#Ü-40
Explore tagged Tumblr posts
Note
Fatih annene çok bağlısın ya hadi diyelim bir gün karşına birisi çıktı evlenme kararı aldın nolacak hep birinci sırada annen mi olacak bu evliliğinizi o kadar kötü etkiler ki ben annesiyle bağlı bir adamla evlenme kararından son anda döndüm zehir ediyor hayatı insana bak anneler önemlidir evet ama sen kendi aileni kuracaksan önceliğin o olmalıdır değil mi sende de öyle bir tip var annecisin yani
anneci, beyci, hanımcı, bilmem karıcı kocacı laflarını laf-ü güzaf buluyorum. aşka inanmam. saygı ve sevginin her şeyden üstün olduğuna inanıyorum. bunun için de ben hanımcıyım, anneciyim bilmem neciyim deyip kendimi bir taraf yapma gayretinde bulunmuyorum. anneme değer veriyor muyum, evet. çünkü beni o yaşattı. bunu her zaman söylüyorum, bak büyüttü demiyorum, yaşattı. ama bu demek değil ki ilerde hayatıma alacağım kadına aynı hassasiyeti göstermeyeceğim. veya idame ettireceğim hayatıma her şeyin annemin karar vereceğinin. bu konuda sorumluluktan kaçınmam. evleneceğim, ait olduğum insanı ben seçer, iyi veya kötü sonuçlarına katlanırım. sonuçta benim hayatımı ben yaşayacağım, annem değil. varsa şayet 40-50 sene biriyle hayat geçirecek olan benim, annem değil. benim için bana ilerde onca acıya, gayrete katlanıp hayalim olan kız çocuğunu verecek olan kadının, annemden aşağı kalır yanı olduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun. dolayısıyla ileriki hayatımda annem hep annem olarak kalacak, evet. ama eşim de eşim olarak kalacak. ikisinin de yeri apayrı dolu olacak bende. ama şunu da unutmamak gerekir ki, ileride hayatına alacağın adamı iyi seç. istisnalar mümkün, ama ideal bir anneye saygı ve sevgi göstermeyen biri hiçbir kadına aynı sevgi ve saygıyı göstermez. gösteremez. teşekkür ediyorum bakalım. :)
9 notes
·
View notes
Note
14 & 25 🧐
Teşekkür ederimmm
14 – What books do you want to finish before the year is over?
Şu an Elif Batuman’ın Budala’sını okuyorum. Sanırım yıl sonuna kadar onu bitirebilirim sadece. Çünkü bu kitapta biraz yavaşladım. Ve pek kitap okuyabildiğim bir dönemde değilim (metrobüste midem bulanmaya başladı)
Ayrıca Witch Nerissa’nın İntikamı Vol. 3’ü de bu sene okuyup bitirmek istiyorum. Türkçeye çevrilmiş ve basılmış tüm kitapları bitmiş olacak böylece. Yeni part’lar da yayınlanmaya devam edecekmiş. 2024’te de onlarla devam ederim.
25 – What reading goals do you have this year?
2022 yılında 2023 hedeflerimi yazarken kendime 30 kitap hedefi koymuştum ve yazarken bile çok gelmişti. Çünkü normalde çok fazla kitap okuyabilen biri değilim. Ama yılın ortalarında okuyabildiğimi görünce 30 çok az gelmeye başladı ve 40 olarak güncelledim (çok cesurca ve çılgın bir artış olmuş kesinlikle....) ve bu sene bu hedefi de geçtim.
O yüzden bu sefer geçtiğimi görüp sevineceğim değil gerçekten challange eyleyebileceğim bir goal koymak istiyorum. Sanırım 75 ya da 80 diyeceğim (çizgi romanlar da dahil olarak)
7 notes
·
View notes
Text
1. İSLAM HUKUKUNDAKİ EVLENME AKDİNİN MAHİYETİ VE HZ. AİŞENİN YAŞI MESELESİ
Maalesef yapılan tartışmalar bazı konular nazara alınmada yapılmaktadır. Bunları çok kısa bir şekilde de olsa özetlemekte yarar vardır:
1) İslam Hukukunda evlenme akdi, karı ve kocanın karşılıklı rıza beyanlarına dayanan bir sözleşmedir. Ancak özellikle günümüz hukuku açısından önemli bir fark bulunmaktadır. Bu evlenme sözleşmesi yani nikah akdi ile fiilen evlenme yani karı-kocanın aynı evde bir araya gelmeleri tamamen ayrı bir olaydır. Batı literatüründe evlenmeye contract of marrige (huwelijk) ve karı-kocanın evlilik hayatına başlamasına ise consummation of marriage (voltrekking) denmektedir. Evlilik akdi her yaşda yapılabilir. Ancak evlenme dediğimiz fiili evlilik ancak ergenlikten sonra mümkündür.
2) Bir diğer önemli konu da evlilikte vekalet konusudur. İslam Hukukunda özelikle evlilik akdinde vekalet geçerlidir. Baba ve dede, sadece akdi yapmak açısından küçüğün yetkili kanuni temsilcileridirler. Birinci hüküm de nazara alındığında, bir baba kızını, beş veya altı yaşında iken elli yaşındaki bir insan ile evlendirebilir, yani evlenme sözleşmesini yapar. Ancak karı-koca hayatına başlamaları için ergenlik ve evliliğe fizik itibariyle hazır olma şartı aranır.
3) Daha küçük yaştayken ergenlik yaşına ulaşan kadın veya erkek evlilik hayatına başlama konusunda seçimlik hak sahibidir. Biz buna ergenlik muhayyerliği (hıyar’ul-büluğ) diyoruz. Şimdi A isimli bir Müslüman erkek beş yaşında iken, babası tarafından 40 yaşındaki bir hanımla evlendirildi ise ve ya tam tersine 5 yaşındaki bir kadın 50 yaşındaki erkeğe nikahlandıysa, bu dinen ve hukuken mümkündür; ancak evlilik akdinin devamı ve karı-koca hayatının başlaması küçük olan ve ergenlik çağına ulaşmayan tarafın iradesine ve isteğine bağlıdır. Eğer babası veya dedesi tarafında çocuk iken yapılan evliliği ergen olan bu erkek veya kız tasdik ederse, evlilik devam edecektir. Aksi takdirde evlilik sona erecektir.
2. HZ. PEYGAMBER’E PEDOPHİLE (SÜBYANCILIK) VE CHİLD ABUSE (ÇOCUĞA CİNSEL TACİZ) İSNADI TAM BİR İFTİRA VE TAHRİKTİR
Maalesef asırlar boyunca doğubilimcileri tarafından ağızlarda sakız gibi çiğnenen ve Hz. Peygamber’in şahsiyetini hakaret için kullanılan iki iftira var:
A) Bunlardan birinci iddia Hz. Peygamber’in yukarıda gerçeği anlatılan evliliği kullanılarak sübyancı olduğu iddiasının tekrarlana gelmesidir. Asırlarca İslam alimleri bu hezeyanlara cevap vermişlerdir. Ancak gerçeği bilmemizde yarar vardır. Sübyancılık (pedophile), çocukların cinsel arzularda tercih edildiği bir sapıklık. Bilim adamları bu hastalık için belli kriterler açıklamaktadırlar. En önemlisi devamlı olarak ergen olmamış çocuk tercihidir. Hz. Peygamber’in evlilik hayatını tahlil ettiğimizde, önce dul ve 40 yaşındaki Hz. Hatice ile evlendiğini; sonra en az ergenlikten sonra ve kuvvetli ihtimal 13 yaşından itibaren Hz. Aişe ile evlendiğini; sonra 22 yaşındaki yine dul olan Hz. Ömer’in kızı Hafsa ile evlilik yaptığını; bunu 30 yaşındaki Zeyneb ile evliliğinin takip ettiğini; 26 yaşındaki Ümm-ü Seleme’nin de 38 yaşındaki Cahş kızı Zeyneb’in de dul olduklarını hatırlatalım. Yani Hz. Peygamber’in hayatına giren hanımlarının % 91’i 17 yaş üzerinde olduğu görülmektedir. Dul olan kadınlar ise % 75’i teşkil etmektedir. Bilimsel istatistikler, bu iddiaları ileri sürenlerin ancak akıl hastası olabileceklerini gözler önüne sermektedir. Bunu bir Batılı’nın cümleleriyle taçlayalım:‘Arap olan Peygamber Muhammed’in hayatını ve karakterlerini inceleyerek O’nun neler öğrettiğini ve nasıl bir hayat yaşadığını bilen insanların O’na saygıdan başka bir duygu taşımaları mümkün değildir.’
