#7. ev satürn
Explore tagged Tumblr posts
Text
Satürn 7. Evde
Satürn 7. Evde
Satürn 7. evde hangi konuları ve alanları etkiler? Satürn 7. ev konumunda hangi burçla nasıl etkiler? Transit Satürn 7. evde nasıl etkiler? 7. Evde Satürn Olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir?
Satürn 7. Evde Anlamı, Açı Etkileri ve Burç ve Evlere Göre Yorumlar
Satürn 'ün 7. evde bulunması, astrolojide
ilişkiler,
ortaklıklar ve
evlilik
konularında önemli etkiler oluşturur. Bu yerleşim, kişinin ilişkilerinde
disiplin,
sorumluluk ve
düzen arayışını
tetikler. Satürn 'ün 7. evde olması, kişilerde uzun vadeli ve sağlam ilişkiler kurma isteği oluştururken, aynı zamanda bazı zorluklar ve kısıtlamalarla karşılaşma olasılığını da artırır. Bu etkiler, kişisel gelişim ve ilişkilerin kalıcı ve güvenilir olmasını sağlar.
Satürn 7. Evde Ne Demek? Neyi Temsil Eder?
Romantik/eş ilişkilerinde ciddiyet, sorumluluk ve istikrar arayışı vardır.
Partner seçiminde titizlik gösterilir, uzun süreli ilişki ön plandadır.
İlişkilerde düzen, kurallar ve takıntılı yapı tercih edilir.
İş birliği ve ortak çalışmalarda sıkı disipline ve organize olmaya özen gösterilir.
Diğer insanlarla ilişkiler kurabilme yeteneği gelişkindir.
Adalet duygusu güçlüdür, uzlaşma ve orta yolu bulmaya çalışılır.
Satürn 'ün 7. evde bulunması, astrolojide önemli bir yerleşim olarak kabul edilir. Satürn,
disiplin,
sorumluluk,
kısıtlamaları
temsil eden bir gezegendir. 7. ev ise ilişkiler, ortaklıklar ve evlilik gibi konuları yönetir. Bu iki temanın birleşimi, kişinin yaşamındaki önemli ilişkilerin nasıl şekilleneceği ve bu ilişkilerde hangi dinamiklerin ön planda olacağını belirler.
Satürn, astrolojide genellikle zorlayıcı etkilerle ilişkilendirilir. Disiplin ve sorumluluk temaları beraberinde zorluklar getirir, ancak bu zorluklar kişiyi olgunlaştırarak daha sağlam temeller üzerinde ilişkiler kurmasına yardımcı olur. 7. evde yer alan Satürn, kişinin ilişkilerinde daha ciddi ve sorumluluk sahibi bir yaklaşım sergilemesine neden olabilir. Bu yerleşimdeki kişiler, genellikle uzun vadeli ve yapılandırılmış ilişkileri tercih ederler.
Doğum haritasında Satürn 'ün 7. evde bulunması, ilişkilerde sınırların ve yapıların önemli bir rol oynayacağını gösterir. Bu kişiler, ilişkilerinde güven ve istikrar arayışında olabilirler. Ancak, Satürn'ün bu konumda olması, ilişkilerde bazı kısıtlamalar ve engellerle karşılaşma olasılığını da artırır.
Bu engeller, kişinin daha sağlam ve kalıcı ilişkiler kurması için gerekli dersleri öğrenmesini sağlar.
Satürn'ün 7. evdeki etkileri, kişilik üzerinde de belirgin izler bırakır. Bu yerleşime sahip bireyler, ilişkilerinde daha ciddi ve sorumluluk bilinci yüksek bir tutum sergilerler. Bu tutum, onların daha güvenilir ve sadık partnerler olmalarını sağlar. Ancak, bu yerleşim, bazen kişinin ilişkilerde fazla katı ve mesafeli olmasına da neden olabilir. Dolayısıyla, bu kişiler, ilişkilerinde dengeyi bulmak ve esneklik göstermek konusunda dikkatli olmalıdırlar.
Satürn 7. Evde Hangi Konularda ve Alanlarda Etkiler?
Evlilik ve uzun soluklu ilişkilerde sorumluluk alma
Partner seçiminde titiz ve seçici davranma
İlişkilerde düzen, kurallar ve sözleşmelere önem verme
Ortaklıklarda adil davranma ve orta yolu bulma çabası
Eşiyle iletişimde ciddiyet ve samimiyet içerme
İş birliklerinde sıkı iş disiplini gösterme
Yasal işlemler ve anlaşmalarda dikkatli olma
Toplum içindeki rolünün farkında olma
İnsan ilişkilerinde istikrar ve olgunluğa öncelik verme
Aile içi sorunları çözümlemede adaletli davranma
#satürn#astroloji#doğum haritası#akrepblog#akrep blog#satürn 7. evde#7. ev satürn#transit satürn#transit satürn 7. evde#satürn transitte 7. evde#satürn açıları#satürn 7. evde nedir#satürn 7. evde ne demek
0 notes
Text
İÇİMDEKİ ÇOCUĞUN ANNESİYİM
Çoğu zaman eleştiri aldığım konulardan birini ele alacağım bugün. 20 yaşında biri olarak bu yaptıklarım normal karşılanmıyormuş. Kimse içimdeki çocuğu umursamadan hakaretler ediyor. Öncelikle size içimdeki çocuğa neden annelik yaptığımdan bahsedeceğim.
Bazı şartlar nedeniyle 2 yaşındayken ailemden uzakta, köyde büyüdüm. Köye götürüldüğüm günü hayal meyal hatırlar��m hâlâ. İçimdeki çocuğun en büyük travmalarından biridir bu. Pencere önünde annemin gelip beni almasını beklediğimi hatırlıyorum. Hatta sarışın; saçları iki yandan örgülü, mavi gözlü ve içinde yıldızlar barındıran, pembe üstü beyaz çiçek desenli elbisesi ve parlak pembe ayakkabıları olan bir bez bebeğim vardı. Onu annemin yerine koymuştum ve yanımdan hiç ayırmazdım. O bebek hâlâ yatağımın yakınında duruyor. Sanırım bu süreç 2 yıl sürdü. İçimdeki çocuğun ömrü boyunca kapatamayacağı 2 yıllık aile sevgisi var.
Annemle babam kendimi bildim bileli sürekli çalışır. Ablam okula gittiğinde yan evde oturan babaanneme giderdim. Ablam okuldan geldiğinde eve geçerdim. Babaannemle hep resim çizip oyun oynadığımı hatırlıyorum. Hatta bir ara gençliğinde tasarladığı kıyafetlerin çizimlerini görmüştüm. Genetik geçmiş demekki resim çizebilme yeteneğim. Annem de çok güzel resim çizer mesela.
Evde yalnız kalmaya fazlasıyla alışıktım. O zamanlar ev telefonumuz vardı. Beni kontrol etmek için düzenli olarak evi ararlardı. Bazen babam yedek telefonunu bana verirdi. Evde tek başımayken ya çizgi film izlerdim ya da resim çizip oyun oynardım. Yalnızlığa küçüklüğümden beri alışık olduğumu bunu yazarken daha net anladım. Bu biraz canımı acıttı.
Her zaman kendimle baş başa kaldığım için arkadaş edinmekte zorlanırdım. Arkadaşım olduğunda nasıl davranmam gerektiğini bilmezdim. Arkadaşlar arasında yapılan davranışların hangisi doğru hangisi yanlış bilmezdim. Eğer farkında olmadan zorbaladığım kişiler olmuşsa özür dilerim.
Çekingen, utangaç ve sessiz biriydim. Okulda her zaman kurallara uyardım. Çünkü ben sadece bana söyleneni yapabilen biriydim. Sınıfta herkes arkadaşlarıyla konuşup oyunlar oynardı öğretmen gelene kadar ama ben kimseyle konuşamazdım. Her zaman çok fazla arkadaşı olanları kıskanırdım. İtiraf etmem gerekirse hâlâ kıskanıyorum. Nasıl o kadar sosyal olabiliyorlardı?
Satürn'ün ölümünden sonra bir kişiliğimin kafasına sıkınca film koptu iç dünyamda. İçimdeki çocuğun asla sevmeyeceği birine dönüştüm. Hayal ettiği hayatı kendi ellerimde yok ettim. Çok ağlattım onu. Ben onu sakinleştirmeye çalışırken ona daha ağır gelen cümleleri duymasına sebep oldum. Ablamın kızı benim küçüklüğüme görünüş olarak benzediği için ailem hep ''Sanki o küçülmüş ve yanımıza gelmiş gibi. Telafi fırsatı mı acaba?'' diyip duruyorlardı. Telafi? Neyin telafisi? Benim içimdeki çocukla değil de yeğenimle mi telafi edeceklerine inanıyorlardı?
İçimdeki çocuğun haykırışlarını yalnızca ben duydum. Bana olan öfkesini dahi unutmuştu. Korkuyordu, terk edilmiş gibi hissediyordu. Sırf bu yüzden yeğenime çok bir sevgi besleyemiyorum. Kıskançlıksa bu evet kıskanıyorum. İçimdeki çocuğun yarasına tuz bastığı için sevemiyorum istediğim kadar. Her zaman bir mesafe var onla benim aramda. Sımsıkı sarıldım içimdeki çocuğa. Hıçkırıkları yüzünden nefes almakta zorlanıyordu. Onu nasıl susturacağımı bilemedim. Ağlayan bir çocuk -hele ki 2 yaşındaysa- nasıl susturulurdu? Çizgi film açsam susar mıydı? Dans edip eğlendirmeye çalışsam? Onunla konuşmayı denesem? Belki de bir oyuncak onu sakinleştirirdi. Elime geçen ilk oyuncağa sarıldım. Hıçkırığı durmasada artık ağlamıyordu. 2 yaşındaki bir çocuk böyle mi susturulurdu?
O günden itibaren görüp beğendiğim tüm oyuncakların listesini yapmaya başladım. En beğendiklerimi ilk fırsatta alıyorum. Şuan 3 tane oyuncak bebeğim var mesela. Düzenli olarak onlarla oynuyorum. 1 tanesi uyku arkadaşı olmak üzere toplam 7 tane peluş oyuncağım var. Karanlıktan korkuyor diye gece lambası aldım, satürn şeklinde ve renk değiştiriyor.
Her fırsatta beğendiğim çizgi filmleri izliyorum. Bazen küçükken izlemeyi çok sevdiğim çizgi filmleri açıyorum. Artık bana eskisi kadar öfkeli değil. Bazen 16 yaşındaki halimle ettiğim kavgaya şahitlik ediyor. İkimiz de onun gelecekteki hali olduğumuzdan taraf tutmakta zorlanıyor. Bu yüzden 19 yaşındaki halimi şuanki halimden ve 16 yaşındaki halimden daha çok seviyor. Çünkü 19 yaşındaki halim tüm zorlukları sırtlayıp teker teker hepsine çözüm buldu. Bir nevi kahraman onun gözünde. Beni de anne figürü olarak görüyor. Çünkü her zaman onu mutlu etmek için bir şeyler yapıyorum. Onu ben sevmezsem 2 yıl eksikliğini hissettiği o sevginin yerini nasıl dolduracak?
20 yaşında oyuncaklar ve çizgi filmlerle ilgilenen biri olarak her zaman şu cümleye maruz kalıyorum: ''Sen ne zaman büyüyeceksin? Kazık kadar kız oldun, bırak artık şunları.''
Siz fark etmiyorsunuz ama ben büyüdüm. Yetmezmiş gibi içimdeki çocuğa annelik yapmakla sorumluyum. Eğer bazı günlerde onun özgür kalmasına izin vermeyeceksem ben neden yaşıyorum?
2 notes
·
View notes
Text
💘İlişkilerde Göstergeler Bölüm 1💖:
İlişkiler üzerine daha önce okuduğum ve incelediğim haritalardan çıkarttığım bazı çıkarımları artık buradan paylaşmak istiyorum. Tüm bilgiler benim tarafımdan çıkarılmış ve değişik kaynaklardan alınmıştır. Umarım yardımcı olurlar 💗💗
🖤Balık ASC / ay / venüs, Venüs 12. evinde ve Neptün 7. evinde olan veya ASC-DSC ekseni ile kavuşan insanları suçlu hissettirmek ÇOK kolay. Başkaları onlara kötü davrandığında bunun kendi suçu olduğunu düşünen türde insanlar bunlar ve bu özelliklerinden dolayı da narsist insanları cezbetmeye veya kendine çekmeye daha yatkın olabiliyorlar.
🖤Ayrıca, Neptün'ün doğum haritasındaki etkilerinin neden onj zor bir gezegen yaptığını anlıyorum, ancak Neptün'ün koşulsuz sevgiyi temsil eden ve bu nedenle gerçek aşk veya gerçek bir ruh bağlantısı anlamına gelen çok ruhani bir gezegen olduğundan bahsetmeye değer olduğunu düşünüyorum. Neptün'e görünüm veren 7. ev, 7. evde Neptün, 12. ve 12. evdeki Juno, evlilikte gerçek aşk ve gerçek bir ruh bağlantısı anlamına gelebiliyor olduğunu gördüm okumalarımda. ANCAK, gerçek aşk ve gerçek bir ruh bağlantısı duygusu çoğu zaman sanrılar ile karıştırıla da biliyor, bu yüzden bu gezegen, ilişkilerde bu kadar kötü etki yaratabiliyor ve 12. evin de çoğu zaman karma olduğunu unutmadan, LÜTFEN ona göre değerlendirme yapın.
🖤Yedinci evdeki Venüs, yedinci evin yöneticisine açı yapan Venüs, aşk ve evlilik için güçlü bir arzu ortaya çıkarıyor. Aşık olmadan bu kişilerin evlenmemesi çok muhtemel. Bu göstergeler aynı zamanda iyi bir evlilik hayatına da işaret ediyor.
🖤Bu açılara sahip değilseniz, elbette aşk için evlenmeyeceğiniz veya hiç evlenmeyeceğiniz anlamına gelmiyor, bu yüzden endişelenmeyin. Buna sahip olmayan insanlarda görünen şey, ilişkiler söz konusu olduğunda oldukça bağımsızlar, evlenmeye aldırmıyorlar ama evlenmemeye veya bekar kalmaya da aldırış etmiyorlar. Bu Venüs etkisine sahip olan insanlar, evlenmek veya bir bağlılık / ilişki kurmak konusunda low-key takıntılı olabilir.
🖤Merkür 7.evde veya 7. evin yöneticisine açılı Merkür, komik biriyle veya her zaman şaka yapabileceğiniz biriyle evleneceğinizi gösterebilir.
🖤Synastry'de Chiron'u da gözden kaçırmayın. Başkasının Chiron'unun kendi haritanıza düştüğü ev, bu kişinin bulunduğu evin konusuyla başınızın belası olduğunu düşündürtebilir veya bu kişinin büyük potansiyele ulaşmanıza yardımcı olacağı yeri gösteriyor olabilir.
🖤Chiron'u kompozit haritada da kontrol edin, bulunduğu ev asla aynı fikirde olamayacağınızı veya genellikle birbirinize katılmadığınız konuların olduğu yerleri temsil edebilir.
