#Bitlis çarşı
Explore tagged Tumblr posts
Text
Bitlis'te Gezilecek Doğal Ve Tarihi Yerler!
Bitlis ve çevresinde gezilecek yerler turuna çıkmaya hazır mısınız? Doğal güzelliklerle Bitlis’in gizemli tarihine ve zengin kültürüne dair detaylı rehber burada! Antik kentler, muazzam doğal parklar, tarihi kalıntılar, müzeler ve yöresel pazarlar sizi bekliyor. Hayalinizdeki seyahati planlamak için bize katılın ve Bitlis’in büyüleyici dünyasını keşfedin. Doğal güzellikleriyle ünlü Bitlis, aynı…
View On WordPress
#Ahlat Botanik Bahçesi#Ahlat Selçuklu Mezarlığı#Ahlat Tarihi Müzesi#Bitlis alışveriş merkezleri#Bitlis AVM#Bitlis çarşı#Bitlis doğal yerler#Bitlis Eski Camii#Bitlis Etnografya Müzesi#Bitlis Evleri#Bitlis gezilecek yerler#Bitlis Kalesi#Bitlis Müze Kompleksi#Bitlis müzeleri#Bitlis pazarlar#Bitlis tarihi mekanlar#Bitlis tarihi yerler#Bitlis Yenişehir Çarşısı#Bitlis yöresel pazarlar#Bitlis&039;in doğal güzellikleri#Bitlis&039;te gezilecek müzeler#Bitlis&039;te gezilecek tarihi yerler#Bitlis&039;te gezilecek yerler#Güroymak Göleti#Nemrut Krater Gölü#Tatvan Sahili
0 notes
Photo
Soykırımın provası: Çarşîya Şewitî
Ermeni Soykırımı’ndan 20 yıl önce “Çarşîya Sipehi”yi yakarak “Çarşîya Şewitî” haline getiren İttihak ve Terakki zihniyeti, o dönem soykırım provasını yaparak, Ermeni, Yahudi, Süryani ve Rumlara ait olan bin 700 ev ve 2 bin 500 dükkanı yağmaladı.
YILMAZ KAYA
Amed’de tarihi 1700’lü yıllara kadar giden ve 2000’li yıların başına kadar da halkın giysiden, zücaciyeye, bakırdan zahireye, hediyelik eşyadan, kaçak tütün ve çaya, kışlık erzaktan baharata kadar her türlü ihtiyacını karşıladığı çarşı yakın bir zamana kadar AVM özelliğini taşıyordu.
Kürtçe’de “Göz alıcı, güzel, hoş” anlamına gelen “Sipêhi” sıfatıyla anılan çarşı, Ermeni soykırımı öncesinde 1895 ve 1914 yıllarında gayrimüslimlerin mallarına el konulması ve ekonomilerinin çökertilmesi hedeflenen iki büyük yangın sonrasında o tarihten bu yana halk tarafından “Çarşîya Şewitî” olarak anılıyor.
Sur’un en önemli alışverişinin yapıldığı Dağkapı ve Balıkçılarbaşı semtinin kesiştiği noktada bulunan çarşı, günümüzde de özellikle dar gelirlilerin ya da kırsal alandan gelenlerin ihtiyaçlarını temini için tercih ettiği çarşıların başında geliyor.
1878 Ayestefanos/Berlin Antlaşmalarıyla dini azınlıkların haklarının tanınması en çok İttihat ve Terakki çevrelerince hoş karşılanmamış ve Osmanlı topraklarında en büyük dini azınlık olan Ermeniler hedef haline getirilmişti. Daha sonra İngiltere başta olmak üzere 6 batılı devletin, 11 Mayıs 1895 tarihinde Babıâli’ye verdikleri bir nota ile Vilâyât-i Sitte diye adlandırılan Diyarbekir, Erzurum, Bitlis, Van, Sivas ve Elazığ vilayetlerinde gayrimüslimlere yönelik ıslahat yapması için baskı yapınca, "Ermeniler ayaklanacaklar, bağımsızlıklarını ilan edecekler" gibi propagandalar sonucunda devletin de desteğiyle Ermeniler Kilikya bölgesi başta olmak üzere saldırıya uğradı ve malları talan edildi. 1890'ların ortalarından itibaren Tokat, Kayseri, Sivas, Sason, Yozgat, Adana başta olmak üzere Anadolu'nun birçok bölgesinde Ermenilere yönelik saldırılar belli aralıklarla sürdürüldü. Binlercesi katledildi, mallarına el konuldu, sürgüne gönderildiler.
1895’te Amed’de Ermenilere saldırı
Amed'de ise Ermenilere yönelik en büyük saldırı 1895 yılında yaşandı. Her kesime karşı ılımlı ve hoşgörülü tavırlarıyla tanınan Vali Sırrı Paşa’nın görevinden ayrılmasından sonra Halep Valisi iken gayrimüslimlerin mallarına el koyduğu için görevden el çektirilen Enis Paşa, Diyarbekir vilayetine Vali olarak atandı. Vali Enis Paşa’nın da kışkırtmasıyla kentin ileri gelen İttihat ve Terakki yöneticileri ile beyler, Ermenilere azınlık haklarının verilmesi, okul açmaları, devlet kademelerinde yer almaları, mülk edinmeleri gibi imtiyazların sağlanması halinde “silahlanarak ayaklanacakları” iddialarını ileri sürülerek Mabeyn-i Hümayum’a telgraf çekerler. Telgraf Süleyman Nazif tarafından kaleme alınır ve İttihat ve Terakki yöneticileri ile kentin ileri gelen işbirlikçileri tarafından imzalanır.
