#En güzel Ferace
Explore tagged Tumblr posts
Text
Nakışlı İşlemeli Ferace
Tesettürde dış giyim denince akla gelen ilk kıyafetlerden biridir ferace modelleri. Yıllar yılı geçmeyen modası, her çağa ayak uyduran tasarımları ve tesettüre uygun yapısı ferace modellerinin her dönemde popüler kalmasını sağlamıştır. Yazlık ve kışlık farklı tasarımları bulunan bu feraceler, daha çok yaz aylarında kullanılan modellerdir. Kimi zaman gündelik olan bu tasarımlar, kim zamanda ufak dokunuşlarla özel tasarımlar haline gelebilmektedir. Kullanım yaş aralığı gittikçe genişleyen ferace modellerinde genç hanımların da ilgisi gün geçtikçe artmaktadır. En çok beğenilen modellerden biride nakış işlemeli tesettür ferace modelleridir. Feracelere eklenen bu ufak detaylar daha zarif ve estetik görünmesini sağlamıştır.
Nakış işlemeli tesettür ferace modelleri birkaç farklı şekilde tasarlanmaktadır. Kimi tasarımları özel olarak hazırlanmış modeller olurken kimi tasarımlarda sokak modası dediğimiz dışarı çıkarken giyilebilecek modellerdir. Nakışlar, sade olarak tasarlanan feraceleri adeta farklı bir boyuta taşımaktadır. Olduğundan farklı bir görüntü sergileyen nakışlı ferace modelleri, genç hanımlar arasında en popüler olan feraceler arasında yerini almıştır. Farklı nakış işlemeler farklı estetik görüntüler sergileyebiliyor. Kimisi arkadaş ortamlarında kullanılabilecek modeller olurken kimileri de özel davetlere ayak uydurabilecek şıklıkta modeller olmayı başarmıştır.
Altın Varaklı Nakış İşlemeli Ferace
Nakışlı tesettür ferace modellerinde nakış işlemeler kıyafetin farklı noktalarında görülmektedir. Bazen yaka kısımlarında gördüğümüz nakışlar kimi zaman kollarda kimi zamanda bilek kısımlarında kendine yer bulmuştur. Birçok ferace modelinde ise nakış detaylar genelde feracelerin orta ön kısmında boydan boya görülmektedir. Nakış detayları bazen bir çiçek motifi şeklinde kıyafete işlenirken bazen de göze hoş gelecek motifler şeklinde oluşturulmaktadır. Özellikle altın varak renginde işlenen motifler özel olarak değerlendirilen modeller arasında yerini almıştır. Nakışlı ferace modelleri, genelde koyu renk tasarımlar arasında yerini almıştır. Özellikle siyah, lacivert ve yeşil renkler en fazla beğenilen renklerdir.
Ayshan Moda Nakış İşlemeli Şık Tesettür Ferace
Ayshan Moda Nakış İşlemeli Tesettür Ferace
Beli ve Kolları Nakış İşlemeli ModaSelvim Tesettür Ferace
Beyza Nakış İşlemeli Ferace
Bürün Nakış İşlemeli Ferace
En Güzel Moda Ebva Nakış İşlemeli Ferace
İhvan Tesettür Nakış İşlemeli Ferace
İhvan Tesettür Nakış İşlemeli Şık Ferace
Moda Ebva Nakış İşlemeli Ferace
Moda Mesra Nakış İşlemeli Özel Ferace
ModaSelvim Nakış İşlemeli Tesettür Ferace
Modasena Nakış İşlemeli Ferace
Ruse Moda Nakış İşlemeli Ferace
Sümeyra Nakış İşlemeli İpek Ferace
Şık ModaSelvim Nakış İşlemeli Ferace
Tesettür Dünyası Nakış İşlemeli Ferace
Tesettür Dünyası Nakış İşlemeli Şık Ferace
Nakışlı İşlemeli Ferace
0 notes
Text
"✍️ Tesettür farzdır!
| Mahmud Efendi Hz. Hikmetli sözler, s. 203 söz, 54 ; Sohbetler 3/169
❗️Özellikle bu sözü paylaşmamın bir sebebi var... Maalesef sosyal medyada kasıtlı veya kasıtsız (cahillikten dolayı) sürekli "Çarşaf Farzdır." diyerek sanki sadece bu farzı çarşaf karşılıyor diğer giysiler karşılamıyor şeklinde algı yapmak kesinlikle doğru değildir.
✍️ Ayrıca bu ifadeler ile koca bir camiayı zan altında bırakmak da hiç hoş değildir ki Mahmud Efendi adına konuşup "Sadece çarşaf farzdır" demek büyük bir garabettir. Fıkıh ortadır, Mahmud Efendi Hz. eserleri ortadadır. Bu kadar açık olduğu halde hala birileri çıkıp Mahmud Efendi "Sadece çarşaf farzdır" derdi demeye devam edecekse buyursun lütfen Mahmud Efendi Hz.lerinin tüm eserleri ortada, söylediği sözler de ortada, bütün fıkıh kitapları da ortada... Asla bir tenakuz bulamazsınız...
✍️ Bu konu bağlamında şunları da eklemek isterim;
✍️ "Tesettür farzdır! Tesettürün en güzel ve takvalı olanı ise, çarşaftır ki bu elbise tesettürde zirvedir. Tesettürün kendi içinde takva, derece ve rütbe sıralamasında güzel olanı vardır... Yani farz sahasına giren tesettür çeşitleri arasında en önde olan Çarşaf-ı Şeriftir doğru ama sadece o farz değildir. Yani ferace giyenlerde, başörtü takanlarda vs tesettür farzını yerine getirmektedir. Tesettürde aslolan ise kendini en güzel şekilde gizlemektir.
✨ Bizler tek tesettür kıyafeti çarşaftır demiyoruz ancak en güzeli ve takva olanı çarşaftır...
📌 Ayrıca günümüzde “cilbâb”ın manasını en iyi karşılayan elbisenin çarşaf olduğu îzahtan vârestedir.
✍️ Son olarak şunu eklemek isterim ki; "Örfe göre çarşaf mesâbesinde bulunan ve onun kadar setreden yöresel keşan gibi yöresel kıyafetler de tesettürü karşılayan elbiselerdir." (Burka, nikab, hicab, peçe vs...)
❗️Bu gibi fıkhi konularda henüz daha Niseb-i Erbaa (Müsavat, Mübayenet, Umum - Husus - Min-vech veya Mutlak) çeşitlerini veya henüz hâlâ “Efâl-i mükellefin” nedir? tam manasıyla bilmeden konuşmak da doğru değildir.
💢 Fıkıhta ilk ders : Efâl-i mükellefin nedir ? olmalı sanırım..."
