Tekmil yollar izsiz ve ıssız bir çöle çıksa
bile
Hala ayrılıktayız ha, vay be, bu ne muamma diyen kim
Bengisu sensin
ve ben seni arıyorum
Her adımım bir nebze daha götürüyorsa beni buradan uzağa
Varsın her saniyesi akan zamanın
Ruhumu acılar tufanına
salsın
Bildik hiçbir mekanda yoksun, gerçek, ancak sensizlik de
yok
Kokladığım her çiçeğe sinmiş bu mest eden rayiha
Senin kokun, yaşam
soluğu yani, işte yaşama sevinci bu
Demek ki sen varsın, öyle ya, sana
yürüyorum zira
Her anı bir buluşmadır bu koşunun ve durmak tanıdık yegane
korku
Şükrediyorum sana, hala yürünmemiş yola ve ayaklarıma
Benimki cevabı
ummanda saklı bir akarsu sorusu
Yeter, bana tek bu akışın sevinci
kalsın
Senden bana yol kesen bir uçurum dehşeti değil ayrılık
Bir
mecra ve kaynak ilişkisi, yani mecnun işi çılgın bir macera
Tümüyle kaynak
aslında, kendisi olan ve kaçan kendindeki uzağa
Sonsuzluğa sessiz bir çağrı,
tetiğe işmar eden hedef
Duyduğum en zalim ilenç, sevgilinin dilindeki acı
beddua:
Menzili kısa!
Sakın durma diyorum, yürü ve kulaç at tekmil
ufuklara
Dizlerime hükmeder denli soluğum mevcutsa hala
Bütün uzaklıklar
beni bulsun
Şikâyetim yok, dur dediğim duyulmayacak asla
Dilim
damağıma yapışsın beni bekle dediğim an
Karanlığı kuşansın evren o zaman ve
bitsin bütün rüya
Ben, yolların Medinesiz hicrete hükümlü göçmen
çocuğu
Tek essin şu badısaba, engel olma, bu bir rica yalnızca
Taşısın
benden yana sendeki hayat soluğunu
Mor menevşe kokusu katran karası
saçlarının
Ciğerlerime dolsun
Belanı arıyorsun diyorlar bana, seni
böyle anlatıyorlar, anlıyorum
Yani seninle sırdaş bir baş taşıyorum gövdemin
üstünde
Bazen hepten sen oluyorum, bu kesin, tümden bela kesiliyorum
yani
Ve dinmesin bir daha asla serdeki bu fırtına diyorum
Kestiğinde
muhabbeti tin ve ten, darılıp birbirine küstüğünde
Narin bir kelebektedir
ruhum, sende kanat çırpmadadır
Cansız gövdemle düşteyim, haydi moladayım
diyeyim, seni soluyorum
Yere kapanmış bedenim birlik diliyor toprakla artık,
sevinsin fukara..
11 notes
·
View notes