#5.Bölüm Tanıtımı
Explore tagged Tumblr posts
Video
youtube
Leyla: Hayat…Aşk…Adalet... 5. Bölüm Tanıtımı - "Ondan Öncesi Yoktu"
0 notes
Text
Bir Sevdadır 5. Bölüm Fragmanı
Bir Sevdadır 5. Bölüm Fragmanı izle neler yasanacak
0 notes
Text
Günün Dizi Tanıtımı LA CASA DE PAPEL
La Casa de Papel bir suç dehası olan adamın sekiz hırsızı yöneterek İspanya Kraliyet Darphanesi için bir soygun planlamasını konu edinir.Rehineler alırlar ve dillere destan bir şekilde soyguna başlarlar.Kimse birbirinin gerçek adını bilmemektedir.Şehir isimleri kullanmaktadırlar;Tokyo,Rio,Nairobi,Helsinki,Oslo,Denver,Berlin,Moscow.Proffesorun üstün zekası sayesinde birbirinden çok farklı kişiliklere sahip bu sekiz hırsız kendi içlerindeki anlaşmazlıklarla da uğraşmak zorundadır.
Bir Netflix orjinal dizisidir.5.sezonunun çıkması muhtemeldir ama henüz bir tarih verilmemiştir.
1.sezon 13 bölüm
2.sezon 9 bölüm
3.sezon 8 bölüm
4.sezon 8 bölümdür
İzlemek konusunda çelişkiye düşenler için söyleyeceğim şey sıkılacağınız yerler ,sevmediğiniz bölümler,sezonlar olabilir.Ama gerçekten insanı etkisinde bıraman bir dizi.Tavsiye ederim.
Nairobi fav👌
1 note
·
View note
Text
Prof. Erol Manisali's Book Chapter about Me
Erol Manisali'nin Hakkımda Kitap Bölümü - Prof. Erol Manisali's Book Chapter about Me - Глава книги профессора Эрола Манисалы обо мне
1. Giriş – Introduction - Введение
Giriş
Rahmetli Prof. Dr. Erol Manisali (28/7/1940-29/10/2022) 2018 yılında yayınlanan kitaplarından birinde benim hakkımda bir bölüm yazmıştı; Kitabın adı 'Yolumun Kesiştiği Ünlüler'. Bu yeniden yayında, okuyucular art arda aşağıdaki materyali bulacaklar:
1- Türkçe, İngilizce ve Rusça kısa giriş,
2- bölümün metni (Türkçe),
3- resim olarak bölüm sayfaları ve kitap kapağı,
4- bölümün İngilizce çevirisi,
5- bölümün Rusça çevirisi,
6- Türkçe olmayan okuyucular için açıklayıcı notlar (İngilizce ve Rusça),
7- kitap tanıtımı ve verileri (Türkçe, İngilizce ve Rusça olarak),
8- Prof. Manisali'nin kitap bölümünde bahsettiği makalelerime ve kitaplarıma bağlantılar ve
9- Prof. Manisali ile ilgili biyografik notlara ve ölüm ilanlarına bağlantılar.
Mevcut sunum tüm bölümlerinde üç dillidir.
Introduction
In one of his books (published in 2018), the late Prof. Dr. Erol Manisali (28/7/1940-29/10/2022) wrote a chapter about me; the book title is 'Celebrities I crossed in my Path'. In the present re-publication, readers will successively find the following material:
1- the brief introduction in Turkish, English and Russian,
2- the text of the chapter (in Turkish),
3- the chapter pages and the book cover as pictures,
4- the English translation of the chapter,
5- the Russian translation of the chapter,
6- explanatory notes for non-Turkish readership (in English and Russian),
7- book presentation and data (in Turkish, English and Russian),
8- links to my articles and books mentioned by Prof. Manisali in his book chapter, and
9- links to biographical notes about Prof. Manisali and obituaries.
The current presentation is trilingual in all its parts.
Введение
В одной из своих книг (опубликованной в 2018 году) покойный профессор доктор Эрол Манисалы (28.07.1940-29.10.2022) написал обо мне главу; название книги - «Знаменитости, которых я встретил на своем пути». В настоящем переиздании читатели последовательно найдут следующий материал:
1- краткое введение на турецком, английском и русском языках,
2- текст главы (на турецком языке),
3- страницы главы и обложка книги в виде картинок,
4- английский перевод главы,
5- русский перевод главы,
6- пояснения для нетурецких читателей (на английском и русском языках),
7- презентация книги и дан��ые книги (на турецком, английском и русском языках),
8- ссылки на мои статьи и книги, упомянутые профессором Манисалы в главе его книги, и
9- ссылки на биографические заметки о профессоре Манисалы и некрологи.
Текущая презентация является трехъязычной во всех ее частях.
-------------------------------------------------------
2. Prof. Cosmas Megalommatis'in dramı
Prof. Cosmas Megalommatis, Fransa ye Almanya'da hem tarih hem arkeoloji doktoralari yapmış, Yunanistan, Kıbrıs, Mısır ve ABD'de öğretim üyeliği olan, Türkçe dahil 15 dil bilen bir deha.
Nasıl mı tanıştık? 1980'1erin ortası ... Aylık İngilizce Middle East Business and Banking dergisini çıkarıyorum; yurtiçi ye yurtdışından yazılar geliyor.
Dr. Andrew Mango'dan Alman profesor Werner Gumpel'e, Doğan Kuban'dan Mümtaz Soysal'a kadar iktisadi, siyasi, sosyal, kiiltiirel yazılar geliyor ye yayımlıyorum.
Dr. Cosmas Megalommatis isimli bir Yunanlıdan Iran üzerine bir makale gelmış; değerli buluyorum ye yayımlanıyor. Daha sonra birkaç yazı daha geliyor.
Birkaç ay sonra kendisi derginin bürosuna geliyor, tanışıyoruz. Çok ilginç bir insan. Bana hikâyesini de anlatıyor. Atina Üniversitesinde asistan kadrosunda; Paris'te bir Fransız profesörle uzun çalışmalar yapıyor; "Hellenizm yoktur, oryantalizm vardır," içerikli bir çalışma ortaya çıkıyor.
Atina'da bir yayıneviyle anlaşıyor, basılacak. Ancak Atina Patriği'nin haberi oluyor ve Atina Üniversitesi rektörüne rnektup yazarak. Dr. Megalommatis'i üniversiteden attırıyor.
Dr. Cosmas çok kızıyor ye Yunanistan'ı terk ediyor. Hatta patriğe kızgınlığından Ortodoks mezhebinden ayrılarak Kahire'de Müslüman oluyor.
Ben bütün bunları gönderdiği yazılar dergide yayımlamdıktan çok sonra öğreniyorum. Levent'deki evime ziyarete geliyor. Sonra KKTC'deki bazı profesör arkadaşlar aracılığıyla Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde öğretim üyeliğine başlıyor.
Bu arada 1991-1992'de benim Girne'de düzenlediğim konferansta, Türkiye ve Balkanlar konusunda tebliğ sunuyor. Bu geniş kapsamlı tebliğ, Kıbrıs Araştırmaları Vakfı tarafından kitap olarak 1992'de yayımlanıyor.
Bir sure sonra Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde sebebini bilmediğim nedenlerden dolayı ayrılmak zorunda kalıyor ve Istanbul'a dönüyor.
Sık sık Levent'e bana geliyor. Halit Refiğ'le arası iyi, bir anlamda başımıza kalıyor. Bir Halit'te, bir bende.
Sonra Kahire'deki Fransız Arkeoloji Enstitüsü'nde çalışmaya başladığını öğreniyorum. Birkaç yıl sonra ABD'ye göçüyor ve bir üniversiteye kapağı atıyor.
Birkaç defa e-mail atıyor, temasımız çok sınırlı.
2007 yılında Türkiye'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir iki hafta kala Beyazit'ta Iktisat Fakültesi'ndeki odamdayım.
Bölüm asistanı Levent, heyencanla, kapıyı dahi vurmadan içeri dalıyor; "Erol Hoca bak bak, Prof. Cosmas Megalommatis Amerika'da seni yazmış". "Benim cumhurbaşkanı adayım Erol Manisalı" başlıklı uzun bir makale, bilgisayar çıktısı elimde. Kendi sayfasında yayınlamış ve bir iki yerel gazete tarafından iktibas edilmiş (www.americanchronicle, ID=24752).
Güler misiniz ağlar misiniz …. Beni gönlünde ve kafasında öyle yüceltmiş ki üstelik, hiç de önemsemediğim bir yere otutmuş.
Beni övdüğü için değil ama hayatımda karşılaştığım, ilginç bölgesel tezleri olan, biraz uçuk da olsa bir "daha"yı, "ünlü olmasa bile ilginç ve önemli kişi"yi, yolumun kesiştikleri arasına aldım.
Bu tür insanlar çok azınlıkta kalsalar bile yeni görüşlerin gizli öncüleri olmuşlardır.
Üstelik Prof. Megalommatis, 15 dünya dilini derinliğine bilen bir akademisyen.
--------------------------------------------------------------
3. Bölüm sayfaları ve kitap kapağı - Chapter pages and the book cover - страницы главы и обложка книги
---------------------------------------------------
4. Prof. Cosmas Megalommatis' drama
Prof. Cosmas Megalommatis prepared two doctorates in History and Archeology, in France and Germany,
He is a genius, who taught in Greece, Cyprus, Egypt and the USA, and speaks 15 languages, including Turkish.
