Tumgik
#Çırak
biran33 · 10 months
Text
Tumblr media
Aceleci bir tavır sana her zaman yanilgilar sunar. Her şeye yetemez, her durumun üstesinden gelemez, her sorumluluğu sahiplenemezsin.
54 notes · View notes
magazinxhaberler · 7 months
Text
Ozan Akbaba'nın başrolünü oynadığı Çırak" dizisi sete çıktı
Tumblr media Tumblr media
  Ozan Akbaba’nın Yeni Dizisi “Çırak” Çekimlerine Başladı!
Ozan Akbaba’nın, kötülere savaş açan “Çırak” adlı bir kahramana hayat vereceği dizinin çekimleri dün başladı. Akbaba, hayalini kurduğu projeleri gerçekleştirmeye devam ediyor. “Anka” filminin ardından, bu sefer de hikayesi kendisine ait olan ve senaryosunu Birol Tezcan ile birlikte yazdığı “Çırak” dizisiyle izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Dizinin yapımcılığını Serdar Öğretici üstleniyor ve TRT’nin dijital platformu tabii’de yayınlanacak. Başarılı yönetmen Ozan Uzunoğlu’nun yönettiği dizinin görüntü yönetmenliğini ise alanının en iyilerinden Burak Kanbir yapıyor. Damla Sönmez, Eren Hacısalihoğlu ve Erol Babaoğlu gibi ünlü isimlerin rol aldığı dizide çok sayıda konuk oyuncu da yer alacak. 10 bölümlük dizinin kadrosuna son olarak Yunus Emre Özcan dahil oldu. Yakın zamanda “Cem Karaca’nın Gözyaşları” filminde rol alan Özcan, dizide Çırak’a yok edeceği hedefleri hakkında bilgileri ileten ve onu yönlendiren “Hacker”ın (Damla Sönmez) abisine hayat verecek ve “Hacker 02” rolüyle seyirci karşısına çıkacak. Çırak dizisi konusu: “Çırak”, karanlığın ve adaletsizliğin hakim olduğu bir şehirde, kötülere savaş açan bir kahramanın hikayesini anlatıyor. Çırak, geçmişi karanlıkta saklı bir kahraman adayıdır. Usta’sının ölümünden sonra, onun mirasını devralmak ve şehri kötülüklerden korumak için mücadeleye başlar. Magazin X Haberler : Magazin Read the full article
1 note · View note
korkutkalkan · 2 years
Text
Evindeki bütün saatler 09.05'i gösteriyor
Evindeki bütün saatler 09.05’i gösteriyor
EDİRNE’de yaşayan Mukaddes Kokeralp Çırak (84), Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e olan sevgisi nedeniyle yaptırdığı Atatürk heykeli ve fotoğraflarıyla evini adete müzeye çevirdi. Evindeki bütün saatler 09.05’i gösteren Çırak, “Atatürk’ü çok severim. Şu anda evim müze gibi. İleride bunları bırakmayı düşünüyorum ama kime güveneyim? Ben öldükten sonra bu eserlerin müzede sergilenmesini istiyorum”…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
aya-meftun · 3 months
Text
Tumblr media
11 notes · View notes
ra-shakespeare · 1 year
Text
iskelede bir çırak🍃
Ne diyeyim allahım ben sana biraz platoniğimdir biliyorsun. Ben bu şüpheyi sırtıma yük edindim, öyle yürüdüm, gocunmam da yükümden beni bilirsin. Ama bunlar çok iştahlı allahım ve görüyorsun nasıl da dünyevi. Bunlarmış senin kulların öyle diyorlar biz de kürenin üveyi. Öyle mi? Oysa allahım bilirsin ben en çok yeryüzünü, ve başımı yatırınca toprağa, gökteki yıldızları da, işte öyle allahım bilirsin çok güzel yapmıştın bu yeryüzünü. Bizim köydeki gibi. Allahım bunlar tokileri seviyor, betonları, hızlı trenleri. Oysa ne acelemiz var, ben ki bunca agnostiğim yine de biliyorum ordaysan nasılsa geleceğiz yanına geri. Diyor ki, yasalar getirdim, gıcır gıcır, delik deşikti eskisi Anlıyoruz ki yasalar dümdüz ediyor ciğerimizi
0 notes
altinovaguncel · 1 year
Text
BAŞKAN ORAL, KOLTUĞUNU DEVRETTI ...! 
