#Başıboş Köpek Sorunu
Explore tagged Tumblr posts
ajansozgurce · 1 year ago
Text
Başıboş Köpek Sorununa Çözüm Arayışı: Barınma ve Sahiplendirme Modeli Geliyor!
Başıboş köpek sorununun çözümüne yönelik yapılan çalışmanın detayları belli oldu. Dünya genelinde benzer sorunlarla başa çıkma konusunda örnekler incelenerek hazırlanan taslak, hayvan refahını artırmayı hedefliyor. İşte yapılan çalışmanın ana hatları: 1. Barınaklara Yerleştirme: Başıboş köpekler, önce barınaklara yerleştirilecek. Bu adım, sokaklardaki hayvanların güvenli bir ortama alınmasını…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
yasamsallik · 6 months ago
Text
"Benim ülkemde başıboş köpek sorunu yok, başıboş MÜLTECİ
sorunu var.."
62 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 4 months ago
Text
Başıboş muhalefet sorunu
Köpek popülasyonu son beş yılda 4-5 kat artmış.
Bu veri de belediyelerin görevini tam manasıyla yapmadığını gösteriyor.
Belediyeler görevini (kısırlaştırma ve rehabilitasyon) layıkıyla yapmış olsaydı bugün bu sorunu konuşmuyor olacaktık.
Bugün bu sorun varsa ne yapılmalı?
Tabi ki önlem alınmalı…
Önlem almak adına TBMM’de bir yasa teklifi hazırlandı.
Yasada neler var?
Kanunun amaçlarına "insan, hayvan ve çevre sağlığı gözetilmek kaydıyla" ifadesi ekleniyor.
Sokak hayvanlarına ilişkin yürütülecek çalışmalarda, "tereddüte mahal verilmemesi, kedi ve köpeklerin sahipli hayvan statüsüne alınabilmesi için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı veri tabanına kaydedilmesi zorunluluğu bulunduğundan ‘sahipli hayvan’ ve ‘sahipsiz hayvan’ kavramları" açık bir şekilde tanımlanıyor.
Tedavi edilemeyen salgın bir hastalığı veya saldırganlık durumu söz konusuysa uyutulma işleminin uygulanacağı da taslakta açıkça belirtiliyor.
‘Maddeler bu kadar açıkken ve tüm başıboş sokak köpekleri içerisinde bu oran büyük bir ihtimalle yüzde 1 seviyesini de bulmayacakken; bu kopan fırtına da neyin nesidir?‘ sorusu doğal olarak karşımıza çıkıyor.
Kopan fırtınanın birinci nedeni; Gezi Parkı’nda olduğu gibi insanları sokaklara dökerek yeni bir iç karışılıklığı tesis etmeye çalışmak…
İkinci nedeni ise; yasaya göre belediyelerin çalışmak zorunda kalacak olması…
Yasayı hakkıyla uyguladığınızda; zaten hiçbir sorun çıkmayacak.
Zaten büyükşehirler ağırlıklı olarak CHP’li belediyeler tarafından yönetiliyor.
Talimat verin ekiplerinize; yasayı bihakkın uygulasınlar.
Uygulanmazsa sorumlulara hapis cezasını da öngören bu yasadan neden korkarsınız?
Kendi belediyenize ya da çalışanınıza mı güvenmiyorsunuz?
Ya iş yapmaya gözünüz yok ya da ülkeyi yeni bir karışıklığa taşımak istiyorsunuz gibi bir sonuç ortaya çıkıyor…
Aksi takdirde yüzde 1’in altında uygulanabilecek uyutma durumuna odaklanıp, sorunu oluşturan yüzde 99’dan fazlasını gözden kaçırmanın başka bir izahı da olamaz.
Konser vermez, barınak yaparsan sorun çözülür.
Örneğin; İstanbul Büyükşehir Belediyesi tek seferde 553 milyon liralık konser ihalesi yapmak yerine barınak ihalesi yapabilir…
2019’dan bu yana 1 metrekare yapılmamış. Yapılan en son barınak Kadir Topbaş imzası taşıyor.
Üstelik bununla ilgili ödenek alınmasına rağmen…
Maksadı üzüm yemek olan herkes bu konuya böyle bakar.
Ama maksat bağcı dövmek…
Hem de maalesef dışarıdan alınan talimatlarla bunu gerçekleştirmek…
İş yapmaya gözü olan yapıyor.
AK Partili Gaziantep Büyükşehir Belediyesi sorunu çözmüş.
100 dönümlük bir alanı, doğal yaşama uygun biçimde sokak hayvanlarına ayırmış.
Köpekleri ‘sokak hayvanı’ olmaktan kurtarmış.
Hayvan hastanesi yapmış, tedavilerini üstlenmiş.
Yani işini yapmış.
Ve hayvanların ölmesine de gerek kalmamış.
İBB’nin Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nden kat kat fazla bütçesi var.
Tumblr media
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yakın dostu Malatya Milletvekili Veli Ağbaba bakın ne diyor; “Hayvanseverleri büyük mücadeleye davet ediyoruz. Sokaklar sizin. Bu mücadele başarıyla sonuçlanacaksa bir araya gelerek sesimizi yükseltelim. Sokaksa sokak. Ne yapacaklar? İdam mı edecekler sizi? Bedel ödemeden bir şey elde edilemiyor. Bu ülke kurulurken bedel ödendi. Mustafa Kemal idamı göze aldı. Memleketi kurtardı. Ayağa kalkın mücadele edin.”
Sahipsiz köpekler ile ilgili yasayı ‘Kurtuluş Savaşı’ ile denk tutan bir yaklaşım…
CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, yasanın çıkması halinde sokakları yıkmakla, ateşe vermekle tehdit ederek; “İki ağaç kesildi diye sokakları nasıl inlettiysek, aynı şekilde mücadelemizi veririz.” ifadelerini kullanıyor.
Ne güzel siyaset…
Yahu büyükşehir belediyesi sizde, ilçe belediyelerinin büyük çoğunluğu sizde…
Belediyelerine yaptır barınakları, hayvanlar da insanlar da rahat rahat yaşasın…
Ayrıca Türkiye’nin derdi ile dertlenen bir muhalefet anlayışı; bu ekonomik zorluklar içerisinde yeni bir ‘Gezi Vakası’nın ülkeye nasıl bir faturası olacağını düşünür.
Ama dedik ya; başıboş muhalefet…
Başıboş sokak köpekleri yasasından önce; başıboş muhalefet yasası çıkarmak en doğrusu olacak sanki…
HABER7 YAZARI : Ferhat Murat 23.07.2024 08:46
Tumblr media
Tumblr media Tumblr media
36 notes · View notes
hamitbyd-blog · 4 months ago
Text
Tumblr media
Başıboş milletvekili sorunu çözülse başıboş köpek sorunu da çözülür.
