Turnalar
Halsizim yetmiyor gücüm ben daha küçücüğüm
Etrafımda olan bitenden habersizim ben küçücüğüm
Gelin turnalar götürün beni ıssız bir adaya doğru
Belki yalnız kalırsam orada yönelirim Allaha doğru
Turnalar dinleyin beni seslenin gökyüzünden
Sonsuzluk yelkenini hazırlayın yeniden
////
Yıldızlara aya baktırın Mevlamı anlatın bana
Üç günlük şu dünyada yardım edin birazcık bana
Seslenin o…
O degil de hani yasini sevdigini bildiği halde gelip sana mı anlattı cidden mal mı amk soruya bak mal olmasa anlatmazdi zaten.
Evet ben söylemesem bildiğini söylemeyecekti bile ve zaten bu yüzden sınıftakilerle de kavga etti (o kız da bizim sınıfta) sınıfa bi girdim herkes bağırıyor ona bir şeyler diyor vs çok saçma bi gündü
1- Başlangıçta eğer penis sert değilse, onunla oynamaya ve emmeye başlayın. Ağzınızın içinde büyümeyi seviyoruz. Tükürüğünüzü kullanın, 💦💧sike tükürün, sertleşme sonrası için kuru bir şekilde kullanmak istemezsiniz. Unutmayın, bu sadece bir et parçası! Korkmayın.
2-Yavaş başla, ağzındaki sik hiçbir yere gitmiyor. Siki ıslak tutmak için daha fazla 💦tükürük kullanın, sikin gövdesini okşamaya devam edin ve sertleştirmek için siki yalayıp emmeye devam edin. Sanki bir sikin varmış gibi okşamayı ve partnerinin harika hissetmesini istiyorsun. Bu arada…..bu sadece bir sik!
3- Sert bir sik halini aldığında, daha az ellerini kullanmalı ve daha çok ağzını👄 kullanmalısın. Dondurmayı yalamaya başla 🍦 . Ne olduğunu biliyorsun….
4-Tek boyutlu olma. Çeşitliliğe ihtiyacımız var. Sadece bir şekilde emmeyin, hiç gitmediğin yollara gitmelisin. Ellerin olmadan emmelisin, sonra ellerinle hızı ve/veya ritmi değiştir, yanları yalayın, topları unutmayın, toplarla oynayın, gırtlağa kadar götürmelisin, gırtlağını derinken toplarla oyna, eğer profesyonelleşebilirsen sikini boğazına indirirken taşakları yalarsın. Toplara çok sert davranmamalısın, okşayın, masaj yapın, yala ve em.
5-Seni öldürmez, Ellerinizle tutarken siki yanlardan, öne ve arkaya doğru yalayın. Dilinize, yanaklarınıza ve göğüslerinize vurun. Yaratıcı olun, penisin gevşediğini hissediyorsanız farklı bir şey yapın. Daha hızlı kaldır, yaparken em, derin boğaz falan yap ve endişelenme, biz bunun her parçasını seviyoruz.
6-Yangın yok🔥… Acele etmeyin, bırakın arkasına yaslansın ve ruhunun emilmesinin tadını çıkarsın. Bizi ne kadar uzun süre ağzınızda tutarsanız orgazm o kadar iyi oluruz. Doruğa yaklaştığınızı hissettiğinizde yavaşlayın veya başka bir şey yapın, böylece boşalma isteğimiz azalacaktır. Daha sonra çıldırmaya yakın bir seviyeye getir ve patlayana kadar devam edin🎉 veya yavaşlama tekniklerini tekrarla.
