snn-tunc-blog
snn-tunc-blog
SİYASET ARENASI
13 posts
Don't wanna be here? Send us removal request.
snn-tunc-blog · 6 years ago
Text
Tumblr media
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'mız kutlu olsun
3 notes · View notes
snn-tunc-blog · 7 years ago
Video
tumblr
Tarih 26 Şubat 1992 sabahı, yer Azeri Türklerinin bulunduğu Hocalı Kasabası. Sabaha kadar bölgede devam eden ateş seslerine eşlik eden kadın ve çocuk çığlıkları ağlamaları, ermeni soysuzlarının yaptıkları vahşice işkenceler sırasında attığı kahkahalar nihayet son bulmuş, o gece çöken sis sabah kakmıştı. Sis kalkmıştı kalmasına ama sis kalkmaktan utandı. Zira altında tarihin en vahşice katliamlarından biri olan Hocalı Soykırımı yatıyordu. Dile kolay, bir gecede katledilen bir kasaba. Resmi rakamlara göre bir gecenin vahşet bilançosu 86 çocuk, 106 kadın, 70 den fazla yaşlı, toplam 613 kişi hayatını kaybetti. Bir gecede 613 can almak nasıl bir caniliğin hangi boyutudur, sorarım sizlere. Uzun bir gece, çok uzun bir gece. Anaların önünde kaynar kazanlara atılan bebeklerle, karnı yarılıp deşilen analarla dolu bir gece. Derisi yüzülen, kafaları kesilen, üst üste binen cesetlerle dolu bir gece..
Onlar o gece sırf Türk oldukları için o işkencelerle şehit oldular. Onlar, Türk olmanın bedelini, ağzını bıçak açmayan bir ‘’İnsan Hakları’’ dünyasının gözü önünde çok ağır ödediler. Ancak İnsan Haklarından bahseden bu cani, barbar dünya unutmasın ki, biz de bu bedeli ödemeye hazırız. Asıl soru şu; siz bu bedeli ödetmek için Türk’ün karşısına çıkmaya hazır mısınız?
Sinan TUNÇ
0 notes
snn-tunc-blog · 7 years ago
Text
İnsan Olmayana ‘’İnsanlık’’ İçin İdam
 Eski bir yazımdır. Haklılığı ebediyen geçerlidir:
İdam gelmeli!
Lafı uzatmaya gerek yok. Devlet nezdinde affedilmeyecek iki suç vardır:Vatan hainliği ve tecavüz..
Bu iki suça bulaşan insanı koruyacak olan insan hakları durumu ortadan kalkar.zira insan olma yönünü kaybetmiştir veyahut doğuştan insan değildir..
 Bu iki suçun sebebi de affı da olmaz.
��kisi de ırza geçmektir.birinde bir insanın, diğerinde de bir devletin ırzına ve namusuna göz dikilir..Cezaevleri, insanları ıslah etmek içindir.Ancak bu iki suçtan birini işleyen ıslah edilemez, ıslah etmeye çalışmak vakit kaybıdır..Zira kanı bozuktur.. Bozuk sütten yoğurt, bozuk kandan adam olmaz..Bu durumda tek çare vardır;o da ancak ve ancak İdamdır…
En azından bu dünyadaki adalet ancak o zaman sağlanır..
 Sinan TUNÇ
07.06.2017
0 notes
snn-tunc-blog · 7 years ago
Photo
Tumblr media
TOPLUM İÇİN OCAKLARIN ÖNEMİ
Son dönemde toplumun ahlak yapısının bozukluğunun hat safhalarda olduğunu gösteren rezil rüsva ve iğrençlik dolu haberler artış göstermiştir. Herkesin farkında olduğu ama kimilerin görmezden geldiği, kimilerinin de saklamaya çalıştığı maalesef ki bazı gerçekler bulunmaktadır. Buna örnekle 18 yaşın altındaki doğum oranları ve bir hastanede çocuk doğumlarının sayısı gerçeğinin saklanmaya çalışılması gibi. veyahut 3 yaşındaki kızlara, ufak bebek ve çocuklara tecavüz edecek kadar sapıklaşmış zihniyetin varlığı gibi gerçekler maalesef ki bulunmaktadır. Devlet yetkililerin artan bu olaylar karşısında sessiz kalmaması biz Türk halkını memnun etmiştir. Toplum ahlak yapısına son derece hasar veren bu olaylar ve bunların artışları Türk toplumuna derin üzüntü ve endişe vermektedir. Devlet bu olayların önüne geçme amacıyla ivedilikle caydırıcı cezaları gündeme getirdi. Kimyasal hadım gibi ve çocuk istismarına iyi hal indiriminin kalkması gibi yasa yapıcılar tarafından güzel haberler gelmektedir. Bu kararlar, gayet haklı ve yerinde kararlardır. Zira sapıklığın, şerefsizliğin iyi hali mi olur?