Altınova Belediye Başkanı Dr. Metin Oral, 23 Nisan nedeniyle ziyaret eden öğrencilere makam koltuğunu devretti.  23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çerçevesinde Altınova Belediye Başkanı Dr. Metin Oral, makam koltuğunu ilkokul öğrencilerine devretti.  Sırayla koltuğa oturdular  Altınova Piyalepaşa İlkokulu Müdürü Fatma Eryiğit, öğretmen Şenay Karaaslan, öğrenci velisi Recep Karabulut,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
okuryazarlar · 5 months
Text
Tumblr media
“Bakın şu ellerimize. Ne kadar güçlüler. Hükümetlerinizi, saraylarınızı, sürdüğünüz sefaları sizden alacağız. İşte o günden itibaren tarladaki köylü gibi, şehirdeki aç kalmış kavruk çırak gibi ekmeğinizi kazanmak için siz de çalışacaksınız...”
Jack London
79 notes · View notes
ustaizmirlokma · 11 months
Text
Lokmacı
İzmir de fırıncılık sektöründe usta çırak ilişkisinde çekirdekten yetişen lokmacı ustalarımız, yaptırdığımız özel tasarım lokmacı araçlarımızla, istediğiniz saat ve adreste, hayrınıza pilav, lokma tatlısı, aşure yaparak servis ediyor.
Tumblr media
youtube
100 notes · View notes
lokmaciizmir-blog · 9 months
Text
İzmir Lokmacı
Paşa lokma firması olarak bir nevi lokma tatlısı okulu gibi çalışarak, bünyemizde, usta çırak ilişkisiyle, İzmir lokmacı personelin yetişmesini sağlıyoruz.
Tumblr media
Tecrübeli İzmir lokmacı ekibimiz, gezici araçalrımızla, lokma, pilav, aşure, helva gibi ürünlerimizi, adresinizde, hayrınıza, konuklarınıza servis ediyoruz.
76 notes · View notes
dolunay66 · 4 months
Text
BERLİN’E GÖNDERİLEN YETİMLER
Nisan 1917.
Berlin’deki gara bir tren yanaşır. İçinden 14-16 yaşlarında 314 çocuk iner şaşkın ve meraklı bakışlarla. Almanya’ya zirai alanlarda çırak olarak çalışmaya gelen bu çocuklar, Osmanlı’nın yetim çocukları idi.
Darü’leytamlarda her geçen gün sayısı artan 1.Dünya Savaşı sırasında şehit düşen vatan evlatlarının çocukları idi onlar.
Madenlerde ve zirai alanlarda çalıştırılmak için Almanya’ya gönderilen, Avrupai pelerinler ve kepler giydirilmiş 14-16 yaş arasındaki yetimlerimiz.
Türkiye’den Almanya’ya işçi gönderilmesinin miladı olarak, Türk-Alman İşçi Alımı Anlaşması’nın imzalandığı 31 Ekim 1961 tarihi kabul edilse de Almanya’ya ilk gidenler Birinci Dünya Savaşı’nda yetim kalmış çocuk işçilerdi. 1917-1918’de zanaatkâr çırağı, tarım çırağı ve maden işçisi olarak Osmanlı’dan Almanya’ya gönderilen yetimler, Türk, Ermeni, Arap, Yahudi asıllı yüzlerce öğrenci/işçi çocuktu. 314 kişilik grup Nisan 1917 sonunda Sirkeci’den askeri bir trene bindirilip on günde Berlin’e ulaştı. Gönüllü olan ancak gittikleri yerde maden ocaklarında çalışacaklarından haberi olmayan, 200 çocuktan oluşan ikinci gruptaki yetimlerse Maraş, Antep, Kilis, Ankara, Söğüt, Niğde, Konya, Bursa, Manisa, Karahisar ve Edirne’den gelmişlerdi.
