#Örgütüne
Explore tagged Tumblr posts
Text
Çin, Türkiye'yi Dünya Ticaret Örgütü'ne Şikayet Etti
Türkiye’nin Çin’den ithal edilen otomobillere uyguladığı ek vergi düzenlemesinin etkileri devam ediyor. Geçtiğimiz ay, şarj edilebilir hibrit araçlar için de yeni vergilerin getirilmesi, Çin’in tepkisini tetikledi. Çin Ticaret Bakanlığı, bu yeni vergiler sebebiyle Türkiye’yi Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) şikayet etme kararı aldı. Haziran ayında Türkiye, Çin’den ithal edilen tüm araçlara ek vergi uygulama kararı almıştı. Eylül ayında ise şarj edilebilir hibrit araçların da bu vergi kapsamına dahil edilmesi, Çinli otomobil üreticilerinin endişelerini artırdı. Bu durum karşısında Çin hükümeti harekete geçti. DTÖ'YE ŞİKAYET YAPILDI Çin’in Ticaret Bakanlığı, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin şarj edilebilir hibrit araçlara yönelik ek gümrük vergisinin 'ayrımcı bir önlem' olduğunu savunarak, DTÖ nezdinde resmi bir şikayette bulundu. Bakanlık, Türkiye’nin DTÖ kurallarını ihlal ettiğini belirterek, ek vergileri ‘tipik bir korumacı önlem’ olarak nitelendirdi. Çin, Türkiye’nin DTÖ yükümlülüklerini yerine getirerek bu uygulamaları acilen gözden geçirmesini talep etti. GÖRÜŞMELER DEVAM EDECEK Çin’in yaptığı şikayet sonrası, DTÖ, ticari anlaşmazlıkları inceleme sürecine girecek. 'Uyuşmazlık mekanizması' çerçevesinde, DTÖ’nün 'konsültasyon' adı verilen görüşme sürecini başlatması bekleniyor. Read the full article
1 note
·
View note
Text
DEAŞ'a Yönelik Düzenlenen Operasyonlarda 20 Şüpheli Yakalandı
ANKARA- İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya; 7 ilde DEAŞ Terör Örgütüne yönelik eş zamanlı olarak gerçekleştirilen “BOZDOĞAN-26” operasyonlarında 20 şüpheli yakalandığını açıkladı. Milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemiz sizlerin duası ve desteğiyle kararlılıkla devam edecek! ” ifadelerinde bulunan Bakan Ali Yerlikaya sosyal medya…
View On WordPress
0 notes
Text
-ÇIKMAZ SOKAKLAR ÖRGÜTÜ-
Mevsimler değişir de bütün gösterişli çiçekler terk eder parkı bahçeyi, bir tek o kalır geride hüznün, umudun ve direnişin kokusunu taşımak için. Sarıpapatya. Onunla her karşılaştığımızda melodi tadında söyleşiyoruz, yürürken eşlik ediyor hislerime. Ütopyanın tozlarını serpiyor yollara. Eksik kalan yanlarıma yerleşiyor polenleriyle ve bana duygu borcu varmış gibi gülümsüyor, gülümseyişi dünyanın yalnızlığını tedavi ediyor.
Bu küçük yolculuk bitince beton cehenneminin içinde buluyorum kendimi yeniden. Sarıpapatya turuncu ve daha sonra gittikçe grileşen bir boyuta bırakıyor beni. Vedalaşıyoruz sarıpapatyayla. Çıkmaz sokaklar karşılıyor beni. Varoluşun dilsiz muhafızları. Çıkmaz Sokaklar Örgütü ve o örgütün en azılı militanları önce ters kelepçe yapıp sonra bir çatıdan başka bir çatıya fırlatıyor bedenimi. Eski ve viran evlerdeki antenlere takılıyorum, oradan çölden yapılmış gökdelenlere, bulutlara ve sahibine ulaşamadığı için havada asılı kalmış sözcüklere. Üstüme giyiyorum o sözcükleri. Her dokunuş bir ses olarak düşüyor damlacıklar halinde; kader diye dayatılmış yoksulluklarına ve ezilmişliklerine asla itiraz etmeyen ama ırklarıyla övünen zavallı kalabalığın üstüne.
