#şaka şaka günü
Explore tagged Tumblr posts
sayendeyirmiki · 6 months ago
Text
günaydın bugün pozitif başlayıp pozitif bitiricem
4 notes · View notes
filyiyenzurafa · 18 days ago
Text
Sigaraya bağımlı olduğum için kendimden utanıyorum maalesef
8 notes · View notes
sillagen · 2 months ago
Text
Şaka ve espri bir yana da cuma günü duaya ve affedilmeye ciddi bir ihtiyacım var. Hayatımı yoluna koysa koysa Allah koyar. Allah'tan baska kimseden de umudum yok.
54 notes · View notes
noksanbiri · 9 months ago
Text
çok uzun uzun yazmak istemiyorum. bir yaş daha yaşlandım. yıllar geçtikçe insanın heyecanı başka yere kayıyormuş. bugün izinliydim uzun bi süreden sonra.. en sevdiğimin ortalama yaklaşık 1 seneden beri hep istediği ve dillendirdiği bir şeyi almaya gittik. ve bu plânladığımız bir şey değildi. Eskişehir’de olmadığı için Bozüyük’e gittik ve orada da umduğumuz gibi olmayınca üretildiği yere Sakarya’ya kadar yol gittik. aldık. ama yemin ederim gözlerinde olan ışıltı her şeye bedeldi. hatta dönüş yolunda takıldım durmadan haydi yine iyisin doğum günü çocuğu olan ben değilde sensin diye. hemen sağımda oturuyordu arabada 'fırının çok güzel oldu' dediğimde bana balık gülümsemesi bütün dünyalara bedeldi benim için. yol boyunca yapacağı şeyleri anlattı. şöyle ekmek yapacağım böyle lahmacun yapacağım vs vs. ee yeter da oruçluyuz dedim. en son öyle susturabildim. yani yazımında en başında demiştim heyecanlarım artık kendim için değil. sevdiklerim için. ailem için. galiba bu duyguyu bu sene daha ağırlıklı olarak yaşıyorum. şaka maka yaşlanmışlık hissi bu. sadece bu yıl değil. bütün ömrüm boyunca bu heyecanlı halim hiç geçmesin. kendime çok güzel bir ömür diliyorum. hiçbir canlıyı incitmediğim. benliğimi unutmadığım. sevdiklerinle beraber sağlıklı ve huzurlu olduğum. içimde olan filizleri her daim büyütme sözü veriyorum kendime. inşallah. Amin. birkaç fotoğraf karesiyle sonlandırıyorum. anonimden doğum günümü kutlayan herkese ise sonsuz teşekkür ediyorum. her daim sevgiyle kalın. hoşça. 🌺
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
167 notes · View notes
kuzularin-efendisi · 15 days ago
Text
Bizim buralarda bir İsmail abimiz var, 57 yaşında nüfusa göre, aklı bizden farklı çalışıyor biraz, en son anası da ölünce yalnız kaldı beş sene önce. Bir abisi bir de bir kız kardeşi var İstanbul'da ama kaç sene oldu geleni gideni görmedik. İsmail abi köy ahalisinin verdikleriyle yaşıyor. Bir de bahçe işlerinden iyi anlıyor. Kendi ekip biçtiklerini yiyor. Abisi tüm tarlaları satmış ama köylü ona ekmesi için tarla veriyor her sene. Çok acaip bir adam, biraz sinirli, öyle şakaya ya da laf etmeye gelmez, saldırıyor hemen ama birinin korktuğunu anlayınca çocuk gibi ağlamaya başlıyor. Özel günleri hiç unutmuyor. Okul yüzü görmemiş bir insan İsmail abi bazı şeyleri herkesten iyi biliyor. Mesela kadınlar günü gelince köyde kapı kapı dolaşıp tüm kadınların gününü kutluyor, resmi bayramlarda elinde bayrakla köyde dolaşıyor, anneler gününde her anneye çiçek veriyor, bazan çiçek bulamayınca ot ya da benzeri bir bitki, en bombastik olayı ise her 1 mayısta işçi marşını söyleyerek kapı kapı geziyor ve "Köylü milletin efendisidir, kutlu olsun bugün!" diyor. Bizim köylü de dindar biraz, böyle deyince bozulanlar oluyor ona bile. Buna "Sen dinsiz solcu musun yoksa?" diyenler olmuş. "Beni bu yobazlar komünist yaptı." demiş bayram namazında, daha da camiye gitmiyor o günden beri. İmam kaç kere gelmiş kapısına ama bana mısın dememiş. "İmam hani Allah'ın evi her yerdi, hani Allah her şeyi ve herkesi görürdü, hani o her şeyi bilirdi, yalan mı dedin bana yoksa?" demiş imama, imam tövbeler ederek "O nasıl laf İsmail bey, ne dediysem öyle, her şeyi bilen ve gören Allahımızdır." demiş. "De haydi o zaman yoluna git, ben namazımı kılıp duamı ediyorum, o her şeyi görüyor ve biliyor, köylünün bilmesine gerek yok." deyince imam sus pus olmuş. Muhtar öyle diyor onun yalancısıyım ben. "Ya sen işçi marşını nereden öğrendin İsmail abi?" dedim ona geçenlerde. "Cem Karaca 'dan duydum radyoda, ondan öğrendim." dedi. Sonra ben ona yıllar önce mp3 çalar vermiştim, hala onları dinliyormuş, radyo dediği de mp3 çalar işte. Yakında Metallica'dan falan da şarkı söylerse şaşırmam. Şaka bir yana bu kadar yalnız, kimsesiz ve akli melakeleri azıcık küsmüş İsmail abi bile hayata tutunuyor. Hem de çoğumuzdan fazla. Tavukları var. İsimleri bile Rus romanlarından, sen nereden duydun, nasıl koydun demeden edemiyor insan.
