#13 Mart 2018 Salı
Explore tagged Tumblr posts
animeciyim · 5 years ago
Text
Tensei shitara Slime Datta Ken (24/24) Türkçe alt yazılı anime indir
Tensei shitara Slime Datta Ken (24/24) Türkçe alt yazılı anime indir
Kategori : TV İngilizce : That Time I Got Reincarnated as a Slime Diğer Adları : TenSura Japonca : 転生したらスライムだった件 Anime Türü :  Fantastik  Shounen Bölüm Sayısı : 24 / 24 Başlama Tarihi : 02 Ekim 2018, Salı Bitiş Tarihi : 19 Mart 2019, Salı Yaş Sınırı : PG-13 – 13 Yaş üstü Yapımcı : BS11, Bandai Namco Arts, Lantis, Micro Magazine Publishing Stüdyo : 8bit Bölüm Süresi : 23…
View On WordPress
1 note · View note
yeniyeniseyler · 7 years ago
Text
Kanal 7 Medya Grubu’nun “Aileden Biri”  sloganını kullanan yeni kanalı TVT; 1 Kasım 2017 Çarşamba gününden itibaren yayın hayatına başladı. Kanalın 12 – 18 Mart 2018 haftalık yayın akışına bu başlıktan ulaşabileceksiniz. Kanal 7’nin daha önceden yayınladığı, sevilen dizi ve programlarının tekrarlarından bir yayın akışı oluşturulan yeni kanalda; “Kalp Gözü”, “Kezban Yenge”, “Zeynep”, “Mihrali” , “İstanbul Hatırası”  ve “İyi Aile Robotu” gibi yerli diziler;  “Ezgi ile Şifalı Yemekler”,  “İkbal’le Diyar Diyar”, “Gezebilsem”,  “Oradan Oraya” , “Doğa’yla Haydi Bakalım”, “Deniz Toprak’la Hafta Sonu”,  “Uçan Halı” gibi programlar ve de” İzzet Yıldızhan Şov”, “Latif Doğan Küstüm Şov”, “Boynu Bükük Şarkılar (Ferdi Tayfur)”,  “Bülent Serttaş’la Çayda Çıra”,  “Sümer Ezgü ile Nazar Değmesin” , “Sinan Yılmaz Karadeniz Şov”  ve ” Mustafa Keser Sizlerle” gibi müzik eğlence programları  yer alıyordu.
TVT – İz – Erkan Koç – Canan Çal – 22 Şubat
Tadı Damağımda Kalsın”, “Gün Bahane Altınlar Şahane”, “Ebru Yaşar’la Hergün”, “Ceylan Şov”, “Uğurlu Olsun”, “Bizim Turist”  ve “Yabancı Yarim”  ise; geçtiğimiz haftalarda başlayan programlar. Ayrıca; kanalın ilk canlı ve yeni programı olan “İz”  de yayında. Radyo 7’nin programcılarından Erkan Koç ve halk müziği sanatçısı Canan Çal’ın birlikte sundukları ve Radyo 7’den de yayınlanan program perşembe akşamları saat 20:00’de ekranlara geliyor. Geçtiğimiz haftasonu ise “Deniz Toprak’la Haftasonu” yerine “Yetenek Avcısı” yayınlanmaya başlandı.
Ana Kuzusu – TVT
Geçen hafta ise;  “Gün Bahane Altınlar Şahane” yerine Mevlüt Acaroğlu ve annesi Naciye Acaroğlu’nun sundukları “Ana Kuzusu” yayınlanmaya başlandı.
TVT – Hint Dizisi – Benimsin
TVT – Hint Dizisi – Benimsin 02
Ayrıca geçen haftadan itibaren “Benimsin” ve “Sensiz Olmaz” adlı Hint dizileri de kanalda yayınlamaya başlandı. En sevilen Hint dizilerinden biri olan “Benimsin” 5 Mart 2018 Pazartesi gününden itibaren her gün saat 18:30’da ve başrollerini Sanaya Irani ve Ashish Sharma‘nın paylaştığı efsane Hint dizisi “Sensiz Olmaz”  ise; 5 Mart 2018 Pazartesi gününden itibaren her gün saat 20:00’de TVT‘de.
TVT – Hint Dizisi – Sensiz Olmaz
TVT – Hint Dizisi – Sensiz Olmaz 02
Geçen hafta ayrıca kanalın ikinci canlı yayın programı olan; öğle kuşak programı “Pınar’la Tam Vakti” de hafta içi 13:30’da canlı yayınlanmaya başlandı..
TVT – Kuşak Program – Pınar’la Tam Vakti
Yayın akışında oluşacak değişiklikler ve akıştaki eksiklikler; öğrendiğimiz anda akışa eklenecektir. Son dakika değişikliklerinden haberdar olmak için; hafta boyunca aktif olacak başlığımızı takipte kalın.
TVT  – 12 – 18 Mart 2018 Haftalık Yayın Akışı [su_tabs] [su_tab title=”Pazartesi”] 06:00 Mukabele 06:45 Dizi “Ashab-ı Kehf” 07:45 Yerli Dizi “Kalp Gözü” 08:30 İkbal’le Diyar Diyar 09:30 Yemek “Esra Özmen’le Yöresel Lezzetler” 10:30 Yerli Dizi “Mihrali” 12:00 Hint Dizisi “Sensiz Olmaz” (6.Bölüm) (Tekrar) 13:30 Kuşak Program “Pınar’la Tam Vakti” (Canlı Yayın) 15:15 TV Filmi 17:00 TV Filmi 18:30 Hint Dizisi “Benimsin” (8.Bölüm) 20:00 Hint Dizisi “Sensiz Olmaz” (7.Bölüm) 23:00 Hint Dizisi “Benimsin” (8.Bölüm) (Tekrar) 00:20 Vuslat Vakti (Şakir Sabuncu) 02:00 Yemek “Esra Özmen’le Yöresel Lezzetler” (Tekrar) 03:00 Kuşak Program “Pınar’la Tam Vakti” (Tekrar) 05:00 Yabancı Dizi “Ashab-ı Kehf” (Tekrar) [/su_tab] [su_tab title=”Salı”] 06:00 Mukabele 06:45 Dizi “Ashab-ı Kehf” 07:45 Yerli Dizi “Kalp Gözü” 08:30 İkbal’le Diyar Diyar 09:30 Yemek “Esra Özmen’le Yöresel Lezzetler” 10:30 Yerli Dizi “Mihrali” 12:00 Hint Dizisi “Sensiz Olmaz” (7.Bölüm) (Tekrar) 13:30 Kuşak Program “Pınar’la Tam Vakti” (Canlı Yayın) 15:15 TV Filmi 17:00 TV Filmi 18:30 Hint Dizisi “Benimsin” (9.Bölüm) 20:00 Hint Dizisi “Sensiz Olmaz” (8.Bölüm) 23:00 Hint Dizisi “Benimsin” (9.Bölüm) (Tekrar) 00:20 Müzik/Eğlence “Söz ve Müzik” (Mehmet Ercan) 02:00 Yemek “Esra Özmen’le Yöresel Lezzetler” (Tekrar) 03:00 Kuşak Program “Pınar’la Tam Vakti” (Tekrar) 05:00 Yabancı Dizi “Ashab-ı Kehf” (Tekrar) [/su_tab] [su_tab title=”Çarşamba”] 06:00 Mukabele 06:45 Dizi “Ashab-ı Kehf” 07:45 Yerli Dizi “Kalp Gözü” 08:30 İkbal’le Diyar Diyar 09:30 Yemek “Esra Özmen’le Yöresel Lezzetler” 10:30 Yerli Dizi “Mihrali” 12:00 Hint Dizisi “Sensiz Olmaz” (8.Bölüm) (Tekrar) 13:30 Kuşak Program “Pınar’la Tam Vakti” (Canlı Yayın) 15:15 TV Filmi 17:00 TV Filmi 18:30 Hint Dizisi “Benimsin” (10.Bölüm) 20:00 Hint Dizisi “Sensiz Olmaz” (9.Bölüm) 23:00 Hint Dizisi “Benimsin” (10.Bölüm) (Tekrar) 00:20 Müzik/Eğlence “İzzet Yıldızhan Şov” 02:00 Yemek “Esra Özmen’le Yöresel Lezzetler” (Tekrar) 03:00 Kuşak Program “Pınar’la Tam Vakti” (Tekrar) 05:00 Yabancı Dizi “Ashab-ı Kehf” (Tekrar) [/su_tab] [su_tab title=”Perşembe”] 06:00 Mukabele 06:45 Dizi “Ashab-ı Kehf” 07:45 Yerli Dizi “Kalp Gözü” 08:30 İkbal’le Diyar Diyar 09:30 Yemek “Esra Özmen’le Yöresel Lezzetler” 10:30 Yerli Dizi “Mihrali” 12:00 Hint Dizisi “Sensiz Olmaz” (9.Bölüm) (Tekrar) 13:30 Kuşak Program “Pınar’la Tam Vakti” (Canlı Yayın) 15:15 TV Filmi 17:00 TV Filmi 18:30 Hint Dizisi “Benimsin” (11.Bölüm) 20:00 Yeni Program “İz” (Canlı Yayın) (Erkan Koç – Canan Çal) 23:00 Hint Dizisi “Benimsin” (11.Bölüm) (Tekrar) 00:20 Müzik/Eğlence “Latif Doğan Küstüm Şov 02:00 Yeni Program “İz” (Tekrar) (Erkan Koç – Canan Çal) (Tekrar) 04:00 Kuşak Program “Pınar’la Tam Vakti” (Tekrar) 06:00 Yabancı Dizi “Ashab-ı Kehf” (Tekrar) [/su_tab] [su_tab title=”Cuma”] 06:00 Mukabele 06:45 Dizi “Ashab-ı Kehf” 07:45 Yerli Dizi “Kalp Gözü” 08:30 Bir Yastıkta 40 Yıl 09:30 Kabe Yollarında (Dini) 10:45 Mustafa Karataş’la Cuma Sabahı (Dini) 12:00 Hint Dizisi “Sensiz Olmaz” (9.Bölüm) (Tekrar) 13:30 Kuşak Program “Pınar’la Tam Vakti” (Canlı Yayın) 15:15 TV Filmi 17:00 TV Filmi 18:30 Hint Dizisi “Benimsin” (12.Bölüm) 20:00 Hint Dizisi “Sensiz Olmaz” (10.Bölüm) 23:00 Hint Dizisi “Benimsin” (12.Bölüm) (Tekrar) 00:20 Müzik/Eğlence “Mustafa Uğur – Uğurlu Olsun”” 01.30 Mustafa Karataş’la Cuma Sabahı (Dini) (Tekrar) 03:00 Kuşak Program “Pınar’la Tam Vakti” (Tekrar) 05:00 Yabancı Dizi “Ashab-ı Kehf” (Tekrar) [/su_tab] [su_tab title=”Cumartesi”] 06:00 Mukabele 06:45 Dizi “Ashab-ı Kehf” 07:45 Yerli Dizi “Kalp Gözü” 08:30 Gezi “Ana Kuzusu” (Mevlüt Acaroğlu – Naciye Acaroğlu) 09:30 Yemek “Serdem’in Mutfağı” (Serdem Çoşkun) 10:45 Yerli Dizi “Mihrali” 12:00 Hint Dizisi “Sensiz Olmaz” (10.Bölüm) (Tekrar) 13:30 Yerli Dizi “Kezban Yenge”  15:00 Ezgi ile Şifalı Yemekler 17:00 TV Filmi 18:30 Hint Dizisi “Benimsin” (13.Bölüm) 20:00 Hint Dizisi “Sensiz Olmaz” (11.Bölüm) 21:30 TV Filmi 23:00 Hint Dizisi “Benimsin” (13.Bölüm) (Tekrar) 00:20 Müzik/Eğlence “Bülent Serttaş’la Çayda Çıra” 02:00 Yarışma “Yetenek Avcısı” (Tekrar) 03:00 Yemek “Serdem’in Mutfağı” (Serdem Çoşkun) (Tekrar) [/su_tab] [su_tab title=”Pazar”] 06:00 Mukabele 06:45 Dizi “Ashab-ı Kehf” 07:45 Yerli Dizi “Kalp Gözü” 08:30 Gezi “Ana Kuzusu” (Mevlüt Acaroğlu – Naciye Acaroğlu) 09:30 Yemek “Serdem’in Mutfağı” (Serdem Çoşkun) 10:45 Yerli Dizi “Mihrali” 12:00 Hint Dizisi “Sensiz Olmaz” (12.Bölüm) (Tekrar) 13:30 Yerli Dizi “Kezban Yenge”  15:00 Ezgi ile Şifalı Yemekler 17:00 TV Filmi 18:30 Hint Dizisi “Benimsin” (14.Bölüm) 20:00 Hint Dizisi “Sensiz Olmaz” (12.Bölüm) 21:30 TV Filmi 23:00 Hint Dizisi “Benimsin” (14.Bölüm) (Tekrar) 00:20 Müzik/Eğlence “Sümer Ezgü ile Nazar Değmesin” 02:00 Yarışma “Yetenek Avcısı” (Tekrar) 03:00 Yemek “Serdem’in Mutfağı” (Serdem Çoşkun) (Tekrar) [/su_tab] [/su_tabs]
Kanalı; Türksat 4A Frekans 12095, Sembol 4800, Fec 5/6, Polorizasyon Yatay (Horz) ayarları ile izlemek mümkün.
TVT Frekans
TVT – 12 – 18 Mart 2018 – Haftalık Yayın Akışı Kanal 7 Medya Grubu’nun “Aileden Biri”  sloganını kullanan yeni kanalı TVT; 1 Kasım 2017 Çarşamba gününden itibaren yayın hayatına başladı. 
0 notes
adnanoktarisrailmuseviler · 4 years ago
Text
İsrail ve Türkiye Arasında Sayısız Resmi Ziyaret Gerçekleşmiştir
Başta Cumhurbaşkanlığı düzeyinde olmak üzere Başbakan, Genel Kurmay Başkanı ve bazı Bakanlar farklı zamanlarda ülkemizi temsilen İsrail’e resmi ziyaretlerde bulunmuşlardır. Aynı şekilde İsrailli bir kısım üst düzey yetkililer de ülkemize konuk olarak gelmişlerdir. Karşılıklı yapılan bu ziyaretlerden bazıları şöyledir:
– 2005 yılında Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail ziyareti,
– 2006 yılında Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer’in İsrail ziyareti,
– 2006 yılında Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Sayın Tzipi Livni’nin Türkiye ziyareti,
– 2007 yılında Başbakan Sayın Ehud Olmert’in Türkiye ziyareti,
– 2007 yılında İsrail Devlet Başkanı Sayın Shimon Peres’in Türkiye ziyareti ve TBMM konuşması.    (TBMM’de konuşan ilk İsrail Devlet Başkanı),
– 2007 yılında Dışişleri Bakanı Sayın Ali Babacan’ın İsrail ziyareti,
– 2008 yılında Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Sayın Ehud Barak’ın Türkiye ziyareti,
– 2008 yılında Savunma Bakanı Sayın Vecdi Gönül’ün İsrail ziyareti,
– 2008 yılında Başbakan Sayın Ehud Olmert’in Türkiye’yi ziyareti,
– 2009 yılında Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanı Sayın Binjamin Ben-Eliezer’in Türkiye’yi ziyareti,
– 2009 yılında Savunma Bakanı Sayın Ehud Barak’ın Türkiye’yi ziyareti,
– 2016 yılında Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Sayın Feridun Sinirlioğlu ile İsrail Başbakanı Sayın Netanyahu'nun danışmanı Sayın Joseph Ciechanover ve İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Sayın Jacop Nagel’in İsviçre'nin Cenevre şehrinde bir araya gelmesi,
– 2017 yılında Turizm Bakanı Sayın Nabi Avcı’nın İsrail ziyareti.
– 2017 yılında Enerji Bakanı Sayın Yuval Steinitz’in Türkiye’yi ziyareti.
AK Parti Döneminde İsrail ve Türkiye Arasındaki İlişkilerin Ulusal ve Uluslararası Basındaki Yansımaları
Ortadoğu’da kritik öneme sahip olan Türkiye ve İsrail devletleri, ulusal olduğu kadar uluslararası basının da yakından takip ettiği iki ülke olmuştur. Tarafların birbirleriyle yaptıkları bir kısım görüşmeler yerli ve yabancı basında şu şekilde yer almıştır:
"13 Kasım 2007 Salı günü İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres, Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde Ankara Forumu kapsamında bir konuşma gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Filistin Yönetimi Ulusal Lideri Mahmud Abbas ve Peres barış için bir araya gelerek bir mutabakat imzaladılar. Peres, TBMM'de söz alan ilk İsrail Devlet Başkanı oldu." (Şalom Gazetesi, 9 Ocak 2008) (http://www.salom.com.tr/arsiv/haber-66339 Israil_devlet_baskani_peresin_tbmmdeki_konusmasi.html)
"İsrail Başbakanı Ehud Olmert, çalışma ziyareti kapsamında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kabul edildi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi." (BBC Türkiye, 23 Aralık 2008) (http://www.bbc.co.uk/turkish/news/story/2008/12/081223_olmertturkey.shtml)
"Türkiye-İsrail Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 4. Dönem (ve bugüne kadarki son) toplantısı Milli Savunma eski Bakanı Sayın Vecdi Gönül ve İsrail Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanı Sayın Ben Eliezer’in eş-başkanlığında 24 Kasım 2009 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir." (http://www.mfa.gov.tr/israil-ekonomisi.tr.mfa)
2009 yılında Davos Dünya Ekonomik Forumu toplantısındaki gerginliğe rağmen, iki ülke arasındaki ticari, askeri ve stratejik iş birliği devam etmiştir.
