#17 Ocak
Explore tagged Tumblr posts
yurekbali · 10 months ago
Text
Tumblr media
“Ne gelir elimizden insan olmaktan başka Ne gelir elimizden insan olmaktan başka Ne çıkar siz bizi anlamasanız da Evet, siz bizi anlamasanız da ne çıkar Eh, yani ne çıkar siz bizi anlamasanız da Hiçbir şey!” - Edip Cansever, Ne Gelir Elimizden İnsan Olmaktan Başka (Nerde Antigone)
7 notes · View notes
incigibiparlayanyildiz · 2 years ago
Text
Tumblr media
Eveett. Sınır puanın 82 olduğu bir mülakata giriyorum. Yıllardır çalıştığım bir sınav. Asla olacak gibi gelmiyor. Kendime asla güvenemiyorum. Simdiden heyecandan duramıyorum. Mideme sancı giriyor. Ezberlerim karıştı. Ama biliyorum ki nasipte varsa olur. Allah dilerse uzaklar yakın, zorlar kolay olur... İnşallah buraya güzel bi iletiyle geri dönerim...
4 notes · View notes
incekizlarhardrocksever · 3 months ago
Text
bugün günlerden senden sonra, ask bir mevsim gelmez bir daha..
0 notes
rastgeleticaret · 2 years ago
Text
BU SALI BİM | 17 OCAK 2023 BİM KATALOĞU | BİM İNDİRİMLERİ | TEMİZLİK GIDA ÜRÜNLERİ | Bim Aktüel
Bu hafta Salı günü Bimde neler var diye merak ediyorsanız Ordan Burdan kanalımızda doğru adrestesiniz. Bim aktüel ürünleri 17 …
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
delfin-s · 5 months ago
Text
KİTAP ÖNERİLERİ PART-3
Kitap adı: 17 Numara (seri)
Konusu: Defne Karaca 19 Ocak 2017 tarihinde tren bileti alır lakin başına gelen aksiliklerden dolayı otobüse binmek zorunda kalır. Bindiği otobüs aralarına 8.kişiyi seçmek isteyen 7 katil tarafından esir alınır. 8.kişi ise en başından beri bellidir.
Kendi düşüncelerim (SPOİLER)
Beni sonuyla en etkileyen ikinci kitap oldu. Sonunu spoi ile zaten öğrenmiştim ama beklenmedik bir şey değildi. Sonunda elbet biri ölecekti. Ya Defne Asır'ı öldürecekti -ki bu durumda onun öleceğini sanmam- Ya da Asır Defne'yi öldürecekti sonra da onu ya Ali ya da kendisi Defne'nin yaşayamadığından intihar edecekti. Kısmen her ikisi de gerçekleşmiş oldu. Birbirlerini öldürerek intikamlarını aldılar. Belki bir ihtimal Defne iyleşebilir sonra mutlu son ile bilebilirdi. Ama mutlu son da bu kitaba yakışmasdı.