8 notes · View notes
Text
Tumblr media Tumblr media
Bu can bir erkek tarafından tecavüze uğrayıp ölüme terk edildi, yaşatmaya çalışanlar maalesef ki başaramadı. Sokak hayvanlarına karşı salak saçma söylem ve düşünce içine girenler bu cana yapılanları nasıl değerlendirir acaba?
dünyanın en güzel gözleri, görmemen gereken öyle çok şey gördün ki o minicik bedenin içinde… ve ben öyle utanıyorum ki böyle adi bir türün mensubu olmaktan, “şu masumlara yapılan eziyetin karşılığı, dişe diş, kökünüz kuruyacak!” dense, yok oluşumu sessizce kabullenirim, sorgulamam.
Savunmasız, koruyanı olmayan, yasalar nezdinde hiç bir hakkı da olmayan bu hayvana sapık bir insan işkence ve tecavüz etmiş. Kurtarılamamış ve ölmüş. Şimdi bu insan sokaklarda aramızda dolaşıyor. Ömrü boyunca toplumdan izole edilmeli.
Sapkın bir pislik yüzünden can gitti, sizin pis nefsinizin her şeyi yapabilirliği artık boyumuzu aştı, çocuk, kadın, hayvan, ne bulursanız becermek peşindesiniz, ahlakınız yok, imanınız sahte, insan zaten denecek halde değilsiniz, midem bulanıyor umudu çalandan, hayatı çalandan
Ona tecavüz eden adamın umarım cinsel organını siğiller basar. İşeyemeyecek duruma gelir. Evi ocağı ne varsa ateşler salınır. İnsan denen varlığın cinsel arzularını bir hayvandan, küçük çocuklardan ya da savunmasız bir bireyden çıkarabilecek kadar sapkın olması bu dünyada artık her şeyin mümkünlüğünü kanıtlıyor.
Aklımda hep kendisi gibi insan kurbanı olan küçük arkadaşıyla kurduğu dostluğu var. Birbirlerine sığınarak iyileşmeye çalışıyorlardı. O manzara gözlerimin önünden gitmiyor, gitmeyecek. Suçluları toplumdan ayıklansın!
iliyor musunuz ? Bu meleğin adı Umutcan bir insan tarafından şiddete, anüsü yırtılana kadar tecavüze ve işkencelere maruz kaldı. Güzel insanlar sahip çıktı, ameliyat ettirmeye çalıştılar ama başarılı olamadı. Bugün bu dilsiz seyyah canın derdi bize, size yeter.
Bugün "Müslüman" olduğunu iddia ettiğiniz ülkeniz de bir eşek tecavüz yüzünden öldü. Allah korkunuza ne oldu? Yaradılanı yaradandan ötürü seviyordunuz ne oldu? Küfür etsem yetersiz size yaraşır bir kelime bulamıyorum. Bağıra bağıra parçalanarak ölürsünüz umarım.
Bu masumun başına gelenleri takip etmiş miydiniz bilmiyorum ama bu ülkede hayvan ya da köpek sorunu değil, başıboş, rezil, pislik insan müsveddesi sorunu olduğunun en büyük ve acı örneklerinden biriydi Umut Can. Canını yitirdi, gitti. İçim acıdı. O kadar üzgün ve kızgınım ki.
TECAVUZE UGRAYAN ESEK ÖLDÜ OLMAYAN İNSANLİGİNİZDAN, SAPİKLARİ KORUYAN KOLLAYAN TUM CANİLER, YASALARİ UYGULAMAYAN AMA MAAS ALAN GEREKSİZLER ORDUSU BU SİZİN ESERİNİZ HEPİNİZE LANET OLSUN * Urfa’da bu eşeğe tecavüz edildi ve bugün ÖLDÜ!
Urfa’da bu eşeğe tecavüz edildi ve bugün ÖLDÜ!
Urfa’da bu eşeğe tecavüz edildi ve bugün ÖLDÜ!
Bildiğim bütün küfürleri ve bedduaları ediyorum. Bu ülke bir bok çukuru ve o bok içinde, çocuk, kadın, hayvan, ağaç hepimizi boğulmaya mahkum ettiniz orospu çocukları! * Bu minicik masum meleğe bu acıları yaşatan, tecavüz eden ve dışarda elini kolunu sallayarak gezen, kendine insan diyen, birinin eşi, birinin babası, birinin çalışına veya bilmeden yanından geçip gittiğimiz insan görünümlü şeytan. En vahşi ırk insanoğludur, bırakın hayvanları.
Bu eşek yavrusuna tecavüz edip ölümüne sebep olan yaratığı düşünüyorum da bu nasıl sapık bir beyin yapısıdır ki yavru eşeğe tecavüz edebiliyor, bu aklına geliyor ve bundan sözde haz duyuyor, cidden böyle pislikler kafasına sıksa keşke de geberip gitseler bu hayvanlar da kurtulsa… * Tecavüz edildi, şiddet gördü vücudunda kırıklarla, açlıkla başbaşa bırakıldı.
Sonuç yine Sadist, Sapık, Vicdansız insanoğlu yüzünden ÖLDÜ!
Yaşattığınızı yaşamadan ölmeyin! * Kelimeler kifayetsiz.. İyi olucaksın umuduyla çok sevinmiştim oysa . Sana bunları yaşatanların ; ağır ceza vermeyen tüm kişi kurumlar için ahın kimsenin yakasını bırakmasın. Hakkın adaletinde en ağır şekilde yargılandıkları günü bekleyeceğim. Işıklar içinde uyu bi tanem.
Şu yavruya nefsi kabarıp tecavüz ederek ölümüne sebep olan hem katil hem de sapıklarla aynı ortamda yaşamak istemiyorum yeter artık şu masumun ahı yaksın kavursun inşallah Allah'a şikayet et hakkını da helal etme sana bunu yapanlara…
Umutcan ÖLDÜ! Peki tecavüz eden, kemiklerini kıranlar ne olcak? Adamım diye gezecek mi toplumda? Birinin abisi, belki birinim babası, birinin eşi… ve devam edecek mi sapkınlıga… biliorum Umutcan onun ne ilk kurbanıdır ne son… o kadar ağır geliyor ki bunu bilmek… en azından son günlerinde sevildi emek verildi tek tesellim bu… ama en acısı hayvan sevmeyenler aman diyor başını çeviriyor ya bu vahşete… toplumda bir sıpanın anüsünü patlatana kadar tecavüz eden sapıklarla yaşıyoruz belki markette çocuğunuzla karşılaşıyor, yolda yanından geçiyor, otobüste yanına oturuyor. Hayvan düşmanlığı gözünü kör etmiş avaneler bu ACImızı hissedemese de bana dokunmayan acı diye yüz çevirdiğiniz şeyler en sevdiklerinizi bula bilir. Hayat bu düşmez kalkmaz bir ALLAH! * O Şanlıurfa-Mardin arasında tecavüz edilmiş, anüsü ve barsakları yırtılmış, kalçası ile omurunda kırıklar varken felçli olarak bulunmuştu!
