#4. 3 saatten fazla
Explore tagged Tumblr posts
superbulldog · 2 months ago
Text
Tumblr media
0 notes
hataysekshikayelerisblog · 1 year ago
Text
Önce Telefonda Sikti Sonra Kocamız Oldu! (Meltem 25 Y., İstanbul)
Merhabalar, ben İstanbul'dan Meltem, 25 yaşında, 1.65 cm boyunda, 55 kilo, kapalı bir bayanım. Hikayemin başladığında evlyidim ve evliliğim iyi gitmiyordu, hatta kocamla yataklarımızı bile ayırmıştık. Bir gün evde boş boş oturuyordum, sıkıntıdan patlamak üzereydim. Öylesine TV'de kanalları gezerken bir müzik kanalında kaldım ve o güne kadar hiç ilgimi çekmeyen kanala ismini yazan ve numaralarını bırakan kişileri okumaya başladım. Onlarca insan biraz kendinden bahsedip numaralarını yazmışlar. O sırada can sıkıntımın çözümün bulmuştum: İstanbul dışından birini arayıp, biraz makara yapacaktım. Öyle de yaptım, birine çağrı attım. Aradan iki dakika geçmeden beni aradı ve hikayem burada başladı.
Bir anda o aradığım numarayı telefonumda görünce, nedenini bilmediğim bir heyecen kapladı içimi. Açıp açmamakta kararsız kaldım, sonunda merakım ağır bastı ve açtım, "Efendim?" dedim. Karşımdaki ses, "Kiminle görüşüyorum?" deyince, ne söyleyeceğimi bilemedim ve "Yanlış oldu, kusura bakmayın!" deyip kapattım. Ama içim içimi yiyordu. Karşımdaki ses o kadar sempatikti ki, dayanamadım iki dakika sonra tekrar çağrı attım. Tekrar beni aradığında açtım ve az önceki davranışım için özür diledim ve konuşmaya başladık.
İsminin Mehmet olduğunu ve Balıkesir'de yaşadığını söyledi. 27 yaşında, 1.79 boyunda, 65 kiloda, sempatik, güler yüzlü olduğunu belirtti. Güvenlik görevlisiymiş. Nasıl bir ilişki beklediğimi sordu. Ben de, "Sadece canım sıkıldığı için çağrı attım, başka bir amacım yok!" dedim. İlerleyen dakikalarda Mehmet evli olduğunu söyledi. Ben de ona karşı yalan söyleyemiyordum. Yüzünü görmediğim, hiç tanımadığım bir kişiye ufaktan ufaktan ısınmaya başlamıştım. Benim de evli olduğumu, ancak kocamla anlaşamadığım için ayrı yataklarda yattığımızı söyledim. Ve bu şekilde tanışmayla başlayan konuşmamız tam 3 saatten fazla sürdü. Zamanın nasıl geçtiğinin farkında değildik ikimiz de. Ancak telefonu kapatmak zorundaydım, akşam oluyordu ve kocam gelmek üzereydi. Müsaade isteyip, bu gece fırsat bulursam çağrı atacağımı söyleyip kapattım.
Yemek hazırlarken kocam geldi. Yemek yedik. Bulaşıkları yıkadım. Biraz TV seyrettik. Kocam eve her zaman yorgun geldiği için, biraz TV seyrettikten sonra yatmaya gitti. Benim de beklediğim buydu. Biraz derin uykuya dalmasını bekledim ve Mehmet'e çağrı attım. Aradı, tekrar konuşmaya başladık. Saatler ilerledikçe konu yavaş yavaş sekse gelmeye başladı. Bunun farkındaydım, ama kendimi Mehmet'e karşı frenleyemiyordum. Ne olacaksa olsun deyip, kendimi olayın akışına bıraktım ve artık telefonda sex yapmaya başladık. O kadar azdırıcı konuşuyordu ki, sanki telefonda değil de yanımdaydı. Adeta beni telefonda sikiyordu, her konuşmamızda mutlaka orgazm oluyordum.
Bu şekilde günler günleri, haftalar haftaları, aylar da ayları kovaladı ve aradan 6 ay geçti. Ama içim dışım tamamen Mehmet olmuştu, her fırsatta telefonda konuşuyor ve mesjlaşıyorduk, internette chat yapıyorduk. Bir gün bana, artık daha fazla dayanamayacağını, yıllık izine ayrılıp, 10 günlüğüne İstanbul'a yanıma gelmek istediğini söyleyince, dünyalar benim oldu. 6 aydan beri telefonda konuşup, sadece internetten tanıdığım sevgilimi sonunda gerçekten görüp tanıyacaktım. Ancak onun otel odalarında kalmasına gönlüm razı olmadı. Aklıma biricik arkadaşım Serpil geldi. Serpil dul bir kadındı ve tek başına yaşıyordu, Mehmet onun evinde kalabilirdi.
Hemen Serpil'i aradım ve durumu anlattım. Serpil direkt, "Canım benim, gelsin, istediği kadar kalabilir!" dediğinde, sevincim bin kat daha arttı. Böylelikle ev işini de halletmiştim, hemen Mehmet'i aradım ve Serpil'de istediği kadar kalabileceğini söyledim. O da bu habere çok mutlu oldu.
Aradan 3 gün geçti ve sabırsızlıkla beklediğim sevgilim bu gece gelecekti. Balıkesir'den yola çıkarken beni aradı ve "4 saat sonra yanındayım aşkım, artık bu hasret bitecek ve 10 gün boyunca unutamayacağın anlar yaşatacağım sana!" diyordu. Hemem kocamı aradım ve 9-10 gün Serpil'de kalacağımı söyledim. Kocam her zamanki gibi, "Umurumda değil, istersen hiç gelme!" dedi. Bu şekilde cevap beklediğim için hiç te garipsemedim, zaten formalite icabı söylemiştim :) Hemen birkaç parça giysi aldım yanıma ve uçar adımlarla Serpil'e koştum. Hazırlanmaya başladım, makyajımı yaptım, üzerime dizimin 4 parmak üzerine gelen siyah eteğimi ve beyaz gömleğimi giydim, türbanımı yaptım, üzerime ince bir tunik aldım. Serpil'le birlikte gidecektik Beşiktaş'a Mehmet'i karşılamaya. Serpil de hazırlandı, o da benim kadar güzel ve alımlı olmuştu. Beklenen saat geliyordu, artık aşkımı karşılamaya gidebilirdik.
Serpil'le Besiktaş'a indik ve bir cafeye girdik. Mehmet gelinceye kadar bir kahve içip heyecanımı dindirmem gerekliydi. Derken telefonum çaldı, sevgilim arıyordu, açtım. "Ben indim, Barbaros meydanında deniz kenarında bekliyorum!" dedi. Heyecanım hafiften azalmışken yine tavan yaptı, "Tamam 5 dakika içinde oradayız!" dedim ve hemen hesabı ödeyip çıktık ve Barbaros meydanına gittik. Mehmet arkası bize dönük, bankta oturmuş, bir sigara yakmış, denizi seyrediyordu. Heyecandan ölmek üzereydim, ayakta duramıyordum, Serpil bu durumu farketti ve hemen koluma girdi. Sakin adımlarla arkasından yavaşca yaklaşıp ön tarafına geçtim ve Final anı...
Mehmet'i görünce nutkum tutuldu, o kadar yakışıklı ki, tarif edemem. "Merhaba ben Meltem!" der demez hemen ayağa kalktı ve birbirimize sarıldık. Sanki senelerdir tanışıyormuşuz ve uzun zaman sonra tekrar buluşmuşuz gibi birbirimizi bırakamıyorduk. Serpil'in, "Piişşttt ben de burdayım, beni unuttunuz!" sözüyle ayrıldık ve Serpil'i tanıştırdım. Sonra hiç vakit kaybetmeden atladık Serpil'in arabaya, yola koyulduk. Bir an önce eve gitmek için sabırsızlanıyorduk. Arabada biraz sohbet ettik. Yarım saat sonra sokağın başına geldiğimizde, bizi beraber görmemeleri için Mehmet'i indirdik. Ben Serpil'le, Mehmet de arkamızdan apartmana girdik. Hep beraber asansöre bindik ve Serpil'in daireye çıktık.
İçeriye girip, Serpil kapıyı kapatır kapatmaz, hemen sevgilimin üzerine atlayıp, "Tekrar hoşgeldin aşkım!" deyip dudaklarına yapıştım. Serpil'in yanımızda oluşuna aldırmadan uzun uzun ateşli bir şekilde öpüştük. O kadar arzulu ve tatlı öpüyordu ki, beni kendimden geçirmeye yetmişti. Serpil'in götüme şaplak atmasıyla kendime geldim. Serpil, "Mehmet kendi evinde gibi rahat hisset kendini canım, geç istediğin yere otur. Müsaadenizle ben üzerimi değiştireyim..." diyerek odasına gitti. Biz de salona kanepeye geçip oturduk. Gözlerimizi birbirimizden alamıyorduk. Az önceki ateşli öpüşme beni kendimden geçirmiş ve amım ıslanmıştı. Ama acelemiz yoktu, daha önümüzde tüm gece vardı.
Serpil çok rahat bir kadın olduğu için, dizlerinin üzerinde bir şort ve sıfır kol bir tişörtle geldi, Mehmet'e, "Tekrar hoşgeldin!" diyerek karşımıza oturdu. Kısa bir sessizliğin ardından ben Mehmet'e, "Ya aşkım sormayı unuttum, ne içersin? Soğuk sıcak?" dedim. Bir bardak meyva suyu istedi. Hemen kalktım, mutfağa gidip hepimize birer bardak meyva suyu koydum ve salona geri geldim. Baktım Serpil ve Mehmet muhabbete başlamışlar konuşuyorlardı. Servisi yaptıktan sonra ben de katıldım muhabbete, konuşmaya devam ettik. Muhabbet koyu olduğundan vaktin nasıl geçtiğini anlamadık.
Bu arada karnım acıkmaya başladı. Mehmet'e, "Aşkım sen acıkmadın mı yaa? Ben acıktım! Sen üzerini değiştir, biz Serpil'le birşeyler hazırlayalım, yiyelim!" dedim. Mehmet Serpil'e, "Bir mahsuru yoksa ben bir duş almak istiyorum, yol beni biraz yordu." dedi. Serpil, "Aşk olsun canım yaa, kendi evin gibi rahat ol!" dedi ve biz mutfağa, sevgilim de duşa girdi. Serpil de gerçekten benimkini çok yakışıklı bulmuş ve onun da benim gibi dibi düşmüştü.
Biz mutfakta uğraşırken sevgilim duşunu alıp, üzerinde bir şort ve tişörtle mutfağa yanımıza geldi, bana arkadan sarılarak, "Kolay gelsin aşkım!" diyerek boynumdan öptü. Benim oramdan çok zevk aldığımı ona daha önce telefonda söylemiştim. "Sabırsızlanma aşkım, daha önümüzde koskoca 10 gün var, biraz bekle, önce yemek yiyelim!" dedim. Oturduk yemek yedik, biraz daha sohbet ettik. Serpil, "Arkadaşlar ben yatıyorum, siz ister oturun, ister yatın!" diyerek yanımızdan ayrıldı. Ben de, "Aşkım sen salona geç, ben masayı toplayıp geliyorum!" dedim. Masayı toparladım, salona geçtim.
Serpil elinde nevresim ve bir yastıkla geldi. "Napıyorsun kız?" dedim. Serpil, "Misafiri kanepede yatıracak halim yok ya, yatak odası sizin, ben burada yatarım!" dedi. Bütün çabalarıma rağmen, "İtiraz istemiyorum!" diyerek salonda yatacağını söyledi ve "Artık siz de yatın, çok geç oldu!" dedi. Tam biz yatak odasına giderken arkamızdan, "Fazla ses çıkarmayın, gerçi uyanmam, ama uyanırsam benim de canım ister!" dedi ve kahkahayı patlattı. Biz de sevgilimle gülüşerek, sarmaş dolaş yatak odasına girdik.
Kapıyı kapatır kapatmaz yine aynı şekilde ayakta öpüşmeye ve yiyişmeye başladık. Ama bu sefer ellerimiz de boş durmuyor, birbirimizin vücudunu keşfediyordu. Bir yandan öpüşüyor bir yandan birbirimizi soyuyorduk. Kısa sürede ikimiz de çırılçıplak kaldık. Yatağa geçme vakti geldi ve lambayı kapatıp, duvar dibindeki kırmızı spot ışıkları açtım. Serpil zevkine düşkün olduğu için özel yaptırmıştı bunları. İçerisi loş ışıkla tam bir fantazi odası olmuştu.
Hemen yatağa geçtik ve kaldığımız yerden öpüşmeye devam ettik. Mehmet'in üzerine çıkmıştım ve yarağını amıma sürttürüyordum. Onu dudaklarından başlayarak aşağı doğru yalaya yalaya yarağına indim ve elime alıp başladım yalamaya. Yarısını bile ağzıma almakta zorlanırken kendimi alıştıra alıştıra daha fazlasını almaya çalışıyordum. Kısa bir süre sonra 69 olduk, birbirimizi birer aç kurt gibi yalıyorduk. Amımı o kadar güzel ve profesyonelce yalıyordu ki, bu işi çok iyi biliyordu. Kimbilir bu güne kadar kaç tane kadınla birlikte oldu, ama artık hiç birşey umrumda değildi. Artık beraberdik ve bu anın tadını çıkarmalıydık.
Sevgilim amımı ve götümü yalarken, ben de yarağını yalıyor, bir yandan da zevkten inliyordum. Daha fazla dayanamadım, kasılarak, titreyerek ve bağıra bağıra orgazm olmaya başladım. Sevgilim benim orgazm olacağımı anladığı anda amımın tamamını ağzının içine almış, içine çekiyordu. Hayatımda ilk defa bu kadar siddetli ve zevk alarak orgazm oldum. Gerçekten işini çok iyi biliyordu sevgilim. Bütün am sularımı temizlemiş, halen yalamaya devam ediyordu. Ben de onun yarağını yalamaya devam ediyordum, ama onun daha boşalmaya niyeti yoktu. Üstünden yavaşca doğruldum ve ona doğru döndüm. Elime yarağını alarak vıcık vıcık amıma sokmaya başladım. Amım ne kadar ıslak da olsa, yarağı büyük olduğu için almam kolay olmuyordu. Alıştıra alıştıra yavaşca üzerine oturuyordum. Biraz canım yanıyordu, ama aldığım zevk acıyı biraz olsun bastırıyordu. Acı ve zevki beraber yaşamak çok güzel bir duyguydu.
Artık yarısından fazlası girmiş ve kalanı halen amımın duvarlarını zorlaya zorlaya giriyordu. Bir yandan içime alırken, bir yandan da ufak ufak hareketlerle oturup kalkıyordum. Zevkten ölmek üzereydim, çığlık atmamak için alt dudağımı ısırıyordum. Sonunda tamamı içimdeydi artık. Kısa bir süre hareketsiz kaldıktan sonra hafif tempoyla oturup kalkmaya devam ettim. Sonra da hızlanmaya başladım. Duyduğum acı yerini tamamen zevke bırakmış, ikimiz de bulutların üzerinde uçuyorduk.
