#21 Aralık'ta Ne Olacak
Explore tagged Tumblr posts
Text
KOSGEB Girişimlerin Yurt Dışına Açılmasını Destekleyecek KOSGEB desteği yurt dışına açılan işletmelere can suyu olacak. Yurt dışına açılmak isteyen girişimcilere 50 bin dolara kadar devlet desteği! KOSGEB, girişimlerin yurt dışına açılmasını destekleyecek! Yerli girişimler devlet desteğiyle yurt dışına daha kolay açılacak. KOSGEB’in yurt dışına açılmak isteyen girişimlere sunduğu geri ödemesiz destek için başvurular sürüyor. Ülkemizde yenilikçi, katma değeri yüksek ürün ve teknolojiler üreten girişimlerin uluslararası pazarlara yönelik ilgisi son dönemde arttı. Bu kapsamda geçtiğimiz ay duyurulan KOSGEB yurt dışı hızlandırıcı desteği başvuruları devam ediyor. Yenilikçi, katma değeri yüksek ürün ve teknoloji üreten, ihracata odaklanan girişimcileri sevindiren son haber, yılın son günlerinde KOSGEB'den geldi. Yurt dışına açılmaya yönelik ilgisi artan girişimler için tasarlanan Yurt Dışı Hızlandırıcı Desteği programı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından duyuruldu. Bu kapsamda, startupların uluslararası pazarlara açılmasını kolaylaştırmak amacıyla girişim başına 50 bin dolara kadar geri ödemesiz destek verileceği belirtildi. Özellikle teknoloji tabanlı girişimleri hedefleyen destek, eğitim ve mentorluk, yatırımcı görüşmeleri, yurt dışı coğrafyalara açılmayı kolaylaştıracak iş ağlarına erişme gibi ayrıntılarla tasarlandı. Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Company Global CEO'su Egemen Antmen “Girişimcilerin Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından verilen desteklerden haberdar olması ve yararlanması, iş fikirlerini kârlı modellere dönüştürmek açısından oldukça önemli. Yurt dışını hedefleyen girişimcilere yönelik bu program, Türkiye'deki nitelikli ürün ve fikirler için can suyu olacak" dedi. “Destek, ihracat rakamlarına da olumlu etki edecek” Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), küçük ve orta ölçekteki işletmelere ilişkin 2021 verilerini yayımladı. Bu verilere göre KOBİ'lerin ihracattaki payının %30'un üzerinde olduğuna dikkat çeken Egemen Antmen, “KOSGEB tarafından işletmelere 50 bin dolara kadar, düzenleyici kuruluş personeli için ise 25 bin dolara kadar sunulan yurt dışı hızlandırıcı destek programının amaçlarından biri de ihracatı artırmak. Başvuruları 21 Aralık'ta başlayan ve devam eden bu destek, başta yerli ve teknoloji yoğun girişimler olmak üzere, ihracat odaklı her işletmenin iş fikrini dış pazarlara taşıması için ciddi bir fırsat sunuyor. KOBİ'ler 2021'de 513 tescilli patente imza attı. Bu rakam, ülkemizde nitelikli üretim gerçekleştirildiğini kanıtlıyor. Programdan yararlanan girişim ve KOBİ sayısı arttıkça, destek ihracat rakamlarına da olumlu etki edecektir. Türkiye'de üretilen nitelikli işlerin küresel pazarlara taşınması odağında faaliyet gösteren ve girişimlerin 7 ülkede şirketleşmesine yardımcı olan Company Global olarak, yeni KOSGEB desteğini oldukça faydalı buluyoruz” diye konuştu. “Verimli genişleme süreçleri için uzman desteğine ihtiyaç var” ABD, Dubai, Birleşik Krallık, Estonya, Hollanda, Malta ve Almanya gibi farklı coğrafyalarda şirket kuruluşu süreçlerinin 2 ila 15 gün arasında tamamlanabildiğine dikkat çeken Egemen Antmen, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Ekonomik koşulların her ülkede zorlayıcı olduğu, risk sermayesi yatırımlarının düştüğü dönemlerde girişimciler için esas sermayenin her kuruşu çok değerli oluyor. Bu noktada yurt dışına açılma süreçlerinde uzman desteği almak, olası problemlerin önüne geçmeyi ve verimli genişlemeyi mümkün kılarak uluslararası pazarlarda kârlılığa ulaşma süresini kısaltıyor. Company Global olarak yatırımcılara şirket kuruluşundan vergi optimizasyonuna, online ödeme ve tahsilattan yerel pazar araştırmalarına, pek çok hizmeti sunan bir danışmanlık şirketiyiz. Girişimcilerin açılmayı düşündüğü pazarları analiz ederek, her adımda ne gibi sonuçlarla karşılaşabileceklerini önceden sunabiliyoruz. Bu sayede prosedürlere takılmadan stratejik adımlar atan işletmeler, işlerini daha kolay büyütebiliyor.
Ayrıca Amazon, Etsy, Ebay gibi platformlarda teknoloji ve ödeme altyapısı entegrasyonu konusunda da iş ortaklarımız vasıtasıyla destek oluyoruz. KOSGEB gibi devlet kurumlarından aldıkları destekleri veya özsermayelerini doğru ve stratejik kullanmak isteyen işletmelerin uluslararası pazarlardaki büyüme yolculuklarına eşlik ediyoruz.”
0 notes
Text
KOSGEB Girişimlerin Yurt Dışına Açılmasını Destekleyecek KOSGEB desteği yurt dışına açılan işletmelere can suyu olacak. Yurt dışına açılmak isteyen girişimcilere 50 bin dolara kadar devlet desteği! KOSGEB, girişimlerin yurt dışına açılmasını destekleyecek! Yerli girişimler devlet desteğiyle yurt dışına daha kolay açılacak. KOSGEB’in yurt dışına açılmak isteyen girişimlere sunduğu geri ödemesiz destek için başvurular sürüyor. Ülkemizde yenilikçi, katma değeri yüksek ürün ve teknolojiler üreten girişimlerin uluslararası pazarlara yönelik ilgisi son dönemde arttı. Bu kapsamda geçtiğimiz ay duyurulan KOSGEB yurt dışı hızlandırıcı desteği başvuruları devam ediyor. Yenilikçi, katma değeri yüksek ürün ve teknoloji üreten, ihracata odaklanan girişimcileri sevindiren son haber, yılın son günlerinde KOSGEB'den geldi. Yurt dışına açılmaya yönelik ilgisi artan girişimler için tasarlanan Yurt Dışı Hızlandırıcı Desteği programı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından duyuruldu. Bu kapsamda, startupların uluslararası pazarlara açılmasını kolaylaştırmak amacıyla girişim başına 50 bin dolara kadar geri ödemesiz destek verileceği belirtildi. Özellikle teknoloji tabanlı girişimleri hedefleyen destek, eğitim ve mentorluk, yatırımcı görüşmeleri, yurt dışı coğrafyalara açılmayı kolaylaştıracak iş ağlarına erişme gibi ayrıntılarla tasarlandı. Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Company Global CEO'su Egemen Antmen “Girişimcilerin Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından verilen desteklerden haberdar olması ve yararlanması, iş fikirlerini kârlı modellere dönüştürmek açısından oldukça önemli. Yurt dışını hedefleyen girişimcilere yönelik bu program, Türkiye'deki nitelikli ürün ve fikirler için can suyu olacak" dedi. “Destek, ihracat rakamlarına da olumlu etki edecek” Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), küçük ve orta ölçekteki işletmelere ilişkin 2021 verilerini yayımladı. Bu verilere göre KOBİ'lerin ihracattaki payının %30'un üzerinde olduğuna dikkat çeken Egemen Antmen, “KOSGEB tarafından işletmelere 50 bin dolara kadar, düzenleyici kuruluş personeli için ise 25 bin dolara kadar sunulan yurt dışı hızlandırıcı destek programının amaçlarından biri de ihracatı artırmak. Başvuruları 21 Aralık'ta başlayan ve devam eden bu destek, başta yerli ve teknoloji yoğun girişimler olmak üzere, ihracat odaklı her işletmenin iş fikrini dış pazarlara taşıması için ciddi bir fırsat sunuyor. KOBİ'ler 2021'de 513 tescilli patente imza attı. Bu rakam, ülkemizde nitelikli üretim gerçekleştirildiğini kanıtlıyor. Programdan yararlanan girişim ve KOBİ sayısı arttıkça, destek ihracat rakamlarına da olumlu etki edecektir. Türkiye'de üretilen nitelikli işlerin küresel pazarlara taşınması odağında faaliyet gösteren ve girişimlerin 7 ülkede şirketleşmesine yardımcı olan Company Global olarak, yeni KOSGEB desteğini oldukça faydalı buluyoruz” diye konuştu. “Verimli genişleme süreçleri için uzman desteğine ihtiyaç var” ABD, Dubai, Birleşik Krallık, Estonya, Hollanda, Malta ve Almanya gibi farklı coğrafyalarda şirket kuruluşu süreçlerinin 2 ila 15 gün arasında tamamlanabildiğine dikkat çeken Egemen Antmen, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Ekonomik koşulların her ülkede zorlayıcı olduğu, risk sermayesi yatırımlarının düştüğü dönemlerde girişimciler için esas sermayenin her kuruşu çok değerli oluyor. Bu noktada yurt dışına açılma süreçlerinde uzman desteği almak, olası problemlerin önüne geçmeyi ve verimli genişlemeyi mümkün kılarak uluslararası pazarlarda kârlılığa ulaşma süresini kısaltıyor. Company Global olarak yatırımcılara şirket kuruluşundan vergi optimizasyonuna, online ödeme ve tahsilattan yerel pazar araştırmalarına, pek çok hizmeti sunan bir danışmanlık şirketiyiz. Girişimcilerin açılmayı düşündüğü pazarları analiz ederek, her adımda ne gibi sonuçlarla karşılaşabileceklerini önceden sunabiliyoruz. Bu sayede prosedürlere takılmadan stratejik adımlar atan işletmeler, işlerini daha kolay büyütebiliyor.