Ancak ceza denilen şeyler suç gerçekleşince uygulanan yaptırımlardır. Bu cezaların caydırıcılığı ne kadar önemli olsa da asıl önemli konu bu olaylar olmadan önüne geçmektir. Tabii ki kanun koyucular, devlet yetkilileri ancak belli bir yere kadar önlem alabilmektedir. Ancak asıl önemli nokta toplumun ahlak yapısı öğretilerini yeni nesillere, çocuklara aktaracak olan ebeveynlerdir. Burada tabii ki en önemli görev anne ve babalara, anne ve baba olmanın bilincinin aşılanmasından geçer. Her birey kendinden sonraki nesile toplum ahlak değerlerini, gelenek ve göreneklerini, adetlerini törelerini anlattığı sürece devletin yeni caydırıcı cezalar bulmaya çalışmasına gerek kalmaz. Bu sebeple en önemli görev, ebeveynlere düşmektedir.
Kanaatimce çocuklarınızı Ülkü Ocaklarına göndermeniz, toplum sağlığı açısından hayati önem arz etmektedir. Zira orada öncelikle Türk ahlakı, Türk töresi, gelenekleri ve görenekleri anlatılır. Atalarımız eski Türklerde, başka medeniyetler sapıkça işler içinde iken cihana örnek ahlak ve toplum kuralları bulunmaktaydı. Bundan ötürü Ocakların bu önemli değerleri aşılayıp, çocukları dava adamından önce adam etmek birincil görevidir. Şüphesiz ocakta yetişen bir evlat yararlı bir birey olur, yararı olmasa bile zararı dokunmaz, hain, şerefsiz olmaz..
Sinan TUNÇ
0 notes
snn-tunc-blog · 7 years ago
Text
Tumblr media
Farklı bakış açılarını yakalamak için farklı gazeteler,köşe yazıları, makaleler okumaya çalışırım.dün, Sabah Gazete'sinde(24.12.2017) Sayın Engin Ardıç'ın yazısına denk geldim, "Gazi olmayan Kemal" başlıklı.
Okurken bir yandan "bunu yazmaktaki amacı nedir?"diye de sorguladım.çok geçmeden yazının sonunda amacın "boş sayfa kalmasın" olduğunu anladım.keşke o sayfa boş kalsaydı Engin Ardıç Bey..
*Ege Adaları'nı gündeme getirmesi gereken yalnız muhalefet değil, hükümeti,vatandaşı yani tümüyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak getirmemiz gerekir.Çünkü "Adalar" devletin sorunudur, muhalefetin muhalefet bahanesi değil.
Yunanistan'la papaz olmak istemediğinize göre, Yunanistan'ın 15 Temmuz sonrası Türkiye Devleti'ne yönelik "tam zamanı" diyerek yapmayı planladığı(sonra içinde bulunduğu maddi durum sebebiyle yapılamadı) saldırıları ve hatta ülkesinde bulunan, helikopterle kaçan Fetö sanıklarını destekliyorsunuz.Yoksa aklı selim bir insan bunlara rağmen hala "aman Yunanistan'la papaz olmayalım" demez, diyemez.demeye kalksa, şehit ve şehit yakınlarının elleri o kişinin boğazında olur.
Adaların ismine ulaşamamanızın sebebi gerçekleri görme konusundaki korkunuz olsa gerek sanırsam.kaldı ki önemli olan ismi değildir, sayısı da değildir.önemli olan, o adaların "işgal amaçları".ama ondan da önemli olan, sizin önemsemediğiniz o kayalıkların Türk için bir "vatan toprağı" sayılmasıdır.Sizi bilmem ama biz Vatan sevgisi ile büyüdük."bir karış dahi toprak vermem" diyen ecdadımız ile, "Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı" dizelerine sahip İstiklâl Marşı ile büyüdük..