Saray’a telgraf gönderirler
Telgrafta, “Dört beş yıldan beri vatanımız ecnebi entrikalarına ve Ermenilerin taşkınlıklarına sahne olmaktadır. Aziz vatanımızın önemli bir parçası olan altı vilayetin ıslahat namı verilen ‘imtiyaz’ ile Ermenilere terk edileceği gelen haberlerden ve mevcut uygulamalardan anlaşılıyor. Osmanlı Devletine ait olan bu altı vilayetin bu şekilde devletimizden kopartılmak istenmesi hepimizi üzmüş ve her evi mateme çevirmiştir. Ortada ıslahatı gerektirecek herhangi bir sebep yoktur. Bugün Müslümanlardan daha fazla mutlu ve mesut bir şekilde hayatlarını sürdüren Ermeniler, öyle iddia edildiği gibi fakir ve merhamete muhtaç değillerdir…” ifadelerine yer verilerek, Ermeniler başta olmak üzere azınlıklara verilecek haklara karşı olduklarını gerekirse kan dökeceklerini belirtirler.
Ermenilere yönelik bu kışkırtma ve gerginlik devam ederken, IV. Ordu Komutanlığı tarafından Amed’e 8 Ekim’de 400 kişilik özel bir askeri birlik gönderilir.
Fransız Konsolos, önceden uyarı yapar
30 Ekim tarihinde Fransa Konsolosu Meyrier, İstanbul’daki Fransız Sefiri Cambon’a çektiği telgraflarda bölgedeki Müslüman eşrafın reform tasarılarını protesto etmek için eski Yemen Valisi Cemil Paşa'nın evinde toplandıklarını, daha önce Sason olaylarına karışmış Zilan Şeyhi’nin de bu toplantıya katıldığını ve toplantıya katılanların Hıristiyanlara saldırmaya hazırlandıklarını elçiliğe bildirir.
‘Ermeniler camiye saldırdılar’ yalanı
Konsolos Meyrier, 1 Kasım 1895 günü ise Ermeni cemaatinin ileri gelenleri ile birlikte Vali Enis Paşa’ya giderek endişelerini dile getirirler. Vali, rahat olmalarını herhangi bir olay çıkmasına izin vermeyeceğini söyler. Ancak iki saat sonra Ulu Cami’de kılınan Cuma namazı sonrası “Ermeniler camiye saldırdılar” denilerek Ermenilere saldırılar başlar. Ulu Cami’nin sağında bulunan Çarşîya Spêhî’de bulunan gayrimüslimlere ait dükkânlar ateşe verilir. Aynı şekilde yine gayrimüslimlerin yoğunlukta olduğu Xançepek mahallesine de saldırıda bulunulur. Ermeniler yangına müdahale edemezken, canlarını kurtarmak için evlerinde ve damlarda mevzi kurarak kendilerini savunmaya çalışır. Karşılıklı çatışmalarda iki taraftan da ölenler olur.
Ermenilere karşı olayları başlatan ise İttihat ve Terakki'nin önde gelenlerinden Süleyman Nazif ile daha sonra Belediye Başkanı ve mebus seçilen Arif Pirinççizade'dir.
Çıkan yangın ve çatışmalar devam ederken, 3 Kasım günü Fransız Konsolos, İstanbul'da bulunan elçiliğe bir telgraf göndererek olayları bildirir. Batılı ülkelerin olayların durdurulmaması halinde Amed'e asker gönderecekleri tehditleri üzerine, Saray’dan Vali Enis Paşa'ya gönderilen telgrafta olayların önüne geçilmesi istenir. 4 Kasım akşamı tellallar ve müezzinler valinin ateş açılmasını yasakladığını ve eline silah alan herkesin ağır biçimde cezalandırılacağını ilan eder.
Bin 700 ev ve 2 bin 500 dükkan yağmalandı
Yaşanan olaylar Diyarbekir Vilayetini kapsayan diğer kaza ve sancaklara da sıçrar. Burada da onlarca Ermeni köyü yakılır, yüzlercesi öldürülür. Osmanlı yetkilileri olayların sona ermesinden sonra hazırladıkları rapor ve belgelerde Ermenileri suçlar ve Ermenilerin Müslümanlara saldırdığını, yangını onların çıkardığını belirtir. Resmi belgelerde yanan dükkân ve evlerin yüzde 70'inden fazlasının Müslümanlara ait olduğu yazılsa da, çoğunluğu Ermeni, Yahudi, Süryani ve Rumlara ait olan bin 700 ev ve 2 bin 500 dükkan yağmalandı ya da yakıldı. Yaşanan olaylarda kent merkezinde bin 200'den fazla gayrimüslimin ile 400 kadar Müslümanın öldürüldüğü çeşitli kaynaklarca belirtilir.
Osmanlı kaynakları yaşanan olaylarda Diyarbekir vilayeti genelinde Müslümanlardan 523 ölü ve 100 yaralı, gayrimüslimlerden ise bin 971 ölü ve 426 yaralı olduğunu belirtirken, yabancı gözlemciler, ölü ve yaralı sayısının bunların kat be kat üstünde olduğunu raporlar. Olayların sonrasında, cemaat önderleri, suçun Ermeni cemaatinde olduğunu yazan itirafnameyi imzalamayı reddederler. Bu yüzden, Ermeniler yakılan ve yağma edilen dükkanlar için devletin verdiği yardımdan mahrum bırakılır.