İptal edilmiş limanlar bırakıyorum ardımda. Issızlıktan yapılmış kıyılar ve gelmeyen vapurlarıyla ünlü rıhtımlardaki bekleyiş kokusu. Okyanusta fırtınanın çalkaladığı bir yük gemisi gibiyim. Dünyanın bütün suçlarını konteynerlerle taşıyan ama varacağı yeri bilmeyen bir yük gemisi. Aldım dalgaları hatalı şiirler yaptım onlardan. Bu dünyada tek bildiğim şey buydu sanırım. Nerede olursam olayım; bir kayanın üstündeysem onu yontup tozlarından yenilgiler yapıyorum. Bir trendeysem eğer geçtiğimiz bütün istasyonlara harfler bırakıp o harflerden bir veda ordusu düşlüyorum. Gülümsüyorum nedensizce o düşlerin içinde. Ben düşlerden başka hiçbir yerde gülümseyemedim.
Sonra durdum, etrafıma bakındım beton cehenneminde. Akşamı getirip koymuşlar kentin meydanına. Herkes kendi öyküsünde boğulmaktan geliyor. Akşam denen çukura dökülüyor. Ayrı yatılan odalar, ölmüş yatak odaları, kabulleniş salonları... Sabah oluyor ama çukurlaştıkça çukurlaşan akşam hâlâ devam ediyor. Bu kez yeni başlayacak olan gün devasa bir ambar kapısının gıcırdamasıyla açılıyor. Bütün hikâyesini yanına alarak geçicilik kavramının içine dökülüyor insan. Peki ya belleğin bulanık ırmağı nereye dökülür? Nereye dökülür? Bildin mi? Bir kentin çocukluğu kadar uzaktı bu sorunun cevabı. Haber alınamayan sevgilinin yüzü kadar uzaktı.
Yanıtını insanlardan alamadığım bu soruyu sarıpapatyaya soruyorum. Toprağın hediyesi sarıpapatya. “Anıların ve rüyaların ölünce gittiği yere dökülür belleğin bulanık ırmağı” diyor sarıpapatya. O yüzden onlar ölmemeli. Anılar ve rüyalar; tanrının bile terk ettiği, ıstıraplarla dolu zaman yolculuğunda kalbin son tutunuşudur. Beton, kötülük, acımasızlık, yoksulluk ve mutsuzluk tarafından kuşatılmış insanın sığınağıdır. Bir boyuttan bir boyuta savurmalar ustası olan Çıkmaz Sokaklar Örgütüne karşı direnişin kalesidir. Karıncalar, böcekler, kuş cıvıltıları, ben ve kır çiçeği sarıpapatya söyleşiyoruz başkaldırı tadında. Büyük suçlar işliyoruz. Büyük suçlar.
7 notes
·
View notes
Text
Bana; MHP'li sın Ak Parti'nin kuyruğu oldunuz. Dün ne diyordunuz bugün ne yapıyorsun diye eleştirip! yanıtımı bile bekletmeden engel atan CHP'li şahsa bunu yazmasam dert olurdu....
'KİŞİLER SEVDİKLERİ İLE HAŞROLACAKTIR'!
Kendilerinden başka herkesi 'kâfir' gibi gören SP nin müritleri, chp +hdpkk ile ittifak kurmayı 'sevap', Ak parti ile olmayı 'onların günahlarına ortak olamayız' diye reddeden bir anlayışa sahipler.
HDP ile masa altında anlaşıp sizde İslam'ı Kürdistan hayalî kuran Hüdapar lâ birlikte oldunuz diyen Chpkk lı lara hitaben...
Peki, Ak partinin günahları nedir?
Baş örtüsü yasağını kaldırıp, herkesin istediği gibi okuyup, istediği işte, istediği kiyafetle çalışmasının önünü açmak mı?
İmam hatiplerin önünü konan engelleri kaldırıp, isteyen İmam hatiplinin istediği mesleği seçme hakkını elde etmesi mi?