🖤Boğa Venüs'ü olan birinin güvenini kazandığınızda göreceksiniz ki onlar şimdiye kadarki en TATLI insanlar.
🖤Terazi Venüs ise, özel birini arayan ve tanı��madan onun için çoktan hazırlanmaya başlamış birini temsil ediyor.
🖤Özellikle güneş / ay / yükselen / venüs ile 4. ev sinastrisinde, evin sahibi olan partner gezegen sahibi partnerini bir ebeveyn veya potansiyel olabilecek bir ebeveyni olarak görecek. Yani, bir şekilde 4.evin sahibi kişi partnerinin ebeveyni gibi davranarak kişiyi "yargılar"layacak. Bu örtüşme ile evin sahibi kişi doğal olarak gezegendeki kişinin ihtiyaçlarını giderecek (söz konusu ihtiyaçlar gezegen sahibi kişi tarafından belirlenecek ve söz konusu olacaktır) ve bu nedenle gezegen sahibi kişi kaçınılmaz olarak ev sahibi kişiyi iyi bir potansiyel ebeveyn olarak görecektir.
🖤Cinsel dönüşünüzü gösteren birçok yerleşim ve asteroit var ama bence en güçlü olanlar Lilith, Eros, 8. eviniz ve 8. evin yöneticisi. Bunların sizin için ve özellikle ilgilendiğiniz vücut kısımları için özellikle erojen bölgeleri temsil ettiğini okudum (fantazi dünyanızın dışındakiler). Örneğin Yengeç: göğüs veya meme başı, İkizler: dudaklar veya eller, Boğa: bel ve boyun, Aslan: saç veya sırt, Yay: kalça veya uyluk vb.
🖤Mars'ınızın daha çok nasıl seks yapmayı sevdiğinizi temsil ettiği ve Çoğunlukla cinsel eyleme fiziksel olarak nasıl yaklaşmayı tercih ettiğinizi temsil eder.
🖤8. ev cinsel tarzınızı, cinsel eylemde istediğiniz genel havayı veya tutumu temsil eder. Örneğin Oğlak burcunda mars seks sırasında baskın olmayı sevdiğinizi gösterirken, cinsel eylemin 8. evde Yengeç ile duygusal ve savunmasız veya 8. evde Koç ile ham ve ateşli hissetmeyi isteyebileceğinizi gösterir.
🖤Ayrıca, konu cinsel açıdan tatmin hissetmek olduğunda, fantezi ve tercihleriniz ne olursa olsun 8. eviniz HER ŞEYDİR. Genelde tüm fantezi ve tercihleriniz dışında 8. ev enerjinizle eşleşmeyen seks yaparsınız, bu da sizi muhtemelen low-key tatminsiz hissettirir.
🖤Ay burçları karşıt yani zıt burçta olan çiftler ya mükemmel bir çifttir ya da lanet bir felakettir.
🖤Benim görüşüme göre, synastry'deki Güneş-Ay, Güneş-Güneş veya Ay-Ay temasları, bir ilişkinin yürümesi veya sürmesi için en önemli gerekliliktir.
🖤Su burcundaki Juno, harita sahibi kişiye yoğun hisler verir, daldan dala kişiden kişiye atlayan tiplerdir ve muhtemelen uzun bir flört ve flört geçmişine sahiptirler. Bu insanlar ÇOK FAZLA flört etmişlerdir ve yalnızca kalbini derinden ele geçirmeyi gerçekten başaran kişiye bağlı kalacaklardır.
🖤Bir ateş burcundaki Juno, aşklarıyla tanıştıktan iki hafta hatta günler sonra evlenmek isteyecek türden insanlardır. Genellikle "ilk görüşte çekicilik" ile "ilk görüşte aşk" ı karıştırırlar. İkincisi, hayatlarının aşkı olduğunu düşündükleri kişiyle gerçekten iyi bir kimyaya sahip olmasalar bile öyle olduklarını düşünürler.
🖤Juno bir Hava burcunda olan insanlar, biriyle gerçekten bağlandıklarını hissetmeye ihtiyaç duyarlar ve yalnızca kişiyi gerçekten tanıdıktan sonra taahhüt etmek isterler. Önce kişinin zihnine aşık olurlar. Kişinin zihnini beğenmezlerse bir saniyede kolayca ilişkiyi bitirebilirler.
🖤Bir Toprak burcundaki Juno insanları, taahhüt söz konusu olduğunda inanılmaz temkinlidir. İlişkilerinde güvenilir bir gelecek elde ettiklerinden EMİN olmak ve bunun mutlak doğru zaman olduğundan EMİN olmak için evlilikleni kasten erteleyebilirler.
🖤Kompozit harita gözlemlerine başlamadan önce, sinastrinin iki kişi arasındaki dinamikler olduğunu, ancak kompozit haritanın ilişkinin gerçekte ne olduğunu temsil ettiğini bilmelisiniz, bu yüzden bu yazıda kompozit harita incelemesine odaklanıyorum.
🖤Kompozit bir haritadaki 2. evin, ilişkinin "yapıştırıcısını" veya temelini, istikrarını gösterdiğini okudum. Bu evdeki Mars, cinselliğe dayalı bir ilişki yaratabilir, örneğin Venüs aşk ve şefkat üzerine kurulu bir ilişki, Satürn istikrar ve uzlaşmaya dayalı bir ilişki vb.
🖤Kompozitteki 4. ev ve ay, ilişkinin derinliklerini temsil eder. Birbiriniz hakkında derinlerde nasıl hissettiğinizi, birbirinizi nasıl hissettirdiğinizi. İlişkinizin bu kısmı, özellikle gerçek duygularınız konusunda doğru ve dürüst olduğunuzda kendini gösterir.
🖤4. evdeki Kova veya Uranüs, Ay kovada ise veya Ay veUranüs ile kavuşur ise , kişilerin birbirleri ile duygusal bir kopukluk yaratır. Birbirlerine karşı duygusal olarak çok soğuk olabilirler ve biri veya her ikisi de diğerini, özellikle birinin doğum haritasındaki ay su veya ateş ise, duyarsız olarak görebilir.
🖤Bununla birlikte, Kovada Güneş veya kompozitte ki Kova yükselen, ilişkinin niteliğine bakılmaksızın “en iyi arkadaş” titreşimlerini verir bize. Ay kavuşumu Uranüs de bu aynı arkadaşlık vibe’ını verecektir.
🖤Başaklar ve Akrepler doğal olarak birbirlerini bulurlar çünkü kompozitte Terazi burcunda Güneşe sahip olma eğilimindedirler :) Böylelikle beraberlik ve arkadaşlık enerjisi onlar için doğaldır.
🖤Kompozit haritada Koç ayı, herhangi bir hakaretin aslında “seni seviyorum” anlamına geldiği türden bir ilişkidir. Birinin "Seni seviyorum, aptal bitch” dediği ve diğerinin ona "🥰🥰" dediği ve sonra ikisinin de güldüğü türden bir dinamiktir bu.
🖤Kompozitte Balık ayı sevimli ama aynı zamanda biraz da zor, eğer birbirinden etkilenmişse çift, sürekli yumurta kabuğu üzerinde yürümek gibi birbirlerini incitmemek için kendilerini zorladıkları ve zorunda kaldıklarını hissettikleri türden bir ilişki olabilir. Söylemeye gerek yok, bu ilişkiler çok sezgiseldir, eğer biri veya her ikisi de yalan söylüyorsa veya bir şeyi gizliyorsa, diğeri zaten bunu çoktan BİLİYORdur.
🖤Kompozit 7.evdeki Satürn, uzun süreli ilişkiler için çok iyi bir yerleşimdir, ancak aynı zamanda çiftin bir nedenle birlikte olmaya veya birbirini görmek için “zorlandığı” anlamına da gelebilir. Koşullar nedeniyle bir araya gelirler ve kendi seçimleriyle değil (Satürn sorumlulukları, yükleri veya yükümlülükleri temsil eder). İlişkide bu kişiler Aşk ve romantizmin göstergelerine aramalılar ve bakmalıdırlar, yoksa bu bir arada kalan ama gerçek aşktan daha fazla görev için birlikte olan bir ilişkiye benzeyecektir.
🖤Kompozit 4. evdeki (özellikle bazı gezegenlerle birleşen) Juno, 1. evdeki Juno'dan bile daha çok evliliğin (veya bağlılığın / uzlaşmanın) göstergesidir.
🖤Vesta, kompozitte tam olarak Güney Düğümü ile birleştiğinde GÜÇLÜ bir ruh eşi hissi ve büyük bağlılık yaratır. Bu ilişkiler o kadar uzun sürer ki hayatınız boyunca birlikte olacağınızı bildiğiniz türden.
🖤Kompozit haritada 1. evdeki Chiron = birbirinizden rahatsızlık duyuyor, uyumsuzmuşsunuz veya hiç bir araya gelmemelisiniz gibi bir his verir. Aynı zamanda bir "birlikte olamaz" hissi yaratabilir, ancak platonik Balık tarzında değil de, daha çok kurtarılamayan ve çiftin buluşmasını / bir araya gelmesini veya ilişkinin en azından gerçekleşmesini "durduran" bazı uyumsuzluklar var gibi. Başta. Temelde, ilişki daha başlamadan kopmuş hissedilir. Chiron'un içinde bulunduğu evin konusu, bu uyumsuzluğun doğasının ne olduğuna dair fikir verir bize.
🖤Kompozit 8.evdeki Satürn = seks yapma isteksizliği, biri diğeri tarafından cinsel olarak reddedilmiş hissini ortaya çıkarabilir.
🖤Kompozit 10. evdeki Chiron = bu kişiyle çalışmaktan hoşlanmadığınızı gösterir bize.
🖤Kompozit 10. evdeki Güneş ve belki Venüs, ilişkinizin dedikodu kaynağı olabileceğine veya en azından herkesin ilişkinizi bileceğini gösterir.
🖤Doğum haritanızdaki 10. evinize bir kompozit gezegen veya nokta düşerse, bu ilişki itibarınızı etkileyebilir.
🖤Okuduğum ve incelediğim en uyumlu ve en sağlıklı ilişkiler, kompozitteki 7. evin boş, 12. evin boş ve 8. evi boş olan çiftlerdir. Kelimenin tam anlamıyla 0 drama, 0 gerilim, 0 bağımlılık ve şaşırtıcı derecede kırılmaz (elbette diğer yönleriyle de desteklenir ise ) bir ilişki göstergesidir.
🖤Bununla birlikte, benim görüşüme göre sinastri veya kompozit için 1 numaralı ev ve gördüklerime dayanarak 9. ev hem dostluk hem de ilişki için en iyi evlerdir. ayrıca 5., 4., 2., 11., 3. evler de yine en iyi evlerdendir.
🖤Sizin DSC burcunuz ile ay burcu aynı olan insanlar size oldukça güçlü bir şekilde çarpacaktır. Ayın 7. eve düşmesi ya da DSC ile kesişmesi gerekmez.
🖤Zor bir boşanma geçiren insanların çoğunlukla doğum haritalarında şunlar görünür: 7. evde Kuzey Düğümü, 7. evde Chiron, 7. evde Satürn rx, Jüpiter kare Uranüs ve Kova derecelerinde gezegenler veya açılar ( 11 °, 23 °), özellikle Venüs veya Ay bu derecelerdeyse veya bu derecelerde olan bir gezegen le kavuşumundaysa. Bu göstergeler, muhtemelen Jüpiter kare Uranüs dışında, uzun vadeli bir ilişkiyi koparmak, bir anlaşmayı bozmak vb. İçin de geçerlidir. Bu, özellikle kadın haritalarında bir boşanma göstergesidir. Ayrıca, dip not olarak eğer Pluto veya Uranüs söz konusuysa, bu insanlar yıkıcı bir boşanma veya ayrılık yaşayabilir.
🖤Kompozitte yükselen balık, çok psişik bir bağ oluşturur. Sevgiliniz hakkında düşündüğünüz sırada ve merak ettiğiniz sırada aniden size bir mesaj gönderien ilişki türü olabilir. Bu insanlar genellikle birbirlerinin yanındadırlar, ve ne zaman olmaları gerektiklerini sezgisel olarak bilirler.
🖤Kompozitte yükselen Aslan, bu ilişkideki insanların yaşadıkları ve birlikte paylaştıkları şeyleri anlatmak için her zaman çok komik hikayeleri olduğunu ve olacağını gösterir. Çok fazla "ne zaman ... hatırla" anları vardır ve ardından yüksek sesli kahkahalar olacaktır.
🖤Kompozit 5. evdeki kuzey düğümü harika bir yerleşimdir ♥️
🖤Kompozit ve sinastride 6. ev yerleşimleri, iki kişinin ve ilişkinin kendisinin son derece öngörülebilir hissettirdiği bir dinamik yaratır. Çift, birlikte yapmayı sevdikleri belirli bir rutin veya aktivite bulabilir veya her birlikte olduklarında kendilerini aynı anda 3 aktiviteyi yaparken bulurlar. Bu, bir ilişkide ne istediğinize bağlı olarak iyi veya kötü olabilir, bazı insanlar bunu son derece sıkıcı veya yetersiz bulur ve ama diğerleri bunu tercih ederbilir çünkü onlara istikrar veya güvenilirlik hissi verir.
🖤Ay ise Chiron ile birleştiğinde, şifa veren bir ilişkinin göstergesidir.
45 notes
·
View notes
Text
2020 Yıllık Burç Yorumları
1. Koç
Koç burçları için yıl boyunca idealler, kariyer ve hedefler ön plana çıkacak. Bu alanlarda çok daha iddialı olacak aynı zamanda asla sahip olamayacaklarını düşündükleri arzuları ve istekleri kucaklayacak ve kabullenecekler. 6 tane tutulmanın yaşanacağı, kadersel dönüşümlerin simgesi Ay düğümlerinin İkizler- Yay eksenine geçeceği 2020 yılı yakın çevre ilişkileriniz, kısa seyahatler, yazışmalar, ticaret, kardeşler, komşular gibi konularda sizleri daha aktif yapacak. Haziran ayına kadar ailevi temalar yine ön planda olacak. Uzun süredir yalnız olan Koç burçları kendilerini doğru yerde hissedebilecekleri bir ilişkiye başlayabilirler.
2. Boğa
Hayatlarına farklı bir yaklaşımla bakacak olan Boğa burçları daha sosyal, daha idealist, arkadaş canlısı, organizasyonlar yapabilirler bu sene. Aşk ve ilişkiler deli dolu devam ediyor. İlişkilerinden ne beklediklerini net bir şekilde ifade edebilecekler.İlişkilerinde köklü bir değişiklik yapmak istemeyen Boğa burçları de bu değişikliğin gelecekte çok yararlı olabileceğini unutmamalılar. Boğa burçlarının kariyer ve eğitim konularında geçmişte verdikleri yanlış kararlar tekrar karşılarına çıkabilir. Yılın ilk yarısı yakın çevrenizle ilgilenecek; diğer devrede ise kendinizi işinize gücünüze adayacaksınız.
