#2019 istanbul depremi
Explore tagged Tumblr posts
Video
Büyük Marmara Depremi için Tarih Verildi 2019 İstanbul ve Türkiye
Büyük marmara depremi için Uzman ve Deprem bilimciler 2019 u işaret ederek Hazırlıklı olmalıyız dedi. istanbul ve Türkiye bu büyük depreme hazır mı? Deprem sigortası olmayan evler ne olacak? Deprem uyarı cihazı çalışıyor mu? Deprem risk raporu ve deprem haritası neyi gösteriyor? Deprem mi oldu? olacak mı? Kaç büyüklüğünde olucak? Neden deprem olacak? Depreme nasıl hazırlanmalıyız? öncesinde ve sonrasında ne yapmalıyız? Deprem Türkiye ’nin gerçeği. Özellikle Marmara bölgesinde 7 nin üzerinde bir deprem bekleniyor. Deprem korkutan bir gerçek fakat gerekli önlemler alınmıyor. 99 depremi akabinde yapılan eğitim ve benzeri bilinçlendirme çalışmaları sadece 3-4 sene yapıldı. Son senelerde ise resmen deprem yokmuş hiç olmayacakmış gibi davranılıyor. Fakat her geçen gün deprem gerçeğiyle yüz yüzeyiz. Kaçınızın evinde bir deprem çantası var yada kaçınız ailenizle bir deprem tatbikatı yaptınız. Video yu sonuna kadar dikkatle izleyin. Deprem kapımızda. Deprem uzmanları 2019 ve 2020 yıllarını işaret ediyor ve beklenen büyük deprem 7 ve 7,5 üzerinde olacağını dile getiriyorlar. Herkesin bilinçlenmesi için bu videoyu arkadaşlarınız ve sevdikleriniz ile paylaşın. O zaman videoya başlayalım. Son zamanlarda deprem uzmanlarının yaptığı açıklamalar ise hep aynı noktayı bize işaret ediyor. 2019 2020 yılları arasında Türkiye de büyük bir deprem olabilir. uzmanların görüşlerini aktarayım Peki bu uzmanlar bu kadar konuşurken konu ne kadar gündemimiz de? Neredeyse hiç. Son zamanlarda kimsenin umrunda bile değil adeta . 2019 afet yılı olabilir derken aslında benimde çok umrumda değildi fakat son günlerde 2019 a girdiğimiz andan beri her gün Türkiye nin bir noktasında deprem oluyor. Haberlerde kısacık geçen bazende yer verilmeyen depremler bizlere büyük depremlerin habercisi olabilir. Bu kadar olayın gerçekliğini paylaştıkdan sonra deprem öncesi sonrası ve deprem anında neler yapmalıyız bunlari bir ele alalım.. Afet ve Acil Durum Çantası Nasıl Hazırlanmalı? Deprem sonrası ilk 72 saatte, yardım ekipleri ulaşana kadar acil ihtiyaçlarınızı ve değerli evraklarınızı saklayacağınız bir Afet ve Acil Durum Çantası sizin ve sevdiklerinizin hayatını kurtarabilir. Afetlerden hemen sonra ihtiyaç duyabileceğiniz malzemelerin bulunduğu bir Çantanızın hazır ve ulaşılabilecek bir yerde olması önemlidir. Çanta, sorumlu olduğunuz kişi ve kişiler için gerekli ihtiyaçları da içermelidir. Bir afet sonrası yiyecek, içecek ve acil ihtiyaçları temin edebileceğiniz yerlere ulaşamayabilirsiniz. Küçük yaralanmalarınız varsa bunları kendiniz giderebilirsiniz. Bu tip durumlar için afet çantanızın içinde olması gerekenleri doğru belirleyip, çantanızı kolay ulaşacağınız bir yerde saklamanız çok önemlidir. Depremlerde can ve mal kayıplarının artmasının en önemli nedenlerinden biri de sarsıntı sırasında kişilerin kendilerini nasıl koruyacaklarını ve ne yapmaları gerektiğini bilmemeleridir. Peki, deprem anında ne yapmanız gerekiyor? Deprem olduktan sonra alınacak önlemler de can ve mal kayıplarının önlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Peki, sarsıntı durduğu zaman nasıl hareket edeceğinizi ve hangi önlemleri almanız gerektiğini biliyor musunuz? Ücretsiz Abone olmayı unutmayın...
#deprem#depremler#türkiye deprem#marmara deprem#istanbul deprem#türkiye#marmara#istanbul#afet yılı#afet#doğal afet#deprem gerçeği#depremi#bakmis#bakmış#bakmisonline#youtube#video#youtube video#2019#deprem 2019#istanbul depremi 2019#marmara depremi 2019#türkiye depremi 2019
1 note
·
View note
Photo
5 yaşındayım. Kardeşimle aynı odada uyuyoruz o da 1 yaşındaydı. Biri yatağımı sallamaya başladı. Hep uykusu hafif olan biriydim zaten, uyandım. O günden sonra daha da hafif oldu uykum zaten. Annemin, babamın, hatta bütün İstanbul’un uykusu o günden sonra daha hafif oldu. Artık en ufak bir yatak sallantısında yataklarımızdan sıçrar olduk. O sallantıyla gözlerimi açtım, babamı gördüm önce kolumdan tutup beni yanıbaşımdaki kardeşimin yatağının altına attı. Annem beşikte kardeşimi alıp üstüne kapandı, babam da benim üstüme kapandı. O an anladım ki yatağım sallanmıyor sadece, ev sallanıyor, oda sallanıyor, dünya sallanıyor. Önce sağa sola sallanmaya başladık, ev, oda beşik gibi sağa sola resmen yatıyor. Sanki bir beşikteyiz, ama beşiği çok fazla sallıyorlar, sanki artık düşecekmişiz kenarından gibi. Annem “bitmiyor, bitmiyor” diye bağırıyor, dua gibi bir şeyler okuyor ama küçüğüm ne olduğunu anlamıyorum. Kelime-i şehadet mi getiriyor bilmiyorum. Babam daha kısık bir sesle “tamam, tamam” diyor sadece. Sallantı durdu önce. Bitti dedik, o anda alttan vurmaya başladı. Bu daha sertti, sallantı gibi değildi. Kocaman bir dev eve alttan vuruyor gibi ama ev yıkılacak başımıza, bu ev bu sallantıya karşı nasıl ayakta duruyor bilmiyorum.Yukarıdan ampulun tavana çarpam sesi geliyor çın çın çın, beşiğin altında oyuncaklar var, onlara bakıyorum. Sonra durdu, 45 saniye sürmüş. 45 saat deseler şaşırmazdım, o kadar uzun geldi ki bana. Babam çıktı önce, hepimiz sırayla o demir beşiğin altından çıktık. Apartmana çıktık, biz birinci kattaydık. Annem babama merdivene basma dedi, babam demirinden tutuna tutuna basamakları yokluyor, yam komşumuz Ayşe teyze, annem ağlaya ağlaya arkasından iniyor, biz arkadaşım İbrahim ile arkalarında, İrem annemin kucağında(hala uyuyor) Sokağa çıktık, o ana kadar insan sadece kendi başına geldi zannediyor. İnsanlar iç çamaşırlarıyla, geceliklerle sokakta. Çığlıklar, bağırışlar, her yer karanlık, toz toprak, her yer ses; kıyamet gibi. O yaşta bilseydim kıyamet ne demek, işte bu kıyamet derdim. Hala yer sallanıyor gibi geliyor, sallanıyormuş, artçı deniyormuş bunlara. 5 yaşındaydım, arkadaşlarım da hep aynı yaşlarda, artçı, deprem zelzele, enkaz, fay; bu kelimelerin hepsini ezberledik.
Sonra daha kötüsü başladı. Kimseden haber alamıyoruz, anneanem, babamın babası dedem, dayımlar, teyzemler hepsi İstanbul’da. Ama sağlar mı? Neredeler? Telefonlar çalışmıyor, elektrik yok, kime nasıl ulaşacağız? Annem ertesi gün, yani gün ağarınca bütün Zeytinburnu’nu dolaşıp önce dedeme, sonra anneanneme ve dayılarıma bakmışlar, çok şükür hiçbir akrabamızda bir şey yok, Dayımın, elinde ışıklı radyosuyla kaldırıma oturup kafasını bacaklarına gömdüğünü hatırlıyorum. Bana sarılıp “Allah bir daha yaşatmasın” dedi.
10-15 gün sokakta uyuduk, sahilde, meydanlarda. İnsanlar evlerine giremiyorlar, radyoda dinliyoruz, çok kötü diyorlar, her yer yıkıldı, her yer enkaz, sesimi duyan var mı…
İki gün önce İstanbulda yine deprem oldu. 99 depreminin yanında bile geçemez ama geçmesin de zaten. Biz yine korktuk, yine panik, her yer tahliye edildi, kimseye ulaşamadık. Bu küçük sayılabilecek depremde bile, bir yerin yıkılıp yıkılmadığını bilemiyrsun emin olamıyorsun ve korkuyorsun sadece annem nerde babam nerde iyiler mi? Çünkü ulaşamıyorsun. Yıl 2019, İstanbulda telefonlar çekmedi, kimse kimseye ulaşamadı.
Allah bir daha büyük deprem yaşatmasın. O her zaman beklenen büyük İstanbul depremi bir gün olacaksa buna hazırlıklı olmalıyız. Nasıl oluruz bilmiyorum, çünkü daha 5.8’de bile kitlendik, kitlendim. Şuurum kapandı, hareket edemedim nefes bile alamadım. İstanbullular olarak deprem gerçeğini asla unutmamamız gerektiği bize çok şükür zararsız bir şekilde hatırlatıldı. Umarım ders çıkarmışızdır.
4 notes
·
View notes
Text
İstanbul'da Deprem - Büyük İstanbul Depremi Geliyor mu?
İstanbul’da Deprem – Büyük İstanbul Depremi Geliyor mu?