Ayrıca Amazon, Etsy, Ebay gibi platformlarda teknoloji ve ödeme altyapısı entegrasyonu konusunda da iş ortaklarımız vasıtasıyla destek oluyoruz. KOSGEB gibi devlet kurumlarından aldıkları destekleri veya özsermayelerini doğru ve stratejik kullanmak isteyen işletmelerin uluslararası pazarlardaki büyüme yolculuklarına eşlik ediyoruz.”
0 notes
Text
KOSGEB Girişimlerin Yurt Dışına Açılmasını Destekleyecek KOSGEB desteği yurt dışına açılan işletmelere can suyu olacak. Yurt dışına açılmak isteyen girişimcilere 50 bin dolara kadar devlet desteği! KOSGEB, girişimlerin yurt dışına açılmasını destekleyecek! Yerli girişimler devlet desteğiyle yurt dışına daha kolay açılacak. KOSGEB’in yurt dışına açılmak isteyen girişimlere sunduğu geri ödemesiz destek için başvurular sürüyor. Ülkemizde yenilikçi, katma değeri yüksek ürün ve teknolojiler üreten girişimlerin uluslararası pazarlara yönelik ilgisi son dönemde arttı. Bu kapsamda geçtiğimiz ay duyurulan KOSGEB yurt dışı hızlandırıcı desteği başvuruları devam ediyor. Yenilikçi, katma değeri yüksek ürün ve teknoloji üreten, ihracata odaklanan girişimcileri sevindiren son haber, yılın son günlerinde KOSGEB'den geldi. Yurt dışına açılmaya yönelik ilgisi artan girişimler için tasarlanan Yurt Dışı Hızlandırıcı Desteği programı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından duyuruldu. Bu kapsamda, startupların uluslararası pazarlara açılmasını kolaylaştırmak amacıyla girişim başına 50 bin dolara kadar geri ödemesiz destek verileceği belirtildi. Özellikle teknoloji tabanlı girişimleri hedefleyen destek, eğitim ve mentorluk, yatırımcı görüşmeleri, yurt dışı coğrafyalara açılmayı kolaylaştıracak iş ağlarına erişme gibi ayrıntılarla tasarlandı. Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Company Global CEO'su Egemen Antmen “Girişimcilerin Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından verilen desteklerden haberdar olması ve yararlanması, iş fikirlerini kârlı modellere dönüştürmek açısından oldukça önemli. Yurt dışını hedefleyen girişimcilere yönelik bu program, Türkiye'deki nitelikli ürün ve fikirler için can suyu olacak" dedi. “Destek, ihracat rakamlarına da olumlu etki edecek” Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), küçük ve orta ölçekteki işletmelere ilişkin 2021 verilerini yayımladı. Bu verilere göre KOBİ'lerin ihracattaki payının %30'un üzerinde olduğuna dikkat çeken Egemen Antmen, “KOSGEB tarafından işletmelere 50 bin dolara kadar, düzenleyici kuruluş personeli için ise 25 bin dolara kadar sunulan yurt dışı hızlandırıcı destek programının amaçlarından biri de ihracatı artırmak. Başvuruları 21 Aralık'ta başlayan ve devam eden bu destek, başta yerli ve teknoloji yoğun girişimler olmak üzere, ihracat odaklı her işletmenin iş fikrini dış pazarlara taşıması için ciddi bir fırsat sunuyor. KOBİ'ler 2021'de 513 tescilli patente imza attı. Bu rakam, ülkemizde nitelikli üretim gerçekleştirildiğini kanıtlıyor. Programdan yararlanan girişim ve KOBİ sayısı arttıkça, destek ihracat rakamlarına da olumlu etki edecektir. Türkiye'de üretilen nitelikli işlerin küresel pazarlara taşınması odağında faaliyet gösteren ve girişimlerin 7 ülkede şirketleşmesine yardımcı olan Company Global olarak, yeni KOSGEB desteğini oldukça faydalı buluyoruz” diye konuştu. “Verimli genişleme süreçleri için uzman desteğine ihtiyaç var” ABD, Dubai, Birleşik Krallık, Estonya, Hollanda, Malta ve Almanya gibi farklı coğrafyalarda şirket kuruluşu süreçlerinin 2 ila 15 gün arasında tamamlanabildiğine dikkat çeken Egemen Antmen, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Ekonomik koşulların her ülkede zorlayıcı olduğu, risk sermayesi yatırımlarının düştüğü dönemlerde girişimciler için esas sermayenin her kuruşu çok değerli oluyor. Bu noktada yurt dışına açılma süreçlerinde uzman desteği almak, olası problemlerin önüne geçmeyi ve verimli genişlemeyi mümkün kılarak uluslararası pazarlarda kârlılığa ulaşma süresini kısaltıyor. Company Global olarak yatırımcılara şirket kuruluşundan vergi optimizasyonuna, online ödeme ve tahsilattan yerel pazar araştırmalarına, pek çok hizmeti sunan bir danışmanlık şirketiyiz. Girişimcilerin açılmayı düşündüğü pazarları analiz ederek, her adımda ne gibi sonuçlarla karşılaşabileceklerini önceden sunabiliyoruz. Bu sayede prosedürlere takılmadan stratejik adımlar atan işletmeler, işlerini daha kolay büyütebiliyor.
Ayrıca Amazon, Etsy, Ebay gibi platformlarda teknoloji ve ödeme altyapısı entegrasyonu konusunda da iş ortaklarımız vasıtasıyla destek oluyoruz. KOSGEB gibi devlet kurumlarından aldıkları destekleri veya özsermayelerini doğru ve stratejik kullanmak isteyen işletmelerin uluslararası pazarlardaki büyüme yolculuklarına eşlik ediyoruz.”