Çarşı 3 yılda yeniden inşa edilir ama…
Çarşının yeniden inşa edilmesi çalışmaları Enis Paşa’nın Valiliği döneminde başlanır ancak bir yıl sonra yerine atanan Vali Mehmet Halit Bey, yangında zarar gören ve büyük ölçüde yıkılan şehrin ortasında bulunan 800 adet dükkânı yeniden inşa eder. Daha sonra Çarşîya Şewitî olarak anılan Çarşîya Spêhi, 3 yıl içinde yeniden inşa edilir.
3 yılda yeniden inşa edilen Çarşîya Şewitî bu kez Ermeni soykırımından bir yıl önce 1914 yılında yeniden ateşe verilir. Belli bir plan çerçevesinde hayata geçirilen ve Ermeni mallarının gasp edilerek talan edilmesi ve hatta katledilmeleri öncesinde Dr. Reşid 18 Ağustos 1914 tarihinde Diyarbekir vilayetine Vali olarak atanır. Vali Dr. Reşit Amed'e geldiğinin ikinci günü 19 Ağustos gece yarısı çarşının kuzeyinde yer alan zahire pazarında yangın başlar.
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, yangını çarşıda görev yapan 5 bekçi, dükkânlara petrol dökerek başlatır. Belediye ve tulumbacılar yangının söndürülmesi için hiçbir çaba göstermez. Sabah, belediye ekipleri ve askerler, Hıristiyanların, özellikle yangının ilk çıktığı yere yakın dükkânların ahşap kepenkleri tahrip ederek yangının yayılmasını engelleme ve söndürme çabalarına müdahale eder. Yangın üç gün boyunca devam eder ve Kazancılar Çarşısı'na, Borsa Hanı'na, Buğday Pazarı'na sıçrar.
Yangını bir gün önce kente gelen Vali Dr. Reşid, Polis Müdürü Gevranlızâde Memduh Bey ve İttihat ve Terakki mebusu Fevzi Piriççioğlu örgütler. Yangın esnasında, yine 1895’teki gibi büyük bir yağma da yaşanır. Yağmaya Kürt ve Türk sivillerle beraber askerler ve milisler de katılır. Ermeniler, Polis Müdürü Memduh Bey'i tehdit edince, dükkânlarından bazı malları almalarına izin verilir. Yangında çoğu gayrimüslimlere ait bin 80 dükkân ve mağaza, 13-15 fırın ve pastane, iki katlı 3 kahve, 4 han ve ondan fazla kereste deposu tahrip olur.
Hem kaderini hem adını değiştirdi
Çarşîya Spêhi'de yaşanan ikinci büyük yangın, çarşının hem kaderini hem de adını değiştirir. Yangının enkazı üç yıl süreyle kaldırılmaz. Bir yıl sonra, 1915 yılında yaşanan Ermeni katliamında da Amed'deki Ermeni nüfusunun yüzde 97'si ya katledilir ya da sürgüne gönderilir. Katliamda, Ermenilerle birlikte kentin ipekçilik, dericilik, semercilik, kalaycılık, demircilik, bakırcılık, kuyumculuk gibi zanaat işlerinde yer alan Süryanilerin de büyük bir kısmı da tasfiye edilir. Üç yıl sonra enkaz kaldırılır ve çarşı yeniden hizmete girer. Ancak eski ustalar yoktur artık. Kalanlar da ya Müslümanlığı kabul eden Ermeniler ya da 'kılıç artığı' olup, meslekleri nedeniyle ihtiyaç duyulanlardır.
5 notes
·
View notes
Text
Mansur Yavaş…
Rahip Bahira’nın kayıp sandığı gibi kutsadıkları ve sandıktan çıkan oylar yani millî irâdenin tercihleriyle iktidar oldukları sandıktan bugün korkuyorlar ve seni hukuk dışı argümanlarla tehdit ediyorlar.
Sen yeise düşme, millet seninle beraber. Sen her zaman olduğu gibi sandığa yani millî iradeye güven, Ankaralıların iradesi senden yana…
“Bir kısım medya ve kartel medyası” diyerek kendilerine uygulanan ambargonun âlâsını artık sahibi oldukları medya gücüyle sana uyguluyorlar, milleti senden habersiz kılmaya çalışıyorlar.
Sen dert etme. Senin ne İzvestia’ya ne de Pravda’ya ihtiyacın var. Medya onların, sokaklar senin. Medya onların, sosyal medya senin. Medya onların, taksi durakları senin. Medya onların, meydanlar senin. Medya onların, çarşı-pazar senin. Medya onların, gönüller senin. Medya onların, Ankara senin…
‘Metal yorgunluğu’ndan takatsiz kalmış, söyleyecek sözlerinin tamamını tüketmiş, hikâyeleri bitmiş, kadroları yıpranmış ve pratik hizmetlerin halka adaletli ve hızlı bir biçimde ulaştırmaktan ibaret belediyeciliği bir tarafa bırakarak ‘bekâ kalesi’ne sığınan iktidar seni ve tüm ülkeyi bir bekâ tehdidiyle engellemeye çalışıyorlar.
Sen aldırma. “Türk milleti ve devleti köklüdür, taşlara yazılmış yasaları beş bin yıllıktır. Doğu ve Güneydoğu’da Batman, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Iğdır, Mardin, Siirt, Tunceli, Van illerimizde HDP’nin 2018 oy ortalaması olan 56.38’i görmeyenlere “Siz bu illerimizi gözde mi çıkardınız ki buralarda bekâ problemi görmüyorsunuz da Ankara’da bekâ problemi görüyorsunuz?” diye sor.