Sabah saatlerinde İstanbul’da Deprem meydana geldi. Nebulaturkiye.com tarafından Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) verilerine dayanarak son depremler incelendi. Yapılan inceleme ile depremlerin saat 10:00 sonrası başladığı görüldü. İlk olarak saat 10:30‘da yerin 6.8 km derinliğinde 3.1 şiddetinde Silivri açıklarında (Marmara Denizi)bir deprem meydana geldi. Marmara Fayı…
View On WordPress
#Büyük İstanbul Depremi#Deprem#İstanbulda Deprem#Marmara Depremi#Marmara Fayı#Öncü Depremler#Silivri ve Avcılar Deprem#Son Dakika Deprem
1 note
·
View note
Video
Deprem Kahini Frank Hoogerbeets Yine Bildi 2019 Büyük İstanbul Marmara Türkiye Kehanetleri
Deprem kahini Frank Hoogerbeets yine bildi 2019 İstanbul mermara mega depremi? Türkiye kehanetleri Nostradamus ve Baba vanga ile yarışa giren deprem uzmanın kehanetleri bir bir tutuyor. Frank Hoogerbeets kimdir? Dünyanın konuştuğu deprem tahmincisinin hayatı? Deprem tahminleriyle bir anda dünyanın gündemini sarsan Hollandalı deprem bilimci Frank Hoogerbeets, Türkiye için kritik iddiada bulundu. Hoogerbeets "Evet, Türkiye'de yine 7 büyüklüğünde bir deprem olacağını biliyoruz. Daha önce 8 şiddetine yakın deprem olacağını açıklamasının ardından tahmini tuttu. Ekvador'da 7,7 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Açıklamalarıyla tüm dünyanın merak ettiği Frank Hoogerbeets kimdir? ABONE OL.! http://bit.ly/2ReyspU 'Deprem kahini' olarak ünlenen, "En İyi Avustralyalı Gökbilimciler" listesinde üçüncülüğe giren Avustralyalı gökbilimci Frank Hoogerbeets ilk kez İstanbul depremi için konuştu.. Hoogerbeets gök cisimlerinin yer çekimi kuvvetinin Dünya'nın tektonik hareketleri üzerinde etkili olduğunu belirtti. Hoogerbeets'e göre Ay ile aynı düzleme gelecek olan Mars Merkür, Güneş ve Jüpiter ile hizalanacak.. Yeni nesil deprem tahmincisinin internet sitesinde yer verdiği bilgilere göre 17 ve 21 Şubat tarihleri arasında 7, 8 ya da daha büyük bir depremin meydana gelebileceğine dikkat çekilmişti. Bu açıklamaların ardından 22 Şubat'ta Ekvador'da 7.7 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti.. Büyük Marmara depremi için Uzman ve Deprem bilimciler 2019 u işaret ederek Hazırlıklı olmalıyız dedi. İstanbul ve Türkiye bu mega depreme hazır mı? Deprem sigortası olmayan evler ne olacak? Deprem uyarı cihazı çalışıyor mu? Deprem risk raporu ve deprem haritası neyi gösteriyor? Deprem mi oldu? Olacak mı? Kaç büyüklüğünde olucak? Neden deprem olacak? Depreme nasıl hazırlanmalıyız? Öncesinde ve sonrasında ne yapmalıyız? Frank Hoogerbeets geçtiğimiz günlerde Mega Deprem tahmincisi olarak gündeme düşmüştü. 21 Şubat'ta dünya üzerinde 7'den büyük bir deprem olacağını söyledi. Bir gün gecikmeli de olsa Ekvador'da yaşanan 7,7 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Frank Hoogerbeets bu sefer de İstanbul için konuştu. İstanbul'da yaşanacak olan büyük depremin geciktiğini söyledi. Mart ayına tarih verdi! Nostradamus kehanetler kitabı içinde 2019 Türkiye kehanetleri hakkında neler yazıyor. Kehanetler kitabı geçtiğimiz günlerde yeniden okunmaya başlandı. Yüzyıllar isimli Nostradamus'un kitabında 2019 ve Türkiye için kehanetler var. Nostradamus Türkiye kehaneti daha önce Nostradamus belgeseli adında bir belgesel filmine de konu olmuştu. 2019 kehanetleri sadece bununla da sınırlı değil. Baba vanga kehanetleri de bir o kadar önem taşıyor bu konuda. Baba vanga Nostradamus kadar önemli bir kâhin. Babavanga 2019 Türkiye kehanetleri gerçekten çok şaşırmanıza neden olacak. Şu ana kadar birçok kehaneti tuttuğu iddia ediliyor. Şaman Selenge ayrıca fal da bakıyor. Selenge nin 2019 Türkiye kehanetleri de bu video içerisinde bulabilirsiniz. Türkiye'nin bulunduğu coğrafya, 1500'lü yıllardan itibaren farklı zamanlarda 7 ve üstü büyüklüğünde 23 depremle sarsıldı. Sismik açıdan oldukça aktif bir ülke olan Türkiye, Avrasya-Arap-Afrika levhası arasında yer alıyor. Türkiye, sınırları içerisinde Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattıyla deprem kuşağında bulunuyor. Uzmanlar, "Türkiye nüfusunun yüzde 60'a yakınının, faal olan ve zarar verebilen deprem alanları üzerinde yerleştiğini ifade ediyor. Bundan dolayı Türkiye'deki binaların kentsel dönüşüm projesi kapsamında depreme dayanıklı yapılması hedefleniyor. Büyük marmara depremi için Uzman ve Deprem bilimciler 2019 u işaret ederek Hazırlıklı olmalıyız dedi. istanbul ve Türkiye bu büyük depreme hazır mı? Deprem sigortası olmayan evler ne olacak? Deprem uyarı cihazı çalışıyor mu? Deprem risk raporu ve deprem haritası neyi gösteriyor? Deprem mi oldu? olacak mı? Abone olmayı unutmayın... http://bit.ly/2ReyspU Tüm Videolar ;http://bit.ly/2Bil0eV Kıyamet ve Kıyamet Sonrası Bilim Kurgu ; http://bit.ly/2Bgoa2A İlginç Gizemli Esrarengiz ; http://bit.ly/2sZeF3n Zombi Virüs Salgını Kıyameti http://bit.ly/2HQa65E Parapsikoloji ve Ruhsal Gelişim Okültizm Spiritüalizm ; http://bit.ly/2SjiQp9 Son Dakika Güncel Haberler Gündemin Sıcak Başlıkları ; http://bit.ly/2DQnXFc Merhaba Youtube Türkiye de yeniyim. Bakmış kanalı hızla gelişmeye, büyümeye devam ediyor. Bur da dev gibi bir aile için her hafta iki yeni video yüklüyorum. Sizler için araştırıyor ve video paylaşıyorum. Eğer siz de dünya insanlarından saklanan gizli bilgilere, belgelere ilgi duyuyorsanız, farklı bilgilere meraklıysanız, trend ve popüler haber incelemelerini takip etmek istiyorsanız kanalım ve hazırlamış olduğum videolar tam sizin için demektir. ► http://youtube.com/c/BAKMIŞ ► instagram.com/bakmisonline/ ► [email protected] ► #deprem #sondakika #haber #depremoldu ► Müzik : "Hiding Your Reality" Kevin MacLeod(incompetech.com) Licensed under Creative Commons: By Attribution 3.0 License
bakmış, frank hoogerbeets, deprem, deprem kahini, istanbul depremi, marmara depremi, 99 depremi, büyük istanbul depremi, baba vanga, 2019 kehanet, kahin, kehanet, türkiye deprem, 2019 deprem, 2019 türkiye kehanetleri, 2019 kehanetleri, mega deprem, deprem tahmini, deprem tahmincisi, 2019 istanbul, deprem son dakika, haber, kahanet, deprem uyarısı, baba vanga 2019, nostradamus, deprem anı, büyük deprem, 2019 türkiye, türkiye, 2019, türkçe, son dakika, deprem geliyor, istanbul, gündem
#deprem#frank hoogerbeets#deprem kahini#istanbul depremi#marmara depremi#99 depremi#büyük istanbul depremi#baba vanga#nostradamus#deprem son dakika#son dakika#haber#büyük deprem#mega deprem#deprem anı#2019 deprem#2019 istanbul depremi#2019 marmara depremi#istanbul#marmara#kehanet#kahin#deprem uyarısı#türkiye#türkçe#belgesel#movie#movies#video#youtube
0 notes
Link
İletişim Tasarımı Bölümü hocalarımızdan Ömür Kınay, hafta içi her gün CNN Türk televizyonunda canlı olarak yayınlanan “Cem Seymen ile A'dan Z'ye” programının 4 Kasım 2019 Pazartesi günkü konuğu oldu. Programda, yaklaşan Büyük İstanbul Depremi uzman konuklarla tartışıldı.
0 notes
Text
Baba Vanga'nın Türkiye Kehanetleri Ortaya Çıktı: İstanbul Depremi...
Doğa afetleri ve özellikle tsunami olayları hakkında söylediği kehanetleri bir bir tutan Baba Vanga şimdide Türkiye için korkunç kehanetlerde bulundu. Baba Vanga gibi yakından takip edilen ve tüm dünyanın söylediklerine göre önlem alınmaya çalıştığı kahinlerden biri olan Nostradamus’un 2019 kehanetleri ortaya çıktı. Nostradamus'un 2019 kehanetleri arasında en çok dikkat çeken ise Türkiye ile ilgili olanlar oldu. Nostradamus'un 2019 kehanetlerine göre Türkiye ile Yunanistan arasında savaş çıkacak, ölümcül depremler meydana gelecek.
Kahin Vanga’nın bu denli söylediklerine inananlar olması ise çoğu tahminin gerçekleşmiş olmasından geçiyor. Ünlü kahin Türkiye ile ilgili kehanetleri Yüzyıllar isimli kitabındaki bölümlerin yeniden okunmaya başlanmasıyla ortaya çıktı. Bunlardan en dikkat çekeni ise son günlerde Türkiye'nin gündeminde olan deprem ile ilgili olanlar oldu.
Endonezya'da meydana gelen depremler sonrası uzmanlar 'kehanet doğru mu olacak' tartışması başladı. Ancak kehanetler İngiliz uzmanları ikiye bölmüş durumda. Zira uzmanlar depremlerle ilgili Nostradamus'un Yüzyıllar adlı kitabındaki bölümleri farklı şekillerde yorumluyorlar.