0 notes
Text
KOSGEB Girişimlerin Yurt Dışına Açılmasını Destekleyecek KOSGEB desteği yurt dışına açılan işletmelere can suyu olacak. Yurt dışına açılmak isteyen girişimcilere 50 bin dolara kadar devlet desteği! KOSGEB, girişimlerin yurt dışına açılmasını destekleyecek! Yerli girişimler devlet desteğiyle yurt dışına daha kolay açılacak. KOSGEB’in yurt dışına açılmak isteyen girişimlere sunduğu geri ödemesiz destek için başvurular sürüyor. Ülkemizde yenilikçi, katma değeri yüksek ürün ve teknolojiler üreten girişimlerin uluslararası pazarlara yönelik ilgisi son dönemde arttı. Bu kapsamda geçtiğimiz ay duyurulan KOSGEB yurt dışı hızlandırıcı desteği başvuruları devam ediyor. Yenilikçi, katma değeri yüksek ürün ve teknoloji üreten, ihracata odaklanan girişimcileri sevindiren son haber, yılın son günlerinde KOSGEB'den geldi. Yurt dışına açılmaya yönelik ilgisi artan girişimler için tasarlanan Yurt Dışı Hızlandırıcı Desteği programı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından duyuruldu. Bu kapsamda, startupların uluslararası pazarlara açılmasını kolaylaştırmak amacıyla girişim başına 50 bin dolara kadar geri ödemesiz destek verileceği belirtildi. Özellikle teknoloji tabanlı girişimleri hedefleyen destek, eğitim ve mentorluk, yatırımcı görüşmeleri, yurt dışı coğrafyalara açılmayı kolaylaştıracak iş ağlarına erişme gibi ayrıntılarla tasarlandı. Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Company Global CEO'su Egemen Antmen “Girişimcilerin Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından verilen desteklerden haberdar olması ve yararlanması, iş fikirlerini kârlı modellere dönüştürmek açısından oldukça önemli. Yurt dışını hedefleyen girişimcilere yönelik bu program, Türkiye'deki nitelikli ürün ve fikirler için can suyu olacak" dedi. “Destek, ihracat rakamlarına da olumlu etki edecek” Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), küçük ve orta ölçekteki işletmelere ilişkin 2021 verilerini yayımladı. Bu verilere göre KOBİ'lerin ihracattaki payının %30'un üzerinde olduğuna dikkat çeken Egemen Antmen, “KOSGEB tarafından işletmelere 50 bin dolara kadar, düzenleyici kuruluş personeli için ise 25 bin dolara kadar sunulan yurt dışı hızlandırıcı destek programının amaçlarından biri de ihracatı artırmak. Başvuruları 21 Aralık'ta başlayan ve devam eden bu destek, başta yerli ve teknoloji yoğun girişimler olmak üzere, ihracat odaklı her işletmenin iş fikrini dış pazarlara taşıması için ciddi bir fırsat sunuyor. KOBİ'ler 2021'de 513 tescilli patente imza attı. Bu rakam, ülkemizde nitelikli üretim gerçekleştirildiğini kanıtlıyor. Programdan yararlanan girişim ve KOBİ sayısı arttıkça, destek ihracat rakamlarına da olumlu etki edecektir. Türkiye'de üretilen nitelikli işlerin küresel pazarlara taşınması odağında faaliyet gösteren ve girişimlerin 7 ülkede şirketleşmesine yardımcı olan Company Global olarak, yeni KOSGEB desteğini oldukça faydalı buluyoruz” diye konuştu. “Verimli genişleme süreçleri için uzman desteğine ihtiyaç var” ABD, Dubai, Birleşik Krallık, Estonya, Hollanda, Malta ve Almanya gibi farklı coğrafyalarda şirket kuruluşu süreçlerinin 2 ila 15 gün arasında tamamlanabildiğine dikkat çeken Egemen Antmen, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Ekonomik koşulların her ülkede zorlayıcı olduğu, risk sermayesi yatırımlarının düştüğü dönemlerde girişimciler için esas sermayenin her kuruşu çok değerli oluyor. Bu noktada yurt dışına açılma süreçlerinde uzman desteği almak, olası problemlerin önüne geçmeyi ve verimli genişlemeyi mümkün kılarak uluslararası pazarlarda kârlılığa ulaşma süresini kısaltıyor. Company Global olarak yatırımcılara şirket kuruluşundan vergi optimizasyonuna, online ödeme ve tahsilattan yerel pazar araştırmalarına, pek çok hizmeti sunan bir danışmanlık şirketiyiz. Girişimcilerin açılmayı düşündüğü pazarları analiz ederek, her adımda ne gibi sonuçlarla karşılaşabileceklerini önceden sunabiliyoruz. Bu sayede prosedürlere takılmadan stratejik adımlar atan işletmeler, işlerini daha kolay büyütebiliyor.
Ayrıca Amazon, Etsy, Ebay gibi platformlarda teknoloji ve ödeme altyapısı entegrasyonu konusunda da iş ortaklarımız vasıtasıyla destek oluyoruz. KOSGEB gibi devlet kurumlarından aldıkları destekleri veya özsermayelerini doğru ve stratejik kullanmak isteyen işletmelerin uluslararası pazarlardaki büyüme yolculuklarına eşlik ediyoruz.”
0 notes
Text
KOSGEB Girişimlerin Yurt Dışına Açılmasını Destekleyecek KOSGEB desteği yurt dışına açılan işletmelere can suyu olacak. Yurt dışına açılmak isteyen girişimcilere 50 bin dolara kadar devlet desteği! KOSGEB, girişimlerin yurt dışına açılmasını destekleyecek! Yerli girişimler devlet desteğiyle yurt dışına daha kolay açılacak. KOSGEB’in yurt dışına açılmak isteyen girişimlere sunduğu geri ödemesiz destek için başvurular sürüyor. Ülkemizde yenilikçi, katma değeri yüksek ürün ve teknolojiler üreten girişimlerin uluslararası pazarlara yönelik ilgisi son dönemde arttı. Bu kapsamda geçtiğimiz ay duyurulan KOSGEB yurt dışı hızlandırıcı desteği başvuruları devam ediyor. Yenilikçi, katma değeri yüksek ürün ve teknoloji üreten, ihracata odaklanan girişimcileri sevindiren son haber, yılın son günlerinde KOSGEB'den geldi. Yurt dışına açılmaya yönelik ilgisi artan girişimler için tasarlanan Yurt Dışı Hızlandırıcı Desteği programı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından duyuruldu. Bu kapsamda, startupların uluslararası pazarlara açılmasını kolaylaştırmak amacıyla girişim başına 50 bin dolara kadar geri ödemesiz destek verileceği belirtildi. Özellikle teknoloji tabanlı girişimleri hedefleyen destek, eğitim ve mentorluk, yatırımcı görüşmeleri, yurt dışı coğrafyalara açılmayı kolaylaştıracak iş ağlarına erişme gibi ayrıntılarla tasarlandı. Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Company Global CEO'su Egemen Antmen “Girişimcilerin Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından verilen desteklerden haberdar olması ve yararlanması, iş fikirlerini kârlı modellere dönüştürmek açısından oldukça önemli. Yurt dışını hedefleyen girişimcilere yönelik bu program, Türkiye'deki nitelikli ürün ve fikirler için can suyu olacak" dedi. “Destek, ihracat rakamlarına da olumlu etki edecek” Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), küçük ve orta ölçekteki işletmelere ilişkin 2021 verilerini yayımladı. Bu verilere göre KOBİ'lerin ihracattaki payının %30'un üzerinde olduğuna dikkat çeken Egemen Antmen, “KOSGEB tarafından işletmelere 50 bin dolara kadar, düzenleyici kuruluş personeli için ise 25 bin dolara kadar sunulan yurt dışı hızlandırıcı destek programının amaçlarından biri de ihracatı artırmak. Başvuruları 21 Aralık'ta başlayan ve devam eden bu destek, başta yerli ve teknoloji yoğun girişimler olmak üzere, ihracat odaklı her işletmenin iş fikrini dış pazarlara taşıması için ciddi bir fırsat sunuyor. KOBİ'ler 2021'de 513 tescilli patente imza attı. Bu rakam, ülkemizde nitelikli üretim gerçekleştirildiğini kanıtlıyor. Programdan yararlanan girişim ve KOBİ sayısı arttıkça, destek ihracat rakamlarına da olumlu etki edecektir. Türkiye'de üretilen nitelikli işlerin küresel pazarlara taşınması odağında faaliyet gösteren ve girişimlerin 7 ülkede şirketleşmesine yardımcı olan Company Global olarak, yeni KOSGEB desteğini oldukça faydalı buluyoruz” diye konuştu. “Verimli genişleme süreçleri için uzman desteğine ihtiyaç var” ABD, Dubai, Birleşik Krallık, Estonya, Hollanda, Malta ve Almanya gibi farklı coğrafyalarda şirket kuruluşu süreçlerinin 2 ila 15 gün arasında tamamlanabildiğine dikkat çeken Egemen Antmen, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Ekonomik koşulların her ülkede zorlayıcı olduğu, risk sermayesi yatırımlarının düştüğü dönemlerde girişimciler için esas sermayenin her kuruşu çok değerli oluyor. Bu noktada yurt dışına açılma süreçlerinde uzman desteği almak, olası problemlerin önüne geçmeyi ve verimli genişlemeyi mümkün kılarak uluslararası pazarlarda kârlılığa ulaşma süresini kısaltıyor. Company Global olarak yatırımcılara şirket kuruluşundan vergi optimizasyonuna, online ödeme ve tahsilattan yerel pazar araştırmalarına, pek çok hizmeti sunan bir danışmanlık şirketiyiz. Girişimcilerin açılmayı düşündüğü pazarları analiz ederek, her adımda ne gibi sonuçlarla karşılaşabileceklerini önceden sunabiliyoruz. Bu sayede prosedürlere takılmadan stratejik adımlar atan işletmeler, işlerini daha kolay büyütebiliyor.
Ayrıca Amazon, Etsy, Ebay gibi platformlarda teknoloji ve ödeme altyapısı entegrasyonu konusunda da iş ortaklarımız vasıtasıyla destek oluyoruz. KOSGEB gibi devlet kurumlarından aldıkları destekleri veya özsermayelerini doğru ve stratejik kullanmak isteyen işletmelerin uluslararası pazarlardaki büyüme yolculuklarına eşlik ediyoruz.”
