#çocuk onkoloji
Explore tagged Tumblr posts
Text
Lösemi ve Tedavi Yöntemleri Hakkında Bilgiler
Lösemi ve Tedavisi Hakkında Bilgiler Medicana Bursa Hastanesi Çocuk Onkoloji-Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Metin Demirkaya, standart risk grubundaki lösemi hastalarının tedavi ile tam iyileşme oranının yüzde 90’a kadar ulaştığını belirtti. 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla, halk arasında kemik iliği kanseri olarak bilinen lösemi ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler…
#Belirtiler#çocuk onkoloji#İyileşme#Kanser#kemik iliği#Kemoterapi#Lösemi#sağlık kontrolleri#Tanı#Tedavi
0 notes
Text
işe başlarken çocuk veya onkoloji servisi istemiyorum deyip duruyordum ve bilin bakalım hangi serviste çalışıyorum, çocuk onkoloji ortaya karışık istemediğim şeyi manifestlemiş gibi oldum ve çok kötü bir servis şu an 16 saatlik nöbetimden bildiriyorum dinlenmeye vaktim yeni oldu yarım saat sonra tekrar tedaviler başlıcak şimdi bayılacam
6 notes
·
View notes
Text
Çocukta oyun ilgisinin azalması lösemi belirtisi
Hastanenin Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Namık Yaşar Özbek, 2-8 Kasım’ın Lösemili Çocuklar Haftası olduğunu hatırlatarak, dünyada her yıl 400 bin kadar çocuğa, Türkiye’de ise 5 bin çocuğa kanser teşhisi konulduğunu söyledi. Özbek, bunun yaklaşık 2 bin kadarının çocukluk çağı lösemisi olduğunu belirterek, “Löseminin bulguları başlangıçta belirsiz oluyor. Ateş, baş ağrısı,…
0 notes
Text
TÜGİAD Bursa lösemeli çocuklara umut oluyor
https://pazaryerigundem.com/haber/192285/tugiad-bursa-losemeli-cocuklara-umut-oluyor-3/
TÜGİAD Bursa lösemeli çocuklara umut oluyor
TÜGİAD (Türkiye Genç İş İnsanları Derneği) Bursa Şubesi, LÖDER (Lösemili Çocuklar Derneği) ile anlamlı bir etkinlikte buluşarak lösemili çocuklar ve aileleri için umut oldu. TÜGİAD üyeleri, LÖDER aracılığı ile lösemili çocuklar ve aileleri için bağışta bulundu.
BURSA (İGFA) – TÜGİAD Bursa Şubesi, toplumsal sorumluluk projelerine bir yenisini daha ekledi. 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’ndan anlamlı bir etkinliğe imza atan TÜGİAD Bursa Şubesi, LÖDER aracılığı ile lösemili çocuklar ve aileleri yararına kahvaltı etkinliği düzenledi.
TÜGİAD üyelerinin katıldığı kahvaltı organizasyonunda her bir kişi için belirlenen miktar, lösemili çocuklar ve aileleri için bağışa dönüştü.
Ekinlikte TÜGİAD Bursa Şube Başkanı Selim Baykal ve TÜGİAD Bursa Şubesi geçmiş dönem başkanları da önemli miktarda bağışta bulundu.
TÜGİAD Bursa Şubesi Başkanı Selim Baykal, lösemili hastalıkların sağlıklarına kavuşmaları için üzerimize düşen her görevi yerine getirmeye hazır olduklarını söyledi. Başkan Selim Baykal’ın konuşmalarının ardından LÖDER’in çalışmalarının anlatıldığı video klip izlendi.