En küçüğü 7 en büyükleri ise 15-16 yaşlarındaki bu çocukların Almanya’ya gönüllü gittiği söyleniyordu ancak muhtemelen oraya vardıklarında üç yıl ücretsiz çalışıp, dördüncü sene maaş almaya başlayacaklarından haberleri yoktu.
Çocukların sağlık, beslenme, kıyafet, hijyen sorunları vardı. Dil bilmiyorlardı Çocukların tavrı da bir sorundu. Yöneticiler çalışmak istemediklerini, kaçtıklarını, kavga ettiklerini söylüyorlardı.
Neden savaşın ortasında yetimlerin Almanya’ya gönderilmesine karar verilmişti? Osmanlı açısından iyi eğitilmiş, iş becerisi olan işçi yetişmesi ve ülkeye dönüp sanayileşmeye katkı sunması olarak, Almanya açısından ise işgücü eksiğini karşılaması olarak açıklanıyordu. Ama Osmanlı açısından ekonomik açıklama yeterli değil. Hem Alman hem Osmanlı arşivlerinde gördüğüm, Osmanlı bu çocuklara iyi bir hayat ve eğitim vermekle değil, olabildiğince çok çocuk yollamakla ilgiliydi çünkü hazineye yük oluyorlardı. Almanların da tek dürtüsü ekonomik değil, yarı sömürgeci bir dürtüydü.
Osmanlı Devleti’nin Dar’üleytamlara iaşe vermekte zorlandığı bir dönemde yetim çocukların Almanya’ya gönderilmesi bir çare olarak ortaya atılmıştı. Fakat bazı şeyler istenildiği gibi gitmemişti.
Zirai alanlarda çalışan Alman ustaların değil daha çok madenlerde çalışan Alman ustaların yanına verilmişti Osmanlı’nın yetim çocukları. Madenlerdeki şartların ağırlığı, çocukların hastalanıp ölmesine neden oluyordu. Yemeklerdeki kültürel farklılık, çocukların en çok zorlandığı konuların başında geliyordu.
Domuz etinin ucuzluğu nedeni ile Alman ustaların sık tükettiği domuz çorbalarına Osmanlı’nın kara bahtlı yetimleri el sürmüyordu.
Ekmekle karınlarını doyurmaya çalışıyorlardı. Tuvaletlerde taharet musluğunun olmaması da çocukları zorlayan bir diğer faktördü. Şartların ağırlığı, yetersiz beslenme, kıyafetlerin kifayetsiz olması gibi nedenlerden dolayı birçok çocuk hastalanıp ölüyordu.
Fırsatını bulanlar, kaçıp Berlin sokaklarında başıboş dolaşıyorlardı. Fakat Alman polisi çocukları yakalayıp tekrar Alman ustalara teslim ediyorlardı.
Bunun bu şekilde yürümeyeceği anlaşılınca bir kısım çocuk, trenlerle İstanbul’a geri yollanmış bir kısmı da yaban ellerde yitip gitmişti.
Gurbet ellerde anasız, babasız ve vatansız bırakılmış bu çocuklar bu topraklarda yaşanmış ya da yaşatılmış bir acı olarak kaldı.
(Kaynak: Turkishnews. com, Toplumsal Tarih Sayı 243-Yıl 2014, Mavi Kep ve Pelerin: Cihan Harbi Yıllarında Almanya’da Osmanlı Yetimleri)
Tumblr media
27 notes · View notes
korkutkalkan · 2 years
Text
Geleceğin ustaları bu merkezlerde yetişiyor
Geleceğin ustaları bu merkezlerde yetişiyor
Ankara’da mesleki eğitim merkezlerine kayıtlı öğrenciler, bir yandan lise eğitimlerine devam ederken aynı zamanda aile bütçesine katkıda bulunduklarını ifade ediyorlar. İşletmelerde beceri eğitimi aldıklarını kaydeden mesleki eğitim merkezi öğrencileri, bu eğitimler sayesinde hem asgari ücretin üçte biri oranında ücret aldıklarını hem de mezun olduktan sonra iş yeri açma belgesine sahip…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
kara-sevdamm · 1 year
Text
Tumblr media
"İki kişi dönmez"dedi "Usta".
"Birincisi ölen;ikincisi kırılan".
"Niçin ?"diye sordu çırak.
"Çünkü"diye başladı söze "Usta".
"Birincisinde can yoktur;ikincisinde derman".
{İhsan Fazlıoğlu}
116 notes · View notes
demhanem06 · 12 days
Text
Tumblr media
"İki kişi geri dönmez" dedi usta:
"Birincisi ölen, ikincisi kırılan".
“Niçin?"diye sordu çırak.”
"çünkü " diye başladı söze usta;
Birincisinde can yoktur, ikincisinde derman..!”
Ne derman nede Can kaldı..!
10 notes · View notes
rezlinn12 · 26 days
Text
Tumblr media
Yeni çırak çitlembik.. Ama biraz uykucu.
13 notes · View notes
biran33 · 8 months
Note
Merhabalar, attığınız videoda anladığım kadarıyla Cerrah kitabını okuyorsunuz. Eğer kitap bittiyse görüşlerinizi alabilir miyim? Benim de almak istediğim bir kitaptır kendisi merak ediyorum üslubunu, içeriğini.
Güzel bir kitap ama öncesinde çırak adlı eserini okumanızı tavsiye ederim. Cerrah, çırak 'in devamı diyebilirim.
20 notes · View notes
pandoraebru · 10 months
Text
Tumblr media
Öncelikle merhaba ben Pandora full pasifim başımdan geçen olayı anlatmak için yazıyorum bunu buraya belki paylaşırım bilmiyorum o zaman lar 17 yaşımda çıtır sarışın bir oğlandım şuan 30 yaşındayım ama hala o çıtırlık var üzerimde çoğu kıza taş çıkarırım aslında minyon tipliyim boyum 1.62 kilom 66 hikayemize gelecek olursak küçük bir ilin çok küçük bir ilçesinde okumaktayım o zamanlar okuldan çıktıktan sonra doğru internet kafeye giderdik yol üzerinde sürekli belediyede çalışan bir işçi görürdüm her gün o zamanda benim le aynı ilçede yaşayan hem akrabamız hemde benden büyük olduğu için tanıdık vardı berberde çırak olarak çalışırdı bu işçiyle beni bu tanıştırmıştı Herşey iyi güzel hoş derken sohbet sohbeti aştı bir süre birbirimizi tanıdıktan sonra ara ara beni evine davet eder alkol alırdık gizli gizli.. birgün yine alkol alırken beraber benim çok parlak ve benden çok hoşlandığını söylemişti ve gülmüştü çok şaşırmıştım ilk tepkimde ama hoşumada gitmişti aslında neyse … eşiyle beraber yaşadığı için eşi sabah 8 de gider akşam 6 da gelirdi evi hep müsait olurdu yşne birgün alkol almak için randevulaştık önden beni göndermişti ben senin arkandan geleceğim diyerek evine girdikten sonra sağa sola bakıp kapıyı kitlemişti bile artık birbirimizi tanıyorduk biraları açıp sohbet muhabbet ederken film izlemeyi severmisin demişti bana bende olur dedim. Bir cd yerleştirdi koyduğu cd porno filmiydi şaşırmıştım hoşuma da gitmişti aslında yan yana iki kanepe vardı ben birinden normal otururken oda ayaklarını uzatmış bacak arasına birasını sokmuş başlamıştık izlemeye artık benim ufaklık hareketlenmeye başlamıştı bile hemencik :) gözlerimle onu süzdüğümde aletini sıvazlıyordu ara ara ve pantolondan kabardığını belliydi artık..
