sabrederkenuyumusum
meryem
336 posts
Okul okumamışız deyip hakikati öğrettiler
Don't wanna be here? Send us removal request.
sabrederkenuyumusum · 3 years ago
Text
Tumblr media
Kabrin zikri vardır
8 notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 3 years ago
Text
Girdiğim her ortamda benden başka bi rumeysa var
6 notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 3 years ago
Text
"içinde bir sen bulursun, büyümüş, anlamış, yorgun"
70 notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 3 years ago
Text
Vsco hesabı olan var mı ?
3 notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 3 years ago
Text
Tumblr media
Hz. Peygamber (s.a.v) ve İstişare
İstişare, Resulullah’ın (sallallahu aleyhi vesellem) hayatında mühim bir yoldu. Onun en önemli özelliklerinden biri de işlerini danışarak yapması idi. Peygamberliği boyunca istişareye çok büyük ehemmiyet verdi.
Allah Resulü (sallallahu aleyhi vesellem) vahyin indirilmediği durumlarda daima ashabı ile istişare ederdi. Bedir esirleri konusunda, Uhud ve Hendek gazvelerinde, Hudeybiye’de, Taif Seferi’nde, İfk (iftira) Hadisesi’nde, ezan konusunda olduğu gibi birçok konuda ashabıyla istişarede bulundu. Bu sebepledir ki Ebu Hureyre (radıyallahu anh) “Resulullah’tan daha çok ashabıyla istişare eden bir kimse görmedim.” demiştir.
Ashabı da Resulullah’ın kendi fikriyle hareket ettiğini bildikleri konularda, fikirlerini Allah Resulü’ne açıklar, o da uygun fikir doğrultusunda hareket ederdi. Hatta ashabının ikaz ve uyarılarını dinlerdi.
O, İstişareyi Önemli Görürdü
Elbette ki onu istişareye bu kadar önem vermeye sevkeden bir sebep vardı, o da istişarenin faydaları idi. Bu sebeple her daim ashabı ile istişare eder ve ümmetini de istişareye sevkederek şöyle buyurdu:
“İstişare eden, asla pişman olmaz!” (Heysemi, Mecmau’z-Zevaid, 2/280; 8/96.)
İstişarede bulunan kimseler, milletler, fertler ve toplumlar doğrunun, isabetli icraatın ve başarılı bir geleceğin yolunu bulurlar. Ferdi ve kişisel görüşler yanılabilirse de cemaatin görüşü asla yanılmaz. Allah Resulü (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
“Allah Teala, ümmetimi delalet üzere birleştirmez. Allah’ın rahmeti (ve desteği) cemaatin üzerindedir. (Tirmizi, Fiten, 17 (nr. 2167).
O İstişareye Muhtaç mıydı?
Nitekim kendisi ilahi vahye mazhar bir peygamberdi. Herkesten daha zeki, daha akıllı, derin fikirli, salim düşünceli bir zattı. Dahası her an ilahi murakebe halinde idi. Vahiy dışındaki sözleri bile bir vahiy idi ve her söylediği vahye dayanırdı. “Onun kendi hevasından bir şey söylemediği” (Necm 53/3) Kur’an-ı Hakim’in ifadesi ile sabittir. Hatta öfkeli halinde bile ağzından sadece hak söz çıktığı kesin delillerle sabittir. Onun her sözü, dini hükümler için bir dayanak ve bir delildir. Öfke ve sevinç halleri, onun her an Hakk’a bağlı ve ilahi vahyin mahalli olan kalbine tesir edip dilinden akan hikmet pınarlarını bulandıramazdı. Rivayet edildiğine göre Abdullah b. Ömer (radıyallahu anh) şöyle demiştir:
“Ben Resulullah’tan işittiklerimin tamamını yazıyordum. Kureyş’ten bazı kimseler,
“Sen Resulullah öfkeli haldeyken de ondan duyduğunu yazıyor musun?” diyerek beni bundan menettiler. Ben de yazmaktan vazgeçtim ve bu durumu Resulullah’a arzettim. Allah Resulü (sallallahu aleyhi vesellem), parmağıyla ağzına işaret ederek,
‘Sen yazmaya devam et, varlığım kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki haktan başkası şundan çıkmaz.’ Buyurdu. (Ebu Davud, İlim, 3 (nr. 3646)
Buna rağmen o, pek çok konuda arkadaşlarına danışmış ve onların görüşlerine önem vermiştir.
O, İstişare Hususunda da Örnek Şahsiyetti
Allah, onu peygamberlik vazifesiyle müşerref kıldığı halde, örnek olması için arkadaşları ile istişare etmesini emir buyurdu. Şayet ashabı ile istişare etmeyip her işinde vahye dayansaydı, söz konusu “örnek olma” vazifesi yerine gelmemiş olurdu. O, insanlarla istişareye ihtiyacı olmadığı halde, yine de istişareden geri durmazdı. Zira o, örnek şahsiyetti, üsve-i hasene olarak gönderilmişti. İnsanlık istişarenin lüzumu, ehemmiyeti ve nasıl yapılması lazım geldiğini ondan öğrenecekti.
Hasan-ı Basri hazretleri (rah.a), “İş hususunda onlarla istişare et” ayetini tefsir ederken şöyle demiştir: “Cenab-ı Hak, bu ayetle mahlukatın en kamiline istişareyi emretmiştir. Elbette ki bu emir, Resulullah’ın ashabına olan ihtiyacı sebebiyle değildir. Bu emirle Cenab-ı Hak, bize istişarenin fazilet ve ehemmiyetini öğretmek ve Müslümanların istişareyi hayatlarında tatbik etmelerini sağlamak; kişinin, alim bile olsa insanlarla istişarede bulunması gerektiği öğretmek istemiştir.”
