#Covid Test Kiti

[rayhaber]

Bob Woodward'ın 'Savaş' Kitabında Trump ve Putin İlişkisi

Bob Woodward’ın “Savaş” Kitabı ve Trump- Putin İlişkisi ABD’li ünlü gazeteci Bob Woodward’ın 15 Ekim’de yayımlanacak “Savaş” adlı kitabının bazı bölümleri, Woodward’ın yardımcı editör olarak görev yaptığı The Washington Post’ta paylaşıldı. Bu paylaşımlar, kitabın içeriğinde yer alan ve ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki “özel” iletişimlere dair dikkat…

[teknoason]

Dolandırıcılar Verilerinizi Elde Etmek İçin Sahte COVID Siteleri Kullanıyor

Dolandırıcılar Verilerinizi Elde Etmek İçin Sahte COVID Siteleri Kullanıyor #covidien #covid16 #covidadas #covides #covid19 #covid #saglik #kit #covid_19 #covid2020 #covidsafe #covid19pandemic #covid2021 #covid19ph #covid19sucks #türkiye #pandemi #corona

COVID-19 salgını, verilerinizi çalmak isteyen bilgisayar korsanları ve dolandırıcılar için bazı büyük fırsatlar sağladı. Bu siber suçlular, meşru görünen ancak bir hedefin kişisel bilgilerini çalmak için tasarlanmış sahte COVID siteleri oluşturdular. Devlet kurumları ve güvenlik uzmanları, pandemi devam ettiği sürece yaygın olarak kalacak olan bu dolandırıcılık hakkında alarm veriyor. İşte bu…

[alemicihan]

Bosch, koronavirüsü tespit edebilen hızlı test geliştirdi

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yayılan koronavirüse (COVID-19) karşı harekete geçen Bosch, altı haftalık çalışma sonucu hastalığı taşıyan kişilerin kolaylıkla tespit edilmesini sağlayan hızlı test kiti geliştirdiğini duyurdu.

Koronavirüs (COVID-19) dünya genelinde sağlık sistemleri ve sağlık kurumları açısından önemli zorluklar yaratıyor. Virüsün hızlı bir şekilde teşhis edilebilmesi, birçok ülkede artan yayılma hızını kontrol altına almak için paha biçilemez önem taşıyor. Bosch’un yeni tam otomatik COVID-19 testi doktor muayenehaneleri, hastaneler, laboratuvarlar ve sağlık merkezleri gibi tesislerin hızlı tanıda bulunmasına yardımcı olacak. Bosch Healthcare ile Kuzey İrlandalı medikal teknoloji şirketi Randox Laboratories Ltd. ortaklığıyla geliştirilen hızlı moleküler tanı testi, Bosch'un Vivalytic analiz cihazı üzerinde çalışıyor. 

2.5 saatte yüzde 95 doğruluk ile tanı konabiliyor

Altı hafta içinde geliştirilen hızlı test, numunenin alınmasından itibaren 2,5 saatin altında bir sürede COVID-19 enfeksiyonunu yüzde 95 doğrulukla tespit edebiliyor. Hızlı testin bir başka avantajı ise doğrudan bakım noktasında yapılarak numunelerin taşınma ihtiyacını ortadan kaldırması. Hastaların sağlık durumları hakkında kesin bilgiyi daha çabuk veren cihaz, enfekte kişilerin anında tespit edilerek karantinaya alınmasını sağlıyor. 

10 solunum patojeni eş zamanlı teşhis ediliyor

Bosch’un hızlı testi doğrudan tüm sağlık kurumları tarafından kullanılabilen dünyanın ilk tam otomatik moleküler tanı testlerinden biri. Tek bir numunenin sadece COVID-19 için değil, aynı zamanda influenza A ve B dahil olmak üzere 9 farklı solunum yolu hastalığı için de test edilmesine izin veriyor. Bosch Healthcare Solutions GmbH’nin Başkanı Marc Meier, yeni geliştirilen bu testin nisan ayından itibaren Almanya’da, ardından Avrupa’daki diğer ülkelerde ve dünyanın diğer bölgelerinde kullanıma sunulacağını belirtti.

Sağlık Bakanlığı’ndan online koronavirüs testi: Hastalık taşıyor olabilir misiniz?

Bosch COVID-19 hızlı tanı testi nasıl uygulanıyor?

Hızlı test Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) kalite standartlarını karşılıyor. Numune bir swab yardımıyla hastanın burnundan veya boğazından alınıyor. Test için gerekli ayıraçları içeren kartuş, analiz için Vivalytic cihazının içerisine yerleştiriliyor. Analiz sırasında sağlık çalışanları hastaların tedavisi gibi diğer görevlerle ilgilenebiliyor. Üstelik özel olarak eğitim almamış olan sağlık çalışanlarını bile testi güvenilir bir şekilde yapabiliyor.