Sözü şuraya getireceğim, İsmail abi geldi bugün, erzağı azalmış, "komşuluk hakkımı almaya geldim, varsa verin az yoksa alın bunları birlikte yiyelim." dedi ve elindeki çuvalı önümüze koydu. Anam doldurdu ağzına kadar ve yılbaşında bizi evine çay içmeye davet etti, "belki bisküvi de olur." dedi. İsmail abiyle haftaya ilçeye gideceğiz, ona kışlık elbise alacağım, anamla öyle karar aldık. Eskileri vermeye utanıyoruz biz, napalım işte garibanı yine gariban anlıyor.
Sen çok yaşa İsmail abi, seni çok seviyorum.
19 notes · View notes
kurtarici0 · 3 months ago
Text
Pazar günü saat kaçta uyandığımıza bakın şaka gibi mk tekrar yatalım en iyisi
22 notes · View notes
edapostblog · 10 months ago
Text
ÇOK GÜZEL BİR HIKAYE MUTLAKA OKUYUN!
Genç adam, evinin alt katında marangozluk yapıyordu. Kapı ve pencere konusunda uzmandı. Fakat plâstik pencereler yaygınlaşınca, ahşap olanlara rağbet azaldı. Bu yüzden işler iyi gitmiyordu. Üstelik de çocukları büyümüş, biri hariç okula başlamıştı. Masrafları artınca, yanındaki kalfasına yol verdi. İşe biraz daha erken koyulur, yardımcıya ayırdığı parayı, çocukların harçlığına katardı.
Adam, bir gün çalışırken, elektrik kesildi. Ve uzun süre beklediği halde gelmedi. Aksi gibi, o akşam üzeri teslim etmesi gereken birkaç pencere vardı. Boş kalmayı sevmezdi. Planyayı yağladı, talaşları süpürdü. Biraz dinlenmek için eve çıkarken, sigortaya göz attı.
Eğer yanılmıyorsa, bu iş normal değildi. Biri gelip sigortayı kapatmış olmalıydı.
Şalteri kaldırınca, atölye aydınlandı. Tahminleri doğru çıkmıştı ama, bu işe bir anlam veremiyordu. Şaka dese, böyle bir şaka yapılmazdı. Kendisini kıskanacak bir düşmanı da yoktu.
İşe koyulduğunda, yine aynı şey oldu. Ama bu sefer suçluyu görmüştü. Oğlu, evden atölyeye bağlanan merdiveni sessizce inmiş ve sigortayı kapattığı sırada, babasını karşısında bulmuştu.
Adam, on yaşına gelmiş bir çocuğun böyle bir haylazlığını affedemezdi. Bütün günü, onun yüzünden mahvolmuştu. Bir kere yapmış olsa, ses çıkartmazdı. Ama tekrarlaması, hangi yönden bakılırsa bakılsın, büyük hataydı. Saçlarından yakalayıp sıkı bir tokat attı. Her şey onun iyiliği içindi. Belki vurduğu tokat, serseri olmasını engellerdi.
Adam, oğlunun gözyaşlarını görmezden geldi ve eve çıktıktan sonra, eşine dert yanarak:
- Bu çocuğun, okulda kimlerle düşüp kalktığını bilmemiz lazım!.. dedi. Eğer serbest bırakırsak, başımıza büyük dertler açacak!..
Adam, bir süre düşündü. Sonunda da en kolay yolu buldu. Oğlunun hiç aksatmadan tuttuğu günlüğünde, arkadaşlarına ait ip ucu olmalıydı. Eşi istemese de, ona kulak asmadı ve çocuğunun günlüğünü okumaya başladı.
Oğlu, en son sayfada:
“Bu gece kötü bir rüya gördüm!..” yazmıştı. “Atölyede çalışırken, babamı elektrik çarpıyordu. Allah’ım onu koru!.. Ben elimden geleni yapacağım!..”
(Her şey göründüğü gibi olmayabilir)
Tumblr media
Tumblr media
41 notes · View notes
yasamaksarkisi · 1 month ago
Text
doğum günüm ve öğretmenler günü arka arkaya olduğu için mesajlara yanıt verirken en çok yorulduğum iki günü bitirdim dndjdj her sene aynı şeyi yaşıyorum djdjdj sevgilim buradaydı, yeni yaş alma hissini anlatmak istiyordum aslında ama vedalaşmanın hüznü var üzerimde.
hoşgeldin 29. (bu şaka mı
10 notes · View notes
arbrenu · 1 year ago
Note
ben de üniversitenin ilk günü kumral bir çocuk gördüm ilk günden calculus kitabından soru çözüyordu şaka mı bu çocuğun zeka dedim perşembeye kadar takibe alıp perşembe lab dersinde aynı grupta olmayı teklif ettim ama kendine başka grup bulmuş üzdü sonra bi gün çıkışta yanıma geldi yürürken assla konuşamadım çocuğa yanlışlıkla yaşlı falan dedim yüzüne bakmıyorum şu an reelde insan ilişkilerim berbat kusura bakma diyip uzaklaştım HSJABZJAHZKABSHAJSH
HAHAJSKSKSKSKSKAJSJSJSJSKSJSJJSE yarın sen yanına git
104 notes · View notes
aythoruc · 8 months ago
Text
Məzun çəklişimizlə qrup yoldaşımın toy günü birdi şaka gibinajakdiao
25 notes · View notes
birkahramanvar · 1 month ago
Text
Yaşanmışlık, yaş almışlık…
Şu sıralar farklı duygular yaşıyorum. Mesela doğup büyüdüğüm eve gittiğimde hissettiğim duygular. Penceremin önünde ki ağacı gördüğümde ki hissiyatım çok farklı. Çünkü o ağaç çoğu anıma şahit oldu. Benim için çok kıymetli keza pencerem de öyle. Çocukluğumdan kalan parça parça anılarım var. Ama bunları düşünsem aklıma gelmez. Bir olay oluyor veya bir şey yaşadığımda zihniminde ki o parçalar bir bütün oluyor. Mesela çocukken izlediğim bir çizgi film tamamen unutmuşum ama eşimin okuduğu kitap ile aynı isme sahip olduğu için o günlere döndüm. Veya bu havalar… sobamız kurulmuş bir pazar günü annem önlüklerimizi yıkamış. Sobanın telinin üzerinde kurumayı bekliyor. Annem o en sevdiğim meyve çorbasını yapmış. Özlem duyuyorum bu günlere. Çok güzel anılar biriktirdim bu yüzden çok mutluyum. Annem ve babam gibi bireylere sahip olduğum için binlerce şükürler olsun. Yokluk çektik ama babamın tevekkülü bu gün ki refahın ödülü olsa gerek. Tevekkülü, güzel şeyleri hep küçükken örnek bir yaşantısı olduğu için babamdan öğrendim. Hep uygulaya biliyor muyum ? Hayır ama o inanç hep içimde çok şükür ki. Diğer bir anım ise babam ile… Türkçe sözlüğü… Bilen bilir ilk okul zamanında okuduğumuz metinler de anlamını bilmediğimiz kelimelerin altını çizerdik. Bu kelimelerin anlamını Türkçe sözlüğünden bulurduk. Türkçe sözlüğüm yoktu. Her akşam babama tembih ederdim baba bak bu gün unutma Türkçe sözlüğünü almayı. Tamam kızım derdi. Ama unuturdu her defasında. Çünkü babam her sabah biz uyanmadan işe gideri. Çoğu zamanda biz uyuyunca gelirdi bazende bize yetişirdi. En sonunda babam artık almayacağını anladığında, parasını bana vermişti ben gidip almıştım. Babamın bu kadar çok çalıştığını fark ettiğim için hiç babama kızmazdım. Hatta erkek kardeşime keşke bizde çalışsak babam bu kadar yorulmasa derdim. Babam her unuttuğunda babama bu sefer unutma baba olur mu derdim… halbuki unuttuğundan değil yorgunluktan, yoğunluktan… bir günde babam eve geldi arkasında kocaman bir bebek. Ben o bebeği o kadar çok sevdim ki o bebeği bana verdiğinde ki mutluluğu hatırlayınca hala yüzüm de bir gülümse oluşuyor. Bir gün babam beni neden kızdırdı bilmiyorum küçüğüm ama çok net hatırlıyorum yanıma yatmak istedi. Kızgınım yaa git yatağımdan dedim. Ama bu yatak benim hayır benim dedim. Kimin parası ile aldın o zaman dedi. Sustum al bebeğini o zaman dedim. O zaman üstündekileri de ver onları da ben aldım demişti. Masumca ama o zaman üşürüm demiştim. Şaka yapıyorum kızım bunlar hepsi senin demişti. Devamı yok sarıldım mı ? affettim mi ? Bilmiyorum. İşte böyle zihnimin köşelerinde anılar var. Ve bunlar küçük bir olaydan ortaya çıkıyor. Veya küçük bir an ile ortaya çıkıyor. Kötü mü değil ama benim unuttuğum şeylerin bu şekilde ortaya bir anda çıkmasının sebebini çözemediğim için bir duygusallığa sebep oluyor. Yada ben büyüyorum anılarım da ben burdayım beni unutma diyor. Çünkü anılarımın üstünden çokkkk zaman geçti. Ben artık o küçük Esra değilim. Büyüdüm öğretmen bile oldum… Beni ben yapan da bu anılar…
10 notes · View notes
sillagen · 6 months ago
Text
Bugün arefe günü olduğundan mütevellit dualar makbul sizin bana dua edeceğinizi düşünerek hepinizi engellemedim hadi yine iyisiniz 😌 Şaka bir yana etseniz de etmeseniz de canınız sağ olsun. Sadece müminin mümine duası Allah katında çok makbul ve hemen kabul olur. Çok istediğimiz şeyleri diğer müminler için de kalben istersek Allah bize istediğimizi verir. O yüzden kendimize ettiğimiz ihlas ve coşkulu istekle diğer kardeşlere de etmeye gayret edersek isteklerimiz Allah'ın izniyle olur 🥹 hepimizin duasının afiyetle kabul olup hakkıyla ihya ettiğimiz bir bayram ve arefe olsun. 💞
36 notes · View notes
noksanbiri · 1 year ago
Text
hayattayım.
galiba böyle düşünüyorum. işler sandığımızdan daha fazla karıştı. yeni işimde içime sinmeyen o kadar çok fazla nokta var ki. birkaçı tolere edilebilir ama birçoğu edilemez noktaya geldi. birazda benim etkim büyük herhalde buna. sadece insanlara karşı değil bütün canlılara karşı sonsuz sevgi ve saygı gösterebilirim ama gerçekten kurulduğum bir insan oluncada her şeyi batıyor bana. bir nasılsın diyiş bile. sadece bu konularda değil insan faktörü bir şekilde hal olur ama diğer sıkıntılar benim gözümde hal olmayacak gibi gibi. kendime ayıracak bir zamanım olur diye düşünmüştüm gerçekten baktığınız zaman saat olarak çok fazla vaktim vardı ama o kadar yorgun oluyorum ki evden erken çıkmaktan eve geç gelmekten. olaylar böyle geliştiği içinde farklı yerde bir iş baktım. bildiğimiz belediye otobüs şöförlüğü. geçen hafta Salı günü gittim 2 mülakattanda tek seferde geçtim çok şükür. şimdilik bu işe bi süre daha devam edeceğim sonrasında ise haber geldiği zaman oraya geçeceğim. yazının başında da dediğim gibi 'galiba' kısmı bunlar. sürekli uyumaya başladım gündüz gece fark etmiyor. işin içine bide gönül işlerim çıkmaza girince her şey bir yük gibi gelmeye başlıyor. ee tabii yaşımda şaka maka ilerliyor. tam net olarak kendimi hayatımın hangi konumuna koyacağıma karar veremiyorum. bu yazımı bile şimdi baştan okuduğum zaman biraz karmakarışık geldi. işte bulunduğum durumda şu an böyle. git-gel. çok şükür ama. halime. halimize. birkaç fotoğrafla bu yazımı sonlandırayım. daha güzel bir posttun altında görüşmek üzere. sevgiyle.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
143 notes · View notes
dokuntuler · 3 months ago
Text
Kahvemi içip spora gidicem. Neyim ben sağlıklı yaşam gurusu mu? Şaka bir yana yarın tartı günü 10 gündür aşşırır dikkat ettim.