3. İkizler
2020 Yılı İkizler burcu için dopdolu, canlı bir yıl olacak. Yaşadığınızı, nefes aldığınızı her hücrenizde hissedeceksiniz. Yıl boyunca eğitim konusunda kafa karışıklığı yaşayacak, elecek planları yaparken hayatlarında istikrar arayacaksınız. Bu sene sadece kendinizi önemseyeceğiniz bir döneme giriyorsunuz. Sosyal çevrenizle özel hayatınızdaki dengeleri çok iyi sağlayacaksınız. 2020 yılında büyük bir aşk yaşayacaksınız. Jüpiter ve Satürn biri en iyicil, diğeri en zorlayan kısıtlayan iki gezegen; ikisi de aynı burçta Oğlak’talar… Yani kolaylıkları ve zorlukları aynı alanda yaşayacaksınız.
4. Yengeç
Yengeç burçlarının yaratıcılıkları bu yıl zirve yapıyor. Hem ikili ilişkileri yoluna koyma hem de kendilerini, neler yapabileceklerini keşfetme açısından olduça verimli bir yıl olacak. Yeni yılda, yeni başlangıçlar için çok daha güçlü ve hazır hissedecekler. Hayatlarının sorumluluğunu üstlenecekleri bir yıl olacak. Sosyal yaşamlarının evrim geçirecek, yeni hobiler edinip farklı alanlara ilgi duyacaklar. Yılın ikinci diliminde yani Haziran itibariyle Ay Düğümleri İkizler- Yay aksına geçişiyor. Biraz dinlenip, biraz durulmanız gerekecek. İlişkilerde ciddi yaklaşımlar ve farklı bakış açıları kazanabilirsiniz bu sene.
5. Aslan
Aslan burçları bir şeylerin değişeceğini ve değişmesi gerektiğini derinden hissediyorlar. Kariyer alanında kendilerini yeniden keşfedip, daha profesyonel bir bakış açısı kazanacaksınız. Bu yıl sağlığınıza da özen gösterin. Sağlık kontrollerini yaptırmak için ayın ikinci yarısı oldukça iyi bir zaman. Sistemli, planlı çalışmalarınız sayesinde ciddi başarılar elde edeceksiniz. Bu yıl daha çok seyahat etmek isteyebilir ya da yeni şeyler öğrenmek için kişisel gelişimlerine vakit ayırabilirsiniz. Bu süreç gerçek arzularını keşfetmek ya da pekiştirmek için oldukça etkili olacak.
6. Başak
Kendinizi sevgiye teslim edeceğiniz, daha doğrusu teslim etmek isteğeceğiniz bir sene olacak. Onları destekleyen, değerlerine ve yaratıcılıklarına güç verene kişilerle yollarına devam ederken neyi ve kimi sevdiklerini de netleştirmek istiyorlar. 2020 yılında hobiler, aşk, dinlenme, sanat ve eğlence gibi konularda kalıcı ve olumlu değişimler yaşayacak olan Başak burçları bu konularda kendilerine daha fazla güvenecek ve hırslı olacaklar. İş konularında da monoton devam eden şeyler, daha sağlam ve maddi olarak tatmin edici boyuta ulaşacaklar. Özellikle nisan ayından itibaren kariyerlerinde eğlence ve zevk faktörünü düşünmeye koyulabilirler.
7. Terazi
Aşkta bu yıl oldukça cesur ve özgür ruhlu olacaksınız. Sevdikleriniz bu değişiminize şaşırabilirler. Kendilerini sorgulayıp benliklerini bulmak için çabalayacak olan Terazi burçları aynı zamanda çocukluk travmalarıyla yüzleşip sorunların kaynağına inmeyi deneyebilirler. Terazi burçları bu süreçte kendi seslerini ve imzalarını bulacaklar. Ayrıca kendinize de zaman ayırmaya ihtiyacınız olacak. Stresi azaltarak hayatın tadını çıkarmaya çalışmalısınız. Yılın ikinci yarısında ise özellikle ikili ilişkilerde gerginlikler yaşanabilir.
8. Akrep
Başkalarını düşünmekten vazgeçerek sadece kendinizin kazanacaklarına konsantre olmalısınız. Hayatlarının dramatik bir şekilde değişeceği ve gelişeceği bu dönemde tesadüflerin bir anlamı olduğunu ve ilişkilerde toparlayıcı olmanın ne kadar önemli olduğunu göreceksiniz. 6 tane tutulma yaşanacak olması ve aşk gezegenleri Mars ve Venüsün retro yapacak olmaları; yani pek çok konuda bir ileri bir geri gideceğiz; aşk yaşayalım derken, iş kaçacak; iş yapalım derken, çocukların sorumlulukları artacak. Diğer yandan yakın temaslar ve ilişkiler konusunda artık hazır olduklarını hisseden Akrep burçları özgürlük ve bağımsızlıkla ilgili endişeler yaşayabilirler. Yıl boyunca arayış içinde oldukları tüm sorulara cevap bulacakları bir sene olacak.
9. Yay
Yay burçlarının kişisel varlıklarını ve finanslarını dönüştürecekleri bir yıl. Yıl boyunca sağlık konusunda alternatif çözümlere başvurabilirsiniz. Bu yıl çeşitlilik, üretim, canlılık ve heyecan sunan işlerin içinde yer almak için ellerinden geleni yapacaksınız. Hayatlarınızdaki kritik konuları yeniden inşa etme, geliştirme ve büyüme konusunda gelişme kaydetmelerini sağlayacak, aynı zamanda cesaret verecek. Önemli sorumluluklar hayatı çok ciddiye almanızı sağlayabilir. Çevreniz de çok ciddi fırsatlar yakalayarak olumlu gelişmeler sağlayacaksınız. Bu sene evlilik ve ciddi adımlar için uygun. Fedakarlık, vericilik, bazı hareketlerden, tavırlardan uzaklaşma, abartıdan kaçınma, karşı tarafı daha çok dinleme, daha çok onun dediklerine saygı duyma, derinlere inmektense, yüzeyde kalma, her şeyi kafaya çok takmama gibi yönelimleriniz olacak.
10. Oğlak
Yeni bağlantılar kuracak ve arkadaşlar edinecek olan Oğlak burçları çevrelerindeki bazı kişilerle de iletişimi kesmeye karar verebilirler. Aile ve ev konularıyla ilgili yaşadıkları problemleri çözmek biraz zaman alacak olsa da sonunda rahat ereceklerdir. Evlenmek isteyen Oğlaklar için güzel bir sene. Aşklarınızı bir adım öteye götürecek, aile kurarak sorumluluk almak isteyeceksiniz. Birlikte oldukları kişiyle önce arkadaş sonra sevgili olmaları gerektiğini anladıklarında bu güne kadar bildikleri tüm ilişkileri unutup doğaçlama ilerlemeleri gerekebilir. Eski yöntemlerle ve alışkanlıklarla bir ilişki sürdürmenin çözüm olmadığını fark edeceksiniz. Sağlık olarak her şey gayet güzel. Oğlaklar kurallı bir şekilde hareket ederek, planlı işlerle uğraşmayı sever organizasyon işlerinde de oldukça başarılıdır.2020 yılın dada başarılı iş hayatı ve aşk hayatında da olumlu gelişmeler olacak.
11. Kova
Bilinçaltı, özel yaşam, hayal dünyası, sezgiler, geçmişe bağlılık, üzüntüler, sonlar, karma ve hesaplaşmayla ilgili büyük bir değişim sürecine girecesiniz. Zaman zaman uçurumun kenarında bulabilirsiniz kendinizi. Yıl boyunca özellikle işlerinde daha fazla insiyatif kullanıp sorumluluk almak daha iyi hissetmelerine neden olacak. Bu yılın en güçlü teması kendini keşfetmek. Aşkta özgür, bireysel fakat bir o kadar da arkadaşlık ve dostlukla harmanlanan bir birliktelik katıyor.Yıl boyunca ihtiyacınız olan tek şey sabır. 2020’de özellikle seyahatleri sırasında yeni bir ilişkiye adım atabileceğiniz biriyle tanışabilirsiniz. Daha çok paylaşmalı, konuşmalı ve gelen fikirlere açık olmalısınız. Mutluluk ve huzur sizinle olacağı bir yıl yaşayacaksınız.
12. Balık
Özel hayatınızda ve sosyal yaşamınızda temizlik yapmaya karar verebilirsiniz. Tartışmalara açık bir zamandasınız. Yeni yılda düşüncelerinin zaman zaman dağıldığını hissedebilirsiniz. Yılın ikinci yarısı ay düğümlerinin yer değiştirmesi ve İkizler- Yay aksına geçmeleri sizleri değişken burçlar olarak oldukça etkileyecek ve majör etkiler verecek. Aileye önem vermek, ailenizi genişletmek, çocuk sahibi olmak isteyebilirsiniz. Günlük işlerde kendi yöntemlerinizi ve kurallarınızı belirlemek sizin için daha iyi olacaktır. Kalp kırıklıklarınızı onarıp yeniden başlamak için hayatlarınızı hazır hale getirin. Read the full article
6 notes
·
View notes
Text
Güneş Burcu (Burcunuz): Balık 1. ev (16° 49' 1") Ay Burcu: Başak 8. ev (18° 0' 12") Merkür Burcu: Balık 2. ev (19° 33' 14") Venüs Burcu: Boğa 3. ev (1° 26' 42") Mars Burcu: Boğa 3. ev (20° 51' 49") Jüpiter Burcu: Başak 7. ev (13° 35' 28") Satürn Burcu: Yengeç 5. ev (6° 17' 11") Uranüs Burcu: Balık 1. ev (3° 35' 5") Neptün Burcu: Kova 1. ev (14° 5' 34") Plüton Burcu: Yay 11. ev (22° 9' 38") Şiron (Chiron) Burcu: Oğlak 12. ev (24° 9' 46") Kara Ay (Lilith) Burcu: İkizler 4. ev (13° 18' 58") Gerçek Düğüm (True Node) Burcu: Boğa 3. ev (12° 39' 9") Verteks Burcu: Başak 7. ev (2° 33' 24") 1. Ev (Yükselen): Kova (2° 10' 24") 2. Ev: Balık (17° 16' 33") 3. Ev: Koç (25° 29' 7") 4. Ev (IC): Boğa (23° 21' 42") 5. Ev: İkizler (15° 43' 22") 6. Ev: Yengeç (7° 0' 55") 7. Ev (Alçalan): Aslan (2° 10' 24") 8. Ev: Başak (17° 16' 33") 9. Ev: Terazi (25° 29' 7") 10. Ev (MC): Akrep (23° 21' 42") 11. Ev: Yay (15° 43' 22") 12. Ev: Oğlak (7° 0' 55")
0 notes
Photo
Ferhan Çeçen tarafından Almanca aslından çevrilen bir astroloji yazısı. Ara ara astroloji kader değildir, irademiz daha güçlüdür diyorum. Astrolojiyle ne kadar içli dışlı olsak da göstergelere bakıp geleceği ön görsek de bazı konuları tespit edemeyiz. Bazı isteklerimiz için Yaratıcıya teslim olmamız lazım, astrolojiye değil. Balık burcu teması denebilir, 12.ev konusu denebilir, Satürn karması denebilir, fark etmez. Asıl sebep astroloji değil, var edeni görmezden gelip yaratılan medet ummaktır. Gelecek yorumlaması yaparken bu nedenle başına kesinlikle şu gelecek şöyle olacak böyle olacak demek yerine şunları söylüyorum: Gündeminin konuları bunlar üzerine, sınavın da mükâfatın da bu konular üzerine. Haritanın vaatleri bu beklentileri bu Bunlardan bağımsız olay örgüsü tahminimce olmaz. Yapılması gerekeni yaparsan güzel geçirirsin/daha bereketli geçirirsin. Ben böyle yorumlayınca kişinin iradesine yani gücüne ve yaratıcının gücüne teslim etmiş oluyorum. Kesin net yargılarda bulunmadığımdan dolayı astroloji bilmediğimi düşünenler oluyor. Ben doğru bildiğimden vazgeçmeyeceğim. Duyulmak istenileni değil duyulması gerekeni söyleyeceğim. Siz istediğiniz olanı yapın hikayedeki olay gibi olması gereken olur. Belli ki 7.ev konuları gündeme gelmiş. Evet evlilik göstergesi ama sonuç bu. Daha önceki bir yazımda da bir işe başlamak için tarih belirleme ile ilgili yazı paylaşmıştım onu da aktarayım: Yoruma bakın :) https://www.instagram.com/p/COT_eQ5AV5z/?igshid=1hpjaj93f72ij
0 notes
Video
Ocak 2021 Astroloji Yorumu2021 Yılı ve BurçlarDeğişim ve dönüşüm 2021 yılının ana teması olacak. Kova burcuna geçen Satürn ve Jüpiter’in 21 Aralık’ta kavuşumu yılın tamamına etki edecek bir hareketi başlatacak. Satürn’ün Kova burcundaki yolculuğu yaklaşık üç yıl sürecek. Türkiye açısından bu durumu değerlendirdiğimizde ne yazık ki Satürn’ün Kova burcundan geçişi için olumlu yorumlar yapabilme ihtimali son derece düşük. Filiz Yaşar ZorkaAstroloji Uzmanı 2020 yılı hepimiz için sınavların, acı çekmenin, mücadele etmenin, kayıpların ve vedaların yılı oldu. Bir gecede değişti pek çok şey. Daha önce hiç bilmediğimiz özelliklerimizi keşfettik. Bildiklerimiz ise dönüştü ve değişti.Çalışan kesimin en büyük telaşı bu hafta sonu ne yapsak? Sorusunun cevabı da değişti. Eskiden AVM’lerde günü birlik gezilerde, çeşitli mekanlarda zaman geçiriyorken, şimdi salon, mutfak, yatak odası arasında mekik dokuyoruz. Balkon denilen şeyin, çamaşır kurutmaktan çok daha önemli olduğunu, balkonda oturmanın ne kadar yaşamsal bir ihtiyaç olabildiğini keşfettik. Artık bağışıklık sistemi ne demek hepimiz biliyoruz. Steril, dezenfekte, virüs, bakteri. Virüs ile bakteri arasındaki farkı iyice ezberledik. Antiviral sözcüğünü anlamlı bir cümlede kullanabiliyoruz. Alışveriş alışkanlıklarımız değişti. Markete gitmeye üşenir olduk. Hızlı tüketim pazarı kuryelerin üzerinden büyüyor. Okul kavramı değişti. Çocuklar evde eğitim görüyor. Çok yakın bir zamana kadar çocukları bilgisayar, cep telefonu ve tabletten uzak tutmaya çalışırken şimdi saatlerini bilgisayar başında geçirmeleri gerekiyor. Dijital devrimin tam ortasındayız. Bir akıllı telefon ve bir de kredi kartınız varsa evinize alamayacağınız şey yok. Buzdolabından, bağ budama makasına kadar her şey parmaklarınızın ucunda. Salgın ile kopan insan ilişkilerinin yerini internet, akıllı telefonlar ve youtube videoları aldı. Artık bırakın her evin, neredeyse her bireyin kendi kanalı var. Youtube’a dakika başına 400 saatlik video yükleniyor. Bu da bir günde 24 bin günlük video demek. Yani bir günde yüklenen videoların izlenme süresi 66 yıl. İlginç değil mi?Kova çağına hoş geldiniz. Hayallerimi bırakUmutlar senin olsunDöneceksin sanarakYaşanmaz biliyorsunŞarkıda da dediği gibi. Artık hayal kurmanın zamanı çünkü geçmişi tekrar yaşamayı umut etmenin zamanı geçti.Astroloji yıldız haritalarını 360 derecelik bir daire içinde çıkarır. Bu daireler dünyadan bakıldığında, gökyüzünün haritasını verir. 360 derecelik daire, 12 parçaya bölünmüştür. Bunun nedeni ise her bir bölüm yöneticisinin bir takımyıldızı olmasıdır. Biz bu takımyıldız yöneticiliğindeki alanlara ev diyoruz. Her evin yöneticisi de bir burç var. Tabii her bir burcu yöneten bir de yönetici gezegen. Tam da burada astroloji sevdalılarına selam olsun diyorum. Sadece az önce yazdıklarımın anlamını öğrenmek bir yıl sürüyor. Sonra da devam ediyor. Hiç bitmeyen bir yolculuk astroloji. O nedenle de bir yere varmaktan çok, yolda olmayı sevenler için. Türkiye haritasına baktığımızda Satürn’ün burç değiştirmesi çok manidar çünkü 7. Evden çıkıp, 8. Eve giriyor. 8. Evi biz astrologlar ölüm evi olarak adlandırırız. Ölmek, değişmek, dönüşmek ve yeniden doğmakla alakalıdır. Ülkeler astrolojisinde ise halkın ölüm oranı ve nedenlerini gösterir. Satürn 7. Evden geçerken ki 7. Ev temaları dış ilişkiler, diğer ülkelerle ilişkiler, dostluklar, düşmanlıklar, ticaret ve ekonomi konularında sınavlar getirmişti. Sınır ötesi harekatlar, Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de yarattığı gerginlik, Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki gerginlik ve gösterdiğimiz tepki ilk aklımıza gelenler. Bu süre içinde hem yakın hem de uzak komşular ile ilişkilerimiz yeniden şekillendi. Bu örnekler, Satürn transitinin ne kadar önemli olduğunu anlamamız açısından değerlidir. 10 yıllık astroloji deneyimim ile ben, her insanın yılının doğduğu tarih ile başladığına inanıyorum. En basit örneği ile ben 1 Ocak’ta sabah saatlerinde doğmuşum. Doğal olarak benim yılım her sene bir Ocak’ta başlıyor. Çünkü yıla hareketini veren transit ve özel hesaplamalar ile bulduğumuz ilerletilmiş haritaların süreleri buna göre işliyor. Doğum tarihinden üç ay öncesi ve üç ay sonrası da son derece kritik önem kazanıyor. Eğer 15 Mart’ta doğmuş olsaydım, yılım o tarihte başlayacaktı. Bu nedenle tüm meslektaşlarıma saygılarımı sunarak, yılın sonlarında hazırlanan ve yılbaşını takip ederek sunulan bu yıl burcunuza neler getirecek temalı yazıların genelleme olduğunu düşünüyorum. Astroloji kişiye göre olmalı. Peki öyleyse 2021 yılına ait astrolojik öngörülerimi neye göre yapacağım? Her ay, o ayın en önemli gökyüzü hareketine göre yorumlarımı yazacağım. Böylesinin daha sağlıklı olacağına inanıyorum. Bu yazımda ise burç değiştiren Satürn’ün yıl boyunca hangi burcu nasıl sınava tabi tutacağını yazdım. Hem burç hem de yükselen burcunuzu okursanız sevinirim.