"Dandik kayalıklar" lafını kullanmanızı oraların "işgal" amacını bilmediğinize yorarak anlatıyorum,bir umit anlarsınız diye;
O umursamadığınız kaya parçaları, Ege Denizi üzerinde yasal olarak hakim olma maksadı ile işgal ediliyor.Bilmem bilir misiniz, kıta sahanlığı denilen birşey var.Yine bilmem bilir misiniz, hatta bu ülkenin başlıca sorunları arasında gösterilip daha önce de tarihte bazı sorunlara sebep olmuştur.şuan (doğru hatırlıyorsam) iki ülkenin de Ege Denizi'ndeki kıta sahanlığı 6 Deniz Milidir.hatta Yunanistan bu rakamı yukarıya çekmek istemiştir.bizim karasularımıza yaklaşan ve Fetö gibi bir hain yapılanmayı misafir eden bir ülkeyle papaz olmama çabanızı anlayabilmiş değilim sanırım yalnız ben değil okurlarınız da anlamamıstır.Avrupa ülkerine "Fetö'ye destek" sebebiyle yükleniyorsunuz da Yunanistan'ı fasülyeden mi sayıyorsunuz?
Lafı uzatmaya gerek yok."ben sayfa dolsun, eğlence olsun" diye yazanlardan değilim.Kalın sağlıcakla..
0 notes
snn-tunc-blog · 8 years ago
Text
Oğuz Bulut
Eski Sivas Ülkü Ocakları Başkanı Oğuz Bulut’un ismi, bir anda gündeme en insanlık dışı faaliyetlerde suçüstü yakalanmakla oturdu. Daha önce Sedat Peker ile aynı koğuşta kalıp arkadaşlık yapmış olan, Ülkü Ocakları başkanlığı yapmış olan, Kabe’de bozkurtlu fotoğrafları olan Oğuz Bulut, 15 yaşındaki bir erkek çocuğa cinsel istismar yaparken çıplak yakalanıp görüntüleniyor.Şimdi gelin iki fotoğraf ile kurt postu giyen çakal (şerefsiz) açıklaması yapalım:
Tumblr media
  Ortadaki beyaz gömlekli olan Ülkü Ocakları’nı ziyaret eden Oğuz Bulut..
Tumblr media
Bu da 15 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismar uygulayan Oğuz Bulut..
Fazla söze gerek yok;
Alın size kurt postu giymiş çakal..
0 notes
snn-tunc-blog · 8 years ago
Photo
Tumblr media
ABD istedi YPG isim değiştirdi
ABD Özel Kuvvetler Komutanı Orgeneral Raymond Thomas, Türkiye'nin,  terör örgütü PKK ile ilişkili görmesi sebebiyle YPG'ye "isim değiştirme"  tavsiyesinde bulunduklarını, bunun üzerine örgütün, adını "Suriye Demokratik  Güçleri" olarak değiştirdiğini söyledi.
Bu konuyla ilgili tek bir sözüm var:
‘’İti şirin göstermek için takılan şirin isimler, onun it olduğu gerçeğini değiştirmez..’’
Sinan TUNÇ
1 note · View note
snn-tunc-blog · 8 years ago
Photo
Fırat Yılmaz ÇAKIROĞLU’na
Huzur içinde yat Fırat Reis
Adalet yerini buldu reis, geç de olsa adalet yerini buldu.Buna da şükür reis.Yetmez ama katilin ağırlaştırılmış müebbet hapsi ve örgüt üyeliğinden 15 yıl hapis cezası aldı.Evet, yetmez reis.Sonsuza kadar yansa da cehennemde Kabil’in yanındaki katilin, yine de yetmez bize Fırat yiğidim.Ege’nin ölümsüz yiğidi, ülkücü, başı dik yiğidi.Doldurmaz yerini ama usulca zikrettik ismini.Dediler ki; Ege’de bir yiğit.Dedik ki; Fırat Yılmaz Çakıroğlu.Dediler ki; vatan aşkı.Dedik ki; Fırat Yılmaz Çakıroğlu.Dediler ki; Fırat Yılmaz Çakıroğlu.Dedik ki;UNUTURSAK KANIMIZ KURUSUN…
Sinan TUNÇ
Tumblr media Tumblr media
3 notes · View notes
snn-tunc-blog · 8 years ago
Text
KHK’ lar ve Evlilik Programları
‘’Daha önce KHK’ların gelişi güzel kullanılması, daha doğrusu bazı farklı amaçlar doğrultusunda kullanılmasını şikayet etmistim.bugün (29 Mart 2017) yayınlanan  689 ve 690 sayılı kararnamelerle ise teşekkür etmeme sebep olacak bir karar alındı.Belki de Türk televizyonlarının en utanç verici yüzü olan evlilik-arkadaş bulma programları yasaklandı.
