#Boksas

[derbederim]

şırnağa giriş çıkışlarda kontrol noktasında herkesin durması gerekiyormuş babam da bilmiyo tabi transit bastı gidiyo, bi jandarma kendini önümüze attı da babam durması gerektiğini öyle anladı.. beş altı jandarma koşup birden kapıları açıp bizi indirdiler falan amk ne bilelim anca çevirdiklerinde gircez sanıyoz.. gelme sebebimizi falan her haltımızı sorgulayıp öyle saldılar. mal şehirde sinyal kesici mi ne boksa onlardan var ne telefon ne internet adamakıllı çekiyo gps bile kullanamıyoruz mahrumiyet bölgesi ne bok işimiz var bizim burda amk

[gelecegielindenalinanadam]

"Fakat bilmelisin, anlaşılmak istiyor insan. Böyle boktan bir özleme kapılıp hayal kuruyor. Ama bir yandan ağzını düğüm yapıp konuşmak istemiyor. Çelişkili hisler altında ezilip gidiyorum notluk. Ama benim de anlaşılmaya ihtiyacım yok mu yani? Yok sanırsam. Ne boksa, bende susup konuşmam. Lâl ederim kendimi. Evimde oturup bekliyorum, anlaşılma hissini. Belki bir gün, ya da hiç. Ama ben istemiyorum galiba, beni bulmalarını. Bulunmak istemeyen bir insanı nasıl bulacak bu insanlar notluk? Soruyorum sana. Nasıl bulsunlar beni. Bu problemi kökten halletmek gerekir, bunların hepsi varoluşsal sızılar. Fakat anlıyor musun dayanamıyorum. Yok olmak istiyorum ben, yok olmak notluk.."

[tarkankurdu]

Diyojen'i bilir misiniz ? Hani bazılarının deli bazılarının dahi gördüğü o filozof. Hani sokakta bi fıçının içinde yaşayıp üstü başı sefalet içinde ama özgür Diyojen. Yemek bulursa yiyip bulamazsa sorun etmeyen Diyojen.

Bir gün Diyojen aç karnını doyurmak için bulduğu az sayıdaki sebzeyi yıkarken yanına Platon gelmiş ve dönemin hükümdarına atıfta bulunarak, tiran Dionisos'a boyun eğseydin şimdi sebze yıkamak zorunda kalmazdın demiş. Diyojen de dönmüş Platon'a demiş ki ; Eğer sen sebze yıkasaydın, Dionisos'a boyun eğmek zorunda kalmazdın..

Hiçbir şeyi olmamasına rağmen bizim asla ulaşamayacağımız bir mertebede Diyojen. Kim şuan herşeyini bırakıp sadece bi fıçıda yaşar ki ? Bir hikayesini daha anlatayım..

Bir gün zengin biri Diyojen'i yemeğe çağırmış Diyojen gittiğinde adam şöyle demiş ; Yerler yeni temizlendi lütfen yere tükürme. İlerleyen saatlerde Diyojen'in tükürük ihtiyacı gelmiş ve adamın yüzüne tükürmüş. Adam bunu neden yaptın diye sormuş. Diyojen ise ; Yüzünden kirli bi yer bulamadım demiş..

Kimseden korkmayan, kimseye boyun eğmeyen biri olmak için kaybedecek şeyleri olmaması gerek belki de insanın. Ya da başka bir sırrı vardır Diyojen'in.

Diyojen bir gün yatmış güneşleniyormuş. Diyojen'in methini duyan Büyük İskender kendisini görmeye gitmiş. Hiç istifini bozmayan Diyojen'in yanına gelmiş tepesine dikilmiş. Benden korkmuyor musun ? Sen demiş Diyojen, iyi biri misin kötü biri mi ? İyi biriyim demiş İskender. O zaman demiş neden korkayım, iyi birinden kim korkar ? İskender'in çok hoşuna gitmiş ve bonkörlüğünü göstermek için demiş ki Diyojen'e, dile benden ne dilersen ? Ne de olsa o dönem dünyanın yarısını fethetmiş büyük bir kral. Diyojen de şöyle bi bakmış o esnada güneşini kapatan İskender'e demiş ki ; Gölge etme başka ihsan istemem..