TÜGİAD üyelerine LÖDER’in faaliyetleri hakkında bilgi veren Bursa Lösemili Çocuklara Yardım Derneği (LÖDER) Başkanı ve Sabahattin Gazioğlu Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Hastanesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adalet Meral Güneş ise, “Hastaların birçoğu dışarda, arabalarda ya da koridorlarda mukavvaların üzerinde yatıyorlardı. Ne yapabiliriz diye düşünürken, o dönemki bölüm başkanımız ile birlikte derneğimizi kurduk. Bursa Türkiye’nin en büyük şehirlerinden biri ve sürekli olarak göç almaya devam ediyor. Dolayısı ile bizim de hasta sayımız her geçen gün artıyor. Biz sadece Bursa’ya değil, aynı zamanda Kuzey Ege��ye, İç Anadolu’ya, hatta Doğu Anadolu’ya da hizmet veriyoruz. Hatta Suriyeli hastalarımız da var şu anda. Kanserli çocukların tedavileri anlamında; çok büyük bir tedavi merkeziyiz ve Bursa’da bu anlamda tekiz. Bizim 2 tane ana hedefimiz vardı. Bir tanesi; konuk evi yapmaktı. Bu projemizi bir çok valimize sunduk ve sonunda bir valimiz bizi Sebahattin Gazioğlu ile tanıştırdı. Bu sayede Bursa LÖDER, Rahime Gazioğlu Bursa Lösemili Çocuklar Hasta Konukevi’nin temelleri atıldı ve 2011 yılında hizmet vermeye başladı. Şimdi uzaktan gelen hasta ve hasta yakınlarımız bu konukevinden rahatlıkla kalabiliyor. Prosedür gereği gelenlerden cüzi bir ücret alıyoruz ancak buranın finansmanı tamamen bağışlarla sağlanıyor.” diye konuştu.
Türkiye’de sağlık alanında başarılı çalışmalara imza atıldığını vurgulayan, Güneş, “Bir taş attığımız zaman o halka giderek büyümeye başlıyor. Her bir halkanın ayrı bir önemi var. Bağışların nereye gittiği ile ilgili kısaca bir bilgi vermem gerekirse; konuk evinde çalışan personellerimiz var. Bazen özel laboratuvarlara testlerimizi göndermek zorunda kalıyoruz. Bunlar çok pahalı testler. Genel bağışların büyük bir bölümü de bu hastaların test masraflarına gidiyor. Kurban bağışı toplayarak, bayramlarda erzak yardımı yapıyoruz. Bazı çocukların, özel okul giderlerine katkıda bulunabiliyoruz. Bazı ilaçların teminini sağlıyoruz. Bu gibi masraflar dolayısı ile sizlerin derneğe sahip çıkmasından çok mutluluk duyarız. Hep birlikte daha sağlıklı, daha güzel yollara doğru gideceğimizi umut ediyorum. Bu güzel organizasyon için TÜGİAD ailesine çok teşekkür ediyorum.” dedi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Zehirsiz Sofralar - İşlevsel Ormanlar -II-
Çiftçilerde Zehrilenme vakaları, Kanser ve Kısırlık
Bir Şeftali üreticisi veya bir çiftçi nasıl kanser olabilir? Yediği bir meyveden, ya da içtiği sudan mı? Yoksa oksijen alabilmek için soluduğu havadan mı?
Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Tamer Güvenir, çalıştığı hasatahanede karşılaştığı zehirlenme vakalarından bahsederken, çiftçilerin ilaçlama yaparken maske, eldiven veya çizme gibi korunma araçlarını kullanmadıklarından dolayı birçok kez akut ve kronik zehirlenme sonucunda hastahanin acil bölümünde müdahele ettiklerini söylüyor. Bu vakalarda hızlı müdahele edilmememsi durumunda ölüme sebeb olacağı ve hızlı müdahelede ilk olarak kıyafetlerin çıkartılıp iyice yıkadıktan gerekli tedaviye başlandığını alnattı.
Bu çıplanma halini çok yanlış anlayan bazı çiftçilerin soyunup, çıplak halde tarlarda çalışmaya başladıklarını ve zehirlenme vakalarında, zehirlenmeyi çok daha hızlı yaşayan çiftçilerin sayısında bir artış olduğunu, ölüm oranlarının arttığını ve daha bir çok acıklı ve traajik hikayelerin olduğunu anlattı bir de.
