#Hamileler için zayıflama diyeti
Explore tagged Tumblr posts
melekhanimlar-blog · 8 years ago
Text
Hızlı Yağ Yakmak İçin Önemli ve Kolay Öneriler Nelerdir?
Yağ, karbonhidrat ve protein. Vücudun üç temel yapı taşı olan bu kaynaklar hayatımızın idame edilmesi ve gelişimi için hücrelere, dokulara ve organlara taşınırlar. Enerjinin açığa çıkması için gerekli olan bu temel yapı taşı içerisinde yağ miktarının fazla olması, vücutta depolanmasını ve kilolu görüntü elde edilmesine neden olur. Normal bir yaşantıda yağ depolaması sorun değil fayda sağlarken, aşırı yağ tüketimi nedeniyle sağlık dengeleri bozularak hem kilo olarak ortaya çıkmakta hem de birtakım sağlıksız alışkanlıklara meydan vermektedir.
Bugün ülkemizde ve dünyada piyasada bulunan ürünlerin sağlığı tartışılıyor. Eski dönemlerde tereyağı yemeyin ve yumurtanın sarısını tüketmeyin uyarıları yapılırken şimdi ise bu besinlerin baş tacı olduğu birçok profesör tarafından vurgulanan konu oldu.
Yağ yakmak için vücutta protein değerimize ağırlık verip yağ içeren besinlerden kaçınmak öncelikli yapılması gereken. Eğer bunları yaptıysanız ve düzenli olarak bu kurala uyduysanız hayatımızda bazı dokunuşlarla yağ yakmaya başlayalım.
Bol bol su tüketin. Günde en az 2 litre su tüketin. Su tüketimi tüm organların ve başta sindirim sitemi olmak üzere tüm sistemlerin iyi çalışması, enerjiyi harcayabilmesi için gerekli bir yaşam kaynağı. Aşırı su tüketmek belki sık tuvalete gitmenize neden olsa da uzun süreli su tüketiminde hem kendinizi dinç hissedecek hem de cildinizin daha da güzelleştiğini göreceksiniz.
Sürekli hareket ve spor halinde olun. İnsanlığın her zerresi hareket üzerine kurulduğu gibi evrenin yaratılışı da hareket üzerinedir. Kilolarımızın ve yağlarımızın temelinde de hareketsizlik ve spor yapmama var. Yağ yakmak için özellikle hangi bölgede yağ yoğunsa o bölgeye yönelik özel spor hareketlerinin yanında genel spor hareketleriyle de tüm vücudu çalıştırarak aktif olmamız gerekiyor.
  Vücutta Yer Alan Yağlar için Su Diyeti
Su diyeti günlük içilmesi önerilen 2 litre suyun düzenli aralıklarla tüketilmesi ve suyun içerisine ekstra doğal ürünlerden katarak yağların yakılması esasına dayanıyor. İçilecek olan suyu sabah aç karnı dahil olmak üzere yatana kadar belirlenen aralıklarda bir bardak ile tüketmek gerekmekte.
İçinde bulunan hidrojen ve oksijenin ayrı ayrı yer alması durumunda son derece zıt ve zararlı elementler olduğu bilinen su muhteşem bir bileşik ve yaşam kaynağı. Hayatımızı suya borçluyuz ve susuz yaşayamayız. Susuz kalan insanlar en fazla yedi gün hayatlarını sürdürebilirler. Bizler ise daha güzel bir yaşam ve sağlıklı bir diyet için bol bol su tüketmenin yolunu göstermekteyiz. Vücudumuzun suya bu denli ihtiyacı varken hem su ihtiyacını fazlasıyla giderip hem de günlük yaşantımızdaki yemeklerden kesmeden yolumuza devam edeceğiz.
Sabahleyin bir bardak ılık suyun içerisine az miktarda limon atıp tüketin. Öğlene kadar yine bir bardak suyu ya ıhlamur ile kaynatıp ya da sade olarak tüketin. Öğle yemeğinden sonra ise 2 bardak su için. Akşam yemeğine kadar bir bardak zencefili suyun içinde kaynatıp çay olarak tüketin. Akşam yemeğinden sonra öğle yemeğinde olduğu gibi 2 bardak su tüketiyoruz. Akşam vakitlerinde ise bir bardak ılık suyun içerisine yine az miktarda limon suyu sıkıp için. Su diyeti genel hatlarıyla bu kadar. Su diyeti esnasında yemek menülerinize devam etmenizde sakınca yok.