B) Hz. Peygamber’e yöneltilen ikinci bir itham da haşa onu child abuse yani çocuklara cinsel tacizde bulunduğu iddiasıdır. Buna cevap vermeye bile değmez. Ancak gerçeği hatırlatmak için şunu zikretmekte yarar vardır. Devamlı olarak çocuklara acı ve şiddet çektirerek zevk alma diye tarif edilen bu hastalğın hiçbir kriteri Hz. Peygamber’de bulunmamaktadır. Hz. Peygamber, nefsi duyguları için değil, belki hem insanlığa ve hem de İslam’a yararlı olmak için Hz. Aişe ile evlenmiştir.
3. HZ. PEYGAMBER’İN HZ. AİŞE İLE EVLENMESİNİN HİKMETLERİ?
Başta ifade ettiğimiz gibi, Hz. Peygamber’in sözleri gibi, fiilleri, halleri, tavır ve hareketleri de Din’in, Şeri’atın ve dini hükümlerin kaynağıdır. Hayatının görünen ve herkesçe müşahede edilen kısmını sahabeler bize naklettikleri gibi, özel hayatında bize örnek olacak ve kaynak teşkil edecek hal ve tavırlarını ise, onun hanımları bizlere nakletmişlerdir. Hemen hemen dinin ve hukuki hükümlerin bir manada yarısı, hanımları yoluyla Ümmete tebliğ olunmuştur. Demek bu büyük göreve, birden fazla ve hayat tarzı ve ahlak itibariyle farklı hanımların bulunması zaruridir. İşte bu görevi yapan hanımlarının başında Hz. Aişe gelmektedir.
Hz. Aişenin evlili��inin hikmetlerini üç ana grupta toplamak mümkündür:
1) En yakın arkadaşı olan Hz. Ebubekir’in arzusunu yerine getirmesi ve onunla olan arkadaşlık bağlarını kuvvetlendirmesi.
2) İslam hukunun kaynaklarından bir olan sünnetini ümmete tebliğ etmek ve özellikle de aile hukuku konularında önemli bir merci olmak üzere zeki bir kadın olan Hz. Aişe’yi yetiştirmek.
3) Allah tarafından ona verilen kabiliyetleri evlilik yoluyla ortaya çıkarmak. Zira bizzat Hz. Aişe’nin naklettiği bir hadis bu manayı açıklamaktadır: ‘Resulullah bir gün buyurdu: Ben seni rüyamda üç defa gördüm. Melek seni bana getirdi ve senin üzerinde ipek bir elbise vardı. Melek bana bu hanımın senin teselli, arkadaşım olacağını belirtti ve yüzünü açarak bana gözterdi. Sen rüyamda bana gösterilen o hanımsın.’
Hz. Aişe’nin hayatı bu söylenenleri desteklemektedir. Hanımlar arasında hiç biri onun ulaştığı bilim seviyesine ulaşamamıştır. Hz. Peygamberin hadislerin en çok nakleden ve kendilerine müksirun denilen ilk dört sahabenin arasında yer almaktadır (diğer üçü Ebu Hureyre, Abdullah bin Omer, Enes bin Malik). Hz. Aişe 2210 hadis nakletmiş ve bunlardan 174 Buhari ve Müslim’in ittifakla naklettikleri arasına girmiştir.
Hz. Peygamberin alim sahabeleri, her zaman onun ilminden yararlanmışlardır.
Hukukçu sahabe Ebu Musa El-Eş’ari şöyle demektedir: ‘Biz sahabeler, herhangi bir hukuki meselede sıkıntıya düştüğümüzde hemen Aişe’den sorardık. Gerçekten Peygamber’den sonraki 50 yıllık hayatını İslamı yaymaya ve ilim dağıtmaya tahsis etmiştir.
Onun hakkındaki, en güzel söz Hz. Peygamber’indir:‘Aişe’nin diğer hanımlara üstünlüğü serid yemeğinin (et ve döğmeden oluşan bir yemek) diğer yemeklere üstünlüğü gibidir. Erkekler belli manevi makamlara ulaşabilirler. Ancak Meryem ve Asiye dışında onun ulaştığı makama kadınlardan kimse ulaşamayacktır.’.
Sonuç olarak, Hz. Peygamber’in Hz. Aişe ile evlenmesindeki hikmet, bir kısım sapık insanların iddia ettiği gibi cinsi sapıklıklar değil, belki ilahi hikmet icabı kabiliyetli yaratılan Hz. Aişe’nin kabiliyetleri doğrultusunda İslam’in nakledicisi ve hamisi olmasıdır. Müslümanlar olarak bizler, aksini iddia eden gayr-i Müslimleri de, bu gerçekleri görmek üzere Hz. Muhammed’in hayatını Kur’an ve Sünnet kaynakları ışığında incelemeye ve bu söylediklerimizi tahkik etmeye çağırıyoruz.
‘Ben O’nun hayatını inceledim. Harikulade bir insan ve bana göre Hristiyan karşıtı da değil. En doğru adıyla insanlığın kurtarıcısı. Bazılarınca diktatör diye anlatılmaya çalışılan bu insan, modern dünyamızda olsaydı, insanlığa barışı ve huzuru getirmeyi başarırdı. Ben inanıyorum ki, O’nun peygamberliği yakın gelecekte Avrupa’da da kabul edilecektir..
1 note
·
View note
Text
Herkesin aynı anda izin almaya karar verdiği bu cumartesi gününde daha şimdiden 40 kişilik rezervasyon geldi akşama kadar bu sayı rezervasyonsuz müşterilerle beraber 100 ü geçecek gibi duruyor ve biz sadece iki kişiyiz allah yardımcımız olsun ben bu kurtlar sofrasından çıkamazsam ona yanarım..
4 notes
·
View notes
Text
Südafrika 2022/23 - Tag 24
Herrschaften und Oukies!
Schön haben wir es hier im Marloth Park in unserem Ochre House in der Woodpecker Road. Das war wirklich ein Glücksgriff.
Bevor wir uns wieder in die belebten Großstädte begeben, genießen wir noch 4 Nächte ganz unten, im Süden des Kruger Nationalparks, am berühmten Crocodile River.
Der Kruger National Park wurde nach Präsident Paul Krüger, Sohn eines deutschen Einwanderers, benannt. Im deutschen Sprachraum wird der Name deshalb meist mit ü geschrieben, was im englischsprachigen Raum natürlich unbekannt ist.