Bosch Vivalytic analiz cihazı ile 24 saat içerisinde 10 adede kadar test mümkün. Yani günde 1000 testin değerlendirilmesi için sadece 100 cihaz yeterli geliyor. Koronavirüsün dinamik yayılma hızı dikkate alındığında laboratuvarlar zaten kapasitelerinin üstünde çalışıyor. Bu nedenle Bosch Vivalytic’in mevcut test kapasitesini artırmaya yardımcı olacağı belirtiliyor.

Alem-i Cihan

[gazetehaberi]

Anatolia Geneworks, Maymun Çiçeği test kitini de geliştirdi

[pegarose]

Anatolia Geneworks, Maymun Çiçeği test kitini de geliştirdi

https://www.pegarose.com/anatolia-geneworks-maymun-cicegi-test-kitini-de-gelistirdi

Anatolia Geneworks, Maymun Çiçeği test kitini de geliştirdi

Maymun Çiçeği Test Kiti Geliştirildi Pandeminin en yoğun olduğu dönemde COVID-19 tanı kitlerini üreterek başta Avrupa olmak üzere dünyanın birçok ülkesine gerçekleştirdiği ihracat ile adından söz ettiren Anatolia Geneworks; son dönemde dünya genelinde endişe yaratan ve Türkiye’de de görülmeye başlanan ‘Maymun Çiçeği Virüsü’ tanısında kullanılan test kitini geliştirdi. Maymun Çiçeği virüsünü saptayan kitler Avrupa, Güney […]

[cejna]

Türk bilim insanları Covid-19'u bir saniyede tespit eden test kiti geliştirildi

Türk bilim insanları Covid-19’u bir saniyede tespit eden test kiti geliştirildi

Covid-19’u saniyeler içerisinde tespit eden süratli test kitleri epeydir kullanımda. Artık de yalnızca bir saniyede Covid-19’u tespit eden kit geliştirildi. İTÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Yağcı yürütücülüğünde, doktora öğrencisi Tuğba Çeliker ile Ege Üniversitesi’nin farklı fakülte ve kısımlarından araştırmacılar, Covid-19’u anında tespit eden test kiti…

[dakikamagazin]

Telefon kamerasıyla yapılan Covid-19 testi geliştirildi

[magazinnisantasi]

Bursa'da meslek liseleri Covid-19 antijen test kiti üretti

[mehmetkali]

Hava Kargoda Krizin Ayak Sesleri https://ift.tt/3xXV6rL

Deniz taşımacılığında salgın sonrası yaşanan liman sıkışmaları, konteyner krizi ve navlundaki yükseliş, talebin arttığı hava kargo operasyonlarına da sıçradı. Özellikle Çin’de yaşanan Covid vakalarındaki artış sebebiyle servis kalitesinin düşmesi ve kapasite azalması hava kargoda navlun fiyatlarını son bir haftada yüzde 20’den fazla artırırken, bazı rotalarda bu rakam yüzde 50’ye kadar çıktı.

Perakendeden otomotive birçok sektörden şirketler, denizyolundaki sıkışmalar nedeniyle gecikme yaşamamak için hava kargoya yöneldi. Ancak yolcu uçaklarının kargo kapasitesi hala kısıtlı kullanılıyor. Yeni varyantlar nedeniyle bazı uçaklar geçen yıl olduğu gibi uçuş yapmıyor. Küresel hava kargo sektöründe uçaklar güçlü talep sayesinde yüzde 90 kapasiteyle uçuyor. Aşı – test kiti – kişisel korunma ekipman taşımaları ,özellikle ABD gibi gelişmiş ekonomilerde tüketici elektroniği, ev eşyası ve giyim gibi alanlarda mal ticaretinin zirve yaptığı Noel tatili yaklaştıkça kara, deniz ve hava taşımacılarının hepsinin üzerindeki baskı da artıyor.

