#Ahmet Tarık Tekçe
Explore tagged Tumblr posts
Text
Remziye Fırtına Kimdir
Sinema oyuncusu Remziye Fırtına, 1916 senesinde dünyaya geldi.Babası Mehmet bey, annesi Şükriye hanımdır.1964 senesinde Göksel Arsoy, Belgin Doruk, Cevat Kurtuluş, Ahmet Tarık Tekçe gibi isimlerin rol aldığı Evcilik Oyunu isimli filmde rol alarak sinema sanatçılığına başladı.Korkusuz Korkak, Umudumuz Şaban, Küçük Hanımın Şoförü, 5 Milyoncuk Borç Verir misin, Nereye Bakıyor Bu Adamlar, Beklenen…
0 notes
Text
"Hayatta büyük gerçek // Bekarlık sultanlıktır" :))
#1960s#yeşilçam#türk sineması#old cinema#vahi öz#hüseyin baradan#ahmet tarık tekçe#yılmaz duru#filiz akın
20 notes
·
View notes
Text
İŞTE BİZİM HİKÂYEMİZ. 50'li yıllarda Demokrat Parti'yle Hayata gözlerini açanlar. Tahta beşiklerde ninnilerle uyuyup, 60 ihtilâlinin ayak sesleriyle uyananlar. Çocukluğunu bu kargaşayla geçirip, 68 'de 18 yaşın heyecanıyla 68 kuşağının çilesini çekenler. Bu hikâye sizin. Bizim o yıllarda çocukluğumuz Hep sıkıntılarla geçmedi. Biz nedense ergenliğe geç girdik. Çocukluğumuzu uzun yaşadık. Bizim oyun alanlarımız çoktu. Yemyeşil çayırlarda,bahçelerde Evimiz kadar güvenli sokağımızda Çeşit çeşit oyunlar oynardık. Biz küçük şeylerden mutlu olmasını iyi bilirdik. Uzun kış gecelerinde içilen semaver çaylarıyla, Aile toplantılarının sıcaklığını hep hissettik. O yıllarda komşuluk bağlarımızda güçlüydü. "Bir maniniz yoksa akşam ANNEMLER size gelecek". Sözü bizi çok mutlu ederdi. Karanlık günlerde önlüklerimiz karaydı ama, Karanlıkları aydınlatan beyaz yakalarımız gibi Umutlarımız,mutlu günlerimiz de vardı. Kitaplarımızı,defterlerimizi itinayla kaplardık. Tahtadan, telden, ağaçtan oyuncaklar yapardık. Yaratıcı, yetenekli , paylaşımcı ÇOCUKLARDIK. Biz, yuvarlak, köşeli kurşun kalemlerimizle Düz, eğik, süslü italik okunaklı yazılar yazardık. Biz halk kütüphanelerine , Halk Evlerine giderdik. Ne omuza asmalı deri,renkli çantalarımız Ne 0,5 uçlarımız, ne kokulu silgilerimiz vardı. Tahta sıralı,varil sobalı sınıflarımızda Kara tahta başı heyecanlar yaşardık. Nohutlu,fasulyeli matematik derslerimiz. Cin Ali serisi okuma saatlerimiz Andımız, Gençlik Marşımız, Cumhuriyet şiirlerimiz Sapanla kuş avımız, derede yüzme yarışlarımız Ömer Seyfettin ,Dede Korkut hikayeleri Kafdağı arkasına uzanan masallarımız. Battalgazi,Köroğlu Destanları Uzun kış gecelerinde uyuklayarak dinlediğimiz Babaların,Dedelerin askerlik anıları. Amerikan yardımı süt tozundan hazırlanmış Beslenme saatlerimizi unutmak mümkün mü? Ya sabahları üzerine ''tereyağı'' sürülmüş Taze yumurtalı,pekmezli sabah kahvaltılarımız. Tarhana Çorbası'nın lezzetini nasıl unuturuz? Pazar sabahları sıcak ekmek kuyruğunda Buharı kokusuna karışmış pidelerden,somunlardan Elimiz yana yana yediğimiz lokmalar... Bizim Amerika'dan ithâl herkesin okuduğu: Teksas Tommiks'imiz Zagor'umuz da vardı. Hayat, Ses Mecmuaları, Hürriyet'in ilâveleri Radyoda Enosis-Makarios, Vietnam haberleri Arkası Yarınlarımız, Liselerarası bilgi yarışmaları, Bizimkiler, Kaynanalar, Radyo Tiyatrolarımız Erkan Yolaç'la Evet-Hayır yarışmalarımız Orhan Boran'ımızla Yuki'miz. Hayatımızın bir parçasıydı. Soğuk kış günlerinde, buzlu yollarda Tahta okul çantalarımızı kızak yapar kayardık. Bizim mahalle bakkalımız Haydar Amca'mız Yolunu hasretle beklediğimiz postacımız Bekci Hasan'ımız, kasabımız, manavımız Aile fertlerinden biri sayılırdı. Lâstik ayakkabıdan naylon ayakkabıya Bez toplardan naylon toplara Batarya pilli radyodan ağır, iri, sandukalı Dântel örtülü Siyah-beyaz televizyona biz kavuştuk. Gazocağından ''Aygaz''lı ocaklara biz geçtik. ''Vita'' yağı tenekelerinden su kapları yapardık. 60'lı sıkıntılı yılların sonunda Amerika Apollo 11'i Ay'a gönderirken Bizim ilk yerli otomobilimiz Anadol'umuz Arkasından 124 Hacı Murat'ımız O yıllarda bizim ne emniyet kemerimiz Ne otomatik klimamız, Cd çalarımız Ne uzaktan kumandamız , ne oto alârmımız Ne hava yastığımız , ne otoyollarımız vardı Çatılarda daha iyi görüntü için!. ölüm tehlikesiyle Antenleri biz çevirirdik. Gurundik, Şaplorenz Philips Marka asker bavulu televizyonlarda Karlı , silik, bulanık görüntülerden oluşan Yerli diziler bizi mutlu ederdi. Arnavut kaldırımlarındaki oyunlarımız Gece muhabbetlerimiz, cambazlı panayırlar Topacımız, ( tendürük ) misketimiz, uçurtmamız, Gizlice içtiğimiz, birinci, bafra, gelincik Yaka sigaraları. Pamuk Şeker, Horoz şeker, Şeker Elma, Kâğıt helvalarımız Uzuneşek, Birdirbir, Saklanbaç, Komen, Elim sende oyunlarımız. Hayatımıza renk katan, bayramlarımız. Biriktirdiğimiz bayram harçlıklarıyla gittiğimiz Dönme dolap, atlı karınca, Langırt Beş atış yirmibeş çadır tiyatrosu. İstop, dokuztaş, mendil kapmaca Gazoz kapağı, sigara kutusu, bilye, düğmelerle ( kopça ) Yaratılmış bir oyun dünyamız vardı Yakan Top, seksek, çelik-çomak oyunları. Okulda Yerli Malı Haftalarımız Evde tasarrufa teşvik edici kumbaralarımız Ada'ya barışı götüren Kıbrıs Harekâtı'mız Sokakta şeker, yağ, benzin kuyrukları. Postahaneden yazdırmalı telefonlarımız Pötükareli, muşamba kaplı odalarımız Kestane pişirdiğimiz Kuzine sobalarımız Mutfaklarımızda Tel Dolaplarımız Duvarında günlük ''Saatli Marif'' takvimimiz Samimi,sıcak aile toplantılarımız At arabası, Hamal arabası, süslü faytonlarımız Austin, Magirüs, Ford Opel Chevrolet marka Bagajı üstünde şehirler arası otobüslerimiz. Futbol sahalarında Lefter'li, Metin Oktay'lı Şenol, Birol'lu Kadri'li Sanlı'lı Kedi kaleci Varol Ürkmez'li Can Bartu'lu Sabri Dino'lu Cemil Turan'lı Metin Kurt, Metin, Ali Feyyaz'lı Unutulmaz derbi maçları. Sinemalarda John Wayne'lı Clint Eastwood'lu Unutulmaz kovboy filmlerimiz Beyaz Perdede Ayhan Işık, Belgin Doruk, Kötü Adam Ahmet Tarık Tekçe Gösel Arsoy, Filiz Akın, Fatma Girik Ediz HUN, Yılmaz Güney. Müzeyyen Senar, Behiye Aksoy, Emel Sayın, Zeki Müren, Erkin Koray, Berkant, Erol Büyükburç, Barış Manco ile dünya turu AŞK dolu, duygu dolu, hüzünlü şarkılar. 70'li yıllarda muhtıralar, sağ-sol çatışmaları. Üniversitelerde Kominist Faşist suçlamaları. Fabrikalarda DİSK-MİSK mücâdeleleri. Grevler, emeğin patronları, sendika ağaları. İdeolojilere kurban edilen zavallı işciler. Okullarda Devrimci Ülkücü kavgaları. Bölünmüş Öğretmenler, taraflı polisler. Ülkesine sahip çıkanlar Bu arada yok olan gencecik fidanlar Denizler, Mahirler, Hüseyinler, Ulaşlar... Taylan'lar Bu öykü sizin. Birbiri ardına devam eden cenaze törenleri . Romantizm ile terör arasına sıkışmış Kayıp bir kuşağın çocuklarının savaşı . Kardeş kavgaları, siyasi cinayetler. Kurtarılmış bölgeler, okullar, mahalleler Yakılan, yıkılan, boşaltılan köyler Deniz Mahir Hüseyin'in idamları Akıl almaz işkencelere göğüs gerenler 68 kuşağının özgürlük savaşcıları. Bu hikâye sizin. Sonra Dallas Köle Izaura Yalan Rüzgarı Cosby Ailesi Uzay Yolu Tatlı Cadı Küçük Ev Amerika Avrupa Berazilya dizileri Beatles Rolling Stones Boney-m Adamo Amerika,Avrupa hayranlığı derken, Hippiler, bitli turistler,ansızın girdi hayatımıza. Benliğimizi yavaş yavaş kaybetmeye başladık. Cola adidas bulujin, Rak-Rok-Pop merakıyla Unutuverdik kendi müziğimizi, öz değerlerimizi Türküleri Bozlakları Halk Oyunlarını, Destanları, Hikâyelerimizi. Sonra 80 de 12 eylül sabahı Hasan Mutlucan'la uyananlar Tutuklananlar, göz altına alınanlar Akıl almaz işkencelere uğrayanlar Bedenlerini, ruhlarını kaybedenler Yeni idamlara, haksızlıklara şahit olanlar. Gönülden yaralanıp gençliğini sürdürenler. Bu öykü sizin. Ulusal değerlere biz sahip çıktık. İstanbul'da Amerikalıları Dolmabahçe'den Biz denize döktük. Bağımsızlık sevdâlısı vatansever gençlerdik. ÖSS 'yi bilmezdik ama, gece en son 23.00 de Radyodan puanları dinler erken davranmak için otobüslerle Geceden yola çıkardık. Eğitimin çilesini de biz çektik. Ülkesini ölesiye seven de bizdik. Erkeklerde İspanyol paça pantolonlar Geniş gösterişli kravatlar, uzun saç ve favoriler Siyasi görüşe uygun, yukarı-aşağı, kalın bıyıklar Deri çizmeler, asker postalları, Parkalar, kalın kemerler, palaskalar, kalpaklar Arka çepte ince dişli taraklar, yuvarlak aynalar Gömlek çeplerinde gelincik, bafra sigaraları Kızlarımızda lüle lüle saçlar, allıklar, küpeler Her genç kızın rüyası!.. Zetina dikiş makinası reklâmları İnce belli mantolar, yüksek topuklu rugan ayakkabılar Döpiyesler, jarseler, koyu kırmızı rujlar, kalın kemerler Doğal güzellikler, tabii kokular, masumâne bakışlar. Kınalı eller, ahh...ah o ince beller... Biz anne-baba sözü de dinlerdik. Çoğumuz görücü usulü ile evlendik. Kim ne derse desin, Hâlâ devam eden çok mutlu evlilikler kurduk. Sevmesini de sevilmesini de iyi bilirdik. Leylâ'yı bilir,Mecnun'u anlardık. Bizim ne unutulmaz AŞKLARIMIZ vardı. Mevsim mevsim yaşadık duygularımızı Şarkılarda sever şarkılarda ayrılırdık. Bizim mektuplarımız renkli kâğıtlara yazılmış Kendi el yazımızla, göz yaşı dökülmüş, Aşk mektupları, asker mektupları Gül kokulu, duygu dolu, gözyaşlarıyla ıslanmış İçinde bir tutam saç, bir küçük el izi, dudak izi taşıyan mektuplar... Ahh... Biz neydik ne değildik. Romanlara konu hayatların sahibiydik. Biz o yıllarda iyi ki vardık. Bütün olumsuzluklara rağmen Mutlu bir çocuk,sevdalı birer gençtik. Biz 2000'li yıllarda yine varız. Biz 60 'larda çocuk, biz 70'lerde gençtik Biz 80 'lerde ihtilâli, biz 90'larda ekonomik krizleri Bir kez daha yaşayanlarız. Şimdi teknolojik gelişmelerle dolu 21.Asrı yaşıyoruz. Kredi kartı, bilgisayar, internet, cep telefonu Süper market, mp 3 çalar, dizüstüler, plâzmalar Artık o kokulu,duygu dolu uzun mektuplar yok AŞKLAR yok oldu, duygular kısaldı, sembôl oldu Gençlerin iletilerinde ''nbr'', ''by'', "slm'' kısaltmaları. Cep telefonlarında kısa mesaj çılgınlıkları. Nerede meyvasını elimizle topladığımız ağaçlar? Korkusuzca oyunlar oynadığımız sokaklar... Nerede o sözünün eri yağız delikanlılar..? Vefalı dostluklar,ölesiye arkadaşlıklar Nerede utangaç al yanaklı kızlar..? Saflık, doğallık, bağlılık nerde...? Bu nedenle ÇOCUKLUĞUMU özlüyorum. El yapması oyuncaklarımı, Uçurtmamı, yaralı dizimi, ANNEMİN ninnisini Kâğıt helvayı, bakkalın sakızını Bahçedeki kiraz ağacını özlüyorum. Ya şimdiki çocuklar!.. çoğu internet başındalar Fesfutlarda süper menülerle beslenerek Bilmem hangi yabancı müziği indirip dinliyorlar Cep telefonlarına,bilgisayarlarına sarılmış Çoğu kilolu, renkleri uçuk, dişleri bozuk Teknoloji çağını yaşıyorlar. Artık 20.asır gerilerde kaldı. Çocuktuk genç olduk, baba olduk, dede olduk. Ne bâdireler atlattık, yıkılmadık ayakta kaldık. Artık yaşadığımız kadar yaşayamayacağımızı, Bir bu kadar daha ömrümüzün olmadığını biliyoruz. Olsun iyiki o yılları gördük, o hayatları yaşadık. Pişmanlık mı asla!.. Sadece o doludizgin unutulmaz yılları Özlüyoruz... Verseler aynı hayatları yeni baştan Büyük bir keyifle yaşamak isteriz. İşte!.. bu bizim hikâyemiz.....!
43 notes
·
View notes
Text
Bir Gecelik Gelin
Yönetmen Atıf Yılmaz Senaryo Vedat Türkali Yapımcı Nusret İkbal Müzik Yalçın Tura Görüntü Yönetmeni Çetin Gürtop Süre 85 dk Tür Duygusal, Komedi Özellikler Siyah Beyaz Ülke Türkiye tt0380218 (more…)
View On WordPress
#85 Dak#Ahmet Tarık Tekçe#Atıf Yılmaz#Atmanya Kralı Atmanullah#Bedia Muvahhit#Bir Gecelik Gelin#Burhan#Florence Lee#Gazeteci Çetin#Gazeteci Sevim#Gönül Yazar#Nahide Basmacı#Naile Hanım#Nostalji#Nusret İkbal#Orhan Günşiray#Oya#Siyah-Beyaz#Suna Pekuysal#Suphi Kaner#Türkçe#Türkiye#Vedat Türkali#Yerli Film#yeşilçam
0 notes
Text
Bir Gecelik Gelin
Yönetmen Atıf Yılmaz Senaryo Vedat Türkali Yapımcı Nusret İkbal Müzik Yalçın Tura Görüntü Yönetmeni Çetin Gürtop Süre 85 dk Tür Duygusal, Komedi Özellikler Siyah Beyaz Ülke Türkiye tt0380218 (more…)
View On WordPress
#1962#85 Dak.#Ahmet Tarık Tekçe#Atmanya Kralı Atmanullah#Atıf Yılmaz#Bedia Muvahhit#Bir Gecelik Gelin#Burhan#Gazeteci Çetin#Gazeteci Sevim#Gönül Yazar#Nahide Basmacı#Naile Hanım#Nostalji#Nusret İkbal#Orhan Günşiray#Oya#Siyah-Beyaz#Suna Pekuysal#Suphi Kaner#Türkçe#Türkiye#Vedat Türkali#Yerli Film#yeşilçam
0 notes
Text
Bir Gecelik Gelin
Yönetmen Atıf Yılmaz Senaryo Vedat Türkali Yapımcı Nusret İkbal Müzik Yalçın Tura Görüntü Yönetmeni Çetin Gürtop Süre 85 dk Tür Duygusal, Komedi Özellikler Siyah Beyaz Ülke Türkiye tt0380218 (more…)
View On WordPress
#85 Dak.#Ahmet Tarık Tekçe#Atıf Yılmaz#Atmanya Kralı Atmanullah#Bedia Muvahhit#Bir Gecelik Gelin#Burhan#Gazeteci Çetin#Gazeteci Sevim#Gönül Yazar#Nahide Basmacı#Naile Hanım#nostalji#Nusret İkbal#Orhan Günşiray#Oya#Resurrection#Siyah-beyaz#Suna Pekuysal#Suphi Kaner#Türkçe#Türkiye#Vedat Türkali#Yerli Film#yeşilçam
0 notes
Text
Hüseyin Zan Kimdir, Hayatı
Yesilçam’da “Oski” lakabıyla meşhur, aksiyon ustası bir karakter oyuncusudur. Yeşilçamın emektar kötü adamlarından Hüseyin Zan, 19 Kasım 1931 tarihinde İzmir’de dünyaya geldi. Hüseyin Zan, sinema oyunculuğuna 1960 senesinde Türker İnanoğlu’nun yazıp yönettiği İçimizden Biri (Ölüm Çemberi) filmiyle başladı. Bu filmde Kenan Pars, Cavidan Dora, Orhan Boran, Aysel Tanju, Ahmet Tarık Tekçe, Turan…
View On WordPress
0 notes
Text
Evcilik Oyunu
Evcilik Oyunu
Oyuncular: Göksel Arsoy, Belgin Doruk, Gürel Ünlüsoy, Gönül Bayhan, Yavuz Cener, Tünay Süer, Ayla Aysun, Cevat Kurtuluş, Sami Hazinses (Misafir Aktör), Ahmet Tarık Tekçe
Rejisör Asistanları: Şerif Gedik, Uğur Duru
Kameraman: Hüseyin Karın Doyuran
Set Amiri: Fethi Oğuz
Işıklar: Mahzar Eröz, Rıfat Yurtçu
Prodüksiyon Amiri: Abdullah Ataç, Doğan Arsoy
Acar Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.
Yıldız Film Stüdyosunda seslendirilmiştir.
Laboratuar: Mihal Skarpedis, Tanaş Petredis, Recai Karataş
Seslendiren: Marko Buduris
Fon Müziği: Sezen Cumhur Önal
Senaryo: Bülent Oran
Foto Direktörü: Çetin Gürtop
Yapımcı: Göksel Film / Göksel Arsoy
Rejisör: Halit Refiğ
Yıl: 1964
#belgindoruk#gökselarsoy#bülentoran#ahmettarıktekçe#samihazinses#halitrefiğ#evcilikoyunu#gökselfilm#sezencumhurönal#1964#buralarhepyesilcam#yesilcam#türk filmleri#türk sineması
1 note
·
View note
Text
Kong: Skull Island “Adada Olan Adada Kalır”
Bugün sizlere elmalı turta yaptık. “Hiç de tarçınsız elmalı turta olur muymuş yaw?” demeyin diye içine elbette bolca tarçın koyduk. Bir elmalı turtanın olmazsa olmazı pudra şekerini üzerine gezdirmeyi de ihmal etmedik, “yahu yapmışken insan şunun üzerine biraz da ceviz dövmez mi” demeyin diye, hafiften dövülmüş ceviz de serptik.
Ne mi bu? Aslında klasik bir King Kong filmi tarifi.
Hani her maçını “şu meşhur çalımından da biraz atsa, şu efsane sol ayağıynan da doksana iki şut çaksa” diye izlediğiniz futbolcular vardır ya. Eğer bu numaraları yapmazsa “bu maç zevk vermedi hacı” dersiniz hani. İşte bir King Kong filmi seyircisinin de illa görmek istediği numaralar var. Keza King Kong sinema evreninin en büyük güreşçisi. Filmin yaratıcıları da bu temel detayı atlamamış. Ve bu pehlivanı 10 yılda bir ringe çıkartıp dövüştürüyorsak en klasik numaralarından yaptırmazsak “bu nası Kong filmi olm” diye yuhlanırız, sahneye de çürük domatesi yeriz demişler. (bkz. Rotten Tomates)
Özetle filmde Kong’a klasik numaralarının hepsinden biraz biraz yaptırmışlar. Ama tadımlık. Şöyle iki T-Rexi kafa kafaya tokuşturup aralıksız 15 dakika dövdüğü doyurucu bir sekans izlemek isterseniz Peter Jackson’ın 2005 versiyon King Kong’unu açıp izlemeniz gerekir.
Yine de filmin sonunda Kong, bu filmin baş kötüsü olan mahlukatın çenesini şöyle bir güzel ayırıp, “eytereh be yea, o diliyi gotüye sokarım” cinsinden bir orgazm yaşatıyor onu da söyleyeyim. Buna spoiler diyemeyiz keza Kong bunu ille bir yapıyor.
Ve yine klasik olarak Kong ile esas kız arasında bir empati, yine Kong’un esas kızın yavuklusuna “iyi bak lan bu kıza, kıymetini bil, onu üzeni ben de üzerim” bakışını şöyle bir fırlatması, Kong’un suya düşen kızı dev avucuyla sudan alması ve hatta kız avucunun içindeyken Yeşilçam kahvesinden gelen figüranlarla tek elle dövüşmesi gibi klasik numaralardan hep var. Ama dediğimiz gibi, tadımlık.
Filmin yaratıcıları, bu klişeleri tek tek yerine getirirken “hep klişeyle de karın doymaz, seyirciye yeni bir şeyler de verelim” demişler ve bu defa klişeleri Vietnam formatında bir atmosfer ve renklendirme kurarak anlatmayı tercih etmişler. Orman yeşili ile ateş kızılı arasında gidip gelen bu şık renk anlayışı, filmi diğer King Konglar içinde ayrıca hatırlanacak bir biçime sokan tek unsur.
Filmin iki alt metninden bir tanesi de yine Vietnam’dan ilham alıyor. “Adaya neden gittiklerini” soran askere gelen cevap olan “Ne için gittiğimizi bilmeden gittiğimiz ilk coğrafya da, girdiğimiz ilk savaş da bu değil dostum” sözü, filmin en güçlü cümlesi. Amerika’nın bugün halen en temel çelişkisi olan emperyalist gasplarına bir selam çakıyor.
Filmin ikinci alt metni “doğanın dengesinin üzerine kurulduğu besin zincirine” vurgu yapıyor. Birkaç yıl önceki kene salgınını hatırlarsınız. Bazı haşereleri öldürsün diye bastılar çayıra çimene tarım ilacını. O ölen haşereler meğerse keneleri yiyormuş. Sardı dört yanı keneler, hepimizi yediler. İşte kötü ve beyinsiz sandığımız Kong’un da aslında doğada temsil ettiği bir konum var. Kong ahtapot dilli yaratıkları avlayacak ki, o yaratıklar da dünyayı sarıp insanları tehdit etmesin di mi? Üstelik Kong türünün son örneği. Sen şimdi bu gorili öldürürsen olacak iş mi? Kim yok edecek tarlaya dadanan kımıl zararlılarını. Zaten o yüzden Kong’a Kral diyorlar. (bkz. King Kong.)
Zaten yaratıcı ekibin planına göre bu yeni Kong’un görevi bir film ile de sınırlı değil, Kong yaşayacak ki 2020’de Godzilla ile kapışacak. (bkz. Godzilla vs. Kong) Filmin sonunda gelecek filmle ilgili de ekstra bir sahne var.
Dönelim yine filmimize. Ne diyorduk, alt metinler. Biz uzun bile anlattık, filmin bu alt metinlerle kaybedecek vakti yok. Kong’u zaten bize daha ilk dakikadan gösteriyor. Filmin devamında da Kong’u aksiyona sokmak için ikinci yarıyı beklemiyor. İlk yarının ortasında Kong tüm heybetiyle arzı endam eyliyor. Alıyor eline odunu, veriyor Allah veriyor. (odunu verme tabiri ile ne demek istediğimi filmi izleyenler ve izleyecek olanlar gayet iyi anlamıştır ve anlayacaktır) Canavarın olaya bu kadar erken girip, aksiyon fırtınası estirmeye bu kadar hızlı başlaması bu tür filmlerde alışkın olduğumuz bir durum değil.
Buraya da bir parantez açalım. Canavarı en başta mı görmeliyiz, yoksa film boyunca varlığını hissettirip finalde göstererek orgazmı üçe beşe mi katlamalıyız ikilemi sinema tarihiyle yaşıt olsa da en belirgin haliyle 1975’de Jaws ile birlikte hayatımıza girmişti. Jaws bize yaratığı tüm bedeniyle göstermeyip, büyük gösteriyi filmin son çeyreğine saklamayı tercih etti. Biraz da teknik zaaflar bunu gerektiriyordu ama bu saygı duyulan ve seyirciyi daha çok gerip merak ettiren bir anlatım başarısına dönüştü.
Spielberg’in çekmediği sonraki Jaws’lar seyirciye ilk dakikadan son dakikaya kadar bolca görünen daha çok köpekbalığı görüntüsü vadetti. Daha çok görünen köpek balığı da işin gizemini yok etti ve canavarın bol göründüğü bu tür filmler hem bu yönden hem de başka kusurları yüzünden başarısız filmler olarak tarihe geçti.
Yeni Kong filmi canavarı bolca gösterip, çok da kötü bir film olmamayı beceren ender filmlerden biri olmuş. Canavarı ne kadar gösterirsen ne kadar iyi bir film olur konusu ise uzun bir konu. Bunun için sonra uzun bir makale daha yazarız. Ve filmin Godzilla ile bağlantısını da orada uzunca anlatırız.
Bu kolpa yazıda karakterlere de uzun uzun değinmek isterdim ama inanın değinilecek bir durum yok. Filmdeki pek çok karakterin kalabalık etmekten başka ne işe yaradığının belli olmayışına en güzel örnek adadaki yerli kabile. Diğer karakterlerin çoğu gibi onların da hikayeye dişe dokunur bir katkısı yok. "Abi servis aldı AKM'nin önünden hepimizi, bana dün bu mızrağı verdilerdi, ben bugün kalkanı alayım rolüme yenilik katayım dedim ama devamlılığı mı neyi varmış bugün de yine mızrağı verdiler, makyajımızı güzelce yaptılar, haftalığımızı da peşin aldık, ışık tamamsa çıkıcaz yerlerimizde durucaz evelallah" şeklinde poz veren bir avuç figürandan ibaretler.
Efendim, nasıl ki Yeşilçam’ın Erol Taş gibi Ahmet Tarık Tekçe gibi hemen her filmde görmeye alıştığımız bir kötü adamı var. Samuel L. Jackson da Hollywood’un Erol Taş’ı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor desek yalan olmaz. Deep Sea Blue’dan bu yana, yaratık tarafından iştahla mideye indirilen kaçıncı Samuel L. Jackson parçalanışı, Kingsman: Secret Service vs. derken babanın bu kaçıncı kötü adam performansıdır sayamamaya başladık. Ama Kong ile Samuel abinin birbirine “öyle uzaktan uzaktan hiç konuşmadan” kim daha ürkütücü bakar dercesine öyle bir göz kısışları var ki; “İyi Kötü ve Çirkin”deki Sergio Leone kadrajlarının ardından en akılda kalıcı kesişme planları.
Yeşilçam demişken şunu da söylemeden geçmeyelim, nasıl ki Yeşilçam’ın üç filmden birinde mutlaka duyduğumuz Yunus’u Yedi Karanfil melodisi var, White Rabbit şarkısı da Hollywood’un Yedi Karanfil’i olmuş durumda. Üç filmden birinde mutlaka duyuyoruz. Bu filmde de dönemin en baba şarkıları filmin anlatısında öne çıkıyor, keyifle filmle eşlik ediyor.
Son olarak Kong’un postuna yani kürküne gelirsek, şöyle diyebiliriz ki bu defa kendisine düşük göt pantol dikmişler. Bir goril gibi dört ayağı üzerinde ilerlemeyip, inşaat amelesi gibi omuzlar hafif önde, göğüs çıplak, götü beli düşük şekilde iki ayak üzerinde yürüdüğü için ben kendisine bu yakıştırmayı yaptım. En iyi kostüm adaylığında şansları yok çünkü dünya düşük götten “dar kot”a doğru yürüyor. Seneye Oscar Goes To Skinny Jeans yani, Kong eli boş döner.
Zaten film de bunu söylüyor:
“Beni izle, eğlen ve çok da şaapma…
Önümüzdeki filmlere bakacağız…”
Yiğit Güralp, Mart 2017
1 note
·
View note
Text
Zeynep Değirmencioğlu Kimdir?
60’lı ve 70’li yıllarda sergilediği oyunculuk ve hayat verdiği karakter ile gönüllere taht kuran Yeşilçam’ın Ayşecik’i Zeynep Değirmencioğlu Kimdir? Zeynep Değirmencioğlu Biyografisi ve usta oyuncu hakkında bilinmeyenler haberimizde..
Zeynep Değirmencioğlu Nerelidir? Zeynep Değirmencioğlu Kaç Yaşında? Zeynep Değirmencioğlu Hangi Burç?
Zeynep Değirmencioğlu, 12 Eylül 1954 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. 64 yaşında olan oyuncu Başak burcudur.
Zeynep Değirmencioğlu Kimdir?
Zeynep Değirmencioğlu, senaryo yazarı Hamdi Değirmencioğlu’nun kızıdır. Beyazperdeye daha henüz iki yaşındayken “Papatya” filmiyle adım atmıştır. Daha sonra “Duvaklı Göl”, “Fırtına” gibi filmlerde, çocuk yıldızı olarak parlamıştır. Asıl çıkışını 1960 senesinde çekilen “Ayşecik” filmiyle gerçekleştirdi. Bundan sonra kendi adından çok Ayşecik ismi ile anıldı.
1960 yılında Hamdi Değirmencioğlu’nun yazdığı ve yönetmenliğini Memduh Ün’ün üstlendiği “Ayşecik” adlı filmde Zeynep Değirmencioğlu başrolde yer alırken, Ayşecik filmleri serisi de başlamış oldu. Filmde diğer rolleri Muhterem Nur, Leyla Sayar, Hulusi Kentmen, Ahmet Tarık Tekçe, Necdet Tosun gibi usta oyuncular paylaşmıştır.
Birlikte birçok filmde birlikte oynadıkları Ömercik ismi ile ünlenen Ömer Dönmez teyzesinin oğludur.
1975 senesinde evlendikten sonra yer aldığı “Macera Yolu” filminden sonra sinemayı bıraktı.
Zeynep Değirmencioğlu, Fenerbahçeli ünlü futbolcusu ve şimdinin Fenerbahçe Spor Kulübü yöneticilerinden olan Serkan Acar ile 1975 senesinde evlendi. Erkan Acar (d.1976) ve Volkan Acar (d.1980) isminde iki çucukları vardır.
İstanbul Suadiye’de bir bir emlak ofisi olan Zeynep Değirmencioğlu 2012 senesinde Fenerbahçe semtinde bir de “Değirmencioğlu Kebap” ismi altında restoran işletmeciliğine başladı.
2010 senesinde 35 senelik evliliğini sonlandırmak için mahkemeye başvurdu.
Filmleri :
1956 – Papatya 1958 – Ölümden de Acı 1958 – Funda 1958 – Duvaklı Göl 1959 – Ömrüm Böyle Geçti 1960 – Ayşecik Şeytan Çekici 1960 – Ayşecik 1961 – Altın Kalpler 1962 – Ayşecik Yavru Melek 1962 – Ayşecik Ateş Parçası 1963 – Ayşecik Fakir Prenses 1963 – Ayşecik Canımın İçi 1964 – Öksüz Kız 1964 – Ayşecik Cimcime Hanım 1964 – Ayşecik Çıtı Pıtı Kız 1965 – Ayşecik Boş Beşik 1965 – İki Yavrucak 1966 – Sokak Kızı 1966 – Çalıkuşu 1967 – Zehirli Çiçek 1967 – Merhamet 1967 – Ayşecik Canım Annem 1968 – Yüzbaşının Kızı 1968 – Yuvana Dön Baba 1969 – Ayşecik Yuvanın Bekçileri 1969 – Sevgili Babam 1969 – Ayşecik’le Ömercik 1969 – Fakir Kızın Romanı 1970 – Yavrum 1970- Ayşecik Sana Tapıyorum 1970 – Pamuk Prenses ve 7 Cüceler 1971 – Ayşecik ve Sihirli Cüceler Rüyalar Ülkesinde 1971 – Hayat Sevince Güzel 1971 – Ayşecik Bahar Çiçeği 1971 – Sinderella Kül Kedisi 1972 – Hayat mı Bu 1972 – Gelinlik Kızlar 1972 – İlk Aşk 1973 – Anneler Günü 1973 – Öksüzler 1973 – Özleyiş 1973 – Kara Sevda 1974 – Yayla Kızı 1974 – Macera Yolu
The post Zeynep Değirmencioğlu Kimdir? appeared first on Magazin Haberleri.
from WordPress https://www.magazinhaberleri.com/zeynep-degirmencioglu-kimdir/ http://ifttt.com/images/no_image_card.png
0 notes
Link
via Avtomobil qəzası ilə dünyasını dəyişən MƏŞHURLAR - FOTOlar http://ift.tt/eA8V8J Türkiyənin məşhur magazin saytı avtomobil qəzası ilə dünyasını dəyişən məşhurlar adlı yazı hazırlayıb. Erdal Tosun İsrafil Köse Ali Toprak Necdet Tosun Kerim Tekin Ajlan Önder Somer Ahmet Tarık Tekçe Barış Akarsu Uzay Heparı Boran Kaya Onur Bayraktar Gökhan Semiz Kıvırcık Ali
0 notes
Text
Ahmet Tarık Tekçe kimdir
Ahmet Tarık Tekçe kimdir
Ahmet Tarık Tekçe kimdir, Türk sinemasının belirli bir döneminde en başarılı yardımcı erkek oyuncularından biri oldu. Ahmet Tarık Tekçe, 15 Aralık 1920 tarihinde İstanbul‘da doğmuştur. Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. Polis memurluğundan ayrılıp sinema oyunculuğu yapan Necip Tekçe ...
- Ahmet Tarık Tekçe kimdir
0 notes
Text
Atçalı Kel Mehmet Efe’nin hayatını konu alan film. Murat Sertoğlu’nun Atçalı Kel Mehmet romanından uyarlanmıştır. Film Asaf Tengiz yönetmenliğinde 1964 yılında çekilmiştir.
Künye:
Yönetmen:Asaf Tengiz Senaryo: İlhan Engin Yapımcı:Şevket Aktunç , Muharrem Aktunç Müzik:Sadi Yaver Ataman Görüntü Yönetmeni:Fethi Mürenler Eser:Murat Sertoğlu Süre:120 dk
Tür:Dram, Macera, Tarihi
Özellikler:Siyah Beyaz Ülke: Türkiye
Oynayanlar:
Fikret Hakan,Tijen Par, Hayati Hamzaoğlu,Atıf Kaptan,Ahmet Tarık Tekçe,Erol Taş,Yavuz Karakaş,Mehmet Ali Akpınar,Ali Şen,Osman Türkoğlu,Hüseyin Güler, Mahmure Handan,Hasan Ceylan,Faik Coşkun,Huriye Günerli,Gül Verir,Hüseyin Baradan,Cevdet Balıkçı,İhsan Bayraktar. Film Açıklaması : Osmanlı’nın son zamanlarında devlet dönme ve devşirmelerin elinde kalmış ve bunlar Anadolu’daki Türk nüfusa karşı zalimce yönetim göstermişlerdir. Ama Türk ulusu alçaklara boyun eğmemiş ve Atcalı Kel Mehmet Efe gibi kahramanların önderliğinde isyan etmiştir. Bu film Atcalı Kel Mehmet Efe’nin gerçek hikayesine dayanmaktır. http://www.imdb.com/title/tt0398716/
#gallery-0-5 { margin: auto; } #gallery-0-5 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 33%; } #gallery-0-5 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-5 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Hediyelik Seramik Kupa
Hediyelik Seramik Kupa
Seramik Kupa
Seramik Kupa
Seramik Kupa
Seramik Kupa
Seramik Kupa
Seramik Kupa
Seramik Kupa
Atçalı Kel Mehmet Efe Atçalı Kel Mehmet Efe'nin hayatını konu alan film. Murat Sertoğlu'nun Atçalı Kel Mehmet romanından uyarlanmıştır. Film Asaf Tengiz yönetmenliğinde 1964 yılında çekilmiştir.
#1964#Ahmet Tarık Tekçe#Asaf Tengiz#Atçalı Kel Mehmet#Atıf Kaptan#Fethi Mürenler#Fikret Hakan#Hayati Hamzaoğlu#Hüseyin Baradan#Murat Sertoğlu#Sadi Yaver Ataman#Tijen Par#Yavuz Karakaş#İlhan Engin
0 notes
Text
Atçalı Kel Mehmet Efe’nin hayatını konu alan film. Murat Sertoğlu’nun Atçalı Kel Mehmet romanından uyarlanmıştır. Film Asaf Tengiz yönetmenliğinde 1964 yılında çekilmiştir.
Künye:
Yönetmen:Asaf Tengiz Senaryo: İlhan Engin Yapımcı:Şevket Aktunç , Muharrem Aktunç Müzik:Sadi Yaver Ataman Görüntü Yönetmeni:Fethi Mürenler Eser:Murat Sertoğlu Süre:120 dk
Tür:Dram, Macera, Tarihi
Özellikler:Siyah Beyaz Ülke: Türkiye
Oynayanlar:
Fikret Hakan,Tijen Par, Hayati Hamzaoğlu,Atıf Kaptan,Ahmet Tarık Tekçe,Erol Taş,Yavuz Karakaş,Mehmet Ali Akpınar,Ali Şen,Osman Türkoğlu,Hüseyin Güler, Mahmure Handan,Hasan Ceylan,Faik Coşkun,Huriye Günerli,Gül Verir,Hüseyin Baradan,Cevdet Balıkçı,İhsan Bayraktar.
Film Açıklaması :
Osmanlı’nın son zamanlarında devlet dönme ve devşirmelerin elinde kalmış ve bunlar Anadolu’daki Türk nüfusa karşı zalimce yönetim göstermişlerdir. Ama Türk ulusu alçaklara boyun eğmemiş ve Atcalı Kel Mehmet Efe gibi kahramanların önderliğinde isyan etmiştir. Bu film Atcalı Kel Mehmet Efe’nin gerçek hikayesine dayanmaktır. http://www.imdb.com/title/tt0398716/
#gallery-0-6 { margin: auto; } #gallery-0-6 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 33%; } #gallery-0-6 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-6 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Seramik Boyama kupa
Seramik Boyama kupa
Seramik Boyama kupa
Seramik Boyama kupa
Seramik Boyama kupa
Seramik Boyama kupa
Seramik Boyama kupa
Seramik Boyama kupa
Atçalı Kel Mehmet Efe Atçalı Kel Mehmet Efe'nin hayatını konu alan film. Murat Sertoğlu'nun Atçalı Kel Mehmet romanından uyarlanmıştır. Film Asaf Tengiz yönetmenliğinde 1964 yılında çekilmiştir.
#1964#Ahmet Tarık Tekçe#Asaf Tengiz#Atçalı Kel Mehmet#Atıf Kaptan#Fethi Mürenler#Fikret Hakan#Hayati Hamzaoğlu#Hüseyin Baradan#Murat Sertoğlu#Sadi Yaver Ataman#Tijen Par#Yavuz Karakaş#İlhan Engin
0 notes
Text
Atçalı Kel Mehmet Efe’nin hayatını konu alan film. Murat Sertoğlu’nun Atçalı Kel Mehmet romanından uyarlanmıştır. Film Asaf Tengiz yönetmenliğinde 1964 yılında çekilmiştir.
Künye:
Yönetmen:Asaf Tengiz Senaryo: İlhan Engin Yapımcı:Şevket Aktunç , Muharrem Aktunç Müzik:Sadi Yaver Ataman Görüntü Yönetmeni:Fethi Mürenler Eser:Murat Sertoğlu Süre:120 dk
Tür:Dram, Macera, Tarihi
Özellikler:Siyah Beyaz Ülke: Türkiye
Oynayanlar:
Fikret Hakan,Tijen Par, Hayati Hamzaoğlu,Atıf Kaptan,Ahmet Tarık Tekçe,Erol Taş,Yavuz Karakaş,Mehmet Ali Akpınar,Ali Şen,Osman Türkoğlu,Hüseyin Güler, Mahmure Handan,Hasan Ceylan,Faik Coşkun,Huriye Günerli,Gül Verir,Hüseyin Baradan,Cevdet Balıkçı,İhsan Bayraktar.
Film Açıklaması :
Osmanlı’nın son zamanlarında devlet dönme ve devşirmelerin elinde kalmış ve bunlar Anadolu’daki Türk nüfusa karşı zalimce yönetim göstermişlerdir. Ama Türk ulusu alçaklara boyun eğmemiş ve Atcalı Kel Mehmet Efe gibi kahramanların önderliğinde isyan etmiştir. Bu film Atcalı Kel Mehmet Efe’nin gerçek hikayesine dayanmaktır. http://www.imdb.com/title/tt0398716/
#gallery-0-6 { margin: auto; } #gallery-0-6 .gallery-item { float: left; margin-top: 10px; text-align: center; width: 33%; } #gallery-0-6 img { border: 2px solid #cfcfcf; } #gallery-0-6 .gallery-caption { margin-left: 0; } /* see gallery_shortcode() in wp-includes/media.php */
Seramik Boyama
Seramik Boyama
Seramik Boyama
Seramik Boyama
Seramik Boyama
Seramik Boyama
Seramik Boyama
Seramik Boyama
Hediyelik Seramik Kupa
Hediyelik Seramik Kupa
Atçalı Kel Mehmet Efe Atçalı Kel Mehmet Efe'nin hayatını konu alan film. Murat Sertoğlu'nun Atçalı Kel Mehmet romanından uyarlanmıştır. Film Asaf Tengiz yönetmenliğinde 1964 yılında çekilmiştir.
#1964#Ahmet Tarık Tekçe#Asaf Tengiz#Atçalı Kel Mehmet#Atıf Kaptan#Fethi Mürenler#Fikret Hakan#Hayati Hamzaoğlu#Hüseyin Baradan#Murat Sertoğlu#Sadi Yaver Ataman#Tijen Par#Yavuz Karakaş#İlhan Engin
0 notes
Photo
"Bendeniz ;Mevlanakapı
eski tulumba takımının reisi
Hulusi ama
arkadaşlar zehir zıkkım Hulusi derler !"
Külhan Aşkı(1962)
Yönetmen:Osman F.Seden
11 notes
·
View notes