Erkek ve hayata tutunan bir sıpaydı, aşıda Umutcan’dı!
Ve maalesef bugün melek oldu!
İnsan sapkınlığının, caniliğinin son kurbanı oldu!!! * Şanlıurfa Mardin yolu üzerinde tec..vüze uğramış ve uğradığı şiddet yüzünden ayağa kalkamaz halde bulunmuştu, malesef yaşam savaşını kaybetmiş. Ölürken sevgi merhamet dolu insanların yanındaydı, tek teselli bu…
Bu hakaret sıfatı olarak kullandığınız EŞEK⁉️ Tecavüzcüsü İNSAN⁉️
Şimdi bir daha düşünün, o eşek ÖLDÜ⁉️⁉️⁉️
Tecavüz ettiler, kemiklerini kırdılar sonunda da öldürdüler. Bu akşam da Umutcan dağladı içimizi. Ne diyelim… Bahçeleriniz bahar görmesin… Vicdanınız bir an susmasın. Ne yaşattıysanız yaşayın…
'Şiddet eylemleri, toplumda ciddi endişe kaynağıdır' diye başlamak isterdim ama olmuyor. Toplum şiddetten zevk alıyor. Yoksa ahlaki değerleri olmayan bu kadar orspu çocuğu nasıl var olabilir?
Bu can 5 aylık erkek 1 sıpaydı… İki ayaklı şerefsiz 1erkek tarafından dövüldü, işkenceyle kemikleri kırıldı ve anüsü parçalanana kadar tecavüze uğradı.. İyi insanlar onu yaşatmaya çalıştılar ama o uçtu gitti. Uygulamadığınız yasaların neticesi bu…
Bu kadar mı? Keder içinde, beddua mı edeceğiz sadece?… Bunu yapan bulunmayacak mı? Teşhir edilmeyecek mi? Yanına kâr mı kalacak? Başka bir kurbana kadar mola mı verdi? O yaratık mutlaka cezalandırılmadıkça ne dense boştur artık….
İnsanlar var olduğu sürece bu dünya iflah olmaz. İnsanlık acı çekmeye mahkumdur çünkü en büyük acıların kaynağı yine insandır. 5 aylık sıpaya, koyuna, kuzuya işkence uygulayıp sert nesnelerle tecavüz edebilecek yaratıklar var. Şeytana, deccale, rahmet okutur bunlar.
Bu küçük sıpa insan tarafından tecavüze uğradı kemikleri kırıldı. Kurtulamadı… Arsız sefil hayvan düşmanları yüzünden bugün ülkede tüm türlere karşı şiddet tırmandı! Başta haber kanalları olmak üzere hepinize lanet olsun!
Sapıklar sokaklarda! Sokaklarda güven yok! Hayvanı çocuğu kadını bu sapıklardan zarar görebilirler! Bu sapıkların canilerin yakalanıp bir yere kapatılması şarttır! Allah bu kindarların ve sapıkların Belasını Versin!
Bu dünyayı sadece kendisi için yaratıldığını sanan şereften yoksun insanlar. Bu koca dünyada tek isteği sadece karnını doyurmak olan canı öldürenler, dünyayı yese de karnı, gözü doymayan şerefsiz oğlu şerefsizler. Haydi kına yakın bu can ölmüş, lafa geldi mi Müslümanım derler
Bunun utancı ile nasıl yaşanır? Neye çözüm aranır artık? Nasıl kanınız donmaz duyunca? Farkında mısınız bu yaşananın? Bizim insani sorunlarımız var her şeyden önce.
Başıboş köpek sorunu öyle mi? Bir sıpaya hallenebilen başıboş sapık sorununa da el atacak mısınız? Yoksa çoluk çocuk bu sapıklarla bir arada yaşayıp onların ayıplarını görmezden gelmeye devam mı!?
5 aylık bebek sıpa tecavüzden ölüyor, her gün kadın cinayeti, çocuk ve hayvan ve kadın tacizi tecavüzü, hayat pahalılığı, işsizlik, iş bulunca mobing, hak hukuk zaten yok… çok üzgünüm
Ve bunu yapan serbest… Neden? Bir çocuğa da aynı şeyi yapsın diye mi? Yapmaz mı diyorsunuz? Sizce küçücük sıpanın belini kırana kadar tecavüz eden sapık, küçücük bir kız çocuğuna bunu yapmaz mı? Onu ne durduruyor? Kanun mu? Hayır…
Tecavüzcüsü insan görünümlü bir yaratık. Hiç unutmayın. Aranızda dolaşan böyle sapıklar var. Sizinle aynı otobüse biniyor, çocuğunuzla yolda karşılaşıyor. Fırsatı olunca aynısını çocuklara yapar. Önce neye karşı olmanız gerektiğini iyi düşünün.
Şu haberleri görmemek için buraya girmek istemiyorum artık. Gerçi insan canının ne değeri varda, hayvana kıyamasınlar. Tuttuğunuzu öldürün, sikin nasıl sizden izole yaşayacağız bu sorunun çözümü yok ama umarım, İsmin cismin ortaya çıkarda en azından güzel bir rezil olursun.
