#2019-2020eğitimöğretimyılı
Explore tagged Tumblr posts
Text
Erdoğan: Ders müfredatlarını objektif bir anlayışla yeni baştan hazırladık
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadıköy'deki Atatürk Fen Lisesi'nde düzenlenen Yapımı Tamamlanan Okulların Ortak Açılışı ve 2019-2020 Eğitim Öğretim Yılının Açılış Töreni'ne katıldı. Yeni eğitim öğretim yılının açılışında şehit öğretmenleri de anan Erdoğan, öğrenci, öğretmen ve ailelere başarılar diledi. Erdoğan, yeni eğitim öğretim yılıyla 81 ilde inşası tamamlanan 716 okulun da resmi açılışlarının yapıldığını dile getirerek, "Böylece anaokulundan ilkokula, ortaokuldan liseye kadar eğitimin tüm kademelerinde toplamda 12 bin 640 yeni dersliği ülkemize kazandırıyoruz. Toplam yatırım bedeli 4 milyar 638 milyon lirayı bulan bu okullarımızın da milletimize ve eğitim öğretim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum. Bu okullarda okuyacak öğrencilerimizin hepsine Mevla'dan zihin açıklığı niyaz ediyorum." diye konuştu. Türkiye'nin son 17 yılının reform ve kalkınma odaklı bir anlayışla çehresinin değiştiği bir dönem olduğunu vurgulayan Erdoğan, sadece İstanbul'a yapılan yatırımların bile tek başına bir başarı hikayesi olduğunu söyledi. 2013'te hizmete açılan Marmaray'ı bugüne kadar 355 milyon yolcunun kullandığını hatırlatan Erdoğan, 2016'da hizmete giren Avrasya Tüneli ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün her birinden 45 milyona yakın araç geçtiğini dile getirdi. İstanbul-İzmir Otoyolu içerisinde yer alan Osman Gazi Köprüsü'nün son 3 yılda 25 milyona yakın aracın konforla Körfez'in karşısına geçmesine vesile olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Dünyanın en büyükleri arasında yer alan İstanbul Havalimanımızın yolcu sayısı tam olarak nisan ayında hizmete girmiş olmasına 30 milyonu aştı. Diğer şehirlerimizde de benzer yatırımları milletimizin hizmetine sunduk. Demokrasiden ekonomiye, altyapıdan turizm ve sanayiye uzanan geniş bir yelpazede son 17 senede birçok başarıya imza attık. Yılların ihmallerini gidererek milletimizi hak ettiği hizmetlerle buluşturduk. Sorunlarımızı halının altına süpürme, problemlerimizi görmezden gelme gibi bir hatanın içine asla düşmedik. Ne kadar büyük olursa olsun meselelerimizle cesaretle yüzleşmeyi tercih ettik. 'Böyle gelmiş, böyle gider' yerine, 'Şimdiye kadar böyle gelmiş ama artık böyle gitmeyecek' dedik ve her alanda kararlı adımlar attık." "Aslan payını eğitim öğretime ayırdık" Erdoğan, sorunlar yumağı içinde boğuşan bir ülkeden, en zor sıkıntılarına bile kendi gücüyle çözüm üreten bir ülkeye ulaşıldığını vurgulayarak, eğitim öğretim konusunda tarihin en kapsamlı dönüşüm hamlesine imza atarak, eğitimin altyapısını adeta yeni baştan inşa ettiklerini belirtti. Her sene bütçede aslan payının eğitim öğretime ayrıldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Milli Eğitim Bakanlığımızın bütçesi göreve geldiğim zaman 7,5 milyar idi, şimdi ise 114 milyar liraya yükselttik. Aslan payını eğitim öğretime verdik. Ülkemize kazandırdığımız 309 bin yeni derslikle milletimizin en önemli dertlerinden birisi olan kalabalık sınıfları tamamen ortadan kaldırdık. Ben 75 kişilik sınıfta okudum. O dönemde 100 kişiyi aşan öğrencilerin okuduğu sınıflar vardı. Ama şimdi az önce kız evladımıza sordum, 'Sınıfınıza kaç öğrenci var?', '30' dedi. Şu anda Türkiye genelinde de zaten ortalama 30 ve altı. Çok nadirdir bunun dışında olan. Çünkü eğer keyfiyet arıyorsak öğrenci sayısını sınıflarda azaltmamız gerekiyordu. Şimdi 20 kişilik sınıfların olduğu okullarımız da var, buralara ulaştık. Çünkü başarıyı yakalamaya mecburuz. Eğitimin fiziki altyapısını geliştirmenin yanında önceki dönemlerin o yasakçı, baskıcı zihniyetlerinin izlerini silmek için de çok çaba harcadık. Meslek liselerine adeta 2. sınıf, üvey evlat muamelesi yapan katsayı sistemine son verdik."
