#Antibiyotiğin Öyküsü
Explore tagged Tumblr posts
Text
Thomas Hager – Antibiyotiğin Öyküsü (2023)
Antibiyotiğin icadı, modern tarihin en önemli hikâyelerinden biridir. Thomas Hager, ilaç endüstrisinin karanlık yüzünü de ihmal etmeden, antibiyotiğin keşfine giden heyecan verici süreci adım adım izliyor. Çok eski değil, yıl 1931. Tıp, bakteriyel enfeksiyonlar karşısında çaresiz. Zatürre, veba, verem, difteri, kolera, menenjit gibi hastalıklara sebep olan bakteriyel enfeksiyon bir kez başladı…
View On WordPress
#2023#Antibiyotiğin Öyküsü#Ebru Elbaşıoğlu#Pan Yayıncılık#Sahra Hastanelerinden Nazi Laboratuvarlarına Antibiyotiğin Öyküsü#Thomas Hager
0 notes
Text
Akılcı İlaç Kullanımı (AİK) nedir?
SORU 1) Akılcı İlaç Kullanımı (AİK) nedir? Akılcı İlaç Kullanımı, DSÖ’nün 1985 yılında Nairobi’de tanımlamış olduğu şekliyle “Kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilacı, uygun süre ve dozda, en uygun maliyetle ve kolayca sağlayabilmeleridir.” Bir endikasyon için uygun ilaç, etkililik, güvenlik ve maliyet kriterleri dikkate alınmışsa, akılcı olarak seçilebilir. SORU 2) Akılcı İlaç Kullanımı neden gereklidir? Akılcı İlaç Kullanımı, öncelikli olarak halkın sağlığını ve toplumun çıkarını gözetir. Tüm dünyada yanlış şekilde, gereksiz yere, etkisiz ve yüksek maliyetli ilaç kullanımı gibi nedenlerle ilişkili olarak çok çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Tespit edilen bu sorunlar arasında, temel ilaç listelerine veya güncel rehberlere uygun olmayan ilaçların reçetelere yazılması; özel hasta gruplarına uygunsuz ilaç yazılması/kullanılması; gereksiz yere pahalı ilaçların yazılması/kullanılması, gereksiz yere antibiyotik yazılması/kullanılması ya da gereksiz yere enjeksiyon preparatı yazılması/kullanılması; hekimlerin tedavileri konusunda hastalarına yeterli bilgileri vermemesi; yazılan reçetelerin gereken tüm doğru bilgileri içermesine özen gösterilmemesi; eczacıların reçete karşılama, ilaç verme ve hastayı bilgilendirme konusunda yeterli davranış sergilememesi; sağlık personelinin ilaç uygulama hatası yapması; yanlış ilaç kullanımını kolaylaştıran ilaç üretimi ve dağıtımı kaynaklı çeşitli altyapı sorunlarının bulunması AİK gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. SORU 3) Akılcı İlaç Kullanımında nelere dikkat edilmelidir? Öncelikle hastanın probleminin tanımlanması, yani hekim tarafından doğru teşhisin konulması gerekir. Buna paralel olarak, ilaçlı veya ilaçsız, etkili tedavinin tanımlanması, eğer ilaçlı tedavi uygulanacaksa, uygun ilacın seçimi, her bir ilaç için uygun dozun ve uygulama süresinin belirlenmesi ve uygun reçete yazılması basamakları izlenmelidir. Bu aşamada onaylanmış, güncel tanı ve tedavi kılavuzları esas alınmalıdır. Hekim; hastanın en son kullandığı veya kullanmakta olduğu ilaçları sorgulamalıdır. Hasta/hasta yakını; ilacın olası yan etkileri, besin ve ilaç etkileşimleri konusunda bilgilendirilmelidir. Hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlar, çocuklar, yaşlılar, böbrek ve karaciğer yetmezliği olanlar, ilaç alerji öyküsü olan hastalar, ilaç kullanımı konusunda daha dikkatli davranmalıdır. İlaçlar çocukların göremeyeceği, ulaşamayacağı yerlerde ve ambalajında saklanmalıdır. Kesilmiş ve açılmış ambalajlar satın alınmamalıdır, son kullanma tarihi geçmiş olan ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır. SORU 4) Akılcı Olmayan İlaç Kullanımı (AOİK) neleri kapsar? Akılcı olmayan ilaç kullanımında; ilaçların gereksiz ve aşırı kullanımı, klinik rehberlere uyumsuz tedavi seçimi, piyasaya yeni çıkan ilaçların uygunsuz tercihi, ilaç kullanımında özensiz davranılması (uygulama yolu, süre, doz…), uygunsuz kişisel tedavilere başvurulması, gereksiz yere antibiyotik tüketimi, gereksiz yere enjeksiyon önerilmesi, gereksiz ve uygunsuz vitamin kullanımı, bilinçsiz gıda takviyesi ve bitkisel ürünlerin kullanımı, ilaç-ilaç etkileşimleri ve besin-ilaç etkileşimlerinin ihmal edilmesi yer almaktadır. Akılcı olmayan ilaç kullanımı; hastaların tedaviye uyuncunun azalmasına, ilaç etkileşimlerine, bazı ilaçlara karşı direnç gelişmesine, hastalıkların tekrarlamasına ya da uzamasına, advers olay görülme sıklığının artmasına, tedavi maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır. SORU 5) Akılcı İlaç Kullanımının uygulanmasındaki hatalar nelerdir? Akılcı İlaç Kullanımının uygulanmasındaki hatalar aşağıdaki gibidir: - Hastanın probleminin tanımlanmasının hatalı veya eksik yapılması, - Teşhisin doğru yapılmaması, - Uygun olmayan tedavi ve ilaç seçimi, - İlaçlı tedavi planlanıyorsa reçetenin eksik düzenlenmesi veya doğru düzenlenmemesi, - İlaçların, doz ayarlamasının uygun olmayan şekilde planlanması, - Hastaya doğru ilacın sunulmaması, - İlaç kutularında yapılan işaretleme, bilgilendirme ve etiketlemelerin hatalı veya eksik yapılması, - Hasta ile olan iletişim eksikliği, - Hastalık, tedavi süreci, ilaç kullanımı, uygulama ve saklama koşulları, yan etkiler ile ilgili yeterli bilgilendirmenin hastaya yapılmaması veya eksik yapılması, - Hasta uyuncunun eksikliği SORU 6) Ülkemizde Akılcı İlaç Kullanımı (AİK) ile ilgili hangi faaliyetler yapılmaktadır? Akılcı İlaç Kullanımı(AİK) , ilacın üretiminden tüketimine, dağıtımından imhasına kadar birçok süreçleri kapsamaktadır. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Akılcı İlaç Kullanımı Dairesi, bu amaçla ülke çapında AİK faaliyetlerini yürütürken illerde koordinasyonu sağlamak amacıyla 81 ilde AİK İl Koordinatörlükleri’nin kurulmasını sağlamıştır. Ayrıca Hastane Hizmet Kalite Standartları gereğince, hastanelerde planlama yapmak ve faaliyetlerde bulunmak amacıyla da AİK ekipleri oluşturulmuştur. Kurumumuzca sağlık personellerinin ve halkın farkındalığının arttırılması ve davranış değişikliği oluşturulması amacıyla çeşitli faaliyetler yürütülmektedir. Tanıtım, eğitim, izleme değerlendirme ve idari düzenlemeler başlıkları altında faaliyetler yürütülmektedir. SORU 7) Akılcı İlaç Kullanımının sağlanmasında sorumluluk sahibi taraflar kimlerdir? - Hangi ilacın kullanılacağına karar veren hekim, - İlacı uygun şartlarda sağlayan ve danışmanlığını yapan eczacı, - İlacı uygulayan hemşire, - Diğer sağlık personeli, - Hasta/hasta yakını, - İlaç sektörü, - Düzenleyici otorite, - Meslek örgütleri, - Diğer (medya, akademi) Akılcı İlaç Kullanımının sağlanmasında sorumluluk sahibi taraflardır. SORU 8) Akılcı İlaç Kullanımı ilkeleri açısından eczacı kimdir? Akılcı İlaç Kullanımı, bir hastalığın önlenmesi, kontrol altına alınması veya tedavi edilmesi vb. gibi amaçlar için, doğru ilacın, doğru zamanlamayla, doğru miktarda, doğru uygulama yoluyla, yeterli bilgilendirme yapılarak ve uygun maliyetle kullanılmasına dair ilkeler bütünüdür. Akılcı İlaç Kullanımı ilkeleri doğrultusunda eczacı; özel bir eğitim almış, ilacı hazırlama sanatını bilen ve ilaçları hastalar için sağlayan kişidir. SORU 9) Eczacıların Akılcı İlaç Kullanımına önem vermesi tedavide etkili midir? Çoğu kez, hastanın ilacını kullanmadan önce, son karşılaştığı sağlık mesleği mensubu eczacılardır. Dolayısıyla eczacının hastaya vereceği bilgilerin önemi büyüktür. Bilhassa reçetenin karşılanma sürecinin eczacı tarafından gereği gibi yapılması, reçetede yazılı talimatlar ve ilaç kısa ürün bilgisi doğrultusunda yeterli bilgilendirme ve işaretlemeler sonrası ilacın hastaya sunulması önem taşır. Hastanın hastalığının niteliğini anlaması, ilaçlarının ne için verildiğini, ne şekilde kullanması gerektiğini anlaması, tedaviye uyuncunu arttıran en önemli faktördür. İlacın reçetelendirilmesinden, hastanın kullanımı ve tedavi aşamasının sonuçlanmasına kadar olan süreç içinde akılcı kullanımın ve hasta uyuncunun arttırılabileceği en önemli ve en kolay basamak eczanelerdir. SORU 10) Eczacı hastayı hangi konularda bilgilendirmelidir? – İlaçlarla ilgili: - İlaç neden gereklidir? - İlacın etkisi ne zaman başlayacak? - İlaç alınmazsa ya da düzensiz alınırsa ne olması beklenir? - Hangi şikayetler geçer, hangileri geçmez? – Kullanım talimatları ile ilgili: - İlaç nasıl alınmalı? - İlaç ne zaman alınmalı? - Tedavi ne kadar devam etmeli? - İlaç nasıl saklanmalı? - Kalan ilaçlar ne yapılmalı? – Yan etkiler ile ilgili: - Hangi yan etkiler oluşabilir? - Hasta bunları nasıl fark eder? - Bu yan etkiler ne kadar sürer? - Ne kadar ciddidir? - Bunlar için neler yapılabilir? – Uyarılar ile ilgili: - Kontrendikasyonlar - Hangi besinlerle/ ilaçlarla etkileşebilir? - Maksimum doz nedir? - Tedavinin tümünün uygulanması neden gereklidir? - Hasta hekimine (tekrar)ne zaman gitmelidir? Hangi durumlarda daha önce gitmelidir? – Doğrulama ile ilgili: - Hasta anlatılan her şeyi anladı mı? - Hasta, anlatılanları doğru şekilde tekrarladı mı? - Hastanın başka sorusu var mı? SORU 11) Hastalara ilaç kullanımındaki öneriler nelerdir? Hastalar: - İlacı doğru yoldan, doğru zaman aralıklarında, doğru dozda ve belirtilen süre boyunca kesintisiz kullanmalıdır. - Kendini iyi hissettiğinde ilacı kendiliğinden kesmemelidir. - İlaçtan yarar görmüyorsa doktorunu haberdar etmelidir. - Dalgınlıkla ilacı unutabileceğini düşünüp hatırlatıcı düzenlemeler yapmalıdır. - Komşusuna iyi gelen ilacın kendisine zarar verebileceğini unutmamalıdır. SORU 12) İlaçlar nerede muhafaza edilmelidir? İlaçlar kullanma talimatlarında belirtildiği şekilde muhafaza edilmelidir. Aksi belirtilmedikçe doğrudan güneş ışığı almayan, serin ve kuru yerlerde saklanması önerilmektedir. Bazı ilaçların ise, +4 oC’de buzdolabında muhafaza edilmesi gerekmektedir. Buzdolabında saklanması gereken ilaçlar kesinlikle buzlukta saklanmamalı ve dondurulmamalıdır. SORU 13) Evlerde yarım kalan ilaçların, başka hastalarda kullanılmak üzere toplanması doğru olur mu? İlaçların hastane ve eczane ortamından çıktıktan sonra saklama koşulları bilinmediğinden ilaçların etkinliği azalabilir, stabilitesi bozulabilir, hatta toksik etkileri ortaya çıkabilir. Bu nedenle halk sağlığını korumak amaçlı, ilaçların tekrar kullanılması uygun değildir. SORU 14) Nezle ve gripte ilaç kullanılmalı mıdır? Nezle ve gribin etkeni virüsler olduğundan antibiyotikler tedavide kullanılmaz. Hastalığın ilerlememesi, enfeksiyon etkeninin topluma yayılmaması için yatak istirahati ve bol sıvı alımı en etkin tedavi yöntemidir. SORU 15) Antibiyotik kullanırken nelere dikkat edilmelidir? Antibiyotikler, bazı bakterilerin sebep olduğu enfeksiyonların tedavisinde kullanılarak bakterileri öldüren, üremesini durduran ilaçlardır. Ayrıca, enfeksiyonlardan oluşan ateşli durumu ve merkezi sistemik etkilerin düzelmesini sağlayan ilaçlardır. Grip gibi hastalıklarda antibiyotiğin yeri yoktur, hatta kullanılırsa yan etki olarak ağız ve bağırsak florası bozulabilir. Antibiyotiklere direnç gelişip gelişmediği izlenmeli ve mikrobiyolojik sonuçlar zamanında uzman kişilere bildirilmelidir. Gebelikte ve emziren annelerde, hekimin önerileri doğrultusunda antibiyotik kullanılmalıdır. SORU 16) Vitamin alırken nelere dikkat etmek gerekir? Vitaminler birçok fizyolojik olayda anahtar rol üstlenen moleküllerdir. Bu sebeple bazı vitaminler insan vücudu tarafından sentezlenemedikleri için besinlerden sağlanması gerekmektedir. Sağlıklı bireyin gıdalara ek olarak vitamin almasına gerek yoktur ancak vitamin ihtiyacını arttıracak durumlar veya eksikliğinin saptandığı olgularda vitamin verilmesi gerekebilir. Vitaminlerin hekim önerisine göre kullanılması gerekir. Kişinin hekime ve/veya eczacıya danışmadan vitamin alması kesinlikle doğru değildir. Gerekmedikçe vitamin kullanmak vücuda yarar yerine zarar getirebilir. Vitaminlerin bilinçli ve doğru kullanılması şarttır. SORU 17) İlaç kullanmaya başlamadan önce, hekim ve/veya eczacıya neler sorulmalıdır? - İlacı nasıl hazırlayacağım? (sulandırma, suya atma, çalkalama gibi) - İlacı nasıl kullanacağım? - İlacı günün hangi saatlerinde/kaç kez kullanacağım? - İlaç tedavim kaç gün sürecek? - İlacı kullanırken kaçınmam gereken yiyecek ve içecekler var mı? - Tedavim sırasında istenmeyen bir etkiyle karşılaşırsam ne yapmalıyım? - İlacımı nasıl (hangi şartlarda) saklamam gerekiyor? Read the full article
#İlaçnasılalınmalı?#İlaçnasılsaklanmalı?#İlaçnezamanalınmalı?#İlaçlar#Kalanilaçlarneyapılmalı?#Tedavinekadardevametmeli?
0 notes
Link
Türkiye’de, 2015 yılında ilaç tüketimi 2 milyar 46 milyon kutuya yükselirken, kişi başına yılda 26 kutu ilaç alıyoruz. Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, “Antibiyotik kullanımında dünya birincisiyiz” dedi. Türkiye’de, bilinçsiz ilaç kullanımı konusunda yapılan uyarılar boşa gidiyor. ‘Bilinçsiz ilaç kullanmanın hastalıkların tedavisini zorlaştırdığı’ yönündeki açıklamalar da ne yazık ki, bir işe yaramıyor. Sağlık Bakanlığının verileri, ilaç tüketiminde şampiyonluğu bırakmadığımızı ve bırakmaya da niyetli olmadığımızı ortaya koyuyor. Uyarılarla azalması gereken bilinçsiz ilaç tüketimi, aksine her geçen yıl katlanarak artıyor. “DÜNYADA İLAÇLARIN YÜZDE 50’Sİ UYGUNSUZ ŞEKİLDE KULLANILIYOR” Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, yaptığı yazılı açıklamada, ilaç tüketiminde Türkiye’nin geldiği noktaya dikkat çekerken, yurttaşları bir kez daha uyardı. Dünyada ve Türkiye’de akılcı olmayan ilaç kullanımları sonucu hem insan sağlığını tehdit eden olumsuz sonuçlar doğduğunu hem de ülkelerin ciddi anlamda mali kayıpları olduğunu belirten Dr. Kemik, dünyada ilaçların yüzde 50'sinin uygunsuz şekilde kullanıldığının altını çizdi. Akılcı ilaç kullanımının, kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilaca, uygun süre ve dozda, en düşük maliyette ulaşabilmeleri olduğunu aktaran Kemik, hekim tarafından reçete edilen ve eczacı danışmanlığında alınan ilaç, insan sağlığı için ne kadar faydalıysa bilinçsizce kullanılan ilacın da insan sağlığına o derecede zarar verebildiğini vurguladı. “KİŞİ BAŞINA İLAÇ TÜKETİMİ 26 KUTUYU BULDU” Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 2014 yılında 1 milyar 969 milyon kutu olan ilaç tüketiminin, 2015 yılında 2 milyar 46 milyona yükseldiğine dikkat çeken Dr. Kemik, “Ülkemizde kişi başına ilaç tüketimi yaklaşık 26 kutuyu bulmuştur. Toplam reçete içerisinde ise antibiyotik önemli bir yer tutmaktadır. OECD 2015 Sağlık Raporuna göre, her bin kişi için günlük antibiyotik kullanımında ülkemiz binde 42,2’lik antibiyotik kullanımı ile dünyada birinci sırada yer almakta olup, antibiyotiklerin basit hastalıklara karşı etkisiz kaldığı ülkeler arasında ise ilk 3’te yer almaktadır” dedi. Dünya Sağlık Örgütünün, antibiyotik direncini küresel bir tehdit olarak gördüğüne işaret eden Kemik, şöyle konuştu: “Bakteriler için antibiyotik direnci, bakterilerin herhangi bir antibiyotiğin varlığına rağmen üreyebilmesi ve enfeksiyon yapabilmesidir. Bunun sonucunda daha sonra antibiyotiğe ihtiyaç duyulduğunda antibiyotikler işe yaramaz hale gelmektedir. Bu durum yalnızca antibiyotiği uygun olmayan biçimde kullanan kişi açısından değil, sonradan dirençli bakteriye yakalanma riski olan herkes için tehlike oluşturmaktadır. Antibiyotik dirençli bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar, hastalığın ve ölüm oranlarının artması ve hastanede geçirilen sürenin uzaması ile sonuçlanmakta, ayrıca tedavi maliyetlerinde de artışa neden olmaktadır” “ANTİBİYOTİKLER GEREKSİZ KULLANILDIĞINDA ZEHİR GİBİDİR” Antibiyotiklerin masum ilaçlar olmadıklarını, hatalı kullanımda ciddi yan etkilere neden olduklarını kaydeden Kemik, “Antibiyotikler gereksiz kullanıldığında yan etkileri nedeniyle zehir gibidir” diyerek, vatandaşları uyardı. Kemik, gereksiz antibiyotiğin yol açtığı 6 ciddi sorunu da şöyle sıraladı: “Ciddi alerjik reaksiyonlar oluşturur, karaciğer fonksiyonlarını bozabilir, böbrek yetmezliği yapabilir, antibiyotik ilişkili ishale yol açabilir, obeziteye neden olabilir, bağırsak sistemine zarar verebilir” diye konuştu. Antibiyotiklerin etki alanının hastanın yaşı, cinsiyeti, kullandığı diğer ilaçlarla gireceği etkileşimlere göre farklılaşabildiğine işaret eden Kemik, dolayısıyla her antibiyotiğin her hastaya iyi gelmediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Antibiyotikler ateş düşürmez, ağrı dindirmez, virüslere bağlı enfeksiyonları tedavi edemez. Grip ya da nezle gibi virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin tedavide yeri olmadığı unutulmamalıdır.” “HEKİM TARAFINDAN BELİRTİLEN DOZ, SIKLIK VE SÜREDE İLAÇ KULLANIN” Hekim tarafından reçete edilmediği takdirde asla antibiyotik kullanılmamasını isteyen Dr. Kemik, akılcı ilaç kullanımı ile ilgili dikkat edilmesi gereken konuları şöyle aktardı: “Hekim tarafından belirtilen doz, sıklık ve sürede ilaç kullanılmalı. Hasta tarafından alerjik durumlar hakkında hekime bilgi verilmeli. İlacın olası yan etkileri, besin ve ilaç etkileşimleri bilinmeli. Hamilelik ve emzirme döneminde, çocuklarda, yaşlılarda, böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda, kronik hastalığı olanlarda, ilaç alerjisi öyküsü olanlarda ilaç kullanımı konusunda daha dikkatli olunmalı. İlaçlar çocukların göremeyeceği, ulaşamayacağı yerlerde, ışık ve nemden korunarak, ambalajında en uygun saklama koşullarında muhafaza edilmeli. İlaç dışı gıda takviyesi, bitkisel ürün gibi tedaviye yönelik diğer ürünlerin bilinçsiz kullanımından kaçınılarak hekime danışılmalı. İlaç, hekimin veya eczacının önerisi dışında çiğnenerek, kırılarak, bölünerek veya suda çözülerek kullanılmamalı. Hekime muayene olmadan kesilmiş veya açılmış ambalajlar eczaneden satın alınmamalı, son kullanma tarihi geçmiş olan ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır.” Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Türkiye’de, 2015 yılında ilaç tüketimi 2 milyar 46 milyon kutuya yükselirken, kişi başına yılda 26 kutu ilaç alıyoruz. Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, “Antibiyotik kullanımında dünya birincisiyiz” dedi. Türkiye’de, bilinçsiz ilaç kullanımı konusunda yapılan uyarılar boşa gidiyor. ‘Bilinçsiz ilaç kullanmanın hastalıkların tedavisini zorlaştırdığı’ yönündeki açıklamalar da ne yazık ki, bir işe yaramıyor. Sağlık Bakanlığının verileri, ilaç tüketiminde şampiyonluğu bırakmadığımızı ve bırakmaya da niyetli olmadığımızı ortaya koyuyor. Uyarılarla azalması gereken bilinçsiz ilaç tüketimi, aksine her geçen yıl katlanarak artıyor. “DÜNYADA İLAÇLARIN YÜZDE 50’Sİ UYGUNSUZ ŞEKİLDE KULLANILIYOR” Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, yaptığı yazılı açıklamada, ilaç tüketiminde Türkiye’nin geldiği noktaya dikkat çekerken, yurttaşları bir kez daha uyardı. Dünyada ve Türkiye’de akılcı olmayan ilaç kullanımları sonucu hem insan sağlığını tehdit eden olumsuz sonuçlar doğduğunu hem de ülkelerin ciddi anlamda mali kayıpları olduğunu belirten Dr. Kemik, dünyada ilaçların yüzde 50'sinin uygunsuz şekilde kullanıldığının altını çizdi. Akılcı ilaç kullanımının, kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilaca, uygun süre ve dozda, en düşük maliyette ulaşabilmeleri olduğunu aktaran Kemik, hekim tarafından reçete edilen ve eczacı danışmanlığında alınan ilaç, insan sağlığı için ne kadar faydalıysa bilinçsizce kullanılan ilacın da insan sağlığına o derecede zarar verebildiğini vurguladı. “KİŞİ BAŞINA İLAÇ TÜKETİMİ 26 KUTUYU BULDU” Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 2014 yılında 1 milyar 969 milyon kutu olan ilaç tüketiminin, 2015 yılında 2 milyar 46 milyona yükseldiğine dikkat çeken Dr. Kemik, “Ülkemizde kişi başına ilaç tüketimi yaklaşık 26 kutuyu bulmuştur. Toplam reçete içerisinde ise antibiyotik önemli bir yer tutmaktadır. OECD 2015 Sağlık Raporuna göre, her bin kişi için günlük antibiyotik kullanımında ülkemiz binde 42,2’lik antibiyotik kullanımı ile dünyada birinci sırada yer almakta olup, antibiyotiklerin basit hastalıklara karşı etkisiz kaldığı ülkeler arasında ise ilk 3’te yer almaktadır” dedi. Dünya Sağlık Örgütünün, antibiyotik direncini küresel bir tehdit olarak gördüğüne işaret eden Kemik, şöyle konuştu: “Bakteriler için antibiyotik direnci, bakterilerin herhangi bir antibiyotiğin varlığına rağmen üreyebilmesi ve enfeksiyon yapabilmesidir. Bunun sonucunda daha sonra antibiyotiğe ihtiyaç duyulduğunda antibiyotikler işe yaramaz hale gelmektedir. Bu durum yalnızca antibiyotiği uygun olmayan biçimde kullanan kişi açısından değil, sonradan dirençli bakteriye yakalanma riski olan herkes için tehlike oluşturmaktadır. Antibiyotik dirençli bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar, hastalığın ve ölüm oranlarının artması ve hastanede geçirilen sürenin uzaması ile sonuçlanmakta, ayrıca tedavi maliyetlerinde de artışa neden olmaktadır” “ANTİBİYOTİKLER GEREKSİZ KULLANILDIĞINDA ZEHİR GİBİDİR” Antibiyotiklerin masum ilaçlar olmadıklarını, hatalı kullanımda ciddi yan etkilere neden olduklarını kaydeden Kemik, “Antibiyotikler gereksiz kullanıldığında yan etkileri nedeniyle zehir gibidir” diyerek, vatandaşları uyardı. Kemik, gereksiz antibiyotiğin yol açtığı 6 ciddi sorunu da şöyle sıraladı: “Ciddi alerjik reaksiyonlar oluşturur, karaciğer fonksiyonlarını bozabilir, böbrek yetmezliği yapabilir, antibiyotik ilişkili ishale yol açabilir, obeziteye neden olabilir, bağırsak sistemine zarar verebilir” diye konuştu. Antibiyotiklerin etki alanının hastanın yaşı, cinsiyeti, kullandığı diğer ilaçlarla gireceği etkileşimlere göre farklılaşabildiğine işaret eden Kemik, dolayısıyla her antibiyotiğin her hastaya iyi gelmediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Antibiyotikler ateş düşürmez, ağrı dindirmez, virüslere bağlı enfeksiyonları tedavi edemez. Grip ya da nezle gibi virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin tedavide yeri olmadığı unutulmamalıdır.” “HEKİM TARAFINDAN BELİRTİLEN DOZ, SIKLIK VE SÜREDE İLAÇ KULLANIN” Hekim tarafından reçete edilmediği takdirde asla antibiyotik kullanılmamasını isteyen Dr. Kemik, akılcı ilaç kullanımı ile ilgili dikkat edilmesi gereken konuları şöyle aktardı: “Hekim tarafından belirtilen doz, sıklık ve sürede ilaç kullanılmalı. Hasta tarafından alerjik durumlar hakkında hekime bilgi verilmeli. İlacın olası yan etkileri, besin ve ilaç etkileşimleri bilinmeli. Hamilelik ve emzirme döneminde, çocuklarda, yaşlılarda, böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda, kronik hastalığı olanlarda, ilaç alerjisi öyküsü olanlarda ilaç kullanımı konusunda daha dikkatli olunmalı. İlaçlar çocukların göremeyeceği, ulaşamayacağı yerlerde, ışık ve nemden korunarak, ambalajında en uygun saklama koşullarında muhafaza edilmeli. İlaç dışı gıda takviyesi, bitkisel ürün gibi tedaviye yönelik diğer ürünlerin bilinçsiz kullanımından kaçınılarak hekime danışılmalı. İlaç, hekimin veya eczacının önerisi dışında çiğnenerek, kırılarak, bölünerek veya suda çözülerek kullanılmamalı. Hekime muayene olmadan kesilmiş veya açılmış ambalajlar eczaneden satın alınmamalı, son kullanma tarihi geçmiş olan ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır.” Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Türkiye’de, 2015 yılında ilaç tüketimi 2 milyar 46 milyon kutuya yükselirken, kişi başına yılda 26 kutu ilaç alıyoruz. Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, “Antibiyotik kullanımında dünya birincisiyiz” dedi. Türkiye’de, bilinçsiz ilaç kullanımı konusunda yapılan uyarılar boşa gidiyor. ‘Bilinçsiz ilaç kullanmanın hastalıkların tedavisini zorlaştırdığı’ yönündeki açıklamalar da ne yazık ki, bir işe yaramıyor. Sağlık Bakanlığının verileri, ilaç tüketiminde şampiyonluğu bırakmadığımızı ve bırakmaya da niyetli olmadığımızı ortaya koyuyor. Uyarılarla azalması gereken bilinçsiz ilaç tüketimi, aksine her geçen yıl katlanarak artıyor. “DÜNYADA İLAÇLARIN YÜZDE 50’Sİ UYGUNSUZ ŞEKİLDE KULLANILIYOR” Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, yaptığı yazılı açıklamada, ilaç tüketiminde Türkiye’nin geldiği noktaya dikkat çekerken, yurttaşları bir kez daha uyardı. Dünyada ve Türkiye’de akılcı olmayan ilaç kullanımları sonucu hem insan sağlığını tehdit eden olumsuz sonuçlar doğduğunu hem de ülkelerin ciddi anlamda mali kayıpları olduğunu belirten Dr. Kemik, dünyada ilaçların yüzde 50'sinin uygunsuz şekilde kullanıldığının altını çizdi. Akılcı ilaç kullanımının, kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilaca, uygun süre ve dozda, en düşük maliyette ulaşabilmeleri olduğunu aktaran Kemik, hekim tarafından reçete edilen ve eczacı danışmanlığında alınan ilaç, insan sağlığı için ne kadar faydalıysa bilinçsizce kullanılan ilacın da insan sağlığına o derecede zarar verebildiğini vurguladı. “KİŞİ BAŞINA İLAÇ TÜKETİMİ 26 KUTUYU BULDU” Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 2014 yılında 1 milyar 969 milyon kutu olan ilaç tüketiminin, 2015 yılında 2 milyar 46 milyona yükseldiğine dikkat çeken Dr. Kemik, “Ülkemizde kişi başına ilaç tüketimi yaklaşık 26 kutuyu bulmuştur. Toplam reçete içerisinde ise antibiyotik önemli bir yer tutmaktadır. OECD 2015 Sağlık Raporuna göre, her bin kişi için günlük antibiyotik kullanımında ülkemiz binde 42,2’lik antibiyotik kullanımı ile dünyada birinci sırada yer almakta olup, antibiyotiklerin basit hastalıklara karşı etkisiz kaldığı ülkeler arasında ise ilk 3’te yer almaktadır” dedi. Dünya Sağlık Örgütünün, antibiyotik direncini küresel bir tehdit olarak gördüğüne işaret eden Kemik, şöyle konuştu: “Bakteriler için antibiyotik direnci, bakterilerin herhangi bir antibiyotiğin varlığına rağmen üreyebilmesi ve enfeksiyon yapabilmesidir. Bunun sonucunda daha sonra antibiyotiğe ihtiyaç duyulduğunda antibiyotikler işe yaramaz hale gelmektedir. Bu durum yalnızca antibiyotiği uygun olmayan biçimde kullanan kişi açısından değil, sonradan dirençli bakteriye yakalanma riski olan herkes için tehlike oluşturmaktadır. Antibiyotik dirençli bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar, hastalığın ve ölüm oranlarının artması ve hastanede geçirilen sürenin uzaması ile sonuçlanmakta, ayrıca tedavi maliyetlerinde de artışa neden olmaktadır” “ANTİBİYOTİKLER GEREKSİZ KULLANILDIĞINDA ZEHİR GİBİDİR” Antibiyotiklerin masum ilaçlar olmadıklarını, hatalı kullanımda ciddi yan etkilere neden olduklarını kaydeden Kemik, “Antibiyotikler gereksiz kullanıldığında yan etkileri nedeniyle zehir gibidir” diyerek, vatandaşları uyardı. Kemik, gereksiz antibiyotiğin yol açtığı 6 ciddi sorunu da şöyle sıraladı: “Ciddi alerjik reaksiyonlar oluşturur, karaciğer fonksiyonlarını bozabilir, böbrek yetmezliği yapabilir, antibiyotik ilişkili ishale yol açabilir, obeziteye neden olabilir, bağırsak sistemine zarar verebilir” diye konuştu. Antibiyotiklerin etki alanının hastanın yaşı, cinsiyeti, kullandığı diğer ilaçlarla gireceği etkileşimlere göre farklılaşabildiğine işaret eden Kemik, dolayısıyla her antibiyotiğin her hastaya iyi gelmediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Antibiyotikler ateş düşürmez, ağrı dindirmez, virüslere bağlı enfeksiyonları tedavi edemez. Grip ya da nezle gibi virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin tedavide yeri olmadığı unutulmamalıdır.” “HEKİM TARAFINDAN BELİRTİLEN DOZ, SIKLIK VE SÜREDE İLAÇ KULLANIN” Hekim tarafından reçete edilmediği takdirde asla antibiyotik kullanılmamasını isteyen Dr. Kemik, akılcı ilaç kullanımı ile ilgili dikkat edilmesi gereken konuları şöyle aktardı: “Hekim tarafından belirtilen doz, sıklık ve sürede ilaç kullanılmalı. Hasta tarafından alerjik durumlar hakkında hekime bilgi verilmeli. İlacın olası yan etkileri, besin ve ilaç etkileşimleri bilinmeli. Hamilelik ve emzirme döneminde, çocuklarda, yaşlılarda, böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda, kronik hastalığı olanlarda, ilaç alerjisi öyküsü olanlarda ilaç kullanımı konusunda daha dikkatli olunmalı. İlaçlar çocukların göremeyeceği, ulaşamayacağı yerlerde, ışık ve nemden korunarak, ambalajında en uygun saklama koşullarında muhafaza edilmeli. İlaç dışı gıda takviyesi, bitkisel ürün gibi tedaviye yönelik diğer ürünlerin bilinçsiz kullanımından kaçınılarak hekime danışılmalı. İlaç, hekimin veya eczacının önerisi dışında çiğnenerek, kırılarak, bölünerek veya suda çözülerek kullanılmamalı. Hekime muayene olmadan kesilmiş veya açılmış ambalajlar eczaneden satın alınmamalı, son kullanma tarihi geçmiş olan ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır.” Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Türkiye’de, 2015 yılında ilaç tüketimi 2 milyar 46 milyon kutuya yükselirken, kişi başına yılda 26 kutu ilaç alıyoruz. Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, “Antibiyotik kullanımında dünya birincisiyiz” dedi. Türkiye’de, bilinçsiz ilaç kullanımı konusunda yapılan uyarılar boşa gidiyor. ‘Bilinçsiz ilaç kullanmanın hastalıkların tedavisini zorlaştırdığı’ yönündeki açıklamalar da ne yazık ki, bir işe yaramıyor. Sağlık Bakanlığının verileri, ilaç tüketiminde şampiyonluğu bırakmadığımızı ve bırakmaya da niyetli olmadığımızı ortaya koyuyor. Uyarılarla azalması gereken bilinçsiz ilaç tüketimi, aksine her geçen yıl katlanarak artıyor. “DÜNYADA İLAÇLARIN YÜZDE 50’Sİ UYGUNSUZ ŞEKİLDE KULLANILIYOR” Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, yaptığı yazılı açıklamada, ilaç tüketiminde Türkiye’nin geldiği noktaya dikkat çekerken, yurttaşları bir kez daha uyardı. Dünyada ve Türkiye’de akılcı olmayan ilaç kullanımları sonucu hem insan sağlığını tehdit eden olumsuz sonuçlar doğduğunu hem de ülkelerin ciddi anlamda mali kayıpları olduğunu belirten Dr. Kemik, dünyada ilaçların yüzde 50'sinin uygunsuz şekilde kullanıldığının altını çizdi. Akılcı ilaç kullanımının, kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilaca, uygun süre ve dozda, en düşük maliyette ulaşabilmeleri olduğunu aktaran Kemik, hekim tarafından reçete edilen ve eczacı danışmanlığında alınan ilaç, insan sağlığı için ne kadar faydalıysa bilinçsizce kullanılan ilacın da insan sağlığına o derecede zarar verebildiğini vurguladı. “KİŞİ BAŞINA İLAÇ TÜKETİMİ 26 KUTUYU BULDU” Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 2014 yılında 1 milyar 969 milyon kutu olan ilaç tüketiminin, 2015 yılında 2 milyar 46 milyona yükseldiğine dikkat çeken Dr. Kemik, “Ülkemizde kişi başına ilaç tüketimi yaklaşık 26 kutuyu bulmuştur. Toplam reçete içerisinde ise antibiyotik önemli bir yer tutmaktadır. OECD 2015 Sağlık Raporuna göre, her bin kişi için günlük antibiyotik kullanımında ülkemiz binde 42,2’lik antibiyotik kullanımı ile dünyada birinci sırada yer almakta olup, antibiyotiklerin basit hastalıklara karşı etkisiz kaldığı ülkeler arasında ise ilk 3’te yer almaktadır” dedi. Dünya Sağlık Örgütünün, antibiyotik direncini küresel bir tehdit olarak gördüğüne işaret eden Kemik, şöyle konuştu: “Bakteriler için antibiyotik direnci, bakterilerin herhangi bir antibiyotiğin varlığına rağmen üreyebilmesi ve enfeksiyon yapabilmesidir. Bunun sonucunda daha sonra antibiyotiğe ihtiyaç duyulduğunda antibiyotikler işe yaramaz hale gelmektedir. Bu durum yalnızca antibiyotiği uygun olmayan biçimde kullanan kişi açısından değil, sonradan dirençli bakteriye yakalanma riski olan herkes için tehlike oluşturmaktadır. Antibiyotik dirençli bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar, hastalığın ve ölüm oranlarının artması ve hastanede geçirilen sürenin uzaması ile sonuçlanmakta, ayrıca tedavi maliyetlerinde de artışa neden olmaktadır” “ANTİBİYOTİKLER GEREKSİZ KULLANILDIĞINDA ZEHİR GİBİDİR” Antibiyotiklerin masum ilaçlar olmadıklarını, hatalı kullanımda ciddi yan etkilere neden olduklarını kaydeden Kemik, “Antibiyotikler gereksiz kullanıldığında yan etkileri nedeniyle zehir gibidir” diyerek, vatandaşları uyardı. Kemik, gereksiz antibiyotiğin yol açtığı 6 ciddi sorunu da şöyle sıraladı: “Ciddi alerjik reaksiyonlar oluşturur, karaciğer fonksiyonlarını bozabilir, böbrek yetmezliği yapabilir, antibiyotik ilişkili ishale yol açabilir, obeziteye neden olabilir, bağırsak sistemine zarar verebilir” diye konuştu. Antibiyotiklerin etki alanının hastanın yaşı, cinsiyeti, kullandığı diğer ilaçlarla gireceği etkileşimlere göre farklılaşabildiğine işaret eden Kemik, dolayısıyla her antibiyotiğin her hastaya iyi gelmediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Antibiyotikler ateş düşürmez, ağrı dindirmez, virüslere bağlı enfeksiyonları tedavi edemez. Grip ya da nezle gibi virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin tedavide yeri olmadığı unutulmamalıdır.” “HEKİM TARAFINDAN BELİRTİLEN DOZ, SIKLIK VE SÜREDE İLAÇ KULLANIN” Hekim tarafından reçete edilmediği takdirde asla antibiyotik kullanılmamasını isteyen Dr. Kemik, akılcı ilaç kullanımı ile ilgili dikkat edilmesi gereken konuları şöyle aktardı: “Hekim tarafından belirtilen doz, sıklık ve sürede ilaç kullanılmalı. Hasta tarafından alerjik durumlar hakkında hekime bilgi verilmeli. İlacın olası yan etkileri, besin ve ilaç etkileşimleri bilinmeli. Hamilelik ve emzirme döneminde, çocuklarda, yaşlılarda, böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda, kronik hastalığı olanlarda, ilaç alerjisi öyküsü olanlarda ilaç kullanımı konusunda daha dikkatli olunmalı. İlaçlar çocukların göremeyeceği, ulaşamayacağı yerlerde, ışık ve nemden korunarak, ambalajında en uygun saklama koşullarında muhafaza edilmeli. İlaç dışı gıda takviyesi, bitkisel ürün gibi tedaviye yönelik diğer ürünlerin bilinçsiz kullanımından kaçınılarak hekime danışılmalı. İlaç, hekimin veya eczacının önerisi dışında çiğnenerek, kırılarak, bölünerek veya suda çözülerek kullanılmamalı. Hekime muayene olmadan kesilmiş veya açılmış ambalajlar eczaneden satın alınmamalı, son kullanma tarihi geçmiş olan ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır.” Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes
Link
Türkiye’de, 2015 yılında ilaç tüketimi 2 milyar 46 milyon kutuya yükselirken, kişi başına yılda 26 kutu ilaç alıyoruz. Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, “Antibiyotik kullanımında dünya birincisiyiz” dedi. Türkiye’de, bilinçsiz ilaç kullanımı konusunda yapılan uyarılar boşa gidiyor. ‘Bilinçsiz ilaç kullanmanın hastalıkların tedavisini zorlaştırdığı’ yönündeki açıklamalar da ne yazık ki, bir işe yaramıyor. Sağlık Bakanlığının verileri, ilaç tüketiminde şampiyonluğu bırakmadığımızı ve bırakmaya da niyetli olmadığımızı ortaya koyuyor. Uyarılarla azalması gereken bilinçsiz ilaç tüketimi, aksine her geçen yıl katlanarak artıyor. “DÜNYADA İLAÇLARIN YÜZDE 50’Sİ UYGUNSUZ ŞEKİLDE KULLANILIYOR” Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, yaptığı yazılı açıklamada, ilaç tüketiminde Türkiye’nin geldiği noktaya dikkat çekerken, yurttaşları bir kez daha uyardı. Dünyada ve Türkiye’de akılcı olmayan ilaç kullanımları sonucu hem insan sağlığını tehdit eden olumsuz sonuçlar doğduğunu hem de ülkelerin ciddi anlamda mali kayıpları olduğunu belirten Dr. Kemik, dünyada ilaçların yüzde 50'sinin uygunsuz şekilde kullanıldığının altını çizdi. Akılcı ilaç kullanımının, kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilaca, uygun süre ve dozda, en düşük maliyette ulaşabilmeleri olduğunu aktaran Kemik, hekim tarafından reçete edilen ve eczacı danışmanlığında alınan ilaç, insan sağlığı için ne kadar faydalıysa bilinçsizce kullanılan ilacın da insan sağlığına o derecede zarar verebildiğini vurguladı. “KİŞİ BAŞINA İLAÇ TÜKETİMİ 26 KUTUYU BULDU” Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de 2014 yılında 1 milyar 969 milyon kutu olan ilaç tüketiminin, 2015 yılında 2 milyar 46 milyona yükseldiğine dikkat çeken Dr. Kemik, “Ülkemizde kişi başına ilaç tüketimi yaklaşık 26 kutuyu bulmuştur. Toplam reçete içerisinde ise antibiyotik önemli bir yer tutmaktadır. OECD 2015 Sağlık Raporuna göre, her bin kişi için günlük antibiyotik kullanımında ülkemiz binde 42,2’lik antibiyotik kullanımı ile dünyada birinci sırada yer almakta olup, antibiyotiklerin basit hastalıklara karşı etkisiz kaldığı ülkeler arasında ise ilk 3’te yer almaktadır” dedi. Dünya Sağlık Örgütünün, antibiyotik direncini küresel bir tehdit olarak gördüğüne işaret eden Kemik, şöyle konuştu: “Bakteriler için antibiyotik direnci, bakterilerin herhangi bir antibiyotiğin varlığına rağmen üreyebilmesi ve enfeksiyon yapabilmesidir. Bunun sonucunda daha sonra antibiyotiğe ihtiyaç duyulduğunda antibiyotikler işe yaramaz hale gelmektedir. Bu durum yalnızca antibiyotiği uygun olmayan biçimde kullanan kişi açısından değil, sonradan dirençli bakteriye yakalanma riski olan herkes için tehlike oluşturmaktadır. Antibiyotik dirençli bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar, hastalığın ve ölüm oranlarının artması ve hastanede geçirilen sürenin uzaması ile sonuçlanmakta, ayrıca tedavi maliyetlerinde de artışa neden olmaktadır” “ANTİBİYOTİKLER GEREKSİZ KULLANILDIĞINDA ZEHİR GİBİDİR” Antibiyotiklerin masum ilaçlar olmadıklarını, hatalı kullanımda ciddi yan etkilere neden olduklarını kaydeden Kemik, “Antibiyotikler gereksiz kullanıldığında yan etkileri nedeniyle zehir gibidir” diyerek, vatandaşları uyardı. Kemik, gereksiz antibiyotiğin yol açtığı 6 ciddi sorunu da şöyle sıraladı: “Ciddi alerjik reaksiyonlar oluşturur, karaciğer fonksiyonlarını bozabilir, böbrek yetmezliği yapabilir, antibiyotik ilişkili ishale yol açabilir, obeziteye neden olabilir, bağırsak sistemine zarar verebilir” diye konuştu. Antibiyotiklerin etki alanının hastanın yaşı, cinsiyeti, kullandığı diğer ilaçlarla gireceği etkileşimlere göre farklılaşabildiğine işaret eden Kemik, dolayısıyla her antibiyotiğin her hastaya iyi gelmediğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Antibiyotikler ateş düşürmez, ağrı dindirmez, virüslere bağlı enfeksiyonları tedavi edemez. Grip ya da nezle gibi virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin tedavide yeri olmadığı unutulmamalıdır.” “HEKİM TARAFINDAN BELİRTİLEN DOZ, SIKLIK VE SÜREDE İLAÇ KULLANIN” Hekim tarafından reçete edilmediği takdirde asla antibiyotik kullanılmamasını isteyen Dr. Kemik, akılcı ilaç kullanımı ile ilgili dikkat edilmesi gereken konuları şöyle aktardı: “Hekim tarafından belirtilen doz, sıklık ve sürede ilaç kullanılmalı. Hasta tarafından alerjik durumlar hakkında hekime bilgi verilmeli. İlacın olası yan etkileri, besin ve ilaç etkileşimleri bilinmeli. Hamilelik ve emzirme döneminde, çocuklarda, yaşlılarda, böbrek ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda, kronik hastalığı olanlarda, ilaç alerjisi öyküsü olanlarda ilaç kullanımı konusunda daha dikkatli olunmalı. İlaçlar çocukların göremeyeceği, ulaşamayacağı yerlerde, ışık ve nemden korunarak, ambalajında en uygun saklama koşullarında muhafaza edilmeli. İlaç dışı gıda takviyesi, bitkisel ürün gibi tedaviye yönelik diğer ürünlerin bilinçsiz kullanımından kaçınılarak hekime danışılmalı. İlaç, hekimin veya eczacının önerisi dışında çiğnenerek, kırılarak, bölünerek veya suda çözülerek kullanılmamalı. Hekime muayene olmadan kesilmiş veya açılmış ambalajlar eczaneden satın alınmamalı, son kullanma tarihi geçmiş olan ilaçlar kesinlikle kullanılmamalıdır.” Alternatif Tıp ve Alternatif Tedavi, bitkisel ürünler, sifamarket
0 notes