Text
194 notes
·
View notes
Text
Sadece düşünmüyor veya umursamıyor gibi davranmaya çalışıyorum ama her defasında çevremdeki biri bunu bile yüzüme vuruyor. Bir gün bile bunları yaşamamış birileri nasıl eleştirebilir? Sadece böyle katlanabildiğim hayatımda deliliğe vuruyor olmam normal değil mi?
0 notes
Text
Arkadaşlar son olayları düşünüyorum. Artık bu işin kadını, erkeği, çocuğu, bebeği, polisi, hiç bir çeşidi kalmadı. Son bir ayda her birinden aramızdan ayrılan oldu. Yanlış anlamayın ben kadın şiddetinin had safhada olduğunu reddetmiyorum. Hatta buna ekleme yapıyorum. Hayvanlara işkence edeni, bebeklere kadar tecavüz edeni, ölümle sonuçlanmayan ve haberlere çıkmayan nice kavga, dövüş, yaralama (kadın-erkek) bildiklerimiz beş bilmediklerimiz beş bin.
Benden yaşça küçük-büyük her çeşit insan vardır ve bir kaç tavsiyede bulunmak istiyorum.
Lütfen her eğlencenin, her fikrin peşinden düşünmeden koşmayın. Gerçekten atalarımızın zararlı gördüğü şeyler şu an revaçta ve bu ortamı sağlayan kişiler tehlikeli kişiler. Ben 27 yaşındayım ve işle ilgili olmazsa akşam dışarıda olmaktan kaçınıyorum. Kimsenin evine gitmiyorum. Evet, eğlenmek hakkımız ama bunu genelde erken saatlerde yapmak daha mantıklı -ki artık güpegündüz bile cinayet işleniyor. Kızlar, sevgiliniz dahi olsa erkeklerin, arkadaşlarınızın evinde birebir kalmaktan kaçının. Bakın “ne olacak ya” diye çıktığımız yolun sonu ailemizi üzebilecek şeyler olabilir. “Eğlenmeyelim mi?” yada “gençliğimizi yaşamayalım mı?” diyebilirsiniz ama işte olarak bunun için dikkat etmelisiniz. Eğlenmek için YAŞAMAK gerekli ve bu dönemde YAŞAMAK içinde maalesef kendimizi bazı şeylerden sakınmalı, bazı şeylerden korumalı ve gerekirse bazı isteklerimizden, eğlencelerimizden ödün vermek zorundayız.
2 notes
·
View notes
Text
Anaya, bacıya küfür edilmezdi. Birinin yanında eşi, nişanlısı, sevgilisi varken kavga edilmezdi. Evli kadına sarkıntılık edilmezdi. Toplum içinde kadının, çocuğun olduğu yerde küfür dâhi edilmezdi. Bize pozitif ayrımcılık veya eşitlik öğretilmemişti, bize KADININ KUTSAL OLDUĞU öğretilmişti. Ne oldu da bu hale gelindi? Ne oldu da karakteri ve ahlaki değerleri çürüyen, düşünmeyen, hiç bir suçtan caydırılamayan bir toplum olduk? Suç oranını gerçekten sosyal medyada kınayarak düşürmeye çalışır olduk. Bir kaç paylaşım yaptıktan sonra asla bir daha düşünmeyen, kınamayan, hatta başını öteki tarafa çeviren olduk. Bu sadece suçu işleyen bir kişinin, onu yetiştiren ailenin veya bir yönetimin eseri mi? Bu portreyi kim çizdi? Bunlara kim sessiz kaldı? Gencecik bir kız zorla bir yere götürülürken kim kafasını başka tarafa çevirdi? Zorbalığa kim sessiz kaldı? Hepsinin yanıtı evimizdeki aynalarda fazlasıyla var. Bireysellik olgularımız, toplumsal sorumluluklarımızın önüne geçmedi mi? Bir anneye “kızım keşke silahla vurulsaydı, canı daha az acırdı” dedirttik. Bunda hepimiz suçluyuz. Her birimizin payı var.
18 notes
·
View notes
Text
Dead of IronHide, Jazz and Ratchet. I'm crying for these guys right now. 😭
12 notes
·
View notes
Text
Sometimes, we fight the devil in disguise.
Sometimes… you're the devil in disguise.
-Ghost
20 notes
·
View notes
Text
ben yaşadığım her şeyi kabullendim, ama hiçbirini hak etmedim.
30 notes
·
View notes
Text
0 notes
Text
0 notes
Text
Durmadan savaştım, her darbeyi ölümüne kabul ettim.
Yine de olmadı…
0 notes
Text
Hiç bir zaman kendini net ifade eden biri olamadım. Bu yüzden hep başkasının anlattığı hikayeye göre yargılandım. Kimse benim için “acaba haklı mı?” bile demedi. Hoş.. Anlatsam da anlayanı tanımadım hiç.
0 notes
Text
139 notes
·
View notes
Text
Hayatta neşeli durmaya çalışmak kendi çabamdandı.
Peki ya güçlü durmak? Bu, zorunda olduğum bir şeydi. Çaba veya seçenek değil…
0 notes
Text
Öldürmeyen şey güçlendirirmiş,
Peki ya ölümden beter olan şeyler?
Tam olarak onlar ne yapıyor?
0 notes