10 notes · View notes
nedemeliyim · 4 months ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Olanlar oldu ve biz birden kendimizi çadır alırken bulduk, bir de almakla kalmadık iki oda bir salon şaka maka öyle oldu. Evden Allah ne verdiyse alıp erzak merzak yola çıktık öyle ki ayağımın altı bile diyemeyeceğim ayaklarım havada geldim ayyy. Artık nasıl bir korku endişe duyuyorsak aç açıkta kalacağız. Neyse uzun zamandır yolda bu kadar keyifli neşeli zaman geçirmemiştik ( şu an keyfi yerinde olmayanlar için yüreğim sızlayarak yazdım burayı, hepimiz inşallah bol bol yaşarız ). Rotamızı sabah evden çıkarken aniden değiştirdiğimiz butik bir kamp alanına bodoslama girdik, sanki bir çay bahçesi her ağacın altına piknik masası yerine işte çadır kurabiliyorsun ksksks çok şirindi mekan dar olunca en olabilir şekilde hijyenik duruyordu. Benim aklımdaki bir başka yeri de eleyerek buraya yerleştik. Ama bizim koca evi kuramadık videoları anlamadık, neyse bir ucundan takmaya başlayalım Allah yardım eder dedim çabalayana ;) o sırada mekan sahibi çadırın büyüklüğünden olacak bayağı bildiğin sıvıştı ama gönlü de el vermedi sıcakta piştiniz deyip iki buz gibi su getirdi. Komşu çadırdaki abi imdadımıza yetişince artık yeryüzündeki ilk kendi evimizi kurup yerleşmiş olduk. Ama aman yarabbi bu ne kadar çok eşya.. bir dahaki sefer tövbeler olsun diyerek. Herşey çok hoş yalnız deniz çokkk taş. Akşam yemeğini hazırlarken birden eşim elimi tutup bu şarkı eşliğinde dansımsı birşey yaptı benimle saniyelikti ama çok tatlı oldu. Bende yemek masasının üzerini bir miktar süsledim jestse jest. Biz henüz sofradayken çocuklara ekranda film saati yapıldı, her birine dondurma ikramı, anne babalar dinlensin dediler bak bunlar güzel şeyler. Neyse gelelim zurnanın zırt dediği yere, her yeri kapattım uyuyacağız bahçenin kenarından bir kafa gördüm geri çekildi hemen koştum sordum bu ne, gündüz koyunlar vardı acaba gece salıyorlar mi evet evet onlardır ya da köstebek, tavşan, kaplumbağa da olabilir çok doğaldır yerimiz dedi... gündüz çok hoştur benim içinde su an bunu yazarken martılar ötüyor bir çatının üzerinden. Arkamızdaki çadırın önüne tatlış bir köpek uzandı zaten her yer kedi. Arkadaşlar bilmeden survivora katıldım. Şu an şişme yatağım denizdeki dalgalar gibi sallanıyor kımıldamadan yatıyorum. Biraz önce biri gelip çadırımızı nasıl kurmuşuz nasıl çakmışız inceleyip gitti fısır fısır, herkes sanki bizim çadırın içinde tüm sesler burda... vezir mi rezil mi hepsi birbirine karıştı. Kampın ilk günü notlarım olarak kolay gelsin. Part1.
10 notes · View notes
ziyanoldukziyadesiyle · 1 year ago
Text
Yeni yıldan hiçbir beklentim yok mümkünse onunda benden olmasın. Yok geri sayımmış yok mutlu dilekler kabul olacakmış falan fıstık bunlar zaten ayrı bir saçmalık. Bugünün de diğer günlerden hiç bir farkı yok kutlamalar bir sürü saçmalıklar falan filan. İşin komik kısmı insanların yeni yıl için bu kadar heyecanlı olduklarını, bu kadar hazırlık yaptıklarını görüyor olmak, bildiğin çam ağacını süslüyorlar yaa😂 şaka gibi ama gerçek... Benim için bu yılın son günü diğer yıllardaki gibi, yine aynı değişen bir şey yok oturmuş test çözüyorum. Bu kadar heyecan yapmayın yani yarın sabah uyandığınızda gökten zembille inmeyeceksiniz :)
38 notes · View notes