Bu pozisyonda bir süre sikiştikten sonra artık üstte durmaktan yoruldum ve sevgilimle yer değiştirdik. Ben sırtüstü yattım, sevgilim bacaklarımı omuzuna aldı ve bir seferde amıma geçirdi. Elimde olmadan öyle bir bağırdım ki, salonda yatan Serpil mutlaka duymuştur. Bu pozisyonda sevgilimin hareketleri daha sert olmaya başladı. Amımı hızlı hızlı sikerken, göğüslerimi de yoğuruyordu. Yaklaşık 15 dakika da bu şekilde siktikten sonra artık sonunda boşalacaktı. Kendini kontrol etmesini çok iyi biliyordu. Ben de gelmek üzereydim, ikimiz de inleyerek aynı anda boşaldık. Sevgilim döllerini amımın içine akıttı ve yarağı amımın içindeyken üzerime uzandı kaldı. Ter su içinde kalmıştık.
Bir süre üzerimde yattıktan sonra kalktı. Ben de hemen amıma bir peçete koydum, dölleri her yere akmasın diye ve doğru banyonun yolunu tuttum. Peşimden sevgilim de geldi ve bana banyoda arkadan sarılarak teşekkür etti. Ben de ona daha bunun bir başlangıç olduğunu söyleyince, ikimiz de gülüştük. Bu arada sesimize Serpil uyanmış, uyku sersemi kalkmış, sesimize doğru gelmişti. Serpil banyoda bizi o şekilde çıplak görünce, üçümüz de afallamıştık. Serpil özür dileyerek salona döndü. Biz de temizlenip hemen tekrar yatak odasına geçtik, birbirimize sarılarak birer sigara yaktık.
Tabi 6 ayın hasreti hemen öyle bir kerede bitmez. Uzun zamandan beri yarak yüzü görmüyordum zaten ve Mehmet'le tanıştığımızdan beri kendimi parmaklamaktan bıktım. Artık bu yarağın tadını çıkarmamın zamanı geldi. Sigaralarımız bitti ve yine öpüşmeye başladık. Bu sefer yine sevgilim benim üstüme çıktı ve dudaklarımdam kulak memelerime, oradan boynuma aşağı yalayarak göğüslerime indi ve göğüslerimin uçlarını dişleyerek emmeye başladı. Bu arada elleri boş durmuyor, ıslanan amıma iki parmağını sokup çıkartıyordu. Göbeğimi yalaya yalaya amıma indi. Bacaklarımı iyice açtırdı, bir yandan klitorisimi emiyor, bir yandan da parmaklarını sert bir şekilde amıma sokuyordu.
Artık inlemelerim bağırışlara dönüştü ve Serpil'in içeride oluşuna aldırış etmeden çılgınlar gibi sevişiyorduk. Bir süre daha bu şekilde parmakladıktan sonra daha fazla dayanamadım ve tekrar kasılarak orgazm olmaya başladım. Sevgilim dur durak bilmeden beni zevkin doruklarına çıkarıyordu. O koca yarağı bu sefer götümde istiyordum ve "Götümü sik aşkım, orospun yap beni!" demeye başladım. Gerçekten de ağzımdan istem dışı çıkmış kelimelerdi bunlar. Mehmet benim bu şekilde konuştuğumu duyduktan sonra, sanki benden bu kelimelerin çıkmasını beklermiş gibi, o da başladı, "Sikeceğim tabi amına soktuğumun orospusu! Amını da sikeceğim götünü de! Bundan sonra benim orospum olacaksın!" gibi argo kelimeler kullanmaya başladı. Bu şekilde küfürlü konuşması okadar çok hoşuma gitti ki, aldığım zevk bir kat daha arttı.
Serpil daha önce bana, çekmecede kayganlaştırıcı losyon olduğunu ve kullanabileceğimi söylemişti. Çekmeceyi açtım, kayganlaştırıcı losyonu aldım, Mehmet'e verdim ve önüne dört ayak domaldım. Kayganlaştırıcıyı götüme bolca sürüp, götüme başparmağını sokmaya başladı. Ben de, "Hadi aşkım yarağını sok götüme, götümden sik beni, parçala götümü!" diyerek onu gaza getiriyordum.
Bir süre sonra başparmağını götümden çıkardı ve iki parmağını soktu götüme. Derken götümdeki parmak sayısı üç oldu. Parmaklarını götüme deli gibi sokup çıkarıyordu. Bu arada götüm de iyice kıvama gelmişti, "Yeter aşkım, yarağını götümde hissetmek istiyorum!" dedim. Mehmet daha fazla dayanamayarak yarağının kafasını da biraz yağlayıp, amımın dudakları arasından kaydırarak yavaşca götümün ağzına getirdi. Kendimi kasmamam gerektiğini, kasarsam daha çok acıyacağını söyleyerek beni motive ediyordu.
Yavaş yavaş, milim milim götüme girmeye başladığında, ben zevkten kudurmak üzereydim. Kendimi ne kadar sıkmamaya çalışsam da, kocam götümü anca 3 yada 4 sefer sikmiştir ve yarağı Mehmet'in yarağından çok daha ufak olduğundan kendimi az da olsa kasıyordum. En sonunda tamamı götümdeydi. Yavaş hareketlerle gidip geliyordu. Bir zaman sonra zevk almaya başlayınca, ben de götümü yarağına bastırıyor, köküne kadar girmesine yardımcı oluyordum. Mehmet kendinden geçmiş, bana küfürler yağdırırken, ben de ona küfürlerle karşılık veriyordum. Mehmet hızlı hızlı götüme pompalarken, bir eliyle de amımı okşuyor ve orgazm olmamı sağlıyordu. Götümü yaklaşık yarım saat siktikten sonra götüme boşaldı. Yarağını götümden çıkardığında hemen döndüm yarağını ağzıma aldım, yarağında kalan dölleri bir güzel emip yuttum.
Biraz dinlenip, birer sigara içtikten sonra Mehmet beni kucaklayıp doğru banyoya götürdü. Birlikte duş aldık çıktık, üzerimizi giymeden yatağa girdik, birbirimize sarılıp oynaştık. Gözlerimiz kapandığında gün ağarmak üzereydi...
Bir ara gözlerimi açtığımda saat öğleden sonra 5 olmuştu. Açlıktan karnım zil çalıyordu. Kalktım, sutyen ve külot giydim ve odadan çıktım. Yürümekte zorluk çekiyordum. Salondan sesler geliyordu. Baktım Serpil TV seyrediyordu. Beni görür görmez gülerek, "Tünaydın kız orospu, gece neydi öyle yaa? Hem kendiniz uyumadınız, hem beni uyutmadınız! Sabaha kadar sizin sikişmelerinizi dinledim!" dedi. Ben de, "Bundan sonra biraz daha az ses çıkartırız! Kızım ne yapayım yaa, kocaman yarağı var, almak zor oluyor!" dedim.
Serpil yine gülerek, "Valla gece sizin sesinizi duyduktan sonra çok canım cekti yaa, nerdeyse yanınıza gelecektim, kendimi zor tuttum!" dedi. Ben de, "Gelseydin ya kız, grup yapardık! Madem canın çekti, neden gelmedin kızım? Valla bana uyardı!" dedim ve beraber gülmeye başladık. Serpil, "İlk gece sizi rahat bırakmak istedim, hem biz bu şekilde konuşuyoruz da, bakalım Mehmet isteyecek mi beni?" dedi. Ben de, "Orası kolay kızım yaa, sen biraz sonra şöyle bir yarım saatliğine falan dışarı çık, ben ağzını ararım, seni nasıl bulduğunu falan sorarım, ona göre ayarlarız birşeyler!" dedim. Serpil, "OK! Zaten markete gidecektim!" dedi.
Ben mutfağa gidip yiyecek birşeyler hazırladım, sonra da üzerimi giyinip, Mehmet'i uyandırdım, birlikte atıştırmak için. Serpil yanımıza geldi ve "Mehmet, ben markete gidiyorum, bir ihtiyacın var mı?" diye sordu. Bizimki de, "Ya sigaram bitti, hem senin için bir mahsuru yoksa bira da alır mısın?" dedi. Serpil, "OK!" deyip çıktı. Ben de bizimkinin ağzını aramaya başladım, "Eee aşkım, Serpil'i nasıl buluyorsun? Güzel kız değil mi?" dedim. "Valla aşkım böyle bir arkadaşın olduğu için çok şanslısın! Çok iyi, temiz kalpli, gerçekten güzel ve alımlı bir kız!" dedi. Benim kıskanç olmadığımı bildiği için bu şekilde herşeyi rahat rahat konuşabiliyordu.
"Biliyor musun, bütün gece sesimizden uyuyamamış!" deyince, "Hadi be, tühh yaa, desene daha ilk geceden rahatsız ettik kızı!" dedi. Ben de, "Yok aşkım yaa rahatsız olmamış da, sadece bir ara canı çok istemiş! Aşkım, mesela biz sevişirken yanımıza gelse, bizimle sevişmek istese, o anda ne yaparsın?" dedim. Bizimki, "Valla nerden bileyim aşkım, seninle telefonda 6 aydan beri konuşuyoruz, senin huyunu suyunu biliyorum, ama Serpil'i daha dün gece tanıdım. Bilmem ki nasıl olur? Ayrıca bu sana karşı yanlış bir hareket olmaz mı?" dedi. Gerçekten sevgilimin bu cevabını takdir ettim, "Valla bana uyar aşkım, eğer sen de istersen, Serpil'i de aramıza alalım!" dedim. O da, "Sen bilirsin aşkım!" diyerek topu bana attı. "Serpil gelmek üzeredir, sen salona geç, ben bulaşıkları makinaya atıp geliyorum!" dedim.
Az sonra Serpil marketten döndü, biraz sebze meyve almış, birkaç tane bira, bir karton da sigara almış. Sigarayı ve biraları salonda oturan Mehmet'e verdi, sebze meyvelerle mutfağa yanıma geldi. Bana göz kırparak, "Ne oldu? Ağzını aradın mı? Ne diyor?" diye sordu. Ben de gülerek, "Hadi iyisin orospu, o iş tamam!" dedim. Serpil, "Ben o halde üzerimi değiştireyim! Gel bana yardımcı ol kız, ne giyeyim?" dedi. Birlikte yatak odasına gittik, Serpil dolaptan iç çamaşırlarını çıkardı bana gösterdi. Ben de, "Pembe tanga külot takımını giy!" dedim. Yanımda soyunup, söylediğim takımı giydi. Üzerine de kısa bir etek ve bol bir askılı giydiğinde, gerçekten çok sexy olmuştu. Götüne bir şaplak atıp, "Seni azgın orospu seni, tam sikilmelik oldun!" dedim, gülüştük.
Mutfağa gidip meyve tabağı ve çerezleri ayarladık, salona geçtik. Bizimki Serpil'i görünce, "Oooo, bu ne Serpil yaa? Özel bir gün mü bu gün?" dedi. Serpil de, "Yok yaa, senin için giyindim!" dedi, oturdu. Ben de üzerimi değiştirip geleceğimi söyledim. Şimdi hazırlanma sırası bendeydi. İçeri geçtim, Serpil'in iç çamaşırlarından bir tane tanga takım da kendime seçtim, giydim. Üzerine de sadece çok kısa ve bol bir şort giydim, şort ve sutyenle salona çıktım.
Bizimkiler biraları açmışlar içmeye başlamışlardı bile. Beni o şekil gören Serpil, "Bu ne kız, üzerini giymeyi unutmuşsun!" deyip güldü. Ben de, "Yok kızım yaa, unutmadım, hava zaten sıcak, evde de bir sevgilim, bir sen varsın, sizden mi utanacağım?" dedim ve oturdum. Hemen bir bira da bana açıp verdiler. Üçümüz birlikte hem içiyor, hem sohbet, muhabbet, gırgır yapıyorduk. Derken Serpil hafif hafif amını götünü bizimkine sergilemeye başladı. Ben Serpil'e göz kırparak, "Bu ne kızım yaa, amın götün meydanda, kıçında etek var mı yok mu belli değil, bari üzerindekileri çıkar da rahat ol!" dedim. Serpil de, "Tamam hayatım, seni mi kıracağım!" diyerek eteğini ve askılıyı çıkardı. Bizimkinin gözleri fal taşı gibi açıldı. Önüne baktım, yarrağı çoktan çadırı kurmuştu.
Ben rahat durur muyum, hemen kalktım, ben de şortumu sutyenimi çıkardım ve bizimkinin kucağına bıraktım kendimi, dudaklarına ateşli bir öpücük kondurdum ve yarağını acuçlayarak, "Yarağın taş gibi olmuş aşkım, yoksa Serpil'le sevişmek mi istiyorsun?" dedim. Mehmet de, "Sadece Serpil'le değil, ikinizle de istiyorum!" dedi ve film orda koptu. Serpil hemen geldi ve yapıştı bizimkinin dudaklarına. Bir Serpil öpüyor, bir ben, deliler gibi öpüşüyoruz. Mehmet'in de bir eli Serpil'in amında, bir eli benim amımdaydı.
Oradan kalktık yatak odasına geçtik. Mehmet sırt üstü uzandı yatağa. Serpil'le birlikte üzerimizde kalanları da soyunup, Mehmet'in şortunu çıkardık, birimiz yarağını birimiz taşaklarını yalıyoruz. Serpil hemen bizimkime amını döndü ve onlar 69 oldular. Mehmet Serpil'in amını yalarken beni de ihmal etmiyor, hem amımı hem götümü parmaklıyordu. 3 kişi grup daha harika oluyormuş. Birbirilerini yaladıktan sonra Serpil hemen yatağa uzandı ve bacaklarını açtı, "Hadi erkeğim gir içime!" demeye başladı. Ben de, "Hadi aşkım sik şu orospuyu da aklı başına gelsin! Amını götünü sik parçala orospunun!" dedim. Mehmet Serpil'in bacak arasında yerini aldı ve yarağını bana biraz yalattıktan sonra 3 hamlede Serpil'in amına kökledi. Serpil kaçmaya çalışıyor, ama bizimki tutmuş bir kere, bırakır mı, seri bir şekilde sikmeye başladı. Serpil çığlık üstüne çığlık atıyor, ama dinleyen kim!
Kısa bir süre sonra Serpil, "Hadi aşkım, kökle, hızlı hızlı sik, parçala heryerimi, bu amım da götüm de feda olsun sana!" demeye başladı. Serpil Mehmet'e bunları söylerken, bir eli de benim bacaklarımda dolaşıyordu. Birden bacağımdan tuttu, beni kendine doğru çekip, "Gel kız, amını yalamak istiyorum senin!" dedi. Serpil'in bu isteği ilk baştan tuhaf geldi bana, daha önce hiç böyle bir yaklaşımda bulunmamıştı. Mehmet de ordan, "Yalayın birbirinizi orosular!" deyince, amım Serpil'in ağzına gelecek şekilde çıktım üstüne ve Serpil yalamaya başladı. Aman Tanrım, bu ne güzel birşeydi, daha ilk dil darbesinde beni uçurmaya yetti. Mehmet Serpil'in amından çıkıp benim götüme girmeye başladı. Dün gecekinden daha rahat ve zorlanmadan almıştım. Mehmet beni götümden sikerken, Serpil'in ve benim dudaklar birleşmiş, lezbiyenler gibi birbirimizi somurup duruyorduk. Mehmet daha fazla dayanamayıp götümün içine patladı.
Yatakta uzanmış, biz sigara içerken, Serpil daha doymamış olmalı ki, Mehmet'in inik yarağını ağzına almış, kaldırmaya çalışıyordu. Tabi bu arada bir eli de benim amımdaydı. Serpil en sonunda emeline kavuştu, Mehmet'in yarağını kaldırdı ve yarağın kafasına bolca tükürüp, hemen üstüne oturdu ve zıplamaya başladı. Az önce amına ilk kez alırken bağıran Serpil, şimdi zevk çığlıkları atıyordu. Biraz sonra Mehmet bunu üstünden kaldırıp önüne domalttı. Şimdi götten sikilme sırası Serpil'deydi. Serpil götten sikileceğini anlayınca çekmeceden kaydırıcı losyonu çıkartıp verdi bana, ben de götüne güzelce yedire yedire sürdüm. Aşkım yarağını Serpil'in göt deliğine dayadı, hafif bastırıp çekiyor, fakat sokmuyordu. Serpil yalvarmaya başladı, "Hadi daha fazla delirtme beni, sok şunu götüme, sik parçala götümü!" diye. Aşkım da yavaşca sokmaya başladı. Soktukça Serpil inliyor, çığlıklar atıyordu. Sonunda hepsini götüne almayı başardı...