Şehit oğlunun cenazesine başı kapalı, sakallı olduğu için katılamayan anne babaları cenaze törenlerinde en ön saflara geçirmesi mi?
Baş örtüsü yüzünden meclisten kovulan vekillerin, şimdi onları kovanlar tarafından başörtüleriyle milletvekili adayı olarak gösterilmesi mi?
'Ayasofya ibadete açıldığı zaman Türkiye'de milli görüş iktidar olmuştur' diyen rahmetli Erbakan'ın hayalini gerçeğe dönüştürmesi mi?
Milli savunma konusunda %80 olan dışa bağımlılığımızı %10-15 lere indirmesi mi?
Yalvararak alamadığımız hava savunma sistemlerini, savaş uçaklarını, helikopterleri, iha-sihaları, füzeleri, roketler vs kendi imkanlarımızla yapmamız mı?
Bütün kalkınmış ülkelerde olup, bizde olmayan nükleer santralleri Türkiye'de yaptırması mı?
Dünyanın en büyük baraj, köprü ve tünellerini Türkiye'de yaptırması mı?
Yıllardır hayalini kurup bir türlü yapamadığımız, yaptırılmayan milli arabamız, TOGG yapmamız mı?
Dünyanın en modern hastanelerini Türkiye'de yaptırması mı?
Ancak abd, Rusya, Çin vs gibi ülkelerde olan uçak gemisi/siha gemisini Türkiye'ye kazandırması mı?
Denizlerimizde olan yer altı zenginliklerimizi yer üstüne çıkarıp milletin hizmetine sunması mı?
Bor madenimizi işleyip, dünyada söz sahibi olmamızı sağlaması mı?
'Dünya 5 ten büyüktür' deyip emperyalist ülkelerde meydan okuması mı?
Bir çok ülkede askerimizle beraber şanlı bayrağımızı dalgalandırması mı?
Dünyayı arkasına alan pkk Terör örgütüne Türkiye'yi mezar, yurt dışında olanlarına dünyayı korku cehennemi yapması mı?
Fetö alçaklarının, milletten gaspettikleri mallarına, mülklerine el koyup, atlet don, ya cezaevine, ya da yurt dışına postalaması mı?
Türkiye'yi huzur ve güven ortamı haline getirmesi mi? Vs vs vs
Bunlar mı günah oluyor, bunlara mı ortak olmuyorsunuz?
Öyle ise, chp ve hdpkk nın dötüne girip, onlarla beraber, onların gidecek olduğu cennete gidersiniz inşallah.
Zaten gideceksiniz, çünkü Yüce Allah'ın vaadi var 'kişi sevdiği ile haşrolacaktır'.
CUMHUR İTTİFAKI KAZANACAK
62 notes
·
View notes
Text
“Öcalan gelsin Meclis’te konuşsun” denilerek Türkiye’nin, terör örgütüne boyun eğmesi sağlanmaya çalışılırken, bir taraftan da özelleştirme adı altında Türkiye’nin madenleri ve elektrik santrallarının satışına devam ediliyor.
3 notes
·
View notes
Text
1921 ANAYASASI YİNE MASAYA KONMAK İSTENİYOR!
DEM Parti ile CHP arasında yapılan görüşme, bütün medyada yer aldı. Ancak nedense DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın o sırada söyledikleri kamuoyuna tam olarak yansıtılmadı. Bakırhan, CHP Genel Merkezi’nde 1921 Anayasası’nı çözüm olarak gösterirken, yanında CHP Genel Başkanı Özgür Özel de vardı ama herhangi bir karşılık vermedi. Onun yapmadığını biz yapalım!
Teşkilatı Esasiye Kanunu (1921 Anayasası) savaş ortamında hazırlanmıştır, gerçek bir anayasa değildir; çünkü o metinde temel hak ve özgürlüklere, yargı organlarına, vatandaşlık tanımına ve devlet örgütüne yer verilmemiştir, içinde kadın hakları yoktur, güçler ayrılığı yoktur. 1921 Anayasası’nda cumhuriyet rejimi yoktur; o sırada saltanat ile hilafet varlığını sürdürmektedir ve şeriat kuralları geçerlidir.