   Özellikle son yıllarda (özellikle son 10 yıl) bir hayli artmış ve gündem konusu haline gelmiş bu utanç verici evlilik programlarının kalkmış olması beni inanılmaz mutlu etti. Burada, evlilik adı altında, şöhret, para, reyting uğruna yapılan ahlak dışı ve Türk toplum yapısına tamamıyla zıt davranışlar sergileniyordu..hele ki özellikle son birkaç yılda bu programlardaki terbiyesizliğin boyutu bir hayli kendini aşmış ve artık herkes işi yüzsüzlüğe, pişkinliğe vuruyor, hadsizliğin tavanlarını görüyordu. Şehit üstüne şehit haberi duyduğumuz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin zor zamanlarında bu programların yaptıkları ise utanç verici davranışlardan başka bir şey değildir. Bu vatan, evlatlarını her gün kaybediyorken televizyonlardaki bu programlarda adeta raydan çıkan, her türlü pişkinlik ve ahlaksızlık içinde olan insanları görmek, şahsi olarak beni bir hayli derinden üzüyor ve rahatsız ediyordu.
   Neyse ki bu programların rayından çıktığını fark eden değerli Türk halkı bu durumdan rahatsız olmaya başladı.önce internet üzerinden tepkisini koyan millet, sonra ise imza kampanyaları başlattı.durum öyle oldu ki, devlet yetkilileri bu işe el atmak zorunda kaldı.ve neyse ki halkın mesajını alan yetkili merciler gerekeni yaptı ve yeni yayınlanan KHK ile bu programları yasaklattı.
 Sonuç olarak; Türk toplum yapısına, örf, adet, gelenek, ve göreneklerine tamamen zıt olan, milliyetçilikten ve hayatın gerçeklerinden uzak olan, lakayt ve ahlaksız davranışların sergilendiği arkadaş bulma ve evlilik programları yasaklanmıştır. Bu yerinde kararın alınmasına sebep olan herkese, Türk toplumunun her bireyine ve devlet yetkililerin her birine şahsım adına tek tek teşekkürlerimi sunuyorum..’’
 Bu yazıyı 29 Mart gecesi yazmıştım, uygun vakitte paylaşmak üzere.Ancak sonra ortaya çıktı ki, yayınlanan KHK yanlış yorumlanmış, bu yüzden de televizyonlarda bir dünya tantanası yapılmış. Yetkililerden gelen ‘’bu konuda bir düzenleme düşünüyoruz’’ sözü umutlandırmıştı. Lakin sevincimiz kursağımızda kaldı, başka bahara ertelendi. Umuyorum ki gereken adım Türk toplum yapısı ve ahlakı için geç olmadan atılır.Saygılar..
0 notes
snn-tunc-blog · 8 years ago
Photo
Tumblr media
Ölüm çanları çaldı. Gökyüzünde yankılandı bu gün yine. Feryatlar yükseliyor göğe. Ağlıyor analar, dik durmaya çalışıyor babalar. Nasıl dayanır ki bir yürek, nasıl dayanır oğlunun bir tabutta öylece yatmasına? Belki de bir maaşla geçinen evin tek çocuğuydu, al bayraklı tabutta yatan. Evler derme çatma, tek göz..analar ağlıyor iki çeşme iki göz.’’Oğluum’’ feryadları titretiyor yeri göğü. Tabuta sarılırken gözden akan yaş, al bayrağa düşüyor. Ve şehidin kanının yanına, annesinin gözyaşları ekleniyor bayrağa. Bir de eşi vardı o şehidin. Belki de nişanlısıydı, düğüne gün sayıyorlardı. Belki de eşi hamileydi, bir ay kalmıştı yavrusuna kavuşmaya. Yoksa arkadan bir ses mi geliyor? Evladının sesi. Ya da sessizliği. Daha ölümün ne olduğunu bilmeyen çocuk, babasının tabutuna ve önünde duran resme acı acı bakıyor. Kafasına bir şapka takmışlar.babasının üniforma şapkası olsa gerek o şapka. Giydiği kıyafetler, babasının doğum gününde aldığı hediye olan kıyafet mi acaba? Ayakkabısı yok ama. Terlikle gelmiş babasının cenazesine. Söz vermiş babası.’’sana spor ayakkabı alıcam’’ demiş.bir hainin mermisi sadece bir insanı değil, tüm aileyi yakmış kavurmuş adeta. Arka saflardan yükselen tekbir sesleri, yıkılmak üzere olan babayı tekrar ayağa kaldırıyor. Ve baba bağırıyor. Var gücüyle sesleniyor hainlere, bir gözdağı verircesine, ‘’VATAN SAĞOLSUN’’…
Sinan TUNÇ
1 note · View note
snn-tunc-blog · 8 years ago
Photo
Tumblr media
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!
18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 102. yıldönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz..
Unutmayın; Biz ki; 14 yaşında eline silah alıp cepheye koşanların torunuyuz. Kundaktaki bebesini bırakıp cepheye koşan Nene Hatun’un, 215 kiloluk top mermilerini taşıyan Seyit Onbaşı’nın, Kopan elini fark etmeyenlerin, Şehit olmak üzere kına yakılan Kınalı Kuzuların, Ve daha nicelerin torunuyuz. Biz ki; Şanlı mazinin torunu, Mustafa Kemal’in askerleriyiz..
Ve unutmayın; Türk var oldukça cihanda, Çanakkale geçilmez, Çanakkale geçilmez
Sinan TUNÇ
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer, O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer. Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak. Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor. Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın. MEHMET AKİF ERSOY
2 notes · View notes
snn-tunc-blog · 8 years ago
Photo
Tumblr media
‘’ Son dönemde, Almanya ve Hollanda başta olmak üzere, Avrupa ülkeleri ile ortaya çıkan yeni siyasi sorunlar neticesinde Avrupa tekrar gerçek yüzünü göstermiş, it gibi havlamaya başlamıştır. Hatta öyle ki, itlerini korktukları Türklerin üzerine salmış ve polis kıyafetli, insan görünümlü canavarlarına belki de Avrupa tarihinin en barbarca tavırlarını sergilemeleri emrini vermiştir. Bu olaylar karşısında, hiçbir siyasi düşünce, fikir, akım veya gündemin etkisi altında kalmadan, tüm Türki Cumhuriyetlerin ve her Türk bireyinin vazifesi, tek vücut olmaktır. Gereken tepkileri ve davranışları Türk toplumu olarak tavizsiz göstermemiz, Avrupa’ya bir ders vermemiz gerekir. Burada, onuru ayaklar altına alınan, bir siyasetçi veya bir siyasi parti değildir. Başta Türk olan herkese karşı yapılan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni hedef alan bu alçakça davranışların hesabı derhal ve kat’i suretle verilmelidir. Bunun partisi veya görüşü olmaz, Türk olanı veya olmayanı olur. ‘’ Sinan TUNÇ
2 notes · View notes
snn-tunc-blog · 8 years ago
Text
KHK’ların gelişi güzel kullanımı
Malum, tarih 15 Temmuz 2016’dan sonra Türkiye Cumhuriyeti olarak OHAL süreci içine girdik.Bildiğimiz gibi, OHAL mevcut iktidara, normal zamanlarda yapılamayan bazı farklı güçler ve imkanlar sunar. İktidar da bu yetkileri ülkenin zor durumdan kurtulması amaçları doğrultusunda gerekli işlemleri daha hızlı bir süreç içinde yapar.Böylece, ülkenin bulunduğu zor durumun bir an önce iyileştirilmesi çabalanır.
Tabii ki şuan demokratik bir anlayışa sahip bir ülkenin OHAL sürecinden bahsettik. Gelin bir de Türkiyede’ki OHAL sürecini işleyelim. Mevcut düzenin koltuk sahipleri verilen yetkileri kendi çıkarları kapsamında kullanıyor. Tamam, galiba biraz fazla gaddarca oldu.o zaman cümlemizi şöyle kullanalım.Mevcut düzenin koltuk sahipleri verilen yetkileri kendi çıkarları kapsamında da kullanıyor. Tam bu oldu derken, aldığımız haberler bu cümlemizi bir kkez daha düzelttirmek mecburiyetinde bırakıyor. Mevcut düzenin koltuk sahipleri verilen yetkileri daha çok kendi çıkarları kapsamında kullanıyor..işte sanırım bu oldu.çünkü duyduğumuz haberler, ülkenin içinde bulunduğu zor durumdan kurtarmaya yönelik KHK’lardan çok, KHK yetkisinden faydalanma olarak düşünmemize sevk ediyor. En son yayımlanan KHK (687 sayılı kararname) içinde "ÖĞRENCİ ETÜT EĞİTİM MERKEZLERİ KAPATILACAK’’  ve ‘’YAYIN DURDURMA VE PARA CEZALARI VERİLMESİNİ ÖNGÖREN MADDE KALKTI’’ gibi başlıklar görmek için keskin nişancı olmaya gerek yok. peki bunların darbe ve yandaşları ile ne alakası vardı? Çok alakası vardı.gelin geçmiş seçim dönemlerinde YSK’nın kanallara verdiği cezaları ile ilgili birkaç habere göz atalım.