Talep artışı pandemi öncesini geçti

Hava kargoya olan talepteki güçlü seyir ve kapasite arzındaki yetersizlik, navlununu pandemi öncesine göre yüzde 112 yükseltmiş durumda. CLIVE Data Services tarafından yapılan sektörel analiz verilerine göre hava kargoda hacim Ağustos 2021’de, 2019’un aynı ayına göre yüzde 1 artmış durumda. Ağustos 2020’ye göre ise hacimdeki artış yüzde 19. Hava kargo kapasitesinde ise Ağustos 2019’a göre yüzde 16’lık düşüş var. Kapasitede Ağustos 2020’ye göre ise yüzde 18’lik artış yaşandı. Şangay Pudong International Airport’ta (PVG) çalışanlarda COVID-19 testinin pozitif çıkması sonucunda karantina ve kısıtlamalardan dolayı hava kargo operasyonlarında aksamalar yaşanıyor. Bazı havayolları uçuşlarıı iptal etti, bazıları uçuş ffrekanslarında değişikliğe gitti. Bazı kargolar Guanzhui Shenzen ve Hong Kong havalimanlarına yönlendirildi.

Şangay PVG havalimanın karantinaları sektör yöneticilerine göre önümüzdeki günlerde de hava kargolarda gecikmelere neden olmaya devam edebilir.

THY’de kapasite doldu navlun bir haftada yüzde 20 arttı

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Emre Eldener, son bir haftadır hava kargoda sıkıntıların başladığını dile getirerek, talep artışına karşın frekans sayısının azaldığını ve bu durumun navlunda hızlı yükselişe sebep olduğunu söyledi. Hava kargo navlunu fiyatlarının bir haftada yüzde 20’den fazla artarken bazı rotalarda bu oran yüzde 50’yi aştı. İstanbul-Şangay hava kargo navlunu, pandemi öncesinde kg başına 4-5 dolar arasındaydı. Pandemi nedeniyle geçen yıl rakam 9 dolara kadar çıkmıştı. Sektör temsilcileri, 2 gün önce İstanbul-Şangay hava kargo navlununun kg başına 10 dolara, ardından dün de 14 dolara yükseldiğini söyledi. Navlundaki artışın süreceği öngörülüyor.

Kaynak: Dünya

hava kargo

from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri https://ift.tt/3n1kz1d via IFTTT

[campplay]

Sars-Cov-2'yi yüzde 100 ayırt eden test kiti geliştirildi

Sars-Cov-2’yi yüzde 100 ayırt eden test kiti geliştirildi

Duke Üniversitesindeki biyomedikal mühendisleri yeni bir test kiti geliştirdi. Aynı anda birden fazla COVID-19 antikorunu ve biyolojik belirteci güvenilir bir şekilde tespit eden tablet boyutunda bir cihaz ortaya çıkardılar. Test şiddetli akut solunum sendromu (SARS-CoV-2) tiplerini yüzde 100 doğrulukla ayırt etti. Hatta vaka şiddetini ve varyantlara karşı bağışıklığı tahmin edebilir. Yeni…

[hakimiyet]

Türkiye'nin salgın döneminde yardım ettiği Kıbrıs'ta korona test kiti üretildi https://ift.tt/3xXT7Ul

Türkiye'nin salgın döneminde yardım ettiği Kıbrıs'ta korona test kiti üretildi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Yakın Doğu Üniversitesi'nin geliştirdiği yerli PCR tanı ve varyant analiz kitinin tüm testlerden başarı ile geçtiği ve bir saat içinde Covid-19 tanısı koyduğu belirtildi.

June 27, 2021 at 01:07PM

[iamnotdavinder-blog]

Shimla di last night nu hi asi toytrain di wapsi Kalka tak ticket book kar lai si. Covid karke tourist jyada nahi aa rahe san. ese lai sadi seats vi confirm ho gayi si. Sadi train ta time si subah de 10.25 baje. Ese lai asi apne room cho checkout karke station kanni tur paye. raste vich asi prothe pack karva laye. Sade station pahunchan te train khadi si. Train apne right time te chal payi. Bhukh lag rahi si ese lai pranthe khade. jis din asi wapsi kiti ose subah hi news aa gayi si ke punjab ate hor 6 sates to himachal aun waleya nu RTPcr test compulsory kar dita si. Asi bilkul sahi time te shimla travel kar lya si. Kalka pahunchde pahunchde asi bahut thak gaye si. enery low hundi ja rahi si. 5 - 6 baje tak asi ISBT chandigarh pahunch gaye si. Apna motor cycle chuk asi ghar aa gaye. Thanks ***************************** #shimlatochandigarh #iamnotdavinder #travelercouple #vlogger #shimla #shimlamallroad #kufri #travelling #travelblogger #heart #bikelife #loveyou https://www.instagram.com/p/CQd7A4UsBeH/?utm_medium=tumblr

[seslimeram]