Henüz Cumhuriyetin ilan edilmediği geçiş dönemindeki bir metni, sırf eyalet sistemini içerdiği için bugüne uygun görmek, akla zarar bir düşüncedir. Kimsenin ayrımcılığa uğramadan eşit yaşaması için mücadele ettiğinizi söyleyeceksiniz ama saltanatın, hilafetin, şeriatın var olduğu bir dönemdeki anayasayı 103 yıl sonra öveceksiniz! Bu büyük bir çelişkidir.
DEM Parti, anayasada herkes için eşit olduğu belirtilen yurttaşlık haklarının uygulamada da sağlanmasını istiyorsa, önce şeriatın, saltanat ve hilafetin var olduğu anayasa metinlerine özlem duymaya son vermeli, şeriatçı isyanları başlatanlara sırf etnik kökeni nedeniyle sahip çıkmamalı, birilerine “ağa”ya da “şeyh” statüsü verirken halkı da onların “marabası” olarak görüp çağdışı hiyerarşi kuran sömürü sistemlerini alaşağı etmeli.
Siyasal İslamcıların, gericilerin ve etnikçilerin “Meclis hükümetine” dayanan 1921 Anayasası’na duyduğu özlemin nedeni, o metinde laikliğin ve üniter devletin olmamasıdır. “Yerel özerkliğin” olduğu laiklikten arındırılmış bir anayasa, bu grupların amacına aynı anda hizmet ettiği için 1921 Anayasası’nı sürekli sanki çözümmüş gibi öne sürüyorlar.
Parlamenter demokratik rejimin en ilerici Cumhuriyet anayasası, 1961 Anayasası’dır. Örnek arıyorsanız ona bakınız!
2 notes
·
View notes
Text
İsrail ordusunun açıklaması:
"Dün İbrahim Akil'in de aralarında bulunduğu bir düzine önemli teröristin öldürülmesinin ardından Hizbullah'ın askeri komuta zinciri neredeyse tamamen ortadan kalktı.
Sivillerimize tehdit oluşturan her türlü terör örgütüne karşı her alanda faaliyetlerimizi sürdüreceğiz."
Son cümleye dikkat edin. Kendilerine tehdit oluşturan "her türlü terör örgütüne karşı" diyor. Yani Arap ya da Türk olmanız, Şii ya da Sünni olmanız, Batılı ya da Doğulu olmanız, şu ideolojiden ya da bu ideolojiden olmanız fark etmez; eğer İsrail için tehditseniz sonunuz resimdekiler gibi olacaktır diyor. Onlar için ne dininiz, ne mezhebiniz, ne de ırkınız önemlidir.
Aynı bilinç düzeyine geldiğimizde; biz de şunu diyebildiğimizde İsrail diye bir şey kalmayacak: Kim olursan ol, Anti-Siyonistsen aynı cephedeyiz.
3 notes
·
View notes
Text
Kıyamet Tarikatı: Aum Shinrikyo'nun Şok Edici Hikayesi
Tokyo metrosunda dehşet saçan tarikat: Aum Shinrikyo'nun inanılmaz öyküsü. Bir yoga grubundan nasıl oldu da ölümcül bir terör örgütüne dönüştü? #AumShinrikyo #JaponyaTarikatı 🚇
2 notes
·
View notes
Text
KÜBA 3 YIL ÖNCE AKCİĞER, LÖSEMİ VE MEME KANSERİNİN KESİN TEDAVİSİNİ BULDUĞUNU DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜNE AÇIKLAMIŞTI. DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ VE İYİ İLAÇ LABORATUVARLARINA SAHİP KÜBA İLAÇLARIN TİCARİ AMAÇLI KULLANILMAMASI İÇİN PATENTLERİNİ DÜNYAYA VERMİYOR AMA İSTEYEN KİŞİ KÜBA'YA GİDİP ÜCRETSİZ BİR ŞEKİLDE TEDAVİ OLABİLİYOR...