Mikail Yetkin��- 11.09.2023
15 notes
·
View notes
Text
Bu ara bana çok iyi gelen bir şey yaşadım. Erkek arkadaşımla çok kötü tartıştık ve çekip gitmeyi düşündüm her şeyden herkesten. O an arabadaydık ne yapalım dedi. Beni anneme götürür müsün dedim. Gittim biraz anneme sitem ettim çiçeklerini suladım. Taşı tozlanmıştı onu temizledim. Mezarının üstünde çok fazla karınca vardı ve o kadar içim parçalandı ki. Biliyorum orda değil ama yine de içim parçalandı. Orda anneme çok kızdım ne yapacağımı bilmiyorum diye. Kim iyi kim kötü ne iyi ne değil ben anlamıyorum bana yardım et diye ağladım. Eve dönünce tiktokta gezerken önüme bir dua çıktı ki normalde çıkmaz. O an çok çaresizdim önüme çıkan her şeyi okudum. Öyle bir histi ki sanki aylardır yemek yememişim ilk kez yiyecek bir şey bulmuşum. Hepsini okudum uyudum sabah çok iyi uyandım. Sonra düşündüm ben neden Allah'tan istemek yerine annemden istedim, bana doğruyu O gösterecek annem de insan doğruyu bilse kendi öyle yaşardı. Neyse sonra hiç aramadığım halde geçen yıl çok istediğim ferace önüme çıktı. Gözüme dünyanın en güzel şeyi gibi göründü. B ye attım nasıl sence giysem mi geri diye. Sana çok yakışıyor istersen alalım dedi. Bir beden küçük aldım özellikle pazartesi günü gelecek inşallah. Küçük adımlarla eski hayatıma dönüş yapıyorum sanırım. Huzuru yeniden arıyorum
3 notes
·
View notes
Text
Şıklık ve Rahatlığın Mükemmel Uyumu
En güzel ferace modelleri, modern tasarımlar ve geleneksel zarafeti bir araya getirerek, her kadının gardırobunda özel bir yer edinir. Bu ferace modelleri, şıklığı ve rahatlığı bir arada sunar. Çeşitli renk ve desen seçenekleriyle, her zevke ve tarza hitap eden feraceler mevcuttur. Özellikle dantel detaylı, işlemeli ve taşlı ferace modelleri, özel günler ve davetler için mükemmel bir seçimdir. Günlük kullanımda ise sade ve klasik kesimli feraceler, hem konforlu hem de şık bir görünüm sağlar. Mevsime uygun kumaşlardan üretilen feraceler, yazın serin tutarken kışın sıcaklık sağlar. En güzel ferace modelleri, kaliteli malzemeler ve özenli işçilikle üretilerek, hem dayanıklılığı hem de estetiği garanti eder. Stil sahibi kadınlar için vazgeçilmez olan bu feraceler, her anınıza şıklık katacak.
0 notes
Text
Düşünüyorum.... o halde varım...
Biz güçlü Türkiye halkı olarak birbirimizi Türk, Kürt, çerkes, laz ayırmadan, nefes alıp veren, etten kemikten sadece insan olduğumuz için ve din kardeşi olduğumuz için sevsek, ve saygı göstersek, yardımlaşsak, paylaşsak, birbirimize kardeşçesine gülümseyerek selam versek, kucaklaşsak... Ne de hoş bir halk olurduk ve kötülükler uçaraaar uzaklaşır bizi bulamayacak yerlere gidiverirdi.... Düşünsenize...
Ben, şahsi görüşüm olarak bu dünyaya beni yaratana iyi bir kul olup ebedi yer olan cenneti kazanmaya geldim.. Ve bu coğrafyada yaşayan insanlar bunun bilincindeydi bu ülke kurulduğundan beri...
Ama bu 'sadece insan' görünümümü kıskanıp, sürekli ayağıma çelme takıp durdular... Çünkü bu dünya iyiyle kötünün arasında bir yerde, dönüyor da dönüyor..
Ne zaman beni çok güldüren şeylere kahkaha atsam, arkasından ağlatmaya çalıştılar.. Hem de bunları hiç ummadığım insanlar yaptı...
Ve genel olarak biz müslüman Türk'ler olarak; biraz samimiyet gördükmü, saflığımızdan, iyi niyetimizden hemen karşımızdakine güveniyor, inanıyor ve taviz veriyoruz..
Ta tepemize kadar çıkarıyoruz... Az bir ilgiyle ve sevgiyle onu veya onları başımıza tacediyoruz..
Ben artık, aklı başında bir insan olarak, ihanete hiç şaşırmıyorum.. Artık insanların seviyesiz davranışlarına şaşırmıyorum.. Artık insanların samimiyetsiz duygularına, alay eden, aşağılayan, hased eden bakışlarına şaşırmıyorum.. Ne zaman başıma kötü bir durum gelse, ben gülümsüyorum, "O" gülümsüyor... Sabrıma karşılık onun takdirini yüreğimde hissediyorum.. Bu bana dünyalara bedel geliyor..
Ancak biz, şanlı tarihi olan Türk halkı olarak 4 kıtaya hükmetmiş Osmanlı torunuyuz.. Bizim istiklal marşımızın en tüyler ürpertici yeri; Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal! mısrası bence... ve bizim kanımızda, iman, cesaret ve saf bir niyet var...
Atatürk'e çok şey borçlu olduğumuzu şuan bağırarak söylemesek bile, içten içe utanarak teşekkür ediyor oluşumuz ve o esaretten kurtulabilmemiz için kurmuş olduğu Cumhuriyet emanetine sahip çıkamama utancımız var içimizde... bunu biliyorum.. yalnız burada küçük bir eleştirim var,
Eğer konu Cumhuriyet'se...
Cumhuriyet tamamen özgür olmaksa...
Ve Allah'tan gelen ve bu dünyaya veda ederken güzel ahlakını bize miras bırakan peygamberimizden kalan başörtüsünün neden özgürce takılamadığını ve takılamayacağını sorarım saygıdeğer Atatürk'e....
O başörtüsü siyasi bir simge değildir!! Baş örtüsü ÇOK kutsaldır... Kadınlar, eşleri için Allah rızasını gözeterek kapanırlar... Böylelikle başka kadınların eşlerini afedersiniz çelmemek için örtünürler..
Kapalı bir hanım olduğunuzu düşünün.. Siz Allah'ın koyduğu kural için ve eşinize olan bağlılığınız için örtünüyorsunuz fakat eşiniz sokakta bir sürü açık saçık hanımla karşılaşıyor.. Eşiniz belki de o hanımların açık yerlerini görüyor ve düşünüyor.. Ama siz kapalısınız? Bir o bayanın yerine koyun kendinizi...
Ben de rahatsızlığımın 7. yılları civarında örtünmeye karar vermiştim.. Koşa koşa büyük bir mutlulukla çarşıya gidip üzerime siyah bir ferace satın almıştım.. Başörtüm evde zaten doluydu.. Çünkü bu Allah'ın emriydi... Var mıydı ötesi gayrısı??
Sonra ailem böyle bir şeye müsaade edemeyeceklerini, üzerime aldığım feraceyi suratıma atarak söylediler...
Napalım dedim, olsun, ben sabrederim... Vardır Yüce Allah'ın bildiği dedim ve vazgeçtim kapanmaktan...
İnanmadınız mı?? Yemin billah ederim!
Ben, kapalı ablalarım adına konuşuyorum, bir kadınım ve Allah'ın süs yaptığı hiçbir yerimi sokaktaki dayılara ezberletmek istemiyorum...
Ve eğer edebimden ve hayamdan heryerimi örtüyorsam, pek tabi de, ilim öğrenmek için meslek edinmek ve kendi ayaklarmın üzerinde kimseye muhtaç olmadan durabilmek için gittiğim üniversiteye de RAHATLIKLA VE ÖZGÜRLÜKLE girebilmeliyim!
Atatürk çok zeki, ileri görüşlü, ki herkesde olmaz böyle bir meziyet, ve daha önceki yazılarımda bahsettiğim gibi Allah tarafından bu toprakları Türk'ler için kurtarsın diye gönderilmiş bir lider olduğuna inanıyorum. Fakat okuyup araştıran sorgulayan bir Türk genci olarak naçizane eleştirim, madem bu kadar önemli biri, Türk halkının ve diğer Özbekistan, Türkmenisan gibi soyu Türk olan bir çok ülkede yaşayan kardeşlerim gibi bizim için en ama en değerli en kutsal olan, kırmızı çizgimiz olan İslam dinini ne abartarak ne azaltarak bu insanların yaşamasını engelleyen 'laiklik' inkilabını koydu bu ülkenin kurallarına???
Evet... başörtüsü de bir özgürlüktür.. başörtülülere saygı duymak da bir çağdaşlıktır..
Ve bu güzel vatanda bizim hür bir şekilde yaşayabilmemiz için en güzel yönetim şeklinin basit ve yalın... Sadece 'demokrasi' olduğuna inanıyorum.. Hiç bir konuda dayatma olmadan.. Sadece insan gibi yaşabilmemiz için gerekli olan yönetim şeklinin demokrasi ile yönetilmek olduğuna inanıyorum..
Umarım Allah bize acır..