Read the full article
0 notes
Video
İLGİNÇ GERÇEKLER Moğollar ve Cengiz Han Türk Mü? Tatar Mı? Orta asya - Kırım - Türkiye
Dünya tarihi dendi mi ilk aklınıza gelen Cengiz Han olmalı. Türk tarihi için önemli bir isim aslında. Peki Türk mü? Moğol mu? Tatar mı? Kırım Türklerin mi? Bu belgesel tadında videomuz da Türkiye'den Orta Asya içine Moğollar ı araştırıyoruz. ► ABONE OL.! http://bit.ly/2ReyspU 1162 yılında Onon Nehri kıyısında bir çocuk dünyaya gelmişti. Doğduğunda avucunun içinde kan vardı. Kabilenin şamanı, bunun tanrılar tarafından gönderilen bir işaret olduğunu ve bu işareti, doğan çocuğun ileride çok büyük bir hükümdar olacağı şeklinde yorumlamışlardı. Bütün dünyanın kaderini ve düzenini değiştirecek olan bu çocuk Cengizhan’dan başkası değildi! Doğan bu küçük çocuğun ‘Cengizhan’ olması hiç kolay olmamıştı… O kadar çok kan döktü ki Müslümanlar ve hiristiyanlar deccal olduğuna inandılar. O kadar çok kadınla beraber oldu ki bugün Her 200 erkekten biri Cengizhan’ın soyundan geldiği düşünülüyor. Geçmişin gizemli dünyasında bugün, Moğolların en büyük kağanı olarak tarih sayfalarında yerini alan Cengizhan’ın Moğol mu yoksa Türk mü tartışmalarıyla ilgili konuyu ele alıyoruz… Moğollar Türk mü? Peki Osmanlı devleti Türk müydü? Osmanlı tarihi nden başlatılan tarihimiz bizlere ezberletilen Osmanlı torunları tanımı ne kadar doğru? Peki ya dünya üzerinde yaşayan her 200 erkekten birinin Cengizhan'ın torunu olduğunu biliyor muydunuz? ilk Türkleri araştırmamız bu videomuz da devam ediyoruz. Cengiz han belgeseli olarak isimlendirdiğim bu video içerisinde ilginç bilgiler ile karşı karşıya kalacak gerçek vatan ımızın sınırlarını sorgulayacaksınız. Osmanlı tarihi ve padişahlar ne kadar Türk? Tamamı Türkçe olan bu belgeselimizi izlerken çok şaşıracak ve ülkemizde ki tarih eğitim ini sorgulayacaksınız. Türk tarihi ve hatta Dünya tarihi göktürkler (göktürk yada köktürk) üzerine kurulmuştur. Kırım tatarları ve kırım türkleri Kubilay han tengri. Kırım nerede? ilber ortaylı ► Bu videolara da bakman gerekiyor! NEDEN Tarihçilerimiz Kripto YAHUDİ Sır Gibi Gizlenen Türk Tarihi : https://youtu.be/5VBHpIUgEmQ AY'IN GİZEMİ Gezegenler Belgeseli (Nasa, Ufo, Uzaylılar): https://youtu.be/0yWAvQuK8h8 Kahin Alois Irlmaier' in 3. Dünya Savaşı Kehaneti : https://youtu.be/g6IWc20ESu0 Yeni akıma inanamayacaksınız!: https://youtu.be/BegLpYYKKoE Zombi Testini geçebilecekmisin?: https://youtu.be/lFfAHBhjVdw Doğaüstü Güç Sahibi Tehlikeli Kitap Necronomicon : https://youtu.be/Kitd4QNuSNw Kıyamet Projesi Svalbard Küresel Tohum Deposu: https://youtu.be/VyxiLBKFGoI Deprem Kahini Frank Hoogerbeets Yine Bildi: https://youtu.be/x3dKr9m80J8 Zombi Rakunlar Şehri İstila Etti: https://youtu.be/oQjSZIeH5m8 UFO larla Yakın Temasa Hazır Olun!: https://youtu.be/MDbFXa9xLzI Dünyayı Onlar Yönetiyor! En Zengin Gizemli Aileler: https://youtu.be/9dkYEZegml8 Beden Dışı Deneyime HAZIRMISIN (Astral Seyahat): https://youtu.be/bHmcDg6XC2M Türkiye'de Meleklerin Yaşadığı Yeraltı Şehri : https://youtu.be/F5iN534gatY Büyük Marmara Depremi için Tarih Verildi 2019: https://youtu.be/n6xdTD9SQmQ 9 ve 19 Sayısı GİZEM SIR MUCİZE : https://youtu.be/kd6ZRfda2ds Hayvanlar Neden DÖNÜYOR? Deccal - Hz Mehdi : https://youtu.be/jPCNt2t0GVk YECÜC ve MECÜC - Kuran ve Kıyamet Alametleri: https://youtu.be/khsEoPfBinE Lucid Dream Bilinçli Rüya Teknikleri: https://youtu.be/_W3APSr7oIg Epifiz Bezi Nasıl Temizlenir Zihin Gözü ilacı 3. Göz : https://youtu.be/rVPqxeWLsZ0 ► ABONE OL.! http://bit.ly/2ReyspU ► Oynatma Listelerimiz; Beğendiğim videolar; http://bit.ly/2Fodqla Kıyamet ve sonrası (Bilim Kurgu); http://bit.ly/2Whqyyv Zombi virüs salgını videoları; http://bit.ly/2Yaw0Vl Son dakika güncel konular; http://bit.ly/2W8igIV Parapsikoloji ve Ruhsal Gelişim Okültizm; http://bit.ly/2WezFQp Büyük İstanbul depremi videoları; http://bit.ly/2ugFQHz Uzaylılar, Ufolar, Reptilian Dünya Dışı Yaşam; http://bit.ly/2U4jacl Kehanet ve Gizemler - Türkiye & Dünya 2019; http://bit.ly/2Wb9LNb Merhaba Youtube Türkiye de yeniyim. Bakmış kanalı hızla gelişmeye, büyümeye devam ediyor. Bur da dev gibi bir aile için her hafta iki yeni video yüklüyorum. Bakmış videolarında teknoloji ve bilimi kullanarak komplo teorileri, gizli bilgileri, kehanet, gizemli olayları, merak edilen arkeoleji çalışmalarını sizler için araştırıyor ve benzeri bir sürü video paylaşıyorum. Eğer siz de dünya insanlarından saklanan gizli bilgilere , belgelere ilgi duyuyorsanız , farklı bilgilere meraklıysanız, trend ve popüler haber incelemelerini takip etmek istiyorsanız kanalım ve hazırlamış olduğum videolar tam sizin için demektir. Sizde aileye katılın ne duruyorsunuz abone olun ! ► http://youtube.com/c/BAKMIŞ ► instagram.com/bakmisonline/ ► [email protected] ► #cengizhan #türktarihi #türk #moğol #tatar ► Müzikler : "Morgana Rides " Kevin MacLeod (incompetech.com) Licensed under Creative Commons: By Attribution 3.0 License "Crossing the Chasm" Kevin MacLeod (incompetech.com) Licensed under Creative Commons: By Attribution 3.0 License "Burnt Spirit" Kevin MacLeod (incompetech.com) Licensed under Creative Commons: By Attribution 3.0 License bakmış, cengizhan, cengiz han, cengiz han belgeseli, moğol, moğollar, moğollar türk mü, dünya tarihi, türk tarihi, göktürk, göktürkler, osmanlı, tarih konuları, osmanlı devleti, osmanlı torunları, osmanlı tarihi, orta asya, padişahlar, türkiye, belgesel izle, türk, bilgi, ilginç bilgiler, türkçe, tarih, belgesel, kubilay han, eğitim, tarih soruları, vatan, kırım, tatar, kırım tatarları, kırım türkleri, tatar kızı, kırım nerede, ilber ortaylı, turkey, tengri, türkçü, gerçekler, atsız, türk devleti
#bakmış#cengizhan#cengiz han#cengiz han belgeseli#moğol#moğollar#moğollar türk mü#dünya tarihi#türk tarihi#göktü#göktürkler#köktürkler#osmanlı#tarih konuları#osmanlı devleti#osmanlı torunları#osmanlı tarihi#osta asya#padişahlar#padişah#begesel#begesel izle#türk#bilgi#ilginç#ilginç bilgiler#türkçe#türkçü#atsız#tarih
2 notes
·
View notes
Text
Bayrampaşalı Albayrak İTFAİYE’NİN ÖNCELİĞİ DEPREM !
