#Aklımdan her geçişinde
Explore tagged Tumblr posts
Text
Her aklımdan geçişinde karşıma çıkmanı seviyorum.
1 note
·
View note
Text
Fikret Kızılok - Tek Başına ("Avlu" Dizi Müziği)
Fikret Kızılok – Tek Başına (“Avlu” Dizi Müziği)
Başrollerinde Demet Evgar, Ceren Moray, Nursel Köse, Kenan Ece, Teoman Kumbaracıbaşı , Şebnem Dönmez ve Rüçhan Çalışkur yer aldığı ve Yüksel Aksu’nun yönettiği Limon Yapım’ın merakla beklenen dizisi “Avlu”nun 29 Mart Perşembe akşamı Star’da yayınlanan ilk bölümünde Fikret Kızılok‘un “Tek Başına” isimli şarkısı kullanıldı. “Tek Başına” parçası Fikret Kızılok’un 1983 yılında çıkan “Zaman Zaman”…
View On WordPress
#29 Mart 2018#29 Mart 2018 Perşembe#Aklımdan her geçişinde#Anlıyorum yaşamalıyım sensiz#Avlu#Avlu 1.Bölüm#Avlu 1.Bölüm Dizi Müziği#Avlu 1.Bölüm Dizi Müzikleri#Avlu 1.Bölüm OST#Avlu 1.Bölüm Soundtrack#Avlu 29 Mart 2018#Avlu 29 Mart 2018 Perşembe#Avlu Dizi Müziği#Avlu Dizi Müzikleri#Avlu OST#Avlu Soundtrack#Biliyorum kavuşmak imkansız#Bir garip bir buruktur içim#Bir sevda çekerdi kalbim#Ceren Moray#Demet Evgar#Dizi Müziği#Dizi Müzikleri#Fikret Kızılok#Galiba#Her gece hayalimde düşümde#Her kadehin bitişinde#Kenan Ece#Limon Yapım#Nursel Köse
0 notes
Photo
Nasıl başlasam nerden başlasam bilemiyorum . Liseye yeni başlamışım ablamın arkadaşını seviyorum deli gibi ama bir süre sonra yaş farkı o üniversite hayatı derken bitirmek zorunda kalmıştık . Tam unuttum derken sen girdin hayatıma . Liseye yeni tabii herkes üst sınıfları konuşuyor ismini duymuştum ama ismin komik gelmişti bana . Okulunda popiler çocuğu her kız onu seviyor flan . Ben ise birini unutma çabalarındaydım . Birgün onun katına indim arkadaşımın sınıfına koridorda sevgilisiyle konuşuyordu . Arkadaşımda bu çocuk çok yakışıklı gibisinden konuşuyordu bende ıy bu mu hiçte değil diyordum . Nerden bile bilirdim ki hayatımın merkezi olacağını . Neyse ben geri sınıfıma çıktım . Onlarda bir ay sonra ayrılmışlar. Hiç dikkatimi bile çekmemişti ayrıldıkları. Bana merdivenlerde çarpıyordu ben hala yanlışlıkla oluyodur diye bir şey demiyordum . Okulun sonları instagramımdan biri takip etmiş akşam 10 gibi bi baktım o . Snapchatdende eklemiş.Mutlu olmadım değil . En yakın arkadaşıma yazdım oda kesin seni seviyo gibisinden konuşuyordu. Dalga geçiyorduk böylelikle . Bu takip işinden 1 hafta sonra okul nöbetçisi oldum . Onunda tübitak projesi var her tenefüs geçip gidiyor önümüzden . Bir tenefüs durdu bir hocayı sordu bende tanımıyorum o hocayı ama hiç bozuntuya vermeden yok gelmedi demiştim . Ama konuşurken gözlerinin içi gülüyordu . O gülünce bende gülüyordum sebebsizce . O ise hocanın arabası dışarda ama dedi . İyi bozulmuştum ama çaktırmıyorum . Yok ama dedim tamam diyip gitmişti . Sonra yine geldi eve gidicekmiş proje için bir şey lazımmış hocadan izin alıp bi kızla gitti . Evinide öğrenmiş oldum o ara . Sonra karne gününe kadar ben yine normal hayatıma devam ettim . Artık yaz tatili karneler alınacak aldık karneleri servisler almıyormuş o gün bizde dolmuş gelene kadar yürüyelim dedik . Bi baktım önümüzde bir arkadaşıyla yürüyor arkasını döndü beni görünce durdular biz onların önüne geçtik bu sefer onlarda yürümeye başladı dolmuş geldi bindik . Ama bir şeylerden artık şüpheleniyordum . Arkadaşımda şüpheleniyordu . Neyse yaz tatiline girdik ama nasıl diyim aklımdan bile geçmiyodu açıkcası . Fotoğraflarımı beğeniyordu ki ben beğenmiyordum . Bende Eskişehirdeyim 20 ağustos da yazdı . Bir baktım bir mesaj bir de ismi dedim oha ne oluyor . Nasıl mutlu oldum ama elim ayağım titriyor . Kalbim yerinden çıkacak sanki . Ben neden böyle olduğumu bilmiyorum . Ama ilk kez olduğunu biliyorum . Hemen cevap vermedim ağırdan aldım ama içim içimi yiyor ne yazıyor diye . Yarım saat sonra açtım selam demiş . Selam yazdım . Konuşmaya devam ettik böyle sonra snapden mesaj geç giyormuş instagrama geçelim dedi. Kabul ettim ama içimden birazdanda numaramı ister diye düşünüyorum . Bir kaç gün konuştuk yanlış hatırlamıyorsam 1 hafta konuştuk sonra yazmadı . O yazmayınca bende yazmadım bir baktım snabine bir tarih dedim oha ne oluyor . Sinirlendim ama ne yapabilirdim ki . Zaten çok hoşlanmadan gitmişti diye düşündüm . Sonra aklıma bile gelmedi .1 ay sonra yazmış yine . Çaktırmadım sinirli olduğumu konuşmaya devam ettim . Konuştuk yine 1 hafta sonra beni sevdiği söyledi. O ara ablamın üniversite sonuçları açıklanmış ablama yurt arıyoruz . Yazık garibime 1 saat geç yazmıştım . Şuan hayatımda birini istemediğimi söyledim. O ise bir daha yazmayacağını söyledi ben ise tamam dedim . O ara snapler atıyor acıklı flan 5 saat konuşmadık 5 yıl gibi . Karakalem güzeli daha bir çok şey . Annemde o ara temizlik yapıyor ona yardım ediyorum hangisine bakacağımı şaşırmış bir durumda bende sadece bir kaç günlük heves diye snap attım o ise keşke bir kaç günlük heves olsa diye snap atmıştı . Şimdi kızıyorsunuz neden geri çevirdin diye sonuçta o popiler biriydi benimle oynayacağını düşünüyordum . Sonra 1 haftaya mesaj attı seni bırakmam özledim diye . Ben ise sadece burdan konuşuyoruz nasıl özliye biliyorsun diye ? Meğer o beni okulda baya gözlemlemiş . 55 gün aralıksız yazdı . Bende tatildeyim lunaparkları çok severim onlarında lunaparkları var ben snap attım en sevdiğim yer diye o ise senin en sevdiğin yer bizim ne olursun gel yazmıştı . Yavaş yavaş sevmeye başlamıştım. Nasıl sevmiyim şimdi . O ara baya tersliyodum onu . Ve ona rağmen 55 gün yazdı . Okullar açıldı bu yazmamaya başladı . Yazmıyo Allah yazmıyo . Ama bakışıyoruz . Sınıflarımız çapraz sınıfın kapısında bende öyle bakıyoruz flan . Yağmur yağmıştı fotoğraf atmıştık kızlarla ilk beğenen oydu okulda . Sonra öğlen arası yemek yemişiz bende şakasına ağzımda kürdanla oynuyorum bir baktım yanımdan geçti ne utanmıştım o zaman ya . Okulun 2. Günü koridorda öğle arası bende yan sınıftan çıktım bizim sınıfa girdim gördüm . Arkadaşım ne olur önlerinden geçelim diye yalvardı kabul ettim önlerinden geçtikden sonra mesaj atmış önümden her geçişinde seni daha çok seviyorum diye . Ben ise bir şey demiyorum bende seviyordum artık . Yalvardı bana ne olur beni tanımaya çalış diye . Bende kabul ettim öyle dedim çocuk yine yazmamaya başladı . Ben bir şeyler yapmalıydım . Gittim giydiği hırkanın aynısını aldım fotoğraf çekindim aynı hırkayı giymenin mutluluğu diye mesaj atmış bu bana mı diye . Ne diceyeğimi şaşırdım evet desem utanıyordum hayır desem biticekti başlamadan . Bide kendimi acı çektirme gibi bir huyum vardır . Evet dedim ya çok mutlu oldum dedi . Biz konuşmaya başladık tanıdık birbirimizi okulda buluşmaya karar verdik . Öğle arası sözleştik . Zaman yaklaşıyor ben nefes alamıyordum sanki biri kalbimin üstüne oturmuş öyle bir şey zil çaldı . Elim titriyor heyecandan hepsi . Kantinde gördü benim yanımda arkadaşlarım vardı utandı gelmedi bende gidemedim en son bir cesaretle yanına gittim bana kakaolu süt almış bir konuşmada sevdiğimi söylemiştim. Ama beni beklerken onu içmiş bende kendime bir tane aldım . Bahçeye çıktık konuştuk ikimizin üstündede aynı hırka 30.09.2016 . 6 gün sonrada çıktık 05.10.2016 19.02 de evet dedim . Neler yaşayacağımı bilmeden evet . Biz mutluyduk bazı sorunlar yaşanıyordu kıskançlık ama hemen dayanamayıp barışıyorduk. Bir gün gitmiş bazı kızları takip etmiş ayrıldım sinirden 28.10.2016 sonra hatalı olduğumu anladım barıştık . Herşey güzel gidiyordu ama yavaş yavaş benden uzaklaşıyor bazı şeyleri söylememeye başlıyor okulda yanıma az geliyor gariplikler seziyordum . Eski sevgilisi bizim koridorda geziyordu. Benim sınıfıma giriyordu biz konuşurken ona omuz atıp geçiyordu . Gerçekten ağır şeyler yaşamıştım.3 aralık doğum günüydü hediyem geç geldiği için 6 aralıkta kutlamıştık . Akşamındada bir mesajla benden ayrılmak istediğini ailevi bir mesela olduğunu söylemişti . Cevap bile veremedim ki . Yıkıldım . 1 damla yaş aktı gözümden sadece . Diğer gün okul vardı . Ki eski sevgiliside ayrıldıktan sonra hiç katımıza gelmemişti.Hiç görmemiştim ama her hafta sonu mesaj atar konuşurduk . Allahtan ayrılmıştık her hafta sonu . Bir gün kızlarla okuldan kaçarken oda kaçıyormuş ikimiz aynı anda çıktık dışarı heryer buz ben bi arkadaşımın koluna girmişim düşersem fena gülerim diyorum arkamda bir soluk o . Gitti karşıya yine . Biz snap paylaştık cafede aradı nerdesin özledim diye utanmaz bir de ayağına çağırıyor . Sen gel dedim o an bi arkadaşı girdi kim var dedi söyledim yok neyse sonra görüşürüz dedi . Sinirden köpürdüm . Sonra geri döndü affet beni ben seni çok özledim dedi affetmedim . Çarşıda bir kızla görmüşler mesaj attılar böyle böyle . Bende gittim eski sevgilimle snap attım isimlerimizi biliyorum çok yanlış ama o an düşünemiyorsun ki ne doğru ne yanlış . Mesaj attı kızdı bana haklı . Siniri geçince buluşalım dedim . Buluştuk açıkladım kendimi ve ayrıldık yine barışmamıştık . 6 şubat doğum günüm onu bile kutlamamıştı . 14 şubat oldu bir arkadaşım dönse kabul eder misin diye sormuştu o gün . Etmem demiştim . O an Allah işte mesaj attı öğlen arası konuşalım mı diye bende ne konuşcaz dedim gelince öğrenirsin dedi bende kabul ettim. Öğlen arası konuştuk flan akşamda mesaj attı ve barışmıştık . Bir an önce sabah olsunda sarılayım diye saniyeleri saydım sabah oldu ve öyle bir sarıldım ki kokusunu öyle bir içime çektim ki . Size nasıl anlatayım ben anlatırken bile gözlerim dolarken . Mutluluğum 1 hafta sürdü . Bana gökyüzüm derdi . Telefonunu istedim vermedi ne varsa o telefonda bende ayrıldım. Akşamına yazdı baya sinirlendik ve demem gereken bir şey dedim eski sevgilim bile senden iyi diye . Baya küfürler savurdu ama bana değil eski sevgilime . Ben sadece biraz kıskansın aklı başına gelsin istemiştim . 1 ay konuşmuyorduk dayanamadım aradım öğle arası koridorda konuştuk sevdiği sevgilisi var mı diye yok dedi . Sonra konular açıldı yine sinirlendi biraz sesi yükseldi bana ilk defa bağırdı . Diğer günde çağırdım konuştuk özür dilerim sen bana kıyamazsın barışırsın dedim . Fotoğraflarımızı sildin mi dedim hayır dedi . Beni sevmiyosan gözümün içine bakarak söyle dedim . Boşver dedi gözümün içine bile bakmadı . Sonra beni bir sınıfa çekti ve gözümün içine yine bakamadı sana bir şey söylicem ama bağırmak sinirlenmek yok dedi bende en kötü sınıftan çıkarım dedim . Birini mi seviyorsun dedim ses etmedi biriyle mi çıkıyosun dedim hayır demiştim dün dedi ve beklenilen cevap ben başka birini seviyorum . İyi kendine iyi bak dedim sınıftan çıktım ve çıkarken arkamdan şarkı söyledi . Ne diyebilirdim . Ne yapabilirdim . Hatalıydım . Kabul . Ama o beni bir gece yarısı bırakmışken ben onu kabul ettim affettim şimdi başka birini sevmek inanın çok zor benim için ağlamadım dayandım ağlamadım . Kızlarda bırakmadı okul çıkışı cafeye gittim onlarada anlattım zaten çıktım sınıftan direk numarasını resimlerimizi hepsini sildim herşeyi . Ve bir şey söyliyim mi o birini seviyorum dediğinde ben ona karşı bütün duygularımı o masada bırakıp çıktım şimdi canım çok az acıyor . Bugün yanından geçtim baktı ama ben bakmadım. Bakamazdım . Onun kalbinde biri varken o sevdiği kişiye haksızlık etmiş olurdum. Ben yapamazdım . Bunu neden anlatmak istedim neden yazmak istedim inanın bilmiyorum ama benim için gerçekten önemli biri oldu canım oldu nefesim oldu koçum oldu cedricim oldu mavişim oldu sarışınım oldu Herşeyim oldu . Ben onun HİÇBİRŞEYi iken o benim HERŞEYİMDi . Şimdi kocaman hiç kaldım . Millet sorunca ne diyeceğimi şaşırıyorum bunu hak etmedim. Etmedin . Seni gerçekten çok başka sevdim be . Bana ilk defa kantin kapısının önünde gözlerimin içine bakarak sevdiğini söylemiştin. Beni ilk kez sınıfımın kapısında öpmüştün . İlk kez benim sıramda sarılmıştın. Şimdi bitiyorum seni sonsuza kadar . HOŞÇAKAL
4 notes
·
View notes
Photo
Neden içim acıyor? diye soruyordum bu gün kendime, işte sen düştün aklıma, sigara düştü dudaklarıma ve yine yazmaya başlıyorum saçma cümlelerimi, aslında seni anlattığım bir şey saçma olamaz ama sen olmayınca hiç bir anlamı olmuyor, hani o belli bir saatte dinlediğimiz şarkıda da dediği gibi; “Bazı cümleler hiç bir anlama gelmiyor”.. Aslında her cümlenin bir anlamı var, her şarkının bir anlamı var, her şiirin, her kitabın ve yakılan her sigaranın bir anlamı var, hepsi sensizlikle başlıyor önce, sensizliği kabullenerek anlatıyorlar kendini, ben yanlış anlıyorum tabi hepsini, kabul edemiyorum ki sensizliği, tamam biliyorum yoksun ama bir şeyler var, kokun falan var işte, yanımdan bir kaç saniyelik geçişinde dahi burnuma tüten ve aklımdan çıkmayan o kokun. birde unutamadığım şeyler var, sırf bunlar için Oğuz Atayın tutunamayanlar kitabını unutamayanlar lisanından okuyorum, her satırı seni anlatıyor, yada ben öyle anlıyorum. Dediğim gibi ben hep yanlış anlıyorum, ben her şeye sen tarafından bakıyorum, her resme, her şiire, yalnızlığı anlatan şiirlerde mesela gözlerin giriyor araya, göz bebeklerinin bana bakışını hissediyorum, resimler bir güzelliği resmediyor, ben senin saç tellerinin sayısını öğreniyorum, zaten bir tek onlara bakıyorum, boyamış olsan dahi boyası geçmiş saç tellerine bakıyorum, seni anlatan, senin gerçeklerine. İnsanlar gibi bir görünüşe aldandım, aptalım deyip kendimi azarlıyorum, başka birilerinin varlığını hatırlıyorum. Başka insanların güzelliğine kapılıp unuttum sanıyorum, fakat onlar 2 ye 10 kalmadan uyuyorlar, her gece seni hatırlayıp uyku girmeyen gözlerime kahve ile yardım ediyorum. birileri buralarda olmalı diyorum, yeni insanlar tanıyorum, ama sevdiğim şarkıları ezbere bilmiyorlar, onları da siktir edip daha farklı kişileri arıyorum seni unutmamı sağlayacak, onlarında saçlarına bakamıyorum. baksam bile yanan tütünden ziyade sönmüş külleri andırıyorlar, seni onların yerine koyuyorum ama onları senin yerine koyamıyorum, sana bakarken de başka bir şey hatırlamıyorum, bu yüzden bazen seni kızdırıyorum, özür diliyorum senden, biraz sessizlik ile cezalandırıp beni geri dönüyorsun bana. Ama bu sefer sessizliğinde kayıp olma esnasında birden seni güldürebilmeyi beklerken nefreti okuduğum cümlelerini savuruyorsun, ve susuyorsun. İlk gün sadece pişmanlık hissi içimde yer edindi, sonra azarladım kendimi, sonrasında uykusuzlukla cezalandırdım gözlerimi, bir kaç gün böyle gitti fakat resmine bakıp uyumayı başardılar, sen iyi geceler demeden kapanmışlar, onlara kızıyorum, ama anlamıyorlar, bende onları anlamıyorum zaten, ama beni de sen anlamıyorsun, uykun varken giren bir matematik dersi gibiyim, öyle boş boş bakıyorsun, bana baksan neyse, manzarasız yerlere bakıyorsun, belkide bir aynaya bakıp gözlerini gökyüzü sanıyorsun, saçlarını gün batımı, tenini ay. Ben öyle sanıyorum, ama farklı renge bürünmüş saçların, lenssiz gözlerin ve makyajsız cildinden tanıyorum seni, ve gökyüzünün seni anlatan saatlerinde, balkonda sigaramı yakıp “Yorgunum Ve Ağrılar” isimli bir parça dinliyorum, beni anlatıyor, evet bu beni anlatıyor, her dinleyişimde üstüme çöken ağrıları anlatıyor, her şey seni anlatıyor zaten, bırak buda beni anlatsın. Ve bitiremediğim bir yazının ortasında, yeniden sigara biter, bende sen gibi susarım.. Kendimi anlatan şarkıya dalıp, resimlerine bakarım, yalnızlığım kabullenemez “haşa ne haddime” der kendine “o varken nasıl benimle olursun” diyerek susar. Herkes susar, bende susuyorum artık, çünkü bir şeyleri birilerinin bilmesini isterken anlatamamaktan bıktım...
Eskimiş renkli yaz günlerini özlemiş gibiyim Kendimi çok yüksek bir binadan atmış da ölmemiş gibiyim Yorgunum ve ağrılar, kırıklarım var; eziklerim, çiziklerim Biraz daha tanısam seni bu gece başımda beklemeni isterim Bir haftalık Ankara tatilimi bitirmiş, doymamış gibiyim Zincirini kırmış köleler gibi kaçan heveslerimi saymamış gibiyim Yorgunum ve ağrılar, kırıklarım var; eziklerim, çiziklerim Biraz daha tanısam seni bu gece başımda beklemeni isterim Bir sabah gün doğmadan evden çıkmış ve geri dönmemiş gibiyim İçimde kalmış ne varsa ne yoksa hepsini söylemiş gibiyim Yorgunum ve ağrılar, kırıklarım var; eziklerim, çiziklerim Biraz daha tanısam seni bu gece başımda beklemeni isterim
0 notes