0 notes
Photo
Oğlak Burcundaki Satürn Doğru Hareketi Doğum Haritalarımızda Önemli Yaşam Alanlarını Etkileri
Satürn Oğlak burcuna doğru harekete başladı, Satürn'den görünüm alan evler - 4. ev, 7. ev ve 12. ev, etkiyi oldukça güçlü bir şekilde hissedecek. Devamı için makalemizi okuyun: https://www.astrodeha.com/oglak-burcundaki-saturn-dogru-hareketi-dogum-haritalarimizda-onemli-yasam-alanlarini-etkileri
0 notes
Photo
DOLUNAY BİZLERE NELER GETİRİYOR ? DOLUNAY Saat 13:45’de 17° Akrep burcunda gerçekleşiyor. Akrep'teki dolunay, iyileştirici ve şefkatli bir etkiye sahip. Bu, altı hafta boyunca ilk pozitif ay aşamasıdır. O zamanlar koronavirüs pandemisi nedeniyle çok fazla hastalık, korku ve keder yaşandı. Dolunayın önceki yeni ayla ilişkisi vardır. 22 Nisan yeni ay Uranüs kavuşum ve kare Satürn kısıtlayıcı ve karartıcı oldu nahoş bir değişim getirdi. Dolunay , daha parlak bir gelecek hayal etmemizi sağlar. 7 Mayıs dolunay’ı , 22 Mayıs yeni aya kadar iki hafta sürecek . Dolunay Anlamı Ay'ın karşısındaki güneş , bu ay evresinin sonraki iki haftası boyunca evimizi, ailemizi ve samimi ilişkilerimizi daha keskin bir odak haline getirecek. İşe karşı ev veya istediğimiz şeye karşı ihtiyacımız olan güçlere karşı, iç gerilim ve dış baskılar yaratır. Bu, enerjinizi tüketen çatışmalara ve krizlere yol açabilir. Duygu ve içgüdülerin ay nitelikleri dolunayda zirveye ulaşır. Bu nedenle, ilişki zorluklarını aşmak için artan duygusal gücümüzü ve sezgilerimizi kullanalım. Bilinçaltı farkındalığımız , kişisel ilişkilerimize tarafsız ve dengeli bir bakış açısı sağlayacak. Herhangi bir ilişki dinamiği veya uyumsuzluğa neden olan olumsuz duyguları açıkça göreceğiz. Dolunay Özellikleri Merkür'ün karşısındaki Dolunay , duygularınızın anlaşılmasını ve iletişimini bu ay evresinin ana teması haline getirir. Düşünceleriniz ve duygularınız arasında iç karışıklık meydana gelebilir, bu da karışıklığa, kutuplaşmış düşünmeye veya kaygıya neden olabilir. Bazı önyargılar olması mümkündür. Yanlış anlaşılmalar ve tartışmalar mümkündür, ancak Neptün'ün uyumlu yönü bu riskleri azaltır. Bu, sessizce düşünerek vakit geçirmek veya yakın bir arkadaşımızla bizi geri tuttuğunu düşündüğümüz içsel duygularımız hakkında konuşmak için iyi bir dolunaydır. Dolunay üçgeni Neptün duygularınızı, hayal gücünüzü ve yaratıcılığınızı artırır. Artan sezgi ve psişik farkındalık, duygularınızı anlamanıza yardımcı olur. Bu kaygıyı azaltır ve yanlış anlama olasılığını azaltır. #dolunay #astroloji #doğumharitası #natalchart #instalive #mayısdolunayı #burçlar #instagram #dolunaydatutulma #doğumsaatiöğrenme #dolunayakrepte https://www.instagram.com/p/B_4wUKbgjc4FoY17K27v70OJYiE_iK13T7eDG40/?igshid=1h8e59u8elnb5
#dolunay#astroloji#doğumharitası#natalchart#instalive#mayısdolunayı#burçlar#instagram#dolunaydatutulma#doğumsaatiöğrenme#dolunayakrepte
0 notes
Text
Satürn Evlerde
Satürn Evlerde Nasıl Etkiler? Satürn ve Evlere Etkileri
Doğum haritasında Satürn evlerde nasıl etkiler? Satürn hangi evi nasıl etkiler? Olumlu ve olumsuz etkileri nelerdir? Satürn hangi evlerde güçlüdür? Satürn hangi evde iyidir? Satürn evlerde neyi temsil eder?
Satürn, astrolojide disiplin, sorumluluk ve kısıtlamalarla ilişkilendirilen bir gezegendir. Satürn'ün doğum haritasındaki etkileri, bireylerin yaşamlarında olgunlaşma ve güçlenme süreçlerinde önemli rol oynar. Bu yazıda, Satürn'ün ev konumları, burçlardaki zararlı etkileri, diğer gezegenlerle olan açılar ve transitleri detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Satürn'ün karmaşık enerjisi, kişisel gelişim ve uzun vadeli hedeflere ulaşma yolunda sabır ve disiplin gerektirir.
Satürn Künyesi
Gezegen: Satürn
Yönettiği Burçlar: Oğlak, Kova
Evleri: 10. Ev (Oğlak), Klasik Astrolojide 11. Ev (Kova)
Yüceldiği (Güçlü olduğu burç) Burç: Terazi
Düşüşte Olduğu (Güçsüz olduğu burç) Burç: Koç
Zararda Olduğu Burç: Yengeç, Aslan
Anahtar Kelimeler: Disiplin, sorumluluk, sınavlar, kısıtlamalar, yapı, olgunluk
Temsil Ettiği Alanlar: Kariyer, toplumdaki statü, otorite figürleri, uzun vadeli hedefler
Satürn Simgesi: ♄
Satürn Sembolü (♄)
Anlamı: Satürn sembolü, bir haç ve onun üstünde bulunan bir hilal şeklindedir. Bu sembol, maddi dünyanın (haç) ve ruhsal dünyanın (hilal) birleşimini ifade eder.
Astrolojik Temsil: Satürn, astrolojide disiplin, sorumluluk, sınavlar, kısıtlamalar ve yapılandırma ile ilişkilidir.
Mitolojik Bağlantı: Roma mitolojisinde, Satürn, tarım ile ilgilidir ve Yunan mitolojisindeki Kronos ile eşdeğerdir. Kronos, zaman ve kader ile ilgilidir, bu da Satürn'ün zaman ve sınavlarla ilişkilendirilmesine katkıda bulunur.
Satürn, astrolojide zamanın ve karmanın efendisi olarak adlandırılır. Bireylere sabır, dayanıklılık ve azim aşılar, aynı zamanda sorumlulukları ve zorlukları simgeler.
Satürn ve Güçlü Olduğu Evler
Satürn'ün hangi evde güçlü veya zayıf olduğu ev konuları ve Satürn'ün etki mekanizması ile ilgilidir. Ancak bu durum kişisel haritalarda alınan açılar ve diğer gezegenlerle konumuna göre değişiklik gösterebilir. Mesela bazı doğum haritalarında Satürn evliliği zorlaştırırken bazılarında evlilik konusunun ciddi bir şekilde ele alınmasına, eşe sadık kalmaya ve birliktelikte sorumluluğa neden olabilir.
1. Ev (Yükselen Ev)
Satürn'ün 1. evde olması, kişinin güçlü bir disiplin, azim ve kararlılık sergilemesini sağlar. Bu konum, bireyin hayatı boyunca karşılaşacağı zorluklara karşı dayanıklılık geliştirmesine yardımcı olur.
10. Ev (Tepe Noktası, MC)
10. ev, kariyer ve toplumdaki statü ile ilgilidir. Satürn burada kariyer konusunda büyük başarılar, güçlü bir iş etiği ve yüksek disiplin sağlar. Kişi, profesyonel alanda büyük sorumluluklar üstlenebilir ve önemli pozisyonlarda bulunabilir.
7. Ev (Evlilik ve Ortaklıklar)
Satürn'ün 7. evde olması, ilişkilerde ciddiyet ve sorumluluk getirir. Bu konum, uzun süreli ve sağlam temellere dayalı ortaklıklar oluşturmayı sağlar.
4. Ev (Ev ve Aile)
Satürn burada aile yapısını güçlendirir ve ev hayatında disiplin getirir. Kişi, aile içinde büyük bir sorumluluk alabilir ve köklü bir aile yapısı kurabilir.
6. Ev (Günlük İşler ve Sağlık)
6. evdeki Satürn, çalışma hayatında büyük bir disiplin ve düzen getirir. Kişi, işlerinde son derece sorumluluk sahibi ve titiz olabilir. Sağlık konularında da dikkatli ve özenli davranma eğilimindedir.
Satürn'ün etkisi altındaki evler, kişinin bu alanlarda ciddi, disiplinli ve sorumlu olmasını sağlar. Satürn 'ün bulunduğu evlerde kişi uzun vadeli hedeflere ulaşmak için gereken azim ve sabrı gösterebilir.
Satürn bulunduğu evlerde kişinin olgunlaşmasına ve bilgelik kazanmasına yardımcı olur. Satürn, genellikle zorlukları ve engelleri temsil eder, ancak bu zorluklar kişinin daha güçlü ve dirençli olmasını sağlar.
Satürn Hangi Evlerde Güçlüdür?
Özellikle 10. evde bulunan Satürn, kariyer ve toplum içindeki statü açısından büyük bir önem taşır. Bu konumda, bireyler genellikle zorlu çalışma koşullarına rağmen büyük başarılar elde ederler. Satürn'ün 10. evdeki varlığı, kişinin mesleki hedeflerine ulaşmak için gerekli disiplin ve kararlılığı sağlayabilir.
