#ölü gibi
Explore tagged Tumblr posts
hayatakusmusbirkiz · 10 months ago
Text
Dünya'nın en anlamlı şarkılarından biri bana göre
3 notes · View notes
alonecoeur3 · 9 months ago
Text
Herkesin yeri dolar teselli bulamadığın acıya yeri gelir tebessüm edersin ama bazı mevzular mahşerde bile yüksek sesle konuşulacak.
1 note · View note
cninzihni · 6 days ago
Text
bastırmayı düşündüğüm ayraçları size de atiyim mi? Olmuş olmamış gibi fikir yürütürüz belki
51 notes · View notes
olafkardanadam · 20 days ago
Text
32 notes · View notes
efillavin · 23 days ago
Text
Henüz ölmemiş bir bedenden ruhun çekilmekte olduğunu hayal ettiğiniz mi hiç ?
15 notes · View notes
vedalardanemare · 8 months ago
Text
"Aynaya bak harabe gibisin,oysa sen çok güzel bir çocuktun"
19 notes · View notes
incekizlarhardrocksever · 25 days ago
Text
tüm uyku serverlari dolu da ondan mı uyanigim acaba..
2 notes · View notes
mel-inoe · 2 years ago
Text
ay bi de akrabaların çenesi var felaket
2 notes · View notes
zahmetliyiz · 4 months ago
Text
hiç hissetmedin ne kadar kırgın olduğumu. cenaze taşımak gibi ölü bir ruh taşıyorum içimde. köşeye geçmiş, yüzü duvara dönük bir çocuk gibi ağlayasım geliyor, bilmiyorsun.
735 notes · View notes
keskinkesik · 7 months ago
Text
unutmuş gibi yaptığım her şeyi hatırlıyorum. biliyorum, her gece zihnimin içerisinde ki harlanan ateşin kaç eve düştüğünü. biliyorum, dağınık saçlar��mla aynaya bakarken gözlerimi gözlerimdem kaçırdığımı. sık sık beni çoktan yakalamış olan bir boşluktan kaçıyormuşum gibi hissediyorum. ciğerlerim kanasa da ara sıra sonsuz dalışlar yapabileceğim uçsuz bucaksız bir okyanusun ortasındayım. hakkında konuşamadığım, yer veremediğim ya da elimi kaldıramadığım bir acı var. koşmak. çığlık atmak. parçalanmak istiyorum. umutsuzca kendimi yeniden keşfetmenin yararlı yollarını ararken, olduğum her şeyi bırakmak istiyorum. nefes alışım bana rahatlama getirmese bile, dünyaya uhrevi bir özgürlük tonunda bağırmak istiyorum. sürdürülemez olsalar bile kesinliklerimle el ele çok uzaklara gitmek istiyorum. kaosumla inşa ettiğim uçurum gibi omurgalarımdan aşağı yuvarlanmak istiyorum. ruhumda kötülük var. ellerimde yalnızlığın nasırlarını taşıyorum. bir bayrak gibi etrafa savurduğum bu yarı ölü beden ile dünyayla olan bu sürtüşmeden ve içimdeki benden geriye kalan parçalardan kaçamıyorum. hiç terk etmediğim hiçliğe geri dönüyorum. başarısızlığa mahkum. savaşmaya aşina bi’ hâlde.
#y.
373 notes · View notes
mutluhamsi · 8 months ago
Text
Hiç hissetmedin ne kadar kırgın olduğumu. Cenaze taşımak gibi ölü bir ruh taşıyorum içimde. Köşeye geçmiş, yüzü duvara dönük bir çocuk gibi ağlayasım geliyor, bilmiyorsun.
254 notes · View notes
nesrin-c · 13 days ago
Text
Tumblr media
En eski hikâyedir Kadın
Saçından iktidar, makyajından medeniyet devşirilen.
“Erkek” ve “Erken” kelimelerinin arasında nefes
almaya çalışırken Kadın;
Boynunda cinsiyet künyesi,
alnında namus fünyesi,
dünya'nın orta yerinde, ortasından taşır kederi…
Aşık olunası, hatta aşktan öldürülesidir nazarda.
Bu yüzden yaşayan her kadına ölü bir çiçek,
ölen her kadına canlı bir çam ağacı hak görülür
başucuna.
Herkes yaşamı boyunca bir kadını öldürür hattı
zatında.
Kimi doğururken,
kimi doğurduğu tarafından,
Kimi alın terinde boğar,
kimi şehvetine adak tutar.
Bazıları çok severek,
bazıları hiç sevmeyerek öldürür.
Bazen de yok sayarak dizlerinin üzerine düştüğü
caddelerde,
Kim vurduya sarılarak gönüllü linç'in ellerinde
Ahir hakkı töredir, gelenektir, günahtır.
Altından da örse huzuru,
Kuyumcuda bozdurulur gülüşü…
Kendi yuvası açık cezaevi,
sokakta namusu saman alevi…
Yürüse suç,
ağlasa ayıp,
koşsa edepsiz
ve
ölse kadersiz…
Kadın olmak yağmuru doğurup,
Yıldırımda alev almak gibi bir zûl mevsimidir.
Bayrak diken,
zehir biçen,
ırmak ören kadınlar…
Torna yürekli,
keman saçlı,
bağlama kaşlı
köy bakışlı,
kent yorgunu
evlat vurgunu,
koca şehidi kadınlar…
Acısı sendikasız,
sözü pankartsız
düşü yasak,
yolu tutsak,
Kadınsa haykıran,
sesi uzak…
Şimdi bir bulut al kendi payına,
Bir kadının kaderini kuşan hayat namına,
Bir dakika katlanabilirsen onun yerinde
Yerinde; Onsuz huzur olmadığını anlayacaksın..
Herkes bir şeyler söyledi kendine göre;
bir kadın döktüre döktüre susuyordu.
“İnsan esasen ne erkektir ne de dişi.
Cinsiyetin farklı olmasının amacı, cinse özgü biçim farkını oluşturmak olmayıp
yalnızca üremeye yarar…”
“Kadınlarla Erkeklerin Eşitliği Üzerine.”
Marie Le Jars de GOURNAY
#yağlıboya #reprodüksiyon #kadınlar 🎨🖌🖌
83 notes · View notes
enkazdansblog · 2 months ago
Text
En çok denizi severim, dipteki sessizlikte kendimi ölü gibi hissederim. Belki de ölüm, o zaman bana en tatlı haliyle gelir. O derinlikteyken her şey durur, Sanki sonsuz bir huzurdaymışım gibi. Ama sonra nefesim kesilmeye başlar, başımı kaldırıp gökyüzüne bakarım, işte o an gökyüzünün güzelliğine aşık olurum. Ölüm ve yaşam arasında gidip geliyorum. Ne tam anlamıyla yaşıyorum, ne de ölmeye cesaret edebiliyorum. İki tarafım da belirsiz. sanki solumda ölüm, sağımda yaşam var ama adım atacak gücüm yok. İkisinin ortasında kalmış, boş bir tarla gibi neredeyim bilmiyorum
63 notes · View notes
fikret-i · 2 months ago
Text
Tumblr media
Gençlik yıllarımda Hotmail Mesenger uygulaması vardı. Şimdi de var da o yıllarda en aktif kullanılan mesajlaşma programı bu idi. Herkes oradan mesajlaşır, orada yeni insanlar tanırdı. Cinsellik, zorbalık gibi absürt şeyler de orada sergilenir; oradan yeni dostluklar da kazanılırdı. Benim de o platform içinde küçük bir hayalim vardı: Beni hiç tanımayan, hatta bilmediğim bir ülkeden, ben yaşlarında biriyle, yabancı bir dille, her gece günlük misali yazışmak, mesajlaşmak istiyordum. O yıllarda üzerime çöken eleştirel bakışlardan, hakkımda yapılan yorumlardan, beni sınırlayan bana göre mantıksız toplumsal normlardan çok sıkılırdım. Şimdi büyüdüm, ihtiyarlığa doğru da evrildim. Halen aynı yargılayıcı ortamın içindeyim. Hatta benim en ufak değişim hareketimi engelleyen prangalarım da arttı. Şiir yazmayı, okumayı çok severim, hat, tezhip, ebru sanatını yapmayı, ney üflemeyi icra etmek isterdim. Ki bir parça uğraşmaya da çalışıyorum. Bu küçük küçük hobi edinmelerime meslektaşlarımdan bile değişik nazarla bakan arkadaşlarım oldu ya. Şunu anladım ki şu hayatta ya tabularını yıkabileceğin seni kimsenin tanımadığı uzak diyarlara gideceksin ya da meyyit-i müteharrik gezeceksin. Zannımca ben ölü gibi yaşamayı tercih etmişim.
56 notes · View notes
incekizlarhardrocksever · 2 months ago
Text
su sıralar herkesi engelleyesim var özellikle en son malum kisiyi engelledikten sonra derin bi rahatlama geldi
3 notes · View notes
lanausee44 · 4 months ago
Text
Dünyadaki suçları, aptallıkları ve canavarlıkları öte dünyada adaletin sağlanacağı inancıyla kabul eden "ölü Kilise" ile Tolstoy'un işi yoktur. Bu teselli inancı, bu dünyada işkence ve yoksulluk çekenlerin bir başka krallıkta Baba'nın sağında oturacakları hayali ona mevcut toplumsal düzeni sürdürmek için uydurulmuş hilekâr ve zalim bir efsane gibi geliyordu. Adalet şimdi ve burada sağlanmalıdır.
Tolstoy mu Dostoyevski mi.George Steiner...
72 notes · View notes