How did we meet? Mid 1980's ... I publish the monthly English magazine Middle East Business and Banking; articles are coming from home and abroad.
From Dr. Andrew Mango to German professor Werner Gumpel, from Doğan Kuban to Mümtaz Soysal, I receive and publish economic, political, social and cultural articles.
An article on Iran came from a Greek named Cosmas Megalommatis; I found it valuable and it was published. A few more articles followed.
A few months later, he came to the magazine's office and we met. He was a very interesting person. He also told me his story. He belonged to the cadre of assistants at the University of Athens; he had been doing long studies with a French professor in Paris; a study with the content "There is no Hellenism, there is Orientalism" emerged.
He contracted with a publishing house in Athens; the study would be published. However, the Patriarch of Athens was informed and he wrote a letter to the rector of the University of Athens. Dr. Megalommatis is kicked out of the university.
Dr. Cosmas got very angry and left Greece. He even became a Muslim in Cairo by leaving the Orthodox sect, out of anger at the patriarch.
I learned about all these developments long after the articles that he sent were published in the magazine. He came to visit me in my house in Levent1. Then, through some friends, who were professors in the Turkish Republic of Northern Cyprus, he started his teaching career at Eastern Mediterranean University.
By the way, he presented a paper on Turkey and the Balkans at the conference that I held in Girne2 in 1991-1992. This comprehensive paper was published as a book by the Cyprus Studies Foundation in 1992.
After a while, he had to leave the Eastern Mediterranean University for reasons I don't know, and he returned to Istanbul.
He often came to me in Levent. He was on good terms with Halit Refiğ3, and in a way he was up to us. Once in Halit's; once in my house.
Then, I learned that he started working at the French Archaeological Institute in Cairo. A few years later, he immigrated to the USA and went to a university.
He sent e-mails a few times; our contact was very limited.
One or two weeks before the 2007 presidential elections in Turkey, I was in my office at the Faculty of Economics in Beyazit4.
My Department assistant, Mr. Levent5, burst in excitedly, without even knocking on the door; "Professor Erol, look! Prof. Cosmas Megalommatis wrote about you in America". I have a long article titled "My presidential candidate is Erol Manisalı", a computer printout. Published on its own page and quoted by a few local newspapers (www.americanchronicle, ID=24752)6.
Would you laugh or cry …. He exalted me so much in his heart and mind that he made me sit in a place that I didn't care at all about.
Not because he praised me, but for having encountered in my life a man with regionally interesting approaches, albeit somewhat eccentric, an interesting and important person, who crossed my path, I included him in this book, although he is not famous.
Such people, though very few, have been the secret pioneers of new ideas.
Moreover, Prof. Megalommatis is an academic who has deep knowledge of 15 world languages.
-----------------------------------------------------------------
5. Драма профессора Космы Мегаломматиса
Профессор Космас Мегаломматис подготовил две докторские степени по истории и археологии во Франции и Германии.
Он гений, который преподает в Греции, на Кипре, в Египте и США и говорит на 15 языках, включая турецкий.
Как мы познакомились? Середина 1980-х ... Я издаю ежемесячный английск��й журнал Middle East Business and Banking; Статьи поступают из дома и за рубежом.
От доктора Эндрю Манго до немецкого профессора Вернера Гумпеля, от Догана Кубана до Мюмтаз Сойсал, я получаю и публикую экономические, политические, социальные и культурные статьи.
Статья об Иране была написана греком Космасом Мегаломматисом; Я нахожу это ценным, и оно опубликовано. Далее еще несколько статей.
Через несколько месяцев он приходит в редакцию журнала, и мы встречаемся. Он очень интересный человек. Он также рассказывает мне свою историю. Он принадлежит к числу ассистентов Афинского университета; он долго учился у французского профессора в Париже; появляется исследование с содержанием «Нет эллинизма, есть ориентализм».
Заключен контракт с издательством в Афинах, оно будет опубликовано. Однако Патриарх Афин был проинформирован и написал письмо ректору Афинского университета. Доктора Мегаломматиса выгнали из университета.
Доктор Космас очень злится и уезжает из Греции. Он даже стал мусульманином в Каире, выйдя из православной секты, из гнева на патриарха.
Обо всех этих событиях я узнал уже давно после того, как статьи, которые он присылал, были опубликованы в журнале. Он пришел навестить меня в моем доме в Левенте1. Затем через друзей, которые были профессорами в Турецкой Республике Северного Кипра, он начал свою преподавательскую деятельность в Университете Восточного Средиземноморья.
Кстати, он выступал с докладом о Турции и Балканах на конференции, которую я проводил в Гирне2 в 1991-1992 годах. Этот всеобъемлющий документ был опубликован в виде книги Фондом кипрских исследований в 1992 году.
Через некоторое время ему пришлось покинуть Восточно-Средиземноморский университет по непонятным мне причинам, и он вернулся в Стамбул.
Он часто приезжал ко мне в Левент. Он был в хороших отношениях с Халитом Рефигом3 и в чем-то нам подчинялся. Однажды у Халита; однажды в моем доме.
Потом я узнал, что он начал работать во Французском археологическом инстит��те в Каире. Через несколько лет он иммигрировал в США и поступил в университет.
Он отправил электронные письма несколько раз; наши контакты были очень ограничены.
За одну или две недели до президентских выборов 2007 года в Турции я был в своем кабинете на экономическом факультете в Беязите4.
Мой ассистент, господин Левент5, взволнованно ворвался, даже не постучав в дверь; «Профессор Эрол, смотрите! Профессор Космас Мегаломматис писал о вас в Америке». У меня есть длинная статья под названием «Мой кандидат в президенты — Эрол Манисалы», компьютерная распечатка. Публикуется на собственной странице и цитируется несколькими местными газетами (www.americanchronicle, ID=24752) 6.
Вы бы смеяться или плакать .... Он так возвеличил меня в своем сердце и разуме, что заставил меня сесть на место, которое меня совершенно не заботило.
Не за то, что он хвалил меня, а за то, что встретил в своей жизни человека с регионально интересными подходами, хотя и несколько эксцентричного, интересного и важного человека, перешедшего мне дорогу, я включил его в эту книгу, хотя он и не известен.
Такие люди, хотя и очень немногие, были тайными пионерами новых идей.
Кроме того, профессор Мегаломматис является академиком, обладающим глубоким знанием 15 языков мира.
--------------------------------------------------------------------------
6. Notlar - Notes - Примечания
Notes for non-Turkish readership in English & Russian:
1. Levent is a district in Istanbul.
2. Girne was also known as Keryneia.
3. Halit Refiğ (1934-2009) was one of Turkey's foremost film directors, film producers, screenwriters and writers.
4. Beyazit is a district in Istanbul.
5. Levent is also a Turkish personal name for men.
6. The correct link would be: https://www.americanchronicle.com/articles/24752
However, the site was hacked and closed down 2014.
Примечания на английском и русском языках (для нетурецких читателей):
1. Левент – район в Стамбуле.
2. Гирне также была известна как Кириния.
3. Халит Рефиг (1934-2009) был одним из ведущих турецких режиссеров, продюсеров, сценаристов и писателей.
4. Беязит — район в Стамбуле.
5. Левент также является турецким личным мужским именем.
6. Правильная ссылка: https://www.americanchronicle.com/articles/24752.
Однако в 2014 году сайт был взломан и закрыт.
---------------------------------------------------------
7- Kitap tanıtımı ve verileri - Book presentation and data - Презентация книги и данные книги
Prof. Manisali'nin kitabının adı:
Prof. Manisali's book title:
Название книги профессора Манисалы:
Erol Manisalı, Yolumun Kesiştiği Ünlüler
Erol Manisali, Celebrities I crossed in my Path
Эрол Манисалы, Знаменитости, которых я встретил на своем пути
Kitap hakkında
Prof. Dr. Erol Manisalı akademik çalışmaları sırasında ve yazarlık yaşamı boyunca tanıştığı yerli-yabancı ünlü simalarla ilgili anılarını paylaşıyor. Siyasetçiler, sanatçılar, bilim insanları, işadamları, Manisalı’nın gözlem gücünün süzgecinden geçerek, Türkiye’nin yakın tarihinde bıraktıkları izlerle yer alıyorlar Yolumun Kesiştiği Ünlüler’de.
Bülent Ecevit’ten Kirk Douglas’a, Süleyman Demirel’den Vehbi Koç ve Sakıp Sabancı’ya, Turgut Özal’dan Attila İlhan’a, Mümtaz Soysal’dan İlhan Selçuk’a, General Franco’dan Zekeriya Öz’e açılan yelpazede pek çok ismin adeta resmi geçit yaptığı elinizdeki kitap, hem bir anılar demeti, hem de yakın dönem siyaset notları niteliği taşıyor.
Yolumun Kesiştiği Ünlüler, Avrupa Birliği’yle ilişkileri, Kıbrıs sorununu, Ergenekon operasyonlarını, din sömürüsü ve darbeleri, Erol Manisalı’nın ilk kez dile getirdiği gerçekler ve yaşanmışlıklar temelinde yeniden yorumluyor.