Hamile bayanların çocuk gelişimleri sürecinde de bolca suya ihtiyaçları var. Hamileler için doktor kontrolü haricinde diyet uygulaması önerilmez. Her diyet listesi beraberinde bazı fedakarlıkları gerektirdiğinden hamile ve gebe olanlar için bu yük önerilmiyor. Hamile bayanların diyet yapmadan su tüketimlerini arttırmalarında hiçbir sorun yok.
Kilo Almak Genetik Mi?
Birçok insan kilolarını genetik problemlere bağlasa da kilo almanın genetik olmayıp beslenme alışkanlıklarıyla alakalı bir mevzu olduğunu söyleyen profesörler var. Özellikle bitki kürlerine olan ilginin kaynağı durumundaki Canan Karatay, kilo almanın tamamen şeker ile ilgili bir mevzu olduğunu, şekerin çok tüketilmesinin vücudun dengesini bozduğunu söylemektedir. Bununla beraber genetik şişmanlığı savunanlarda var. Genlerde yer alan bir uyarıcı etki olduğundan bahisle kilolu bireylerin çocuklarında da kilolu olma durumunun göründüğü söyleniyor.
Hareketsizlik ve spor aktivitelerinin yetersizliği kilo almadaki en büyük etken durumunda. Ayrıca hayatımıza her gün giriş yapan katkı maddesi ve şeker oranı yüksek besinler dengemizi bozuyor. Şekerin yapısında yer alan glikoz ve früktoz doğal olmayan yollardan üretildiği için birçok yan etkiye sahip. Sağlık açısından olumlu görünseler bile fabrika şekerinin hiç de sağlıklı olmadığı bir gerçek.
Kilo almak genetik bir rahatsızlık olmasa bile beslenmedeki hatalar ve yanlışlar nedeniyle genlerin bozulması, metabolizmanın yanlış yönlendirilmesi söz konusu.
Gelinen noktada kilo almak genetik demek kısmen doğru olsa da bu kilolu olma durumunu aile beslenme alışkanlıklarına bağlamak daha doğru olur. Çocuk yaştan itibaren anne ve babasıyla aynı besinleri alan kişiler ebeveynleri ile benzer kilolarda seyreder.
Sağlıklı bir yaşam arzuluyorsak bol su içmeli, bol egzersiz yapmalı ve hayatımıza yerleşen besinleri gözden geçirmemiz gerekiyor. Ailede komple böyle bir sorun varsa ufaktan ekip çalışması içerisine girerek teşviklerde bulunmak daha etkili. İleri seviyede obeziteye varan derecede şişmanlık varsa mutlaka diyetisyen kontrolünde kilo vermek lazım. Bazen kilo vermek çok zorlu bir süreç haline gelebilir. İradesizlik yaşamamak için diyete uygun bir irade haline girmek ve uygun zamanı oluşturmak gerekiyor. Kilo almak kaderiniz olmasın.
Hamileyken Fazla Kilo Almamak İçin Bunları Yapmalısınız
Hamile kişiler ilk haftadan dokuzuncu aya kadar süren zorlu bir virajda sayılırlar. Her haftanın ve her ayın getirdiği vücut gelişimleri bebeği doğrudan etkiler. Bebeğin anne rahmine düşmesinden itibaren rahim kesesi genişlemeye ve bebek büyümeye başlar. Büyüyen bebek giderek daha fazla besin tüketeceğinden annesinin de daha fazla beslenme arzusu ortaya çıkacaktır. Aş erme hali dediğimiz olay genellikle 3.haftadan itibaren başlayarak süre gelen uzun bir süreç
Hamilelerin kilo almamak için kaçar yolları yok ancak fazla kilo almamak için bazı püf noktaları uygulayabilirler. Hamileler her canının çektiğini yese bile bol su tüketimi yapmalıdır. Su tüketiminin yanında aşırı yağlı gıdalar çocuğa da etki edeceğinden yağlı gıdalardan uzak durulmalıdır.