Allah, Türk'ü korusun ve yüceltsin!
0 notes
Text
Hayâ İnsanı Örten Kumaşsız En Güzel Örtüdür,
En çokda İslâm'ın Kızına Yakışır...
"Ey İslâm'ın kızları Bu Çirkef Asırda
Çarşaf Giyiyorsanız, Ferace Giyiyorsanız, Başörtülerinizi Omuzlarının Üzerine Sarkıtıyorsanız,
Vallahi De Billahi De Tallahi De Siz,
Bu zamanın Zeynepleri
Fatımaları Meryemlerisiniz .❤
7 notes
·
View notes
Text
Dünyanın en güzel, en rahat kıyafeti ne diye sorsalar ferace derdim :) özellikle de kolları lastikli ferace. Kendime ferace diktim "tabii hocanın yardımıyla :))"
Üzerine aynı kumaştan eşarp da kestirdim ve eşarpla beraber yüz tl'ye mal oldu :) dikiş bilmek hayat kurtarır, öğrenin gençler 😎
55 notes
·
View notes
Text
İSLAM'DA MAHREM ANLAYIŞI
Geçenlerde çamur zihniyetini yine gösteren bir gazete, Diyanet'in sitesinde ve fıkıh kitaplarında yüzyıllardır bulunan "evlilik maksadı ile görüştürülen kadın ile erkeğin mahrem yerlerine bakabileceğine" dair fetvayı alıp internet ortamında servis etti ve Twitter'da ki beyinsiz, cahil, kafir ahmakların eline malzeme verdi. Ki amaçları da tam olarak buydu zaten.
Yukarıda sıraladığım kelimeler hakaret değil, durumlarını bildiren en hafif ifadeler. Zira öyle olmasalar, bir durup ya bu İslam'da kadını kısıtlıyorlar, çarşafa sokuyorlar diyoruz, kadını gizliyorlar, erkeğe şalvar cübbe giydiriyorlar diyoruz, bu çelişki değil mi? Arkasında başka birşey olmasın diyerek biraz olsun mahrem nedir, bakmak ölçüsü nedir, İslam'da bunun yeri nasıldır diye Google'dan dahi olsa incelerlerdi.
Ve maalesef bu cehalet sadece dinsiz imansızlarda değil, namaz kılan buna dikkat eden kimselerde de mevcut ve o kadar abartmasalar da onlar da diyanetle alakalı bu haberi görüp, çevrelerinde/sosyal medyada yorumda bulunuyorlar.
Bunlardan sonra; aralarında 1.derece akrabalık bulunmayan MÜSLÜMAN kadın ve MÜSLÜMAN erkek, kuzen dahi olsalar, küçükken kardeş gibi büyümüşte olsalar birbirine namahremdir, öz kardeşi gibi rahat OLAMAZ. Bu demek değil ki çevrenizde her gördüğünüze başka gözle bakın, bu ÖLÇÜDÜR. Nikah kıyılamayacak akrabalar bellidir, bunun harici herkesin herkese nikahı düşer. Yani isterlerse evlenebilirler ve aynı ortamda bulunduklarında yabancıya karşı nasıl giyinilmesi ve davranılması gerekiyorsa öyle olmalılar.
Gelelim o fetva da kast edilen "bakılabilecek mahrem yerlere" ; ne namahrem kadın erkeğe bakabilir, ne namahrem erkek kadına. Bunun da en büyük delili, kadınların tesettür ölçüsü hatırlatıldığında akla gelen ve bazı romantik İslamcı tiplerin dilinden düşmeyen Nur Suresi 30.ayetinde yer alan "Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. " Emri/ifadesi. Ancak unutulan şu ki bu ayetin devamı olan 31.ayetin başında yer alan "MÜMİN KADINLARA DA SÖYLE, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar" emri. Başörtüsü var mı yok mu tartışmaktan Nur Suresi 31.ayetin tamamını idrak edemeyen cahil zındıkların ısrarla görmezden geldiği bir emir.
Bu iki ayete ve ilgili hadislere göre namahrem erkek/kadın; dışarıda alışverişte vs zaruret harici birbirine gözünü dikip aval aval bakamaz. Kadının avreti konusunda 2 görüş olma sebebi; yüzün ve ellerin de avret sayılıp sayılmaması. Onun haricinde kadının hareket ettiğinde dahi hatlarını belli etmeyecek bollukta, tenini göstermeyecek kalınlıkta, kendisi dikkat çekici bir desen/renk içinde olmayan, dışarı çıktığında evde giydiği kıyafetin üzerine giyeceği bir CİLBAB (çarşaf, ferace, burka vb) giymesi FARZDIR (BKZ: AHZAB SURESİ 59) ve bütün ulema buraya kadar icma etmiştir, yani aynı görüştedir.
Evlilik görüşmesinde elbette kadın da erkekte giyinik haldedir, fark ise dışarıda uzun ve alıcı gözle bakamadığı karşı cinsin yüzüne, eline (ki yüzü ve eli de örtülmesi farz gören görüş dikkate alınınca bu mahreme bakmak tam olarak anlaşılır) ten rengine, vücut hatlarına (evlilik görüşmesinde çarşaf/ferace yerine ev içinde giyilen çok dar olmayan, uzun bir kıyafet ile çıkılabilir burada kast edilen) vs burada bakabilir, ki bazı hadisler de evlilik öncesi bakmaya teşvik vardır, çünkü göze güzel görünen gönle de güzel görünür ve aradaki bağı/sevgiyi kuvvetlendirir (Bunu flört etmeden, 2-3 sene konuşmadan, rahat rahat gezmeden evlenmeyen kimseler anlamayabilir ama biraz zorlarlarsa onlarında anlayacağın inanıyorum) Yani bu keferelerin anladığı gibi "galiz avret" denilen belden aşağı kısımlara bakmak kast edilmiyor.
Dipnot: Bu fetvaya bakarak iyi hadi her görüşmek isteyene, evlilik niyeti ile gelene kendimi göstereyim/göreyim gibi işlere hele de bunu ailelerin haberi olmadan yapmayın. Kimsenin aklını ve kalbini okuyamıyorsunuz. İki gündür tanıdığınız insana güvenip fotoğrafınızı yollarsınız, tahmin edemeyeceğiniz yerlere gidebilir iş. Bu niyetle size haber gönderen/gelen kimseyle 3 defa yüz yüze görüşebilirsiniz buna cevaz var. 1 ya da 2. kere de aklınızdaki soruları sorup, mutmain/emin olduktan sonra da 3.defa görüşüp dış görünüşüne bakabilirsiniz. Evlilik ciddi iştir. Öyle elbise alır gibi beğenmezsek iade ederiz mantığıyla hareket etmeyin. Evlilik ne sadece dış görünüşe göre ne de sadece aklına/karakterine göre yapılır. Evvela dinine göre bakılır ki burada kast edilen elhamdulillah Müslümanım demesi değil, bunun gereklerini yapması, bu yolda azim gösteren biri olmasıdır. Bundan sonra dış görünüşünü değerlendirmekte elbette serbestsiniz. Nitekim bir rivayette denginizden kız alın, denginize kız verin buyrulmuştur. Bu denklik, dış görünüşten dünya görüşüne, yetişme tarzından maddi duruma kadar geniş yelpazelidir. Dış görünüşünü beğendiğiniz ama sizden maddi yahut eğitim olarak düşük birine yahut dış görünüşü o kadar hoşunuza gitmese de dine uygunluğunu beğenip ilk başta tamam deyip sonra bu sebeplerden laf ederseniz geçmiş olsun, zira o insanın vebali, hakkı var.