Das Naturschutzgebiet Marloth Park liegt am südlichen Rand des Krüger Nationalparks. Vom Park getrennt nur durch den Crocodile River.
Die Entstehung des heutigen Parks geht in die 1970er zurück. Damals dienten kleinere Unterkünfte als Übernachtungsmöglichkeiten für Durchreisende nach Maputo.
Da jedoch die Grenze um 22 Uhr geschlossen wurde, brauchten die südafrikanischen Touristen eine Übernachtungsmöglichkeit. 1977 wurde der Ferien- und Naturpark in der heutigen Form gegründet.
Der Name führt auf Rudolf Marloth zurück. Marloth wurde 1855 in Lübbe geboren und wanderte 1881 in die Kapkolonie aus. Der deutschstammige Chemiker führte zunächst eine Apotheke in Kimberley, bevor er sich später einen Namen als Botaniker machte.
Der Marloth Park ist über die N4 in Richtung Lebombo und Mosambik erreichbar. Es gibt im Süden zur N 4 zwei bewachte Gates, um in dieses private Wildschutzgebiet zu kommen. Ein drittes befindet sich im Norden, zum Farmland, dieses darf jedoch nur von berechtigten Personen genutzt werden.
Gate 1 liegt in Richtung des Kruger Malelane Gates (etwa 40 Kilometer entfernt) und Gate 2 liegt in Richtung Crocodile Bridge (rund 15 Kilometer entfernt).
Am Gate wird man “gebeten”, eine Liste mit Informationen wie Name, Passnummer, Adresse des Aufenthaltsortes und das Kennzeichen des Autos auszufüllen.
Dazu Telefonnummer und den Zweck wollte man auch noch wissen. Respekt! Dann bekommt man eine Zugangsberechtigung, die man gut sichtbar an den Rückspiegel hängen muss.
Nachdem wir den Kontrollposten passieren durften, meinte Micha scherzhaft: “Wenn Du hier nur ganz leise um Hilfe rufst, gucken sofort 20 Knarren aus dem Busch!”
Es gibt natürlich auch einige Regeln im Marloth Park, die unbedingt zu beachten sind. Eine davon ist, dass man nicht im Dunkeln durch die Gegend laufen sollte, denn nach Einbruch der Dunkelheit gehört der Park den Tieren.
Autofahren ist natürlich während der Dunkelheit erlaubt, wenn auch nicht unbedingt ratsam, eben wegen der hohen Tierdichte. Die Höchstgeschwindigkeit auf der Teerstraße beträgt 50 km und auf den unbefestigten Straßen 30 km.
Dies dient nicht nur der eigenen Sicherheit, sondern auch der der vielen Wildtiere, die hier relativ entspannt überall umher laufen.
Im Park gibt es natürlich auch, wie überall, Schlangen. Dafür hat man eigene Warnschilder entworfen und aufgestellt. Für die Anwohner steht ein Schlangenexperte zur Verfügung, der die Tiere auf Wunsch einfängt und entfernt.
Auf dem Gelände von Marloth befinden sich vier der „Big Five“ – mit Ausnahme des Elefanten.
Löwe, Nashorn und Büffel sind bzw. sollen auf „Lionspruit“ beschränkt sein – das private Wildschutzgebiet des Parks.
Aktuell befinden sich mehrere Löwen sowie mindestens 1 Leopard innerhalb des Parks, die aus dem Krüger “rüber gemacht” haben.
Eine einzelne Löwin konnte bereits betäubt und besendert werden. Man hat auch versucht sie wieder in den Krüger zurückzuführen, jedoch war sie nach kurzer Zeit wieder da. Immerhin weiß man durch den Sender, wo sie sich gerade aufhält.
Bei der zweiten Löwensichtung ist der Fall deutlich komplizierter, da es sich um eine extrem clevere Mutter mit unglaublichen 5 halbstarken Jungtieren handelt. Sie hält sich und ihre Kinder sehr gut versteckt. Alleine die Tatsache, dass sie es geschafft hat 5 Junge groß zu ziehen, spricht schon für sich.
Bei dem oder den Leoparden ist die Sachlage ganz anders, da diese Tiere extrem scheu sind und sehr gute Kletterer. Die können über die Bäume ruckzuck in den Marloth Park und wieder raus.
Natürlich wird der Katzenbesuch stark diskutiert. Wobei die Anwohner, die hier teilweise schon seit mehreren Jahrzehnten wohnen, die Katzen sehr entspannt sehen: Man habe noch nie Schwierigkeiten mit Löwen, Leoparden oder Hyänen gehabt, wohl aber mit Dieben und Einbrüchen.
Teilweise wird schon vorgeschlagen die Raubkatzen als zusätzliches Security Personal einzustellen, denn in der Nacht traut sich das Gesindel dann nicht aus der Deckung.
Elefanten (und Hippos) lassen sich aber hervorragend von der Uferseite und den Loops entlang des Crocodile Rivers beobachten. Dort stehen überall Bänke, von denen man in den Kruger schauen kann.
Marloth Park ist so etwas wie ein Ferien Resort im Busch, der an den Kruger Nationalpark grenzt. Trotz des Zaunes kommt es immer wieder einmal vor, dass insbesondere Löwen oder Hyänen in die bewohnten Gebiete vordringen können. Für Leoparden und andere Wildkatzen stellt der Zaun sowieso keine Hürde dar.
Die Häuser sind mehr oder weniger gut gelungen in die Natur eingefügt. Und wie immer lässt sich über Geschmack bzw. manch Geschmacklosigkeiten nicht streiten.
Da es sich um ein Wildreservat handelt, dürfen die Bewohner keine Haustiere halten. Zum Einen wegen möglicher übertragbarer Krankheiten, zum anderen um genetische Vermischungen, insbesondere bei Hunden & Katzen, auszuschließen.
Bis auf die Hauptstraße, die Olifants Road, die den Marloth Park einmal durchquert, sind alle Straßen und Wege “naturbelassen”. Ein tiefer gelegter Golf ist hier nicht gerade besonders zweckmäßig.
Insgesamt umfasst “bewohnte” das Areal 1500 Hektar. Innerhalb gibt es keine Zäune, so dass wilde Tiere (Gnus, Kudus, Warzenschweine, Impalas, Wasserböcke, Zebras, Nyalas, Giraffen usw.) frei herumlaufen.
Das gesamte Parkgelände ist natürlich komplett hochsicherheitsmäßig umzäunt. Über 14 Kilometer grenzt der Crocodile River an den Marloth Park.
Die Bewohner haben die Möglichkeit „Self Game Drives“ zu machen oder auch an organisierten Pirschfahrten und Naturwanderungen teilzunehmen. Viele Unterkünfte haben extra eigene, dafür ausgestattete Fahrzeuge.
Fast alle Hauseigentümer besitzen mindestens einen PS-starken Geländewagen, der entsprechend eingesetzt wird. Gegen 16 Uhr setzten sich ganze Karawanen zum Sundowner-Game-Drive entlang des Flusses in Bewegung.
Wir beobachten dieses täglich Ritual und haben unseren Spaß. Die normalen, üblichen Verkehrsregeln scheinen hier nicht zu gelten. Da sitzen Personen am Steuer, die, sagen wir mal, unserer bescheidenen Meinung nach, noch nicht das Führerschein-Alter erreicht haben.