İSTANBUL İTFAİYESİ DAİRE BAŞKANI REMZİ ALBAYRAK, YENİ DÖNEMDE TEKNOLOJİK GELİŞMELERİ ÇOK DAHA YAKINDAN İZLEYECEKLERİNİ SÖYLEDİ. AFET HALİNDE ÖNCELİĞİ MÜDAHALE OLAN İSTANBUL İTFAİYESİ, RİSKLERİ AZALTMA VE BİLİNÇLENDİRME ÇALIŞMALARINA DA YOĞUNLANMIŞ DURUMDA İstanbul İtfaiyesi, 300 seneyi aşan tarihi ile dünyanın en köklü itfaiye teşkilatlarından biri. 122 istasyon, 4 bin 263 personeli ile yaşamlarını ortaya koyan itfaiye, çalışmaya devam ediyor. İstanbul İtfaiyesi Daire Başkanı Remzi Albayrak, teşkilatın yeni dönemdeki hedeflerini İstanbul Bülteni’ne anlattı. YENİ DÖNEM YENİ VİZYON İtfaiye, yeni dönemdeki önceliklerini, beklenen büyük İstanbul depremi ve yangın konusunda halkı bilinçlendirmek olarak belirledi. İtfaiyenin genel algısının, ‘müdahale ekibi’ olduğunu hatırlatan Remzi Albayrak, yeni vizyon ile birlikte toplumdaki bu algıyı, zarar azaltma üzerine önlem, eğitim ve bilgilendirme yönünde geliştirmek istediklerini söyledi ve şöyle devam etti: “Her işte, her sektörde olduğu gibi risk azaltma çalışmaları öncelik olmalıdır. Farkındalığı artırarak depreme hazırlıklı olup, yangın çıkma olasılığını düşürmeli ya da zararı azaltabilmeliyiz. Geçmişte itfaiyeye yapılan yatırımlar ve projeler ağırlıklı olarak, ‘Bir yangın çıktığı zaman biz buna en iyi şekilde nasıl müdahale edebiliriz?’ sorusuna yanıt bulmak üzerine hazırlanmış. Yeni dönemde, hem depremle hem yangınla ilgili vatandaşı bilinçlendirme çalışmaları düzenleyecek ve eğitimler vereceğiz. Aynı zamanda, gelişen ve değişen mimari yapı ve teknolojik gelişmeler sonucunda bizim de bu ortamlara ve bu konjonktüre çok daha çabuk adapte olmamız lazım. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor.” “DEPREM OLDUĞU ZAMAN HAZIRLIKSIZ YAKALANMAK İSTEMİYORUZ” Türkiye Afet Müdahale Planı gereği kentte kurulan Yangın Çalışma Grubu’nda çözüm ortağı olan İBB İtfaiye Teşkilatı, İstanbul’da olanak ve yetenekleri en yüksek birim. İtfaiye Teşkilatı, bu çerçevede, kendisine bağlı Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) bünyesinde deprem ve deprem kaynaklı yangınlar üzerine çalışmalarını sürdürüyor. Belirlenen senaryoya göre İstanbul depreminin ardından 3 bine yakın yangın çıkması öngörülüyor. Yine bu öngörülere göre meydana gelecek bu yangınlardan 200’ü vatandaşın söndürebileceği evsel yangınlar. Bunun yanı sıra endüstriyel tesis, hastane ve otellerde de yangınlar çıkabilir. Bu konudaki çalışmaları anlatan Albayrak, “Düzenli olarak, destek ve çözüm ortaklarımızla toplantılar yapıyoruz. Yeni olanak ve yeteneklerimizi masaya yatırıyor, çalışma ortamımıza dahil edebileceğimiz yenilikler üzerine mesai harcıyoruz. Deprem olduğu zaman hazırlıksız yakalanmak istemiyoruz. Bu konuda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay’a, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’ya, Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum’a ve İstanbul Valisi Sayın Ali Yerlikaya’ya gerekli sunumları yaptık, çalışmalarımız takdirle karşılandı.” açıklamasında bulundu. YANGINLA MÜCADELEDE DRONE DÖNEMİ Yeni dönemde, yüksek teknoloji kullanımını artırmayı hedefledikleri bilgisini paylaşan Albayrak, “Yurt dışı fuarlarına imkânlar ölçüsünde her daim katılmaya çalışıyoruz. Çünkü bizler oturduğumuz yerden, ‘Bu işi çok iyi yapıyoruz.’, dersek işletme körlüğüne kapılırız. Hızla gelişen bir teknoloji ve gelişen bir dünya var artık. İyi mimar, teoriyi bilen değil, malzemeyi bilen kişidir. İtfaiye teşkilatı olarak, bütün dünyadaki gelişmeleri takip etmek durumundayız.” dedi. Son dönemlerde İstanbul’da çok katlı binaların yapılmaya başlanması ile bina stoğunun değiştiğini hatırlatan Albayrak, bu değişim sonucu itfaiyenin de pozisyonlarını gözden geçirmek zorunda olduğunun altını çizdi. Bu bakışla, kurumsal olarak geçirdikleri değişimi anlatan Albayrak, gökdelen veya diğer binalardaki yangınlara ve diğer yangınlara keşif ve müdahale için drone teknolojisinden faydalanmak üzere çalışmalar yürüttüklerinin müjdesini verdi. Teşkilatın, havadan müdahale kabiliyetini geliştirmeye yönelik yangın helikopteri kiralama çalışmaları ise devam ediyor. YANGINA İLK MÜDAHALEDE ÖRNEK METROPOL Tuzla’nın en ücra köşesinden Çatalca’nın Karacaköy Mahallesi’ne kadar uzanan ve 95 profesyonel, 27 gönüllü olmak üzere, toplam 122 istasyonu bulunan İstanbul İtfaiyesi’nin, 2019 verilerine göre, yangına müdahale süresi 5 dakika 38 saniye. Bunu başarı olarak niteleyen Albayrak, gerekçesini, “Biz, İstanbul İtfaiye teşkilatı olarak başarımızı dünyanın diğer metropollerine bakarak tanımlıyoruz. New York ve Londra ile kıyasladığımız zaman, şehrin yapısı ve imkanları da göz önüne alındığında, ortalama varış süresinde daha başarılıyız. Bu başarının sırrı ise özveridir.” sözleriyle açıkladı. İtfaiye çalışanlarını, ‘şövalye ruhlu insanlar’ olarak tanımlayan Remzi Albayrak, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Teşkilatımız, 7/24 görevde. ‘Alo 110’ dediğinizde karşınıza mutlaka birisi çıkıyor. Bize ihtiyaç hissettiğiniz her daim yanınızdayız. Bu, bir yüzük sıkışması, yabani bir kuşun ipe dolanması da olabilir. Bizler belediyenin bir kurumuyuz. Belediyecilik vatandaş için vardır. Yetki ve sorumluluklarımız dahilinde hiçbir görevden kaçmayız.” İBİTEM EĞİTİMDE DAHA AKTİF OLACAK İstanbul İtfaiyesi yeni dönemde, vatandaşın eğitimine de ağırlık verecek. İstanbul Büyükşehir İtfaiye Eğitim Merkezi (İBİTEM), seyyar eğitim araçlarıyla şehrin farklı nokta ve meydanlarında verdiği eğitimleri yaygınlaştıracak. Albayrak, uzunlukları 5, 8 ve 12 metre olan konteynırlar ile 39 ilçenin farklı meydanlarında eğitim verileceğini de belirterek, “Başta çocuklar olmak üzere, vatandaşlara yangına müdahale yöntemleri anlatılacak. İBİTEM’in Kocasinan’da ve Büyükbakkalköy’de teori bölümü, Resneli’de ise uygulama merkezleri bulunuyor. Uluslararası düzeyde itfaiye merkezi kurmayı hedefliyoruz.” dedi. Albayrak, deniz, kara, hava, tünel ve metro yangınlarına müdahale edebilecek eğitimlerin verilebileceği bir akademi oluşturmak istediklerini de İstanbul Bülteni okurları ile paylaştı. Albayrak “Bu akademi yerel, ulusal ve uluslararası çalışacak. Bu vesile ile kendimizi yurt dışına tanıtacağız ve küçük şehirlerdeki itfaiyecilerin bilgi birikimini artıracağız.” şeklinde konuştu. İBB, 7’den 70’e tüm İstanbullulara AKOM’da, İBİTEM’de, itfaiye istasyonlarında ve okullarda yangın güvenliği ile afetlerden korunma eğitimleri vermeye devam ediyor. Yıllar içerisinde söz konusu eğitimlere katılanların sayısı 700 bin civarına ulaştı. KADINLARIN ÜSTESİNDEN GELEBİLECEĞİ BİR İŞ Yeni dönemde 500 kişiyi istihdam etmeyi planladıklarını belirten Albayrak, işe alım sürecinde ‘daha fazla kadın çalışan’ ilkesiyle hareket edeceklerini açıkladı. Kadınların sadece mühendis, sağlık personeli ya da büro görevlisi olarak değil yangına müdahale için de görev alabileceklerini sözlerine ekleyen Albayrak şöyle devam etti: “Eşit fırsat verilirse kadınların yapamayacağı bir iş yok. Yangın söndürme hortumunu kullanırken fiziksel güç tabii ki önemli çünkü tazyikli su veriliyor; ama kadınlar en önde durup ‘kolcu’ olmak zorunda değil. Kolcunun arkasında duran yardımcılar var. İşimiz belli bir fiziksel güç ve bilgi birikimi ile kadınların üstesinden gelebileceği bir şey.
Read the full article
0 notes
Text
İmamoğlu: Kahramanı kim olacaksa olsun; bu millet kurtulsun yeter
Ekrem İmamoğlu, çalıştayda yaptığı açılış konulmasından sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, “Kanal İstanbul, İstanbul’un tarım arazilerini nasıl etkileyecek” sorusuna, “İstanbul’un mevcut tarım alanının neredeyse yüzde 10 civarındaki kısmını Kanal İstanbul yok ediyor. Kanal İstanbul, bir travma. Kanal İstanbul, öyle stratejik bir proje falan asla değil. Kanal İstanbul, bir emlak işi. Emlak geliştirme işi. Kanal İstanbul masası yıkılmıştır. Bence yıkılmıştır. Bakın, her gün sallanıyoruz. Depremi konuşacağız. Yüz binlerce insanın canını konuşacağız, malını konuşacağız. Bu ülkenin ekonomisini konuşacağız. İstanbul depremi eşittir, bu ülkeye en an 400-500 milyar dolar. Niye 400-500 milyar dolar? Bu kadar büyük bir tehdidi siyasi malzeme yapmayın. ‘Emredin gelelim’ diyorum. Talimat verin, gelelim. Bütün egolarımızı bu masanın üzerinden sıyırıp, atalım. ‘Ben, o masanın hamalı olmaya hazırım’ diyorum. Ben, o masanın her konuda mücadelesini veren insan olmaya da hazırım. Kahramanı kim olacaksa olsun, umurumda değil. Bu millet kurtulsun yeter” yanıtını verdi.
