Tumgik
rootistanbul · 4 years
Text
Kendi doğamızı yeniden yaratmaya ve onun dönüşümüne tanık olma yolculuğu
Herkese Merhaba!
Tumblr media
Hepimizin evlerine ve kendi iç dünyalarına döndüğü bu zamanlarda belki de en çok özümüze, yani doğada olmaya hasret kaldık. En sevdiğimiz mevsimi bu sene evimizin camından izleyerek hissetmeye çalışırken, doğanın dönüşümüne pek de şahit olamadık. İşte tam da bu yüzden iç dünyamızla tanışmaya, ona ait olan parçalara bakmaya başladık. Yani kendi doğamızı yeniden yaratmaya ve onun dönüşümüne tanık olmaya…
Hepimiz ortalama günlük aktivitelerimizin yüzde 85'inden fazlasını kapalı alanlarda geçiriyoruz ve hatta pandemi yüzünden bu oranlar gittikçe daha da artıyor. Bu sebeple karantinada bir çoğumuzun evdeki bitkilerle daha çok ilişki kurmaya başlaması da şaşırtıcı değil. 
Geçmiş’e doğru ufak bir yolculuk yapacak olursak, aslında bitkilerle insanların bağı çok eskilere dayanıyor; eski Mısır, Babil ve Roma’ya kadar ki dönemlerde yaşam alanlarında saksı bitkilerine çokça yer veriliyordu. Zengin Victorialılar döneminde ise sıkıcı ve kasvetli ingiliz kışlarını aydınlatmanın bir yolu olarak ev bitkilerini sıkça kullanıyorlardı.Yani aslında zor zamanlarda insanların doğaya, toprağa ve yeşile dönüyor olmasına pek şaşırmamalı. Çünkü bitkiler anda kalmamızı sağlayan, doğanın bir parçası olduğumuzu hatırlatan ve bununla beraber kendi dönüşümümüze giden yolda bize eşlik eden canlılardır.
Hayatın gelgiti içinde sıkışıp kaldığımızda, doğanın dönüşümünü fark etmek ve anın değerine dair bakış açımızı canlı tutmak gerçekten zor olabilir. Oysa bitki yetiştirmek ve mevsimsel geçişlerine şahitlik etmek, yaşamlarımızı ve iç dünyamızı nasıl yorumlayabileceğimiz konusunda bize ayna olabilir. Örneğin; bir durum ile mücadele etmek yerine doğada olduğu gibi akışta kalmak, olanı olduğu gibi kabul etmek. Ya da sürekli bir duygu ya da fiziksel halde kalmakta ısrarcı olmak yerine, bir bitkinin yaprak ya da çiçek vermesi gibi geçiş dönemleri olduğunu bilerek rahatlamak…Yaşam döngülerine dahil olmak, hayata bakış açınızı daha anlaşılır bir hale getirecektir. Root’un çıkış noktası olan yeşil iş birliği de bitkileri şehir yaşamına taşımak ve ulaşılabilir kılmak. Gelin bu konuya daha yakından bakalım. ☺ 
Tumblr media
Kendi dönüşüm ve gelişimimiz, en önce kendi kişisel alanımızda başlıyor. Bir peyzaj mimarı olarak, insanların kendi yaşam alanını yaratması sürecinde bu gelişimin ilk adımı yine doğadan, yani bitkilerden geliyor. Şehir yaşamında bile olsa bu bağdan kopmamak çok önemli. Peyzaj mimarlığı aslında dış mekana odaklanıyor gibi gözükse de yeşilin dönüşümü ölçek olarak bireyin yakın çevresinden başlıyor. Yani iç dünyamıza sığındığımız alan olan, evlerimiz.
Tumblr media
Toprağa dokunmak, bitki dikmek ve onlarla ilişki kurmak doğanın dönüşümünü evimize taşıyor. Bitkilerin gelişim sürecine ortak olduğunuzda; yaprakların filizlenmesi, mevsimlere bağlı su ihtiyacı ve zamanla büyüme hızının değişimini gözlemlemek de tüm bunların bir parçası. Eğer bunu görebilmeyi seçersek tabi. Çünkü bitkiler evlerimizi, mobilyalarla dolu mekanlar olmaktan çıkarıp, yaşayan ve bize ait olan mekanlar haline getiriyor. 