Yaş sınırı: Piskolojisi kaldırabilecek herkes okuyabilir içinde smut sahne falan yok
Sormadan edemeyeceğim. Ali'den nefret eden var mı? Ben nefret edemiyorum ondan
15 notes · View notes
ruhumbipolar · 1 year ago
Text
17 yaşındaydım sonlarına doğru ama ocak aylarıydı büyük bir kayıp vardı hayatımda ne sesimin tonunu ne annemin gözlerini görebiliyordum tek istediğim bir silüeti görmekti onun dışında hiçbir şeyi gözüm görmüyordu delirmiş gibiydim sırt çantamı aldım 5 saat önceden hazırlanmıştım zaten otogara gittim annem iyi değildi ama ben kafama koymuştum o gece ya ölecektim ya da gidecektim büyütecekti beni bu yolculuk sanmıştım inanmıştım. inandırmıştı beni bir şeyler 4 duvar ve balkonda kendimi paramparça edeceğime gidip görmek gerekiyordu artık her şeyi göze aldım elim ayağım titreye titreye 4 saat otogar da bekledim otobüsü gelsin diye öyle acizdim ki o kadar çocuktum ki ben daha siyahlaşmamıştı göz kapaklarım sesim acı ile bağırmıyordu yorgun değildim fazla. otobüs geldi bir şekilde çok detay var ama ben bile hatırlamak istemiyorum. mola verdiğimiz yerde deniz kenarı bir yerdi ilk mola verdiğimiz yer. dağları görüyordum bizim orayı evimden çok uzaktayım diyordum ağlamamı durduramıyordum asla durmuyordu bardaktan boşalır gibi gözlerimden yaşlar gelmeye devam ediyordu nefes bile alamıyordum ama çevrem insan doluydu ağlamıyor gibi de yapamıyordum bi şekilde sakinleştim büfeden su almak istemiştim adam suyu uzatırken birden ağlamaya başladım öyle bi haldeydim ki bir kız gördüm başka otobüsle kim bilir nereye gidiyordu anladı halimi geçti gitti ben de en sonunda istediğim yere vardım saat tam sabaha karşı 5 di inanılmaz bi haldi ne yapmaya geldim buraya ben neden yani neden gelmiştim ben olduğum yere öylece oturdum hiç bilmediğim bir şehir de kimsesiz soğuk bir otogar da kapıya bakıyordum gelir o silüet diye bırakmaz beni inançlıydım çünkü gelmedi. saatler geçti resmen ağlıyordum dolanıyordum sağdan sola en son içerde oturdum bir anne bi de küçük bir kız vardı ben nefes bile almıyordum kız gelip elime dokundu ağlamaya başladım sessiz sessiz ben bile anlamıyordum ne halde olduğumu çıktım gökyüzüne baktım yarım hilal vardı öyle parlıyordu ki herneyse sonrası bana kalsın. yıllar geçti o hilali ben yüzüme yaptırdım yarısı o gökyüzünde yarısını ben yüzümde taşıyorum. ve bu olay bunun öncesi ve sonrası tonla olay aslında benim kararışımın başlangıcıydı işte. ilk tat ilk siyah o ilk zehir gibi sigaralar.
62 notes · View notes
bayan-duvar · 11 months ago
Text
Madem gece gece buraya geldim...
Bı paylaşım daha yapayım...ve yatayım....
23:20 17 Ocak 2024
27 notes · View notes
selin-n · 11 months ago
Text
🎼🎶 Kalpten kalbe bir yol vardır...💙... Neşet Ertaş
💙🥀
Günaydınlar 🕊️
Güzel bir gün 🦋 geçirmeniz dileğiyle
Tumblr media Tumblr media
17 Ocak 2024
💙🥀🕊️
44 notes · View notes
sefkattuyu · 3 months ago
Text
30 Ocak 2024
Soyunma odasında Nagiş'le otururken telefon çaldı.
"Çıktım ben."
"Tamam ben de çıkıyorum o zaman."
Danışma masasında Mete Bey duruyordu.
"Ali geldi!" dedi beni görünce heyecanla.
"Biliyorum." dedim.
"Haberleştiniz yani?" diye sordu Mete Bey.
"Evet evet." Dedim. Gülümsedik.
Bütün dünya biliyordu ona ne kadar aşık olduğumu.
Kafeye girdiğimde barın önünde içecek alıyordu. Işıl ışıldı her zamanki gibi sevdiğim adam. Kocaman gülümsedim. Selamlaştık. Sarıldım tek kolumla. Uzun zaman sonra kokusu doldu içime.
"Sen bir şey içiyor musun?" diye sordu.
"Yok, teşekkür ederim." dedim.
Bunu söyledikten sonra aklıma ilk defa birlikte sigara almaya gittiğimiz gün geldi.
"Sen de alacak mısın?" demişti. Teşekkür etmiştim yine. Sonra utanmıştım. Adam ısmarlayayım mı diye sormamıştı. Sormuştu sadece.
Bu defa utanmadım. Alıştık birbirimize.
Oturduk sonra. Siyah cap'ini takmış.
Bir şeyler öğretti bana her zamanki gibi. Arada biraz dalga geçtim onunla. Bolca güldük. Hayatımı sordu, arkadaşlarımı sordu. "Kimse kalmadı." dedim. Neler olduğunu anlattım. Recep'in bana "egoist" dediğini anlattığımda "Sana?" diye şaşırdı Ali. Yine de konuyu sadece benden dinlediğini söyleyerek objektif olmaya çalıştı.