11 Mayıs 2010’da Türkiye’nin onayı ile İsrail OECD’ye resmen kabul edilmiştir. Türkiye, Filistinlilerin tüm girişimlerine rağmen, İsrail’in OECD üyeliğini veto etmemiş, 1,5 yıldır gergin olan ilişkiler Türkiye’nin önemli bir jestiyle yumuşama yoluna girmiştir. (http://www.milliyet.com.tr/turkiye-den-israil-e-buyuk-jest/dunya/haberdetay/11.05.2010/1236622/default.htm)
31 Mayıs 2010’da Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara feribotumuza İsrail askeri güçlerinin yaptığı operasyon ile 9 vatandaşımızın şehit olması sonrasında, büyükelçiler geri çekilmiş, diplomatik temsil karşılıklı olarak maslahatgüzar seviyesine indirilmiştir. (https://t24.com.tr/haber/israil-mavi-marmaraya-saldirdi-9-olu-30-yarali,79210) Bu gelişmelere rağmen, iki ülke ilişkileri kesintiye uğramamış, resmi yetkililerinin görüşme ve toplantıları devam etmiş, ticaret hacmi katlanarak artış göstermiş, turizm ise ilk başta azalsa da sonrasında ivme kazanarak artışa geçmiştir. (https://www.dunya.com/gundem/despite-tensions-business-booming-between-turkey-israel-haberi-146204)
2010 diplomatik krizinin ilk günlerinden itibaren, iki ülke dışişleri yetkilileri yine bir araya gelmişlerdir. Dışişleri Bakan Müşavirimiz Sayın Feridun Sinirlioğlu ve İsrail Başbakanlık özel temsilcisi Sayın Joseph Ciechanover Cenevre’de diplomatik krizin sonlanmasına yönelik iki ayrı toplantı yapmışlardır. (https://www.haberturk.com/dunya/haber/578151-cenevrede-baris-girisimleri)
İsrail Başbakanı Netanyahu 22 Mart 2013 tarihinde, dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan’ı telefonla arayarak; İsrail tarafından Mavi Marmara saldırısıyla ilgili olarak yürütülen ve bir dizi operasyonel hatanın yapıldığına işaret eden soruşturma ışığında, can kaybına veya yaralanmaya yol açan her türlü hatadan dolayı İsrail adına Türk halkından özür dilemiştir. Sayın Erdoğan bu özrü Türk halkı adına kabul etmiştir. (http://www.mfa.gov.tr/turkiye-israil-siyasi-iliskileri.tr.mfa)
27 Haziran 2016’da ilan edilen “Tazminata İlişkin Usul Anlaşması” çerçevesinde İsrail devleti Mavi Marmara baskınında hayatını kaybeden ve yaralanan vatandaşlarımıza 20 milyon ABD doları fidye ödemeyi taahhüt etmiştir. Türkiye saldırıyı düzenleyen İsrail komandoları hakkındaki davaları düşürmüş, Hamas’ın Türkiye’deki siyasi faaliyetleri sınırlandırılmıştır. Gazze’ye yapılacak yardımların İsrail toprakları üzerinden yapılması şartı getirilmiş, ilişkilerin normalleşmesi amacıyla tekrar büyükelçilerin atanmasına karar verilmiştir. (https://www.haaretz.com/israel-news/israel-and-turkey-officially-announce-rapprochement-deal-1.5401944) Bu antlaşma İsrail Güvenlik Kabinesi ve TBMM tarafından onaylanmış, Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından da 31 Ağustos 2016’da imzalanmıştır. (http://www.aljazeera.com.tr/haber/erdogan-israille-anlasmayi-onayladi)
Temmuz 2017’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İsrail Enerji Bakanı Sayın Yuval Steinitz ile İstanbul'da bir araya gelmiş ve iki ayrı boru hattı projesiyle ilgili görüşmeler yapmıştır. İsrail Enerji Bakanı hem Türkiye'nin iç tüketimi hem de Avrupa'ya doğalgaz iletimi için İsrail'den Türkiye'ye uzanan bir boru hattı döşemek istediklerini belirtmiştir. (https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/bakan-albayrak-israilli-mevkidasi-ile-gorustu-/859557)
AK Parti Döneminde Türkiye-İsrail Arasındaki Ticari ve Ekonomik İlişkiler
2010 yılında yaşanan Mavi Marmara meselesinden sonra İsrail-Türkiye arasında 6 yıl süren diplomatik kriz baş göstermiştir. Söz konusu krize rağmen bu 6 yıllık dönemde İsrail ile aramızda ticari, ekonomik, kültürel, turistik, askeri pek çok alanda ilişkilerimiz artarak ve genişleyerek devam etmiştir. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2,5 milyar USD’den tam 2 katına, 5 milyar USD düzeyine çıkmıştır. İsrail ile ticaret hacmimiz günümüzde ise 6 milyar USD’yi bulmaktadır. İkili ticari ilişkilerimiz politik olumsuzluklara rağmen hiçbir şekilde gerilememiş, istikrarlı bir şekilde artarak devam etmiştir. Ticari ilişkilerimiz karşılıklı olarak imzalanan anlaşmalarla güvence altına alınmıştır. İsrail'le olan ticari ilişkilerimizin yasal dayanağını oluşturan ve bu zamana kadar HİÇBİR ŞEKİLDE KESİNTİYE UĞRATILMADAN yürürlükte tutulan anlaşmaları şu şekilde sıralayabiliriz:
Serbest Ticaret Bölgesi Mutabakatı, 14/03/1997
Ticari Ekonomik Sınai Teknik ve Bilimsel İş Birliği Anlaşması, 24/01/1996
Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması, 24/01/1996
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması, 24/01/1996
Gümrük İdarelerinin Karşılıklı Yardımlaşmasına İlişkin Anlaşma, 23/12/1996
Askeri Endüstri alanında İş Birliği Anlaşması (1996)
Tarımda İş Birliği Anlaşması (1999)
Türkiye-İsrail Karma Ekonomik Komisyon I. Dönem Mutabakat Zaptı, 08/02/2000
Türkiye-İsrail Karma Ekonomik Komisyon II. Dönem Mutabakat Zaptı, 15/07/2004
Ar-Ge Anlaşması, 01/05/2005
Türkiye-İsrail Karma Ekonomik Komisyon III. Dönem Mutabakat Zaptı, 2007
Türkiye-İsrail Karma Ekonomik Komisyon IV. Dönem Mutabakat Zaptı, 2009 (Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı)
Tumblr media
İsrail'le olan siyasi ilişkilerimizde zaman zaman inişler ve çıkışlar olsa da ticari ve askeri anlaşmalar hiçbir dönemde askıya alınmamış, ekonomik iş birliğimiz hep artarak devam etmiştir. Hatta, 15 Mayıs 2018’de HDP tarafından İsrail ile tüm anlaşmalarının sonlanması ve İsrail'e ekonomik yaptırım uygulanması amacıyla TBMM'ye verilen önerge, AK Parti ve MHP oylarıyla reddedilmiştir. (https://tr.euronews.com/2018/05/15/israil-le-anlasmalar-n-iptal-edilmesi-onerisi-tbmm-de-reddedildi)
Türkiye, İsrail ile istikrarlı bir şekilde hep artan bir ticaret hacmine sahip olmuştur. 2009’daki Davos krizi ve 2010’daki Mavi Marmara baskınına rağmen iki ülke arasındaki iş birliği hep artarak devam etmiştir. Yukarıdaki tabloda listelenen TÜİK verileri yıllara göre artan ticaret hacmini sayısal olarak göstermektedir.
Türkiye, İsrail’in en çok ihracat yaptığı ülkeler listesinde 6’ncı sırada yer almaktadır. Türkiye İsrail’den yüksek teknoloji savunma ekipmanları ithal ederken, İsrail’e askeri bot ve üniforma satmaktadır. (http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/dunyanin-ordusunu-bir-turk-giydiriyor-16914458) Bot ve üniforma üreticisi olan firma, iki ülke arasındaki zaman zaman ortaya çıkan siyasi sorunlara rağmen ticaretlerinde herhangi bir kesinti olmadığını özellikle belirtmiştir. (https://www.dunya.com/gundem/despite-tensions-business-booming-between-turkey-israel-haberi-146204)
İsrail Ticaret Odası başkanı Uriel Lynn de politik çekişmelere rağmen ticari ilişkilerimizin daha da GÜÇLENDİĞİNİ, TÜRKLERİN VE İSRAİLLİLERİN BİR SAVAŞ İÇİNDE OLMADIKLARINI, karşılıklı ticaretin ve yatırımların HİÇBİR ŞEKİLDE ETKİLENMEDİĞİNİ, TİCARETTEKİ PATLAMANIN da bunu kanıtladığını aktarmıştır. (https://defence.pk/pdf/threads/business-as-usual-between-turkey-israel.111591/)
Türkiye halen İsrail’in Ortadoğu coğrafyasındaki en büyük, dünyada ise ABD’den sonra ikinci büyük ticaret ortağıdır. İnşaat sektörümüz bugüne dek hiç ara vermeden İsrail’de büyük yatırımlara imza atmıştır. Bunların başında İsrail Devleti’nin resmî kurumlarına ait projeler gelmektedir. Örneğin 17 yıldan bu yana Türk mühendis ve işçileriyle birlikte İsrail’de faaliyette olan bir Türk inşaat firmasının halen devam eden 2 milyar USD değerinde projeleri bulunmaktadır. Bu Türk inşaat firması İsrail’de ilk 10 şirket içerisinde yer almaktadır. Dahası şirketin sahibi olan Türk iş adamı, 2005 yılında İsrail İş Konseyi tarafından 400’e yakın İsrailli yerel iş adamı arasından "Yılın İş Adamı" seçilmiş, firması da "Yılın En İyi Şirketi" unvanını almıştır. (https://en.wikipedia.org/wiki/Ahmet_Reyiz_Y%C4%B1lmaz)
Ayrıca Türkiye’nin önde gelen önemli holdinglerinin de İsrail’de bir kısım projeleri bulunmaktadır. Örneğin enerji sektöründe faaliyette bulunan bir Türk holdingine ait Ramat Negev kojenerasyon santrali 2015’ten itibaren İsrail’de üretim yapmaktadır. (http://www.milliyet.com.tr/zorlu-enerji-israil-de-uretime-basladi-istanbul-yerelhaber-1141638/)
Cumhurbaşkanlığı ekonomi danışmanı Hatice Karahan'ın açıklamalarına göre, Türkiye ve İsrail, aralarındaki ticari ilişkiyi de güçlendirebilmek için milyarlarca dolarlık AKDENİZ BORU HATTI PROJESİNİ hayata geçirmektedirler. Bu boru hattı ile elektrik, doğalgaz, ham petrol ve su ticareti yapılması planlanmaktadır. (https://www.dw.com/en/turkey-and-israel-animosity-ends-when-it-comes-to-money/a-41766113)
AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılında 1,4 milyar USD olan Türkiye-İsrail dış ticaret hacmi, 2018’de 5,7 milyar Amerikan doları seviyesine ulaşmıştır. Son 16 yıldaki artış oranı yüzde 350’yi aşmıştır. (www.tuik.gov.tr) İsrail ile olan ticaret hacmimiz bu hızda artmaya devam ederse Türkiye'nin, İsrail için yakın zamanda ticari ilişkiler açısından ABD’nin yerini alabileceği öngörülmektedir.
AK Parti Döneminde İki Ülke Arasındaki Turizm
İsrail havalimanları yönetiminin yaptığı açıklamaya göre 2013 ve 2014’te Türk Hava Yolları, İsrail’de diğer yabancı havayollarından daha fazla yolcu taşımıştır. İsrail vatandaşlarının sık ziyaret ettiği ülkelere bakıldığında ise, Türkiye ABD’nin hemen ardından ikinci sırada gelmektedir. Türk Hava Yolları İsrail’de 2013 ve 2014’te iki yıl arka arkaya en popüler havayolu seçilmiştir. (https://www.haaretz.com/israel-news/business/.premium-turkish-airlines-is-most-popular-foreign-carrier-at-ben-gurion-1.5358266)
İkili ilişkilerdeki siyasi kriz turizme geçici olarak yansımışsa da İsrail’den ülkemize gelen turist sayısı sonrasında tekrar yükselmiştir. 2010 yılındaki Mavi Marmara krizinden sonra gerileyen turizm, kısa bir süre sonra tekrar canlanmış, iki ülke arasındaki charter seferlerinin devreye girmesiyle eskisinden daha aktif hale gelmiştir. Resmi verilerine göre, Türkiye’yi ziyaret eden İsrailli turist sayısı 2008 yılında 558 bin iken, 2011’de bu rakam 79 bin sevisine kadar düşmüş akabinde 2018 yılına kadar her yıl düzenli bir şekilde artarak 443 bin seviyesine ulaşmıştır. (https://www.cnnturk.com/yerel-haberler/istanbul/merkez/israilli-turist-sayisi-443-bine-cikti-thy-1-milyon-86-bin-yolcu-ile-rekor-kirdi-927183)
Görüldüğü üzere, iki ülke siyasilerinin zaman zaman birbirlerine karşı yaptıkları çıkışlara rağmen, arka planda İsrail ve Türkiye arasındaki ticari ve sosyal ilişkiler hiçbir zaman kesintiye uğramamıştır.
7 Şubat 2017’de Turizm Bakanımız Sayın Nabi Avcı İsrail’in başkenti Tel Aviv’de gerçekleşen 23. Uluslararası Akdeniz Turizm Fuarı’na bizzat katılmış, İsrail ile olan ilişkilerimizin sadece ticari değil komşuluk ve dostluk esası üzerine de kurulu olduğu mesajını vermiştir.
Turizm Bakanımız, aralarında sektör temsilcilerinin de bulunduğu kalabalık bir heyetle fuara katılmış, İsrail Turizm Bakanı Sayın Yariv Levin ile görüşerek “Turizm Ortak Komisyonu”nun tekrar toplanması yönünde mutabakata varmışlardır. Ayrıca Turizm Bakanımız Sayın Nabi Avcı, “Musevi halkıyla bugün tanışmış değiliz, 500 yıllık bir ortak tarihimiz var. Bu ORTAK TARİHİN BİRİKTİRDİĞİ GÜZEL ANILAR VAR. Ortak tarihin içinden süzülüp gelen bir mutfağımız var. PEK ÇOK GÜZELLİĞİ BİRLİKTE ÜRETTİK, PAYLAŞTIK, zaman zaman ARAMIZDAKİ DÜŞÜNCE AYRILIKLARINA RAĞMEN BU GÜZELLİKLERİ PAYLAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ." diyerek İsrail ile olan ilişkimizin uzun bir geçmişe sahip olduğunu ve iyi ilişkilerin devam edeceğini vurgulamıştır. (http://basin.kulturturizm.gov.tr/TR-173332/bakan-avci-23-akdeniz-turizm-fuari39nin-acilisina-katil-.html)
AK Parti Döneminde İki Ülke Arasındaki Askeri Alanda İş Birliği
Türk ve İsrail orduları arasındaki stratejik ortaklık, siyasiler arasında zaman zaman meydana gelen fikir ayrılıklarına rağmen askeri anlaşmalar temelinde resmi olarak devam etmektedir.
İki ülke arasında Sayın Tansu Çiller'in Başbakan olduğu 1994 yılında "Savunma İş birliği Anlaşması", Refahyol koalisyonu döneminde ise “Askeri Eğitim İş birliği Anlaşması" imzalanmıştır. İsrail'in kazandığı askeri ihaleler bu dönemden sonra hızla artış göstermiştir. 2010 yılı itibariyle, savunma alanında 13 proje tamamlanmıştır, 6 proje ise devam etmektedir. İki ülke basınında da geniş yer bulan askeri iş birliklerinin başlıcaları şunlardır:
İsrail'den ilk etapta 15 milyon Amerikan dolar karşılığında iki İnsansız Hava Aracı (Heron) kiralanmış, 2008'de ise Heron ihalesini İsrail'in milli savunma şirketi IMI (İsrail Aerospace Industries) kazanmıştır. 10 Heron için Türkiye, IMI şirketine 183 milyon Amerikan doları ödemiştir. 2009’da teslim alınan Heronlar Türkiye'nin Kuzey Irak'a yaptığı sınır ötesi operasyonlarda etkin bir şekilde kullanılmıştır.
Türkiye'nin M-60 tankları ile F-4 ve F-5 savaş uçaklarının modernizasyonu İsrail Devleti tarafından yapılmıştır. Türkiye, 54 tane F-4 savaş uçağının modernizasyonu için İsrail'le bir milyar doları aşan bir anlaşma yapmıştır. 170 tane M-60 tankının modernizasyonu için 650 milyon dolarlık anlaşma imzalanmıştır. (http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/insani-gemi-yi-vuran-israil-le-3-3-milyar-dolarlik-ticaret-2-milyar-dolarlik-savunma-isimiz-var-14896280)
F-4 uçaklarının hareket eden cisimleri algılamasını sağlayan, Sentetik Açıklıklı Radar (SAR) sistemleri ihalesi 160 milyon Amerikan dolarına İsrail'e verilmiştir. (http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/insani-gemi-yi-vuran-israil-le-3-3-milyar-dolarlik-ticaret-2-milyar-dolarlik-savunma-isimiz-var-14896280)
F-4 ve F-16 uçaklarından alınan görüntülerin yere indirilmesini sağlayan Datalink 16 projesinin ihalesini de yine İsrail kazanmış; Türkiye bunun için İsrail'e 120 milyon Amerikan doları ödeme yapmıştır.
Mayına karşı korumalı "Yürüyen Kale" (Kirpi) kara araçları ihalesini Türk BMC firması İsrail Hatehof firması ortaklığıyla yüklenmiştir.
Türkiye, İsrailli savaş pilotlarına Konya Hava Üssü'nde uçuş eğitimi vermiştir.
Askeri istihbarat alanında 167 milyon dolarlık anlaşma imzalanmıştır.
Hali hazırda Türkiye, İsrail'den yüksek teknoloji gerektiren savunma sanayisi ürünleri satın almaktadır. Eylül 2011’de iki ülke arasındaki askeri anlaşmaların karşılıklı olarak askıya alındığı ilan edilmiş olsa da yüksek teknoloji ürünü savunma gereçlerinin alımı, AR-GE aktarımı ve mühendislik projeleri devam etmiştir. Örneğin, ordumuzda halen yaygın olarak kullanılan ve yerli BMC firması tarafından üretilen mayına karşı korumalı “Kirpi” isimli kara araçları İsrail Hatehof firması ortaklığıyla üretilmiş, aracın zırh ve kapsül sisteminin malzemesi ile mühendisliği İsrailli firma tarafından temin edilmiştir. Patlama testleri ve dayanıklılık testleri ise Savunma Sanayi Müsteşarlığı yetkilileri ile BMC yetkililerinin gözetiminde İsrail'de gerçekleştirilmiştir. (https://www.dunya.com/gundem/israilli-tedarikci-bmcnin-iflasini-istedi-haberi-208262)
Aynı şekilde, BMC tarafından üretilen VURAN zırhlı aracı da İsrail Hatehof firması tarafından tasarlanıp projelendirilmiş bir araçtır. (https://www.aksam.com.tr/ekonomi/bmcden-o-iddialara-cevap/haber-407930)
Bir diğer Türk firması OTOKAR ise İsrail menşeli Rafael marka “Baş Üstü Silah İstasyonları”nın distribütörü olup, başta “Kobra” zırhlı araçları olmak üzere TSK ve Emniyet güçlerimiz için ürettiği modern personel taşıyıcılarında bu kule atış sistemlerini kullanmaktadır. İsrail firması tarafından üretilen Rafael marka “Baş Üstü Silah İstasyonu” gelişmiş teknolojisiyle güvenlik güçlerimizin teröre karşı göstermiş olduğu başarıda büyük önem taşımaktadır.