Hamilelerin kusma mekanizması daha aktif çalışır. Aktif çalışan kusma mekanizması nedeniyle ilk aylarda bazı şeyleri hiç can çekmez hatta tiksinti derecesinde et ve benzeri ürünlerden uzak durulur. İlerleyen süreçte ise proteini yüksek besinleri bolca tüketin. Yağsız et ve tavuk ürünleri bunların başında. Tüketim yaparken ekmek değerini azaltmanız kilonuzu kontrolde tutar. Ekmek en büyük kilo aldırıcı besindir.
Hamileyken fazla kilo almamak için kendinizi tamamen hareketsiz konuma düşürmeyin. Oturduğunuz yerden dahi yapabileceğiniz ufak ayak ve kol egzersizleri ile zinde kalmaya çalışın. Ayrıca alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıklarınız varsa bunlardan uzak durmak vücudun daha zinde kalmasına yardımcı olur.
Hamileler için zayıflama diyeti kesinlikle önerilmez. Diyetin kelime anlamı esas itibariyle sağlıklı beslenmeyi temsil eder. Hamile kişiler sağlıklı beslenme yolları ile kilolarını kontrol altına alacaklarından zayıflama mevzusuna hiç girmemeli, sadece bebeğin gelişimi için yağ oranı yüksek yiyecekler ile ekmekten kaçınmak gerekiyor. Sağlıklı nesiller ve anneler için sağlıklı bir beslenme şart.
Kaynak: makalemix.com
Hızlı Yağ Yakmak İçin Önemli ve Kolay Öneriler Nelerdir?
0 notes
kodi10-blog · 8 years ago
Text
İnatçı Kilolara Karşı 3 günlük Protein Diyeti
Tumblr media
Vücut hücrelerinin temel yapıtaşı ''Protein'' kas, kemik, kan gibi dokuların büyümesini ve devamlılığını sağlar. Dengeli beslenmede temel besinler listesinin başında yer alan proteinler ile istediğin kiloya ulaşmak mümkün.  Diyetisyen Kübra Bal, protein alımının avantajlarını, hangi proteinin ne kadar tüketilmesi gerektiğini ve inatçı kilolara karşı 3 günlük protein diyetini açıklıyor. Proteinler vücut hücrelerimizin temel yapıtaşlarıdır. Kas, kemik, kan gibi dokuların büyümesini ve devamlılığını sağlarlar. Ayrıca enzimlerin, hormonların, hemoglobinin yapısında bulunan proteinlerin antikor oluşumuna, pıhtılaşmaya, vücudun elektrolit ve asit-baz dengesinin düzenlenmesine katkıları vardır. Vücudumuz sürekli kendini yenilediğinden vücutta bir protein yapım ve yıkımı söz konusudur. Karbonhidrat ve yağlar vücutta depolanır ve ihtiyaç halinde kullanılırken, proteinler depolanmazlar. Bu nedenle yaşamın devam etmesi için, vücuttan atılan proteinin yerine yenisinin konulması gerekir. Bu da besinlerden alınan proteinle mümkündür. Yeterli ve dengeli beslenmenin en temel besin ögesi olan proteinlerin, zayıflamaya da katkısı büyüktür. Proteinle gelen güç Yapılan birçok çalışma, protein tüketmenin karbonhidrat ve yağ tüketmekten daha doyurucu olduğunu gösteriyor. Diyetlerde ihtiyaç olan tokluk, proteinli besinlerle sağlanır. Proteinler sindirilip metabolize olurken, karbonhidrat ya da yağ sindirim sürecine nazaran iki kattan daha fazla enerji harcanır. Kalorileri aynı bile olsa proteini yüksek diyetler zayıflama sürecinde yağsız vücut kütlesinin daha fazla tutulmasını sağlar ve böylece kas dokuları korunmuş olur. Kas kütlesi yüksek olan bireyler daha kolay kilo veririler. Proteinli yiyeceklerin glisemik indeksleri daha düşüktür. Bu durumda, kan şekerinde daha az dalgalanmalara neden olur. Karbonhidratlar gibi kan şekerini hızlı yükseltmezler, böylece sık acıkmaların ve atıştırmalıkların önüne geçilir. Proteinle Çifte Egzersiz Diyetle alınan proteinin