"Annemsin şu an. O da asla beni haklı bulmaz. Anne! Anne!" dedim gülerek. O da güldü. "Annen haklıymış o zaman." dedi.
"Evet, her zaman öyledir."
"Her zaman olamaz da..."
Gülümsüyorduk hâlâ.
"Eğer çevrende hiçkimse kalmadıysa o zaman kendini sorgulaman gerekir. Öz eleştiri, önemlidir. Yapılması gerekir. Ama eğer gerçek dostların duruyorsa çevren bir azalmaya gitmişse o zaman bir yükseliş dönemindesin demektir. Geliştiğin anlamına gelir. Çevrende tabii ki azalma yaşanır çünkü artık o insanlarla aynı vizyonu paylaşmıyorsundur. Bu yaşanır. Sen yükseldikçe çevren azalır."
Bu sözleri duymak geçirdiğim koca bir dönem boyunca anlamlandıramadığım her şeyin kafamda oturmasını sağlamıştı.
Biraz daha konuştuk. İngilizceden, hayallerden, hedeflerimizden...
"Spora yoğunluktan mı gelemiyorsun?" diye sordum fırsatını bulduğum bir ara.
"Evet ya..." dedi yüzünde gözleri parıl parıl hüzünlü bir gülümsemeyle.
O an anladım Ali'nin geldiği gün neden spor hakkında konuşmaya katlanamadığını. Üzgündü. Ama o normal insanlar gibi üzgün görünemez. Gergin olur, sinirli görünür, ters konuşur. Tıpkı ben gibi...
"Ama olsun. Bu benim için bir ara. Şu an yapmam gereken şeylere odaklanmalıyım ki ileride istediğim hayatı yaşayabileyim. Sporuma gidebileyim."
Neler yapmak istediğini anlattı bir ara.
"Ne istiyorum biliyor musun?" diye cümleye başladığında kalbimde uçmayı unutmuş bütün kuşlar kanatlandı sanki. Sevdiğim adam vardı karşımda. Araya giren uzun bir ayrılığın sonunda, tanıdığım, özlediğim adamı bulmuştum.
Bana geçmişini, geleceğini, gününü anlatan adam... Arkadaşım olan Ali vardı karşımda.
Annem yine haklıydı. Arkadaş kalmamız gerektiğini söylemişti. Acele etmiştim.
"Aşk, arkadaşlıkla başlar.
Güçlü bir arkadaşlık...
İkinizin de birbirinize karşı tamamen açık olabileceğiniz bir arkadaşlık...
Sonra arkadaşlığı en güzel şeye dönüştüren romantizm gelir."
Az şey gördüğümü söyledi bana Ali. İnsanlarla yaşadığım karmaşanın buradan geldiğini söyledi.
"Bu şehirde görebileceğin insan çeşidi tek tip."
"Sana daha önce söylemiştim. Bildiğim her şeyi on altı yaşımda oturtmuştum diye. Şimdi öyle bir dönemdeyim ki bildiğim her şeyi baştan sorguluyorum. Her şeyi yeniden öğreniyor gibiyim. İkinci ergenliğe falan girmiş olmalıyım." dedim gülerek.
"Zaten ergenliğin çıkışı başka bir şey. Bi tam o ergenlik dönemi var. 16-17 yaşlar. Bir de çıkışı var işte 20-21 yaşları. O dönem daha zor." dedi.
Sonra 22,23 yaşlarından bahsetti. Okul bitince ne yapacağım stresinin iş bulunca geçmediğini, daha da katlandığını söyledi.
"Ben meseleyi para sanıyordum." dedi. "Şu an mesela çok iyi para kazanıyorum. Yani bana yetiyor. Ama daha stresliyim mesela. Çünkü bir iş kurmaya çalışıyoruz. Olacak mı, olmayacak mı, nasıl olacak korkuları... Para değilmiş yani mesele."
"İş büyüdükçe stres artıyor değil mi?" diye sordum.
"Evet." diye onayladı.
Burak'ın çıkmasına yakın mail geldi telefonuna. Tabletini çıkardı çizim düzenlemek için. Ben de günü tadında bırakmak istedim.