Dolmabahçe’nin, Oslo’nun, Habur’un, açılım süreçleri masalarında karşılıklı oturanlar şimdi çift taraflı olarak seni yıpratmaya çalışıyorlar.
Sen gül geç bunlara. “Benim işim teröre mesafe koymayan HDP ile değil, benim işim Oslo’da, Habur’da, Dolmabahçe’de sebil bardağı gibi yan yana dizildiklerinizle, Megri Megri türküleri söylediklerinizle, üzerlerine konfeti döktüklerinizle değil, meydanlarda Nevruz mesajını okuttuğunuz canilerle değil, benim işim bin yıllık kardeşlik hukukumuz olan, bin yıldır aynı cenazelerde saf tuttuğumuz, aynı düğünlerde halaya durduğumuz, yan yana kabirlerde yattığımız, komşumuz, iş arkadaşımız, asker ve okul arkadaşımız ve dinine, devletine bağlı milletimizle, benim işim hizmeti adaletle ayağına götüreceğim vatandaşlarımızla” de…
Onlar bağırıp çağırsınlar, onlar iftira atsınlar, onlar algı operasyonları yapsınlar, onlar gerginlikten beslensinler, onlar tehditle siyaset yapsınlar.
Sen gülümsemeye devam et. Sen nezaketini korumaya devam et. Sen efendiliğine devam et. Sen gönül almaya devam et. Sen kucaklamaya devam et. Sen milletle buluşmaya devam et. Sen milletin dermanı olmaya devam et. Sen milletin umudu olmaya devam et. Sen kardeşlik hukukunu gözetmeye devam et. Sen Ankara’da yaşayan herkesi bir kılmaya devam et.
Onlar rakibinin bir yanına bozacı, diğer yanına şıracı istihdam ederek, yancılarıyla birlikte rakibinin siciline olmayan bir mâzi uydurmaya çalışsınlar, aslı astarı olmayan Kızılay Ocak’ta, aslı astarı olmayan bir ülkücülük yazmaya çalışsınlar, Ulucanlar cezaevi duvarlarını film platosu gibi kullanarak sahneler çeksinler.
Sen ise sükût et, siyah-beyaz fotoğraflar konuşsun senin yerine. Sen tamamı siyah-beyaz fotoğraflardan oluşan bir albüme sahipsin, yanında Alparslan Türkeş, yanında Ali Bülent Orkan, yanında Muhsin Yazıcıoğlu ve sayısız ülkücüler olan siyah-beyaz fotoğraflar onlar. Yalnızca o fotoğraflara bak ve ‘Âh’ et gitsin…
Mansur Yavaş…
Gerim gerim gerilen Türkiye’ye bir sükûnet, bir dinginlik, bir huzur, bir güven, bir nezaket, bir çelebilik, bir efendilik, bir devlet mehâbeti, bir yönetim ve liyakat itibarı ve bir uslûp zenginliği ve dürüstlük fırsatısın. Geldik gidiyoruz bu yalan dünyadan, aziz Türk milletine ve muazzez Türk devletine hizmet edeceksen ve sükûnete, dinginliğe, huzura, güvene, nezakete, çelebiliğe, efendiliğe, mehabete, liyakata, dürüstlüğe ve uslûp zenginliğine kapı aralayacaksan eğer, varsın felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin. Ne gam!
Mansur Yavaş…
Siyasetin maskeli balosunda gerçek bir yüz, siyasetin maskeli balosunda gerçek bir söz, siyasetin maskeli balosunda gerçek bir tavır olacaksan, varsın felek her türlü esbâb-ı cefasın toplasın gelsin. Ne gam!
Mansur Yavaş…
Başarmakla değil, gayret ile mesulüz… Yapabilecek olduğumuz halde yapmadıklarımızdan da mesul olduğumuz bir inancımız var.
Biliyorsun ki, gayret senden, tevfik Allah’tandır, Hak yerini bulacaktır
Adnan İslamoğulları
7 notes
·
View notes
Photo
| Bir şiirlik can��m vardı Bir şiir. Sen canıma okudun gittin Ben sana yine şiir. #AzadPenaber . . . . . __________________________________________________________ #helbest #keçakurda #kecakurda #kurdishfashion #amed #dersim #mardin #sirnak #tunceli #diyarbakır #diyarbekir #diyarbakir #ağrı #bitlis #ığdır #kars #erzurum #erzincan #hakkari #van #mersin #antep #dilok #gaziantep #sivas #antalya #hatay #antakya #bursa (Karşıyaka Çarşı)
#erzurum#kurdishfashion#van#kars#diyarbakır#amed#bursa#tunceli#diyarbakir#sirnak#hakkari#ığdır#erzincan#diyarbekir#kecakurda#helbest#dersim#ağrı#antalya#mersin#sivas#antep#azadpenaber#gaziantep#antakya#bitlis#mardin#dilok#hatay#keçakurda
2 notes
·
View notes
Text
Bakan Kasapoğlu esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi
Bakan Kasapoğlu esnaf ve vatandaşlarla bir araya geldi
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Bitlis kent merkezinde esnafı ziyaret ederek vatandaş ve gençlerle çay içti. Muş’tan karayolu ile Bitlis’e gelen Bakan Kasapoğlu, valiliği ziyaretinin ardından Cuma namazını kılmak için camiye geçti. Namazdan sonra çarşı esnafını ziyaret eden Kasapoğlu, Bitlis ile özdeşleşmiş damlı kahvede vatandaş ve gençlerle çay içerek sohbet etti. Esnaf…