Ezberler Yineleniyor

Ezberler yineleniyor. Ezber edilmiş olan şeyleri hayat döngüsünü nasıl da alt üst ettiğine tek bir an olsun geriye dönüp bakılmadan yeni eşikler / hamleler / sonuçlar var ediliyor. Bir menzildeki yaşam hakkının, yaşamın müşterek bahsinin üstüne ezberler boca ediliyor. Bir tek doğru kalmasın diye, bir tek an olsun sıradan soluk alamasın diye her yandan, her bir cüretten / kesimden kesintisiz bir tehdit var ediliyor. Devlet kendi ezberini, mutlak ola gelen ol doğru titrini, sınırsızca yanlışlardan kotarıyor. Her yanlış yepyeni bir ezber halini var ediyor. Her ezber bir kez daha cürümler sarmalı kılınmış olan menzilde yıkımı arasız, fasılasız güncelleye geliyor. Bir menzil ki içine doğru göçmeye devam ederken, halen her şey yolundaymış türküsü çağrılır. Bunca afaki kılınmış, her sıradana rast getirilmiş olanın her neye tekabül ettiği, yaşama düşürülen o ezber şablonlarının artçısı yıkımlardan çıkar, çıkagelir, var edilir, sabit olunur.

Bir düzlemin, bir biçimde yaşam istencinin karşısında yükselmeye devam diye tahakküm etme halinin taşıdığı zemin dehşetin ta kendisidir. Bu kadar afaki olan ezberler mot-a-mot süre giden yapımın bir tragedyaya dönüşümünü kesintisiz kılar. Devletin dünü ile şimdisi, iktidarıyla, ortak çatıda yer bulan faşist yapısıyla, ana muhalefetiz biz diye çıkagelen oysa muktedirin beklentisine göre tam da ortada topu ezip, konuların konuşulamaz kılmasına açık bir vesile kılan yapıdan bütünleşik bir kümeler toplamında ülke delik deşik kılınır. Ol mefhum, makam, mesel bu ortaklaşa yapılar bileşkesinde yutulur, yıkıma terk edilir. Erk, muktedir, iktidarın türettiği, ana muhalefetin de kıyısından köşesinden eski devleti bizzat ta kendisi olarak onadığı / biçimlendirdiği hallerle bir toplama varılır.

Çürümekte belirli bir eşik bırakmayan, dipsiz, sonsuz bir karanlığın menzili kılınan, her ezberde biraz daha, bir parça daha yıkımın kılınmış bir uzam hakikat kılınır. Yaygın siyaset sahnesinin, ezberlerle var ettiği bileşenler, bütünde simsiyah bir zeminin de her nasıl güncellendiğini ortaya koyar. Her hamle, her veçhe, her eylem bir kez daha ama son kez değil çürümenin, çürüten halin devamlılığına ek kılınır. Buradan yükseltilen ülke büyük ezberlerin yanında, büsbütün yıkımlarla güncellenendir. Böyle bir halde, bu kadar kesintisiz olanın içinde bir hayat emaresi geriye bırakılmaz. Büsbütün, afaki eksiği gediği olmayan çürüme hattının tanzimi, o muktedir siyasetinin payandalarından çıkagelen her meramda açık olur.

Evrensel Gazetesi’nden aktaralım “AKP Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, katıldığı bir televizyon programında “Artık asgari ücretlinin evinin önünde arabası mevcut” söylemiyle tepkilere neden oldu. “Türk ekonomisi sıkıntılı süreçte bile büyüyor ve bu ilerlemeyi yok sayamayız. Bakıyoruz, eleştiren insanlar cep telefonlarını 6 ayda bir değiştiriyorlar, arabalarını yılda belki de ikinci yılda değiştiriyorlar. Artık asgari ücretli evinin önünde arabası mevcut” diyen Tamer’e cevap Emek Partisi (EMEP) Kayseri İl Örgütü'nden geldi.

Emek Partisi (EMEP) Kayseri İl Başkanı Ahmet Akarsu yaptığı açıklamada “Milletin oyu ile seçilenler, zırhlı araçlara biniyor, lüks dairelerde oturuyor. Oğlu Kovid-19 test kiti siparişi toplama iddiasıyla yüz yüzeyken AKP’li vekil Tamer, asgari ücretliye laf ediyor. Tamer’in sözleri milletin aklıyla dalga geçmektir. Yoksulluk gerçeğini gizleyemezsiniz. Gereken cevabı işçiler ve emekçiler verecektir” dedi.

Akarsu, “Pandemiyle derinleşen krizde ‘bir eli yağda, bir eli balda’ olan AKP’li vekil Tamer, evine bir ekmek daha fazla götürebilmek için, canını hiçe sayarak mesaiye kalan işçi ve emekçilere dil uzatamaz. Ülkedeki açlık ve yoksulluğu, evinin önünde araba var, cep telefonu var vs diyerek gizleyemezsiniz. Önce siz mal varlığınızı açıklayın, sonrada bir ay asgari ücretle geçinin de görelim” diye konuştu.