0 notes
Text
KOSGEB Girişimlerin Yurt Dışına Açılmasını Destekleyecek KOSGEB desteği yurt dışına açılan işletmelere can suyu olacak. Yurt dışına açılmak isteyen girişimcilere 50 bin dolara kadar devlet desteği! KOSGEB, girişimlerin yurt dışına açılmasını destekleyecek! Yerli girişimler devlet desteğiyle yurt dışına daha kolay açılacak. KOSGEB’in yurt dışına açılmak isteyen girişimlere sunduğu geri ödemesiz destek için başvurular sürüyor. Ülkemizde yenilikçi, katma değeri yüksek ürün ve teknolojiler üreten girişimlerin uluslararası pazarlara yönelik ilgisi son dönemde arttı. Bu kapsamda geçtiğimiz ay duyurulan KOSGEB yurt dışı hızlandırıcı desteği başvuruları devam ediyor. Yenilikçi, katma değeri yüksek ürün ve teknoloji üreten, ihracata odaklanan girişimcileri sevindiren son haber, yılın son günlerinde KOSGEB'den geldi. Yurt dışına açılmaya yönelik ilgisi artan girişimler için tasarlanan Yurt Dışı Hızlandırıcı Desteği programı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından duyuruldu. Bu kapsamda, startupların uluslararası pazarlara açılmasını kolaylaştırmak amacıyla girişim başına 50 bin dolara kadar geri ödemesiz destek verileceği belirtildi. Özellikle teknoloji tabanlı girişimleri hedefleyen destek, eğitim ve mentorluk, yatırımcı görüşmeleri, yurt dışı coğrafyalara açılmayı kolaylaştıracak iş ağlarına erişme gibi ayrıntılarla tasarlandı. Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Company Global CEO'su Egemen Antmen “Girişimcilerin Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından verilen desteklerden haberdar olması ve yararlanması, iş fikirlerini kârlı modellere dönüştürmek açısından oldukça önemli. Yurt dışını hedefleyen girişimcilere yönelik bu program, Türkiye'deki nitelikli ürün ve fikirler için can suyu olacak" dedi. “Destek, ihracat rakamlarına da olumlu etki edecek” Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), küçük ve orta ölçekteki işletmelere ilişkin 2021 verilerini yayımladı. Bu verilere göre KOBİ'lerin ihracattaki payının %30'un üzerinde olduğuna dikkat çeken Egemen Antmen, “KOSGEB tarafından işletmelere 50 bin dolara kadar, düzenleyici kuruluş personeli için ise 25 bin dolara kadar sunulan yurt dışı hızlandırıcı destek programının amaçlarından biri de ihracatı artırmak. Başvuruları 21 Aralık'ta başlayan ve devam eden bu destek, başta yerli ve teknoloji yoğun girişimler olmak üzere, ihracat odaklı her işletmenin iş fikrini dış pazarlara taşıması için ciddi bir fırsat sunuyor. KOBİ'ler 2021'de 513 tescilli patente imza attı. Bu rakam, ülkemizde nitelikli üretim gerçekleştirildiğini kanıtlıyor. Programdan yararlanan girişim ve KOBİ sayısı arttıkça, destek ihracat rakamlarına da olumlu etki edecektir. Türkiye'de üretilen nitelikli işlerin küresel pazarlara taşınması odağında faaliyet gösteren ve girişimlerin 7 ülkede şirketleşmesine yardımcı olan Company Global olarak, yeni KOSGEB desteğini oldukça faydalı buluyoruz” diye konuştu. “Verimli genişleme süreçleri için uzman desteğine ihtiyaç var” ABD, Dubai, Birleşik Krallık, Estonya, Hollanda, Malta ve Almanya gibi farklı coğrafyalarda şirket kuruluşu süreçlerinin 2 ila 15 gün arasında tamamlanabildiğine dikkat çeken Egemen Antmen, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Ekonomik koşulların her ülkede zorlayıcı olduğu, risk sermayesi yatırımlarının düştüğü dönemlerde girişimciler için esas sermayenin her kuruşu çok değerli oluyor. Bu noktada yurt dışına açılma süreçlerinde uzman desteği almak, olası problemlerin önüne geçmeyi ve verimli genişlemeyi mümkün kılarak uluslararası pazarlarda kârlılığa ulaşma süresini kısaltıyor. Company Global olarak yatırımcılara şirket kuruluşundan vergi optimizasyonuna, online ödeme ve tahsilattan yerel pazar araştırmalarına, pek çok hizmeti sunan bir danışmanlık şirketiyiz. Girişimcilerin açılmayı düşündüğü pazarları analiz ederek, her adımda ne gibi sonuçlarla karşılaşabileceklerini önceden sunabiliyoruz. Bu sayede prosedürlere takılmadan stratejik adımlar atan işletmeler, işlerini daha kolay büyütebiliyor.
Ayrıca Amazon, Etsy, Ebay gibi platformlarda teknoloji ve ödeme altyapısı entegrasyonu konusunda da iş ortaklarımız vasıtasıyla destek oluyoruz. KOSGEB gibi devlet kurumlarından aldıkları destekleri veya özsermayelerini doğru ve stratejik kullanmak isteyen işletmelerin uluslararası pazarlardaki büyüme yolculuklarına eşlik ediyoruz.”
0 notes
Video
21 ARALIK'TA NE OLACAK? Kehanetler ve Dünya'nın Sonu!
21 Aralık'ta Ne Olacak? 2020 Kıyamet Kehanetleri ve Dünya'nın Sonu Teorileri... En uzun gecenin yaşanacağı 21 Aralıkta Deprem, Jüpiter Satürn kavuşumu, Maya Takvimi, Hz Mehdi Alameti, 3 Gün 3 gece karanlık gibi birçok teori konuşuluyor. 2020 yılı yeni bir çağın habercisi mi? Toprak çağı ve Hava çağının anlamı ne? Jülyen takvimi ve Gregoryen takvimi nedir? Peki ne olacak bu 21 Aralıkta...
Bu yıl yokuş aşağı bir yolculuk oldu. 2020 yılının ilk yarısı dünyanın aslında bitiyormuş gibi görünmesine yetecek kadar felaket ile yüz yüze kaldı dünya. Çok sayıda kıyamet tarihi tahmini yapıldı yine bu sene içerisinde. Bu tahminlerin hiçbiri şu ana kadar gerçekleşmedi! Şimdi ise dünyanın sonu ile ilgili yeni bir tarih öngörülüyor. Bu sefer tarih 20 ARALIK 2020....
Konuyla ilgili bu videoları da izlemelisiniz;
► İNSANLIĞIN SON ÇAĞI (Neuralink) https://youtu.be/4-zBrJD4lZM
► DİJİTAL KIYAMET (Buna Hazır Değiliz!) https://youtu.be/yF2SBwytiHs
► İNSAN YAPIMI UÇAN DAİRELER (Sahte Uzaylı İstilası) https://youtu.be/XM7hLcGnMWQ
► 2020 Türkiye ve Dünya Kehanetleri https://youtu.be/Pigp0KdaAHo
► Hz Muhammed SON KIYAMET HADiSi https://youtu.be/-x537Zs4afA
Çok yakında 2021 Türkiye ve Dünya Kehanetleri video serisi Youtube Kanalımızda Ücretsiz Abone olmayı unutmayın...
Siz de bu aileye katılmak için kanalımıza ÜCRETSİZ abone olmayı unutmayın; https://www.youtube.com/channel/UCvK1...
Detaylar web sitemizde; https://bakmis.com/21-aralik-ne-olaca...