7-Bitiş birkaç farklı yoldan gidebilir. Bunun bir yolu, onun içinize boşalmasına💨 izin vermektir (benim kişisel favorim), o dölü yüzünüze, göğüslerinize, kıçınıza bulaştırın, ama havluya değil çünkü bu çok sıkıcı. Eğer prezervatif takıyorsa, boşalırken emmeye devam et ölmeyeceksin…
8- Sonra öylece kalkıp gitmeyin, daha bitmedi. Yavaşça oynamaya, emmeye, yalamaya, öpmeye ve elle ileri geri yapmaya devam edin. Bu noktada oldukça hassas olur sikimiz. Boşalmayı, inlemeyi, hareket etmeyi ve sarsılmayı bırakana veya yumuşayana kadar devam edin. Tekrar sertleşmesi durumunda, ya ona biraz daha ağız verin👄 ya da partnerinize ıslak bir yerinizi verin. Bu sadece sex..
Deniz varken herkes her şehri sever, önemli olan seni sevmek Ankara'm 😍❤️
Size yine çok güzel caddelerini çektim Ankara'nın.. Burası Tunus caddesi, Bahçeli 7. Cadde'yi paylaşmıştım burası da çok renkli mekanları olan sonu Tunalı Hilmi caddesine çıkan yolu Kızılay'dan geçen meşhur cadde...
Ankara olunca "La Bebe" olmaz mı :) Sizin için deneyimledim çok tatlı bir mekan, içi ayrı manzarası ayrı içecekleri de kendi gibi çok farklı isimlerde :))) yolunuz Tunus caddesi'ne düşerse dalın içeriye sıcacık atmosferin tadını çıkarın...
Ankara’ya gelenlere duyurulur! Madde 1: Ankara’da deniz yoktur boşa aramayın. Madde 2: Ankara soğuktur. Rüzgârı keser ayazı süründürür. Kalın giyinin. Madde 3: her yol Kızılay’a çıkar Madde 4: Nisan ve Mayıs aylarında yanınızda şemsiyeyi eksik etmeyin. Madde 5: otogarda çığırtkanlara aldırış etmeyin. Madde 6: simitinden yemeden Özgürlük kokan caddelerinden geçmeden gitmeyin :))
Ayrıcalıklı olun, her yere gitmeyin, herkesin sahip olabileceği insanları arzulamayın, size layık olmayan kimseyle arkadaşlık etmeyin, hayatınıza, enerjinize karşınıza çıkanlara her konuda erişim izni vermeyin, seçici olun çünkü herkes sizinle aynı niyette değil..
“Çirkef insan önce saçmalayarak tepkinizi çeker. Sonra damarınıza basıp sizi kendi seviyesine indirir. Sonra mantığınıza hakaretler yağdırarak dengenizi iyice sarsar. Sonra erdem, nezaket ve sakinlik üzerine ahkam keserek sizi kendinden aşağıya düşürür ve üzerinize çıkıp tepinir.
Tam o noktayi tespit ettinizde asla çatışmaya gitmeyin enerjinizi israf etmeyin.”
Bilmeceyle kendimizi keşfediyoruzda bugün: ben terlemekten utanıyormuşum.
Ay durun durun gitmeyin hemen bu iyice delirdi diye, anlatıyorum: ben çok terleyen bir insanım. Oldum olası öyleydim ve bunu söylerken yalnızca egzersizden spordan bahsetmiyorum. Sıcak bir günde azıcık tempolu yürüyeyim, esinti olmayan bir toplu taşımada beş dakika oturayım anında şakaklarımdan, boynumdan süzülen damlaları, dudak üstümde boncuk boncuk terleri görürsünüz. E dümdüz yaşadığımda hal böyleyken spor yaptığımda siz hayal edin! Domatese dönen bir surat, tuttuğum, oturduğum, temas ettiğim her yer ıslak.. anladınız durumu.
Ben bu durumdan hep çok rahatsız olur(d)um ve mütemadiyen kendi kendime “ıyy ter içinde kaldım yine” derdim. Herkesin böyle olmadığını da biliyor ve sarf ettiği efora rağmen terlemeyen insanları düpedüz kıskanıyordum.