0 notes
Text
13 Temmuz 2018 Yengeçte Güneş Tutulması
Bedenin Kapısından Tanrının Kapısına Yolculuk… 13 Temmuz 2018 İstanbul saatine göre 05:48 ‘de Yengeç burcunun 20 derecesinde güneş tutulması gerçekleşecek. Bu tutulma öncelikle öncü burçlar
olan Yengeç-Terazi-Oğlak ve Koç burçlarını etkileyecektir. Aslında bu tutulmanın etkileri hissedilmeye başlandı bile . An haritasında yine Yengeç burcu yükseliyor. Dolayısıyla Yengeç’e ait besleme , beslenme, barınma,duygusal güvence ihtiyacı, bakım, ev, aile , atalar, kökler, vatan,nostalji vs . gibi konular ön plana çıkacaktır. Bu tutulma Castor yıldızıyla kavuşuyor. Bu yıldız özellikle yazım ve yaratım işiyle uğraşanlar için çok elverişli bir ortam sunuyor.Yazım ya da sanatla ilgili yeni bir takım projeler başlayabilir, elinde projesi olanlarla ilgili olumlu gelişmeler yaşanabilir. Tutulma sırasında Oğlak burcundaki Pluton Ay ve Güneşe karşıt açı yapıyor. Her Güneş tutulması bir yeniaydır aynı zamanda ve hayatımızdaki önemli kadersel başlangıçları simgeler. Pluton değişim, dönüşüm , krizler ve yaşamın doğum ve ölüm döngüsü ile lişkilidir. Pluton bu yerleşiminde 2010 yılından bu yana Yengeç, Oğlak , Koç ve Terazilerin yaşamında oldukça yıkıcı etkilere sebep oldu . Bu tutulmadan itibaren bu etkiler yerini yeniden yapılanmaya bırakacak. Ezoterik astrolojide Yengeç -Oğlak aksı vücut şehri yani vücut kapısı ile Cennetin- Tanrının kapısı aksıdır. Yengeç bedenlenmek üzere su kanalıyla rahme inişimizi simgeler , Oğlak ise mabedin merdivenlerini hedefe doğru yavaş yavaş tırmanan yaşlı bir münzevidir. Yaşamış, görmüş, deneyimlemiş ana hedefe doğru yola koyulmuştur. Dolayısıyla bu dönemde hayatımızda yaşayacağımız sonlanmalar ,biz o sırada bu enerjinin telaşıyla farkına varamasak dahi ömrünü tamamlamış, bizi asıl yolumuza gitmekte engelleyen unsurlardır ve adeta Tanrının eli vasıtasıyla bitirilmiştir.Biz haritamızda Yengeç’in temsil ettiği evle ilgili konularda ne kadar kabuğumuza ya da psikolojideki karşılığı olan ana rahmine doğru kaçmak istesek, duygusal bir güvence arayışına girsek de dönüşüm kaçınılmazdır. Daha sonrasında Oğlak’taki Satürn yeniden inşa için sahneye çıkacaktır. Bu yeniden yaratım sürecinin ana kelimesi ise sabır. Oğlak sabrın simgesidir aynı zamanda. Her tutulma kadersel ve döngüseldir. Temmuz 2000 de bu tutulmanın benzerini yaşamıştık. Düşünün ,o dönemde hayatınızda neler oldu, hangi kadersel olaylar başladı şimdi onların sonuçlarını belki de yeni bir döngü başlamak üzere bitimini yaşayacağız. Ülkemizin haritasında da yükselen burç Yengeç dolayısıyla yönetim biçimi ve var oluş şekli ile ilgili Plutonik ve oldukça köklü bir takım değişikliklerin bu döneme rast gelmesi hiç te tesadüf değil, bu Pluton etkisini ülkenin 7. evinden göstereceği için sınırlarımızla ilgili açık düşmanlıkar ve saldırılar olabilir . Ayrıca bu yaz peşpeşe 3 kere yaşayacağımız tutulmalar sebebiyle ülkemiz deprem riski , ekonomik krizin derinleşmesi ve siyasi büyük krizlere gebe. Özellikle Eylül ayı 1980 senesinde yaşadığımız enerjilerle benzer enerjileri taşıyor. Kendi ekonomimizi iyi düzenlemeli olabilecek durumarla karşı gerekli önlemlerimizi almalıyız. Ülkeden bahsetmişken Muharrem İnce ‘ye de kısa bir anekdotla değinmek istiyorum. Kendisinin siyasi hayatı ve yükselişi daha yeni başlıyor diyebilirim. Bu bir uzun soluklu maraton ve başarı için güç dirayet ve sabır gerekiyor. Bunları gösterebilirse hedefe ulaşması mümkün. Bu tutulmayı hepimiz haritamızdaki yükselenin temsil ettiği alana göre yaşayacağız. Yükselen burcumuza göre tutulmanın etki edeceği hayat alanlarımız ise şöyle ; Tüm kapılarımızın hayra ve güzelliğe açılmasını dilerim… Yükseleni Koç olanlar: Aile, yuva, yaşanan evle ilgili değişiklikler , mülkler, babalar , atalar, geçmişle ilgili tekrar gündeme gelecek konular Yükseleni Boğa olanlar:Kardeşler, komşular, yakın akrabalar,kısa seyahetler, yurt içi seyahatler, eğitim konuları, zihinsel aktiviteler, yazışmalar, bilgi, etrafımızdan gelecek haberler, Yükseleni İkizler olanlar:Parasal kazanımlar, gelirler, yatırımlar , taşınabilir her türlü mal varlığı, ticari hayat, özdeğeri duygusu, hayatında sağ kolu olarak gördüğü kişilerle ilgili gelişmeler Yükseleni Yengeç olanlar:Fizikel görünüm ile ilgili değişimler,duygusal yaşamları, yaratıcılıkları, yaşamdaki temel motivasyonları, istekleri ve arzuları ilgili değişiklikler ayrıca bitişler -köklü yeni başlangıçlar Yükseleni Aslan olanlar: Bilinçaltı ile ilgili yapılan çalışmalar ve bunun peşine gelen bilinç değişimleri, gizli bazı düşmanların açığa çıkması, arkalarından dönen bazı dolapların farkına varma, geçmişe dair taşıdıkları endişe ve kurguların şifalanmak üzere açığa çıkması, kaybettikleri bazı şeyleri tekrar kazanma, görünen gerçeklerin ardındaki görünmeyeni arama ve teslim olma Yükseleni Başak olanlar:Arkadaşlar, sosyal çevre,sosyal yaşam, dahil oldukları gruplar , geleceğe dair yapılan planlar, umutlar , hayallerle ilgili değişimler, daha önce başkalarıyla ilgili yaptıkları yardımların ve gönüllü katkıların geri dönüşü Yükseleni Terazi olanlar:Meslek ve uğraşılar, toplumdaki mevki, görünüm ve değer, sosyal statü, kariyer , kariyerin yönü,yönetici pozisyonundaki kişiler ile ilgili gelişmeler,terfi fırsatları, anne ile ilgili gelişmeler Yükseleni Akrep olanlar:Kişisel gelişimler ile ilgili içsel ve dışsal yolculuklar, ruhani konular, uzak yerlere seyahatler, rüyalarla alınacak içsel mesajlar, uzak yerlerle yabancı kişilerle ilgili seyahatler, bağlantılar, dış ticaret , yüksek öğrenim konuları, sürmekte olan hukuki meseleler ilgili başlangıçlar , bitişler , mahkemeler ve eşlerinin akrabaları Yükseleni Yay olanlar: Miraslar, başkalarından edinilen ya da ortaklıktan edinilen kazanımlar,eşlerinin parasal durumları, vergiler, harcamalar, kendi imkanları dışında gelişen fırsatlar ve psişik bazı deneyimler bu deneyimler sayesinde açılan farkındalık kapıları Yükseleni Oğlak olanlar: evlilik, rekabet gerektiren konular, açık düşmanlıklar, kendisini tamamladığını düşündüğü enerjier, kontratlar , anlaşmalar, verilen ve alınan bireysel danışmanlık hizmetleri ile ilgili gelişmeler Yükseleni Kova olanlar, Çalışma koşulları , çalışma hayatları, astları, sorumlulukları,günlük rutinleri, evcil hayvanları,bedensel zayıflıkları temsil eden konular Yükseleni Balık olanlar:Çocuklar, hobiler, kendini ifade , eğlence anlayışı, risk ve spekülasyonla yapılan işler, sportif aktiviteler,giyim kuşamda değişimler, aşk romantizm, mutluluk anlayışı, yaşamdan tat alma şekli
0 notes
Text
Küs müyüz Tanrım?
Haritanızdaki Satürn’e göz kulak olursanız, haritanın geri kalanı başının çaresine bakar! "Küs müyüz Tanrım?" derKi yazarlarından astrolog Olgu Ilgın’ın Doğan Novus’tan çıkan yeni kitabı. Kitap zamanın efendisi, büyük öğretmen denilen Satürn’ü ve bize getirdiği dersleri, çözümlerini anlatıyor. Satürn’ün en güçlü olduğu, kendi yönetimindeki Satürn Oğlak dönemini yaşadığımız bu günlerde, ülkemiz ve dünya dahil hepimiz ciddi sınavlardan geçiyoruz. Pek de sesimizin duyulmadığı, gizliden gizliye ‘Küs müyüz Tanrım’ dediğimiz içinden geçtiğimiz bu zamanlarda kitap imdada yetişiyor. Çünkü kitap 7’den 77’ye herkesin anlayabileceği bir dille Satürn’ü, kendi haritalarımızdaki Satürn derslerini, hangi yaşta hangi dersle sınav olduğumuzu ve bu sınavları kolay geçebilmemiz için kullanabileceğimiz formülleri ve arçları da anlatıyor. Bu sadece sorunu değil çözümü de anlatan bir kitap. Kitabın adı çok etkileyici… Neden bu isim? Yaşam gibi aslında. Etkileyici değil mi yaşamak ? İnişleri, çıkışlarıyla. Aynı ritimle gitmiyor. Ve insan en çok inişlerde, dibe vurduğunda yaşamın anlamını anlıyor. İstiyor ki o dönemlerde elinden bir tutan olsun, onu o dipten çekip çıkarsın. Dipteki yalnızlık ve ıssızlık hali çok zor ve çok gerçek. İnsan en çok sevdiğine kırılır küser ya; insan en çok sevdiğinden yardım bekler ya… Küs müyüz Tanrım ? da öyle bir şey. En büyük sevdamız değil mi Tanrımız. Zor dönemlere tahammül edemediğimizde, çok yorulduğumuzda bizi duy çağrısı “ Küs müyüz Tanrım? “ Belki biraz isyan, bir serzeniş, bir sitem. Ama samimi ve içten. Bu kitabı neden yazdın ? Neden Satürn ? Benim Satürn’le bir zorum vardı. Yıllardır kendisiyle didişip duruyordum ve bir türlü çözemediğim için sürekli aynı problem dönüp duruyordu. Satürn’üm haritamda biraz sevimsiz bir konumda. Satürn’e düşman değil dost olmam gerekiyordu. Ama yapamıyordum, her seferinde dert güncellemesi geliyordu adeta. Bundan kaçamayacağımı da biliyordum. Derken bir dönem, büyük bir kırılma yaşadım tabii Satürn tarafından yine J Artık benim için bu milat oldu. Onun benden istediğini kabul ettim. Adeta bir Survivor ruhuyla zoru başardım. Ve o gün bu kitabı yazmaya başladım. “benim başardığımı herkesin başarabileceğini “ göstermek istedim. İnsanlara ışık olsun diye. Neden Satürn ? Çünkü, haritanızdaki Satürn’e göz kulak olursanız haritanın geri kalanı başının çaresine bakar da ondan. Yani, Satürn’ü çözdüğünüzde, onun sizden istediklerini anladığınızda yaşamınız kolaylaşır. Boşuna vücudumuzda omurgayı temsil etmiyor kendisi. Omurga olmayınca insan olamayacağımız gibi, etrafımızda gördüğümüz her şey onun mimarisi. Onun onaylamadığı hiçbir şey, yaşamda var olamıyor. O yüzden Satürn kitabı. Nasıl bir öğretmen bu Satürn. Bize ne anlatıyor? Dersleri nedir? Satürn, zamanın kendisi aslında. Tekamülün kalbi de diyebiliriz Satürn olmadan tekamül de olmuyor çünkü. Evet, Satürn bizi olgunlaştırmaya geldi. Nasıl tekamül edeceğimiz ve yaşam dersimizin ne olduğu, doğum haritamızdaki Satürn’de gizli. Okul konseyinin başkanı. Hababam Sınıfının Mahmut Hocası o. Onun sınavlarından geçmeden, onayını almadan olmuyor. Ödülünü de alamıyoruz. Karmanın Lordu ve Zamanın Efendisi denir kendisine bu yüzden. Biraz soğuk ve sert bir öğretmen. Doğası böyle. En büyük tecrübeleri, en güzel öğretileri hep Satürn dokunuşlarıyla alırız. Bu dönemlerde zorlanırız, daralırız, ama büyük ve kalıcı ödülleri de, onun sınavlarından geçtiğimizde alırız.