Asgari ücreti dolar üzerinden savunan Tamer’e 11 yılı içeren asgari ücret ve dolar tablosu ile cevap veren Akarsu, “2010’da 400 dolar olan asgari ücret aradan 11 yıl geçmesine rağmen, artması gerekirken 380 dolara düşmüştür. Tablo gayet açıktır. Vekil Tamer, milletin aklıyla dalga mı geçiyorsun?” ifadelerini kullandı.

"Pandemide Türkiye’nin ekonomisinin büyüdüğüne vurgu yapan Tamer, doğru söylüyor" diyen Akarsu, “Evet, pandemide ekonomi büyüdü. Ama patronların, yandaşların, kapitalistlerin ekonomisi büyüdü. İşçiler hala açlık sınırında bir ücret ile çalıştırılıyor. Tabii siz asgari ücret ile bir ay geçinmenin ne demek olduğunu bilmediğiniz için vekil maaşı alarak yıllardır size oy veren halka, açlığı ve yoksulluğu reva gördüğünüz için bu çıkışı yapabiliyorsunuz. Gerçekleri sizin ağzınızdan duymak yetmez. Cevabı işçi ve emekçiler, asgari ücretle yaşamaya çalışanlar verecektir” şeklinde konuştu.”

Covid-19 pandemi sürecini yaygın medyadaki mutlak hakimiyetle, sağlık kuruluşlarına çöktürülmüş olagelen tarikatla, bakan efendinin hezeyanlarıyla birlikte, muktedirin hemen her durumda iyi, iyi çok iyi şartlanmışlığının refakatinde bir yol çizilir. Bir seneye yaklaşan süreç içinde hayatların bilabedel kılınmasına çalışılır. Ekonomik çöküşün en ağır suretleri ile bir başına bırakılan, geleceği çalınan, geçmişi gibi, ilerliyoruz denilirken kuyruklara mahkum, 100 gram et, peynir ya da temel gıda ihtiyacı herhangi bir maddeyi temin etmekten dahi uzak kılınmış kitleler var edilir. Üstüne de onca hekimin, hemşirenin ve sağlık emekçisinin binbir türlü engellemeye rağmen mücadele verdiği bir salgın halini bir pikten bir başkasına taşıyan bir cüret var edilir. Ekonomi düzelmiştir laflarını saymaya devam edenlerin görmediği yıkım, tükenmişlik, umut kırımı kesintisizdir artık. Vekil olan Tamer’in bahsettiği şeylerin birer lüks değil, çoğunlukla ihtiyaç oldukları gözden inatla ve ısrarla kaçırılır. Her şeyi abartarak atfeden muktedirin oyunu yeniden kurulur. Bir adet cep telefonu alabilmek için, iki telefon parası, bir araba için bir araba parası ve kazıkların en büyüğü bir devlet vergisi ile yüzleşmek lazım gelir.

İnsanların yaşam standartlarını en üste çektiğini bildiren bir şahsiyetin, şu satırların da yazarı olan insan da dahil, yirmi altı yıldır bir fiil çalışmasına rağmen, asgari bir yaşam standardına sahip olamamasının haline bir yanıt yoktur verilmeyendir. İnsanlar açmış, eksikmiş, ümidi kırılıp, geleceği unutuyor, hayata küsüyormuş ne gam, ver coşkulu bir müzik ver bir adet kalkınıyoruz nakaratı ile karın doymaz maalesef. Tamer efendinin de bildiği ama inatla söylemediği bütün bu fasit döngü içinde muktedir, sıradana hayat hakkı bırakmaz, bırakamaz. Onca ezbere rağmen büyük ve güçlü ülkenin koca bir kabus / masaldan ibaret olduğu bir kez daha, rant yiyici kesimler hariç sokağın her gününde karşılaşılan bir meseledir. Yoksulluğu, yoksunluğu yok addederek, yoktur diyerek var olan hiçbir yere gitmez. Bu da bu ülkenin utancı olarak varlığını koruyandır, kayda geçsin.

Mezopotamya Ajansı’ndan aktaralım: “Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Oluç, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, muhalefetin “128 milyar dolar nerede?” sorusuna verdiği yanıta ilişkin, “Haftalardır soruyor muhalefet partileri. Henüz Hazine ve Maliye Bakanı istifa etmemişti soruyorduk. O günden bugüne kadar Hazine ve Maliye Bakanı değişti bizler bu soruları sormaya devam ettik. Bugüne kadar bu sorulara cevap alamamıştık. Bugün grup toplantısında şöyle bir cevap verildi: ‘Salgın bahanesi ile yeni bir finansal dalga oluşturmak isteyenlere elimizdeki tüm araçları kullanarak fırsat vermedik. Dövizlerin önemli bir bölümü işte bu mücadele kullanılmıştır.’ Bu cevap gerçekten bugüne kadar hiç üzerinde düşünülmemiş bir cevaptı. Eğer böyle bir cevabınız vardıysa haftalardır niye bekliyor, söylemiyorsunuz, bunu yeni icat ettiniz” dedi.

Erdoğan’a, “Hangi mücadeleden bahsediyorsunuz” diye soran Oluç, rezervlerin yanlış ekonomi politikalarından dolayı tüketildiğini söyledi. Oluç, “Bunun pandemiyle alakası yok. Bu paralar pandemi ile ilgili kullanılmadı. Halkı aldatıyorsunuz açıkça. Esnaf kan ağlıyor. Verdiğiniz üç kuruş yardımlar ortada. İşçi emekçi, kadınlar gençler, köylü çiftçi kan ağlıyor. Pandemi dönemindeki yanlış ekonomi politikaları yüzünden kan ağlıyor. 128 milyar dolar pandemi döneminde kullanılmış öyle mi? Halk buna inanacak mı? Bu açıkça doğru olmayan beyana inanılır mı? Buradan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan’a sesleniyorum. Açıklayın Sayın Elvan. Bu 128 milyar dolar pandemi ile ilgili hangi kalemlerde kullanılmış? 128 milyar doların nereye gittiğini bilmek bu halkın hakkıdır. Çünkü onların alın teriyle, emekleriyle oluşturulmuş rezervlerdir bunlar” diye belirtti.

Oluç, şöyle devam etti: “Erdoğan, Berat Albayrak'la ilgili en büyük talihsizliği damat sıfatı dedi. Yani aslında bu alandaki birikim ve gayreti iyiydi diye anlattı. 128 milyar dolar istifa eden Hazine ve Maliye Bakanının döneminde çarçur edildi, kimlere peşkeş çekildi, bilmiyoruz daha öğrenemedik bir türlü. Bakın mesele Berat Albayrak’ın damat olması değil, sizin bu ülkeyi bir aile şirketi gibi yönetiyor olmanızdır . Liyakatın ortadan kalkmış olmasıdır. Berat Albayrak sizin akrabanız olmasaydı Hazine ve Maliye bakanı olabilir miydi? Olamazdı mesele bu kadar basit. Liyakatı ortadan kaldırdınız nepotizmi kılavuz edindiniz, sorun buradan kaynaklanıyor. Buhar ettiğiniz 128 milyar dolar kimlere peşkeş çekildi bunu öğrenmek istiyoruz.”

Pandemi gündemine ilişkin konuşan Oluç, AKP’nin bu süreçte yaptığı kongrelere değindi. Oluç, “Lebaleb kongreler yapacak diye, düşmüş olduğu durumdan kendini kurtaracak diye, irtifa kaybını silecek, toplumda hala ilgi odağı olduğunu gösterecek diye AKP lebalep kongreler yapıyor. Bu lebaleb kongrelerin yapıldığı yerlerde pandeminin artışı yükseliyor. Kırmızı yerler. Sağlık bakanının açıklaması var. Sağlık Bakanı diyor ki ‘100 bin nüfusa karşı görülen vaka sayısına göre çok riskli il sayısı 9’dan 12’ye yükseldi’ diyor. En büyük artış Samsun ve Ordu’da. Nerede, lebalep kongrelerini yapıldığı yerlerde. Bu kadar büyük sorumsuzluk olabilir mi? Pamdemi sona erdi de bu kongreler o nedenle mi yapılıyor? Sağlık Bakanlığı bir açıklama yaptı da biz mi duymadık. Pandemi bittiyse esnaf niye bu derdi çekiyor? Bugün İstanbul’da siz kongre yapacaksınız o kongre yaptığınız yerin 500 metre ötesindeki esnafın dükkanı kapalı. 10 tane masa ile lokantası olan esnafın dükkanını açtırmıyorsunuz ama lebalep kongreler yapıyorsunuz. Bunu da kendi çıkarlarınız için kullanıyorsunuz” ifadesinde bulundu.

Oluç, şöyle devam etti: “Sizin dışınızda barolar kongre yapmak istedi, yaptırmadınız. STÖ'ler kongre yapmak istedi yaptırmadınız, bizim etkinliklerimizi 30 kişiden fazlasını almamıza izin vermiyorsunuz. Gelenlere ceza kesiyorsunuz. Batman’da, Osmaniye’de, Van’da bizim etkinliklerimize katılmış olanlara pandemi döneminde sokağa çıktığı için ceza kesiyorsunuz. Ama siz kongrelerinizi yapıyorsunuz. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Halk sağlığını kendi partinizin kongreleri siyasi çıkarlar için hiçe sayıyorsunuz. Bu gidiş gidiş değildir. Bu kongre yapılan yerlerdeki pandemideki yükseliş devam edecek olursa bunun bir numaralı sorumlusu AKP’dir.”

Ezberler yineleniyor. Saruhan Oluç’un bizatihi dikkat çekmeye çalıştığı bunca bariz olan ol fecaatin her nasıl ortasında olduğumuz gerçekliğidir. AKP kendi yalanlarına, kendisini dahi inandıramadığı ezberlerine tutunarak, bütün kuralları kendisine göre yontarak, hiç edip, biçerek, ezerek, sınırlandırarak ama illa ki kendi lehine düzenleyerek, fırsatlar ya da belirlediği öncelikler tanımlayarak bir ülkeye varıyor. İç edilen milyarlarca doların hesabı da, pandemi sürecinin ortasında var edilmiş yığınsal kalabalıkların, covid19’u yaymasının da / yaygınlaştırmasının da hesabının sorulmadığı / görülmediği bir menzil var edilir. Bütün ezberler bir potaya toplanır, her ezberle bir kez daha cürümler inşa edilir. Her cürüm yeni bir yıkımın istikametini belirginleştirir. Her yıkım da bizatihi bu ülkenin “asal” demirbaşı kılınandır. Böylesinden bir istikamet, bir yarın değil bir şimdi dahi söz konusu edilemeyecek kadar un ufak olunandır. Bu kadarı bile her nereye demirlenmiş ve her nasıl bir biçimde çürümenin varlığının kanıksatılmaya çalışıldığını örnekler. Budur işte meşum ezberlerin var ettiği yeni ülke, hiç bitmeyen hikaye!

Bir biçimde yaşamın örselenmesi güncellene geliyor. Ezber edilmiş olan nakaratlarla, hep aynı tornadan kestirilmiş olagelen tehdit dili, şiddet parametreleri ve olabildiğince pragmatist tavırlarla bir ülkenin yönü her zamankinden karanlığa çıkartılıyor. Her zamanki gibi karanlığın dipsizliğine yollanıyor. Devlet kendi ezberini, mutlak bildiği ol doğru titrini, sınırsızca yanlışlardan kotarıyor. Her yanlış yepyeni bir ezber halini var ediyor. Her ezber bir kez daha cürümler sarmalı kılınmış olan menzilde yıkımı arasız, fasılasız güncelleye geliyor. Bütünüyle, doğrudan bir menzilin lafta değil gerçeklikte çürümesi sağlama alınıyor. Büyük nutuklar, veciz sözler, yaptık, yapacağızlar, vaatler ve toz pembe masallar artık karın doyurmuyor. Bütün biliniyor, sarayın, baş amirin ve sultası ya da avenesinin nerelerde, hepimize ne bedeller biçimlendirmeye devam oldukları açığa düşüyor. Bir büyük ülke şablonunda ezberler dökülüp saçılıyor, hakikati hepimize bildiren kırılmalar var ediliyor. Büyük, güçlü, muktedirin foyası dökülünce aslı meydana çıkıyor. Ezberlenmemiş kısım hep burada başlıyor...

Misak TUNÇBOYACI – İstan’2021

Görsel: Hangisi Ağır, Hangisi Gerçek Sergisinden Bir Kesit – Merve DÜNDAR – EK Dergi

[bugunguncel]

Apple, yalnızca sağlık yetkilileri tarafında doğrulanan Covid-19 aşılama uygulamalarını onaylayacağını duyurdu. Cupertinolu teknoloji devi, uygulamaların yalnızca doğrulanmış aşı kayıtlarını gösterdiğinden emin olmak istiyor.

Yakın zamanda seyahat edebilmek, okula gidebilmek veya yakın gelecekte işyerlerine girebilmek için aşı kursunu tamamladığınızı gösteren kanıta da ihtiyacınız olabileceği düşünülüyor. Bu nedenle, kolayca yanınızda götürebileceğiniz aşı kanıtı sağlayan uygulamalar ortaya çıkmaya başladı ve Apple bu uygulamaların yalnızca meşru bilgiler sunduğundan emin olmak için yeni bir kural oluşturdu.

Apple, uygulamaların yalnızca doğrulanmış aşı kayıtlarını gösterdiğinden emin olmak istiyor.

Teknoloji devi, geliştirici sayfasında yayınladığı duyuru kapsamında aşı kayıtlarına dayalı sağlık geçişleri oluşturan uygulamaların, halk sağlığı yetkilileri tarafından tanınan şirketler ve kuruluşlarla çalışan geliştiriciler tarafından gönderilmesi gerektiğini bildirdi.

Yeni açıkladığı kural çerçevesinde Apple, uygulamaları yalnızca test kiti üreticileri, laboratuvarları, sağlık hizmeti sağlayıcıları veya sağlık kurumları tarafından onaylanan diğer benzer kuruluşlar ve şirketler tarafından piyasaya sürülmeleri halinde onaylayacak.

Ayrıca şirketin, doğrudan hükümetten ve tıbbi ve diğer yetkili kurumlardan gelen başvuruları da onaylayacağı belirtiliyor.

Apple, iOS‘ta indirilebilen uygulamaların yalnızca doğrulanmış aşı kayıtları sunduğundan emin olmanın yanı sıra, bu hareketin yalnızca hassas verileri sorumlu bir şekilde işleyebilen uygulamaları onaylamasını sağlamak için olduğunu ifade ediyor.

Kaynak: Shiftdelete.net

[teneec]

160 Milyon Dolar Zarar! ABD'de Dağıtılan 32 Milyon Test Kiti Kullanılmamış

160 Milyon Dolar Zarar! ABD’de Dağıtılan 32 Milyon Test Kiti Kullanılmamış

ABD’de federal hükümetin satın alarak eyaletlere dağıttığı milyonlarca yeni tip koronavirüs hızlı test kitinin kullanılmayarak kenarda bekletildiği belirtildi. Wall Street Journal’da yer alan haberde, 2020’un son çeyreğinde eyaletlerdeki bakımevleri, okullar ve hapishaneler için dağıtılan 142 milyon BinaxNOW Covid-19 test kitinin en az 32 milyonunun kullanılmadığı kaydedildi. Haberde, dakikalar…

[chrmnmrl]

January 1, 2021

A lot has happened in the last 16 hours.

I guess right before Christmas, my Auntie Gloria tested positive for COVID, and the day before then, she and my mom hung out closely in the living room (they all live together in the same house). Unfortunately, my mom caught it and is experiencing it in one of the worst cases possible as of the past few days.

The first time she started feeling short of breath, she went to the hospital and they sent her back after her oxygen levels stabilized. It was already such a scare, but I knew she’d get better. When she got sent home, it was a good sign that she’s okay and didn’t need to be admitted.

The next few days, everything got worse. Her coughing was terrible. Tito Andy had to call the ambulance to get her because she seemed unconscious and wasn’t responding to him talking to her or anything -- she was breathing, but just... not there. When she was being taken away, my family was trying to ask her what her name is and all, but she just wasn’t responding and wasn’t aware. It’s acute confusion/delirium, I believe, which is not a good sign.

She went to the ER and again just wasn’t conscious of what was going on around her. Her oxygen levels were right at 80% (anything under is potentially damaging), but they gave her some support. They also said the scan of my mom’s lungs was “horrible.” And kept saying that (not comforting at all). My mom developed COVID pneumonia, and her lungs are hard “like concrete,” so it will be hard for her to receive the oxygen from the ventilator.

Ate Kiti called Ate Karen and I to give us the updates at this point. We were all in shock and sadness -- and we had to decide whether to put her on a ventilator, or not. It was one of the most intense conversations I’ve had to have in my life. Put her on a ventilator and likely have her on it for weeks, maybe even months, in a sedated/comatose state... Or take her off of it and let her go naturally. There were pros and cons to both, but overall we decided we want to take the chance and use the last option and put her on the ventilator.

The docs said they were glad we decided that when we did -- right before my mom got intubated, apparently her oxygen levels went down to 60% even on the 100% oxygen. She would have died last night if we didn’t decide.

I was for ventilator and trusting the medical staff. I was frustrated at Ate Kiti wanting to consider not putting her on it. She thought ventilators kill people -- it’s such a last option for these cases, but at the same time the ventilators aren’t the things killing the people; it’s that the people are already in such a bad condition that they already die. We were terrified, though.

Thankfully my mom’s vital signs stabilized and the staff described it as ‘fine’. Heart rate, oxygen levels, blood pressure are okay. They were able to lessen the forced oxygen from 100% to 50% this morning, which is a great sign, after they flipped mom on her belly which helps breathing. They flipped her back and are going to try to see if she can breathe on her own.