#Arttı
Explore tagged Tumblr posts
Text
#huawei kadar hd değil ama ..#sizin için hd çekim yaptım#gece görüşü denemesi#titrek ellerime rağmen güzel çekti#ellerimin titremesine dergahta abla görmüş bir hastalığın mı var diyor#yok anacım tiroid miroid her şeye baktılar bir şey çıkmadı#titriyor işte ne yapalım#hele amcamın tutulduğu o gece#bi baktım elim böyle parkinson gibi yaşlı elleri gibi zangır zangır titriyor#korkudan arttı orada sanırım#bi ay fotisi çektik nerelere geldik#konuşasım varmış#hadi öperler#b
15 notes
·
View notes
Text
artık babama benzeyen biri gelmedikçe yoluna ya..
5 notes
·
View notes
Text
ücretsiz konser ayarladım artık mutluyum 🫡
5 notes
·
View notes
Text
Blog engellemekten o kadar sıkıldım ki
#gerçekten 500 ü falan geçtiğine o kadar eminim ki engel listemin#şu saçma sapan bloglar çıktığından beri daha da arttı gün içinde engelleme sayım#ne zaman gizleme özelliği gelirse o zamana kadar uygulamayı kullanmayı düşünmüyorum diyeceğim#her şeyimi her günümü buraya yazdım#silmek istemiyorum#ama bir yandan da sıkıldım gerçekten#zaten eskiye oranla daha az giriyorum ama şu an girmelerim zorunlu gibi geliyor#girmesem aklıma bile gelmez yani
3 notes
·
View notes
Text
Çok yorgunum
0 notes
Text
Simste yeni bir karakterle oynuyorum. Karakter özelliklerinden biri deli olması. Ama bana çok normal geldi. Bazen kendi kendine konuşup bağırıyor çıldırıyor ama her normal insanın arada yaptığı şeyler.
1 note
·
View note
Text
Ayıplı elektronik ürünlerin iadesine yönelik şikayetler arttı - Son Dakika Ekonomi Haberleri
Tüketici Hakları Derneği Başkanı Ergün Kılıç, tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunması ve uğranılan zararların tazmini hakkının evrensel tüketici hakları açısından en önemli ilkeler olduğunu vurguladı. Kılıç, vatandaşların alışveriş sırasında uğradıkları zararların tazmini ve ekonomik çıkarlarının korunmasının kanunla güvence altına alındığını belirterek, şunları kaydetti: “Garanti…
View On WordPress
#Arızalı elektronik ürünlerin iadesine ilişkin şikayetler neden arttı?#Arızalı ürünlerde iade prosedürü nedir?#tüketici mahkemeleri#Tüketiciler elektronik ürünlerin iadesi ile ilgili şikayetlerini nereye iletebilirler?
0 notes
Text
Limanlarda Elleçlenen Yük Miktarı Yüzde 15,4 Arttı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ekonomik anlamda yaşanan iyileşmenin ticari hayattaki yansımalarının görülmeye başladığını söyleyerek, “Ülkemiz ekonomisinde yaşanan olumlu gelişmeler kendini deniz ticaretinde de gösteriyor. Sadece şubat ayında limanlarımıza gelerek elleçlenen yük miktarı önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,4 artarak 43 milyon 853 bin 985 tona, konteyner miktarı…
View On WordPress
0 notes
Link
#Ücretliçalışan artışı en çok #inşaat sektöründe görüldü... #Detay #haber için tıklayın...
0 notes
Text
Haftada sadece 4 gün çalışsak ne olur?
Haftanın 5 günü yerine 4 gün çalışmaya başlayan firmaların çalışanlarının yaşadığı değişimleri bugün konuşacağız. #haftada4günçalışmak #haftalıkçalışmasaati #kariyer #yeniçalışmamodeli #4günçalışmanınfaydaları #haftada32saatçalışmak #çalışmamodelleri
Herkese merhabalar, yeni bir yayına daha hoşgeldiniz. Bu aralar özellikle pek çok teknoloji firmasının tercih ettiği 4 günlük çalışma modelini beraber inceleyeceğiz. Haftanın 5 günü yerine çalışma süresini 4 güne indiren bu firmaların ne gibi değişimleri tecrübelediklerini merak ediyorsanız, buyrun hemen yayının detaylarına geçelim. Bu arada yaptığım yayınları beğeniyor ve yeni yayınları…
View On WordPress
#daha az iş daha fazla mutluluk#eğitici podcast#haftada 4 gün çalışmak daha mı yararlı#haftada 4 gün çalışmanın önündeki engeller#haftada 4 gün çalışmanın faydaları#haftalık 4 gün çalışma modeli#haftalık 40 saat çalışma modeli nerden geliyor#hangi ülkeler haftada 4 gün çalışıyor#kariyer#kendini geliştir#teknoloji ile üretilen iş miktarı ne kadar arttı#Turkish Coffee
0 notes
Note
hayırlı vakitler
sqğlıkçı bir kız çocuğu alım olunca bursa yazmak ister, tavsiye eder misiniz. kızımız sakin, kendi halinde, inançlı ve gürültüden ziyade sakinlik ve özgelik sever.
hayırlı geceler. çok hem de!
bursa son yıllarda biraz kalabalıklaşsa da, bence hala türkiye’nin en yaşanılır şehirlerinden. gidilesi pek çok yer şehir merkezinde, yürüyerek her yere gidilir. insanı güzeldir, samimidir. yardımcı da olurlar. yani tavsiyedir efendim, alanını bilmesem de zorlanacağını pek düşünmüyorum bu şehirde.
0 notes
Text
Son dakika !! AFAD Duyurdu !! Deprem Felaketinde can kaybı arttı!.
#deprem #sondakika #afad #haberler Son dakika !! AFAD duyurdu !! Deprem felaketinde can kaybı arttı!.
View On WordPress
0 notes
Text
BOBLETEA - PLATİN
Bubble Tea, son yıllarda hem Türkiye’de hem de dünya genelinde gençlerin favorisi haline gelen, lezzetli ve eğlenceli bir içecek türüdür. Bu rengarenk ve farklı tatlarla dolu içecek, özellikle kaynağını Tayvan'dan alarak dünya çapında yayıldı. Bubble Tea'nin popülaritesi, sunduğu çeşitli lezzet ve dokular sayesinde hızla arttı. Farklı malzemelerin bir araya gelmesiyle oluşturulan bu içecek, hem damakları şenlendiriyor hem de görsel bir şölen sunuyor.
Bubble Tea
Bubble Tea, özellikle son yıllarda popülerlik kazanmış bir içecektir. Bu içecek, Çin kökenli olup, genellikle sütlü çay ve tapioka topları ile hazırlanır. Bubble tea, birçok farklı çeşidi ile dikkat çeker ve hem görünümü hem de tadı ile hayranlık uyandırır.
Bu içeceğin en belirgin özelliği, içindeki küçük tapioka toplarının verdiği farklı bir deneyimdir. İçerik olarak çayın çeşitli türleri kullanılır; yeşil çay, kara çay veya hatta meyve aromalı çaylar olabilir. Ayrıca, içeceğin tatlandırılması için farklı şeker şurupları ve aromalı sütler de eklenir.
Bubble Tea çeşitleri arasında, örneğin şekerli sütlü çay, meyve çayları ve yoğurtlu bazlı içecekler bulunur. İsteğe bağlı olarak içeceğin üzerinde j incidentir, marmelat veya meyve parçaları gibi malzemeler de eklenebilir. Bu çeşitlilik, her damak zevkine hitap eder.
Son yıllarda, birçok kafe ve restoran Bubble Tea menülerine ekleyerek, bu içeceği daha geniş kitlelere ulaştırmaya başladı. Hem gençler hem de yetişkinler arasında popüler olan bu içecek, özellikle farklı sunumları ve tatları ile sosyal medya platformlarında sıkça paylaşılmaktadır.
Ayrıca, Bubble Tea hazırlarken kullanılan malzemelerin kalitesi de önemlidir. Kaliteli çay yaprakları ve taze malzemeler ile hazırlanan içecekler, daha lezzetli ve sağlıklı bir seçenek sunar. Sonuç olarak, Bubble Tea hem görsel hem de tat açısından kullanıcıları memnun eden bir deneyim sunar.
Boble Tea
son zamanların en popüler içeceklerinden biri haline geldi. Özellikle gençler arasında büyük bir ilgi gören bu içecek, hem farklı lezzetleri hem de görsel şıklığı ile dikkat çekiyor. sade bir çaydan çok daha fazlasıdır; içinde bulunan büyük tapioka topları ve çeşitli meyve aromaları ile zengin bir deneyim sunar.
Bu içecek, Bubble Tea olarak da bilinse de, her iki isim de aslında aynı lezzeti ifade eder. Boble tea içeceklerin hazırlanışı oldukça çeşitlidir; arzuya göre farklı çay bazları, tatlandırıcılar ve aromalar kullanılabilir. Ayrıca, içindeki tapioka topları ile birlikte farklı meyve parçacıkları eklenerek daha da zenginleştirilebilir. Bu da onu herkesin damak zevkine hitap etmesini sağlar.
Boble Tea seçenekleri arasında klasik siyah çay, yeşil çay, sütlü çay ve meyveli çaylar yer alır. Özellikle yaz aylarında ferahlatıcı bir içecek olarak tercih edilen meyveli Boble Tea çeşitleri, farklı meyve sosları ve parçaları ile harmanlanarak sunulur. Bunun yanı sıra, içeceklerin üstünde yer alan kaymak gibi kremalı dokular, içeceğin aslında bir tatlı gibi algılanmasına neden olur.
Bu içeceği deneyimlemek isteyenler için hemen hemen her şehirde çeşitli Boble Tea dükkânları ve kafe zincirleri bulunmaktadır. Müşteriler, kendi damak zevklerine uygun seçenekleri kolaylıkla bulabilir. Özetle, Boble Tea hem görsel tasarımı hem de lezzeti ile sizi kendine çekmeyi başaracak bir içecektir!
Bubble Tea Çeşitleri
Bubble tea, son yıllarda tüm dünyada büyük bir popülarite kazanmış bir içecektir. Çeşitli tatları ve görünümüyle dikkat çeken bu içecek, birçok insanın favorisi haline gelmiştir. İşte, Bubble tea çeşitlerinden bazıları:
Çay Bazlı Bubble Tea: Genellikle siyah çay veya yeşil çay bazlı olan bu içecek, çeşitli süt ve tatlandırıcılarla birleştirilir. Bu çeşit, hem klasik tatları hem de farklı aromaları ile öne çıkar.
Meyve Aromalı Bubble Tea: Tropical meyveler, çilek, mango, orman meyveleri gibi taze meyve aromaları kullanılarak hazırlanan bu versiyon, daha ferahlatıcı bir tat sunar. Özellikle yaz aylarında tercih edilir.
Sütlü Bubble Tea: Süt ve krema ile hazırlanan bu versiyon, daha kremsi bir dokuya sahiptir. Genellikle vanilya, çikolata veya karamelli çeşitleri ile yapılır.
Matcha Bubble Tea: Japon yeşil çayı olan matcha ile hazırlanan bu özel çeşit, sağlıklı bir alternatif arayanlar için idealdir. Hem lezzetli hem de besleyici bir seçenektir.
Çikolatalı Bubble Tea: Çikolata severler için mükemmel bir tercih! Kakao tozu ve süt kullanılarak hazırlanan bu çeşitte, boba topları ile birlikte yoğun bir çikolata lezzeti sunar.
Bubble tea çeşitleri, genellikle renkli ve dikkat çekici bir şekilde servise sunulduğu için görselliği ile de ilgi çekmektedir. Seçtiğiniz malzemelere bağlı olarak, her damak zevkine hitap edecek farklı Bubble tea çeşitlerini bulmak mümkün!
Babıl Ti
son yıllarda özellikle gençler arasında oldukça popüler hale gelen bir içecek türüdür. Geleneksel çay ve süt esaslı içeceklerin modern bir yorumudur. Özellikle Asya kökenli olan Bubble Tea veya Boble Tea ile birlikte anılmaktadır. Ancak, Babıl Ti'nin kendine özgü bir tarzı ve çeşidi vardır. İçerisinde bulunan şeffaf ve yumuşak tapioka topları, içeceğe farklı bir doku katmaktadır.
Ayrıca, Babıl Ti'nin hazırlanışı da oldukça eğlencelidir. İsterseniz krema, meyve püresi veya şurup ekleyerek kendi damak tadınıza göre özelleştirebilirsiniz. Bu çeşitlilik, Babıl Ti’yi içenleri her seferinde yeni bir tat deneyimi yaşamaya davet eder.
Bazı mekanlarda, Babıl Ti'nin değişik çeşitleri bulmanız mümkündür. Örneğin, meyve aromalı Babıl Ti, klasik sütlü veya çay bazlı seçeneklerle birlikte sunulmaktadır. Bu çeşitlilik, içeceğin yalnızca bir içecek olmanın ötesine geçmesine ve sosyal bir deneyim haline gelmesine olanak tanır.
Sonuç olarak, Babıl ti, hem lezzeti hem de sunumu ile dikkat çeken bir alternatif içecek olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu popülarite sayesinde birçok farklı mekan, menülerine Babıl Ti ekleme yarışına girmiştir. Eğer henüz denemediyseniz, mutlaka bir fırsat yaratıp bu eşsiz içeceği tadın!
1K notes
·
View notes
Text
Şantiyenin Orospusu! (Aslı 45 Y., Antalya)
Merhaba, adım Aslı. 45 yaşında, 1.70 boyunda, esmer, hafif balıketli bir kadınım. Uzun yıllardır evliyim, ama sadece evlilikle ilgili değil, hayata karşı genel bir mutsuzluğum vardı. Hiçbir şey beni tatmin ve mutlu etmiyordu, ta ki o güne kadar.
Büyük bir inşaat şirketinin şantiyesinde yönetici olarak çalışmaya başlamıştım. Çalışırken bakımlı olmaya, giydiğime, saçıma başıma dikkat ederim. İşim gereği şantiyede çalışan 25 işçi ve 1 formenin sorumluluğu bana ait idi. Fakat ne işçiler ne de formen iş güvenliği kurallarına hiç uymak istemedikleri için bunlarla sürekli kavga ediyorduk. Oysa benim tek derdim günün sonunda herkesin kazasız belasız sağ salim evine dönmesi idi.
Zaman geçtikçe birbirimizi daha iyi anladık ve aramız da düzelmeye başladı. Ancak formen olan Kemal bana biraz farklı davranmaya başladı. Çok emin olmasam da beni sahiplenmiş tavırları vardı. Bu bana çok saçma geliyordu. Evliydim ve onunla iş dışında hiçbir alışverişim yoktu. Belki de kendi kendime kuruntu yapıyorum diye bu konunun üzerine düşmedim.
Bir gün sabah mesaiye başladığımda Kemal telaşla yanıma gelip işçilerden birinin (Taner'in) yüksek ateşle evde yattığını ve hemen hastaneye götürülmesi gerektiğini söyledi. Bunlar firmanın tuttuğu bir evde 4 kişi kalıyordu, yani Kemal ve akrabası olan 3 diğer işçi. Ben de telaşlandım ve resmi evrakı ben takip ettiğim için benim de gitmemin doğru olacağını düşünüp eve vardık. Evde kimseyi göremeyince sinirlendim ve "Nerede bu adam?" diye Kemal'e bağırdım. Kemal bir yandan beni sakinleştirmeye çalışıp bir yandan da Taner'i aradı telefonla.
Telefonu kapattığında, Taner'in kendini biraz iyi hissetmeye başladığını, karnı acıktığı için dışarı yemek yemeye çıktığını söyledi ve "Bir saate gelirmiş!" dedi. Ben iyice sinirlendim, sıcak bir yandan, Taner'in sorumsuzluğu bir yandan, bir de Kemal'in rahatlığı beni gerdi iyice. Hem dışarısı hem evin içi çok sıcaktı, üstelik evde klima falan da yoktu. "Çok sıcak burası!" dediğimde Kemal mutfağa gidip buzdolabından sürahi ile limonata ve bardak getirdi. Beni sakinleştirmeye çalışıyordu halen. Sıcaktan bunaldığım için bardağıma doldurduğu limonatayı tepeme dikip bitirdim hemen.
Birkaç dakika kadar sonra içimin ateşi iyice arttı ve daha önce hiç hissetmediğim bazı kıpırtılar başladı içimde. Tuhaf olmuştum, ama engelleyemiyordum duygularımı. İçimde Kemal denen bu adama vücudumu sergilemek, onu tahrik etmek gibi duygular dolaşıyordu. Sex yapma isteğimi bastıramıyordum. Banyoya gidip yüzümü yıkayıp serinlemek istedim. Lavaboda yüzümü yıkarken içimdeki bu seks yapma isteği artarak devam ediyordu.
Kendimi süzdüm aynada, üzerimde kot gömlek, içime de sporcu sütyeni giymiştim. Altımda ise tayt vardı. Çalışırken rahat hareket etmek için genelde böyle giyinirdim. Taytla eğilirsem götümün hatlarını sergileyebilirdim, fakat gömleği nasıl halledecektim? Önce üstten sonra alttan ikişer düğmesini açtım gömleğimin. Sütyenimin askısı uzun ve göğüslerim büyük olduğundan göğüs dekoltem epeyce ortaya çıkmıştı. Alttan da göbeğim görünüyordu. Külotumu da tanga gibi götümün yanakları arasına sıkıştırmıştım bile.
Sonra Kemal'in yanına gittim. Halen kızgınmışım gibi bir ileri bir geri yürüyor, göğüslerimi ve arkamı görmesine fırsat sağlıyordum. Kemal kanepede oturuyordu ve durumu anlamış gibi bakışlarıyla beni süzüyordu. Sakinliği aynıydı. Hiç hareket etmiyordu. Ya önceki kavgalarımızın intikamını alıyordu veya benim ters birşey dememden çekiniyor ve ilk hareketi benden bekliyor gibiydi. Ben konuşurken bazen kollarımı kaldırıp saçlarımı düzenliyormuşum gibi yaparak hem göğüs hem göbeğimi teşhir ediyorum. Ancak Kemal sadece bakmakla yetiniyordu.
Sonra arkamı ona döndüm ve yere elimdeki evrağı düşürüp almak için resmen adama domaldım. Tam önündeydim. Domalmış halde biraz bekledim, sonra yavaş hareketlerle doğruldum. Sanki Taner'e sinirlenmişim gibi, "Nerde kaldı bu adam?" deyip bu sefer kalemi düşürdüm yere. Kalem sehpanın altına yuvarlanmıştı. Yine domalıp kalemi arıyormuşum gibi oyalandım bir müddet. Nerdeyse Kemal'e (Gel sik beni!) demediğim kalmıştı. Kemal daha fazla dayanamadı ve sonunda, "Taytla götün çok tahrik edici görünüyor!" dedi ve götümü avuçlamaya başladı. (Evet, işte bu!) dedim içimden domalma pozisyonumu bozmadan.
Beni belimden tutup kendisine doğru hafifçe çekip iyice yaklaşmamı sağladı. Ayakta domalmış haldeydim. Götümü okşamaya devam ederken, "Şu gömleği de çıkartırsan daha da güzel olur!" dedi. Ben de kalan son iki düğmemi de açıp gömleği yere atarken, "Böyle mi?" diye sordum. "Evet aşkım, böyle!" dedi. Bana aşkım demişti ve bu beni daha da tahrik etmişti. Hemen ona doğru döndüm ve eğilip dudaklarına yumuldum, öpüşmeye başladık. O kanepede otururken ben ayakta tam önündeydim. Ama nasıl öpüşüyorum, resmen adamın dudaklarını kemiriyordum.
Sonra taytımı aşağı sıyırıp külotumun içine önlü arkalı ellerini soktu. Bir eli ile götümü okşuyor, diğeri elinin parmakları amımın kıllarında ve klitorisimde geziniyordu. İlk defa kocamdan başka bir erkek en mahrem yerlerime dokunup öpüyordu beni. Ben ise saçlarını ve boynunu okşuyor ve Kemal'i kendime bastırıyordum. Öpüşme iyice kızışmış, dillerimizi emmeye başlamıştık.
Derken, Kemal, "Bir saniye aşkım, bu anı ölümsüzleştirmemiz lazım!" deyip cep telefonu ile resimlerimi çekmeye başladı. Altımda külot üzerimde sütyenimle Kemal'e bir sürü poz verdim. Aklım uçmuştu yerinden sanki, hiçbir şeye itiraz edemiyordum. Tam tersi hepsi daha çok tahrik ediyordu beni. Resim çekmeyi bitirdikten sonra sütyenimi hızlıca çıkartıp kaldığımız yerden devam ettik yiyişmeye. Memelerim tam önünde ağız hizasındaydı. Uçları fındık gibi büyümüş, emilmeyi bekliyordu. Önce birini sonra diğerini öpüp emmeye başladı, uzun uzun ve yavaş yavaş...
Zaman durmuş gibiydi, yiyişirken bir saat çoktan geçmişti bile. Ben Taner'i sordum telaşla, gelirse böyle görmesin bizi diye. "Merak etme, mesaj atarım, gelmez!" dedi ve telefonunu alıp mesaj yazıp gönderdi. Sonra daha aşağıya amıma doğru eğildi ve külotumu kenara sıyırıp amımı ortaya çıkardı. Önce öpüp kokladı amımı, sonra yalamaya ve emmeye başladı, uzun uzun öpüştü amımın dudaklarıyla. Elleri arkamda götümü sevmeye devam ediyordu. Parmağının biri göt deliğime girmeye başlamıştı bile. Ben amımı rahat emsin diye bir bacağımı kaldırıp kanepeye koymuştum. Kafası tam bacak aramda, amımı emmeye yalamaya ve götümü parmaklamaya devam etti...
Sonra geri çekildi, kanepenin arkasına yaslandı. Üst kısmını kendisi çıkartırken benden alt kısmını soymamı istedi. Ben dediklerini yaparken yine telefonu alıp video çekmeye başladı. Bu sefer sadece külotum vardı üstümde, ama o da kenara sıyrılmış, kendine hayrı kalmamıştı. Bolca çekti her yerimi, ben de gülümseyerek poz verdim yine...
Bu arada susamıştım, sürahiden bir bardak limonata daha doldurdum ve içtim. Sonra eğilip boxerini sıyırdım ve kalkmış sikini ortaya çıkardım. Normal boyda birşeydi siki, koyu renkli, sert, damarlı ve kalındı. Kısa bir odun parçası gibi duruyordu önümde. Baş kısmı daha şişkin ve mantar gibiydi. Yalayıp öpmeye başladım hemen sikinin kafasını. Sikini komple ağzıma alıp çıkartmaya çalışıyordum, ama zorlanıyordum, ağzım küçük kalıyordu bu sik için. Ben sikini emerken hiç konuşmuyordu, ama zevk inlemelerini duyuyordum. İki eliyle saçlarımı okşuyordu...
Sonra Kemal birden dillendi ve "Amma da kaşar orospuymuşsun Aslı! Çok güzel emiyorsun yarrağımı!" dedi. Ben gururlanarak daha iştahlı yalamaya devam ederken, o ara ara, "Orospum benim, ohhh, yala yarrağımı, öp yeni kocanın taşşaklarını!" gibi şeyler söylüyordu. Bazen de, "Ooh yala, işte böyle, ağzını siktir bana kaltağım benim!" diyordu. Bu sözleri de beni tahrik ediyor ve daha sıkı emmeye, yalamaya devam ediyordum yeni kocamın sikini. Sikini yaladıkça hoşuma gitmeye başlıyordu ve nikahlı kocama bile göstermediğim yalama emme hünerlerimi gösteriyordum Kemal'e...
Nihayet işte sikişme vakti gelmişti, yavaşca başımı kaldırıp yalamamı durdurdu ve "Otur kucağıma aşkım!" dedi. Üzerimde son kalan parça olan külotumu da çıkarıp yavaşca oturdum Kemal'in kucağına. Önce içime girmeden öpüşmeye başladık. Memelerimi avuçluyor, yalıyor, uçlarını emiyordu. Bu şekilde biraz yiyiştikten sonra ben fazla dayanamadım ve amıma yerleştirdim sikini. Çok kalındı, ama rahatlama geldi girince. Alttan yavaş yavaş girip çıkıyordu aynı tempoyla. Çok geçmeden ben orgazm olmuştum bile. Benden bir süre sonra da o boşalacağını söyledi, ben de üstünden kalkıp ağzıma aldım sikini tekrar. Döllerini akıtana kadar emdim. Ağzıma boşaltmıştı, yuttum bütün döllerini...
Sonra oturduk, beni ellemeye, öpmeye devam etti. Sevgi ve iltifat sözleri ile yiyişmeye devam ettik ara vermeden. Bu arada susamışlığım halen devam ediyordu, bardağım boşaldıkça o limonatadan istiyor ve içiyordum. "Hadi bir daha sik beni!" diyerek eğilip sikini yeniden ağzıma aldığımda, "Sen nasıl azgın bir orospuymuşsun böyle Aslı!" dedi. Emdiğim sikini ağzımdan çıkarıp, "Valla ben de çok şaşkınım, anlamadım nasıl olduğunu!" dedim. Kemal gülerek sürahiyi gösterip, "İstersen daha fazla limonata içme Aslı, içine azdırıcı katmıştım. İçmeye devam edersen seni şantiyedeki bütün işçiler sikse bile yarağa doymazsın!" dedi.
Aslında çok kötü kızmam, bağırıp çağırmam gerekiyordu bana böyle bir oyun oynadığı için, fakat aldığım müthiş zevk yüzünden kızamadım bile. Aksine gülerek, "Şantiyedeki bütün işçiler birden sikse pert olurum herhalde!" deyip yeniden yumuldum sikine ve emmeye devam ettim. "Vay orospu vay, demek bütün şantiye sikse hayır demeyeceksin, ha? Sen yanlış meslek seçmişsin aşkım, profesyonel orospu olmalıymışsın!" dedi. Ben de yine gülerek, "Zaten senin orospun olmadım mı?" dedim cilve yaparak, bir orospu gibi. Aslında haklıydı, burada o ne isterse yapan bir orospu gibiydim. Zevk alarak ve isteyerek hem de. Tek fark vardı, para almadan yapıyordum bunları...
Sonra kanepeyi açtı, beni domaltıp arkama geçti ve göt deliğimi yalamaya başladı. Bu beni iyice çıldırttı, zevkten inlemeye başladım. Birkaç dakika yaladıktan sonra, "Götünü de sikmeden bırakmam seni orospu!" dedi. Kocam da götümden çok siktiği için ve ben götümden de zevk aldığımdan problem yoktu. "Sik!" diyebildim sadece. Önce yavaşca ve zar zor girdi götüme o kalın yarağının kafası. Kayganlaşsın diye tükürüyordu göt deliğime arada bir. Sonra alıştı göt deliğim ve daha kolay almaya başladı sikini. Artık sikini daha hızlı ve hafif tempolu sokup çıkartabiliyordu götüme ve bu da beni yeniden çıldırtıyordu...
Tam hoşuma giden tempoyu yakalamışken evin dış kapısının açılma sesini duyar gibi oldum. Dört ayak domalmış haldeydim, kafam zevk ve acı ile karışık yere doğru eğilmişti. Kafamı kaldırıp baktığımda Kemal'in evde birlikte kaldığı diğer üç işçinin sırayla içeri girdiğini gördüm. (Eyvah, bu olamaz!) dedim içimden, çok utanmıştım. Fakat olmuştu işte. Baş ucumuzda soyunmaya başlamılardı bile tek kelime etmeden. Kemal de tek kelime etmedi, götümü sikmeye devam etti. Bir iki dakika sonra utanma duygum kaybolmuştu ve diğer üçünün çıplak halde ve kalkmış siklerini sıvazlayarak bizi izlemelerine aldırmadan götümün sikilmesinden aldığım zevkle inliyordum...
Kemal götümü bir süre daha sikti ve götümün içine boşalıp çekildi. Kemal arkamdan çekilir çekilmez en yakın akrabası olan Taner yanaştı arkama, sırtımı, omuzlarımı öpmeye başladı. Taner Kemal'in amcaoğluydu. Şantiyede Kemal'den sonra en çok onla kavga ederdim. Hiç sevmezdim Taner'i ama şimdi sırtımı öpüyor, ellerini de memelerime atmış okşuyordu. Bu arada da kazık gibi siki amımın dudaklarına sürtünüyordu. Ben halen Kemal'in son bıraktığı pozisyonda, dört ayak domalma pozisyonunda adeta donakalmıştım. Bu olanlar rüya, yok yok kabus olmalıydı, ama değildi işte, adam benimle sevişiyordu resmen...
Taner sikini amıma sokmaya çalıştığında sokturmadım ve önünden çekilip ayağa kalktım, Kemal'e neler olduğunu sordum. Kemal de, "Mesaj attığımda ben çağırdım onları. Bırak çocuklar biraz eğlensin. Onlar da şantiyede seni görüp tahrik oluyorlardı, evde de hep seni düşünüp 31 çekiyorlardı! Hem sen benim orospumsun, seni istediğime siktiririm!" dedi. Bu fikir fena gelmedi aslında, hatta biraz tahrik edici bile buldum. Saate baktım nedensizce, 11'e geliyordu. Eve saat 9'da gelmiştik, Kemal ile sevişip sikişirken neredeyse 2 saat geçmişti. Öğlen yemek paydosuna kadar daha kalır sonra işe giderim diye geçti kafamdan.
Kemal'e, "İyi, doldur o zaman bir bardak limonata daha!" dedim. Kemal'in doldurup verdiği limonatayı bir dikişte bitirdim. Üçü de kanepeye oturmuş kalkık siklerini sıvazlayarak beni bekler gibiydiler. Önce Taner'e yaklaştım. Hiç konuşmadan öptüm Taner'in dudaklarını önce, sonra önüne eğilip sikini ağzıma aldım, yalamaya başladım. 5 dakika kadar yaladıktan sonra ağzıma boşalmıştı. Döllerini yutup sonra sırayla diğer iki işçiye de aynı şeyleri yaptım, öpüştük, siklerini ağzıma alıp boşalttım. Biri 3 dakika, diğeri 10 dakikayı biraz geçtiğinde boşalmıştı.
İçimden (Tamam, yeter bu onlara, hepsini de boşalttım işte!) diye geçirip kalkacağımda Taner'in beni kanepeye domaltıp sikini amıma geçirmesi bir oldu. Hayatında hiç am sikmemiş gibi hoyratça sikiyordu amımı. Sanki şantiyede ettiğimiz kavgaların intikamını alıyor gibiydi. Ama itiraz edecek durumda değildim, zira müthiş bir orgazm olmuştum. Taner'in temposu değiştiğinde boşalacağını anladım ve "Amıma boşalma sakın!" diye uyardım. Taner de amımdan çıkıp götüme girdi ve birkaç kez pompaladıktan sonra götümün içine boşalıp çekildi.
Dinlenmeme fırsat kalmadan ikinci işçi geçmişti arkama ve amımı hızlıca sikmeye başlamıştı bile. O da aynı Taner gibi amımı siktikten sonra götüme girip boşaldı. Yorgunluktan dizlerimin bağı çözülmüştü ve hoyratça sikmelerinden dolayı amım sızlıyordu. Aslında kalkacaktım, ama üçüncü işçinin heyecanla ve istekle sırasını beklediğini görünce, "Gel hadi, ama sadece götümü sikeceksin!" dedim. İşçi sevinerek, "Tamam abla!" deyip geçti arkama. Direkt götüme girdi ve sikmeye başladı...
Ama 5 dakika oldu boşalmadı, 10 dakika oldu boşalmadı, halen zevkini çıkararak ağır tempoda götümü sikmeye devam ediyordu. Dört ayak domalmaktan diz kapaklarım sızlamaya başlamıştı. Ona, "Daha boşalmaya niyetin yok mu?" diye sordum. "Abla harika götün var, akşama kadar siksem doymam!" dedi. Bu beni her ne kadar gururlandırsa da, "Yeter, ne olursun boşal artık! Bittim, tükendim! Dizlerim ağrıyor!" diye yalvarmaya başladım. İnsafa geldi ve tempoyu artırdı. İki eliyle belimden sıkıca kavrayıp kendine çeke çeke son sürat sikiyordu götümü. 'Şlap, şlap, şlap!' sesleri ve benim inlemelerim eşliğinde sonunda arkama kenetlenip götümün içine boşaldı...
Arkamdan çekildiğinde kanepeye yüz üstü yapıştım. Kemal yanıma gelip saçlarımı okşayarak, "Orospu aşkım benim, harikaydın! Orospuluğun hakkını verdin, çocuklara rüyalarında bile göremeyecekleri bir zevk yaşattın! Baştan sona hepsinin videosunu çektim!" dedi. Böyle demesi nedense gurulandırmıştı beni, "Hadi aşkım, duş alıp çıkalım, öğlen paydosu bitmek üzere!" dedim. Kemal yardım edip beni kaldırdığında götümden oluk oluk döller akıyordu. Ee, hepsi de götümün içine boşalmıştı, yani götümde dört kişinin dölleri vardı :)
(Aslı)
125 notes
·
View notes
Text
Tayland Asgari Ücret 2024 — Tayland Ucuz mu?
Tayland asgari ücret 2024 yılı boyunca en çok araştırılan konulardan biri olmayı başardı. Tayland asgari ücret ocak ayında arttı ancak vatandaşlar mart ayında yeni bir zam bekliyor. Ocak ayında ülkenin başbakanı Srettha Thavisin tarafından açıklanan %2,37 oranında asgari ücret vatandaş tarafından çok düşük bulundu ve bu sebeple yeni bir zam bekleniyor.
Bu yazımıza benzer diğer yazılarımızı incelemek için asgari ücret kategorimizde ki yazılarımızı inceleyebilirsiniz.
Tayland Asgari Ücret Ne Kadar��Oldu?
Tayland asgari ücret yeni bir ülkeye taşınmayı düşünenler tarafından merak ediliyor. Tayland’da asgari ücret günlük 330 baht ile 380 baht arasında değişiyor. Ülkenin farklı bölgelerine göre değişiklik gösteren asgari ücret aylık 9900 baht ile 11.100 baht arasında değişiyor. Ülkedeki en yüksek asgari ücret günlük olarak 30 baht ve Phuket bölgesinde veriliyor.
208 notes
·
View notes
Text
"Git gide kötüye gittiğimin farkındayım. Daha fazla uykusuz kalıyorum, daha az şarkı dinliyorum, kafamdaki sesler arttı, duvarlarım yavaş yavaş yıkılıyor... Öylece izliyorum.
299 notes
·
View notes