Ayağa kalkıp lavaboya gideceğini söylemişti bana bende biramı yudumlamaya devam ederken geldi ve yanıma oturdu titremeye başlamıştım bile ve daha önce benden hoşlandığını söylediğine rağmen artık anlamıştım neler olacağını ilk defa bir alet görecektim sanırım ve heyecanlıydım elini dizime koydu kulağıma fısıldayarak seni çok istiyorum dedi ve kulak mememi yalamaya başlamıştı bile gözlerimi kapatıp tüylerim diken diken olmuştu boynuma doğru inmişti bile elimden bira şişesini alıp kenara koydu ve benim ufaklığı okşayarak dışarı çıkarmıştı pipim dimdik olmuştu ve çok zevk alıyordum pipimi sıvazlarken boynumdan dudaklarıma geldi ve sevişmeye başladık birden dilimi emiyor dudaklarımı ısırıp bırakıyordu boşalmak üzereydim artık derken pipimi yalamaya başladı yalarken bir yandan da beni ayağa kaldırdı ve önümde eğilmiş dizlerinin üzerinde sakso çekiyordu bana pantolonumu indirdi kalçalarımı sıkmaya ve okşamaya başlamıştı parmağıyla deliğimin kenarlarını geziyor ve birazda zorluyordu sokmak için kendi pantalonunu da çözüp aletini sıvazlamaya başlamış sokmak için hazırlanıyordu bana yavaşça ayağa kalkıp nasıl hissediyorsun dediğinde kendimden geçmiştim artık ve spermlerim dışarı çıkmıştı bile boşalmıştım daha yeni başlıyoruz oğlanım benim diyerek beni kucağına alıp yatak odasına götürmüştü kucağındayken aletini kalçalarıma sürtüyor ve sertliğini hissedebiliyordum . Yatağa atmıştı beni artık üzerini çıkartıp tamamen çıplaktık artık ikimizde 69 pozisyonuna geçip benim ufaklığı tekrar ağzına almış emiyordu ve bende onun aletinin kafasını öpmeye başlamıştım artık ilk defa bir sik yalıyordum dilimle oynuyor yavaş yavaş almaya çalışıyordum sikini yüz üstü beni yatırıp elleriyle deliğimi ayırıp yalamaya başlamıştı o anı hiç unutamıyorum işte yavaşıdığım zevki ve heyecanı diliyle deliğime masaj yaparken bir yandan da kalçalarıma tokat atıyordu popom kılsız olduğu için çok parlaktı artık aletini sıvazlayıp tükürüyordu ve kafasını göt deliğime dayamış hafif hafif baskı yapıyordu derken kafası çoktan girmişti o kadar canım yandıki bir anda çığlık atmaya başladım özür dilerim aşkım ama geçicek diyerek beni teselli ediyordu bir yandan acılarım dinmiş artık zevk almaya başlamıştım bile yavaş yavaş sokuyor inlemelerim odayı sarmıştı artık üzerimden kalkıp beni kucağına oturttu tekrar aletini deliğime yerleştirip alıştırdıktan sonra yavaş sokmaları değişmiş ve hızlanmıştı artık ellerim omzunda gözlerimin içine bakıp durmadan pompalıyordu bana alttan belimden sıkıca kavrayıp geliyorum oğlanım benim diyerek ılık ılık içime boşalmıştı bile deliğimden çıktığında onun spermleri deliğimden akıyor ve biricik popom çok sızlıyordu teşekkürler çöpçüp benim kızlığımı bozup beni milli yapmıştın çoktan
47 notes · View notes