#AR-GE
Explore tagged Tumblr posts
Text
Kahve Kavurmada Yenilik ve Ar-Ge
KUBAN ile Sektörde Fark Yaratın Kahve kavurma makinesi sektöründe başarılı olmak ve rekabetin önünde yer almak, sadece deneyimle sınırlı kalmaz. Yenilikçi teknolojilere ayak uydurmak ve güçlü bir Ar-Ge yaklaşımı benimsemek, sektörün liderleri arasında yer almanın temel anahtarlarından biridir. KUBAN, kahve kavurma makineleri alanında yıllardır bu prensipleri benimseyerek ürün yelpazesini sürekli…
#Ar-Ge#çevre dostu teknolojiler#çevre dostu üretim#dayanıklı malzemeler#endüstriyel kahve kavurma#Enerji Verimliliği#geri dönüştürülebilir malzemeler#İşletme Verimliliği#ısı dağıtım sistemleri#kahve kavurma makinesi#kahve kavurma süreçleri#kaliteli kahve kavurma#Karbon ayak izi#modern otomasyon#mühendislik standartları#otomatik kontrol sistemleri#sürdürülebilir kahve üretimi#Sürdürülebilirlik#Yenilikçi Teknolojiler#yüksek verimlilik
0 notes
Text
OYDER Otomotiv Kongresi: Sürdürülebilir Yetkili Satıcılık
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Otomotiv Kongresi OYDER tarafından düzenlenen Otomotiv Kongresi, bu yıl “Sürdürülebilir Yetkili Satıcılık” teması ile İstanbul’da gerçekleştirildi. Kongrede, otomotiv sektörünün önde gelen isimleri, de��işen iş modelleri ve gelişen yeni teknolojiler üzerine kapsamlı tartışmalar gerçekleştirdi. Etkinlik, otomotiv dünyasının geleceğine odaklanarak, yetkili…
#İhracat#ar-ge#elektrikli araçlar#gümrük vergisi#Kongre#Otomotiv#Otomotiv sektörü#OYDER#Sürdürülebilirlik#türkiye#Ticaret Bakanlığı#yetkili satıcılık
0 notes
Text
BTÜ Konuşmaları: Dr. Çetin Ali Dönmez ile Türkiye Sanayisinin Geleceği
BTÜ Konuşmaları: Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in Vurguları Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) öğrencilerini alanında uzman kişilerle buluşturmayı amaçlayan BTÜ Konuşmaları, üçüncü sezonuna merhaba dedi. Bu sezonun ilk konuğu, “SANTEK-101, Sanayi ve Teknolojiye Giriş” başlıklı konuşmasıyla Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez oldu. Mimar Sinan…
#Ar-Ge#btü#bursa teknik üniversitesi#Çetin Ali Dönmez#dijitalleşme#Mühendislik#öğrenci etkinlikleri#rekabetçilik#Sanayi#Teknoloji#Üretim
0 notes
Text
Türkiye'de Sfero Döküm Sektörü ve Global Rekabette Yeni Adımlar
Türkiye'de sfero döküm sektörü, son yıllarda önemli bir büyüme göstermiştir. Özellikle otomotiv yan sanayiindeki gelişmeler, sektörün büyümesine önemli katkı sağlamıştır. Tofaş, Oyak-Renault, Ford Otosan gibi büyük otomotiv üreticilerinin yanı sıra birçok küçük ve orta ölçekli dökümhane, sektöre hizmet vermektedir. Sektördeki firmalar, kalite, verimlilik ve çevre dostu üretim ilkelerini benimseyerek global rekabette öne çıkmaya çalışmaktadırlar. Ülkemizdeki dökümhaneler, modern üretim tesisleri, deneyimli iş gücü ve güçlü tedarik zinciri sayesinde dünya pazarlarında önemli bir yere sahiptir. Global Rekabette Türkiye'nin Konumu Türkiye'deki sfero döküm sektörü, global rekabetteki konumunu sürekli olarak güçlendirmektedir. Çin, Hindistan ve Japonya gibi ülkelerle rekabet eden Türkiye, kalite, fiyat ve teslimat süreleri açısından avantajlı bir konumdadır. Özellikle Avrupa ve Orta Doğu pazarlarına yakınlığı, Türkiye'yi bu bölgelerdeki üreticiler için cazip bir seçenek haline getirmektedir. Ancak, global rekabette öne çıkabilmek için Türkiye'deki dökümhanelerin sürekli olarak kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Yeni teknolojilere yatırım yapmak, Ar-Ge çalışmalarına önem vermek ve ürün çeşitliliğini artırmak gibi konular, sektörün geleceği için kritik öneme sahiptir. Sfero Dökümhanelerin Yatırımları ve Gelişmeler Türkiye'deki sfero dökümhaneleri, son yıllarda önemli yatırımlar yaparak üretim kapasitelerini artırmakta ve ürün kalitelerini yükseltmektedirler. Bu yatırımların başlıcaları arasında: - Teknolojik Yükseltme: CNC tezgahları, otomasyon sistemleri ve kalite kontrol ekipmanlarına yatırım yaparak üretim süreçlerinin otomatikleştirilmesi ve ürün kalitesinin artırılması hedeflenmektedir. - Çevre Dostu Üretim: Atık su arıtma tesisleri, toz toplama sistemleri gibi çevre dostu teknolojilere yatırım yapılarak çevreye duyarlı üretim hedeflenmektedir. - Ar-Ge Çalışmaları: Yeni alaşımların geliştirilmesi ve üretim süreçlerinin iyileştirilmesi için Ar-Ge çalışmalarına destek verilmektedir. - Kapasite Artırımı: Mevcut üretim tesislerinin kapasitelerinin artırılması ve yeni tesislerin kurulmasıyla üretim miktarları artırılmaktadır. Geleceğe Bakış Sfero döküm sektörü, otomotiv endüstrisindeki elektrikli araç geçişi, hafiflemeye yönelik trendler ve sürdürülebilirlik hedefleri gibi faktörlerden etkilenerek önemli dönüşümler yaşayacaktır. Bu dönüşüme ayak uydurabilmek için Türkiye'deki dökümhanelerin aşağıdaki konulara odaklanması gerekmektedir: - Hafif ve Yüksek Mukavemetli Alaşımlar: Elektrikli araçlarda kullanılan batarya paketleri gibi hafif ve yüksek mukavemetli parçaların üretimi için yeni alaşımların geliştirilmesi. - Additive Manufacturing: 3D baskı gibi teknolojilerle daha karmaşık geometrili parçaların üretilmesi. - Sürdürülebilir Üretim: Enerji verimliliği, atık yönetimi ve geri dönüşüm konularına daha fazla önem verilmesi. - Dijital Dönüşüm: Yapay zeka, büyük veri analizi gibi teknolojilerin üretim süreçlerine entegre edilmesi. Sonuç olarak Türkiye'de sfero döküm sektörü, global rekabette önemli bir oyuncu konumundadır. Sektördeki firmaların yaptığı yatırımlar ve gösterdiği çabalar sayesinde Türkiye, dünya pazarlarında daha fazla söz sahibi olacaktır. Gelecekte, sektörün daha da büyümesi ve gelişmesi beklenmektedir. Read the full article
#Ar-Ge#ÇevreDostu#Dökümhane#global#Kalite#makineimalatı#Otomasyon#Otomotiv#SferoDöküm#Teknoloji#Türkiye#Verimlilik#yatırım#yenimalzeme
0 notes
Text
Huawei, litografi cihazı gelişmek için Ar-Ge Tesisi kuruyor
SMIC ve Huawei, gelecekteki yonga setleri için 5nm sürecini başarılı bir şekilde geliştirmiş olabilir , ancak Çinli firmanın mevcut DUV makinelerine güvenmeye devam etmesi halinde aşamalı olarak takılacağı teknolojik bir tavan var. ASML gibi şirketlerin son teknoloji ürünü EUV yonga yapım araçlarını ele geçirmesinin hiçbir yolu olmayan yeni bir rapor, Huawei'nin işleri kendi eline aldığını ve gelişmiş çip üretim cihazları geliştirmek amacıyla bir Ar-Ge tesisine yoğun yatırım yapmayı planladığı belirtiliyor. Tamamlandığında Huawei'nin gelişmiş Ar-Ge tesisinin 224 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı kapsayacağı söyleniyor ABD'nin ticaret yasağı Huawei'yi kendi kendine yetme yoluna soktu ancak bu yol çukurlarla, barikatlarla ve diğer engellerle dolu olacak ve şirketin rotasının gerektireceği yoğun sermayeden bahsetmeye bile gerek yok. Nikkei'ye göre, Şanghay yakınlarında yeni bir Ar-Ge merkezi inşa ediliyor. Buradaki asıl amaç, ASML, Canon ve Nikon tarafından üretilen makinelerle rekabet edebilecek çip yapım araçları geliştirmek. Şu anda, Huawei'nin dökümhane ortakları SMIC ve Hua Hong'un, 14nm FinFET ve 16nm FinFET süreçlerinde çip üretmelerine olanak tanıyan araçları satın almaları yasaktır. Bunun yerine, her iki yarı iletken üretim firması da yalnızca 28nm litografi sistemlerini ele geçirebiliyor ve bu da onları ABD ile karşılaştırıldığında ciddi bir dezavantaja sokuyor. Diğer sorun ise bu pazarın yüzde 90'ının ASML tarafından kontrol ediliyor olması ve Huawei'nin bu Ar-Ge tesisini geliştirme çabasının nedeni de bu. Şirket şu ana kadar yaklaşık 12 milyar Yen veya 1,66 milyar dolar yatırım yaptı ve tamamlandığında alanı 224 futbol sahasına eşdeğer olacak ve 35.000'den fazla çalışana ev sahipliği yapacak. Ayrıca Huawei'nin yarı iletken alanında en iyi yetenekleri kazanmak için cazip maaş paketleri sunduğu söyleniyor. Ancak hiçbir Çinli şirket, yeşil kart sahibi ABD vatandaşlarını işe alamıyor ve Huawei'nin yerel yetenekleri işe almasına izin veriyor. Tesis tamamlandığında SMIC ile Huawei arasındaki ortaklığın sağlıklı olup olmayacağı bilinmiyor ancak kendi sahasında galibiyet serisini sürdürmek istiyorsa şimdilik alabileceği her türlü yardıma ihtiyacı var. Read the full article
0 notes
Text
Ar-Ge'de Gelecek: Teknolojinin ve İnovasyonun Rolü
Son birkaç yılda, teknolojinin ve inovasyonun gelişimi, tüm dünya üzerinde bir etki yaratmıştır. Bu etki sadece teknolojik alanları sınırlı kalmayıp, ekonomik ve sosyal yaşamın hemen hemen tüm yönlerine sızmıştır. Bu genişleyen etki dalgasının merkezinde, gelişmiş yapay zekâ (AI) teknolojisi yer alıyor. AI, Ar-Ge (Araştırma ve Geliştirme) süreçlerini ve sonuçlarını yeniden şekillendiren bir güce…
View On WordPress
0 notes
Text
Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge) Destekleri Nelerdir? Ar-Ge Nedir? Ar-Ge Destekleri Türleri, Ar-Ge Desteği Veren Resmi ve Özel Kurumlar Hangileridir?
0 notes
Text
Yüzlerce endemik bitki şifalı çaylara dönüşecek
Yüzlerce endemik bitki şifalı çaylara dönüşecek
#ARGE, #Aronya, #AtatürkBahçeKültürleriMerkezAraştırmaEnstitüsü, #BalıkesirÜniversitesi, #BezmialemÜniversitesi, #Endemik, #EndemikBitki, #HersekLagünü, #HersekLagünüDoğaEğitimMerkezi, #TarımVeOrmanBakanlığı https://is.gd/hgRSNd https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/haberler/yuzlerce-endemik-bitki-sifali-caylara-donusecek/
Yüzlerce endemik bitki şifalı çaylara dönüşecek. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Yalova’nın Altınova ilçesinde kurulan ve 350 endemik türün bulunduğu Hersek Lagünü Doğa Eğitim Merkezi ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi, hayata geçirdiği “Üretmek bizden, şifa bitkilerden” projesiyle kadınların tıbbi çay üretmesini sağlayacak.
Bakanlık tarafından 40 dönüm arazi üzerine inşa edilen Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi, 2021’den bu yana yetiştirdiği bitki çeşidini yurt dışından getirttiği 50 ağaç ve çalı grubu bitkiyle birlikte 350’ye çıkardı.
Altınova Belediyesi tarafından işletilen ve içerisinde birbirinden değerli tıbbi bitkilerin bulunduğu bahçede, daha önce tohumu dışarıdan satın alınan, başta sağlık ve kozmetik sektörü olmak üzere birçok alanda kullanılan bitkiler yetiştirilmeye başlandı.
Toplam 12 adadan oluşan, ekili 30 dönüm alanda; tıbbi nane, şeker otu, melisa, kudret narı, oğul otu, aynısefa, tarhun, Japon nanesi, İzmir kekiği, İstanbul kekiği, lavanta, adaçayı, mabet ağacı, aronya, çemen, çörek otu başta olmak üzere pek çok tıbbi aromatik, ağaç ve çalı grubu bulunuyor.
Bünyesindeki AR-GE laboratuvarında çay ve yağ çıkarılarak yeni ürünler elde edilen bahçede, şimdi de Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) desteğiyle yürütülen projeyle ilçedeki kadınların tıbbi nane, mürver, kudret narı ve melisa bitkilerinden çay üretimi yapması sağlanacak.
“Burası Türkiye’de örnek olacak bahçelerden birisi”
Altınova Belediye Başkanı Metin Oral, AA muhabirine, bakanlık tarafından yapılan bahçenin işletmesini yürüttüklerini belirterek, çalışmaların giderek arttığını ifade etti.
Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) tarafından desteklendiklerini ifade eden Oral, ayrıca Bezmialem Vakıf Üniversitesi ile yaptıkları protokolle bahçenin önemli kazanımlar elde ettiğini söyledi.
Oral, şöyle konuştu:
“Burası Türkiye’de örnek olacak bahçelerden birisi. Şu anda 350’ye yakın bitki çeşidine gidiyoruz. Bütün bitkileri görebileceğimiz, tıbbi ve aromatik bitkileri görebileceğimiz bir alan oluşturduk. Arkadaşlarımız da bu konuda güzel çalışmalar yapıyorlar. Şu anda AR-GE binamızda da distilasyon (damıtma) ünitelerimiz, çay paketleme ve kurutma makinelerimiz mevcut. Bunlarla da artık kendi ürünlerimizi hayata geçirmeye başladık. Eskiden fason yaptırdığımız çayı, bitkinin suyunu çıkarma, kurutma gibi işlemlerini de artık yapar hale geliyoruz. Yine bir üretim seramızı oluşturduk burada.”
MARKA desteğiyle Altınovalı kadınlar tıbbi çay üretebilecek
Yurt dışından 50 tür ağaç ve çalı gurubuna ait, Türkiye’de olmayan türlerin de bahçeye kazandırıldığına vurgu yapan Oral, şunları kaydetti:
“Onlarla ilgili de arkadaşlarımız çalışmalarını s��rdürüyor. Bunun haricinde yeni bir proje başlatıyoruz. Kalkınma Ajansıyla birlikte yürüteceğimiz bu projede, tıbbi nane, mürver, kudret narı ve melisa bitkilerinden çay yapmayı hedefliyoruz. Özellikle dışarıda bayanlarımızın çalışacağı bir serada üretilecek bitkileri, burada çaya dönüştürecek bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bunun dışında konferanslarımız devam ediyor. İnşallah burayı Türkiye’de örnek bir tıbbi aromatik bitkiler bahçesi olarak hayata kazandırıyoruz. Bundan sonraki süreçte özellikle Bezmialem Üniversitesi katkılarıyla daha da önemli bilimsel çalışmaların da olacağına inanıyorum. Ben emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
“Artık dışarıya bağımlı değiliz, kendi tohumumuzdan kendi fidemizi üretiyoruz”
Hersek Lagünü Doğa Eğitim Merkezi ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi Müdürü Mustafa Sarıgül ise 30 dönümlük bir alanda tamamen tıbbi bitki ekimi yaptıklarını, bunun eğitimini verdiklerini aktardı.
60’ı tıbbi ve aromatik bitki olmak üzere yurt dışından getirdikleri 50 tür çalı ve ağaç ile 240’tan 350 türe çıktıklarını, ağaçları, ekim ayı olan nisanda tamamlayarak hedefe ulaşacaklarına dikkati çeken Sarıgül, şöyle konuştu:
“Tamamen fide dikimine yoğunlaştık. Genelde Türkiye’de olmayan, yetiştirilmesi ve bakımı çok zor olan ürünleri yetiştiriyoruz. Burada ayrıca insanlara, yetiştirilmesiyle ilgili eğitimlerde veriyoruz. MARKA desteğiyle yürüttüğümüz proje ile de burada tamamen tıbbi bitkilerle üretim amaçlı çay yapacağız bu yıl. Ağırlığımızı bu yıl fide üretimine verdik. Tarım ve Orman Bakanlığından aldığımız fide satış belgesiyle halkın isteği üzerine fide dağıtımına yönelik çalışmalar da yapacağız. Haziran, temmuz ve ağustos aylarında bahçedeki bitki türlerinden aldığımız doğal ve ilaç kullanılmayan çok kıymetli tohumları, yine hiçbir katkı maddesi kullanmadan kendi tohumumuzdan kendi üretimimizi yapıyoruz artık. İlk kuruluş aşamasında bunları dışarıdan temin ediyorduk. Artık dışarıya bağımlı değiliz, kendi tohumumuzdan kendi fidemizi üretiyoruz.”
Şeker otu dahil üretilmesi en zor bitkilerden fide üretiliyor
Bahçede birbirinden değerli çok sayıda tıbbi bitkinin bulunduğunu, ancak son dönemde şeker hastalığına iyi geldiği belirtilen şeker otu (stevia) üzerine de çalışma yürüttüklerini anlatan Sarıgül, şu ifadeleri kullandı:
“Şeker otu çok önemli bir bitki. Sağlık açısından meşrubatlarda ve çeşitli gıda ürünlerinde tatlandırıcı olarak kullanılan bir üründür bu. Özellikle tohumunun yetiştirilmesi çok zor bir bitkidir. Biz bu yıl ilk defa denemesini yaptık ve yüzde 90’a yakın bir başarı elde ettik. Güzel ürünler elde ettik. Bunun dışında Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen kutsal reyhan da yetiştirilmesi çok zor olan bir türdür. Ayrıca Alman, Kore, İsviçre gibi çeşitli tıbbi nanelerin de yetiştiriciliğini yapıyoruz. Bunlarda da yüzde 90’a yakın başarı elde ettik.”
AR-GE bölümünde Balıkesir Üniversitesinden Prof. Dr. Gülendam Tümen’in bahçe için özel tasarladığı cihazı tanıtan Ziraat Mühendisi Alihan Sevinç de cihazın, daha düşük sıcaklıkta vakumlama yaparak buharıyla bitkinin özünü alabildiğini, soğutma sistemiyle de bitkinin özünü yağlı bir şekilde damıttığını söyledi.
Sevinç, “Türkiye’de tek. Balıkesir Üniversitesinden Prof. Dr. Gülendam Tümen’in kendi tasarımı vakumlu sistemdir. Daha düşük sıcaklıkta çalışarak su buharını daha çabuk vakumluyor.” dedi.
Kaynak: AA
#AR-GE#aronya#Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü#Balıkesir Üniversitesi#Bezmialem Üniversitesi#Endemik#endemik bitki#Hersek Lagünü#Hersek Lagünü Doğa Eğitim Merkezi#Tarım ve Orman Bakanlığı
0 notes
Text
My car
4 notes
·
View notes
Text
Damage ends with Grant managing to arrange a meeting with his father's godson, Albert* Rothstein, and making an important request:
(Damage #20)
*Albert also goes by Al sometimes, as seen here, but I am going to consistently refer to him by his full name to distinguish him from his namesake Al Pratt.
And of course, we don't get to see their conversation, but what does Albert tell him? Grant could easily access facts and statistics about Al Pratt from the JSA databases (and probably has--he's a good researcher), but in this case he's asking for a view of his father from someone who knew him well and was close to him--had the nearest thing to the relationship that Grant should have had with Al.
So what could Albert tell him? Well, perhaps he tells the story of Al's mentorship of him, as related in flashback in Infinity Inc. 1984 #48.
Story time!
The framing device of this issue is Albert's traveling to visit an old friend (with the intention of making a chivalrous proposal...long story), and wishing Al were around to talk to about it--which leads to reflection on his relationship with his "godfather."
As a child, Albert is little for his age, which makes him a target for bullying. One day, when the taunts go too far, he starts a fight and comes home with a black eye. His mother is appalled, but his "godfather," whom he calls Uncle Al, takes him aside to talk about it. Al (who's 5'1") of course can relate to being bullied for being small.
Since Albert's father died in the Vietnam War, Al has been the boy's father figure, as he was for Albert's mother after her father's death, and he considers the Rothsteins family even if they're not related by birth or adoption. And to cheer Albert up, he decides to let him in on a secret.
Al reveals that he is the Atom, one of the original members of the Justice Society of America. Albert of course is thrilled to learn that his godfather is a superhero--and that Al has invited him to spend the summer with him.
The Pratt home has a private gym, which Albert is eager to try, but his childish expectations of acquiring great strength in a single evening leave him disappointed when obviously that doesn't work out. Al offers to train him.
Cue the training montage! Al is a patient and encouraging teacher, but strict about discipline and hard work. Albert makes a lot of progress--and proceeds to shoot up eight inches over the summer. This is abnormal even for a prepubescent child, so Al brings the boy to his teammate Doctor Mid-Nite. While there doesn't seem to be anything wrong with Albert physically, there's some concern about the possibility of effects from the radiation that his grandfather was exposed to, which has inexplicably skipped a generation. The most they can do at this point is continue to monitor him. Doctor Mid-Nite jokes that he should take up basketball. Albert admits he's not really into that, but Al proceeds to project some frustrated aspirations of his own onto him and urges him to try anyway.
And Albert's a good dutiful boy, so he agrees.
A year later, he has his bar mitzvah and makes a point of thanking Al alongside his parents.
At the party afterward, Al and his wife Mary give Albert their gift--a signed basketball, suitable for his future career in the NBA. Albert thanks them politely, concealing the expression that reveals that this isn't his dream.
Al is the one most invested in Albert's basketball, and he is not happy when an injury from a reckless accident keeps Albert away from practice for weeks. Albert quietly accepts the rebuke...
...but uses the time off the court to discover that he has an interest in mechanics...
...and in aviation, like his father, who was a pilot. This is exciting for him, but Al sees this as another distraction.
Nevertheless, by the time Albert is in his senior year of high school, he's working in a garage--and playing basketball for his school. He's good at it, even if he doesn't love it, and this earns him a scholarship to a university.
And he's a good dutiful boy, so he accepts. He becomes, at his full 7'6" height, an asset to the university team, but his heart isn't in it. He wants to give it up, but he's afraid of disappointing everyone, especially Al.
So he sticks with it--but he jumps at the chance to take some time off to spend with a visiting friend...and ends up missing an important alumni dinner that he as part of the team was supposed to attend.
By the time he arrives, it's over, and everyone has gone--except Al, who is angry at him for his lack of responsibility. Albert is frustrated enough to get snarky in return and finally lets it slip that he's not interested in a basketball career after all. Sure that he's destroyed his relationship with his godfather, he walks away, only for Al to call him back...
...and apologize for pushing him so hard to do something that didn't even challenge him. Albert tries to apologize for not speaking up sooner, but Al insists that he himself bears the blame here. They affirm their respect and affection for each other, with Al assuring Albert that he will be proud of him no matter what he chooses to do.
(Which happens to be transferring schools to study mechanical engineering and joining a superhero team as Nuklon. And getting a regrettable mohawk. Al actually isn't thrilled about that, but it's a vague homage to the crest on the cowl of his costume, and he can't argue against it too much.)
So we see that Albert's relationship with Al had its issues but ultimately proved to be warm and supportive, with Al able to recognize and correct his failings and unashamedly express love toward the closest thing he had to a son. (Quite a contrast from some of the other Golden Age heroes as fathers--the Ray, for instance.)
And it gives us a glimpse into what Al probably would have been like as a father to Grant if he had known about him. Which makes it even more tragic that Grant ended up raised by such horrible people.
#comicsposting again#AR: trustworthy and tough in the clinches#AP: a life spent persevering#GE: what I do is who I am#...okay I think I'm done with the comicsposting for the night#thank you for bearing with me
3 notes
·
View notes
Note
what kind of cats are they? :)
*starts vibrating*
so Zeya would be a feral little black cat who hides behind crates and WILL hiss at you if you get too close. actually hold up imma google some visual references
Gabi would be a chumby little calico who is nervous at first but will warm up to you eventually and is very sweet
Leo is a long-haired brown tabby who is Definitely Judging You. she will protest if you try to cuddle her (secretly she likes it)
the twins Illiana and Kalen would be majestic ragdolls who are also Definitely Judging You and are spoiled rotten
and Euna is a bengal with wayyyy too much energy
#this took way too long bc i spent so much time looking at pictures of cute cats and got distracted KJGFKJF#gh extras#zeya kade#gabi franco#leo callisto#illiana dyonas#kalen dyonas#euna li#maybe if i just made them all cats it would fix my plot. how about that.#feline heist. in space.#i mean a total genre change is what saved AR.#the... the ge-MEOW-ni heist.......
8 notes
·
View notes
Text
beloved mutuals and other friends i have talked to at least once: i am now taking recommendations for a new pc open world rpg. i like the modern f/allouts very very much bc they let me poke around fucked up versions of places i have actually been, i like b/reath of the wild’s puzzles and every moment in that game is a carefully crafted joy, i also like genshin i/mpact’s puzzles but i really like going on like. hikes across that world. i like good environmental storytelling that’s not just skeletons in humorous poses and i fucking love journals and notes and audio logs. i don’t particularly care how good of a shooter a game is bc 1) im bad at shooters and 2) i want to wander around and look at things.
i don’t particularly care for skyrim or the ass creeds bc they feel very checkboxy to me. i played through the outer w/orlds once and then immediately forgot about it. do not recommend a fromsoft to me i do not want to get gud. boss battles i have to learn by heart are the opposite of fun for me
something modern-ish would be nice bc i have no patience for turn based battles or isometric views and that’s why ive never played the first group of f/allout games
#kay haven’t you been meaning to play the w/itchers and rd/r2—#hush new things only#this is probably also the metal ge/ars but i am frightened of k:ojima’s conception of women
11 notes
·
View notes
Text
GüzelEnerji ve Valvoline İş Birliği ile Madeni Yağ Sektöründe Yeni Bir Dönem
GüzelEnerji ve Valvoline İş Birliği OYAK Grup Şirketleri bünyesinde faaliyet gösteren GüzelEnerji’nin madeni yağ markası M Oil, 140’tan fazla ülkede hizmet veren küresel bir premium madeni yağ markası olan Valvoline ile önemli bir iş birliği gerçekleştirdi. 1,5 yıl önce yapılan anlaşma ile Valvoline, Türkiye pazarına kazandırılırken, M Oil de Valvoline lisansı ile İzmir’de üretime başladı. 2008…
#İş Birliği#İzmir#ar-ge#endüstriyel yağlar#enerji sektörü#GüzelEnerji#M Oil#madeni yağ#Otomotiv#Pazar Payı#premium ürünler#Sürdürülebilirlik#türkiye#Valvoline
0 notes
Text
KUBAN Kahve Kavurma Makineleriyle Sürdürülebilir Kahve Kalitesi
KUBAN Kahve Kavurma Makineleriyle Mükemmeliyeti Yakalamak Kahve sektöründe sürdürülebilir kalite, sadece lezzetli bir kahve sunmanın ötesine geçer. Sürdürülebilirlik, kahve kavurma süreçlerinin çevre dostu, ekonomik ve uzun ömürlü olmasını da içerir. KUBAN, yılların deneyimi ve yenilikçi yaklaşımıyla, kahve kavurma makinelerinde sürdürülebilir kaliteyi ön plana çıkararak profesyonellere ideal…
#Ar-Ge çalışmaları#bakım kolaylığı#çevre dostu üretim#dayanıklı malzemeler#endüstriyel kahve kavurma#Enerji Verimliliği#kahve kavurma makinesi#kahve kavurma süreçleri#kahve kavurma teknolojileri#kahve üretimi#Karbon ayak izi#müşteri odaklı çözümler#özelleştirilebilir makineler#profesyonel kahve makineleri#sürdürülebilir kalite#teknolojik inovasyon#tutarlı kahve kavurma#verimli kahve kavurma#yedek parça desteği#yüksek kalite kahve kavurma
0 notes
Text
Matlı Süt Çiftliği'nde Uluslararası Sürdürülebilirlik Eğitimi Gerçekleşti
Matlı Süt Çiftliği’nde Uluslararası Sürdürülebilirlik Eğitimi Hayvancılık ve hayvansal yem üretiminde sürdürülebilirlik konularının ele alındığı Erasmus+ KA220 Projesi kapsamında, 37 kişilik uluslararası ziyaretçi ekibi Bursa’nın Yenişehir ilçesindeki Ömer Matlı Süt Çiftliği’nde ağırlandı. Bu eğitim, Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün iş birliğiyle gerçekleştirilmektedir. Proje…
#AR-GE çalışmaları#besi sığırı#Bursa#Eğitim#Erasmus+ KA220#Hayvancılık#Ömer Matlı Süt Çiftliği#Sürdürülebilirlik#süt sığırı#uluslararası iş birliği
0 notes
Text
Ar-Ge Destek ve Teşvikleri: Nerede ve Nasıl Başvurulur?
Türkiye, Ar-Ge faaliyetlerine özel önem veren ve bu konuda şirketlere birçok destek ve teşvik sağlayan bir ülkedir. Ancak bu destek ve teşviklerin nasıl ve nerede başvurulacağı konusunda çoğu girişimci bilgi sahibi değildir. Bu yazıda, Ar-Ge destek ve teşviklerine başvuru sürecinde dikkat edilmesi gereken noktaları, başvuru yapabileceğiniz kurumları ve başvuru yöntemlerini anlatacağız. Ar-Ge…
View On WordPress
0 notes