vücut tarafından etkin kullanımı egzersizle artar. Yeterli miktarda protein tüketmek, ağırlık taşıma ya da kaldırma, merdivenlerden inme ya da çıkma gibi dayanıklılık egzersizleriyle birleşirse, kilo verirken kaslarınızı korumanıza ve istediğiniz forma girmenize yardımcı olur. Bu durumda yağ kütlesi azalır, kas kütlesi artar. Bir anlamda, yağlarınızı kasa dönüştürmüş olursunuz. Yağ yakarken kaslarınızı korur ve bedeninizi forma sokarsanız kendinizi daha iyi hisseder ve iyi görünürsünüz. Aynı zamanda daha iyi bir şekle kavuşur, marketten aldığınız poşetleri daha kolay taşıyarak merdivenleri çıkar ya da çocuklarınızın peşinden daha rahat koşabilirsiniz. Sizinle aynı kiloda olan ama yağ oranı yüksek birine göre daha fazla kalori yakarsınız. Ne Kadar Protein? Günlük enerji ihtiyacının yüzde 20-25 'i protein içerdiğinden, düşük proteinli diyetlere göre daha kolay ve hızlı kilo kayıpları görülür. Vücudumuzun ihtiyacı olan protein gereksinimini etkileyen birçok faktör var. Yaş, cinsiyet, egzersiz, büyüme çağı, hamilelik,…vs. Diyetinizde günlük protein ihtiyacınızı ortalama olarak kilonuzu 1-1,5 değeri ile çarparak bulabilirsiniz. Hangi Proteini Tercih Edelim? Diyetinizde ne kadar çeşitlilik yaratırsanız vücudunuzun sağlıklı olmak için ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve diğer mikro besinlerin bütün çeşitlerinden alma ihtimaliniz o kadar artar. Ayrıca, protein kaynaklarını çeşitlendirmeniz temel yağlardan ve aminoasitlerden dengeli bir biçimde tüketme eğiliminizi de yükseltir. Daha yağlı protein kaynaklarının doyurucu olma özelliği daha fazladır. Böylece yağlı etler ve tam yağlı ürünler tüketebilirsiniz. Örnek Protein Anne Sütü ve Yumurta Proteinler, aminoasit zincirlerinden meydana gelir. Hayvansal kaynaklı proteinler tüm önemli aminoasitleri içerdiği için iyi kaliteli protein, bitkisel proteinler ise bir veya daha fazla aminoasiti eksik içerdiği için düşük kaliteli protein olarak adlandırılır. Hayvansal kaynaklı proteinlerin (et, süt, yumurta,..) sindirilebilirlik oranı yüzde 91-100 iken, bitkisel kaynaklı olanların (tahıllar ve kuru bakliyatlar) yüzde 69-90'dır. Anne sütü ve yumurta örnek protein içeren iki temel besindir. Proteini Artırmak İçin Nasıl Beslenilmeli? Sabahları, 2 yumurtalı az yağlı omlet veya menemen, 2 dilim peynir. Öğle ve akşam yemeklerinin en az birinde: 150 gr kırmızı et / 250 gram tavuk veya hindi /120 gr ton balığı /1 porsiyon ızgara balık Haftada 2 gün kuru bakliyat yemeği veya salatası (karabuğday, kinoa, maş fasülyesi, barbunya, mercimek,…) Ana Yemeklerde: 1'er kase yoğurt veya 1 bardak kefir Ara Öğünde: 1 avuç kuruyemiş karışımı (ceviz, badem, kaju, fındık, yer fıstığı,..) İnatçı Kilolara Karşı 3 günlük Protein Diyeti Sabah 2 adet yumurta (haşlanmış, omlet, menemen gibi olabilir.) 2 dilim peynir çeşitleri Roka, maydanoz, kırmızı biber Öğle ve Akşam 120-150 gram kırmızı et / tavuk eti / ızgara balık / ton balığı Zeytinyağlı bol salata İkindi Ara öğünü Gün: 1 bardak süt +3 ceviziçi Gün: 1 bardak kefir + 15 iç badem Gün: 2 kutu probiyotik yoğurt + 15 fındık Bu diyette çorba, kuru bakliyat, ekmek, meyve vs bulunmamaktadır. Yanı sıra 2 litre su içilmelidir. Bu diyet listesi 20-45 yaş arası sağlıklı bireyler içindir. Çocuklar, hamileler, böbrek hastaları tarafından uygulanmamalıdır.