İnsanda en büyük zarar akut ve kronik zehirlenme. Çocuklar büyüme ve gelişme evreleri daha hızlı olduğundan dolayı yetişkinlere göre daha kolay zehirlenirler, ve bu zehirlenme sonucunda hormonal değişim ve nörolojik bileşim üzerinde baskılanma gerçekleşiyor.
GDO’ lu ürünlerin 80%’ inde ot ilacı denilen (herbisit) en etkin maddesi olan Glifosat’ ın (Glyphosate) , WHO (Dünya Sağlık Örgütünün) kanser arşatırmaları bölümü, Kanser Araştırmaları Kurumu (IARC) “insanlarda muhtemelen kanser yapar” açıklamasını yaptı. Glisofat en yaygın herbisit olarak tarım, orman, şehir ve konutlarda uygulanıyor. GDO’ lu ürünlerde daha da fazla artmış durumda. GDO, soya ve mısır üretimlerinde kullanılır ve Roundup adı ile satılan glisofat, havada, suda ve yiyeceklerin yanı sıra, tarım işçilerinin kan ve idrarlarında da tespit edilmiştir.
Kadın Doğum Uzmanı ve Çiftçi, Dr Sertaç Kayın, Dünyada hastanelerdeki en yoğun bölüm Onkoloji bölümü olmaya başladığını, kanser oranlarının ivmelenerek arttığını ve bunların en önemli sebebinin tarım ilaçları ve pestisistler olduğunun artık aşikar olduğunu söylüyor. Artık ana sütünün bile temizlik ve saflık anlamına gelmediğinin, onun bile zehirli olduğunun altını çiziyor.
Fransa’ da Sağlık ve Tıbbi Araştırmalar Merkezi doktoru Dr. Luc Multigner, tarım ilacı kullanımının en yüksek olduğu Arjantin’ de, tarım ilaçları ile düşük sayıda sperm ve erkeklik hormonu arasındaki bağı ortaya çıkardı.
1995-1998 yılları arasında kısırlığına çözüm arayan 225 çiftçi üzerinde yapılan araştırma da, içinde çözücü bulunan böcek ilaçları ile kimyasaların, erkek üreme sistemine zarar verdiği sonucuna vardı. “Araştırmalar, düşük sperm parametresine sahip erkeklerin, geçtitğimiz son birkaç yıl içinde sık aralıklarla böcek ilacı ve çözücülere maruz kaldığını gösterdi.” diye konuştu. Dr. Multigner, böcek ilaçlarının erkeklerde testesteron oranını düşürürken, kadınlık hormonu olan österejen hormonunu ise artırdığına da işaret etti.
Gelişmekte olan ülkelerde çevre yasalarının sanayileşmiş ülekelere göre çok daha gevşek oluğuna dikkat çeken Dr. Multiger,
“Sorun şu ki, az gelişmiş ülkelerde az gelişmiş yasalar var ve insanlar sorunun tam olarak da farkında değil” i ne kadar da güzel söylemiş.
Yaşadığımız coğrafya ve Yurdumuz’ da görülen kanser vakalarının ivmeli bir şekilde artış sebebinin, sağlıklı diye yediğimiz bir sebze veya meyve, içtiğimiz bir bardak su ve temiz oksijen diye içimize çektiğimiz zehirlerden olduğunu bilmek, ne kadar gelişmiş bir ülke ve yasaları olduğunu ve insanların sorunun tam olarak da ne oluduğunun bile farkında olmamaları çok üzücü ve acı bir gerçeklik değil midir?
Haftaya devam...