Bitkilerin ruh sağlığımıza iyi geldiği birçok araştırma tarafından tespit edilmiş. Bulunduğunuz ortamda yer alan bitkilerle kurduğunuz ilişki, mekanda daha huzurlu ve güvende hissetmenizi sağlıyor. Ek olarak anda kalmanıza daha faydalı olurken, herhangi bir bitkinin tek yaprağını incelerken bile günlük işinizin telaşlı enerjisinden kolayca uzaklaşabildiğinizi fark edebiliyorsunuz.
Bizim için ‘Sjorinn’ işte tam da bu noktada kendi iç dünyamızdaki  konfor ve farkındalığa  açılan bir kapı gibi. Kendi yarattığınız doğanızda alacağınız nefeslerle, sizi beden ve ruh dengesine teşvik eden bir destek ve konfor alanı. Sanki nefesimize bir farkındalık daveti…
Tumblr media Tumblr media
Yeşil işbirliğini kendi yaşam alanlarımıza taşırken, iç dünyanızın farkındalıkla buluştuğu bu ilk an çok kıymetli. O konforu size sağlayacak ve ait hissetirecek şekilde tanımlayın.Kendi doğanızı, sizi destekleyecek parçalarla doldurun. Kendinize ait köşeler belirleyin, size iyi gelen renkler, kokular ve yeşili de ortak ettiğiniz alanlarda konforlu olduğunuzdan emin bir şekilde nefesinize dönün. 
Ve bana çok iyi gelen bir söz ile bu yazıyı noktalıyorum, nasıl bir alan yaratırsanız yaratın yine de kendinize hep şu sözleri söyleyin…
‘ benim kendi doğam var’
Sevgilerimle
Begüm
Yarattığınız meditasyon köşelerinde pratiğinize de iyi gelecek bir kaç bitkiye göz atmak isterseniz;
Tumblr media
Asplenium
Pilea
Calathea orbifolia
Ficus elastica 
Aloe vera
Spider
Hoya ‘tri color’
Pothos
Philodendron sp.
0 notes
rootistanbul · 4 years
Text
Monstera Deliciosa
Tumblr media
Monsteralar, büyük ve karakteristik delikli yapraklarıyla son dönemlerde en çok dikkat çeken bitkiler olmaya başladı. Ayrıca bakımı nispeten de kolay... 
İç mekan bitkilerine sahip olmanın eğlenceli kısmı, nereden geldiklerini ve vahşi doğada nasıl büyüdüklerini öğrenmektir. Ayrıca, kökenlerini ve doğal yaşam alanlarını anlamak, bitkilerimizin gelişebilmesi için evimizdeki habitata uyum sağlayabilmeleri adına da  çok önemlidir. Bu görkemli ve vahşi yaprakların  doğasıyla tanışalım...
Tam ismi Latince:  Monstera Deliciosa 
🌿 Deve Tabanı, Swiss Cheese Plant, Monstera
Tür: Sarmaşık
Orijin: Monstera’nın kökleri, Orta ve Güney Amerika’nın tropikal yağmur ormanlarına dayanır. 1840′lar civarında Meksika ve Guatemala'da keşfedildi.
Tumblr media
☀️Işık :  İndirekt güneş almalıdır Monsteralar, yani pencerenden 1,5 - 2 metre mesafede, direk güneş ışığı almayan, aydınlık ve yarı gölge alanlarda mutludur.
💧Sulama: Yaz ve Kış aylarına göre su ihtiyacı da farklılık gösterir. Haftada 1 kez toprağının her yerine gelecek şekilde dinlendirilmiş su ile sulanmalıdır.
Nem ve banyo ihtiyacı kış aylarında; sulama zamanlarında olacak şekilde 5-6 ayda 1 kez,  yaz aylarında ise 2-3 ayda 1 kez olabilir. Nem ihtiyacını karşılamak için de haftada bir kez tüm yapraklara gelcek şekilde fısfıs yapabilirsiniz.