KÜÇÜKÇEKMECE / İSTANBUL Birincisi ve ikincisi, sırasıyla İzmir ve Hatay Büyükşehir Belediyeleri tarafından düzenlenen, “Üretimin Desteklenmesi, Planlanması ve Ürünlerin Pazarlanması” çalıştaylarının üçüncüsü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından gerçekleştirildi. Küçükçekmece’de düzenlenen çalıştaya; İBB’nin ilgili birimleri ile Muğla, Mersin, Eskişehir, Antalya, Ankara, Çanakkale, Adana, Aydın, Hatay, İzmir ve Tekirdağ Büyükşehir Belediyeleri’nden yetkililer katıldı. Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi de çalıştaya katılarak, destek verdi. Çalıştayda konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, toplantıyı, “Türkiye’ye bütüncül bir tarım felsefesi oluşturmada önemli bir yolculuk bu” sözleriyle tanımladı. “MERKEZİ HÜKÜMETİN KONUSUDUR DEYİP 2 ADIM GERİ ÇEKİLEMEYİZ” İmamoğlu, çalıştayın açılış konuşmasında özetle şunları söyledi: “İzmir Büyükşehir Belediye’mizin koordinasyonunda başlayan, daha sonra Hatay’da devam eden, burada da üçüncüsünü yaptığımız bir toplantı bu. Sadece tarım konusunda değil, farklı konularda 11 büyükşehir belediyemizin, Türkiye’ye mutlak yenilikçi birtakım fikirleri, projeleri ya da felsefeleri üretme mecburiyeti olduğunu her yerde ifade ediyoruz. Konuştuğumuz 11 büyükşehir belediyesi, Türkiye’nin neredeyse yarısı. Bu kadar büyük bir nüfusa ve potansiyele sahip kentlerin rutin belediyecilik hizmetleri yapması asla beklenemez. Sorumluluğumuzun büyük olduğunu biliyoruz. Bu manada tarımı, teknolojiyi konuşuyoruz. Ama bilinmelidir ki, eğitimi de konuşmalıyız. Bu kadar insanın kentte yaşadığı bir ortamda, eğitimle ilgili de bizim bir felsefe geliştirmemiz, belediyeler olarak hangi eksiği, hangi açığı kapatabiliriz diye fikirler ortaya koymak, hatta uygulamalar geliştirmek zorunluluğumuz vardır. Türkiye’de konu, merkezi hükümetin konusudur deyip, 2 adım geriye çekilecek büyükşehir belediyeleri asla değiliz ve olamayız. Her konu, bizim konumuz olmalıdır; muhatabıyız. Elimizden geleni de yapmak zorundayız. Benim bakışım bu. Biliyorum ki, diğer belediye başkanlarımızın da bakışı bu yönde.” “ÇOK DEĞERLİ KADROLARIMIZ VAR” “İstanbul, ilginç bir dönem yaşadı. 2019’da üst üste bir yerel seçim deneyimi yaşadık. Her ne kadar birincisini ‘Biz yaşadık’ diyorsak da ikincisini hep birlikte yaşadık. Çünkü, bütün Türkiye’nin demokrasi mücadelesine dönüştü. Buradan hepimizin çıkarımları var. Hukuka aykırı bir ortamda dik duruşu, bir arada duruşu hep beraber sahiplendik. Her partiyi katarak söylüyorum; bütüncül bir demokrasi mücadelesi verildi ve bu anlamda, bir daha buna meyillenecek bir süreç ya da hata, ülke tarihinde olmayacaktır diye düşünüyorum. Seçimler bitti; çıkarımlarımızı yaptık. Sorumluluklarımız başladı. Hepimiz iş başı yaptık ve artık işimiz çok. Bu manada bütün hedeflerimizi, etkin ve verimli çalışmalarımızı ülkemizi daha aydınlığa nasıl kavuşturabiliriz noktasında geliştirmek zorundayız. Bundan da hiç kuşku duymuyorum. Çok değerli kadrolarımız var. Ülkemizin ciddi sorunları var. Çok değerli bir coğrafyaya sahibiz. Önemli bir toprak varlığımız var. Bunun farkında olmak ve bunu geliştirmek zorundayız. Ne yazık ki yanlış politikalar, bizi birtakım sıkıntılara itiyor. Bu yanlış politikalarla ülke, yanlış yönlere savruluyor. Özellikle tarım, bunlardan bir tanesi. Bunlara dönük de bizim çok etkin rol almamız şart.” “10 BİN YILLIK TARİHİN SORUMLUSU BİR BELEDİYE BAŞKANIYIM” “Bugün kentlerimizde olsun, kırsalda olsun büyük bir yoksulluk yaşandığını, nereye gidersek gidelim, gözlemliyoruz. Bu yoksulluk, bu kötüleşen ekonomik göstergeler ve birtakım zorlama makyajlarla sürecin işlemediğini hepimiz biliyoruz. Anadolu, Trakya dediğiniz zaman, tam da bu neolotik devrimin başladığı toprakların üzerindeyiz. Tarım devriminin, tarımın başladığı toprakların üzerindeyiz. 10 bin yıl önce, bu topraklar tohumun keşfedildiğini görmüş. Buralarda çiftçilik başlamış. Böylece yerleşik bir yaşam ve uygarlık birikmeye başlamış bu topraklar üzerinde. Sadece ülke için değil, dünyaya mesaj verebilme potansiyeline sahiptir bu topraklar tarımla ilgili atacağı adımlarda. Bu bereketli toprakların üzerinde anlamsız oynamaların yerine, ısrarlı bir şekilde, ‘Şu tarafından su kanalı geçireceğim, bu tarafında şunu yapacağım…’ Bu kadar verimli toprakları yok etmek yerine, dünyaya, geleceğin tarımı adına mesajlar verebilen, teknolojik ve tarımsal gelişimi sağlayan adımları atma mecburiyeti vardır bu toprakların. Ben kendimi, 10 bin yıllık tarihin sorumlusu bir belediye başkanı olarak görüyorum. Bu topraklarda yaşayan ve görev alan her bireyin de 10 bin yıllık kültürün bugünkü temsilcileri olarak; Anadolu’ya, Trakya’ya ihanet etmeden işini yapma mecburiyeti olan bireyler olduğumuzu düşünüyorum.” “17 YILDA 700 BİN ÇİFTÇİ AZALIMI VAR” “Bugün net olarak tarımda ithalatçı bir ülkeyiz. En temel ürünlerin yoğunlukla ithal edildiği bir duruma geldik. Bu, bizim için çok üzücü. 17 yılda ekim alanlarımızda 30 milyon dönüm, çiftçi kayıt sistemine dahil çiftçi sayısında 700 bin kişi azalma var. Bu, büyük bir sayı. Yurttaşlarımıza, yeteri miktarda sağlıklı gıdayı sağlama konusunda ne kadar iş yapmamız gerektiğinin de önemli bir verisi. Çiftçi sayısının azalmasını, kır-kent dengesinin bozulmasının, ülkemizdeki sağlıksız yapılaşmanın da tetikleyicisi olarak görüyorum. Dengesiz göç, insanların bir tarafta mutsuz olup, diğer tarafa sığınmacı gibi gitmesi, kente o şekilde ulaşması, orada yapılaşmayı da yaşamı da niteliksiz hale getiriyor. Orada, kentteki yoksulluk yaşanmaya başlıyor.” “SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ” “Tarım ve gıda rejimi kurma konusunda İstanbul’da ciddi adımlar atmanın başlangıcındayız. Bir kısmını başlattık. Bunun tümüyle hem kentteki hem kırdaki yoksulların yanında olmanın bir modeli olacağını da görüyoruz. Bu büyük kentte tüketimi planlarken, üretimi de desteklemenin bir modelini geliştirdiğimizin farkındayız. Türkiye’de kırsal alan ve köyler, hızla boşalıyor. Ülkemiz, bu manada gıda güvenliğini de yitiriyor. Buna seyirci kalmayacağız. Kırsal niteliği ağır basan mahallelerimizin kent refahından yararlanmaları için gerekli altyapı ve üstyapı çalışmalarına başladık. Tüm Türkiye’de, kentsel ve kırsal yaşam arasında bir dayanışma ağı kuruyoruz. Bu anlamda örnek köylerimizin imalatına başladık. Buraları karşılıksız destekleyeceğiz. Kırsalın yeniden yeşillendirilmesi, orada üretimin yeniden canlandırılması bizim asli görevimiz olacak. Diğer kentlerimizle olan iş birliğimizle, Türkiye’nin dört bir yanındaki üreticiyi de desteklemenin modelini geliştiriyoruz. Atalık tohumlarımızla üreteceğimiz sağlıklı ve temiz ürünlerimizi halkımızın sofrasına nasıl ulaştırırız? Halk, bundan nasıl emin olarak o ürünleri satın alır? Zincirin halkalarını sağlıklı hale getireceğiz.” “SAĞLIKLI VE UCUZ GIDA ERİŞİMİNİ SAĞLAMAK NİYETİNDEYİZ” “Bu manada iki kavramımız çok önemli. Hem ‘Halk Marketleri’ni çok önemsiyoruz hem ‘Halk Lokantaları’nı çok önemsiyoruz. Bunu, İstanbul’un 39 ilçesinde yaygınlaştırmanın bir felsefesini oluşturuyoruz. Sağlıklı ve ucuz gıda erişimini sağlamak niyetindeyiz. Başta öğrencilerimizin, asgari ücretle bu kentte geçinmeye çalışan insanlarımızın sağlıklı beslenmesi konusunda da onlara katkı sunan, çok yenilikçi projelerimizi hayata geçireceğiz. Titizlikle düşünülmüş, katılımcı bir anlayışla çerçevesi çizilmiş, İstanbul Büyükşehir tarım ve gıda politikalarını sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz. Benzer modelleri, şüphesiz kendi özgünlükleri içinde tüm belediyelerimiz ortak bir anlayışla yaşama geçirdiğinde, bu modelin çalışacağından ve sorunları sistematik biçimde ortadan kaldıracağından eminim.” “İNSANLARA BİR MODEL SUNACAĞIZ” İmamoğlu, açılış konuşmasının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin sorduğu sorular ve İmamoğlu’nun sorulara verdiği yanıtlar şunlar oldu: “Daha önce büyükşehir belediye başkanları ile yaptığınız toplantılarda ne konuşulduğunu merak ediyoruz. Nasıl bir zincir olacak? Bir model üzerinde anlaşıldı mı? Onun için net bir adım atıldı mı?” - Bugün üçüncü ayağı. İzmir, ilk koordinasyonu başlatan şehrimiz. İzmir’den