#30 Ekim ne oldu
Explore tagged Tumblr posts
Text
Cumhuriyet’in 100 Yılına 100 Sevinçli Cümle - Haydar Ergülen 1 Cumhuriyet sizi böyle kadınlı-erkekli bir arada gördüğü için çok sevinçli! 2 Birinci yüz yılında Cumhuriyet’in varlığı bizi çok sevindirdi, üzdüğü de oldu, ama üzdüğünden çok sevindirdi. Şimdi ikinci yüz yılında sıra bizde, ne sırası mı, Cumhuriyet’i sevindirme sırası elbette! 3 Cumhuriyet’i sevindirmek de Cumhuriyet’le sevinmek kadar kolay ve doğal. Bunun için “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” bireyler olmak yeterli. 4 20. yüzyıl büyük devrimler yüzyılı oldu. Önce 1917 Ekim Devrimi, sonra 1923 Cumhuriyet Devrimi, Çin Köylü Devrimi, Küba Devrimi. Cumhuriyet bize devrim sevincini yaşattı. 5 Devrimleri ancak romantikler yapar, Cumhuriyet’i de romantikler kurar, romantikler, yani hülyalılar! Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu denli çok sevilmesinin nedenlerinden biri de romantik ve hülyalı oluşudur. 6 Cumhuriyet’i düşünmek de sevinçtir Atatürk’ü düşünmek de. Düşüncesizler bunu bilmedikleri için bu kadar mutsuzlar! 7 İlhan Berk’in dizesindeki şu sevince bakın: “Cumhuriyet’in ilk günleri gibiydi yüzün.” 8 Keşke 100 yıl sonra da bu dizenin aydınlığı, temizliği ve ışığıyla, onun ilk günleri gibi sevinçli olabilseydik! 9 Nâzım Hikmet’in Kuvayı Milliye Destanı’nda, hani Paşa’yı “sarışın bir kurd”a benzettiği o müthiş destanda “dağlarda tek tek ateşler yanıyordu” dizesindeki sevinçle ürperiyoruz hâlâ! 10 Coğrafyanın kader olmadığını göstermek için verdi kısacık ömrünü kurtuluşa! Rumeli’si, Anadolu’su ve Mezopotamya’sıyla bu yurt, Ortadoğu’ya komşu olsa da Ortadoğulu olmasın istedi Gazi. Yüzünü hep aydınlığa, çağdaşlığa çevirdi, son yıllara dek hayli sevindik, Yahya Kemal’in “Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik” dizesindeki çocuklar gibi şendik. Çocuklarımızın da yine yeniden şen olacağına, sevineceğine inanıyoruz, çünkü “bu memlekette de bir gün sabah olacak”tır yeniden! 11 Cumhuriyet sevinci tam da “Gerçekçi ol, imkânsızı iste!” sözünün gerçekleşmiş hâlidir. 12 Stefan Zweig’ın Yıldızın Parladığı Anlar kitabında karşılığını bulan anlardan biri olarak yıldızlı bir sevinçtir Cumhuriyet. 13 Cumhuriyet en çok da bir “kadın devrimi” olmanın sevincidir. 14 Cumhuriyet, ülkenin kurucusunun o ülkenin en centilmen insanı olmasının sevincidir. 15 Cumhuriyet, ülkenin en ünlü halk ozanının, gözlerinin olmasa da gönlünün açılmasının sevincidir. 16 Cumhuriyet tam da 100. yılında ulusal kadın voleybol takımının ona şampiyonlukla teşekkür etmesinin sevincidir, olmasaydı olmazlardı çünkü! 17 Cumhuriyet bir yaz sevinci olarak, yaz denizlerine kadınlı-erkekli dalmanın sevincidir. 18 Cumhuriyet karatahtaya yazılan ilk hecenin Türkçe sevincidir. 19 Cumhuriyet “Çok şükür çok şükür bugünleri de gördük” demenin yüz yıldır sevincidir. 20 Cumhuriyet, yolu geleceğe açık, yüreği sevgiye açık, saçları özgürlüğe açık genç kızların taze sevincidir.
21 Cumhuriyet bale yapan mini mini hanımların el ele tutuşmuş sevincidir. 22 Cumhuriyet, ülkenin kurucusunu yitirdiği 10 Kasım 1938’den bu yana, tam 85 yıldır her 10 Kasım sabahı saat 9’u 5 geçe saygıyla ayağa kalkmak ve o büyük devrimciyi özlemle anmaktır. 23 Cumhuriyet eşitliğin sevincidir, sevinci de eşit paylaşmaktır. 24 Cumhuriyet, kadını yok sayan, ikinci sınıf sayan toplumların ne yazık ki bilmediği, duymadığı bir neşenin sevincidir. 25 Cumhuriyet düğününde babasıyla dans eden bir genç kızın sevincidir. 26 Cumhuriyet “Benzemez kimse sana” şarkısına gözleri parlayarak katılmanın sevincidir. 27 Cumhuriyet ilk öpüşmenin unutulmaz sevincidir. 28 Cumhuriyet ilk kitabını imzalayan genç yazarın sevincidir. 29 Cumhuriyet üniversitede okumak için büyük kente gelen genç kızların, delikanlıların özgürlük sevincidir. 30 Cumhuriyet “Kimsesizlerin kimsesi” olmanın sevincidir. 31 Cumhuriyet her çocuğun Ata’sını görmeye Anıt Kabir’e gitmesinin sevincidir. 32 Cumhuriyet dünyanın en güzel kentlerinden birinin denizlerinde yol alan vapurlarda olmanın mavi sevincidir. 33 Cumhuriyet “İzmir’in dağlarında çiçekler” açmasının sevincidir. 34 Cumhuriyet “Sarı saçlım mavi gözlüm nerdesin?” özleminin sevincidir. 35 Cumhuriyet adını taşıyan meyhanede iki kadeh parlatmanın sevincidir. 36 Cumhuriyet, Cumhuriyet Bayramlarında iki dirhem bir çekirdek giyinip kutlamaya gitmenin sevincidir. 37 Cumhuriyet, Cumhuriyet’in yanlışlarını, eksiklerini özgürce tartışma sevincidir. 38 Cumhuriyet, Aydınlanma sevincidir. 39 Cumhuriyet, kızlı-oğlanlı köy çocuklarının onlara hem bilgi hem beceri kazandıran Köy Enstitüleri’nde yetişmesinin sevincidir. 40 Cumhuriyet, zeybek oynamayı erkek tekelinden kurtarıp kadını da katmanın ve adını “Tarcan Zeybeği” koymanın sevincidir. 41 Cumhuriyet, bir zamanlar Bomonti bahçelerinde ailece bira içmenin sevincidir.
42 Cumhuriyet kadın pilotun anonsunu duyunca daha güvenli yolculuk yapacağını hissetmenin sevincidir. 43 Cumhuriyet kadın şairlerin, erkek şairlerden daha iyi şiir yazmasının sevincidir. 44 Cumhuriyet, dinin asla devlet işlerine karıştırılmamasının ve “Türkiye laiktir, laik kalacak” demenin sevincidir. 45 Cumhuriyet İdil Biret’i, Suna Kan’ı, Fazıl Say’ı yetiştirmenin sevincidir. 46 Cumhuriyet Yaşar Kemal’in destansı sevincidir. 47 Cumhuriyet Orhan Pamuk’un Türkçeyi bir edebiyat dili olarak dünyaya tanıtmasının güzel sevincidir. 48 “Cumhuriyet sevinci, insanın kendisine yakışanı giymesidir.” (Düzgün) 49 Cumhuriyet “Annemin aldığı kırmızı rugan ayakkabılarım ve içinde dantelli beyaz çoraplarımla ilk kez dışarı çıkıyor olmanın kız çocuksu heyecanıdır.” (Tuğçe) 50 “Cumhuriyet başının göğe bakmasının sevincidir.” (Şükran) 51 “Cumhuriyet nefes alıp vermek kadar kıymetli ve anlamlı bir sevinç.” (Kıymet) 52 Cumhuriyet sevinci “Bir Cumhuriyet kadını olarak, Cumhuriyet’in bu topraklara kazandırdığı bütün değerlerin yaşatıldığını ve yaşatılacağını iliklerine kadar hissetmektir.” (Hülya) 53 Cumhuriyet sevinci “göklere yazılmış bir destanın aydınlık yüzünü gururla okşamaktır.” (Ecem Fulya) 54 “Evlatlarımızın geleceğe umutla bakması, yitirdiklerimizin toprağa huzurla kavuşmasıdır Cumhuriyet sevinci.” (Mehtap) 55 “Bağımsızlığın ilk adımının, hayalinin peşinden koşmak olduğunu hissetmektir Cumhuriyet sevinci.” (Muhammet) 56 “Sevgilinin aşkına karşılık vermesidir Cumhuriyet sevinci.” (Hilal) 57 “Umut ekilen toprağı kucaklayan güneştir Cumhuriyet sevinci.” (Sema) 58 “Cumhuriyet sevinci, insanın kendi kaderine terk edilmemesi demek.” (Esin) 59 “Cumhuriyet, özgürlüğü için bedel ödemiş bu milletin şölenidir.” (Gönül / Sevda) 60 “Hür doğdum hür yaşarım/ kime ne kime ne/ köle miyim sana ben/ sana ne sana ne?” şarkısını söylemenin sevincidir. 61 Bir köylü çocuğunun devletin okullarında parasız okuyup önce mühendis, ardından başbakan ve cumhurbaşkanı olup, kendine yakıştırdığı Çoban Sülü lakabıyla gurur duymasıdır. 62 Defterine kırık dökük harflerle “Ali, Ayşe’yi seviyo” yazan Ali’nin sevincidir. 63 Yazlıklarda, sitelerde yaşanan ilk yaz aşklarıdır.
64 Kasaba meydanındaki Atatürk’ün önünden geçerken onun sana gülümsediğini hissetmektir. 65 Başöğretmenin Atatürk olduğunu hiç unutmadan, önünden her geçişte durup selam vermenin çocuk sevincidir Cumhuriyet. 66 Uzak kasabalara, dağ köylerine atanan gencecik öğretmen kızların kendilerini Çalıkuşu gibi hissetmesidir Cumhuriyet. 67 Aziz Sancar’la Nobel, Nuri Bilge Ceylan’la Altın Aslan, Semih Kaplanoğlu’yla Altın Ayı kazanmanın sevincidir Cumhuriyet. 68 Kadınların toplum içinde yüksek sesle gülmesinin ayıp olduğunu söyleyen gericilere inat, ağız dolusu kahkahayla gülmenin sevincidir Cumhuriyet. 69 “’Gök yakut bulutun karnında/ ebemkuşağı direnişidir’ Cumhuriyet sevinci.” (Dilek) 70 Ülkenin bağımsızlığını her şeyin üstünde gören iki şairi, Mehmet Âkif Ersoy ve Tevfik Fikret’i farklılıklarıyla sevmek, saygıyla anmaktır Cumhuriyet. 71 Mehmet Âkif Ersoy’un bağımsızlığa ve özgürlüğe armağan ettiği “İstiklal Marşı”mızda, “Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım/ hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” dizelerini hiç unutmamak ve “kadının yeri evidir” diyen zihniyetin yüzüne çarpmaktır Cumhuriyet. 72 Dünyanın sadece insanlara değil, hayvanlara da ait olduğunu bilmenin sevincidir Cumhuriyet. Kedilere, köpeklere, kuşlara bir parça yiyeceği, bir kap suyu çok görmemektir. 73 Halide Edip Adıvar’ın, nam-ı diğer Halide Onbaşı’nın bu ülkenin kadın yazarlarının direniş öncüsü olduğunu bilmenin ve kadınlara bu cesaretin ondan geldiğini anlamanın sevincidir Cumhuriyet. 74 Suat Derviş, Sevim Burak, Leyla Erbil, Adalet Ağaoğlu, Tomris Uyar, Füruzan, Sevgi Soysal, Tezer Özlü, Pınar Kür, Sevinç Çokum, Ayşe Kulin, İnci Aral, Ayla Kutlu, Erendiz Atasü, Buket Uzuner, Latife Tekin ve daha pek çok kadın yazarın varlığından onur duymaktır Cumhuriyet. 75 62 yıllık ömrünün 22,5 yılını hapishanelerde geçirmesine karşın “Memleketimi seviyorum, hapisanelerinde yattım” diyen Nâzım Hikmet gibi bir şairimiz olmasının sevincidir Cumhuriyet. 76 Ahmet Hamdi Tanpınar, Abdülhak Şinasi Hisar, Sait Faik, Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Peyami Safa, Aziz Nesin, Tarık Buğra, Fakir Baykurt, Oğuz Atay, Bilge Karasu, Vüs’at O. Bener gibi dünya yazarlarını Türkçe okuyabilmenin sevincidir Cumhuriyet. 77 Daha 1940’larda irticaya dikkat çeken ve “Tehlikenin farkında mısınız?” diye uyaran Orhan Veli gibi Garip bir şairimiz olmasının uzun sevincidir Cumhuriyet. 78 Türkmen ulusu Yunus Emre’nin izinde ve Türkçesinin güzelliğinde şiir yazmaya özenmektir Cumhuriyet. 79 Yahya Kemal, Ahmet Hâşim, Nâzım Hikmet, Necip Fazıl, Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat, Ahmed Arif, Rıfat Ilgaz, İlhan Berk, Cahit Külebi, Ece Ayhan, Dağlarca, Can Yücel, Gülten Akın, Behçet Necatigil, Âsaf Hâlet Çelebi, Metin Eloğlu, Özdemir Asaf, Sennur Sezer, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Edip Cansever, Ülkü Tamer, Ceyhun Atuf Kansu, Hasan Hüseyin, Cahit Zarifoğlu, Metin Altıok, Arkadaş Z. Özger, Sina Akyol, Nilgün Marmara, Didem Madak, Ahmet Erhan, Behçet Aysan, küçük İskender, Ergin Günçe’yi Türkçe okumanın sevincidir Cumhuriyet. 80 İlhan Berk’in “Elma kokan bir Türkçeyle konuştuğun içindi” dizesini sevinçle parlatıp teşekkür etmektir Cumhuriyet. 81 Çoksesli, çok renkli bir toplum yaratma düşü için çabalama sevincidir Cumhuriyet. 82 Can Yücel’in demesiyle Rengahenk bir ülkenin gökkuşağı sevincidir Cumhuriyet: Mavidir, kırmızıdır, turuncudur, yeşildir, mordur, sarıdır, eflatundur, beyazdır... 83 Ege’deyken Anadolu’yu, Anadolu’da Rumeli’yi, Rumeli’de Akdeniz’i, Akdeniz’de Güneydoğu’yu, Güneydoğu’da Karadeniz’i özlemektir Cumhuriyet.
84 Kimsenin milliyetinden, dilinden, dininden, mezhebinden, renginden, cinsiyetinden ötürü ötekileştirilmemesinin adıdır Cumhuriyet. 85 Ormanlarını, zeytinliklerini, sularını, ağaçlarını, meralarını, bağlarını bahçelerini, ovalarını yaylalarını korumak için öne atılan köylü kadınların direnişidir Cumhuriyet. 86 Her köşesinden bambaşka şarkılar, türküler duyulan, semaların, semahların dönüldüğü, horon tepildiği, kadın-erkek el ele gönül gönüle omuz omuza halayların çekildiği bir şölen sevincidir Cumhuriyet. 87 Üç yanı denizle, dört yanı iyilikle, her yanı özgürlükle çevrili bir ütopyadır Cumhuriyet. 88 “Güneş ufuktan şimdi doğar” demeden, güneş daha doğmadan güneş gibi doğandır Cumhuriyet. 89 Yasaklanan festivallere, dinletilere inat hep bir ağızdan söylenen bir itiraz şarkısıdır Cumhuriyet. 90 Türkiye’yi bir Ortadoğu ülkesine dönüştürmek, yurttaşlık bilincinin yerine kulluğu getirmek, Cumhuriyeti dinsel bir yönetime çevirmek isteyenlere biat etmemek, boyun eğmemektir Cumhuriyet. 91 Hep oğlanlar kızlara mı söyleyecek, kızların da oğlanlara “seni seviyorum” demesidir Cumhuriyet. 92 İkinci yüz yılında tam demokrasiyle, özgürlüklerle, devrimci ve halkçı bir buluşmaya hazırlanmaktır Cumhuriyet. 93 Her sabah otobüs şoförünü, tanıdığın tanımadığın herkesi, hayvanları, ağaçları, yeryüzünü “günaydın” diye selamlamanın sevincidir Cumhuriyet. 94 Cumhuriyet şeker fabrikalarıdır, Sümerbank’tır, Beykoz Kundura Fabrikası’dır, Paşabahçe fabrikalarıdır. 95 Cumhuriyet 23 Nisan’dır, 19 Mayıs’tır, 30 Ağustos’tur, 29 Ekim’dir, Cumhuriyet bir bayram sevincidir. 96 Cumhuriyet eleştiridir, özeleştiridir, “Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak/ nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” diyebilmektir. 97 Cumhuriyet tüm yurttaşların farklılıklarıyla, özgünlükleriyle, barış içinde, özgürce bir arada yaşamasının sevincidir. 98 Değerlerini, erdemlerini en az on kuşaktır paylaşan yurttaşların özgüvenidir Cumhuriyet. 99 Cumhuriyet bugün benim doğum günüm demektir. Cumhuriyet’te doğdu, Cumhuriyet’te yaşadı denilsin sevincidir. 100 Cumhuriyet, Nâzım Hikmet’in “Davet”idir. “Dörtnala gelip Uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim. Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benziyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu, bu dâvet bizim... Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim...” - Haydar Ergülen, Cumhuriyet’in 100 Yılına 100 Sevinçli Cümle (100. Yıl Cumhuriyet Alfabesi) - Fotoğraf: Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1925, Ankara'da düzenlenen Cumhuriyet kutlamaları (Cemal Işıksel)
#Haydar Ergülen#Cumhuriyet’in 100 Yılına 100 Sevinçli Cümle#29 Ekim#29 Ekim Cumhuriyet Bayramı#29 Ekim 1923#Cumhuriyet Bayramı#Cumhuriyet#Atatürk#Mustafa Kemal Atatürk#Türkiye#Yürekbalı#Kutlama#100. Yıl Cumhuriyet Alfabesi#Sevinç#Cemal Işıksel#Cumhuriyet'in İlanı#Cumhuriyet'in ilanı#cumhuriyetin ilanı#Ankara#Bayram#Millî Bayram#Milli Bayram#Nâzım Hikmet
19 notes
·
View notes
Text
youtube
Geçen senenin bu zamanlarında öğrencilere kursta bu videoyu açmıştım. Öğrencilerde öğretimden çok eğitime odaklıyım. Onların süzgeçsiz fikirleri hem bana hem onlara bir şeyleri fark etmelerini sağlıyor. Neyse ben bu videoyu izlerken, FİDAN kelimesini seçtim. Bireyin var olma çabası içerisinde, dışarıdan bakıldığında kusursuza yakın bir hayatım var. Bunun farkındayım. Neden fidan dediğinde öğrenciler, ilk 30 yıl bir ağaç olmanın hayaliyle geçti evlatlar. Size şuan zor gelen bazı duygular ve olaylar siz istemeseniz de yaşanıyor, farkındayım. Aileniz fikirlerinize, hayalleinize ve duygularınıza önem vermiyor, vermeyecek. Bunların hepsini bizler de yaşadık, sizlere verilen bu tavsiyeler bizlere de verildi, söylem farklıydı, biz daha gençtik yolumuz uzun diyorduk. Ayrıca bizimle, benim sizle konuştuğum gibi konuşan da olmadı. Ne yaptıysam tek başıma yaptım. O yüzden hayatta suçlayacak kimsem olmadığı için de kendimi yiyip bitirdim. Ağzıma yumruk yesem, yok bi şey diye oynamaya devam ettim; kalbime bıçak gibi bir ağrı girdiğinde, geçer diyerek sevmeye devame ettim. Bir cinayet işlediğimde, olması gereken oldu diyerek gülmeye çalıştım. Bir kere düşseydim, akbaba gibi başıma üşüşecek elalem adlı örgüte üye insanlar vardı çevremde çünkü. Yok karşılığı yüzünün adlı bir şiir var, yıllarca bir suretin hissine özlemle yaşayıp, o sureti karşımda görür görmez bütün siyah beyaz fotoğraflara can geldi. Pandora’nın kutusuna saklanmış bütün yaşanmışlıklar yakıldı. İnsan hep sıfırdan başlamayı hayal eder ya, başladık. Her şeyin başlangıcı farklıdır, tadı da ama böyle bir başlangıç hayal dahi edilemezdi. Her mutlu anın ardından gelen kötü bir olay burda da devam etti. Hayata bir yaşam borçlandım. Ondan sonrası benim isteğimle mi oldu yoksa bir azabın ateşi miydi emin değilim bu yaşananlardan. Ara sıra gözüken huzur ve tüketilmiş tecrübelerin ardından geçen sıradanlık alışkanlığı belki hepsi. Yazdığın hayatı yaşamak nasılmış gördüm. Öldürmeden sevmek mümkün değilmiş ama. Neyse yine çok dağıldım, öğrencilere böyle anlatmadım tabi. Tohumlar fidana fidanlar ağaca diye oldu daha çok. Tüm bu tecrübeli ölümlerden sonra tohum olarak başlayan maceramda çimlendiğimi fark ettim, artık bir toprağa kök salıp bir fidan olarak hayata devam ederim diye düşünüyordum. Sonra sevgiyle beslenmiş, yerinde yağmurlar yemiş bir ağaca dönüşüp, geleceğimin gölgesinde serinleyen yeni nesiller hayali vardı geçen sene bu zamanlar. O yüzden fidan demiştim. Ekim-Aralık aylarında düzenli bir döngü halinde yaşadığım bu batışlarda, enteresan anlar yaşandı. Çok şey kaybedildi, anlamını yitirdi bütün kavramlar ama o kadar kendimin farkına vardım ve olduğunu unuttuğum her şeyi aynı anda hatırlayınca kaldıramadım bu yükü. Sırlarım var. Hepimizin var. Sorulmadığı sürece acıtmayan. Acıtsa da değişmeyen, iyi değilim ve bunun sebebini hatırlamak için çabalıyorum. Çocuk egomu, yetişkin egoya taşımayacağım. Duygularımı bastırmayacak, çatışmadan kaçmayacağım. Kalan kalacak. Canım ne isterse öyle biri olacağım.net. Seneyenin kelimesi “demolition” -yıkım- olacak muhtemelen. Film olarak çok sevdiğim, kentsel dönüşüm olarak çevirmek istediğim bu kelime bakalım bize neler getirecek.
3 notes
·
View notes
Text
2022-2023 bakiyesi
1. Taş, Proje Difüzyon, 11 Ağustos 22 2. Kalabalık Duası, 2.kez, 1 Eylül 22 Bozcaada Tiyatro Festivali 3. Istırap Korosu, 3.kez, 2 Eylül 22 BTF 4. Şatonun Altında, 3. kez, 2 Eylül 22 BTF 5. İstifra, Boa Sahne, 3 Eylül 22 BTF 6. Bir Alzheimerın Anıları, 3 Eylül 22 BTF 7. Kreutzer Sonat, 4 Eylül 22 BTF 8. Naif bey ve Yaveri, 19 Eylül 22, Fringe Festivali 9. Eve Dönüşler, Moda Sahnesi, 10 Ekim 22 10. Muamma, Kumbaracı50, 12 Ekim 22 11. Dans Eden Ev, Moda Sahnesi, 16 Ekim 22 12. Sıradan Karşılaşmalar, Tiyatro Watt, 15 Ekim 22 13. Dünya Yerinden Oynar, DasDas, 17 Ekim 22 14. Fairfly, GalataPerform, 23 Ekim 22 15. Kibarlık Budalası, İKSV Festival, 25 Ekim 22 16. Öfkenin Yakın Geçmişi, Tiyatro Gülgeç, Gazişehir Tiyatro Festivali, 29 Ekim 17. Tilkiler ve Kötü Kalpli İtler, Yan Etki, Gazişehir Tiyatro Festivali, 30 Ekim 22 18. Hüzünlü Kuşlar Kasrı, Bantheatre, 3 Kasım 22 19. Juliet ve Romeo, Lost Dog, İKSV Festival, 4 Kasım 22 20. Irma Vep’in Esrarı, Alt Sahne, 10 Kasım 22 21 Yalnızlar için Özel Bir Hizmet, DasDas, 11 Kasım 22 22. Şahları da Vururlar, Orta Oyuncular, 12 Kasım 22 23. Medea’ya İnce Ayar, İKSV Festival, 14 Kasım 22 24. NUH’un Gemisini Aramak, Enka, 15 Kasım 22 25. Yaşam, Javier Aranda, İKSV Festival, 19 Kasım 22 26. Bir Tatlı Kaşığı Çamur, Echoes&Nushu, 22 Kasım 22 27. Titanlar, Osmosis, İKSV Festival, 23 Kasım 22 28. Mon Amour, iKSV Tiyatro Festivali, 26 Kasım 22 29. İliada Aslanları, Echoesi 26 Kasım 22 30. Lora, Orchestra Theatre, 7 Aralık 22 31. Parça Parça, Post Pandemik Cemiyet, 9 Aralık 22 32. Papagenolar, İDO, 10 Aralık 22 33. Birileri, 10 Aralık 22 34. Çimidi, Boş Sahne, 11 Aralık 22 35. Kalanlar, GalataPerform, 14 Aralık 22 36. Sınırlar, Versus Tiyatro, 19 Aralık 22 37. Ayak Bacak Fabrikası, Tiyatro Tez, 29 Aralık, 22 38. Naif Bey ve Yaveri, 2. kez, 8 Ocak 23 39. Tek Kullanımlık Hikaye, Kumbaracı50, 13 Ocak 23 40. Kadınlar Bölümü IR, 14 Ocak 23 41. Ceviz Ağacı, Kadıköy Boa Sahne, 17 Ocak 23 42. Bernarda, Proje No:2, 20 Ocak 23 43. Kırlangıç, Oyun Atölyesi, 18 Mart 23 44. Bir Terennüm, Orchestra Theatre, 30 Mart 23 45. Namevcut Konferans, Rimini Protokol, 1 Nisan 23 46. Ne Evet Ne Hayır, HaHa Tiyatro, 3 Nisan 23 47. REM, Sfrpztf, 5 Nisan 23 48. Peter Pan Varolmayan Ülke, Zorlu, 8 Nisan 23 49. Her şey Gözümüzün Önünde Oldu, BeReZe, 14 Nisan 23 50. Cyrano, DasDas, 24 Nisan 23 51. Saatler Ayarlama Enstitüsü, Saatler Kolektif, 4 Mayıs 23 52. 1984, Nilüfer Tiyatro, 7 Mayıs 23 53. Canavar, İki Tiyatro, 11 Mayıs 23 54. Yüreğim Dağlardadır, Hangardz, 15 Mayıs 23 55. Hiçbir işi olmayan yaşlılar neden kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçerler?, Fringe Festivali, 19 Mayıs 23 56. F&Z, Sarı Sandalye, 30 Mayıs 23 57. Dostlarla Akşam Yemeği, HOP, 31 Mayıs 23 58. Abzu, Boş Sahne, 3 Haziran 23
Dans 1. Infanta, Ballet Theatre, Fringe Festivali 2. Look Little Man, Fringe Festivali 3. Sadboi, Fringe Festivali 4. Wow, Fringe Festivali 5. Biz / We , Gazişehir Tiyatro Festivali, 28 Ekim 6. Güldestan, MDT, 26 Ocak 7. Yeni Hayat, MDT, 22 Mart 8. Circle Horn, 18 Mayıs 9. Sar, Çıplak Ayaklar Kumpanyası, 22 Mayıs 10. Binboğalar Efsanesi, İKSV Müzik Festivali, 17 Haziran
4 notes
·
View notes
Text
Ülkemizdeki Hava Durumu ve İspanya’daki Afet Üzerine
✍🏻 Prof. Dr. Murat Türkeş
Türkiye’nin birçok bölgesinde yağış beklenmiyor!
Haritada kırmızı renk kuvvetlenmiş ve duralar (istasyoner) karakterli yüksek basınç koşullarını (yüksek atmosferde kuvvetli bir yüksek sırtın blok etkinliği ve kararlılığı) ve bir süre daha çoğunlukla yağış beklenmeyen bölgeleri gösterir. Özetlemek gerekirse, Kuzey Anadolu (Doğu Marmara, Karadeniz Bölgesi vb.) dışında Türkiye’nin büyük bölümünde ne yazık ki önümüzdeki 10 gün boyunca etkili bir bölgesel yağış yok. Hava genel olarak açık ve parçalı bulutlu. Sıcaklıklar yarından başlayarak özellikle iç ve yükseklerde 5-6, diğer yerlerde birkaç derece düşecek. 5-6 gün sonra yeniden normallerinden 3-4 derece daha sıcak olacak. Marmara ve Ege denizlerinde kuzeyli kuvvetli rüzgarlar birkaç gün etkili olabilir.
İspanya Valensiya afetinde en yüksek yağış rekorlarından biri kırılmış durumda:
Aşırı yağış, sel ve su baskınlarının 205 kişinin yaşamına neden olduğu ve pek çok yerin 300 l/m²’den (metre karede 300 litre ya da 300 mm) fazla su aldığı Valencia yöresi en kötü etkilenen yer oldu. AEMET’e göre (Agencia Estatal de Meteorología), 29/30 Ekim tarihlerinde Chiva’daki bir meteoroloji istasyonu yalnızca sekiz saatte 491 l/m² yağış aldı; bu, o istasyon için bir yıllık yağışa eşdeğer.
İspanya’nın doğusunda Valensiya kenti yöresinde gerçekleşen ve 205 insanın ölümüne neden olan aşırı yağışlar ve bağlantılı sel ve su baskınlarının fiziksel coğrafi, meteorolojik ve atmosferik nedenlerine ve iklim değişikliğiyle ilişkisine ilişkin görüş ve öngörülerim:
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/ispanyanin-soguk-damlasi-iklim-degisikligi-etkisiyle-sele-donustu/3381768?fbclid=IwZXh0bgNhZW0CMTEAAR3fdYxPBMa6RY8xwmiPDfEL95HCPDnabqHlM2jxS0JNf6AVpNJ5CWnDisQ_aem_A9V09DVTDgm-3auwQtloHg
Prof. Dr. Murat Türkeş
0 notes
Text
İzmir Karabağlar'da deprem bilinci farkındalıklarla pekiştirilecek
https://pazaryerigundem.com/haber/191412/izmir-karabaglarda-deprem-bilinci-farkindaliklarla-pekistirilecek/
İzmir Karabağlar'da deprem bilinci farkındalıklarla pekiştirilecek
İzmir’de Karabağlar Belediyesi, 30 Ekim Depremi yıldönümünde hafta boyunca düzenlediği sergi, sunum, gençlere yönelik bilinçlendirme etkinlikleri ve belgesel gösterimleri ile fark oluşturdu.
İZMİR (İGFA) – Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay bu tür etkinlikleri salonlardan, sokaklara taşıyacaklarını ve tüm Karabağlara yayarak bilinçlendirmeyi daha da arttıracaklarını söyledi.
Karabağlar Belediyesi deprem haftası boyunca İFOD’un Kent mi? fotoğraf sergisi ile başlayan KARBEM öğrencilerinin katıldığı İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığında düzenlenen afetlerle ilgili bilgilendirme, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile birlikte “Depremle Yaşamak” konulu sunum “Derin Uğultu Belgeseli” ve son olarak konunun uzmanı konuşmacıların katıldığı “Depremin Gölgesinde Yaşam” paneli ile etkinliklerini tamamladı.
Son etkinlik 100. Yıl Uğur Mumcu Parkı’nda düzenlendi. 30 Ekim’den 6 Şubat’a “Depremin Gölgesinde Yaşam” Panelinin moderatörlüğünü TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi geçmiş dönem Başkanı İlker Kahraman olurken, konuşmacılar TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Koray Önalan, TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ezgi Dede, AKUT Derneği İzmir Bölge Sorumlusu Özgür Özmen ile Karabağlar Kent Konseyi adına İnşaat Mühendisi Selma Nalbantoğlu oldu. Etkinliğe Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, başkan yardımcıları, siyasi parti ve stk temsilcileri, meclis üyeleri, muhtarlar, meslek odalarına kayıtlı üyeler ile vatandaşlar katıldı.
Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, “Masanın bu tarafında yasamız, yönetmeliklerimiz, konunun uzmanı, mühendislerimiz, mimarlarımız ve şehir plancılarımız var. Masanın öteki tarafında ise farkında olmamız gereken rant, hırs, hırsızlık ve ahlaksızlık var. Yitirilen canların üzerinden pazarlık yapanlar var. 30 Ekim tarihinde sayısı 10’u bile bulmayan binalardan canlarımızı çıkarmaya çalıştık. Kimimiz eşyalarını çıkarmaya çalıştı. Depremde canını kurtaranlar binalara giremezken şimdi ne olacak nereye sığınacağız sorunu ile karşılaştı . Toplanma alanları geçici barınma alanları sorunları ile afet öncesi sonrası pek çok süreci yürütmek gerekiyor. Acıları yaşadık sonuçlarını etkilerini hala yaşıyoruz. Aslında depremin farkındayız. Yaşadığımız her depremde hatırlıyor ama unutuyoruz. Tüm bunları yanında biz 6 Şubat’ı yaşadık ve biz bu süreci hala yaşıyoruz ve hala enkazın altındayız” diye konuştu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
30 Ekim 2024 Benzin ve Motorin Ne Kadar Oldu? Güncel Akaryakıt Fiyatları https://www.sondakikam.com.tr/gundemden-haberler/30-ekim-2024-benzin-ve-motorin-ne-kadar-oldu-guncel-akaryakit-fiyatlari/1924
0 notes
Text
15 Ekim 2024 Akaa Volley Arkasspor Maçı
*Viialan Liikuntahalli'de saat 18:30'da başlayacak olan CEV Erkekler Challenge Kupası 32'li Finaller rövanş maçı. Geçen hafta evimizde ummadığımız 3-1'lik yenilgi gelmişti. Finlandiya deplasmanında ise önce 2 set vermeden maçı kazanmaya, ardından da altın seti almaya bakacağız. Arkas'ın üst düzey voleybol seviyesindeki son sezonunda Avrupa macerası biraz daha sürsün isteriz. Uzun yolun sonu ışık olsun. Yürekten başarılar temsilcimize.
*İlk seti 25-23 kazanan Akaa 1-0 öne geçti. Fin ekibi sete etkili girdi ve ilk bölümde hakimiyetini kurdu. 15-11'den sonra temsilcimiz Arkas'ın iyi bir reaksiyonu geldi ve 7-1'lik sekansla ilk kez üstünlüğü yakaladık. 18-16 üstünlüğümüzden sonraysa bu kez ev sahibi tarafın 6-1'lik oyunu geldi. Son anlarda da geri dönemedik bu yüzden. Şimdi çok kritik noktaya geldik. Kazanmaktan başka seçeneğimizin olmadığı bir set oynayacağız.
*İkinci sette 28-26 ile gülen Akaa durumu 2-0 yaptı. Maalesef tur şansımız burada sona erdi. Çok ama çok üzücü bir gidiş oldu bu. Arkas sete iyi başlamıştı aslında. Uzun süre de dengede giden bir oyun vardı. 14-14'ten sonra Finlandiya ekibi ağırlık koydu ve geriden takip etmek durumunda kaldık. Son anlardaki refleksimiz güzeldi ve tutunmayı başardık. Hiç öne geçme şansı bulamadık ne yazık ki. Uzatabildiğimiz kadar uzattık ama Akaa 4. set puanı şansını değerlendirdi ve tur biletini kesinleştirdi.
*Üçüncü set 25-16 Akaa üstünlüğü ile sona erdi ve 3-1 kazanan Finlandiya ekibi tur atlayan taraf oldu. Son bölümde artık elenmenin de verdiği moral bozukluğu ile oyunda değildik ve büyük farklarla geçirdik. Geçen yılki CEV Kupası yarı finalinden sonra bu sezon çok erkenden sonlanan Avrupa macerası oldu. Tabi kulübün kararı da bunda etkilidir muhtemelen. Veda yılı biraz daha uzun sürebilseydi keşke. Sağlık olsun.
#spor arşivi#maç arşivi#cev erkekler challenge kupası#akaa volley#arkasspor#voleybol#volleyball#spor#sport
0 notes
Text
81 İlde Bir İlk! Okul Müdürleri Eğitimi Buca'da 16 Ekim 2024
81 İlde Bir İlk! Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Kapsamında Süreç Odaklı Ölçme Değerlendirme Sistemi Okul Müdürleri Eğitimi Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli çerçevesinde, eğitimde kalitenin artırılması ve öğrenci odaklı bir yaklaşım benimsenmesi amacıyla, "Süreç Odaklı Ölçme Ve Değerlendirme Sistemi"ne geçiş yapılacaktır. Bu kapsamda ölçme ve değerlendirme uygulamaları hakkında farkındalık oluşturmak, öğretmenlere rehberlik etmek, öğretmenlerin yeterliliklerini artırmak amacıyla 81 ilde yer alan ölçme değerlendirme merkezi müdürlüklerinde görevli öğretmenlerin katılımıyla düzenlenen "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Ölçme ve Değerlendirme Uygulamaları Eğitici Eğitimi Kursu", 23-27 Eylül 2024 tarihleri arasında tamamlandı. Eğitici Eğitimi alan Formatörlere; Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde ölçme ve değerlendirme uygulamalarının amacı, geliştirici (biçimlendirici) değerlendirme uygulamaları, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli perspektifinden süreç temelli değerlendirme ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nde belirtilen kavramsal beceriler ile kavramsal becerilerin ölçülmesinde kullanılacak ölçme araçları hususlarında eğitim verildi. Buca Eğitim Tarihi Belli Oldu. 16 Ekim 2024 günü Buca Işılay saygın güzel sanatlar lisesi Saat 10:30 olacak.
Bu bağlamda; Türkiye'de ilk kez İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenecek eğitim programıyla, İzmir'deki resmi ve özel tüm okulların müdürleri "Süreç Odaklı Ölçme Değerlendirme Sistemi" konusunda kapsamlı bir eğitime alınacaktır. Formatörler tarafından verilen eğitimleri kurumlarındaki öğretmenlere aktaracak olan okul müdürleri, sürecin işleyişi konusunda bir rehber niteliği taşıyacaklar. 8 Ekim 2024 tarihinde başlayacak eğitimler İzmir'in 30 ilçesinde bulunan okul müdürlerinin 13 kurs merkezinde eğitim almasıyla 17 Ekim 2024 tarihinde tamamlanmış olacak. Tanımlayıcı, Biçimlendirici ve Düzey Belirleyici Yöntemlerle Takip Eğitim sisteminde, geçen yıl Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği çerçevesinde, okullarda köklü değişiklikler yapılmış ve yeni müfredat ile birlikte "Öğrenci Merkezli" ve "Beceri Odaklı" yaklaşım benimsenmiştir. Bu kapsamda, Okul Öncesi, 1, 5, hazırlık ve 9. sınıflarda süreç odaklı ölçme uygulamaları devreye alınmıştır. Artık öğretmenlerin, öğrencilerinin gelişimini "Tanılayıcı, Biçimlendirici Ve Düzey Belirleyici Yöntemlerle takip etmesi sağlanacaktır. Eğitim programı kapsamında; öğretmenler, ders öncesinde öğrencilerin geçmişteki bilgilerle hangi kavramları bildiğini değerlendirecek, ardından bu bilgileri yeni öğrenilecek konularla ilişkilendireceklerdir. Böylece öğrencilerin derse olan ilgisi artırılacak ve öğrenilen bilgilerin günlük yaşamla bağlantıları kurulacaktır. Öğretmenler ayrıca, sınıf içindeki farklı öğrenci ihtiyaçlarına göre "Destekleme" ve "Zenginleştirme" uygulamaları gerçekleştireceklerdir. Öğretmenler; öğrencilere ödevler, projeler, performans görevleri gibi çeşitli araçlarla ölçme ve değerlendirme yapmayı öğrenerek, akran ve öz değerlendirme formlarını nasıl kullanacaklarını keşfedeceklerdir. Öğretmen, Öğrenci ve Veliler İçin Yeni Materyaller Hazırlandı Sınıf içi ölçme ve değerlendirme uygulamalarının süreç odaklı ve geliştirici bir yaklaşımla sürdürülmesi için veli, öğrenci ve öğretmenler için de materyaller hazırlandı. Yeni müfredat doğrultusunda hazırlanan ders kitaplarında, "Süreç Odaklı Ölçme" kapsamında öğrenciyi zihinsel, sosyal, duygusal, duyusal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören "Bütüncül Eğitim Yaklaşımı" benimsendi. Ders kitapları teorik bilgilerin yanı sıra günlük hayatla da köprü kuracak nitelikte hazırlanırken, öğretmenlerin sınıf içi uygulamalarında yararlanabilecekleri birçok örnek ve yöntem sunuldu. Bu yöntemler, sınıflarda her öğrencinin farklı ihtiyaçlarına uygun olarak derslerin nasıl farklılaştırılabileceğine dair pratik bilgiler içeriyor. Etkileşimli kitaplar ve içerikler ile de dijital dünyanın verimli kullanımı hedefleniyor. Sınıf içi ölçme ve değerlendirme uygulamalarının süreç odaklı ve geliştirici bir yaklaşımla sürdürülmesi için veli, öğrenci ve öğretmenler için de materyaller hazırlandı. Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından velilere yönelik hazırlanan bilgilendirme kılavuzlarında yenilenen öğretim programlarına ilişkin beceriler, eğilimler, değerler, eğitim öğretimde roller ve ders bazında tanıtımlar yer alıyor. Hazırlanan bilgilendirme kılavuzuyla velilerin öğrencilerin eğitim süreçlerine aktif katılımları ve sağlayacakları geri bildirimlerle eğitim-öğretim çalışmalarının daha etkin hale getirilmesi amaçlanıyor. Bu eğitim, İzmir'in eğitim alanındaki öncülüğünü pekiştirecek ve öğretim süreçlerinin sürekli olarak iyileştirilmesi ve İzmir'de Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinde yer alan hedeflere ulaşılmak üzere önemli bir adım olacaktır.
Read the full article
#Buca#eğitim#fikretyılmaz#MaarifModeli#millieğitimbakanlığı#MilliEğitimMüdürlüğü#okulmüdürleri#sondakika#SüreçOdaklıÖlçme
0 notes
Video
youtube
Ben Buyum - Fatih Bulut ✩ Ritim Karaoke (Uşşak Minör Maya 8/8 Düyek Disk... ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın 👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ⭐ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ ╰┈➤ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU 🢃 Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://youtu.be/PNB3qqvaWwM ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Ben Buyum - Fatih Bulut ✩ Ritim Karaoke (Uşşak Minör Maya 8/8 Düyek Disko Beste Hakkı Bulut) ❤ @RitimKaraoke Müzisyenlerin Buluşma Noktası.... ➤ SANATÇININ DİĞER ŞARKILARI İÇİN OYNATMA LİSTESİNE BAKABİLİRSİNİZ... ⭐ 🎧 ╰┈➤ https://www.youtube.com/playlist?list=PL9SktAtLVupNgWzFc_2cF6lJrOheQKGlg ➤ ESER ADI : BEN BUYUM ➤ SÖZ GÜFTE : HAKKI BULUT ➤ BESTE - MÜZİK : HAKKI BULUT ➤ USÜL : 8/8 DÜYEK ORYANTAL - DİSKO ➤ MAKAM - BATI DİZİ : UŞŞAK - MİNÖR ➤ THM AYAK : MAYA AYAĞI ➤ ARANJÖR : SİNAN TOPRAK ➤ ENSTRÜMANLAR : YAYLI GRUP KEMAN, ELEKTRO BAĞLAMA, NEY, DİLSİZ KAVAL ➤ KİMLER OKUDU : FATİH BULUT, HAKKI BULUT ➤ FİRMA - ŞİRKETİ : ST MÜZİK (SİNAN TOPRAK MÜZİK) ➤ KÜNYE : Fatih Bulut ''Ben Buyum" isimli çalışması, video klibi ile ST Müzik Youtube kanalında ve Sinan Toprak Müzik Prodüksiyon etiketi ile tüm Yapım:Sinan Toprak Müzik Prodüksiyon Prodüktör: Sinan Toprak Genel Koordinatör: Bilal Menteş Söz-Müzik: Hakkı Bulut Müzik Yönetmeni: Sinan Toprak Düzenleme: Cüneyt Yalmaz Klip: Recep Yenigün ŞARKI SÖZÜ ve AKORU Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim Ne köşküm, sarayım, ne servetim var Ne malım, ne mülküm, ne şöhretim var Sana bir saltanat vaat edemem ki Yalnız seni seven temiz bir kalbim var Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim Yalanla kuramam aşkın temelini Allah'tan korkarım, aldatamam seni Yeminler uydurup çalamam kalbini Aşkın öldürse de, mahvetse de beni Ben buyum, seversen, canım sana feda Ben buyum, sevmezsen, bana de elveda Razıyım, bir ömür böyle geçip gitsin Zaten gülmek yasak bana bu dünyada Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim İstemem en güzel günlerin zehrolsun İstemem o güzel gençliğin mahvolsun İstemem sen beni acıyıp sevesin İstemem benimle ızdırap çekesin Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim Ben buyum, ben buyum, ben buyum sevgilim Fatih Bulut Doğum 23 Mayıs 1984 (40 yaşında) Kayseri, Türkiye Tarzlar Pop • Folk rock Meslekler Müzisyen Etkin yıllar 2019-günümüz Fatih Bulut (d. 23 Mayıs 1984, Kayseri) Türk şarkıcıdır. Hayatı ve kariyeri 23 Mayıs 1984 tarihinde Kayseri’de dünyaya geldi. Müzik sektörüne girmeden önce düğün şarkıcısıydı. 2019 yılında DMC etiketiyle yayımlanan şarkısı "Çok Sevdim Yalan Oldu" adlı şarkıyla müzik piyasasına giren Bulut, evli ve iki çocuk sahibidir. İrem Sak’ın şarkıyı paylaşmasının ardından şarkının klibi YouTube’da toplamda 318 milyon kez dinlenmiştir. Diskografi Albümleri Yıl Albüm Plak Şirketi Tarih 2019 Baba Ocağı Adg Müzik 9 Eylül 2019 2020 Sivas Caddesi 5 Mayıs 2020 Teklileri Yıl Adı Plak Şirketi Tarih 2019 Çok Sevdim Yalan Oldu Dark'n Dark Music 29 Ağustos 2019 Nazlı Yar Emir Müzik 14 Eylül 2019 15 Kişiye Saldırdım Dark'n Dark Music 13 Aralık 2019 2020 Hayat Beni Vura Vura 22 Şubat 2020 Yırtıl 6 Mart 2020 İçmeden Oy Oy 12 Nisan 2020 Bedelini Öde Adg Müzik 10 Eylül 2019 Sokak Lambası (Remix) 27 Eylül 2020 Sultan Süleyman Dark'n Dark Music 29 Ekim 2020 Hakkını Helal Et Adg Müzik 30 Kasım 2020 2021 Sen Leyla Ben Mecnun (Aysellou İle) Musicom Prodüksiyon 5 Şubat 2021 Yanımda Sen Olmayınca İkmmedya 30 Mart 2021 Sensiz Yaşıyorum Sanma Dark'n Dark Music 15 Nisan 2021 Zoruma Geldi & Açma Pencereyi & Ben Sana Yandım Özdemir Müzik 16 Haziran 2021 Saracaksan Gel Dark'n Dark Music 18 Haziran 2021 Yeter Artık 17 Kasım 2021 2022 Ölme Eşeğim Ölme Musicom Prodüksiyon 13 Ocak 2022 Kıskanıyorum ST Müzik 4 Ağustos 2022 Ben Buyum 25 Ağustos 2022 Bu Aşkta Zararım Var Özdemir Müzik 13 Eylül 2022 Eliminen Dayı Eliminen (Armağan Arslan İle) Canayakın Müzik 7 Ekim 2022 2023 Antep'ten Ötedir Maraş'ın Yolu Dark'n Dark Music 21 Şubat 2023 Kurban Olduğum 25 Ağustos 2023 2024 Gör Bak (Elmas ile) 7 Mart 2024 Vay Aklıma 24 Mayıs 2024 şarkıcıları2010'ların şarkıcıları 21. yüzyılda Türk erkek şarkıcılar DMC sanatçıları
0 notes
Text
Gözümü açıp bir rüyadan uyanmak üzereyim sanki. Bu hayat, yaşım, evim, hayatım. Bunların hepsi ben içindeyken nasıl bir o kadar uzak olabilir bana? Sanki 25 yaşındaymışım da bir günde beş yıl ilerisine uyanmış gibiyim. Tedirginim. İçimde tanınma, anlaşılma hevesi var hala. Sevdiğim şarkılar sorulacaktı daha bana, okuduğum kitaplar? İki satır ithaf edilecekti bir yabancı tarafından, bir süre beni umut ettirmeye yetecekti beni. Birileri sevecekti beni, ilgi göstereceklerdi bana. Ona aldığım kitabı okuyacaktı. Altını çizecekti bazı cümlelerin. Şimdiki evim çok gri, çok soğuk. Ben boyamaya çalıştıkça elimde eriyor boyalar. Bulduğum hiçbir ısıtıcı çalışmıyor burada. Altyapı uygun değilmiş. Bu 30 ne olmazlarla dolu ama. En tahammül edemediğim şeylerdir ya bu “olmazlar” “yapamazsınlar” . Hem “kimsenin de vakti yoktu durup ince şeyleri anlamaya”. Bu cümleyi duyunca aklıma gelen ilk kelime “evlilik” . Aynı dili konuşmadığın bir insana ne anlatabilirsin? Ne kadarını anlatabilirsin? Mabel matiz içimi görüyor gibi, ben söylemeden yaralarımı biliyor gibi. Oysa ellerimle açıp gösterdiğim yaralarımı göremiyor en yakınım.Kan bu, herkeste olur diyor.Dinlediğin bir şarkıyı öğrenebilmek için can atan, bir dakika gözlerine bakabilmek için sabahlara kadar gözünü kırpmayacak birisi işten gelince yemek yiyip sabahlara kadar nasıl uyur? Dinlediğin bir şarkıyı öğrenebilmek için can atan birisi ne ara müziğin sesini kıs diye bağırır hale geliyor. Asla yapmam dediğim şeyleri öyle güzel yaptırıyor ki sana hayat, benim sınırlarımı neden başkalarına çiğnettin. O dik başlı, hoyrat, açık sözlülüğü, cesurluğu ile var olan, eyvallahı olmayan genç kıza ne yaptın? Ona bunu diyemezsin, buna şunu yapamazsını o kadar büyük harflerle kazıdın ki aklıma, galiba ne yapabileceğimi ben de bilmiyorum artık. Bu ilişkiden alamadıklarımla doldu taştı cebim. Yine de savaştım çabaladım, bekledim, trip attım, ağladım. En üzücü yanı ise birbirinden bu kadar uzak, iki iyi insandık bence. Sana anlatmak için çırpındığım çok zaman oldu, çok çabaladım. Çok ağladım, ihtiyacım olduğu zamanlarda da uyudun. Şu koca dünyadan kaçar gibi uyudun. Ben kış akşamlarında dışarıda dizime vura vura ağlarken koltukta uyudun. En çok da bu zamanlarda kaybettim sana olan “Kıyamayışlarımı” Şimdilerde kendime sorduğum en büyük soru ise neden aynı evin içindeyiz? Korkaklığımızın bedeli olarak görüyorum bundan sonraki her hezeyanı. Ben de senin gibi bu evde bir köşede duruyorum artık. Senin de dediğin gibi “Burdayım işte.”
20 EKİM 2023
#gece
#hüzün
#yalnızlık
#ayrılık
#sevgisizlik
#ilişki
#çaresizlik
#umutsuzluk
#sevgi
0 notes
Text
Tam Bir Kemal Sunal Filmi 1921 yılında Lozan eksenli yapılan görüşmelerde “Eski Osmanlı İmparatorluğu tarafından işgal altında tutulan, yönetilen toprakların bir kısmında Türklerin ulus devlet kurması kararlaştırılır. İngiltere, İtalya ve Fransa, müttefikleri olan Yunanistan’ı yalnız bırakarak Türkleri destekleme kararı alırlar. Bunun nedeni, Ekim Devrimi’nin yaratmış olduğu tehdit idi. Kurulmasına izin verilecek olan Türk devleti, devrimin yayılmasının önünde bariyer olacaktı, oldu da. Sovyetler Birliği de Türklerin devlet kurmasından yanaydı çünkü Türkleri destekleyerek onu kapitalist kuşatmanın parçası olmaktan uzak, kendisine yakın tutmak istiyordu. Türkler, emperyalist blok ile Sovyetler Birliği arasındaki çatışmadan faydalanmayı iyi bildiler, iki tarafı da idare ederek kaybettikleri bir savaşı kazanmayı bildiler. Yalnız bırakılan Yunanistan ise geri çekilmek zorunda kaldı; yani kimse kimseyi denize dökmedi. Dumlupınar’da başlayıp İzmir’de sonlandırılan savaşın neticesi daha 1921 yılında yine Lozan’da kararlaştırılmıştır. Almanya, Avusturya/Macaristan İmparatorluğu ile müttefik iken savaşı kaybeden, 1918’de teslim olan Osmanlı Devleti artığı subayların örgütlendikleri “Kuva- i Milliye” denilen çetenin “Yedi Düvele Karşı” savaş kazandığına inanmak için Türk olmak lazım. Zira söz konusu olan kazanılmış değil, İngiltere, Fransa, İtalya tarafından Türklere bahşedilmiş bir galibiyettir. Yani savaşı kazanan bu devletler, galip ilan edilen ise Türkler olmuştur. Kemal Sunal’ın oynadığı Tosun Paşa filmindeki güreş sahnesi ne kadar gerçeği ifade ediyorsa bu da o kadar gerçektir. 30 Ağustos (Geçmişteki adıyla Başkumandan Zaferi), milyonlarca insanın katledilmesi ve sürgüne gönderilmesi neticesinde coğrafyanın yeniden işgalinin, Ermenilerin, Kürtlerin, Pontusluların bağımsızlık haklarının gasp edilmesinin ve Türkleştirilmesinin kilometre taşlarından biridir.
Komünist Zemin
0 notes
Text
Hayvanların Olmadığı Bir Dünyada Yaşadığımı Düşünemiyorum Bile!
✍🏻 Prof. Dr. Murat Türkeş
https://www.gundemarsivi.com/hayvanlarin-olmadigi-bir-dunyada-yasadigimi-dusunemiyorum-bile/
30 Temmuz 2024 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, sokak hayvanlarının, özellikle köpeklerin katlinin önünü açan yasal düzenlemeden sonra (Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun; Kanun No. 7527; Kabul Tarihi 30.7.2024), 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü için anlamlı bir şey yazmak çok zor aslında. Çünkü insanımızı, kadınları, kız ve erkek çocuklarını hatta bebeklerimizi koruyamadığımız gibi onları da koruyamıyoruz, bundan sonra bu çok daha zora girmiş durumda. Ama onların hakları ve refahı için, her koşulda, yaygın bir deyişle ‘inadına’ yazmalı, anlatmalı ve mücadele etmeliyiz.
Bu yasa çıktıktan sonra Türkiye’nin çeşitli il ve ilçe belediyelerinde gerçekleştirilen hayvan özellikle köpek katliamlarını duyup gördükten sonra (bir saniye bile bakmak istemedim ama yine de ne olduğunu anlamaya çalıştığım için hiç görmek istemediğim halde o insanlık dışı katliamları da görmüş oldum ne yazık ki!), köpeğimiz Maya’dan hemen her gün “Maya kızım sizi koruyamadığımız için senden ve tüm hayvanlardan özür diliyorum” diyerek özür diledim. Anımsadığıma göre, Maya’yı 1 aylık bir bebek iken şehirdeki küçük sanayi çöplüğünden kızım Ayça kurtarmış ve bakmıştı, başka bir ülkede yaşadıkları için 5 yıldır ona ben bakıyorum.
Dünya Hayvanları Koruma Günü‘nün tarihi, Alman editör, yazar ve bir hayvanları koruma aktivisti olan Heinrich Zimmermann’ın (1887 – 1942) Berlin’de ilk kutlamayı düzenlediği 1925 yılına kadar uzanıyor. Aynı zamanda Alman hayvan severler dergisi İnsan ve Köpek’in (Man and Dog) yayıncısı da olan Zimmermann, farkındalığı artırmak ve hayvanların refahını artırmak amacıyla bu etkinliği başlattı. 4 Ekim tarihi aynı zamanda hayvanların koruyucu azizi olan Assisili Aziz Francis’in bayram günü olarak da bilinir. Tüm Katolikler arasında sevilen Aziz Francis, hayvanlarla ve tüm canlılarla olan olağanüstü ilişkisiyle ünlüydü. Aziz Francis aynı zamanda Kutsal Dalai Papa Francis için de seçilen papalık adıdır. Bazı Katolik kiliselerinin, Aziz Francis’in hayvanlar için yaptığı her şeyin onuruna bugünde evcil hayvanlara kutsama teklif ettiği bile söyleniyor.
Bu kapsamda, gerçekte 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü yalnızca tüm hayvan severlerin onlara şefkat gösterme zamanı değildir, aynı zamanda onların hakları, huzuru, refahı ve sağlığı için mücadele etmenin gerekliliğini vurgulama ve Dünya ölçeğinde ve her ülkede büyük bir ses çıkarma günü olmalıdır.
Hayvanlar, insanların birbirleriyle iletişim kurduğu geleneksel şekilde konuşamazlar. Ancak kendi adlarına konuşamayan hayvanlara hepimizin ses verebileceği bir gündür 4 Ekim! Bugün, 4 Ekim 2024’te Dünya’nın her köşesinde insanlar Dünya Hayvanları Koruma Günü‘nü kutlamak için bir araya geldi. Gezegenin herhangi bir coğrafyasında, hangi ülkeyi ziyaret ederseniz edin, hayvanların bölgenin kültürü, ekosistem ve biyoçeşitliliği üzerinde sürekli ve güçlü bir etkiye sahip olduğunu görürsünüz. Örneğin Afrika savanlarında, aslanlar, çita ve leoparlar, mandalar, su aygırları, timsahlar, çeşitli maymun türleri, goriller, ceylan ve antilop türleri, yaban köpekleri ve sırtlanlar, akbabalar, kartallar, çaylak ve atmacalar; Güney Amerika’nın dağlık ekocoğrafyalarında dağ aslanları (pumalar), lamalar, dev akbabalar; Antarktika ve çevresindeki denizlerde, imparator ve diğer penguen türler, dev albatros kuşları, çeşitli fok ve balina türleri, orkalar, balık, plankton ve kabuklu çeşitliğinin çok zengin olduğu kıyı ve deniz ekosistemleri, vb.
Dünya Hayvanları Koruma Günü zamanla çevre, doğa ve yaşam bilimcilerin, ekolog ve hayvan hakları savunucularının nesli tükenmekte olan türlerle ilgili sorunları (biyoçeşitlilik kaybı ve yok oluş) tartıştığı bir platforma dönüştü. İngiltere merkezli bir yardım kuruluşu olan Naturewatch Vakfı, 2003 yılından başlayarak etkinliğe sponsor oldu ve dünyanın her yerindeki hayvan severlerin katılıp hayvan dostlarımıza destek amacıyla seslerini duyurabilecekleri etkinlik ve eylemler düzenledi.
Dünya Hayvanları Koruma Günü, yalnızca evcilleştirilmiş hayvanlar için değil, vahşi hayvanlar, nesli tükenmekte olan türler, çevresel bozulma ve iklim değişikliği ya da koruma eksikliği nedeniyle nesli tehdit altında olan canlılar için de geçerlidir. Bu yüzden, bugün, yalnızca evimizdeki hayvanları sevmenin değil, aynı zamanda canlı kürenin, biyocoğrafyanın ve ekosistemin ayrılmaz bir parçası olan tüm canlılara değer vermenin ve onlara saygı duymanın bir hatırlatıcısıdır.
Son değil belki ama kısa bir söz: “4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde en öncelikli görev, küresel, ülkesel ve yerel düzeyde, yasalara ve etik kurallarına da dayanarak (ve bunları güçlendirerek) hayvan haklarının korunmasını güvence altına almak ve hayvan refahını artırmak olmalıdır”.
4 Ekim 2024, Çanakkale
#4EkimDünyaHayvanlarıKorumaGünü#toplum#deneme#adalet#yasayadurde#köpekleruyutulmasın#köpekler. ekoloji#sevgi
1 note
·
View note
Text
Borsa'da çalkantılı günler yaşanıyor
https://pazaryerigundem.com/haber/187309/borsada-calkantili-gunler-yasaniyor/
Borsa'da çalkantılı günler yaşanıyor
Son dönemde borsa yatırımcıları için üzücü bir gelişme yaşandı. Sosyal medyada yayılan asılsız haberler ve manipülatif hareketlerle küçük yatırımcılar büyük zararlar yaşadı. Papilion Savunma hissesi, bu tür manipülasyonların kurbanı oldu ve yatırımcılar ciddi bir kayıp yaşadı.
BURSA (İGFA) – 31 Temmuz tarihinde 155 liradan işlem gören Papilion Savunma hissesi, sosyal medyada bazı fenomenler tarafından “500 lira olacak” şeklinde yayımlanan asılsız tahminler sonucu büyük bir değer kaybına uğradı. Hisse, sadece bir ayda yüzde 44,8 oranında düşüş yaşadı ve 100 lira olan değeri 55 liraya kadar geriledi. Ayrıca, bu süreçte bir haftada yaşanan yüzde 30’luk düşüş, yatırımcıların ne kadar büyük bir mağduriyet yaşadığını gözler önüne serdi.
TEDBİR KARARLARI VE BORSA İSTANBUL’UN ÖNLEMLERİ
Bu tür durumların önüne geçmek amacıyla Borsa İstanbul, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) kararı uyarınca Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamına bazı hisseler için tedbir kararları getirdi. 4 Eylül- 3 Ekim 2024 tarihleri arasında RTA Laboratuvarları Biyolojik Ürünler İlaç ve Makina Sanayi Ticaret A.Ş. (RTALB) ve Saray Matbaacılık (SAMAT) hisselerine brüt takas uygulanacak. Bu süre zarfında, kredili işlemler yasaklanacak ve mevcut tedbirler devam edecek.
Bu tedbirler, borsa piyasalarında yaşanan aşırı dalgalanmaları ve manipülasyonları kontrol altına almak için alınan önlemler arasında yer alıyor. Ancak, yatırımcılar bu tedbirlerin piyasadaki belirsizliği ve güvensizliği tamamen ortadan kaldırmadığını düşünüyor.
“MANİPÜLASYONLARIN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN DAHA ETKİLİ ADIMLARIN ATILMASI GEREKİYOR”
Borsada yatırımcı olan bir vatandaşımız ise mağduriyetini şu şekilde dile getirdi:
“Papilion Savunma hissesi hakkında sosyal medyada yayılan asılsız haberler ve yanlış yönlendirmeler yüzünden kayıp yaşadım. Yatırım yaparken güven duyduğumuz bu tür bilgiler, bizim gibi küçük yatırımcıları ciddi şekilde mağdur ediyor. Borsa İstanbul’un aldığı tedbirler ve SPK’nın önlemleri elbette önemli, ancak bu tür manipülasyonların önüne geçmek için daha etkili adımların atılması gerektiğini düşünüyorum.”
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
30 Ekim 2024 Dolar ve Euro Ne Kadar Oldu? Güncel Dolar ve Euro Fiyatları https://www.sondakikam.com.tr/ekonomi-haberleri/30-ekim-2024-dolar-ve-euro-ne-kadar-oldu-guncel-dolar-ve-euro-fiyatlari/1922
0 notes
Text
2 Ekim 2024 Karşıyaka La Laguna Tenerife Maçı
*Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka Spor Salonu'nda saat 19:30'da başlayacak olan Basketbol Şampiyonlar Ligi Normal Sezon C Grubu birinci maçı. Temsilcimiz yeni sezona alıştığı arenada merhaba diyor. Adıyla adeta özdeşleşen 26 yıllık sponsoru ile olan birlikteliği bu yaz son bulan Kaf-Kaf'ta yeni bir süreç ve yapılanma işliyor artık. Tabi koç Ufuk Sarıca yine tecrübesiyle önderlik etmeyi sürdürüyor. Giriş mücadelemizde bu turnuvanın gediklilerinden ve zaferler yaşamış ekiplerinden birisi ile karşı karşıya geleceğiz. İspanya temsilcisine karşı zorlu bir akşam önümüzde ama tribün atmosferi ile dişe diş oynayabiliriz. İlk haftayı eksiksiz kapatalım ve bir zafere de İzmir'de imza atalım. Yürek dolusu başarı dileklerimizi ekibimizle paylaşıyoruz.
*Tivibu Spor 1'den naklen yayınlanacak olan maç.
*İlk çeyreği 23-23 eşitlikle tamamlandı. Maça iyi giren taraf bizdik. Bir ara 11-5'te 6 sayılık fark da yaptık. 14-10 üstünlüğümüzden sonra Tenerife'nin refleksi geldi ve 6 sayılık seriyle tabelayı çevirdiler. Kontrol onlara geçse de yakın takipteyiz ve dengede tutuyoruz.
*İlk devre sonunda 46-39 gerideyiz. Tenerife'den 23-16'lık oyun geldi bu dilimde. Aslında çeyreğe çok iyi başlamıştık. 38-31'de 7 sayılık fark yapmıştık. O noktadan sonra Tenerife'nin 13 sayılık serisi gelince işler darmadağın oldu. Toparlama çabasında olacağız ikinci yarıda.
*Üçüncü periyot sonunda Tenerife 65-57 ile önde olan taraf. Dilimin büyük bölümünde geride oynadık. 57-49'ken Karşıyaka'dan 8 sayılık seri geldi ve yakalamayı başardık. Ancak ne olduysa yine oradan sonra oldu. Bu kez de biz 8 sayılık seri yedik ve aynı yere döndük. Son periyotta üstün bir çaba gerek.
*Tenerife'nin 87-76 kazandığı maç olmuştur. İspanyol ekibi hiç düşmedi. Haliyle arayı eritemedik ve tamamen rahat bir son bölüm oyunu ile galibiyeti aldılar. Temsilcimiz yenilgiyle başlıyor serüvenine. Artık diğer rakiplere odaklanacağız. Karşıyaka'da Errick McCollum 16, James Webb III 15 sayı üretti. La Laguna Tenerife'de ise Fran Guerra 20, Payton Willis 19 sayı yolladı.
#spor arşivi#maç arşivi#basketbol şampiyonlar ligi#karşıyaka#la laguna tenerife#cb canarias#basketbol#basketball#spor#sport
0 notes
Text
BUCAKUT Artık Daha Donanımlı
Kahramanmaraş depremindeki özverili çalışmalarından dolayı “Türkiye Cumhuriyeti Devlet Üstün Fedakârlık Madalyası”na layık görülen Buca Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi (BUCAKUT) hedef büyüttü. Birbiri ardına aldıkları eğitimlerle çok daha donanımlı hale gelen ekip, her türlü afette ve acil durumda Türkiye’nin dört bir yanına koşabilecek. Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç’ın talimatıyla 30 Ekim İzmir depreminin ardından afet durumlarında hızlı müdahale edebilmek amacıyla kurulan BUCAKUT, hem gönüllü üye sayısını hem de eğitimlerini artırdı. Kısa sürede tamamı belediye çalışanından oluşan 60 kişiye ulaşan ekip, geçtiğimiz yıl AFAD tarafından “Kentsel Arama Kurtarma” alanında akreditasyon belgesini alan ilk ekip oldu. Ardından Kahramanmaraş merkezli depremlerde canla başla çalışan ekip, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Üstün Fedakârlık Madalyası aldı.
ARTIK DAHA DONANIMLI Eğitimlerine hız kesmeden devam eden BUCAKUT ekibi, üç aylık süreçte ekip içi uyum ve temel eğitimin ardından ilk yardım eğitimi ve sınavını başarıyla tamamladı. Geçtiğimiz haziran ayında ise İzmir Büyükşehir Belediyesi Toros Yangın ve Doğal Afet Eğitim Merkezi’nde 3 gün boyunca süren teorik ve uygulamalı “Yangın güvenliği ve Yangına Müdahale Eğitimi”ne katıldı. Ardından AFAD İzmir Birlik Müdürlüğü yerleşkesinde “Harita, pusula, GPS ve Tematik” eğitimleri aldı. Son olarak İzmir İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü yerleşkesinde 14 gün boyunca Kentsel Arama Kurtarma Uygulama Eğitimi alan BUCAKUT ekibi yüksekten tahliye, derinden ve yüksekten kurtarma, enkaz gibi konularda eğitim alarak olası afetlere müdahale konusunda çok daha donanımlı duruma geldi. https://www.youtube.com/watch?v=suPQXySNpjc&t=17s Read the full article
0 notes