Bugün dolmuşta yüzümden süzülen ter damlalarını hissedip kendi kendime gıcık olurken ilk defa şunu sordum: ben bundan niye bu kadar rahatsız oluyorum? Tabiki anlıyorum hoşlanılacak bir durum değil bunda hemfikiriz ama bu kadar kurulmanın alemi var mı? Sonuçta insan bedeninin yaptığı bir şey bu, bir çok insan yaşıyor, deodorantını kullanıyorsun kimseye bir zararın yok, ortamın değiştiğinde beş on dakika içinde değişecek bir hal, neden kabullenmek yerine bu gıcık olma hali?
Biraz deşince beni de hayrete düşüren cevaplar çıktı içimden. Öncelikli ve en belirgin olanı şu: zihnimdeki kodlara göre görülür biçimde terlemek kadınsılığa ve zerafete ters düşen bir durum (elbet spor dışı hallerden bahsediyorum). Zarif bir kadın olarak tanımlar mıyım kendimi bilmem ama anlaşılan bir yanım öyle görünmek istiyor. Bunu düşünür düşünmez aklıma magazinlerin çeşit çeşit ünlü kadının koltukaltındaki ter izlerinin fotoğrafını paylaşarak kadınları ayıpladığı kareler üşüştü. Ben kendi kendime uydurmamışım bunu, tamam.
Bununla beraber gelen başka bir olgu ise çabasızlık (effortless) kavramı oldu. Sanıyorum bu da zerafetten tamamen bağımsız değil gerçi. İnsan (ben) bir şekilde çabasızlığı çekici, büyüleyici buluyor. Burada bahsettiğim şey emek sarf etmemekten ziyade bir şeyleri rahatlıkla yapabiliyor olmak ya da öyle görünmek. Aslında farklı farklı alanlarda hepimiz kendimizi öyle göstermeye çalışıyoruz. Yılların emeği, öğrenmesi sonucu kolayca yaptığımız bir iş övüldüğünde “bu benim için çocuk işi” demek, belki de saatlerce düşündüğümüz kombinimiz beğenildiğinde “ay öylece uyduruverdim” demek buna örnek. Elbet bunlar başka boyutlarla da açıklanır fakat çok çabalamamış izlenimi vererek güzel, becerikli, başarılı, güçlü görünmek ortak bir arzumuz sanırım.
E bunun terlemeyle alakası ne derseniz de hemen söylüyorum çünkü bende ter=çaba. Yokuş çıkan iki kişiyi düşünün: biri yukarı vardığında başladığı haliyle aynı gözüküyor diğeri ise kan ter içinde. Elbette kan ter içinde olan kişi aynı yokuşu çıkmak için daha çok çaba sarf etmiş diye düşüneceksiniz. “Tamam düşünelim ne var, sonuçta ikisi de varmış yukarı ayrıca terleyen daha çok zorlanmasına rağmen yapmış bu tebrik edilesi değil mi?” de denebilir. Bu senaryoyu kafamdan geçirdiğimde ise aklıma gelen kelimeler zayıflık ve kontrol oluyor. Bir şeyin seni ne kadar zorladığını gizleyemiyor olmak bir zayıflık göstergesi diye düşünüyor ve dışarıya ne kadar bilgi verdiğimle ilgili kontrolün elimde olmasını istiyor bir yanım. Tabiki daha makul yanım çabanın kıymetini, zorlandığını gösterebiliyor olmanın erdemini biliyor ama çelişkilerle doluyuz azizim.
Buna girmedim ama belki beden algımla da alakası var bu yüksek dozda rahatsız olmamın, olabilir, olsun. Her ne ise sebebi ben artık utanmayacağım. Hem huysuz ve tatlı kadın oluyorsa terli ve zarif kadın da olur bence asdfjslfşj (asla ciddiyetle yazı tamamlayamıyordu).
İyi işler yapmaya, gayret edin nefsin tutkularınızın peşinden gitmeyin perişan lık verir aşırı hırslı olmayan boş işler peşinde zaman öldürmeyin selamet bulursunuz.