"Ben kalkayım yavaştan. Hem senin çizim yapman gerekiyor, Burak da gelecek siz erkek erkeğe oturursunuz."
Ali biraz düşündü.
"Sen bilirsin." dedi.
Tabletini kenara çekti. Beni yolcu etmeye hazırlandı. Ayağa kalktık. Bu defa iki kolumu boynuna dolayıp sırtını sıvazladım.
Tıpkı eskisi gibi...
Çok uzun zaman olmuştu. Özlemişim. İyileşiyormuşuz hissinden fazlasıydı. Daha ne kadar aşık olunabilirdi ki bir adama? Olunurmuş. Üç mevsim geçirdik. Şimdi bahar kapıda.
İkinci defa hayatıma girer mi acaba yeni baharda?
✨Günümüz✨
Onunla geçirdiğim günleri çok az yazdığımı fark ettim zaman geçtikçe. İlaç kullanmaya başladığımda unutma korkusundan sık sık yazmaya başlamıştım. Hafızam her günün sonunda siliniyordu sanki. Ben de unutmak istemediğim bir şey olduğunda yazıyordum mutlaka.
Ama onunla geçirdiğim günler öyle değildi. Benim antidepresanım oydu. Unutmak da mümkün değildi. Yazmadığım günleri bile taptaze hatırlıyorum hâlâ.
Bahar geldiğinde hayatımdan tamamen çıktı. Ben iyileşiyoruz sanarken günün birinde yok oldu. Altı ay geçti. Ben hâlâ neye üzülsem onun gidişine ağlıyorum.
5 notes · View notes
umuttherzamanvar · 1 month ago
Text
Tumblr media
İLK LAİK İBLİSTİR.
LAİKLİK;
ALLAH VAR KABUL ÉDERİM AMA KOYDUĞU KANUNLARI KABUL ETMEM DEMEKTİR.
İBLİS'TE ALLAH'I KABUL EDİYORDU
ALLAH'IN YARATICI OLMASINI KABUL EDİYORDU AMA YARATTIĞI CANLILAR ÜZERİNDE HÜKÜM KOYMASINI KABUL ETMİYORDU.
Timurtaş Uçar
Hayat, herhangi bir tabiat dışı etkenin müdahalesi olmaksızın dünya üzerinde tabii ve zaruri bir kimya ve fizik seyri neticesidir.
Hayat sıcak, güneşli, sığ bataklıkta başladı. Oradan sahillere ve denizlere yayıldı; denizlerden tekrar karalara geçti.
İlk hayvan denizlerde balık ve karalarda muhtelif kemikli mahluklar oldu; bunlar muhtelif uzun devirlerde şekilden şekile girerek geliştiler.
Mustafa Kemal Atatürk - 1930
Ben hocaları sevmem. Bu memlekette, hocaların ne kadar kıymetsiz olduğunu ve bu milletin hocalardan ne kadar nefret ettiğini biliyorsunuz.
Mustafa Kemal Atatürk - 17 Ocak 1923
2 notes · View notes
yasamaksarkisi · 11 months ago
Text
geçtiğimiz 2 senenin bazı muhtelif gecelerinde de tez yazmak için sabahlasaydım son teslim tarihine 2 gün kala (yani 17 ocak, yani bugün) tezi çoktan bitirmiş olurdum diye düşünüyor ve selametle uyuyorum sabah 7.30da kalkıcam (son hafta-ögrenciler gelmez diye biraz daha rahatım dogrusu) öğleyin kahveye misafirim gelecek ve ev süpürmem gerek
yine de içim rahat. e tabi yani uzun zamanın yükü bu tez. darısı savunmanın başına.
sabahçılara günaydınlar. unutmayın ki dünya üzerinde yaptığımız hiçbir şey bizi olduğumuzdan daha değerli kılmaz. zaten o değer biziz. hiçbir şeye ihtiyacımız olmadan.
12 notes · View notes
incekizlarhardrocksever · 26 days ago
Text
1 ocak 17 ocak 3 subat ve 12 subatta deli manyak dinleyecegim sarkı kesinlesti aodnwodnwdokawjdmwm
3 notes · View notes
rastgeleticaret · 2 years ago
Text
BİM 17 OCAK 2023 KATALOĞU | BİM AKTÜEL TEMİZLİK ÜRÜNLERİ BİM KAHVE VE ÇİKOLATA ÇEŞİTLERİ #bimaktüel
Bim 17 ocak 2023 kataloğu çıktı aktüel ürünler belli oldu! temizlik ürünleri çikolata ve kahve çeşitleri bim aktüel kataloğunda tekli …
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
bulutlarmiisalii · 2 years ago
Text
DEPREM ZEDELER İÇİN ÜCRETSİZ KONAKLAMA SAĞLAYAN OTELLER.
JOKER HILL SIDE
+90 549 505 07 15
KEMER ASİDOMA SUİT
+90 544 226 07 61
ANTALYA MOGONS EXCLUSİVE
+90 242 844 17 17
ANTALYA TAHTA VİLLA OTEL
+90 533 927 42 56
ANTALYA OTEL GRAND KAYALAR
+90 242 244 18 11
ANTALYA CLUB PINARA OTEL
+90 242 821 55 58
ANTALYA ZİNBAT OTEL
+90 242 844 34 75
ANTALYA ÖZKAYMAK FALEZ OTEL
+90 242 238 54 54
ALANYA CLEOPATRA YILDIZ OTEL
+90 242 513 65 50
ANTALYA LAREN FAMILY OTEL
+90 242 323 33 33
ANTALYA EXPO PALAS OTEL
+90 532 307 06 87
ANTALYA MOLİNO OTEL
+90 242 836 17 80
ANTALYA LAREN SİA SİDE OTEL
+90 242 351 15 15
ANTALYA ALİNA OTEL
+90 536 564 97 83
ALANYA BEBEK OTEL CLEOPATRA
+90 534 372 07 07
SELECT APART ALANYA
+90 242 523 33 32
SİDE SU OTEL
+90 242 753 60 20
SUMMER ROSE MANAVGAT
+90 532 170 40 99
ESVIDA OTEL KEMER
+90 505 085 13 37
BELKON CLUB BELEK
+90 242 725 62 33
DER INN OTEL KONYA ALTI
+90 242 228 06 63
Deprem Bölgesinde Yaşayıp Evleri Hasar Görmüş Ailelerimizi Ücretsiz Erzurum da Konaklama Kararı Aldık
Muhammet Ergin 0538 603 0782
Ömer Faruk Ergin 0532 595 4992
Deprem Bölgelerinden Karamana Gelecek Olan Depremzede Kardeşlerimize İşletmiş Olduğum Han Konaklama da Ücretsiz Konaklama Yapabilirler
İletişim Numaralarımız
0541 213 51 80
0552 271 66 04
0552 271 66 05
Diyarbakır çevresinde dışarıda kalan varsa 200 kişilik kalacak yerimiz var. getirmek için arabalarımız da var .herşey ücretsizdir .irtibat.05350515295
Arkadaşlar merhaba bu grupta yaklaşık 270 kişi var ben bir duyuru yapmak istiyorum Antalya'da da evim var Van'da da evim var hasta olan hamile olan yaklaşık 10 kişilik barındırma yerim var tabii ki hepsini yardım olma imkanım olmadığı için bu grupta deprem olan yerlerde varsa bu numaradan bana ulaşabilir 543 562 85 76 Sabahat Ceyhan bekliyorum
Arkadaslar yardim ekiplerini goturen ucaklarimiz bos donuyor, varsa tanidiklariniz yonlendirin ucaklara aliyorlar
Antep den gelmek isteyen olursa
Güler Timur
+90 507 753 02 41
Adıyaman dan gelmek isteyen olursa iletişim bilgisi.
Cengiz Özdemir
+90 532 131 53 45
THY; Adıyaman, Antep , Adana, Diyarbakır ve Malatya'dan İstanbul'a, Ankara’ya dönmek isteyenleri ücretsiz getiriyor, bu bilgiyi çevrenize iletebilirsiniz
*DEPREM BÖLGESİNDEKİ İL VE İLÇE BELEDİYE ÖZEL KALEM BİLGİLERİ*
Deprem bölgelerinden ulaşamadığınız arkadaşlarınızı, tanıdıklarınızı özel olarak bu numaralardan bildirebilirsiniz. Bu mesajı bölgedeki arkadaşlarınızla da paylaşabilirsiniz. Lütfen şu süreçte numaraları art niyetli kullanmayın.
*Allah yardımını bizlerden esirgemesin.*
*ADANA* **
Aladağ - ALİ OCAK - 05353117080
Tufanbeyli - ERTUĞRUL GÜNDOĞAN - 05058977979
Yüreğir - ÖMER ŞERİF GÜNDÜZ - 05512340194
*ADIYAMAN* **
İl - NEVZAT YILDIRIM - 05304432375
Besni - HASAN SABAK - 05067012208
Çelikhan - KADİR ÇELİK - 05366800599
Sincik - SEYFULAH SAKIZ - 05428085710
*DİYARBAKIR* **
Bağlar - SIDDIK AYCIL - 05327803727
Çermik - SONGÜL AKDAĞ - 05458820862
Hani - ABDURRAHMAN DALÇİÇEK - 05322953573
*HATAY* **
Antakya - SABİT GÖKHAN YILMAZ - 05326060671
İskenderun - YUSUF DAĞLI - 05345793902
Yayladağı - RAMAZAN ÖZDEMİR - 05437700502
*GAZİANTEP* **
Büyükşehir - NİLGÜN GÖREN - 05317751185
Nurdağı - FURKAN ÇETİN - 05436830220
Şahinbey - SAMET DURMUŞ - 05346875343
Şehitkamil - VEYSEL TOKSOY - 05343204781
*KAHRAMANMARAŞ* **
Büyükşehir - MUSTAFA YILDIZ - 05062840383
Afşin - AHMET GÜNDOĞAR - 05415114606
Dulkadiroğlu - MEHMET DÜNDAR - 05335142828
Onikişubat - MUSTAFA DUYMAZ - 05326677277
Pazarcık - VEDAT KIZILDAĞ - 05335474709
*KİLİS* **
İl - OSMAN BULUT - 05529954114
Musabeyli - İSMAİL DEMİR - 05436329843
*MALATYA* **
Büyükşehir - ESRA DAĞDELEN - 05323964244
Battalgazi - MEHMET ACUN - 05327101180
Yeşilyurt - MEHMET KAYHAN - 05352049097
*OSMANİYE* **
Bahçe - İSMET KAVCI - 05449588080
Düziçi - EYLEM YEŞİL - 05413485686
Toprakkale - FATİH GÖK - 05063158875
43 notes · View notes
lovelyyfluff · 5 months ago
Text
Hiiro Amagi
"Gökyüzünü delen kızıl kırlangıç"
Tumblr media
Fuhahahahahaha! Ben Hiiro Amagi! İdolleri yok etmek için memleketimden buralara kadar gelmiş yeni bir idolüm! ...Hm? “İdolleri yok edeceğini söylüyorsun, ama sen de idol değil misin” mi? Evet öyle, biraz karışık bir durum! Bizler, ALKALOID olarak karşımıza çıkan tüm engelleri yerle bir edeceğiz! Önümüzdeki bu uzun ve tümsekli yolda geçerken zorluklar yaşayabiliriz, ama başaracağız, yani o gün gelene kadar bizi destekleyebilir misin?
- Hiiro
Hiiro idol sektörüne az bilgiyle girmiştir, fakat yine de idol olmayı hedefler. Kendisi Rinne Amagi'nin küçük kardeşidir. Pozitif, masum ve kararlı bir kişiliğe sahip. Şarkı söylerken çıkan yankılı ve kendinden emin sesiyle doğal ve güçlü performanslar sergiler.
Karakterin tanıtımını kendi ağzından dinlemek için idol hikayesini okuyabilirsiniz.
Hiiro, Starmaker Prodüksiyon'un altında çalışan ALKALOID'in lideridir.
Tumblr media
Yaş: 16-17
Okul: Yumenosaki Özel Lisesi
Sınıf: 2-B
Kulüp: Karate Kulübü
Boy: 174 cm
Kilo: 57 kg
Doğum günü: 4 Ocak
Sevdiği yiyecek: Limon, omurice*
* ç.n. pirinç üstünde omlet
Hobi: Gümüş takı biriktirmek
Uzmanlık alanı: Dövüş sanatları, spor
Aile: Rinne Amagi (abisi)
Diğer bazı bilgiler:
Saf kişiliğine rağmen doğuştan zekidir ve derslerinde oldukça başarılıdır. Sınıfındaki en iyi öğrencidir. Aira bazen bu konuda Hiiro'yu kıskanıyor.
2 notes · View notes
veganlogicdinamo · 1 year ago
Text
KAFAMIZDAKİ CEREYANI BOĞAMAYACAKSINIZ!
AKP’nin yandaşlarından Yeni Akit adlı yayının yazarı Ali Karahasanoğlu, “hodri meydan!” diyerek laikliğin anayasada yeniden tanımlanmasını savunan bir yazı yazmış.
karşıdevrimciler de iktidarıyla muhalefetiyle birlikte yaratılan bu atmosferden cesaret alıp aynı ifadelerle laikliği yok etmeye çalışıyor. AKP’nin siyasal İslamcı ideolojisiyle laiklik karşıtı bir parti olduğu Anayasa Mahkemesi’nce zaten ortaya konmuştu.
AKP’nin içinden çıkanların, Said Nursi’nin modelini önerenlerin, dini siyasette kullananların da aynı yoldan gitmeleri şaşırtıcı değil. Mesele, laikliğe sahip çıkması beklenen CHP’nin bu ateşe odun atmış olmasıdır. Doğası gereği insanların özgürlüğü için ortaya çıkan bir kavramı eğip bükerseniz gericilerin ağzına sakız edersiniz.
ASIL SORUN LAİKLİĞİN HANÇERLENİŞİDİR!
Türkiye’de Müslüman olanların ibadetine karışılmazken inancı farklı olanlar ve inanmayanlar yıllardır baskı altına alındı: ramazanda oruç tutmadığı için insanlar öldürülüyor, Aleviler saldırılara uğruyor, kadınlara etek boyları nedeniyle ya da şort giydikleri için saldırılıyor. Eğitim büyük oranda dincileştirilirken devlet okullarında derslere imamlar girmeye başladı. Öğretim Birliği Yasası ihlal ediliyor, şeriat özentisi maddeler yasalara sokuluyor, ekonomide ‘nas’ uygulanmaya kalkılıyor, 1925’te kapatılan tarikatlar ve cemaatler kamu kurumlarında cirit atıyor! Laik bir ülkede bunları yapamazsınız.
Türban meselesine gelirsek kamusal alanda uyulması gereken kurallar her ülkede vardır. Üstelik tesettürün anaokullarına girdiği, Emniyet, yargı ve orduda bile türbanın yaygınlaştığı bir dönemde anayasadaki laiklik ifadesinin değiştirilmesini istemek, kesinlikle iyi niyetli değildir ve Devrim Kanunlarına bir kez dokunulduğunda artık onun önünü alamazsınız.
Laiklik, birileri kabul etse de etmese de devrim kanunları ile anayasaya girmiştir. Nasıl ki hukuk devleti olsun mu olmasın mı diye bir referandum yapamazsanız, laikliği de halkoyuna sunamazsınız. Laiklik insan haklarının da demokrasinin de olmazsa olmaz koşuludur; içini boşaltamazsınız. Laiklik, tam bağımsızlık ve kamuculuk ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerine oturduğu sacayağını oluşturur. Onu oradan çekmeye kalkan da altında kalır.
Çünkü Mustafa Kemal Atatürk’ün 100 yıl önce söylediği gibi, “İnkılabın kanunu mevcut kanunların üstündedir. Bizi öldürmedikçe ve bizim kafalarımızdaki cereyanı boğmadıkça başladığımız yenilikçi inkılap bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki devirlerde de hep böyle olacaktır!” (Atatürk’ün 17 Ocak 1923’te İzmit Kasrı’nda İstanbul’dan gelen gazetecilerle mülakatından...)
Cumhuriyetin 100. yılında kafamızdaki cereyanı boğamayacaksınız!
8 notes · View notes