okulahayir

[okulahayir]

Akedemideki torpil haslağına bir asprin.

[okulahayir]

Dolandırılmama eğitimleri olsaydı keşke.

[okulahayir]

Başlamak işin yarısı mıdır? Acı çekmeden başarı mümkün mü?

[okulahayir]

O kadar kötü bir sistem inşa ettiler ki bu çocuğun karşısına çıkacak bir milli eğitim bakanı yok maalesef.  Okuldan öte, merak, öğrenme arzusu ve yeteneğe göre eğitim alternatifleri olmalı. Ticaret için gereken şeyleri öğretin salın bu çocuğu.

[okulahayir]

Böyle müzik dersi istiyorum!

[okulahayir]

Sandalyenin olmadığını kesin kanıtı.

[okulahayir]

Classcraft ile Eğitimi FRP Oyununa Çevirin!

Bu eğitim sistemi için muhteşem bir fikir. FRP rol yapma oyununu yaratıcı dramatik anlatımla ders işleyişine entegre etmişler.

FRP oyunları ve fantastik karakterler eğitim sisteminin içinde de yerini aldı.

Hayalgücünü, sosyalliği, efektif zekayı, karar verme becerisini geliştiren, beraberinde de kitap okuma, araştırma ve öğrenme duygusunu da beraberinde getiren FRP; şimdi de sınıflara girerek eğitim sistemi içinde gelişime yardımcı oluyor.

Eğitim sistemi ile FRP’yi buluşturan Classcraft, bir oyun yöneticisi değil bir öğretmen eşliğinde oyunlar oynamaya izin veriyor. Classcraft’ta oyun yönetici öğretmenler, oyuncular ise öğrenciler.

Classcraft, 5-6 öğrenciden oluşan her bir grubun bir karakter yaratması ile başlıyor. Öğrenciler; Healer (Şifacı), Warrior (Savaşçı) veya Mage (Büyücü) sınıflarından birini seçiyorlar. Her sınıfın kendisine has özellikleri var.

Healer (Şifacı): Healer sınıfı, yaralı arkadaşlarının yaralarını iyileştirebiliyor. Bunun dışında Healer karakterini seçmiş olan öğrenciler, sınav sırasında oyun yöneticisine (öğretmen) bir sorunun cevabının doğru olup olmadığını sorabiliyorlar. Tanrıların Gücü yeteneği ile sınıf çalışması sırasında kendi kulaklıklarında müzik dinleyebiliyorlar.

Warrior (Savaşçı): Warrior sınıfı, en yüksek HP’ye (yaşam puanı) sahip sınıf oluyor. Warriorlar, ödevlerini 1 gün sonrasında teslim edebiliyor ve sınıfta yemek yiyebiliyorlar.

Mage (Büyücü): Diğer arkadaşlarına hareket puanı (Action Point) sağlayabilen bir sınıf. Mageler, sınıfa geç gelebiliyorlar (en fazla 2 dakika) ve sınavlarda fazladan 8 dakika süre kazanabiliyorlar.

Öğrenciler, karakterlerine XP (tecrübe puanı) kazandırmak için şunları yapabiliyorlar:

http://frpnet.net/haberler/classcraft-ile-egitimi-frp-oyununa-cevirin

[okulahayir]

Çocuğunuzu Tabletsiz de Yetiştirebileceğinizin Kanıtı: Tippi

Fotoğrafçı anne ve babasıyla çocukluğunu Namibya’da geçiren Tippi, Namibya, Güney Afrika’nın güney bölümünde yer alan bir ülke. En yakın arkadaşı Abu ismini verdiği fil olan Tippi, Abu’nun sırtında akşamüstü gezmelerine çıkabileceği, bir bukalemunu çekinmeden öpebileceği, öğlen uykusunu bir kaplanla paylaşabileceği, deve kuşu sırtında saklambaç oynayabileceği muhteşem bir çocukluk yaşıyor.

Şu an 23 yaşında olan Tippi, “Bir çocuk, geleceği için teknolojiyle iç içe büyümeli” cümlelerine de üniversitede, gayet teknik bir bölüm olan ‘Sinema’ okuyarak cevap veriyor. Tippi’nin bu muhteşem hikayesinin tamamı da yazdığı “Tippi: My Book of Africa” kitabında yer alıyor.