ÖZELLİKLE AKCİĞER KANSERİNE YAKALANAN HASTALARINIZ VAR İSE SADECE 3000 DOLAR BÜTÇE İLE KÜBA'YA GİDİP 4 YADA 5 AY KALIP TEDAVİSİNİ YAPTIRABİLİRSİNİZ...
BU ARADA AŞIRI İLERLEMİŞ KANSERE SAHİP OLUP KÜBA'DA TEDAVİ OLMUŞ ARKADAŞLARIM BULUNMAKTA...
SİZLERE TAVSİYEM KÜBA'YA YOLCULUĞA HAZIRLANIRKEN YANINIZA ORAYA HEDİYE OLARAK ALABİLDİĞİNİZ KADAR DEFTER VE KALEM ALIN ÇÜNKÜ KÜBA'DA KAĞIT VE DEFTER OLMADIĞI İÇİN BÜYÜK SEVİNÇ DUYUYORLAR...
KÜBA'NIN TÜRKİYE'YE VİZE UYGULAMASI YOK PASAPORTUNUZ YETERLİ...
Faydali bilgi okuduysaniz paylasiniz lutfen belki birilerinin derdine derman olur..!
(Alıntı)
11 notes
·
View notes
Text
🗣️ Son Yirmi Yılda Yapılan İhaneti Yüz Yıl Geçse Unutamayız
Önce ülkenin tek bir kişiyle yönetilmesinin yolunu hukuksuz ve hilelerle dolu yöntemler ile açtılar.
Sonra geçmişte yaptırdıkları suçların verdiği olanak ile yumuşak karnı gereği batı sömürge çetesinin her talebini yapar duruma geldiler.
Yaşam pahalılığı küresel çetelerin ve yerli işbirlikçi çetelerin bu zihniyetle el birliği içinde dayattığı bir sonuçtur.
Sebep özelleştirilmeler ile ülkenin üretim ve hizmet araçları ile tüm gücünü kodamanlara kaptırmalarıdır. Bunun sonradan bir tehdide dönüşeceğini öngörecek bir iradeye sahip olmadıklarını biliyor ve bunu isteyerek yapıyorlardı. Fetö terör örgütüne bilerek ve isteyerek aldandıkları gibi. Fetö terör örgütünü de zaten batı çetesi kullanıyordu.
Bugün devlet yok şirketler var diyen tehdide sesi çıkamayan ve Türk ulusunu bu çetenin şirketlerine müşteri yaparak soyduruyorlar.
Dış güçler palavrası bu işbirliğinin üzerine örtü çekmek ve nas ile kandırdığı kitlesini diri tutarak kendine olan desteği dini siyasete alet ederek başarıyor.
Din siyasetine aldanan melez Türkler kendilerine müslüman dışında bir kimlik ile ifade edemez hale bu şekilde geldiler.
Ortadoğu müslümanları ile aralarında bugün nerdeyse hiçbir fark kalmadı.
Onlar petrolün batı çetesi ve onların yerli taşeronluğunu yapanlara kaynak olarak aktarılmasına nasıl göz yumuyor ise bugün ülkemizde bu melez müslümanlar yabancıya toprak, mülk, maden ruhsatlarının ve yurttaşlığın haraç mezat satışına da göz yumuyorlar. Zaten yirmi yıldır madenlerin çıkartılmasını Lozan'ın gizli maddeleri engel oluyor yalanına inanan kitleden yurttaş iradesi beklemek çok safça olur.