Hayvan düşmanı onun bunun çocukları; hani sokakta “başıboş” köpek istemiyorsunuz, çocuklarınız için endişe ediyorsunuz ya! Böyle kansız pisliklerin sokakta olmasına niye sesiniz çıkmıyor? Çocuklarınızın da bu hayvan gibi tecavüze uğraması ihtimali korkutmuyor demek ki sizi… * Düşünebilecek, eğriyi doğruyu tartabilecek bir aklı olan insan, 5 aylık bir sıpaya şiddet uygulayıp tecavüz etti ve bugün öldü o sıpa. Her gün daha nice hayvan bu kötülüğe maruz kalıyor bu ülkede. Feryatlarını duyuramayan da var, duyurup kurtarılmayan da. Yabanından evciline; bir hayvan tecavüz etmez, zevk için öldürmez, nefret edemez, düşmanlık besleyemez çünkü ne kalbinde ne de beyninde kötülük barındıramaz, sadece kaderini insanın şekillendirmesini bekler. İnsanoğlundan nefret etmemek için hiç bir sebep yok aslında ama hala nefret etmiyorsam o sıpaya Umutcan ismini verenler sayesinde.. Bir ismi olacak kadar sevildiği iyi insanlarla karşılaştı Umutcan, ama yaşamının son günlerinde…
"Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir." - Mahatma Gandi
Büyük okullarda okudun, büyük işler başardın. Şöyle büyük insan oldun, böyle büyük insan oldun.. Hadi bırakın bu işleri.. Hoş kendi türünün de yaşam hakkına saygı duyduğun pek söylenemez de; dünyan ölüyor ve sen, dünyanın senin dışındaki diğer sahiplerinin, yaşam hakkına saygı duymadığın kibrinin altında kalacaksın insanoğlu. Umarım ben yanılıyorumdur. Umarım cennet ve cehennem vardır.. Ateşine odun atan zebanin bol olsun kötülüğün tek temsilcisi kibirli insanoğlu. * Derinden etkilendim, aklımdan çıkmıyor. Sana bunu yaşatan için bir dizi kötü temenni sıralayıp bunların gerçekleşeceğine inanmak isterdim fakat inancımı kaybedeli epey oldu… Başına bunların hiç gelmediğini dileyebilseydim keşke. Son günlerinde sevgi ve ilgi gördün. Tek teselli…
Ben anlamıyorum biliyor musunuz? Bir insan neden eşeğe tecavüz eder nasıl koyunların makatına değnek sokar nasıl kedilerin kafasını keserek eğlenir. Aklım almıyor saf kötülük bu. Ben yanlışlıkla kedimin kuyruğuna bastım diye günlerce uyuyamamıştım. Umutcan ve diğerlerine canım çok sıkılıyor. Birileri gerçekten örnek olması adına en ağır cezaları almalı.
Umutcan daha bir sıpacıktı, öldürüldü.. Kalçası ve beli kırılmıştı, neden mi? T*cavüzden. Sefil hayvan düşmanları yüzünden bugün ülkede tüm canlılara karşı şiddet tırmandı! Bu korkunç gidişatın nelere neden olabileceğinin farkında mısınız?
Tüm insan görünümlü yaratıklardan midem bulanıyor, kendini savunmaya gücü olmayan bir canlıya bunu yapmak akıl işi değil, bu nasıl bir ağır sapıklık, bunu yapanların aynı durumu yaşaması dileğiyle. * Yılbaşından iki gece önce Şanlıurfa-Mardin yolu üzerinde bir öğretmen, her yeri dikenli otlarla kaplı, bazı kemikleri kırılmış, tecavüz edildiği için anüsü parçalanmış bir sıpa buldu. Bu öğretmen ve bir arkadaşı sosyal medyada Zülal Kalkandelen'e ulaştılar ve sıpa, onun üstün çabaları sayesinde Haydiko’nun (Hayvanları Doğayı ve İnsanları Koruma ve Yaşatma Derneği) Artvin’de kurduğu Mucizeler Diyarı’na gönderildi. Adını da Umutcan koydular. Orada girdiği ameliyattan çıkamadı ve öldü. 2024 yılında, Türkiye'de 5 aylık bir sıpa tecavüze uğradığı ve işkence gördüğü için öldü. Ona bunu yapanlar ise aramızda dolaşıyor. Bunun sorumlusu sadece o aşağılık tecavüzcü değil, ona bu cesareti veren, "hayvanın hakkı olmaz", "insan en değerli varlıktır; diğer varlıklara ne isterse yapabilir" diye ortada dolaşanladır. 3 tane oy alacağım diye sokak hayvanlarını hedef gösterenlerdir. Halkı gerçek sorunlardan uzaklaştırmak için sabah akşam sokak köpekleri üzerinden hayvanların yaşamını değersizleştiren tetikçi habercilerdir. Bu fotoğraf Umutcan'ın son fotoğrafıymış. Başka da ne diyeceğimi bilmiyorum. * Beş aylık bir erkek sıpa, canım Umutcan… Kalça ve omur kemikleri kırılana kadar eziyet ediliyor, insan denilen bir yaratık tarafından, defalarca, anüsü yırtılana kadar tecavüz ediliyor… Ayağa kalkamayacak hale getiriliyor…
Değerli Zülal Kalkandelen'in girişimiyle duruma el uzatılıyor, Haydiko ve iyi insanların da katkılarıyla, hayata tutunması için harcanan tüm çabalara rağmen, uçup gidiyor… 😞
Bu zulüm hiçbir medya grubunda haber olarak yer almıyor. Çünkü onlar öyle böyyük, öyle gocaman gocaman işlerle uğraşıyorlar ki, böyle insani tepkiler gibi küçük işler, böyyük isimlerine halel getiriyor!
Umutla takip ediyordum, ama olmadı… Sapık aramızda dolaşmaya devam ederken, yasalar uygulanmazken, siyasiler, yetkililer, medya gülleri gocaman gocaman konuşmaya devam ederlerken… O, tüm yaşadıklarına rağmen, hâlâ sevecen bakışlarla etrafındaki iyi insanları süzüyordu… Dayanamadı, gitti bu zulüm ülkesinden, bu körpe sıpacık…
Sapık hâlâ aramızda dolaşıyordu… Tüm neden olanlar, savunmasız canlara uygulanan böylesi vahşetin değirmenine su taşıyanlar, tepeden tırnağa… aynaya baktıklarında kendilerini görüyorlardı…
Uçtu gitti Umutcan, bu karanlık zulüm ülkesinden… Lanet olsun, çok üzgünüm! Utanın, eğer varsa yüzünüz!
2 notes · View notes
operasyon · 4 months ago
Text
Hayvanların katledilmesi meselesi de "ötenazi" ile garip bir hal aldı. Kavramın konuyla ilgisini hiç bir şekilde kuramadım. Bildiğim kadarıyla ötenazi iyileşmez hastalıklara sahip olan, hayatı hayattan öte eziyet çekmek olan insanlar için ölme hakkı.
Bu bile bir hür irade gerektiriyor.
Hangi köpek bize gelipte " Hayatım çekilmez halde, artık yaşamak istemiyorum" dedi ki ötenazi istediği sonucuna varılacak?
---
80 Askeri darbesinin idamları işkenceleri benim çocuk gözlerimde rivayetten ibaret. Dehşeti yakınlarım bile yaşarken ben yaşamıyordum. Merkezi Ankara'nın sonunu temsil ettiğimizden ve solcu mahallesi sayılmaktan olsa gerek okulumuzun alt katında bir kaç sınıfı asker koğuşu yaptılar, okul bahçesine de bir kaç tank yerleşti. Onlar herhalde bir iki yıl kadar kaldılar okulda. Benim için darbe öncesi ve sonrası değişim bundan ibaretti.