0 notes
Text
Sağlık Örgütlerinden İsraile Kınama
Sağlık örgütleri Filistin’de katliam yapan İsrail Hükümetini kınayan bir mesaj yayınladı. İşte O açıklama, “Ortadoğu’da son dönemde yaşanan şiddet sonucu hayatını kaybeden insanlar için başsağlığı ve tüm yaralılar için acil şifalar diliyoruz. En son Gazze’de bir hastane vurularak yüzlerce sağlık çalışanının ve korunmasız sivilin katledilmesini kınıyoruz. Uygar dünyanın gözleri önünde meydana gelen bu çatışmaların bir sonucu olarak her iki taraftan masum insanların yaşadığı acılara ve kayıplara tanıklık etmek, şiddetin özellikle toplumun en savunmasız üyeleri üzerindeki etkisi hepimiz için büyük bir endişe kaynağıdır. Evrensel tıp etiği ve insan hakları ilkeleri doğrultusunda hiçbir milliyet, din veya etnik köken farkı gözetmeden, hastaların iyilik halinin ve insan yaşamını korumanın temel öncelik olduğu unutulmamalıdır. İhtiyacı olan herkese tıbbi ve insani yardım herhangi bir engellenmeyle karşılaşmadan ulaştırılmalıdır. Çatışma bölgelerinde sivil halkın ve sağlık çalışanlarının korunmasını şart koşan uluslararası insan hakları hukuku kurallarına uygun hareket edilmelidir” “Tüm insanlar için barışçıl bir gelecek umudumuzu korurken uluslararası kamuoyunu, Birleşmiş Milletler ve Dünya Tabipler Birliği’ni göreve çağırıyoruz”
Birleşmiş Milletler ve Dünya Tabipler Birliği’ni Göreve Çağırıyoruz
“Bu zor zamanlarda, düşüncelerimiz, yüreğimiz mağdurlar, aileleri ve toplumlarının yanı sıra, ihtiyaç sahiplerine kritik bakım ve destek sağlamak için hayatlarını riske atan cesur sağlık çalışanları ve acil müdahale ekipleriyle birliktedir. Yaşanan acıları hafifletmek ve daha barışçıl bir geleceğe giden yolu açmak için yorulmaksızın çalışan insani yardım kuruluşları, gönüllüler ve barış savunucularının gösterdiği muazzam çabaları takdirle karşılıyoruz. Türk Tabipleri Birliği Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu olarak uzlaşı, anlayış ve dayanışmanın şiddet ve çatışmaya üstün geldiği bir dünyayı desteklemeye kararlıyız. Tüm insanlar için barışçıl bir gelecek umudumuzu korurken uluslararası kamuoyunu, Birleşmiş Milletler ve Dünya Tabipler Birliği’ni göreve çağırıyoruz” TTB UDEK Yürütme Kurulu Acil El Cerrahi ve Mikrocerrahi Derneği Adli Tıp Uzmanları Derneği Akademik Geriatri Derneği Çocuk Alerji ve Astım Akademisi Derneği Çocuk Nefroloji Derneği Çocuk Romatoloji Derneği Halk Sağlığı Uzmanları Derneği İşyeri Hekimleri Derneği Sualtı ve Hiperbarik Tıp Derneği Tıbbi Genetik Derneği Türk Anatomi ve Klinik Anatomi Derneği Türk Biyokimya Derneği Türk Cerrahi Derneği Türk Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği Türk Çocuk Ürolojisi Derneği Türk Dermatoloji Derneği Türk Farmakoloji Derneği Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği Türk Fizyolojik Bilimler Derneği Türk Hematoloji Derneği Türk Histoloji ve Embriyoloji Derneği Türk Kardiyoloji Derneği Türk Klinik Biyokimya Derneği Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği Türk Nöroloji Derneğ Türk Nöroşirürji Derneği Türk Oftalmoloji Derneği Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği Türk Pediatri Kurumu Türk Pediatrik Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi Derneği Türk Pediatrik Onkoloji Grubu Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Türk Radyoloji Derneği Türk Tıbbi Rehabilitasyon Kurumu Türk Toraks Derneği Türk Yoğun Bakım Derneği Türkiye Acil Tıp Derneği Türkiye Çocuk Cerrahisi Derneği Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Türkiye Psikiyatri Derneği Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Read the full article
0 notes
Link
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, KANKA Çocuk Hematoloji Onkoloji Hastanesi’ni ve Erciyes Üniversitesi Diş Hek...
0 notes
Text
Kanser tedavisi gören çocuklar ve aileleri için sıcacık proje: “Bugün Günlerden Umut”
0 notes
Text
Kanser tedavisi gören çocuklar ve aileleri için sıcacık proje: “Bugün Günlerden Umut”
Kanser tedavisi gören çocuklar ve aileleri için sıcacık proje: “Bugün Günlerden Umut”
Egeli iletişimcilerden anlamlı bir sosyal sorumluluk projesi daha… Ege Üniversitesinin topluma katkı misyonu doğrultusunda sosyal sorumluluk çalışmalarına önem veren İletişim Fakültesi, yürekleri ısıtacak yeni bir projeye daha imza attı. Yürütücülüğünü EÜ İletişim Fakültesinin, paydaşlığını Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı ile Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin…
View On WordPress
0 notes
Text
Kanser tedavisi gören çocuklar ve aileleri için sıcacık proje: “Bugün Günlerden Umut”
Kanser tedavisi gören çocuklar ve aileleri için sıcacık proje: “Bugün Günlerden Umut”
Egeli iletişimcilerden anlamlı bir sosyal sorumluluk projesi daha… Ege Üniversitesinin topluma katkı misyonu doğrultusunda sosyal sorumluluk çalışmalarına önem veren İletişim Fakültesi, yürekleri ısıtacak yeni bir projeye daha imza attı. Yürütücülüğünü EÜ İletişim Fakültesinin, paydaşlığını Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı ile Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin…
View On WordPress
0 notes
Text
Kanser tedavisi gören çocuklar ve aileleri için sıcacık proje: “Bugün Günlerden Umut”
Kanser tedavisi gören çocuklar ve aileleri için sıcacık proje: “Bugün Günlerden Umut”
Egeli iletişimcilerden anlamlı bir sosyal sorumluluk projesi daha… Ege Üniversitesinin topluma katkı misyonu doğrultusunda sosyal sorumluluk çalışmalarına önem veren İletişim Fakültesi, yürekleri ısıtacak yeni bir projeye daha imza attı. Yürütücülüğünü EÜ İletişim Fakültesinin, paydaşlığını Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı ile Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin…
View On WordPress
0 notes
Text
TÜGİAD Bursa lösemeli çocuklara umut oluyor
https://pazaryerigundem.com/haber/192284/tugiad-bursa-losemeli-cocuklara-umut-oluyor-2/
TÜGİAD Bursa lösemeli çocuklara umut oluyor
TÜGİAD (Türkiye Genç İş İnsanları Derneği) Bursa Şubesi, LÖDER (Lösemili Çocuklar Derneği) ile anlamlı bir etkinlikte buluşarak lösemili çocuklar ve aileleri için umut oldu. TÜGİAD üyeleri, LÖDER aracılığı ile lösemili çocuklar ve aileleri için bağışta bulundu.
BURSA (İGFA) – TÜGİAD Bursa Şubesi, toplumsal sorumluluk projelerine bir yenisini daha ekledi. 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası’ndan anlamlı bir etkinliğe imza atan TÜGİAD Bursa Şubesi, LÖDER aracılığı ile lösemili çocuklar ve aileleri yararına kahvaltı etkinliği düzenledi.
TÜGİAD üyelerinin katıldığı kahvaltı organizasyonunda her bir kişi için belirlenen miktar, lösemili çocuklar ve aileleri için bağışa dönüştü.
Ekinlikte TÜGİAD Bursa Şube Başkanı Selim Baykal ve TÜGİAD Bursa Şubesi geçmiş dönem başkanları da önemli miktarda bağışta bulundu.
TÜGİAD Bursa Şubesi Başkanı Selim Baykal, lösemili hastalıkların sağlıklarına kavuşmaları için üzerimize düşen her görevi yerine getirmeye hazır olduklarını söyledi. Başkan Selim Baykal’ın konuşmalarının ardından LÖDER’in çalışmalarının anlatıldığı video klip izlendi.
TÜGİAD üyelerine LÖDER’in faaliyetleri hakkında bilgi veren Bursa Lösemili Çocuklara Yardım Derneği (LÖDER) Başkanı ve Sabahattin Gazioğlu Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Hastanesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Adalet Meral Güneş ise, “Hastaların birçoğu dışarda, arabalarda ya da koridorlarda mukavvaların üzerinde yatıyorlardı. Ne yapabiliriz diye düşünürken, o dönemki bölüm başkanımız ile birlikte derneğimizi kurduk. Bursa Türkiye’nin en büyük şehirlerinden biri ve sürekli olarak göç almaya devam ediyor. Dolayısı ile bizim de hasta sayımız her geçen gün artıyor. Biz sadece Bursa’ya değil, aynı zamanda Kuzey Ege’ye, İç Anadolu’ya, hatta Doğu Anadolu’ya da hizmet veriyoruz. Hatta Suriyeli hastalarımız da var şu anda. Kanserli çocukların tedavileri anlamında; çok büyük bir tedavi merkeziyiz ve Bursa’da bu anlamda tekiz. Bizim 2 tane ana hedefimiz vardı. Bir tanesi; konuk evi yapmaktı. Bu projemizi bir çok valimize sunduk ve sonunda bir valimiz bizi Sebahattin Gazioğlu ile tanıştırdı. Bu sayede Bursa LÖDER, Rahime Gazioğlu Bursa Lösemili Çocuklar Hasta Konukevi’nin temelleri atıldı ve 2011 yılında hizmet vermeye başladı. Şimdi uzaktan gelen hasta ve hasta yakınlarımız bu konukevinden rahatlıkla kalabiliyor. Prosedür gereği gelenlerden cüzi bir ücret alıyoruz ancak buranın finansmanı tamamen bağışlarla sağlanıyor.” diye konuştu.
Türkiye’de sağlık alanında başarılı çalışmalara imza atıldığını vurgulayan, Güneş, “Bir taş attığımız zaman o halka giderek büyümeye başlıyor. Her bir halkanın ayrı bir önemi var. Bağışların nereye gittiği ile ilgili kısaca bir bilgi vermem gerekirse; konuk evinde çalışan personellerimiz var. Bazen özel laboratuvarlara testlerimizi göndermek zorunda kalıyoruz. Bunlar çok pahalı testler. Genel bağışların büyük bir bölümü de bu hastaların test masraflarına gidiyor. Kurban bağışı toplayarak, bayramlarda erzak yardımı yapıyoruz. Bazı çocukların, özel okul giderlerine katkıda bulunabiliyoruz. Bazı ilaçların teminini sağlıyoruz. Bu gibi masraflar dolayısı ile sizlerin derneğe sahip çıkmasından çok mutluluk duyarız. Hep birlikte daha sağlıklı, daha güzel yollara doğru gideceğimizi umut ediyorum. Bu güzel organizasyon için TÜGİAD ailesine çok teşekkür ediyorum.” dedi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Kanser tedavisi gören çocuklar ve aileleri için sıcacık proje: “Bugün Günlerden Umut”
Kanser tedavisi gören çocuklar ve aileleri için sıcacık proje: “Bugün Günlerden Umut”
Egeli iletişimcilerden anlamlı bir sosyal sorumluluk projesi daha… Ege Üniversitesinin topluma katkı misyonu doğrultusunda sosyal sorumluluk çalışmalarına önem veren İletişim Fakültesi, yürekleri ısıtacak yeni bir projeye daha imza attı. Yürütücülüğünü EÜ İletişim Fakültesinin, paydaşlığını Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bilim Dalı ile Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin…
View On WordPress
0 notes
Text
Aşk kadın yaaa💜😳
Çok iyi çoook💜
1 note
·
View note
Text
Bugün ota boka duygulanıyorum, gözlerim doluyor. Geçmişten herhangi bi anı, herhangi birinin yaşadığı herhangi insani bir duygu bile beni hıçkırarak ağlatmaya yetecek halde. Galatasaray armasına bakınca bile gözlerim dolduğunu söylersem yeter herhalde.
Bilen bilir, birçok meslekte olduğu gibi mağazacılığın da en zor yanı insanla uğraşmaktır. Artık bir yandan alışmış olsam da bu denli nezaketsiz, kaba, empati yoksunu, kompleksli, çok bilmiş cahil insanlarla yaşamak yoruyor. Yine de beni geren ve üzen bu değil, dediğim gibi bunlara alışıyor ve profesyonelce karşılamayı biliyorsunuz. Ancak bu denli acıların olduğu bir dünyada iki kuruşluk insanların gündelik iki kuruşluk dertleri arasında boğuluyorum. Şımarıklığa, nezaketsizliğe, saygısızlığa gram tahammülüm yok. Sikeyim sizi de, kendi kendinize yarattığınız iki kuruşluk dertlerinizi de diyorum. Bu bıkkınlık hissinin uzunca süredir içimde büyüyüp yayıldığının farkındayım. İnsanların gözümün önünde hayatı bu denli ıskalamalarına tanıklık ediyor olmanın beni bir yandan da çaresizlik ve yalnızlık hissine sürüklediğini düşünüyorum.
İçimde bir çocuk çırpınırcasına lütfen birbirinize böyle davranmayın demek, çevrenizde sevgiyi büyüterek de yaşayabilirsiniz diye yön göstermek istiyor. Bir yandan da siktir et, hepsi sadece çürüyen et parçası diyor. Üzerlerinde sinek gezmemesi çürümedikleri ölü olmadıkları anlamına gelmiyor.
Öğrencilik ve sivil toplum yıllarımda bir gün Akdeniz Üniversitesi Çocuk Onkoloji servisinin içine girdim. Orası beni hayatla, sevgiyle, acıyla, fedakarlıkla, mücadeleyle tanıştırdı. Çıktığımda artık aynı kişi değildim. O günden beri başka biri olduğumu ve hayattan neyi istediğimi iyi biliyorum. Bu bilme halini de hep buradaki paylaşımlarımda ifade etmişimdir.
4 yaşında kaybettiğim Kerem’i hatırlıyorum, 11 yaşında hayata tutunmaya çalışan Yusuf’u unutmuyorum. Mağaza camının önünden tekerlekli sandalyesiyle her gün onlarcası geçen engelli çocukların yaşama dair umutlarını ve acılarını hissediyorum. Biliyorum ki hayatta daha çok acılar ve daha çok mutluluklar var. Hepimizin başına gelmiş, gelebilecek onlarca hikaye var. Bunları hissetmemek, bu denli kör olmak, kusura bakmayın ama bence ölü olmak demek dostlarım. Bu gece kadehimi 3. kez aynı hastalıkla mücadele eden Eren kardeşime kaldırıyorum. Kendisi daha 12 yaşında ve ben onu sadece Youtube sayfasına yüklediği videolarından tanıyorum ama benim zorluklar karşısında annem ve abimle birlikte gerçek rol modelim.
Tüm bunların ışığında dün bitti ve yarın da henüz yok. Anı yaşamayı, sevgiyi çoğaltmayı, geçmişi affedebilmeyi unutmadan yaşatabilmeliyiz. Bu yolculuk her zaman istediğimiz gibi gitmeyecek hatta belki birazdan bizim için bile bitecek. Çok duvara toslayacağız, bazen sevineceğiz bazen üzüleceğiz ama hiçbirinin 200 yıl sonrası için bırakın bunu yarınki başka insanlar için bile bir önemi yok. Küçük hayatlarımızı büyütmeden, sikindirik hayatlarımızın hakkını vererek yaşayalım yeter.
Buraya kadar anama babama sövmeden bayılmadan sabırla okuyabilen varsa da gözlerinden öpüyorum.
14.09.2022 Tam 00:00 :)
8 notes
·
View notes
Text
Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesinde “Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı” Göreve Başladı
Sağlık bakanlığı tarafından ataması yapılan “Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı” Uzm. Dr. Nihan BAYRAM hastanede görevine başladı. Uzman doktorun atanmasıyla birlikte ilimiz ve bölgesinde Çocuk Hematoloji ve Onkoloji hizmeti sunmaya başlanmıştır ibaresine yer verildi. Read the full article
0 notes