Önder Karaçay
#önderkaraçay#mobbingbank#önder karaçay#mobbing bank#insan#atatürk#devrim#mahşer tufanı#zulüm#türk fırtınası#ihanet
2 notes
·
View notes
Text
"... gece vakti bütün kediler boz görünür." Manuel Tiago, Alvaro Cunhal’ın takma adıdır. Fakat dikkatli bir okuyucu bu ender yazımın, aynı kaleme ait olabileceği ile ilgili şüphe duyabilir. Okuyun ve şüphelenin.. Bin yıl yetecek kadar itaat birikti.. Gün itirazın günüdür.. "Kavgayı sevecek kadar genç, ölümden korkmayacak kadar yaşlı."Portekiz’de Salazar diktatörlüğüne karşı savaşan gizli komünist partinin sırrı bu. Kitapta, Portekiz Komünist Partisi’nin bir yerel örgütüne bağlı köylü militanlar, derin anlamlı sözleriyle partinin o günkü mücadelesinin sorunlarını ve geleceğini tartışıyor; roman…, partililerin özgürlük savaşını, yeraltı yaşamını, kitlelerle bağlarını, yenilen genel grev yüzünden ağır bir darbe yiyen örgütün iyimserliğini ve geleceğe güvenini hiç yitirmeden toparlanışını, hem öğretici ve düşündürücü, hem de duygulandırıcı ve etkileyici biçimde yansıtıyor... Partinin somut durumların somut anaizini zamanında yapıp doğru kararlara varmazsa kitlelerin öncüsü olmaktan çıkıp geride kalacağı gerçeğini, kendi deyişleriyle "Eğer parti sözünü vaktinde söylemezse, işçi sınıfı onun önüne geçmiş olacaktır," biçiminde dile getiriyor romanın kahramanları. Kitabı okurken, Fidel Castro’nun şu güzel sözlerini hatırlıyoruz: "Bir tür kahramanlığa karşı büyük hayranlık duyuyorum: Sessiz kahramanlık, adsız kahramanlık, sessiz erdem, adsız erdem." (8 Ekim 1987 tarihli konuşmasından) Portekiz gizli komünist partisinin adsız kahramanlarına saygıyla…, Zira, Irgatlık yapan köylülerin, fabrika işçilerinin ve kentte çalışanların, o kadar imkansızlık, sefalet, açlık ve yoksulluğa rağmen, haklarını almak için mükemmel bir şekilde örgütlenip mücadele etmelerine hayran kalmamak mümkün değil. Gördükleri ihanet sebebiyle, sokakta kurşunlanıp öldürülüyorlar, bir sürü tutuklanmayla beraber işkence görüyorlar, işkenceyle öldürülüyorlar. Bu kadar olumsuzluklara rağmen tekrar yeni üyeler bulup, örgütlenip vazgeçmiyorlar davalarından
6 notes
·
View notes
Note
Katil olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ve kadınlara şiddet uygulamış olduğunu. Katil güzellemeleriniz ne zaman bitecek?
bak sonuna "ve katil" diye eklemişim orada, katil olduğunu inkâr eden mi var? veya kadınlara olan şiddetini? katil, cani, ne dersen de. daha önce de bahsettim, yine bahsediyorum. sanatta ideolojiler ve şahsiyetlerle ilgilenen biri olmadım hiçbir zaman. nitelikli sanat, nitelikli sanattır. bu kadar net benim için. faşit diye celine’i, pedofili veya kumarbaz diye dostoyevski’yi, bir itirafında kadının birine tecavüz ettiğini anlattığı için pablo neruda’yı, katil diye althusser’i, hırsız diye genet’i, babasını öldürdü diye halikarnas balıkçısı’nı, hitler’e hayrandı diye knut hamsun’u, nazilerin gençlik örgütüne üye diye günter garss’ı okumamalı mıyız acaba? sağcı veya milliyetçi diye necip fazıl kötü şair olmuyor veya leninist ve radikal solcu olması nâzım hikmet’in şiirlerinin onlarca dile çevrildiği gerçeğini değiştirmiyor. bilmediğimiz düzenin ezberciliğini yapmak teokratik devlette siyasal islamcı olmaktır. umarım anlatabilmişimdir kardeşim, güzel gecelerin olsun.
5 notes
·
View notes
Text
-Sarı alan: Suriye’nin %25’i. ABD, PYD/PKK terör örgütüne işgal ettirdi.
-Güneydeki açık yeşil alan: Suriye’nin %8’i. ABD radikal unsurlara işgal ettirdi.
-Hatay’la 130 km sınırı bulunan İdlib’i ABD Küçük Afganistan’a çevirdi.