Darbenin aklıma kazıdığı vahşet mahallenin köpekleriyle ilgiliydi sadece. İnsanların çektiği acılar bir kaç kilometre uzağımda olsa da gözden uzaktı ama hayvanların acılarını saklamak gereği duymadılar.
Böyle sıcak bir yaz günü. Belediyenin yüksek kasalı kamyonu. Tüfekli iki üç adam.
Tüfek sesleri önce uzaktaydı. Çocuklar olarak haberini almıştık. Belediye köpekleri vuruyor.
Hem de o günlerin faşizmine uygun biçimde vuruyor. Mesela köpeğiniz kendi bahçenizde ki kulübesinde bağlı bile olsa, aşı kartı soruyorlar.. aşısı yoksa yalvarıp yakarmanız boşuna, bir yada iki adam köpeği zaten bağlı olan zincirinden kaçmasın diye tutuyor, silahlı olanda dan diye gözünüzün önünde vuruyor. Tek kurşun harcıyorlar. Köpekler kısa keskin bir son çığlıkla bağırıyor. ��lse de ölmese de sonrasında çengelli bir sopayla köpeği tutup kamyon kasasına, kendisinden önce vurulmuş onlarca belki yüzlerce köpeğin üstüne atıp gidiyorlardı.
Başıboş köpeklerin hiç şansı yoktu o gün. Komşunun Toris' adındaki köpeğini bile vurdular. Toris'i izlemek bahtsızlığına uğramıştım. Vurulunca yerde son hızda sekiz on tur yuvarlandı ve sonra hareketsiz kaldı. Yeşil ev derdik, yeşil ev simsiyah Jesi'sini eve saklayarak kurtarmıştı. Bizim Tomi'yi vurmak içinde gelmişler. Ben okuldaydın o anda. Annem aşısı var kartı kayıp diye zar zor kurtarmış kendi köpeğimizi.
O gün inlemeler gelen, ölen köpeklerle dolu o kamyon kasasını unutamam.
Tırmanıp bi bakıyım diye aklımdan geçirdim ama sonra gözümün önünde hayat boyu unutulmaz bir vahşet simgesi olarak kalır diye korktum, kasaya tırmanıp bakmadım.
---
Faşistler aslında köpekleri sever. Alman nazi subaylarının toplama kamplarında ki köpekleri bile ünlüdür. Filmlere romanlara konu olmuşlardır ama nedense burda o dönemde sevmiyorlardı.
---
Ben askerdeyken üsteğmenin birinin köpeği vardı. Bu da mı nazi subaylarına özeniyor acaba diye aklımdan geçiyordu. Sırf köpeği var diye hiç tanımadığım halde heriften hoşlanmıyordum. Kendi bölüğümde olmasa da tanıdığım, sivil hayatında baytar olan bir de asteğmen var. Asteğmen de sosyalist biri. Yakalatıp üsteğmenin köpeğini zehirli iğneyle öldürmüş.
" Askerin canından daha değerli değil. Bir askeri ısırıp kuduz mu etsin" demiş basmış iğneyi.
Tabii köpekte aşılıymış aslında ama muhtemel ki üsteğmen asteğmeni bir nedenle kızdırdı. O da can yakmak için elinden geleni yaptı. Ordaki ideolojik yada kişisel çatışmanın kurbanı zavallı köpek oldu.
---
Ben canlılar arasında dengeden yanayım.
Dünyadaki bütün köpekler son derece masum mudur? Hayır.
Bir insana zarar verebilir. Yine arka planda suçlu büyük ihtimalle insandır yani köpeği kışkırtır, saldırganlaşması için eğitirler vs ve köpekte saldırgan olur ama asıl suçlu insan olsa bile yine de gözümüz saldırgan köpeği görür. Onu sorumlu sayar.
Saldırganlaşmış köpekleri toplamak - öldürmek değil - gerekir. Toplum sağlığı için zorunlu. Kısırlaştırmak gerekir. Zorunlu olabilir.
---
Anlattım işte. Sahipli köpekleri bile vurdular zamanında. Katlettiler. Katliam yaptılar. Bir çözüm olmuş mu?
Olmamış ki bu gün hala aynı sorun var.
Gerçi kim bu ülkede bir sorunu gerçekten çözmek istiyor ki bunu istesin.
0 notes
erol25030 · 4 months ago
Video
youtube
Başıboş köpek sorunu başıboş insan sorununu doğurdu
0 notes
pazaryerigundem · 6 months ago
Text
Bakan Yumaklı: Ürkütücü boyutta
https://pazaryerigundem.com/haber/173828/bakan-yumakli-urkutucu-boyutta/
Bakan Yumaklı: Ürkütücü boyutta
Tumblr media
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, başıboş sokak köpekleri sorununa ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulunarak, başıboş köpek sorunu ürkütücü boyutta olduğunu kaydetti.
ANKARA (İGFA) – Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sahipsiz köpeklere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yaptığı açıklamada başıboş sokak köpekleri sorununun temelinde, bu hayvanların sorumluluklarını yasal olarak üstlenen sahip bir kişi veya kurumun olmamasının yattığını vurgulayan Bakan Yumaklı, “Başıboş köpek sayısının, 4 milyona yakın olduğu tahmin edilmektedir. Yıl içinde 1-2 defa doğum yapabilmeleri, her seferinde ortalama 6-8 yavru doğurmaları ve sürekli yer değiştirmeleri sebebiyle yerel yönetimlerce sağlıklı kayıt tutulamamakta ve net sayı belirlenememektedir. Bilimsel verilere göre, başıboş köpeklerin çoğalmalarının kontrol altına alınabilmesi, bir sene içinde toplam sayının yüzde 70’inin kısırlaştırılmasıyla mümkündür ancak son 5 yılda ortalama 260 bin, bir yılda en fazla 350 bin köpek kısırlaştırılabilmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
“2023’TE KUDUZ VAKASI SAYISI ARTTI”
Yumaklı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından Türkiye’nin kuduz riski açısından yüksek kategoride tanımlandığını belirti. Birçok ülkenin Türkiye’ye gelecek vatandaşlar için kuduz riski ve başıboş köpeklerden kaynaklı tehlikelere karşı seyahat uyarısı yaptığını ifade eden Bakan Yumaklı, değerlendirmesinde, “Sağlık Bakanlığı verilerine göre, evcil hayvanlar da dahil olmak üzere 2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı ortalama 267 bin iken, 2023’te bu sayı iki katına yakın artarak 438 bine ulaşmıştır. Bu tablonun insan hayatı ve sağlığı açısından ürkütücü boyutlarda olduğu aşikardır. İçişleri Bakanlığı verilerine göre son 5 yılda hayvana çarpmayla gerçekleşen 3 bin 534 trafik kazasında, 55 ölüm ve 5 bin 147 yaralanma vakasının kayıtlara geçmiştir. Bu soruna dair son günlerde kamuoyunda yapılan sağduyulu tüm tartışmalar, görüş ve öneriler, doğru çözüme ulaşmak için son derece değerlidir. Bilim insanları başta olmak üzere, konunun uzmanlarının gerçekçi çözüm önerileri ve vatandaşımızın desteği ile ülkemizin bu sorunun da üstesinden geleceğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
anlikhuysuzluklar · 7 months ago
Text
“Ankara’da başıboş köpek sorunu” ile söz edilen sorunun boyutu ekran başından tam anlaşılmıyormuş, ne kadar büyük bir sorun olduğunu gidip gezince daha iyi anladım.