Die ganze Familie sitzt hinten auf der Ladefläche oder oben auf dem Dach oder hinten auf der Stoßstange, bei geöffnetem Kofferraum. Interessante Konstruktionen haben wir auf den dicken Pickups schon ausgemacht.
Irgendwie ist das hier eine eigene Welt. Es gibt eigene Ranger, die sich um das Wohl der Tiere kümmern und natürlich gibt es auch eine eigene Security, die ständig patrouilliert.
Allerdings haben wir schon den Eindruck, dass das Gesindel zugenommen hat und auch die Security deutlich mehr Präsenz zeigt, als beispielsweise im vergangenen Jahr.
Sogar mit einer Hundestaffel ist man hier unterwegs.
Mehrere Restaurants kümmern sich um die Hungrigen, während zwei Geschäfte die Selbstversorger bestücken.
Sogar einen Baumarkt, einen Car Wash, Bottle Stores, Souvenirgeschäfte, eine Touristeninformation und ein Spaßbad für die lieben Kleinen gibt es.
An den Wanderwegen und Loops wurden Plätze für Picknick und Sundowner eingerichtet. Einige Bird Hides zur Vogelbeoachtung wurden ebenfalls erbaut.
Nachdem wir heute ausnahmsweise einmal richtig lang ausschliefen und uns dann der Körperpflege gewidmet hatten, rafften wir uns zum Vormittag auf.
Erst einmal ging es zur Tankstelle. Wir sind von den Zapfsäulen extrem beeindruckt. Das will ich zu Hause auch so haben! Kann ich das irgendwo beantragen und gibt es dafür eventuell sogar Fördermittel?
Anschließend zum General Dealer, dem Tante-Emma-Laden oder auch Supermarkt.
Der Nachmittag ist brüllend heiß, irgendwas zwischen 35 und 40 Grad. Natürlich ist gerade zur heißesten Zeit “Loadshedding”. Der Strom ist weg und die Klimaanlage geht nicht. Dafür hüpfen wir in den eigenen Pool und gucken in den Busch.
Danach machen wir das, was hier alle machen: die River Front abfahren und Tiere am Crocodile River gucken.
Am Abend gibt es wieder ein stimmungsvolles Feuerchen und es wird natürlich wieder gegrillt.
Lekker Slaap!
Angie, Micha und der Hasenbär
8 notes
·
View notes
Text
. ÇAMLICA CAMİİ’NİN
MUHTEŞEM ÖZELLİKLE.🙏
- İmanın 6 şartını
temsilen 6 minaresi vardır.
- 6 minaresinin
4'ü Anadolu'ya adım attığımız
1071 yılına atfen 107,1 metredir.
- Minarelerde 16 şerefe
4 tanesi 3 şerefeli, 2'si de 2 şerefeli), daha
önce kurulan 16 Türk devletini temsil ediyor.
- 72 metre yüksekliğindeki
Ana kubbe, İstanbul'da yaşayan 72 milleti,
- Ana kubbenin çapı 34
metre olup İstanbul'u simgeliyor plaka.!
- Camideki 5 normal kubbe,
İslam’ın 5 şartını gösteriyor.
- Camiye 5, şadırvanlı avluya
3 abidevi kapıyla giriliyor. Bunların
toplamı 8 cennet kapısını simgeliyor.
- İki mekândaki toplam 33 kubbe tespih,
tahmid, tekbirin ayrı ayrı otuz üçer defa
tekrarını belirtiyor.
- Ana kubbe yüksekliği
54 metre olup 54 farzı.!
- Ana kubbe çapı
32 metre olup 32 farzı işaret ediyor.
- Ana kubbe pencereleri Resulullah Efendimizin peygamber olduğu yaşı ve bir günde kılınan 40 rekât namazı simgeliyor.
- Ana kubbe etrafındaki 4 yarım kubbe
Edille-i şer’iyye, 4 büyük halifeye, 4 büyük
kitaba, 4 mezhebe, 4 büyük meleğe,
- Bir alt kattaki 12 yarım kubbe İslam'ın
tasvip ettiği 12 tasavvuf yolunu ifade ediyor.
- Bir alt katta bulunan aynalı pencereler,
her cephede ayrı ayrı 28 adettir. Hem bu pencereler hem de şadırvanlı avludaki 28 kubbe, Kur’ân-ı kerimde adı geçen 28 peygamberi işaret ediyor.
-Çamlıca Camii,
Peygamberimiz efendimizin yaşamış
olduğu 63 yıla atfen, 63 bin kişinin aynı
anda ibadet edebileceği şekilde planlandı.
- Fetih Suresinin
tamamı kubbeye işlenmiştir.
- Milli ve manevi duygularımızın
yükseldiği özel günlerde Çamlıca Camii’nden
-İstanbul'un fethine atfen- 1453 metrekarelik
dev bir Türk bayrağı dalgalanıyor
- Camlıca Camii bir afet anında sivil
savunma anlamında kapalı alanları ile
100 bin kişiyi barındıracak şekilde planlandı.
- Allah tüm müslümanların bu camii görmelerini ve içinde ibadet ve dua
etmelerini nasip etsin.
4 notes
·
View notes
Note
Magma
Anon- Magma
suspect
Finnish??
I asked some others, all say that's probably from Finnland!!
Thank god this language doesn't exist 😌
But cool, they're bohemian
Hortz für den starken Westen oder was?? WHAT IS HORTZ.
could it be a French, German fusion language??
With the many ü it has a Turkish aesthetic
They're a bit creepy
^the music and when they perform
THAT DRUMMER, he's sus
Sometimes it's like they're imitating German 1930s, 40s accent
That's not music for listing in the background, ABSOLUTELY NOT
Oh man, that's too funny
Either people LOVE this (especially French) or people think it's crap
I'm neutral, it's not really bad but I won't listen to that again 🤣
They even make the effort for the lyrics;
That last line- Kobaia iss deh Hündin, gives Germans weird interpretations...
// Šlag! could mean 'Schlag' and lösz! means 'los'
It makes you mad
5 notes
·
View notes
Text
💫💫💫
.
Dualar, salât ü selamlar arasında kabule daha da karîn olurlar. Salât ü Selam, rahmet-i Rahman’a mazhariyetin ve Resûl-i Ekrem Efendimize yakınlığın en başta gelen vesilelerinden biridir. Mübarek ismi zikredildiğinde salât ü selam getirmemek de en büyük cimriliktir.
A9shâb-ı kirâm efendilerimizden bazıları Resûl-ü Müctebâ (aleyhi ekmelüttehâyâ) Efendimize,
“Biz, Senin üzerine nasıl salavât-ı şerife getirelim” diye sorduklarında
Efendimiz (aleyhi elfü elfi salâtin ve selam),
“Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed… deyiniz”
(Tirmizi, Vitr 20.)
Bismillahi arkıyke min kulli şeyin yu'zike min şerri kulli nefsin ev aynin hasidin, Allahu yeşfike bismillahi arkıyke.
Anlamı: Allah’ın ismiyle seni rahatsız eden her şeyden sana okurum. Her nefsin veya hasetçi her gözün şerrinden Allah sana şifâ versin. Allah’ın adıyla sana okurum.»”
(Müslim, Selâm 40)
#islam#dua#iman#ihlas#kuran#animals#nature#resulallh#hidayet#şifa#yaşafi#allahım sabır#allah yardımcımız olsun
3 notes
·
View notes
Text
Scara as Lv Bu/吕布 (note: when using pinyin input ü is typed as v) from Romance of the Three Kingdoms/三国演义, audio from 1994 TV adaptation of Romance of the Three Kingdoms.