Çoğu insan dünyanın en zengin, dünyanın en yakışıklı, dünyanın en ne boksa onu olmak isterim derken ben Diyojen kadar özgür olmak isterdim. Şöyle bir sözüyle kapatayım konuyu..

Zenginler ne zaman isterlerse

Fakirler ne zaman yiyebilirlerse yerler.

İnsanlar yemek için yaşıyorlar

Ben ise yaşamak için yiyorum..

Diyojen

[coksesvarr]

Bu ask acısı mı ne boksa ne zaman bitiyor tahminen çokkk sıkıldım

[sillagen]

Boksa başlasam nasıl olur erkek kardeslerimi hobi niyetine döverdim çat pat. Yanağı poncik olanın yumruğu sert olurmuş diye gezerdik ortada

[alperen1emre]

Olum eylülde düzelcez her şey iyi olacak diyen ben değildim benim niye gtüme giriyor manifestmiş ne boksa iyilik perilerinin gtune girsin ben bir şey dememiştim BWNESMNASHSNSNS

[yildizimsinn]

Spor dalıyla uğraşıyor musun

kick boksa gidiyordum bayadir ama geri birakmak zorunda kaldim

[denizzzfm]

her ne boksa işte

[deliyimbye]

kimi engelliyon la

gizem mi mizem mi her ne boksa iste

[gunesinkeyfininkahyasi]

boksa mı baslasam

[bagimli]

Sinir atak artık ne boksa geçirdikten sonra tüm evi düzenlemek💕 işte benim kızım

[tankesus-skriveprosjekt]

Debatt om transseksualitet og kjønn: grunnlinja

For omtrent ein månad tilbake delte ein slektning av meg eit innlegg på facebook som kritiserte det at det blir lært om transseksualitet og kjønn på barneskulen. Det omhandla eit foredrag, men i innlegget var det òg linka til ei nettside som kritiserer dette ytterlegare. For å vere litt direkte, det som er skrevet i både innlegget og på nettsida er noko tøv. Det er ingenting anna enn transfobisk retorikk ompakka i "smarte" ord, bekymringar for born og "sjølvstendig forskning". Det gjer meg kvalm å sjå bekymringar for born bli brukt som eit skjold for å trakkasere retten transseksuelle har på det som er meint å vere så universelt: respekt og likeverd.

I respons til dette delte innlegget kom eg med ein motkommentar. I motkommentaren prøver eg å vere kort, tydeleg og konsis. Det er ein ting å diskutere ulike ting ved transseksualitet, som "kor ung skal nokon få vere før dei kan ta i bruk hormonblokkarar" eller "korleis organiserer ein sport på ein mest retterdig måte mogleg". Men når dei debattane blir teken opp frå eit standpunkt kvar det ikkje ein gong blir anerkjent at dei er vanlege folk på same måte som alle andre, så viser ein tydeleg at det ein eigentleg ynskjer er ikkje "rettferdig sport" eller "trygge born" men å diskreditere at transseskualitet er eit reelt faktum. Ein kvar sunn debatt om transseksuelle og kjønn må ha ei uunvikeleg grunnlinja: transseskualitet er eit reelt faktum og transseksuelle er vanlege folk som fortjener respekt og rettigheitar på lik linje med alle andre, og kjønn er ikkje spesifikt definert av underlivet; kjønn er delt biologisk og sosialt.

Under kan du lese svaret mitt til slektningen:

Nei, det tas ikkje feil om kjønn. Det blir òg feil å snakka om kjønn som 'ein' ting her, for det er det ikkje. Det er delt i to: 'biologisk kjønn' som er det du har i boksa og 'sosialt kjønn' som er korleis du sjølv og heile samfunnet oppfattar deg og ditt kjønn. Dette er ikkje noko oppdikta, det er realiteten ved korleis kjønn artar seg i samfunnet vårt.