Tumblr media
🌱Monstera Deliciosa, doğada ananas ve muz karışımı gibi bir tada sahip lezzetli bir meyve üretir. Kulağa lezzetli geliyor, değil mi?  İsviçre peyniri adını alması alışılmadık deliklerinden kaynaklanıyor ki Monstera, Latince'de "garip" anlamına geliyor.
🌱Yapraklarındaki delikler ve çentikler sadece sıra dışı değil, aynı zamanda doğada oldukça kullanışlıdır! Yapraklar büyüdükçe delikler oluşur ve böylece altındaki daha küçük bitki ve yaprakların ışık alması için de bir ortam yaratır.
🐶🐱 Monsteralar evdeki patililer için oldukça toksiktir! 
Tumblr media
Art Credit: Tuğçe Kurtboğan Sel
🤞🏻İp Ucu:
Monstera'nın hava kökleri vardır. Bunlar, ağaçlara veya kayalara tutunmak için kullandıkları, zamanla bitkide görünen kahverengi dallardır. Daha fazla güneş ışığı almak için daha çok alana yayılmaya çalışırlar bu köklerle. Hava kökleri ayrıca bitkinin çevresinden daha fazla besin (oksijen, yağmur suyu) almasına izin verir. Hatta bu köklerden o kadar çok besin alabilir ki artık toprak köklerine ihtiyaç kalmaz.
0 notes
rootistanbul · 5 years
Text
YEŞİL İŞBİRLİĞİ
İş hayatı sebebiyle isteyerek ya da istemeyerek, günün belli saatlerini ‘belli’          mekanlarda (kimimiz genel müdürlük binasında, kimimiz  ortak paylaşımlı çalışma alanlarında) geçiriyoruz. Bazı meslekler tekil çalışma ortamlarına ihtiyaç duyarken bazı meslek grupları da birarada çalışmayı destekliyor. Her ikisinde de değişmeyen tek gerçek ise zaman harcayarak, para kazandığımız gerçeği..
NEDEN bunu daha keyifli bir ortamda yapmayalım ki ?
Örneğin house of root’da gerçekleştirdiğimiz atölyelere gelen insanların genelde ortak bir noktası oluyor, o da yeşil işbirliği. Bitkileri kendi yaşam alanlarına dahil ederek, daha yaşanılası, mutluluk verici “mekanlar yaratmak”
Bazen düşünüyorum da, bu ortak paydada bir araya gelen insanlar birbirinden ne kadar uzağa düşebilirler ki?
‘Bitkilerle doğru ilişki’ atölyelerine katılan danışanlarımdan biri bir keresinde, keşke orda ki insanlarla sosyal hayatta da görüşebilsem, çok keyifli vakit geçirdim demişti. Bu geri bildirim benim için inanılmazdı. Bununla ilgili aklımda bazı düşünceler var yakında hayata geçirmeyi düşünüyorum. Şimdilik merakınızı cezbeden bir başlık olarak aklınızda bir köşede kalsın...
“Yeşil işbirliği nedir? Neyi amaçlar?
çalışma alanlarında bulunan insanları, rastlantısal bir şekilde ortak bir paydada buluşturmayı hedefler.
“Ana odak, bir merkez oluşturmaktır.”
Bitkilerle dolu bir ortamda çalıştığınızda farkında olduğunuz ya da olmadığınız bir takım faydalar sağlarsınız, bunlardan bazıları;
-Sakinleştirici etkisi -Ortamdaki sert renk, doku, malzeme geçişlerini yumuşatma etkisi - Havayı temizleme -İklimlendirme, nemi dengeleme ve serinlik -Co-working çalışma alanlarında boşluk doldurma -Fazla ışığı kırma -Aidiyet duygusu -Mekana estetik katkısı -İnsan ölçeğine yakınlık -İnsanların bitkilere daha yakın olma isteğini tetikleme (kollektif bilinç) -Deneyim edinme fırsatı ( ekim-dikim alanları) -Ortak dilde buluşturma -Kendi yaşam alanları için ilham alma -Kısmı mahremiyet
Çalışma alanlarına bitki seçerken önem verilmesi gereken konuların en başında doğal ışık gelir, bitki seçimi yapmadan önce alanın, kullanıcılar tarafından ihtiyaçları belirlenmelidir. Kaç kişilik bir kullanım hedefleniyor, aktif hava akımı, ışık ihtiyacı, sigara kullanımı, geçiş aksları, bitkinin büyüyebilmesi için yeterli boşluk alan ve sürdürülebilir bakım koşulları, dikkat edilmesi gereken konu başlıklarındandır.