0 notes
popop0p0l98k-blog · 15 years ago
Text
Verdiğiniz kiloları geri almak veya almamak
Verdiğiniz kiloları nasıl geri alabilirsiniz? ya da kilo nasıl alabilirsiniz. işte size önerilerimiz. Kilo vermek kadar ideal kilonuza ulaştıktan sonra onu korumak da çok önemlidir. Bu yüzden sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirmeniz gerekir. Kilo verdiniz ancak kilo vermek kadar verdiğiniz kiloları geri almamak, formunuzu korumak da çok önemlidir. Bu nedenle sağlıklı beslenmeye kilo verdikten sonra da devam etmeniz gerekiyor. Aksi takdirde kısa bir süre sonra hızla kilo aldığınızı göreceksiniz. Bunun önüne geç mek için bazı hatırlatmalar yapalım. Mutlaka kahvaltı edilmeli ancak bu seçim için tercih poğaça ve meyve suyu olmamalıdır. Çünkü böyle bir öğün çok fazla yağ ve şeker içerir. Oysa kepek ekmek ve az yağlı beyaz peynir ile yapılan bir sandviç ya da cornflakes, az yağlı süt ve kuru meyve çok daha sağlıklı bir seçim olacaktır. Ara öğünler Mutlaka ara öğün alışkanlığı edinin. Ara öğün kan şekerini dengeler, bir sonraki öğüne kadar daha az acıkmayı sağlar. 10.30- 15.30 saatlerinde yenilecek 1 meyve veya 2-3 grissini yanında ayran ya da 1 dilim peynir ve ekmek yemek uygundur. Öğle yemeği Akşam yemeğine göre çok daha yoğun olabilir. Öğlen et veya sebze yemeğinin yanında ekmek veya pilav ya da makarna yenmemeli hepsi bir arada tüketilmemelidir. Yoğurt ya da cacık yenilmeli, meyve öğleden sonraya saklanmalıdır. Tatlılara gelince haftada 1 kez sütlü tatlı yenilebilir. Yağlı ve hamurlu tatlılardan uzak durulmalıdır. Yağı az yeşil salata istenildiği kadar yenilebilir. Akşam Akşam mönüsü diğer öğünlere göre daha hafif olmalıdır. Et veya sebze yemeğinin yanında salata ve yoğurt ile beraber 1 dilim ekmek veya 1 kase çorba yeterli olacaktır. Yemekten sonra istenirse o günkü yemek çeşitliliğine göre 1 mey veya 1 bardak süt alabilirsiniz. Makarna şişmanlatır mı? Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Acımış Koçak "makarna tek başına şişmanlığın suçudur diyemeyiz" diyor. Doğru miktarda ve az yağlı sosla tüketildiğinde ekmek yerine diyette yenilebilir. 2 yemek kaşığı pişmiş makarna 1 dilim ekmeğin enerjisine eşittir. Öğle yemeğinde yiyeceğiniz bir porsiyon makarna ile günlük ekmek ihtiyacınızın tamamını tüketip akşam yemeğini daha hafif geçirirseniz makarna sizi şişmanlatmaz. Makarna seçiminizde kepekli ve rafine edilmemiş undan tercih yapılması ve üzerinde domatesli, bol sebzeli veya yoğurtlu veya az yağlı bir peynir olması doğru bir seçimdir, beraberinde yeşil bir salata da dengeleyici olacaktır. Alkolün miktarı ne olmalı? 1 gr. alkol 7 kalori, 1 gr karbonhidrat 4 kalori, 1 gr protein 4 kalori, 1 gr yağ ise vücuda 9 kalorilik enerji sağlar. Alkolden gelen enerji miktarı diyetlerde hesaplanabilir. Böylece bazı besinlerin diyetten çıkarılmasıyla yerine alkollü içecekler önerilebilir. Aşırıya kaçmayın Alkolün cinsi, miktarı ve sıklığı genel beslenme ve sağlık için risk taşıyabilir. Diyet sırasında sosyal sebeplerden dolayı haftada 1-2 kez, diyetten başka besinler çıkararak kişiye alkol verilebilir. Ancak bu öneri yapılırken kişinin tüm klinik tablosu bir arada değerlendirilir. Uzun dönemde alkolün bazı kanser hastalıkları ve metabolik hastalıklar için risk taşıyacağı unutulmamalıdır. Kimler kesinlikle diyet yapmamalı? - Hamileler