#21aralık#aralık#21#kehanetler#kıyamet#kıyamet videoları#2020 kehanetleri#Kıyamet Kehanetleri#21 Aralık'ta Ne Olacak#Dünya'nın Sonu#21 Aralıkta#Jüpiter Satürn kavuşumu#21 Aralıkta Deprem#Maya Takvimi#Hz Mehdi Alameti#3 Gün 3 gece karanlık#2020 yılı yeni bir çağ#Toprak çağı#Hava çağı#Jülyen takvimi#Gregoryen takvimi#kıyamet tarihi
0 notes
Photo
▪️Mars–Pluto zorlu transiti bir kez daha vizyonda▪️ Mücadelenin, savaşın, aksiyonun, istediğimizi elde etme biçimimizin gezegeni Mars, yöneticisi olduğu Koç Burcunda çok güçlü ve bir süredir retro harekette. Bu süreçte ateş topunu içimize doğru çevirsek demiştik. Benimki arada bir dışarıya kaçak yapıyor, siz nasılsınız🙋♀�� Bu yılın başrollerinden, gökyüzünün hiyerarşide en tepesi, dönüşümün patronu Pluto, yeniyi yaratmak için olanı yıkarak, yok ederek başlıyor dönüşüme ve kalıcı etkilerini bırakarak ilerliyor hep. Kararı emir, geri dönüşü yok. Oğlak burcunda yapılandırdığı, dönüştürdüğü geleneksel mevzular, rutinler, liderlik algısı, otorite figürleri, finansal konular, mülkiyet algısı diyelim kısaca. Mars-Pluto karesi ise MÜCADELE ile DÖNÜŞÜM’ün zorlu karşılaşması. Pluto dönüştürme yolundayken Mars'ın onunla dalaşının da ikinci perdesi. Daha önce 13 Ağustos'ta Pluto retro iken gerçekleşmişti, şimdi de Mars retro, Pluto direkt iken. 13 Ağustos (+/-) 3-5 gün neler demeyimledik düşünelim bu arada. Bu transitten ölümüne mücadele, fiziksel güç kullanma riski, şiddet çıkabilir ne yazık ki. Tehlikeli, saplantılı, acımasız, tehditkar, kaybetmeye tahammülsüz. Güç ve tahakküm kurma çabalarının sonu tatsız sonuçlar doğurabilir. Kazalar olabilir; ateşli silahlar, patlama ve yangınlar gündemi meşgul edebilir. Tanıdığımız, tanımadığımız bireylerle tartışmaya girmeyelim, biraz yavaşlamak en mantıklısı. Bireysel anlamda hedef yolumuzdaki “hodri meydan” noktası, öncelikle kendimizle olanı... Yolculuğun bu dönemecini kötücül hırs tuzağına düşmeden ve başarma motivasyonuyla aşarsak bizim için güzel bir gelişim açısı olabilir uzun vadede. Agresif hamlelerin bazen kısa vadeli kazanç sağlayıp uzun vadede kayıp yaratabileceği aklımızın köşesinde dursun. Mars düzeldikten sonra 23 Aralık'ta Pluto ile aynı transiti SON kez gerçekleştirecek, çünkü 2024'te Mars bir daha Koç burcuna geldiğinde Pluto Kova burcunda olacak. Aralık Ayı'nın son dönemeci epey heyecanlı. 21 Aralık'taki Satürn-Jüpiter kavuşumu üstüne gelen bu transit sanki aksiyon vaad ediyor🙃 Bu arada 22 Aralık doğum günüm. Bilemiyorum Altan, bilemiyorum🙄 Sevgiyle🧡 #9ekim #mars #pluto #günlükyorum #goodvibesplease🙏 https://www.instagram.com/p/CGHHJ2wC05j/?igshid=i626el5g73hx
1 note
·
View note
Text
Zandvoort pisti inşaatı İkinci Dünya Savaşı nedeniyle 1940'ların ortalarına kadar ertelendi
Hollanda Grand Prix'si sonunda Formula 1 takvimine geri dönüyor, çünkü takımlar en son üçlü kafa vuruşunun ikinci bölümü için Zandvoort'a gidiyor.
Uralkali Haas F1 Takımı, Formula 1'in Hollanda Grand Prix'si için 36 yıllık bir aranın sona ermesi için Pist Zandvoort ile deniz kenarına gidiyor. Devre Zandvoort, tarihini 1930'ların sonlarına, belediyenin kuzeyindeki kıyı kum tepelerinin bir yarış pisti için seçildiği zamana kadar takip edebilir, ancak inşaatı İkinci Dünya Savaşı nedeniyle 1940'ların ortalarına kadar ertelendi. Akan ve dalgalı pist Formula 1'in takviminin bir dayanağı haline geldi, ancak 1985'ten sonra programdan düştü ve pist aktivitesinin önemli ölçüde azalmasıyla yakınlarda bir konut gelişimine izin vererek kısaltıldı. Ancak son yıllarda pistin popülaritesi bir kez daha yükseldi ve Max Verstappen'in ortaya çıkmasıyla ittifak etti, Formula 1 çevrelerine geri döndü. 2019'da Hollanda Grand Prix'sinin Mayıs 2020'de şampiyonaya geri döneceği doğrulandı. Eski devre 4.259km Devre Zandvoort, tesislerinin elden geçirilmesi de dahil olmak üzere tam bir yeniden yapılanma geçirdi ve genişleyen Arie Luyendijk Bocht'a sürücüleri düzlüğe götüren 18 derecelik önemli bir köşe eklendi. Pandemi, etkinliğin dönüşünü 16 ay erteledi, ancak tarihte art arda gelen ulusal grands prix arasındaki en uzun süreden sonra - 36 yıl - Formula 1, Uralkali Haas F1 Takımı'nın VF-21'i adım adım geçirme konusunda istekli olduğu Pist Zandvoort'a dönmeye hazır. Devre Zandvoort, 1985'ten beri Formula 1'in programında yer almamış olabilir, ancak Uralkali Haas F1 Takımı gençleri Nikita Mazepin ve Mick Schumacher, formula 3'teki modifikasyonlarından önce pisti örneklemişler. Mazepin ilk 10'a girmeyi garantilerken Schumacher 2018 tacına giden yolda bir kupa aldı.
Guenther Steiner, Uralkali Haas F1 Takımı Takım Müdürü Geçen hafta sonu Formula 1, 2021 programının geri kalanıyla ilgili en son güncellemesini yayınladı. Düşünceleriniz lütfen 12 Aralık'ta Abu Dabi'deki sezon finaline giden planlı yol ve personel ve lojistik gibi şeyleri göz önünde bulundurarak uygulanabilir bir program sağlamak için ekip tarafındaki girdiler. "Bence 23'ten 22'ye çıkmak bu pandemi koşullarında hala büyük bir başarı çünkü bitmesine daha çok var ve kimse bunun bu kadar uzun sürmesini beklemiyordu. Bence şu anda sezon için iyi bir plan var ve etkinlikler var. Programı biraz değiştirmek, bizim için hala yapmak için zaman var. Açıkçası, bu daha kısa süreli bir çalışma ama geçen yıl buna alıştık, bu yüzden orada bir sorun yok ve takımın bir etkinlik daha az olması için şikayet etmeyecekler." Hollanda Grand Prix'si Formula 1 programına hoş bir katkıdır. Formula 1'in Cidde ve Miami gibi yeni mekanlara doğru itmelerinin yanı sıra F1 mirasına sahip daha tarihi pistlere geri dönüş görmekten memnun musunuz? "Zandvoort'a gitmenin gitmek için harika bir yer olduğunu düşünüyorum. Her zaman olayları biraz değiştirmenin de ilginç olduğunu söylerim. Şimdi, birkaç yıllığına Zandvoort'a geri dönüyoruz ve belki de diğer tarihi olaylardan biri geri geliyor çünkü pistte güncellemeler yaptılar. Cidde gibi yeni etkinlikler getirmek de harika çünkü yeni bir şey görüyorsunuz - yeni ülkeleri ve bazı yeni yarış pistlerini deneyimleyebilirsiniz." Max Verstappen'in tüm hayranlarından Red Bull Ring ve Spa-Francorchamps gibi pistlerde turuncu bir denize tanık olduk. Şimdi bir Hollanda Grand Prix'si var - 'Max Factor' sayesinde Zandvoort'ta nasıl bir atmosfer bekliyorsunuz ve sporda sürücülere bu kadar tutkuyla bakmak ne kadar harika? "Bence bir yarış sürücüsünün isteyebileceği tek şey bu - Max'in sahip olduğu gibi bir hayran kitlesine sahip olmak, bu harika. Şimdi kendi ülkesine bir yarış getirildi, taraftarlar toplu halde Avusturya ve Spa'ya seyahat etseler bile çok güzel! Hollanda Grand Prix'si olmasa bile büyük bir takipçi kitlesi olduğunu düşünüyorum, ancak Zandvoort'ta turuncu bir deniz olacak." Circuit Zandvoort ve formula 1 araçlarının mevcut nesli hakkında bildiklerinize göre - Hollanda Grand Prix'si başladığında pistte hareket açısından ne görmeyi bekleyebiliriz sizce? "Bir süredir Zandvoort'a gitmedim. Büyük dönüşleri değiştirdiklerini biliyorum, buna bankacılık yaptılar. Oldukça kısa devre. Bir bakalım, hiçbir beklentim yok ama iyi olacağından eminim. Pandemi nedeniyle umduklarından bir yıl daha fazla çok iş yaptılar, bu yüzden iyi bir etkinlik olacağından eminim." Read the full article
0 notes
Text
Giden 2019 ve Geçen Hayat
Yazıya her sene daha erken yazmak isterken nasıl daha geç yazıyorum diyecektim ki geçen sene bu tarihten de geç yazmışım (18.05.2019). Ancak bu durum yine de hedeflediğimden daha geç yazdığım gerçeğini değiştirmiyor tabi. Sonuç olarak bu yazıdaki hedefim esasen önceki senenin özeti olması ve yazıyı yazdığım dönemdeki son birkaç olanı da eklemekti. Neyse anlaşılan yine çok uzatacağım, direkt konuya gireyim.
Her sene biraz da hayatımı özetlediğim bu yazıda bu sene genel olarak ruh halimin geçen sene ile benzer olduğunu söylersem yanlış olmaz sanırım. Sadece kendimi çok daha yorgun hissediyorum. Ve tabi ki bu durum psikolojik, yoksa hala hızımdan taviz vermediğim inancındayım. Öte yandan genel olarak bu yorgunluğun beni çok daha üşengeç hale getirdiğini söylemem gerekli. Lisede 8:30'da başlayan okula 7:45'te okula gelen benden derse geç kalan bene. İlginç ama kendi içinde gerekçesi var sanırım.
Tabi derin derin ne olduğuna gireceğim ama konuları kronolojik olarak aldığımdan bu kuralı bozmayalım. Geçen seneki yazıyı yazdığımda en son Eurovision finalinde kalmışım. O kadar çok şey olmuş ki nerede kaldığımı hatırlamak için yazıyı yeniden okumam gerekti. Çok da uçuk kaçık olmayan Eurovision finali sonrası girmiş olduğum hayatımın en stresli dönemi devam etti. Yoğundu ama daha çok stresi hissettim diyebilirim. Öncelikle aynı anda hem lisans hem de açıköğretimden önlisans okuyan biri olarak ilk başta Aöf finalleri karşıladı. Tıpkı lisansta olacağı gibi burada da son sınavlarım olacaktı. Sevgili Anadolu Üniversitesi yine beni uzaklara atmayı sevdiğinden hikayenin en başında olduğu gibi Göztepe taraflarında son sınavıma girdim. Çıkmış sorular taktiğini uyguladım ve artık sonuçların gelmesini bekledim.
Aöf sonuçları açıklanmadan beni karşılayan şey ise lisanstaki son finallerimdi. Tertemiz 9 sınavım olduğundan germiyor değildi. 2 hafta içinde her gün sınav yoruyor. Eskiden 2-3 günde bir sınav olunca çok daha rahat oluyordu. Son sınavlar olması nedeniyle daha fazla gerilince ikinci hafta kendimi telefona kelime oyunu indirip 400'ten fazla seviyesini çözmüş olarak bulmuştum. Sınav dönemi sırasında mezuniyet cübbelerini almamız ve Aöf sonuçları açılanıp orada mezun olduktan sonra (evet orada lisanstan sonra başlayıp daha önce mezun oldum) kafada bütünlemeye kalma riski olan birkaç dersle o süreci tamamladım.
Sınavların bitişini takip eden ilk Pazartesi (24.06.2019) mezuniyeti kutlamak namına kepleri attık. Tabi mezun olup olmayacağımızın garantisi olmadan bunu yapmak garipti ama güzel bir gündü. Ama çok çok uzundu. Bir süreden sonra insan sıkılmıyor değildi. Öte yandan fakülte binasına gidip fotoğraf çektirmediğim gibi amfi tiyatro (mezuniyetin Tınaztepe'de orada oldu) içinde çekilenleri de atmadım. Olaylara karşı hızlı tepki göstermeyen bendeniz için şaşırtıcı değil. Zaten fotoğraflarla aram pek iyi değil malum. Konu dışı olacak ama hızlı tepki göstermeme huyum ileride çok sinir bozucu bir hal alacakmış gibi hissediyorum.
Ve tüm bu sürecin sonunda lisedeyken asla orada okumam dediğim, sonra kaderin cilvesi olarak okuduğum ama en tepesine çıkmadığım için kendimi teselli ettiğim Tınaztepe maceramın sonuna geldik dememi bekliyorsanız yanılıyorsunuz. Büyük konuşmamam gerektiğini en net şekilde öğreten Tınaztepe ile bir işim daha vardı. Geçen seneden ne olabileceğini yazmıştım aslında. Bir yüksek lisans mevzumuz vardı kendileriyle daha. Tabi bunun anlamı ne kadar mezun olsam (ki o da Temmuz'un başı gibi belli oldu aslında, bütünlemeye kalmadan verdim dersleri) da ders çalışmamın bitmediğiydi. Zira 16 Temmuz'da sınav vardı. Kepleri attıktan 10 gün sonra anca kendimi ders çalışmaya verebildim ama. Zira bıkkınlık vardı. Sonrasında sınava girdim ve sonuçarı beklemeye başladım. Açıkçası benim için senenin bütün yoğunluğu o an bitmişti. Ama sonuçlarla ne yapacağımı kestirecektim. 22 Temmuz'da ise sonuçlar açıklandı. Hayatım bana hala büyük konuşmamam gerektiğini hatırlatmak için Tınaztepe'de okumama devam etmemi istiyor olacak ki kendimi yüksek lisans sınavını kazanmış olarak buldum. İşin garibi ilk başta özel hukukta giren diğer arkadaşlarımı aratmaya çalıştığımda soyadı "Özel" olan birini ilk gösterdi. Ne hikmetse o da kamu hukukunda olduğundan sonuçlara dair ilk gördüğüm şey kendi adım oldu. Garipti ama en sonunda bitmişti. Hiç değilse bir süreliğine. Aslında birçok şey yeni başlıyor da denebilirdi.
Şimdi bu noktada ruh halimi anlamak için geçen seneki yazının ortalarına dönüp olanları hatırlatmakta fayda var. 2019 Aralık'ta ilk vizelerim bittikten sonraki ilk Pazartesi II. DEÜMBM için 45-50 gün aralıksız çalıştım. Başvurular, atamalar, etkinlik ihtiyaçlarının temini, etkinlik sırasında hem UAD'nin olması hem de genel işlerle ilgilendim. Etkinlik hazırlık sürecinde aldığım yüksek lisans kararı doğrultsunda YÖKDİL'e başvurdum ama çok da çalışma fırsatım olmadı. Sonrasında ikinci dönem başladı, ondan 3 hafta sonra YÖKDİL oldu(10 Mart). Yökdil bittikten sonra Hukuk Ezgi Topluluğu konseri ve onun hemen ertesi iki gün Aöf vizeleri vardı(14-15 Nisan). Tabi bu sırada dersler devam ediyor. Ayrıca aktif organizasyon ekibi üyesi olmasam da III. DEÜMBM toplantıları oluyor ve onlara da katılıyorum. Aöf sınavlarından 3 hafta sonra ilk başta ALES (5 Mayıs) ve sonrasında hukuk fakültesi vizeleri( 6-17 Mayıs) oldu. Sonrasında seçimler nedeniyle bir hafta erkene kayan Aöf finalleri (25-26 Mayıs). Sonrasında hukuk fakültesi finalleri (10-21 Haziran) ve mezuniyet oldu (24 Haziran). Ve tüm bunlarla birlikte yüksek lisans sınavı süreci. Tamam herkes için çok abartılı olmayabilir ama ben bu süreçte gerçekten çok yoruldum. Üçünüc sınıfta 7 gün durmadan Aöf sınavlarına girmiştim ama o zaman okul da erken bitmişti ve o yaz çok güzel dinlenmiştim. Bu sefer Yüksek Lisans sınavları ile birlikte Temmuz'un ortasına kadar yüksek bir tempom oldu.
Yukarıda uzunca anlattığım süreç sonrası hiçbir şey yapmak istemiyordum. Ama dinlenmeye fırsatım olmadığı gibi yüksek lisans kayıtları geliyordu ve avukatlık stajım için de bir şeyler yapmam gerekliydi. Fotoğraf çekimi, kimlik yenileme sonrası yüksek lisans kaydımı aldım ve sonrasında süper yavaştan alacağım staj belgelerini toplama sürecine geçtim. Ama o Kasım'da bittiği için ona sonradan değineceğim. Bu noktada geçici mezuniyet belgesini alırken onur belgemi almayı unutmam ve onun için bir hafta sonra gitmem tatsızdı. O gün kafam iş yapmak için kafam uygun değildi.
Yüksek Lisans kayıt günü ortalığın kalabalık olmasının yanı sıra internetten kayıt için ön işlem yapılması gerekliydi ama kimlik seri numarası bilgisi de isteniyordu. Ama önceki hafta yenilediğim kimliğim o gün geleceği için uzun süre çıkamadım. Çıktığımda da anca belgeleri onaylattım. Kayıt işlemlerini ertesi gün hallettim.
Ayın sonuna doğru da yüksek lisans başladı. 4 sene boyunca kalabalık bir eğitimden sonra çok az kişiyle eğitim görmek ilginç bir his. Kimi derslerde 3-4 kişiye kadar düşebiliyor. En fazla 25 oluyor. Ortalama hukuk fakültesi dersi için (seçmelilerden bahsetmiyorum orada da 3 kişiyi gördüm) çok komik bir rakam. Öte yandan birkaç hafta sonra herkes birbirine ısındı ve eğlenceli geçmeye başladı. Tabi zor dersleri ve ödevleri saymazsak.
Yüksek lisansa başladığımdan beri söylediğim bir şey varsa o da kesinlikle lisansta yatarak geçtiğim hissidir. Bir kere her ders için ödev yapmak zorunlu. Lisansta 3 kere ihtiyari makale ödevi verildi. Bunun dışında bir üç-dört kere de basit ödevler verildi. Şimdi her derste belli bir akademik araştırma sonrası makale tipi ödev yapmak zorundayız. Yukarıda hiçbir şey yapmama isteğimden bahsetmiştim değil mi? Hayat benimle dalga geçiyordu adeta. İlkokulda ve lisede proje ve performans ödevlerinden nefret eden benim için ceza gibi bir şeydi. Ya da yine hayat büyük konuşmamamı istiyordu. Proje ve performans ödevleir ile ilişkimi şöyle açıklayayım; 6.sınıfta bir performans ödevinden az kalsın 50 alıyordum, 10. sınıfta bir hocam proje ödevime 70 verdi ama sınavların iyi olduğu için 70 verdim yoksa 70 etmez demişti. İstisnalar olmakla birlikte genel isteksiz yaptığım ve sevmediğim ödevlerdi. Aynı isteksizlik burada olduğundan deli gibi gece mesaisi yaptım zaten. Lisans hayatında sınavlar için Ramazan hariç (ki onda bile tam değil) gece 2'den sonrasına kalmadım. Yüksek lisansta 4'te yatıp 7'de kalmak hayat alışkanlığı oluyordu az kalsın.
Derslerde ödevleri bu kadar zorlaştıran başka bir konu da avukatlık stajımı başlatmış olmamdı. Gerekli belgeler ve ödemeler için İzmir turları attıktan(Vergi dairesi, adliye, baro, avukat) sonra 8 Kasım'da stajımı başlattım. Gerekli belgelerde tanıtma kağıdını yüksek lisans sınıf arkadaşlarıma imzalatmam komikti. Ancak stajın başlaması derslerin yanında -ne kadar aktif olarak avukat yanında çalışmasam da- mahkemeler için imza yoğunluğuna girmeme neden oldu. Bu en üst seviyede şöyle bir sonuç doğurdu. 10 Aralık günü iki derste de sunum vardı ve ben de tabi ki ödevleri son geceye bıraktım. O gece 4'e kadar uyanık kaldım. Sonra yatıp 7'de uyandım. Hazırlandım ve mahkemeye gittim (kimileri her mahkeme günü gününe imza istemiyordu diyebilir ama ben o her mahkemelerin birinde değildim). Sabah imzamı attım, okula döndüm ödevin kalan kısmını bir şekilde hallettim ve sonra derse girdim. O dersten sonra (ki tam da sunmadık o ayrı) ikinci dersin de ödevini teslim ettim. İlginç bir gündü. Son dakikaya bırakılan işler can sıkıyor ama ben de daralmıyor değilim.
İlk dönemin sonuna doğru DEÜMBM eksenin ekstra bir iş daha takvime girdi. Aslında ekip daha farklı birkaç etkinlik işleri ile de uğraştı ama ona ben katılmadım. Zaten yüksek lisans olmasaydı çok daha pasif bir konumum olacaktı. Ne şans ki girdim. Paragrafın ilk cümlesinde bahsettiğim iş, eğitim konferansı idi. 2014'ten beri gözlemci olarak katıldıklarım dışında ilk defa bir etkinlikte organizasyon ekibinde değildim. Saf içerik ekibinde yer aldığım tek etkinlik olabilir. III. DEÜMBM için resmi olarak organizasyon ekibinde değildim ama katkım vardı. Burada sadece içerikti. Bir şekilde o süreci de tamamladık. Güzeldi. Eğitim konferansının bir ayrıntısı daha sonra ilginç bir olaya da neden olacaktı.
Bu arada hakimlik sınavı için Ankara'ya gittim. Aynı hafta sonu iki otobüs yolculuğu. Arada bir sınav. Dönüş sonrası eve geldikten 2 saat sonra derse girmek gibi ilginç bir iş çıkardım. Zevkine gitmiştim, zaten okuldan arkadaşları görmekti bir bahanem. Ondan çalışmadım. Ama arkadaşlarla görüşme fikrinin uygulamada pek başarılı olduğunu söyleyemem. Organizasyon kurmak zor oldu. Zaten sadece idari yargıdan girdiğim için beni herkese göre farklı bir yere yollamışlardı. Ama ulaşımı kolaydı. Sıkıntı yaşamadım. Sonuç da tahmin ettiğiniz gibi düşüktü. Ama iyiydi.
Hakimlik sınavı geçtikten ve ilk dönem bittikten sonra stajın yanında III. DEÜMBM işleri devam ediyordu. İşin garibi bu sene yine bir şeyler oluyor ama önceki iki senede olduğu kadar sorunlu değildi. Belki son kez olacağı için hayat acımıştı bize, bilmiyorum. Ve evet bu arada DEÜMBM son kez gerçekleşti. Ve topluluk tarihinin bence en sorunsuz etkinliği oldu. Ben oldukça rahattım. Komite sayısının azalmasının etkisi de vardır muhakkak ama yine de şaşırtıcı. Mükemmel değildi ama iyiydi. Zaten MBMTR'lerden sonra hiçbir etkinlik bizim için mükemmele ulaşamaz, o ayrı. Bu arada benim geçen sene tek başıma yaptığım ve az kalsın kafamı yememe neden olacak başvurununh toplanması ve atamaların yapılması işini bu sene 4 kişi yaptı. Sanırım bu durum neden geçen sene kafayı yeme raddesine geldiğimi açıklar.
Neden son DEÜMBM oldu sorusunun yanıtına kısaca değinmek gerekli sanırım burada. Ekip yorulmuştu. Ben zaten emekli x emekli idim. Okulda etkinlik yapma süreci çok çok zorlaşmıştı. Önceki sene topluluk yönergesindeki değişiklik ücretli etkinliği bile yasaklamıştı. Bizimkiler zar zor çözmüştü dilekçe ile. Onun dışında okul özelinde de birkaç durum olunca son etkinliği yapıp topluluğu kapatma kararı aldık. Bunu tabi ki de gizlememiz gerekliydi.
Tüm bu sürecin sonunda kapanışı açıklamamız "Unutulmaz" bir vedanın olmasını sağladı. Kapanış videosu sonrası insanların en az 6 saniye tepki verememesi, videonun vuruculuğu, insanların kapandığına üzülmesi videoda yer alan Mirkelam'ın şarkısı gibi "Unutulmaz" bir iş yaptığımızı gösterir gibiydi. Bu noktada o videonun çıkışını da anlatmak gerek. Etkinlikten yaklaşık bir hafta önce staj işleri sonrası eve dönerken otobüste şoför Unutulmaz'ın Göksel versiyonunu dinliyordu. Sonrasında "ya bu şarkı Mirkelam'ındı" diyerek onun versiyonunu dinledim ve etkinliğe kadar aklıma takıldı. Sonrasında ise bunu büyük finalde videoda kullanma fikrini sevgili iş ortağım ve aynı zamanda "Koordinasyon Kurulu video yapar" lanetinin ortaya çıkmasında birlikte etkimin olduğu Ferhat'a söyledim. O da bunun yanına Levent Yüksel - Bu Gece Son'u ekleriz çok güzel olur dedi ve ortaya bu iş çıktı. Ve etkinlik herkes için "Unutulmaz" oldu.
Yeri gelmişken arada paylaşalım. Mirkelam - Unutulmaz https://www.youtube.com/watch?v=lYQ0LME3Tqc
Bunun bu kadar etkileyici olacağını beklemiyordum. Ama hoşuma da gitti. Minik bir unutulmaz akımı yaratmış olabilirim. Tabi sevgili Ferhat'ın katkılarıyla. Tabi ben nakarattan direkt giriş yapmasını tercih ederdim daha vurucu olsun diye ama o şartlarda anca bu kadar oldu. Tabi bu karar sonrası birçok kişi haklı olarak üzüldü. Birçok kişi ağladı, bize kızdı söylemediğimiz için. Ama söylesek de etkinlik o seviyede olmayacaktı. Bu kadar unutulmaz kalmayacaktı. Video girdiğinde odak noktam genel olarak şarkıydı. Zaten Buca'ya taşındığımdan beri yarı robot modunda birçok olaya tepkisiz kaldığımdan pek de üzülmedim. Hatta tam bitti psikolojisine girdim desem de yalan olur. Zira yine kapanış öncesi ve sonunda aklımda okulun düzeni vardı. Ve ben yine onlarla uğraştım. Belki de bir nedeni odur. Sonrası ise klasik toplantı süreci.
Tabi bu etkinliğin sonunda benim için beklenmedik bir sürprizi oldu. Beklenmedik olduğu kadar da güzel bir sürpriz. Aslında sonradan genel bir düşününce aslında sürpriz geliyorum diyormuş ama ben beklemiyormuşum. Benim için en "Unutulmaz" kısım o oldu sanırım. Ama devamında işleri istemeden batırma yeteneğine sahip olan ben yine yapacağını yaptı. Enis Kirazoğlu'nun deyimi ile "İşler beklediğimiz gibi gitmedi".
Sonrasında ikinci dönem başladı. Yüksek lisans özelinde dönem arası da gelenler oldu. Eğlenceli ortamımız devam ediyordu. Hatta etkinlik planları falan yapılıyordu. Ama o da ne? Bir anda sanki bir filmdeymişiz gibi bir senaryo çıkageldi. Covid19, Korona, Wuhan virüsü veya her ne zıkkımsa bütün her şeyi değiştirdi. Düşününce hala garip geliyor. Okullar başta tatil oldu, sonra uzaktan eğitime geçildi. Adliyeler, avm'ler neredeyse her yer tatil oldu. Ligler ertelendi, webcam değere bindi. Geçen sene final gününde yazdığım Eurovision bile iptal edildi. Hayat durma raddesine geldi. Sokağa çıkma yasakları ile ilk kez karşılaştı birçok kişi. İnsanlar eve kapanıp kafayı yeme raddesine geldi. Açıkçası benim düzenimde değişen çok bir şey olmadı. Ben zaten büyük ölçüde evde olan biriyim. Tek garipsediğim herkesin evde olması. Ama ona da alıştım diyebilirim. Umarım mümkün olan en kısa zamanda bu süreç atlatılır.
Tabi böyle bir durumda ödevlerle uğraşmak pek de hoş olmadı. Zaten isteksizken insan daha bir isteksiz oluyor. Bulunduğumuz hafta zarfında iki ödevi araştırmalarla bir hafta sıkıştırmak can sıkıcı ve yorucuydu. Ellerim yazmaktan harap ve bitap düştü (50-60 sayfa yazdım zira). Aslında şu an bu yazıyı yazmak istemiyorum ama şimdi yazmazsam hiç yazamayacağım. Hem Haziran'da "Ah Eshot Ah!!!!" var. Bu yazı ondan önce gelmeliydi.
Neyse ki şu an daha rahat olduğum bir dönemdeyim. İki ödevim var ama yaptıklarım işin zor kısmıydı. Staj nedeniyle dinlenir miyim bilmiyorum ama geçen seneden beri gelen yoğun tempo biraz ivme kaybedecek. Tabi tez yazmaya başlayana dek bu durum gidecek gibi.
Öte yandan önceki iki sene yazdığımda hep kendime kızgın olduğumdan bahsetmiştim. Bu sene o kadar da kızgın değilim kendime. Hiç değilse o dönem kızdığım şeyler pek dert olmuyor. Ama kendimi kızdırmak için yeni yollar buluyorum dersem yalan olmaz. Bir şekilde aynı döngüye sokuyorum kendimi. Bazen o an önemsenmeyen bir şey sinir bozucu etkilere neden olabiliyor. Sonucunda bazı şeyleri yapabilmek için gerekli yetkinliğe -belki olgunluğa- sahip değilmiş gibi hissedebiliyor insan.
Sonuç olarak geçtiğimiz yıldan beri süreç bu şekilde işlemiş. İlk başta daha kısa sürer dedim ama yine ekleyecek zibilyon şey buldum. Daha uzun yazılarım olmuştu muhtemelen. Öte yandan geçen sene okul bitince yazı nasıl olacak demiştim ama bendeki eğitim aşkı yine benzer bir yazının doğmasını sağlamış. Hiç değişmeyeceğim sanırım. Her zamanki gibi buraya kadar sabrınız yettiyse teşekkür ediyorum.
Yazıyı bitirmeden önce bu sene için de şarkı önerim var. Evet arada Mirkelam-Unutulmaz'ı paylaştım ama o III. DEÜMBM'ye özel. Buraya özel başka bir parça fikrim var. Son dönemde keşfettiğim ve aslında Grup Vitamin'in sadece absürt komedi işleri yapmadığını gösteren bir parça var bu sefer. Grubun solisti Gökhan Semiz'in vefatı sonrası onun anısına hazırlanmış farklı bir uyarlaması var ama ben ilk halini koyacağım. Bakalım önümüzdeki seneye kadar neler olacak? Umarım bu yazıyı yazma şansım olabilir. Dünya pek de tatlı bir hal almıyor zira. Dikkat edin kendinize. Grup Vitamin - İstanbul'da https://www.youtube.com/watch?v=T3OMZbU6d7w
0 notes
Photo
21 Aralık'ta Ne Olacak? Hepsi ve daha fazlası videoda. Kanal linki bioda mevcut. https://youtu.be/wxYBPtbTJWQ #21aralık #aralık #2020 #kehanet #kehanetler #dünyanınsonu #dünya #jüpiter #satürn #mayatakvimi #hzmehdi #deprem #teori #istihbarat #gündem #SonDakika #ilginçbilgiler #kıyametalametleri #kıyamet #kıyametgünü #güneş #21aralık2020 #2020kehanetleri #2021kehanetleri (Turkey) https://www.instagram.com/p/CFmoM-Djm8N/?igshid=2wzgbwk0034h
#21aralık#aralık#2020#kehanet#kehanetler#dünyanınsonu#dünya#jüpiter#satürn#mayatakvimi#hzmehdi#deprem#teori#istihbarat#gündem#sondakika#ilginçbilgiler#kıyametalametleri#kıyamet#kıyametgünü#güneş#21aralık2020#2020kehanetleri#2021kehanetleri
0 notes
Photo
21 ARALIK'TA NE OLACAK? Kehanetler ve Dünya'nın Sonu! (on Wattpad) https://my.w.tt/QXC8OpOn49 21 Aralık'ta Ne Olacak? 2020 Kıyamet Kehanetleri ve Dünya'nın Sonu Teorileri... En uzun gecenin yaşanacağı 21 Aralıkta Deprem, Jüpiter Satürn kavuşumu, Maya Takvimi, Hz Mehdi Alameti, 3 Gün 3 gece karanlık gibi birçok teori konuşuluyor. 2020 yılı yeni bir çağın habercisi mi? Toprak çağı ve Hava çağının anlamı ne? Jülyen takvimi ve Gregoryen takvimi nedir? Peki ne olacak bu 21 Aralıkta... Bu yıl yokuş aşağı bir yolculuk oldu. 2020 yılının ilk yarısı dünyanın aslında bitiyormuş gibi görünmesine yetecek kadar felaket ile yüz yüze kaldı dünya. Çok sayıda kıyamet tarihi tahmini yapıldı yine bu sene içerisinde. Bu tahminlerin hiçbiri şu ana kadar gerçekleşmedi! Şimdi ise dünyanın sonu ile ilgili yeni bir tarih öngörülüyor. Bu sefer tarih 20 ARALIK 2020....
#21aralk#21aralkta#aralk#bilim#dnya#dnyannsonu#evren#galaksi#gne#jupiter#kehanet#kehanetler#komplo#komploteori#kyamet#kyametgn#maya#mayatakvimi#samanyolu#saturn#tekoloji#teori#uzay#uzayllar#yokolu#books#wattpad#amwriting
0 notes
Photo
YENİ VİDEO YOUTUBE KANALIMIZDA YAYINDA..! 21 Aralık'ta Ne Olacak? 2020 Kıyamet Kehanetleri ve Dünya'nın Sonu Teorileri... En uzun gecenin yaşanacağı 21 Aralıkta Deprem, Jüpiter Satürn kavuşumu, Maya Takvimi, Hz Mehdi Alameti, 3 Gün 3 gece karanlık gibi birçok teori konuşuluyor. 2020 yılı yeni bir çağın habercisi mi? 2020 yılının ilk yarısı dünyanın aslında bitiyormuş gibi görünmesine yetecek kadar felaket ile yüz yüze kaldı dünya. Çok sayıda kıyamet tarihi tahmini yapıldı yine bu sene içerisinde. Bu tahminlerin hiçbiri şu ana kadar gerçekleşmedi! Şimdi ise dünyanın sonu ile ilgili yeni bir tarih öngörülüyor. Bu sefer tarih 20 ARALIK 2020.... Hepsi ve daha fazlası videoda. Kanal linki bioda mevcut. https://youtu.be/wxYBPtbTJWQ #21aralık #aralık #2020 #kehanet #kehanetler #dünyanınsonu #dünya #jüpiter #satürn #mayatakvimi #hzmehdi #deprem #teori #istihbarat #gündem #SonDakika #ilginçbilgiler #kıyametalametleri #kıyamet #kıyametgünü #güneş #21aralık2020 (Turkey) https://www.instagram.com/p/CFj0KIujWZn/?igshid=1f0gkuvc5rmux
#21aralık#aralık#2020#kehanet#kehanetler#dünyanınsonu#dünya#jüpiter#satürn#mayatakvimi#hzmehdi#deprem#teori#istihbarat#gündem#sondakika#ilginçbilgiler#kıyametalametleri#kıyamet#kıyametgünü#güneş#21aralık2020
0 notes