Örneğin sigara kullanımı olan çalışma alanlarında hava temizleme özelliği ön planda olan türler;
Spider Plant (Kurdele çiçeği) Spatiphyllum  (Barış çiçeği) Epipremnum aureum (Altın Pothos) Philodendron ( Filodendron)
Mahremiyet sağlama, renk, doku malzeme geçişlerini yumuşatmak için kullanılabilecek öncü türler
Monstera deliciosa (Deve tabanı) Alocasia sp (Fil kulağı) Ficus Benjamin ( Ağaç formlu olanları) Ficus elastic (Kauçuk )
ÇALIŞMA ALANLARI
EV TIPI
Ev tipi çalışma alanlarında kullanılacak bitkilerin yüksekliği eğer  50 cm’in altında ise, hem estetik açıdan hem de ışık alımını arttırmak için, yükseltme yapmak faydalı olabilir. Bunun için herhangi bir sehpa, odanızın dekorasyonuna bağlı olarak ayaklı bir saksı ya da çalışma alanınızda yer var ise masanın üstü kullanılabilir. Böylece bitkilere hem daha yakın ilişkide olursunuz, hem de görsel olarak bakış açınızın içerisinde olurlar.
Tumblr media
Fotoğraf: Begüm Zaimoğlu / Marka: Root
ORTAK ÇALIŞMA ALANLARI
Bu alanlardaki en önemli kriterlerden biri kullanıcı kapasitesi ve kullanım yoğunluğudur. Genel kullanım alanına kurgulanan bitkiler genellikle büyük ve tekil olarak kullanılır. Özel odak noktalarında ya da geçiş akslarında dikkat çekmek amacı ile daha heykelimsi gövde yapısı olan bitkiler (kaktüsler) kullanılabilir.
Tumblr media
Fotoğraf: Aykut Diricanlı / Marka: Gron Atolye
Tumblr media
Fotoğraf: Aykut Diricanlı / Marka: Gron Atolye / Geçiş aksının vurgulanması
ATÖLYE ÇALIŞMA ALANLARI
Kısmi kullanıma açık çalışma alanlarını temsil eder, bu alanlar daha küçük olduğu ve sürekli aktif kullanılmadığı için bitki kullanımında daha özgür davranılabilir. Bitkileri köşelerde gruplayarak, yeşil öbekler yaratılabilir. Ya da küçük alanlarda zeminde yer olmama durumunda duvarlardan faydalanılabilir..
Geçici olarak bitkiler ile alan fiziksel olarak ikiye bölünüp kısmi mahremiyet sağlanabilir, ayni anda farklı çalışma gruplarına hizmet edebilir.
Tumblr media
Fotoğraf: No5 istanbul / Marka: Persona Botanica
0 notes
rootistanbul · 6 years
Text
Evdeki pet’leriniz ve bitkiler
Tumblr media
Herkese Merhaba!!
Daha önce Instagram hesabının story’sinde bu konuya çokça değinmiştim aslında, ama hem sizden gelen talepler hem de ev’de bir süredir yeni bir üye     (Nefes- kedi) olduğundan konuyu tekrar gündeme almaya karar verdim..
Öncelikle belirtmeliyimki kedilerin bitkilerle ilişki kurma şekli, köpeklerinden çok farklıymış :) Bazı kaynaklarda kedilerin içgüdüsel olarak zehirli bitkileri tanıdıklarını ve onlara yaklaşmadıklarını okudum, ancak çok doğru olduğunu düşünmüyorum, özellikle sokaktan küçükken sahiplenilmiş kediler, dış yaşam koşullarını tecrübe etmediklerinden ötürü bu bilgi birikimine sahip değiller.. 
Sanırım bu tamamen kedinizin meraklı olup olmadığına göre değişkenlik gösteriyor... Toprak eşeleme, yaprakların tadına bakma ya da eve yeni gelen bir bitkiyi yakından inceleme gibi bir takım huylar geliştiriyorlar..Onlar konuya oyun olarak bakarken zarar görmeleri hem köpek hem de kedi sahipleri için bir endişe konusu..
Tumblr media
                                                                                                             Tekir, Nefes
Size özellikle iç-mekanda sık kullanmayı sevdiğimiz ama pet’lerimiz için toksik olan bitkileri listeleyeceğim, ancak siz yine de evinize yeni bir bitki alırken küçük bir araştırma yapın..
Pet’leriniz için ‘ZEHİRLİ’ türler
• Sago Palm and other Cycads • Any bulb plants, like Lillies, Hyacinth, Daffodil, Amaryllis • Asparagus fern • Dieffenbachia • Oxalis triangularis • Azalea • Dracaena • Aloe • Sansevieria • Anthurium • Monstera deliciosa
Pet’leriniz için ‘GÜVENLİ’ türler
• Spiderplant • Kentia palms  • Lemon & olive trees • Cacti *dikenli olduklarından yaklaşamıyorlar • Echeveria ve Haworthia  • Zamioculca • Peperomia *özellikle kediler tadını sevmiyor • Ferns • Calathea • Tillandsia *bizim air plant’ler • Grasses • Strelitzia *hafif toksik • Büyük yapraklı türler *az cazip • Staghorn ferns *duvara monte edilebilir, erişilemez • Lemongrass • Maranta
Tumblr media
Bu arada kedi ve köpeklerinizi korumak için eve hiç bitki almamak yerine onları bu konuda eğitebilir ya da yönlendirebilirsiniz.. İşte size birkaç öneri;
-Önce toksik olmayan bitkilerden başlayın evde yaşayan pet’lerinizin bitkilere nasıl davrandığını gözlemleyin.
-Petlerinizin ulaşamayacağı yüksekliklere koyun, tavandan asın ya da yüksek raflara koyun
- Pet’lerinizi küçüklükten eğitin, bitkilere zarar vermemeleri gerektiğini onlara öğretin, spray su faydalı olabilir :)
- Kedinizin ya da köpeğinizin nefret ettiği uçucu yağ kokusunu bulun. Çoğu kedi narenciye sevmez. Bitkilerinizi koyduğunuz alanın etrafına veya her bir tencereye bir narenciye esansiyel yağı koyun. 
-Kedi otu ve/veya buğday çimini deneyin!
-Bitkilerinizi düzenli olarak budayın, böylece kedi ve köpekler için oyun aracı haline gelecek kadar uzayamayacaklardır.
- Gövde’den tijli, yukarıda yapraklanan bitkileri tercih edin, yapraklar göz hizalarında olmazsa dikkatlerini çekmezler.
-Aromatik bitkileri tercih edin, çiğneseler bile sindirim sistemlerine faydalı olacaktır.
Umarım kedi ve köpek sahipleri için faydalı olur, siz de kendi tecrübelerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz..
Sevgiler..
Begüm
1 note · View note
rootistanbul · 7 years
Text
House of Root  l  Mutfak
Tumblr media
Fotoğraf: Fidan Kandemir                                                                           Foto- 1
Uzun bir aradan sonra herkese Merhaba !
Bir süre önce sizleri ‘ House of Root ‘ konsepti ile tanıştırmıştım, Root markasını kuralı bu Nisan ayı’nda tam 1 yıl oluyor, geçen sene ilki düzenlenen Floral Festival’de sizlerle tanışmıştık, 1 yıl dolarken, artık yavaş yavaş kendi yaşam alanımdan dışarı doğru taşmaya başladım, bu konu ile alakalı önümüzdeki aylarda adımlar atılacak ancak o vakte kadar size kendi yaşam alanımdaki vazgeçilmez köşeleri anlatmaya devam edeceğim, bu arada             #houseofroot ‘lar bu bir sene içinde o kadar arttı ki, mutfakta, salonda, yatak odasında, sizlerden gelen bir sürü Root köşesine sahibiz.. Sizde kendi yeşil köşelerinizi #houseofroot hashtag’ı altında bizlerle paylaşabilirsiniz, 1.yıla özel Mayıs ayı’nda bir kutlama yaparız belki, kimbilir :)
Gelelim konumuza, bugünkü ‘houseofroot’ köşemiz Mutfak’lar !!  Ev yaşamını seven insanların belki de en çok vakit geçirdiği yer aslında Mutfak’lar! Balkon seven bir kültürden de geldiğimize gore, kimimizin kapalı, kimimizin açık, doğal ışık alan geniş mutfakları olduğuna eminim.. Bir de kentsel dönüşüm konusu var, metrekare hesaplaşmalarından dolayı hiç’e sayılan balkonlar, evet o konuya da geleceğim tabiki :)
Mutfak alanı’nın öncelikli kullanım amacı, yemek pişirmek olduğundan, nem seven türler her zaman için mutlu olacaktır, eğreltileri, geniş yapraklı tropik türleri ve air plantleri l bknz foto 4 l ışık ihtiyacına göre mutfağınızda hiç endişe etmeden kullanabilirsiniz...Mutfağınızın genişliğine, dekorasyonuna ve kullanım sıklığına bakarak küçük dokunuşlarla, daha çok vakit geçirmeyi isteyeceğiniz bir mekan haline getirebilirsiniz.. Örneğin ben size Mutfakta’ki kendi Root köşemden yazıyorum.. Hem işlevsel olarak araç gereçlerimi kullanabildiğim hem de yemyeşil bir mutfağı oluşturmak pek kolay aslında, tezgah’da çok yer almasını istemediğim noktalarda duvarlara yerleştirdiğim askı aparatları ile yeşil’i duvara taşıdım, kahvaltı edilen masa’nın üstünde ise air plantlerden bir başka Root köşesi yer almakta..
Tumblr media
Fotoğraf: Fidan Kandemir                                                                          Foto- 2
Mutfağınızda yeşil köşeler yaratırken birkaç genel prensip’den bahsetmek sanırım faydalı olur;
-Geniş yapraklı türler ile kılıç yapraklı türleri bir arada kullanın ( örneğin sarmaşıklar ile air plant’leri bir arada kullanabilirsiniz.)
- Mutfağınız’ın bir köşesinde mutlaka Aloe vera bulundurun.  l bknz foto 5
-Ocağa çok yakın bölgelere topraklı bitkileri koymayın, çok sık ısı değişimi olduğundan bitkiler bundan zarar görecektir. Dilerseniz kuru bitkiler ile dekorasyon amaçlı yerleşimler yapabilirsiniz. 
-Mutfakta alanınızda yer alan boş duvarları değerlendirin, raflar ve askı barları ile daha kullanışlı hale getirin. Dekoratif amaçlı kullandığınız mutfak gereçlerini (süzgeçler, değişik kupalar ya da peynir tahtaları vb.) bitkiler ile aynı yerde konumlandırın. l bknz foto 1
-Bitkiler renk, doku ve form’ları açısından  beyaz fon yüzeylerde daha çok ön plana çıkarlar. Duvarlarınızı beyaz ya da çok açık tonlarda tutmaya özen gösterin. Bu aynı zamanda mekana giren ışığın ekstra yansıtıcı olmasını sebep olarak, bitkilerin güneş ışığından daha fazla faydalanmasını sağlayacaktır. l bknz foto 6
-Cam önü alanlarınızı bitkiler açısından daha verimli kullanın. l bknz foto 3
- Bitkilerle beraber kumaş, ip, pirinç, bronz materyaller kullanın.
Tumblr media
                                                                                                                     Foto-3
Tumblr media
                                                                                                                     Foto-4
Tumblr media
                                                                                                                     Foto-5
Tumblr media
                                                                                                                    Foto-6 
Evettt, hem kendi houseofroot köşemden hem de referans bir takım uygulamalar ile umarım size ilham olmuştur...
Not. Ben bunları size yazarken arka plan’da Max Richter’den  ‘on the nature of daylight’ çalıyordu.. belki siz de dinlemek isterseniz diye linki şuraya bırakıyorum. Link yazısının üstüne tıklamanız yeterli..
Herhangi bir sorunuz olursa lütfen bize yazın, en kısa sürede dönüş yapmaya çalışacağımıza söz veriyoruz..
ve bugün bir ağaca sarılmaya ne dersiniz..?
Sevgiyle..
Begüm
1 note · View note
rootistanbul · 7 years
Text
Preserved leaves ‘korunmuş yaprak’ nedir?
Merhaba…
Bu aralar İstanbul biraz puslu biraz da soğuk, fırsat bu fırsat bitki çayımı alıp şu yazıyı buraya bırakayım istedim..
Story’lerdeki kısa paylaşımlarla biraz süreçten bahsetmiştim. Öncelikle, bu yapılan işlem laboratuvar ortami gerektirecek kadar hassas ve özel karışımların hazırlandığı bir süreci beraberinde getirir. Ev ortamında uygulayabileceğiniz birşey değildir.. Ama yazının sonunda evde uygulamanız için birtakım kolay yöntemler önereceğim :)
Ama önce nedir bu ‘preserve’ nam-ı değer korunmuş yaprak nedir onu açıklığa kavuşturalım…
Ana bitki’ye zarar vermeyecek şekilde, olgunluk açısından doğru zamanda yapraklar hasat edilir (yani kesilir). Bir süre karanlık bir ortamda bekletilen bu yapraklar daha sonra %100 organik içerikli tescilli bir karışımın içerisine daldırılmak suretiyle bekletilir..6/8 saatlik bu daldırma işlemi sonrası süzülmesi için kurumaya bırakılır..
Koruyucu sıvı, yaprakların damarlarındaki öz sıvı ile yer değiştirerek, yaprakların uzun süre aynı renk ve dokuda kalmasını sağlar..
Yapraklar fotosentez ya da benzeri bir biyolojik faaliyet göstermediği için herhangi bir bakım prosedürüne ihtiya�� duymadan saklanabilirler.
Korunmuş yapraklar
. büyümezler
.biyolojik aktivite göstermezler
.renk ve form kaybı olmaz
.su ve ışık ihtiyacı yoktur
.doğaldır
.yapraklar doğal ve taze formunda kalır
.insanlar ve hayvanlar için toksik değildir
.dondurarak kurutma işlemi asla yapılmaz
Peki, sonbahar’da yere düşen yapraklari topladım, onları nasıl saklarım diyenler ne yapmalı ?
ilki en eski yöntem okulda hocalarımız bile bu şekilde kuruturlardı :) yaprakların üzerinde su birikintisi olmadığından emin olduktan sonra gazete kağıtları arasına koyup 4-5 ay bekliyorsunuz..Bu sırada ağırlık olması açısından üzerine kitap ve ağırlık yapacak şeyler koyabilirsiniz.Biraz renk kaybı olacaktır ama en iyi sonuç veren yöntemlerden biri !
Bir diğer yöntem ise beyaz balmumu’nu benmari usulü erittikten sonra yaprakları içine daldırmak, bir ipe asarak üzerindeki fazla balmumunu akıttıktan sonra kurumaya bırakmak..
Gliserin’le yapılan son bir deneysel işlem daha var ancak bu daha çok sarı yapraklarda daha iyi sonuç veriyor.. Tarifini buraya bırakıyorum :) 
4 bardak su
2 bardak gliserin
bu karışımı iyice karıştırdıktan sonra taze hasat ettiğiniz yaprakları suyun içerisine yerleştirin. Tamamen suya battığından emin olun..İçerisindeki suyun nerdeyse tamamını çekene kadar bekleyin (5/6 gün sürebilir) işlemi biten yaprakları su’dan çıkararak silin..Hepsi bu kadar..
Denemelerinizi bizimle paylaşırsanız çok seviniriz !
Sevgiler
Begüm
0 notes
rootistanbul · 7 years
Text
Air plant nedir? Nasıl bakılır ?
Merhaba!
Ben Begüm, Root markasının kurucusuyum.. 
Blog’umuza hoşgeldin.. Elimizden geldiğince bitkilerle aranda daha sıkı bir bağ kurabilmen için sana destek vereceğiz..
Bugün ki konumuz ‘ Air plant’ ler, Bromeliad ailesi’nin bir parçası olan air plant (hava bitkisi)’nin latince ismi Tillandsia’dır.. Orta Amerika ve Güney Amerika bölgelerinde doğal olarak yetişirler. Tropikal iklim bitkileri olduğu için yüksek nem ( % 55-60 ) severler. Bu bitkiler çok yıllık, konukçul bitkilerdir. İhtiyaçlari olan su ve besini diğer bitkilerin aksine köklerinden değil, gövde yapısında bulunan tüycükler aracılığıyla ortamdaki nem ve yağmurlardan alırlar. Köklerini ise sadece konukçul oldukları ana bitkiye tutunmak için kullanırlar.
Bromeliad ailesinde 100′den fazla Tillandsia türü bulunmaktadır. Daha yağmurlu olan bölgelerde ince yapraklı yumuşak türler bulunurken ( Tillandsia ionantha), daha kurak bölgelerde daha sert yaprak yapılı (Tillandsia juncifolia) air plant’ler yetişir. Genel olarak filtrelenmiş güneş ışığından hoşlanırlar. Ama Türkiye iklim koşulları göz önüne alındığında ışık geliş açıları naturel ortamındaki gibi direk olmadığı için pencere önü gibi aktif güneş ışığı alan  yerlere konulabilirler..
Tumblr media
Tillandsia ionantha 
Su ihtiyacı bulunduğu yer’e göre değişkenlik gösterir, genel olarak haftada 1 kez daldırma yöntemiyle 15/20 dk suda (dinlendirilmiş musluk suyu) bekletilmelidir. Air plant’leri su’dan çıkardıktan sonra ters çevirip, hafif silkeleyerek yapraklar arasında kalan fazla su uzaklaştırılmalıdır. Haftada ortamin kuruluğuna göre 2/3 kez sisleme ile yapraklarına su püskürtülebilir.
Çiçeklenme dönemi air plant’lerin ömürlerinde sadece 1 kez geçirdikleri bir süreçtir, çiçek açmadan önce çok yoğun güneş ışığına ihtiyaç duyarlar, çiçek açması bitkinin gelişimine bağlı olarak  1/2 yıl sürebilir. Çiçeklenme süreci sonrasında ana bitki 1/2 ay içerisinde yaprak diplerinden yeni air plant’ler meydana getirir.
Besin desteği olarak Bromeliad gübresi (17-8-22) lik karışımdan haftada 2/3 kez ya da normal yeşil yapraklılar için kullanilan besinlerden önerilen miktarın 1/4′ünü kullanarak püskürtme yoluyla air plant’lerinizi besleyebilirsiniz..
Kesinlikle yapılmaması gerekenler !
. Karanlık bir ortamda bırakılmamalılar
.Ortam nemine göre sulama sıklığı ve sisleme ihtiyacı ayarlanmalı, örneğin yazin sürekli klimalı bir ortamda durmaları havada ki nisbi nemi çok düşürecektir
.Sürekli değişken hava sıcaklığı ( iç mekan- klima ilişkisi)
. Sulama sonrası sularının süzüldüğünden emin olun
.Çiçek açma döneminde daldırma yöntemi sulamayi yapmayın, sadece sisleme
.Eğer airplant’inizin üzerinde hiç yeşil yaprak kalmamışsa bile, atmayin.. 24 saatlik suya daldırma işlemi yapın, ona bir şans verin :)
.Bebek air plant’leri ana bitkinin yarısı boyunu geçinceye kadar anne’den ayırmayın
Not.Köpek ve kediler için toksik değillerdir
                          “make plants your routine”
0 notes