"Ders müfredatlarını objektif bir anlayışla yeni baştan hazırladık" Erdoğan, 8 yıllık kesintisiz eğitim yerine, 4+4+4 olmak üzere zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardıklarını hatırlatarak, "Eğitimde fırsat eşitliğini ve adaleti sağlamak için özellikle maddi durumu yerinde olmayan öğrencilerimizin burs imkanlarını genişlettik. Ders kitaplarını ücretsiz bir şekilde bütün okullarımızda dağıtıyoruz. Hamdolsun artık ne öğrencilerimiz ne de velilerimiz ders kitabı peşinde koşmuyor. İşte bunların acısını biz yaşadık. Bizler ders kitabı bulmak için, kırtasiyeci dükkanına giderdik, kitap alacağız ve kırtasiyeci bize bir hafta sonraya, 10 gün sonraya gün verirdi. Artık bunları kaldırdık, şimdi okullarımız açılırken sıraların üzerinde tüm kitapların görüldüğü bir dönemi yaşıyoruz. Çünkü eğitim öğretimde böyle bir yanlışa müsaade etmemiz mümkün değildi, bunu başardık. Okul öncesi eğitimi de süratle yaygınlaştırıyoruz. İlkokula başlama yaşını 69 aya düşürdük. Ders müfredatlarını özgürlükçü, demokratik, şeffaf ve objektif bir anlayışla yeni baştan hazırladık. Milletimizin inancını, insanımızın medeniyet ve kültür değerlerini hor gören ideolojik unsurları ders kitaplarımızdan tamamen temizledik." değerlendirmesini yaptı. "Ülkemizin imkanları geliştikçe bunlardan öğretmenlerimizin de faydalanmasını temin edeceğiz" Erdoğan, ortaokullarda lise eğitimini destekleyecek şekilde öğrencilerin yetenek, gelişim ve tercihlerine göre seçmeli dersler havuzu oluşturduklarını anlattı. İsteyen öğrencilerin Türkiye'deki tüm okullarda mukaddes kitap Kuran'ı Kerim'i ve Hz. Peygamber'in hayatını öğrenme imkanına kavuştuğunu belirten Erdoğan, okulların teknolojik alt yapısını baştan aşağı yenileyerek 432 bin 288 sınıfın tamamına etkileşimli tahta yerleştirdiklerini, 45 bin 653 çok fonksiyonlu yazıcının kurulumunu yaptıklarını, toplam 1,5 milyon tablet bilgisayarı liselerdeki öğrenci ve öğretmenler dağıttıklarını kaydetti. Tüm bunları yaparken eğitimin temel direği olan öğretmenleri de asla ikinci plana atmadıklarını dile getiren Erdoğan, "Son 17 yılda 632 bin yeni öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Bir ay önce yüreği kıpır kıpır, idealist 20 bin genç öğretmenimizi görevlerine başlatmanın gururunu yaşadık." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 70-80 kişilik sınıflarda okuduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: "2002 yılında İstanbul'da ilköğretimde derse özellikle başlarken her derslikte derslik başına 56 öğrenci düşüyordu. Açtığımız yeni dersliklerle bu sayıyı da 30 ve altına indirdik. Şu anda 22 kişilik sınıflarımız da var. Buraya ulaştık. Türkiye genelinde derslik başına düşen öğrenci sayımız ilköğretimde 24'e, ortaöğretimde 20'ye, genel ortaöğretimde 21'e, mesleki ve teknik ortaöğretimde ise 19'a kadar geriledi. Kız çocuklarımızın okullaşma oranlarında ve devamsızlık konusunda da önemli ilerlemeler kaydettik. Eğitim kurumlarımızı, spor salonları, dijital kütüphaneler, laboratuvarlarla donatarak alt yapı problemlerini önemli ölçüde çözdük. Ayını şekilde öğretmenlerimizin mali ve sosyal haklarında da gözle görülür iyileştirmeler gerçekleştirdik. İnşallah önümüzdeki dönemde ülkemizin imkanları geliştikçe bunlardan öğretmenlerimizin de faydalanmasını temin edeceğiz."
"Eğitimde kalite artışına yoğunlaşmamız gerekiyor" Bunların hepsinin çok değerli ve önemli olduğunu ifade eden Erdoğan, "Asıl ��nemli işimiz, bundan sonra başlıyor. Artık hep birlikte eğitimde kalite artışı gibi daha fazla emek ve zaman isteyen meselelere yoğunlaşmamız gerekiyor. Eğitimde niteliği yakalamanın günübirlik bir konu olmadığını hepimiz gayet iyi biliyoruz. 'Alışkanlıklar değiştirmek atomu parçalamaktan daha zordur' diye malum biz söz var. Eğitimde cumhuriyet tarihimiz boyunca bize özgü bir gelenek oluşturamadık. Böyle bir sistemi maalesef kuramadık. Hukukta, idari düzende, bürokrasi de olduğu gibi eğitimde de Batı'yı kopyalamayı tercih ettik. Açıkçası ne kendi kadim değerlerimizi ne Batı kültürünü öğrencilerimize layıkıyla aktarabildik. Sonuçta kendi değerlerine bigane kalan, aslını inkar eden, Batı kültürüne hayranlık duymanın ötesinde katkısı olmayan kayıp nesiller yetiştirdik." değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitim sisteminin daha çok ezbere dayalı ve sınav odaklı olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Sınavlardaki başarıya odaklı dar bir bakış açısı eğitim sistemimizin en büyük handikaplarından birisi oldu. Düşünmeye, soru sormaya, sorgulamaya, öğrencilerimizin sanat, spor, bilim, edebiyat gibi farklı alanlardaki yeteneklerini keşfetmeye yeterince önem verilmedi. Uzun yıllar eğitim sadece insan formatlama, tektipleştirme, dikte aracı olarak görüldü. Eğitimde yaptığımız reformların gayelerinden biri de bu sakat anlayışı tümüyle ortadan kaldırmaktır." Erdoğan, insana bir makine olarak değil, yaratılmışların en şereflisi sıfatıyla yaklaştıklarını, her insanın özel ve biricik olduğuna inandıklarını, çünkü Allah'ın yarattığı kullarının her birine ayrı ayrı kabiliyetler verdiğini söyledi. "İstikbalimizin avuçlarımızdan kaymasına engel olamayız" Erdoğan, kimi insanın sanata, kimisinin de spora yatkınlığı bulunduğu, bir başkasının da resim, müzik, şiir ve edebiyatta yeteneği olduğunu söyledi. Eğitimin, bu kabiliyetleri ortaya çıkarma sanatı olduğunu, akademik başarı yanında akıl, kalp ve ruh bütünlüğü olan nesiller yetiştirme çabası olduğunu dile getiren Erdoğan, bunu yapacak olanların da eğitim öğretim sisteminin mihveri ve temel taşı konumundaki öğretmenler olduğunu kaydetti. Öğretmenin sadece öğreten değil aynı zamanda öğrencilerinin içindeki cevheri keşfeden bir yetenek avcısı olduğunu vurgulayan Erdoğan, öğretmenin yalnızca maişet peşinde koşan değil peygamber mesleğini icra etmenin hassasiyetini yüreğinde hisseden kişi olduğunu ifade etti. Erdoğan, tüm öğretmenlere bu nazarla baktıklarını ve onlardan önemli görevler beklediklerini dile getirerek, "Evlatlarımızın içinde cevheri çıkarabildiğimiz, hayallerini gerçekleştirme imkanı verdiğimiz ölçüde kendimizi başarılı saymalıyız. Çocuklarımızı ahlak, erdem, marifet ve karakter sahibi iyi bir insan olarak yetiştirmek için çalışıyoruz. Bugünün öğrencilerini dünün öğrencileri gibi eğitmeye, yetiştirmeye kalkarsak istikbalimizin avuçlarımızdan kaymasına engel olamayız." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen yıl kamuoyuyla paylaşılan 2023 eğitim vizyonu belgesinin bu hedefleri gerçekleştirme yolunda değerli bir adım olarak gördüğünü anlattı. Vizyon belgesinin hayata geçmesinin, eğitimin tüm paydaşlarının el ele vermesine, aynı ideal uğrunda güç birliği yapmasına bağlı olduğunu vurgulayan Erdoğan, öğretmenlerin, ailelerin ve idarecilerin de sahiplenmesiyle hedeflere ulaşacaklarına inandığını kaydetti. Öğrencilere nasihatler Konuşmasında çocuklara ve gençlere seslenen Erdoğan, şöyle devam etti: "Bugün kiminiz ilk defa okula başlıyor. Bazılarınız ise 3 aylık tatilin ardından öğretmenlerinize ve arkadaşlarınıza kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. Bu mutlu, heyecanlı gününüzde sizlere bazı hatırlatmalarda bulunmak istiyorum. Unutmayın, merak ilmin anahtarıdır. Merakınız ne kadar büyükse bilginiz o kadar derin olacaktır. Bunun için soru sormaktan, sorgulamaktan asla çekinmeyin. Vicdan hayatta bize doğru yolu gösteren bir pusuladır. Vicdan eleğinizden geçmeyen hiçbir şeye itibar etmeyin. Arkadaşlarınıza, okulunuza, sizin için ter döken büyüklerinize değer verin. Öğretmenlerinize saygıyı hiçbir zaman elden bırakmayın. Hayallerinizle aranıza kimsenin girmesine müsaade etmeyin. Yaptığınız işi en güzel, en başarılı şekilde yapmaya çalışın. Unutmayın, her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylık vardır. Bunun için kitapla, okumakla, kalemle bağınızı daima güçlü tutun. İnterneti en etkin şekilde kullanın ama bu teknolojinin sizi hayattan, baharın açan çiçeklerin güzelliğinden koparmasına müsaade etmeyin. Anne babalarınız sizin en değerli varlıklarınızdır. Paylaşmak en büyük erdemlerden biridir. İyi bir kariyere sahip olmak elbette önemlidir. Ama iyi bir doktor, iyi bir mühendis, bürokrat, bilim insanı, sanatçı, sporcu olmanın yanı sıra hatta onlardan önce iyi bir insan olmayı hedefleyin." Öğrencilerin, tarihi şanlı zaferlerle dolu necip bir milletin evlatları olduğunu unutmaması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Sizler 15 Temmuz gecesindeki direnişiyle dünya ekonomisi ve dünya demokrasi tarihine geçmiş cesur bir milletin mensuplarısınız. Üzerinde özgürce yaşadığınız bu ülke size şehitlerimizin emanetidir. Tarihinizden, değerlerinizden kopmadan bu emaneti geleceğe taşıyacak olan da yine sizlersiniz. Sizi bu muhteşem mirastan uzaklaştırmak, geçmişinize ve özünüze yabancılaştırmak isteyenlere kesinlikle itibar etmeyin. Ben her birinize güveniyorum. Her birinizin ışıldayan gözlerinde ülkemizin aydınlık yarınlarını görüyorum. Burada geleceğin Alparslanlarını, Fatihlerini, Yavuzlarını, Gazi Mustafa Kemallerini, Mehmet Akiflerini, Fuat Sezginlerini, Aziz Sancarlarını, bayrağımızı gururla dalgalandıracak sporcularını, dünyaya yön verecek sanatçılarını, bilim adamlarını görüyorum." ifadelerini kullandı. Erdoğan, öğrencilere başarı dileyerek, Mehmet Akif Ersoy'un, nasihatin yer aldığı bir şiirindeki "İhtiyar amcanı dinler misin, oğlum, Nevruz/Ne büyük söyle, ne çok söyle; yiğit işde gerek/Lafı bol, karnı geniş soyları taklit etme/Sözü sağlam, özü sağlam, adam ol, ırkına çek" dizelerini seslendirdi. Gençliğe bunun yakışacağını, bunun yapılması gerektiğini belirten Erdoğan, Allah ömür, millete imkan verdikçe gençlerin istikbali ve hayallerinin önündeki engelleri kaldırmak için koşmaya, koşturmaya, geceyi gündüze katarak çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Erdoğan, 2019-2020 eğitim öğretim yılının eğitim camiasına, ülkeye ve millete hayırlı olması temennisinde bulundu. Notlar Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının öncesinde okul bahçesinde kendisini bekleyen öğrenci, öğretmen ve velilerle selamlaştı, onlarla sohbet etti. Erdoğan, protokol üyeleri ile 2019-2020 eğitim öğretim yılının açılışı ile yapımı tamamlanan okulların ortak açılışını kurdele keserek yaptı. Erdoğan daha sonra öğrencilerin ellerindeki okul zillerini çalmasını isteyerek, yeni eğitim öğretim dönemini başlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra okula girerek sınıfları gezdi. Programda, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, günün anısına Erdoğan'a bir tablo hediye etti. Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kaya, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, İstanbul Atatürk Fen Lisesi Müdürü Muzaffer Güneş ve çok sayıda milletvekili katıldı. Read the full article
0 notes
Photo
Öğrencilerimize ve öğretmenlerimize , başarılar diıleriz www.hilmiyildirim.com #hilmiyildirimzeytinyaglari #natürelsızmazeytinyağı #eğltimogrenimyilimizkutluolsun #2019-2020eğitimöğretimyılı (Hilmi Yıldırım Zeytinyağları) https://www.instagram.com/p/B2KtTAQpN1M/?igshid=1tzeb9cojcf6s
0 notes
Text
Yeni eğitim öğretim yılı başladı
Yaz tatilinin ardından 18 milyonun üzerinde öğrenci ve 1 milyonu aşkın öğretmen için yeni eğitim öğretim yılının ilk ders zili çaldı. 2019-2020 eğitim öğretim yılının ilk gününde ögrenciler, ücretsiz ders kitaplarını sıralarında hazır buldu. Öğrencilere 2003-2004 eğitim öğretim döneminden itibaren ücretsiz verilmeye başlanan ders kitaplarının dağıtımında bu yıl "sıfır atık" farkındalığını artırmak için plastik poşetler kullanılmadı. Bu yıl uygulama kapsamında 146 milyon ders kitabı ücretsiz dağıtıldı.
Öğrenci ve öğretmenlerin, kitapların dijital halinin bulunduğu Eğitim Bilişim Ağı'ndaki (EBA) ders alanına kolay erişim sağlaması için, ders kitaplarının arka kapaklarına kare kod eklendi. Öğrenci ve öğretmenler, mobil cihazlarındaki okuyuculara bu kodu okuttuklarında EBA mobil uygulamasına yönlendirilerek, ilgili ders alanına doğrudan erişecek. Birinci dönem 17 Ocak 2020'de sona erecek Yeni eğitim ve öğretim yılının birinci dönemi 17 Ocak 2020 Cuma günü sona erecek. 20-31 Ocak 2020'deki yarı yıl tatilinin ardından ikinci dönem 3 Şubat 2020 Pazartesi başlayacak ve 19 Haziran 2020 Cuma tamamlanacak. Birinci dönem ara tatili 18-22 Kasım 2019'da, ikinci dönem ara tatili ise 6-10 Nisan 2020'de yapılacak. Destekleme ve yetiştirme kursları başvuruları Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), öğrenci ve mezunlar için ücretsiz olarak düzenlenecek destekleme ve yetiştirme kurslarına öğrenci başvuruları 19-23 Eylül 2019 döneminde alınacak. Kurs sınıfları 24-29 Eylül 2019'da oluşturulacak. Yıllık açılacak kurslar 30 Eylül 2019'da başlayacak ve 7 Haziran 2020'de tamamlanacak Bakan Selçuk'tan yeni eğitim öğretim yılı mesajı Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2019-2020 eğitim öğretim yılı dolayısıyla yayımladığı mesajında, tek bir çocuğun eğitiminin bütün ülkenin meselesi olduğunu vurguladı. Öğretmeninden öğrencisine, çocuğun sağlığını kontrol eden doktordan okulu yapan mühendisine, çocuğu okula taşıyan sürücüden okul taşıtının yanından geçen taksiciye, çocuk için kitap yazan yazardan-yayıncıdan, çocuğun defterinin dikişini diken matbaacıya, çocuğun anne babasından kapısının önünden geçtiği komşuya kadar herkesin eğitimin bir parçası olduğuna dikkati çeken Selçuk, okulların açıldığı bu günü eğitim odaklı düşünmek ve yaşamak için bir başlangıç kabul etiğini belirtti. Bugün okullarda 18 milyondan fazla çocuğun ders başı yaptığını anımsatan Selçuk, şu değerlendirmelerde bulundu: "18 milyon diyerek bir sayıya indirgediğimiz mevcudumuz, çok değil, 20 sene sonra bugün bizim yerimizde kararlar alıp veren, ülke istikbali için kafa yoran, çalışan, hatta ebeveyn olan, sorumluluk sahibi yetişkinler olacak. Ve onları bugünden bambaşka bir dünya bekliyor. Biz, Türkiye'nin eğitim sisteminin tamamını, tüm alt sistemleriyle birlikte geleceğe hazırlıyoruz. Ancak şu var ki oraya da bugün kalkıp gidemiyorsunuz. Geleceğe adım adım ve stratejilerle, gerekli tedbirleri alarak, donanarak ve inanarak yürünüyor. Ben her yeni güne bu gözle bakıyorum. Yolumuz, hedefimiz, niyetimiz, gideceğimiz yer ve rotamız belli. Bütün samimiyetimle söylüyorum, bu süreçte en çok ihtiyacımız olan şey toplumun her bireyinin, eğitimi bir millet ödevi olarak kabul edip umut ve hevesle, bütün yapabildikleri ve katkı sağlayabildikleriyle yanımızda olmasıdır." "Eğitim herkes için dört elle sarılacak bir iştir" Selçuk, çok geniş bir kitlede eğitime dair, birbirini tetikleyen, katlayarak büyüyen bir umut, hareketlilik ve iyi niyet olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Ben bunu, bir yıllık süreçte büyük bir kırılma olarak gözlemledim ve deneyimledim. Öğretmenlerimiz değişim için, ilerlemek ve daha fazlasını yapabilmek için inanılmaz çaba sarf ediyor. Yaz tatili döneminde açtığımız eğitim ve sertifika programlarına gösterdikleri katılım, eğitim vizyonu çalışmalarımıza sağladıkları katkı azımsanmayacak ölçüde. Okul yöneticilerimizden sürekli 'Ne yapabiliriz?' şeklinde sorular ve yaptıkları çalışmalara dair sunumlar geliyor. Velilerimiz istekliler; eğitimle, okulla, çocuklarıyla ve en önemlisi başka çocukların eğitim süreçleriyle, ülkenin geleceğiyle inanılmaz ilgili ve hevesliler. Üniversite öğrencileri daha dün mezun oldukları okullar için projeler üretiyor, lise öğrencilerimiz anaokulundaki öğrencilerimiz için çalışmalar yapıyorlar. İş dünyası, eğitimi ekonominin lokomotifi olarak görüyor ve sosyal sorumluluk çalışmaları ve finansman destekleriyle yeni projelerimize can suyu oluyorlar. Bu müthiş birliktelik, yeni bir ruh halinin yansıması olarak çıkıyor karşımıza." Eğitimin katkı sağlamak isteyen herkes için ucundan tutacak veya dört elle sarılacak bir iş olduğuna işaret eden Selçuk, bunun bilincinde olan ve sürecin bir parçası olmak isteyen herkesin bugün ders başı yapan 18 milyon öğrenci için bir çalışan, bir eğitim gönüllüsü olduğunu bildirdi. Selçuk, şu ifadeleri kullandı: "Evet, çok zorlu bir yol, çok meşakkatli... Ama bir tek çocuğun göz pırıltısı, bir tek öğretmenin heyecanı, bir tek velinin teşekkür eden bakışı, bütün meselemizin eğitim olması için yeterli. Olmayacağını düşünenler bu işin nasıl yapılamayacağına odaklananlardır. Gelin, biz nasıl başarılacağına kafa yoralım. Yeni eğitim öğretim yılında öğretmenlerimizin şefkati, heyecanı, özeni en büyük güvencemiz olacak. Öğrencilerimizin bir şey öğrenip keşfettiklerinde gözlerinde oluşan kıvılcımlar, geleceğimizi aydınlatan enerjimiz olacak. Velilerimizin, çocuklarının her şeyden önce sınava hazırlanmasına değil; insanlığa ve topluma yararlı, vatanına ve milletine hayırlı olmasına değer vermesi, bizleri daha da güçlü kılacak. Çocuklar bize 'emanet'. Sağlıkla, huzurla güzel bir yıl yaşamak temennisiyle." Read the full article
0 notes
Text
Yeni eğitim öğretim yılı başladı
Yaz tatilinin ardından 18 milyonun üzerinde öğrenci ve 1 milyonu aşkın öğretmen için yeni eğitim öğretim yılının ilk ders zili çaldı. 2019-2020 eğitim öğretim yılının ilk gününde ögrenciler, ücretsiz ders kitaplarını sıralarında hazır buldu. Öğrencilere 2003-2004 eğitim öğretim döneminden itibaren ücretsiz verilmeye başlanan ders kitaplarının dağıtımında bu yıl "sıfır atık" farkındalığını artırmak için plastik poşetler kullanılmadı. Bu yıl uygulama kapsamında 146 milyon ders kitabı ücretsiz dağıtıldı.
Öğrenci ve öğretmenlerin, kitapların dijital halinin bulunduğu Eğitim Bilişim Ağı'ndaki (EBA) ders alanına kolay erişim sağlaması için, ders kitaplarının arka kapaklarına kare kod eklendi. Öğrenci ve öğretmenler, mobil cihazlarındaki okuyuculara bu kodu okuttuklarında EBA mobil uygulamasına yönlendirilerek, ilgili ders alanına doğrudan erişecek. Birinci dönem 17 Ocak 2020'de sona erecek Yeni eğitim ve öğretim yılının birinci dönemi 17 Ocak 2020 Cuma günü sona erecek. 20-31 Ocak 2020'deki yarı yıl tatilinin ardından ikinci dönem 3 Şubat 2020 Pazartesi başlayacak ve 19 Haziran 2020 Cuma tamamlanacak. Birinci dönem ara tatili 18-22 Kasım 2019'da, ikinci dönem ara tatili ise 6-10 Nisan 2020'de yapılacak. Destekleme ve yetiştirme kursları başvuruları Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), öğrenci ve mezunlar için ücretsiz olarak düzenlenecek destekleme ve yetiştirme kurslarına öğrenci başvuruları 19-23 Eylül 2019 döneminde alınacak. Kurs sınıfları 24-29 Eylül 2019'da oluşturulacak. Yıllık açılacak kurslar 30 Eylül 2019'da başlayacak ve 7 Haziran 2020'de tamamlanacak Bakan Selçuk'tan yeni eğitim öğretim yılı mesajı Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2019-2020 eğitim öğretim yılı dolayısıyla yayımladığı mesajında, tek bir çocuğun eğitiminin bütün ülkenin meselesi olduğunu vurguladı. Öğretmeninden öğrencisine, çocuğun sağlığını kontrol eden doktordan okulu yapan mühendisine, çocuğu okula taşıyan sürücüden okul taşıtının yanından geçen taksiciye, çocuk için kitap yazan yazardan-yayıncıdan, çocuğun defterinin dikişini diken matbaacıya, çocuğun anne babasından kapısının önünden geçtiği komşuya kadar herkesin eğitimin bir parçası olduğuna dikkati çeken Selçuk, okulların açıldığı bu günü eğitim odaklı düşünmek ve yaşamak için bir başlangıç kabul etiğini belirtti. Bugün okullarda 18 milyondan fazla çocuğun ders başı yaptığını anımsatan Selçuk, şu değerlendirmelerde bulundu: "18 milyon diyerek bir sayıya indirgediğimiz mevcudumuz, çok değil, 20 sene sonra bugün bizim yerimizde kararlar alıp veren, ülke istikbali için kafa yoran, çalışan, hatta ebeveyn olan, sorumluluk sahibi yetişkinler olacak. Ve onları bugünden bambaşka bir dünya bekliyor. Biz, Türkiye'nin eğitim sisteminin tamamını, tüm alt sistemleriyle birlikte geleceğe hazırlıyoruz. Ancak şu var ki oraya da bugün kalkıp gidemiyorsunuz. Geleceğe adım adım ve stratejilerle, gerekli tedbirleri alarak, donanarak ve inanarak yürünüyor. Ben her yeni güne bu gözle bakıyorum. Yolumuz, hedefimiz, niyetimiz, gideceğimiz yer ve rotamız belli. Bütün samimiyetimle söylüyorum, bu süreçte en çok ihtiyacımız olan şey toplumun her bireyinin, eğitimi bir millet ödevi olarak kabul edip umut ve hevesle, bütün yapabildikleri ve katkı sağlayabildikleriyle yanımızda olmasıdır." "Eğitim herkes için dört elle sarılacak bir iştir" Selçuk, çok geniş bir kitlede eğitime dair, birbirini tetikleyen, katlayarak büyüyen bir umut, hareketlilik ve iyi niyet olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Ben bunu, bir yıllık süreçte büyük bir kırılma olarak gözlemledim ve deneyimledim. Öğretmenlerimiz değişim için, ilerlemek ve daha fazlasını yapabilmek için inanılmaz çaba sarf ediyor. Yaz tatili döneminde açtığımız eğitim ve sertifika programlarına gösterdikleri katılım, eğitim vizyonu çalışmalarımıza sağladıkları katkı azımsanmayacak ölçüde. Okul yöneticilerimizden sürekli 'Ne yapabiliriz?' şeklinde sorular ve yaptıkları çalışmalara dair sunumlar geliyor. Velilerimiz istekliler; eğitimle, okulla, çocuklarıyla ve en önemlisi başka çocukların eğitim süreçleriyle, ülkenin geleceğiyle inanılmaz ilgili ve hevesliler. Üniversite öğrencileri daha dün mezun oldukları okullar için projeler üretiyor, lise öğrencilerimiz anaokulundaki öğrencilerimiz için çalışmalar yapıyorlar. İş dünyası, eğitimi ekonominin lokomotifi olarak görüyor ve sosyal sorumluluk çalışmaları ve finansman destekleriyle yeni projelerimize can suyu oluyorlar. Bu müthiş birliktelik, yeni bir ruh halinin yansıması olarak çıkıyor karşımıza." Eğitimin katkı sağlamak isteyen herkes için ucundan tutacak veya dört elle sarılacak bir iş olduğuna işaret eden Selçuk, bunun bilincinde olan ve sürecin bir parçası olmak isteyen herkesin bugün ders başı yapan 18 milyon öğrenci için bir çalışan, bir eğitim gönüllüsü olduğunu bildirdi. Selçuk, şu ifadeleri kullandı: "Evet, çok zorlu bir yol, çok meşakkatli... Ama bir tek çocuğun göz pırıltısı, bir tek öğretmenin heyecanı, bir tek velinin teşekkür eden bakışı, bütün meselemizin eğitim olması için yeterli. Olmayacağını düşünenler bu işin nasıl yapılamayacağına odaklananlardır. Gelin, biz nasıl başarılacağına kafa yoralım. Yeni eğitim öğretim yılında öğretmenlerimizin şefkati, heyecanı, özeni en büyük güvencemiz olacak. Öğrencilerimizin bir şey öğrenip keşfettiklerinde gözlerinde oluşan kıvılcımlar, geleceğimizi aydınlatan enerjimiz olacak. Velilerimizin, çocuklarının her şeyden önce sınava hazırlanmasına değil; insanlığa ve topluma yararlı, vatanına ve milletine hayırlı olmasına değer vermesi, bizleri daha da güçlü kılacak. Çocuklar bize 'emanet'. Sağlıkla, huzurla güzel bir yıl yaşamak temennisiyle." Read the full article
0 notes
Text
Erdoğan'dan yeni eğitim-öğretim yılı mesajı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kalkınma ve ilerleme yolunda Türkiye'yi hedeflerine ulaştıracak en temel güç eğitimli, nitelikli insan gücüdür." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kalkınma ve ilerleme yolunda Türkiye'yi hedeflerine ulaştıracak en temel güç eğitimli, nitelikli insan gücüdür. Bu anlayışla, eğitim her zaman öncelikli meselelerimizden biri olmuştur." ifadesini kullandı. Erdoğan, 2019-2020 eğitim-öğretim yılının başlaması dolayısıyla mesaj yayımladı. Genç ve dinamik bir nüfusa sahip olan Türkiye'nin, gelişme yolunda önemli mesafe katettiğini belirten Erdoğan, "Kalkınma ve ilerleme yolunda Türkiye'yi hedeflerine ulaştıracak en temel güç eğitimli, nitelikli insan gücüdür. Bu anlayışla, eğitim her zaman öncelikli meselelerimizden biri olmuştur. Ülkemizin, başarılı ilerleyişini sürdürebilmesi ve 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için eğitim yatırımlarının artırılması, eğitimdeki kalitenin yükseltilmesi ve çağın gereklerine uygun olarak eğitim anlayışının yenilenmesi elzemdir." değerlendirmesinde bulundu. "Günün ihtiyaçlarına uyum sağlamaya devam edeceğiz" Özellikle son dönemde hayata geçirilen uzun vadeli politikalar ve verilen büyük emekler sonucunda eğitim alanında ulaşılan seviyenin memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında şunları kaydetti: "Geleceğimizin teminatı çocuk ve gençlerimizin iyi bir eğitim alması, kaliteli bir mesleki eğitimin yanı sıra gelişmeye ve araştırmaya açık bir bakış açısına sahip olabilmeleri, özgüveni yüksek, milli ve manevi değerlerine bağlı nesiller yetiştirilmesi için bütün imkanlarımızı seferber ettik. Tüm çocuk ve gençlerimizin fırsat eşitliği içinde eğitim-öğretim olanaklarından faydalanabilmesi için çalışmaya, özel sektör temsilcilerinin ve hayırsever vatandaşlarımızın da desteğiyle, eğitim alanında önemli atılımlar gerçekleştirmeye, bu alanda yeni reformlarla günün ihtiyaçlarına uyum sağlamaya devam edeceğiz. Başta ailelerimiz olmak üzere, çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz, okul idarecilerimiz ve eğitim camiasının tüm mensuplarının hedeflerimize ulaşma yolunda devletimize destek vermeleri ve güç birliği yapmaları bizler için büyük önem taşımaktadır. Bu düşüncelerle, 2019-2020 eğitim öğretim yılında öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz başta olmak üzere bütün eğitim camiamıza başarılar diliyor, tüm vatandaşlarımı en kalbi duygularla selamlıyorum." Read the full article
0 notes
Text
MEB'den okula başlayacak miniklere yeni program
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), yeni eğitim öğretim döneminde ilkokul ve ortaokulların birinci sınıflarına başlayacak yaklaşık 3 milyon çocuğun uyum eğitimlerinin okul çalışanları ve velileri de kapsayacak şekilde gerçekleştirilmesi için bir dizi yenilik hayata geçirilecek. Bakanlık verilerine göre, 2019-2020 eğitim öğretim yılında yaklaşık 3 milyon, ilkokul 1. sınıf ve ortaokul 5. sınıf öğrencisinin uyum programına katılması öngörülüyor. Milli Eğitim Bakanlığınca, uyum konusunda daha önceki yıllarda okullarda gerçekleştirilen etkinliklerin geri dönüşleri doğrultusunda bu program güncellendi. Bu kapsamda, Bakanlık tarafından uyum eğitimlerinde bir dizi yeniliğin hayata geçirilmesi için çalışmalar yürütüldü. İlkokul 1. ve 5. sınıf öğrencilerinin okula adaptasyon süreçlerinde 2006 yılında başlatılan "Okula Uyum Programı", bu yıl 5-6 Eylül'de 2 günlük program şeklinde uygulanacak. Önceki yıllarda "Uyum Programı", okulların açılma tarihinden bir hafta önce başlatılıyordu. Program, 2019-2020 eğitim öğretim yılında uygulanmaya başlanacak kasım ve nisan aylarındaki ara tatiller dolayısıyla bu yıl 5-6 Eylül'de başlatılacak. Bu yıl uyum eğitimlerine yeni bir anlayış da getiren Bakanlık, bu eğitimleri 5-6 Eylül'de başlatıp tüm yıla yaymak için bir dizi yeni çalışma yürüttü. Bakanlığın bu kararı almasında, Okula Uyum Programı'nın Eğitim Vizyonu Belgesi'nde yer alan tüm hususlar birlikte düşünülerek bir hafta ile sınırlandırılmaması gerekliliği görüşü etkili oldu. Bu kapsamda, "okula uyum anlayışı", "öğrenmeye uyum şeklinde" olacak ve bu süreç, eğitim öğretim yılı sürecine yayılacak. Bu yıldan itibaren okula uyum sadece yeni başlayacak çocukları değil, nakille gelen ara sınıfları ve okulda çalışanların tamamını ve velileri de kapsayacak organizasyonlar şeklinde yapılacak. Ayrıca, okula uyum etkinlikleri konusunda illere, okullara ve öğretmenlere daha fazla esnek uygulama imkanı sağlanacak. Okuldaki uygulamalar tanıtılacak 2019-2020 eğitim öğretim yılında "okula uyum" konusunda planlanan çalışmalar arasında, yeni dönemde uygulanacak tasarım beceri atölyeleri, sosyal etkinlikler modülü, dijital içerikler, yeni programlar, kılavuzlar, ders kitapları gibi uygulamaların tanıtıldığı videolar gösterilecek. Bir çocuk dilinden yazılan ve yöneticilerden, ailelerden, velilerden beklentileri dile getiren "Okullarımızın Zilini Mutluluğa Çalalım" kitapçığı hazırlanacak. Okula uyum konusunda okullarda gerçekleştirilen etkinliklerin verimliliğinin artırılmasına yönelik tedbirler alınacak. Sınıfta ana dili farklı olan çocukların olması durumunda öğrencilerin birbirleriyle kaynaşmasına yönelik etkinlikler yapılacak. Özel gereksinimli çocuklar için gerekli önlemler alınacak. Okula uyum etkinlikleri konusunda okullara ve öğretmenlere esnek uygulama imkanları sağlanacak. Uyum programı çalışmaları, rehber öğretmenlerin desteğiyle gerçekleştirilecek. Read the full article
0 notes