SENİN BAŞINA ŞU GELECEK DEMEK KARMA YARATMAKTIR! Kitap, hem Astroloji, hem kişisel gelişim kitabı. Bunu biraz açar mısın ? İkisi bir arada nasıl oluyor ? Ben, Astrolojiyi birçoklarının aksine, kişisel gelişimin önemli bir basamağı olarak, farkındalık kazanmak için kullanıyorum. Bireyin doğum haritasını bilmesi demek, kendini bilmesi demek. Kendini bilen zaten rabbini bilir ve büyük farkındalığa erişir. Ancak ülkemizde Astroloji bir çoklarının elinde gelecekten haber alma birimi olarak kullanıyor. Ve ne yazık ki; yine bir çok kişi için Astroloji hala “ fal ve kehanet “ ile aynı kefede. Bu büyük bir yanılgı oysa ki… Çünkü Allah, herkese bir irade vermiş. Seçim yapma hakkımız var. Geleceği de Allah’tan başka hiç kimsenin bilmesine izin yok…! Ancak Astroloji ile etkileri öngörebiliriz. Zamanı yönetebiliriz. Ne zaman başlamalı ? Ne zaman bitirmeli gibi… ASTROLOJİ BİR ETKİDİR, KADER BU ETKİYE VERDİĞİNİZ TEPKİDEDİR. O yüzden “senin başına şu gelecek, bu olacak “ demek, danışanın hayatında bir algı yaratmasına neden olur ve bu da başlı başına karma yaratımı demektir. Bu kısım çok tehlikeli. Çünkü yarattığınız karmadan mesul oluyor ve onun kadersel sürecine de etki ediyorsunuz. Kitap, bu yüzden astroloji ve kişisel gelişim kitabı. Ne anlattın bu kitapta? Kitapta, hayatın zorlu ve yorucu süreçlerini, bu süreçlerin neden var olduğunu ve neye hizmet ettiğini, bu dönemlerde neyi öğrenmemiz gerektiğini anlattım. Satürn’ün nasıl bir gezegen olduğunu ve doğasını, onu daha yakından tanımamız için mitolojik hikayesini de koydum kitaba. Satürn’ün bizden istediklerini, onun döngülerini, Satürn’ün 12 burçta bize ne mesaj verdiğini, Satürn’ün tek tek her burçtaki transitini, haritasında Retro Satürn olanların neyi öğrenmeye geldiğini ve ne yapması gerektiğini, Satürn’ün zorlu sınavlarından nasıl daha kolay geçebileceğimizi de bulacaksınız kitapta. Ayrıca bu zorlu süreçlerden geçerken hangi ritüelleri yapmamız gerektiğini, ülkemizin Satürn ile imtihanını ve ülke olarak da ne yapmamız gerektiğini, Satürn’ün esmalarını da anlattım. Bu arada sadece doğum yılını bilenleri de düşündüm. Doğdukları yıla bakarak, bu dünyaya neyi öğrenmeye geldiklerini ve hayat sınavını öğrenebilecekler. Aslında kitapta bir tek yemek tarifi vermemişim J Yok yok bu kitapta. O yüzden tam bir başucu kitabı. Kitabı okuyan birisi, o zaman Satürn transitlerinde ne yapması gerektiğini ve sınavını öğrenecek öyle mi? Tabi öğrenecek. Bilmek güç kazandırır. Karşınızdaki etkiyi bilirseniz yönetirsiniz. Korku, bilmemekten kaynaklanır. Dikkat edin, hep korktuğumuz şeyler göremediğimiz, bilemediğimiz yönetemediğimiz şeylerdir. Bilseydiniz korkmazdınız. Çünkü insanın iradesi ve gücü her şeyin üstünde tasarlanmıştır. Satürn için “ kötücül gezegen “ deniyor ? Buna ne diyorsun? Ben Allah’ın yarattığı hiçbir şeyin kötü olduğunu düşünmüyorum öncelikle. Çünkü bu Dünyayı ve bizi yaratan Rabbim neden bizim için kötü bir gezegeni var etsin ki? İşte tam da bu yüzden yıllardır Satürn’den öcü gibi korkuyorlar. “Kötücül başlıklı bir gezegen nasıl iyilik versin ki” o yüzden sen bir şeyi anlatırken Satürn ile ilgili ilk soru hemen “ ne zaman bitecek bu “ oluyor. Sanılıyor ki; Satürn bu etkiyi bitirince o anki kötülük dediği şey de geçecek. Bu yüzden de tüm suç Satürn’ün oluyor. Eşimizden ayrılıyoruz kabahat Satürn’ün. İşimizden çıkarılıyoruz kabahat Satürn’ün. Ekonomik kriz yaşıyoruz kabahat Satürn’ün. Hiç kimse eşinin onu neden aldattığıyla, daha da başa gidersek neden o seçimi yaptığıyla ilgili değil. Veya işten neden çıkarılmış olabileceğini sorgulamıyor. Gezegenin iradesi yok ki bir şey yapsın sana. İrade sana verilmiş. Gezegen sadece etki yaratıyor. Yani Satürn transitinde eğer eşinden ayrılıyorsan, temeli sağlam değildir o evliliğin ve Satürn de yıkmıştır. Niye yapar bunu ? Çünkü daha sağlamını bul diye. İradeni kullan doğru seçim yap diye. O yüzden önce gezegene koyduğumuz başlığı değiştirmek lazım. Bunun için Satürn’ü yakından tanımak lazım. Bunun için okumak öğrenmek lazım. Satürn dersini öğrenmezsek ne olur ? Sınıfta kalırsın. Öğrenmemeye devam edersen, bu sefer yıl biter bütünlemeye kalırsın. Yine inat ettin öğrenmemek için, o zaman hayat biter başka bedene enkarne olduğunda Retro Satürn ile gelirsin. O zaman ne olur dersen; işte onun cevabı da kitapta. Satürn neyi temsil ediyor? Neyi yönetiyor? Biz kendisine Karmanın Lordu – Zamanın Efendisi diyoruz. Satürn demek; sabır, dayanma gücü, irade, istikrar, sağlamlık, inşa etmek, öğrenmek, tecrübe demektir. Tüm bu kelimelerle istediğiniz kadar cümle kurun. Her bir cümle aslında her insanın en çok istediği şeye çıkıyor. Örneğin “ İstikrarlı bir ilişki istiyorum, sağlam bir ev istiyorum, başarmak için irade istiyorum, şunu öğrenip uzmanlaşmak istiyorum, sabırlı olmak istiyorum “. Tüm bu cümlelerde hep en çok istediğimiz, hayattan hep beklediğimiz temalar var. İşte Satürn hayatın gerçeği. Bize istediklerimizi verebilmek için, bizi zorluyor… KEÇİ ZİRVEYE TIRMANIYOR! Satürn Oğlak sürecinin burçlardan ve evlerden bağımsız olarak temel mesajı nedir? Oğlak dağ keçisidir. Ve daima zirveyi hedefler. Satürn Oğlak sürecinin en başta yaşamlarımızda bizi zirveye çıkartma isteği var. Tabii bu herkesin yaşamında farklı bir konuyla ilgili olabilir. Ancak burada hepimizi en çok zorlayan konu; bu keçinin çıkacağı zirve, sanki yağlı bir direk gibidir. Tam zirveye en yakın olduğumuzu zannettiğimiz yani hedefe vardığımızı düşündüğümüz anda, kayabiliriz. Ve tekrar baştan çıkmak zorunda kalırız. Satürn Oğlak’ın doğal yöneticisidir. Bu yüzden her türlü zorluğu bu burçta çok daha fazla yaşatır bize. Amaç, zirvedeki o muazzam başarıdır. Ülkemizin Satürn'le temel sınavı ne? Neyi öğrenmemiz gerekiyor? Özellikle de ilişkilerde... Ülke olarak temel sınavımız, “ yurtta sulh, cihanda sulh “ Atatürk’ün dediği gibi. Tüm ülkelerle kurduğumuz ilişkilerde de aynı duruşu sergilememiz çok önemli. Diplomasi yeteneğimiz maksimum seviyede olmalı. Diyaloglarımız daima yıkıcı değil, yapıcı olmalı ve barışçıl duruşumuzdan asla vazgeçmemeliyiz. Türkiye ülkeler arasında “ barış elçisi “ gibi durmalı. Bozan yıkan geçit vermeyen bir duruşla Satürn sınavından geçmemiz mümkün değil. Yakın komşularımızla özellikle yapacağımız iş birlikçi çalışmaları artırmalıyız. Kendi topraklarımızın kaynaklarını büyütmeli ve onları pazarlayabilmeliyiz. Çalışmalı, hiç bıkmadan usanmadan üretmeliyiz. Bilgiye önem vermeliyiz. En önemlisi “ ben değil biz demeyi “ bilmeliyiz. Önümüzdeki dönem Satürn sınavları açısından nasıl? Neler yapabiliriz? Çok zorlu dönemlerden geçiyoruz. Çünkü Satürn Oğlak’ta ve Plüton’la kavuşuma doğru gidiyor. Ülke olarak Satürn sınavlarından geçemediğimizden, şimdi Satürn bize ağır dersler veriyor. Ancak çaba gösterirsek el ele verirsek geçebileceğimiz kadar da kolay. Özel topraklara sahibiz. Tarihimiz çok ihtişamlı. Bunun hakkını vermeye gelin her birimiz kendimize düşen sorumluluğu yerine getirerek başlayalım. Üretelim ve çok çalışalım. Ülkemizin Satürn’ünden ödüllerimizi almak için bizlere çok iş düşüyor. Öncelikle negatif olaylardan beslenmeyi bir kenara bırakmalıyız. Şu an ülkemizin Güneş’inin karşısından koskoca bir Uranüs geçiyor. Bizden değişim istiyor. Artık acıları büyütmek yerine, sevinçleri gurur verici olayları büyütmeliyiz. Örneğin, bir orman yangını oldu. Herkes istisnasız yangın fotoğraflarını paylaştı. Altına olumsuz negatif yorumlar yapıldı. Bunu hep yapıyoruz ezelden beri. Zaten herkesin bildiği ve derinden üzüldüğü bir haberi bu kadar paylaşarak neye hizmet ediyoruz ki; bu soruyu sormalıyız. Yani amacımız ne ? Paylaşınca duyarlı bir vatandaş mı oluyoruz ? Oysa ki; böyle bir durumda “ bir ağaç dik “ postu paylaşsak, olumsuz bir eyleme olumlu bir eylemle yanıt versek, Satürn’ün bizden istediğini en azından başlatmış olacağız. Biraz kendinden bahset astroloji hayatına nasıl girdi? Bu yollara nasıl düştün? Bu yolda başına neler geldi? Şimdi bu soruyla kendimi kötü yola düşmüş gibi hissettim. Şaka bir yana, kendimi bildim bileli astroloji ile iç içe bir yaşam sürüyordum zaten. Ama o dönem kurumsal firmalarda çalışıyordum. Yani profesyonel olarak yapmıyordum. Ve çok mutsuzdum çalıştığım iş yerlerinde. Aslında kendi hayat sınavımı ve gitmem gereken yeri bilmeme rağmen, bir türlü düzenli ve sağlam iş mantığından çıkamıyordum. Nasıl başlayacağımı bilmiyor, korkuyordum. Derken ülkede yine büyük bir ekonomik kriz oldu ve işsiz kaldım. Ve uzun bir süre de istediğim gibi bir iş bulamadım. Artık zamanım gelmişti. Satürn bana “ şimdi başla “ dedi. Ve o günden beri, profesyonel olarak astroloji danışmanlığı yapıyorum. Elbette bu hiç de kolay olmuyor, bu noktaya gelmek. Kimse seni tanımıyor, senden danışmanlık almak istemiyor. Ama sabretmem ve istikrarla ilerlemem gerekiyordu, ben de öyle yaptım. Şu an geldiğim nokta tabi ki; Satürn eseridir. Senin canlı yayınlarında en kötü duruma bile pozitif mesajlar var, bunu özellikle mi yapıyorsun yoksa içinden mi öyle geliyor? Bu mesleğe ilk başladığımda, kendime hep şunu sorardım “ neden astrolog oldun ve neyi söylemen gerekiyor insanlara “ İnan bu soruyu bir an bile unutmadım ve unutturmam kendime. Astroloji, gelecekten haber alma birimi değil. Astroloji kehanet aracı değil. Astroloji sadece etkileri anlatıyor. O etkileri senaryo haline getirip yorumlayan kişiye de astrolog deniyor. Pozitif mesaj verme takıntım hiç yok. Ben sadece en zorlu gökyüzü konumunda bile, o zorlayıcı etkinin amacına gidiyorum. Ve bu amaç beni hep şu sözle birleştiriyor. “ Allah yarattığı kuluna eziyet çektirmez ve kuluna bile isteye kötülük yapmaz “ Bu söz gökyüzündeki o zorlu etkilerin ardındaki görmemi sağlıyor. Şöyle düşün, insanlara uçak düşecek, evlilikler bozulacak, deprem olacak dediğinde eline ne geçiyor ? Egonu şişirmekten başka… ! Benim niyetim egolog olmak değil, astrolog olmak. Ben insanların yolunu açmak ve onları sevgi enerjisiyle tanıştırmak istiyorum. Birçok insan duyuyorum hem astrolojiyi seviyor hem de korkuyor? Sence bu korkunun nedeni nedir? Astrolojiyi nasıl anlamak lazım.. Senin yaklaşımın nedir biraz açar mısın? E korkar tabii. Sürekli, kötü yorumlar üstelik o kadar emin ki, bu yorumları yaparken birileri… Hal böyle olunca danışan korkar, okuyucu korkar. Kim yaşamı devam ederken, 6 ay sonra boşanacağını duymak ister ki, kim işsiz kalacağını bilmek ister ki? Üstelik bunların olacağına dair hiçbir garantisi de yok, bu yorumları yapan kişilerin. Çünkü gezegenlerin iradesi yok. Çünkü bireylerin iradesi var. Yani o zorlayıcı etkiden ben belki de sapasağlam bir evlilikle çıkacağım, bunu nereden bilebilir ki? ASTROLOJİ BAŞIMIZA GELEN ETKİ İSE, KADER ONA VERDİĞİMİZ TEPKİDİR. Astroloji’yi böyle anlamak lazım. Kişisel gelişim ve farkındalığımıza destek olarak kullanmak lazım. Neden bunu yaşıyorum ve bu bana neyi öğretiyor diyebilmek için kullanmak lazım. En azından ben böyle yapıyorum. Kitabı yazarken ve kitabın çıkma sürecinde de ilginç şeyler gizemli durumlar yaşamışsın, biraz bunlardan bahsetsene. Kitabın ismi bana rüya kanalıyla geldi. Şimdi rüyanım detayına girmeyeyim ama, tam isim koyma aşamasındaydık, aklımda bir iki isim vardı ve o gece “ Allah’ım bu kitabın ismi ne olsun” diyerek yattım. Ve rüyamda gökyüzünden bir kitap geldi elime üstünde “ Küs müyüz Tanrım? “ yazıyordu. Artık kitabın ismi kesinlikle bu olmalıydı. Yine yazım aşamasında belirli aralarla mitolojideki Kronos heykeli ( yani Satürn ) rüyamda dile geldi ve bana direkt mesajlar verdi. Son olarak da, kitabın rengi beyaz olacaktı. Tüm görüşmeler de böyle konuştuk aslında ve herkes biliyordu. Ancak ne olduysa tam basım aşamasında kitabın rengi 3 boyutlu kırık beyaz ve gri karışımı bir şey oldu. Yani Satürn kendi rengini verdi kitaba. En ilginci de kitabın çıkış tarihi 4 Ekim. 4 Satürn’ün rakamı. Read the full article
0 notes
Text
sanırım bu satürn etkisi.
- alakasız bir zamanda, alakasız bir şekilde iş teklifi aldım. şuan çalıştığım pozisyonun bir kaç level üstü. maaş, şuan aldığım maaşın bin lira fazlası ve iki ay sonra da zam. daha iyisi olamazdı.
- 40 bin km yaptığım motosikletimi satmaya karar verdim. bir motosiklet markasından %15 indirim aldım, 2017 model sıfır motosikletimle yakında karşınızdayım.
- 3 ay önce para biriktirmeye başlamıştım. şuan tüm ihtiyaçlarım dışında bankada 7 bin lira para biriktirdim. isteyince oluyormuş.
- taşınıyorum. kadıköy'de kalabileceğim eli yüzü düzgün bir oda veya ev aramaktayım.
- çok uzak değil, yakın zamanda kendi evimde, çevremdeki herkesi davet edip ‘ilk yemek’ isminde bir yemek vereceğim. masada aklınıza bile gelmeyecek herkes olacak.
- kendime söz verdim, 2018'e piyano ile gireceğim. o piyano buraya gelecek.
bir sonraki güzelliklerde görüşmek üzere, esen kalın.
1 note
·
View note
Photo
... (devam) Doğum haritasındaki her ev yaşam sahnelerimizden bir grup hakkında bilgi verir. Örn: 7.ev ikili ilişkiler, evlilik, iş ortaklığı, partnerle ilgili konuları kapsarken; 3.ev yakın çevre, kardeşler, yakın akrabalar, iletişim, öğrenme, kısa seyahatler gibi konuları kapsamaktadır. Hayatımızdaki her bir konu mutlaka haritamızdaki bir evin konuları arasındadır. Geleneksel astrolojide Satürn, Mars malefik (kötücül) gezegenlerler olarak kabul edilirken, Jüpiter ve Venüs benefik (iyicil) gezegenler olarak olarak yorumlanır. Aslında doğum haritalarında -yine her şeyin insana hizmet etmek için yaratıldığına inanıyorsak- hiçbir sembol kötücül rolü üstlenenez belki de zorlayıcı, mücadele gerektiren gezegenler demek daha doğru olur. Bu gezegenler sistemde en zor rolü üstlenmiş gezegenlerdir. Yani insanı dönüştüren, gelişmesi için imtihanlara tabi tutan, uzun vadeli mücadele ve sabır isteyen gezegenlerdir. Doğum haritamız bize kişiliğimiz ve kaderimizle muazzam bir yüzleşme olanağı sunar. Hiçbir yüzleşme, daha doğrusu hiçbir gelişim çaba sarfetmeden, sabır ve kararlılık göstermeden bize verilmez. Hayat bizi bazı konularda mahrum bırakır, kısıtlar, geciktirir, hayalkırıklığına uğratır, beklentilerimizi boşa çıkarır ve sabretmemizi, durumu hazmetmemizi, şükretmemizi ve mücadeleye devam etmemizi ister. İşte bunlar Satürn ve Mars'ın konularıdır. #astroloji #doğumharitası #satürn #mars #jüpiter #venüs #astrolojibilgileri #astrology #space #gezegenler #insan #gelişim #kişilik https://www.instagram.com/p/BueMx_fBnAS/?utm_source=ig_tumblr_share&igshid=1x72t89iqnm6a
#astroloji#doğumharitası#satürn#mars#jüpiter#venüs#astrolojibilgileri#astrology#space#gezegenler#insan#gelişim#kişilik
0 notes
Text
Satürn Retrosu’nun burçlar üzerindeki etkisi
Satürn Retrosu’nun burçlar üzerindeki etkisi
Satürn 17 Nisan tarihinde Oğlak burcunda Retro hareketine başlıyor. 7 Eylül'e kadar devam edecek olan bu dönemde burçları neler bekliyor? İşte ayrıntılar... Satürn 17 Nisan itibari ile 7 Eylül tarihine kadar Oğlak burcunda Retro hareketine başlıyor. Geçmişe bakarak, geçmiş deneyimlerden ders çıkartarak hayatınızı yeniden düzene sokma sürecidir. Bu dönem belki biraz hayatın hızlı akışında bir frene basma hem yaptıklarınıza hem de kendinize şöyle bir dışarıdan bakma dönemidir. Peki Satürn Retro döneminde sizin burcunuz nasıl etkilenecek? İşte ayrıntılar…
KOÇ VE YÜKSELEN KOÇ
7 Eylül’e kadar 10. evinizde geri gitmeye başlayan Satürn iş ve mesleki anlamda kaygı ve endişeleri de beraberinde getiriyor. Acaba doğru bir karar mı verdim, yoksa o işi seçsem daha mı iyi olurdu, acaba işimi değiştirmeli miyim gibi soruları sorabilirler kendilerine. Üstlerle ilişkilerde kendinize göre bir yapılandırma içine girebilirsiniz. İş hayatınızda takım çalışması ve sabır Eylül ayına kadar daha çok vurgulanacaktır. Toplumda daha ciddi bir şekilde görünecek veya öyle bir tavır takınmanız gerekecek. Mesleki anlamda sorumluluklar daha da artıyor. Daha çok çalışmanız, işinize odaklanmanız beklenecek sizden.
BOĞA VE YÜKSELEN BOĞA
7 Eylül'e kadar kadar ideallerinizi, hayata bakış açınızı ve inanç sisteminizi sorgulamaya, eleştirmeye başlayabilirsiniz. Satürn 9. evinizden geçerken ideallerinize ulaşmanız için gerçekten doğru kişilerle mi irtibat kurup kurmadığınızı düşünmenize neden olabilir. İlerde işinize yarayacak özellikle mesleki anlamda kullanacağınız yeni tekniklerle ilgili eğitim, öğrenim sürecine girebilirsiniz. Yalnız bu süreç hem ağır hem zahmetli olabilir sizin için. Bir avukattan yardım ve destek alabilirsiniz. Bunun yanı sıra sonuçlanmasını istediğiniz, beklediğiniz bir mahkemeniz veya hukuksal konular biraz daha zamana yayılabilir.
İKİZLER VE YÜKSELEN İKİZLER
7 Eylül’e kadar 8. evinizde geri gitmeye başlayan Satürn, ödemeler konusunda sizi bir parça sıkıntıya sokabilir. Ödeme yapmanız gereken yerler ve ödemelerde gecikebilirsiniz. Eşinizin veya ortağınızdan finansal anlamda destek görmek biraz zorlaşabilir. Başvurduğunuz kredileri dilediğiniz miktarlarda alamayabilir veya bazı koşullar öne sürebilirler. Tazminat, vergi, burs, nafaka, prim ödemeleri gibi konularda gecikmeler yaşanabilir.
YENGEÇ VE YÜKSELEN YENGEÇ
7. evinizde geri gitmeye başlayacak olan Satürn; ortaklıklarınızı ve ilişkilerinizle ilgili konularda etkilerini gösterecektir. Birlikte olduğunuz kişi ile ilişkinizi gözden geçirme, sorgulama ihtiyacı hissedebilirsiniz. Eğer ilişkiniz sağlam temellere dayanıyor ise bu süreçte nasıl daha iyi olabilir sorusuna yanıt ararken, eğer bağlar zayıf ve sorunlu ise bu ilişkiyi acaba nasıl kolayca bitirebilirim diye sorgulayabilirsiniz. İlişkinizin ihtiyaçlarını, size kattıklarını düşünebilirsiniz. Üzerinde çok durulmayan eski konular tekrar gündeme gelebilir. Biriyle birlikte iken kendinizi yalnız hissedebilirsiniz. Bir diğer olası etkisi ise partnerinizle ilgili sorumluluklarınız artabilir, onun iş veya sağlığını ilgilendiren konularla yakından ilgilenmek durumunda kalabilirsiniz. İkilemler, karar vermekte zorlanma, ortağınızın veya partnerinizin tekliflerine karşı uyum göstermek adına daha kolay kabul edici olabilirsiniz. Bu dönem partnerinizin veya ortağınızın ihtiyaçları daha da artabilir. Yalnız olanlar ise yeni başlayacakları ilişki çok ağırdan alınarak devam edebilir.
ASLAN VE YÜKSELEN ASLAN
7 Eylül’e kadar 6. evinizde geri gitmeye başlayacak olan Satürn; sağlığınız başta olmak üzere günlük işler ve çalışma ortamınızı ilgilendiren konularda etkilerini göstermeye başlayacaktır. Özellikle geçmiş gibi gözüken sağlık sorunları tekrar nüks edebilir, bünyeniz her zamankinden daha hassas olabilir. Özellikle bel bölgesi ağrıları meydana gelebilir. Birlikte çalıştığınız kişilerle ilişkilerinizi gözden geçirebilirsiniz. Eğer bir iş veren iseniz ihtiyaçlarınızı yeniden belirleyebilirsiniz. Üzerinde çalıştığınız projelerde gecikmeler, askıya alınmalar olabilir. Günlük yaşamınızı ilgilendiren ihtiyaçlarınızı yeniden gözden geçirme zamanı sizler için. Birlikte çalıştığınız kişi ve kurumlarla ilişkileriniz testten geçebilir.
BAŞAK VE YÜKSELEN BAŞAK
7 Eylül’e kadar 5. evinizde geri gidecek olan Satürn; aşk ve çocuklarla ilişkilerimizi yeniden yapılandırma ve gerçekten ihtiyaç duyduğunuz şeyleri belirleme zamanı. Özellikle sizden yaşça büyük kişilere aşık olabilirsiniz. Çocuk sahibi olmayı düşünenler bu konuyu tekrar düşünebilirler veya bazı gecikmeler ile karşılaşabilirler. Ayakları yere sağlam basan, daha mantıklı ilişkiler kurma zamanı. Fakat hızlı gelişmelerin olmasını beklememek gerek. Bu dönem risk almak için uygun bir dönem değil, eğer doğduğunuz anda Satürn’ünüz geri gitmiyor ise. Çocukları olanlar ise onların ihtiyaçlarına karşı daha duyarlı olmaları gereken bir dönemdeler. Fakat yeri geldiğinde hayır demeyi de unutmamanız gerekiyor. Bu özel hayatınızda da geçerli.
TERAZİ VE YÜKSELEN TERAZİ
7 Eylül’e kadar aile içinde geçmişe ait çözülmemiş konuların tekrar gündeme geleceğine işaret eden Satürn 4. evinizden geçmekte. Aile içi ilişkilerin vurgulanacağı bu dönem, ilişkileri yapılandırmak için gerekli sabrı ve zamanı Satürn size sunacaktır. Yalnız gecikmeler ve engellenmeler ile de karşılaşabilirsiniz. Ev almak, ev satmak gibi işlerde özellikle bürokratik, evraksal gecikmeler yaşanabilir. Biraz daha kendinize dönük olabilir, içinizdekini dışarıya tam olarak yansıtmakta zorlanabilirsiniz. Özel hayatınıza çeki düzen vermek, hayatınızın gerçek ihtiyaçlarını saptamak için ideal zamanlar. Bir diğer olası etkisi ise daha önce almayı planladığınız, kaçırdığınız evi yeniden almak için fırsatınız olabilir. Yalnız dibe vurmamaya, depresyona girmemeye özen gösterin. O kadar dibe dalabilir. Kendinize dönebilirsiniz ki size ulaşmak çok zor olabilir.
AKREP VE YÜKSELEN AKREP
7 Eylül’e kadar 3. evinizde geri gidecek olan Satürn; yakın çevre ve kardeşlerinizle yeniden yapılandırmaya başladığınız ilişkileri test etmeye başlayacak. Doğru adımlar atıp atmadığınızı öğrenebileceksiniz bu sayede. Özellikle yaşça büyük kişilere kendinizi daha çok ifade etmenizi gerektirecek durumlar ortaya çıkabilir. Eski yarım kalan işlerinizi tamamlamak, üzerinden geçmek için harika zamanlar. Oturduğunuz apartmanın yönetimsel işleri size kalabilir. Kardeşleriniz ile daha çok bir araya gelebilirsiniz. Eski yazıları tasnif etmek, düzeltmek, elden geçirmek, eski hesapları tekrar gözden geçirmek için ideal zamandır. Daha önce ziyaret ettiğiniz, gittiğiniz yerlere tekrar gidebilirsiniz. Dışa dönük iletişim sergilemektense daha içe dönük olabilir, daha önce yazdıklarınızı çevrenizdekiler ile paylaşırken, paylaşımlarınızda biraz cimri olabilirsiniz.
YAY VE YÜKSELEN YAY
7 Eylül’e kadar 2. evinizde geri hareket eden Satürn; finans ve bütçe konuları, sahip olduğunuz kaynaklar, eşyalar, değerlerinizle ilgili konularda etkilerini gösterecektir. Özellikle ortaklaşa kazançlarınızda hareketliliğin yerini durağanlığa bırakabilir, size yapılması muhtemel ödemelerde gecikmeler yaşayabilirsiniz. Bu süreç gerçekten neye ihtiyacınız olduğunu belirlemek, kaynaklarınızı akıllıca yönetmek, lüks ile gerekli şeyleri ayırt etmenizi sağlayacak olan bir dönem olacak. Eğer paylaşıma çok açık biri iseniz sizler için belki de daha az paylaşmayı öğrenmeniz gereken bir süreç iken, paylaşmayı bilmeyenler için bunun nasıl yapılacağını öğrenecekleri bir süreç.
OĞLAK VE YÜKSELEN OĞLAK
7 Eylül’e kadar Satürn sizleri biraz melankolik ve depresif bir ruh haline sokabilir. Özellikle ilişkilerde güven ve kaybetme korkusu ortaya çıkabilir. Fiziksel görünümünüzde değişiklikler yapmak için ideal bir zamanlar değil, eğer doğduğunuz anda Satürn’ünüz geri gitmiyor ise. Kişisel yeteneklerinizi ve hobilerinizi kazanca dönüştürmek için daha çok zamana ihtiyacınız olacak ve elbette daha çok emek harcamanız gerekebilir. Bu geri dönüş döneminde daha bireysel olmaya çalışabilir, kendinizle ilgili konularda daha eleştirel yaklaşabilirsiniz. Yarım kalan işleri tamamlamak için ideal zamanlar. Bu dönem gerçekten hayatınızda birisine ihtiyacınız var mı sorusuna yanıt arayabilirsiniz. Yalnız çok fazla düşünmek sizi kararsızlığa da itebilir. Geçmişe ait unuttuğunuz, önemsemediğiniz konularla ilgilenmek durumunda kalabilirsiniz.
KOVA VE YÜKSELEN KOVA
7 Eylül’e kadar 12. evinizde geri gitmeye ba��layan Satürn sizleri korkularınız ile yüzleştirmeye başlayabilir. Geçmişte kalan adalet ve devletle ilgili konular gündeme gelebilir. Çok geride bıraktığınız bir ilişki yeniden karşınıza çıkabilir ve sosyal paylaşım ağları ile sizi bulabilir. Bilinçaltınızda geriye ittiğiniz, unuttuğunuz konuları tekrar hatırlamanızı sağlayabilir. Burada hareket eden Satürn, sosyal fobide yaratabilir. Acaba insanlar bana zarar mı verecek endişesi de yükleyebilir size. Bilinçaltınızı, ruh sağlığınızı ve en önemlisi uyku düzeninizi yeniden düzenlemekte fayda var. Belki de zihninizi biraz rahatlatma, arınma, endişe ve korkularınızdan arınma zamanıdır ne dersiniz?
BALIK VE YÜKSELEN BALIK
7 Eylül’e kadar 11. evinizden geçen Satürn; sosyal ve arkadaşlık ilişkilerinizi yeniden yapılandırırken, geri gitmeye başlaması ile ilişkilerinizi daha çok sorgular bir hale gelebilirsiniz. Acaba şu kişiyi hayatıma almakla iyi mi ettim veya hayatımdan çıkarırken çok mu peşin hükümlü davrandım gibi zihin durumu yaşayabilirsiniz. Kalabalık gruplar içinde kendinizi yalnız hissedebilir, arkadaşlarınızla ortak projelere girişirken daha temkinli ve sorgulayıcı yaklaşabilirsiniz. Satürn geri giderken hayatınıza giren yeni kişilerle ilişkileri devam ettirmek biraz daha zaman ve emek isteyebilir. Oldukça eski ve çok uzun zamandır görüşmediğiniz arkadaşlarınız sizlerle irtibata geçebilirler, onlarla eski zamanları yad etmek için bir çok fırsat yakalayabilirsiniz. Var olan sosyal çevre ve arkadaşlarınızla aranıza mesafe koymak isteyebilirsiniz. Read the full article
#saturnoglakburcuetkisi#satürnoğlakburcunageçiyor#satürnoğlakburcunda2018burçlaraetkisi#satürnretrosu2017#satürnretrosu2018#satürnretrosu2018burçlaraetkisi#satürnretrosuburçlaraetkisi#SatürnRetrosu’nunburçlarüzerindekietkisi
0 notes
Text
Yav onlar Kundalini Simyasından anlasalardı zaten astrallerde ve yaşadıkları kim bilir zaman labirentlerinin içinde hangi bir yerlerde hakikatte kördüğüm oluşturacak derecede sıkıntılı bir şekilde mesken tutup yaşadıkları alternatif realitelerden dönerler geri Dünya'da şimdide ve burada biraz çözüm olur iş yaparlar. Ki kendilerini kandırdıkları alternatif realitelerde zaten kendilerini kandırıyor olmaları en fiyakalısından bir cehennem yaratımıdır da ilimlerinin anlayışı ve hikmetinden kalırlar. Haliyle kırılır ilimleri... Üfürsün Uranüs-Eris kavuşumundan Plüto’dan da nemalanıp böyle Dünya’da Hayrullah için bak gör neler oluyor şimdi...
Bir de yani millete lanet olmazlar, yalan söylemezler çok da ikiyüzlülük yapmazlardı. Keza Kundalini Simyasında ışığı kim böyle yapmış. Nar'ı bile yoktur ki insanlara yardım etmeye görsün. Haliyle Astral Işıkları da soluk ve dengesiz olduklarından dolayı kendilerini alternatif realitelerine geri gönderiyoruz ki, uzaktan şifa falan çalışırlarsa ya da Dünya'nın üzerinde astral bedenleriyle dolaşmaya izin verilirse iyice burada işleri bozarlar.
