sillage-p

[sillage-p]

[sillage-p]

Potansiyelin bir kutuya sıkışmış. Kutunun içi güvenli geliyor ama kutubun içinde umut etmekle potansiyelini sergileyemezsin. Kutuyu süslemekle kutu olduğu gerçeğini değiştiremezsin. Potansiyeli açığa çıkarmak istiyorsan kutuyu terk etmelisin.

[sillage-p]

Sil baştan,

[sillage-p]

Because of the desire to be understood...

Sometimes you don't want to talk forever. But it's so hard to stay silent...

[sillage-p]

Sometimes you don't want to talk forever. But it's so hard to stay silent...

[sillage-p]

[sillage-p]

"Çok küçük bir gezegende yaşıyordu. Üç volkanı vardı, ikisi aktif, biri sönmüş. Ve bir de gülü."

[sillage-p]

Bi' değişiklik yapmalı bazan,

Bi' tebessüm etmeli...

Bi' cesaret demeli...

Bilmemeli, duymamalı bazan.

P.

[sillage-p]

Hello, my old friend..

[sillage-p]

Bir öğretmenim ingilizce çevirmekle yazmanın aynı şey olmadığını yazmanın zor olduğunu söylemişti, ben yazarak daha iyi öğreneceğimi düşünüyorum dediğimde

Ama ben yazarken çevirimi profesyonel boyuta taşıyorum çünkü hisleri çevirmek zordur, en az yazmak kadar

Doğru kelimenin karşılığı tam olarak hiç var olmamış olabilir ve bu durumda ne yazacağını ya da çevireceğini bulman gerekir

Aslında hangisinde daha başarılı olurum bilmiyorum ama yazdıkça çevirimin daha profesyonel olacağını biliyorum

Kitap okumakla yazmak da böyle bende çünkü yazmaya başladıktan sonra kitapları daha iyi anlamaya başladım

Kelimelerin altına saklanan gizemi keşvettim çünkü bende öyle yapıyordum...

[sillage-p]

Hastayım ve buna aşığım "

[sillage-p]

I see the darkness forest,

But ı die colorful ocean

I live the life of a blue butterfly

Maybe without any wings...

P.

[sillage-p]

Belki kaybolurum, yeni bir yol bulup

Belki yok olurum, tamamen

Bilemiyorum,

[sillage-p]

Temizlemem lazım,

Odamı,

Telefonumu,

Kafamı..

[sillage-p]