Text
suratında "ben çok güzelim ve bunun farkındayım" ifadesi olan, başka da bir boku olmayan kızlardan köşe bucak kaçıyorum yıllardır.
26 notes
·
View notes
Text
bazen karşındaki insana sana dürüst olması için şans veriyorsun. hatta kimi zaman cevabı biliyorsun bile ya da tahmin ediyorsun en azından. ama bu şansı kullanmıyor. ve kimi zaman da bu durum bir hayli samimiyetsiz gelebiliyor.
2 notes
·
View notes
Text
bir ton şey söylersin fakat karşındaki daha başlangıç noktasındadır, bir ton şeyi bir daha söylemek yerine susmak daha az yıpratıyor insanı sanırım.
3 notes
·
View notes
Text
geçmişinde istediğin bir yere gitmenin en güzel yolu o zamanlar sardığın şarkıları dinlemektir
1 note
·
View note
Text
başkalarının yaptığı işi kötülemek hiçbir şey yapmamak için şahane bir bahane.
2 notes
·
View notes
Text
bir şeyleri tekrar etmeye yeterince zaman ayırırsan aşağı yukarı her şeyde iyi olabilirsin.
1 note
·
View note
Text
bir gün her şeyini bir anda yitirebilirsin ve geriye sığınacağın anların kalır. biriktirebildiysen şanslısındır.
2 notes
·
View notes
Text
sosyal zeka
insanın sosyal bir hayvan olma niteliği matematiksel veya edebi düşünebilen bir tür olmasından daha önce geldiği için, hayattaki başarı seviyesi açısından direkt belirleyici olan zeka türüdür.
nitekim aslında belki en yaratıcı insanların bugün hoşumuza gidecek, ilginç bulacağımız bir şeyler yaratarak servetler kazanmak yerine bir devlet dairesinde memur olarak kıt kanaat geçinmeye çalışmalarının sebebi de yaratıcılık iddiasındaki insanların genel geçer sosyal standartları içinde yer alamamalarıdır. belki sorun veznedar mahmut'un bedri baykam'dan, sekreter ayla'nın idil biret'ten daha iyi olduğunu (farklı koşullarda, olabileceğini) öğrenmemize izin vermeyen sosyal ağlardır.. belki, sevgili yaratıcılar; size sunulan havuç ve sopadan ibarettir bütün meziyetiniz... cesaretiniz veya zekanız için değil, başka seçeneğiniz olmadığı için oradasınızdır belki sadece... sıradan bir evde, karısı ve çocuklarıyla mutlu; içkisi, kumarı, gece hayatı, hovardalığı olmayan, yani yaratıcılık iddiasındaki sosyal çevrenin "olmazsa olmazı" gibi sunulan ve benimsenen şeylerden hoşlanamayan adamların ve kadınların, sadece özgür düşünme ve özgürce yaratma sevgileriyle marjinal genelgeçerlerden çok daha nitelikli, çok daha anlamlı şeyler yarattıklarında bunlardan haberimizin olmaması; bu insanların sırf o sosyal çevreye ait olmadıkları için asıl iyi yaptıkları şeylerle onurlu bir hayat kazanamaması adil mi? bir zenginlik, cesaret, akıl meselesi değil dünyada bulunduğumuz yer... ve adaletsizlik ilahi bir şey değil. tahammül meselesi her şey... ve bunun için aramızda insanları kabulüyle var olanların sayısı, insanların kabulünü kazanarak var olabilenlerden daha fazla... en kesif reddinde bile alaca bulaca rızalar gizli olanlar oysa en onurlu saydıklarımız... beslemekle beslendiklerimiz, beslenmekle beslediğimiz; ne idüğü belirsiz bir damla kanı binlerce yıldır birbirinden emen koca bir ölümsüz sülükler halkası gibi... ama menfaatsizliğin ve beklentisizliğin en ölümcül hata olduğu yerde, cehennem korkusu ve cennet şehveti değil de allah'ı anlamaksa bütün derdin, ne imansız sülükler anlamak ister seni, ne de mümin... o gece o bara gitmediğin için onlardan daha salak, onlar namaza giderken durup oltanı izlemek istediğin için onlardan daha cehennemlik olmaktır kaderin. kafiye olsun diye değil...
0 notes
Text
yazmak dünyanın en zararsız eylemi bence. insan yazdığı sürece susar, konuşmaz. bu bile yazmak için yeterlidir.
yazmak benim için rahatlatıcı ve kendime göre mantıklı kararlar almamı sağlıyor. çoğu zaman aynı şeyleri gevelerim, gram değerinin olacağını düşünmem başkasına göre, öyle ki çoğu zaman ben bile dönüp okumam yazdıklarımı. bilmiyorum ama düşüncelerimi netliğe kavuşturmak için iyi bir yöntem, kendimce.
gece yatarken uyutmayacak kadar çok düşünen insanları rahatlatmak için bire birdir. bazen olur kafanızda türlü türlü dünyalar döner, fikirler, eleştiriler, yeni dünyalar ya da hikayeler. onlar sizi uyutmaz, düşünüp düşünüp durursunuz. işte onları yazarak kafanızı boşaltabilirsiniz, kendi kendinize rehabilitasyon yapabilirsiniz.
size de tavsiye ederim, yazmak bi nevi kendinizle yüzleşmektir.
yazın... yazmak güzeldir.
3 notes
·
View notes
Text
yalnız kadınlar "güçlü kadın yalnız kadın" der, sevgilisi olan kadınlar "sevgilisi olmayan kadın mutsuz kadındır " der, evlenen kadınlar "evlenmeyen kadın evde kalmış, depresif kadındır, evlenmek ister de koca bulamıyor yazııık" der, çocuğu olan kadınlar "çocuğu olmayan kadın meyvesiz ağaç gibidir" der, boşanmış kadın "ohhh bekarlık sultanlıktır, kurtuldum" der, boşanıp ikinciye evlenen kadın "ikinci baharımı yaşıyorum, tüm boşanmış kadınlara tavsiye ederim" der . bakın bunları diyenlerin çoğu da aynı kadındır, çünkü bunlarda içinde bulundukları medeni statünün her zaman en iyisi olduğu, kendi kararlarının hep en iyisi olduğu sanrısı vardır. oysa ki herkes kendi tercihlerini yaşar ve kendi çapında mutludur, güçlüdür.
2 notes
·
View notes
Text
masa da masaymış ha
rasyonel, reklam ajanslarında en çok kullanılan kelimelerden biridir. bir işin rasyoneli varsa, akan sular durur. işe bakış açısı değişir. en düdük projeler, senaryolar, en dandik ilanlar bile göze hoş görünmeye başlar. sonra o çok rasyonelli iş, müşteriye sunulur. müşterinin sorduğu her soruya, ettiği her itiraza bu rasyonellik çerçevesinde cevap verilir. müşteri de "aooov! ben hiç o açıdan düşünmemiştim. pek güzel, pek güzel." der. mesela: - bu ilandaki kütük görselini ben anlamadım. bu görseli atalım! - hmm... ama o kütük, sizin ne kadar çevreci bir marka olduğunuzu sembolize ediyor. - haaaa, peki. ama reklam filmimizde salonun ortasında masa olmasın. - hmm... ama o masa, sadece havalı durduğu için orada durmuyor. masa, hayat demek aslında. hani edip cansever'in ‘masa da masaymış ha’ şiirindeki gibi... masanın üstündeki her aksesuar, kahramanımızın hayatından bir kesit. markaya olan bağımlılığının bir sembolü. - haaaa, peki. sorun şudur ki, o rasyoneli bir reklam ajansı bilir, bir de müşteri. başka da kimseler bilmez, anlamaz. hayat, öylece akıp gider. herkes mutlu olur. aman da aman bir durum gerçekleşir.
1 note
·
View note
Text
sevgili için kendini değiştirmeyi çok yanlış anlayanlar var, aynı şekilde "beni kabul eden böyle etsin hıh" tavrındakiler de. her hareketinle bire bir uyumlu olduğun tek kişi kendinsindir, hatta çoğu zaman insanın kendisini bile rahatsız eden huyları, hal ve hareketleri vardır, fiziksel olarak beğenmediğimiz yönlerimiz vardır. şimdi sen daha kendini tam anlamıyla maddi manevi beğenmiyorken bir başkasından seni böyle kabul etmesini mi bekliyorsun? ilişki karşılıklı tolerans sahibi olmaktır, tabii ki sınırlara ne kadar az yaklaşılırsa o kadar uyumlu bir ilişki olur. herkesin bencillikten öldüğü bir zamanda sağlıklı bir ilişki kurmanın zorlaşması da bu yüzden, daha kendini tanımadan karşı tarafı şekillendirme çabası...
2 notes
·
View notes
Text
insanlık on binlerce yıl böyle yaşadı. sanırım temelde de onca maskeye rağmen hala böyle yaşıyor. maske; yüzümüze takıp vahşileştiğimiz bir surat sureti mi, yoksa vahşiliğimizi sakladığımız gündelik yüzümüz mü? bu soruyu düşünürken şu acımasız gerçeği keşfettim; dış görünüşünüz güzel olmadığı sürece kimse sizin içinizi merak etmiyor arkadaşlar.
1 note
·
View note
Text
16-17 yaşlarımdayken che guevara tişörtüm vardı. arada çevirip bir şeyler söyleyenler olurdu. bi keresinde kanca bıyıklarından teşhisi koyduğum ülkücü abinin biri önümü kesip gayet ciddi ve sinirli bir şekilde “kim lan bu, apo mu?” diye sordu. “ne apo’su ya, yabancı popçu bu. tanımadın mı?” dedim. biraz daha dikkatle süzüp “ha, doğru ya lan” deyip gitti. popçu ama şarkıları güzel sonuçta.
1 note
·
View note
Text
ağız tadıyla “insan akrabalarını seçemiyor, ne zarar gördüysek en yakınlarımızdan gördük” vs. gibi akraba kötüleyici şeyler söylemiyorum çünkü akrabalık bağlarımız iyi.
2 notes
·
View notes
Text
yeni masa lambası aldım.
masa lambası alınca insan çok çalışıp başarıdan başarıya koşacağını düşünüyor. bence başarmanın yarısı masa lambasıdır.
1 note
·
View note
Text
24 yaşına geldim, hala dünyanın yuvarlaklık mevzusunu çözemiyorum. şimdi mesela güney kutbundan ve kuzey kutbundan aynı anda uzaya iki ayrı füze atalım. ikisi de aynı yere mi gider yoksa birisi aşağıya, birisi yukarıya mı gider?
evde kendi imkanlarımla mandalinalar ile deney yapıyorum ama net bi sonuca ulaşamıyorum. yiyorum sonra hepsini.
1 note
·
View note