#a very obscure joke here on tumblr#but whatever#genshin impact#romance of the three kingdoms#scaramouche#lv bu
3 notes
·
View notes
Text
Hammersexy in Leder aber für mich zu jung..mag Lederfrau ü 40
#leather#black leather#leather dress#thigh boots#seeking leatherqueen to pleasure#seeking mature leatherqueen to pleasure 82#münchen
755 notes
·
View notes
Text
GEYLANİ TEFSİRİ
FATIHA SURESİ TEFSİRİ
Bismillahi'r-Rahmani'r-Rahîm
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın Adıyla
SÜRENİN GİRİŞİ
Allâhü Teâlânın, gaflet uykusundan ve nisyân (Hakk'ı unutma) uyuklamasından kendisini uyandırdığı kimse için, âlemler ve onlarda olan her şeyin, Zât-ı ilâhînin isimleri üzerine müterettip sıfatların eserlerinden başka bir şey olmadığı gizli değildir.
Çünkü Zât için vücûdun/ varlığın her bir mertebesine mâtuf bir ism-i hâss ve o mertebeye âit özel bir sıfat vardır.
Bu her bir isim ve sıfatın kendine mahsus bir eseri söz konusudur.
Vücûdun bütün mertebelerinde durum aynıdır; isterse bir tâne, bir zerre, bir anlık, bir kerelik... olsun.
"Ehadiyet (bir teklik)" sözüyle ifade edilen mertebenin sayı ile alâkası yoktur ve orası "amå"dır, karanlıktır, körlüktür, bilinmezliktir.
Bu mertebeden basîret sahiplerinin, işin sonuna ulaşmış kimselerin dahi bir nasibi yoktur.
Onların nasibi sadece hasret, hayret, dehşet ve şaşkınlıktır. O amâ, peygamberlerin mîraçlarının son durağı ve evliyânın seyr u sülüklerinin basamaklarının en ucudur.
Bu mertebeden sonra onlar öyle bir seyr u sülük içerisinde olurlar ki, artık o mertebede müs- tağrak, hayran, kendinden geçmiş ve şaşkın bir hale gelirler.
"Ondan başka ilah yoktur, onun vechinden başka hiçbir şey yok olucudur" (Kasas, 28/88) derecesindeki fenâya ulaşırlar.
Sonra Allâhü Teâlâ kullarının bu mertebeyi bilmelerini murat ettiği için, onları bu mertebeye yakınlaştırır ve ona yöneltir.
Tå ki, onların teveccühleri ve yakırılaşmaları, kesretin/çokluğun ve ikiliğin belirtisi olan izafeti ortadan kaldırmayı sağlayan hakiki aşk ve muhabbet mertebesine ulaşır.
Bundan sonra onların fenå hakkındaki niyetleri saflaşır ve talepleri gerçek talep olur.
Sübhân olan Hak, kendisine yapılan duâ ve münâcât çerçevesinde, kullarına doğru yolu göstermek ve öğretmek için, kesretin basamaklarından fenâya ulaştıran vahdetin kemåline doğru tedricî/aşamalı bir şekilde kendi yolu hakkında onları uyandırır, onlara kendi yolunu sûreye şu şekilde başlayarak göstermektedir:
SAYFA 40
بسم اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ )
SÜRENİN TEFSİRİ
باسم الله
: Allah'ın adıyla başlarım. Bununla, amâ mertebesinden tenezzülü/inişi îtibariyle Zât-ı Ehadiyyet (bir tek olan zât) kastedilir.
Bütün mazharların kendilerine dayandığı ilâhî isim ve sıfatları şamil olup kapsaması itibariyle bu mertebeyi gerçek şekliyle târif etmek aslâ mümkün değildir.
Şerîat lisânında Levh-i Mahfůz ya da Kitâb-ı Mübin olan bu mertebe, mükâşefe erbâbı nazarında "a'yân-ı sabite" tâbiriyle ifade edilmektedir.
الرَّحْمَانِ
: Rahmân'dır. Bununla, imkân ve vücûb elbiseleri içerisinde bulunan varlıkların safhaları ve aşamaları üzerindeki tecellileri itibariyle; "ehadiyet" (bir teklik) mertebesinden "adediyet" (sayılabilirlik) mertebelerine tenezzülâtı îtibâriyle; ayrıca ilmî ve aynî (öz) şahsiyetlerle (varlıklarla) taayyünâtı ve varlık boyasıyla boyanması itibariyle Zât-ı Ehadiyyet kastedilir.
Yine الرحيم : Rahîm'dir (1). Bununla da, Zât-ı Ehadiyyet'in, kesretten (çokluk) sonraki tevhid (birlik), tefrikten (ayrılma) sonraki cem' (biraraya gelme), neşrden (yayılma) sonraki tayy (dürülme), inişten sonraki çıkış ve sınırlanmadan sonraki kayıtlardan sıyrılış hali kastedilir.
الْحَمْدُ:
Hamd/övgü ve kendisini yaratana itaatle yönelmiş, kendisine nimet bahşedene şükretmeyi, sözü ve hâli ile özünden kabul etmiş kâinâtın zerrelerinin dilinden çıkan her türlü hamdi, şükrü ve övgüyü şamil olan bütün medh ü senâlar, ezelden ebede kadar الله Allah içindir.
Sırf ona hastır, ona aittir.
Yâni âlemlerin ve içindekilerin hepsinin rabbi olup onları ortaya çıkaran bütün isim ve sıfatları kendisinde toplayan Zâťa mahsusutur.
O رَبِّ الْعَالَمِينَ : Alemlerin rabbidir/ sâhibidir (2).
Eğer âlemlerin ve içindekilerin rabbi onun bizzat kendisi olmasa ve onlara yardımdan bir an dahi o geri dursa, onlar/mevcûdat derhal yok olup gider.
41 Birinci Cüz Fatiha Süresi
الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ
الرَّحْمَانِ: Rahman'dır.
Daha ilk yaratılışta yâni dünyâ âleminde iken, güzel isimlerinin (esmâ-i hüsnâ) ve yüce sıfatlarının (sıfat-ı ulya) adem/yokluk aynası üzerine yansıyan gölgeleri ile kâinattaki her şeyin imdâdına yetişmek sûretiyle onları var eden ve yaratandır.
Cüz' olsun, küll olsun, âlemin tamamı onun bir yansımasıdır, onun şehadeti/ görünürlüğü ve gaybı/görünmezliğidir.
O, âlemin hem evvelidir, hem sonudur.
Alemin cüzleri/parçaları da, baştan sona, hiçbir fark olmaksızın aynı şekildedir.
الرجيم: Rahim'dir (3)
Ahirette, yüce semânın ve aşağı yeryüzünün dürülmesiyle birlikte her şeyi, başlangıçta her şeyin kendisinden geldiği ve sonunda kendisine döneceği yere tekrar döndürendir.
Çünkü o, مالِكِ يَوْمِ الدِّينِ: Din gününün sahibidir (4).
Din günü, şeriat dilinde, "kıyamet günü verilecek ceza" anlamına geldiği gibi, yeryüzü ve gökyüzünün, baştan sona bütün kayıtlarıyla kendisinde dürüldüğü "Tâmme-i Kübra" (Büyük Felâket) diye de isimlendirilmiştir.
O gün görüşler ve düşünceler birbirine girer.
Perdeler ve örtüler ortadan kalkar.