İsrail’in NATO Tatbikatlarına Katılması Türkiye Vesilesiyle Olmuştur
İsrail, Ortadoğu’daki güvenliğini NATO şemsiyesi altında devam ettirmek istemektedir. Bunun altyapısının hazırlanmasında ABD’nin olduğu kadar Türkiye’nin de katkısı büyük olmuştur. Türkiye, daha önceki veto kararını kaldırarak öncelikle İsrail’in NATO tatbikatlarına katılmasının önünü açmış, sonrasında ise NATO’nun Brüksel’de bulunan merkez ofisinde İsrail’in temsilcilik açmasına izin verilmesini sağlamıştır. (http://www.milliyet.com.tr/-turkiye-israil-vetosunu/dunya/detay/2239309/default.htm)
İsrail Silahlı Kuvvetleri, ancak Türkiye’nin veto kararını kaldırması sonucunda NATO’nun Kasım 2016’da Karadağ'da düzenlediği büyük çaptaki askeri tatbikata katılabilmiştir. (https://www.jpost.com/Israel-News/Israel-participates-in-its-first-NATO-field-exercise-in-6-years-472429) Bu gelişmelerden sonra iki ülke arasında askeri alanda birçok üst düzey görüşmeler yapılmıştır. En önemlilerinden biri ise 17-18 Ocak 2017 tarihlerinde Brüksel’de düzenlenen NATO konferansında Genelkurmay Başkanımız Sayın Hulusi Akar ile mevkidaşı İsrail Genel Kurmay Başkanı Sayın Gadi Eisenkot’un ikili görüşme gerçekleştirmesidir. (http://www.hurriyetdailynews.com/turkish-israeli-top-soldiers-meet-for-first-time-since-rapprochement---108657)
İsrail Hükümeti ile Türk Hükümeti Arasındaki İnsani Yardım Kapsamındaki İlişkiler
Siyasi anlamda iki ülke arasında gerginliklerin yaşandığı dönemde dahi, İsrail-Türkiye arasındaki insani yardımlar, iki ülke arasındaki vicdani, insani bağın güçlü olduğunun göstergesidir. Nitekim, Mavi Marmara saldırısının gerçekleşmiş olduğu ve İsrail ile siyasi anlamda aramızın en gergin olduğu 2010 yılının Aralık ayında, İsrail'de çıkan dev yangına Türk Hükümeti tereddütsüz olarak söndürme uçaklarını göndermiştir.
Yine siyasi ilişkilerin oldukça gergin olduğu 2011 yılında yaşadığımız Van depremi sırasında da İsrail Hükümeti hiç vakit kaybetmeden yardım teklifinde bulunmuştur.
Şu anda yaşadığımız korona virüs salgını devam ederken de Türkiye, İsrail'e "insani sebeplerden ötürü" 3 uçak dolusu tıbbi ekipman satışı yapmıştır.
(https://www.independentturkish.com/node/161486/d%C3%BCnya/t%C3%BCrkiyeden-israile-koronavir%C3%BCsle-m%C3%BCcadele-i%C3%A7in-incirlik-%C3%BCzerinden-t%C4%B1bbi-malzeme&fbclid=IwAR15GlOZVBUMGW16TfGDQ2vajyGry0vmMkbA2hHyCQrJiXGm4SU3Lc3qhKM)
Bir başka deyişle, bu ikili ilişkinin insani boyutları da güçlüdür ve bu, ülkeler arasında olması gereken, güzel bir jest, vicdani bir sorumluluktur.
Devletimiz Yakın Bağlantı İçindeyken, Sn. Adnan Oktar ve Arkadaşlarının İsrail ve Musevilerle Hayır Amaçlı Görüşmelerini Suç Gibi Gösterme Çabası
Buraya kadar yalnızca bazı örneklerine yer verdiğimiz siyasilerimizin, bürokratlarımızın, iş adamlarımızın, resmî kurum ve özel sektör temsilcilerinin ve her kesimden vatandaşlarımızın özellikle AK Parti'nin iktidarda olduğu 18 yıllık süreç içinde gerçekleştirmiş olduğu görüşmeler, karşılıklı ziyaret ve davetler, ekonomik ve ticari anlaşmalar, askeri ortaklıklar vb. bize, İsrail ile Türkiye arasında her dönem süregelmiş olan güçlü bağlar olduğunu göstermektedir. Görülebildiği gibi bu bağlar zaman içinde güçlenerek hep gelişen bir ivme göstermiştir. Şu anda tarihinin en yüksek seviyesindedir. Buradan da anlaşılmaktadır ki, siyasi ilişkiler zora girse de İSRAİL İLE HER BAKIMDAN BAĞLANTILARIN DEVAM ETMESİ ÖNEMLİ VE GEREKLİDİR. Eğer öyle olmasa, İLK BAŞTA BUNU KENDİ DEVLETİMİZ YAPMAZDI.
Yukarıda saydığımız sıkı bağlantılardan anlaşılabileceği gibi İsrail ile ilişkilerin güçlendirilmesinde ÜLKEMİZ, MİLLETİMİZ VE DEVLETİMİZ AÇISINDAN BİR SAKINCA YOKTUR. Bu nedenledir ki, İsrailli yatırımcılar ülkemize çağırılmakta, yeni ekonomik anlaşmalar yapılmakta, dev doğalgaz projeleri için geri sayım yapılmakta, savunma ekipmanları İsrail'den temin edilmekte, İsrailli turistler için özel uçak seferleri tesis edilmektedir. Hal böyleyken, Sn. Adnan Oktar'ın arkadaşlarının davetiyle Türkiye'ye gelen İsrailli konukların, NASIL VE HANGİ GEREKÇEYLE SUÇ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLDİĞİ İZAHA MUHTAÇTIR.
İddianamede, Sn. Adnan Oktar ve arkadaşlarının İsrailliler ve Musevilerle görüşmelerinin içerikleriyle ilgili HİÇBİR BİLGİNİN VERİLMEDİĞİ, sadece bu görüşmelerin SUÇ OLARAK GÖSTERİLMEYE ÇALIŞILDIĞINI belirtmemiz önem teşkil etmektedir. İçeriklerin iddianameye dahil edilmemesinin temel sebebi, Sn. Adnan Oktar ve arkadaşlarının yaptıkları görüşmelerin içeriklerinin tümüyle DEVLET, HÜKÜMET YANLISI VE MÜSLÜMANLARI KORUMA AMAÇLI OLMASIDIR. Bu içerikteki vatanperver, iyi niyetli faaliyetlerin "SUÇ" OLARAK GÖSTERİLEMEYECEĞİ AÇIKTIR. O yüzden İÇERİKLER, KASITLI BİR BİÇİMDE İDDİANAMEDE YOKTUR.
İddianamede kasıtlı olarak yer verilmemiş olan söz konusu görüşmelerin tümüyle basına açık olarak yapılmış olan içeriklerini özetlersek:
İsrail'in Gazze’ye başlattığı veya başlatmayı planladığı her saldırı, Sn. Adnan Oktar’ın İsrail'den davet ettiği yetkili kişilerle görüşmesi sonrası veya İsrail gazetelerinde çıkan yazılarından sonra DURDURULMUŞTUR. Gazze’ye yönelik planlanan 2 kara harekâtı da İsrail tankları Gazze sınırına dayanmışken, bu görüşmeler vesilesiyle geri çekilmiştir.
İsrail'in İran'a füze atma veya İran ile savaşa girme kararları, Sn. Adnan Oktar'ın İsrail'den davet ettiği yetkili kişilerle ve özellikle Sanhedrin'de yetkili hahamlarla görüşmesi sonucunda DURDURULMUŞTUR. Sn. Adnan Oktar, konuk ettiği hahamlara hem Kur’an-ı Kerim’den hem de Tevrat'tan saldırının haram olduğunu canlı yayın sırasında açıklamıştır.
Mavi Marmara krizi sonrasında İsrail Başbakanının özür dilemesi ve arkasından Türk hükümetine tazminat ödenmesi konuları, Sn. Adnan Oktar'ın, İsrailli yetkililer ve hahamlarla görüşmesi üzerine gerçekleşmiştir. Sn. Adnan Oktar, yine Kur’an-ı Kerim’e ve Tevrat'a göre tazminatın verilmesi gerektiğini açıklamış, hatta tazminatın miktarını dahi buna göre tayin etmiştir. Sonrasında da aynen belirlenen miktardaki tazminat İsrail hükümeti tarafından Türk hükümetine ödenmiştir.
Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve Türk hükümetine yönelik olarak İsrail'de yaygınlaşan bir kısım yanlış anlaşılmalar, Sn. Adnan Oktar ve arkadaşlarının yaptığı görüşmeler ve İsrail basınında yazdığı yazılar vesilesiyle açıklığa kavuşmuştur. Böylelikle iki ülke arasında daha da kötüleşmeye doğru giden ilişkiler, belli bir oranda da olsa toparlanabilmiştir.
Türkiye'nin özellikle Suriye'de YPG'ye yönelik haklı harekatları, uzun zaman boyunca bir kısım İsrail basını tarafından tamamen "Türklerin Kürtlere yönelik harekâtı" olarak lanse edilmiştir. Bu konudaki yanlış anlaşılmalar, Sn. Adnan Oktar ve arkadaşlarının İsrail basınında yazdığı yazılar vesilesiyle ORTADAN KALKMIŞTIR. Bu yazılarda YPG'nin hiçbir şekilde Kürt kardeşlerimizi temsil etmediği, bunların PKK'nın uzantısı olan bir terör örgütü olduğu ve Kürtlere de zulmettikleri anlatılmıştır.
Sn. Adnan Oktar'ın İsrailli Musevilerle görüşmelerinin bir kısmı, Kudüs'ün İsrail'in başkenti haline GETİRİLMEMESİ için yaptığı görüşmelerdir. Sn. Adnan Oktar, Müslümanlar için de kutsal olan bir mübarek beldenin İsrail'e ait bir siyasi ikon haline getirilmesinin sakıncalarını çok kapsamlı olarak anlatmıştır.
Bir kısım İsrail basınının Türkiye'yi Kıbrıs işgalcisi gibi gösterme çabaları, Sn. Adnan Oktar ve arkadaşlarının İsrail basınında yazdığı Kıbrıs konulu makaleler vesilesiyle DURDURULMUŞTUR.
İsrail parlamentosunda Filistinlilere yönelik ırkçı söylemlerde bulunan İsrailli siyasetçilere, Sn. Adnan Oktar tarafından üsluplarını değiştirmeleri talebinde bulunulmuş ve gelen konuklar vesilesiyle bu haberler kendilerine iletilmiştir. Haddi aşan üsluplar hemen geri çekilmiş ve söz konusu kişilerden müspet açıklamalar gelmiştir.
Amerikan Senatosu'nda sözde Ermeni Yasa Tasarısı’nın kabulüne ilişkin yapılan oylamanın reddedilmesi, Sn. Adnan Oktar’ın Musevi lobisinin önde gelenleri ile yapmış olduğu görüşmelerin büyük oranda etkisiyle mümkün olmuştur. Ancak ne yazık ki, zaman zaman gündeme gelen ve bu dönemlerde Sn. Adnan Oktar'ın yaptığı görüşmeler ve verdiği değerli öneriler sonrasında engellenen bu yasa tasarısı, Sn. Adnan Oktar'ın ve arkadaşlarının cezaevinde bulunduğu şu 2 yıllık süre içinde ilk defa olarak ABD Senatosundan geçmiştir.
Sn. Adnan Oktar'ın çabaları, görülebildiği gibi Müslümanların korunması, devletimizin, milletimizin refahı ve desteklenmesi içindir. Bu çaba ise, bütün dünyanın gözleri önünde, canlı yayın ekranlarında, dünyanın en iyi tanınan gazetelerinin köşe yazılarında AÇIK AÇIK gösterilmiştir. Bu çabalar sonucunda hem Gazze ve İran'daki Müslümanlar lehine, hem de devletimizin ve milletimizin lehine çok önemli kazançlar elde edilmiştir.
Ayrıca, İsrail'den gelen tüm siyasetçiler ve din adamları, Türkiye-İsrail arasındaki anlaşma gereği HÜKÜMETİMİZİN BİLGİSİ DAHİLİNDE ÜLKEMİZE ADIM ATMAKTA, bulundukları süre boyunca güvenlikleri açısından GİDECEKLERİ YERLER BİLİNMEKTE, dönüş vakitlerine kadar her detay bu anlaşma gereğince HÜKÜMET YETKİLİLERİMİZ TARAFINDAN TAKİP EDİLMEKTEDİR. Bizlere ziyarete gelen İsrailli siyasetçiler ve hahamlar da aynı şekilde hükümetten çeşitli isimlerin bilgisi dahilinde ülkemize giriş yapmış, Türkiye'deki bütün programları HÜKÜMET YETKİLİLERİMİZ TARAFINDAN TAKİP EDİLMİŞTİR. Bu görüşmeler zaten daima canlı yayın ekranlarında gerçekleşen görüşmeler olması bakımından dünyada yapılabilecek belki de EN ŞEFFAF GÖRÜŞMELERDİR. Bunun yanı sıra da İsrail ile yapılan karşılıklı anlaşmalar uyarınca, ÖZEL OLARAK DEVLETİMİZİN TAKİBİ ALTINDADIR. Devletimizin takibi altında olması ise BİZLER İÇİN EN ÖNEMLİ GÜVENCEDİR.
Davet edilen İsrailli konuklarımızın gelişleri, programlarımıza katılımları, Türkiye'deki görüşmeleri ve dönüşleri ile ilgili olarak şimdiye kadar İsrail hükümeti tarafından bilgilendirilen hükümet yetkililerimiz şunlardır:
Sn. İBRAHİM KALIN (dönemin Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı)
Sn. HASAN DOĞAN (dönemin Cumhurbaşkanı Özel Kalem Müdürü)
Sn. SÜLEYMAN SOYLU (dönemin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı)
Sn. YALÇIN AKDOĞAN (dönemin Başbakan Danışmanı)
Sn. MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (dönemin Dışişleri Bakanı)
Sn. FERİDUN SİNİRLİOĞLU (dönemin Dışişleri Bakanlık Müsteşarı)tur
Sn. EKREM KELEŞ (dönemin Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı ve Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı)
Sn. MAHİR ÜNAL (dönemin AK Parti Grup Başkan Vekili)
Birçok AK Parti'li milletvekili …
Bu yetkililerin bazıları, söz konusu İsrailli konuklarımızın bazılarıyla BİZZAT GÖRÜŞMELER DE YAPMIŞLARDIR.
Dolayısıyla bu görüşmeler, TAMAMEN DEVLETİMİZİN BİLGİSİ DAHİLİNDEDİR.
Hal böyleyken, yapılan tüm görüşmeler, yurtdışı bağlantıları, yurtdışı basınında çıkan yazılar ortadayken, İsrail ve Musevilerle görüşmeler kapsamında NEYLE SUÇLANDIĞIMIZ HALEN ANLAŞILAMAMIŞTIR.
İddianamede, camiamızın İsrail'le bağlantı kurarak NASIL BİR YANLIŞ YAPTIĞINDAN BAHİS YOKTUR.
İsrail devleti ve Musevilerle bağlantı kurmak suç mudur? Eğer bu bir suç olsaydı, bunu BAŞTA DEVLETİMİZ YAPMAZDI.
Eğer bu suç değilse, o zaman burada neyle itham edildiğimizin gösterilmesi ve suç delilinin verilmesi gerekirdi.Ancak bu bağlantı ve görüşmelerde neyin suç teşkil ettiğine dair TEK BİR ÖRNEK DAHİ İDDİANAMEDE YER ALMAMAKTADIR.
"İsrail" ve "Musevi" kelimeleri, iddianamenin geneline hâkim olan algı operasyonu için kullanılabilecek çok müsait kelimeler olduğu için seçilmiş ve tekrar tekrar vurgulanmıştır. Nitekim bu algı operasyonu başarıya ulaşmış, zaten camiamıza yönelik kumpasın parçasını oluşturan bir kısım basın tarafından İsrail ve Musevi kelimeleri büyük harflerle manşet yapılmış ve bu kelimeler üzerinden camiamıza oldukça mesnetsiz karalama kampanyaları yapılmıştır. FAKAT SUÇLAMA VE İÇERİK HALEN BELLİ DEĞİLDİR.
Görüşülen Onlarca Ülkeyi Görmezden Gelip Sadece İsrail'e Odaklanmaktaki Karanlık Amaç
Çok iyi bilindiği gibi Sn. Adnan Oktar dünya çapında tanınan bir yazardır. Kitapları, canlı yayınları, köşe yazıları milyonlara ulaşmaktadır. Dolayısıyla, Sn. Adnan Oktar'ı tanıyan siyasilerden, akademisyenlerden, gazeteci ve yazarlardan, sanatçılardan, bürokratlardan, din adamlarından vs. pek çok isim kendisini ziyarete gelmiş, Sn. Adnan Oktar sayısız ülkeden pek çok kişi ile görüşme gerçekleştirmiştir. Kendisini ziyaret edenler arasında Filistinliler, Mısırlılar, İranlılar, Amerikalılar, Suriyeliler, Doğu Türkistanlılar, İtalyanlar, Yunanlar, İngilizler, Ermeniler, Iraklılar, Bangladeşliler vs. bulunmuştur. Ayrıca Sn. Adnan Oktar'ın yazıları S. Arabistan'da, İngiltere'de, ABD'de, İran'da, Filistin'de, Rusya'da, Bahreyn'de ve daha pek çok ülkede düzenli olarak yayınlanmıştır.
Neredeyse dünyanın her yerinden gelen her insanla bağlantı mevcutken, iddianamede neden SADECE İSRAİL BAĞLANTISININ BİR SUÇ İŞLENMİŞ GİBİ GÖSTERİLDİĞİ izaha muhtaçtır. Sadece İsrailli konuklar konu edilmiş, yalnızca hahamların konuk edilmesinden bahsedilmiş, sanıklara ait tapelerde sadece İsrail gazetelerinin adının geçtiği konuşmalar sanki bir suçmuş gibi iddianamede yer almıştır.
Oysa Sn. Adnan Oktar, dünya çapında oldukça fazla sayıda Müslüman din adamıyla görüşmeler yapmıştır.Buna dair görüntü ve bilgiler İDDİANAMEDE NEDEN YOKTUR? Sn. Adnan Oktar Hristiyanlarla, hatta Mormonlarla dahi görüşmeler yapmıştır. BU BİLGİLERE NEDEN YER VERİLMEMİŞTİR? Sn. Adnan Oktar, özellikle FİLİSTİN'DEN ÖNEMLİ KANAAT ÖNDERLERİNİ, BİNLERCE MÜSLÜMAN ÜLKEDEN ETKİLİ İSİMLERİ defalarca konuk etmiş ve çok verimli görüşmeler yapmıştır. İDDİANAMEDE BUNLAR NEDEN YOKTUR?
Yoktur, çünkü amaç, camiamıza yönelik bir ALGI OPERASYONUDUR. Son derece normal, meşru, hatta hayırlı ve güzel faaliyetler, suç gibi gösterilmiştir. Böylelikle toplumun hassas noktalarına temas edebilme ve suç olmadığı halde ortaya tepki çeken bir suçlu çıkarma çabası görülmektedir. Suçun ne olduğu ise hala belli değildir. Kumpasın parçası olan bir kısım basını kullanarak infial yaratıldığında zaten gerçekte bir suçun olup olmadığı sorusunu soran pek kalmamakta, pek çok kişi sorgulamadan infialin peşinden sürüklenmektedir. İddianame bu psikolojik harp yöntemi dahilinde kurgulanmıştır.
