Tumgik
#Doğan Hızlan
medyapollscom · 4 months
Text
Folkart Gallery'de İzmir'in kurtuluşunun 100'üncü yılına özel sergi
İZMİR, (DHA)- DÜNYACA ünlü fotoğraf sanatçısı Çerkes Karadağ, İzmir'in kurtuluşunun 100. yılında, Folkart Gallery için, İzmir'i ve İzmir'in gündelik hayatını, 'sanatsal bir pencereden' görüntüledi. Karadağ'ın 'İzmir'in 100'ü' adlı fotoğraf sergisi, 8 Ekim-18 Aralık tarihleri arasında Folkart Gallery'de ziyaret edilebilecek. Folkart Gallery, 2022-2023 sergi sezonunu, İzmir'in kurtuluşunun 100. yılında dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Çerkes Karadağ'ın İzmir fotoğraflarıyla açıyor. Karadağ'ın İzmir fotoğraflarından oluşan 'İzmir'in 100'ü' adlı sergi 8 Ekim'de, kapılarını açacak. Sergide, Çerkes Karadağ'ın aylar süren çalışması sırasında çektiği 15 bin kare fotoğraf arasından seçilen 100 eser yer alacak. ÖZEL ALBÜM HAZIRLANDI Proje Direktörlüğü'nü Folkart Gallery Genel Koordinatörü Fahri Özdemir'in üstlendiği sergide yer alan tüm fotoğraflar, İzmir'in kurtuluşunun 100. yılı olarak tarihe geçen 2022 yılında çekildi. Sergi için Türkçe ve İngilizce olarak 300 sayfalık özel bir albüm de hazırlandı. Albümde Karadağ'ın fotoğraflarıyla birlikte gazeteci-yazar Doğan Hızlan, sanat eleştirmeni Evrim Altuğ; şair-yazar Ahmet Telli, şair-yazar Hüseyin Ferhad ve şair - yazar Ünal Ersözlü'nün yazıları ile ünlü şairlerin İzmir için yazılmış bazı şiirleri de yer alıyor.   Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, "Güzel İzmir'in kurtuluşunun 100'üncü yılı nedeniyle özel bir projeyle sanatseverleri buluşturmak istedik. Fotoğraf sanatçısı Çerkes Karadağ, İzmir'i kurtuluşunun 100'üncü yılında ölümsüzleştirerek, tarihe anlamlı bir not bıraktı. Folkart Gallery olarak kentin bugününü geleceğe taşıyacak belgesel niteliğinde bir projeye imza attık" dedi. ÇERKES KARADAĞ KİMDİR? Çerkes Karadağ, 1953 yılında Kars'ın Kağızman ilçesinde doğdu. 1978 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nden mezun oldu. 1985 yılında da Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Grafik Bölümü'nde de lisans eğitimini tamamladı. Karadağ 1971 yılından günümüze kadar grafiker, reklam yönetmeni, yayımcı, tanıtım fotoğrafçısı ve Film Denetleme Kurulu üyesi olarak Kültür Bakanlığı Yayınlar Dairesi'nde görev yaptı. 1987 yılında Karadağ, FOTOART isimli reklam ve tanıtım fotoğrafları atölyesini kurdu. Karadağ, 1990 yılında Fotoğraf Sanatı Uluslararası Federasyonu (FIAP), 'Artist of FIAP-(AFIAP)' ünvanını aldı. 2000 yılında Çek Cumhuriyeti Devlet Şeref Madalyası alan Çerkes Karadağ'ın çok sayıda ödülü ve kitapları bulunmaktadır. Read the full article
0 notes
kitapsiparis · 7 months
Text
Tavsiye Kitaplar
Boş zamanı en iyi değerlendirme aracı kitaplar, öğretileri ile de en yakın dostlarımız. Bu sayfada; toplumcu, anlatı, tarihi, kısa hikayeler ve içinizi ısıtacak kitap seçkileri veriyoruz. Aşağıdaki kitap çalışmasında Yusuf Has Hacip'ten Haşmet Babaoğlu'na, Tarık Akan'an Panait Istrati'ye kadar dünyanın çeşitli yazarlarını ve eserlerini bulabilirsiniz. Umarız, beğenirsiniz.