View On WordPress
0 notes
Photo
Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlik Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de korona virüsü nedeniyle tedbirler sürüyor. Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyanın dört bir tarafına yayılan korona virüsü, Türkiye'de de olağanüstü tedbirlerin alınmasına neden oluyor. Bitlis Belediyesi, korona virüs tedbirleri kapsamında dezenfekte çalışmaları ve çarşı merkezini Van Gölü suyuyla yıkamanın yanı sıra evlerinden çıkamayan ve yardıma muhtaç 51 aileye ise günlük sıcak yemek dağıtıp ihtiyaçlarını karşılıyor. Belediyenin aşevinde hazırlanan yemekler, önce sefer taslarına dolduruluyor. Daha sonra da ekipler tarafından önceden belirlenen adreslere gidilerek yemekler bırakılıyor. Korona virüs salgını nedeniyle evlerinden çıkamayan 65 yaş üstü vatandaşları da ziyaret eden ekipler, hem yemeklerini bırakıyor hem de ihtiyaçlarının olup olmadığını soruyor. Hedeflerinin 80 aileye sıcak yemek dağıtmak olduğunu belirten Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Behzat Dayan, Bitlis Belediyesi bünyesinde daha önceden devam eden uygulamanın virüs sonrası daha da genişletildiğini söyledi. Dayan, “Korona virüs dolayısıyla hükümetimizin dışarı çıkmalarını yasakladığı 65 yaş üstü vatandaşlarımızın evlerine gidiyoruz. Bu vatandaşlarımızın başta ilaç ve diğer ihtiyaçlarının olup olmadığını soruyoruz. Aynı zamanda belediyemize ait sosyal medya hesapları üzerinden ulaşan vatandaşlara da ulaşmaya çalışıyoruz. Ayrıca 51 aileye öğle ve akşam olmak üzere günde 2 kez sıcak yemek bırakıyoruz. Belediye olarak bütün tedbirlerimizi aldık. Sahaya hakim durumdayız. Elimizdeki listenin dışında durumu iyi olmayan vatandaşlara da ulaşıyoruz. Ayrıca korona virüs dolayısıyla kapanan birçok iş yeri çalışanına da gıda kolileri ulaştırıyoruz. Yine ihtiyacı olanların sosyal medya hesaplarımız üzerinden bizlere ulaşmasını bekliyoruz” dedi. Zabıta ekiplerinin iş yeri denetimleri devam ediyor Bitlis Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri de, korona virüs tedbirleri kapsamında denetimlerini yoğunlaştırırken, kentte bulunan market, şarküteri, bakkal, kasap, fırın, pastane ve unlu mamuller üreten işletmelerde hijyen kontrolü yaptı. Belediyeden yapılan açıklamada, dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgını sonrası özellikle dezenfektan, temizlik ve kuru bakliyat ürünlerinde fahiş fiyat artışını kontrol altında tutmak amacıyla denetimlere ara vermeden devam edildiğini bildirdi. Bu kapsamda fırın, pastane ve unlu mamuller üreten işletmelere yönelik gerçekleştirilen denetimlerde, genel ve kişisel hijyen koşulları kontrol edildi. Denetimlerde, korona virüs ve salgın hastalıklara karşı alınması gereken önlemler konusunda çalışanlar bilgilendirilerek, eldiven, bone ve maske kullanmayan çalışanların iş yerlerine de uyarılarda bulunulduğu belirtildi. "Kuralları ve tedbirleri en verimli şekilde uygulayalım" Bitlis Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay da, temizlik ve hijyen kurallarına uyan esnafa teşekkür ederek, "Çok ciddi bir süreçten geçiyoruz. Tüm dünyaya yayılan ve insan sağlığını tehdit eden korona virüs hastalığıyla mücadelemizi hep birlikte vereceğiz. Yaptığımız tüm çalışmalarda insan sağlığını her şeyin üzerinde tutuyoruz. Yakın temasla geçebilen bu virüsten korunmak için tüm kuralları, tedbir ve önlemleri en verimli şekilde uygulamalıyız. Esnafımızdan ve vatandaşlarımızdan bu konuda daha hassas olmalarını istiyoruz. İnşallah bu süreci hep birlikte sıkıntısız bir şekilde atlatacağız" dedi. Vahit Olcay #urfahaber #urfayazar #urfa #sanliurfa #urfagündemi #urfasondakika #haber #sondakikahaber #haberler
0 notes
Link
Bitlis Belediyesi itfaiye ekipleri korona virüsü tedbirleri kapsamında çarşı merkezini Van Gölü suyu ile yıkadı.
0 notes
Photo
Çarşı Ve Mahalle Bekçileri Oto Hırsızını Suçüstü Yakaladı Bitlis’te bir aracın teybini çalan hırsız, suçüstü yakalandı. Bitlis Valiliğinden yapılan açıklamada, Bitlis Emniyet Müdürlüğü kadrosunda 5 Mart 2019 tarihinde göreve başlayan çarşı ve mahalle bekçilerinin 20 Mart 2019 günü saat 05.00 sıralarında Hersan Mahallesi’nde görev yaptıkları esnada, bir araç içerisinde R.A.
0 notes
Text
Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlik,
Bitlis Belediyesi, korona virüs tedbirleri kapsamında dezenfekte çalışmaları ve çarşı merkezini Van Gölü suyuyla yıkamanın yanı sıra evlerinden çıkamayan…
,
Bitlis Belediyesi, korona virüs tedbirleri kapsamında dezenfekte çalışmaları ve çarşı merkezini Van Gölü suyuyla yıkamanın yanı sıra evlerinden çıkamayan…
, , , {authorlink}, http://www.malatyaguncel.com/korona-virusune-karsi-van-golu-suyuyla-temizlik-1477508h.htm, http://www.malatyaguncel.com/rss/,
Malatya Güncel Haber / Malatya’nın en iyi haber platformu
, , http://www.malatyaguncel.com/s/i/logo-rss.png, malatyanethaber, 396666, 24 Mart 2020, 09:07
Bitlis Belediyesi, korona virüs tedbirleri kapsamında dezenfekte çalışmaları ve çarşı merkezini Van Gölü suyuyla yıkamanın yanı sıra evlerinden çıkamayan…
Münasıran Otomatik Alınan Haber Kaynak linki Tıklayın Haber Kaynağına gidin Author:
var reklamstore_region_id = 540842;
Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlik Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlik, Bitlis Belediyesi, korona virüs tedbirleri kapsamında dezenfekte çalışmaları ve çarşı merkezini Van Gölü suyuyla yıkamanın yanı sıra evlerinden çıkamayan...
0 notes
Photo
Kaliteli Tütün Nasıl Anlaşılır? Bildiğimiz gibi tütün yaprak halinde yanmaz. Bu nedenle yanma olayını kolaylaştırmak amacıyla yaprak tütünler ince ince kıyılırlar. Kıyım enleri üç ayrı gruba ayrılır. • İnce kıyım: Kıyım eni 0,50-0,65 mm • 2- Orta kıyım: Kıyım eni 0,70-0,85 mm • 3- Kalın kıyım: Kıyım eni 0,90-1,00 mm Yaprak Kıyımı eni inceldikçe: – Sigaraların yanması kolaylaşır. – Kıyılmış tütünlerin dolguluk niteliği artar, dolaylı olarak gramaj azalır. • Damarlar daha ince kıyılmış olacağından halk deyimi ile odun durumundan çıkar. • Sigaralar fazla sıkı ve katı olmaz yumuşak ve esnek olur. – İnce kıyılmış sigaralar, sigara içinde kalan fazla hava içim çekilişinde alınan duman daha bol hava ile birlikte alınacağından içimleri daha hafif ve tatlıca olur. Tütünler ve kıyılmış tütünlerin içim karakterleri altı başlık altında incelebilir*: a- Sertlik: Sertlik önemli bir stratejik faktördür. Genellikle nikotin oranının değişimi ile ilgili olarak yavaş, tok ve sert olmak üzere üç gruba ayrılır. Mamulün ¼ lük bölümü yandıktan sonra kendi içim sertliğini tam olarak vermektedir. ¼’ü yanmış mamul ağız yolu ile uzun bir nefes çekilir. Bünyede yaptığı fizyolojik etkiye göre değerlendirilir. 1- Yavaş grubu: Fizyolojik etkisi ağızda hafif, boğazda ise belirli bir yakarlılık gösteren ve içiciyi doyurucu olmayan çeşitlerin sertliği genellikle yavaş gruba girer. Bu grupta çok yavaş, yavaş ve tokça yavaş olarak üç’e ayrılır. Nikotin oranı %1’in altındadır. 2- Tok grubu: Fizyolojik etkisi ne yavaş grubu kadar hafif ne de sert grubu kadar çok etkili olmayan ve orta derece hissedilen içim karakterleri genellikle tok gruba girer. Tokça, tok ve sertçe-tok olarak kendi içinde üçe ayrılır. Nikotin oranı %1 civarındadır. 3- Sert grubu: Fizyolojik etkisi en kuvvetli olan gruptur. Bu grupta sertçe, sert ve çok sert bölümlerine ayrılır. Nikotin oranı %1’in üzerindedir. b- Tatlılık: Karbonhidrat oranının değişimi ile ilgili olarak ürünlerin tatlılık nüansları ortaya çıkar. Mamulün ¼ lük bölümü yandıktan sonra, derince bir nefes çekilir ve duman ciğerlere alınmadan ağız boşluğunda 5 saniye kadar tutulur sonra dışarı bırakılır. Dil üzerine yapılan fizyolojik etkiye göre tatlılık ve varsa acılık tespit edilir. Bu etki 5 grupta toplanabilir. 1- Çok tatlı: Tatlılığı çok belirgin olarak duyuran ve çok hoşa giden bir fizyolojik etkiye sahiptir. Şeker oranı %12–15 arasındadır. 2- Tatlı: Tatlılığı belirgin olarak duyuran ve hoşa giden bir etkisi vardır. Şeker oranı %10–12 arasındadır. 3- Az tatlı: Tatlılık derecesini az duyuran etki ye sahiptir. Şeker oranı %8–10 arasındadır. 4- Tatsız (yavan): Tatlılık yada acılık duyumlarını belli etmez. Şeker oranı düşüktür. 5- Acı: Dil üzerindeki fizyolojik duyumu acılıktır. c- Koku: Tütünlerin yaprak ve kıyılmış haldeki kokuları ile içim kokuları farklıdır. Tütünlerin yaprak veya kıyılmış halde koklanmalarından duyulan kokuya zahiri (görünen) koku, içilirken meydana gelen dumanın kokusuna da içim kokusu deyimleriyle nitelendirilirmektedir. Ülkemizde üretilen tütünlerin hücreler arası boşluğu az olduğundan, amerikan (virginia tütünlerinin hücreleri arası boşluğu fazla) tütünleri gibi dışarıdan verilen koku ve katkı maddelerini alma kabiliyetleri zayıftır. Kıyılmış tütün alırken kokulu tütünlerimizden olan Bitlis, Çelikhan, Yayladağ, Bafra gibi tütünlerle yapılmış paçal almanızı öneririm. Önemli stratejik faktörlerdendir. Bu kokular natürel tütün kokusu, fenol ve polifenollerden meydana gelen aroma (tabii hoş koku)ve değişik kimyasal katkı kokularıdır. Mamulün ¼ lük bölümü yandıktan sonra derince bir nefes çekilir. Duman ciğerlere alınmadan ağız boşluğunda toplanır. Bekletilmeden dumanı hava akımı olmayan bir yere çıkarılır ve ardından bu duman koklanır. Koku duyumunu bildiren burundaki fizyolojik etkilerin değerlendirmesi yapılır. 1- Çok kokulu: Aromalı ya da katkı kokulu niteliği ve fizyolojik etkisi çok belirlidir. Koku içiciden başka etrafında bulunanlar tarafından duyulur. 2- Kokulu: Aromalı veya katkı kokulu niteliği ve fizyolojik etkisi belirlidir. 3- Az kokulu: Aromalı veya katkı kokulu niteliği ve fizyolojik etkisi az belirlidir. 4- Nötr kokulu: Aroma ve katkı koku niteliği bulunmayan, hoşa giden ya da gitmeyen bir koku belli etmeyen, fizyolojik etkisi vardır. 5- Fena kokulu: Hoşa gitmeyen veya içiciyi tiksindiren fizyolojik etkisi olan kokudur. Tütüne sonradan koku vermek için önce kurutmak, yani tütünün içindeki suyu attırıp verilmek istenen koku, sıvı içinde eritilip, kapalı bir ortamda tütüne sprey püskürtmesi şeklinde verilir. d- Yakarlık: Az nikotinli, hafif ve fazla şekerli, tatlı içimli sigaralarda etkisi belirlidir. Mamulün ¼ lük bölümü yandıktan sonra derin bir nefes çekilerek duman boğaz yönüne alınır. Ağız ve boğazda yaptığı fizyolojik etki ve derecesi tespit edilir. 1- Yakarlık yoktur: Ağız ve boğazda fizyolojik bir yakarlık etkisi yoktur. 2- Az yakarlı: Ağız ve boğazda hafif derecede yakarlık etkisi duyulur. 3- Çok yakarlı: Ağız ve özellikle boğazdaki fizyolojik etkisi çok yakarlı olarak duyulur. 4- Kavurucu: Ağız ve özellikle boğazdaki fizyolojik etkisi şiddetli yakarlı ve kavurucu olarak duyulur. e- Yanma: Yakılarak içilen tütün mamullerinden sigaranın rutubet oranı %11–12 limitlerinde ve sıkılık derecesinin de normal olması gereklidir. Yanma noktasından başlanarak 5 cm’lik kısmının yanma süresi ile değerlendirilir ve beş gruba ayrılır. 1- Çok iyi yanan: Yanma süresi 10–11 dakika, 2- İyi yanan: Yanma süresi 12–13 dakika, 3- Orta yanan: Yanma süresi 14–15 dakika, 4- Güç yanan: Yanma süresi 16–17 dakika, 5- Fena yanan: Yanma süresi 18–19 dakika, Dakikada 3,3 mm yanan Türk tütünleri statik yanma hızı 15 dakikada 5 cm ile orta hızda yanan tütünlerdendir. Burley tütünlerinin yanma hızı ise dakikada 6,2 mm’dir (Coresta). f- Kül rengi: Tütün külünün rengi kalite göstergesidir. Külün açık renkli olması kalitenin yüksekliğini gösterir ve müşteriler tarafından aranan bir özelliktir. Tersine kül rengi koyulaştıkça kalite bozulmakta ve müşteriler tarafından beğenilmemekte, şikâyet konusu olmaktadır. Kimyasal yönden de kül renginin, iyi yanma ve organik maddelerin tam yanması ile yakın ilişkisi vardır. İyi yanma ile organik maddelerin bir kısmı yanmadan kömürleşirse kül rengi siyaha doğru gider. Hava akımı olmayan bir yerde mamulün ¼ lük bölümünün kendi kendine yanmasından sonra oluşan kül beyaz renkli bir tablaya bastırılarak kül rengine gözlem yöntemiyle bakılır. Kül rengi tespit edilir. Kül rengi ile kalite değeri arasında ilişki beş gruba ayrılır. 1- Açık renk(beyaz): Üstün kaliteli, 2- Açık gri: Kaliteli, 3- Gri: Orta kaliteli, 4- Koyu gri: Düşük kaliteli, 5- Siyah: Çok düşük kaliteli. Kıyım eninin ince yapılabilmesi, tütünlerin esneklik karakterleri ile yeteri kadar rutubetlendirilmiş olmalarına bağlıdır. Yüksek nevili mamuller ince, orta nevili mamuller orta ve düşük nevili mamuller de kalın kıyım eni ile kıyılırlar. Çarşı ve pazarlarda satışı yapılan kıyılmış tütünlerin, çok ince kıyıldıklarını(0,10–0,30 mm) gözlemlemekteyim. İnce kıyılmış tütünlerin tavını çok iyi korumak lazımdır. Çok çabuk tavlarını kaybettiklerinden toz haline dönüşebilir. Özellikle kıyılmış tütün kullananların, tütünlerini küçük naylon poşetlerde muhafaza etmeleri, poşet içlerine marul yaprağı gibi rutubet verici bir unsur eklemeleri ile normal, tavında kıyılmış tütün kullanabileceklerdir. Bunca zamandır amerikan sigaralarına tonlarca para ödedik. Aldığımız sigaraların üzerinde hep şu ibare vardı “ Dünyaca ünlü Türk ve amerikan tütünlerinden üretilmiştir” (ki çoğunluğu türk tütününden oluşur) bu ibareyi okudukça hep aklıma şu gelirdi “adamlara bak ya bizim tüttünümüzü çiftçimizden yok parasına alıyorlar bunu sigara yapıp bize fahiş fiyata satıyorlar. GÜVEN TÜTÜNCÜLÜK - ADIYAMAN ww.adıyamancelikhantutuncusu.com #haber #sondakika #nusret #saltbae #salt #tuz #tütün #adıyamantütündükkanı #sigara #kahve #kafe #cafe #güventütüncülük #çay #tea #çelikhan #türkiye #��elikhantütünü #tbt #kahta #adıyamantütünü #kahve #kafe #cafe #çeşmicihankahvesi #osmanlıkahvesi #dibekkahvesi #nargile #tütün #istanbul #aşk #sigara #ankara #izmir #bursa #antalya #trabzon
0 notes
Photo
| Bir şiirlik canım vardı Bir şiir. Sen canıma okudun gittin Ben sana yine şiir. #AzadPenaber . . . . . __________________________________________________________ #helbest #keçakurda #kecakurda #kurdishfashion #amed #dersim #mardin #sirnak #tunceli #diyarbakır #diyarbekir #diyarbakir #ağrı #bitlis #ığdır #kars #erzurum #erzincan #hakkari #van #mersin #antep #dilok #gaziantep #sivas #antalya #hatay #antakya #bursa (Karşıyaka Çarşı)
#diyarbakir#azadpenaber#amed#tunceli#keçakurda#hatay#antep#hakkari#bursa#helbest#gaziantep#bitlis#diyarbekir#diyarbakır#antakya#dersim#sirnak#dilok#ağrı#erzurum#erzincan#sivas#mersin#kars#kurdishfashion#van#antalya#ığdır#kecakurda#mardin
1 note
·
View note
Text
Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlik
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de korona virüsü nedeniyle tedbirler sürüyor. Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyanın dört bir tarafına yayılan korona virüsü, Türkiye’de de olağanüstü tedbirlerin alınmasına neden oluyor. Bitlis Belediyesi, korona virüs tedbirleri kapsamında dezenfekte çalışmaları ve çarşı merkezini Van Gölü suyuyla yıkamanın yanı sıra evlerinden çıkamayan ve yardıma muhtaç 51 aileye […]
0 notes
Text
Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlik,
Bitlis Belediyesi, korona virüs tedbirleri kapsamında dezenfekte çalışmaları ve çarşı merkezini Van Gölü suyuyla yıkamanın yanı sıra evlerinden çıkamayan…
,
Bitlis Belediyesi, korona virüs tedbirleri kapsamında dezenfekte çalışmaları ve çarşı merkezini Van Gölü suyuyla yıkamanın yanı sıra evlerinden çıkamayan…
, , , {authorlink}, http://www.malatyaguncel.com/korona-virusune-karsi-van-golu-suyuyla-temizlik-1477508h.htm, http://www.malatyaguncel.com/rss/,
Malatya Güncel Haber / Malatya’nın en iyi haber platformu
, , http://www.malatyaguncel.com/s/i/logo-rss.png, malatyanethaber, 396666, 24 Mart 2020, 09:07
Bitlis Belediyesi, korona virüs tedbirleri kapsamında dezenfekte çalışmaları ve çarşı merkezini Van Gölü suyuyla yıkamanın yanı sıra evlerinden çıkamayan…
Münasıran Otomatik Alınan Haber Kaynak linki Tıklayın Haber Kaynağına gidin Author:
var reklamstore_region_id = 540842;
Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlik Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlik, Bitlis Belediyesi, korona virüs tedbirleri kapsamında dezenfekte çalışmaları ve çarşı merkezini Van Gölü suyuyla yıkamanın yanı sıra evlerinden çıkamayan...
#malatya asayiş haberleri#malatya güncel#malatya haber#malatya haber trafik kazası#malatya haberleri#malatya net haber#malatya son dakika
0 notes
Text
Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlik
Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlik Bitlis Belediyesi, korona virüs tedbirleri kapsamında dezenfekte çalışmaları ve çarşı merkezini Van Gölü suyuyla yıkamanın yanı sıra evlerinden çıkamayan…
Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlik Bitlis Belediyesi, korona virüs tedbirleri kapsamında dezenfekte çalışmaları ve çarşı merkezini Van Gölü suyuyla yıkamanın yanı sıra evlerinden çıkamayan…
Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlik Bitlis Belediyesi, korona virüs tedbirleri kapsamında dezenfekte çalışmaları ve çarşı merkezini Van Gölü suyuyla yıkamanın yanı sıra evlerinden çıkamayan…
Münasıran Yeni Haber – Haber Hayattır Otomatik Alınan Haber Kaynak linki Tıklayın Haber Kaynağına gidin
var reklamstore_region_id = 540842;
Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlik Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlik Korona virüsüne karşı Van Gölü suyuyla temizlikBitlis Belediyesi, korona virüs tedbirleri kapsamında dezenfekte çalışmaları ve çarşı merkezini Van Gölü suyuyla yıkamanın yanı sıra evlerinden çıkamayan...
0 notes