"Yolumun kesiştiği ünlü kişiler ile olaylar arasındaki bağlar bazen üzücü bazen de trajikomik özellikler içeriyor. Bunları kamuoyuna aktarmadığım takdirde, ortaya çıkmaları mümkün olmayacaktı. Sadece benim hafızamda saklı kalmalarını istemedim".
About the book
Prof. Dr. Erol Manisalı shares his memories of famous local and foreign faces he met during his academic studies and throughout his writing life. Politicians, artists, scientists, businessmen take their place in 'Celebrities I crossed in my Path' with the traces they left in Turkey's recent history, passing through the filter of the observation power of Manisalı.
From Bülent Ecevit to Kirk Douglas, from Süleyman Demirel to Vehbi Koç and Sakıp Sabancı, from Turgut Özal to Attila İlhan, from Mümtaz Soysal to İlhan Selçuk, from General Franco to Zekeriya Öz. The book in your hand, in which many names have made an official parade, is both a bundle of memories and notes on recent politics.
'Celebrities I crossed in my Path' reinterprets the relations with the European Union, the Cyprus problem, the Ergenekon operations, religious exploitation and coups based on the facts and experiences that Erol Manisalı first voiced.
"The ties between the famous people I crossed with and the events sometimes contain sad and sometimes tragicomic features. If I did not make them public, they would not have been possible. I just didn't want them to remain hidden in my memory".
О книге
Профессор доктор Эрол Манисалы делится своими воспоминаниями об известных местных и иностранных лицах, с которыми он встречался во время учебы и на протяжении всей своей писательской жизни. Политики, художники, ученые, бизнесмены занимают свое место в «Знаменитости, которых я встретил на своем пути» со следами, которые они оставили в новейшей истории Турции, пройдя через фильтр наблюдательной силы Манисалы.
От Бюлента Эджевита до Кирка Дугласа, от Сулеймана Демиреля до Вехби Коча и Сакипа Сабанджи, от Тургута Озала до Аттилы Ильхана, от Мюмтаза Сойсала до Ильхана Сельчука, от генерала Франко до Зекерии Оз. Книга в вашей руке, в которой многие имена сделали официальный парад, представляет собой одновременно пачку воспоминаний и заметок о недавней политике.
«Знаменитости, которых я встретил на своем пути» переосмысливает отношения с Европейским Союзом, кипрскую проблему, операции «Эргенекон», религиозную эксплуатацию и перевороты на основе фактов и опыта, которые впервые озвучил Эрол Манисалы.
«Связи между известными людьми, с которыми я пересекался, и событиями иногда содержат печальные, а иногда и трагикомические черты. Если бы я не обнародовал их, они были бы невозможны. Я просто не хотел, чтобы они оставались скрытыми в моей памяти».
Kitap verileri / Book data / Данные книги
KIRMIZI KEDİ YAYINEVİ
Yayın Tarihi: 19.03.2018
ISBN: 9786050980936
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 120
Cilt Tipi: Karton Kapak
Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı
Boyut: 13.5 x 19.5 cm
--------------
RED CAT PUBLISHING HOUSE
Release Date: 19.03.2018
ISBN: 9786050980936
Language Turkish
Number of Pages: 120
Binding Type: Paperback
Paper Type: Book Paper
Size: 13.5 x 19.5 cm
--------------------
ИЗДАТЕЛЬСТВО КРАСНЫЙ КОТ
Дата выхода: 19.03.2018
ISBN: 9786050980936
Язык Тур��цкий
Количество страниц: 120
Тип переплета: Мягкая обложка
Тип бумаги: Книжная бумага
Размер: 13,5 х 19,5 см
---------------------------------------------
8. Prof. Manisali'nin kitap bölümünde bahsettiği makalelerime ve kitaplarıma bağlantılar - Links to my articles and books mentioned by Prof. Manisali in his book chapter - Ссылки на мои статьи и книги, упомянутые профессором Манисалы в главе его книги
Prof. Manisalı ile ilgili yazdığım yazının linkleri:
Links to my article about Prof. Manisali:
Ссылки на мою статью о профессоре Манисалы:
issuu
Prof. Manisali'nin kitabının bölümünde adı geçen konuşmamın ve kitabın yayınlandığı linkler:
Links to the publication of my speech and the book that are mentioned in the chapter of the Prof. Manisali's book:
Ссылки на публикацию моего выступления и на книгу, которые упоминаются в главе книги профессора Манисалы:
-------------------------------------------------------------
9. Prof. Manisali ile ilgili biyografik notlara ve ölüm ilanlarına bağlantılar - Links to biographical notes about Prof. Manisali and obituaries - Ссылки на биографические заметки о профессоре Манисалы и некрологи
0 notes
Text
Cam Tavanlar 5. yeni bölüm 2. tanıtımı yayında! Cam Tavanlar 4. son bölümde neler oldu?
Cam Tavanlar 5. yeni bölüm 2. tanıtımı yayında! Cam Tavanlar 4. son bölümde neler oldu?
Show TV ekranlarının güçlü ve romantik hikayesiyle izleyiciyi aşk ve rekabet dolu bir dünyanın içine çeken, Ojo Pictures imzalı dizi Cam Tavanlar’ın yeni bölümünden ikinci tanıtım yayınlandı… “O KENDİ SEÇİMİNİ, KENDİ YAPACAK!” Gülten’in tedarikçiyi Cem’in değil Haldun’un şikayet ettiğini Leyla’ya itiraf ettiği tanıtımda dans eden Cem ve Leyla’nın yakınlaşması heyecanı yükseltiyor. İskender’in,…
View On WordPress
0 notes
Video
instagram
Kırmızı Oda 5. bölüm ilk tanıtımı yayında. Başarılı oyuncu Emre Kınay "Ahmet" karakteriyle ve onun hikayesiyle Kırmızı Oda'da. #KirmızıOda yeni bölümüyle 2 Ekim Cuma günü saat 20.00'de @tv8 'de. #emrekinay @ogm.pictures #turquazajans #oyunculukbasvurusu #cast (Turquaz Ajans) https://www.instagram.com/p/CFl04HMHzth/?igshid=17r0n7tyeizi1
0 notes
Text
Okurken Zamanda Yolculuk Yaptım..
Koşturmalı iş temposu, yoğunluk, yorgunluk..
Vücudun yorulmasından ziyade beynin yorulması ve konsantrasyon zorluğunun beraberinde getirdiği iş dışındaki şeylere vakit ayıramadan günlerin öylece geçip gitmesi. Ardından “Mart ne de çabuk geldi” demeler..
Hele bazı akşamlar öyle oluyor ki iş çıkışı kolumu kıpırdatmaya mecalim kalmıyor, dostlarla buluşamıyor, biraz dolaşamıyor veya en basit eylem gibi düşündüğümüz kitap okumaya bile mecalim kalmıyor.
Halbuki belli bir rutinde okuyanlar bilir, okumak düşünüldüğü gibi kolay iş değildir. Hem enerjiye hem konsantrasyona ihtiyacınız vardır. Kendinizi günlük hengameden sıyrabilmeniz gerekir. Benim gibi ağırlıklı gece okuyucusuysanız daha da fazla enerji gerekir. İşte bazı kitaplar vardır ki bunu sizin için yapar. Size sağladığı okuma konforu ve yarattığı dünya ile bambaşka alemlere sürüklenirsiniz. Böyle bir koşuşturmalı dönemde denk gelmiştim Meltem Gürle’nin Kırmızı Kazak adlı kitabına. Bu yoğunluğun içinde adeta benim için gerçek bir vahaydı.
Aslında bu kitabı geçen yayınlarımdan birinde yaptığım alıntıyla geçiştirecektim detaylı bir anlatım yapmayacaktım. Fakat yeni kitaplara başlamama rağmen bende tortu bıraktığını ve üzerinden henüz sadece günler geçmişken geri dönüp kimi yazılarını yeniden okumak istediğimi fark edince yazmaya giriştim.
Meltem Gürle 1966 doğumlu. Akademisyen. Çocukluğu İzmir'de geçmiş. Üniversite yıllarından beri İstanbul'da yaşamakta. 2009 yılından itibaren BirGün gazetesindeki köşesinde edebiyat yazıları yazıyor. İsmi tanıdıktı, daha önce birkaç yazısını okumuşluğum da vardı. Fakat Gürle' nin yazılarının takipçisi değildim. Senelerce aynı mahallede oturup merhabalaşmanın ilerisine geçemediğimiz - hani daha yakından tanısak çok seveceğimiz - insanlar gibi.. Bir nedenle dikkatimden kaçmış. Belki başka yöne baktığım için görememişim.
Kırmızı Kazak, 2009-2016 yılları arasında BirGün gazetesi için yazdığı denemelerden derlenerek hazırlanmış bir seçki. Güncel meselelerle ilgili olanlar değil de daha geniş bir zamana yayılabilecek denemeleri seçilerek bir araya getirilmiş. 100 den fazla yazısı 12 bölümde sınıflandırılmış. Yazılar gazetede çıktıkları sıraya göre değil konularına göre gruplandırılmış. Mesela bölümlerin bir tanesinin adı “Kırık Kalpler ve Kabuklular”. Bu bölümde derlediği denemeleri de bu bölüm adına yakışır nitelikte. Bu denemeleri BirGün gazetesindeki köşesinden okumadığım için de Kırmızı Kazak benim için bir yeniden okuma değil de ilk okuma oldu aslında.