I dag vil me i all hovudsak gå ut i frå at folk kjenner seg att i det same sosiale kjønnet som det biologiske kjønnet dei har, og i all hovudsak er det rimeleg å anta det. Det biologiske kjønnet mitt er mann, og det same er mitt sosiale kjønn. Men enkelte folk i samfunnet føler seg født i feil kropp, at deira biologiske kjønn ikkje kan foreinast med kva dei kjenner inni seg, det sosiale kjønnet. Dette er like legitimt som det å vere homofil, det er ikkje noko du sjølv bestemmer om du vil føle på, det er ein realitet ved din seksualitet og ditt kjønn. I dag kallast dette kjønnsinkongruens. Du kan prøva å ignorera/fortrenga det, gøyma deg for kjenslene dine, men det gjer ein berre deprimert. Difor er det så viktig at me som eit samfunn kan være opne mot desse folka og møte dei med same kjærleik og forståing som ein gjer med alle andre. Dei er òg menneske, dei fortener såpass.

Når ein då lærer om kjønn på barneskulen handlar ikkje det om at borna blir «indoktrinert» på noko vis, som nettsida i det delte innlegget seier. Det handlar enkelt og greitt om å lære borna at enkelte kjenner at dei er født i feil kropp, eller at dei ikkje kjenner seg att i det sosiale kjønnet folk bruker om dei. Dette gjer skulen/forlaga for å fortelje at transseksuelle og ikkje-binære etc. òg er menneske som har rett på det same som «vanlege folk». At dei òg er verdig kjærleik på same plan som andre, uansett om dei kjenner seg litt annleis på innsida.

Det er ingenting farleg med dette. Du blir ikkje muslim berre ved å lære om Islam i Krle på barneskulen. På same måte blir du ikkje homofil eller transseksuell om du lærar om at nokon likar det same kjønnet, eller føler seg som jente når dei var født gut, og at det går fint. Det einaste du lærer er likeverd over folk.

Når dette då blir framstilt som ein form for inndoktrinering gjer det ingenting anna enn å øydelegge for god debatt og forståing for reelle problem knyta til tema, og skadar blant anna transseksuelle sin moglegheit til å i det heile bli sitt på som menneske.

[gece-night]

Hayat bazen birkaç kelimeden ibaret oluyor. Birkaç kelime mutlu ediyor seni ve öyle anlar oluyor ki birkaç kelime duyuyor kulakların, o kelimelerin yıktığı yerler asla toparlanamıyor. Hayattan bahsetmişken, ölüme değinmemek olmaz. Bir kelime, kaybettik. Ya da, öldü. Her ne boksa. Sonrası toprak işte. Sonrası yıkıntı. Sonrası yangın. Anlamıyorum. Nasıl oluyor gerçekten anlamıyorum. Birini seviyorsun, hayallerine konuk ediyorsun ve toprak alıyor. Soğuk toprak alıyor o sıcak bedenin yerini. Sonra, bir zaman sonra, öylesine alışıyorsun ama öyle kabullenemiyorsun ki… Gülüyorsun ve her nefesinde içinde bir ateş harlanıyor. Ellerini tutmak istiyorsun gözlerine bakmak istiyorsun ama olmuyor. Ben öldükten sonra mezarıma gitmeye cesaret edemeyeceksin mesela sen. Biliyorsun öldüm. O kadar feryat o kadar acı boşa değildi. Ama bilmiyorsun işte, bir yerlerde bir umut yeşeriyor. Bir yerlerde inanmak istiyor. Vesselam ölüm; boş bir odada yürürken düşecek gibi olduğunda, olmadığını bile bile bir yere tutunmaya çalışmak gibi. Belki de değil. Garip şey ölüm. Tarifi olmayan bir şey. Hoşçakal beni unutma...