#islam#cumhuriyet#cumhuriyet gazetesi#diyanet#mahrem#namahrem#fetva#evlilik#kul hakkı#rasulullah#şeriat#fıkıh
4 notes
·
View notes
Note
Kusura bakmayın rahatsız ediyorum ama yardıma ihtiyacım var. Ben 2 yıldır tesettürlüyüm. 19 yaşında kesinlikle kendi isteğimle dönüş yaptım. Lisede dinsizlik batağındaydim neredeyse ama Allah'a şükür kurtuldum. Allah nasip etti çok isteyerek ama çok zorlanarak karar verdim buna. Pantolon tunik değil ferace uzun örtü şeklinde girdim. Benim için artık çok zor. Tam 1 yıl düşündüm tesettüre girmeyi birden olmadı ama istekliydim. Eski fotolarima üzülerek bakıyorum. O güzel kıyafetler, salık saclar havalı oz güvenli kız yerine artık ezik biri var. Tesetturle hiç mutlu değilim nefret ediyorum bana uymuyor artık. Açılmayı düşünmüyorum Allah'tan korkuyorum ama dışarı bile çıkmak istemiyorum. Eskisi gibi pantolon kisakol giymek istiyorum saçlarımı salayim takı takayım istiyorum. Ya da eşofman topuz sacla bakkala gideyim eve erkek misafir gelince kaçacak yer arayayım istemiyorum çok ağır geliyor. Ezik bakımsız çirkin hissediyorum kendimi. Eskiyi özlüyorum
Öncelikle estağfirullah ortada rahatsız olunacak bir durum göremiyorum. Siz kusura bakmayın birkaç gündür zihnimi toparlamaya uğraştığım hem de size yanlış bir cevap vermek istemediğim için beklettim sonu hayr olsun inşallah. Gelelim asıl konuya; Elhamdülillah Rabbim çok güzel bir örtünme hikayesi nasip etmiş. Tamamıyla bilinçli tamamıyla Allah rızası için bir kapanış ve kendini adayış var ortada aslında bu nedenle çok nasiplisiniz. Bu herkese nasip olan bir şey değil. Hatta sizin sorunuzu daha fazla bekletmek istemediğim düşüncesi bilinçaltıma işlemiş. Rüyamda kuzenimin açıldığını gördüm. Aradım Allah hayra çıkarsın rüyamda seni böyle gördüm dedim. Biraz muhabbet ettik. Meğersem bu aralar onun çevresinde açılan birkaç arkadaşı varmış ve bunu dert ediniyormuş anlamaya çalışıyormuş. Öyle bir fikrim yok için rahat olsun dedi güldük falan sonra ama dedi. Bilinçli bir örtünme hikayem olsun isterdim. Hani kimse dayatmadı ama toplumsal bir kabul gibiydi işte bir yaşa gelince örtüneceğini biliyorsun bir yerde dedi. Düşündüm o anda keza benim de öyle çok parlak bir örtünme hikayem olmamış hatta baya komik olmuş. Ben oldum olası uzun etek, uzun kol ama baş açık görüntüden haz etmem. Annem de bana etek ve bluz almıştı uzun kollu. Dersaneye giderken giydim. Ama manzara hoşuma gitmedi. Anneme de yeni bi eşarp almıştık kermesten uyumlu oluyordu kıyafetlerime bakınca. Takıp gittim ama zerrece örtünme fikrim yoktu o anda. Birden ordaki arkadaşlarım ve hocaların aaa sen örtündün mü? Aaa ne güzel olmuş. Aaa çok yakışmışları ile örtünmüş oldum. Bilinçli miydi zerrece hayır. Bence sadece psikolojik mahalle baskısı. Ha pişman oldum mu Elhamdülillah olmadım. Ama bunda yetişme tarzım en açık kıyafetimin kısa kollu ve pantolon olmasının büyük etkisi var. Biz ne zaman bilinç sahibi olduk peki? İşte artık giyim kuşamda bolluk, renksizlik sınırlandırmalarına gidip başörtü bağlama şeklimizi değiştirince bilinçli hale geldi Elhamdülillah. Ama sizde bu baştan nasip olmuş. Şimdi söyleyeceğim şeye aramızdan kızacak arkadaşlar olacaktır belki de siz de kızarsınız ama bu buhranı yaşamanızın sebebinin keskin dönüş olduğunu düşünüyorum. Kesin dönüşler her zaman için tehlikelidir. Ben ibadetlerde de emir ve yasakları hayata geçirme konusunda Kur’ani bir yolla tedricilikten yanayım. Tediricilik yani birden değil alıştıra alıştıra parça parça yapılması gerekiyor. Buna misal içkinin yasaklanışı. Allahu teala birden içmeyeceksiniz buyurmuyor. Parça parça alıştıra alıştıra yasaklıyor. Bu yüzden örtünmede de namaza başlatma konusunda da peyderpeylikten yanayım. Önce pantolon tunik olsa, sonra etek uzun gömlek ve sonrasında ferace olmasının daha uygun olduğunu düşünüyorum ama Allahu alem. Keza namazda da hiç kılmayan birine önce günde iki-üç vakit farzla başlatıp zaman için de arttırma taraftarıyım hatta orda insanı abdestli ve temiz gezmeye alıştırmakla başlamak gerektiğini düşünüyorum. Olan olmuş şimdi bizim buna bir çözüm bulmamız gerek. Evinizin içinde kendi helal daireniz içinde yine o havalı, takıp takıştıran süslenen kız olmanızı engelleyen bir durum yok (Tabi ekstrem bir şey yoksa). Keza sadece hanımların bulunduğu ortamdalarda da. Ama başörtülü olmak insanı ezik hissettirmemeli. Şayet Rahman’ın rızasını kazanmak için çıktıysak bu yola tesettürümüz bizim gurur nişanemiz. Ha ben zaman zaman yaşamıyor muyum benzer sıkıntılar. Ailem tarafından aldığım eleştirilerle bazen bi tık kısalsa ferace değil de kap giysem. İşte siyah ya da lacivert değil de yine dikkat çekmeyen ama daha renkli şeyler mi alsam diye içimden geçmiyor mu çok geçiyor. Hatta zaman zaman deniyorum da. Ama içim sürekli bana örtünmenin imtihanı bu diyor. Sizin de imtihanınız açık halinizin rahatlığını biliyor oluşunuz. Kendinize ve örtünüze yeniden değer vermekle başlamalısınız işe. Anlamını kendinize hatırlatmayı deneyebilirsiniz. Neden bu yola girdiğinizi ya da ilk giydiğinizde ne hissettiğinizi hatırlamaya çalışmak etkili olacaktır. Hatta sizin gibi keskin dönüş yapan ve şu an peçeli olan bir ablamla istişare ettim. Zaman zaman zorlanıyorum ama kendime o feraceyle ilk kıldığın namazdan aldığın lezzeti hatırla diyorum kendime dedi. Vermek istediğim başka tavsiyeler de var da buralarda bunları konuşmak mayın tarlasında gezmek gibi. Durduk yere üzerime kimseyi incitmek ya da üzerime sıçratmak istemiyorum iletiden gelirseniz çok güzel olur. Gelmekten çekinmezseniz sevinirim.Beni bilen bilir. Yadırgamam yargılamam yaftalamam. İnsanız nefis taşıyoruz. Her şeyi düşünebiliriz ama önemli olan bizi diğerlerinden ayıran bunları fiile dökmemek. Rahman ayaklarımızı dini üzere rızasında sabit kılsın. Hakkımızda olanlardan gönüllerimizi razı eylesin. İletiden yazmazsanız da anonimden dönüşünüzü bekliyorum. Rahman’a emanet kalın
10 notes
·
View notes
Text
Yandan Bağlamalı Tesettür Ferace
Modanın değişmesiyle beraber yeni tarz tasarımlar piyasalarda yerini almıştır. Şık tasarımlar yeni sezonun modasını oluşturmaktadır. Gerek normal kıyafetlerde gerekse de dış giyim ürünlerinde bu konu bu şekildedir. Birçok farklı dış giyim ürünleri yeni tasarımlarla modanın izinden gitmektedir. Tesettür ferace modelleri de bu kategoridedir. Klasik giyimi seven birçok tesettürlü hanımın tercih ettiği dış giyim ürünlerinden biridir. Hem yazlık hem de kışlık modellerinin olması feraceleri cezbedici hale getirmiştir. Modern tasarımlarda bu ürünleri tercih eden hanımların daha çok ilgisini çekmektedir. Yandan bağlamalı tesettür ferace modelleri de bu modern ve şık tasarımlardan biri olmayı başarmış önemli bir kıyafettir.
Yandan Bağlamalı Tesettür Ferace Modelleri
Birçok tesettür ferace modelinden daha şık bir tasarıma sahiptir yandan bağlamalı tesettür ferace modelleri. Bu ferace modellerinde kullanılan renkler ve tasarımlar zamanın şartlarına hitap edebilen tarzlardır. Daha çok düğme ve kuşak yardımıyla yandan bağlamalı tesettür ferace modelleri hazırlanmaktadır. En önemli destekçisi kuşaklardır. Kıyafetin ön parçası genelde üst üste gelecek şekilde tasarlanmaktadır. Ön kısmın yan tarafında genelde üst üste gelmektedir. Yani üst parça ortada değil de yanda birleşmektedir. Yandan bağlamalı tesettür ferace modellerinde dış giyim ürünleri vücudun sol kısmında birleşmektedir.
Tek renk olan yandan bağlamalı ferace modellerine bazen nakış, üç boyut, dantel gibi detaylar eklenerek farklı görseller kazandırılmıştır. Böylelikle sadelikten kurtarılmaya çalışılmıştır. Bazen de cep detaylarıyla bu dış giyim ürünleri süslenmeye çalışılmıştır. Ayrıca bu tarz tasarımlarla genç hanımlarında ilgisini çekmek amaçlanmıştır. Uygun fiyatları olanda, yüksek fiyatlara satılan yandan bağlamalı tesettür ferace modelleri de bulunmaktadır. Kıyafetin tasarımı ve kullanılan kumaşlar fiyat belirlemede etkili kriterler olmuştur. Sizlerde yeni sezon için şimdi uygun fiyatlara satılan yandan bağlamalı tesettür ferace modellerine bir göz atmalısınız.
Moda Pinhan Yandan Bağlamalı Tesettür Ferace Modelleri
ModaSelvim Yandan Bağlamalı Şık Tesettür Ferace Modelleri
ModaSelvim Yandan Bağlamalı Tesettür Ferace Modelleri
Modasena Yandan Bağlamalı Tesettür Ferace Modelleri
Neways Yandan Bağlamalı Tesettür Ferace Modelleri
Sefamerve Yandan Bağlamalı Tesettür Ferace Modelleri
Sefamerve Yandan Bağlamalı Tesettür Lacivert Ferace Modelleri
Yandan Bağlamalı Sefamerve Tesettür Ferace Modelleri
Yonga Yandan Bağlamalı Tesettür Ferace Modelleri
Yandan Bağlamalı Tesettür Ferace
#En Güzel Yandan Bağlamalı Tesettür Ferace Modelleri#En Şık Yandan Bağlamalı Tesettür Ferace Modelleri#Yandan Bağlamalı Tesettür Ferace#Yandan Bağlamalı Tesettür Ferace Modelleri
0 notes
Photo
KÖLENİN BÜYÜK AŞKI: NİLÜFER
YAZAN : İBRAHİM KARAHAN
BAŞLADIK... SİZİN KEYFİNİZİN YERİNE GELMESİ İÇİN YAZIYORUZ. SİZLER OKUYUN, BİZ YAZMAYA DEVAM EDECEĞİZ!... ÇÜNKÜ ÖNEMLİ OLAN SİZLER YANİ İNSANLARIMIZ!...
“NİLÜFER”
BİR
Afrika’nın doğu tarafında güney ve kuzey yönü boyunca uzanan 6 bin 600 kilometrelik devasa girdapların kümelendiği su yolu… Efsanelere, halk şarkılarına, manilere, inançlara, masallara, hikayelere, destanlara, şiirlere konu olan Bahr – el Nil…
Umutların, özlemlerin, duyguların, hazların, sevgilerin, hüzünlerin ufuğa açılmak için hayal kurduğu koca nehir… Bütün zamanlarda kederli akışını sürdüren fersah fersah uzayarak büyüyen heybetli nehir…
Etiyopya’dan filizlenen devasa bereket ve su kaynağı… Binlerce yıldır çözülemeyen sırların yuvası gizemli mezarlara ve piramitlere ev sahipliği yapan uhrevi ülke Mısır’ın, alnından Akdeniz’e uzanan beyaz perçemi …
Binlerce yıllık bereketin sembolü kurşuni renkli yüce kanal …
Firavunlardan miras kalan köleliğin kurumsal olarak yaşatıldığı ülkenin, vebaline yardım ve yataklık eden görkemli kanal…Fravunların gazabından ve hışmından korunmak için insanların canlı canlı kurban edildiği topraklara hayat veren Nil… İnsanlığın ticarete alet edildiği, fakir yerlilerin Firavunun yaltakçıları tarafından lanetlendiği toprakların böğründe köpüren su yolu…
İşkenceden geçirilen, gerçekleşmeyeceği bilinen hayalleri kuracak kadar özgürlüğü olmayan, mal ve para karşılığı alınıp satılan binlerce insanın kaderini yaşadığı topraklar. Fravunların, köleleştirdikleri ve esaret altına aldıkları kurbanlarına ölümsüz oldukları hissini yerleştirmek amacıyla yaptıkları anıtların, heykellerin, piramitlerin ülkesi…
Kadim medeniyetin, vahşetle, kanla, zulümle boyandığı afrika’nın simgesi: Mısır
Ve beyaz gelinliği andıran güzelliğin simgesi nilüfer çiçeğinin özgürlüğünün kısıtlanarak susuz bırakılıp ölüme veya esarete mahkum edildiği kara kıta… Delikanlıların ruhlarından arındırıldığı bedenlerinin kölelikle cezalandırıldığı mistik ülke…
Basılan gizli çığlıkların zalimlerin şehvetine, arzusuna ve dinginliğine ilham kaynağı olduğu topraklar…
…
Bu topraklarda binlerce yıldır, dünyaya gözünü açan bebelerin kaderini yaşayacağı kölelik kurumu yerleşmişti. Habeşistan, Sudan ve diğer eyaletlerde esir alınan köleler Amerika ve Avrupa ülkelerine gönderiliyordu.
İşgalci ve sömürgeci güç İngilizler de köle ticaretinin kurumsallaşmasına katkı sağlıyordu. Milyonlarca kölenin satılmasından elde edilen gelirden İngiliz askerler, kıtadaki misyonerler ve yerli halkın tepesine çöreklenen işbirlikçi kabile liderleri faydalanıyordu. Zavallı insanlar gıdadan ve ilaçtan mahrum bir hayat sürüyordu. Kir ve pas içerisindeki izbe yerler yuvalarıydı.
İngilizlerin Kraliçesi Victoria’nın kutsadığı şövalyeleri kölelik ticaretine karşı çıkan veya onlarla iş birliği yapmayan insanları acımasızca nehrin çılgın sularına atıyorlardı. Çığlıkları havaya karışıp kaybolurken, bedenleri acımasızca insan öğüten çılgın suda yitip gidiyordu. Rüşvet, esir ticareti, İngiliz uşaklığı koca medeniyeti içten içe tüketiyordu.
Kazanç yöntemi haline getirilen köle ticareti Afrika kıtasından diğer kıtalara kadar uzanıyordu. Köle tüccarlarının uğrak yerlerinden birisi de İstanbul’du. İzbe ve köhne sokaklarda gizlice köle ticareti yapılıyordu. Gözü dönmüş insan tüccarlarını kıtalar arası koca denizler ve de yollar dahi durduramıyordu.
İnsan ticareti ekonomik adaletsizlik, eşitsizlik, sömürü İngilizler tarafından İncil ile aklanmaya çalışılıyordu. Bu çarpık yapı geçmişin bir uzantısı olarak devam ediyordu.
Köle ticareti ile uğraşan tüccarlar binlerce yıllık kadim şehir Kahire’den yine binlerce yıldır elmas gibi parlayan İstanbul arasını adeta su yolu yapmışlardı …
…
İstanbul…
Upuzun küçük küt taşların dizili olduğu kaldırımdan aşağıya doğru inen küçük yolun sağında ve solunda tek katlı küçük ahşap ve kagir binalar kümelenmişti. Yol, Asya’dan, Ortadoğu’ya hatta Avrupa’ya kadar uzanan buyurgan bir namı olan bu yol Devlet-i Ali’yi sahile Eminönü’ne bağlıyordu.
Yahudi, Ermeni ve Rum tüccarların deniz yoluyla ticaret gemilerine yükleyerek getirdikleri kıyafet, yiyecek, tahıl ve baharatlar zayıf, çelimsiz veya güçlü kuvvetli iri yarı hırpani kıyafetli hamalların sırtında yürüyüp gidiyordu. Yokuş aşağı inen yol öylesine kalabalıktı ki, dünyanın yükünü sırtlayan hamalların ne yüzü ne bedenlerini görmek mümkün değildi.
Munis Bey, içerisi evrak dolu çantasıyla ufak adımlarla yürürken küçük parke taşları tek tek eziyordu. Gelişigüzel dizili taşların arasında dengesini sağlamaya çalışan adam hafif sağa sola yalpaladıkça fesinin püskülü de zıplıyordu. Mağazaların önünde nargile içen, çayını ve kahvesini yudumlayan esnaf Munis Bey’in Eminönü’ne doğru ineceği vakti iyi biliyordu. Her zaman vaktinde işinden çıkar ve kendisini bekleyen kayığa binerdi. Dalgalı günlerde ise vapur ile babasından miras olan konutunun bulunduğu Çengelköy’e geçmeyi tercih ediyordu. Faytonun ancak geçebileceği aralıktaki yolun sağını ve solunu Mısır’dan, Çin’den Hindistan’dan ticaret gemileriyle ulaştırılan ipek kıyafetler, halılar, kilimler süslüyordu. Ta uzaklardan deniz aşırı ticaret yoluyla getirilen baharatların kokusu ciğerlere ulaşırken insanları adeta mest ediyordu. Munis Bey’in yürürken en çok hoşuna giden yer ise burasıydı. Eminönü sahile yukarıdan bakan Pazar yerini andıran dükkanların sıra halinde kümelendiği yollar Darülhilafet’in müstesna yerleriydi…
İstanbul, Doğu Roma İmparatorluğu döneminden bu yana dünyanın ticaret merkezi olarak önemini koruyordu. Kıtalararası ticaret yapan gemilerin uğrak yeri ve insanların uğramadan geçmediği müstesna şehirdi. Asya ile Avrupa’yı birleştiren, İpek Yolu’nun geçtiği, Karadeniz, Ege, Marmara ve Akdeniz’e kadar deniz ticaretinde önemli rol oynayan kadim şehir, binlerce yıl önceki değerini koruyordu. İnsanlar her zaman bir yerlere koşturuyordu. Şehir, durmak ve usanmak bilmeyen bir enerji taşıyordu. Ticari merkez olmasının yanı sıra balıkçılıkta da önemli kazanç sağlıyordu. Marmara Denizinin sert akıntılara ve rüzgarlara açık olmayan yerlerinde kurulan tersane, liman ve iskeleler önemini hiç kaybetmemişti. Sarayburnu, Bahçekapı, Kadırga, Beşiktaş ve Galata gibi önemli girintilere inşa edilmiş olan limanlar ticari gemi ve mallarla dolup taşıyordu…
Asyalı, Avrupalı seyyahların, tüccarların ve diplomatların uğrak yeriydi. Bab-ı Ali’deki görüşmelerini yapan yetkin yabancılar da tanıdıkları Ermeni, Yahudi, Arnavut, Arap esnafa uğramadan geçmiyorlardı. Nefis Türk kahvesini yudumlamak onlar için ayrı bir zevkti. Dükkan önüne konulan nargilenin uzun çubuğunu tüttürürken kendilerini adeta sihirli bir dünyaya uçmuş gibi hissediyorlardı.
Munis Bey’in yırtmaçlı, diz kapağına kadar uzanan ceketinin eteği, belirli mesafede düzenli oynattığı bastonuyla aynı anda kıpırdıyordu. Nihayet kıyıya yaklaşmıştı. Rüzgarın getirdiği nefis deniz kokusu yosun ve balık yüklüydü. Derin bir nefes aldı. Galata Köprüsü görünmüştü. Üzerindeki kırmızı fesler adeta hareket halindeydi. Şık giyimli ceket ve pantolonlu genç ve orta yaşlılara karşın fesli ve cübbeli yaşlılar dikkat çekiyordu. Beyazıt’tan inen yol boyunda yukarıdan aşağıya aşağıdan yukarıya doğru atlı arabalar yük taşıyordu. Feraceli, başörtülü kadınlar adım adım önlerinde yürüyen eşini ya da büyük annesi iebabasını takip ediyordu. Yaşlı ve kilolu kadınlar yürürken siyah çarşafları belden aşağı sağa sola şişiyordu. Faytonlar aheste adımlarla çeken atların ardından teker sürterken, taşıdığı şık kıyafetli fötr şapkalı, kravatlı veya fesli varlıklı beyefendiler ile beyaz peçeli, zarif, güzel gözlü kadınlar muhteşem İstanbul manzarasını seyrediyordu..
Ayağının önünde aniden beliren su birikintisine basmamak için hamle yapan Munis Bey, kaldırıma adımını atar atmaz kendisini bir kalabalığın içinde bulmuştu. Küçük yuvarlak gözlüklerinin üzerinde hafif pus birikmişti. Yelek cebinden işlemeli beyaz mendili çıkardıktan sonra camlarını iyice sildi ve yeniden taktı. Şişman, zayıf, göbekli, uzun iyi giyimli birkaç adam asabice el kol hareketi yapıyordu. Kalın bıyıklı adam kaşlarını çatmış işaret parmağını karşısındakinin göğsüne dayamıştı:
“Bu çocuğu bana vermezsen kendini Yedikule Zindanlarında bulursun. Farelerle birlikte çürür gidersin”
İnce bıyıklı zayıf yüzlü adam, bıçkın davranışlı kabadayılardan korkuyordu. Felfecri okuyan küçük gözlerinin içinde gözbebekleri bilye gibi oynarken yüzünde çizgiler oluşuyordu. Özellikle tombul yanaklı ve kaytan bıyıklı olanın hiddetinden korunmaya çalışıyordu. Yanındakiler de adamın her sözünün ardından kafalarını hafif aşağı indirip, kaşlarını çatarak onaylıyorlardı.
“Aman efendi hazretleri siz emrederseniz, olmaz mı? Lakin…”
“Lakin ne” diye hiddetle yeniden asabice bağırdı adam.
“Bu zavallıyı ta Kahire’den alıp getirdiler. Zengin bir Mısırlı İstanbul’a hareket etmek üzere olan vapura ekmek kırıntısı gibi attırmış, yollamış gitsin. Bana kaç kuruşa mal oldu? Ah bilseniz?”
Adamın ağzından tükürük saçılıyordu.
“Söyle uzatma fazla kaç kuruşa?”
Adamın dudağından 50 kuruş sözü çıkacaktı ki; gözleri yuvasında dolandıktan sonra ağzını büzüştürdü: “Efendi hazretleri şuradan şuraya gitmek nasip olmasın bu adamı almak için tam 100 kuruş saydım!..”
Eli önünde bağlı vaziyette bekleyen hemen arkasındaki adama bir bakış attıktan sonra yeniden yüzünü döndürdü. Avucuna sıkışan para dolu keseyi uzattı.
“Hadi tamam artık fazla uzatmayalım. Ver adamı gitsin”
Köle tüccarı keseyi alır almaz yarayı saymaya başladı…
Adam sinirlenmişti: “Ne sayıyorsun? Tamam içinde al 80 kuruş…”
Keseyi elinden çıkarmak için ani bir hamle yapan adam vücudunu geri çekerek:
“Olmaz efendi hazretleri hayatta olmaz. Bu para benim yaptığım masrafa dahi kafi gelmez!...”
Adam iyice sinirlenmişti. Bir hamle ile keseyi elinden çekerek sırtını dönüp söylenerek uzaklaşmaya başladı.
“Sen gününü görürsün! Dünyanın kaç bucak olduğunu göreceksin”
Olup biteni dikkatle izleyen Munis Bey, uyanık köle tüccarının korkup ve pişman olup adamı geri çağırmasına engel olmak için burnunun dibine kadar yaklaşarak elini omzuna atmıştı…
Zayıf cüsseli adam irkilerek başını geri çevirdiğinde gözleri irileşmişti.
“Munis Bey!..” diye çığlık bastı.
O da bıyık altından gülümseyerek, “Ya, Munis Bey” diye karşılık verdi.
Adam, İstanbul’daki ticaret usul evraklarından sorumlu olan Munis Bey’i yıllardır tanıyordu. Munis Bey de yüzünü bilmesine rağmen ona mesafeli duruyordu. Her daim bu yolu kullandığı için esnafı ve yol üzerinde alışveriş yapanları biliyordu. Munis Bey, duvarın dibinde çömelmiş, adeta kaplumbağa gibi büzülmüş vaziyette duran çıplak ayaklı hırpani kıyafetli ergenliğe adım atmaya hazırlanan bir beden taşıyan çocuğun halinden etkilenmişti. Kan lekeleri bulanmış kıyafeti lime limeydi. Siyah kıvırcık saçları, koyu teni ve beyaz gözleri görenlerin ruhuna masumiyet, asalet ve temizlik serpiştiriyordu.
Bir müddet daha gözlerini çocuğun üzerinde tuttuktan sonra yeniden gözleri içinde yedi sekiz sayan uyanık adama döndü.
“Biraz evvel, giden adamlarla aranızda geçen konuşmayı duydum. Anladığım kadarıyla adam bu delikanlıyı senden satın alıp kötü amaçlı işlerinde kullanacaktı. Satın alamadığı için memnun oldum” Bu sırada iki elini ovalayan adam sırnaşık davranışlar sergilemeye başlamıştı.
“Haklısınız efendi. Ben zaten bu yüzden fiyatını yüksek tuttum. Onun bu masum delikanlıyı alıp götürmesine içim el vermezdi!..”
İşaret parmağını adamın alnına doğru uzatan Munis Bey, “Lakin, bu adam birazdan birilerini buraya gönderecek. Başına nelerin geleceğin tahmin edemeyiz. Değil mi?”
Kaşları yay gibi olan adam korkuya kapılmıştı.
“Bunları düşünemedim, doğru yani…”
“Tabii ki doğru” diye adamı tasdik etti, Munis Bey.
Pısırık, ürkek adam, “Peki Efendi Hazretleri ne yapmamı buyurursunuz?” diyerek titrek sesiyle bir soru yöneltti.
Munis Bey, ismini sorunca adam, “Zabit” dedi.
Munis Bey devam etti: “Bak Zabit, sana tam 100 kuruş vereceğim. Sen de bu delikanlıyı bana teslim edeceksin. Tamam mı?”
Adam, “Ama Munis Bey” diyecek oldu ki; birkaç adım ileriden iri kıyım üç kişinin kendilerine doğru hızlı adımlarla yaklaştığını fark ettiler.
Her birinin fesleri sağa solu kayık, bıyıkları aşağı sarkık, yüzleri kızarıktı…
Munis Bey, hafif gülümseyerek, “görünüşe göre biraz eğleneceğiz galiba?” diye mırıldandı.
Adam korkudan sızlanmaya başlamıştı….
“Aman Allah’ım, bu adamlar bizi doğramaya geliyor” diye söylendi.
Kratavatını gevşeten Munis Bey, elini adamın sırtına koyarak, “Gereksiz kavga etmekten haz etmem. Lakin iş başa düşünce kavgadan kaçmam. Sen merak etme ben bu ayaktakımı çapulcuları sepetlerim” dedi. Sinirinden çenesi titriyordu.
Ortadaki serdengeçti öne atılarak zayıf ve çelimsiz adamın yakasına yapıştı.
DÖRDÜNCÜ PAYLAŞIM: KEYİFLİ OKUMALAR
PANDEMİYE AŞI GİBİ GELECEK
#arabistan#ak#bostan#cinayet#ekiya#galata#ibrahim#karahan#kavga#kaaklk#kitap#kle#kk#mafya#merhamet#msr#ordu#osmanl#sevgi#silah#subay#tefeci#terrist#tccar#yal#aksiyon#books#wattpad#amreading
1 note
·
View note
Text
Kızlar defter setimizde indirim var💎
Hem size hem arkadaşınıza güzel bir hediye için buradayız🌹
📸
WHATSAPP
.
📲: 05372889566
.
.
. 📲 05346515747
.
.
.
.
müşterimemnuyeti bizim için en önemli husus 🤗
#kıyamterzi
.
.
.
. 🌼
#kıyamedenlerkulübü 💕 💕 #jilbab #hijab #nikab
#abaya #muslim #niqab
#ferace #tawheed #muwahhide #tesettür #afganjilbabı #islam #peçe #photography #burqa #muslimah #niqabstyle #kaliteaslatesadüfdeğildir #kalitetesadüfdeğildir #kitapayracı #ayraç #çanta
#islam#iman#ahlak#kuran#cilbab#tesettür#kitap#ayet#çanta#defter#set#tumblr#tiktok#takip#istanbul#galata#izmir#peçe#niqab#hijab#müslim#tevhid#oruç#ramazan#snapchat#ayraç#insan#din#fotoğraf#çarşaf
8 notes
·
View notes
Text
Tesettür Abiye
Şık olmanın ilk kuralı güzel ve yakışanı giymektir. Üzerinize yakışmayan bir kıyafeti tercih etmiş olmanız şık bir seçim yapmış olsanız bile sizi güzel ve bakımlı göstermeyecektir. Bunun içinde ilk olarak kendinizi tanımanız gerekiyor. Kendini tanıyan birisi hangi kıyafetin kendisine yakışacağını bilir ve seçimini ona göre yapar. Özellikle kapalı bayanları ele alacak olursak seçim imkanı dar olmasına karşın çok güzel tesettür ferace modelleri sayesinde şıklıklarını ortaya çıkarabilirler. Feracenin amacı sizi hem İslami olarak kapalı hale getirmek hem de günlük kıyafetlerinizin seçiminde rahat etmenizi sağlamaktır.
Tesettür elbiseler ise kadınların her zaman ihtiyaç listesinin en başında yer alır. Dolayısıyla güzel ve şık bir kıyafet seçilerek bulunduğunuz ortamda dikkat çekebilirsiniz. Tesettür abiye modelleri ise her yıl diğer moda kıyafetler gibi deği��im içerisindedir. Modellerde kullanılan renkler ise genelde değişken ve tene uygun olarak belirlenir. Güzel görünmek ve güzel olmak bir parmak izine benzetilebilir. Yani birine yakışan bir kıyafetin size yakışacağı anlamına gelmez. Bunun için kendinize uygun bir seçim yapmanız önemlidir. Günlük olarak şıklıktan yanaysanız feraceler işinizi görmeye yetecektir. Farklı model ve renk seçeneğine sahip olan feracelerle günlük şıklığınızı koruyabilirsiniz. İnsan güzel giyindiği zaman kendisini de psikolojik olarak iyi hissedecektir. Bu nedenle güzel olmanın şartlarından birisi şık giyinmek olarak tanımlanabilir. Bu sayede kendinize olan güveninizde yerine gelecektir.
1 note
·
View note
Text
Tesettür Giyiminde En Son Trend Ferace
Giyim konusunda kalıplaşmış bir gerçek var ki kadınlar tasarım konusunda gün geçtikçe daha fazla söz hakkına sahip oluyorlar. Tekstil sektöründe her gün yeni modeller yeni ürünler piyasaya sunuluyor. Her ürünü değişik bir tarzda yeniden canlandırarak karşımıza çıkarıyorlar. Kadınlar son zamanlarda tesettür giyimine oldukça fazla ilgi duymaya başladılar. Türban ve kapalı giyiminde adından söz ettiren çok ünlü markalar yeni tasarımlar yetiştirmekte adeta yetersiz kalıyorlar. Armine gibi tesettür giyim sektöründe adını duyuran markalar piyasada bulunmaktadır. Alışverişi keyifli hale getiren internet mağazacılığına da hızla ayak uydurmayı başaran bu markalar muhafazakâr kesimin giyiminde çok önemli bir rol oynuyor. En güzel Ferace çeşitleriyle bu markalar internetten sizlere hizmet vermektedir. İstediğiniz modelde istediğiniz renkte bulabileceğiniz yüzlerce çeşit ferace seçenekleri bu markaların internet sitelerinden bulmak artık çok kolay.
Tesettür Giyim
Kadınlar giyimine erkeklerden biraz daha fazla önem vermektedirler. Bunun için güzel bir elbise bulmak her zaman için kolay olmuyor. Hafta sonu onlarca mağaza dolaşıp istediği bir ürün almak için tüm gününü harcamak yerine artık internetten istediği modeli istediği tarzda bulabiliyor. Farklı fiyat seçenekleri arasında kendisine en uygun olanı rahatlıkla bulabiliyor. Tesettür giyimi kadınlar arasında her geçen gün daha fazla yaygınlaşarak artıyor. En ünlü markalar bu akıma yeteri kadar seçenek sunmak için artık daha fazla çalışıyorlar.
#gallery-0-5 { margin: auto; } #gallery-0-5 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 50%; } #gallery-0-5 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-5 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Tesettür Giyiminde En Son Trend Ferace Tesettür Giyiminde En Son Trend Ferace Giyim konusunda kalıplaşmış bir gerçek var ki kadınlar tasarım konusunda gün geçtikçe daha fazla söz hakkına sahip oluyorlar.
0 notes
Text
2022 Ferace Modelleri
Her zamanki klasik renklerin artık geçmişte kaldığı söylenebilir. Bu renklerin yerine daha canlı ama daha sade desenler ortaya çıkıyor. Koyu kırmızı, hardal, parlement mavisi, petrol yeşili gibi klas renkler ile birçok renk seçeneğine ulaşabilirsiniz.
Bu renkleri seçerek, gardırobunuzda bulunan giysilerle kombinlemek çok kolay. Tabii ki bu karışımda siyah rengi ve kahve tonlarına yer vermemek haksızlık olur. Çünkü renk uyumundan söz edilse bile klasik renklerden vazgeçemeyenler de olacaktır. Renklerin yanı sıra sadelikten de bahsetmeye değer. Günlük kıyafetlerinize biraz renk katmak isteyenlerdenseniz aşırıya kaçmayın. Bu nedenle dekorun renginde sade renkler, az aksesuar ve desenlerle esnek olan mücadeleci modeller tercih edilebilir. Bu yüzden zarafet üzerine düşünmekte kesinlikle bir tereddüt yoktur.
Dış giyimde sadeliği tercih ediyorsanız eşarp için biraz daha esnek bir seçim yapabilirsiniz. Ancak tasma takmak her zaman ideal bir yöntemdir. Ayrıca ayağınıza tam oturan ayakkabı ve çanta seçimi de güzel bir görünüme katkıda bulunur. Kadınların dışarı çıkarken, işte veya arkadaşlarla buluşurken kendilerini rahat hissetmeleri için en büyük destek genellikle seçtikleri kıyafetlerdir. Bu nedenle giyimde, dış giyimde, aksesuarda dikkatli tavırlardan vazgeçmeyecekleri bir gerçektir.
Tesettür giyim denilince birçok kadının aklına ferace modelleri gelmektedir.
Başlangıcından günümüze tesettür kullanıcılarının isteklerini yerine getirmeyi hedefleyen bu modeller sayesinde kadınlar da çok daha pratik bir şekilde modaya uygun görünebilmektedir.
2022’de kadınlar hem günlük hayatta hem de özel günlerde giyebilecekleri çeşitli modeller arasından seçim yapabilecekler.
Halen çeşitli giyim eşyalarında sıkça rastlanan çiçek motifleri, 2022 yılında da kullanılmaya devam edecek.
Tamamen bitkisel motiflerle bezenmiş yemyeşil desenlerin yanı sıra, bu tarzın görüntüsünü fazla karmaşık bulan kadınlar, kolda kuşak veya kurdele şeklinde ya da etek kısmında çiçek motifleri ile yapılabilecek desenlerden de seçim yapabilirler.
Bu tür Ferace desenlerinin bitkisel motifleri ve alt renkleri oldukça geniş bir renk yelpazesinde birbirine uyum sağlayacak şekilde hazırlanmıştır.
Özel günlerde ve davetlerde giyecekleri çılgın modeller hakkında fikir sahibi olan kadınlar, 2022 yılında aradıklarını kolaylıkla bulabilecekler.
Dantel ve güpür detayları öncelikle eteğin uçlarında, bazı modellerde ise manşetlerde, düğmelerde veya fermuar kenarlarında yer almaktadır.
Daha klasik ve romantik bir görüntü için çabalayan kadınlar bile bu modellerle paralarının karşılığını alıyor.
İnce modeller için abartıdan uzak ama çok fazla sade model istemeyen kadınlar kollarında farklı desen ve kesimlere sahip modeller arasından seçim yapabilirler.
Genel olarak en popüler 2 model arasında yer alan ön ve arka kısımda daha sade ve düz bir tasarıma sahip.
Daha esnek kumaştan yapılan modeller için modele bağlı olarak sadece üst kısım desenlenebilir. 2022 yılı, diğer giysilerle kombin yapmak için farklı renklerin kullanılmaya devam edeceği için daha fazla renk esnekliğinin olacağı yıl olarak biliniyor. Bu sayede kadınlar istedikleri renkte ayakkabı bağcıklarını istedikleri yerde rahatlıkla giyebilirler.
Tesettürlü Gelinlikler ve Gelinlik Modelleri 2022 Ferace Modelleri
0 notes
Video
Kuraklık demiştim ya, " insanın içinin kuraklığı bozkırın kurakkigindan da şiddetlidir diye." Ama hiç ummadığın bir anda yağmur sarı verir insanın içini. En umutsuz olduğun, herşey den umudunu kestiğin, keşke hiç var olmasaydım dediğin anlarda gelir yağmur. En kırgın olduğun, kalbinin paramparça olduğu zamanlarda gelir bazen.. Yağmuru bekleyen bir taş gibi, toprak gibi, ağaç gibi, kuş gibi. Yağmur bazen öyle bir anda gelir ki, bütün umutsuzluklarını alır götürür. Yeniden inanmaya başlarsın, bu dünyanın güzel bir yer olduğuna, yaşamaya değer bir yer olduğuna inanmaya başlarsın. Ve belki hayatında ilk defa bütün eksikliklerin yarimliklarin çekip gider. Geriye tamamlanmışliklarin kalır. @yazarbabaofficial 🌼 #trt #gönüldağı #veyselcemile #hoşgeldin #omeralpyasasin #yazarbabaofficial #instagram #josefadremi37 #okur #cocuk #çocuk #bebek #fyp #neşetertaş #bozkır #ferace #şiir #edebiyat https://www.instagram.com/reel/CUuMhOWDKC4/?utm_medium=tumblr
#trt#gönüldağı#veyselcemile#hoşgeldin#omeralpyasasin#yazarbabaofficial#instagram#josefadremi37#okur#cocuk#çocuk#bebek#fyp#neşetertaş#bozkır#ferace#şiir#edebiyat
0 notes