İçindekiler:👉Tavuk Suyuna Çorba
👉Tezer Özlü'ye Armağan 
👉Kutadgu Bilig 
👉Esnaf Hikayeleri 
👉Akdeniz 
👉Anne Kafamda Bit Var
👉Kurt Adam kitabı
👉Çılgın Bir Dünya👉Rüyalarını Ver Bana
👉İnsan Ne İle Yaşar
Tavsiye Kitap; Tavuk Suyuna Çorba, Jack Canfield 
Kitapta verilen mesajlar; annelik, evlilik, yaş almak, kuşak farklılığı, benliğe saygı, sevgi yeşermesi ve benzeri konularda neşelenecek hatta rahatladığınızı hissedeceksiniz. İster çalışan kadın olun, ister genç, ister büyükanne olun ister ev emekçisi kadın olun bu kitabı yıllarca okuyacak, başucunuzdan eksik etmeyeceksiniz. Kızlarınıza veya torunlarınıza miras bırakacağınız nitelikte ve önemde olduğunu okudukça kavrayacaksınız. Yürekleri ısıtacak öyküler için tıkla. Kitabın yazarları; Jack Canfield, Mark Victor Hansen, Jennifer Read Hawthorne, Marci Schimoff... Kitabı dilimize kazandıran isim ise yine bir kadın olan Gülder Tümer.
Tezer Özlü'ye Armağan, Sezer Duru
Genç yaşta kaybettiğimiz yazarı anlatan Tezer Özlü'ye Armağan kitabında yazarın kitapları, hayatı, karakteri, kaleminin gücü, yaşantıları yer alırken, onun hakkında düşüncelerini dile getiren Doğan Hızlan, Selim İleri, Can Yücel gibi isimlerin yazılarına da yer veriliyor. Kitabın son kısmında kendi yazıları hakkında görüşleri de bulunan Tezer Özlü'nün bir de fotoğraf albümü kitabı süslüyor. Yer yer burukluk bırakan anlatıma sahip Tezer Özlü'ye Armağan kitabı, yazarın bilinmeyen yönlerini, Avrupa günlerini, yazarlığa kattığı emekleri de içeriyor. Tezer Özlü yaşantısını okumak için tıkla.
Tavsiye Kitap; Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hacip
Bahsi sık sık geçen, hepimizin bildiği bir eserdir diyebiliriz onun için. Ama Balasagunlu Yusuf hakkında detaylı bilgiye kaynaklarda pek rastlayamıyoruz. Yusuf Has Hacip, Kuz-ordu denilen şehirde dünyaya geldiği bilinse de, doğum ve ölüm tarihi hakkında kesin bilgi elimizde ne yazık ki mevcut değildir. Toplama veya kırıntı bilgiler ışığında ancak onun ve kitabının hakkında bir şeyler yazabiliriz. Bunlardan biri de kitabın bitiş tarihinin1070 yılına denk geldiğidir. Zamanına göre yüksek eğitim aldığı, Arapça ve Farsça bilen yazarın, bu kitabı başkent Kaşgar'da yaklaşık iki yılda yazdığını söyleyebiliriz. Küt, yani mutluluk için insanoğluna doğruluk ve iyilik gereklidir diyen Yusuf Has Hacip, bütün isteklere kavuşmak için en büyük araç olarakta bu görüşü merkezde topluyor. Doğrularla yaşayan insanın hayat düzeni kendiliğinden kurulur, diyen yazar; doğru insanın gittiği yerlerde hıyanetin de dağılacağına işaret ediyor. Kutadgu Bilig Eseri Oku...
Tavsiye Kitap 2; Esnaf Hikayeleri, Fehmi Çaluk 
Gazeteci meraklıdır, sorular sorar, gözlem yapar ve sonuçları ilişkilendirir. Fehmi Çaluk, gazeteciliğin verdiği bu merakla kaleme kağıda sarılmış, sımsıcak hikayelerle kitabını okuyucuya sunmuştur. Ahi Evran geleneği ile iç içe bir kitap olması, esnafın manevi değerini de su üstüne çıkarırken, halk olarak bizlerin de esnafı bir simge ve yakın akraba konumuna nasıl taşıdığımızı  aktarıyor. Hak yemeyen, kuruşuna kadar hesap yapan esnaf sıcaklığını kitabında yer yer duyuran yazarımız, haktan ve halktan yana olan esnaflarımızı bir kere de hikayeleri ile hatırlatıyor. 144 Sayfalık bu kitabı zevkle okuyacağınızı umuyoruz. Esnaf Hikayeleri ile tanışın...
