okavunicibalikbenmisim

[okavunicibalikbenmisim]

Gurur ve önyargı*(gibi bir şey) 24.02.25

[okavunicibalikbenmisim]

“Bilmiyorum ben nasıl bir vücudum hayata karşı

Nasıl bir endişeyim bir alageyiğin güdüsünde”

[okavunicibalikbenmisim]

FLEABAG | 2.04, “Episode Four”

[okavunicibalikbenmisim]

Ankara

[okavunicibalikbenmisim]

“Ankara’nın arkamda kaybolan ışıklarına baktım uzun uzun. Ne tuhaf bir şehir burası. İçinde aşık olmadan sevilemiyor.”

[okavunicibalikbenmisim]

Becoming Jane (2007)

[okavunicibalikbenmisim]

“There is a word in Korean. In-Yun. It means "providence" or "fate". But it's specifically about relationships between people. I think it comes from Buddhism and reincarnation. It's an In-Yun if two strangers even walk by each other in the street and their clothes accidentally brush. Because it means there must have been something between them in their past lives. If two people get married, they say it's because there have been 8,000 layers of In-Yun over 8,000 lifetimes.”

[okavunicibalikbenmisim]

“Çıplağın çıplağımda, rüzgârın dağımda olsun, esmerliğin gecemde öyle kal, sana sonsuz sarıldığımda.”

[okavunicibalikbenmisim]

“Kırmadan sevebilir misin beni?”

[okavunicibalikbenmisim]

Madem sahile vuracaktım oltalardan niye kaçtım?

[okavunicibalikbenmisim]

Before sunrise 🌅

[okavunicibalikbenmisim]

seeking, yearning, reaching hands

[okavunicibalikbenmisim]

“There’s a word in fireish deshlock. İt means embrace the light when it burns because it won’t always last forever.”

[okavunicibalikbenmisim]

Mardin.

[okavunicibalikbenmisim]

“Hepimizin derdi güzel yaşlanmak sevgilim, baktım bir kitabın sayfalarını çeviriyorsun. Ayağına terlik giy, bildiğimiz şeylerin taşında, yalınayak geziyorsun.”

[okavunicibalikbenmisim]

Cemile abla ben beyaz sevmiyorum-13.05.24