-Sarı alanda PKK Arap nüfusu Türkiye’ye göç ettirdi.
-PKK, ABD, AB Türkiye’deki sığınmacıların Suriye’ye dönmelerini bu yüzden istemez. Türkiye, sığınmacıları göndererek bu oyunu bozabilir. Ama bozmuyor. Neden?
Alıntı Naim baburoğlu
2 notes
·
View notes
Text
İsrail hapishanelerinde 10 bin 400 Filistinli tutuklu var
Ramallah Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Özgür Bırakılanlar Heyeti ve Filistin Esirler Cemiyeti tarafınca meydana getirilen ortak açıklamada, mevzuya ilişkin data verildi. Açıklamada, 1 Ocak 2025 itibarıyla 10 bin 400 Filistinlinin İsrail hapishanelerinde tutuklu olduğu açıklandı. Tutuklular içinde 4’ü Gazze’den 87 kadının yanı sıra 320 çocuğun yer almış olduğu kaydedilen açıklamada,…
0 notes
Text
Ümit Özdağ “Türkiye, PKK ile Müzakere Etmez!”
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Mustafa Işık’ı makamında ziyaret etti. Görüşmede, Türkiye’nin terörle mücadele kararlılığına ilişkin önemli mesajlar verdi. Özdağ, derneğin temsil ettiği milli hassasiyetlere Zafer Partisi olarak tam destek verdiklerini belirterek, terörle mücadelenin önemini vurguladı. Özdağ, 1984’ten bu yana PKK terör örgütünün ağır saldırılarına maruz kalan Türkiye’nin, güvenlik güçlerinin kahramanca mücadelesi sayesinde büyük başarılar elde ettiğini söyledi. Bu mücadelenin dünyada terörle mücadele tarihine geçecek bir zafer olduğunu belirten Özdağ, şunları kaydetti: “PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan yakalanarak hapse atılmıştır. Ancak AKP’nin müzakere odaklı politikaları, 2009-2015 yılları arasında terör örgütüne şehirlerde ve ilçelerde güçlenme fırsatı vermiştir. Türk milleti bu filmi bir daha seyretmek istemiyor.” "Terörist Teslim Olur, Pazarlık Yapılmaz!" Büyük bir devletin, bir terör örgütüyle masaya oturmayacağını vurgulayan Özdağ, "Türk devleti, bir terörist başından barış sağlamak için yardım dilemez. Terörle müzakere edilmez; mücadele edilir. Teröristler ancak teslim olur," dedi. "Anayasanın Değiştirilmesi Kabul Edilemez!" Özdağ, Öcalan’ın serbest bırakılması ve PKK’lı teröristlerin affı gibi planların kamuoyundan gizlendiğini öne sürdü. Ayrıca, Anayasanın 66. ve 42. maddelerinde değişiklik yapılarak Türk milleti tanımının kaldırılması ve Türkçe dışındaki dillerde eğitimin önünün açılmasının gündemde olduğunu belirtti. "Türk Milleti ‘Hayır’ Diyecektir!" Bu tür planların, Türk milletinin onuruna ve devletin büyüklüğüne aykırı olduğunu ifade eden Özdağ, şehit aileleri başta olmak üzere Türk milletinin bu anlaşmalara “hayır” diyeceğini söyledi. Ziyaretin ardından Özdağ, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği’ne teşekkür ederek, derneğin bu konuda topluma yeni bir ruh verdiğini dile getirdi. Özdağ, Türk milletinin direncinin kamuoyunda daha güçlü bir şekilde yansıyacağını vurguladı. Read the full article
0 notes
Photo
65 Terör Şüphelisi GÜRZ-36 Operasyonunda Yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda, son bir hafta içinde PKK/KCK terör örgütüne yönelik gerçekleştirilen GÜRZ-36 operasyonları hakkında https://bursahabermedya.com/65-teror-suphelisi-gurz-36-operasyonunda-yakalandi/ #BursaSiyasetHaberleri #bursahaber #bursasondakika #bursahaberleri #haberler #bursa
0 notes