[novaninfisiltilari]

Çocuğu yanlış bir şey yaptı diye döve döve hayatı ona zindan eden cahil döl israfları kadar gereksiz bir şey yok bu toplumda. Ya ne yapmış olabilir çocuk sana ne demiş ne yapmış olabilir bu kadar. Ya yavrun o senin vicdansız. Yavrun. Sen çok doğruydun ya zamanında. Size çocuk yapan insanların %90'ının çocuğunu sırf çocuk sevgisi için değil de hizmetçi ya da toplum baskısı yüzünden yaptığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam.

Çocuğu döve döve eğitmeye çalış sonra çocuk mala dönünce suç sende değil onda olsun. Tabi ya ne çok akıllısınız siz.

İntiharlar oluyor. Minicik çocuklar ölüyor. Yedirdik içirdik giydirdik hiçbir şeyini eksik etmezdik deniliyor arkadasından. Ya bunları sen lütuf olarak mı görüyorsun. Sence bunlar bir lütuf mu. Bunlar senin sorumluluğun ya sike sike yedirip giydireceksin çocuğu. Bakamayacaksan durumun yoksa ne diye doğurdun. Zaten çocuğun derdi yemek giyecek olsa neden ölmek istesin ya. Annem seviyor der katlanır. Yıllarca çocuğu döv psikolojik siddet uygula çocuk intihar edince gel bir de ağla. Ha bir de şey var. Çocuk tam intihar edecekken engel olup bi tur daha döven. Bi tur daha söven. İntihar etmeye kalkıştı diye çocuğa deli muamelesi yapan da var tabi. Ama onu intihara kim sürükledi orası hep muamma.

Tacize uğrayan çocuğuna sarılmak yerine elaelem ne der diyen var mesela. Elalem duyarsa ne der ne düşünür. "Sus" der çocuğuna. Sus elalem duymasın. Elalemin hepsi gelip seni tek tek seni siksin adi şerefsiz. Çocuğun taciz edilmiş ya. Çocuğun neler yaşamış biliyor musun ya. Ya sen çocuğundan bihaber misin. O nasıl, iyi mi? Hiç düşündün mü sen bir kerecik. Annelik babalık yedirmek giydirmek değil bunun farkında mısın sen. Sikmişim senin yokluğunu. Neymiş çocukken çok yokluk görmüş hiç yiyip giyememiş çocukluğunda. Şimdi de çocuğuna aldığı kıyafeti lütuf görüyor.

Kızına mesela "ölü yüzünü seyredeyim" diyenler var. Aklınız alabiliyor mu? Bir baba kızına bunu nasıl diyebilir. Sonra gelip seni seviyorum dediğinde seni seviyorum lafına inanır mı o çocuk. Hoş gerçi %99'u asla seni seviyorum demez cocuguna. Neymiş çocukken ailesinden hiç sevgi görmemiş bu nedenle cocuguna nasıl sevgi gösterir bilmezmiş. Sikerim senin sevgisizliğini de seni de. Yok öyle bir şey. Seven belli eder. Seven kıyamaz. Senin kalbin taştan. Senin kalbin kapkara. Sen sevmek sevilmek ne bilir misin ki haysiyetsiz herif.

Çocuğun psikolojisini sikip kenara attıktan sonra bir de derslerinde mükemmel başarı elde etmesini isteyenler var. Çocuk ne yapacağını şaşırmış durumda. Hiçbir şey yapamıyor hedefi yok geleceği yok. Çocuk intiharı düşlüyor. Bu orospu evladı not peşinde mesela. Çünkü hava atmalı. Etrafına elaleme hava atmalı "Benim çocuğum .... kazandı." Onun derdi çocuğun geleceği değil ki elaleme hava atmak. Onunla övünmek. Böbürlenmek. Artık her ne boksa.

Çocuklar gözler önünde eriyip tükenirken onlar elalem, not, para derdinde.

Doğurabilen herkes anne baba olamıyor malesef.

[melisa-w4q]

Kimse ikinci bi şansı hak etmez arkadaşlar ilkinde ne boksa ikincide de aynı bok oluyo insan boşuna kendinizi kandırmayın.

[kendimihissetmiyorum]

boksa başladım şu an telefon bile 30 kilo geliyo kol mol felç oldu iyice