Sevgilim buraya tatile gelmişti, ama onu daha çok yoruyorduk. 10 gün boyunca, üçümüz birlikte yedik içtik, dinlendik ve sikiştik. Ve ayrılık vakti geldi, aşkım memleketine geri döndü. Ama biz Serpil'le karar vermiştik, aşkımı buraya alacaktık. Burada ona bir iş ayarladık ve tekrar çağırdık. Mehmet karısından boşanıp geldi. Şu anda burada özel kişilerin koruması olarak, düzgün bir maaşla çalışıyor. Ben de kocamdan boşandım ve üçümüz Serpil'in evinde yaşamaya başladık. Mehmet en sonunda bana evlenme teklifi yaptı. Çünkü yeni kayınvalidem torun sevmek istiyormuş.
Mehmet'le evlendim ve şu anda 7 aylık hamileyim. Şu günlerde ben sikişemiyorum, ama kocam, ben ve Serpil çok mutluyuz. En azından gözüm arkada kalmıyor, acaba başka kadınlara gidiyor mu diye düşünmüyorum. Nasılsa evde her daim emrine amade Serpil var. Hem başka kadınlara gidiyorsa da yarağı sağolsun, kocama tüm amlar feda olsun!
[Meltem]
236 notes · View notes
yaralanma · 5 months ago
Text
3 yıldır kaldığım vakıf yurdu kapatıldı ve orada kalan herkes kykda kalmamak için kalıyordu çünkü her şeyi konforluydu. ben kykya bile başvurmamıştım o derece güzeldi fiyatı fazla olmasına rağmen. bize bir mesajla yurdun kapatıldığını sonraki yıl kyk olacağı söylendi. bizi de mağdur etmemek için başvuru bile yapmadan kykya yerleşeceğimiz söylendi. bugün GSB aradı diyorlar ki başvuru yapmanız lazım kesinliği yok. ULAN ben 4.sınıfım bana kyk mı çıkar bu saatten sonra. yedekler cart curt diyorlar da ben o zamana kadar napıcam acaba. ta haziranda yurt müdürüne sorduk yurt kapatılıcak mı diye öyle bir şey yok dedi. okey. 1 ay önce bize bu haberi verdiler mağdur edilmeyeceğimiz söylendi. bak 1 ay önce haberimiz olsa en azından ev apart bir şeyler bakardık. ya Muğla zaten ebesinin nikahı kadar pahalı ev kiraları 15-20kdan başlıyor ama en azından 1 ay önceden daha uyguna ve daha çok seçenek bulma şansımız vardı. o yurt müdürünü arayıp ağzına sıçacaktım. kadın işten ayrılmış ankarada çalışıyormuş. ulan bir de mevki mi atladın. yurdu bok gibi yönetti bize yalan yanlış şeyler söyledi. o kadar sinirliyim ki anlatamam. bana şahsi numarasını veremezlermiş. ben o numarayı öyle bir bulurum ki. şu an şaka gibi bok gibi kaldım ortada. okulların açılmasına 1 ay var. daha eşyalarım da yurtta. çok öfkeliyim çok.
39 notes · View notes
sertsiken0606 · 6 months ago
Text
vuslata 3 kala
merhaba arkadaşlar bu hikaye yi Dilaver Nazlı çifti göndermiş . Kendilerine çok teşekkür ediyorum.
Merhaba Hasan bey bu hikayeyi paylaşırsanız çok seviniriz . Ben Nazlı 24 yaşında seksi büyük memeli büyük kalçalı 90 60 90 değilim ama yakınım Dilaver ile görücü usulü evlendik nişanlılık süresinde hiç yanıma gelmedi utangaç sanıyordum. Aileler düğün için herşeyi hazırlamıştı. Telefon numarasını kaynanam vermişti düğün tarihi belli sen neden hiç yanıma gelip bir isteğin var mı yok mu diye sormuyorsun diye mesaj attım gece olmuş halen cevap yazmamış beni sinir etmişti. Tekrar mesaj attım beni istemeyeni bende istemem nikahta görürsün sen yazdım , 2 dakika sonra mesaj geldi seninle evlenip mutlu olmayı çok istiyorum ama küçük bir sorun var nasıl desem bilmiyorum yazmıstı . Sorun nedir diye sordum, nikahtan sonra konuşalım mı diye mesaj attı tamam deyip yattım nikah 4 gün sonraydı o gün gelip çatmış nikahımız kırılmıştı 3 gün sonra gerdeğe girecektik Ankara nın en lüks semtlerinden or-an da lüks bir villada yaşıyorlardı bizde evlendikten sonra hemen yanında bulunan diğer villada oturacaktık kananam ve kayınpeder çok zengin bir sülalenin tek çocuklarıydı Dilaver de tek erkek torun nikah bitmiş biz gelin odasına geçmiştik . Dilaver önümde diz çöktü ellerimi tuttu seni çok seviyorum gerçekten ama benim erkekliğim kalkmıyor annem babam bilmiyor dedi ben şok olmuştum ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim eğer gerçekten yatakta mutlu olmak istiyorsan sana kendi ellerimle erkek bulurum ama ben dediğim gibi senin için erkek değilim olamam da diyerek ağlamaya başladı tamam ağlama bakarız şimdi bizi bekliyorlar dedim odadan çıktık arabaya binip yola çıktık ne yapmalıydım kime söylemeliydim bilmiyordum o 3 günde 5 kilo verdim inanın o kadar rejim yaptım 3 günde 300 gram veremezdim ama 3 günde 5 kg vermişim lüks bir villanın bahçesinde kır düğünü yaptılar eş dost akraba hısım herkes gelmişti düğün bitmiş biz Dilaver ile birlikte balayını gecirmek için Dilaver in dayısının Muğla Marmaris te bulunan 5 yıldızlı oteline gitmek için yola çıktık ne yapmalıyız Dilaver bu saatten sonra ailelerimize ne diyeceğiz nasıl bir yol düşünüyorsun dedim . Sen bana güven ben seni çok mutlu edeceğim dedi . Muğla ya geldiğimizde bir pastane de durdu 5 10 dakika sonra 25 30 yaşlarında bir çift geldi konuştular Dilaverle arabaya binip otele gittik bizim odanın kapısını açtı Dilaver önce ben ardından o çift girdi en son Dilaver girdi aşkım bu Ferit bu da benim kankam Osman dedi . Osman dediğini kadın sanmıştım benden güzeldi inanın buna buraya geldik çünkü Ferit ve Osman seninle birlikte olmak için buradalar dedi onlar seni mutlu edecek ben izleyeceğim dedi Osman soyunmaya başladı Ferit te benim kalçalarımı okşuyordu ben Dilaver e eminmisin Dilaver bunlar beni sikecek sen izleyecekmisin dedim evet aşkım bunlar seni mutlu edecek dedi ben zaten seksi çok severdim birçok internet sitesinde porno izleyerek boşaldığım olmuştur. Hemen soyundum Osman ın siki rahat 20 santim vardı ama Ferit in siki hem kalın hemde çok uzundu kocam Dilaver de soyundu onun siki hiç yok gibiydi Osman memelerimi okşuyordu benim arkama geçti Ferit yatağa götürelim Osman orada sikelim dedi Dilaver önde beni aralarına alıp yatak odasına götürdüler yatağa uzandım Osman yarağını ağzıma verdi Ferit amımı yalamaya başladı çok acayip bir şekilde içimden inlemeler geliyordu Osman ağzıma vermese bağıracağım neredeyse fazla sürmedi ilk orgazm ı oldum Ferit oğlum bu karı yanıyor hemen söndüreyim dedi bacaklarımı omzuna aldı sikini amımna sürterek yavaştan sokmaya başladı canım yanıyordu ama zevkte alıyordum Osman dur ben bozayım sen ağzına ver dedi Ferit çıktı o koca sikini ağzıma verdi Osman o kadın gibi olan Osman sağ bacağımı kaldırdı birden sikini amıma soktu hızlı hızlı girip çıkmaya başladı ağzıma sığmayan sikiyle ağzımı zorlayan Ferit offf muhteşem diyerek ağzıma boşalmaya başladı Osman da amıma boşalmaya başladı ikisinin de aynı anda boşalması pornolar da görürdüm yer değistiler Osman tekrar ağzıma verdi Ferit amıma soktu resmen yırtarak girmişti içine o kadar güzel sikiyor ve arada bir memelerimi sıkıp okşuyordu bu arada Dilaver ne halde göremiyordum uzunca bir süre bu şekilde sikildim
6 notes · View notes
visalebeskal-a · 11 months ago
Text
4 saatten fazla uyuyacak olursam oooo iyi yine epey uyuyacağım diyorum. 3-4 saatlik uykuyla yaşıyorum birkaç aydır
6 notes · View notes
medyatikler · 4 months ago
Text
Yüksekte Çalışma Eğitimi Ne Kadar Sürer? | YENİ MESLEĞİM
Meryem Uzunoglu
Yüksekte çalışma eğitimi, iş güvenliği açısından büyük önem taşır. Bu eğitim, çalışanların yüksekte güvenli bir şekilde çalışmalarını sağlamak için gerekli olan bilgi ve becerileri kazandırmayı hedefler. Eğitim süresi ise, eğitimin kapsamına ve program türüne bağlı olarak değişiklik gösterir. Peki, yüksekte çalışma eğitimi ne kadar sürer? Bu sorunun yanıtını çeşitli faktörler üzerinden inceleyelim.
Ücretsiz Danışma Hattı
1. Eğitim Türü ve Kapsamı
Yüksekte çalışma eğitiminin süresi, eğitimin türüne ve kapsamına göre değişiklik gösterir. Temel yüksekte çalışma eğitimi genellikle birkaç saatten birkaç güne kadar sürebilir. Ancak, yüksekte çalışma eğitici eğitimi gibi daha kapsamlı programlar daha uzun sürebilir. Eğitim, teorik ve pratik olmak üzere iki kısımdan oluşur. Teorik eğitim, yüksekte çalışmanın riskleri ve bu risklere karşı alınması gereken önlemleri içerirken, pratik eğitim ise yüksekte çalışma ekipmanlarının kullanımını ve acil durum kurtarma tekniklerini kapsar.
Tumblr media
2. Temel Yüksekte Çalışma Eğitimi
Temel yüksekte çalışma eğitimi, genellikle 1 ila 2 gün süren kısa bir eğitim programıdır. Bu eğitim, yüksekte çalışacak kişiler için temel güvenlik kurallarını öğretir ve onların güvenli bir şekilde çalışabilmeleri için gerekli bilgileri sağlar. Eğitimin süresi, programın yoğunluğuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir, ancak genellikle birkaç gün içinde tamamlanabilir.
Şimdi Bize Ulaşın
Bu eğitim hakkında daha fazla bilgi almak için Yeni Mesleğim Yüksekte Çalışma Eğitimi sayfasını inceleyebilirsiniz.
3. Yüksekte Çalışma Eğitici Eğitimi Süresi
Eğer yüksekte çalışma eğitmeni olmak istiyorsanız, daha kapsamlı bir eğitimden geçmeniz gerekir. Yüksekte Çalışma Eğitici Eğitimi, genellikle birkaç hafta süren bir programdır. Bu programda, eğitmen adayları hem teorik bilgi hem de pratik beceri kazanır. Eğitim süresi boyunca, yüksekte çalışmanın tüm riskleri ve bu risklere karşı alınması gereken önlemler detaylı bir şekilde öğretilir. Ayrıca, eğitici adaylarına pedagojik beceriler kazandırılır, böylece bu bilgiyi başkalarına etkili bir şekilde aktarabilirler.
Eğitici eğitimi hakkında detaylı bilgi almak için Yeni Mesleğim Yüksekte Çalışma Eğitici Eğitimi sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
4. Online Yüksekte Çalışma Eğitimi
Günümüzde, birçok eğitim programı gibi yüksekte çalışma eğitimi de online olarak sunulmaktadır. Online eğitimler, çalışanlar için büyük bir esneklik sunar. Bu eğitimler genellikle daha kısa süreli olur çünkü çalışanlar kendi hızlarına göre öğrenebilirler. Online yüksekte çalışma eğitimi genellikle 1 ila 2 gün içinde tamamlanabilir ve kurs sonunda bir sınavla değerlendirilirsiniz.
Online eğitimlerin avantajları hakkında daha fazla bilgi için Bulut Akademi Yüksekte Çalışma Eğitici Eğitimi sayfasını inceleyebilirsiniz.
5. Eğitim Süresi ve Sertifika Geçerliliği
Yüksekte çalışma eğitimi aldıktan sonra, katılımcılar e-devlet onaylı ve üniversite sertifikalı bir sertifika alırlar. Bu sertifika genellikle 5 yıl süreyle geçerli olur. Sertifikanın geçerlilik süresi dolduğunda, katılımcılar sertifikalarını yenilemek için yeniden eğitim almak zorundadır. Bu yenileme eğitimi, genellikle temel bilgilerin tazelenmesi ve güncellenen güvenlik standartlarının öğrenilmesi amacıyla düzenlenir.
Sertifika geçerliliği hakkında daha fazla bilgi almak için temelisg.com.trYüksekte Çalışma Eğitimi sayfasına göz atabilirsiniz.
Ücretsiz Danışma Hattı
6. Eğitim Süresini Etkileyen Faktörler
Yüksekte çalışma eğitiminin süresini etkileyen çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler arasında, eğitimin türü, eğitimi alan kişilerin deneyim düzeyi, eğitimin pratik ve teorik bölümleri arasındaki denge ve eğitimin online mı yoksa yüz yüze mi yapıldığı gibi etmenler yer alır. Temel eğitim programları genellikle daha kısa sürerken, kapsamlı eğitici eğitimleri daha uzun olabilir.
Eğitim süresi hakkında daha fazla bilgi almak için Yeni Mesleğim Yüksekte Güvenli Çalışma Eğitici Eğitimi sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
is guvenligi egitimi
yuksekte calisma egitimi
yuksekte calisma kursu
yuksekte calisma sertifikasi
yuksekte calisma yonetmeligi
yuksekte calisma proseduru
yuksekte calisma uzmanligi
yuksekte calisma egitici egitimi
yuksekte calisma kazalari
yuksekte calisma online egitim
yuksekte calisma sertifika programi
yuksekte calisma emniyet kemeri
yuksekte calisma
yuksekte calisma belgesi
yuksekte calisma teknikleri
yuksekte calisma risk degerlendirme
yuksekte calisma kurtarma plani
yuksekte calisma ip baglama
yuksekte calisma egitici belgesi
yuksekte calisma guvenlik kurallari
yuksekte calisma egitim seti
yuksekte calisma egitmenligi
yuksekte calisma egitim kursu
yuksekte calisma sertifikasi yenileme
yuksekte calisma egitimi ne kadar surer
Kaynak: https://www.yenimeslegim.com/yuksekte-calisma-egitimi-ne-kadar-surer
Yüksekte Çalışma
Yüksekte Çalışma Eğitimi
Yeni̇ Mesleği̇m
Ne Kadar Sürer
0 notes
pazaryerigundem · 6 months ago
Text
Siğilli Lavanta Bahçesi’nde 4.hasat dönemi başladı
https://pazaryerigundem.com/haber/181628/sigilli-lavanta-bahcesinde-4-hasat-donemi-basladi/
Siğilli Lavanta Bahçesi’nde 4.hasat dönemi başladı
Tumblr media
10 dekardan fazla bir lavanta bahçesi olduğunu kaydeden Durhan Yakın, 4.hasat dönemine başladıklarını belirterek bu işe nasıl girdiğini ve lavantayı nasıl değerlendireceklerini anlattı.