0 notes
elazigsurmanset · 11 months ago
Text
HÜDA PAR Milletvekili Faruk Dinç “Can güvenliğini tehdit eden başıboş köpeklere yönelik bir çözüm bulunsun”
Tumblr media
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Filistin meselesi, başıboş köpek sorunu, gıda mühendisleri ve engelli vatandaşların atama sorunları, okullarda baş gösteren ahlaksızlık ve ırkçılık konularına dair açıklamalarda bulundu. TBMM’de düzenlediği basın toplantısında iç ve dış gündeme dair değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç; Filistin meselesi, başıboş köpek sorunu, gıda mühendisleri ve engelli vatandaşların atama sorunları, okullarda baş gösteren ahlaksızlık ve ırkçılık konularına değindi. Filistin'de yaşanan soykırımın halen devam ettiğini belirten Dinç, iç gündemi değerlendirmeden önce Filistin meselesini gündemde tutmak adına, “Filistin'de yaşanan soykırım halen devam ediyor. Bu konuda dünya ülkeleri halen sessiz. Her gün her dakika çocuklar, kadınlar, siviller katlediliyor. Dünya ülkeleri haktan, hukuktan, insan haklarından, kadın haklarından, çocuk haklarından bahsedenler ise buna körleri sağırları oynamaya devam ediyorlar. Tekraren söylüyoruz, biz o haşlanmış kurbağa sendromu gibi bu ateşe, bu yangına, bu vahşete, bu hukuksuzluğa alışmayacağız. Bunu her platformda dile getirmeye de devam edeceğiz.” dedi. Filistin meselesine dair konuşmalarının ardından iç gündemin önemli başlıklarını değerlendiren Dinç, ilk olarak başıboş köpek sorununu gündeme getirdi. “Başıboş sokak köpeklerinin estirdiği terör de maalesef devam ediyor.” diyen Dinç, “Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz ve üç bakanlıkla birlikte başıboş sokak köpekleri ile ilgili bir çözüm üreteceğini söylediler. Hatta bundan 2 yıl önce Sayın Cumhurbaşkanı belediyelere seslendi. Bu başı boş sokak köpekleri köpekleriyle ilgili bir çözüm bulunsun dendi. Ancak bir arpa boyu yol alınmadı ve halen çocuklarımız tehdit altında, halen can güvenliğimiz yoktur. Başıboş sokak köpekleri, özellikle zayıf ve kendini savunamayanlara sürüler halinde saldırmaya devam ediyorlar. Bugüne kadar geldiğimizde sadece 21 ay içerisinde 90 vatandaşımız vefat etti, bu sokak köpeklerinin kurbanı oldu. Bunların kırkıda çocuklardan oluşuyor.” dedi. “Can güvenliğini tehdit eden bu başıboş köpeklere yönelik bir çözüm bulunsun” Başıboş sokak köpekleri tarafından saldırya uğrayanları zikrederek konuşmasına devam eden Dinç, “Ali Asaf, 2 yaşında Ağrı Patnos'ta başıboş sokak köpekleri tarafından parçalanarak hayatına veda etti. Aynı şekilde Metin Durna, 10 yaşındaydı. Başıboş sokak köpekleri tarafından boğazından ısırıldı ve hayatını kaybetti. Bununla birlikte Ahmet Halil, Suriyeli bir çocuk. 8 yaşında başıboş sokak köpekleri tarafından saldırıya uğrayınca kendini kurtarmak için kaçmaya çalıştı. Bir aracın altına girerek hayatını kaybetti. Mustafa Erçetin, kuduz bir köpek tarafından ısırılarak kaldırıldığı hastanede maalesef o da hayatını kaybetti. Bundan iki hafta önce Ankara'da Tunahan Yılmaz yavrumuz okula giderken başıboş sokak köpekleri tarafından saldırıya uğradı. Adeta sürüler halinde ona saldırarak onun üzerindeki montu çıkarmışlardı, çantasını bir tarafa atmışlardı ve o zavallı savunmasız çocuk 20-30 başıboş sokak köpekleri içerisinde parçalanarak şu an yoğun bakımda. Ailesiyle görüştüm, babasıyla görüştüm. Gerçekten 15 gündür bir saniye olsun aklımdan çıkmıyor ve bu vahşeti o çocuğun yaşadığı durumu açıkçası dilim vermiyor anlatmaya.” ifadelerini kullandı. Başıboş köpeklere yönelik bir çözüm bulunmasını isteyen Dinç, “Biz şunu söylüyoruz. Bu başıboş sokak köpekleri, can güvenliğini tehdit ediyorlar. Can güvenliğini tehdit eden bu başıboş köpeklere yönelik bir çözüm bulunsun. Yani can güvenliğinin tehdidini ortadan kaldırın. Hangi yol ve yöntemi uyguluyorsanız, o da devlet düşünsün, belediye düşünsün. Şu an Avrupa ülkelerinde de Amerika'da da sokakta başıboş dolaşan köpek yok. En azından sokaklar çocuklarındır, parklar çocuklarındır. Maalesef bizim ülkemizde bu konuda başı boş bu köpekler çocuklarımızı, can güvenliğimizi tehdit ediyorlar.” şeklinde konuştu. “Bir çocuğumuzun bir parmağı milyonlarca köpekten daha değerlidir, daha kıymetlidir” Köpeklerle bir sorunları olmadığını fakat bir çocuğun parmağının milyonlarca köpekten daha değerli olduğunu belirten Dinç, şu ifadeleri kullandı: “Bizim köpeklerle bir sorunumuz yok. Bizim medeniyetimizde, Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam bir ordusunu bile köpek ve yavrularına denk geldiği zaman ordusunun yönünü çeviriyor. Köpeklerle bir problem, bir sorun yok. Belki bazı hayvan severler, burada sanki işte köpeklerin düşmanıymış gibi bir algı üretebilirler. Öyle bir sorun yok ama bir çocuğumuzun bir parmağı milyonlarca köpekten daha değerlidir, daha kıymetlidir. Bu da böyle bilinsin. Bu konuda köpekleri için madem ki hayvan severler varsa onlar da çözüm üretebilirler. Bir barınak oluştursunlar ve bunları kontrol altına alacak bir yol bir yöntem geliştirsinler. Evlerine götürüp yetiştiriyorlarsa götürsünler. Ama bizim tek istediğimiz hiçbir şekilde hiçbir çocuğumuzun başıboş sokak köpeği tehdidiyle karşı karşıya kalmasını istemiyoruz. Her sabah çocukların annesi, sırf o çocuklar başı boş sokak köpeklerinin saldırısına uğramamaları için kendi çocuklarının elinden tutup sabah erkenden onları okula götürmek zorunda kalıyorlar. Bu konuda bir an önce bu başı boş köpeklere yönelik bir çözüm bulunsun. Bu çocuklarımız, bu yavrularımız huzur içerisinde hem sokakta hem parkta oynasınlar ve hem de rahat bir şekilde eğitimini alabilsinler. Bundan