sillage-p

[sillage-p]

[sillage-p]

Bazen sallanan bir salıncakta saatlerce gökyüzünü izlersin...

[sillage-p]

Bazen sadece başını alıp gitmek istersin...

[sillage-p]

Gece çöktü ve dünya sessizliğe büründü. Benimki hariç...✨

It's good to feel the poison of the night again. It's just like me.

[sillage-p]

Bazen sadece yatağına uzanıp saatlerce müzik dinleyip kitap okuyarak ya da uyuklayarak tembellik etmen gerekir.

[sillage-p]

Bütün kızgınlıklarımı ve kırgınlıklarımı gizledim kalbimde. Şimdi çürüyor içimde. Yakmalı belki bir rüzgârın kollarına. Yahut gömmeli bir ağaç koynuna. Dalgalara bırakmalı elbet bir deniz kıyısında.

[sillage-p]

Hüznü gizle yahut kederlenme. Mutluluğu gizle yahut sevinme. Bazıları lanetli doğar. Her ne demekse işte.

[sillage-p]

Sızlıyor. Çok acıyor. Niçin bu kadar ızdırap verici olmak zorunda? Kalbim tuz, buz. İnsanların beni kırmasına yeniden izin vermeye başladım. Bu iyi değil. Ama daha da kötüsü hiç elimde olmamış olması. Kendimi kandırıyorum. İyi olduğumu fısıldıyorum. Acıyı görmezden gelmeye çalışıyorum. Ama bütün köşeler dolu. İttiremiyorum hiçbirine. Hangi köşeye elimi atsam başka bir yara çıkıyor. Tırnaklarıma kan doldu. Kanıyorum. Kanımda boğuluyorum. Yardım çığlıkları atmak istiyorum. Fakat ufacık bir inilti bile peyda gelmiyor dudaklarımda. Sanırım zehirleniyorum.

[sillage-p]

Zehrin benliğimi ele geçirmesine izin veriyorum. Kanıma karışmasına, bilincimin bedenimi terk etmesine. İhtiyacım olan tek buymuş gibi geliyor. O da ne? Hissedemiyorum zehri. Bilincim yerinde. Damarlarımda tıkanışını izliyorum usulca. Büyüyor büyüyor ve bir yumru misali kalıveriyor. Ne kana karışıyor ne dışarı çıkıyor. Nefes alışımı hissetmek istiyorum. Derken nefes alamıyorum. Can çekişmem, inlemem gerekir belki. Ama hiçbir belirti gösteremiyorum. Acı her zerremde vuku bulurken ben onu hissedemiyorum. Boş bakışlarla yetiniyorum.

[sillage-p]

Herkes kendisini ifade etmek için kelimeleri kullanıyordu. Ben hariç. Ve eminim ki tüm bu insanlar kelimelerin gücünün farkında değildi. Oysa ben farkındaydım.

Düşüncelerin kelimlere ihtiyacı vardır. Kelimelerin de sese.

Yıkandığı zaman annemin saçının kokusunu seviyorum.

Tıraş olmadan önce babamın yüzündeki sakalların gıdıklayan hissini seviyorum.

Fakat onlara bunu hiçbir zaman söyleyemedim.

[sillage-p]

Ruhumdaki ızdırapları dindirmek nafile bir çaba

Hapsetmeye çalışıyorum bir köşeye yalnızca

Gözlerimdeki pırıltılar yerini hüzne bıraktığında

Ayak ucuma çeviriyorum bakışlarımı

Öyle gizliyorum kederimi

Hüznümü saklama konusunda maharetliyim

Benim korkum hissizliğimde

Hüznün yerini donuk bakışlar aldığında

Telaşlandırıyorum ruhları

Gülümsemek gelmiyor içimden

Ağlamak ya da haykırmak da öyle

Tam o anda işitince kulaklarım

Bir tebessüm beliriyor yüzümde

Gurur mu acı mı

Hakikati saklayan gözler

Biraz daha aralasaydım dudaklarımı

Ne anlasın ruhsuz bedenler

Söyleseydim hakikati

Kıyameti olurdum onların

Kıyameti olmadımsa kimsenin

Kendime yönelir sözlerim, kederim

Cehennemime hoşgeldin

Perest

[sillage-p]

Maybe ıt's never that time..

[sillage-p]

Kıskanç insanlardan nefret ediyorum. Ortada kıskanılacak hiçbir şey yokken kendilerine kıskanmak için sebep bulanlardan bahsediyorum. Boğazıma kadar çamura batmışım neyimi kıskanıyorsun.

Eğer iyi biriysem ve bu yüzden beni kıskanıyorsan daha kötü biri olmak için çabalamak yerine tebessüm etmeyi ve ufak iyilikler yapmayı dene. Beni rahat bırak.

Verebileceğim bütün ilgi ve değeri almışsan kıymetli olduğunu bil ve otur. Diğer arkadaşlarımı rahat bırak. Olur olmadık alınganlıklar kadar soğutucu bir hareket tanımıyorum. Sevdiğim, değer verdiğim ve yakın bulduğum insanla düşünmeden konuşmak isterim. Diğerleriyleyken olduğu gibi kasılacaksam senin ne özelliğin kalır?

Farklıysam sende farkını ortaya koy. Kimse seni cahil sürünün zorla bir parçası yapmıyor. Benimle rekabet etmek istiyorsan dürüst oyna. Sahtekarlıkların ve insanlığa sığmaz içi boş saldırıların bana işlemez karşılığını da alamazsın.

...

[sillage-p]

DENGE

Sizin alınız al inandım

Sizin morunuz mor inandım

Tanrınız büyük amenna

Şiiriniz adamakıllı şiir

Dumanı da caba

Bütün ağaçlarla uyuşmuşum

Kalabalık ha olmuş ha olmamış

Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum

Ama sokaklar şöyleymiş

Ağaçlar böyleymiş

Ama sizin adınız ne

Benim dengemi bozmayınız

Aşkım da değişebilir gerçeklerim de

Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı

Yangelmişim diz boyu sulara

Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum

Hiçbirinizle dövüşemem

Benim bir gizli bildiğim var

Sizin alınız al inandım

Morunuz mor inandım

Ben tam kendime göre

Ben tam dünyaya göre

Ama sizin adınız ne

Benim dengemi bozmayınız

TURGUT UYAR

[sillage-p]

Delia Owens, Kya'nın Şarkı Söylediği Yer

[sillage-p]

Bağırdım. Canım çıkana kadar belki de. Bu onları rahatsız etti. Sonra sustum. Ama en büyük feryatlarım sessizliğimde gizliydi bilemediler. Bu da sonum oldu.