Görüldüğü gibi Hz. Resulullah (sallallahu aleyhi vesellem) paygamberlik vasfını taşıma cihetiyle istişareye muhtaç değildir ama ümmetine örnek olmak ve öğretmek cihetiyle istişare yapmakla memur kılınmıştır.
Hz. Peygamber’in (s.a.v) Müşavirleri
Allah Resulü (sallallahu aleyhi vesellem), durumuna ve konusuna göre ashabıyla istişarelerde bulunurdu. Bunu istişare edilecek konuya göre yapardı. Dahası kimi veya kimleri ilgilendiriyorsa onlarla istişare eder, onların düşünce ve fikirlerine başvururdu. Nitekim Hz. Enes (radıyallahu anh), “Arkadaşları ile istişarede Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) kadar ileri giden bir başkasını görmedim.” (Tirmizi, Cihad, 34 (nr. 1714). Bununla beraber genellikle ensar ve muhacirlerin temsilcileri durumunda olan büyükleriyle istişare ederdi. 
Ancak Hz. Ebubekir ile Hz. Ömer’in (radıyallahu anhüma) yeri çok farklıydı. Allah Resulü (sallallahu aleyhi vesellem), onlara çok önem gösterir, görüşlerine ehemmiyet verirdi. Her hususta mutlaka onlarla istişare ederek şöyle buyurdu:
“Benim nazarımda Ebubekir ile Ömer bir baş için göz ve kulak mesabesindedir. (Münavi, Feyzü’l-Kadir, 1/189.) Hatta Allah Resulü (sallallahu aleyhi vesellem), Ebubekir ve Ömer’e (radıyallah anhüm),
“Bir istişarede ikiniz ittifak edip birleştiniz mi ben size asla muhalefet etmem” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 5/227; Heysemi, Mecmau’z-Zevaid, 9/53.) buyururdu. Onlar sıradan insanlar değillerdi. Her daim Resulullah’ın (sallallahu aleyhi vesellem) sağında ve solunda bulunan iki müşavir gibilerdi. Biri, Hz. Resulullah’ın sağ kolu, diğeri de sol kolu gibiydi. Hatta en samimi arkadaşları ve sırdaşlarıydı.
Allah Resulü (sallallahu aleyhi vesellem), genelde ve özelde Hz. Ebubekir’in (radıyallahu anh) görüşlerine çok ehemmiyet verirdi. Bu hususta Hz. Ömer (radıyallahu anh) şöyle demiştir:”Allah Resulü Müslümanlarla alakalı bütün meselelerde Hz. Ebubekir ile istişare ederdi, geceler boyu baş başa kalırlardı, bazen bu istişarelere bende katılırdım. (Hakim, el-Müstedrek, 2/227.)
Hakikaten bu iki müsteşar son derece ileri görüşlü ve liyakat sahibi kimselerdi. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem), “İkinizle beni takviye eden Allah’a hamdolsun” buyurmuş olması da bunun en bariz delili idi. Bunların dışında; Hz. Osman, Hz. Ali, Talha, Zübeyr, Üsved b. Hudayr, Sa’d b. Muaz, Sa’d b. Ubade ve Muaz b. Cebel (radıyallahu anhüm) gibi sahabilerle sık sık istişare ederdi. (bk. Heysemi, Mecmau’z-Zevaid, 1/178.)
Ehl-i İstişare - Muhammed Mübarek ElHüseyni
48 notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 3 years ago
Text
Tumblr media
“Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı, bu emsalsiz hüzün seni beklediğim içindir. “
20 notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 3 years ago
Text
Allah belami vermesin buraya tanıdık eklemişim
5 notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 3 years ago
Text
Tumblr media
Olmayan birinin yokluğunu hissediyorum
5 notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 3 years ago
Text
Tumblr media
Mevcudiyet
4 notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 3 years ago
Text
-Dostunuz bu kalabalık şehirde yalnız kaldı ve ayak altında eziliyor!
-Bu şehrin hepsi yeryüzü olmuş. Benim gönlüm gökyüzü istiyor!
50 notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 3 years ago
Text
Tumblr media
“Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı, bu emsalsiz hüzün seni beklediğim içindir. “
20 notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 3 years ago
Text
Tumblr media
“Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı, bu emsalsiz hüzün seni beklediğim içindir. “
20 notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 3 years ago
Text
Yâr hasretine doydum.
245 notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 3 years ago
Text
Tumblr media
Gurbet, sevdiğinin sohbetini kaybetmektir.. yazıyordu.
Gurbette kaldık..
1K notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 4 years ago
Photo
Tumblr media
You can destroy a mosque , but you can’t destroy Islam.
يمكنك أن تدمر مسجداً ، لكن لايمكنك أن تدمر الإسلام .
10K notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 4 years ago
Photo
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Kimliğinizin farkına varın düşmanınızı bilin ve kılıçların gök girip kızıl çıkacağı o güne hazırlık yapın…
Yâ Müntakim! Bizi intikamına memur et!
122 notes · View notes
sabrederkenuyumusum · 4 years ago
Text
"Onların hayatı istediklerinden daha fazla şehadeti arzulayan bir ordunun neferleri elbette gülümseyecek!"
Tumblr media Tumblr media
117 notes · View notes