birkaç gün önce biliyorsunuz ki yaşlı bir kadın Muş'ta sürüler halinde ki başıboş köpeklerin saldırısına uğradı. Sadece çocuklar değil yaşlı ve kendini savunmasız olan yaşlarımızda bu konuda ciddi mağduriyetler yaşıyorlar.” “Adab-ı muaşeretin müfredata eklenmesini çok olumlu buluyoruz, destekliyoruz” Ülkede ekonomik krizden önce bir ahlak krizin olduğunu vurgulayan Dinç, “Geçen hafta milli eğitim bakanlığınca adab-ı muaşeret dediğimiz görgü ve nezaket kuralları, ortaokulda görgü ve nezaket kuralları olarak liselerde ise adab-ı muaşeret olarak Talim ve Terbiye Başkanlığı’ndan da onayını alarak müfredata eklendi. Bu konuda biz HÜDA PAR olarak aslında geçen yıllarda adab-ı muaşeret ile ilgili çok gündem oluşturduk. Bunun eğitimde olması, çocuklarımızın bu dersi alması, bu konunun önemine yönelik çok açıklamalarda bulunduk. Ancak şimdi müfredata eklenmesini çok olumlu buluyoruz, destekliyoruz. Sonuçta eğitimin kalitesinin artmasına yönelik ve özellikle okulda çocukların kendilerini eğiten öğretmenlerine yönelik kabul edilemez bazı davranışlarda bulunmaları, bazı görüntüleri çekmeleri ve bu görüntüleri medyaya vermesi ciddi bir rahatsızlık arz ediyor. Bu hiç kimsenin kabul edeceği bir durum değil. Bu konuda adab-ı muaşeretin müfredata eklenmesi, seçmeli ders olarak eklenmesi önemlidir. Bu ülkede ekonomik krizden önce bir ahlak krizi var.” dedi. Adab-ı muaşeret dersinin seçmeli olarak da müfredata eklenmesini önemli bulduklarını ifade eden Dinç, yakın zamanda seçmeliden zorunlu olmasını da temenni ettiklerini ifade ettiği konuşmasında, “Çünkü o çocuk, o öğretmenin görüntüsünü sosyal medyada paylaşınca öğretmenin hakkına giriyor ve bir bu bir kul hakkıdır. Kul hakkı seçmeli olmaz. Kul hakkı zorunlu olması lazım ve bu eğitimin de zorunlu olması gerekiyor.” ifadelerini kullandı. “On binlerce gıda mühendisi mezunu atama bekliyor” Gıda mühendisleri ve engelli vatandaşların atama sorunlarını da dile getiren Dinç, “Özellikle gıda mühendisi, 2022 yılında sadece 14 kişinin ataması olmuş ve 2023 yılında herhangi bir atama olmamış. Gıdanın üretimi ve korunması ile ilgili yaşadığımız sıkıntılar hepimizce malumdur. Marketlerin reyonlarında peynirlerin haşerelerle buluşmasını medyada çok görüyoruz. Aynı şekilde bu gıda üretimi ile ilgili denetimin yetersizliği de malumdur. Yani gıdanın üretiminden dağıtımına kadar bir gıda mühendisinin denetiminden geçmesi gerekiyor. Bu konuda belki bir gıda mühendisinin de istihdamı yapılması çok önemlidir. Sonuçta üniversite mezunu her üç gencimizden biri diplomalı işsizdir. Bu konuda istihdamın sağlanması için de eğitimin planlı olması lazım. On binlerce gıda mühendisi mezunu var. Atama sorunu ile ilgili bize sıkıntılarını aktardılar. Bu konuda bakanlığında bu gıda mühendisleriyle ilgili bir çözüm bulması gerekiyor.” diye belirtti. “Engelli vatandaşlarımızın da atama ile ilgili problemleri var” Engelli vatandaşlarında atama problemlerini gündeme taşıyan Dinç, “Bununla birlikte engelli vatandaşlarımızın atama ile ilgili problemleri var. 4857 iş kanunun 30. maddesinde özel sektörde 50 kişiden fazla çalıştırana %3, kamu kurumlarındaysa %4 bir atama zorunluluğu var. Ancak bizim ülkemizde engellilerin nüfusa oranla %6,9'dur. Bu sayının yani %3 ve %4 rakamının iyileştirmesi konusunda engelli vatandaşlarımız bize talepte bulundular. Biz de onların sesi olarak diyoruz ki bu rakamın iyileştirilmesi gerekiyor. Sayın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş, 2024'te 2.392 kişi atama yapacağını bildirdi. Bu %6,9 nüfus oranını göz önünde bulundurarak bu rakamın da iyileştirmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi. “Irkçılık bir ideoloji değildir, ırkçılık bir ruh hastalığıdır” Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Dinç, “Her şeyden önce özellikle; Doğulu-Batılı, Kürt-Türk gibi ayrımların bu memlekette yaşanması asla kabul edilebilir bir durum değildir. Peygamber aleyhisselatu vesselamın ırkçılığı ayağının altına aldığı bir meseleyi bir durumu baş tacı edip sürekli gündem etmek, özellikle siyasiler tarafından gündem edilmesi asla kabul edilemez. Irkçılık bir ideoloji değildir, ırkçılık bir hastalıktır, bir ruh hastalığıdır. Bu konuda özellikle kardeşliğimize darbe vuran, kardeşlik hukukunu zedeleyen bu tür şeyler asla kabul edilemez. Bu konuda Bursaspor’da veya Diyarbakırspor’da kardeştir. Irkçılığı besleyen ve yönlendiren kim varsa aslında bunlar hukuk önüne çıkarılmalı. Bu ülke yüz yıllardır bu hastalıktan dolayı çok çile çekti. Artık bunun bir son bulması gerekiyor. Kardeşlerimizin bir spor müsabakasında oynayınca işte Doğu-Batı, Kürt-Türk şeklinde ayrıma girmesi büyük bir çiledir. Sonuçta bu memlekette yaşayan Kürtler de Türkler gibi asli unsur gibi görülmeliydi. Kürtler de bu memleketin asli kurucuları gibi görülmeli ve bu konuyu da dile getiren siyasiler, ellerini bu kardeşlerimizin yakalarından çeksinler. Birileri Kürtlerin mazlumiyeti üzerinde kendi Marksist, Leninist düşüncesini güçlendirme peşinde ve diğerleri de maalesef siyasi çıkarlar ve oy deposu olarak bu konu üzerinde ırkçılık hastalığını beslemektedir. Bu yönüyle biz kardeşlik hukukumuzu koruyarak buna hassasiyetle dikkat etmemiz gerektiğini dile getirmiş olalım.” ifadelerini kullandı.   Read the full article
0 notes
haber71net · 11 months ago
Link
Türkiye'de ilk kez, hamile ve engelli kediler için "kedi köy" projesini hayata geçiren Kırıkkale'nin Yahşihan Belediye Başkanı Osman Türkyılmaz, valiliklerin, kaymakamlıkların ve belediyelerin paydaşl... ---------------------------- Haberin devamı haber71.net'te.