Filistin Konusundaki Çabalarımızın İddianamede Tamamen Zıt Şekilde Anlatılması Oldukça Dikkat Çekicidir
Sn. Adnan Oktar ve arkadaşları, Filistin'deki Müslüman kardeşlerimizin hakları konusunda belki de dünyadaki en etkili mücadeleyi verirken, Gazze'ye yapılması planlanan İsrail saldırılarını, yukarıda anlattığımız vesilelerle engellerken, Filistin'deki Müslümanların haklarını korumak adına A9 TV canlı yayınına sayısız konuk davet etmişken, bu konuda kitaplar, makaleler yazılmışken, sadece Filistin değil, dünya çapındaki tüm Müslümanların hakları için canla başla çalışırlarken, iddianamede "…TV programlarında… Filistin davasının yanlışlığı konuları işlenmeye başlanmış…"ifadesine yer verilmiş olması GERÇEK ANLAMDA HAYRET VERİCİDİR. Şaşırtıcı olan buradaki iddiayı destekleyen tek bir konuşma veya yazı dökümünün iddianamede yer ALMAMASIDIR. "Filistin davasının yanlışlığı" gibi absürt bir iddiayı ortaya atmak, arka planında geniş bir belge ve bilgi bırakmasını gerektirmektedir. Ancak iddianamede, buna dair de hiçbir belge YER ALMAMAKTADIR.
Buna dair belge olmadığı gibi, bilakis Filistinli Müslümanların haklarını koruyan oldukça fazla sayıda faaliyet vardır. Filistinli kanaat önderleri A9 TV canlı yayınına davet edilmiş ve Filistin için kapsamlı çözümler konuşulmuştur.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Sn. Adnan Oktar'ın Filistin ve Ateist Siyonizm Felsefesi adında 2 kitabı bulunmaktadır. Ayrıca bu konularda yayınlanmış sayısız makalesi vardır. A9 TV canlı yayınlarında Filistin konusu sürekli olarak gündeme getirilen bir konudur. Zaten İsrailli konuklarla görüşmelerin en büyük amacı, Filistinlileri korumak ve muhtemel bir saldırıdan kurtarmaktır.
Bütün bu yapılan çalışmalar ilginç bir şekilde ihmal edilmiş ve "Filistin davasının yanlışlığı"nın nerede nasıl savunulduğu iddianamede bir türlü açıklanamamıştır. Bu yapılamadığı gibi söz konusu hayırlı çalışmalardan da hiçbir bahis yoktur. Ayrıca, özellikle yurtdışı lobi faaliyeti kapsamında yönetici isnadı ile yargılanmakta olan Sinem Hacer Tezyapar'ın dijital materyal inceleme raporunda, "Filistin davası lehine çok sayıda dokümana rastlandığı" iddianamede geçmektedir. Yine iddianamede geçen pek çok etkin pişman ve müşteki ifadesinde, Filistin'den çeşitli konukların, Sn. Adnan Oktar'ın misafiri olarak A9 TV stüdyosuna konuk edilmiş olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla, Filistin konusuyla ilgili olarak aleyhte HİÇBİR delil, belge olmamasına rağmen, sırf "İsrail taraftarı" algısını güçlendirebilmek için yapılan bu isnat, camiamıza yönelik önyargıyı pekiştiren delillerden bir tanesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
SONUÇ
Sn. Adnan Oktar ve arkadaşlarının İsrailli yetkililerle veya Musevi camiasının önde gelenleriyle yapmış olduğu görüşmelerin, ülkemizin ali menfaatlerine yönelik açık amaçları ve somut sonuçları ortada iken, yapılan bu faaliyetlerin aksi yönde hiçbir delil olmadan adeta suç unsuruymuş gibi gösterilmeye çalışılması, söz konusu ithamların bariz İFTİRA olduğunun açık birer göstergesidir. Söz konusu iftiralarla hareket edildiği takdirde, İsrail’e seyahat eden herkesin veya İsraillilerle siyasi, sosyal, kültürel ya da ticari ilişkiler içinde bulunanların, İsrail'den Türkiye'ye Musevi eş, dost, arkadaş, yakın akrabalarını davet eden, konuklayan ve ağırlayan ya da aynı amaçla İsrail'e giden tüm Türk vatandaşlarının tamamının SUÇLU İLAN EDİLMESİ GEREKİRDİ.
Dahası, eğer İsrailli yetkililerle veya her kesimden Musevilerle ya da Musevi lobisi mensuplarıyla görüşmek, onları Türkiye’de ağırlamak veya onlara ziyaretlerde bulunmak SUÇ OLSA İDİ, en başta bunu yapan devlet görevlilerinin SUÇLU ADDEDİLMESİ GEREKİRDİ. Ki böyle ÇARPIK bir bakış açısının ne derece AKIL VE MANTIĞA AYKIRI, KANUN, HUKUK VE İNSANLIK DIŞI bir yaklaşım olduğunu tarif etmeye bile gerek olmadığı kanaatindeyiz.
Dolayısıyla, Sn. Adnan Oktar ve arkadaşlarının çeşitli zamanlarda Musevilerin bazı önde gelen şahsiyetleriyle gerçekleştirdiği karşılıklı görüşme ve ziyaretlerinin hiçbir şekilde SUÇ UNSURU OLARAK ADDEDİLEMEYECEĞİ açıktır. Tüm bunlar bir kısım art niyetli çevreler tarafından her türlü olumsuz tepkiler, çarpıtmalar, asılsız itham ve karalamalar, çirkin iftiralar göze alınarak, yalnızca vatanın, devletin ve milletin ali menfaatleri için yapılan son derece özverili çalışmalardır. Söz konusu görüşmelerin bunun ötesinde başka bir amacı yoktur. Bu faaliyetlerdeki hayırlı amaçlar ve faaliyetlerin sonuçlarının da iddianamede ihmal edilmesinin art niyetli bir amacı olduğunu görmemek olanaksızdır. İddianamede olması gereken lehe deliller şaşırtıcı bir şekilde görmezden gelinmiştir. Bu, gerçekte ortada, camiamıza yönelik soyut iddiaların kurgulandığı bir ALGI OPERASYONUNDAN BAŞKA BİR ŞEY OLMADIĞINI bir kez daha açıkça göstermektedir.
0 notes
mehmetkali · 7 years ago
Text
THY’den Frekans Artışı Gerçekleşen Noktalar http://ift.tt/2xirzNF
Istanbul– Ahvaz seferlerinde frekans artışı
Haftada 2 frekans olarak icra edilen İstanbul – Ahvaz (AWZ) – İstanbul seferlerimiz, 20 Aralık 2017 tarihi itibarıyla haftada 3 frekans olarak uygulanacaktır.
UÇUŞ No BAŞLANGIÇ BİTİŞ GÜNLER KALKIŞ VARIŞ TK  896 29.11.2017 17.12.2017 Çarşamba, Pazar IST 21:35 1:15 AWZ +1 TK  896 20.12.2017 18.03.2018 Çarşamba, Cuma, Pazar IST 21:35 1:15 AWZ +1 TK  896 21.03.2018 23.03.2018 Çarşamba, Cuma IST 21:35 2:15 AWZ +1 TK  897 27.11.2017 14.12.2017 Pazartesi, Perşembe AWZ 02:10 5:20 IST TK  897 18.12.2017 19.03.2018 Pazartesi, Perşembe, Cumartesi AWZ 02:10 5:20 IST TK  897 22.03.2018 24.03.2018 Perşembe, Cumartesi AWZ 03:10 5:20 IST
Saatler lokaldir
  İstanbul – Şarm El-Şeyh seferlerinde frekans artışı
Haftada 5 frekans olarak icra edilen İstanbul – Şarm El-Şeyh (SSH) – İstanbul seferlerimiz, 01 Mart 2018 tarihi itibarıyla haftada 7 frekans olarak uygulanacaktır.
UÇUŞ No BAŞLANGIÇ BİTİŞ GÜNLER KALKIŞ VARIŞ TK700 26.11.2017 27.02.2018 Pazartesi, Salı, Perşembe, Cumartesi, Pazar IST 01:05 2:40 SSH TK701 26.11.2017 27.02.2018 Pazartesi, Salı, Perşembe, Cumartesi, Pazar SSH 03:35 7:25 IST TK700 01.03.2018 24.03.2018 Her gün IST 01:05 02:40 SSH TK701 01.03.2018 24.03.2018 Her gün SSH 03:35 07:25 IST +1
Saatler lokaldir
Istanbul– Billund seferlerinde frekans artışı
Haftada 5 frekans olarak icra edilen İstanbul – Billund (BLL) – İstanbul seferlerimiz, 19 Aralık 2017 tarihi itibarıyla haftada 7 frekans olarak uygulanacaktır.
UÇUŞ No BAŞLANGIÇ BİTİŞ GÜNLER KALKIŞ VARIŞ TK 1485 26.11.2017 17.12.2017 Perşembe, Pazar IST 07:55 9:25 BLL TK 1486 26.11.2017 17.12.2017 Perşembe, Pazar BLL 10:20 15:45 IST TK 1487 27.11.2017 16.12.2017 Pazartesi, Çarşamba, Cumartesi IST 16:30 18:00 BLL TK 1488 27.11.2017 16.12.2017 Pazartesi, Çarşamba, Cumartesi BLL 18:55 0:20 IST +1 TK 1485 19.12.2017 22.03.2018 Salı, Perşembe, Pazar IST 07:55 9:25 BLL TK 1486 19.12.2017 22.03.2018 Salı, Perşembe, Pazar BLL 10:20 15:45 IST TK 1487 18.12.2017 24.03.2018 Pazartesi, Çarşamba, Cuma, Cumartesi IST 16:30 18:00 BLL TK 1488 18.12.2017 24.03.2018 Pazartesi, Çarşamba, Cuma, Cumartesi BLL 18:55 0:20 IST +1
    Saatler lokaldir
Istanbul– Soçi seferlerinde frekans artışı
Haftada 4 frekans olarak icra edilen İstanbul – Soçi (Soçi) – İstanbul seferlerimiz, 22 Aralık 2017 tarihi itibarıyla haftada 5 frekans olarak uygulanacaktır.
UÇUŞ No BAŞLANGIÇ BİTİŞ GÜNLER KALKIŞ VARIŞ TK  295 26.11.2017 17.12.2017 Pazartesi, Çarşamba, Cuma, Pazar Istanbul 01:30 3:15 Soçi TK  296 26.11.2017 17.12.2017 Pazartesi, Çarşamba, Cuma, Pazar Soçi 04:35 6:30 Istanbul TK  295 18.12.2017 24.03.2018 Pazartesi, Çarşamba, Cuma, Cumartesi, Pazar Istanbul 01:30 3:15 Soçi TK  296 18.12.2017 24.03.2018 Pazartesi, Çarşamba, Cuma, Cumartesi, Pazar Soçi 04:35 6:30 Istanbul
  Saatler lokaldir
Istanbul– Minsk seferlerinde frekans artışı
Haftada 4 frekans olarak icra edilen İstanbul – Minsk (MSQ) – İstanbul seferlerimiz, 26 Kasım 2017 tarihi itibarıyla haftada 5 frekans olarak uygulanacaktır.
UÇUŞ No BAŞLANGIÇ BİTİŞ GÜNLER KALKIŞ VARIŞ TK 283 22.11.2017 24.03.2018 Pazartesi, Çarşamba, Perşembe, Cumartesi, Pazar Istanbul 13:20 15:50 Minsk TK 284 22.11.2017 24.03.2018 Pazartesi, Çarşamba, Perşembe, Cumartesi, Pazar Minsk 16:45 19:20 Istanbul
Saatler lokaldir
Ayrıntılı bilgi için 444 0 THY/444 0 849 numaralı çağrı merkezimizi arayabilir veya Türk Hava Yolları Satış Ofisleri ve Yetkili Satış Acenteleri‘ne başvurabilirsiniz.
Kaynak:http://ift.tt/TpSd7u
  from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2ActJ2F via IFTTT
0 notes
kamu365 · 5 years ago
Text
Ekonomiler açılmaya devam ediyor
*Yeşil ok olumluyu kırmızı ok olumsuzu göstermektedir.
Ekonomilerin açılmaya devam etmesi borsa endekslerine katalizörlük etmeye devam ederken, ABD vadelileri bu sabah %0,5 civarında alıcılı. Piyasalardaki iyimserlikle birlikte hisse senedi oynaklık endeksi VIX de cuma günü kritik seviye olan 30’un altına gerilemişti. Asya borsaları da bugün pozitif bölgede seyrederlerken, TL ve Gelişmekte Olan Ülke (GOÜ) para birimleri  yatay. Bu fiyatlamalar kapsamında, BIST100 endeksi güne %0,5 civarında alıcılı bir görüntüyle başlayabilir.  Geçen hafta bazı GOÜ borsalarıyla birlikte negatif ayrışan BIST100 endeksi, cuma günü de TL’deki toparlanma isteğine karşın baskı altında kaldı. Bugün de cuma gününe benzer fiyat hareketlerinin yaşanabileceğini düşünüyoruz. Endekste direnç 99,3bin, destek ise 96,4bin seviyesinde.
       MAKROEKONOMİ
                                     Daha çok ekonominin kademeli bir şekilde açılmaya devam etmesi, Fransa, İtalya ve İngiltere’de mart ayından bu yana salgın nedeniyle en düşük ölüm sayısının gerçekleşmesi, yayınladığı çeyreklik raporda Çin Merkez Bankası’nın ”piyasalara aşırı likidite sağlanmayacak” ifadesini çıkarması gibi faktörlerle haftaya pozitif risk iştahıyla başlıyoruz.   Bu hafta Fed başkanı Powell başta olmak üzere birçok bölgesel Fed yetkilisi konuşma gerçekleştirecek. Çarşamba günü OPEC aylık petrol piyasası raporunu açıklayacak. Cuma günü ise nisan ayına ilişkin Çin sanayi üretimi ve perakende satışlar izlenecek. ABD-Çin yetkililerinin bu hafta birinci faz ticaret anlaşmasının uygulanmasına ilişkin görüşmeleri önemli olabilir. Mısır, Meksika ve Yeni Zelanda’nın faiz kararları bulunmakta. Yurt içinde bugün şubat dönemi işsizlik oranı ve Hazine ihaleleri, çarşamba günü cari işlemler dengesi, perşembe günü sanayi üretimi, cuma günü konut satışları, merkezi yönetim bütçe dengesi ve TCMB beklenti anketi açıklanacak.   Cuma günü piyasaların, Fed’den negatif faiz fiyatlaması yaptığını dile getirmiştik. Fed yetkilerinin negatif faize dair olası açıklamaları yakından izlenecektir. Cuma günü ABD tarım dışı istihdam 20,5 milyon kişi azaldı, böylelikle %14,7 ile savaş sonrası ABD tarihinin en yüksek işsizlik oranına ulaşılmış oldu.
Veriye bakıldığında her sektörde iş kaybı olurken özellikle hizmet sektörünün etkilendiği görülmekte. Birçok eyalette normalleşme adımları atılmakta fakat hizmet sektöründe artık insanların tedbirlerini artırması da kısa vadede istihdamın hızlı yükselmesini engelleyecektir. Data da ilginç noktalardan biri de sağlık sektöründeki 1,5 milyonluk azalma. Son olarak, data nisan ayını kısmi içermekte, mayıs ayında işsizlik rakamının %20’lerin üzerine çıkması beklenmekte.
ABD imalat sektörü için önemli eyaletlerden olan Kaliforniya, Michigan ve Ohio mayıs ayıyla birlikte ekonomilerini açmayı planlıyor. Normalleşme adımları öncesinde cuma günü dip durumu resmedecek nisan ayı perakende satışlar verisi açıklanacak. Martta aylık %8,7 düşmüştü. Nisan ayı itibarıyla salgının merkezi haline gelen ABD’de bunun neticesinde tedbirler artmıştı ve tüketici harcamaları hem işyeri kapanmaları sebebiyle hem de işsiz sayısının artması sonucu düştü. Bu durumun da perakende satışlar verisine bu ay ve bundan sonraki aylarda da olumsuz yansıması beklenmekte. Beklentiler bu ay için %11 düşüş yönünde. Ayrıca cuma günü nisan ayı sanayi üretimi verisi de açıklanacak. Öncü PMI verilerinde ve çeşitli bölgesel Fed anketleri nisan ayı için olumsuz bir tablo çizmiş ve son küresel ekonomik krizden daha büyük bir krizle karşı karşıya olduğunu göstermişti. Ayrıca salı günü enflasyon verisi açıklanacak. Azalan talep ve düşük petrol fiyatlarının yıllık enflasyonu %1,5’ten %0,4’e çekmesi beklenmekte.         Avrupa tarafında ise çarşamba günü Almanya’nın, cuma günü ise İngiltere’nin öncü GSYH büyüme verisi takip edilecek. 1.çeyreğe ilişkin ekonomik hasarın ne kadar olduğuna dair fikir verecek. Beklentiler iki ülke içinde çeyreklik bazda %2’nin üzerinde daralma olması yönünde fakat 2. çeyrekteki GDP rakamlarının 1.çeyreğe göre çok daha kötü olması beklenmekte. Çarşamba günü Euro Bölgesi mart ayı sanayi üretim datası açıklanacak. Kapanmaların şiddetlendiği mart ayında sanayi üretiminde yaklaşık %12 daralma beklenmekte.   Çin tarafında data yoğun bir hafta bizi beklemekte. Çin’den son gelen PMI verileri tatmin edici olmadı ve 2.çeyrek büyümesinin seyri konusunda endişelere sebep oldu. Çin’de karantina tedbirleri yumuşamasına rağmen, dünyadaki küresel ticaret hacminin daralması sebebiyle Çin beklediği toparlanmayı henüz gerçekleştirememekte. Bu hafta Çin’le ilgili nisan ayı sabit sermaye yatırımları, sanayi üretimi, perakende satışlar, istihdam ve kredi verileri izlenecek ve Çin ekonomisinin gidişatına dair ipucu aranacak. Ayrıca Malezya ve Japonya’nın öncü 1.çeyrek büyüme verileri ve Hong Kong’un nihai büyüme verisi açıklanacak. Ek olarak salgının küresel ticarete etkilerini görmek açısından Endonezya ve Hindistan ticaret dataları da önemli olacak. Salı günü Çin nisan ayı enflasyon verisi açıklanacak, dünyadaki deflasyonist baskıya benzer şekilde enflasyon rakamlarının gerilemesi beklenmekte. Yıllık ÜFE’nin -%1,5’ten -%2,6’ya, yıllık TÜFE’ninse %4,3’ten %3,7’ye gerilemesi beklenmekte.   Yurt içinde ise veri yoğun bir hafta bizleri beklemekte. Pazartesi günü şubat dönemi işsizlik oranı, çarşamba günü cari işlemler dengesi, perşembe günü sanayi üretimi, cuma günü konut satışları, merkezi yönetim bütçe dengesi ve TCMB beklenti anketi açıklanacak.   Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı, ocak döneminde (Aralık 2019, Ocak 2020 ve Şubat 2020 aylarını kapsamakta) %13’ten %12,6’ya gerileyerek Kasım 2018’den beri en düşük seviyesinde gerçekleşmişti. Veri aslında koronavirüsün etkilerinin pek fazla hissedilmediği son istihdam verisi olmuştu çünkü işsizlik verileri ortalama açıklanıyor. Ekonomik aktivitenin iyi seyrettiği ocak ve şubat ayı bugün açıklanacak veride yer alırken, mart ayının etkisi de bu veride görülebilecek. Mart ayı ortalarından itibaren salgına ilişkin tedbirler artmıştı. Hükümet’in bu kapsamda istihdama yönelik attığı adımların işsizlik rakamlarına etkisini de görebileceğiz. Nisan ayı İŞKUR verilerine baktığımızda kayıtlı işsiz sayısında anlamlı bir değişiklik görememekteyiz.