Kitapları mevsimlere göre etiketlemekten haz etmem fakat kitabı gördüğüm andan itibaren ki ilk hissiyatım Can yayınlarından çıkan bu kitabın tam bir kış kitabı olduğuydu. Adıyla, kapak tasarımıyla, içeriğiyle insanın içini ısıtan türden. Kitabın adını ise çocukluk arkadaşı (Ayşen Ertango) seçmiş. Böylelikle çocukluk yıllarına ve hayata annelerinin ördüğü elişi kazaklarla başlayan nesillere selam gönderiyor.
Dedem Kemal (Üren) Usta, araba tamircisiydi. Bu kitabı ona adıyorum. Birçok konuda olduğu gibi şunda da haklı çıktı: “Otomobiller ile romanların iyisi, hızlı ve parlak olanlardan değil, zamana direneneler arasından çıkıyor”
şeklinde yazdığı kitabın daha ithaf bölümünde insanın ufkunu açmaya başlıyor Meltem Gürle. Ben de "tüm zamanları kapsayan" bir yazar olabilmeyi sorgulayarak başlıyorum okumaya. Ve okudukça görüyorum ki tüm zamanları kapsayabilen pek çok yazara yapılmış atıflarla dolu zengin mi zengin bir kitap tutuyorum elimde.
Meltem Gürle denemelerini seçip derleyerek bence son derece güzel bir iş çıkarmış. Öncelikle kitap çok akıcı. Okuru yormuyor. Belki de mesleğinin getirdiği yetenekle konuşur gibi kısa cümleler kurmuş. Paragrafları 5-6 cümleden, her bir deneme ise 3-5 sayfadan oluşuyor. Bu esnada da okuduğunuz kesinlikle yavan bir metin değil. Etkileyici benzetmeler, yerli yerinde kullanılmış deyimler ve güçlü ifadelerle dolu. Bölümler kendi içinde uyumlu denemelerden oluşmakla birlikte her yazı birbirinden bağımsız olduğu için bir çay molasında bile okunacak üç beş sayfa insanı düşündürebilecek yeterlilikte. Hatta kimi zaman kendimi kaliteli bir edebiyat blogunda zamanın farkında olmadan tüm arşivini tarıyor gibi hissettim.
Deneme türünün en sevdiğim özelliklerinden biri yazarının herhangi bir konu hakkında sanki kendisi ile konuşuyormuş gibi bir üslubu yazının geneline yayması. Aslında bu türü en iyi tanımlayanlardan biri de denemenin atası kabul edilen Montaigne benim bu hissiyatımı şu cümlesi ile çok iyi ifade etmiş:
“Herkes önüne bakar, ben içime bakarım; benim işim yalnız kendimledir. Hep kendimi gözden geçiririm, kendimi yoklarım, kendimi tadarım... Bir şey öğretmem, sadece anlatırım.” derken, deneme tarzının yazarın kendi iç dünyası olduğunu anlatmaya çalışmıştır.
Meltem Gürle de denemelerinde bir izah kaygısı gütmeden, sıklıkla sade günlük yaşamda başından geçen olayları veya anılarını çeşitli kitaplardaki hikayelerle ya da kahramanlarla özdeşleştirerek adeta kendisi ile konuşur gibi ya da anılarıyla yüzleşir gibi kaleme almış. Fakat kalemi öyle etkili ki okuru yalnızca düşündürebilme gücüne değil aynı zamanda rahatsız edebilme yetisine de sahip. Bu durum aslında yazmanın ne denli güçlü bir eylem olduğunu bize tekrar hatırlatıyor,
Kitap biraz da yazarın otobiyografisi gibi. Yazarın kitabı için girizgah niteliğinde seçtiği ilk denemesi yazmayı öğrendiği sene yani birinci sınıfta yaşamış olduğu bir çocukluk anısına dair. Okurken zaman zaman öyle şaşırdım ki. Çünkü baktığınızda yazarın seçtiği konular “ne var şimdi bunda” diyecek kadar sıradan fakat okumayı tamamladıktan sonra ise sarsacak kadar vurucu.
O nedenle okudukça tam olarak neye uğradığımı anlayamadım; çok farklı duygular arasında gidip geldim. Son derece doğal, akıcı diyaloglar beni hüzünlendirdi, güldürdü, yer yer gözlerim uzaklara daldı bazen sanki yanımda konuşuyorlarmış, seslerini duyuyormuşum gibi hissettim. Güçlü anlatımıyla ve alçakgönüllü edebiyatıyla Meltem Gürle bir divanda yapılan dost sohbetinin huzurunu da, gurbette olmanın hüznünü de, çifte kavrulmuş pötibörün tadını da yaşattı. Anlattıkları zaten kendi başından geçen veya tanık olduğu, insancıllığı ve gözlem gücüyle kavradığı şeyler. O yüzden denemelerinin kısalığından ve sade anlatımından beklenmeyecek bir derinlik ve doku vardı.
100 ün üzerindeki bu denemeler içinde en sevdiklerim ve unutamayacağım Fareler ve İnsanlar , Düğme, Direnmenin Adabı adlı denemeleri oldu. Gürle’nin Dilenci Kız adlı denemesinde geç tanıştığı yazar olarak betimlediği Alice Munro’nun kitaplarını ise özellikle merak ediyorum. Sanırım ilk fırsatta göz atmak istediğim Alice Munro olacak. Ve henüz tanışmamış olduğum birkaç diğer yazar.
Kitapla ilgili sevdiğim şeylerden biri de Can Yayınları tarafından yayınlanmış olması. Can Yayınları sevdiğim bir yayıncı. Kitaplarının bir kalitesi var, baskılar, çeviriler her daim özenli. Bu kitaba da emek verildiği anlaşılıyor. Kitaba yakışan bir kapak, yazım hatasını fark etmediğim temiz bir baskı. Bu da okuma keyfine keyif katıyor. Bir de bölümlendirme ve yazıların duygu geçişleri dikkate alınarak sıralanması konusunda editör Çiğdem Uğurlu’yu da tebrik etmek lazım .
Meltem Gürle’yi daha önce hiç okumamış olanlar için unutulmayacak bir tanışma ve keyifli 412 sayfalık bir yolculuk. Yazı içerisinde yaptığı her benzetmesi veya alıntıladığı metinler yazının finalinde olağanüstü bir anlam kazanıyor ve kelimenin tam anlamıyla epigraflar denemeye cuk oturuyor. Bu yönüyle kitap kısa denemelerle de edebiyatın çok çarpıcı şeyler anlatabileceğinin oldukça iyi bir örneği. Yerinde edilmiş cümleleri ile sayfalar dolusu gevezeliğe ihtiyaç duymadan bir çırpıda insanı bambaşka düşüncelere sürüklüyor.
Kırmızı Kazak’ı okumakta kararsızsanız bir kitapçıya gidin ve kitabın içinden rastgele bir bölüm seçin. Böyle ortasından okudum, gösterge olmaz falan diye düşünmeyin. İlginç şekilde tüm kitap boyunca benzeri tadı alacaksınız..
Ama bana göre Kırmızı Kazak okunmalı, okunası. Günlük hayata ait nesneler, aşina olduğumuz tatlar, kokular bulacaksınız. Edebiyatın ara sokaklarında dolaşmayı, yeni yazarlar keşfetmeyi sevenlere özellikle tavsiye ediyorum. Pek çok ara sokağı dolaşıp sonlara geldiğinizde güzel bir yolculuk geçirmiş olarak, halinizden memnun ama yolculuktan yorulmuş şekilde hayata devam ediyorsunuz.
Yazarların kendi dünyasında etkilendikleri, beslendikleri ve aidiyet kurdukları kitapları, filmleri, müzikleri hep merak etmişimdir. Geçmiş yıllardaki yazılarımdan birinde Hasan Ali Toptaş’ın Harfler ve Notalar adlı kitabında temas ettiği yazarları ve kitapları uzun bir listede derlemiş ve kendimce bu kitapların izini sürmüştüm.
Benzer şekilde Meltem Gürle de Kırmızı Kazak’ta pek çok etkilendiği kitaba denemeleri içerisinde değiniyor. Meltem Gürle okuduğu kitaplarla, yazarlarla sanki iç içe bir hayat sürüyor ve sürekli bir etkileşim içinde. Hiç bir şekilde kitap tanıtımı yapmadan birkaç paragrafla kitaba dair çok çarpıcı analizler yapıyor. Ve gördüğüm kadarıyla okuduğu kitaplar rafa kalkmıyor, unutulmuyor. Yaşamının içerisinde ilham olmaya devam ediyor. Meraklısı için yazarın kitabında değindiği bu kitapları/yazarları listelemek istedim:
Marguerite Duras – Sevgili
Herman Melville – Moby Dick
Marcel Proust – Kayıp Zamanın İzinde
Johann Wolfgang von Goethe – Der Erlkönig Ballade – Genç Werther’in Acıları
Platon – Şölen
Fürüzan – Parasız Yatılı
Nazım Hikmet – Rubailer
Şule Gürbüz – Kambur
Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Budala – Yeraltından Notlar – Karamazov Kardeşler
Gustave Flaubert – Madame Bovary
Juan Carlos Onetti – Los Adioses (Vedalar)
Thomas Van Nortwick – Somewhere I Have Never Travelled (Hiç Gitmediğim Yer - Kahramanın Yolculuğu)
Victor Pelevin – Mavi Fener
Gökkuşağı Ansiklopedisi – Mitoloji ve Efsaneler
Homeros – İlyada
Doris Lessing – Altın Defter
Franz Kafka – Yargı – Dönüşüm – Dava
Rainer Maria Rilke – Malte Laurids Brigge’nin Notları
Alain Robbe - Grillet – Kıskançlık
Lev Tolstoy – Savaş ve Barış – Anna Karenina
Lermontov – Zamanımızın Bir Kahramanı
Pablo Neruda – Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı
Zizek – Hiçten Az : Hegel ve Diyalektik Materyalizmin Gölgesi
Virginia Woolf – Deniz Feneri
Charles Dickens – Büyük Umutlar
Honore de Balzac – Sönmüş Hayaller (Üçleme) – Taşralı Bir Büyük Adam Paris’te
William Shakespeare – Kral Lear
John Steinbeck – Fareler ve İnsanlar
Ursula K Le Guin – Karanlığın Sol Eli – Mülksüzler
Anton Çehov – Küçük Köpekli Kadın (Bütün Öyküleri-8)
Alexandre Dumas – Üç Silahşörler
Daniel Defoe – Moll Flanders
Henry Fielding – Tom Jones
Alice Munro – Dilenci Kız : Flo ve Rose’un Hikayeleri
Edith Wharton – Masumiyet Çağı
Astrid Lindgren – Pippi Uzunçorap
Iris Murdoch
Charlette Bronte – Jane Eyre
Oğuz Atay – Tutunamayanlar
Patricia Highsmith
Martin Heidegger – Varlık ve Zaman
Kurt Vonnegut – Şampiyonların Kahvaltısı
Thomas Hardy – Tess
Thomas Bernhard
Bilge Karasu
Sadık Hidayet – Kör Baykuş
James Joyce – Ulysses
Celil Oker – Çıplak Ceset, Kramponlu Ceset, Bir Şapka Bir Tabanca, Yenik ve Yalnız
Alper Canıgüz – Tatlı Rüyalar
Mehmet Açar – Çok Uzaklarda Bir Yaz
Antoine de Saint Exupery – Küçük Prens
Anton Çehov – Tatlım
Erich From – İtaatsizlik Üzerine : Özgürlük Neden Otoriteye “Hayır” Demektir?
Rainer Maria Rilke – Duino Ağıtları
Cemal Süreya – Sevda Sözleri
Nurdan Gürbilek – Yer Değiştiren Gölge
Jules Verne – Arzın Merkezine Seyahat
James Baldwin – Yerli Bir Çocuğun Notları
Erich Maria Remarque – Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok – Dönüş Yolu
Jorge Luis Borges – Borges Ve Ben
Eduardo Galeano – Helena’nın Rüyaları
...
Gelelim gecenin müziğine...
🎵 Janis Joplin - Me And Bobby McGee 🎵 The Beatles - Hey Jude
Keyifli geceler.
28 notes
·
View notes
Text
Finale Giden “Bir Umut Yeter” Dizisinden Sürpriz Gelişme!
Kanal D ekranlarının MF Yapım imzasını taşıyan yeni dizisi ekranda yerini aldı.Dizinin Yılmaz karakterinin askerlikten malulen emekli olup Köyceğiz’de yeni bir hayata başlayıp aşık olması ve Elif karakteri ile hayatında inanılmaz olayların yaşanmasına tanıklık ettiğimiz yeni dizi, izleyicilerden istediği ilgiyi bulamadı. Bir Umut Yeter dizisi Final kararı aldı…
Serhat Tutumluer’den Bir Umut Yeter açıklaması
Konağa giderek Derya’ya çocuğunun sağlıklı ve yaşadığını anlatmaya başlıyor!
Bir Umut Yeter dizisinin 5. Bölüm Fragmanı yayında! Yılmaz, vicdanına daha fazla dayanamıyor ve çocuğunun yaşadığını Derya’ya söylüyor! Derya, Yılmaz’ın yazdığı mektubu bulduktan sonra babasından hesap sormaya gidiyor. Baba-kız arasında şiddetli bir tartışma yaşanıyor. Derya bu saatten sonra yıllar önce kaybettiği çocuğunu bulabilmek için harekete geçiyor. Yılmaz ve Elif arasında ise, büyük tartışma yaşanıyor. Yılmaz, annesine gerçeklerin söylenmesi gerektiğini savunuyor. Elif ise, Umut’tan vazgeçmeyi düşünmüyor. Yılmaz sonunda vicdanı ile başbaşa kalıyor. Konağa giderek Derya’ya çocuğunun sağlıklı ve yaşadığını anlatmaya başlıyor!
Bir Umut Yeter Dizi Konusu Ve Oyuncu Kadrosu!
5 Kasım Pazartesi akşamı 5. bölümüyle ekrana gelecek olan dizi, 6. bölümde final yapacak…
Kanal D’nin MF Yapım imzalı yeni dizisi ‘Bir Umut Yeter’, ekranda yerini aldı. Başrollerini Tolgahan Sayışman, Esra Bilgiç Töre, Hazal Subaşı ve Serhat Tutumluer’in paylaştığı dizide başarılı isimlere Cem Uçan, Yağmur Özbasmacı Mermer, Feyza Civelek, Irmak Örnek, Selahattin Paşalı, Serpil Gül, Yiğit Tuncay, Özlem Başkaya, Burak Çimen, Diren Polatoğulları, Cansu Gültekin, Emre Aslan ve konuk oyuncu Alper Saldıran eşlik ediyor. 5 Kasım Pazartesi akşamı 5. bölümüyle ekrana gelecek olan dizi, 6. bölümde final yapacak. Finalde Derya’nın oğluna kavuşma sinyalleri, 5. bölüm tanıtımında verildi….
Bir Umut Yeter dizisiyle ilgili kamuoyu duyurusu
Bir Umut Yeter dizisinin 5. bölüm tanıtımı:
youtube
The post Finale Giden “Bir Umut Yeter” Dizisinden Sürpriz Gelişme! appeared first on Magazin Haberleri.
from WordPress https://www.magazinhaberleri.com/finale-giden-bir-umut-yeter-dizisinden-surpriz-gelisme/ http://ifttt.com/images/no_image_card.png
0 notes
Text
Kopuk 5. Bölüm Fragmanı
Kopuk 5. Bölüm Fragmanı izle neler yaşanacak
0 notes
Text
Dizi Tanıtımı
Pretty Little Liars
Çok yakın arkadaş olan 5 kızdan birinin gizemli şekilde ortadan kaybolması ile olaylar başlar.Herkes kaybolan Alison'un öldüğünü düşünür.Çok yakın olan bu 4 kızın arası açılır.Aradan 1 yıl geçer ve eskiden yaşadığı evin bahçesinde Alison'un cesedi bulunur.Bu olay Emily,Aria,Hanna ve Spencer'ı bir araya getirir.Cenazede 4 kıza da "A"adında birinden mesaj gelir.Bu mesajların ardı arkası kesilmez.Bu mesajları atan kişi en gizli sırlarını bilmektedir.İlk başta bu kişinin Alison olduğunu düşünürler çünkü hem ismi A ile başlar hem de Alison onların her sırrını bilmektedir.Birbirlerinin sırlarını bilmenin onları daha da yakınlaştırdığına inanır.Ama kızlar onun sırlarını bilmemektedir.Bir çok olay yaşayacak,kendilerini çıkmazda bulacak,cinayet işleyecek ve her şeye ragmen birbirlenin yanında olacaklardır.
Türkiye'de Tatlı Küçük Yalancılar adıyla dizisi çekilmiştir fakat orjinalin yerini elbette ki tutmamaktadır.Pretty Little Liars kadar korkutucu ve gizemli değildir.
7 sezondur.
1.sezon=22 bölüm
2.sezon=25 bölüm
3.sezon=24 bölüm
4.sezon=24 bölüm
5.sezon =26 bölüm
6.sezon=20 bölüm
7.sezon=20 bölümdür.
Bu tarz diziler sevenler için sürükleyici ama sıkıldıgınız olaylar olması muhtemel
0 notes
Photo
Bizim Hikaye 5. Bölüm 1. Tanıtımı #Yerliarama #Video #Komedi #haber
0 notes
Text
“Kuru Kayısı ve Tarım Sektörü” Konulu E-Panelin Raporu açıklandı
Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ) tarafından 12 Mayıs 2020 tarihinde düzenlenen “Covıd-19 Sürecinde Kuru Kayısı ve Tarım Sektörü” konulu e-panelin sonuç raporu açıklandı. Rektör Karabulut, “Bizim, kayısıya bakış açımız tamamen bilimsel” Malatya Turgut Özal Üniversitesi tarafından üniversitenin Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (MTÜ-UZEM) sistemi üzerinden 12 Mayıs 2020 tarihinde gerçekleştirilen “Covıd-19 Salgın Sürecinde Malatya’da Kuru Kayısı ve Tarım Sektörü” konulu e-panel düzenlenmişti. E-panele konuşmacı olarak, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Malatya Tarım ve Orman İl Müdürü Tahir Macit, MTÜ Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan Gündüz ve TZOB Yönetim Kurulu Üyesi ve Malatya Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı Yunus Kılınç katılmış, panelin moderatörlüğünü ise Malatya Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Yıldırım yapmıştı. “1.5 yılda bilimsel 4 tane kayısı etkinliği yaptık” “Covıd-19 Salgın Sürecinde Malatya’da Kuru Kayısı ve Tarım Sektörü” konulu e-panel raporu hazırlanarak kamuoyuna sunuldu. Rapor hakkında bir değerlendirme yapan Rektör Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “Üniversite olarak 2 yılık süreçte 29 Aralık 2018 tarihinde “Kuru Kayısı Üretimi ve Pazarlanmasında Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Çalıştayı ve Raporunu, 6-10 Temmuz 2019 tarihleri arasında “17. Uluslararası Kayısı Islahı ve Yetiştiriciliği” Sempozyumu, 30 Nisan 2020 tarihinde “Ziraat Fakültesi Öğretim Üyeleri Kayısıda Çiçek Monilyası” e-çalıştay ve raporu ve son olarak da 12 Mayıs 2020 tarihinde “Covıd-19 Sürecinde Kuru Kayısı ve Tarım Sektörü” konulu e-panel düzenledik. Covid_19 sürecinde 2 tane kayısı ile ilgili çalışma gerçekleştirdik. Malatya Turgut Özal Üniversitesi olarak bizim kayısıya bakış açımız tamamen bilimseldir. Ülkemizin milli ve stratejik ürünü olan kayının üretiminde, yetiştirilmesinde, pazarlanmasında, endüstriyel kullanımında, hem de akademik kısmında, alanında yılın 365 günü 24 saatinde varız. Önemli olan soruna Ortak akıl, Ortak fikir, Ortak sorumluluk, Akademik ve bilimsel katkı sunmak ve Ortak çözüm bulabilmektir. Kayısının sorunlarının çözüm ortaklığında şuanda kayısının ve kayısı çekirdeğinin endüstriyel kullanımı için üretim yapan Malatya Turgut Özal Üniversitesi her zaman var olacaktır. Katkı ve destekleri için Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pekdemirli’ye, Ticaret ve Sanayi Odamıza, Ticaret Borsamıza, Ziraat Odalarımıza ve Ziraat Fakültemizin öğretim üyelerine teşekkür ediyorum” dedi. “Covıd-19 Sürecinde Kuru Kayısı ve Tarım Sektörü” Konulu E-Panelin Raporu açıklandı MTÜ Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü tarafından hazırlanan ve www.ozal.edu.tr adresinde (http://ozal.edu.tr/covid-19-surecinde-kuru-kayisi-ve-tarim-sektoru-konulu-e-panelin-raporu/ ) yayınlanan “Covıd-19 Sürecinde Kuru Kayısı ve Tarım Sektörü” konulu e-panelin raporunda belirtilen çözüm öneri ve teklifleri şu şekilde kaydedildi: “1-Covid-19 salgını ile birlikte, dünyada tarım ve gıdanın ne kadar önemli olduğu doğa eliyle insanlara bir kez daha hatırlatılmıştır. Tarım ve gıda sektörü insanların temel ihtiyaçlarını karşılayan bir sektör olduğu için üretimin durdurulması veya kesintiye uğratılması mümkün değildir, araziye inmeden üretim yapmak mümkün değildir. Bu sebeple tarımsal üretimi sekteye uğratacak her türlü olumsuzluktan kaçınılmalıdır. 2-Malatya ili 700 rakımdan 1600 rakıma kadar bitkisel üretim faaliyetlerinin yapılabildiği, geniş yaylaları ile de hayvancılık faaliyetlerinin sürdürüldüğü önemli bir tarım şehridir. İlin önemli oranda atıl bırakılan tarım arazisinin, uygulanabilir üretim planlarını uygulamaya yönlendirilmesi ile ülkenin ihtiyaç duyduğu birçok ürünü yetiştirme potansiyeli vardır. Malatya ili var olan potansiyelini hayvan sayısı ve bitkisel üretim çeşitliliğini artırma yönünde harekete geçirdiğinde, yaratacağı katma değerlerle bir sanayi ve sağlık şehri olmanın yanında gerçek anlamda bir tarım şehri olabilecektir. 3-Malatya’da yeni sulamaya açılacak alanlarda planlamaya dayalı üretim desenlerinin geliştirilerek ülkemizin ve Malatya’mızın ihtiyaç duyduğu ürünlerde üretim artışlarına katkı sunulması için kamu eliyle yapılacak yönlendirmelere ihtiyaç vardır. 4-Malatya’nın tarımsal hasılasını artıracak önemli yatırımlardan olan Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Malatya Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ile Sera Organize Sanayi Bölgesi çalışmaları bir an önce tamamlanmalıdır. 5-Malatya ticari hayatının finansman ihtiyacını ve finansa kaynaklarına erişimini kolaylaştıracak Eximbank’ın Malatya‘da da şubeleşmesi yönünde girişimlerde bulunulmalıdır. 6-Lisanslı depo yatırımı tamamlanarak özellikle Covid-19 sürecinde devreye sokulmalıdır. Bu hem arz güvencesi sağlayacak hem de üreticinin ihtiyaç duyduğu finansmanın bir miktarı karşılanmış olacaktır. 7-Dünya, Covid-19’u ekonomik olarak Gıda 20 ile yenebilir. Gıdada kendine yeter ülkeler, bu süreci daha kolaya atlatabilecektir. Türkiye’nin üretim potansiyeli ve gücü, sadece kendisi için değil aynı zamanda dünyada gıda güvencesi olmayan ülkelere de gıda tedarik edebilecek yapıdadır. Bu avantajını hem yardım yaparak sosyal yönünün güçlülüğünü hem de gıda ihracatı yoluyla ekonomik kazanca dönüştürebilir. 8-Covid-19 salgın dönemi, kayısı yetiştiriciliğinde Çiçek Monilya hastalığının yaygın görüldüğü bir zaman dilimine denk gelmiştir. Hastalığın yoğun olarak, organik üreticilik yapan işletmelerdeki kayısı ağaçlarında görüldüğü, konvansiyonel yetiştiricilik yapılan işletmelerde hastalık yoğunluğun düşük olduğu anlaşılmıştır. Hastalık nedeniyle oluşan ürün kayıplarının çiftçilerin ekonomik beklentilerini nasıl etkileyeceği araştırılmalı ve tedbirler geliştirilmelidir. 9-Kayısı üreticiliğini uzun yıllardır bir kültüre dönüştürerek gerçekleştiren ve uzmanlaşmış olduğu düşünülen Malatya çiftçisin, monilya hastalığına karşı tutumu da göstermiştir ki sair nedenlerle (düşük gelir, mesleki bilgi yetersizliği, tarımdan vazgeçme isteği, tarım dışı gelire odaklanma gibi) yetiştiricilik kısmında çeşitli sorunlarla hala boğuştuğu anlaşılmaktadır. Çiftçinin ihtiyaç duyduğu güvenilir bilgiyi klasik yayım metotlarından öte doğru ve etkin iletişim kanalları ile paylaşma zorunluluğu hâsıl olmuştur. Malatya Turgut Özal Üniversitesi idari anlayışı ve Ziraat Fakültesinde yetişmiş deneyimli akademisyenlerinin araştırma sonuçlarına dayalı olarak ortaya koydukları ve çiftçilerimizin ihtiyaç duyduğu bilgiyi uygun formatta ilgili kurumlarla işbirliği içinde yayım potansiyeli vardır. Gerek örgün gerekse sahip olduğu uzaktan eğitim altyapısı ile Tarım ve Orman Bakanlığının belirlediği alanlarda çiftçi eğitimini yapabilecek kapasite ve yetkinliğe sahiptir. Konu ile ilgili diğer aktörlerinde desteği ile çiftçi eğitimi üzerine planlamalar yapılmalıdır. 10-Kayısı yetiştiriciliğinde mücadelede kullanılan kimyasalların aktif madde içeriklerinin tespit edilmesi amacıyla numunelerinin rutin olarak alınıp Bakanlığın yetkili laboratuarlarında analiz amaçlı gönderilmesi ve sonuçlarının paylaşılması gerekmektedir. Lisanslı olmayan ve merdiven altı üretilen kimyasalların varlığının tespiti için denetimler sıklaştırılmalı, ilaç bayiliğinin, mesleği yapmaya ehliyetli kişiler tarafından yapılıp yapılmadığı da sıkı kontrol edilmelidir. 11-Kayısıda meyve dökümlerinin döllenme sorunundan da kaynaklanacağı gözden kaçırılmamalıdır. Çiftçilere, bahçelerinde arı kovanları bulundurmalarına yönelik İl Müdürlüğü aracılığıyla yapılan tavsiyelere devam edilmelidir. 12-Temel bir gıda ürünü olmayan kuru kayısının ve kayısı çekirdeğinin bağışıklığı güçlendirici yönünün ve sağlığa faydalarına ilişkin bulgularının doğru pazarlama kanalları ile etkin bir tanıtımı yapılarak, Covid-19 süreci gibi olağan dışı durumlarda da hem yurt içi hem de yurt dışı tüketimini arttırma çalışmalarına odaklanmalıdır. Covid-19 süreci, kayısından sağlık alanında yararlanmak için iyi bir fırsat olabilir. 13-Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından geliştirilen ve kısa süre önce kullanıma açılan Dijital Tarım Pazarı Platformunun (DİTAP), kuru kayısı pazarlama ve süreç yönetimi araçlarından birisi olarak etkin bir şekilde kullanılabilmesi için sistemin üretici ve sektörün diğer aktörlerine hızlıca tanıtılması ve sisteme müdahil olmalarının teşvik edilmesine yönelik yayım çalışmalarının koordine edilmesi gerekmektedir. 14-“Su-i misal emsal teşkil etmez” deyişi rehber edinilerek Malatya kuru kayısı sektörü için k��tü anılara sahip Kayısı Birlik oluşturulması konusu yeniden gündeme getirilmelidir. Bir önceki tecrübeden ders alınacak şekilde sektörün bütün aktörlerinin temsil edildiği bir çatı örgüt tarafından Türkiye’deki iyi örnekleri referans alan denetlenebilir, kontrol edilebilir ve güçlü mevzuata dayalı bir birliğin kurulması sektörün tüm paydaşları tarafından arzu edilmektedir. 15-Kuru kayısı ihracatında zaman zaman piyasayı bozucu davranışlar sergileyen firmaların önüne geçilmesi için, ihracatçıların Gold, Silver, Platinium gibi sınıflarda kategorize edilmesi gerekmektedir. Bu yolla alıcılar ile satıcılar arasındaki güven düzeyi de yükselecektir. 16-Kuru kayısıdaki kükürt oranı sürekli olarak sorun teşkil etmekte ve ürünlerin iadesine ve cezai müeyyidelerin uygulanmasına neden olmaktadır. Bu durum dünyada kuru kayısının ününü kötü etkilemektedir. Kükürt oranının sağlık üzerine etkileri konusunda bilimsel araştırma sonuçlarına dayalı yeni öneriler geliştirilmelidir. Kükürt analiz yapan akredite laboratuarlar sıklıkla denetlenmelidir. 17_Türkiye’de kuru kayısı üretiminin neredeyse tamamının yapıldığı bir il olan Malatya’dan ihracat yapılmamasından kaynaklı bazı ekonomik kayıplar meydana gelmektedir. Sektör paydaşları, ilgili Bakanlıklarla iletişime geçilerek Malatya merkezli bir ihracatçılar Birliğinin ihdas edilmesini önermektedirler. 18-Kuru kayısıda da sözleşmeli üretim modeline yönelik çalışmalar yapılarak arz ve fiyat güvencesi oluşturulmalıdır. DİTAP bunun için ilk adım olabilir. 19-Kuru kayısı ihracatında belirli ülkelere her yıl aynı miktarda ihracat yapılırken bunun neden arttırılamadığı, bazı ülkelere ihracat miktarımızın neden düştüğü araştırılarak mevcut pazarı korumak ve yeni pazar arayışları için sanayiciyi motive edecek politik araçlar sisteme entegre edilmelidir. 20-Kuru kayısı piyasasında arz ve talep nedeniyle oluşacak bozulmaları azaltmak amacıyla Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) fındık, üzüm ve incir de yaptığı müdahale araçlarını kuru kayısı için de kullanması zaruri hale gelmiştir. 21-Kayısı yetiştiriciliğinde yaşanan agro-ekolojik ve işletme yöneticiliğine yönelik sorunlar nedeniyle ileride kayısı alanlarında yaşanacak daralmayı şimdiden önlemek, kayısı yetiştiriciliğine uygun olmayan alanlarda TARSİM raporlarından yararlanılarak diklime müsaade edilmemesi vb sorunları değerlendiren Valiliğimiz uhdesinde bir kayısı kriz masası oluşturulmalıdır. 22-Covid-19 sürecinde diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi kayısıda da en önemli açmaz olarak, hasat döneminde yaşanabilecek işgücü arzındaki sorunlar görülmüştür. Bakanlık tarafından çiftçilerin araziye inmeleri önündeki engeller ile mevsimlik tarım işçilerinin seyahat kısıtlamasının kaldırılması tedbiri bu sorunun çözümüne katkı sunmuştur. Malatya’da kayısı hasat döneminde ihtiyaç duyulan 4 milyon günlük işgücünün, ortalama hasat süresi olan 32 güne bölünmesi ile yaklaşık 125 bin işgücüne ihtiyaç duyulduğu bilinmektedir. İşgücü ihtiyacının 75-80 bin dolayında olan kısmı çiftçi ailesi ve ilden karşılanmakta ancak geri kalan 45-50 bin kişilik kısmı ise mevsimlik işçilerden sağlanmaktadır. Bakanlık tarafından serbestiyet sağlanan mevsimlik işçilerin sağlık endişesiyle Malatya’ya seyahat edip etmeyecekleri bir risk olarak görülmektedir. Tarım İl Müdürlüğü tarafından işgücü ihtiyacı duyan çiftçilerin taleplerinin alındığı ifade edilmekle birlikte mevsimlik işçilerin sağlık endişesiyle yeterli miktarda arz oluşturamaması halinde, işgücü arzını sağlayacak mutlak surette bir “B Planı” hazırlanmalıdır. 23-Mevsimlik işgücü arzının sağlandığı illerin Valilikleri ve diğer aktörleri ile hızlıca iletişime geçilerek, mevsimlik işgücünün seyahat yasağının ve yaş sınırının olmadığı yönünde duyurular yapılması sağlanmalıdır. 24-Malatya’ya gelecek mevsimlik işçilerin mutlak surette Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) testine tabi tutulması, çalışma esnasında uyacakları kuralların belirlenmesi ve iyi tarif edilmesi elzemdir. 25-Kuru kayısı üretim miktarında uzun yıllar ortalamasına göre bir miktar düşüş öngörülmüş olsa dahi bu miktarın ihracatı ve dolayısıyla üretici gelirlerini etkilemeyeceği anlaşılmıştır. 26-Ağustos ayında başlayacak yeni sezon kuru kayısı ihracatında olası problemlerin yaşanmaması adına ihracatçılarımızın mutlak surette şimdiden bağlantılarını kurmaları, ihraç fazlası ürünün yurt içi tüketimin sağlamak amacıyla da kamu eliyle yönlendirmeler yapılması gerekliliği hâsıl oluşmuştur. 27-Malatya’nın en önemli tarımsal ürünü olan kayısıda kurumlar arası işbirliğinin, birlikte düşünmenin ve kayısının ortak payda olduğu fikrinin her alanda kendisini hissettirmesi için mutlak surette Malatya Turgut Özel Üniversitesi öncülüğünde, bilimin ışığında sektörün tüm kesimlerinden yetkin kişilerden oluşan bir “Kayısı Bilim Kurulu” oluşturulmalıdır. 28-Ortak akıl oluşturmak amacıyla bu panel ve benzeri bilimsel ve sosyal içerikli organizasyonlarının tekrarlanmasında yarar görülmektedir.” Read the full article
#AysunBayKarabulut#HakanYıldırım#Malatya#MalatyaTicaretBorsası#MehmetHasdemir#OğuzhanAtaSadıkoğlu#OrhanGündüz#RamazanÖzcan#TahirMacit#TurgutÖzalÜniversitesi#YunusKılınç
0 notes
Text
Zümrüdüanka 4. - 5. Bölüm
HTML clipboard
Zümrüdüanka 4. - 5. Bölüm Fragmanı Özeti Full HD Tek Parça izle zumruduanka-4-5-bolum
Zümrüdüanka 4. Bölüm izle Kuzey Yıldızı İlk Aşk 21. yeni bölüm fragmanı, dizinin bu akşam ekranlara gelen bölümünün ardından yayınlandı. Kuzey Yıldızı İlk Aşk'ta Nahide’yi kıskanan Sefer büyük bir oyun oynuyor. İşte Kuzey Yıldızı İlk Aşk 20. son bölüm ve 21. yeni bölüm fragmanı
Zümrüdüanka 5. Bölüm izle Show TV'nin sevilen dizisi Kuzey Yıldızı’nın 21. bölüm tanıtımı yayınlandı. Ekibin kendini yeni bir maceranın içinde bulduğu tanıtımda Nahide’yi kıskanan Sefer’in intikamı acı oluyor. Kuzey ve Yıldız’ın aşk hikayesini romantik ve komik bir anlatımla seyirciyle buluşturan Kuzey Yıldızı-İlk Aşk, her Cumartesi Show TV’de ekrana geliyor.
Dizi Fragmanları
-
Dizi Haber
-
Vizyon Filmleri
Zümrüdüanka 4. - 5. Bölüm izle, Zümrüdüanka 4. - 5. Bölüm full izle, Zümrüdüanka 4. - 5. Bölüm hd izle, Zümrüdüanka 4. - 5. Bölüm tek parça izle, Zümrüdüanka 4. - 5. Bölüm Son Bölüm izle, Zümrüdüanka 4. - 5. Bölüm Yeni Bölüm izle, Zümrüdüanka 4. - 5. Bölüm Özeti, Zümrüdüanka 4. - 5. Bölüm Fragmanı
0 notes
Text
Son Dakika: Cemre’nin hayatı tehlikede!
Son Dakika: Cemre’nin hayatı tehlikede!
Gündem Kulis – Cemre’nin hayatı tehlikede! haberi hakkında son dakika gelişmeleri, haber detayında aramış olduğunuz bilgileri en yalın haliyle bulabilirsiniz işte detaylar…
Show TV’nin Perşembe akşamları ekrana gelen Ay Yapım imzalı dizisi ‘Çarpışma’nın yayınlanan 5. bölüm ikinci tanıtımı, heyecanın daha da artacağının ipuçlarını verirken, izleyicilerini de meraklandırdı. Zeynep’in Kadir’e…
View On WordPress
0 notes
Text
Diriliş Ertuğrul 24 Ekim çarşamba bu akşam olacak mı? TRT 1 açıklaması...
https://haberoldu.com/dirilis-ertugrul-24-ekim-carsamba-bu-aksam-olacak-mi-trt-1-aciklamasi
Diriliş Ertuğrul 24 Ekim çarşamba bu akşam olacak mı? TRT 1 açıklaması...
Dizi severlerin yeni sezonunu merakla beklediği Diriliş Ertuğrul 122. bölüm yani 5 sezon tanıtımı TRT 1 ekranlarında yayınlandı. Yeni sezonunda heyecan dolu sahnelerin yaşanacağı Diriliş Ertuğrul bu akşam ekranlarda olacak mı sorusu sıkça sorulmaya başladı. Özellikle sosyal medyada konuyla ilgili iddialar izleyiciyi heyecanlandırmıştı.
Diriliş Ertuğrul 5.sezon 122.bölüm fragmanı! TRT 1’den hemen izle
TRT 1 ise bu doğrultuda yayın akışını belirledi. Buna göre 24 Ekim çarşamba günü itibariyle;
05:48 İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı
05:50 Hangimiz Sevmedik
08:05 1’de Bugün
08:15 Böyle Bitmesin
10:30 Misafirim Var
12:30 Pelin Çift İle İyi Fikir
14:40 1’de Bugün
14:50 Leyla ile Mecnun
16:40 Kalk Gidelim
18:55 Doğrusu Ne?
19:00 Ana Haber
20:00 Mehmetçik Kutlu Zafer (Diriliş Ertuğrul’un Yerine)
23:00 Pelin Çift İle Gündem Ötesi
00:30 Payitaht “Abdülhamid”
03:35 Kalk Gidelim
Belirlenen yayın akşına göre Diriliş Ertuğrul 122.bölümü bu akşam ekranlarda olmayacak. Dizi severlerin merakla beklediği Diriliş Ertuğrul’un 5 sezon yayın tarihi henüz netlik kazanmadı. Fakat yeni bölüm tanıtımın yayınlanmasıyla birlikte Kasım ayı itibariyle seyirci karşısında olaması bekleniyor.
Kaynak: HABER7.COM
0 notes
Video
Kalbimin Sultanı 5. Bölüm Fragmanı Ne Zaman?
ABONE OLMAYI UNUTMAYINIZ. ►ABONE OL: https://bit.ly/2jkk6Fh
kalbimin sultanı 4 Temmuz Çarşamba, kalbimin sultanı 5.bölüm fragmanı, kalbimin sultanı 5.bölüm 2.fragmanı, kalbimin sultanı 5 bölüm 2 fragmanı, kalbimin sultanı 5. bölüm fragmanı, kalbimin sultanı 5 bölüm fragmanı, kalbimin sultanı 5.bölüm tanıtımı, kalbimin sultanı 5. bölüm tanıtımı, kalbimin sultanı 5 bölüm tanıtımı, kalbimin sultanı 5.bölüm, kalbimin sultanı 5. bölüm, kalbimin sultanı 5 bölüm, kalbimin sultanı 5.bölüm izle, kalbimin sultanı 5. bölüm izle, kalbimin sultanı 5 bölüm izle, kalbimin sultanı dizisi yeni bölüm, kalbimin sultanı yeni bölüm, kalbimin sultanı yeni fragman, kalbimin sultanı yeni bölüm fragmanı, kalbimin sultanı son bölüm fragmanı, kalbimin sultanı en son bölüm, kalbimin sultanı dizisi, kalbimin sultanı oyuncuları, kalbimin sultanı fragman, kalbimin sultanı hangi padişah, kalbimin sultanı hangi dönem, kalbimin sultanı sinematürk, kalbimin sultanı 5. bölüm izle, kalbimin sultanı yönetmen, kalbimin sultanı anna, kalbimin sultanı hangi dönemi anlatıyor, kalbimin sultanı albümü, kalbimin sultani album, rafet el roman kalbimin sultanı albümü, altınbaş kalbimin sultanı kolyesi, kalbimin sultanı başrol, kalbimin sultanı başrol oyuncuları, kalbimin sultanı ne zaman başlıyor, kalbimin sultani 5 bolum, kalbimin sultanı cast, kalbimin sultanı dizisi hangi padişah, kalbimin sultanı dizisi konusu, kalbimin sultanı dizisi 2018, kalbimin sultanı dizi ne zaman, kalbimin sultanı dizisi hangi dönemi anlatıyor, kalbimin sultanı dizisi konu, kalbimin sultanı dizi hangi padişah, kalbimin sultanı dizis, kalbimin sultanı dizisi ne anlatıyor, kalbimin sultanı ekşi, kalbimin sultanı final, kalbimin fatih sultan mehmedi, kalbimin sultanı dizisi fragmanı, kalbimin sultanı gerçek mi, günaydın kalbimin sultanı, kalbimin sultanı hikayesi, kalbimin sultanı hangi gün, kalbimin sultanı hangi kanalda, hoşgeldin kalbimin sultanı, kalbimin sultanı instagram, kalbimin sultanı indir, kalbimin sultani mp3 indir, rafet el roman kalbimin sultanı indir, kalbimin sultanı kim, kalbimin sultanı konu, kalbimin sultanı kral ve ben, kalbimin sultanı kim oynuyor, kalbimin sultanı karakterler, kalbimin sultanı karakterleri, kalbimin sultanı kolye, kalbimin sultanı oyuncu kadrosu, kalbimin sultanı mahmut, kalbimin sultanı nerede çekiliyor, kalbimin sultanı ne demek, kalbimin sultanı dizisi ne zaman, kalbimin sultanı oyuncu, kalbimin sultanı oyuncuları kim, kalbimin sultanı dizi oyuncuları, kalbimin sultanı padişah, kalbimin sultanı reyting, kalbimin sultanı rafet, kalbimin sultanı star, kalbimin sultanı sözleri, kalbimin sultanı star konusu, kalbimin sultanı senarist, kalbimin sultanı star tv, kalbimin sultanı tanıtım, kalbimin sultanı uyarlama, kalbimin sultanı yeni dizi, kalbimin sultanı yapımcı, kalbimin sultanı youtube, kalbimin sultanı yeni dizi oyuncuları, kalbimin sultanı yeni dizi konusu, kalbimin sultanı yapımcısı, kalbimin sultanı ne zaman, kalbimin sultanı 4 bölüm, kalbimin sultanı, kalbimin sultanı dizisi, kalbimin sultanı fragman, kalbimin sultanı yeni dizi, kalbimin sultanı fragmanı, kalbimin sultanı remix, kalbimin sultanı dizi, kalbimin sultanı dizi fragman, kalbimin sultanı 4.bölüm, kalbimin sultanı oyuncuları, kalbimin sultanı dizisi fragmanı, kalbimin sultanı dizisi oyuncuları, kalbimin sultanı star tv, kalbimin sultanı dizi oyuncuları, kalbimin sultanı izle, kalbimin sultanı 5. bölüm izle, kalbimin sultanı ne zaman başlayacak, kalbimin sultanı ne zaman başlıyor, kalbimin sultanı dizisi ne zaman, kalbimin sultanı ne zaman, kalbimin sultanı dizisi ne zaman başlayacak, kalbimin sultanı hangi kanalda, kalbimin sultanı nerede çekiliyor, rafet kalbimin sultanı, kalbimin sultanı sözleri, kalbimin sultanı, kalbimin sultani 5 bolum tek parca, kalbimin sultani 5 bolum fragmani, kalbimin sultani 5 bolum, kalbimin sultani 4 bolum fragmani, kalbimin sultanı tanıtım, kalbimin sultanı oyuncuları, kalbimin sultanısın, kalbimin sultanı konusu, kalbimin sultani 5 bolum, kalbimin sultanı fragman, kalbimin sultanı dizisi, kalbimin sultani anna kim, kalbimin sultanı dizi, kalbimin sultani yeni dizi, kalbimin sultani english, kalbimin sultani english subtitles, kalbimin sultanı remix, kalbimin sultanı 5. fragman, kalbimin sultanı öykü karayel, kalbimin sultanı kanalı, kalbimin sultanı dizi oyuncuları, kalbimin sultani ne zaman, kalbimin sultanı oyuncu kadrosu, kalbimin sultanı star tv, kalbimin sultani trailer, kalbimin sultanı yeni dizi, kalbimin sultani 5,
#kalbiminsultanı #yemekteyiz #gelinimmutfakta #kaynana #startv #foxtv #yenidizi #dizi #Survivor2018 #survivor #ödüloyunu #dokunulmazlık
►ABONE OL MAGAZİN HABERLER TV: https://bit.ly/2jkk6Fh
0 notes