Başkalarının ve yabancıların (gayr ehlinin, Hakk'ı tanımayanların) gözleri şaşkına döner.
Vâhid ve Kahhâr olan Allah'tan başka bir şey kalmaz.
Sonra kul bu makamda tahkik ve temkin mertebesine ulaşarak, işlerinin tamamını Melik, Allâm, Kuddûs ve Selâm olan Allah'a havâle ettiği zaman, kulluk mertebesinin kemâle ermesinin bir işareti olarak, Rabbinden ayrılmamaya, arada perde ve örtü olmaksızın onun hitâbına mazhar olmaya müstahak olur.
Öyle ki, bu durumda "sen" zamiri aradan kalkar, ayın ile gayın birbirinden ayrılır ve o kulun konuşma dili hal diliyle örtüşerek şöyle der: إياك: Yalnızca sana, gayrına değil, çünkü varlıkta seninle beraber başka birisi yok! عبد: Taparız, kulluk ve ibâdet ederiz.
Yalnızca sana yönelir ve isteyeceğimizi tevâzu ve alçak gönüllülük ile sådece senden isteriz.
Çünkü bizim senden başka bir mâbudumuz ve senden başka hiçbir maksadımız yoktur. وإيالاً تستعين : Ve yalnızca senden yardım isteriz (5).
Yâni, sana kulluk etmede yardım ve
SAYFA 42
اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ صِرَاطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّالِّينَ
kuvveti sadece senden dileriz. Çünkü bizim senden başka müracaat edeceğimiz hiçbir merci yoktur.
Lutfunla اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ : Bizi doğru yola ilet (6).
Bizi, seni tevhîd etmenin zirvesine ulaştıran yola ilet.
Yani صراط الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ : Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna.
O, "yol arkadaşlığı güzel olan peygamberlerin, sıddıkların, şehitlerin ve sâlihlerin (bak: Nisa Sûresi, âyet 69) yoluna ilet bizleri. غير الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ : Gazaba uğramışların yoluna değil; müteredditlerin, şüphelilerin, vehim ile karışık akla uyarak apaçık yoldan ayrılmışların yoluna olmadığı gibi وَلا الضَّالِّينَ: Ve sapmışların (7)
yâni süflî dünyanın aldatması ve şeytanların sürüklemesi ile Hak yoldan, yakin tarîkinden ayrılmışların yoluna da değil, onlara da iletme bizleri.
Ey merhamet edenlerin en merhametlisi, katından bir icåbet ile آمین )kabul eyle
SÜRENİN HATİMESİ
Ey tevhid-i zâta yönelmiş olan Muhammedîl Allah işini kolaylaştırsın.
Burada sana gereken şudur: Kur'ân-ı Azîm'deki bu "seb'-i mesânî'yi (yedi âyeti) şamil olan "yedi deniz" hakkında daima teemmül ve tefekkür etmelisin.
Bunlar, zât-i ilâhînin yedi sıfatının teferruatıdır.
Bunların adedi yedi kat göğe, yedi kevnî gezegene ve onları bihakkın yönetmeye mutâbıktır.
Onlardaki semboller bu âyetlerde mevcuttur.
Onlar vâsıtasıyla, bütün izafetlerin ve çokluğun yok olacağı zât cennetine girmeye engel olan yedi cehennemin hastalığından kurtulabilirsin.
Ne var ki, sen zâhirinde Kur'ân'ın sözlerinden çıkarılmış olan peygamberin şeriati ve Mustafa'nın kurallarıyla, bâtınında da o peygamberin, tamâmiyle Kur'ân'ın âyetlerine ve hükümlerine istinat eden, ahlâkı ile ahlâklanıp, onun vasıfları ile vasıflanmadıkça, sende bu teemmül ve tefekkür senin için gerçekleşmeyecektir.
SAYFA 43
Peygamberin ahlâkı, zâhiren ve bâtınen her şeyi câmi olan Kur'ân'dır.
Ona bu ahlâk, Rabbinden
gelmiştir.
Zîra Kur'ân, Allah'ın, nebîsine indirdiği ahlâkıdır.
Onunla ahlâklanan gerçekten de kurtuluşa ermiş, bahtiyarlığa kavuşmuştur.
Bundan dolayı Hz. Peygamber: "Allah'ın ahlâkı ile ahlâklanın" diye buyurmuştur ki, bu ahlâk da Kur'ân'da zikredilen şeylerdir.
SAYFA 44
Fâtiha; Kur'ân'ın en veciz ve en açık bir şekilde seçilmiş hâlidir.
Fâtiha üzerinde tefekkür eden bir kimse, Kur'ân'dan nail olunabilecek her şeye nail olur.
Bundan dolayı zât-ı ehadiyyeye meyil ve teveccüh edildiği zaman, yâni "şerîat lisânı" ile söyleyecek olursak, namaz esnasında okunması farzdır.
Namaz ise, îman ehlinin mîrâcıdır.
Çünkü Hz. Peygamber: "Namaz mü'minin mîrácıdır" diye buyurmuştur.
Yine o: "Fâtiha'sız namaz olmaz" diye de buyurmuştur.
SAYFA 45
İşte, ey Ka'be-i hakikiye, kıble-i asliye yönelerek namaz kılan kimse Bu hakikate yakınlaştıran farz namazlara özenle devam etmen ve bu namazları edå etmekle elde edilen hikmet ve sırlara yapışman gerekir; buna dikkat et.
Eğer Hakk'ın cânibine dönmek ve onun kapısına yönelmek istiyorsan, öncelikle abdest almalı, zâhirî ve bâtınî bütün pisliklerin hepsinde temizlenmeli ve haramlardan kaçınmak sana kolay gelinceye ve saptırıcı hevâ ve heves şeytanlarının vesveselerinden kutruluncaya kadar nefsinden ve onun şehvetlerinden, arzularından sıyrılmalısın.
Allâhü Teâlânın büyüklüğünü bilip, bütün dünyâlık zevkleri nefsine yasaklayarak "Allâhü Ekber (Allah en büyüktür)" dediğin zaman, bunun mânâsını da düşünmen gerekir.
Zirâ o, başkasına nisbetle değil, bizâtihi kendi zâtında en yüce ve en büyüktür, çünkü onunla birlikte başkası yoktur.
Bunu, tafdil/yüceltme için değil de sıfat için kullan.
Bunu gözünün önüne, talebinin ve maksadının gözünün önüne dik, oradan hiç ayırma!
Hayır ve bereket umarak
"BİSMİLLÂH" dediğin zaman, rağbetini ve muhabbetini ona doğru göndermiş olursun.
"ER-RAHMAN (merhametlidir)" dediğin zaman, nefes-i rahmaniden senin onun katına doğru yükselmeni sağlayacak bir koku alırsın.
"ER-RAHÎM (rahmet sahibidir)" dediğin zaman, onun lutuf rüzgârlarından ve rahmet esintilerinden birisini içine çeker ve onun senin üzerindeki nîmetlerini sayarak, onunla ünsiyet etme makâmına ulaşırsın.
Hakk'a hamd ü senâ edip, nimetlerine karşı şükrederek
"ELHAMDÜLİLLAH (Allah'a hamd olsun)" dediğin zaman, nimetlerine şükretmeyi onunla aranda vesile kılmış olursun.
"RABBİ'L-ALEMÎN (âlemlerin Rabbidir)" dediğin zaman, tevhid makamının hakikatine ulaşır ve onun ihâtasını, şümülünü ve bütün mevcûdat üzerindeki rabliğini keşfedersin.