0 notes
dakikamagazin · 1 year ago
Link
"Türkiye'de başıboş köpek değil başıboş çocuk sorunu var" dediği için gözaltına alınan YouTuber serbest bırakıldı
1 note · View note
basvurusu · 2 years ago
Text
Havrita neden kapatıldı? Havrita Nedir?
Tumblr media
Havrita uygulaması neden kapatıldı, Havrita uygulaması nedir , uygulama ne için kullanılır gibi Havrita hakkında detaylı bilgileri yazımızda bulabilirsiniz. Havrita, sokakta başıboş şekilde gezinen sahipsiz ve insanlara zarar verebilecek köpeklerin yerlerini harita üzerinden bildirebileceğiniz bir internet sitesi ve mobil uygulamasıdır. İşte Havrita hakkında diğer detaylar ve kapatılma nedenleri...
Havrita Nedir ?
Havrita, başıboş sokaklarada gezen, çocuklar başta olmak üzerine tüm insanlara zarar verebilme potansiyeline sahip sokak köpeklerinin yerlerini bildirebileceğiniz ve bu site veya uygulama üzerinden başıboş köpeklerin nerede oldukları hakkında bilgi alabileceğiniz bir platformdur. Uygulama Başıboş Köpek Sorunu Platformu tarafından kurulmuş ve adına ''Havrita'' denmiştir.Havrita uygulamasını kullanan kişiler sokaklarında veya dışarıda gezerken gördükleri sokak köpeklerinin resimlerini çekerek yerlerini uygulama üzerinden bildirebilmektedir. Havrita Neden Kapatıldı ? Havrita uygulaması neden kapatıldı ? Uygulamanın erişime kapatılmasının nedeni uygulamanın çıktığı günden bu güne kadar sosyal medyada oluşturulan algıdır. Özellikle Twitter üzerinden aralarında ünlülerinde olduğu bir çok vatandaş uygulamaya tepki gösterdi. Havritaya tepki gösterilmesinin nedeni ise bu şekilde hayvanların hedef gösterilmesi ve bunun sonucunda sokak hayvanlarının öldürüleceğini düşünmelerinden kaynaklanmaktadır. Sosyal Medyada Havrita kapatılsın kampanyası yapan hayvan severler, uygulamayı ve yöneticilerini sert bir dille eleştirmiştir. Gelen tepkiler üzerine açıklama yapan havrita uygulaması yöneticisi  'Kısa bir ara verdik' paylaşımıyla uygulamaya ve siteye erişimin şuanda kapalı olduğunu bildirdi. Read the full article
0 notes
netbilge · 2 years ago
Text
Başı Boş Köpek Uygulaması Nedir? Havrita nedir, neden kapatılması isteniyor, Havrita.com nedir?
Başı Boş Köpek Uygulaması Nedir? Havrita nedir, neden kapatılması isteniyor, Havrita.com nedir?
Başı Boş Köpek Uygulaması Nedir? “Köpek saldırılarından korunmak” amacıyla geliştirilen ‘Havrita’ isimli uygulama sosyal medya kullanıcıların tepkisi çekti. Peki, Havrita ne demek, Havrita.com nedir? Havrita ne demek, Havrita.com nedir? Başıboş Köpek Sorunu Platformu tarafından kurulan Başıboş Köpek Haritası ‘Havrita’, sokakta yaşayan köpeklerin yerlerini tek tek gösteriyor. Başıboş Köpek…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
Photo
Tumblr media
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik, sokak hayvanları konusunda attığı tweetle kelime oyunu yaparak, yasadaki 6. maddeyi riske atıyor! Köpeklerin evi olmak zorunda mı? Sokaklardan hayvanları toplamak ve yasadaki 6. maddeyi delmek için kurnazca bir tanımlama! “Başıboş Köpek Sorunu” adlı hesap tarafından başlatılan operasyonunun aylar önce yurtdışından faaliyete geçmesi tesadüf olamazdı zaten. #AltıncıMaddeyeDokunma❗️#sokakhayvanları https://www.instagram.com/p/Cglux5gApTz/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
cejna · 2 years ago
Text
İstanbul Barosu'ndan sokak köpeği kurultayı
İstanbul Barosu’ndan sokak köpeği kurultayı
Başıboş sokak köpeği sorunu yüzünden bilhassa son periyotta Türkiye’de çok sayıda insanın canı yandı. Ölümlü hadiselerin da yaşanmasıyla bir dizi tedbir alınarak yasaklı ırklar için yeni kurallar getirildi. Hala sokaklarda tam manasıyla insanların can güvenliği sağlanamamışken köpek seviciler kuralları ortadan kaldırmak için faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. İstanbul Barosu’ndan köpek…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes