#Allah ile olmak
Explore tagged Tumblr posts
Note
kalbimin yarısı Filistin demişsin evet güzel hoş falan ama öldürülen kadınlarda kalbinde yer kaplıyor mu?
Diğer yarısıda DOĞU TÜRKİSTAN(Uygur) demişim arkadaşım. 🙄🙄🙄
Çok saçma bir soru olmuş ayrıca.
Din kardeşimede üzülürüm
Kankardeşimede üzülürüm.
Bana kalsa kısasa kısas, yani idam gelsin, masum ve savunmasız kızlarımız, kadınlarımızı öldürenlere, tecavüzcülere, uyuşturucuyla gençliğimizi zehirleyenlere idam cezası gelsin. 😒😒😒😒
Ölen her canlıya üzülürüm😞😞😞😞
Yoldaki Sümüklü böceği,🐌🐌 bile ezilmesin diye, yoldan alan bir insanım.😊😊😊Benim merhametimi sorgulayamazsın arkadaşım. 😒😒😒😒
Çocuk
Kadın
Yaşlı
Savunmasız her insana ve canlıya üzülürüm arkadaşım. 🙄🙄🙄
Benim paylaşımlarıma bakarsan, hangi temalar var görürsün
Birkaçı aşağıda;
Sevgi
Saygı
Değer
İyilik
Merhamet
Dostluk
Kardeşlik
Vefa
Yardımlaşma
İyi ve güzel insan olmak
Allah rahmet etsin, canice öldürülen kardeşlerimize,gencecik kızlarımıza. 😞😞😞
Rabbim sabırlar versin ailelerine. . 🤲🤲🤲🤲
Ayrıca ülkemiz İslam şeriatı ile değil, Laik, kemalist bir ideolojiyle yönetiliyor, bilginize. 🙄🙄🙄
64 notes
·
View notes
Text
Ben çok anneanne ve babaanne olmak istiyorum. Çocukları evlendirmişsin kendine ait hobin ile ilgileniyorsum evde bir odan var tezhip yapıyorsun bir yandan torunlar gelince kek,börek,kurabiye. O sıra bir ses yükseliyor anneanne ya da babaanne senin yaptığına kimsenin ki uymuyor. O sıra mutluluk.Güneşin batışını seyrediyorsun balkonda elinde kahve. Bir rutinin var. Sohbetlere gidip geliyorsun. Muazzam bir his hakikaten. Torunları alıp hikaye uyduyorum,oyun oynuyorum hatta kitap okuyoruz. Saçlarını seviyorum,öpüyorum. Ben tabi yaşlı olduğum için çoğu şeyden yani gündemden haberim yok bana bir şeyler anlatıyorlar. Dünyanın çivisi çıktı diyerek tepki veriyorum. Dkkfkf Şu dünyada ölüp giderken de Allah rahmet eylesin bizi incitmedi ve yormadı diyerek ve onlara Allah'ı ve imanı nakşettiğim noktalar olursa ne mutlu bana. Allah ağız tadı ile ve suhuletle isteyene nasip eylesin
34 notes
·
View notes
Text
İnsan hiç kendi ördüğü duvarlara çarpıp neye uğradığını şaşırır mı bilmiyorum ama ben bugün hem kendime hem de çevreme karşı ördüğüm bir yıllık bir duvara çarptım resmen...
Ama o duvar bilerek veya isteyerek ördüğüm bir duvar değildi bazen bazı şeyler kendiliğinden olur ve insan nasıl olduğunu dahi anlamadan kendini onun içinde bulur ya sanırsam benimki de öyle bir şeydi. Hem belki ruhum yorulmuş ve her şeyden, herkesten, hatta benden bile uzaklaşmak istemiş de olabilir. Ben kendi kendine konuşmayı seven biriyim yine kendi kendime konuşurken çoğunlukla keşke ile başlayan cümleler kurduğumu fark ettim ama sonra kendime dedim ki Mine ben keşke o olmasaydı veya keşke böyle olsaydı diye söyleniyorum ama belki o keşkelerim gerçekleşseydi veya gerçekleşmeseydi o zaman ben şu anki düşünce yapısına sahip olmaz ya da ben olmazdım farklı bir Mine olurdum onun için hayıflanmaktan vazgeçtim ve kendimce keşkelerin beni ele geçirmesine izin vermemeye çalışıyorum.
Küçüklüğümden bu yana el sanatları olsun veya sanat olarak nitelenen ve ruhuma iyi geldiğini hissettiğim ne varsa çoğunlukla ilgimi çekmiştir ve bunun için de kendimce bir şeyler yapmaya çalışır, öğrenmeye de çabalarım. Öğrencilik hayatım da öyle geçti çok şükür. Ama hayatta karşılaşılan sorunlar her zaman oluyor ve ben bunlarla ilgilenirken elimde olmayan bazen maddi bazen ise maddiyatın dışında engellerle karşılaştım ama bu engeller beni onlardan uzaklaştırmadı aksine kendimce yeni şeyler öğrenmekten vazgeçmedim çünkü sanatın bana ve ruhuma iyi geldiğini hissettiğim bir enerjisi var gibime geliyor.
Evde temizlik yaparken fark ettim ki her yerde benim yarım kalmışlıklarım vardı bazılarına şu an tekrar vakit ayırmaya vaktim olmaya bilir ama bazılarını değerlendirebileceğimi fark ettim ve bunların ziyan olmasını istemediğim için aklıma bir fikir geldi inşaallah onu gerçekleştirmeye çalışacağım.
Hani bazı teyzeler hep yanlarında şeker taşır ve nerede bir çocuk görse verir ya ben de şeker yerine ayraç taşıyan bir insan olmak istiyorum. Allah nasip eder ve öğrencilerim olursa onlara hediye ederim yok eğer nasip olmazsa ben de sürekli yanında ayraç taşıyan abla veya teyze her ne ise o olmaya karar verdim...
Ve bugün tüm bunları bir arada görünce bir kez daha zamanın kıymetli olduğu gerçeğiyle yüzleştim...
# Çok şükür ve iyi ki Allah var...#
#benim kadrajım#benim dünyam#benimgozumden#bana iyi gelen#ruhuma iyi gelen#kendime not#maviyenot#elhamdülillah#çok şükür#allah#artists on tumblr#postlarım#my post#my art#resimlerim#ebru sanatı#kara kalem#vitray çalışması denemeleri#kendimce kanaviçe yapımı#photography#sanat#resim sanatı
47 notes
·
View notes
Text
Sanki bu ülkemizdeki tüm sorunlar birmiş herkez refah mutluluk içinde de Şimdi tutturmuşlar sokak hayvanlarının yeri sokaklar değil barınaklardır..bu hangi vicdan hangi akıl ile bağdaşabilir biri bana anlatsın..Allah canlıları yaratırken ben kuşları yaratıyorum ama uçmasınlar kafese koyun,ben kuzuları koyunları yaratıyorum ama otlaklarda gezmesinler ahırlara tıkın,ben kedileri köpekleri yaratıyorum ama sokaklarda dolaşmasınlar insanları rahatsız edip çok yer işgal ederler siz öldürünmü demiş hangi ayet hangi hadiste var bu..kainatta hiç kimse sahipsiz değildir sizin sahipsiz başıboş dediğiniz sokak hayvanlarının sahibi sizinde bizim de sahibimiz olan Allah’tır hiçbir canlının canını sahibi olandan başkası alamaz müslüman bir milletiz ya ondan söylüyorum bunları…Bir hadisi şerifte “Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere karşı merhametli olun ki, semâda bulunanlar da size rahmet etsinler. Rahim (akrabalık bağı) Rahmân'dan bir bağdır. Kim bunu korursa Allah onunla (rahmet bağı) kurar, kim de koparırsa, Allah da ondan (rahmet bağını) koparır." (Ebû Dâvûd, Edeb 58; Tirmizî, Birr 16)
Hadis, merhametin ehemmiyetini anlatmak açısından çok önemlidir. Merhametli olanlar derken ifâdenin mutlak bırakılmış olması dikkat çekicidir. Yani "insanlara" veya "mü'minlere" veya "sâlihlere" veya "fakirlere" diye bir kayıt yoktur. Öyleyse bütün mahlûkâta karşı merhametli olmak söz konusudur. Yani yeryüzünde bulunan sâlih-fâcir bütün insanlara, ehlî-vahşî bütün hayvanlara karşı gösterilecek merhamet, Rahmân'ı yâni rahmetine nihayet olmayan Allah'ı memnun edecek bir davranıştır.
Burdan anlayacağımız üzere bu konunun tartışılması bile müslümanlıkla insanlıkla bağdaşabilirmi sahibi olan yaşasın sahibi yoksa ölsün o zaman sokakta kimsesiz olarak yaşayan bir çok insan var şimdi napalım onlarıdamı uyutalım onların içinde de insana zararı olan saldıran öldüren katil olan hırsız olan sapık olan var..hatta barındığı bir çatısı sahip olduğu bir ailesi olupta bunları yapanda var ya bu ülkede sapıklar,seri katiller,tecavüzcüler ,gaspçılar aklınıza ne kadar suç gelirse işleyenlerin canı alınmıyor da konu hayvanlara gelincemi cezaları öldürülmek oluyor yaşam alanımı bıraktık onlara da siz yaşam alanının dışına çıktınız diye hesap soruyoruz ..devlet öldürmez devleti bırak müslüman öldürmez yaşatır… canın yaşama hakkının insan yada hayvan diye bir ayrımı olamaz..bu hayvanlar sokakta biçare aç perişan yaşıyorsa suç onların değil devletindir belediyelerindir..eğer devlet ve belediyeler bu hayvanları toplayıp her belediye bünyesinde barınmalarını iaşelerini sağlayıp yeterli miktarda barınak kuramıyorsa kendi suçlarıdır..Allah muhakkak ki görendir duyandır işitendir yerdeki karıncanın bile hakkını bizden soracak olan allah mutlaka böyle birşeye sebeb olanlarada o canlıların hakkını soracaktır… ben kendini sokak hayvanlarına adamış bir insanım lafta değil özde herşeyiyle bakımı tedavisi maması aklınıza gelen ne varsa.. sonuçta o hayvanlar üzerinde benim hakkım var ve ben hakkımı asla helal etmem mahşerde bile ..söyleyecek başka söz yok çünkü sözün bittiği yerdeyiz bunlar benim içimden geçen duygular kimse böyle düşünmek zorunda değil kimseyide bağlamaz. Şunuda unutmayın merhametliyim deyipte merhametin anlamını bilmeyenler merhamet insana yada hayvana acımak değildir acıtmamaktır!(Made in okan)
46 notes
·
View notes
Text
DÜNYADA HİÇBİR GENÇ YUSUF KADAR İFFETLİ, ZÜLEYHA KADAR AŞIK OLMADI.
ZÜLEYHA YUSUF'A DEDİ Kİ, NE KADAR GÜZEL BİR YÜZÜN VAR.
YUSUF DEDİ Kİ, KABİRDE KURTLAR YİYECEK!
ZÜLEYHA AŞIKTI YUSUF'A ODASINA ÇAĞIRDI YATAĞI GÖSTERDİ ONUNLA BİRLİKTE OLMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLEDİ YUSUF KAÇTI ZÜLEYHA ARKADAN ETEĞİNİ YAKALADI YUSUF'UN ETEĞİ YIRTILDI.
REDDEDİLİŞİNİ GURURUNA YEDİREMEYEN ZÜLEYHA, ŞİKAYET ETTİ KOCASINA BANA SALDIRDI DEDİ, KADIYA GİDİLD��.
KADI DEDİ Kİ, ETEK ÖNDEN YIRTILMIŞSA SUÇLU YUSUF'DUR, ETEK ARKADAN MI YIRTILMIŞ SA SUÇSUZDUR!
ZÜLEYHA YAŞLANMIŞTI AMA AŞKI KALBİNDE HALA İLK GÜNKÜ YANIYORDU ALEV ALEV.
ARALARINDA ÇOK YAŞ FARKI VARDI.
ARADAN ÇOK UZUN YILLAR GEÇTİ YUSUF SAVAŞTAN DÖNÜYORDU HALK ONU COŞKUYLA KARŞILAMAK İÇİN YOLLARI DOLDURMUŞTU, ZÜLEYHADA O KALABALIĞIN ARASINDAYDI, GÖRMEYEN GÖZLERİYLE YUSUF'U GÖRMEYE ÇALIŞIYOR İKİ BÜKLÜM BELİ İLE AYAKTA ZOR DURUYORDU.
KALABALIĞIN ARASINDA YUSUF ONU GÖRDÜ GÖZLERİNE İNANAMADI, YÜREĞİ ACIDI.
O SIRADA CENABI ALLAH DEDİ Kİ, YA CEBRAİL, GİT KANADINLA ZÜLEYHA'NIN YÜZÜNÜ SIVAZLA ONU ESKİ HALİNE GETİR GÜZELLİĞİNE KAVUŞTUR.
ZÜLEYHA ESKİ HALİNE DÖNDÜ YUSUF'LA EVLENDİLER İKİ ÇOCUKLARI OLDU BİR KIZ BİR OĞLAN ZÜLEYHA MURADINA ERMİŞTİ.
(ŞİMDİ DEMEK Kİ AŞKIN YAŞI YOKTUR GÖNÜL HER YAŞTA AŞIK OLABİLİR)
53 notes
·
View notes
Text
⭐⭐⭐⭐⭐
Çalan telefon. Ardından gelen sitemler... "Herkesin derdi kendine ağır" der eskiler.
Derdi sırtlanmak da ayrı bir dert. Ayrı bir ağırlık.
Kimi karamsarlığı kendi seçer, kimi o karamsarlığa itilir. Belki şartlar, yaşadığı ortam... Belki eş, çocuklar... Ya da maddi sıkıntılar, hastalık...
"Şer gördüğünüzde hayır vardır, siz bilmezsiniz Allah bilir" ilahi vahiy de şuracıkta dursun.
Kaplerimize, ruhumuza işlesin evvelâ.
Gelip geçici bir dünyada yaşayıp sıkıntıların da güzellikler gibi gelip geçici olmadığına inanarak yaşamak, büyük kayıp. Ömür geçiyor. Zaman malûm...
Hiçbir şey olduğu yerde durmuyor. Güneş bir doğuda, süresi gelince batıda beliriyor. Yazdan sonra gelen kış, kendisine emredileni yapıp süresi dolunca çekip gidiyor.
Dünyanın bir imtihan yeri olduğunu haykırıyor bunca olanlar. İmtihandan kaçmakla, imtihanın ağırlığından şikayet etmekle başarı notu alınmıyor. Başarmak için yorulmak gerek. Yorulmak... Yine yorulmak... Yorulup pes etmek yok.
"O halde boş kaldın mı, yine kalk (başka bir iş ve ibadetle) yine yorul" ilahi vahyin muhatabı olmak var.
"Onlar başlarına bir musibet geldiği vakit, doğrusu biz Allah'a aidiz ve kuşkusuz yine O'na döneceğiz " hakikatine sarılmak, teslim olmak, yola devam etmek... Ayağına batan dikeni bile bir lütuf bilmek... Yorulmak. Ve yine yorulmak... Kainatın sahibine sığınmak, O'na dayanmak. Umutla, duayla, teslimiyetle...
Ve nihayetinde O'na dönmek.
Selam ve dua ile...
____________°🌺💞🌸°______________
🎀
29 notes
·
View notes
Text
LÜTFEN OKUYALIM...
BİKTİDAR HIRSI KATLİAMI:
III. Murat 1595’de öldü. Ayasofya Camisi avlusundaki türbede 54 kişi yatmaktadır.
Bunlardan 20’si oğlu, 23’ü kızıdır. Türbede yatan oğulların yaşı küçüktür, hatta altı aylık olanları bile vardır ama hepsinin ölüm tarihi 1595’tir.
Peki 1595’de ne oldu?..
Saraya kıran mı girdi?..
Hayır. Salgın da olmadı, kıran da…
III. Murat öldükten sonra oğlu III. Mehmet tahta çıktı ve ilk işi de kardeşlerinin hepsini boğdurtmak oldu.
Babasının tabutu saraydan çıkarken ardından 39 tabut daha geliyordu. III. Mehmet, 19 erkek kardeşini öldürtmüştü!
Bununla yetinmemiş III. Murat öldüğünde, hemen o gece ondan hamile olan 10 cariye boğdurulup Sarayburnu’ndan denize atılmıştı.
Ve ergenlik çağındaki iki kardeşinden gebe kalmış yedi cariyeyi denize attırmıştı.
Genç şehzadelerden biri: “Beni kestanelerimi yedikten sonra boğun" diye yalvarıyordu!
Evliya Çelebi; “Bir şehzadenin daha emzirilirken annesinin kucağından sökülüp alındığını boğulduğunda emdiği sütün burnundan geldiğini” yazar. Saraydan tabutlar çıktığında Evliya Çelebi'nin naklettiğine göre "İstanbul halkının feryatlarını gökteki melekler duymuştu".
III. Mehmet sadece bununla yetinmemiş 16 yaşındaki oğlunu da öldürtmüştür!
III. Mehmet öldüğünde, 13 yaşındaki I. Ahmet tahta oturdu. III. Mehmet'in cenazesi Ayasofya'ya götürüldü.! Cenaze namazı kılınacaktı. Ama genç padişah gelmemişti!
"Taht sahibi olmak için 39 kardeşini ve bir oğlunu öldüren adam babam da olsa katildir. Ben katil bir adamın cenazesini kılmam! Varın siz kılın!" diyerek daveti reddetti.
Kardeş katili usulünü de I. Ahmet kaldırdı. Yani, Fatih, Yavuz, Kanuni değil, 13 yaşındaki Birinci Ahmet... Anlayan, anlamayana anlatsın...
Allah, TÜRK DEVLETLERİNİ İKTİDAR HIRSI İLE GÖZÜNÜ KAN BÜRÜMÜŞ FİRAVUNLARIN ZULMÜNDEN KORUSUN!.
Fotoğraflar 3. Murat'ın Türbesi , katledilenler ve katledendir.
11 notes
·
View notes
Text
Hayatı kendi arzu tutku havası hevesi ile
Yön veren zararda dır sonu hüsran ve kahır dır
İnsan bu dünyada ki görevi yaratıcıya şükran duyarak ve her fiilinde emrini kuralları nı gözeterek yaşamalı yaratılması bunun içindir
Bunun dişindaki bir yaşam hayat yaşayan kimseler den memnun değildir Allah'ın azabı nı öfkesini kendi üzerine çeker
Allah idrâk şuur temiz akıl vermesini diliyorum hepimiz e âmin 🤲
Ecel oku her an herkesi vurabilir hazır olmak gerekir
20 notes
·
View notes
Text
"#EY #ALLAH'IN #RESÛLÜ !
Cennet’e girmeme vesîle olacak birşeyler söyler misiniz?" diye soran bir sahâbîye,
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem);
"Hoş Sözlü Olmak,
selam vermek ve yemek yedirmek" buyurdu.
"Cennet’e girmek isteyen uzun emel sahibi olmasın. Dünyâ işleri ile uğraşması ölümü unutturmasın. Haram işlemekte #ALLAH'TAN haya etsin."
"İnsanların Cennet’e girmelerine en çok yardımcı olan;
#TAKVA ,
#ALLAH korkusu ve güzel #AHLAKTIR .
#animation#animated#artists on tumblr#ayetelkürsi#islamic#islam#gif#allah#kuran#art#photography#landscape#cottagecore#hzmuhammedsav#hz muhammed#dualar#hadisler#huzur#naturecore#light academia#love
18 notes
·
View notes
Text
Ay bunu görünce bir aydınlanma geldi. Osmanlı Türkçesi ile " her şey sevmekle başladı " yazıyor. Hakikaten her şey sevmekle başladı. Kainat Nur-u Muhammed yüzü suyu hürmetine yaratıldı. Allah boşuna "sen olmasaydın kainatı yaratmazdım" demedi. Kainatın yaratilisini bir kenara koyarsak anne ve babamızın sevgisi ile biz olduk. İsmet Özel hatta bir dizesinde diyor ya " başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız.." Üzülmek, yenilenmek, dirilmek, olmak, olmamak hepsi aslında sevgi ile başlıyor ilk diriliş sevgi sonra ise neye dönüşür ve tekabül ederse o oluyor. Sevgi bazen nefret oluyor, bazen muhabbet oluyor, bazen vefa, bazen gözyaşı oluyor. Ama her şey her şey ilk başta sevmek ile başlıyor. Değişim dediğimiz eylem bile ilk olarak kendimizi sevmemiz ile başlıyor. Sevgi dünyanın 4/3'ünü suyun kaplaması gibi çoğunlukla kaplamis neden sevgiyi bırakıp yerine başka şeyleri koyar olduk diyor insan hakikaten.
39 notes
·
View notes
Text
İyi ki insanın eline ceza ve mükafat yetkisi verilmemiş. Kendi çıkarına ters düşen bir davranışa idamla hüküm verir. Falanca işi neden yapmadın diye nasıl bir kızgınlığa bürünüyorsa aman Allah'ım ucu nereye gideceğini düşünmeden şuursuzca bedduaya başlıyor. O falanca iş, nefsimizin ve dahi kalbimizin de hoşuna gitse de hukuken, dinen, vicdanen doğru değilse günahtır; cezası var. "E daha önce yapmıştın ama." Daha önce yapmış olmak ya da yapmaya devam ediyor olmak o işi meşrulaştırmaz ki. Allah, yanlışı belki bir tövbe ile örtecektir. Ama yanlışta ısrarı affetmez. Bedduadan korkup Allah'ın kanunlarını karşımıza almak o bedduayı haketmek demektir. Duaları kabul eden Allah, kötü duayı da sahibi cihetiyle kabul eder. Ağızdan çıkan kelimelerin nelere mal olacağını hesap edemeden içinizdeki kini kusarak kendinize yazık etmeyin.
39 notes
·
View notes
Text
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا تُوبُوا إِلَى اللَّهِ تَوْبَةً نَّصُوحًا
التحريم آية 8
Ey iman edenler! Samimi bir tövbe ile Allah'a dönün.
قَالَ النَّبِيُّ صَلَّي اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ النَّدَمُ عَلَى الذَّنْبِ حَتَّى يَفْرُطَ مِنْكَ، فَتَسْتَغْفِرُ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ بِنَدَامَتِكَ عِنْدَ الْحَافِرِ، ثُمَّ لا تَعُودُ إِلَيْهِ أَبَدًا
شعب الإيمان
“Tövbe, işlediğin günahtan pişman olman, Allah-ü Teâlâ’dan hemen mağfiret dilemen ve bir daha o günaha dönmemendir.”
قَالَ أَبُو الْحَسَنُ الْمُبَارَكْفُورِيِّ: التَّوْبَةُ هِيَ: النَّدَمُ عَلَى مَا فَرَطَ فِي الْمَاضِي، وَالْعَزْمُ عَلَى الاِمْتِنَاعِ مِنْهُ فِي الْمُسْتَقْبَلِ، وَالاِسْتِغْفَارُ: طَلَبُ الْغُفْرَانِ لِمَا صَدَرَ مِنْهُ
Tövbe geçmişte kişinin kaçırdığı günahlarına pişmanlık, gelecekte de, bir daha işlememeye azmetmektir. İstiğfar ise, kişiden meydana gelen günahların affını istemektir.
Duaların kabul olunduğu Bu mübarek bayram gecesinde günahlarımıza tövbe edelim. Ramazan'da elde ettiğimiz güzel alışkanlıkları devam ettirelim. Ramazan bitti diye ibadetleri terk etmeyelim ki,
başta Filistin Gazze ve Doğu Türkistan olmak üzere tüm Müslümanlara ve mazlumlara faydamız olsun inşallah.
Bu vesileyle Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik eder hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimden niyaz ederim...
51 notes
·
View notes
Note
Merhaba herkes bir şey sormus. Bende bir kapınızı çalayım belki bir faydası olur dedim. Olmazsa da içimi döker bir hayır duası almış olurum belki. 😇
Evlenmek isteyen ama tam da bu konuda harekete geçemeyen birine ne tavsiyede bulunursunuz ?
Helale harama dikkat etmeye çalışan 4 yıldır da iyi rahat bir işe sahip olan bir kadınım. Ekonomik özgürlüğüm var bu nedenle bu detayı verdim. Huyum suyum da kötü değildir. Bolca okuyan ve kibar biriyim de. Evlilik için gücü yetenlerdenim ama nasip faktörü var tabi.
Velhasıl evlenmek istememe rağmen oldum olası bu evlilik görüşmelerine sıcak bakmıyordum. Ta geçen seneye kadar. Şu an 29 yaşındayım. Bu yaşımda sadece 2 evlilik görüşmesinde bulundum. Hata ettim galiba. Ama bu durumlara hep romantik ruhum izin vermedi. Şimdi de sanki doğru insanı bulamayacakmisim gibi hissediyorum.
Oysa o kadar ihtiyacım var ki helal dairede sevmeye sevilmeye. Bunu söylerken hep utanıyorum aslında ama durum bu. Ama beceriksizim galiba ben nasıl bu işler olur doğru nasıl bulunur hiç bilmiyorum. Yaşım da küçük değil ama sınav degil ki çalışayım moduna geldim. Bolca dua da ediyorum ama acaba bi şeyleri eksik mi yapıyorum diye düşünmekten de geri duramıyorum. Bana bir tavsiyeniz var mıdır acaba?
Selâmünaleyküm, Bayramınız mübarek olsun 🕊️
Bunlar ne güzel dertler, Allah haram peşinde koşanlardan değil de rızası için helal ile rızıklanmayı bekleyen kullarını biiznillah en güzelleriyle rızıklandırır. Bu tertemiz zümreden olmak da çok güzel.
Evlilik babında aracılık müessesini çok önemsiyorum. Bu işler biraz da boşlanmış gibi ama harama bulaşmak istemeyen, sağda solda aranmadan edeple bekleyip çekindiği için isteğini dile getiremeyen o kadar çok kaliteli insan var ki. Evlilik hususunda aracı olmak Rabbimizin ayetinde buyurduğu önerisi ve efendimiz aleyhisselam’ın sünnetlerindendir. Ama çoğumuz faziletinden habersisiz. Oysa buyruluyor ki ; “En üstün sadaka-i câriye, evliliğe vesîle olmaktır. Zîrâ onların neslinden gelen kimselerin yaptıkları her iyilikten, vesîle olana da bir ecir vardır.”
En fazîletli şefaatlerden (teşvik edilen amellerden) biri, evlilik husûsunda iki kişiye aracı ve yardımcı olmaktır.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 49)
Bu yüzden öncelikle yakın çevrenizi bu isteğinizden haberdar etmeniz de mühim. Anneniz ablanız arkadaşınız vesilesiyle de söyleyebilirsiniz. Bu asla utanılacak bir durum değil Allahın fıtratımıza koyduğu bir ihtiyaç bunu dillendirirken utanmayın bir ibadeti ister gibi isteyin söyleyin. Çünkü duanın yanında fiili destek olarak bunları da işlemek gerekiyor.
Mesele çok kişiyle görüşmek de değil bence, ben de evliliklikle ilgili her istek, durum ve talibi direk reddeden biriydim sonra kararımı değiştirdiğim anda evlilik niyetli ilk görüştüğüm kişiyle evlenmiş biriyim. Çünkü duamda andığım nerdeyse tüm detayların somut hali gibiydi 🙊
Her dua nasibe, her nasip de vaktine esirdir denildiği gibi bir de nasibin vakti vardır. Allah hayırla o vakte eriştirsin.
Dua için önerim ise kendim de ediyordum evlendikten sonra da hala devam ediyorum namazlardan sonra okumaya. Furkan suresi 74.ayet ve İbrahim suresi 40,41.ayet bunları ezberleyip düzenli olarak okursanız çok faydasını görürsünüz. Bir de her akşam cuma suresi okuyabilirseniz bu da çok güzel olur.
Bir diğer önerim de 21 taha suresi okumak. Bunun dışında bu maksatla ve niyetle sadakalar verip evlenenlere yardımcı olun. Hususen bu konuda anne duası da alın.
Sabır ve dua ile de beklemeye devam edin. Çünkü evlilik çok mühim ve sonraki hayatınızı şekillendiren bir mesele acele edip yanlış bir evlilik yapıp sıkıntısını çekeceğinize hayırlı bir evliliğin yolunu gözlemek çok daha hayırlı bir durumdur zannımca.
Olmazken hiç olmayacakmış gibi geliyor ama vakti geldiğinde de sular seller gibi kolaycacık akıp oluveriyor önceki beklemek sıkıntıları unutuluyor yaş yahut başka meseleler sizi korkutmasın hiçbir yere grç kaldığınız yok :) Allah tez vakitte hayır ve bereketle nasibinize kavuştursun sizi ve bu durumdaki tüm kardeşlerimizi. Yine bu durumdaki kardeşlerimizin evliliği için dualar edin devamlı ki melekler de aynını sizin için etsin ✨🌙🕊️
31 notes
·
View notes
Text
Bazen ayrılmak gerekir ayrılamam dediklerinizden
“O kişi dedi ki: “Artık bu, benimle senin ayrılması demektir. Şimdi sana sabredemediğin bu olayların gerekçelerini haber vereceğim.”
Kehf sûresi, 78.
💔Bazen sevenlerin de birbirinden ayrılması gerekir.
Hz. Musa Hızır ile buluştu ve onunla ilginç üç olaya tanıklık etti. Hızır Hz. Musa’dan bir söz almıştı:
Yaptığı hiçbir şey hakkında soru sormayacaktı.
Fakat Hızır’ın yaptıkları sessiz kalınacak konular değildi.
➖ Bu nedenle Hz. Musa her seferinde ona yaptıklarının sebebini sordu. Allah’ın hakkı üçtür misali Hızır, üçüncü seferinde de soru soran Hz. Musa’ya, “Buraya kadar artık! Artık bu, benimle senin ayrılması demektir” diyerek yollarını ayırdı.
📍Evet,
bazen birbiriyle uyum halinde olmayan iki iyi insanın da ayrılması gerekir.
🖐Allah Teâlâ insanları farklı mizaçlarda ve karakterlerde yarattı. Her birinin kendisine göre ilkeleri ve yaşam tarzı vardır. Eğer bir insan sizin özel alanınıza müdahale ediyor ve bunu sürekli tekrar ediyorsa artık ondan ayrılmanın zamanı gelmiştir. Birbirinin yükünün kaldırmak yerine, birbirine yük olan insanların birbirlerinden ayrılmaları gerekir.
☘Sizinle alışverişe gelip her şeyinize karışan biri varsa onu kendinizle alışverişe götürmek zorunda değilsiniz. Ondan ayrılın ve uzak durun. Bununla insanlarla aranızı bozun anlamında demiyorum. Ama sizin her şeyinize karışan biriyle hayatınızı devam ettirmek zorunda değilsiniz.
🍄🟫Hayatınızın her alanına karışan birileri varsa
“Artık bu, benimle senin ayrılması demektir” deyin ve ayrılın. İyilik yapmak istiyorsunuz ama
“Sana mı kalmış iyilik etmek?
Bu zamanda kimseye iyilik yaramaz. Boş ver, herkes başının çaresine baksın, sana ne fakirlerden vb.” diyorsa ona
“Artık bu, benimle senin ayrılması demektir” deyin ve ondan uzak durun. Yapacağınız iyiliklere engel olmak isteyen herkesten ayrılın artık Açıktan söylemek zorunda değilsiniz. İçinizden deyin diyeceğinizi ve ilişkilerinizi askıya alın.
🌻Kendi evinizde başkasından azar işitmeye mecbur değilsiniz. Bazen ayrılmanız gerekir sizden ayrılmak istemeyen, her yaptığınızı sorgulayan ve hayatınızı sıkboğaz eden kişiden.
Yolunuza onunla devam etmek zorunda değilsiniz.
🥀Bir gün sizin de sabır taşın��z çatlasın ve “Bu, benimle senin ayrılması demektir” deyin. Çekip gidin. Tabi, başınızın çaresine bakmasını biliyorsanız. Bilmiyorsanız acı da olsa sabır diliyorum.
🤲🤲Rabbim, bizlere kendisiyle uyum içinde yaşayacağımız dostlar nasip et!
**
#ayetler üzerinden kısa bir tefekkür
24 notes
·
View notes
Text
"Ümmet olarak, Peygamber aleyhisselam efendimizin ağırlığını da bu yükün en ağırını taşıyan olarak görüyoruz. Biz ümmet olarak bu denli ağır ve yaygın bir yük taşıyorsak o yük esasen Peygamber aleyhisselamın omuzların da yüklü idi zaten. Ona ümmet olmak da onun yüküne omuz vermek demektir.
Peygamber aleyhisselamın muhteşem kimliğini tahlil ederken onun, miraç görmüş olması ve benzeri meziyetleri ile anıyoruz. Diğer peygamberlerden farklılıklarını, Allah Teâlâ nezdindeki büyük değerini, hakkında varid olan sözleri zikrederek onu anlamaya çalışıyoruz. Bunların yanında onun omuzundaki yükün ağırlığını da tefekkür etsek onu daha iyi anlamış oluruz.
Onun 'âlemlere rahmet' olması, alemlerin yükünü taşımasıdır aynı zamanda. 'Âlemler' ne ifade ediyorsa, âlemlere rahmet olarak gelen Peygamber aleyhisselam efendimizin yükünün ağırlığı da onu ifade etmektedir. Büyüklüğünün ve azametinin içini dolduran gerçeklerden biri de bu büyük gerçektir."
13 notes
·
View notes
Text
`damlalar` - nurettin topçu
âlem, üç şeyin mecmuundan ibarettir:
varlık, düşünce ve hareket.
bunların hepsini kendinde toplayan insan, üç şeyin peşinde olmak için yaratılmıştır: hakikatın, hayrın ve güzelliğin.
insan ruhunda bu üç şeye götüren üç yeti vardır: zekâ, duygu ve irade.
zekâ üç yerde kullanılır:
kazanmada, hilede, ilimde.
duygunun üç dünyası vardır:
sanatın, rüyanın ve sevdanın.
irade, üç âleme sığınma kuvvetidir: hemcinsine, kendi samimiyetine ve allah'a.
bu üç yetinin birlikte ve ahenkli olarak barındığı kalp, üç şeyin mahfazasıdır:
aşkın, ümidin ve imanın.
üç şeyi sevmeyen ruh, ölü odaları gibi karanlıktır:
çocuğu, tabiatı ve zalimle kavîden başkasına itaati.
üç kişiye acıyınız:
zenginlikten sonra fakir düşene, şerefli iken zelîl olana, cahiller arasında kalan âlime.
üç nesneden her yerde kaçmalıyız:
yersiz şiddetten, açlık bırakmayan tatminden, kendimize çevrilmeyen tehditten.
üç kişiden korkunuz:
merhametsizden, müraîden, mürtekipten.
üç musibetten uzaklaşınız:
zulümden, zelzeleden, 'bilirim' iddiasında olan cahilden.
üç kişiye el uzatınız:
hastaya, garibe, muhitinde anlaşılmayan bedbahta (bu yüzden kalabalığın arasında yalnız yaşayana.)
üç türlü davranış kaba ve sahtedir:
kendini belli eden sanat, nümayişçi ahlak, kendine güvenen dindarlık.
üç şey saadetin sırrıdır:
tevazu, kanaat ve ölümün eşiğinde sık sık dinlenme zevki.
dünya üç şeyle cennet olur:
elden, dilden ve gönülden vermekle; allah'ın kullarını ta'n etmeyip affetmekle; zalime zulmetmeyip hidayet yolunu göstermekle.
üç kişi karanlıkta kalmıştır:
aşkından çok talâkatını kullanan, imanını iddia yapan, aklın meyvasından lezzet almayan.
üç hâkimin hükmünde hata aranmaz:
kalbin, kaderin, ölümün.
üç yerde insan kendini tanır:
tövbede, zalimin kahrı altında, son nefesinde.
hayatın manası üç yerde hakkıyla anlaşılır: aşk ile birleşen ümidde, vecd ile yapılan ibadette, yeri yurdu unutturan seyahatte.
gözyaşının üç yerde lezzetine doyulmaz: vuslatta, mağfirette, merhamette.
üç yerde insan allah ile sohbettedir: kalabalıktan incinmeyen yalnızlıkta, bir ümidsizin yüzünü ümidle güldürdüğü yerde, zalimin zulmü kendinden şükür taşırdığı anda.
insanlar içinde kendini bilenler şu üç kişidir: rüzgârı bile incitmeyenler, kendi adlarını söylemekten utananlar, allah'ın emaneti olan insanlara katı katı gözlerle bakmayanlar.
üç türlü insan allah'tan uzaktır:
rahatlarını hesaplayarak hizmetten kaçanlar (hizmet ehli olmayanlar), duygulu olduklarını ileri sürüp de sefalet sahnelerinden uzak duranlar, sefil ruhlarda feyz arayanlar.
üç türlü insan allah'ı göreceğinden müjdelenmiştir:
saf kalpler, gecenin karanlığında güneşi bulanlar, ölümü hayatta iken bütün hareketleriyle birleştirmiş olanlar.
üç şeyin hududunda durmasını bilmelidir: isteklerin, aklın, hayatın.
üç şeyden ayrılınca diğer üç şeye geçmede acele etmelidir:
insanlardan ayrılınca ibadete, hareketten çıkınca huzura, dünyaya vedâlaşınca uhrâya.
15 notes
·
View notes