Çarşamba günü ise mart ayına ilişkin cari işlemler dengesi açıklanacak. Şubat ayı cari işlemler 1,23 milyar dolar açık vermişti, enerji ve altın hariç cari denge ise 2,6 milyar dolar fazla vermişti. Mart ayında beklenti cari dengenin yaklaşık 4 milyar açık vermesi yönünde. Sert gerileyen petrol fiyatları enerji ithalatımızı aşağı çeken bir faktör olmaya devam ederken, küresel salgının etkisiyle ihracat ve başta turizm olmak üzere hizmet gelirleri ise baskı altında kalmakta. Yurt içi talep ise ithalatımızı baskılayacak bir diğer unsur olarak öne çıkmakta. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre martta ihracat, geçen yılın aynı ayına göre %17,8 gerileyerek 13,4 milyar dolar olurken, ithalat %3,1 artışla 18,8 milyar dolara yükseldi.  Söz konusu dönemde dış ticaret açığı da yıllık %182 artışla 5,4 milyar dolar seviyesine yükseldi. Mart ayında uçuş kısıtlamalarının etkisiyle turizm gelirlerinde de aşağı yönlü baskı belirginleşecektir. DHMİ istatistiklerine göre dış hat yolcu sayısı mart ayında aylık 2.857 bin kişi düştü.
Perşembe günü mart ayı sanayi üretimi verisi açıklanacak. Şubat ayında sanayi üretimi, yıllık olarak %7,2 artış beklentisinin hafif üstünde %7,5 artış sergilemişti. İmalat PMI’ın, şubat ayında 52,4 ile 2 yılın zirvesine çıkması ve şubat ayı reel kesim güven endeksinin Mayıs 2018’den bu yana en yüksek seviyesinde bulunması şubat ayı sanayi üretimine yansımıştı fakat mart ayıyla birlikte reel kesim güven ve ekonomik güven endeksindeki düşüş ve özellikle daralma bölgesine geçen ISO imalat PMI ise sanayi üretimindeki büyüme momentumunun hız keseceğini düşündürmekte. Nisan ayında da bu parametrelerde daha belirgin bozulmalar görmekteyiz. Mart ayında sanayi üretiminde düşüş olabilir ve bu trend nisan ayı ile belirginleşecektir fakat yılın ikinci yarısından itibaren normalleşme ile sanayi üretiminde artış beklenebilir.   Cuma günü mayıs ayına ilişkin TCMB Beklenti Anketi yayınlanacak. Nisan anketinde katılımcılar küresel büyümenin salgın nedeniyle baskı altında kalmasının da etkisiyle Türkiye’nin bu yıla ilişkin büyüme tahminini aşağı yönlü sert bir şekilde revize etmişti. Arz ve talep endişeleriyle sert gerileyen petrol fiyatlarını, iç talep ve turizm gelişmelerini de dikkate alan katılımcılar enflasyon ve cari denge beklentilerinde de değişikliğe gitmişlerdi. Anket katılımcıları, dünyada artan dolar talebiyle gelişmekte olan ülke para birimlerine benzer şekilde baskı altında olan USD/TL kuru tahminin, yıl sonunda 6,93 seviyesine yükseltmişti. Seyahat gelirlerindeki keskin düşüş beklentisi ile ihracatımızdaki olası baskıya karşın enerji ithalatı ve zayıf iç talep kaynaklı toplam ithalatımızın baskı altında olmasıyla anket katılımcıları, cari açık beklentilerini 6,1 milyar USD seviyesine, yıl sonu büyüme beklentisi anket katılımcılarınca %3,33 seviyesinden %-0,60 seviyesine revize etmişlerdi.   Cuma günü Merkezi Yönetim Bütçe Dengesi açıklanacak. Bütçe dengesi, mart ayında 43,7 milyar TL açık vererek, bütçe açığı GSYH’ye oranı %2,7 seviyesine gelmişti. Cuma günü açıklanan verilere göre Hazine nakit dengesi nisan ayında 46,2 milyar TL açık verdi. Hazine öngörülerle uyumlu olarak borçlanma miktarını artırmakta. Nisan ayında 53,2 milyar TL nette borçlandı. Son 4 ayın toplam miktarı ise 116,5 milyar TL oldu. Koronavirüs salgınının etkisiyle yavaşlamaya başlayan ekonomik aktivite ile ertelenen ve azalan vergilerin bütçeye nisan ayında baskı yapması beklenecektir. Harcamaların ise olağanüstü durumun varlığı nedeniyle kısmi arttığını, bu görüntü ışığında da bütçe dengesi /GSYH oranının %3’e doğru hareketini kısa vadede hızlandırabileceğini düşünebiliriz. Bununla birlikte küresel ekonomi ve yurt içi ekonomi en kötüyü geride bırakıp toparlanmaya başladıkça başta vergi gelirleri olmak üzere gelirlerdeki toparlanma ile kayıpların kısmi telafi edilebileceğini düşünüyoruz.
ŞİRKET HABERLERİ 
AG Anadolu Grubu Holding (AGHOL, Nötr): Şirket’in 1Ç2020’deki ana ortaklık net dönem zararı 355,4mn TL olarak gerçekleşmiştir. Şirket geçen yılın aynı döneminde 400,6mn TL ana ortaklık net dönem zararı açıklamıştı. Şirket’in bu çeyrekteki satış gelirleri Migros’un Mayıs 2019’dan itibaren konsolide edilmesinin de katkısıyla geçen yılın aynı dönemine göre %135,1 oranında artarak 12.443mn TL’ye yükselmiştir. Satış maliyeti %136,7 oranında artan Şirket’in 1Ç2020’deki brüt karı da geçen yılın ilk çeyreğinde göre %131,1 oranında artmış ve 3.315mn TL olmuştur. Operasyonel giderleri %119,3 oranında artan şirket, diğer faaliyetlerden 157,1mn TL gider kaydetmiştir. Ayrıca iştiraklerden giderler 1Ç2019’daki 152,4mn TL’den 70,7mn TL’ye gerilemiştir. Bunlara bağlı olarak faaliyet zararı %71,3 oranında azalmış ve 31,7mn TL’ye gerilemiştir. Yatırım faaliyetlerinden 1Ç2019’daki 6,4mn TL’lik gidere karşın 1Ç2020’de kur farkı geliri kaynaklı 243,1mn TL gelir kaydedilmiş ve finansman öncesi kar 211,5mn TL olmuştur. Finansman tarafında ise 893,6mn TL gider kaydedilmiştir. Tüm bunlara bağlı olarak vergi öncesi zarar 682,2mn TL olurken, 30,7mn TL vergi gideri sonrası şirketin ana ortaklığa düşen net dönem zararı 355,4mn TL olmuştur.
Deva Holding (DEVA, Pozitif): Şirket’in 1Ç2020’deki net dönem karı geçen yılın aynı dönemine göre %149 oranında artmış ve 161,8mn TL’ye yükselmiştir. Şirket’in ilk çeyrekteki satış gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre %52,2 oranında artarak 484,1mn TL’ye yükselmiştir. Satış maliyeti %46,3 oranında artan Şirket’in 1Ç2020’deki brüt karı da geçen yılın ilk çeyreğine göre %57,7 oranında artmış ve 261,5mn TL olmuştur. Operasyonel giderleri %29,3 oranında artan şirket, diğer faaliyetlerden 31,4mn TL gelir kaydetmiştir. Buna bağlı olarak faaliyet karı %98 oranında artmış ve 188,9mn TL olmuştur. Finansman tarafında ise 26,7mn TL gider kaydedilmiştir. Tüm bunlara bağlı olarak vergi öncesi karı 162,9mn TL olmuştur. 1,1mn TL vergi gideri sonrası şirketin net dönem karı 161,8mn TL olmuştur.
İş Bankası (ISCTR, Nötr):  İş Bankası’nın 2020 yılının ilk çeyreğindeki net dönem karı bir önceki çeyreğine göre %37,0 oranında azalarak 1.456mn TL’ye gerilemiş ve hem bizim beklentimiz olan 1.528mn TL, hem de piyasa beklentisi olan 1.675mn TL’nin altında gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada karşılıkların beklentimizden yüksek gelmesi etkili olmuştur. Bu çeyrekteki net kar rakamı bir önceki yılın ilk çeyreğinde göre ise önemli bir değişim göstermemiştir. Ayrıntılar için tıklayınız…
Vakıfbank (VAKBN, Sınırlı Pozitif): Vakıfbank’ın 2020 yılının ilk çeyreğindeki net dönem karı bir önceki çeyreğe göre %34, bir önceki yılın ilk çeyreğine göre ise %163,5 oranında artarak 1.716mn TL’ye yükselmiş ve hem beklentimiz olan 1.645mn TL, hem de piyasa beklentisi olan 1.607mn TL’nin üzerinde gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada bu çeyrekte temettü geliri kaydedilmesi etkili olmuştur. Ayrıntılar için tıklayınız…
Zorlu Enerji (ZOREN, Nötr): 06.08.2019 tarihli özel durum açıklamasına istinaden, Şirketin %99,7 hissedarı olduğu Zorlu Solar Pakistan Limited’te (“Zorlu Solar Pakistan”) sahibi olduğu 9.970 PKR (Pakistan Rupisi) nominal değerli payların tamamının %100 bağlı ortaklığı Zorlu Enerji Asia Holding Limited şirketine nominal değeri üzerinden devredilmesine ilişkin ilgili izin ve onaylar alınmış olup, devir işlemleri başlatılmıştır.
SEKTÖR HABERLERİ
Bankacılık: Reuters, bankacılık kaynaklarına dayandırdığı haberinde Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank’a toplamda yaklaşık 20 milyar liralık sermaye enjeksiyonu planlandığını aktardı.
Otomotiv: Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre koronavirüs önlemleri kapsamında fabrikaların çoğunlukla faaliyet göstermediği nisan ayında otomotiv üretimi yıllık %91 düşerek 11.164 adete geriledi. Otomobil üretimi nisanda %88 düşüşle 9.661 adet olarak gerçekleşti. Ocak-Nisan sektör toplam üretimi %28, otomobil üretimi ise %24 geriledi. Toplam ihracat nisanda adet bazında %90, otomobil ihracatı ise %86 düştü.Değer bazında ihracat ise toplamda %77 düşüşle 614,4 milyon dolar, otomobil ihracatı ise %86 düşüşle 131,6 milyon dolar olarak gerçekleşti. Kaynak: Bloomberg
DiĞER ŞİRKET HABERLERİ 
Banvit (BANVT, Negatif): Şirket 2020 yılının ilk çeyreğinde 34,2mn TL net dönem zararı kaydetmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde Banvit 13,6mn TL net dönem zararı kaydetmişti. Satış gelirleri ilk çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %5,9 oranında artan şirketin, satış maliyetleri ise %12,4 oranında artmış ve buna bağlı olarak brüt kar da %44,2 oranında gerileyerek 49,4mn TL’ye gerilemiştir. Aynı dönemde operasyonel giderler %11,9 oranında azalırken, diğer faaliyetlerden 12,6mn TL gider kaydedilmiş ve bunlara bağlı olarak 1Ç2019’daki 0,6mn TL’lik faaliyet karından 1Ç2020’de 22,7mn TL faaliyet zararına geçilmiştir. 16,1mn TL’lik finansman gideri sonrasında vergi öncesi zarar 38,8mn TL’ye yükselirken, 4,6mn TL’lik vergi gideri ardından şirketin net dönem zararı 34,2mn TL olarak gerçekleşmiştir.
Jantsa (JANTS, Sınırlı Pozitif): Jantsa’nın 2020 yılı 1. çeyrek net dönem karı 24,8mn TL ile 1Ç2019’un %46,5 üzerinde gerçekleşmiştir. Şirketin satış gelirleri 1. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %18,8 oranında artmış ve 146,1mn TL’ye gerilemiştir. Satışların maliyeti ise aynı dönemde %21,7 oranında artmıştır. Buna bağlı olarak brüt kar %9,4 artışla 32,2mn TL olurken, brüt kar marjı 1,9 puan azalışla %22 olarak gerçekleşmiştir. Operasyonel giderler ise 1Ç2019’a göre %30,4 artmış ve 13,8mn TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden gelirler 1,6mn TL’den 6,4mn TL’ye yükselmiştir. Böylece 1Ç2020’deki faaliyet karı %21 artışla 24,7mn TL’ye ulaşmıştır. Faaliyet kar marjı da 0,3 puan artışla %16,9 olmuştur. 0,5mn TL’lik net finansman giderleri ve 0,7mn TL’lik vergi geliri sonrasında ilk çeyrek net dönem karı 24,8mn TL’yi göstermiştir. Net kar marjı da 3,2 puanlık artışla %17 olarak hesaplanmaktadır.
RTA Laboratuvarları (RTALB, Nötr): Şirketin Kayıtlı Sermaye tavanının 50mn TL den 100mn TL’ye arttırılmasına, ana sözleşmenin 6.nci maddesinin tadiline, Mevcudun oy birliği ile karar verilmiştir.   FAİZ PİYASALARI
Cuma günü ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %8,37 seviyesinde sabit kaldı. Merkez Bankası piyasayı toplamda 175,7 milyar TL ile 145,4 milyar TL’si repo ihalelerinden karşılanacak şekilde fonladı. Geri kalan tutarın 30,3 milyar TL’si %7,75’den piyasa yapıcı bankalara kullandırıldı. Koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirlerin ve karantina uygulamalarının ABD’de bazı eyaletlerde ve Avrupa ülkelerinde kademeli olarak gevşetilmeye başlanmasının yanında, ABD ile Çin’in, ticaret müzakerelerine ilişkin olumlu hamlelerinin etkisiyle risk iştahının artmasıyla ABD 10 yıllıklarının faizlerinin %0,70 seviyesine doğru yükseldiği gözleniyor.   Yurt içi tahvil piyasasında, küresel çapta risk iştahının canlanması, doların kısmi zayıflaması ve TL dahil birçok GOÜ para biriminin dolar karşısında değer kazanmasının etkisiyle, cuma günü verim eğrisinin kısa tarafında 10-15 baz puanlık düşüş izlenirken, uzun tarafta ise yatay seyir gerçekleşti. Şubat 2021 vadeli kağıdın faizi günlük bazda 10 baz puanlık düşüşle %8,25 seviyesine gerilerken, Eylül 2021 vadeli kağıdın faizi günlük bazda 15 baz puanlık düşüşle %8,96 seviyesine geriledi.   Öte yandan, Hazine ve Maliye Bakanlığı, bugün 2 tahvil ihalesi gerçekleştirecek. Buna göre, yapılacak birinci ihalede 1 yıl vadeli, sabit kuponlu devlet tahvili yeniden ihraç edilecek. Hazine, bugün yapacağı ikinci ihalede ise 7 yıl vadeli, 6 ayda bir kupon ödemeli, değişken faizli devlet tahvilinin ilk ihracını gerçekleştirecek.
GÜNLÜK ÖZET PİYASA VERİLERİ
Kaynak: Ziraat Yatırım Hibya Haber Ajansı
Hibya Haber Ajansı
The post Ekonomiler açılmaya devam ediyor appeared first on Kamu365 | Dünya Gündemi.
from WordPress https://ift.tt/3cp26n5 via IFTTT
0 notes
haberin-varmi · 7 years ago
Text
DİSK “İşçilerin Seçim Bildirgesi”ni açıkladı
Başkanlar Kurulumuzun kararları ve işçilerin çalışma/yaşam koşullarındaki son 16 yılı değerlendiren DİSK-AR raporu ışığında DİSK’in 24 Haziran genel seçimlerine ilişkin tutumu ve “İşçilerin Seçim Bildirgesi” DİSK Genel Merkezindeki bir basın toplantısıyla açıklandı.
29 Mayıs Salı günü DİSK Genel Merkezindeki bir basın toplantısıyla DİSK’in 24 Haziran genel seçimlerine ilişkin tutumu ve “İşçilerin Seçim Bildirgesi” açıklandı.
Basın toplantısında 25 Mayıs 2018’de toplanan DİSK Başkanlar Kurulu’nun sonuç bildirgesi ve DİSK-AR tarafından hazırlanan “AKP Döneminde Emek” başlıklı rapor da basın emekçileriyle paylaşıldı.
Açıklamaya DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, DİSK Genel Başkan Yardımcıları Cafer Konca ve Cemal Poyraz, DİSK Yönetim Kurulu üyeleri Alaaddin Sarı, Kanber Saygılı ve Mustafa Safvet Yahyaoğlu ile DİSK üyesi sendikaların Genel Başkanları, genel merkez ve şube yönetim kurulu üyeleriyle DİSK’li işçiler katıldı.
DİSK Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi için tıklayınız 
AKP Döneminde Emek raporu için tıklayınız (PDF) 
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu tarafından okunan basın açıklamasının tam metni şöyle:
İŞÇİLERİN SEÇİM BİLDİRGESİ:
ÜLKEMİZE, EMEĞİMİZE VE GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ!
16 yıldır ülkemizi yöneten ve bu süre boyunca sermayenin talepleri doğrultusunda emeğin en temel haklarını tırpanlayan iktidar, hedeflediği rejim değişikliğini bir an önce hayata geçirebilmek için baskın seçim kararı almıştır.
13 Mart 2018’deki Genişletilmiş Başkanları Kurulu Sonuç Bildirgesinde de ifade edildiği gibi “Ülkemizde kurulmak istenen yeni rejim, Türkiye nüfusunun dörtte üçüne ulaşan ve ücretiyle yaşamaya çalışan büyük bir kesim için, yani ‘Cumhur’un çok büyük bir çoğunluğu ve Cumhuriyetin geleceği için tehdittir. Kalıcılaştırılmak istenen yeni rejimin nasıl bir rejim olduğuna, bu rejimin hangi sınıfların çıkarına, hangi sınıfların zararına olduğuna, 20 Temmuz 2016’dan beri tanığız.”
“OHAL’den istifade” grevlerin yasaklandığı, sendikal hak ve özgürlüklerin gasp edildiği, imza toplamaktan meydanlara çıkmaya kadar her türden hak arama yönteminin baskı altında alındığı, mahkemelere başvurma hakkının bile kısıtlandığı bir ortamda işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşullarını korumak ve geliştirmek oldukça zorlaştırılmıştır.
İşçi sınıfının çalışma ve yaşam koşullarını gerileten sermaye yanlısı politikalara ise 16 yıldır tanığız!  16 yılda işçilerin neler kaybettiği geniş olarak DİSK-AR’ın hazırladığı “AKP Döneminde Emek” başlıklı raporda yer almaktadır. Kısaca bazı başlıkları sıralarsak;
AKP döneminde sendikal haklar sistematik olarak ihlal edilmiştir. 16 yıllık AKP iktidarı sonunda, her yüz işçiden sadece 10’u sendikalı, 7’si toplu sözleşme kapsamındadır. Kadınlarda sendikalaşma oranı ise sadece yüzde 8’dir.
7’si OHAL döneminde olmak üzere 16 yılda 15 grev ertelendi ve 200 bine yakın işçinin grevi fiilen yasaklandı. Grev yasaklamaları ile işçi sınıfının en önemli hak arama aracı olan grev hakkı fiilen yok edildi .
AKP döneminde asgari ücret ülkedeki ekonomik büyümeden payını alamadı. 2004’ten 2017’ye reel asgari ücret, reel milli gelir artışı karşısında yüzde 30 kayba uğradı. Adaletsizlik büyüdü!
16 yıllık AKP iktidarı döneminde gelir dağılımı daha da bozuldu. Bugün nüfusun en zengin yüzde 20’si, en yoksul yüzde 20’sindenden 7,7 kat daha fazla gelir elde ediyor ve Türkiye OECD ülkeleri arasında gelir dağılımının en bozuk olduğu ülkeler arasında yer alıyor.
16 yılda işsizlik sorunu çözülemedi, daha da derinleşti. Çokça övünülen ekonomideki büyüme işsizliğin düşürülmesine yetmedi. Son 3 yılda işsizlikteki durdurulamayan yükseliş sonucunda 6 milyonun üzerinde insan işsizliğin pençesinde yaşam mücadelesi veriyor.
AKP döneminde özellikle genç işsizliği ve kadın işsizliği zirve yapmış durumda.
AKP, çalışma yaşamını düzenleyen yasa ve yönetmeliklerde esneklik yönünde sayısız düzenleme yaparak güvencesiz çalışmayı yaygınlaştırdı. 16 yılda yaygınlaşarak esas çalıştırma biçimi halini alan taşeron uygulamasından doğan sorunları çözmek adına adaletsizlik daha da derinleştirildi. Taşerona rahmet okutan kiralık işçilik uygulaması getirildi.
AKP iş davalarında zorunlu arabuluculuk sistemi getirilerek, işverenlerin “büyük bölümünün işçiler lehine sonuçlanmasından” yakındığı mahkemelerde işçiler için hak aramayı zorlaştırdı.
AKP döneminde çalışanlar borçlanarak yaşamaya mahkum edildi. 2002’de hane halkı borcunun harcanabilir hane halkı gelirine oranı yüzde 4 civarında iken, bu oran AKP döneminde artarak 2015’te yüzde 50’nın üzerine çıktı. İşçiler yoksullaştı, borçlandı, faiz lobileri kazandı.
Cumhuriyet tarihi boyunca işçilerin emekleriyle kurulan ne var ne yok ise 16 yılda satıldı ve buradan elde edilen 47 milyar dolar, iç ve dış borç ödemesi ile baraj ve otoyolların finansmanına harcandı. 80 yıllık birikim savurgan bir mirasyedi tavrı ile 16 yılda yok edildi.
AKP döneminde vergi, çalışanın ve tüketicinin sırtına yüklendi. Vergi gelirleri içerisinde dolaylı vergilerin oranı 2000 yılında yüzde 59 iken 2017 yılında yüzde 65’e yükseldi. Doğrudan vergiler ise yüzde 41’den yüzde 35’e geriledi. Yandaş şirketlerin vergileri bir gecede sıfırlanırken, asgari ücretten yapılan kesinti 426 TL’ye ulaştı.
16 yılda iş cinayetleri tırmandı. Çalışırken hayatını kaybeden işçi sayısı 2002’de 878 iken 2017’de bu rakam 2006’ya yükseldi.
OECD ülkeleri arasında en uzun çalışma sürelerine sahip ikinci ülke olan Türkiye’de 16 yıl boyunca işçiler çok çalışmaya devam etti. AB ülkelerinde haftada 40 saatten fazla çalışan işçilerin oranı sadece yüzde 20 iken Türkiye’de bu oran yüzde 74’e yükseldi.
Emeklilik yaşı ve prim gün sayısı arttı, “emeklilikte yaşa takılanlar” olarak bilinen yeni bir mağduriyet yaratıldı.
Aylık bağlama oranlarının ciddi bir biçimde düşürülmesi ve emeklilerin milli gelirdeki artıştan pay alamaması sonucu, emekli aylıkları düştü. 2002 yılında net asgari emekli aylığı ile asgari ücret arasında oranı yüzde 132 iken 2017 yılında bu oran yüzde 96’ya geriledi.
AKP OHAL’i istismar ederek çalışma hakkını ortadan kaldırdı. 140 bine yakın kamu emekçisi ve işçi hukuksuz biçimde işten atıldı.
16 yılda emeğin aleyhine yapılan icraatlar yetmezmiş gibi, iktidar partisi seçim programında “esnekliği esas alan” bir çalışma yaşamı vadetmekte ve yaptıklarını yapacaklarının teminatı olarak göstermektedir.
Öte yandan işçi sınıfının güvencesizleştirilmesine ve borçla yaşamaya mahkum edilmesine dayanan neoliberal politikalar ülkemizi tehlikeli bir krize sürüklemektedir. 16 yıldır yüksek faiz getirisiyle sıcak parayı ülkemize çekmeye ve borçlanmaya dayalı bir tüketim ekonomisiyle, kamu arazileri üzerinden ranta ve yolsuzluğa açık betonlaştırma yoluyla ekonominin çarklarını döndürmeye dayalı büyüme stratejisi iflas etmektedir. Bugün kurlardaki hızlı artış ile karşımıza çıkan ekonomik sorunların, enflasyon ve işsizlik gibi olası ağır sonuçları işçi sınıfını tehdit etmektedir. Ekonomiyi kırılganlaştıran neoliberal politikalarda ısrar edenler ve seçimlerden sonra krizin faturasını işçi sınıfına kesmeye hazırlananlar bilmelidir ki, işçi sınıfı bu faturayı ödemeyi reddedecektir.
Ekonomik krizin tehdidi altında 24 Haziran 2018 seçimleri öncesi siyasi partilere ve adaylara da ileteceğimiz ve geniş biçimini raporumuzda bulabileceğiniz “İşçi Sınıfının Seçim Bildirgesi” ise şu şekilde özetlenebilir:
Demokratik, çoğulcu parlamenter rejime geçilmeli ve hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü ilkesi tesis edilmeli; OHAL uygulaması derhal sonlandırılmalı; ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller kaldırılmalı; kamu hizmetinde liyakat ve şeffaflık sağlanmalıdır.
Sosyal güvenlik bütün yurttaşları kapsamalı; çalışanların emeklilikte insanca yaşayacak düzeyde emekli aylığı alması sağlanmalı; emeklilikte yaşa takılanların sorunları çözülmeli; emeklilik yaşı düşürülmeli; özel sigorta şirketlerine kaynak aktarmaya yarayan zorunlu bireysel emeklilik uygulamasına son verilmelidir.
Sendikal örgütlenmenin önündeki anayasal ve yasal engeller, sendikal barajlar kaldırılmalı; Türkiye’nin sendikal mevzuatı ILO sözleşmeleri, Avrupa Sosyal Şartı ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi normlarına uygun hale getirilmeli; grev hakkı önündeki sınırlamalar ve yasaklar kaldırılmalıdır.
Taşeron uygulaması tamamen kaldırılmalı; kıdem tazminatı fon tartışması gündemden çıkartılmalı; zorunlu arabuluculuk sisteminden vazgeçilmeli; iş mahkemelerine dava açan işçiler harç ve yargılama giderlerinden muaf tutulmalıdır.
İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmeli; işsizlik sigortasından yararlanma koşulları kolaylaştırılmalı; işsizlik ödeneklerinin miktarı ve süresi artırılmalı; kamuda kadrolu ve güvenceli istihdam artışı sağlanmalı; çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılmasına son verilmeli; özelleştirmeler durdurulmalı ve geçmişte özelleştirilmiş kurumlar kamuya tekrar kazandırılmalıdır.
ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalı; haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate düşürülmeli; herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalı; tüm taşeron işçilere ayrımsız kadro verilmeli; kadroya alınan işçilere diğer kamu işçileri ile eşit haklar sağlanmalı; kiralık işçilik kaldırılmalıdır.
Kamusal nitelikli bir işçi sağlığı ve iş güvenliği politikası izlenmeli, denetimler artırılmalı, yaptırımlar ve cezalar caydırıcı hale getirilmeli, yasalarda işverenlerin yükümlülüklerini ve sorumluluklarını azaltacak düzenlemelerden vaz geçilmelidir.
Toplumsal yaşamın her alanında ve çalışma yaşamında toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmalı; eşit ise eşit ücret uygulamasının önündeki fiili engeller kaldırılmalı; ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalı; işyerlerinde nitelikli bakım hizmetleri sunan kreşlerin açılması yaygınlaştırılmalıdır.
Asgari ücret işçinin kendisinin ve ailesinin insanca yaşayacağı düzeye yükseltilmeli, vergiden muaf olmalı, sadece enflasyon değil, milli gelir artışı da asgari ücrete yansıtılmalıdır.
Dolaylı vergilerin vergi gelirleri içindeki payı düşürülmeli, temel tüketim mallarında KDV sıfırlanmalı, çalışanların gelir vergisi yükü düşürülmelidir.
İşçilerin ve memleketin geleceği için oldukça kritik bir süreçte toplanan Başkanlar Kurulumuz, DİSK’in taşıdığı tarihsel ilkeler ışığında, her zamankinden daha fazla birlik ve bütünlük içerisinde mücadeleye devam etme zorunluluğunu hatırlatarak şu kararları almıştır:
16 yıldır yapılanlar, yapılacakların teminatıdır ve işçi sınıfı için felaketten başka bir anlam taşımamaktadır. DİSK tüm işçileri, sermayenin çıkarları için işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşullarını sürekli olarak geriye götürenlere TAMAM demeye çağırmaktadır.
24 Haziran 2018 Cumhuriyet tarihinin kader anıdır. DİSK, işçi sınıfını ve tüm halkı Cumhuriyetin laiklik ve demokrasi gibi temel nitelikleriyle, “Yurtta Barış Dünyada Barış” gibi temel kurucu ilkeleriyle, hukuk devletiyle ve temel yurttaşlık haklarıyla çatışan bir düzene TAMAM demeye çağırmaktadır.
Geleceğimize umutla bakabilmek için, güzel günlere omuz omuza yürüyebilmek için, DİSK tüm işçileri seçim güvenliği için sorumluluk almaya, emeği, barışı, kardeşliği ve demokrasiyi savunan siyasi partilere ve adaylara oy vermeye çağırmaktadır.
  https://ift.tt/2kxudY3
0 notes
adhaberoku · 7 years ago
Text
Türkiye - İrlanda Cumhuriyeti | CANLI YAYIN
New Post has been published on https://damhaber.com/2018/03/23/turkiye-irlanda-cumhuriyeti-canli-yayin/
Türkiye - İrlanda Cumhuriyeti | CANLI YAYIN
Türkiye – İrlanda Cumhuriyeti maçının canlı anlatımı HTSPOR ARENA’da… A Milli Takımımız, hazırlık maçında İrlanda Cumhuriyeti ile karşılaşıyor. Ay-yıldızlı ekip, ikinci hazırlık maçında ise 27 Mart Salı günü deplasmanda Karadağ ile karşı karşıya gelecek!
A Milli Takımımız, hazırlık maçında İrlanda Cumhuriyeti ile karşılaşıyor. Ay-yıldızlı ekip, ikinci hazırlık maçında ise 27 Mart Salı günü deplasmanda Karadağ ile karşı karşıya gelecek.
MİLLİ HEYECAN HTSPOR ARENA’DA… TÜRKİYE – İRLANDA CUMHURİYETİ MAÇININ CANLI ANLATIMI İÇİN TIKLAYINIZ
TÜRKİYE: 0 – İRLANDA CUMHURİYETİ: 0 (İlk yarı oynanıyor)
STAT: Antalya HAKEM: Slavko Vincic (Slovenya) SAAT: 20.30 YAYIN: TRT Spor
TÜRKİYE: Volkan Babacan, Hasan Ali Kaldırım, Serdar Aziz, Çağlar Söyüncü, Gökhan Gönül, Okay Yokuşlu, Mehmet Topal, Hakan Çalhanoğlu, Yusuf Yazıcı, Emre Akbaba, Cenk TEKNİK DİREKTÖR: Mircea Lucescu
İRLANDA CUMHURİYETİ: Colin Doyle, Seamus Coleman, Shane Duffy, Sean Maguire, Declan Rice, James McClean, Jeff Hendrick, Alan Browne, Scott Hogan, Kevin Long, Conor Hourihane TEKNİK DİREKTÖR: Marin O’Neill
YENİ FORMALARLA BEYAZ SAYFA
Fransa 2016’daki Avrupa Şampiyonası’nda çalkantılı bir süreç yaşayan, yazın Rusya’da yapılacak Dünya Kupası hedefine de ulaşamayan Türkiye, 2020 Avrupa Şampiyonası elemeleri için hazırlık startını veriyor. Antalya’da İrlanda Cumhuriyeti ile karşılaşan Ay-Yıldızlılar, 26 Mart pazartesi günü de Karadağ deplasmanına gidecek.
Yeni dizayn edilen kırmızı formayla boy gösterecek olan Millilerimiz, Karadağ deplasmanında ise beyaz formay�� giyecek. Ay-Yıldızlılar, “beyaz sayfa” mesajıyla toplu halde beyaz formayla takım fotoğrafı çektirdi.
ADAY KADRO
A Milli Futbol Takımı’nın aday kadrosunda bulunan futbolcular şunlar:
Kaleci: Okan Kocuk (İstanbulspor), Serkan Kırıntılı (Atiker Konyaspor), Volkan Babacan (Medipol Başakşehir)
Savunma: Gökhan Gönül (Beşiktaş), Kaan Ayhan (Fortuna Düsseldorf), Mehmet Zeki Çelik (İstanbulspor), Çağlar Söyüncü (Freiburg), Serdar Aziz (Galatasaray), Uğur Demirok (Trabzonspor), Hasan Ali Kaldırım (Fenerbahçe), Ömer Bayram (Teleset Mobilya Akhisarspor)
Orta saha: Abdülkadir Ömür, Okay Yokuşlu, Yusuf Yazıcı (Trabzonspor), Cengiz Ünder (Roma), Serdar Gürler (Osmanlıspor), Emre Akbaba (Aytemiz Alanyaspor), Mehmet Topal, Alper Potuk (Fenerbahçe), Mahmut Tekdemir, İrfan Can Kahveci (Medipol Başakşehir), Selçuk İnan (Galatasaray) Hakan Çalhanoğlu (Milan), Yunus Mallı (Wolfsburg)
Forvet: Cenk Tosun (Everton), Enes Ünal (Villarreal)
MİLLİ TAKIM HAZIRLIK PROGRAMI
27 Mart 2018: Karadağ-Türkiye 28 Mayıs 2018: Türkiye-İran 5 Haziran 2018: Rusya-Türkiye
UEFA Uluslar / B Lİgİ Grup 2
07.09.2018 Türkiye Rusya 10.09.2018 İsveç-Türkiye 14.10.2018 Rusya-Türkiye 17.11.2018 Türkiye-İsveç
556. RANDEVU
A Milli Takım, İrlanda Cumhuriyeti ile Antalya’da yapacağı hazırlık maçıyla 556. kez sahaya çıkıyor… Türk Milli Takımı, 95 yıllık tarihinde 293’ü resmi, 262’si özel geride kalan 555 maçta, biri hükmen olmak üzere 209 galibiyet aldı, 128 defa berabere kaldı, 218 kez de rakiplerine yenildi.
Ay-yıldızlı ekip, 238’i deplasmanda, 238’i evinde, 79’u da tarafsız sahada olmak üzere bu maçlarda 3’ü hükmen galibiyetten olmak üzere toplam 729 gol attı, kalesinde 806 gol gördü. A Milli Takım, bugüne kadar 87 farklı ülke milli takımıyla mücadele etti. Milliler, 555 karşılaşmanın 477’sini Avrupalılarla, 30’unu Asyalılarla, 23’ünü Amerikalılarla, 22’sini Afrikalılarla, 3’ünü de Okyanusya temsilcileriyle yaptı.
HÜKMEN GALİBİYET VE KOSOVA MAÇI
Milliler, geride kalan 555 maç içinde birini hükmen kazandı. Türkiye ile Yunanistan arasında 17 Kasım 2015 tarihinde İstanbul’daki Başakşehir Fatih Terim Stadı’nda yapılan özel müsabaka 0-0 sona erdi. Bu müsabakadan 6 ay sonra FIFA, Yunanistan’ın kural dışı futbolcu oynattığı gerekçesiyle karşılaşmayı Türkiye lehine 3-0’lık skorla tescil etti.
Öte yandan, Türkiye’nin 21 Mayıs 2014 tarihinde deplasmanda Kosova ile yaptığı ve 6-1 kazandığı özel maç, söz konusu tarihte Kosova’nın UEFA ve FIFA üyesi olmaması nedeniyle değerlendirmeye alınmadı.
LUCESCU DÖNEMİNDEKİ 7. MAÇ 
A Milli Takım, teknik direktör Mircea Lucescu dönemindeki 7. maçına İrlanda Cumhuriyeti karşısında çıkıyor. Ay-yıldızlı ekip, Rumen teknik adam idaresinde oynadığı 6 maçta sadece bir galibiyet alırken, 4 kez mağlup oldu, bir kez de eşitliği bozamadı.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ile yolların ayrılmasının ardından 2 Ağustos 2017’de 2+1 yıllık sözleşme imzalanan Lucescu yönetimindeki milli takım, ilk maçında, 2018 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri I Grubu’nda Ukrayna’ya 2-0 mağlup oldu.
Ay-yıldızlı ekip, Rumen teknik adam ile çıktığı ikinci maçta, elemelerde Hırvatistan’ı Eskişehir’de 1-0 yenmeyi başardı. Milli takım, Lucescu yönetimindeki üçüncü karşılaşmasında İzlanda’ya Eskişehir’de 3-0 mağlup olarak, Dünya Kupası’na katılma şansını kaybetti, dördüncü maçında ise deplasmanda Finlandiya ile 2-2 berabere kaldı.
Ay-yıldızlı ekip, deneyimli teknik adam idaresindeki hazırlık maçlarında ise Romanya’ya deplasmanda 2-0, Arnavutluk’a Antalya’da 3-2 yenildi.
MARTTA 9 YILDIR YENİLGİ YOK
A Milli Futbol Takımı, mart ayında daha önce 52 maça çıktı. Ay-yıldızlı ekip, bu karşılaşmalardan 23’ünü kazandı, 16 beraberlik, 13 de yenilgi aldı, 72 gol attı, kalesinde 58 gol gördü. Milliler, 28 Mart 2009’da İspanya’ya 1-0 yenildikten sonra martta oynadığı 11 maçta 9 galibiyet, 2 beraberlikle sahadan ayrıldı, mağlup olmadı.
2018’DE İLK MAÇ
Milliler, 2017 yılında yaptığı 6’sı resmi, 4’ü özel 10 maçta 4 galibiyet, 4 mağlubiyet ve 2 beraberlik almıştı. A Milli Takım, 2017 yılındaki maçlarda 14 kez fileleri havalandırdı, kalesinde de aynı sayıda gol gördü.
ANTALYA’DAKİ MAÇLAR
A Milli Futbol Takımı, İrlanda Cumhuriyeti’ni konuk edeceği Antalya’da, yapımı 2015’te tamamlanan statta daha önce 2’si resmi olmak üzere 6 maça çıktı. Ay-yıldızlı ekip, bu 6 karşılaşmadan 4’ünü kazandı, birini kaybetti, birinde de eşitliği bozamadı.
Milli takım, 2018 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri’nde 12 Kasım 2016’da Antalya Stadı’nda ağırladığı Kosova’yı ve 24 Mart 2017’de de Finlandiya’yı 2-0’lık sonuçlarla mağlup etti. A Milli Futbol Takımı, özel maçlarda 24 Mart 2016’da İsveç’i 2-1, 29 Mayıs 2016’da Karadağ’ı 1-0 mağlup ederken, 31 Ağustos 2016’da ise Rusya ile golsüz berabere kaldı.
Milliler, Antalya Stadı’ndaki tek yenilgisini ise özel maçta 13 Kasım 2017’de Arnavutluk’a karşı 3-2’lik sonuçla aldı.
İRLANDA CUMHURİYETİ İLE 14. KEZ
Milliler, İrlanda Cumhuriyeti ile 14. kez karşılaşıyor… İki ülke A milli takımları, ilki 1966’da, sonuncusu 2014’te olmak üzere daha önce 13 kez rakip oldu. Türkiye, 8’i resmi, 5’i özel olmak üzere geride kalan maçlarda rakibini 2 kez yenebilirken, 5 kez mağlup oldu, 6 kez de berabere kaldı. Yedisi İrlanda Cumhuriyeti’nde, 6’sı da Türkiye’deki bu müsabakalarda rakibine toplam 15 gol atan ay-yıldızlı ekip, kalesinde ise 27 gol gördü.
Rakibi karşısında ilk galibiyetini 22 Şubat 1967’de oynanan ikinci randevuda alan ay-yıldızlı ekip, 2014 yılına kadar oynanan 10 maçta da İrlandaCumhuriyeti’ne skor olarak üstünlük kuramamıştı.
Bu arada milliler, 1999 yılının kasım ayında İrlanda Cumhuriyeti ile 2000 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri play-off turunda karşı karşıya gelmiş, ilk maçta deplasmanda alınan 1-1’lik beraberlikten sonra Bursa Atatürk Stadı’ndaki rövanş karşılaşmasının 0-0 berabere sonuçlanmasıyla rakibini eleyerek tarihinde ikinci kez Avrupa Şampiyonası finallerine katılmıştı. 
Türkiye ile İrlanda Cumhuriyeti, A milli takımlar bazında son temaslarını 25 Mayıs 2014 tarihinde Dublin’de gerçekleştirdi ve özel müsabaka ay-yıldızlı ekibin 2-1’lik üstünlüğü ile tamamlandı. Bu karşılaşma Türkiye’nin, İrlanda Cumhuriyeti’ni deplasmanda mağlup ettiği ilk maç olarak kayıtlara geçti. 
MAÇLAR
Türkiye ile İrlanda Cumhuriyeti A milli futbol takımları arasında yapılan maçlarda alınan sonuçlar şöyle:
Tarih Yer Organizasyon Sonuç 16.11.1966 Dublin Avrupa Şampiyonası Elemeleri 1-2 22.02.1967 Ankara Avrupa Şampiyonası Elemeleri 2-1 20.11.1974 İzmir Avrupa Şampiyonası Elemeleri 1-1 29.10.1975 Dublin Avrupa Şampiyonası Elemeleri 0-4 13.10.1976 Ankara Özel 3-3 05.04.1978 Dublin Özel 2-4 27.05.1990 İzmir Özel 0-0 17.10.1990 Dublin Avrupa Şampiyonası Elemeleri 0-5 13.11.1991 İstanbul Avrupa Şampiyonası Elemeleri 1-3 13.11.1999 Dublin Avrupa Şampiyonası Ele. Play-Off 1-1 17.11.1999 Bursa Avrupa Şampiyonası Ele. Play-Off 0-0 09.09.2003 Dublin Özel 2-2 25.05.2014 Dublin Özel 2-1
Not: Maç sonuçlarında ilk takım olarak Türkiye alınmıştır.
Kaynak:HaberTürk
0 notes
dizicix · 7 years ago
Link
Geçtiğimiz Hafta Fox Tv nin sevilen dizisi KADIN liderliği kimseye kaptırmazken... Kaynak Devamını Oku :13 Mart 2018 Reyting Sonuçları Salı Günü Zirvede Kim Var?
0 notes
dizitub · 7 years ago
Link
Geçtiğimiz Hafta Fox Tv nin sevilen dizisi KADIN liderliği kimseye kaptırmazken... Kaynak Devamını Oku :13 Mart 2018 Reyting Sonuçları Salı Günü Zirvede Kim Var?
0 notes
dizibolumhd · 7 years ago
Link
Geçtiğimiz Hafta Fox Tv nin sevilen dizisi KADIN liderliği kimseye kaptırmazken... Kaynak Devamını Oku :13 Mart 2018 Reyting Sonuçları Salı Günü Zirvede Kim Var?
0 notes
sonolumizle · 7 years ago
Text
13 Mart 2018 Reyting Sonuçları Salı Günü Zirvede Kim Var?
13 Mart 2018 Reyting Sonuçları Salı Günü Zirvede Kim Var? http://www.73haber.com/13-mart-2018-reyting-sonuclari-sali-gunu-zirvede-kim-var-3255.html
13 Mart 2018 Reyting Sonuçları Salı Günü Zirvede Kim Var?
0 notes
belestepenet-blog · 7 years ago
Text
Peterhead - Stenhousemuir Maçı İzle 13.03.2018 Salı
https://www.belestepe1.com/mac-yayinlari/peterhead-stenhousemuir-13-mart-2018/
0 notes
yeniyeniseyler · 7 years ago
Text
“Televizyonun Yeni Rengi” sloganını kullanan Turkuvaz Medya Grubu’nun ikinci eğlence kanalı a2; Ziraat Türkiye Kupası maçları, unutulmayan yerli diziler, yarışmalar, yabancı sinema filmleri ve geçen haftalarda yayına başladığı yabancı diziler ile yayınına devam ediyor. a2’nin; 12 – 18 Mart 2018 yayın akışını başlığımızda bulabilirsiniz.
Cezalandırıcı – Demolitlion Man
Er Ryan’ı Kurtarmak – Saving Private Ryan
a2’nin sinema kuşağı ise; seri filmlerin ardından, yakın tarihli filmler ile devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda yayınlanan; “Superman”, “Rocky” ve “The Matrix” serilerinin ardından; ÖNCEKİ hafta da; önce“Batman” serisinden “Batman and Robin” ve “Batman Returns” filmleri, ardından ise “Robocop” serisinin 3 filmi yayınlanmıştı. Geçen hafta yayınlanan; “Kusursuz Fırtına / The Perfcet Storm” (2000), “Bay Evet / Yes Man” (2008), “Valizdeki Aşk / Baggage Claim” (2013), “Derin Darbe / Deep Impact” (1998), “Anlat Bakalım / Analyze This” (1999) ve “Anlatamadım mı? / Analyze That” (2002) gibi filmlerin ardından bu haftanın filmleri ise; “Cezalandırıcı / Demolitlion Man” (1993), “Er Ryan’i Kurtarmak / Saving Private Ryan” (1998), “Tango ve Cash / Tango & Cash” (1989), “Uzman /The Specialist” (1994), “Truman Show / The Truman Show” (1998).
White Collar
Rush Hour
Yerli dizilerden; “Kırgın Çiçekler” dizisi haftaiçi 15:35‘de ekranlara gelmeye devam ederken; TV’de ilk kez yayınlanmaya başlanan dört yabancı dizinin yeni bölümleri de hafta sonu ekranlarda olacak.“White Collar” cumaları 23:45’de, “Rush Hour”  cumartesileri 22:45’de,“Taken”; cumartesileri 00:00’de, “Lethal Weapon” ise; pazarları 21:00’de ekranlarda olmaya başladı.
Taken
Lethal Weapon
Süper Lig’den lig özetleri ise; cuma, cumartesi, pazar ve pazartesi günleri 23:00, 00:00, 01:00 ve 02:00’da a2’de yayınlanmaya devam ediyor.
süper lig a2
Süper Lig’den lig özetleri ise; cuma, cumartesi, pazar ve pazartesi günleri 23:00, 00:00, 01:00 ve 02:00’da a2’de yayınlanmaya devam ediyor.
Son dakika değişikliklerinden haberdar olmak için; hafta boyunca aktif olacak başlığımızı takipte kalın.
a2 512- 18 Mart 2018 Haftalık Yayın Akışı [su_spacer] [su_tabs] [su_tab title=”Pazartesi”] 12 Mart 2018 Pazartesi: 06:30 Dizi / Zerda 08:30 Dizi / Kertenkele 11:00 Dizi / Selena 13:00 Yarışma / Kızlar ve Anneleri 14:35 Dizi / Avrupa Yakası 15:35 Dizi / Kırgın Çiçekler 18:30 Dizi / Selena 21:00 Yarışma / Kim Milyoner Olmak İster? 22:00 Yabancı Sinema “Cezalandırıcı / Demolitlion Man” (1993) 00:00 Yarışma / Kim Milyoner Olmak İster? 00:45 Yabancı Sinema “Cezalandırıcı / Demolitlion Man” (1993) (Tekrar) 02:30 Dizi / Yahşi Cazibe 04:30 Yarışma / Kızlar ve Anneleri 05:45 Dizi / Çocuklar Duymasın [/su_tab] [su_tab title=”Salı”] 13 Mart 2018 Salı: 06:30 Dizi / Zerda 08:30 Dizi / Kertenkele 11:00 Dizi / Selena 13:00 Yarışma / Kızlar ve Anneleri 14:35 Dizi / Avrupa Yakası 15:35 Dizi / Kırgın Çiçekler 18:30 Dizi / Selena 21:00 Yarışma / Kim Milyoner Olmak İster? 22:00 Yabancı Sinema “Er Ryan’i Kurtarmak / Saving Private Ryan” (1998) 00:30 Yarışma / Kim Milyoner Olmak İster? 01:15 Yabancı Sinema “Er Ryan’i Kurtarmak / Saving Private Ryan” (1998) (Tekrar) 03:45 Dizi / Yahşi Cazibe 05:15 Yarışma / Kızlar ve Anneleri [/su_tab] [su_tab title=”Çarşamba”] 14 Mart 2018 Çarşamba: 06:30 Dizi / Zerda 08:30 Dizi / Kertenkele 11:00 Dizi / Selena 13:00 Yarışma / Kızlar ve Anneleri 14:35 Dizi / Avrupa Yakası 15:35 Dizi / Kırgın Çiçekler 18:30 Dizi / Selena 21:00 Yarışma / Kim Milyoner Olmak İster? 22:00 Yabancı Sinema “Tango ve Cash / Tango & Cash” (1989) 23:45 Yarışma / Kim Milyoner Olmak İster? 00:30 Yabancı Sinema “Tango ve Cash / Tango & Cash” (1989) (Tekrar) 02:00 Dizi / Yahşi Cazibe 04:00 Yarışma / Kızlar ve Anneleri 05:30 Dizi / Çocuklar Duymasın [/su_tab] [su_tab title=”Perşembe”] 15 Mart 2018 Perşembe: 06:30 Dizi / Zerda 08:30 Dizi / Kertenkele 11:00 Dizi / Selena 13:00 Yarışma / Kızlar ve Anneleri 14:35 Dizi / Avrupa Yakası 15:35 Dizi / Kırgın Çiçekler 18:30 Dizi / Selena 21:00 Yarışma / Kim Milyoner Olmak İster? 22:00 Yabancı Sinema “Uzman /The Specialist” (1994) 23:45 Yarışma / Kim Milyoner Olmak İster? 00:30 Yabancı Sinema “Uzman /The Specialist” (1994) (Tekrar) 02:00 Dizi / Yahşi Cazibe 04:00 Yarışma / Kızlar ve Anneleri 05:30 Dizi / Çocuklar Duymasın [/su_tab] [su_tab title=”Cuma”] 16 Mart 2018 Cuma: 06:30 Dizi / Zerda 08:30 Dizi / Kertenkele 11:00 Dizi / Selena 13:00 Yarışma / Kızlar ve Anneleri 14:35 Dizi / Avrupa Yakası 15:35 Dizi / Kırgın Çiçekler 18:30 Dizi / Selena 21:00 Yarışma / Kim Milyoner Olmak İster? 22:00 Yabancı Sinema “Truman Show / The Truman Show” (1998) 23:45 Yabancı Dizi “White Collar” (3.Bölüm) 01:00 Yarışma / Kim Milyoner Olmak İster? 01:45 Dizi / Yahşi Cazibe 03:45 Yarışma / Kızlar ve Anneleri 05:15 Dizi / Çocuklar Duymasın [/su_tab] [su_tab title=”Cumartesi”] 17 Mart 2018 Cumartesi: 06:30 Dizi / Doksanlar 09:30 Dizi / Benim Annem Bir Melek 10:45 Dizi / Yahşi Cazibe 13:00 Yarışma / Kızlar ve Anneleri 14:15 Dizi / Çocuklar Duymasın 15:15 Yabancı Dizi “White Collar” (3.Bölüm Tekrarı) 16:35 Yabancı Sinema “Truman Show / The Truman Show” (1998) (Tekrar) 18:30 Dizi / Selena 21:00 Yabancı Sinema 22:45 Yabancı Dizi “Rush Hour” (3.Bölüm) 00:00 Yabancı Dizi “Taken” (3.Bölüm) 00:40 Dizi / Yahşi Cazibe 03:00 Yarışma / Kızlar ve Anneleri 04:35 Dizi / Çocuklar Duymasın [/su_tab] [su_tab title=”Pazar”] 18 Mart 2018 Pazar: 06:30 Dizi / Doksanlar 09:30 Dizi / Benim Annem Bir Melek 10:15 Çizgi Film / Maceracı Yüzgeçler 10:25 Çizgi Film / Oscar Çöllerde (Oscar’s Oasis) 10:40 Dizi / Yahşi Cazibe 13:00 Yarışma / Kızlar ve Anneleri 14:35 Yabancı Dizi “White Collar” (3.Bölüm Tekrarı) 15:35 Yabancı Dizi “Rush Hour” (3.Bölüm Tekrarı) 16:35 Yabancı Sinema (Tekrar) 18:00 Dizi / Selena 21:00 Yabancı Dizi “Lethal Weapon” (3.Bölüm) 22:40 Yabancı Dizi “Rush  Hour” (3.Bölüm Tekrarı) 23.20 Yabancı Dizi “Taken” (3.Bölüm Tekrarı) 00:00 Yabancı Dizi “Lethal Weapon” (3.Bölüm Tekrarı) 01:20 Dizi / Yahşi Cazibe 03:20 Yabancı Sinema 04:50 Yarışma / Kızlar ve Anneleri [/su_tab] [/su_tabs]
a2’yi izleyebileceğiniz platformlar: İnternet üzerinden: a2tv.com.tr/webtv/canli-yayin
Digiturk 35.Kanal / tivibu 59.Kanal / Kablo TV 37.Kanal/ Turkcell TV+ 29.Kanal / FilBox 29.Kanal / Vodafone Tv 10.Kanal Uydu: Türksat 4A / Frekans: 12053Mhz / Pol: H (Yatay) / Symbol Rate: 27500 / Fec: 5/6
a2 – 12 – 18 Mart 2018 – Haftalık Yayın Akışı “Televizyonun Yeni Rengi” sloganını kullanan Turkuvaz Medya Grubu’nun ikinci eğlence kanalı a2; Ziraat Türkiye Kupası maçları, unutulmayan yerli diziler, yarışmalar, yabancı sinema filmleri ve geçen haftalarda yayına başladığı yabancı diziler ile yayınına devam ediyor.
0 notes
mehmetkali · 7 years ago
Text
Scoot, Malezya’daki Yepyeni Noktalarda Seferlerini Başlatıyor http://ift.tt/2fYBJvV
Scoot, Malezya’daki Yepyeni Noktalarda Seferlerini Başlatıyor
Scoot; Kuching ve Kuantan seferlerinin bilet satışlarına promosyonlu tarifelerle başladı.
Singapur – Ipoh, Kuala Lumpur, Langkawi ve Penang’a ilaveten Kuching ile Kuantan’a bilet satışlarına başlayan Scoot, Malezya seferlerindeki varış noktası sayısını altıya yükseltmiştir.
Her gün gerçekleşecek Singapur Kuching seferleri 29 Ekim 2017 tarihinde başlayacak olup haftada üç gün gerçekleştirilecek olan Singapur Kuantan seferleri 2 Şubat 2018 tarihinde başlayacaktır.
Yeni Varış Noktaları
Kuching ve Kuantan; Scoot-Tigerair havayolu şirketlerinin Scoot adı altında birleşiminin tamamlanmasıyla bağlantılı olarak 25 Temmuz 2017 tarihinde ilan edilen beş yeni varış noktasından iki tanesidir. Diğer üçü ise; Scoot’un ABD’deki yeni varış noktası olan Honolulu, Kuzeydoğu Çin’deki Harbin ve Endonezya’daki Palembang şehridir.
Scoot CEO’su Lee Lik Hsin ; “Malezya, bir süredir Scoot için önemli bir pazar konumundadır ve en son eklenen iki varış noktası, Güneydoğu Asya’daki sağlam ağımızı daha da güçlendirecektir. Aynı zamanda “Scootitude” olarak bilinen eşsiz seyahat deneyimimizi bölgedeki daha fazla sayıda konuğa sunabilmek için fırsatları belirlemeye devam edeceğiz” demiştir.
Promosyonlu Tarifeler
Scoot, Singapur’dan Kuching ve Kuantan‘a gerçekleştirilecek ve aşağıda detaylı bir şekilde belirtilen tek yön tarifeleri müşterilerine sunmaktadır. 14 Ağustos 2017 sabah saat 10.00’da başlayacak olan promosyonlu tarifeler 17 Ağustos 2017 akşam saat 11.59’a kadar devam edecektir. Alışılmışın dışına çıkın ve şimdiden bilet rezervasyonunuzu yapın!
Singapur’dan Kuching ve Kuantan’a Tarifeler
Kalkış Noktası Varış Noktası Promosyonlu Tarifeler Seyahat Süresi Singapur Kuching 49 SGD 29 Ekim 2017 – 31 Ocak 2018 59 SGD 1 Şubat 2018 – 24 Mart 2018 Kuantan 35 SGD 2 Şubat– 24 Mart 2018
  Singapur’dan daha fazla varış noktasına düşük maliyetli diğer tarifeleri görmek için ww.flyscoot.com adresini ziyaret edin.
Scoot’un Singapur-Kuching Sefer Programı (29 Ekim 2017’den itibaren)
Singapur – Kuching Sefer No. Kalkış (saat) Varış (saat) Uçuş Günleri TR 430 20:20 21:45 Pzt, Salı, Çar, Per, Cum, Paz TR 432 06:10 07:35 Cumartesi(4 Kasım 2017’den itibaren) Kuching – Singapur Sefer No. Kalkış (saat) Varış (saat) Uçuş Günleri TR 431 22:25 23:50 Pzt, Salı, Çar, Per, Cum, Paz TR 433 08:15 09:40 Cumartesi(4 Kasım 2017’den itibaren)
  * Programlar, düzenleyici makamlar tarafından verilecek onaya tabidir. Saatlerin tamamı yerel saat olarak belirtilmiştir.
  Scoot’un Singapur-Kuantan Sefer Programı (2 Şubat 2018’den itibaren)
  Singapur – Kuantan Sefer No. Kalkış (saat) Varış (saat) Uçuş Günleri TR 470 13:30 14:40 Pazartesi, Çarşamba TR 470 18:45 19:55 Cuma Kuantan – Singapur Sefer No. Kalkış (saat) Varış (saat) Uçuş Günleri TR 471 15:20 16:25 Pazartesi, Çarşamba TR 471 20:35 21:45 Cuma
  * Programlar, düzenleyici makamlar tarafından verilecek onaya tabidir. Saatlerin tamamı yerel saat olarak belirtilmiştir.
***
Scoot Hakkında
Scoot; Singapur Havayolları Grubunun indirimli orta ve uzun mesafe uçuşlar gerçekleştiren koludur. Uçuşlarına 2012 yılının Haziran ayında başlayan Scoot, Temmuz 2017’de Tigerair Singapur ile Scoot adı altında birleşmiş olup yeni bir büyüme sayfası için iyi konumlanmıştır. Şuana kadar elli milyondan fazla konuğu gidecekleri yere ulaştırmış olan Scoot; seferlerini 14 adet teknoloji harikası geniş gövde Boeing 787 Dreamliners ve 23 adet genç ve modern Airbus A320 aile uçağından oluşan filosu ile gerçekleştirmekte olup altı adet Boeing 787 Dreamliners ve 39 adet Airbus A320neo uçağı filosuna katmak üzere sipariş etmiştir. Scoot’un mevcut uçuş ağı 17 ülkedeki 60 varış noktasını kapsamakta olup kısa süre içerisinde Harbin, Honolulu, Kuantan, Kuching ve Palembang de uçuş ağına eklenecektir.
Scoot; – inanılması güç bilet fiyatlarına ilave olarak– güvenli, güvenilir ve çağdaş bir seyahat deneyimini eşsiz Scootitude tavrı ile sunmaktadır. Belirli seferlerde sunulan uçak içi Wi-Fi İnternet ve koltuğa özel elektrik bağlantısı ile birlikte Singapur Havayolları KrisFlyer millerini kullanma ve kazanma imkanları sunan Scoot; AirlineRatings.com tarafından 2015, 2016 ve 2017 yıllarının En İyi İndirimli Havayolu Şirketi (Asya/Pasifik) seçilmiş ve Skytrax tarafından Dünyanın En İyi 10 İndirimli Havayolu Şirketi arasında gösterilmiştir. Scoot; insanların uzun mesafe seyahat deneyimlerini değiştirme tutkusuyla çalışmaktadır. Bilet rezervasyonlarını FlyScoot.com adresinden veya Çağrı Merkezimizi arayarak yapabilirsiniz. Daha fazlası için; FlyScoot.com, http://ift.tt/1j3u9vZ, http://ift.tt/2ijrR0o ve Twitter.com/flyscoot.
  from Aeroportist I Güncel Havacılık Haberleri http://ift.tt/2vXr4Wc via IFTTT
0 notes
kamu365 · 5 years ago
Text
09-13 Haftası – Kod adı: Kusursuz Fırtına
Haftaya OPEC ile Rusya anlaşmazlığı sonrasında Suudi Arabistan’ın aksiyonuyla petrol fiyatlarında görülen tarihi düşüşlerin piyasalara yansımaları ile başladık.
Diğer taraftan hafta içinde Dünya Sağlık Örgütü’nün koronavirüsü pandemi (salgın) olarak nitelendirilebileceğini duyurması ve ABD Başkanı Donald Trump’ın, koronavirüsle mücadele kapsamında Avrupa’dan ABD’ye seyahatleri 30 gün askıya aldığını açıklaması sonrası küresel piyasalarda sert satışlar yaşandı.
S&P500 Endeksi’nin seans açılışının ardından %7 düşüş kaydetmesi sonucu devre kesici uygulamasıyla işlemler bu hafta iki kez 15 dakika süreyle durduruldu.
Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararı piyasaların odağında oldu. Avrupa Merkez Bankası (AMB) faizlerde bir değişikliğe gitmezken yılsonuna kadar ek olarak net 120 milyar euro tutarında varlık alımı yapacağını ve piyasaların ihtiyaç duyduğu sürece varlık alımına devam edeceğini açıkladı. 
Yurt içinde ise Salı günü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görüldüğüne dair açıklamada bulundu. Dün akşam koronavirüs tedbirleri kapsamında 16 Mart itibariyle ilk, orta ve liselerin bir hafta tatil edileceği, üniversitelerin de 3 hafta süreyle tatil edileceği bilgisi paylaşıldı. Ayrıca tedbirler kapsamında kamu görevlilerinin, görevlerine istinaden veya şahsi sebeplerle yurt dışına çıkış izinleri durduruldu. Ayrıca, pay piyasalarında aşırı oynaklık ve fiyatlardaki sert hareketleri kontrol altına almak amacıyla, BİST hisselerinde %20 yükseliş veya düşüşte uygulanan devre kesici bugünden itibaren %10 olarak uygulanmaya başlandı.
15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 92 bin kişi artarak 4 milyon 394 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,2 puanlık artış ile %13,7 oldu. Tarım dışı işsizlik oranı 0,2 puan artışla %15,8 olurken genç nüfustaki işsizlik %25 oldu. Cari işlemler dengesi ocak ayında 1,8 milyar dolar açık verdi. 12 aylık cari işlemler dengesi ise 6,5 milyar dolar fazla verdi.  Bu gelişmeler ışığında hafta içinde sert satışlarla karşılaşan ve 91.644 seviyesine kadar gerileyen BİST100 Endeksi %12,77 kayıpla 95.605 puandan haftayı tamamladı.
Hafta başında güvenli liman olarak kabul edilen ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi %0,5’in ve 30 yıllık tahvil faizi %0,9’un altına inerek tarihi dip seviyeleri gördü.
Virüs şokunun yanında petrol fiyatlarındaki belirsizlik birlikte piyasalardaki yüksek oynaklık güvenli limanlara talebi artırmasıyla altının onsu 1.700 doların üzerine çıkarken sonrasında altın fiyatlarındaki sert yükselişler durdu. Altın fiyatlarındaki zirveden geri dönüşte, yatırımcıların piyasalardaki sert düşüşler dolayısıyla nakite ihtiyaç duymaları etkili oldu. Altının gramı bu hafta en yüksek 339 TL seviyesini gördü.
Virüs kaynaklı endişeler ile yukarı yönlü ataklarını artıran Dolar/TL kuru, Türkiye’de de virüsün görülmesi sonucu TL varlıkların olumsuz etkilenmesiyle 6,3215 seviyesini görürken, Euro/TL ise 7,1073 seviyesini gördü. Artan üretim miktarları ve salgına yönelik endişeler nedeniyle baskı altında kalan petrol fiyatlarında satış baskısı devam ederken Brent tipi petrol bu hafta 31,02 doları gördü. 
Türkiye’nin dolar bazlı 5 yıl vadeli CDS oranı haftaya 422 seviyesinden başlayarak hafta sonuna doğru 487 seviyesine kadar yükseldi. 28 Şubat-6 Mart haftasında yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 201,7 milyar dolar oldu. Aynı dönemde yurt dışı yerleşik yatırımcılar reel olarak (fiyat ve kur etkisinden arındırılmış) 270 milyon dolar hisse senedi ve 380,2 milyon dolar repo dahil Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) satışı gerçekleştirdi.
Haftanın ilk işlem gününe küresel piyasalarda petrol piyasalarındaki sert düşüşün negatif etkisi ve devam eden koronavirüs salgınına ilişkin endişeler ile başlarken BİST100 Endeksi %5,54 kayıpla 103.524 puandan günü tamamladı. Türkiye 2 yıllık tahvil faizi %10,93’ten, 10 yıllık tahvil faizi %11,96’dan ve ABD 10 yıllık tahvil faizi %0,50 seviyesinden haftayı karşıladı. Dolar endeksi 96,11 seviyesinden haftaya başlarken, Euro/Dolar 1,12 sınırının üzerinde işlem gördü. Altının onsu 1.692,60 dolardan, gramı ise 328 liradan işleme başladı.
Pazartesi günü açıklanan verilere göre, Almanya’da sanayi üretimi Ocak’ta %3’lük artış gösterdi. Böylelikle Alman üreticiler koronavirüs salgınının ihracat talebini azaltması ve tedarik zincirlerinde bozulmalara neden olmasından hemen önce üretimi artırdılar. Almanya’da açıklanan bir diğer veriye göre dış ticaret fazlası Ocak’ta 13,9 milyar Euro olarak gerçekleşti. Cari işlemler fazlası ise 16,6 milyar Euro oldu.
Salı günü TÜİK tarafından açıklanan veriye göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 92 bin kişi artarak 4 milyon 394 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,2 puanlık artış ile %13,7 oldu. Tarım dışı işsizlik oranı 0,2 puan artışla %15,8 olurken genç nüfustaki işsizlik %25 oldu.
Sağlık Bakanı Salı gece saatlerinde koronavirüs şüphesi olan bir kişinin test sonucunun pozitif çıktığı açıklamasında bulundu. Bakan, hastanın virüsü Avrupa teması üzerinden aldığı bilgisini paylaştı.
Euro Bölgesi’nde 2019 yılının 4. çeyrek GSHY’sı yıllık bazda %1, çeyreklik %0,1 artış gösterdi.
Çarşamba günü açıklanan TCMB ödemeler dengesi verilerine göre, cari işlemler dengesi ocak ayında 1,8 milyar dolar açık verdi. 12 aylık cari işlemler dengesi ise 6,5 milyar dolar fazla verdi.
İngiliz ekonomisi Ocak ayında %0 büyüme gösterdi. Yıllık bazda ise %0,6 büyüdü. Ocak dış ticaret açığı 3,7 milyar sterlin, AB dışı ticaret fazlası ise 2,2 milyar sterlin oldu. Sanayi üretimi aylık %0,1 azalırken, yıllık bazda %2,9 düştü. Ocak imalat sanayi üretimi beklentiyle paralel şekilde aylık %0,2 artarken yıllık bazda %3,6 azalış gösterdi. ABD’de enflasyon şubatta aylık %0,1, yıllık %2,3 oldu. Beklentiler ise aylık değişim olmaması, yıllık ise %2,2 olması yönündeydi.
Dünya Sağlık Örgütü, koronavirüsünü pandemi (salgın) olarak nitelendirilebileceğini duyurdu. DSÖ, salgını 24 saat boyunca değerlendirdiğini ve virüsün yayılma ve şiddetinden derin endişe duyduklarını ve virüse karşı yeteri kadar harekete geçilmediği vurgusunu yaptı.
Perşembe günü, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü koronavirüs toplantısının ardından, koronavirüs tedbirleri kapsamında 16 Mart itibariyle ilk, orta ve liselerin bir hafta tatil ilan edileceği, üniversitelerin de 3 hafta süreyle tatil edileceği bilgisini paylaştı. Ayrıca tedbirler kapsamında kamu görevlilerinin, görevlerine istinaden veya şahsi sebeplerle yurt dışına çıkış izinleri durduruldu.
Avrupa Merkez Bankası (AMB) Perşembe günü faizlerde bir değişikliğe gitmedi. ECB, yılsonuna kadar ek olarak net 120 milyar euro tutarında varlık alımı yapacağını ve piyasaların ihtiyaç duyduğu sürece varlık alımına devam edeceğini açıkladı.
Euro Bölgesi sanayi üretimi, Ocak’ta bir önceki aya kıyasla %2,3 artış kaydetti. Avrupa Birliği’nde ise %2’lik artış gösterdi. ABD işsizlik maaşı başvuruları, beklentilerin altında kalarak 211 bin oldu.
TCMB tarafından her hafta Perşembe günü açıklanan yurt dışı yerleşik yatırımcı menkul kıymet istatistiklerine göre 28 Şubat-6 Mart haftasında yurt dışı yerleşik yatırımcılar reel olarak (fiyat ve kur etkisinden arındırılmış) 270 milyon dolar hisse senedi ve 380,2 milyon dolar repo dahil Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) satışı gerçekleştirdi.  Geçtiğimiz hafta koronavirüs nedeni ile FED’in 50 baz puan faiz indirmesi ve merkez bankalarının da desteği ile küresel piyasalarda dalgalanmalar yaşandı. BİST100 Endeksi 28 Şubat-6 Mart tarihleri arasında %3,40 değer kazanmış olup 2 yıllık gösterge tahvil faizi ise 148 baz puan düştü.
Yine TCMB tarafından haftalık olarak yayımlanan verilere göre 6 Mart ile biten haftada yurt içinde yerleşik gerçek kişilerin döviz mevduatı 444 milyon dolar artarak 124.517 milyon dolarla, tüzel kişilerin döviz mevduatı 1.526 milyon dolar artarak 77.184 milyon dolarla rekor tazeledi. Böylece yurt içi yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin toplam döviz mevduatı 1.966 milyon dolar artarak 201.702 milyon dolar ile tarihi zirvesini yenilemiş oldu. Yurt içi yerleşiklerin TL mevduatı aynı dönemde 3.086,2 milyon TL artarak 1.242,6 milyar TL olarak gerçekleşti. Böylece 28 Şubat-6 Mart haftasında yurt içinde yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin toplam mevduatı içindeki döviz mevduat payı 0,2 puan azalarak %49,7 oldu.
Bugün TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi Ocak’ta aylık bazda %0,2 düşüş gösterirken, yıllık %7,9 artış gösterdi. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2020 yılı Ocak ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %8,5, imalat sanayi sektörü endeksi %8,2 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %3,8 arttı. TÜİK tarafından açıklanan bir başka veriye göre, perakende satış hacmi Ocak ayında bir önceki aya göre %0,8 azalırken, bir önceki yılın aynı ayına göre %9,6 arttı.
ABD’de ithal fiyat endeksi, Şubat’ta bir önceki aya kıyasla %0,5 azalırken, geçen yılın aynı dönemine göre  %1,2 azalış gösterdi.  Almanya’da Şubat’ta enflasyon aylık %0,6, yıllık %1,7 oldu.
Haftanın son işlem gününe yatay başlamasının ardından gelen sert satışlarla 91.644 seviyesine kadar gerileyen BİST100 Endeksi, bu seviyeden gelen tepki alımlarıyla yükselişe geçti ve %2,10 kazançla 95.605 puandan günü tamamladı. Küresel piyasalarda dün yaşanan sert düşüşlerin ardından bugün yükseliş görülüyor. ABD 10 yıllık tahvil faizi %0,92 seviyesinde yer alırken, Türkiye 2 yıllık gösterge tahvil faizi %11,29  ve 10 yıllık tahvil faizi  %12,01’den işlem görüyor. Dolar endeksi 98,15 seviyesinde, Euro/Dolar paritesi 1,1106 seviyesinde bulunuyor.
  Uzun Vadede Ne Bekliyoruz…
7,75x olan BİST100 cari F/K çarpanı 9,7x olan 5 yıllık ortalamasına göre %19,9 iskontolu. Türkiye özelinde 2018 ve 2019 yılında artan piyasa volatilitesinin azalmasıyla Borsa İstanbul son dönemde önemli bir ralli yaparak rekor tazelemesine rağmen koronavirüs ve petrol fiyatlarındaki hareketler nedeniyle uluslararası endekslere paralel olarak 2020 yılındaki kazançlarının tümünü geri verdi. Mevcut çarpanda iskonto olmasına rağmen önümüzdeki dönem için belirsizliklerin artıyor olması BİST için potansiyeli sınırlayabilir hatta aşağı yönlü hareketler söz konusu olabilir.
2019 da tamamı ikinci yarıda olmak üzere toplam 1.200 baz puan indirime giderek politika faizini %12,00 seviyesine indiren TCMB 16 Ocak’ta yapılan 2020 yılının ilk toplantısında 75 ve 19 Şubat’taki toplantısında ise 50 baz puanlık indirimle haftalık repo faizini %10,75’e çekti.
Şubat ayında %0,35 artan TÜFE’nin TCMB beklenti anketine göre; Mart ayında %0,82, Nisan ayında %0,97, 2020 yılı sonunda %9,98 ve 12 ay sonrasında %9,51 artması beklenmektedir. Yine aynı ankette Dolar/TL’nin 2020 sonunda 6,51, 12 ay sonrasında ise 6,66 olması öngörülmektedir. Cari dengenin 2020 sonunda 12 milyar dolar, 2021 yılında ise 16,4 milyar dolar açık vermesi beklenmektedir. GSYH büyümesinin 2020 ve 2021’de sırasıyla %3,3 ve %3,9 olacağı öngörülmektedir. TCMB haftalık repo faizinin cari ay sonunda %10,33’e, 3 ay sonrasında %9,82’ye, 6 ay sonrasında %9,48’e ve 12 ay sonrasında ise %9,14’e gerilemesi beklenmektedir. Hali hazırda %11,56 olan 10 yıllık tahvil faizlerinin 12 ay sonrasında %10,50 seviyesinde dengeleneceği beklenmektedir.
  Kaynak: BMD Hibya Haber Ajansı
Hibya Haber Ajansı
The post 09-13 Haftası – Kod adı: Kusursuz Fırtına appeared first on Kamu365 | Dünya Gündemi.
from WordPress https://ift.tt/2vp3ZQy via IFTTT
0 notes
todayrecently · 7 years ago
Text
"Dünyayı ele geçirmek üzereyim!"
“Dünyayı ele geçirmek üzereyim!”
13 Mart 2018 Salı – 16:28 | Son Güncelleme : 13 03 2018 – 16:28
Son dönemde ‘Survivor 2018’ programı ile gündemde olan Acun Ilıcalı, “Bana 1,five yıl verin dünyayı ele geçirmek üzereyim” şeklindeki sözleriyle dikkati çekti.
Sahibi olduğu TV kanalında yayınlanan ‘Survivor Landscape’ programına katılan Acun Ilıcalı, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
  “PERŞEMBE GÜNÜ ENTERESAN BİR…
View On WordPress
0 notes