Kaynak: http://listelist.com/tippi-cocukluk-afrika/

[okulahayir]

“Okul dört tarafı kapalı üstünde damı olan yer değildir. Okul her yerdir. Önemli olan, öğrenmek, öğretmek, beraber olmak ve bir gaye için savaşmaktır. Neresi olursa olsun. Ne fark eder? Dağ, taş, orman… Önemli olan beraber olmak, okuyabilmek bunun savaşını vermek. Bu savaşa var mısınız?”

“Okul"un Sözlük Anlamı

okul: school (İngilizce), schule (Almanca), école (Fransızca) 1.) Okuyup yazmadan başlayarak en yüksek düzeyde bilim ve sanat bilgisi vermeye kadar çeşitli derecede öğrenimin sağlandığı her türlü eğitim ve öğretimin toplu olarak yapıldığı yer, mektep. 2.) Bir okuldaki öğrenci ve görevlilerin tümü. 3.) Bir bilim ya da sanat kolunda özel ve belirgin yöntem, akım, ekol. Peki şimdi de OKUL sözcüğünün harflerinin hep bir sonrakini yazalım. Ö L Ü M (bu cin fikirli öğrencilerin keşfi)… ��lk harfi ayıralım O kul? Hangi kul? Bu değil, o kul. Son harfi atalım OKU. Bir daha atalım OK. Yine atalım O. Kim? O. O kim? Öğrenci. Öğrenen kişi. öğ-re-ni-ci. Laf kalabalığını bir yana bırakalım. Okul kaotik, canlı bir öğedir.

[okulahayir]

Satılık Sıra: 1+1, Kaloriferli, pencere önü, okul manzaralı, kolay mesajlaşılabilen, kopya sorunu olmayan, konforlu rahat masa. Ön sırada 2 çalışkan öğrenci.

[okulahayir]

John Holt'un Türkçedeki kitaplarını bulmak bu sıralar zor. Ben de Çocukluktan Kaçış (2000) ve Çocuklar Neden Başarısız Olur? (1997) kitapları vardı. Geçen gün YDS'den çıkınca Ayrancı pazarındaki her ayın ilk pazar günü kurulan antika pazarına uğradım orada da Çocuklar Nasıl Başarılı Olur (1999) kitabını buldum 1 tl'ye (Nadir'den baktım da şimdi 75 tl'ye var bir tane yuh diyorum).  Bir yazarın veya teorisyenin tutup tutmamasının sosyolojisini yapmak gerekiyor zaman zaman. Holt homeschooling denilen çocukların evde aileleri tarafıdan eğitilmesini savunan bir düşünür ve alternatif bir eğitim sistemi öneriyor. Şunu da spoiler vereyim çocukların “başarısız"lıklarını da okullara ve eğitim sistemine bağlıyor. Peki neden tutmadı Holt'un kitapları ve ikinci baskıyı bile görmeden unutulup gittiler Türkiye'de? Aklıma gelen ilk seçenek Türkiye'de çok güçlü bir kamusal eğitim savunusu olduğu. Eğitim sisteminin değiştirilmesinin savunan kişilerin dahi bir devlet eğitiminin ötesinin göremediği. Ve belki bir ikinci seçenekte kamusal olmayan özel eğitimin sadece para kazanma temelli bir tüccar zihniyetine sahip olmasıdır. Neyse kitapları daha okumadım o yüzden çok da yorum yapmak istemem. Buradaki fikirler bir ne olabilir sorusu üzerine aklıma ilk gelenlerdir.

[okulahayir]

Yaratıcılık: Richard Feynman

“1940’larda Prinston’dayken İleri Çalışmalar Enstitüsü’nde çalışan büyük kafalara neler olduğunu görüyordum. (İçinde Aynştay’nın da olduğu bilim konseyi) Bu kişiler enstitü için özel olarak seçilmiş büyük beyinlerdi ve orman yanında kendilerine ayrılmış özel evlerde otururlardı. Ders vermezlerdi. Hiçbir sorumlulukları yoktu. Bu zavallı piçler öylece oturup, kendi kendilerine bol bol düşünürlerdi. (…)