zayıflama diyeti yapmamalıdır. Ancak İdeal kilosunun üzerinde hamileliğe başlayanlar ilk 3 ayı kilo almadan tamamlayıp daha sonra beslenmelerine ilaveler yaparak kilolarını 9-12 kg aralığında tutmaya çalışabilirler. - Emziren anneler için yeterli ve dengeli beslenme önemlidir. Zayıflama diyeti anne sütünde verimsizliğe sebep olur. - Çocuklara da zayıflama reçeteleri verilmemelidir. - Diyabet, böbrek veya karaciğer hastalığı gibi kronik hastalığı olanlar zayıflamak için kesinlikle uzman kontrolünde diyet yapmalı kendi başlarına diyet yapmamalıdır. Bunları sakın unutmayın - 2 kestane = 1 dilim ekmek - 2 yemek kaşığı haşlanmış mısır = 1 dilim ekmek - 1/4 yufka = 1 dilim ekmek - 2 grissini = 1 dilim ekmek - 1 su bardağı dolusu patlamış mısır= 1 dilim ekmek - 5 zeytin = 1 tatlı kaşığı zeytinyağı - 5-6 badem= 1 tatlı kaşığı zeytinyağı kadar enerji içerir En sık yapılan hatalar Diyette en sık yapılan hatalar ekmeğin kaldırılması, öğün atlamak, aç kalarak zayıflamaya çalışmak, tek besin içeren diyetlerdir. Bu hatalar yanlış beslenmeye ve beraberinde getirdiği hastalıklara neden olur. Ayrıca kısa sürede hızlı kilo verdiren popüler diyetlere karşı da dikkatli olmak gerekir. Bunlar da vücut dengesini bozar.
0 notes
ayse-ozsoy-blog · 7 years ago
Text
Karpuz Diyeti
Tumblr media
Karpuz Diyeti
Tumblr media
        Rejim, hepimiz için ilk başvurulan zayıflama yöntemidir. Spor için hava şartlarının uymaması, emek verme temposunun yoğunluğu şeklinde sebeplerle rejim hem yaz hem de kış aylarında tercih edilen en etkili zayıflama yöntemini oluşturur. Kilo verirken bir çok vakit fazla telaşlı davranır, birkaç günde mucizelerin olmasına bel bağlarız. Bu anlamda da kimi yiyecekler yıldızı parlayan yiyecekler listesinin bir numarası olmaya adaydır. İşte karpuz bu listenin en başlangıcında yer alır ve taşımış olduğu mucize etkisinde bırakır sebebiyle rejim günlerinde mutfaklardan eksilmeyen bir yiyecektir. Karpuzun % 92’si sudur, bu yüzden de kalorisi fazlaca düşüktür. Rejim yapanların güvenerek yedikleri bir besindir. İşte karpuzla zayıflama yöntemi: Sabah: Uyanır uyanmaz 2 bardak su, 1 dilim karpuz, birazcık beyaz peynir ve 1 dilim kepekli ekmek Öğlen: 1 dilim karpuz, 1 kase yoğurt ve 1 dilim kepekli ekmek (öteki günlerde yoğurdun yerine sırasıyla patlıcan salatası, ızgara balık, mantar, kabak mücver, haşlanmış sebze) İkindi: 1 dilim karpuz Akşam: Izgara tavuk göğsü (öteki günlerde bunun yerine sırasıyla ızgara biftek, haşlanmış kabak, yağsız kıyma ile yapılmış 4 tane köfte, karışık sebze) salata ve 1 dilim tam tahıllı ekmek Gece: 1 dilim karpuz Bu rejim programı şok bir programdır. Bu yüzden uzun soluklu uygulanması mühim sıhhat problemlerine niçin olabilir. 1 haftadan sonrasında devam ettirilmesi önerilmez. Gene başka bir uyarı karpuz masum bir meyve şeklinde görünse de içindeki meyve şekeri kontrollü tüketilmesini mecburi kılar. Bilhassa şeker hastaları dikkatli tüketmelidir. Karpuzu hiçbir öğünde tek başına tüketmeyin. Bunun sebebi kan şekerinin ilkin yükselmesine sonrasında da hızla düşmesine niçin olmasıdır. Bu durum da sizin kendinizi fazlasıyla aç hissetmenize niçin olacaktır. Bu, istenmeyen bir durumdur. Şeker hastaları, böbrek hastaları, hamileler, emziren anneler, erişkinlik döneminde olanlar ve çocuklar için tavsiye edilen bir rejim programı değildir.