 09 Temmuz 2015
Raporların 19’u “tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk” ilkelerinin ihlal edilmesi, 40’ı ise AKP reklamlarında kullanılan Türkiye Cumhuriyeti bayrağı ve dini ibareler nedeniyle hazırlandı.
En çok TRT raporlandı, TGRT ceza aldı.
Buna göre,
TRT için 19 rapor hazırlandı, 5 uyarı, 2 program durdurma cezası verildi; Halk TV için 17 rapor hazırlandı, 4 uyarı, 22 program durdurma  cezası verildi; Kanal 24 için 11 rapor hazırlandı, 13 uyarı, 55 program durdurma cezası verildi; TV Net için 10 rapor hazırlandı, 6 uyarı, 11 program durdurma cezası verildi; A Haber için 8 rapor hazırlandı, 10 uyarı, 27 program durdurma cezası verildi; TGRT için 10 rapor hazırlandı, 9 uyarı, 70 program durdurma cezası verildi; Samanyolu Haber için 7 rapor hazırlandı, 4 uyarı, 1 program durdurma cezası verildi; TV 5 için 5 rapor hazırlandı, 7 uyarı, 18 program durdurma cezası verildi; Ulusal 1 için 8 rapor hazırlandı, 11 uyarı, 7 program durdurma cezası verildi; Kanal D için 3 rapor hazırlandı, 1 uyarı, 2 program durdurma cezası verildi; ATV için 4 rapor hazırlandı, 2 uyarı cezası verildi; Show TV için 4 rapor hazırlandı, 1 uyarı cezası verildi; CNN Türk için 3 rapor hazırlandı, 2 program durdurma cezası verildi; Ülke TV için 8 rapor hazırlandı, 4 uyarı, 4 program durdurma cezası verildi; Star TV için 3 rapor hazırlandı, 1 uyarı cezası verildi; HaberTürk için 4 rapor hazırlandı, 1 uyarı cezası verildi; Kanal 7 için 4 rapor hazırlandı, 1 uyarı cezası verildi; Beyaz TV için 5 rapor hazırlandı, 1 uyarı cezası verildi; NTV için 5 rapor hazırlandı, 1 uyarı cezası verildi.
 11.06.2015
Kanalların seçim dönemi yayınlarını incelemeye alan RTÜK ve YSK, A Haber’in taraflı ve muhalefet partilerine hakaret içeren çok sayıda programına ceza verdi.
Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun raporu doğrultusunda kanala 4 yayın durdurma ve 6 uyarı cezası verildi. Raporda kanalın canlı yayın bağlantıları ve röportajlarla sadece AKP lehine haberler yaptığı vurgulandı.
Cumhurbaşkanının damadına ait kanala geçen ay da MHP milletvekili Meral Akşener’le ilgili kaset iddiaları sebebiyle para cezası kesilmişti. A Haber 2014 belediye seçimleri öncesi yaptığı taraflı ve dezenformasyon içerikli yayınlar nedeniyle 28 kez yayın durdurma cezası almıştı.
Kanalın Haziran ayında iktidar propagandasını daha da sertleştirerek yaptığı yayınlara ne kadar ceza verileceği merak konusu.
Öte yandan aynı yayın grubuna bağlı Sabah gazetesi, twitter hesabından A Haber'e verilen cezaları "Özgür basına ceza" başlığıyla duyurdu.
Konuyu kısa tutmak için iki haber yeter diye düşünüyorum.anlamayanlar istediği kadar haber bakabilir araştırabilir.hoş, anlamak istemeyen için Osmanlı arşivi niteliğinde kanıt sunsan yetmez..
Sinan TUNÇ
0 notes