Bir süre hiçbir fikir üretemezler: Bir şey yapmak için her tür imkanları vardır ve hiçbir fikri üretemezler. İnanıyorum ki böyle bir durumda içinize bir suçluluk ve depresyon kurdu düşer ve fikir üretememek sizi üzmeye başlar. Bu durumu değiştirmez. Yine hiçbir fikir yoktur. Hiçbir şey olmaz. Çünkü, hayatlarında gerçek bir etkinlik ve meydan okuma yoktur. Gerçekte iletişimde olmaları gereken deneycilerden uzaktadırlar. Öğrencilerden gelecek sorulara nasıl cevap vereceğini düşünmezler. Her şeye uzaktırlar! (…)

Bir sınıfta ders verirken çok iyi bildiğin en temel şeyler hakkında düşünme fırsatın olur. Bunlar eğlenceli ve zevklidir. Tekrar üzerinde düşünmenin hiçbir zararı olmaz. Bu temel şeyleri daha iyi ifade etmenin yolları var mı? Bunlarla ilgili yeni problemler bulunabilir mi? Ortaya bunlara ilişkin atılabilecek yeni fikirler var mı? Temel kavramlar hakkında düşünmek kolaydır. Yeni bir fikir oluşturamıyorsan da zararı yok. Önceki düşündüklerin de sınıfı için yeterlidir. Yeni bir şey düşündüğünde mutlu olursun. Çünkü aynı olaya farklı bir yönden bakabiliyorsundur. (…) 

Neticede anladım ki öğretmek ve öğrenciler hayatı canlı kılıyor. Bana severek kabul edilecek bir iş teklif edilse dahi, öğretmek unsuru içinde yer almıyorsa bu işi reddederim.”

Kaynak: Eminim Şaka Yapıyorsunuz Bay Feynman - Richard P. Feynman / s.175

Not: Richard Feynman 1965’te Nobel Fizik Ödülü aldı. “Emini şaka yapıyorsunuz Bay Feynman” adlı otobiyografisi en çok satan kitaplar arasına girdi. Matthew Broderick’in yönetip oynadığı, kitaptan uyarlanan “Infinity” adlı film iMDb notu 6.1 (19.12.2011)  olsa da güzeldi. Ayrıca John Nash’in hayatını anlatan Beautiful Mind (imdb 8.0 - 19.12.2011) filmi de ayrı güzeldir.

Peki Ne Anladık Bu İşten: Bir çok şey anladık. Yaratıcılığın hayattan soyutlanarak olmayacağını. Bir fizikçinin içinde fizik olmayan bir kitabının çok satanlar arasına girebileceğini ve benim göremediğim sizin gördüğünüz bir çok şeyi.

[okulahayir]

LYS Gençliğinin yaratıcılığı engellenemez.

[okulahayir]

“Eğitimime, okul yüzünden uzunca bir süre ara vermek zorunda kaldım.” -Bernard Shaw

[okulahayir]

Finlandiya'da eğitimde yine harika yenilikler!

Yeni sisteme göre, Finlandiya'da konu bazında gerçekleştirilen dersler yerine, öğrencilere olaylar ve etkinliklerle disiplinlerarası formatta bir eğitim veriliyor. Örnek vermek gerekirse, İkinci Dünya Savaşı'nın anlatıldığı bir derste, konuya dair tarihsel, coğrafi ve matematiksel veriler birarada anlatılıyor.

Ayrıca dikkat çeken bir başka başlık ise "Kafede Çalışmak" adlı ders. Bu dersle beraber de öğrenciler İngilizce, ekonomi ve iletişim konularında tüm bilgi birikimlerini kullanabiliyor.

Son düzenlemeyle beraber öğrencilere her 45 dakikada bir 15 dakikalık ara sunuluyor. Okulda geçirilen süre de daha da kısaltılarak ortalama 5 saat olarak ayarlandı. Amerikalı öğrenciler günün ortalama 6 saatini ev ödevleriyle harcıyorlar. Finlandiyalı öğrencilerde ise bu süre ortalama 3 saat civarında.

Devamı: http://www.birgun.net/haber-detay/finlandiya-da-egitimde-devrim-tum-dersler-kaldirildi-135929.html

[okulahayir]

Sanırım daha iyisi yapılana kadar en iyi tanıtım videosu bu.