Tumblr media
OKUDUYSANIZ yada IZLEDIYSENIZ PAYLAŞIN LÜTFEN HERKES OKUSUN Read the full article
0 notes
kolp09ujh54-blog · 8 years ago
Text
Proteinle gelen güç diyeti
Tumblr media
Vücut hücrelerinin temel yapıtaşı ''Protein'' kas, kemik, kan gibi dokuların büyümesini ve devamlılığını sağlar. Dengeli beslenmede temel besinler listesinin başında yer alan proteinler ile istediğin kiloya ulaşmak mümkün.  Diyetisyen Kübra Bal, protein alımının avantajlarını, hangi proteinin ne kadar tüketilmesi gerektiğini ve inatçı kilolara karşı 3 günlük protein diyetini açıklıyor. Proteinler vücut hücrelerimizin temel yapıtaşlarıdır. Kas, kemik, kan gibi dokuların büyümesini ve devamlılığını sağlarlar. Ayrıca enzimlerin, hormonların, hemoglobinin yapısında bulunan proteinlerin antikor oluşumuna, pıhtılaşmaya, vücudun elektrolit ve asit-baz dengesinin düzenlenmesine katkıları vardır. Vücudumuz sürekli kendini yenilediğinden vücutta bir protein yapım ve yıkımı söz konusudur. Karbonhidrat ve yağlar vücutta depolanır ve ihtiyaç halinde kullanılırken, proteinler depolanmazlar. Bu nedenle yaşamın devam etmesi için, vücuttan atılan proteinin yerine yenisinin konulması gerekir. Bu da besinlerden alınan proteinle mümkündür. Yeterli ve dengeli beslenmenin en temel besin ögesi olan proteinlerin, zayıflamaya da katkısı büyüktür. Proteinle gelen güç Yapılan birçok çalışma, protein tüketmenin karbonhidrat ve yağ tüketmekten daha doyurucu olduğunu gösteriyor. Diyetlerde ihtiyaç olan tokluk, proteinli besinlerle sağlanır. Proteinler sindirilip metabolize olurken, karbonhidrat ya da yağ sindirim sürecine nazaran iki kattan daha fazla enerji harcanır. Kalorileri aynı bile olsa proteini yüksek diyetler zayıflama sürecinde yağsız vücut kütlesinin daha fazla tutulmasını sağlar ve böylece kas dokuları korunmuş olur. Kas kütlesi yüksek olan bireyler daha kolay kilo veririler. Proteinli yiyeceklerin glisemik indeksleri daha düşüktür. Bu durumda, kan şekerinde daha az dalgalanmalara neden olur. Karbonhidratlar gibi kan şekerini hızlı yükseltmezler, böylece sık acıkmaların ve atıştırmalıkların önüne geçilir. Proteinle Çifte Egzersiz Diyetle alınan proteinin vücut tarafından etkin kullanımı egzersizle artar. Yeterli miktarda protein tüketmek, ağırlık taşıma ya da kaldırma, merdivenlerden inme ya da çıkma gibi dayanıklılık egzersizleriyle birleşirse, kilo verirken kaslarınızı korumanıza ve istediğiniz forma girmenize yardımcı olur. Bu durumda yağ kütlesi azalır, kas kütlesi artar. Bir anlamda, yağlarınızı kasa dönüştürmüş olursunuz. Yağ yakarken kaslarınızı korur ve bedeninizi forma sokarsanız kendinizi daha iyi hisseder ve iyi görünürsünüz. Aynı zamanda daha iyi bir şekle kavuşur, marketten aldığınız poşetleri daha