sonra Hatay. Bugün, istanbul’dayız. Zaten bu toplantılardan -çıkartmak istediğimiz sonuç şu: Birincisi; sağlıklı gıdayı insanlara ulaştırabilmek. Sağlıklı gıda, şu anda toplumun en küçük çocuğundan en yaşlısına kadar kentin sorguladığı bir konu. Temelde bakışımız şu: Üretimin yapıldığı alanlara kadar sürece dahil olabilmek. Bu manada bir çalışma yürütüyoruz. İkincisi; aradaki maliyeti artırıcı unsurları azaltabilmek. Bu manada örneğin, İstanbul’un yakın bölgesindeki üreticileri desteklemeyle birtakım politikalar geliştirmek. Birçok şey sıralanabilir yukarıdan aşağıya. Bu masa niye önemli? Örneğin Mersin, ciddi bir üretim şehri. Adana, Antalya, Hatay aynı. Hem buralarda üretimin sorunları tartışılıyor hem de tüketimin. Bu anlamda; bu halkalar, bu toplantılar sonucunda birleşecek ve biz, insanlara bir model sunacağız. Burada elbette ki piyasayı belirleyici farklı özel sektör dinamikleri de var. Ama belediyeler burada topyekun hareket ederse, dinamik bir tavır alırsa, biz, bu işin gıda yönünde çok ciddi düzelmeler sağlayacağını öngörüyoruz. Elbette biz hükümet değiliz, bakanlık değiliz, kanun çıkarma yetkisine sahip değiliz. Böyle bir haddimiz, hakkımız yok. Elimizdeki imkanlarla, bu süreci bir prototip gibi, nasıl düzenlenebileceği ve şekil verilebileceği konusunda sağlıklı bir model geliştirdiğimizde, diyeceğiz ki; ‘Ey Ankara bak; böyle bir model var. Bunu, siz uygulayabilirsiniz.’ Aslında bu işin, bu aşamasındayız. Ama esas olan, Türkiye’nin tarım politikaları, Türkiye genelinde bir desteklemeyle, sübvanseyle yönetilme şansına sahip olmalı. Bunu da biz, açıkçası büyükşehir belediyeleri olarak bir nevi, bir ders niteliğinde, önemli bir mevzu olarak sağlığımızı etkileyen, topraklarımızın verimliliğini etkileyen bir biçimiyle, bir neticeye kavuşturma çabası içerisindeyiz. İnşallah sorduğunuz sorunun net cevabını, belki bir-iki toplantıdan sonra, bahara girmeden ya da baharın içerisinde bütün Türkiye’ye sunmak ve müjdelemek istiyoruz. “KANAL İSTANBUL BİR TRAVMA” “İstanbul, tarım arazilerinin de olduğu bir büyük şehir ama bazı büyük projelerin tarım arazilerine olan etkisi geçtiğimiz günlerde tartışılmıştı. Kanal İstanbul da bunlardan biri. Eğer olursa, tarım arazilerini nasıl etkileyecek?” - İstanbul’un mevcut tarım alanının neredeyse yüzde 10 civarındaki kısmını Kanal İstanbul yok ediyor. Şehirleşme etkisi? Bu zaten tahmini mümkün olmayan bir seviyeye doğru gider. Kanal İstanbul, bir travma. Kanal İstanbul, öyle stratejik bir proje falan asla değil. Kanal İstanbul, bir emlak işi. Emlak geliştirme işi. Yani; ‘Yaparız, satarız, para kazanırız!’ Bakın bu kadar net söylüyorum. Efendim Boğaz geçişiymiş, Boğaz’ı korumaymış… Hayır! Bu kadar uzun yıllardır analiz ettiğim, her yönüyle insanı dinlediğim, serbest piyasadan, bu işi yapan inşaatçı firmalardan, başka kurumlara kadar… Takip ettiğim bilim insanlarından dinlediğim kısmıyla bunu tarif ediyorum: Suyunu yok edecek. Tatlı su rezervlerini ciddi anlamda etkileyecek. Aynı zamanda, oluşturduğu, 8 milyon insanı hapsettiği ada, toprağa verdiği zarar, depremle ilgili oluşturduğu tehditleri üst üste koyduğunuzda büyük bir travma… Düşünülmesi bile benim uykularımı kaçırıyor. İnşallah tüm hukuksal çabamızla bu işi engelleyeceğiz. Tabii ki toplumun da iradesiyle engelleyeceğiz. Toplumun bunu reddettiğini ve istemediğini görüyorum. Siyasi mekanizmalar üzerinden ‘olur’ veren halkın da vicdanen ‘olur’ vermediğini de biliyorum ben. Hissediyorum bunu. Yani, siyasi tarafı olduğu parti desteklediğinden dolayı, ‘Evet’ diyor ama vicdanının bunu kabul etmediğini biliyorum. Deprem konuşmamız lazım. Depremle hiç alakası olmayan, bu kentte yeni bir şehir var etme çabası içerisindesiniz. Neredeyse 1 milyon 100 bin tanımlı var orada, bence 2 milyonu aşar. Daha bu şehirde on binlerce riskli yapının sorununu çözemedik. Bunu çözelim. Bu masada konuşulacak konu o. Kanal İstanbul masası yıkılmıştır. Bence yıkılmıştır. Bakın, her gün sallanıyoruz. Depremi konuşacağız. Yüz binlerce insanın canını konuşacağız, malını konuşacağız. Bu ülkenin ekonomisini konuşacağız. Tekrar söylüyorum. İstanbul depremi eşittir, bu ülkeye en an 400-500 milyar dolar. Niye 400-500 milyar dolar? Bir günlük zararı tariflemiyorum burada. Yıllara sarih bu ülkenin depresyonunu, ekonomik kayıplarını, moralsizliğini üst üste koyduğunuzda bu rakam bile az kalır. Bu kadar büyük bir tehdidi siyasi malzeme yapmayın. ‘Emredin gelelim’ diyorum. Her yerde söylüyorum. Bu kadar ağır söylüyorum. Talimat verin, gelelim. Bütün egolarımızı bu masanın üzerinden sıyırıp, atalım. ‘Ben, o masanın hamalı olmaya hazırım’ diyorum. Ben, o masanın her konuda mücadelesini veren insan olmaya da hazırım. Kahramanı kim olacaksa olsun, umurumda değil. Bu millet kurtulsun yeter.” Read the full article
0 notes
Text
Japon deprem uzmanı:Gelecek 50 yılda deprem tahmini yapmak imkansız
28 Kasım 2019, Perşembe 11:15
İstanbul
Gökçe KARAKÖSE, Hüseyin ÇAKMAK / İSTANBUL, (DHA)- Japon deprem uzmanı Prof. Dr. Masanori Hamada, yapılan deprem tahminleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Deprem tahminleriyle ilgili yapılan çalışmalarının çoğu zaman başarısızlıkla sonuçlandığına vurgu yapan Prof. Dr. Masanori Hamada, “50 senelik bir yakın gelecekte başarılı deprem tahmini yapmak imkansız” dedi.
Arnavutluk’ta meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki deprem ile dün Girit Adası açıklarındaki 6.1 büyüklüğündeki deprem sonrası, Japonya’nın önde gelen deprem uzmanlarından olan Prof. Dr. Masanori Hamada, depremle ilgili İstanbul’da önemli açıklamalar yaptı. Altınbaş Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi ve Yapı Kulübü tarafından düzenlenen etkinliğe konuk olan Japonya İnşaat Mühendisleri Odası Eski Başkanı, deprem uzmanı ve Waseda Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Masanori Hamada, Demirören Haber Ajansı’na(DHA) özel açıklamalarda bulundu. Hamada, Türkiye ile ortak çalışmalar yaptıklarını belirterek, kimsenin bir sonraki depremin zamanını ön göremeyeceğine dikkat çekti.Öğrencilerle deneyimlerini paylaşan deprem uzmanı, “Japonya ve Türkiye sağlam ilişkileri olan iki ülke. Biz bu alanda birçok çalışma yapıyor ve bağlarımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Gelecekte genç nesillerin de bu çalışmaları sürdürmesi ve arttırması benim temennimdir” dedi.
“ÖNGÖRÜ ÇALIŞMALARINA BÜYÜK BÜTÇE HARCANIYOR”
Japonya’nın deprem öngörü çalışmalarına büyük çaba ve bütçe harcadığına vurgu yapan Hamada, “Bence bu büyük bir zaman ve para kaybı. Deprem tahminleri zaman ve mekana yönelik yapılır. Bu ikisine yönelik bir öngörü yapılması ise imkansız. Bir örnek vereyim. 2011 Tōhoku depremi öncesindeki çalışmalar büyük bir deprem olabileceği uyarısını veriyordu ve gerçekleşen depremin şiddeti beklendiği gibi 9.0 büyüklüğünde oldu. Ancak depremin lokasyonu çok farklı ve yüzlerce kilometre uzaklıktaydı. Bu ve bunun gibi birçok çalışma başarısızlıkla sonuçlandı. Bu sebeple, 50 senelik bir yakın gelecekte başarılı deprem tahmini yapmak imkansız” diye konuştu.
“DEPREME DAYANIKLI ŞEHİR TASARIMI YAPILMALI”
Uydu verileri ile yerin hareketlerinin ölçülebildiğini, bu hareketler ile geçmişteki depremlerin karşılaştırılarak tahmin verisi elde edildiğini kaydeden Hamada şunları söyledi: “Ancak bu veri hem tarih hem de zaman açısından bize doğru bilgi vermiyor. Belki gelecekte bunu başarmam mümkün olabilir, ancak şuan için mümkün değil. Ancak dikkat çekmek gerekiyor ki, bu çalışmaların maliyeti çok yüksek. Bu yüzden daha uygun maliyetli çalışmalar üretmeye ve daha önemlisi depreme dayanıklı binalar/şehir tasarımı yapmaya özen göstermeliyiz. Bu şekilde hayati tehlikelerin önüne de geçmiş oluruz”
“KÜRESEL ISINMA DEPREM TETİKÇİSİ OLABİLİR”
Küresel ısınma ile deprem ilişkine de değinen Prof. Dr. Masanori Hamada, “Küresel ısınmanın tetiklediği bazı hava olayları var, yoğun yağışlar, tayfunlar ve fırtınalar gibi. Bunlar taşkınlar ya da erozyonlar gibi doğal afetlere sebep olabiliyor. Bu da dolaylı yoldan depremi tetikleyebilir. Ancak doğrudan etkilemesi mümkün değil. Bununla ilgili elimizde kesin bir veri şu an için bulunmuyor” diye konuştu.
“JAPONYA’DA DA İLETİŞİM AĞI ÇÖKÜYOR”
Deprem anında en önemli sorumluluğun hayat kurtarmak olduğuna vurgu yapan Hamada, bunun ancak toplumu eğiterek, iletişim ağlarını güçlendirerek ve planlı tahliye süreçleri geliştirilerek yapılacağına dikkat çekti. Japonya’da gerçekleşen depremde de iletişim ağlarının çöktüğünü belirten Hamada, “Kimsenin birbirini tanımadığı bir komşuluk döneminde, iletişim ağlarının çökmesi hayati riskleri arttıran bir unsur. Bunun için tüm iletişim sistemlerinin güçlendirilmesine yönelik ayrıntılı çalışmalara, en az depreme dayanıklı bina yapımı ve şehir planlaması kadar büyük bir önem vermek gerekiyor” dedi.
GÖRÜNTÜLÜ
Kaynak: DHA
Bu Yazı Japon deprem uzmanı:Gelecek 50 yılda deprem tahmini yapmak imkansız adresinde ilk olarak yayınlanmıştır. BakNeDio.Com.
source https://baknedio.com/japon-deprem-uzmanigelecek-50-yilda-deprem-tahmini-yapmak-imkansiz/
0 notes
Text
İBB'den afetlerden korunma eğitimi
İBB’nin her yıl öğrencilere yönelik gerçekleştirdiği “Afetten Korunma ve Güvenli Yaşam Eğitimleri” AKOM’da başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, çocukların her türlü doğal afet karşısında hazırlıklı, bilgili ve donanımlı bireyler olmaları amacıyla gerçekleştirdiği “Afetten Korunma ve Güvenli Yaşam Eğitimleri”ne bu yıl da devam ediyor. Haftanın dört günü yapılacak eğitimlerin ilki Avcılar Ali Karay Ortaokulu öğrencilerin katılımıyla AKOM’da başladı. AKOM Afet Eğitmeni Gökhan Oruç tarafından verilen eğitime 60 öğrenci katıldı. Acil durum ve afet tanımları yapılmasıyla başlayan ilk derste geçtiğimiz hafta İstanbul’da yaşanan 5,8'lik deprem ön plana çıktı. Türkiye'nin deprem ülkesi olduğuna dikkat çekilen eğitimde olası bir deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında neler yapılması gerektiği anlatıldı. Türkiye'nin doğal afetlere sık sık maruz kalan bir ülke olduğuna işaret edilen eğitim, çizgi film ve animasyonlarla daha ilgi çekici ve akılda kalıcı hale getirildi. Depremden korunmanın en önemli yolunun dayanıklı ve deprem yönetmeliğine uygun binaların yapılması olduğunu belirten Afet Eğitmeni Gökhan Oruç, olası bir deprem sonrasında yardım ekiplerinin aynı anda her yere müdahale edemeyeceğini, ilk yardım eğitimi alınmasının yaralanmaları ve can kayıplarını azaltabileceğini söyledi. Çocuklara bir afet durumunda ilgili kurumlara nasıl ihbarda bulunacakları ve nasıl deprem çantası hazırlamaları gerektiğine dair bilgilerin de verildiği etkinlikte, tüm aile bireylerinin bir araya gelerek deprem öncesinde “aile acil durum planı” yapmaları gerektiği de kaydedildi. ÖĞRENCİLER: “ARTIK NE YAPACAĞIMIZI BİLİYORUZ” Dersi dikkatle dinleyen öğrenciler afet sırasında paniğe kapılmadan hareket etmenin önemini kavradıklarını belirterek, eğitimin çok yararlı olduğunu söylediler. Çocuklardan Zekiye Nur Kahraman, 26 Eylül’deki depremde çok korktuklarını ifade ederek, “O gün panikle merdivene koştuk ancak bunun yanlış olduğunu öğrendik. Artık deprem sırasında ne yapacağımızı iyi biliyorum” dedi. Esra Akyol isimli öğrenci de depremi en az hasarla nasıl atlatabileceklerini öğrendiklerini söyledi. Melih Çelebi ise, “Yangın, deprem, sel, hortum ve daha birçok afete karşı önceden hazırlanmayı öğrendik. Bu eğitimler hepimiz için önemli çünkü insan hayatı her şeyden çok daha önemli” diye konuştu. “Afetten Korunma ve Güvenli Yaşam Eğitimleri”ne bugüne kadar 797 okuldan 36 bin 762 öğrenci katıldı. 2019 - 2020 eğitim ve öğretim yılı kapsamında ise 150 okuldan 8 bin öğrenciye eğitim verilmesi hedefleniyor.
Read the full article
0 notes
Text
Marmara'da deprem riski yükseldi!
Marmara Denizi ve çevresini etkilemesi beklenen büyük deprem konusunda 2000 yılından bu yana tarihsel depremler ve fay modelleme araştırmaları yürüten isimler arasında İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Cenk Yaltırak da bulunuyor. Birçok uzmanın değişmesi gereken bilgileri güncellemediğini belirten Yaltırak'a göre, Osmangazi Köprüsü'nün olduğu bölgeden İmralı Adası'nın kuzeyine uzanan fay hattının, 2019 ve sonrası için deprem olasılığı tarihsel çerçeveye göre yüzde 90'ı geçmiş durumda. ‘Fay Hattı batıya doğru kırıldı' Bu fayın Adalar fay hattının 10 kilometre güneyinde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yaltırak, “110 kilometre uzunluğundaki fay hattı bugün kırılırsa 7.6 büyüklüğünde deprem üretecek. Diğer enerji biriktiren segmentler ise 42, 74 ve 93 kilometre uzunluğundaki faylar. Bu faylar ise 7.2-7.4 büyüklüğünde deprem üretecek. Her biri kırılma eşiğinde olan bu faylar genellikle son bin 500 yılda doğudan batıya doğru kırılmışlar” dedi. Prof. Dr. Yaltırak'ın uyarı ve tespitleri şöyle: “Depremin büyüklüğünü belirleyen faktörler, bölgedeki son depremin tarihi, fayın yüzey alanının kilitli olan kesiminin alanı bir de biriken atımdır. Beklenen büyük Marmara depremine yönelik ortaya farklı görüş ve tezler çıkmasının çeşitli nedenleri var. Birçok araştırıcı ilk yayımlandıkları makaledeki veri ve modeli sorgulamıyor. Bu nedenle ellerindeki verileri gözden geçirip çalışmalarını yenilemiyorlar. Anadolu, her yıl 19-20 milimetre, Marmara Denizi'nin altında batıya doğru göç ediyor. Bu göçün kilitlendiği yerde enerji boşalımı yani deprem olacak.” “Tarihsel depremlere dayanarak büyüklük tahmini yapan, neredeyse herkesin yöntem ve bulguları kendi modelleriyle çelişkiler içeriyor. Tek fay, tek fayın üç parçalı hali ve at kuyruğu örgüsü gibi iç içe karmaşık bir fay sistemi olmak üzere üç ayrı model var. Medya üzerinden sürekli yorum yapanlar, depremin hemen ardından fikirlerini uluslararası dergilerde yayınladıklarından, kendi öngörülerini evlatları gibi seviyorlar. Evlatlarının yanlış olma ihtimalini de kabullenmiyorlar. Her bilim çevresinde bu davranış biçimi görülür. Bu davranış onların, yaptıklarının yanlış olduğunu göstermiyor. Ancak yanlıştaki ısrarın yanlış olduğu bilinmeli. 1999 depreminin üzerinden 20 yıl geçti. Değişmesi gereken bilgileri görmezden gelirseniz yönlü veriler üretir kamuyu ve idareyi yanıltırsınız.” Yaltırak, şöyle devam etti: “Marmara Denizi'nin oldukça karışık bir yapısı var. Üç derin çukur ve bunların arasında yer alan sırtlar mevcut. Çukurlar ile sırtların arasında 500-700 metre arası derinlik farkı var. Doğuda dar üçgen şekilli doğu Marmara çukuru, batı kısmında onun tabanından 700 metre yüksek doğu Marmara sırtı var. Sonra doğu Marmara sırtı batısında diğer çukurlara göre sığ olan Kumburgaz çukuru bulunuyor. Fayın Gaziköy'de karaya çıktığı yerde 900 metre yüksekliğinde Ganos dağı mevcut. Batı Marmara çukuru ile dağın en yüksek noktası arasında 2 kilometre fark var. Aynı durum Armutlu yarımadası için de geçerli. Marmara denizinin en derin yeri ile ana karadaki yükseltiler arasında 2 kilometrelik kontrast olabiliyor. Bu iki yapı da yanal atımlı sıkışmanın eseri. Veriler arttıkça gördük ki, tek başına, dümdüz çizdiğimiz fay aslında dümdüz değil. Marmara'daki faylar at kuyruğu örgüsü gibi yan yana ancak birbirinin uzantısı değil. Ama birbirleri ile ilişkililer. Bu sayede Marmara'nın karmaşık dip yapısı oluşuyor.” ‘Büyük olasılık 7.6 potansiyele sahip' “Marmara denizi içinde 240 ile 500 yıl arası kırılmayan dört fay parçası bulunuyor. Bunlardan en riskli olanı ve kırılmasını öngördüğümüz fay hattı Osmangazi Köprüsü'nün olduğu yerden başlayıp, İmralı Adası kuzeyine uzanan 110 kilometrelik hat. Diğer uzmanların belirttiği Çınarcık'tan başlayıp Adalar'ın güneyinden Büyükçekmece açıklarına uzanan fay hattı ile alakası olmayan bir hat. Benim yaptığım modelleme de fay diğer uzmanlarının belirttiği “doğu Marmara çukuru” ortasından Adalar fayının 10 kilometre güneyinden geçiyor. 110 kilometre uzunluğa sahip bu fay kırıldığında 7.6 büyüklükte yıkıcı deprem üretecek.” “Fransız ve Türk deprem uzmanlarının genel kanaati, İzmit Körfezi'nden başlayıp Adalar'ın güneyinden İstanbul önlerine, ardından Tekirdağ açıklarından Saros'a uzanan fayın üç parçalı olduğu yönünde. Diğer görüşlere göre Adalar'ın güneyinden geçen hat kırıldığında 7.2 ile 7.4 büyüklüğünde deprem üretecek. Orta ve batı Marmara'daki diğer iki fayın ise 7.2 büyüklükte deprem üretme kapasitesine sahip olduğunu belirtiyorlar. Yaptığım modellemeye göre İstanbul'da büyüklüğü 7.2 ile 7.6 arasında değişen ve şu an enerji biriktiren dört ayrı fay parçası bulunuyor. Bu faylardan biri kırıldıktan sonra bir sonrakinin hemen kırılması veya yüz yıl beklemesi gibi bir mutlak bilgi söz konusu değil. Marmara'da yakın sayacağımız bir zamanda büyüklüğü 7.2 ile 7.6 arasında değişen dört deprem meydana gelebilir. Hatta faylar üçer beşer dakika arayla bile peş peşe kırılabilir. Yani arka arkaya dört büyük deprem bile gerçekleşebilir veya aylar yıllar alabilir.” Read the full article
0 notes
Text
17 Ağustos 1999 Depremi ve HAARP Belgeseli (Neden Çok Yıldız Vardı?)
17 Ağustos 1999 Depremi ve HAARP Belgeseli (Neden Çok Yıldız Vardı?)
17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi’nin Haarp adlı gizli deprem silahı yüzünden gerçekleştiği herkesin bildiği bir iddiadır. Peki ama nedir bu Haarp? 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi gerçekten Haarp silahı yüzünden mi oldu? Bu soruların cevabını 17 Ağustos Gölcük Depremi ve Haarp belgeselinde bulabilirsiniz.
Abd’nin Alaska eyaletinde bulunan ve 90’lı yılların başında faaliyete geçen HAARP adlı araştırma…
View On WordPress
#17 ağustos#17 ağustos 1999#17 ağustos depremi#1999 depremi#fay hattı#haarp 2019#haarp belgesel#haarp belirtileri#haarp bombası#haarp bulutları#haarp çalışması#haarp denemesi#haarp deneyleri#haarp deprem istanbul#haarp depremi belirtileri#haarp depremleri#haarp etkisi#haarp gemi#haarp istanbul#haarp istanbul deprem#haarp sesi#haarp silahı#haarp tarihi#haarp teknolojisi belgesel#marmara depremi
0 notes
Text
“DEPREM VE ARDINDA GETİRDİĞİ ENGELLİ HAYATLAR”: Avcılar Belediye Başkanı Av.Turan HANÇERLİ
İKÜ Farkındaysan Kulübü 10-16 Mayıs Engelliler Haftasına özel ikinci etkinliğimde "DEPREM VE ARDINDA GETİRDİĞİ ENGELLİ HAYATLAR" başlıklı bir söyleşi ile gerçekleştirdim. Söyleşide, beklenen büyük İstanbul Depremi, 27 Eylül 2019 tarihinde yaşanılan 5.8'lik Silivri Depremi’nin kamuoyunda gündem olması, ancak Covid-19 sebebiyle Deprem konusunun yeniden gündemdışı kalması sebebiyle, Türkiye'nin ilk engelli belediye Başkanı olan Avcılar Belediye Başkanı Av.Turan Hançerli ile 17 Ağustos 99 Marmara Depremi sonrasında enkazdan çıkarılarak tekerlekli sandalyeli birey olarak yaşamıma devam etme sebebiyle doğru yerden bakacağıma inanarak bu konuyu konuşmayı Başkan’ın Basın Danışmanına iletmiştim. Deprem’in ardından engelli bireylerin oluşması ve erişilebilirlik konularını da sohbetin odak noktası yaptık. Kendisi de engelli olan Sayın Hançerli, Avcılar'da inşa edilen Gülten Nakipoğlu Engelli Yaşam Merkezi, erişilebilir alanlar, İBB ile gerçekleştirdikleri projeler ve dönüşümden bahsetti. Yayına ilgi oldukça fazlaydı ve izleyicilerden olumlu destek mesajları alındı. Başkan oldukça sevilen bir siyasi aktörmüş, izleyicilerin yorumları ile kendisine hayran kaldım.
Instagram 14 Mayıs 2020 itibariyle (bu yayının olduğu gün) yayınları 24 saatten sürekli izlenir hale geçti. Bu nedenle 14 Mayıs 2020, 16:00'da yapılan İKÜ Farkındaysan Kulübü Instagram Canlı yayınında gerçekleştirilen söyleşi, kulübün IGTV hesabından süresiz olarak izlenecek şekilde herkesin izlemesine açık biçimde kaydedildi.
0 notes
Text
Son depremler: Balıkesir de 2 deprem oldu! İstanbul, Manisa da Sallandı!
Son depremler: Balıkesir de 2 deprem oldu! İstanbul, Manisa da Sallandı!
Son dakika… Balıkesir’de şiddetli deprem! İstanbul, İzmir, Bursa ve Manisa’da da hissedildi
Balıkesir’de akşam saat 23.14 sıralarında şiddetli bir deprem meydana geldi. İstanbul da Sallandı! Kandilli Rasathanesi tarafından son dakika olarak açıklanan deprem in Balıkesir’in Altıeylül ilçesinde olduğu belirtildi. Balıkesir’de meydana gelen çevre illerde ve özellikle İstanbul’da da hissedilen…
View On WordPress
#2020#afad#afad deprem#deprem#deprem 2019#deprem anı#deprem oldu#deprem son dakika#deprem tahminleri#deprem uyarısı#deprem uzmanı#gündem#istanbul deprem#istanbul deprem 2019#istanbulda deprem#istanbulda deprem oldu#kandilli rasathanesi#marmara deprem#marmara depremi#son dakika#son dakika deprem#son dakika depremler#son depremler
0 notes
Video
DEPREM OLACAK MI? Deprem Uzmanları AÇIKLADI! Büyük istanbul Depremi 2019
Deprem uzmanı ve prof. Büyük istanbul depremi 2019 yılında beklenen, istanbul ve marmara depremi tahminleri ve açıklamaları. Son dakika ve gündem olarak lanse edilen deprem haberleri ne kadar gerçeği yansıtıyor? Deprem uzmanı, bilim adamları beklenen büyük istanbul ve marmara depremi için ne diyor? 2019 yılında mı yoksa 2020 yılında mı? Deprem oldu olacak peki istanbul depreme hazır mı? Afad deprem hazırlığı için ne yapıyor?
► ABONE OL.! ► Büyük İstanbul Depremi için Uyarı! 2019
Deprem, yer sarsıntısı veya zelzele, yer kabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgalanmalar ve bu dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Sismik aktivite ile kastedilen meydana geldiği alandaki depremin frekansı, türü ve büyüklüğüdür. Depremler sismograf ile ölçülür.
Bilindiği gibi yurdumuz dünyanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunmaktadır. Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, kayba uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. Büyük İstanbul Depremi; Tarihin en yıkıcı depremlerinden birisinin İstanbul'da yaşanması bekleniyor.
Bilim insanlarının bu büyük İstanbul depremi beklentisi, tamamen bilimsel temellere dayanan, temel jeoloji bilgisiyle açıklanabilecek olan, şu anda insan yapımı olan hiçbir ürünün doğrudan müdahale edemeyeceği bir doğal süreç. Bugüne kadar var olan bütün depremler gibi, beklenen büyük İstanbul depremi de son derece doğal bir olay olacak. Peki bilim adamları deprem uzmanları bu konuda neler demiş? Bu videoda (istanbul deprem 2019) elimizden geldiğince deprem uzmanlarının hepsine yer vermeye çalıştık...
Önerilen videolar; ► Büyük Marmara Depremi için Tarih Verildi ► Deprem Kahini Frank Hoogerbeets Yine Bildi ► 2019 Kehanetleri Gerçekleşti ► Zaman Yolcusu Noah Deşifre Oldu! ► Göz perdesi kalkarsa ne görürüz?
Popüler videolarımız; ► Son Dakika! Deprem Oldu! ► Kehanet ve Gizemler ► Parapsikoloji ve Ruhsal Gelişim ► Gizlenen Türk Tarihi ► Kıyamet Sonrası Bilim Kurgu ► Zombi Videoları
Bu video Canon Eos M50 ile 4k çekilmiştir. Montaj ise Filmora9 ile 4k UHD olarak yapılmıştır. Video süresi: 10:24
Youtube kanal gelirlerimiz çeşitli bağış kampanyalarına harcanmaktadır; ► Fidan Bağışı Yaptık
BAKMIŞ YouTube kanalı aboneleri ve video etkileşimleri ile hızlı bir şekilde büyümeye devam etmektedir. Birbirinden farklı içerikleri ile sizlerde son dakika gelişmelerini ve haberleri buradan takip edebilirsiniz. Sizlerde bu ailenin bir parçası olmak için hemen abone ol butonundan kanalımıza ücretsiz abone olabilirsiniz. Sevdiğiniz ve ilginç bulduğunuz video içeriklerini arkadaşlarınız ile paylaşmayı ve yorum yapmayı unutmayın.
► Tags; #deprem #fayhattı #afad #depremoldu #sallandık #sondakika #gündem ► ÜCRETSİZ ABONE OL.! ► İletişim ; [email protected] ► Devamı ve daha fazlası web sitemizde : https://bakmis.com/
#deprem#son dakika#sondakika#2020#istanbul depremi#istanbul deprem#2019 deprem#deprem tahminleri#2020 deprem#afad#deprem gündem#gündem#afad deprem#kuzey anadolu fay hattı#istanbulda deprem#deprem oldu#istanbulda#kandilli rasathanesi#marmara deprem#istanbul son dakika#son dakika deprem#deprem 2019#istanbul deprem anı#deprem anı#deprem uzmanı#büyük istanbul depremi#deprem sondakika#seprem son dakika#deprem uyarısı#son depremler
0 notes