Tumgik
#Büyük Karl
pohotocolors · 21 days
Text
Karl Marx, eşine yazdığı mektubu şöyle sonlandırıyor...
Dünyada çok kadın var.
Kimileri de çok güzel ama ben, her bir hattı, hayatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim...
Tumblr media
7 notes · View notes
siyahlaraskinaa · 2 years
Text
Karl Marx, eşine yazdığı mektubu şöyle sonlandırıyor: "Dünyada çok kadın var, kimileri de çok güzel ama ben, her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim?
146 notes · View notes
dolunay66 · 1 year
Text
Tumblr media
1827 yılında Almanyanın Magdeburg kentinde bir müzik öğretmeninin oğlu dünyaya gelir (Karl Detroit).
Anne ve baba sürekli kavga ettiklerinden dolayı çocuk akrabaları tarafından yetimhaneye götürülür. Çocuk 12 yaşına geldiğinde bir gece yarısı bütün arkadaşları uyurken çarşafları birbirine dolayarak yetimhaneden kaçar ve Hamburg'a gider.
Büyük bir liman kenti olan Hamburgda bir gemide miço olarak işe başlayan Karl Detroit, bütün akdenizi dolaşıp, Marmara denizinden boğaza giren gemisinden Kız Kulesini görünce denize atlar ve Kız Kulesine doğru yüzmeye başlar. Çocuk yakalanır ve Sadrazam Âli paşanın (şair) yanına götürülür.
Sadrazam sorar; 'Neden kaçtın Almanyadan?'
Karl Detroit cevap verir: 'Dayak vardı orada, bıktım kaçtım'
'Peki ya neden Akdenizin onca yeri değil de İstanbulda atladın denize evladım?' Diye sorar Sadrazam. Kız kulesini gösterir Karl Detroit ve 'ben o kuleyi çok sevdim' der.
Almanlar çocuğu geri ister, fakat Sadrazam Âli paşa 'hayır alamazsınız, o artık benim oğlum' der ve o gün Karl Detroit adı değişerek Mehmet Ali adını alır ve askeri okula başlar. Aldığı eğitimin ardından Kırım harbine katılır ve paşa ünvanı alır.
O artık sığındığı ülkenin bir Paşasıdır! 1878 Berlin anlaşmasına giden heyetin içinde yer alan Mehmet Ali paşa, doğduğu ülkeye geri dönmüştür ancak artık o bir Osmanlı Paşasıdır.
Almanya dönüşünde Arnavutlukta yolunu kesen eşkiyalar tarafından öldürülen Karl Detroit, arkasında 4 kız çocuk bırakır.
Bunlardan biri, Leyla hanım, bu Leyla hanımın da bir kızı olur, Celile hanım.
İlk Türk ressamlardan olan bu Celile hanımın da bir oğlu olur ve aşağıda gördüğünüz o küçük bebek büyüyüp Türk edebiyat tarihine adını yazdırır..
Nazım Hikmet..
34 notes · View notes
baybaykus · 2 months
Text
Almanlar otomobil yaparken biz şapkayla uğraşıyorduk diyen fesli soytarı taklitçilerine kapak..
Öncelikle Mercedes fabrikası 1926 da kurulmadı.
Kurucusu aynı zamanda otomobil patentini alan kişi Karl Benz tarafından 1883 te kurulan ve Benz Cie olan fabrikanın adı Mercedes olarak değiştirildi.
Ayrıca o sırada Türkiye Kayseri'de uçak fabrikası kuruyor, ilk şeker fabrikasını açıyor, yurdu demiryolları ile örüyor, çiftçinin belini büken aşar vergisini kaldırıyor, bir taraftan Osmanlı'dan kalan borçları ödüyordu.
Batı ile aramızda ki farkı hızla kapatıyorduk.
Büyük otomobil fabrikaları hangi yıllarda kurulmuş o sırada yönetimde kim vardı ve ne yapıyordu?
Audi 1910 BMW 1916 Chevrolet 1911 Fiat 1899 Opel 1911 Lancia 1906 Mitsubishi 1870
Peugeot 1881 Renault 1899 Rolls-Royce 1906 Skoda 1895.
Evet birçoğu bugünde faal olan otomobil fabrikalarının çoğu Abdülhamit döneminde kuruldu.
Peki, Osmanlı o sırada ne yapıyordu?
Hakkını yememek gerek ilk rakı, bira şarap fabrikası bu dönemde açıldı.
Günümüzde dahi müstehcen kabul edilebilecek görünümü ile üzüm kızı rakısı, Elif şarabı, bomonti bira fabrikası ve niceleri.
3 notes · View notes
doriangray1789 · 1 year
Text
değişim felsefesini Immanuel Kant, Karl Marx ve Hegel üzerinden yorumlasak:
İmmanuel Kant, felsefede önemli bir figürdür ve Kantçı düşünce sistemi birçok alanda etkisini göstermiştir. Kant'ın felsefesinde değişim, insanın bilgi ve deneyim aracılığıyla gerçekleştirdiği süreçlerle ilişkilendirilir. Kant, aklın kategorilerini ve algı süreçlerini analiz ederek, deneyimin nasıl bilgiye dönüştüğünü açıklamaya çalışır. Kant'a göre, değişim bireyin içinde bulunduğu deneyimlerle ilgilidir ve insan bilincinin bir parçasıdır. Ancak Kant, değişimin toplumsal veya tarihsel boyutlarına fazla odaklanmaz.
Hegel, tarih ve felsefe alanlarında büyük etkisi olan bir düşünürdür. Hegel'in diyalektik yöntemi, değişim felsefesinde önemli bir yer tutar. Hegel'e göre, değişim bir süreçtir ve bu süreçte tez, antitez ve sentez aşamaları yer alır. Hegel'e göre, değişim ve ilerleme tarihsel ve toplumsal süreçlerin doğal sonucudur. Ona göre, tarih bir tez-antitez çatışmasıyla başlar ve yeni bir sentezle sonuçlanır. Hegel'e göre, değişim zorunlu bir süreçtir ve gerçekliğin temel bir özelliğidir.
Karl Marx, Hegel'in felsefi düşüncesinden etkilenmiş ve onun diyalektik yöntemini geliştirmiştir. Marx'a göre, değişim ve dönüşüm kapitalist toplumun temel özelliğidir. Ona göre, toplumda değişimi harekete geçiren temel etken, sınıf mücadelesidir. Marx, kapitalizmin doğası gereği içsel çelişkilerle dolu olduğunu ve bu çelişkilerin devrimci bir değişimi tetikleyeceğini öne sürer. Marx'a göre, bu değişim sonucunda kapitalizm yerine sosyalizm ve ardından komünizm gelir. Marx'ın değişim felsefesi toplumsal dönüşüm ve sınıf mücadelesi üzerinde odaklanır.
Sonuç olarak, Kant, Hegel ve Marx, değişim felsefesine farklı açılardan yaklaşır. Kant, değişimi bireyin deneyimine odaklanırken, Hegel ve Marx toplumsal ve tarihsel süreçlerin doğasında değişimi vurgularlar. Hegel ve Marx'ın diyalektik yöntemi, değişimin zorunlu ve devrimci bir süreç olduğunu ileri sürerken, Kant daha bireysel ve deneyimsel bir perspektif sunar.
10 notes · View notes
vintages-s · 1 year
Text
Marks'ın eşine mektubu var aşağıda..
Belkide sevginin değerini bilmek için komünist olmak gerekiyor..kapitalizm gibi sevenler sevgiyi para gibi harcanan birşey sanıyor..
yürekten sevdiğim,
sana yine yazıyorum çünkü yalnızım ve çünkü kafamın içinde seninle konuşurken senin bunu bilmiyor, ya da karşılık veremiyor olmana katlanamıyorum.
kısa süreli ayrılıklar iyi oluyor, çünkü hep bir arada olunca her şey ayırt edilmeyecek kadar birbirine benzemeye başlıyor. yan yana durduklarında kuleler bile cüceleşirken, alelade ve ufak tefek şeyler yakından bakınca kocamanlarmış. küçük tedirginlikler onlara yola açan nesneler göz önünden kaldırıldığında yok olabilir. yan yanalık dolayasıyla sıradanlaşan tutkularsa mesafenin büyümesine yeniden büyüyüp doğal boyutlarına dönerler. aşkımda öyle...
zamanın aşkımı tıpkı güneş ve yağmurun bitkileri büyüttüğü gibi büyütmüş olduğunu anlamam için senin bir an, sırf rüyada bile olsa, benden koparılman yetiyor. senden ayrılır ayrılmaz sana olan aşkım bütün gerçekliğiyle kendini gösteriyor: o, ruhumun bütün enerjisiyle yüreğimin bütün kişiliğini bir araya getiren bir dev. böylece yeniden insan olduğumu hissediyorum çünkü içim tutkuyla doluyor. araştırma ve çağdaş eğitimin bizi kucağına attığı belirsizlikler ve bütün nesnel ve özel izlenimlerimde kusur bulmaya iten kuşkuculuk bizi küçük, zayıf ve mızmız kılıyor. ama aşk feurbachvari insana aşk değil, metabolizmaya aşk değil, proletaryaya aşk değil, sevdiğine aşk, yani sana aşk, insanı yeniden insanlaştırıyor...
dünyada çok dişi var, kimileri de çok güzel ama ben, her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim? senin tatlı çehrene sonu gelmez acılarımı, yeri doldurulmaz kayıplarımı bile okuyabilir ve senin tatlı yüzünü öptüğümde acıyı öperim.
hoşçakal canım. seni ve çocukları binlerce kere öperim.
senin, karl
26 notes · View notes
mesut-sems · 2 years
Text
Karl Marx, eşine yazdığı mektubu şöyle sonlandırıyor: "Dünyada çok kadın var, kimileri de çok güzel ama ben, her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim?"
59 notes · View notes
vizelazim · 6 months
Text
Almanya'da Tren Biletiyle Kaç Ülkeyi Gezebilirsiniz?
Almanya, Avrupa'nın merkezinde yer alan bir ülke olmasıyla birlikte, çeşitli tren hatlarıyla zengin bir ulaşım ağına sahiptir. Bu nedenle Almanya'da tren biletiyle seyahat etmek, farklı ülkeleri keşfetmek isteyen gezginler için ideal bir seçenektir. Avrupa'daki yoğun demiryolu ağı sayesinde Almanya'dan bir tren biletiyle pek çok ülkeye kolaylıkla seyahat edebilirsiniz. Örneğin, çoğu Avrupa ülkesine direkt tren seferleri düzenlenmektedir. Paris, Viyana, Amsterdam, Prag gibi popüler destinasyonlara rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Bunun yanı sıra, komşu ülkeler olan Fransa, Avusturya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerle sınırlarını paylaşması, Almanya'yı çevreleyen ülkelere gitmek için harika bir geçiş noktası haline getirmektedir. Almanya'nın tren ağı, yüksek hızlı trenlerden bölgesel trenlere kadar çeşitli seçenekler sunmaktadır. Özellikle Almanya'nın ana şehirleri arasında seyahat etmek için ICE (InterCity Express) adı verilen yüksek hızlı trenleri tercih edebilirsiniz. Bu trenler, hızlı ve konforlu seyahat imkanı sunarken, genellikle farklı ülkelere de bağlantı sağlamaktadır. Almanya'dan tren bileti alarak seyahat etmek, Avrupa'nın kültürel ve tarihi zenginliklerini keşfetmek için büyük bir fırsattır. Örneğin, Viyana'ya giderken geçtiğinizde, Mozart'ın büyülü şehirdeki eserlerine tanıklık edebilirsiniz. Paris'e yolculuk yaparken Eiffel Kulesi'nin görkemli manzarasını izleyebilir veya Amsterdam'a giderken kanallar boyunca romantik bir yürüyüş yapabilirsiniz. Sonuç olarak, Almanya'da tren biletiyle seyahat etmek, farklı ülkeleri keşfetmek isteyen gezginler için ideal bir seçenektir. Zengin demiryolu ağı sayesinde kolaylıkla ulaşabileceğiniz çeşitli destinasyonlar, unutulmaz deneyimler yaşamanızı sağlayacaktır. Tren ile yapılan seyahatler, güvenilir, konforlu ve heyecan verici bir yolculuk sunarak Avrupa'nın sunduğu çeşitlilik ve zenginlikleri keşfetme fırsatı sunmaktadır.
Almanya'dan trenle komşu ülkeleri ziyaret edin.
Tren yolculukları, seyahatseverler için sık kullanılan ve keyifli bir alternatif olmuştur. Almanya'nın merkezi konumu, zengin tarih ve kültürel mirası sayesinde trenle komşu ülkelere kolayca ulaşmanızı sağlar. Bu makalede, Almanya'dan trenle yapılabilecek birkaç keyifli gezi rotasını paylaşacağım. Birinci durak olarak, Polonya'ya giderek Krakow'u ziyaret edebilirsiniz. Tarihi Orta Avrupa şehri olan Krakow, Gotik ve Rönesans döneminden kalma mimarisiyle büyüleyici bir atmosfere sahiptir. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Krakow'un en önemli cazibe merkezlerinden biri Wawel Kalesi'dir. Burada, eşsiz müzeleri ve tören salonlarıyla geçmişin büyüsüne kapılabilirsiniz. İkinci olarak, Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'a gitmek hayranlık uyandırıcı bir deneyim olacaktır. Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biri olarak kabul edilen Prag, gotik kaleleri, barok kiliseleri ve Karl Köprüsü gibi tarihi yapıları ile ünlüdür. Ayrıca, Astronomik Saat Kulesi'ni görmek için Staré Město (Eski Şehir) Meydanı'na uğramayı unutmayın. Prag sokaklarında dolaşırken, Orta Çağ'dan kalma büyülü atmosferin tadını çıkarabilirsiniz. Üçüncü seyahat rotası olarak, Hollanda'nın başkenti Amsterdam'a gitmek sizi renkli bir deneyime sürükleyecektir. Kanalları, bisiklet yolları ve tarihi evleriyle ünlü olan Amsterdam, sanatseverler için bir cennettir. Van Gogh Müzesi ve Rijksmuseum gibi dünya çapında üne sahip müzeleri keşfedin veya Anne Frank Evi'ni ziyaret ederek tarihle dolu bir yolculuğa çıkın. Ayrıca, ünlü "Coffee Shops" ve nefes kesen çiçek pazarı olan Bloemenmarkt gibi Amsterdam'ın eşsiz deneyimlerini yaşamayı unutmayın. Almanya'dan trenle komşu ülkelere yapılan bu yolculuklar, size Avrupa'nın muhteşem çeşitliliğini keşfetme fırsatı sunar. Trenler genellikle rahat, hızlı ve güvenilir bir ulaşım seçeneği olduğundan, bu rotaları planlayarak keyifli bir seyahat deneyimi yaşayabilirsiniz. Almanya'dan Polonya'ya, Çek Cumhuriyeti'ne ve Hollanda'ya yapacağınız bu tren yolculukları, unutulmaz anılar biriktirmenize yardımcı olacaktır. Unutmayın, komşu ülkeleri ziyaret etmek için trenle seyahat etmek, hem kültürel alışveriş yapabilmeniz hem de etkileyici manzaralar eşliğinde seyahat edebilmeniz açısından harika bir seçenektir. Almanya'nın merkezi konumu sayesinde, bu ülkelerin tarihi ve turistik yerlerine kolayca ulaşabilirsiniz. Planladığınız tren yolculuğu ile bu ülkelerin büyüsünü keşfetmek için heyecanlanın ve valizinizi hazırlayın.
Tren yolculuğuyla Almanya sınırlarını aşın.
Almanya, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir Avrupa ülkesidir. Bu nedenle, Almanya'yı keşfetmek için tren yolculuğu mükemmel bir seçenektir. Trenler, konforlu ve hızlı bir ulaşım sağlayarak seyahat deneyiminizi unutulmaz kılabilir. Münih'ten başlayarak Almanya'nın muhteşem şehirlerini gezmeye başlayabilirsiniz. Berlin'e doğru ilerlediğinizde, Doğu ve Batı Almanya'nın tarihi ayrılığını hissedebilirsiniz. Berlin Duvarı'nın kalıntılarına tanıklık ederken, bu sembolik yapının geride bıraktığı derin etkileri de gözlemleyebilirsiniz. Tren yolculuğunuzla devam ederek, Dresden'in barok mimarisine hayran olabilirsiniz. Şehrin tarihi merkezi, 18. yüzyıldan kalma binalarıyla sizi büyüleyecek. Elbe Nehri'nin yanında yer alan bu cazip şehir, kültürel etkinlikleri ve sanatsal sahnesi ile ünlüdür. Köln'e varışınızda, görkemli Kölner Dom'un gökyüzüne doğru yükselen siluetini karşılayacaksınız. Gotik tarzdaki bu muhteşem katedral, Almanya'nın en tanınmış simgelerinden biridir. İç mekanındaki güzellikleri keşfederken, tarihi ve dini önemi hakkında da bilgi sahibi olabilirsiniz. Tren yolculuğunuzun son durağı olarak Hamburg'u seçebilirsiniz. Bu canlı şehir, limanı ve su kanallarıyla ünlüdür. Elbe Nehri boyunca yapılan tekne gezileriyle şehrin güzelliklerini keşfedebilirsiniz. Ayrıca, tarihi depo binalarının bulunduğu Speicherstadt'a da uğrayarak, bu benzersiz atmosferin tadını çıkarabilirsiniz.
Tumblr media
Almanya'nın büyüleyici şehirlerini tren yolculuğuyla keşfetmek, size olağanüstü bir deneyim sunacaktır. Trenlerin sağladığı konfor ve esneklik sayesinde, istediğiniz yere kolayca ulaşabilir ve Alman kültürünü yakından tanıyabilirsiniz. Unutulmaz anılar biriktirmek için, bir sonraki tatil planınızda Almanya'yı trenle gezmeyi düşünebilirsiniz.
Almanya'da seyahat etmek için tren bileti avantajları.
Almanya, tarihi ve kültürel zenginlikleri, nefes kesen doğal güzellikleri ve etkileyici şehirleriyle seyahat edenler için benzersiz bir destinasyondur. Almanya'yı keşfetmek isteyen gezginler için en popüler ulaşım seçeneklerinden biri de tren seyahatidir. Tren bileti avantajları, seyahat etmeyi daha kolay, konforlu ve ekonomik hale getiriyor. Almanya'daki tren ağı son derece kapsamlıdır ve neredeyse her şehre ve bölgeye bağlantılar sunar. Bu, seyahat planlarınızı esnek bir şekilde düzenlemenizi sağlar. Bir tren bileti satın aldığınızda, farklı şehirler arasında serbestçe seyahat edebilirsiniz. Böylece, Almanya'nın farklı bölgelerini keşfetmek ve daha fazla deneyim kazanmak için zamanınızı değerlendirebilirsiniz.
Tumblr media
Bir diğer avantajı ise tren yolculuklarının rahatlığıdır. Genellikle modern ve iyi donanımlı olan Alman trenleri, geniş oturma alanları, wifi erişimi ve yemek servisi gibi olanaklar sunar. Uzun mesafe seyahatlerde, konforlu bir tren yolculuğu sizin için büyük bir fark yaratabilir. Ayrıca, trenler genellikle şehir merkezlerine ulaşım sağlar, bu da size zamandan tasarruf etme imkanı verir. Almanya'da seyahat etmek için tren bileti satın almanın maliyet açısından avantajlı olduğunu söylemek de mümkündür. Özellikle önceden planlama yaparak biletinizi erken rezervasyonla satın alırsanız, indirimli fiyatlardan yararlanabilirsiniz. Ayrıca, Almanya'da çeşitli tren pasaportları ve indirim kartları da bulunmaktadır. Bu kartlar, seyahat maliyetlerinizi daha da düşürebilir ve bütçenizi korumanıza yardımcı olabilir. Sonuç olarak, Almanya'da seyahat etmek için tren bileti kullanmanın pek çok avantajı vardır. Kapsamlı tren ağı, rahatlık, erişilebilirlik ve ekonomik seçenekler, gezginlere mükemmel bir seyahat deneyimi sunar. Almanya'nın güzelliklerini keşfetmek isteyen herkes için, tren yolculuğu tercih edilesi bir seçenektir. Tren bileti avantajlarıyla dolu bir seyahat deneyimi yaşamak için rotanızı Almanya'ya çevirebilirsiniz.
Almanya merkezli tren seyahatiyle Avrupa'yı gezin.
Almanya merkezli tren seyahatiyle Avrupa'yı gezmek, heyecan verici bir deneyim sunuyor. Tren yolculuğuyla Avrupa'nın bu güzel kıtasını keşfetmek, şaşırtıcı manzaralarla dolu bir macera sunuyor. Trenler, Almanya'daki uygun fiyatlı ve etkileyici demiryolu ağı sayesinde seyahat etmek için mükemmel bir seçenek sunuyor.
Tumblr media
Bu tren yolculuğu sadece ulaşım sağlamakla kalmaz, aynı zamanda keyif dolu bir yolculuk yaşamanızı sağlar. Almanya'dan başlayarak, Hollanda'nın renkli çiçek tarlalarını, Fransa'nın romantik şehirlerini ve İtalya'nın tarihi bölgelerini gezebilirsiniz. Her adımda farklı kültürleri ve muhteşem manzaraları deneyimlemek için tren seyahati idealdir. Trenlerin sunduğu konforlu ve modern iç mekanlar, seyahatinizi daha da keyifli hale getirir. Rahat koltuklar, geniş pencereler ve bol miktarda bacak alanıyla kendinizi rahat hissedersiniz. Ayrıca, trenlerdeki restoranların ve kafelerin lezzetli yemekler ve içecekler sunması, seyahatinizin tadını çıkarmak için harika bir fırsattır. Avrupa'nın her bir köşesinde duraklama yapabileceğiniz esnek bir rota oluşturabilirsiniz. Almanya'nın başkenti Berlin'de tarihi yerleri keşfedebilir, Amsterdam'da kanallar arasında bisiklet sürerek dolaşabilir veya Roma'da antik yapıları ziyaret edebilirsiniz. Tren yolculuğunuz boyunca çeşitli kültürel deneyimler yaşayacak ve Avrupa'nın zengin mirasını keşfedeceksiniz. Tren seyahatiyle Avrupa'yı gezmek, aynı zamanda çevre dostu bir seçenektir. Trenler, diğer ulaşım modlarına göre daha az karbon salınımı sağlar. Bu da doğayı koruma çabalarına katkıda bulunarak seyahat keyfinize ek bir avantaj sağlar. Almanya merkezli tren seyahatiyle Avrupa'yı gezerken, anılarınızı paylaşacak ve farklı kültürleri deneyimleyeceksiniz. Trenlerin sunduğu rahatlık, esneklik ve manzaralarla dolu yolculuk, unutulmaz bir deneyim için mükemmel bir seçenektir. Hazır olun, valizlerinizi toplayın ve bu benzersiz tren macerasını yaşamak için Avrupa'ya adım atın!
Almanya'da trenle seyahat ederek farklı kültürleri keşfedin.
Almanya, tarihi zenginlikleri, çarpıcı manzaraları ve çeşitli kültürel deneyimleriyle ünlü bir seyahat destinasyonudur. Ülke, tren seyahati için mükemmel bir yerdir ve bu ulaşım modu, Almanya'nın farklı bölgelerini keşfederek benzersiz bir deneyim sunar. Trenle seyahat etmek, turistlere rahatlık, esneklik ve özgürlük sağlar. Almanya'nın iyi organize edilmiş demiryolu ağı, trenle seyahati kolaylaştırır. Ana şehirler arasında hızlı ve sık tren seferleri bulunur ve çevresindeki kasaba ve köylere de erişim sağlar. Deutsche Bahn, Almanya'nın ana tren işletmecisi olup, modern ve konforlu trenlere sahiptir. Tren içi hizmetler, Wi-Fi bağlantısı, restoranlar ve geniş koltuklar gibi olanakları içerir, böylece yolculuk boyunca keyifli bir deneyim yaşarsınız. Trenle seyahat etmek, Almanya'nın kültürel çeşitliliğini keşfetmenin harika bir yoludur. Başkent Berlin'de, tarihi anıtlar, ünlü müzeler ve enerjik gece hayatı sizi bekliyor. Münih'te Bavyera kültürünü deneyimleyebilir, Oktoberfest gibi renkli festivallere katılabilirsiniz. Köln'de, Gotik tarzdaki Katedrali ve Ren Nehri manzarası ile büyülenebilirsiniz. Trenle seyahat ederek, her bir bölgenin kendine özgü atmosferini keşfedebilir ve Almanya'nın zengin tarihini yakından hissedebilirsiniz. Trenlerle seyahat etmek aynı zamanda doğal güzelliklerin tadını çıkarmak için ideal bir yöntemdir. Almanya'nın pitoresk bölgelerindeki manzaraların keyfini çıkarmak için trenle seyahat edebilirsiniz. Örneğin, Bavyera Alpleri'ndeki nefes kesici dağ manzaralarını görmek için trenle Garmisch-Partenkirchen'e gidebilirsiniz. Rügen Adası'nda Baltık Denizi kıyısında gezebilir veya sihirli Orta Ren Vadisi'nde romantik bir yolculuk yapabilirsiniz. Her bölgenin kendine özgü doğal güzellikleriyle sizi büyülemesi kaçınılmazdır. Trenle seyahat etmenin farklı kültürleri keşfetmek için ideal bir yol olduğunu unutmayın. Almanya'da seyahat ederken, yerel halkla etkileşime geçmek, geleneksel yemekler tatmak ve yerel festivallere katılmak gibi deneyimler yaşayabilirsiniz. Tren seyahati, farklı şehirleri ve bölgeleri birbirine bağlayarak size çok çeşitli kültürel deneyimler sunar. Almanya'da trenle seyahat etmek, hem rahatlık hem de keşif açısından mükemmel bir seçenektir. Demiryolu ağından yararlanarak, ülkenin farklı bölgelerine kolayca ulaşabilir, tarihi ve kültürel zenginlikleri keşfedebilirsiniz. Tren penceresinden geçerken göreceğiniz manzaralar sizi büyüleyecek ve unutulmaz anılarla dolu bir seyahat deneyimi yaşatacaktır.
Almanya tren biletleriyle sınırları aşan bir yolculuk yapın.
Almanya, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü olan bir ülkedir. Bu güzel ülkeyi keşfetmek isteyen gezginler için tren seyahati harika bir seçenektir. Almanya tren biletleri, sınırları aşan bir yolculuğa çıkmanızı sağlayarak benzersiz deneyimler sunar. Almanya'nın geniş demiryolu ağı, her şehre kolay erişim sağlar ve seyahat etmek için mükemmel bir seçenek sunar. Berlin'in tarihi atmosferinde dolaşırken veya Münih'in canlı sokaklarında gezerken, trende geçirdiğiniz zaman keyifli ve rahat olacaktır. Almanya trenleri modern, konforlu ve güvenlidir, bu da seyahatinizi daha da keyifli hale getirir.
Tumblr media
Trenle seyahat etmenin bir avantajı, manzaraların tadını çıkarabilme imkanıdır. Almanya'nın renkli kırsal alanlarından geçerken, pastoral güzellikleri gözlemleyebilirsiniz. Rüdersdorf'daki doğal rezervatlardan geçerken ya da Ren Nehri boyunca ilerlerken, kendinizi büyüleyici bir yolculuğun içinde bulacaksınız. Almanya tren biletleri, seyahat süresince farklı şehirleri keşfetmenize olanak tanır. Frankfurt'un finansal merkezinden, Köln'ün gotik katedraline kadar birçok ilginç yeri ziyaret edebilirsiniz. Trenle seyahat etmek, zamanınızı en iyi şekilde değerlendirmenizi sağlar ve farklı şehirlerdeki kültürel deneyimlere dalmanıza imkan verir. Almanya tren biletleri, aynı zamanda Avrupa'daki diğer ülkelere geçiş yapmanızı da kolaylaştırır. Örneğin, Paris'e giden bir trenden Berlin'e aktarma yapabilir ve bu şekilde farklı ülkeleri keşfedebilirsiniz. Sınırları aşan tren yolculuğunuz boyunca, farklı kültürleri birleştiren benzersiz deneyimler yaşayacaksınız. Sonuç olarak, Almanya tren biletleriyle yapacağınız bir yolculuk sınırları aşan bir macera sunar. Trenlerin konforu, manzaraların güzelliği ve farklı şehirlerin keşfiyle unutulmaz anılar biriktireceksiniz. Almanya'nın tarihi atmosferini hissetmek, kültürel zenginliklerini keşfetmek ve Avrupa'nın kalbine doğru bir yolculuğa çıkmak isterseniz, tren biletlerinizi alarak bu benzersiz deneyimi yaşayabilirsiniz. Read the full article
2 notes · View notes
Text
"Hitler’i duymuşsunuzdur, hani şu dünyayı ateşe atan adamı. Yeteneksiz ressam, becerikli lafazan. Çılgındı değil mi, hatta deli? Ama yok muydu etrafında akıllı biri? İhtiraslı, vicdansız, zalim, insafsızdı, kötülüğün cisimleşmiş haliydi… Ama tek başına mı işledi bunca cinayeti? Bir ulusun reisiydi. O ulusun yok muydu başka lideri? Rütbesi onbaşı idi ama 50 milyon insanın öldüğü bir savaşa komuta etti. Peki, yok muydu yanında bir generali ya da bir yüzbaşısı, hiç olmazsa eli sopa tutan bir askeri?
Hitler bir hiçti onu destekleyen sanayiciler olmasaydı. Hitler yalnız değildi ona arka çıkan bankacılar vardı. Hitler tek adam değildi, büyük toprak sahiplerince kollanıp desteklendi.
Milliyetçi, ırkçı, yobaz küçük bir partiye polis muhbiri olarak sızan aylak bir gevezeydi. Boş konuşurdu ve yalancıydı. Öyle ki işçi sınıfına doğrudan hitap edebilmek için partisinin adını Ulusal Sosyalist Alman İşçi Partisi olarak değiştirdi. Ama daima işçilerin değil patronların yayında yer aldı: Krupp, Thyssen, Karl Bosch, Siemens, Dr. Oetker, Audi, BMW, Daimler, Volkswagen, Porsche, Hugo Boss ve diğerleri Hitler ve Nazilere bolca para, öğüt, destek verdi; yol haritasını çizdi; işgal edilecek bölgeleri ve köle işçi çalıştırabilecekleri toplama kamplarının yerlerini belirlediler.
Kapitalistler olmadan Hitler bırakın reisliği sıradan bir memur bile olamazdı. Patronların elinde bir oyuncaktı, kapitalizmin sahnelediği faşizm rejiminde bir kuklaydı. O rejim ise kapitalizm için bir cennetti.
Almanya’da faşizm “işçi sınıfının, devrimini yapamadığı için yaşamak zorunda kaldığı bir cehennem” olmuştur."
ALMANYA'DA FAŞİZİM
Bir Kapitalist Cennet,
Tektaş Ağaoğlu
16 notes · View notes
kendiyolumda · 1 year
Text
Karl Marx, eşine yazdığı mektubu şöyle sonlandırıyor: "Dünyada çok kadın var, kimileri de çok güzel ama ben, her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim?"
7 notes · View notes
arkeolog · 2 years
Text
ZAMAN nedir?
Zaman nesnel midir yoksa öznel midir? Günümüzde herkes bu düalist soru sorma tarzının arasında gidip gelirken, insanlık tarihinde zamanın anlaşılmasına ilişkin Aristoteles’ten beri söylenmiş kanımca en bilgece sözlerden birisi neredeyse hiç dikkate alınmaz.
İlgili sözler Karl Marx’a aittir. Marx yaygın inanışa göre filozof değildir. Oysa Marx, birisi Atina dönemi diğeri Helenist dönem filozofu olan Demokritos ve Epiküros üzerine doktora tezi yazmıştır. Bunu eski Yunanca, Latince, Fransızca, Almanca kaynakları araştırarak yapmıştır.
Marx’ın zamana ilişkin ilgili belirlemesi şöyle: “Zaman insanın kendisini gerçekleştirdiği mekandır.” Ne kadar dahice söylenmiş bir sözdür bu. Bir cümlede hem zamanın mekan ile ilişkisi kuruluyor (zaman mekanda gerçekleşir), böylece aynı zamanda hem zamanın nesnelliği yakalanır hem de nesnel zamanın insan tarafından öznel olarak yapılandırıldığına dikkat çekilir. Zaman mekanda vukuu bulur. Tüm hareketler mekanda olur, oluşur ve sonsuza kadar sürer gider. Ama insan zamanın bu doğal akışına müdahale eder, onu birimlerine ayırarak onu şekillendirir.
Böylelikle insan zamana kendi mühürünü de basar. Bu, onun tarih dediğimiz şeyi yaratmasının da ön koşuludur. İnsan zamanı kendisi açısından yapılandırmakla doğal tarihin için ve üstüne toplum tarihini yaratmaya başlar. İşte emek kavramı bu bağlamda devreye girer. Marx’ın emek kavramını araştırmak aynı zamanda onun mekan ve zaman kavramlarına dair kuramsal düşünmenin tarihinde gerçekleştirdiği büyük devrimi de araştırmak demektir? Nedir öyleyse zaman? Nedir “emek zamanı”? Marx’ın zaman kavramına dair oluşmuş olan tüm gizemleri çözer.
Şimdi Das Kapital’i felsefi bir metin olarak oku(ya)mayanlar işe yeniden başlayabilir. Zaman kavramı hakkında emek kavramından bağımsız düşünmek aslında kendini zamanın doğal tarihiyle sınırlamak demektir.
Oysa Aristoteles, insanı anlamak için özellikle insanın yapılandırdığı zamanı araştırmamızı salık verir.
Doğan Göçmen
7 notes · View notes
yazarkalemsblog · 1 year
Text
Karl Marx eşine yazdığı mektubu şöyle sonlandırıyor: Dünyada çok dişi var, kimileri de çok güzel ama ben, her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim?
Tumblr media
Karl Marx, Aforizmalar
4 notes · View notes
kuzeykks · 2 years
Text
Karl Marx, eşine yazdığı mektubu şöyle sonlandırıyor: "Dünyada çok kadın var, kimileri de çok güzel ama ben, her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim?
Bir kadını sırf güzelliği için sevmek mümkün mü? Bu bir heykeli sevmek gibi bir şey olmaz mı?" diye sorar Tolstoy. Victor Hugo da onu şöyle destekler: "Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık. Ölüm her şeyi yok edecek; ruhları sevmeyi deneyin."
Tumblr media
7 notes · View notes
bernamegeh · 3 months
Text
Karl Marx'ın fikirleri kimleri etkiledi?
Karl Marx’ın fikirleri, geniş bir yelpazede düşünce ve siyaset dünyasını etkilemiştir. Marx’ın görüşleri, özellikle sosyal bilimler, siyaset felsefesi, ekonomi ve toplumun diğer alanlarında büyük bir etki yaratmıştır. Marx’ın fikirlerini etkileyen ve etkileyen bazı önemli gruplar ve figürler şunlardır: 1. **Sosyalist ve Komünist Hareketler:** Marx’ın en belirgin etkisi, sosyalist ve komünist…
View On WordPress
0 notes
olumsuzsozler · 3 months
Text
Tumblr media
Günaydın KARL MARX'IN UYARISI HALA GÜNCEL Kapitalizm;doğanın en büyük düşmanıdır. Kapitalizmde insan sevgisi yoktur. İnsanı mekanik bir böcek gibi görür. Kapitalizm vatan sevgisi, barış istemez Yozlaşmış, çıkarcı, cahil, beynine tecavüz edilmiş uysal köleler ister. Karl Marx
1 note · View note
doriangray1789 · 1 year
Text
"Buralar eskiden böyleydi" ifadesi genellikle insanların geçmişteki durumu ve mevcut durumu karşılaştırarak değişimin olumsuz bir şekilde algılandığı durumlarda kullanılır. "Yozlaşma" ise toplum, kurum veya değerlerin zaman içinde kalitesinin düşmesi, bozulması veya çürümesi anlamına gelir ki bu tür değerlendirmeler, kişiden kişiye değişir ve genel geçerli bir değerlendirme yapmak da zordur.
Bazı kişiler, geçmişteki zamanları daha iyi, daha dürüst, daha değerli ve daha idealize ederlerken, günümüzü daha kötü, yozlaşmış ve değerlerin kaybolduğu bir dönem olarak görme eğilimindedirler. Bu, kişinin subjektif bir bakış açısına dayanan bir değerlendirmedir ve objektif gerçeklikten ziyade degerlendirme yapa o kisinin kişisel algılamalarina dayanır.
Ancak, her dönemde değişimlerin olduğunu ve bazı şeylerin daha iyiye gittiğini veya ilerleme kaydettiğini unutmamak önemlidir. Toplumlar dinamiktir een azindan oyle olmasi umulur... sürekli olarak değişir, gelişir ve uyum sağlar. En azindan oyle olmasi gerekigi düsünülür... Bir dönemde yaşanan bazı olumsuzluklar veya yozlaşma, başka bir dönemde yaşanan olumlu değişimlerle dengelenebilir mi?
Yozlaşma kavramı genellikle değerlerin, evrensel ahlaki normların veya kurumların bozulmasını ifade ederken, bu değerlendirmeler değişen toplumsal normlara, teknolojik ilerlemelere ve diğer faktörlere bağlı olarak farklılık gösterebilir. Yozlaşma hakkında genel bir değerlendirme yapmak yerine, belirli bir bağlam veya konu üzerinde derinlemesine analiz yapmak daha anlamlı olabilir.
yozlaşma ve toplumsal sorunlarla ilgili 
Friedrich Nietzsche: "İnsanlık, kendi yarattığı zindanlarda bunalıyor ve bir zamanlar kendi elleriyle inşa ettiği değerleriyle kendini boğuyor."
Jean-Jacques Rousseau: "İnsanlar doğduğunda özgürdür, ancak her yerde zincire vurulmuşlardır."
Karl Marx: "Kapitalist toplumda, her şey paraya dönüşür ve insanlar nesnelerin kölesi haline gelir."
Socrates: "En büyük kötülük, bilgisizliktir."Albert Camus: "Yozlaşma, düşüncesizce yaşamaktan ve sahte değerlerin peşinden gitmekten kaynaklanır."
Hannah Arendt: "Yozlaşma, insanların düşünme yeteneklerini kaybetmeleri ve otoriter rejimlerin manipülasyonuna boyun eğmeleriyle ortaya çıkar." vb aklima ilk gelen aforizmalar... 
Toplumlar ve değerler sürekli değişir ve her dönem kendi zorluklarına ve olumlu yönlerine sahiptir. Herhangi bir dönemde mevcut olan sorunlarla başa çıkmak ve ilerlemek için çözüm odaklı adımlar atmamız önemlidir.
9 notes · View notes