kolay taşıyarak merdivenleri çıkar ya da çocuklarınızın peşinden daha rahat koşabilirsiniz. Sizinle aynı kiloda olan ama yağ oranı yüksek birine göre daha fazla kalori yakarsınız. Ne Kadar Protein? Günlük enerji ihtiyacının yüzde 20-25 'i protein içerdiğinden, düşük proteinli diyetlere göre daha kolay ve hızlı kilo kayıpları görülür. Vücudumuzun ihtiyacı olan protein gereksinimini etkileyen birçok faktör var. Yaş, cinsiyet, egzersiz, büyüme çağı, hamilelik,…vs. Diyetinizde günlük protein ihtiyacınızı ortalama olarak kilonuzu 1-1,5 değeri ile çarparak bulabilirsiniz. Hangi Proteini Tercih Edelim? Diyetinizde ne kadar çeşitlilik yaratırsanız vücudunuzun sağlıklı olmak için ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve diğer mikro besinlerin bütün çeşitlerinden alma ihtimaliniz o kadar artar. Ayrıca, protein kaynaklarını çeşitlendirmeniz temel yağlardan ve aminoasitlerden dengeli bir biçimde tüketme eğiliminizi de yükseltir. Daha yağlı protein kaynaklarının doyurucu olma özelliği daha fazladır. Böylece yağlı etler ve tam yağlı ürünler tüketebilirsiniz. Örnek Protein Anne Sütü ve Yumurta Proteinler, aminoasit zincirlerinden meydana gelir. Hayvansal kaynaklı proteinler tüm önemli aminoasitleri içerdiği için iyi kaliteli protein, bitkisel proteinler ise bir veya daha fazla aminoasiti eksik içerdiği için düşük kaliteli protein olarak adlandırılır. Hayvansal kaynaklı proteinlerin (et, süt, yumurta,..) sindirilebilirlik oranı yüzde 91-100 iken, bitkisel kaynaklı olanların (tahıllar ve kuru bakliyatlar) yüzde 69-90'dır. Anne sütü ve yumurta örnek protein içeren iki temel besindir. Proteini Artırmak İçin Nasıl Beslenilmeli? Sabahları, 2 yumurtalı az yağlı omlet veya menemen, 2 dilim peynir. Öğle ve akşam yemeklerinin en az birinde: 150 gr kırmızı et / 250 gram tavuk veya hindi /120 gr ton balığı /1 porsiyon ızgara balık Haftada 2 gün kuru bakliyat yemeği veya salatası (karabuğday, kinoa, maş fasülyesi, barbunya, mercimek,…) Ana Yemeklerde: 1'er kase yoğurt veya 1 bardak kefir Ara Öğünde: 1 avuç kuruyemiş karışımı (ceviz, badem, kaju, fındık, yer fıstığı,..) İnatçı Kilolara Karşı 3 günlük Protein Diyeti Sabah 2 adet yumurta (haşlanmış, omlet, menemen gibi olabilir.) 2 dilim peynir çeşitleri Roka, maydanoz, kırmızı biber Öğle ve Akşam 120-150 gram kırmızı et / tavuk eti / ızgara balık / ton balığı Zeytinyağlı bol salata İkindi Ara öğünü Gün: 1 bardak süt +3 ceviziçi Gün: 1 bardak kefir + 15 iç badem Gün: 2 kutu probiyotik yoğurt + 15 fındık Bu diyette çorba, kuru bakliyat, ekmek, meyve vs bulunmamaktadır. Yanı sıra 2 litre su içilmelidir. Bu diyet listesi 20-45 yaş arası sağlıklı bireyler içindir. Çocuklar, hamileler, böbrek hastaları tarafından uygulanmamalıdır.
0 notes