Tavsiye Kitap 3; Akdeniz, Panait İstrati 
Fransızca bilmezdi belki, ama sözlükten yararlanarak kitap yazacak kalitede bir yazardı o. İnsanı politikadan bağımsız gören gözlere ve duyarlılığa sahipti, önce insan derdi. İstanbul dahil, Beyrut'a kadar pek çok şehir gezmiş, pek çok insanla haşır neşir olmuş biridir ayrıca.  Balkanların Maksim Gorki'si olacak kadar edebi gücü olan bir yazardan bahsediyoruz bugün. Eğer, kitaplığınızda bir Panatit İstrati yoksa, işte fırsat...  İstrati'den Adriyen Zografi maceraları için tıkla.
Tavsiye Kitap; Tarık Akan Anne Kafamda Bit Var Kitabı
İstanbul 13 Aralık 1959 doğumlu Tarık Akan'ın asıl adı Tarık Tahsin Üregül. Yazarlık ve oyunculuğunun dışında yapımcıdır. Cankurtaranlık yaptığı dönemlerde Ses dergisinin açtığı yarışmaya katılmış, birincilik derecesi almıştır. 1972 Yılında ilk sinema filmini Fatma Girik'in de oynadığı Solan Bir Yaprak Gibi ile oyunculuk kariyerine başlamıştır. Yeşilçam'ın en yakışıklı oyuncusu olan Tarık Akan, 1972 yılında Suçlu filminde oynamış Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kapmıştır. Aynı yıl hepimizin çok sevdiği Canım Kardeşim filminde Halit Akçatepe ile beraber oyunculuk kalitesini göstermiştir. 1975 Yılında Hababam Sınıfı ile Damat Ferit olarak karşımıza çıkan Tarık Akan, 1976 yılında Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı ile serinin ikinci kendisinin bu seride son filminde rol almıştır. Adını dünyaya duyuran Yol filmini ise 1982 yılında çekmiştir. 1990 Yılında çektiği Karartma Geceleri filmi ise Yeşilçam klasikleri arasında yer alır.  Akan, 1986 yılında evlenmiştir. 1991 Yılında Bakırköy'de Taş Mektep isimli ilkokulun ortaklarından biri olmuştur. 16 Eylül 2016 yılında 66 yaşında hayata gözlerini yummuştur.
Can Yayınları, 2002 yılı basımı Anne Kafamda Bit Var kitabı 198 sayfa.
Tarık Akan, kitabında Atıf Yılmaz, Zeki Ökten, Burhan Apaydın, Şerif Gören anılarına da değinirken, Yılmaz Güney ile Yol filminin hikayesini de anlatıyor.
Tavsiye Kitap; Kurt Adam kitabı
Şair, mühendis, oto yapımcı, senarist, caz müzisyeni, oyun yazarı, düz yazı ustası Boris Vian, ölümünden sonra anlaşılan yazarlardan biri. Mezarlarınıza Tüküreceğim / I spit on Your Grave) romanının sinemaya uyarlanması ve gala gecesinde kalp krizi sonucu ölümü ile hatırlanır. 1946 Yılında kaleme aldığı 13 öykünün sıralama Kurt Adam kitabı, "Nereye gidiyorsun, kentsoylu?" sorusuna aradığı cevabı da vermektedir. Taklit edilmez güçlü kalemi ve özgür tarzı ile her zaman dikkat çekmiş olan Vian, sansürlenmiş kitapları ile de gündemde kalmıştı. "Bu saatten sonra sende fırtına kopsa, bende yaprak kımıldamaz." gibi pek çoğumuzun bildiği, ama kime ait olduğunu bilmediği sözleri de mevcuttur. Yazarın 10 Mart 1920'de başlayan dünya yolculuğu 23 Haziran 1959'da Paris'te son buldu.
140 Sayfaya sığan on üç kısa öykü 1995 yılı Altıkırkbeş Yayın basımı, eserin Türkçesi Ayça Sezen'e ait.
Tavsiye Kitap 2; Çılgın Bir Dünya, John Irving
Aile özlemi ve sosyal hayatı irdeleyen bir kitap tavsiyesine ne dersiniz? Annne olmak zor, kadın olmak daha zor. O akşamda zordu. Annesi sinemada rahatsız edilmiş ve bir erkeği yaralamıştı. Annesinin  tutuklanması ile başlamıştı olaylar. Kader demişti galiba. Mutluluk içinde film izlemek varken, taciz nedeniyle üç kere koltuk değiştirmek zorunda kalan bir kadın ve son tepkinin, son sinirin getirdiği yer hapishane olmuştu.
Genç adam belki de bu nedenle hayatını kaos olarak görüyordu. Böyle olmamalı der, çocuksu bakamazdı. Tüm kaoslarda insan iki şey beslermiş ya ; biri umut ve biri korku. Onun umudu hiç bitmemişti çocuk olsa da yaşadıklarına inat. Çalışmış, daha çok çalışmış, başarmış ve hatta sevgiyi kalbinden hiç mi hiç çıkarmamıştı. Yine de onun bakışında dünya hepten rezillik, rüsvalık içindeydi. Çılgın bir dünya derdi buna. Kısaca, herkesin dünyası kadar gerçek bir dünya... Kitap hakkında devamını okumak için tıkla.
Tavsiye Kitap; Rüyalarını Ver Bana, Haşmet Babaoğlu
Aşk yaraları hakkında kitap mı arıyorsunuz?
Sadece acı vermeyen yaraların, zaman zaman ve tatlı tatlı kaşınması asıl ruhumuzda derin yer edinmiş olan anılar diyen Haşmet Babaoğlu, yaraları aşka da benzetir. Bunca geçen kısa veya uzun zaman o yaralara o aşka bakıp iç çekmeye, bir kaç damla yere düşen gözyaşına, yeri gelen coşkuya ve heyecana bırakıp, hayata tekrar sarılma güdüsündedir. Kitap, bu yolculuğu son bakışta aşk öyküleri olarak yorumlayan ana temaya sahip. Ayrılmasak öper miydin diye sorması da belki bu nedenledir. Gazete yazıları ile tanıdığımız Haşmet Babaoğlu, gazete derlemelerini bu kitapta toplamış. Daha fazlası için tıkla.
Tavsiye Kitap 1; İnsan Ne İle Yaşar, Lev Nikolayeviç Tolstoy 
Tanrının ilkesi galiba. Bazılarımız insanlık tarihinin bolluk ve bereketi den yararlanırken, bazılarımız bir ömrü her türden sıkıntı içinde geçer. Yoksulluğun hakim olduğu Rusya'dır mekan. Tarih 1828. Anne ve baba yoktur, korkular içinde bir çocukluk, ardından muharebe meydanlarında arayışlar. Lev Nikolayeviç Tolstoy, seyahat etmeyi her zaman seven biriydi. Askerlik sonrası kendini yollarda buldu. Batı Avrupa'da Almanya, İsviçre seyahatlerini Fransa'ya kadar uzattı. Voltaire ve J. J. Rousseau okumuş olması, onların etkisinde kalmasının payı vardı bunda. Rusya'ya döndüğünde Polonya'ya yerleşti. İnsan Ne İle Yaşar kitabında ahlak anlayışı....
0 notes
gazetehaberi · 2 years
Text
Antalya Büyükşehir’den Çocuk Kitapları Haftası’na özel etkinlik
0 notes
listemakale · 2 years
Text
Antalya Büyükşehir’den Çocuk Kitapları Haftası’na özel etkinlik
Antalya Büyükşehir’den Çocuk Kitapları Haftası’na özel etkinlik
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Doğan Hızlan Kütüphanesi, Dünya Çocuk Kitapları Haftası etkinlikleri kapsamında çocuk misafirlerini ağırlıyor. Etkinlik kapsamında yazar Emine Ercan ile birlikte kitap serüvenine çıkan çocuklar keyifli dakikalar geçirdi.    Antalya Büyükşehir Belediyesi Dünya Çocuk Kitapları Haftası’nı çocuklara özel etkinliklerle kutluyor. Büyükşehir Belediyesi Doğan Hızlan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kadinfikri · 2 years
Text
Antalya Büyükşehir’den Çocuk Kitapları Haftası’na özel etkinlik
Antalya Büyükşehir’den Çocuk Kitapları Haftası’na özel etkinlik
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Doğan Hızlan Kütüphanesi, Dünya Çocuk Kitapları Haftası etkinlikleri kapsamında çocuk misafirlerini ağırlıyor. Etkinlik kapsamında yazar Emine Ercan ile birlikte kitap serüvenine çıkan çocuklar keyifli dakikalar geçirdi.    Antalya Büyükşehir Belediyesi Dünya Çocuk Kitapları Haftası’nı çocuklara özel etkinliklerle kutluyor. Büyükşehir Belediyesi Doğan Hızlan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kadinruhu · 2 years
Text
Antalya Büyükşehir’den Çocuk Kitapları Haftası’na özel etkinlik
Antalya Büyükşehir’den Çocuk Kitapları Haftası’na özel etkinlik
Antalya Büyükşehir Belediyesi, Doğan Hızlan Kütüphanesi, Dünya Çocuk Kitapları Haftası etkinlikleri kapsamında çocuk misafirlerini ağırlıyor. Etkinlik kapsamında yazar Emine Ercan ile birlikte kitap serüvenine çıkan çocuklar keyifli dakikalar geçirdi.    Antalya Büyükşehir Belediyesi Dünya Çocuk Kitapları Haftası’nı çocuklara özel etkinliklerle kutluyor. Büyükşehir Belediyesi Doğan Hızlan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
hasanakbal19 · 2 years
Text
DOĞAN HIZLAN MAKALE YARIŞMASI'NI KAZANAN YAZARA 2.000 TL. ÖDENECEK.(SON BAŞVURU TARİHİ.31 ARALIK 2022 CUMA)...
DOĞAN HIZLAN MAKALE YARIŞMASI’NI KAZANAN YAZARA 2.000 TL. ÖDENECEK.(SON BAŞVURU TARİHİ.31 ARALIK 2022 CUMA)…
Sanat Kritik, Doğan Hızlan Makale Yarışması düzenliyor. Katılım Koşulları; -Makale (En fazla 6000 kelime, isim/soyisim/ kurum içermeyen anonim dosya) -Makaleler;Başlık, dipnotlar ve referanslar dâhil 6000 kelimeyi aşmamalı. Dipnotlar sayfa altına değil makale sonuna eklenmeli, APA alıntı sistemi kullanılmalıdır. -Makale başlığı ve özeti (En fazla 500 kelime; isim /soyismi/kurum içermeyen…
View On WordPress
0 notes
kunyekultursanat · 2 years
Text
DOĞAN HIZLAN MAKALE YARIŞMASI'NI KAZANAN YAZARA 2.000 TL. ÖDENECEK.(SON BAŞVURU TARİHİ.31 ARALIK 2022 CUMA)...
DOĞAN HIZLAN MAKALE YARIŞMASI’NI KAZANAN YAZARA 2.000 TL. ÖDENECEK.(SON BAŞVURU TARİHİ.31 ARALIK 2022 CUMA)…
Sanat Kritik, Doğan Hızlan Makale Yarışması düzenliyor. Katılım Koşulları; -Makale (En fazla 6000 kelime, isim/soyisim/ kurum içermeyen anonim dosya) -Makaleler;Başlık, dipnotlar ve referanslar dâhil 6000 kelimeyi aşmamalı. Dipnotlar sayfa altına değil makale sonuna eklenmeli, APA alıntı sistemi kullanılmalıdır. -Makale başlığı ve özeti (En fazla 500 kelime; isim /soyismi/kurum içermeyen…
View On WordPress
0 notes
edebiyatsoylesileri · 2 years
Text
Oktay Rifat / Şiirin olağana bağlı kalması istenemez
Tumblr media
Oktay Rifat, ölümünden sekiz yıl önce yapılan röportajda okurun anlam arayışının şiirin özgürlüğünü kısıtladığını savunuyor. Anlamlılığın şairi olağan sınırları içine hapsettiğini vurguluyor: “Oysa şiirin olağanla bağlı kalması istenemez. Çünkü bir de olağanüstü var. Aklın ilkelerini hiçe sayan bilinçaltı var. Bu bakımdan olağanla bağlı kalmasını isteyemeyeceğimiz şiir ister istemez anlamla da bağlı kalamaz.”
Sayın Oktay Rifat, Garip'in önsözünde yer alan şiir kuramıyla Yusufçuk dergisinin ekim sayısında yayınlanan Şiirin Dili adlı yazınızda savunduğunuz ilkeler arasında ne gibi ayrımlar ve benzerlikler buluyorsunuz?
- Sayın Doğan Hızlan, Yusufçuk dergisinin Ekim 1980 sayısında Şiirin Dili  başlığı altındaki yazımda bir gözlemde bulunmuş, bundan yüz yıl önce sembolizmacıların söyledikleri sözlerin günümüze değişerek ulaştığını ileri sürmüş, Mallarme'nin bu konudaki düşüncesini aktarmış, yine sembolizmacıların Aristo'dan bu yana süregelen yansıtma ya da betimleme diyebileceğimiz yöntemi bir yana iterek duyurma yöntemiyle şiir yazdıklarını, dillerini müzik diline yaklaştırdıklarını, ancak bunun için dili ezip büzmeye gerek olmadığını belirtmiştim. Şiir dilinin salt bir duyuru aracı olarak kullanılmasının, üstelik gerçeğe yan çizerek boş kalıplar peşinde koşulmasının şiiri yozlaştıracağını eklemiştim. Demek bir iki yargı dışında ilke filan yok o yazıda, öyleyse ayırımlar ve benzerlikler söz konusu değil.
Tek dayanağım olduğum gibi görünmektir
Garip'ten Bir Cigara İçimi'ne kadar çektiğimiz çizgide, şiirinizin gelişim ya da değişim aşamalarını bize genel çizgileriyle anlatabilir misiniz? Ya da böyle bir gelişim ve değişim sözkonusu değilse şiirinizin kendine özgü, akımların egemenliğinde olmayan serüveninden söz edebilir misiniz?
- İzin veriniz de anlatmayayım. Bu bir eleştirmenin işidir. Ben sadece şiir yazarım, iki roman yazdım, beş on da oyunum var. Öyle çelişkiye düşmek, etki altında kalmaktan korkmak gibi kaygılarım da yoktur. Tek dayanağım olduğum gibi görünmektir. İnsana inanırım, insana inandığım için de kendime güvenirim. Yazdıklarımın Türk yazını içinde bir değeri varsa sorunuzun konusu eleştirmenlerce yorumlanacaktır.
Etki altında kalmaktan korkmadım
Şiirimizin bir kaç ustası var, siz de onlardan birisiniz. Akımları eğrileri gene Oktay Rifat potasında eritip, özümseyip yansıttınız. Şöyle bir soru sorabili rmiyiz? Şiir kavramınızı, şiir kuramınızı Batıdan ve bizden etkileyen adlar oldu mu?
- Olmaz olur mu: Bir iki kez yazdım. Bir daha söyleyeyim. Türk ve Fransız yazınında, hele ilk zamanlarda, eteğine yapıştığım, yollarından yürümeye çalıştığım birçok ozanlar oldu. Bütün büyük ozanları sevdim. Eski Yunan ve Latin ozanlarını okudum. Şiirler çevirdim onlardan. Yunan Antologyasından Seçmeler, Latin Ozanlarından Seçmeler  adlı iki de küçük kitabım var. Bu ozanların da etkisinde kaldım. Fransız düşünürü Alain özgünlüğü etkiye karşın değişmeyen özellik olarak tanımlar. Belki bu düşünce de etkiledi beni. Dedim ya, etki altında kalmaktan korkmadım. Karşılıklı Fransızca-İngilizce, Fransızca-Almanca metinlerden Alman ve İngiliz ozanlarını okudum. Aynı yolla İspanyol ozanlarını okudum. İyi ozan her zaman, her yerde birbirine benzer. Benzer yöntemlerle derdini anlatır. Bu yöntemlerin neler olduğunu zaman zaman yazdım. Yeri gelince yine yazarım.
Bu ne tuhaf bir soru!
İkinci Yeni diye nitelendirilen akımın şiirimize ve şiirinize olumlu katkısı olmuş mudur?
- Tuhaf bir soru. İkinci Yeni 1956 Kasımı’nda yayımladığım Perçemli Sokak adlı şiir kitabımın basımından, bu tarihten sonra ortaya çıktı. Tersini söyleyen, bu tarihten önce basılmış İkinci Yeni özelliği taşıyan tek bir satır varsa göstersin. Özür dilerim, var. 1940'larda yazdığım bir şiir var: Karga. Alışmadığım bir çiçek koklamak isterdim / Güle benzemesinden korkuyorum diye başlar. Kısa bir şiir, ilk kitabımdadır. Merak eden varsa okusun. Perçemli Sokak'ta savunulan düşünceleri bir kez daha özetlemek istiyorum: Anlamlı söz diye aklın ilkeleriyle (nedensellik ilkesi gibi, tıpkılık ilkesi gibi, illiyet, ayniyet prensipleri) çelişmeyen söze denir. Başka türlü söylemek gerekirse anlamlı söz gerçekle çelişmeyen sözdür. Çünkü aklın ilkeleriyle doğayı yöneten yasalar, belki aklımız doğanın bir ürünü olduğu için, uyum halindedir. Bu bakımdan anlamlı söz olağanı dile getirir. Oysa şiirin olağanla bağlı kalması istenemez. Çünkü bir de olağanüstü var. Aklın ilkelerini hiçe sayan bilinçaltı var. Bu bakımdan olağanla bağlı kalmasını isteyemeyeceğimiz şiir ister istemez anlamla da bağlı kalamaz. Şiir tadı yeniden sorunuza geliyorum. Bilgi yayınevinin çıkardığı Orhan Veli - Bütün Eserleri, adlı kitabın cilt I, 296. sayfasında "Aramızda Konuştuk” adında bir yazı var. 15.2.1949 da Yaprak dergisinde çıkmış. Orhan, Sabahattin Eyuboğlu, Metin ve ben aramızda konuşmuşuz. Kitabın 298. sayfasında şöyle diyorum: "Bir de akıl dışı manalar var. Frenk şairlerinden bazıları kelimeleri mantık ölçülerine göre birleştirmiyorlar. Tabir caizse yeni manalar çıkıyor ortaya, Eluard'da olduğu gjbi." Demek 1956 da çıkan Perçemli Sokak önsözünün ilkelerini 1949’da aramızda konuşurken özetlemişim. Var mı ötesi?
Toplumcu sanata en yaklaştığım dönem 1956 öncesi
Şiirinizde toplumsal'dan toplumculuk'a doğru bir gidiş olduğu saptamında bulunsak siz katılır mısınız? Ya da iki kavram arasında büyük bir ayrım var mı sizce?
- Aşağı Yukarı ve Karga ile Tilki adlı iki kitabımı Çan Yayınları’nda 1963’te İkilik adıyla bir araya getirdim. Aşağı Yukarı ve Karga ile Tilki kitaplarında yayımlanan şiirlere çeki düzen verdim. Bu dönem, diyeceğim Aşağı Yukarı ve Karga ile Tilki dönemi toplumcu sanata en çok yaklaştığım dönemdir. Bunu 1956 dönemi izledi. Perçemli Sokak ve Aşık Merdiveni adlı kitaplarımın, söylemek gereksiz, toplumculukla filan ilgisi yoktur. Ordan bu yana Bir Cıgara İçimi'ne doğru yürüdüm. Sartre, kendi deyimiyle, engagâ edebiyattan yanadır. Ama şiiri bundan ayırır. Onun kendine özgü kuralları olduğunu söyler. Nerde söyler! Aklımda kalmadı. Galiba Edebiyat Nedir? yapıtında. Şiir konusunda ben de Sartre gibi düşünüyorum.
Yeni şiir kitabınız üzerine söyleyecekleriniz. Ne tür çalışmalarınızı içeriyor?
- Ada Yayınevi’nin çıkartacağı yeni şiir kitabımın adı Elifli. Başta 10 tane sone var. Bu sone sözcüğünü hiç sevmiyorum… Buram buram yabancılık kokuyor. Türkçe bir karşılık bulabilsek, bu şiir biçimi de hemen bizim olabilir. Çünkü her şey adlandırılmakla başlar. Ne yazık ki yabancı sözcüklere karşılık bulmak pek elimden gelmez. Evet, 10 tane sone var. Bunlar çobanıl (pastorale) diyebileceğimiz türden. Gerisi Bir Cıgara İçimi'ndeki şiirler gibi. Değişik bir gerçeküstücülük eğilimi var kimisinde.
(Doğan Hızlan / Aralık 1980 / Gösteri)
0 notes
altinovaguncel · 2 years
Text
'Hakkı Devrim, dürüst, inandığını yazan, inanmadığına yüz vermeyen bir gazeteciydi'
‘Hakkı Devrim, dürüst, inandığını yazan, inanmadığına yüz vermeyen bir gazeteciydi’
Yayın yönetmenliğini yaptığı Meydan Larousse ansiklopedisiyle neredeyse her eve giren gazeteci ve yazar Hakkı Devrim, vefatının 6. yılında anılıyor. 1929’da İstanbul’da doğan, Behçet Necatigil ve Faruk Nafiz Çamlıbel gibi şairlerin de aralarında bulunduğu isimlerin ders verdiği Kabataş Erkek Lisesini ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitiren Devrim, 1950-1954 yılları arasında…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
albay34-blog · 3 years
Text
 ‘Hey Gidi Yıllar’ kitabı Türkiye’nin yakın tarihine ışık tutuyor
28 isim 28 hikâye!  ‘Hey Gidi Yıllar’ kitabı Türkiye’nin yakın tarihine ışık tutuyor  Hürriyet Kitap, arşiv niteliğindeki yayınlarına Zeynep Bilgehan’ın imzasını taşıyan ‘Hey Gidi Yıllar’ kitabıyla devam ediyor. Her biri alanının zirvesinde olan 28 ismin söyleşisini zenginleştiren arşiv niteliğindeki fotoğraflarla bir Türkiye panoraması sizi bekliyor. 
28 isim 28 hikâye!  ‘Hey Gidi Yıllar’ kitabı Türkiye’nin yakın tarihine ışık tutuyor  Hürriyet Kitap, arşiv niteliğindeki yayınlarına Zeynep Bilgehan’ın imzasını taşıyan ‘Hey Gidi Yıllar’ kitabıyla devam ediyor. Her biri alanının zirvesinde olan 28 ismin söyleşisini zenginleştiren arşiv niteliğindeki fotoğraflarla bir Türkiye panoraması sizi bekliyor.  Zeynep Bilgehan’ın imzasıyla Hürriyet’te…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
dutlukdergi · 4 years
Text
Doğan Hızlan: Bu cübbede çok emek var
Doğan Hızlan: Bu cübbede çok emek var
Türkiye’de sanat eğitiminin öncü kurumu konumundaki Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin (MSGSÜ) 139’uncu kuruluş yıldönümünün kutlandığı törende, ‘Edebiyatın Cumhurbaşkanı’ olarak anılan Hürriyet Gazetesi yazarı Doğan Hızlan’a sanat ve edebiyata yaptığı katkılar nedeniyle fahri doktora unvanı sunuldu. Dün sabah üniversitenin Fındıklı Yerleşkesi’ndeki Osman Hamdi Bey Salonu’nda düzenlenen…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
almanyalilar · 4 years
Text
Doğan Hızlan, kitap söyleşilerine konuk oldu
Doğan Hızlan, kitap söyleşilerine konuk oldu
Üsküdar Belediyesi kültür sanat etkinlikleri kapsamında “kitap söyleşileri programı” düzenlendi. Sunuculuğunu Erkan Şimşek’in üstlendiği programa gazeteci ve yazar Doğan Hızlan konuk oldu. Yeni tip koronavirüs salgını sebebiyle çevrim içi gerçekleştirilen program, belediyenin sosyal medya hesaplarından canlı yayınlandı. Hızlan, anı-söyleşi türündeki son kitabı “Hatırlamak: Günlük yaşamdan…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
2m2ozgur · 7 years
Photo
Tumblr media
Ercümend Behzad Lav / Kara Bulut
11 notes · View notes
malumatfurusorg · 4 years
Text
"Ömür Dediğin" Adlı Şiirin Can Yücel'e Ait Olduğu İddiası
"Farkında Olmalı İnsan" Başlıklı Şiirin Can Yücel'e Ait Olduğu İddiası
Tumblr media
“Farkında Olmalı İnsan” ya da “Ömür Dediğin” Başlıklarıyla Tanınan Şiirinin Can Yücel’e Ait Olduğu İddiası Doğru Değil
“Ömür Dediğin Üç Gündür / Dün Geldi Geçti Yarın Meçhuldür / O Halde Ömür Dediğin Bir Gündür, O Da Bugündür.” mısralarıyla hatırlanan “Farkında Olmalı İnsan” ya da “Ömür Dediğin” başlıklarıyla tanımlanan şiir Can Yücel’e ait değildir. Can Yücel’e ait yayımlanan eserlerde bu…
View On WordPress
0 notes
senfonikankara · 8 years
Quote
İyi bir müzik sever, müzikten gerçekten anlayan, oda müziği dinler.
Aydın GÜN (kaynak: Doğan Hızlan)
4 notes · View notes