"ER-RAHMAN" dediğin zaman, onun geniş, nihâyetsiz rahmetini, umûmî ��efkatini ve merhametini dilemiş olursun.
"ER-RAHÎM" dediğin zaman, Hakk'ın gayrısına iltifat etmek anlamına gelen elim azaptan kurtulmuş ve ayrıldıktan sonra tekrar
Hakk'a kavuşmuş, vâsıl olmuş olursun.
"MALİKİ YEVMİ'D-DİN (o, din gününün sahibidir)" dediğin zaman, bütün sebepleri, vâsıtaları ortadan kaldırarak, keşf ve şühûd makamının hakikatine ermiş olursun.
O zaman senin için zuhur edecek ve görünecek ne varsa zuhur eder.
İşte tam bu halde iken cem' lisânı ile
SAYFA 46
"İYYAKE NA'BÜDÜ (yalnızca sana kulluk ederiz)" yâni "ancak seni muhatap alarak sana kulluk ederiz ve
"İYYAKE NESTAÎN (yalnızca senden yardım dileriz)" yani "senin yardımınla yine senden yardım dileriz" demek düşer.
"IHDİNA'S-SIRÂTA'L-MÜSTAKÎM (bizi dosdoğru yol ilet)" dediğin zaman, kulluk makamını sağlamlaştırmış olursun.
"SIRÂTA'L-LEZÎNE EN'AMTE ALEYHİM (kendilerine nîmet verdiklerinin yoluna)" dediğin zaman, cem' makâmına iyice yerleşmiş olursun. "GAYRİ'L-MAĞDÛBİ ALEYHİM (gazaba uğramışların yoluna değil)" dediğin zaman, onun celâl sıfatlarının darbelerinden uzaklaşmış olursun.
"VELA'D-DÂLLÎN (sapmışların yoluna değil)" dediğin zaman, vuslata ermişken geriye dönmekten korkmuş olursun.
"ÂMÎN" dediğin zaman, kovulmuş şeytandan emin olursun.
İşte, namazı yukarıda anlatıldığı şekilde kılmalısın. Öyle ki, her namazın zât-ı ehadiyyetin zirvesine götüren bir mîraç, ebediyet göğüne yükselten bir vâsıta ve ezel ve ebed hazînelerini açan bir anahtar olsun.
Bu ise ancak, beşerî sıfatların gereklerinden kurtulmak sûretiyle gerçekleşen mevt-i irâdiden ve râzı olunmuş bir ahlâk ile ahlâklanıp, güzel hasletleri elde ettikten sonra gerçekleşebilir.
Sende dünyaya meyil olduğu müddetçe, gaflette yüzen insanlardan kaçıp uzaklaşmadıkça, onların vesveselerinden ve âdetlerinden firår etmedikçe bunu elde edemezsin.
Zira karakterler ve hastalıklar bulaşıcıdır.
Nefisler, hevâ ve hevesi emredici ve Mevlâ'dan yüz çeviricidir.
Allâhü Teâlâ lutuf ve keremiyle, bizi onların şerlerinden korusun, aldatmacalarından kurtarsın.
#SEYYİD #ABDÜLKADİR #GEYLANI (IK.S.) #KÜLLİYATI #EHLİ #BEYTİ #KİRAM #PINARLARI
GEYLANÎ TEFSİRİ (I. CİLT)
#KUTBI #RABBANI SEYYİD #ŞERİF #ŞEYH ABDÜLKADİR GEYLÂNÎ EL-HASENI EL-HÜSEYNİ
#FATİHA #SÜRESİ #TEFSİRİ
1 note
·
View note
Text
Denizli'de yem fabrikasında mısır silosuna düşerek boğulan 40 yaşındaki işçi yaşamını kaybetti!
Denizli'de mesaiden sonra evine dönmeyen işçinin ailesi tarafından yapılan kayıp ihbarı, acı gerçeği ortaya çıkardı. Abalıoğlu Yem Fabrikasında çalışan 1 çocuk babası işçinin, mısır unu silosuna düştüğü ve fark edilememesi sonucunda boğularak yaşamını yitirdiği saatler sonra belirlendi. Abalıoğlu Yem Fabrikasında iş cinayeti Olay, Pamukkale ilçesi Eskihisar Mahallesi'nde faaliyet gösteren Abalıoğlu Yem Fabrikasında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre; dün mesai çıkışı akşam evine dönmeyen 40 yaşındaki Yalçın Saldamlı'nın ailesi, 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak Saldamlı'nın eve gelmediğini ve kendisine ulaşamadıklarını söyledi. İhbar üzerine yem fabrikasına giden polis ekipleri, Yalçın Saldamlı'nın nerede olduğuna dair araştırma başlattı. Fabrika yerleşkesinde polis ekipleri tarafından yapılan incelemelerde, kendisinden haber alınmayan Yalçın Saldamlı'nın mesai saatinin 16.00'da bittiği ancak personel çıkış sistemine göre de fabrikadan ayrılmadığı belirlendi. Cansız bedeni un silosundan çıktı Son olarak çalışma arkadaşları tarafından öğle yemeğinde görülen Yalçın Saldamlı'nın bulunması için ekipler güvenlik kamerası kayıtlarını saniye saniye izledi. Yapılan araştırmalar sonucunda, saatlerdir fabrikada yokluğu anlaşılmayan Yalçın Saldamlı'nın mısır unu silosuna düştüğü belirlendi. Boşaltılan mısır unu silosunda Saldamlı'nın cansız bedenine ulaşıldı. Cenazenin itfaiye ekipleri tarafından çıkartılmasının ardından olay yeri inceleme ve Cumhuriyet Savcısı tarafından incelemeler yapıldı. Çalıştığı yem fabrikasında meydana gelen iş kazası sonucu hayatını kaybeden Yalçın Saldamlı'nın cenazesi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Denizli iş güvenliği raporu Denizli'de yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıkları Denizli iş sağlığı ve güvenliği verilerine göre; 2013’den bu yana 75.434 iş kazası, 219 iş cinayeti yaşanmış, 11 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. 2023 yılında iş kazası geçiren kişi sayısı 9.655 olmuş, kayıp gün sayısı ise 104.660 olarak kayıtlara girmiştir. Bununla birlikte 2023 yılında 3‘ü kadın 24 kişi iş cinayetleri sonucu yaşamını yitirmiştir. Yine 2023 yılında 4 kişiye meslek hastalığı tanısı konmuştur. Denizli, 2023 yılında kendi bölgesinde 9.655 iş kazası ile, tüm zamanların iş kazası rekorunu kırdı. Read the full article
0 notes
Text
LE STC30 DE SUPERLIFE
LE STC30 DE SUPERLIFE
Le STC30 est un complément alimentaire diététique naturel a prendre par voie sublinguale, c'est-à-dire appliquée sous la langue (permettant à 95% de ses nutriments d'être immédiatement absorbé).
Fait a base de plante ,c'est un produit en avance sur son temps qui utilise les cellules souches végétales pour gérer ,prévenir ou traiter toutes sortes de problèmes de santé..
C'est le supplément de cellules souches le plus puissant disponible, vendu et distribué par le leader mondial SUPERLIFE et fabriqué par le groupe Mibelle (Suisse)
Le produit STC30 est approuvé par plusieurs organismes internationaux dans plus de 45 pays a travers le monde entier.
Le STC30 active naturellement vos propres cellules souches, les régénère et fournit une immunité robuste.