Erdoğan DEMİR / EDİRNE (İGFA) –Durhan Yakın açıklaması şöyle;
“Bu yıl dördünc�� hasadımız. Tahminen 5 ton çiçek bekliyoruz. Dördüncü ekim olması nedeniyle biraz daha fazla çiçek olacak diye düşünüyorum. 4 yıl önce bir arkadaşımın teşviki ile bu işe başladım. Sosyal medyada görmüştüm ben de sonra bu işe başladım ve kendi ailemle yaptığım istişareler sonucunda 10 dönüm alanımızı lavanta bahçesine dönüştürmeye karar verdik. Yıla göre de verim değişiyor, hasat zamanına göre de değişiyor. Dördüncü hasadınız bu bizim.
Lavantanın asıl pazarı Fransa ve Bulgaristan dünya çapında. Ülkemizde de son dönemde revaçta olan bir bitki. Özellikle su kıtlığı yaşadığımız dünya düzeninde tarım için biçilmiş bir kaftan bu. Su istemez, buğday ve ayçiçeğinden daha az bir su ihtiyacı duyan bir btiki. Lavanta ilaç sektöründe kullanılınal tıbbi aromatik olan cinsi. Ülkemizin de ihtiyacı olan bir bitki, ihraç attığımızda döviz girdisi için faydalı olan bir bitkidir. Biz de 4 yıl önce gerekli araştırmayı maliyeti hesaplayıp bu işe girdik.Bu yılki hasadımız için bir firma ile ilgili görüşme halindeyiz. Kendimiz de yağımızı değerlendireceğiz, çevredeki arkadaşlarımıza üreticilerimize faydalı olmaya çabalayacağız. İnşallah da başarılı oluruz. Kimsenin de yağı elinde kalmaz, mağdur olmaz. Türkiye de de birkaç tane fiema var lavantayı değerlendirecek olan. Asıl üreticisi olan yer Fransa Bulgaristan’ı taşeron olarak kullanıyor. Bulgaristan’da Türkiye’yi taşeron olarak kullanıyor. Ülkemizde de ilaç firmaları var, parfümeri sektöründe de kullanılıyor.”
Durhan Yakın, yeni bir sıkım tesisi ile anlaştıklarını belirterek, “Muhtemelen yarın bu saatlere kadar biz yağı çıkarmak için uğraşıcağız. Ortalama bir kazan 3 saat sürüyor. 5 kazan çıksa bize dört 5 ton gibi çiçek bekliyoruz. Yaklaşık 5 kazan disdilasyon oluyor. O da ortalama 3 saatten 15 saat gibi bir süre alacak.” şeklinde konuştu.
Tumblr media
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
mezardakicicekk · 7 months ago
Text
KURTARILANDAN GELEN DARBE
22/05/2024
Bugün size kırk yıl düşünsem başıma geleceğine inanmayacağım bir şeyden bahsedeceğim. Konu Papatyayla ilgili. Hani şu intihar düşüncesinden vazgeçirdiğim, iyi olsun diye psikologlar aradığım, onun için psikoloğumun kapısına dayandığım, tüm bu süreçte kurstaki hocam tarafından küçümsenip herkesin önünde aşağılanmama rağmen dik durup onun için koca bir dönemimi heba ettiğim Papatya.
Daha öncesinde size bir soru sormuştum. "Ben mi yanlış anlıyorum yoksa Papatya bir erkekten ilgi gördü diye beni kapı dışarı mı etti?" diye bir soruydu. Cevap evetmiş. Sinirlenenler, arkadaşlığımı bitirip ona hakaretler etmemi söyleyenler olmuştu. Amacım bu durumdan rahatsız olduğumu dile getirip kendine çeki düzen vermesiydi. Peki ne oldu? Gelin size anlatayım.
Plansız bi şekilde bir sabah Papatya'ya müsait mi diye sordum. Buluşmaya karar verdik ve ben hazırlanmaya başladım. Aradan yarım saat geçmişti ve bana "Kuzenim mezuniyet elbisesi bakacakmış. Onun yanına gidicem, çok önemliymiş." diye mesaj attı. Mezuniyet elbisesi mi? Haziran ayına daha 2 ay vardı ve hiçbir mağazaya bırak mezuniyet elbisesini yazlık sezon ürünler bile adam akıllı gelmemişti. O kadar çok ekilmenin üstüne bu olunca tabiki ona inanmadım ve sinirlendim. Bana sıra gelince hep işinin çıktığından ve sevgilisi olduğundan beri saçma sapan davrandığından bahsettim. Saçmaladığımı söyleyip beni geçiştirdi.
O günden sonra onunla hiç konuşmayıp tavır koydum. Onunla olan postlarımı sildim; öne çıkan hikayelerimi kaldırdım, taktığımız arkadaşlık bilekliğini çıkardım ki bunu taktığımız günden beri hiç çıkarmamıştım, mç hesabımdan ve yakın arkadaş listemden çıkardım. Biliyor musunuz bunları hiçbir zaman fark etmedi. Tam 2 ay sürdü bu tavrım. Doğum günü geldiğinde kutlamamak için kendimi şartlamıştım ama son 1 aydır fazla meşgul olduğumdan cidden doğum gününü bile unuttum. Benden bi haber yaşayıp gidiyordu. Hatta 1 kere son dakika ektim onu ne hissettiğimi anlaması için. Hiçbir şey etki etmedi ona.
En son yine buluşma planladık günler öncesi ve bana buluşma sabahı "Okuldayım etkinlik var" dedi. Benimde zaten işlerim vardı ve öğleden sonra anca biterdi. "Benim işim 3 gibi bitecek 4 gibi çarşıda olurum." dedim ve tahmin edin bana ne dedi? Hadi, tahmin edin. "Beni daha çok beklersin."
Laf sokmak için kullanılan bir cümle olduğunu bildiğim halde o niyetle dememiştir diye düşünmeye kendimi zorlayarak "5 gibi geçerim o zaman" dedim ve bana etkinlikte görevli olduğunu ve bunu son dakika öğrendiği için gelemeyeceğini üstüne o saatten sonra benimle kalamayacağını ve eve gitmesi gerektiğini söyledi. Sakin kalmaya çalışarak bana attığı bu yalanın arkasında ne olduğunu bulmaya karar verdim. Öncelikle tumblr bloğuna baktım. Ondan başka bloğu takip etmiyordum zaten ve birkaç gün önce yazı paylaştığını gördüm. Sevgilisi askere gitmiş. Ne ironik değil mi?
Elimizde ne var? Sevgilisi hangi gün olduğunu bilmediğim bir zaman askere gitmiş. Peki bu çocuk askere gittiyse bugün bana söyledikleri doğru olabilir mi? Üniversiteye girmiyor olsam bile üniversitesi hayatını az çok biliyorum. Çevremde okuyan kişiler sayesinde de gün geçtikçe daha fazla bilgi sahibi oluyorum. Okulun sitesini kontrol ettim. Her üniversite her etkinliği için haftalar öncesinde duyuru yapar ve bu etkinlikler sene başı yıllık olarak planlanır. Bunu çok iyi biliyordum. Peki buluşacağımız gün gerçekten etkinlik var mıydı? Hayır. Hiçbir şey yoktu.
Aklıma sevgilisinin izin günü olduğu ve ziyarete gittiği ihtimalinden başka bir halt gelmediği için sinirlenip uzun bir paragraf yazdım. İçimde biriktirdiğim her şeyi anlatıp onunla görüşmek istemediğimi ve aklımla oynamaya çalışmaması gerektiğini söyledim. Beni resmen aptal zannediyordu. "Sevgilimle kendini kıyaslaman saçma ve aklınla oynayacak kadar uğraşacağımı sanmıyorum" dedi.
O yüzden ayak üstü binbir tane yalan atıp durdun değil mi Papatya? Ben hayatımda böyle nankör bir insan görmedim. En son "Umarım o çocukla ayrılmazsınız ve kaybettiğin bu arkadaşlığa değer" dedim ve bitti her şey. Cehennemin dibine kadar yolu var. Bu saatten sonra ağlayarak bana gelirse Pei yerine gerçek Yosun'un kim olduğunu en acı şekilde göstereceğim ona.
0 notes
magazinxhaberler · 9 months ago
Text
Bayraktar KALKAN DİHA'nın testleri başarıyla sürüyor
Tumblr media
Bayraktar KALKAN DİHA'nın testleri başarıyla sürüyor
Baykar'dan yapılan açıklamaya göre, Edirne'nin Keşan ilçesinde yer alan Baykar Uçuş Eğitim ve Test Merkezi'nde icra edilen uçuşta sistem tanımlama testleri başarıyla gerçekleştirildi. Keşif ve istihbarat görevleri için faaliyetler yürütebilecek Bayraktar KALKAN DİHA, test kapsamında 14 bin 500 feet irtifaya çıktı ve 70 saatlik başarılı uçuş süresini geride bıraktı. TERMAL GÖRÜNTÜLEME KABİLİYETİNE SAHİP BAYKAR BG-160 KAMERASIYLA UÇTU Otomatik rota takibi, hedef takibi, çember atma ve eve dönüş modlarını gerçekleştirebilen Bayraktar KALKAN DİHA, uçuş testini Baykar tarafından tamamen milli ve özgün olarak geliştirilen Baykar BG-160 kamerasıyla icra etti. Bayraktar KALKAN DİHA, termal görüntüleme kabiliyetine sahip Baykar BG-160 Elektro-Optik Sistem sayesinde geceleri de yüksek çözünürlüklü görüntü alabiliyor. Milli DİHA, gece ve gündüz keşif, gözetleme ve hedef tespiti görevlerini başarıyla icra edebiliyor. PİSTE İHTİYAÇ DUYMADAN ÜS BÖLGELERİNDE VE YÜZER PLATFORMLARDA GÖREV UÇUŞLARI GERÇEKLEŞTİREBİLİYOR Gücünü 4 elektrikli motor ve 1 düşük tüketimli benzinli motordan alan Bayraktar KALKAN DİHA, elektrik motorlarıyla dikey kalkış yaptıktan sonra seyir uçuş moduna geçerek seyrini sadece benzin motoru ile gerçekleştiriyor. Bu motorlar ile 14 bin 500 feet irtifaya çıkan Bayraktar KALKAN DİHA, 7 saatten fazla görev uçuşu icra edebiliyor. Dikey kalkış ve iniş yapabilen milli DİHA, herhangi bir piste ihtiyaç duymadan üs bölgelerinde ve yüzer platformlarda rahatlıkla görev uçuşları gerçekleştirebiliyor. Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003'teki İHA AR-GE sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83'ünü ihracattan elde etti. Şirket, 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre, savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023'te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90'ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023'te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3'te 1'ini tek başına yaptı. Bayraktar TB2 SİHA için 33, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı. NTV uygulamasını indirin, gelişmelerden haberdar olun Magazin X Haberler : Teknoloji Read the full article
0 notes
karaca2508-blog · 1 year ago
Text
İstifleme ve Depolama İşlerinde İş Güvenliği!
Tumblr media
İstifleme ve depolama işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanlar, çok sayıda farklı risklere maruz kaldıklarından dolayı, sağlık ve güvenlik politikasının temelini risklerin belirlenmesi ve proaktif (koruyucu) önlemlerle bu risklerin minimum düzeye indirilmesi oluşturur. Malzeme depolamanın (istiflemenin) güvenli bir şekilde yapılması, kaldırma ve taşıma araçları ve kullanımları, uygun depolama biçimleri gibi unsurlar çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunması için oldukça önemlidir. Kaza riskini ortadan kaldırmak için alınacak etkili koruyucu ve düzenleyici önlemler, kaza riskini önemli ölçüde azaltmanın yanı sıra, işyerinde etkin bir hammadde, parça, ara ürün vb. depolanmasını ve aktarımını sağlayarak, üretim açışından da olumlu etkiler sağlamaktadır. İstifleme işlerindeki büyük yaralanmalı kazaların yaklaşık yarısı (kırık kemikler, 24 saatten fazla hastanede yatmayı gerektiren yaralanmalar vb.) kayma, takılma ve düşme sonucu meydana gelmektedir. Elle taşıma, hareketli veya düşen nesnelerin çarpması ve yüksekten düşme ayrıca ciddi yaralanmalara sebep olmaktadır. Güvenli İstifleme Nasıl Yapılır? 
