#AR-GE
Explore tagged Tumblr posts
Text
BTSO Kimya Konsey Toplantısı Uludağ'da Gerçekleşti
Kimya sektöründe kamu, üniversite ve iş dünyası paydaşlarını ortak akıl vizyonuyla buluşturan BTSO Kimya Konsey Toplantısı, Uludağ’da bulunan Bursa Business School ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantıya yoğun bir katılım sağlanırken, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Gülmez, Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olan kimya sanayisinin, birçok sektöre ara mal ve hammadde temin eden…
#Ar-Ge#btso#Bursa Business School#İbrahim Gülmez#İhracat#İnovasyon#Kimya Konsey#kimya sektörü#KOBİ OSB#sektörel iş birliği#uludağ
0 notes
Text
Türkiye'de Sfero Döküm Sektörü ve Global Rekabette Yeni Adımlar
Türkiye'de sfero döküm sektörü, son yıllarda önemli bir büyüme göstermiştir. Özellikle otomotiv yan sanayiindeki gelişmeler, sektörün büyümesine önemli katkı sağlamıştır. Tofaş, Oyak-Renault, Ford Otosan gibi büyük otomotiv üreticilerinin yanı sıra birçok küçük ve orta ölçekli dökümhane, sektöre hizmet vermektedir. Sektördeki firmalar, kalite, verimlilik ve çevre dostu üretim ilkelerini benimseyerek global rekabette öne çıkmaya çalışmaktadırlar. Ülkemizdeki dökümhaneler, modern üretim tesisleri, deneyimli iş gücü ve güçlü tedarik zinciri sayesinde dünya pazarlarında önemli bir yere sahiptir. Global Rekabette Türkiye'nin Konumu Türkiye'deki sfero döküm sektörü, global rekabetteki konumunu sürekli olarak güçlendirmektedir. Çin, Hindistan ve Japonya gibi ülkelerle rekabet eden Türkiye, kalite, fiyat ve teslimat süreleri açısından avantajlı bir konumdadır. Özellikle Avrupa ve Orta Doğu pazarlarına yakınlığı, Türkiye'yi bu bölgelerdeki üreticiler için cazip bir seçenek haline getirmektedir. Ancak, global rekabette öne çıkabilmek için Türkiye'deki dökümhanelerin sürekli olarak kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Yeni teknolojilere yatırım yapmak, Ar-Ge çalışmalarına önem vermek ve ürün çeşitliliğini artırmak gibi konular, sektörün geleceği için kritik öneme sahiptir. Sfero Dökümhanelerin Yatırımları ve Gelişmeler Türkiye'deki sfero dökümhaneleri, son yıllarda önemli yatırımlar yaparak üretim kapasitelerini artırmakta ve ürün kalitelerini yükseltmektedirler. Bu yatırımların başlıcaları arasında: - Teknolojik Yükseltme: CNC tezgahları, otomasyon sistemleri ve kalite kontrol ekipmanlarına yatırım yaparak üretim süreçlerinin otomatikleştirilmesi ve ürün kalitesinin artırılması hedeflenmektedir. - Çevre Dostu Üretim: Atık su arıtma tesisleri, toz toplama sistemleri gibi çevre dostu teknolojilere yatırım yapılarak çevreye duyarlı üretim hedeflenmektedir. - Ar-Ge Çalışmaları: Yeni alaşımların geliştirilmesi ve üretim süreçlerinin iyileştirilmesi için Ar-Ge çalışmalarına destek verilmektedir. - Kapasite Artırımı: Mevcut üretim tesislerinin kapasitelerinin artırılması ve yeni tesislerin kurulmasıyla üretim miktarları artırılmaktadır. Geleceğe Bakış Sfero döküm sektörü, otomotiv endüstrisindeki elektrikli araç geçişi, hafiflemeye yönelik trendler ve sürdürülebilirlik hedefleri gibi faktörlerden etkilenerek önemli dönüşümler yaşayacaktır. Bu dönüşüme ayak uydurabilmek için Türkiye'deki dökümhanelerin aşağıdaki konulara odaklanması gerekmektedir: - Hafif ve Yüksek Mukavemetli Alaşımlar: Elektrikli araçlarda kullanılan batarya paketleri gibi hafif ve yüksek mukavemetli parçaların üretimi için yeni alaşımların geliştirilmesi. - Additive Manufacturing: 3D baskı gibi teknolojilerle daha karmaşık geometrili parçaların üretilmesi. - Sürdürülebilir Üretim: Enerji verimliliği, atık yönetimi ve geri dönüşüm konularına daha fazla önem verilmesi. - Dijital Dönüşüm: Yapay zeka, büyük veri analizi gibi teknolojilerin üretim süreçlerine entegre edilmesi. Sonuç olarak Türkiye'de sfero döküm sektörü, global rekabette önemli bir oyuncu konumundadır. Sektördeki firmaların yaptığı yatırımlar ve gösterdiği çabalar sayesinde Türkiye, dünya pazarlarında daha fazla söz sahibi olacaktır. Gelecekte, sektörün daha da büyümesi ve gelişmesi beklenmektedir. Read the full article
#Ar-Ge#ÇevreDostu#Dökümhane#global#Kalite#makineimalatı#Otomasyon#Otomotiv#SferoDöküm#Teknoloji#Türkiye#Verimlilik#yatırım#yenimalzeme
0 notes
Text
Huawei, litografi cihazı gelişmek için Ar-Ge Tesisi kuruyor
SMIC ve Huawei, gelecekteki yonga setleri için 5nm sürecini başarılı bir şekilde geliştirmiş olabilir , ancak Çinli firmanın mevcut DUV makinelerine güvenmeye devam etmesi halinde aşamalı olarak takılacağı teknolojik bir tavan var. ASML gibi şirketlerin son teknoloji ürünü EUV yonga yapım araçlarını ele geçirmesinin hiçbir yolu olmayan yeni bir rapor, Huawei'nin işleri kendi eline aldığını ve gelişmiş çip üretim cihazları geliştirmek amacıyla bir Ar-Ge tesisine yoğun yatırım yapmayı planladığı belirtiliyor. Tamamlandığında Huawei'nin gelişmiş Ar-Ge tesisinin 224 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı kapsayacağı söyleniyor ABD'nin ticaret yasağı Huawei'yi kendi kendine yetme yoluna soktu ancak bu yol çukurlarla, barikatlarla ve diğer engellerle dolu olacak ve şirketin rotasının gerektireceği yoğun sermayeden bahsetmeye bile gerek yok. Nikkei'ye göre, Şanghay yakınlarında yeni bir Ar-Ge merkezi inşa ediliyor. Buradaki asıl amaç, ASML, Canon ve Nikon tarafından üretilen makinelerle rekabet edebilecek çip yapım araçları geliştirmek. Şu anda, Huawei'nin dökümhane ortakları SMIC ve Hua Hong'un, 14nm FinFET ve 16nm FinFET süreçlerinde çip üretmelerine olanak tanıyan araçları satın almaları yasaktır. Bunun yerine, her iki yarı iletken üretim firması da yalnızca 28nm litografi sistemlerini ele geçirebiliyor ve bu da onları ABD ile karşılaştırıldığında ciddi bir dezavantaja sokuyor. Diğer sorun ise bu pazarın yüzde 90'ının ASML tarafından kontrol ediliyor olması ve Huawei'nin bu Ar-Ge tesisini geliştirme çabasının nedeni de bu. Şirket şu ana kadar yaklaşık 12 milyar Yen veya 1,66 milyar dolar yatırım yaptı ve tamamlandığında alanı 224 futbol sahasına eşdeğer olacak ve 35.000'den fazla çalışana ev sahipliği yapacak. Ayrıca Huawei'nin yarı iletken alanında en iyi yetenekleri kazanmak için cazip maaş paketleri sunduğu söyleniyor. Ancak hiçbir Çinli şirket, yeşil kart sahibi ABD vatandaşlarını işe alamıyor ve Huawei'nin yerel yetenekleri işe almasına izin veriyor. Tesis tamamlandığında SMIC ile Huawei arasındaki ortaklığın sağlıklı olup olmayacağı bilinmiyor ancak kendi sahasında galibiyet serisini sürdürmek istiyorsa şimdilik alabileceği her türlü yardıma ihtiyacı var. Read the full article
0 notes
Text
Ar-Ge'de Gelecek: Teknolojinin ve İnovasyonun Rolü
Son birkaç yılda, teknolojinin ve inovasyonun gelişimi, tüm dünya üzerinde bir etki yaratmıştır. Bu etki sadece teknolojik alanları sınırlı kalmayıp, ekonomik ve sosyal yaşamın hemen hemen tüm yönlerine sızmıştır. Bu genişleyen etki dalgasının merkezinde, gelişmiş yapay zekâ (AI) teknolojisi yer alıyor. AI, Ar-Ge (Araştırma ve Geliştirme) süreçlerini ve sonuçlarını yeniden şekillendiren bir güce…
View On WordPress
0 notes
Text
Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) Destekleri Nelerdir? Ar-Ge Nedir? Ar-Ge Destekleri Türleri, Ar-Ge Desteği Veren Resmi ve Özel Kurumlar Hangileridir?
0 notes
Text
Yüzlerce endemik bitki şifalı çaylara dönüşecek
Yüzlerce endemik bitki şifalı çaylara dönüşecek
#ARGE, #Aronya, #AtatürkBahçeKültürleriMerkezAraştırmaEnstitüsü, #BalıkesirÜniversitesi, #BezmialemÜniversitesi, #Endemik, #EndemikBitki, #HersekLagünü, #HersekLagünüDoğaEğitimMerkezi, #TarımVeOrmanBakanlığı https://is.gd/hgRSNd https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/haberler/yuzlerce-endemik-bitki-sifali-caylara-donusecek/
Yüzlerce endemik bitki şifalı çaylara dönüşecek. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Yalova’nın Altınova ilçesinde kurulan ve 350 endemik türün bulunduğu Hersek Lagünü Doğa Eğitim Merkezi ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi, hayata geçirdiği “Üretmek bizden, şifa bitkilerden” projesiyle kadınların tıbbi çay üretmesini sağlayacak.
Bakanlık tarafından 40 dönüm arazi üzerine inşa edilen Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi, 2021’den bu yana yetiştirdiği bitki çeşidini yurt dışından getirttiği 50 ağaç ve çalı grubu bitkiyle birlikte 350’ye çıkardı.
Altınova Belediyesi tarafından işletilen ve içerisinde birbirinden değerli tıbbi bitkilerin bulunduğu bahçede, daha önce tohumu dışarıdan satın alınan, başta sağlık ve kozmetik sektörü olmak üzere birçok alanda kullanılan bitkiler yetiştirilmeye başlandı.
Toplam 12 adadan oluşan, ekili 30 dönüm alanda; tıbbi nane, şeker otu, melisa, kudret narı, oğul otu, aynısefa, tarhun, Japon nanesi, İzmir kekiği, İstanbul kekiği, lavanta, adaçayı, mabet ağacı, aronya, çemen, çörek otu başta olmak üzere pek çok tıbbi aromatik, ağaç ve çalı grubu bulunuyor.
Bünyesindeki AR-GE laboratuvarında çay ve yağ çıkarılarak yeni ürünler elde edilen bahçede, şimdi de Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) desteğiyle yürütülen projeyle ilçedeki kadınların tıbbi nane, mürver, kudret narı ve melisa bitkilerinden çay üretimi yapması sağlanacak.
“Burası Türkiye’de örnek olacak bahçelerden birisi”
Altınova Belediye Başkanı Metin Oral, AA muhabirine, bakanlık tarafından yapılan bahçenin işletmesini yürüttüklerini belirterek, çalışmaların giderek arttığını ifade etti.
Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) tarafından desteklendiklerini ifade eden Oral, ayrıca Bezmialem Vakıf Üniversitesi ile yaptıkları protokolle bahçenin önemli kazanımlar elde ettiğini söyledi.
Oral, şöyle konuştu:
“Burası Türkiye’de örnek olacak bahçelerden birisi. Şu anda 350’ye yakın bitki çeşidine gidiyoruz. Bütün bitkileri görebileceğimiz, tıbbi ve aromatik bitkileri görebileceğimiz bir alan oluşturduk. Arkadaşlarımız da bu konuda güzel çalışmalar yapıyorlar. Şu anda AR-GE binamızda da distilasyon (damıtma) ünitelerimiz, çay paketleme ve kurutma makinelerimiz mevcut. Bunlarla da artık kendi ürünlerimizi hayata geçirmeye başladık. Eskiden fason yaptırdığımız çayı, bitkinin suyunu çıkarma, kurutma gibi işlemlerini de artık yapar hale geliyoruz. Yine bir üretim seramızı oluşturduk burada.”
MARKA desteğiyle Altınovalı kadınlar tıbbi çay üretebilecek
Yurt dışından 50 tür ağaç ve çalı gurubuna ait, Türkiye’de olmayan türlerin de bahçeye kazandırıldığına vurgu yapan Oral, şunları kaydetti:
“Onlarla ilgili de arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor. Bunun haricinde yeni bir proje başlatıyoruz. Kalkınma Ajansıyla birlikte yürüteceğimiz bu projede, tıbbi nane, mürver, kudret narı ve melisa bitkilerinden çay yapmayı hedefliyoruz. Özellikle dışarıda bayanlarımızın çalışacağı bir serada üretilecek bitkileri, burada çaya dönüştürecek bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bunun dışında konferanslarımız devam ediyor. İnşallah burayı Türkiye’de örnek bir tıbbi aromatik bitkiler bahçesi olarak hayata kazandırıyoruz. Bundan sonraki süreçte özellikle Bezmialem Üniversitesi katkılarıyla daha da önemli bilimsel çalışmaların da olacağına inanıyorum. Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
“Artık dışarıya bağımlı değiliz, kendi tohumumuzdan kendi fidemizi üretiyoruz”
Hersek Lagünü Doğa Eğitim Merkezi ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi Müdürü Mustafa Sarıgül ise 30 dönümlük bir alanda tamamen tıbbi bitki ekimi yaptıklarını, bunun eğitimini verdiklerini aktardı.
60’ı tıbbi ve aromatik bitki olmak üzere yurt dışından getirdikleri 50 tür çalı ve ağaç ile 240’tan 350 türe çıktıklarını, ağaçları, ekim ayı olan nisanda tamamlayarak hedefe ulaşacaklarına dikkati çeken Sarıgül, şöyle konuştu:
“Tamamen fide dikimine yoğunlaştık. Genelde Türkiye’de olmayan, yetiştirilmesi ve bakımı çok zor olan ürünleri yetiştiriyoruz. Burada ayrıca insanlara, yetiştirilmesiyle ilgili eğitimlerde veriyoruz. MARKA desteğiyle yürüttüğümüz proje ile de burada tamamen tıbbi bitkilerle üretim amaçlı çay yapacağız bu yıl. Ağırlığımızı bu yıl fide üretimine verdik. Tarım ve Orman Bakanlığından aldığımız fide satış belgesiyle halkın isteği üzerine fide dağıtımına yönelik çalışmalar da yapacağız. Haziran, temmuz ve ağustos aylarında bahçedeki bitki türlerinden aldığımız doğal ve ilaç kullanılmayan çok kıymetli tohumları, yine hiçbir katkı maddesi kullanmadan kendi tohumumuzdan kendi üretimimizi yapıyoruz artık. İlk kuruluş aşamasında bunları dışarıdan temin ediyorduk. Artık dışarıya bağımlı değiliz, kendi tohumumuzdan kendi fidemizi üretiyoruz.”
Şeker otu dahil üretilmesi en zor bitkilerden fide üretiliyor
Bahçede birbirinden değerli çok sayıda tıbbi bitkinin bulunduğunu, ancak son dönemde şeker hastalığına iyi geldiği belirtilen şeker otu (stevia) üzerine de çalışma yürüttüklerini anlatan Sarıgül, şu ifadeleri kullandı:
“Şeker otu çok önemli bir bitki. Sağlık açısından meşrubatlarda ve çeşitli gıda ürünlerinde tatlandırıcı olarak kullanılan bir üründür bu. Özellikle tohumunun yetiştirilmesi çok zor bir bitkidir. Biz bu yıl ilk defa denemesini yaptık ve yüzde 90’a yakın bir başarı elde ettik. Güzel ürünler elde ettik. Bunun dışında Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen kutsal reyhan da yetiştirilmesi çok zor olan bir türdür. Ayrıca Alman, Kore, İsviçre gibi çeşitli tıbbi nanelerin de yetiştiriciliğini yapıyoruz. Bunlarda da yüzde 90’a yakın başarı elde ettik.”
AR-GE bölümünde Balıkesir Üniversitesinden Prof. Dr. Gülendam Tümen’in bahçe için özel tasarladığı cihazı tanıtan Ziraat Mühendisi Alihan Sevinç de cihazın, daha düşük sıcaklıkta vakumlama yaparak buharıyla bitkinin özünü alabildiğini, soğutma sistemiyle de bitkinin özünü yağlı bir şekilde damıttığını söyledi.
Sevinç, “Türkiye’de tek. Balıkesir Üniversitesinden Prof. Dr. Gülendam Tümen’in kendi tasarımı vakumlu sistemdir. Daha düşük sıcaklıkta çalışarak su buharını daha çabuk vakumluyor.” dedi.
Kaynak: AA
#AR-GE#aronya#Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü#Balıkesir Üniversitesi#Bezmialem Üniversitesi#Endemik#endemik bitki#Hersek Lagünü#Hersek Lagünü Doğa Eğitim Merkezi#Tarım ve Orman Bakanlığı
0 notes
Text
My car
4 notes
·
View notes
Note
what kind of cats are they? :)
*starts vibrating*
so Zeya would be a feral little black cat who hides behind crates and WILL hiss at you if you get too close. actually hold up imma google some visual references
Gabi would be a chumby little calico who is nervous at first but will warm up to you eventually and is very sweet
Leo is a long-haired brown tabby who is Definitely Judging You. she will protest if you try to cuddle her (secretly she likes it)
the twins Illiana and Kalen would be majestic ragdolls who are also Definitely Judging You and are spoiled rotten
and Euna is a bengal with wayyyy too much energy
#this took way too long bc i spent so much time looking at pictures of cute cats and got distracted KJGFKJF#gh extras#zeya kade#gabi franco#leo callisto#illiana dyonas#kalen dyonas#euna li#maybe if i just made them all cats it would fix my plot. how about that.#feline heist. in space.#i mean a total genre change is what saved AR.#the... the ge-MEOW-ni heist.......
8 notes
·
View notes
Text
beloved mutuals and other friends i have talked to at least once: i am now taking recommendations for a new pc open world rpg. i like the modern f/allouts very very much bc they let me poke around fucked up versions of places i have actually been, i like b/reath of the wild’s puzzles and every moment in that game is a carefully crafted joy, i also like genshin i/mpact’s puzzles but i really like going on like. hikes across that world. i like good environmental storytelling that’s not just skeletons in humorous poses and i fucking love journals and notes and audio logs. i don’t particularly care how good of a shooter a game is bc 1) im bad at shooters and 2) i want to wander around and look at things.
i don’t particularly care for skyrim or the ass creeds bc they feel very checkboxy to me. i played through the outer w/orlds once and then immediately forgot about it. do not recommend a fromsoft to me i do not want to get gud. boss battles i have to learn by heart are the opposite of fun for me
something modern-ish would be nice bc i have no patience for turn based battles or isometric views and that’s why ive never played the first group of f/allout games
#kay haven’t you been meaning to play the w/itchers and rd/r2—#hush new things only#this is probably also the metal ge/ars but i am frightened of k:ojima’s conception of women
11 notes
·
View notes
Text
BTÜ Konuşmaları: Dr. Çetin Ali Dönmez ile Türkiye Sanayisinin Geleceği
BTÜ Konuşmaları: Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in Vurguları Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) öğrencilerini alanında uzman kişilerle buluşturmayı amaçlayan BTÜ Konuşmaları, üçüncü sezonuna merhaba dedi. Bu sezonun ilk konuğu, “SANTEK-101, Sanayi ve Teknolojiye Giriş” başlıklı konuşmasıyla Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez oldu. Mimar Sinan…
#Ar-Ge#btü#bursa teknik üniversitesi#Çetin Ali Dönmez#dijitalleşme#Mühendislik#öğrenci etkinlikleri#rekabetçilik#Sanayi#Teknoloji#Üretim
0 notes
Text
OYDER Otomotiv Kongresi: Sürdürülebilir Yetkili Satıcılık
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Otomotiv Kongresi OYDER tarafından düzenlenen Otomotiv Kongresi, bu yıl “Sürdürülebilir Yetkili Satıcılık” teması ile İstanbul’da gerçekleştirildi. Kongrede, otomotiv sektörünün önde gelen isimleri, değişen iş modelleri ve gelişen yeni teknolojiler üzerine kapsamlı tartışmalar gerçekleştirdi. Etkinlik, otomotiv dünyasının geleceğine odaklanarak, yetkili…
#İhracat#ar-ge#elektrikli araçlar#gümrük vergisi#Kongre#Otomotiv#Otomotiv sektörü#OYDER#Sürdürülebilirlik#türkiye#Ticaret Bakanlığı#yetkili satıcılık
0 notes
Link
#KayalarKimya #Arge 250 listesinde.. #Detay #haber için tıklayın...
0 notes
Text
Ar-Ge Destek ve Teşvikleri: Nerede ve Nasıl Başvurulur?
Türkiye, Ar-Ge faaliyetlerine özel önem veren ve bu konuda şirketlere birçok destek ve teşvik sağlayan bir ülkedir. Ancak bu destek ve teşviklerin nasıl ve nerede başvurulacağı konusunda çoğu girişimci bilgi sahibi değildir. Bu yazıda, Ar-Ge destek ve teşviklerine başvuru sürecinde dikkat edilmesi gereken noktaları, başvuru yapabileceğiniz kurumları ve başvuru yöntemlerini anlatacağız. Ar-Ge…
View On WordPress
0 notes
Text
Socar Türkiye ile Sabancı Üniversitesi yeşil hidrojen için işbirliği yaptı
Socar Türkiye, yenilenebilir enerji için büyük önem taşıyan hidrojen (H2) esaslı teknolojilerle ilgili çalışmalarına hız verdi. Bu kapsamda 2022 Kasım ayında Sabancı Üniversitesi ile iş birliğine başlayan Socar Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon Merkezi, “Bipolar Membranlı Elektrolizörler ile H2 Üretimi İçin Özgün Anot Geliştirilmesi” başlıklı Ar-Ge projesini başlattı. Sudan yeşil hidrojen üretimi için…
View On WordPress
#Ar-Ge ve İnovasyon Merkezi#Bipolar Membranlı Elektrolizörler ile H2 Üretimi İçin Özgün Anot Geliştirilmesi#işbirliği#Sabancı Üniversitesi#SOCAR Türkiye#yeşil hidrojen üretimi
0 notes
Text
Dünyanın ilk tıbbi ve aromatik OSB'si kuruluyor
Dünyanın ilk tıbbi ve aromatik OSB'si kuruluyor
#AromatikBitkiBorsası, #AromatikBitkilerinYetiştirilmesi, #BitkiIlaçHammaddeleri, #EndemikBitkiler, #EndemikBitkilerinKorunması, #KınıkOSBAltyapısı, #KınıkOSBYatırımı, #KınıkTarımaDayalıİhtisasOSB, #KınıkTDİOSB, #KınıkTDIOSBHedefler, #KültürBitkileriYetiştiriciliği, #OSBYatırımı, #TıbbiBitkiArGe, #TıbbiBitkiPazarı, #TıbbiBitkiStandardizasyonu, #TıbbiBitkiTicaretBorsası, #TıbbiBitkiÜretimi, #TıbbiVeAromatikBitkiÜrünleriTicareti, #TıbbiVeAromatikBitkiler, #TürkiyeNinBitkiZenginliği, #VahşiBitkiHasadı https://is.gd/27ugOo https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/haberler/dunyanin-ilk-tibbi-ve-aromatik-osbsi-kuruluyor/
Dünyanın ilk tıbbi ve aromatik OSB’si kuruluyor. Kınık Tarıma Dayalı İhtisas OSB’de yatırım hazırlıkları başladı. 1 milyon 250 bin metrekare alanda kurulacak OSB’de ilk etapta Türkiye’deki bitkilerin yaklaşık 150 çeşidi yetiştirilmeye başlanacak.
Dünyanın ve Türkiye’nin ilk ve tek tıbbi ve aromatik bitki üretimi merkezi olan Kınık Tarıma Dayalı İhtisas OSB, tüm yasal süreçleri tamamlayarak yatırımlara başlamaya hazırlanıyor.
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Bergama Ticaret Odası, Kınık Belediyesi ve İzmir Valiliği’nin katılımının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de katılımcılar arasında yerini aldığını söyleyen Kınık TDİ OSB Yönetim Kurulu Başkanı Enver Olgunsoy, 3 yıl önce tüzel kişilik kazandıklarını, bölge imar planlarının İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin de onay vermesinin ardından tamamlanacağını söyleyerek, yatırımlara başlayacak olmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.
Kınık TDİ OSB’nin 1 milyon 250 bin metrekare alanda kurulacağını ve bölgede Türkiye’deki endemik, tıbbi ve aromatik bitkilerin şimdilik yaklaşık 150 çeşidinin yetiştirileceğini belirten Olgunsoy, “Kınık TDİ OSB Türkiye’de ve dünyada bir benzeri olmayan, tıbbi ve aromatik bitki üretiminde örnek bir kümelenme alanı olacak. 1/1000, 1/5000, 1/100000 ve nihayet 1/25000 planlarımızı tamamlayıp işe koyuluyoruz.”
Alt yapı çalışmalarına başlıyoruz. Ülkemizin tohum, fide, tıbbi ve aromatik bitki ihtiyacını karşılayacak şekilde yatırım ortamı oluşturarak, tüm ülkeden ve dünyadan bölgeye getirilecek bitkilerden tıbbi ve aromatik ürünler geliştirmeyi hedefliyoruz. Bölgemizde seralar olacak, endemik bitkilerimizin tohumu, fidesi, kendisi yetiştirilecek. Seraların yanında elleçleme amaçlı binalar ve tarıma dayalı sanayiye dönük yapılar yapılacak.
Üretilen bitkilerden uçucu olan olmayan yağlar gibi pek çok tıbbi amaçlı bitkisel ürünler elde edilecek dedi. Sertifikalı tohum üreticileri ile tohum bankalarını geliştirerek iç piyasa ve ihracata katkı sağlayacaklarını söyleyen Olgunsoy, “İzmir’i tıbbi ve aromatik bitkilere yönelik öncü bir kent haline getirerek tüm dünyada bilinen bir merkez haline getirmeyi amaçlıyoruz.
Bölgemizde bu alanda faaliyet gösteren firmalara ve yetiştiricilere kıymetli bir yatırım ortamı oluşturmak istiyoruz. Bölgemize de kapasitemizin iki katı yatırım talebi aldık. Gönül ister ki her talebi değerlendirebilelim ancak kapasitemiz şimdilik talebi karşılamaya müsait değil ancak OSB çevresi genişleme sahası açısından uygun. Bölgemiz tamamlanıp üretime geçtiğinde tıbbi ve aromatik bitki pazarının dünyadaki en önemli bölgesi olacak” dedi.
Türkiye’nin endemik bitkiler yönünden çok zengin bir kaynağa sahip olduğuna dikkat çeken Olgunsoy, “Maalesef endemik bitkilerimizi, tıbbi ve aromatik bitkilerimizi yeterince değerlendiremiyoruz. Bitkilerimizin sadece yüzde 10’luk kısmını değerlendirebiliyoruz. Bu bizim en büyük zenginliğimiz. İşte bu zenginliğimizi OSB’miz sayesinde tüm dünyaya duyurup, dünya pazarlarına açılmayı hedefliyoruz.
Tıbbi aromatik ürünlere son yıllarda inanılmaz bir talep var” dedi. 50 yılı aşkın süredir eczacı olan ve Türkiye’deki aromatik bitkilerin florasını yakından bilen ve inceleyen Olgunsoy, “Türkiye’deki bu floranın çok iyi olduğunu gördüm. Derin araştırmalar yaptım bu konuda. 3 büyük kıtanın birleşiminde olan Türkiye, aromatik bitki açıs��ndan zengin bir kaynağa sahip. Türkiye’nin coğrafi konumu bize çok enteresan bir mikro klima sağlıyor. Bu mikro klima dünyanın hiçbir yerinde yok” dedi.
“Vahşi hasada son verilmeli”
Enver Olgunsoy Türkiye’de yıllardır uygulanan vahşi hasat nedeniyle endemik bitkilerin yok olduğunu belirtti. Olgunsoy sözlerini şu şekilde noktaladı: “Vahşi hasadı tamamen bitirip kültür yetiştiriciliğine geçmemiz ve dünyaya bitkilerimizden elde edilen ilaç hammaddelerini satmamız lazım. Kınık TDİ OSB, tıbbi ve aromatik bitki çıktılarının standardizasyonu ve spesifikasyonunu yapacak bir Ar-Ge merkezi olacak. Aslında bu konuda bir borsamızın da olması gerekiyor. Ticaret borsamızla birlikte tıbbi aromatik ürünlerin borsasını oluşturarak OSB’mizde çiftçilerin ne üretebileceğini, kaça satabileceğini belirlemede rol oynamayı amaçlıyoruz.
Kaynak: Dünya.com
#Aromatik bitki borsası#Aromatik bitkilerin yetiştirilmesi#Bitki ilaç hammaddeleri#Endemik bitkiler#Endemik bitkilerin korunması#Kınık OSB altyapısı#Kınık OSB yatırımı#Kınık Tarıma Dayalı İhtisas OSB#Kınık TDİ OSB#Kınık TDI OSB hedefler#Kültür bitkileri yetiştiriciliği#OSB yatırımı#Tıbbi bitki Ar-Ge#Tıbbi bitki pazarı#Tıbbi bitki standardizasyonu#Tıbbi bitki ticaret borsası#Tıbbi bitki üretimi#Tıbbi ve aromatik bitki ürünleri ticareti#tıbbi ve aromatik bitkiler#Türkiye'nin bitki zenginliği#Vahşi bitki hasadı
0 notes
Text
Maybe decided on a glamour for when the next patch comes out
#darkrose17 stuff#yep the glove is Noct's pretty much :)#jacket is from a ni///er rai///d never pla///yed the ga///me I just think the ge///ar is neat
1 note
·
View note