Haliyle Saf Nur'dan Temiz bir Işık Beden yapmak ve bununla seyahat etmek haliyle Dünya ve Bütün için daha hayırlı, bu zaten bir Majisyen/Şaman/Simyacı/Simyacının dönüm noktalarından biridir ve çok daha mobil ve çevik hale gelir. En nihayetinde Nur'un önünde ağırlık yoktur.
Bana diyorlardı ki şimdi bu Güneş M. Astrolojinin iskeletinin oluştuğu etlenmeye başladığı iyice meselenin içindeki Hiyerarşik meseleleri anlamaya kıvrıldığımda, benim kendi Dünyamda kendi kendime takıldığımı sanıyorlardı da... Ya şimdi transit harita bakmaya gör uzun namlulu top mermisine dönüyor programda bir şeylere tıklayınca. Şimdi Güneş Merkezli olunca Hiyerarşi meseleleri derinleşiyor ve bu derece astroloji bilgisine açılmaya gerçekten kararlı bir astroloji öğrencisine rastlayamadım. Bu en nihayetinde Solar Nur-Kundalinidir. Bana kendi iç Dünyasında yaşıyor diyenlere sanki kendilerine anlattığım şekilde İlahi Plan dahilinde gönüllü bir şekilde biraz vazife üstlenip karma yoluyla hizmet yaptıklarında evlerine-ofislerine bereket mi gelmiyor mu, yaptıkları şifa çalışmaları daha etkili olmadı mı? E Kundalinileri hızlanmıştı. Ama kusa kusa kendi sandıkları yüzyıllık yalanlardan arınmak pek cazip gelmedi çoğu kişiye. Yav O gün Diadem yıldızı aktifti ve Tanrılar kurban istiyordu. Buraya kadar anlaşabildik mi? Merak etmeyin her zaman böyle öfkeli değilim. Zaten biraz da gündelik astrolojiye göre enerji ve duygu dalgalanmaları yaşıyorum, Güneş ne hissediyorsa onu hissediyorum, Pembe tentürüm de var. UVA UVC veya UV-µ UV-@^ gibi Solar enerjilere de kafamızla erebiliyor ve kullanım alanları bulabiliyoruz. Güneşte görü çok güzel. Bazıları narsizme kapılış yapabiliyor işte.
Şimdi simyacı var The Simyacı var... Yav Allah'ını seversen benim Kundalini görümde Simyacı romanını ben okuduğumda 10 yaşındaydım Halamın Oğlunun Gelin Taşımasıydı Nikahıydı Düğünüydü Ev Taşımasıydı cümbüş ve hengamesi içinde Pratyahara sınavımı verip kitaba da dalıp okumuştum. Sizce benim rehberlerim çocukluktan beri kim? Makalat'ta Şems ne diyorsa çok güzel anlıyorum kendisini. Zaten kapanan okullardan birinde arkadaşlarımın beynine utanmadan Kur'an Din Muhammed diye diye fitne-fesat-zehir zerkedilirken ben ateiste bağlamış namazı bırakmıştım da tefekkürümden eksik olmamıştım, yoksa öğle aralarında birbirimize imamlık bile ediyorduk, namazım devam etmişti yine. Dedim aydınlanmalar devam ediyor yatıp kalkmaya gerek yok, mesele yeterince şarj ediyormuş zaten de biz kendi menimizden oluyormuşuz, o da BABALON'a gitti zaten. Sen gitar çal, platonik aşk yaşa zaten kızlara dokunamıyorsun bizim ilkokulda okul çıkışı başını örtünen kızlar vardı, kadın hocalar peruk takıyordu, bir ingilizce hocamız dışarda kapalıyken okulda peruksuzdu, şimdi rahatladılar ülke genelinde okuldayken örtünüyorlar da kurtuldular rahata erdik o yönden. Ama hala daha gündeme getiriyorlar, yav başörtülü bacı örtünmeyen bacıdan daha rahatsa bu da problem değil mi, bunu da gündemde tutsak ya? Neden şehvetlerini dizginleyemiyorlar acaba. Bir de üzerine oldu bittiye getirip bir de davaları zaman aşımına uğratıyorlar veya tutuksuz yargıyla uzattıkça uzatıyorlar. Üniversitede de Radikal İslamcılar vize günü sırtımın arkasından sopa fırlatıyorlardı, ben okuldan ayrıldım bombalar patladı, zaten sonrasında Din orucum bitti torbacılarla Plüton temalı lunapark ve aksiyon filmleri içinde aktör gibi yaşarken imana geldim. Bu tiyatrocuların hepsi yalancı diyordu. Hakkını bulur elbet.
Şu ülkede dokunulmazlık milletvekillerinden alınıp kime verilmeli biliyor musunuz? Torbacılara. Ancak üzülerek söylüyorum ki ve ne yazık ki her zaman kendi kıçlarını kurtarmak zorundadırlar. Günleri şen olsun, Allah hepimizi ıslah etsin, bir gün umarım vergi levhası olan dükkanlarda da sağladıkları şeyler farkındalıkla ve doğru tüketime yönlendirecek şekilde topluma sağlanır. Böyle bir dokunulmazlık kesinlikle onlara verilmeli. Çünkü çok gerekli bir iş yapıyorlar ve gerçekten de yan etkiler ve bağımlılık yaratarak insanların sağlığıyla oynayan ve kendilerine karşıt araştırmaların tehdit ve hatta öldürmeye kadar yayınlanmasını engelleyen ve korku salan ilaç şirketlerinin Bilimsel Etik ve Sağlık Etiğine geri dönüş yapmasını ve doğal ilaçlar üretmiyorsa onu yıkabilecek bir devrimci gücün de dağıtımını yapan durumdalar.
Vulkanlar Volkanlar ve ben hala tek tabanca gibiyim niyeyse. Sanki kıyamet kopmuş da doğruyla yanlış birbirine karışmış. E basireti zaten hep sizin kendi içinizde doğurmanız ve büyütmeniz ve korumanız gerekirken. Ruh size Basiret-Hakikat-Hikmet-Düzen anlamına gelen Horus'la ilgili düşünceler fırlattıysa... Horus da biraz karşınıza geliyor işte. Çünkü yaptık içimizde biz de bir şeyler. Horus avatarıyım dememe gerek yok çünkü Horus bir grup şuuru olduğu zaman anlamlıdır ha bir lideri veya merkezi tutan birisi olur bunda avatar olarak. Ama işin ucunda Atatürk ve bir ulusun kurtulması falan var zaten Horus deyince. Şimdi neden ülke elden gidiyor derler. Horus'la giden biri geldiğinde neredeydiniz, nihayetinde toplumu ayağa kaldırmak ve şifalandırmak için gönüllü hareketlenme başlatıyorum. Ben burada şovmen ya da maskara / yüzkarası bir adam değilim. İç Dünya'mda da kaybolmadım, gayet konduğum adresin farkındayım, nerede ihtiyaç varsa oraya gidiyorum. Majikal çalışmalarımın kaydını herkese de açabilirim. Mahrem değildir, sanattır ama biraz karışıktır öğrencileri anlayana kadar kürek kürek ekmek ve testi testi şarap içerler. Haliyle Işık Seviyesinde Bedenin organlarını karmanla ayakta tutarsın.
FRP terimleriyle konuşcak olursak Sorcerer mı Wizard mı deseler astrolojik eşik ve düzlemlerdeki Höt! diyebilirlliğimden Gandalf gibi bir Wizard, Healer mı Ranger mı deseler de Healer'lardayım biraz. Level atlama sistemini de gençken oyunlarda çalıştık öyle Dungeon temizlemeden de kendimizi usta guru sanatkar ilan edip millete iblis veya ifrit olmayız. Hani yani Altın Tentür meselesini kitap yazacak derecede araştırıp geliştirip hakkına uygun halikanelerden hakikatine geçiyorsak, Semiu esmasında problemli değilsem, haliyle diyaloglarda da çok geçiyor bu Altın Tentür ve Enerjetik Halini ve Şifa Sistemini Raphael'in Tıbbı Nebi (sus sakın ifşa etme Nebi falan olduğunu bunlara bir süre, yakalanırsan içeri girersin gibi korkular yerleştirirler Admetos Boğa gördük geç o işleri. Sen Güneşler üfürmeye devam et, alışkın veya hazır değillermiş de hazırlayıcı ve alıştırıcı bizmişiz, ya Fettullah Gülen'de aynı numarayı çekmişti sempati kazanmak için kendine Mehdi iddialarına ne diyorsun dendiğinde sen karmanı yapsan neysen O'sun gördün yani, paslanabiliyorsa bu meseleyi zaten üniversitelerde din haline getirsen yeridir, Allah'ın hikmetine göz mü diktin sen?) Mektebinden sanki şiir ve şifa yoluyla kaçakçılık yapmaya başlayan bir korsan mı amiral mi belli değil öyle bir ayna içi geçiş hallerde, Altın Işığı formülize edilmiş ve 7 aşamada açılabilir olarak AuRaMa olarak indirdiğimde Dünya'nın merkezine kadar buna Anlayışın Tacı yani 3'ün 1i diyorduk aramızda ve AuRaMa ismi de Auuuuuu Rahman'irRahim diye flörtleşme halimdendir Allah ile Aşk münasebetimde. Edebimden yatağıma Hurilerden de öte Maat gelir zaten iffetimle yürürken. Mesele One Man Show falan da değil ama uzun skeçlerim var. Tabi bu arketipler önemli... Kaç metre sakalım var benim ölçmeden gitmişler kendi grup ortamlarında çekiştirmişler de sonra birbirleriyle fitneye düşüp profesyonel hayatlarında saygınlıklarından olmuşlar. Yetkinlik diye yazdım ve uyardım. Gerilla Şifacılık çalışmalarımda da rahatlarını bozdum konfor alanlarından kaçırdım insanları. Gerilla Komandosu gibi de bir psikopatı sırf bu işlerde cesaret meziyettir diye de tutuyorum. Bu deli hallerimde zaten Bab-ı Azizdeki süpüren kafadan kontak aşkla şakıyan aşık deli veli gibiyim ve süpürmenin de olayı var, eğer Nur'dan Nar'ı ayrıştırıyorsan. Diyorum ya Maat geliyor... İçime içime giriyor dışıma dışıma taşıyor böyle şeyler Jnana Mudra'da olanlar. Hani bana böyle şeyler yeni de değil. Şimdi benim deliliğimin de bir icazeti olduğu için ceza-i bir ehliyeti de var. Hakimiyeti ve Basireti Hükümsüzdür. Bana bir ara yükseldin kanka sen dediler. Kanka lafı inisiyelere çok yakışıyor. Olay zaten
Kıskançlıktan ve toplumda yer edinme telaşından mütevelli olarak böyle hareketler yaptığım söyleniyormuş. İyi de gören göz yazıyor bunu biraz da, okuyan göz de çıplaklıkla görebiliyorsa ne mutlu bana, Hayrullah imtihanımdan geçerliyimdir diyorum. Şimdi doğru düzgün travma terapisi yapamadan açık yara bırakarak iş gören kişinin de ya kendini doğrulaması hizaya getimesi ya da bu işlerden bir zahmet elini çekip kendine şifasını arınmasını yapması, ya da işlerden uzaklaşıp doğru bir yol bulması herkesin sağlığı için biraz da farzdır.
EK Günlük Astrolojik Yorumu da Ekliyorum
Satürn kimlerle birlikte... Astraea - Hygeia - Juno - Cupido, aynı sekiz derece içine yerleşmişler. Haliyle güzel bir kombinasyon oluşturuyorlar anın haritasında bir Büyük Üçgen köşesi olarak. Ruh eşlerini ve Ruh ailelerini Karmik yönden olumlayıcı ama zorlayabilen koşullarda bir araya getiren bir etki okunabiliyor burada. Bu kavuşum örgüsü 1 ay daha bizlerle.
Ama şimdi Astraea ve Hygeia sağlık, cinsellik, tıp, şifa ve özerklik konularında adalet isteyen ve bunun için de karmik olarak basiretsiz artniyetlerle yapılan hareketleri yakarak arındıran ve dönüştüren bir yerde. Yay burcunda olması böyle bir yoğunlaşma içinde okların kesin net bir şekilde doğru kişileri bulup etkisiz hale getireceğini söylüyor. Yay'ın muradında hedefini vurmak vardır. Okları Satürn atıyor ve Juno Cupido ile birlikte Karma ile Hizmet yolunda grupları Aşkla bir araya getirebilir.Tarot'ta Yay'a Sanat-Denge katı geliyor. Burada da Yin-Yang gibi Ben-Öteki gibi kutupların bir araya gelip tek vücut olma deneyimine bir vurgu vardır. Bunda kararı bulmak boyutlar arası geçiş sağlar ve üçlü de Büyük Üçgende bir köşe olarak önem taşıyor dönemsel bazda. Bu Büyük Üçgen açı kalıbının diğer köşelerinde Aslan'da Sabit Ateş elementinde çok güç alan Ocak Bekçisi Vesta yuvaları ısıtacak ve ekonomiye canlılık verecek Solar Işığı açabilecek durumda ve ülkede güzel işliyor. Bir köşede de Koç'ta Uranüs-Eris çifti var. Ateş Elementinde seyreden bu büyük üçgen kalıbının ekonomide çeşitlilik ve kazanım sağlamak için eski ve çalışmayan özellikle parasal sistemlerden ve irade kusurlarından kurtulması gerekiyor. Eğer Ateş elementinde hakikati gösteren bir ışık varsa burada aklımıza esenleri yapmadan önce bu üçgenin vaatlerini de düşünmek lazım. Anahtar'ı göründüğü üzere burada Uranüs ve Satürn. Bu da karmik dönüşüm istiyor ve acil tamamlayacak şekilde işliyor.
Ancak burada bir kilit nokta daha var. Bu büyk üçgende Uranyen etkilerin faydalı olabilmesi için bir T karenin işlenebilmesi lazım. Uranüs 24° Terazideki Dünya ile karşıt ve Plüto ile kare yaparak, Apex'inde Plütonun bulunduğu bir T kare oluşumu burada önemli. Burada da anahtar Dünya'dan gelen Şiddetli ve Ani Plütonik Kundalini enerjisini doğru kanalize edebilmekte yatıyor. Toplumsal meselelerin arkasındaki karanlıklar Nizamın yaptığı çalışmalarla hem Teknoloji alanında hem de Ezoterizm alanlarında Plütonik enerjinin hayra yöneltilmesini sağlayacak şekilde. Bu yazıyı yazarak konuyla ilgilendiğimizi belirtebiliyoruz. Dünya'nın Terazide bulunması değerlerin de tekrar gözden geçirilmesine sebep oluyor. Plüto bizi karanlık ve bilinçaltında yatışmamış duygularla, hırsla, öfkeyle test edebilir. Ancak yıkıcı Uranyen enerjinin burada da önemli bir vazifesi var, ve Satürn ile gelen anlayış Uranüs'ün Plütoyu açmasına yardımcı olabilir. Burada Uranyen çıkışların ve patlamaların Dünya'ya hayrını düşünmekte de fayda var.
0 notes