Sağlık ve Güvenlik Politikası Geliştirilmesi
İstifleme ve depolama işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanlar, çok sayıda farklı risklere maruz kaldıklarından dolayı, sağlık ve güvenlik politikasının temelini risklerin belirlenmesi ve proaktif (koruyucu) önlemlerle bu risklerin minimum düzeye indirilmesi oluşturur. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 4. üncü maddesinde, işverenlerin genel yükümlülüğü aşağıdaki şekilde belirtilmiştir: (1) İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede; a. Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar b. İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar. c. Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır. ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır. d)Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır. (2) İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. (3) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluklarını etkilemez. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda da belirtildiği gibi, işyerlerinde mesleki risklerin önlenmesi için, işverenlerin, işyerlerinde etkili sağlık ve güvenlik politikaları geliştirmeleri gerekmektedir. Etkili bir sağlık ve güvenlik politikası geliştirmek ve uygulamak aşağıda belirtilen adımları içerir; - İşyerindeki temel sağlık ve güvenlik risklerini belirlemek Risk önleyici çalışmaları, temel risklere göre yoğunlaştırmak Çalışanlar için riskleri değerlendirmek - Riskleri ortadan kaldırmak, bunun mümkün olamadığı durumlarda kabul edilebilir bir seviyeye düşürmek - Güvenli çalışma şekilleri belirlemek - Çalışanlara yeterli bilgi ve eğitim verilmesini sağlamak - Çalışanların ve sağlık ve güvenlik temsilcilerinin, sağlık ve güvenlik konularında karar süreçlerine dahil edilmesini sağlamak - İşyerinde uygulanan sağlık ve güvenlik politikalarını düzenli olarak gözden geçirmek
Risk Değerlendirmesi
Sağlık ve güvenlik politikası geliştirme sürecinde ilk adım öncelikleri belirlemek, yani risk değerlendirmesi yapmaktır. Risk değerlendirmesi temel olarak, işyerinde “neyin” insanlara zarar verebileceğinin dikkatlice incelenmesi ve belirlenmesidir. Risk değerlendirmesi sonucunda riskli durumlar belirlendiğinde, yeteri kadar koruyucu önlem alınıp alınmadığına karar verilebilir. İşveren, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına uygun olarak bir risk değerlendirmesi yaptırmalı ve bu risk değerlendirmesinde Kanunun 4 üncü, 5 inci ve 11 inci maddelerine uygun olarak hangi önlemlerin alınması gerektiğini belirlemelidir. İşyerindeki risklerin belirlenmesine yönelik (etkili) bir risk değerlendirmesi aşağıda belirtilen aşamalardan oluşur; - İşyerinde çalışanların sağlık ve güvenliği için bir risk olupolmadığı ve riskin kaynağı tespit edilir (Örneğin; kimyasallardan kaynaklanan bir risk, yüksekte çalışmadan kaynaklanan bir risk gibi). - Bu risk veya risklerden, kim veya kimlerin “nasıl” etkilenebileceği açıkça belirlenir. - Riskleri ortadan kaldırmaya veya azaltmaya yönelik önlemler belirlenir. - Risk değerlendirmesinin sonuçları ve uygulanan önlemler kayıt altına alınır. Risk değerlendirmesi düzenli aralıklarla veya ihtiyaç duyulduğunda yeniden gözden geçirilir. Risk değerlendirmesi aşamasında, daha önceden meydana gelen kaza ve ramak kala olaylarının sebep ve sonuçlarının analiz edilmesi de, etkin bir koruyucu önlem politikası uygulama aşamasında oldukça yararlı olacaktır. Aşağıda, risk değerlendirmesi aşamasında, kaza ve ramak kala olaylarının analizine yardımcı olacak örnek bir kontrol listesi verilmiştir. Kaza ve Ramak Kala Olay Analizi - Kaza veya Ramak Kala Olayının Tanımlanması: -     Kazaya/olaya yol açan koşulların belirlenmesi -     Kazaya/olaya neden olan tehlikelerin kaynağının belirlenmesi (örneğin: çalışma yerinden, kullanılan iş ekipmanından, aletten veya hammaddeden kaynaklı) -     Çalışma ortamının özelliklerinin belirlenmesi (zemin yüzeyi, aydınlatma, sıcaklık gibi) -     Çalışma şeklinin belirlenmesi (kim, hangi işi, ne zaman ve nasıl yapıyordu?)    Çalışan veya çalışanların eğitimi ve yetkinlikleri - Kazanın / Ramak Kala Olayın Tekrarlanmamasının Sağlanması: -     Riski en aza indirmek için ne yapıldığının / yapılacağının belirlenmesi -     Benzer kazaları / olayları önlemek için gereken ek önlemlere karar verilmesi    Ek önlemlerin uygulanmasının sağlanması -     Etkili olmalarını sağlamak için yeni önlemlerin gözden geçirilmesi 3. Kaza ve Ramak Kala Olay Analizinin Kayıt Altına Alınması
Çalışanların Bilgilendirilmesi ve Eğitimi
İşyerinde çalışanların, sağlık ve güvenliklerini tehlikeye atmadan nasıl çalışacaklarını bilmeleri ve güvenli bir şekilde çalışmaları, işyerinde sağlık ve güvenlik politikasının temelini oluşturur. Çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye sokmadan çalışmalarını sağlamak için, çalışanlara etkili bir eğitim programı düzenlenmeli, yeterli bilgi sağlanmalı ve güvenli şekilde çalışmalarına yönelik çalışma talimatları verilmelidir. Yeterli (uygun) bir eğitim programı, özellikle aşağıda belirtilen konuları kapsamalıdır: - İşyerinde karşılaşabilecek riskler ve bu risklerin kaynakları - Riskleri yok etmek veya en aza indirmek için uygulanabilecek önlemler - Acil durumlar ve acil durumlarda uygulanması gereken talimatlar Aşağıda belirtilen kişilere, eğitim verilmesi özellikle önemlidir: -     İşe yeni başlayan çalışanlar ve stajyerler -     Genç çalışanlar ve engelli çalışanlar (iş kazası geçirmeye daha yatkındırlar) -     Başka bir işte çalışmaya başlayan ya da yaptığı işte farklı bir çalışma metodu uygulanmaya başlayan çalışanlar -     Çalışan temsilcileri
İşyeri Tasarımı ve Düzeni
Özellikle depolama ve yükleme-boşaltma alanları başta olmak üzere, çalışanlar açısından sağlıklı ve güvenlikli bir çalışma ortamı ve uygun sosyal imkanların (duşlar, dinlenme yerleri vb.) sağlanması, istifleme yapılan işyerlerinde çalışanların kayıp düşmesi veya araçlardan kaynaklı iş kazalarının önlenmesi konusunda uygulanacak kontrol politikasının temelini oluşturmaktadır. Özellikle büyük depolama alanları bulunan işyerlerinde, ürünlerin ve malzemelerin hareketi (yükleme, boşaltma, istifleme gibi) çok çeşitli iş ekipmanının kullanılmasını içerdiğinden dolayı, büyük depolarda çok sayıda iş kazası oluşma riski daha fazladır. Bu tip işyerlerinde, güvenli bir trafik yönetimi sistemine sahip olmak önem taşımaktadır. Güvenli bir trafik yönetim sistemi, tesisteki araçların geliş-gidiş, yükleme-boşaltma hareketleri başta olmak üzere belirlenmiş prosedürler içermeli, çalışanlar ve iş araçları / ekipmanları mümkün olduğunca birbirinden ayrılmış alanlarda faaliyet göstermelidir. İşyeri tasarım aşamasında, aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulmalıdır: - Depolama alanları, koridorlar ve geçitler - Yaya ve araç yolları ve güzergahları - Merdivenler, yükleme-boşaltma rampaları - Acil kaçış yolları - Acil durum aydınlatması dahil uygun işyeri aydınlatması sağlanması - Yeterli çalışma alanı tasarımı - Çalışma ortamı sıcaklığının uygun olması - Etkin bir havalandırma sağlanması - Tuvaletler ve duşlar - Yemekhane ve sosyal tesislerin temizliği ve uygunluğu - İnsanların ve araçların güvenli hareket etmeleri için yaya ve araç yollarının belirlenmesi - Uygun bakım ve temizlik sağlanması - Engelli insanların ihtiyaçları - Elbise değiştirmek ve depolamak için uygun soyunma yerleri - Açık alanda yapılan çalışmalarda, mevsim şartlarının göz önüne alınarak gerekli düzenlemelerin yapılması İşyeri Zemini ve Trafik (Araç-Yaya) Yolları İstifleme ve depolama yapılan işyerlerinde, yaya / araç yollarının ve çalışma alanlarının açıkça belirlenmesi önemlidir. İşyeri zemini ve trafik yolları, yük taşıyan kamyonlardan ve tekerlekli iş ekipmanlardan kaynaklanabilecek fiziksel hasara veya kimyasal madde dökülmesi sonucu oluşabilecek korozyona dayanıklı olacak şekilde tasarlanmalıdır. İşyerinde bulunan zeminler ayrıca, üzerinde istiflenecek yüklerin ağırlığına dayanabilecek şekilde tasarlanmış ve inşa edilmiş olmalıdır. Zeminler ve trafik yolları tasarlanırken aşağıdaki hususlar dikkate alınmalıdır: -     Geçitler ve çalışma alanları, uygun fiziksel engellerle mümkün olan her yerde depolama alanlarından ayrılmalıdır. -     Çalışma alanları, geçitler ve depolama alanları, uygun zemin işaretleri kullanılarak açıkça belirlenmelidir. -     Yaya ve araç yolları, açıkça işaretlenerekmümkün olduğunda araçlar ve yayalar için ayrı yollar sağlanmalıdır. -     Çalışanların kaymasına veya düşmesine yol açabilecek faktörler ortadan kaldırılmalıdır. -     Zemin ve araç yollarında, çalışanın kaldırılan veya taşınan herhangi malzemenin kontrolünü kaybetmesine veya düşürmesine sebep olacak çukur, eğim farkı, düzensizlik veya kayganlık olmamalıdır. -     Zemin ve araç yollarında, üzerinden geçen araçlarda ve/veya yüklerde dengesizlik veya kontrol kaybına neden olmayacak şekilde çukur, eğim farkı, düzensizlik veya kayganlık olmamalıdır. -     Zeminler ve araç yolları, gerekenden daha dik olmamalıdır. Orta ve dik eğimli yüzeylerin ve engelli kişilerin kullandığı rampaların (gereken durumlarda) kenar kısımlarına güvenlik amacıyla tırabzan tertibatı yapılmalıdır. -    Zeminlerde ve araç yollarında (işin gereği olarak) geçici olarak malzeme, yük vb. olması gereken durumlarda, buraların kullanılması engellenmeli, insanları veya araç sürücülerini uyarmak için, uyarı levhaları konulması gibi önlemler alınmalıdır.
Tumblr media
Forklift Yolu
Tumblr media
Yaya Yolu - Araç giriş-çıkışı yapılan kapılarla, yayaların kullandığı kapılar birbirinden ayrılmalıdır. - Araç yolları ve yaya yolları aydınlatılmalıdır. - Çalışanlara, çelik burunlu iş ayakkabısı (ezilmelere   karşı) ve   yüksek görünürlüklü kıyafetler verilmeli ve kullanımı sağlanmalıdır. - Yükleme ve boşaltma işlemleri sırasında, yükleme-boşaltma yapılan alana yayaların girmesi sınırlandırılmalıdır. - Trafik yolları tasarlanırken; - Araç yolları, bu yolları kullanabilecek en büyük araç için yeterli genişlikte olmalıdır. - Araçların geri gitme gerekliliği mümkün olduğu kadar en aza indirilmelidir. Keskin virajlar ve kör köşelerden kaçınılmalı, mümkün olmayan yerlerde uyarı işaretleri ve uygun şekilde yerleştirilmiş aynalar kullanılmalıdır. - Trafik yolları, üzerlerinden geçecek yükleri emniyetli bir şekilde taşıyacak kadar sağlam bir malzemeden yapılmış olmalıdır. - Trafik levhaları ile araç trafiği düzenlenmeli ve araçlar için hız sınırı uygulanmalıdır. Takılma ve Kayma Sonucu Düşmeler Kayma ve düşme sonucu yaralanmalar, işyerlerinde en sık görülen yaralanmalardır. Kaymaların çoğu, zemin ıslandığında veya kirlendiğinde meydana gelir. Zemin yüzeyinin tasarımı ve kullanılan kaplama malzemesi, riski azaltmak için oldukça önemlidir. Kaymaları ve düşmeleri önlemek için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir: - İşyeri zemininin ıslanması/kirlenmesi önlenmeli ve düzenli olarak işyeri zemini temizlenmelidir. - Zemine dökülen sıvı veya katı malzemeler hızlı bir şekilde temizlenmelidir. - Etkili bir drenaj sistemi kurulmalıdır. - Islak zeminler uygun şekilde çevrilerek, giriş engellenmelidir. - Uyarı levhaları kullanılmalıdır. - Çalışanlara verilen eğitimlerde, temizlik ve düzen konusuna da yer verilmelidir. - Uygun (kaymaz tabanlı vb.) ayakkabılar giyilmelidir. - Çalışma alanları ve yürüme yollarında, malzeme veya ekipman, boş paletler, atıklar, ambalajlama malzemeleri vb. bulunmamalıdır. - Zemin ve yol yüzeylerini düz bir şekilde olmalı, zeminde ve yol yüzeylerinde çukur, kasis, üzeri yeterli şekilde kapatılmamış kanal vb. olmamalıdır. - Araç yollarında ve yükleme/boşaltma alanlarında, kış mevsiminde kar ve buza karşı önlem alınmalıdır. - Uygun ve yeterli aydınlatma sağlanmalıdır. Atık Yönetimi Depolama ve ambalajlama alanlarında, su, yağ, temizlik ürünleri, ambalaj malzemesi, streç malzemesi gibi atık malzemelerin zemine birikmesinden dolayı takılma ve düşmeler meydana gelmektedir. İyi uygulanan bir atık yönetimi, kayma ve düşmeleri engellemek için uygulanabilecek etkili bir yöntemdir. Merdivenler Merdivenler, dayanıklı ve yeterli yükseklikte tırabzanlar içermeli ve basamak kenarlarında açıkça görülebilen burgular olmalıdır. Merdiven basamaklarının tabanlarının, kaymaları önlemek için kaymaz şeritlerle kaplanması, kayma ve düşme sonucu oluşacak kazaları önlemek için kullanılan etkili bir yöntemdir. Basamaklarda, kaymayı önlemek için kullanılan zemin kaplamaları, basamak zeminine iyi sabitlenmeli ve bu kaplamaların kayması önlenmelidir Çalışma Ortamı Sıcaklığı İstifleme yapılan işyerlerinde, çalışma ortamı sıcaklığı, özel giysilere ihtiyaç duyulmadan çalışanlara makul ölçülerde konfor sağlamalıdır. Genel olarak, ciddi fiziksel efor gerektirmeyen çalışma ortamlarında, sıcaklık en az 13°C olmalıdır. Bununla birlikte; hava hareketi ve bağıl nem gibi diğer faktörlerin, ortam sıcaklığına etki edebileceği ve çalışma ortamının konforunu düşürebileceği göz önüne alınmalıdır. (İşyeri çalışma ortamı sıcaklığı, normal bir kuru termometre kullanılarak, çalışma istasyonlarına yakın bir noktada, çalışma yüksekliğinde ve pencerelerden uzakta ölçülmelidir.) Özellikle depolama yapılan alanlarda, belirli depolama sıcaklığı gereklilikleri (örneğin; ürünün bozulmaması için belirli sıcaklıkta tutulmasının gerekmesi) ya da binanın yapısı nedeniyle (örneğin; dışarıya açılan kısımları olması gereken depolama bölümlerinde) belirtilen çalışma ortamı sıcaklık değerini sağlamanın mümkün olmadığı durumlarda, termal konfor değerine mümkün olduğunca yakın bir ortam sıcaklık değeri elde etmek için gerekli önlemler alınmalıdır. Yiyecekler gibi düşük sıcaklıklarda tutulması gereken ürünlerin depolandığı bölümlerde, tüm çalışma alanını soğutmadan önce yalnızca ürünü soğuk tutmaya çalışılmalıdır. Bu tip ürünlerin depolanmasında; - Ürünün sarılması veya ortamdan yalıtılması, - Ürünün ön soğutulması, - Soğutulmuş alanların mümkün olduğunca küçük tutulması, - Ürünün işyeri ortam sıcaklıklarına mümkün olduğunca kısa sürede maruz bırakılması, vb. uygulamalarla, depolanan ürün ile çalışma ortamı arasındaki etkileşimin önüne geçilmelidir. Ortam sıcaklığının, depolama alanının genelinde, istenilen konfor değerlerine ayarlanamadığı durumlarda, lokal ısıtma veya soğutma seçeneklerine başvurulmalıdır. İşyeri çalışma ortamı sıcaklığı için üst limit olmamakla birlikte, iş yerindeki sıcaklıkların makul olması (termal yönden ortamın konforlu olması) şartı aranmalıdır. Aşırı sıcak havalarda, yerel soğutma yerine fanlar ve arttırılmış (güçlendirilmiş ya da fan gücü yükseltilmiş) genel havalandırma sistemleri kullanılması tavsiye edilir. Rahatsızlığı önleyen özel ayakkabılar (termal tabanlı) giyilmediği sürece, çalışanların soğuk zeminlerde uzun süre ayakta durması gerektiği durumlarda, zemin kaplamaları sağlanarak, zeminle temas en aza indirilmelidir. Çalışanların, rahatsızlık veren sıcaklıklara (yüksek veya alçak) maruz kalması durumunda uygun koruyucu kıyafet ve dinlenme amaçlı yerler sağlanmalıdır. Koruyucu giysi son çare olarak kabul edilmeli ve çalışanlara verilmelidir. Havalandırma Depolama yapılan işyerlerinde, çalışma günlerinde yükleme/boşaltma kapılarının açık olması veya sıklıkla açılıp kapanmasından dolayı çoğu depoda genellikle özel havalandırma düzenlemeleri gerekmez. Bununla birlikte, bazı malzemelerin depolanması veya depoda içten yanmalı motorlu iş ekipmanların kullanıldığı yerlerde özel havalandırma tesisatlarının olması gerekebilir. Petrol türevleri ile çalışan, içten yanmalı motorlu iş ekipmanları için temiz hava gereksinimleri, ekipmanın nasıl kullanıldığına bağlı olarak değişir. Havalandırmanın yetersiz olması durumunda, karbon monoksit seviyeleri hızla artabilir ve karbon monoksit zehirlenmesi riskini arttırır. Bu tip ortamlarda, hava ile direk temas eden açık kaynak ısıtıcılar tavsiye edilmez. İçten yanmalı motora sahip araçlar (benzinli, dizel, sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG)) çalışan endüstriyel araçlar) tehlikeli egzoz gazları ve partiküller yayar. Bu tip araçların, depolarda kullanılması durumunda, egzoz dumanını dışarı atmak için yeterli havalandırma sağlanmalıdır. Motorların uygun şekilde bakımı da önemlidir. Egzoz dumanı, filtre sistemlerinin veya katalitik konvertörlerin kullanılmasıyla önemli ölçüde azaltılabilir. Bununla birlikte, bu sistemler yeterli havalandırma sağlamanın yerine geçmez. Karbonmonoksit gibi gazların ortamda bulunan değerlerini, ölçüm cihazı vb. sistemler ile izlemek, bir sorun olup olmadığını belirlemek ya da kontrol önlemlerinin yeterli olup olmadığını değerlendirmek için yararlı olabilmektedir. Herhangi bir türden içten yanmalı motorla çalışan iş ekipmanları, havalandırmanın yetersiz olduğu, tehlikeli duman birikmesine neden olabilecek hiçbir çalışma alanında kullanılmamalıdır Pencereler ve Vantilatörler Pencereleri, tavan pencerelerini vb. açma araçları yaralanmaya neden olmamalı ve açık olduğunda, herhangi bir çalışan için risk oluşturmayacak şekilde tasarlanmış olmalıdır. Açılan pencerelerin alt kenarı, uygun bir bariyer sağlanmadıkça normal olarak yerden en az 800 mm (80cm) yukarıda olmalıdır. Read the full article
0 notes
saglikvehastalik · 1 year ago
Text
Baş ağrısı nasıl geçer? (Baş Ağrısından Kurtulun)
Baş ağrısı nasıl geçer, başın herhangi bir bölgesinde ortaya çıkan rahatsızlık verici bir his olarak tanımlanabilir. Baş ağrısı, beyin dokusunda değil, beyin zarı, kafa derisi, kaslar, sinirler ve damarlarda meydana gelen uyarılma veya tahriş sonucu oluşur. Baş ağrısı, tek başına bir hastalık değil, altta yatan başka bir hastalığın belirtisi olabilir. Baş ağrısı şiddeti, süresi ve sıklığı kişiden kişiye değişebilir. Bazı baş ağrıları hafif ve kısa süreli iken, bazıları şiddetli ve uzun süreli olabilir. Baş ağrısı nedeniyle günlük aktiviteleri yapmakta zorlanan veya yaşam kalitesi düşen kişiler mutlaka bir doktora başvurmalıdır. Baş Ağrısı Neden Olur? Baş ağrısının pek çok farklı nedeni olabilir. Bunlar arasında en sık görülenleri şunlardır: - Gerilim tipi baş ağrısı: Bu tip baş ağrısı, stres, yorgunluk, uyku bozukluğu, açlık, susuzluk gibi faktörlerden kaynaklanır. Başın etrafında bir bant varmış gibi sıkıştırıcı bir ağrı şeklinde hissedilir. Genellikle hafif veya orta şiddettedir ve 30 dakika ile 7 saat arasında sürebilir. - Migren: Migren, genetik yatkınlık, hormonal değişiklikler, beslenme alışkanlıkları, çevresel faktörler gibi nedenlerle tetiklenebilen kronik bir baş ağrısı türüdür. Genellikle tek taraflı ve zonklayıcı bir ağrı şeklinde ortaya çıkar. Ayrıca bulantı, kusma, ışık ve sese hassasiyet gibi belirtiler de eşlik edebilir. Migren atakları 4 saatten 3 güne kadar sürebilir. - Küme tipi baş ağrısı: Küme tipi baş ağrısı, nadir görülen ancak çok şiddetli olan bir baş ağrısı çeşididir. Genellikle gözün arkasında veya yanında hissedilen keskin ve delici bir ağrıdır. Ayrıca gözde kızarma, yaşarma, burun akması veya tıkanıklığı gibi belirtiler de görülebilir. Küme tipi baş ağrısı atakları 15 dakikadan 3 saate kadar sürebilir ve günde birden fazla kez tekrarlayabilir. - Sinüzit: Sinüzit, burun mukozasının iltihaplanması sonucu oluşan bir enfeksiyondur. Sinüzit nedeniyle burun tıkanıklığı ve akması, yüzde dolgunluk hissi ve basınçlı bir baş ağrısı meydana gelir. Sinüzitli kişilerde baş eğildiği zaman ağrı artabilir. - Diş ağrısı: Diş ağrısı, diş çürümesi, diş eti iltihabı, diş apsesi, diş sıkma veya gıcırdatma gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Diş ağrısı, başın alt kısmında veya şakaklarda hissedilen bir ağrıya neden olabilir. - Göz bozuklukları: Göz bozuklukları, göz tansiyonu, göz enfeksiyonu, göz kuruluğu, göz alerjisi, göz yorgunluğu gibi nedenlerle baş ağrısına yol açabilir. Göz bozukluklarına bağlı baş ağrısı genellikle göz çevresinde veya alında hissedilir. - Tansiyon: Tansiyon, kan basıncının normalden yüksek veya düşük olması durumudur. Yüksek tansiyon (hipertansiyon) başın arkasında veya şakaklarda hissedilen sıkıştırıcı bir baş ağrısına neden olabilir. Düşük tansiyon (hipotansiyon) ise baş dönmesi, halsizlik ve zonklayıcı bir baş ağrısına yol açabilir. - Beyin tümörü: Beyin tümörü, beyinde anormal hücrelerin büyümesi sonucu oluşan bir kitledir. Beyin tümörü olan kişilerde sabahları daha şiddetli olan ve ilaçla geçmeyen bir baş ağrısı görülebilir. Ayrıca bulantı, kusma, görme bozukluğu, konuşma bozukluğu, denge kaybı gibi belirtiler de eşlik edebilir. - Beyin kanaması: Beyin kanaması, beyindeki bir damarın yırtılması veya patlaması sonucu oluşan bir durumdur. Beyin kanaması olan kişilerde aniden başlayan ve çok şiddetli olan bir baş ağrısı meydana gelir. Ayrıca bayılma, kafa karışıklığı, konuşma bozukluğu, felç gibi belirtiler de görülebilir. Baş Ağrısı Nasıl Geçer Baş Ağrısı Nasıl Tedavi Edilir? Baş ağrısı tedavisi, baş ağrısının nedenine ve şiddetine göre değişebilir. Baş ağrısının altında yatan bir hastalık varsa öncelikle o hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Baş ağrısı için doktora başvurmak gereken durumlar şunlardır: Baş ağrısı tedavisi, baş ağrısının nedenine ve şiddetine göre değişebilir. Baş ağrısının altında yatan bir hastalık varsa öncelikle o hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Baş ağrısı için doktora başvurmak gereken durumlar şunlardır: - Baş ağrısı hayatınızda ilk defa veya çok şiddetli olarak ortaya çıkarsa - Baş ağrısı giderek sıklaşırsa veya süresi uzarsa - Baş ağrısına ateş, kusma, görme bozukluğu gibi belirtiler eşlik ederse - Baş ağrısı ilaçla geçmezse - Baş ağrısı travma sonrası oluşursa Baş ağrısı için doktora başvurduktan sonra doktorunuz size uygun bir tedavi planı önerecektir. Tedavi planı şunları içerebilir: - Ağrı kesici ilaçlar: Asetaminofen, ibuprofen, naproksen gibi ilaçlar hafif veya orta şiddetteki baş ağrılarını gidermeye yardımcı olabilir. Ancak bu ilaçları fazla kullanmak veya yanlış dozda almak baş ağrısını daha da kötüleştirebilir. Bu nedenle doktorunuzun tavsiyesine uymanız gerekir. - Özel ilaçlar: Migren veya küme tipi baş ağrısı gibi özel durumlarda doktorunuz size triptanlar, ergotaminler, kalsiyum kanal blokerleri, kortikosteroidler gibi ilaçlar reçete edebilir. Bu ilaçlar ağrıyı azaltmak veya atakları önlemek için kullanılabilir. - Alternatif tedaviler: Akupunktur, masaj, meditasyon, yoga, aromaterapi gibi yöntemler baş ağrısını hafifletmeye veya stresi azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak bu yöntemleri denemeden önce doktorunuza danışmanız gerekir. Baş Ağrısı Nasıl Önlenir? Baş ağrısını önlemek için bazı basit önlemler alabilirsiniz. Bunlar şunlardır: - Düzenli ve yeterli uyku: Uyku, vücudun dinlenmesi ve yenilenmesi için gereklidir. Uyku eksikliği veya fazlalığı baş ağrısına neden olabilir. Bu nedenle günde 7-8 saat uyumaya çalışın ve uyku düzeninizi bozmayın. - Sağlıklı beslenme: Beslenmenizde tuz, şeker, yağ, kafein gibi maddeleri aşırı tüketmekten kaçının. Bunlar kan basıncını, kan şekeri seviyesini ve sinir sistemi aktivitesini etkileyerek baş ağrısına yol açabilir. Ayrıca baş ağrısı tetikleyen yiyecek ve içecekleri belirleyin ve bunlardan uzak durun. Örneğin peynir, çikolata, şarap, salam gibi gıdalar migreni tetikleyebilir. - Bol su içme: Su, vücudun temel ihtiyacıdır. Susuz kalmak baş ağrısına neden olabilir. Bu nedenle günde en az 2 litre su içmeye özen gösterin. - Egzersiz yapma: Egzersiz yapmak kan dolaşımını artırır, kasları gevşetir ve endorfin salgılar. Endorfin, doğal bir ağrı kesici olarak bilinir. Bu nedenle düzenli olarak egzersiz yapmak baş ağrısını önlemeye veya hafifletmeye yardımcı olabilir. - Stresten uzak durma: Stres, baş ağrısının en yaygın nedenlerinden biridir. Stresli olduğunuzda vücudunuzda kortizol adlı bir hormon salgılanır. Kortizol, kan basıncını ve kas gerginliğini artırarak baş ağrısına yol açabilir. Bu nedenle stresli durumlardan kaçınmaya veya stresle başa çıkma yolları bulmaya çalışın. Baş Ağrısı İçin Doğal Yöntemler: Baş ağrısının nedenleri, belirtileri ve tedavisi hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Ancak bazen ilaç kullanmak istemeyebilir veya ilaçlara karşı alerjiniz olabilir. Bu durumda doğal yöntemler uygulayarak baş ağrısını hafifletmek veya önlemek mümkündür. İşte size baş ağrısı için doğal yöntemler: - Limon ve nane: Limon ve nane, baş ağrısını azaltmaya yardımcı olan doğal maddelerdir. Limon, vücudun asit-alkali dengesini sağlayarak kan damarlarını rahatlatır. Nane ise ferahlatıcı bir etkiye sahiptir ve sinir sistemini sakinleştirir. Yarım limonun suyu ve 3 yaprak naneyi bir bardak su içerisine koyun ve bir süre bekletin. Ardından bir bezi bu suda ıslatıp alnınıza koyun ve bezi her 15 dakikada bir ıslatın. - Zencefil: Zencefil, anti-enflamatuar ve analjezik özellikleri sayesinde baş ağrısını dindiren bir bitkidir. Zencefil, kan damarlarının genişlemesine ve kan akışının artmasına neden olarak ağrıyı azaltır. 1/3 T.K toz ya da taze rendelenmiş zencefili bir bardak sıcak su içerisine atın ve için. - Lavanta yağı: Lavanta yağı, güzel kokusuyla sadece ruh halinizi iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda baş ağrısı ve migren için de etkili bir doğal tedavi yöntemidir. Lavanta yağı, kasları gevşetir, stresi azaltır ve sinir sistemini yatıştırır. Kaynamış 2 ya da 3 bardak suya 2 ya da 4 damla lavanta yağı ekleyip buharını koklamak doğal bir baş ağrısı tedavisi sağlar. - Nane yağı: Nane yağı da lavanta yağı gibi baş ağrısına iyi gelen bir aromaterapi ürünüdür. Nane yağı, mentol içerir, bu da kan damarlarının genişlemesine ve kan akışının hızlanmasına yardımcı olur. Ayrıca soğutucu bir etkiye sahiptir ve alnınızda ferahlık hissi yaratır. Birkaç damla nane yağını alnınıza veya şakaklarınıza masaj yaparak uygulayabilirsiniz. - Kasımpatı: Kasımpatı, güzel görünümünün yanında baş ağrısı için de faydalı olan bir çiçektir. Kasımpatı, parthenolide adlı bir madde içerir, bu da migreni tetikleyen kimyasalları engeller. Kasımpatıyı çay olarak demleyip içebilir veya kurutulmuş yapraklarını yiyebilirsiniz. Baş ağrısı için doğal yöntemler uygularken dikkat etmeniz gereken bazı noktalar vardır: - Doğal yöntemlerin de yan etkileri olabileceğini unutmayın. Örneğin bazı bitkiler alerjiye veya mide rahatsızlığına neden olabilir. Bu nedenle herhangi bir rahatsızlık hissederseniz kullanmayı bırakın ve doktorunuza danışın. - Doğal yöntemler ilaçların yerini tutmaz. Baş ağrısı şiddetli, sık veya uzun süreli ise mutlaka bir doktora görünün. Baş ağrısı altta yatan başka bir hastalığın belirtisi olabilir. - Baş ağrısını önlemek için sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyin. Düzenli ve yeterli uyuyun, sağlıklı beslenin, bol su için, egzersiz yapın ve stresten uzak durun. Baş ağrısı, pek çok insanın yaşadığı yaygın bir sağlık sorunudur. Baş ağrısının nedenleri, belirtileri, çeşitleri ve tedavisi hakkında bilgi sahibi olmak, bu sorunu önlemek veya azaltmak için önemlidir. Baş ağrısı için doktora başvurmak gereken durumları bilmek ve doktorunuzun tavsiyelerine uymak da hayati önem taşır. Ayrıca baş ağrısını önlemek için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve basit önlemler almak da faydalı olacaktır. Read the full article
0 notes
istatistikbeyin · 2 years ago
Text
İlginç Steam İstatistikleri (2023)
Tumblr media
Steam ilk olarak 2003 yılında Valve tarafından oyunlarına otomatik güncellemeler vermek için tanıtıldı. O zamandan beri, yayıncılar ve geliştiriciler için önde gelen bir dijital oyun dağıtım platformu haline geldi. Windows, macOS ve Linux üzerinde çalışarak milyonlarca kullanıcısı vardır. Platform, oyunların yanı sıra çeşitli uygulama ve yazılımların yanı sıra anime, film ve oyun müzikleri sunar. Ama Steam ne kadar büyük? Ve platformun kullanıcı tabanı hakkında ne biliyoruz? Aşağıda, İstatistikBeyin.com olarak bu soruları yanıtlamak için en son Steam istatistiklerine bakıyoruz.
Şaşırtıcı Steam İstatistikleri (Editörün Seçimi)
Tumblr media
steam - Steam oyunları oynamak için harcanan saat sayısı yarıdan fazla artarak 2019'da 20,8 milyardan 2019'da yaklaşık 31,3 milyara ulaştı. - Steam hesaplarının sayısı 28 Nisan 2019'da bir milyara ulaştı. - Steam, dünya çapında indirilen tüm bilgisayar oyunlarının ila 'ini oluşturur. - Steam, dünya pazarının 'ini oluşturan ve her gün yaklaşık 20 milyon oyuncuyu çeken, dünyanın en popüler video oyun dağıtım hizmetidir. - 2020'de Steam, 25,2 Exabyte veri sağladı. - Çin, Steam trafiğinin 'unu, ABD ise ,8'ini oluşturuyor. - Steam'de bağımsız oyunlar yaklaşık 6,4 milyar dolar kazandı. - Steam kataloğundaki oyunlar hakkında yapılan inceleme sayısı 2018'den 2019'a 0 artarak 70.000'e ulaştı.
2022'de Göz Önünde Bulundurulacak Steam İstatistikleri
Burada, kullanıcıları, en popüler oyunları ve diğer birkaç ayrıntı hakkında en önemli Steam gerçeklerinden bazılarına bakıyoruz. 1. Steam, 12 Eylül 2003'te yayınlandı. (Kaynak: Oldest) Steam'in ne kadar süredir var olduğunu mu merak ediyorsunuz? Steam, dünyanın en önde gelen ve en büyük dijital oyun dağıtım platformlarından biridir. Valve Corporation tarafından yaratılmıştır, kullanıcıların bilgisayar oyunları satın almasına ve oynamasına olanak tanır. Platform ilk olarak 12 Eylül 2003 tarihinde halka açıldı. 2. Steam'in 2020'de aylık 120 milyon aktif kullanıcısı var. (Kaynak: Statista) Steam, aylık 120 milyon aktif kullanıcı tabanına sahiptir. Bu, 2019'daki 95 milyon aktif kullanıcıya kıyasla ,31'lik önemli bir artış. 3. US Steam'de 50.000'den fazla oyun var. (Kaynak: PCGamesN) 2022'de Steam'de kaç oyun olduğunu merak mı ediyorsunuz? Bu makalenin yazıldığı tarihte, ABD Steam mağazasında 50.000'den fazla oyun bulunmaktaydı ve siz bunu okudukça bu sayı muhtemelen artıyor. Bu sayı, Steam'de yayınlanan her oyunu kapsamamaktadır. Lisans endişeleri, içerik sınırlamaları veya bariz bir şekilde aldatıcı olma nedeniyle listeden çıkarılan oyunları da içerdiğinden, bu rakam çok daha fazladır. 4. Call of Duty: Modern Warfare, Steam'deki en büyük oyundur. (Kaynak: Oyun Stili) Call of Duty: Modern Warfare, dosya boyutuna (200 GB) göre Steam'deki en büyük oyundur. Oyun, bazı hayranlar onu en iyi Call of Duty oyunu olarak selamlarken, diğerleri onu FIFA ve PES'in ayak izlerini takip ettiği için eleştirerek karışık eleştiriler aldı. 5. Counter-Strike: Global Offensive, 2020'de Steam'de en çok oynanan oyun oldu. (Kaynak: Statista) 2020'de Counter-Strike: Global Offensive (CS:GO), 1,3 milyondan fazla oyuncuyla çevrimiçi oyun platformunda en çok eşzamanlı oyuncu arasında Steam sıralamasında zirveye ulaştı. Cyberpunk 2077, Steam listelerinde ikinci sırada yer aldı ve platformda aynı anda bir milyon oyuncuyu geçen diğer tek oyun oldu. 6. PC oyuncuları, 2019'da yalnızca Steam'de 20 milyar saatten fazla oyun oynayarak geçirdi. (Kaynak: Tech Spot) 2019'daki son Steam oyun istatistiklerine göre, PC oyuncuları yalnızca bu platformda 20 milyar saatten fazla oynadı. Bu, kişi başına yaklaşık 1.400 saat veya yılda 58 gün demektir! 7. 2020'de Steam'e 10.000'den fazla oyun eklendi. (Kaynak: Statista) Son Steam istatistiklerine göre, platform 2004'te yalnızca yedi oyun çıkardı, ancak bu rakam yıllar içinde istikrarlı bir şekilde artıyor. 2019'da 8.033'ten 2020'de 10.263'e yükseldi. Şimdiye kadar, 2021'in 1. ve 2. çeyreğinde platform 3.031 oyun piyasaya sürdü. 8. Steam, 2020'de kullanıcılarına rekor düzeyde 25,2 exabyte veri teslim etti. (Kaynak: Venture Beat) 2020 yılında Steam, rekor kıran 25,2 exabyte veriyi kullanıcılarına teslim etti. Bu kısmen pandemiden, kısmen de Cyberpunk 2077'nin Aralık ayında piyasaya sürülmesinden kaynaklanıyordu. 9. 48 milyon oyuncu Steam'de kontrolcü kullanıyor. (Kaynak: Steam Topluluğu) Valve, Steam'de denetleyici kullanan oyuncu sayısının her zamankinden daha fazla olduğunu ve arttığını bildirdi; 48 milyon oyuncu bir oyunda denetleyici kullandı. Günlük oyun oturumlarının 'unda bir denetleyici kullanılıyor ve oyuncuların yaklaşık 'i Steam'de PlayStation kullanıyor.
Steam Pazar Payı
Tumblr media
steam istatistikleri Steam, oyun endüstrisindeki en büyük ev isimlerinden biridir. Gelirini, satışlarını ve piyasa değerini ortaya koyan bazı harika Steam istatistiklerine bir göz atalım. 10. Steam, oyun içi satışlarda artışa tanık oldu. (Kaynak: Oyun Sektörü) Steam, 2020'de günlük 62,6 milyon aktif kullanıcıyla aylık 120 milyon aktif oyuncuya sahipti. Sonuç olarak, oyun satışları ,4 ve Steam'de oynanan toplam saat, yıldan yıla ,7 arttı. 11. Yaklaşık 100 oyun, Steam gelirinin 'sini oluşturuyor. (Kaynak: Oyun Sektörü) Steam'de bulunan 21.000 oyundan yaklaşık 100'ü, 4.3 milyar doların neredeyse yarısını oluşturdu. Yani oyunların %0,5'i toplam satış gelirinin yarısını oluşturuyor. 2017'de PlayerUnknown's Battlegrounds, 28 milyon Steam sahibiyle 600 milyon dolar kazanarak en çok kazananlar listesinin başında yer aldı. 12. Steam'in günlük 62,6 milyon aktif kullanıcısı var. (Kaynak: Steam) Steam, COVID-19 kilitlenmeleri nedeniyle 2020'de zaten önemli bir büyümeye tanık oldu. Son Steam istatistiklerine göre, aylık aktif kullanıcıların yarısından fazlası günde en az bir kez Steam'de bulunuyor. İnsanlar evde kalmaya zorlandığında video oyunu oynama süresi büyük ölçüde arttı ve oyun satın alan ve oynayan müşteri sayısını önemli ölçüde artırdı. 13. Steam'de ortalama 2,6 milyon yeni alıcı vardı. (Kaynak: DualShockers) Steam oyuncuları Steam'de daha fazla zaman geçirdi ve 2020'de satışlar 2019'a kıyasla 'den fazla arttı. En son steam satış istatistiklerine göre, 2020'de her ay ortalama 2,6 milyon yeni alıcı platforma katıldı. 14. Steam oyunlarının en iyi %1'lik kesiminin her biri yalnızca Steam'de 25 milyon dolardan fazla kazanıyor. (Kaynak: Indie Games) En son Steam çevrimiçi istatistiklerine göre, oyunların yalnızca 'unda 50.000$'dan fazla para var. Steam'in popülaritesine rağmen, platformdaki oyunların neredeyse 'si hiçbir zaman 10.000 doları aşmadı. 15. Epic Games'in popülaritesi Steam için büyük bir tehdit. (Kaynak: Epic Games) İki oyun devi arasında yeni bir savaş çıktı: Steam ve Epic Games. Epic Games, Steam'in biraz gerisinde ama sıcakta geliyor. Fortnite'ın muazzam popülaritesi sayesinde aylık aktif kullanıcı tabanı arttı. Epic Games'in 2019'da aylık 32 milyon kullanıcısı vardı ve bu sayı 2020'de 56 milyona yükseldi. Platform, 160 milyondan fazla Epic Games Store PC kullanıcısına sahiptir. 2019'da 7 milyon olan günlük aktif kullanıcı sayısı 2 artarak 2020'de 31,3 milyona ulaştı. Epic Games en dikkate değer olanı olmasına rağmen, diğer Steam rakipleri de oyunda: Origin, Itch.io, GOG Galaxy, Uplay ve daha fazlası.
Steam Demografisi: Her Şey Hayranlarla İlgili
Küresel bir oyun platformu olarak Steam, milyonlarca tüketiciyi cezbeden gişe rekorları kıran oyunlarla dolup taşmaktadır. Oyuncular, bilgisayarlarının başında saatlerce oturarak dünyanın dört bir yanına dağılmış durumda. Steam kitlesini daha iyi anlamak için bazı Steam kullanıcı istatistiklerine hızlıca göz atalım. 16. ABD, tüm Steam kullanıcılarının .43'ünü oluşturuyor. (Kaynak: Statista) Ülkelere göre Steam kullanıcı sayısına bakıldığında, platformun Amerika Birleşik Devletleri'ndeki popülaritesinin bu dünyanın dışında olduğu ortaya çıkıyor. PUBG ve Counter-Strike sayesinde Steam, dünyanın çeşitli köşelerinde tanınır hale geliyor. Oyun endüstrisi, şu anda kullanıcı tabanının ,64'ünü elinde tutan Çin'de patlama yaşıyor. 17. ABD'deki yetişkin Steam kullanıcılarının 'ü 20 ila 29 yaş arasındadır. (Kaynak: Statista) Yaşa göre Steam kullanıcı sayısına bakıldığında, platformun nispeten genç nesiller arasında daha popüler olduğu ortaya çıkıyor. Video oyunu oyuncularının 'inin 18 ila 34 yaşları arasında olduğu ve yalnızca %6'sının 65 yaş ve üzerinde olduğu göz önüne alındığında bu mantıklıdır. 18. 26,92 milyon eşzamanlı kullanıcıyla Steam, Nisan 2020'de rekor kıran bir seriye imza attı. (Kaynak: Statista) Nisan ayında Steam, platformda şimdiye kadar kaydedilen en fazla eşzamanlı oyuncu rekorunu kırdı. Steam istatistikleri, bundan önce Steam'deki en büyük eşzamanlı kullanıcı sayısına Nisan 2020'de ulaşıldığını ve yaklaşık 24 milyon olduğunu gösteriyor. 19. Counter-Strike: Global Strike Offensive, Steam'de en çok oynanan oyundur. (Kaynak: Steam Grafikleri) Counter-Strike ilk olarak 8 Kasım 2000'de piyasaya sürüldü. Lansmanından bu yana, franchise oyun listelerini yönetiyor. Son Steam oyuncu istatistiklerine göre, kullanıcılar oyunu oynamak için 399 milyon saatten fazla zaman harcadı. Ben bu yazıyı yazarken 500.000'den fazla kişi oynuyor.  20. Çin'deki Steam kullanıcılarının sayısı 30 milyonu aştı. Daha önce de belirttiğim gibi Çin, dünyanın en büyük oyun pazarlarından biridir. Steam'in o ülkedeki popülaritesi nedeniyle Valve, bu yılın başlarında Steam'in Çince sürümünü üretmek için Perfect World ile bir ortaklık duyurdu. Küresel olarak Steam kullanıcılarının toplam sayısı artıyor ve bu oyun endüstrisi için iyi. Çin yapımı bağımsız bir oyun olan "The Scroll of Taiwu", Steam aracılığıyla 600.000'den fazla dijital kopya sattı.
Sonuç
Steam, oyuncular için dijital bir sığınak görevi görerek dünyanın dört bir yanından yüzlerce hatta milyonlarca başka oyuncuyla her türlü oyunu oynamalarına olanak tanır. Yukarıdaki Steam istatistikleri, platformun dünyadaki oyuncular arasında ne kadar popüler olduğu hakkında size bir fikir vermiş olabilir. 2003'teki ilk çıkışından bu yana Steam ilgi gördü ve büyümeye devam ediyor. Kaynak: https://webtribunal.net/   Read the full article
0 notes
dilperisanimmmm · 2 years ago
Text
Arada böyle okuldaki trreklerden bahsediyorum. Yazıp parmaklarımı yormaya bile değmez. Bi kaç güne unuturum da. Yazmam aklıma takmam saçma. Ama yazacam ha yazacam. Kiii arada baktığımda kimin ne bokum olduğunu arada göreyim tekrar edeyim. İkinci dönem geldi geçti. Virda weda derken 1. Sınavlar başladı. Medine o gün kapıya geldi işte ince memedi almak ixin. Neyse o gün dedim ki Medine benim bu yıl geçmem lazım. O da şaşırdı. sonuçta geçip geçmemek umrumda bile değil hix bir şeyi takmıyorum. Neyse dedim ki ben okula gitmedim bende notlar yok. Sen bana yazılı takvimini de at çıkacak konuları da at aldığın tuttuğun notları da çekip at. Dedi tamam. Zaten yazılı haftasının 2. Gunundeyim iki yazılım çöp oldu. Yarın da iki sınav var. Saat öğle 4,5 şimdi notları almaya başlasam sadece bir dersin notları gece 12 de 1 de biter. Daha Bi de bunu ezberi anlamsı var. öyle böyle çalışmam ixin benim sabahlamam lazım. Tüm bunları yapsam bile 3,4 ayın konusunun hepsini öğrenmem ki zaten 60,70 yani gerçekten en fazla. tüm bunalri sadece bir ders ixin bile yapsam hem günüm yetmez zaman yetmez hem de aman aman bi puan bile almam.Hani bu normal şartlar işte. Değil ki ben yapamam. Kimse yapamaz son geceye bırakayım 3,4 ayın konusu. virda wêda. Neysee. Dedim bari gider gitmez at, notları almaya başlayayım. Dedi tamam geç attı. Tuttuğu not eksikti. Hoca demiş bu üniteler çıkıyor o bana sadece bir ünitenin notlarını atmış o da eksik. Veee Hani bir ünitenin 3 sayfa olsun 4 olsun 5 olsun...15 sayfadan fazla bile attı. Sadece bir ünitenin özeti...o da eksikkk...gercekten insan kimseyle rahat olmuyor. Bir de en nefret ettiğim şey yazısı okunmuyordu. Yemin ederim ki bak yemin ederim abartmıyorum gelecekteki ben bunları okursam derim ki abartarak yazmışım zamaninda. Asla abarmiyieum her bir kelimesini anlamak ixin 10 dakika okuyordum anlayayım diye...neyse gerçekten insan diyecek bir şey bulamıyor. Tarih sınavına girmedim. bir sonraki gün yazili günü okula gitmedim cunku. Tarih sınavı geçmesine rağmen yine de çalıştım. Dedim deprem meprem belki hoca bir ihtimal da olsa koyar sonra. 5,6 sayfa ezberledim önceden. Sonra yine çalışsaydım bir o kadar tamamdı. Ama yapmadım yine sınava girmedim. Nwyseew ikinci yazılılar başladı. Hocalar hangi konular çıktığinıi söylüyor. Yazdım yazmak istemesem de yazdım... dedim çıkan konuları atar mısın. 4,5 saat sonra yazdı. Bisey demiyorum belki görmemiştir olabilir bak bişey demiyorum. Ama konuları atmdı. Kasten de atamamış demiyorum ha. Bunlar hep umursamizliktan! Dedi ki ben bu sefer çok okula gitmedim notları almadım. Doğru söylüyor biliyeoum okula gitmedi bu sefer. Zaten kendisinin sınavlara girmesine gerek yok. 1. Dönemin notlarının aynısı giriyor deprem bölgesi olduğu ixin. Biliyoeum doğru söylüyor. Daa.. ben dedim ki konuları at demedim notları at. İşte o kadar umursamaz. Neyse gece 12 yi geçiyordu cevap verdi. Zaten artık o saatten sonra da calismazdim. Neyse işte böyle. Konular önemli bu arada. Bazen Hocalar 1. Dönem konularından da soruyor bazen sormuyor. Bazen sınavda çıkan başlıklara kadar bile çıktığını söylüyor. Onun ixin saatlerimi verip çalışıp ezberlemiş olsam bile sınavda çıkmayabikir. Bunun ixin de sormam lazımmm. Böyle işte. Şimdi de tarihin notlarını alacam. Ama not bile değil. 2. Donrm Full not varr yoeutube ta. 1 saat ve 2. Dönem konuları full diyor. Yani tam konuyu anlatan Hocalar da yokkk. Herkesten nefret ediyorum . Bir ekleme daha yapayım. Medine ye demiştim ki notları konuları at benim bu sene gevmemde yardımcı ol demiştim. Allah beni kahretmesin de öyle seyelr demiyeydim. Gercekten kimse kimse zerrrree kadar düşünmüyor. Sınav zamanında sınavların nasıl geçti diye iki kere sordu. Girmedim diyince hix bir şey demiyordu. İşin zor diyordu o kadar. Neyse bunları unutmamalıyım. Çok boş insanlar ve çok boş olaylar ama gerçekten de unutmak istemiyroum.
0 notes
cointahmin · 2 years ago
Text
BIT Mining Limited, Dogecoin (DOGE) ve Litecoin (LTC) madenciliği için tasarlanan en yeni madencilik makinesi LD4’ü tanıttı. Bu ortada, artık XRP ile Xspectar metaverse’de arazi satın almak mümkün. FARE Protocol ise bir tohum cinsinde 6,2 milyon dolar topladı. Ve kripto dünyasından daha fazla haberler geldi.DOGE, XRP, PEPE ve daha fazlası için sıcak haberler…FARE Protocol 6,2 milyon dolar topladıFARE Protocol, bir tohum cinsinde 6,2 milyon dolar topladı. Bu çeşidi, Twitch’in kurucusu Justin Kan tarafından yönetilen Goat Capital ve C Squared Ventures yönetti. Ayrıyeten, bağış toplama süreci, ekosistemin ve mahallî tokenin bu yılın ilerleyen günlerinde Ethereum Katman-2 Blockchain’i Arbitrum’da piyasaya sürülmesinden evvel gerçekleşti.Yüzlerce trilyonluk PawSwap (PAW) stake edildiPAW staking için main-net yayına girerken, 24 saatten kısa bir müddet içinde yaklaşık 200 trilyon PAW eklendi. Paw Chain takımı, PAW ekosisteminin birinci büyük eserini piyasaya sürüyor. Bu doğrultuda Paw Chain, staking için main-net’i başlattığını duyurdu. Ayrıyeten takım, önümüzdeki birkaç gün içinde PAW ordusuyla kontrol durumuna ait bir rapor paylaşacak. Bununla birlikte, CertiK zati PAW kodunun “standartlarını karşıladığını” söyledi. Bu nedenle şirket artık sonuncu kontrol puanını yapmakla meşgul.https://twitter.com/PawChain/status/1652720641408114691 Ankr’nin DeFi Şefi likit staking hakkında konuştuWeb3 altyapı sağlayıcısı Ankr’ın DeFi şefi Filipe Gonçalves, Ankr’ın likit stake teknolojisini hakkında görüşlerini açıkladı. Ayrıyeten, Ankr’ın bu alandaki öteki projelerden farklı kılan özelliklerden bahsetti. Gonçalves, gelecek planlarını ve son muvaffakiyetlerini paylaştı.XRP bu Metaverse’in para ünitesi olduPiyasa pahasına nazaran altıncı en büyük kripto para olan XRP, yeni bir yardımcı program ekledi. Artık XRP ile Xspectar metaverse’de arazi satın almak mümkün hale geldi. xSPECTAR, NFT koleksiyonları ve bir metaverse ile XRPL üzerine inşa edilmiş bir Web3 şirketi. xSPECTAR, geçen yılın Ekim ayında XRP Ledger Foundation tarafından UNL’ye doğrulayıcı olarak eklendi.https://twitter.com/xspectar/status/1652772359080648704 Analiste nazaran XRP 2017 modellerine paralellikler çizerkenXRP, muhtemelen 2017’de gözlemlenene misal bir kırılmanın eşiğinde. Zira analist Harry, kısa müddet evvel XRP fiyat hareketlerinde gözlemlenen bir modele dikkat çekti. Harry’ye nazaran, XRP düşüş düzeltme devrinin sonunu gördü. Artık 2017’de şahit olunan en yüksek düzeylere ulaşma potansiyeli olan bir yola girdi. Bu modelin 2017’de tekrarına şahit olduk. Analiste nazaran, model bu yıl tekrarlanırsa XRP’nin 3 dolar fiyat gayesine tekrar ulaşması mümkün.https://twitter.com/HaraldoXRP/status/1652476742051811329 Blur yeni P2P protokolü ile ihtilal yaratıyor!Önde gelen NFT Pazaryeri Blur, Non Fungible-Token’ler (NFT) için yeni bir borç verme protokolü duyurdu. Blend ismini taşıyan platform, alıcıların token süreçleri için teminat vermelerini sağlayacak. Böylelikle, traderların kullanabilecekleri NFT likidite ölçüsünü artırmalarını imkan verecek. Daha evvel Bored Ape Yacht Club, Loot & CryptoPunk NFT’leri üzere değerli NFT koleksiyonlarının dışında kalan potansiyel tüketicilerin, bu gelişmenin bir sonucu olarak artık ekosisteme dahil olmalarının önü açılmış olacak.https://twitter.com/blur_io/status/1653051809240604674 PEPE OKX listelemesiyle %50 artış gördüKripto borsası OKX 1 Mayıs’ta değerli bir duyuru yaparak, meme-coin Pepe’yi (PEPE) listeleme kararını açıkladı. cointahmin.com olarak bildirdiğimiz üzere, listeleme 3 Mayıs günü UTC ile saat 4:00’te gerçekleşecek. Ayrıyeten kripto borsası, PEPE para çekme süreçlerini sonraki gün tıpkı saatte açacak.https://twitter.com/okx/status/1653057135503192065 Ripple, 1 milyar XRP’yi emanetten çıkardıSan Francisco merkezli Blockchain şirketi Ripple, Aralık 2017’de başlayan aylık XRP dağıtım stratejisinin bir kesimi olarak 1 Mayıs’ta emanetten 1 milyar XRP çıkardı. Bu sürüm 469,6 milyon dolara muadil. Ayrıyeten, büyüyen ekosistemi desteklemeyi
ve kripto para ��nitesine yönelik artan talebi karşılamayı amaçlayan bir dizi aylık sürümün en sonuncusu.VeChain, Consensus 2023’te yatırımcıları ikna ettiHer yıl olduğu üzere, Blockchain alanında kıymetli bir aktiflik olan Consensus 2023 geçtiğimiz hafta gerçekleşti. Bu doğrultuda, birkaç platform kaydettikleri ilerleme ve gelecek planları hakkında detayları açıkladı ve paylaştı. Kurumsal seviyede Katman-1 akıllı mukaveleler platformu VeChain en değerli duyurulardan birini yaptı. VeChain, Blockchain ve Web3 alanında meydana gelen kıymetli gelişmelerin merkezinde yer aldı. VeChain, takımının Consensus 2023’te “kripto, teknik ve üst seviye grupların yeteneklerle tanışması ve #crypto-verse genelinde ilişkiler kurmasıyla” mükemmel vakit geçirdiğini söyledi.Dogecoin ve Litecoin madencileri LD4 ile güç kazanıyorBIT Mining Limited, yaygın olarak kullanılan iki kripto para ünitesi olan Dogecoin (DOGE) ve Litecoin (LTC) madenciliği için tasarlanan en yeni madencilik makinesi LD4’ü tanıttı. LD4, bir evvelki model olan LD3’e nazaran daha yüksek verimlilik ve hesaplama gücü sağlıyor. DOGE ve LTC madencileri, bu Blockchain ağlarının inançlı kalmasını ve süreçleri doğrulamasını sağlıyor.Helio Protocol (HAY), Frax Finance (FRAX) ile paydaşlık kuruyorÇok eserli, merkezi olmayan bir borç verme/borç alma protokolü olan Helio Protocol, değerli iştiraklere imza atıyor. Ayrıyeten, kullanıcılarını NFT promosyonuna ve yeni bir stablecoin’in piyasaya sürülmesine katılmaya davet ediyor. Helio Protocol takımı, en tanınan DeFi ekosistemlerinden biri olan Frax Finance (FXS) ile bir iştirakin ve geçtiğimiz Şubat ayında büsbütün teminatlandırılan birinci fraksiyonel stablecoin olan FRAX ile bir protokolün başladığını duyurdu.Bu ortada, Helio Protocol’un resmi duyuruya nazaran, Binance Coin’i (BNB) teminat gösteren tüm kullanıcılar için borçlanma oranlarını süreksiz olarak sıfıra indirdi. Kullanıcıların, sıfır kurul ödeyerek HAY stablecoin’i ödünç almaları mümkün.
0 notes
ucusmode · 2 years ago
Text
Bu site hayatımdan yokken zannetmiyorum ki eril bi çardan daha kazık yemeyeyim tabi ki yedim. Biraz da gömmek için geldim evet ne olmuş. Neyse başlıyorumm. Öncelikle delirip tumblr uygulamasını falan her şeyi sildiğim lanetli akşamdan 4 gün sonra falan olaylar başlıyor. Ben gayet herkesten iğreniyorum şeklinde takıldığım için bff insanlarla görüşmem için ısrar etti. Azıcık havam değişir mutlu olurum belki unutulmaz şeylere vesile olur bu olay falan. Neyse ekledim birini instadan konuşmaya başladık. Çocuk benim eril versiyonumun pozitif yüzü gibi. Aşşırı eğlenceli konuşuyoruz kafalar uyuşuyor falan huop cinsellik yok. olleey diyorum içimden sonunda insan gibi konuşan insan evladı diyorum içimden. on beş gün kah telefonda kah wpde kah instada deli danalar gibi konuştuk. buluşalım da buluşalım muhabbetleri oldu. Bir gün bi türlü olmadı gerçekleşmedi geç çıkmak zorundaydı falan bence bu da yalan o kadar eminim ki. Bilerek atlattı. Neyse abi ben zaten sorgusuz sualsiz tabi ki canım çalışıyordur beni niye eksin konumundayım. Başka bi tarih belirledik. Fatoş'un antalyadan istanbula geleceği vakti önerdi. İçimden de diyorum arkimle vakit geçireyim ben mi atlatsam. Bi yandan da ya başka zaman uygun olmazsak falan diyorum. Neyse günü ikiye böldüm tamam mı. Buluşacağız o gün. Saat 3 e kadar fatoşlarla takılırım sonra bunla buluşurum hesaplamalarındayım. Ya benim istanbula gelmem zaten 1 bucuk saatten daha fazla sürmesin mi. Saçma sapan hepimiz geç kaldık. Fatosu toplasan 2 saat görebildim moralim dehşet bozuldu belli etmiyorum ya gelirim antalyaya görüşürüz yapıyorum ama boktan sebeple bunları ektiğimi düşünüyorum bi yandan. Fatoşlar Beşiktaş'a gitti ben kadıköyde kaldım. Oturdum rıhtım starbaksa kolay bulması için. 45 dakika bekledim arkadaşlar inanabiliyor musunuz. 45 dakika ne demek ya. Telefonları falan her şeyi kapalı. Sonra bu bana instagramdan yazdı. Gökçe dedi BEN KAZA YAPTIM. Hassiktir dedim çocuğun bi ölmediği kaldı benle buluşacak diye. Tabi ben de bi panik. Nasıl oldu falan anlatıyor işte girderken önünü çarptım zor çıkabildim çok kötüyüm sanayideyim. EE DEDİM GELEYİM O ZAMAN YANINA? gelme diyor. EE HASTANEYE GİTMEYECEK MİSİN HASTANEYE GELEYİM diyorum. Yok diyor gelme. Bff beni vassaptan darlamaya başladı. Bak diyor bu çocuktan araç fotosu iste işkilleniyorum. Ben bi yandan bff ye yok diyorum güvenmiyor gibi olurum yakışık almaz falan. İste diyor zaten foto çekmek zorundalar kaza yapar yapmaz. Doğruyu söylüyorsa atar. Tamam dedim istedim bundan. Bi araba fotosu attı arkadaşlar akıllara zarar. O araçtan sağ kurtulmak immkaansız abi mutlaka hasar almıştır dersiniz. Bi de foto piksel piksel böyle. Bff ye attım google görsellerde bunu aratır mısın dedim. FOTO İHA'NIN HABERLERİNDEN 2020 DİYARBAKIR TRAFİK KAZASI ÇIKMASIN MI. size yemin ediyorum beynimden vurulmuşa döndüm. habere bakıyorum ama beynim nasıl uğulduyor ulan diyorum ayakta uyutuldum. aklıma gelecek bütün küfürler antoloji halinden kafamın etrafında dönüyor. Yazdığım şey de şu TA DİYARBAKIRLARDAN BURAYA GELECEĞİNİ BİLSEYDİM SENİ HİÇ ZORLAMAZDIM GÜLÜM YA. ve haber fotosunu attım. Eve üç saatte gelebildim saçma sapan trafige takıldım ama nasıl yığılmışım koltuğa. Üç gün geçti benden özür diliyor. Konum at diyor kapına geleyim özür dileyeyim diyor. Neymiş babasıyla kavga etmişte çok ağlamış evden çıkamamış. Sırff merakımdan gelmesi için yol yaptım. 1 buçuk saat gidiş 1 buçuk saat geliş üç saat yol çekti vaadlerime kanıp. kapımın önüne kadar geldi. Affetmediğimi söyleyip geri gönderdim. T H E E N D ULAN ERKEKLER
27 notes · View notes
sifabul · 3 years ago
Text
SÜREKLİ BACAK BACAK ÜSTÜNE ATARAK OTURURSANIZ NE OLUR? #şifabul
Bazılarına çok rahat gelse de bacak bacak üstüne atarak oturmanın sağlığa zararlı olduğunu biliyor muydunuz?
NELERE YOL AÇABİLİR?
1- BACAKLARDA HİS KAYBI: Bazen geçici olsa da bir çeşit sinir kaybı oluşabilir. Buna karıncalanma ve bacağı oynatamama eşlik edebilir.
2- TANSİYONU YÜKSELTEBİLİR: Özellikle tansiyon hastasıysanız bu duruştan kaçının çünkü yapılan araştırmalar tansiyonu yükselttiğini gösteriyor.
3- DURUŞ BOZUKLUĞUNA YOL AÇABİLİR: Üç saatten fazla bacak bacak üstüne atarak oturmak omurgada bozulmalara ve kaslarda ağrılara yol açabilir.
4- EKLEMLERDE AĞRI OLUŞABİLİR: Özellikle dizlerinde problem yaşayanlar eklem ağrıları yaşayabilir.
5- HAMİLELİK DÖNEMİNDE AYAK BİLEKLERİNİ FAZLADAN ŞİŞİREBİLİR: Hamilelikte bilekler şişebilir ve bununla birlikte bacak kramplarına yol açabilir.
1 note · View note