Avec plus de 50 a 70 trillions de cellules dans nôtre corps, la santé cellulaire est cruciale pour notre bien être général et notre bonne santé.
Avec le STC30 vous pouvez vieillir en bonne santé.
PRINCIPE ACTIF DU STC30 :
TRIPLE ACTIONSØ
• Il met notre système immunitaire au top
• Il met nos cellules souches au top de leur nombre de leur mobilité et de leur action
• Il apporte la quasi-totalité des nutriments indispensables pour notre bien-être devenu rares aujourd'hui dans alimentation
LISTE DES MALADIES TRAITEES:
PLUS DE 135 (Liste Non-exhaustive)ü
• DEFICIENCE IMMUNITAIRE
• INSUFFISANCE RÉNALE
• DIABETE TYPE 1 & 2
• HYPERTENSION ARTERIELLE
• CANCER TOUT TYPE
• ARTHROSE
• ANTI COX-2 PAR LA PHYCOCYANINE QU’ELLE CONTIENT QUI EST PLUS INTERESSANTE QUE LES ANTI-INFLAMMATOIRES HABITUELS
• INFECTIONS
• DEPRESSION PAR LA PEA PHENYLETHYLAMINE
• LE MANQUE DE CONCENTRATION
• PROBLÈMES GASTRO-INTESTINAUX
• RHUMATISMES
• PROBLÈMES CARDIO-VASCULAIRES
• HYPERCHOLESTÉROLÉMIE
• HYPOTENSION
• HYPERTENSION
• OBÉSITÉ
• TROUBLES DE LA MÉMOIRE
• FATIGUE CHRONIQUE
• HYPOGLYCÉMIE
• PROBLÈMES CUTANÉS
• EMPOISONNEMENTS AUX MÉTAUX LOURDS
• POLLUTIONS
• ÉLECTROMAGNÉTIQUES
• HÉPATITES
• INFECTIONS VIRALES
• ALZHEIMER
• PARKINSON
• STRESS
• VIEILLISSEMENT ET DÉGÉNÉRESCENCE CELLULAIRE
• ÉPILEPSIE
• DÉGÉNÉRESCENCE MACULAIRE DE LA RÉTINE
• FATIGUE GENERALE
• ASTHME
• ALLERGIES
• MENAUPOSE PRECAUSE
• HERNIE DISCALE
• AVC
• CATARACTE
• MALADIES DES NEURONES
• GOITRE
• GLAUCOME
• RHINITES
• CALVITIE
• DÉCHIRURES MUSCULAIRES
• PLAIES DE CHIRURGIE
• FRACTURE DES OS
• VIH
• ARTHRITE
• ARTHROSE
• KYSTES
• DOULEURS LOMBAIRES
• DYSTROPHIE OVARIENNE
• FAIBLESSE ET IMPUISSANCE SEXUELLE
• INFECTION URINAIRE
• CANCER DE LA PROSTATE
• MALADIE DE LA THYROÏDE
• FIBROMES
• DOULEURS MUSCULAIRE
• ETC.
FAITES DES ÉCONOMIES EN UTILISANT LES PRODUITS DE SUPERLIFE
(+225) 07 58 40 83 55
Livraison rapide et partout dans le monde
0 notes
Text
Pakistan'da tren istasyonunda bombalı saldırı: 24 ölü, 44 yaralı
Pakistan’ın güneybatısındaki Ketta’da bir tren istasyonunda meydana gelen patlamada 14’ü asker olmak üzere 24 kişi öldü, 40’tan fazla kişi de yaralandı. Belucistan Polisi tren istasyonundaki patlamaya ilişkin yaptığı açıklamada,“Hedef Piyade Okulu’ndaki ordu personeliydi” ifadelerini kullandı. Yolcuların peronda olduğu sırada gerçekleştirilen saldırıyı ayrılıkçı Belucistan Kurtuluş Ordusu (BLA)…
0 notes
Note
personal questions ask game: 37-42
37. answered :)
38. what’s the name of your first pet/what would you name your first pet if you had one?
our first dog was named gretchen pero yung pet na ako talaga nagpalaki literal was named tammy! my sweet (lazy) baby angel :((
39. what’s one feature you would change on tumblr?
not really a feature but tumblr has too many ads now :( unlike during 2013-2015, posers lang madami eme hahahaha
40. what’s the most interesting item you own?
not really interesting but a bunch of photocards hehe
41. would you rather go on a date at a museum or a concert?
concert!!! tho museum is a great place to go for a date too
42. what’s one regret you have?
i hated myself so much that i didn't enjoy the years that passed hehe
thank ü
0 notes
Text
İstanbul Sanayi Odası Wellbees’e katıldı
https://pazaryerigundem.com/haber/191747/istanbul-sanayi-odasi-wellbeese-katildi/
İstanbul Sanayi Odası Wellbees’e katıldı
İstanbul Sanayi Odası (İSO), çalışanlarının mesleki ve kişisel hayatlarında bütünsel anlamda iyi olmalarına katkıda bulunmak için kurumsal esenlik çözümü Wellbees’ten hizmet almaya başladı.
İSTANBUL (İGFA) – Dünya genelinde 100’ü aşkın ülkede 250 binden fazla çalışana hizmet veren kurumsal esenlik çözümü Wellbees’in kullanıcıları arasına Türkiye’nin en büyük sanayi odası olan İstanbul Sanayi Odası (İSO) katıldı. Bu iş birliği ile birlikte İSO çalışanları; spor, sağlıklı beslenme ve psikoloji alanındaki uzmanlarla bire bir çevrim içi görüşmeler, etkinlikler, şirket içi veya global yarışmalar, içerikler, programlar, kulüpler, webinar’lardan yararlanabilecek.
Melis Abacıoğlu: “Esenlik hizmeti alan çalışanlar kendilerini daha değerli hissediyor”
Esenlik programlarının hem kurumlara hem de çalışanlara olumlu katkı sağladığını söyleyen Wellbees CEO’su Melis Abacıoğlu, “Günümüz dünyasının çoklu kriz ortamı sosyal hayatta olduğu gibi iş hayatında da stresi artırıyor. Gallup’un araştırmasına göre çalışanlar 15 sene öncesine kıyasla yüzde 40 daha stresli hissediyor. Esenlik deneyimi ise çalışanların kendilerini daha iyi hissetmelerine ve kuruma olan bağlılıklarının artmasına katkı sağlıyor. Wellbees olarak Türkiye genelinde yaptığımız araştırma da çalışanların yüzde 56’sının sadece esenlik programlarının varlığı sebebi ile daha iyi hissettiğini, yüzde 70’inin ise kendisine daha fazla değer verildiğini düşündüğünü gösteriyor. Öte yandan 250 bini aşkın kullanıcı datamızdan elde ettiğimiz verilere göre de esenlik deneyimi yaşayan çalışanların bağlılığı yüzde 10 artarken işten ayrılma oranları yüzde 50 düşüyor. Wellbees olarak, çalışanlarının her anlamda iyi hissetmesine katkı sunmak için aramıza katılan İSO’ya teşekkür ediyor, hoş geldiniz diyoruz. Kuvvetli yapay zeka algoritmamız ile günlük olarak yaptığımız ölçümler ile İSO çalışanlarının mutluluğunu, esenliğini, bağlılığını artıracak uygulamalar geliştireceğiz. Bu iş birliğinin başta İSO üyesi olmak üzere tüm şirketlere ve kurumlara da örnek olmasını diliyoruz” dedi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes