Don't wanna be here? Send us removal request.
Text
Ölümün neresinden dönülse kardır diyorum
O da ürkütüyor beni bunca kulaç atmışım,
Zira kefeni boynuma dolamışım.
Ölümü dünyaya ben getirdim?
Evet en büyük devrimi ben yaptım.
Yaşayarak, savaşarak ama ucundan kıyısından ölerek.
Gülerek ama hafif gözü yaşlı sırıtarak, düşerek lakin yine de kanayan yaralarımı sararak..
"İnsan olmak bunu gerektirir" diye her gece kulağıma fısıldayarak.
Bilirim bunun en büyük örneği de benim...
50 notes
·
View notes
Text
Hiçbir zaman bu kadar "güçlü" olmak istemedim..
Eminim insanların karşısında ağlamak güzel bir histir..
Ben bu dünyanın ortancasıyım sanırım,
Ha ne dersin Gülizar?..
13 notes
·
View notes
Text
Sırtımdaki kamburu yonta yonta küçülteceğimi sandım Gülizar,
Hiçbir usturanın benim yaralarıma dayanamayacağını bildiğim halde ...
Saçlarımı bıraktım kirpiklerimi yoldum Gülizar,
Yolduğum yerden tekrar filizleneceğini bildiğim halde,
Kanatmayı bıraktım sarmayı denedim Gülizar,
Derimdeki yarıkların kabuk bağlamayacağını bildiğim halde,
Ağlamayı bıraktım da gülmeyi denedim Gülizar,
Güldüğüm yerden kanayacağımı bildiğim halde,
Sevmeyi bıraktım Gülizar,
bir kerecik de sen sev istedim,
Gözlerinin gözlerimi teğet bile geçemeyeceğini bildiğim halde,
Umut etmek istemedim, yemin ederim istemedim Gülizar,
Ertesi sabah gülümsemeni düşleyerek yastıktan başımı kaldıracağımı bildiğim halde...
20 notes
·
View notes
Text
Seviyor gibi yapmasaydın da acırdı.
Ben anladım sorun ben de başından sonuna kadar ben haksızdım.
Çok kurdum kafamda yıktım tüm tabularımı..
Hep ben koştum sığ sularda süründüm kirpiklerim kırağı tuttu pes etseymişim ya ne vardı bu kadar hıçkıracak,
Ama yine de başka türlüsünü düşünmekten kendimi alamıyorum kızma lütfen ziyadesiyle canım yandı,
Tokum ben, ruhum doydu hakarete..
Kanatıp iyice açma üstü tozlu yaraları bunu bari sen yapma,
Dur son, son bir söyleyeyim öyle git, hak ettim mi Gülizar? Bir kere söyle sonra susayım ebediyen,
Zira hak ettiysem Eyvallah..
34 notes
·
View notes
Text
Neden mesela?
Neden neden diye sorduğumu bilmeden neden ama,
Fatihteyim bir bankta oturuyorum arkada bir otel var seni düşünüyorum belki hiçbir şeyi bilmiyorum,
Karşı bankta iki sevgili oturuyor midemi bulandırıyorlar aşk o kadar büyük bir şey değil ki,
Zaten aşık da değiller,
Hafif bir rüzgar var güneş tepede arkada tramvayın sesi önümden Araplar geçiyor..
Ne kadar mutlular diye içimden geçiriyorum belki de değiller ilgilenmiyorum.
İlla bir ülkenin mi olması gerekiyor? Sana ait olması şart mı?
Bunun ismi bencillik mi Gülizar?
Özür dilerim ismini söyledim hep de konuyu dağıtırım kafam iyi çalışmaz zaten bence biraz da safım..
Onlar bizden daha mutlu değil mi Gülizar? İlla sana mı ait olması gerekmiyormuş demek ki önemli olan içinde yaşamayı bilmekmiş.
Zaten önemli olan da sadakat değil korkaklar hep daha mutludur...
38 notes
·
View notes
Text
Saçlarımı tarıyorum yavaştan,
Ağırlık yapıyorlar söz verdim anneme kesmeyeceğim,
Arka fonda kısık bir radyo sesi,
Arif sağ "güzel seni çok özledim." diye mırıldanıyor.
Tarak elimden kayıp fayansta cızırtılı bir ses çıkarıyor,
Gayri ihtiyari kalkıp aynanın karşısına geçiyorum.
Yüzüm solgun.
Yetmiş yaş ileride gidiyor benden, öyle çirkin öyle buruşuk..
Güzel değilim diye fısıldıyorum,
Ardından Arif Sağ devam ediyor dikkat kesiliyorum ilk defa dinliyormuş gibi merak ediyorum.
"Üç ay oldu yol gözledim"diyor. Çatlak dudaklarımda histerik bir tebessüm filizleniyor.
O da bir şey mi ben otuz yıldır bekliyorum diye söyleniyorum,
Arif Sağ duymuyor lâkin ben kendi kendime mırıldanmaya devam ediyorum.
En nihayetinde, deli olmak bunu gerektirir değil mi azizim?
11 notes
·
View notes
Text
Ben bu hikayenin saz bülbülü olamıyorum Gülizar,
Çırpınıyorum çırpınıyorum ama en fazla katil bir guguk kuşu...
Ben bu portrenin en güzel detayı olamıyorum Gülizar,
Kendimi yırtsam da en fazla yıkık dökük bir harabesi...
Ben bu tiyatronun baş rol oyuncusu olamıyorum Gülizar,
Saçlarımı yolsam da en fazla âmiyâne bir figuranı...
Ama bunlar da koymuyor
biliyor musun?
Ben senin gönlüne taht kuramıyorum Gülizar,
Neden bilmem ama,
olsam olsam tiksintiyle baktığın bir sokak serserisi...
Canımı da en çok bu yakar ya kaburgalarımın arasındaki o meret dövüyor da dövüyor Gülizar,
Dert değil,
Ciğerlerim tükense de ben bu gece o kül tablasını yine senin için dolduracağım.
17 notes
·
View notes
Text
Cemal Süreya bir harf eksiltmiş aşktan ben ömrümü eskitmişim çok mu,..
25 notes
·
View notes
Text
Ben kırık kalpler müzesindeki eski bir piyanoyum
Bir piyadenin silahındaki son kurşun
Paşamın namlusuyum
Ben senin gözlerindeki son damlayım Gülizar
Örseleyerek akmasına bile izin vermeden hunharca sildiğin son damla...
54 notes
·
View notes
Text
Böyle böyle tükendim,
Yüzümü güneşe döndüm solan gülün boynu bükülür dediydiler inanmadım,
Solmadım da silindim, boynum bükülmedi belki ama dallarımı bin yerden kırdın..
73 notes
·
View notes
Text
Sorun İsa'nın o sofrada olması mıydı?
Yoksa İsa zaten sorun muydu?
İsa o sofrada ki ana yemek miydi?
Evet, evet Sorun İsa değildi sorun o sofrada olması da değildi sorun İsa'nın zaten o sofrada ki ana yemek olmasıydı.
Son akşam yemeği..
Son yutkunuş ve boğaza giden o son lokma...
Ben de böyleyim sanırım yaşamayı biliyorum ama ilgimi çekmiyor.
Kalabalıkta yürüyebiliyorum ama kimseye omzum değmiyor.
Konuşabiliyorum ama kimsecikler beni anlamıyor.
Diyorum ya ben bu devrin insanı değilim ya da İsa'sı emin değilim.
Sonra zaten kitap bitiyor Mesih geliyor kısık sesle gülümsüyor ben silinip gidiyorum amiyane bir toz zerresi gibi...
29 notes
·
View notes
Text
50 yıllık esaret sonrası Kürşat ayaklanması gibi baş kaldırsam bu memlekete bir saniyede olsa bir değerim olur mu gözünde?
Beyhude bir çaba, boşa sarf edilmiş bir emek olacağını bilirim lâkin, gayri ihtiyari sormaktan da kendimi alamıyorum mazur gör bu kabalığımı...
Hiç mi görmedin beni Gülizar?
Çiçeklerim sarardı topraklarıma güz geldi de
Sende yaprak bile kıpırdamadı mı Gülizar?
Gözlerim buğulandı, pınarlarım kurudu da
Senin harelerin hiç mi titremedi Gülizar?
45 notes
·
View notes
Text
Ben mesela çok çabaladım biliyor musun?
Dudaklarımdaki yaralar ellerimdeki çatlaklar engel değildi sevmeme Gülizar,
Sen o yokuştan jilenle her salındığına yaranın kanayacağını bildiğim halde olağanca sırıttım,
Sen niye beni görmedin?
Murat mıydı engel bizim aşkımıza onun altındaki araba mı ipek gömlek mi siyah ruganlar mı?
Ama benim de ur'um vardı Gülizar etrafındaki yara sen diye zikreden ur...
Beynimde kocaman her kalktığımda ağrıtan ama yine de seni hatırlatan..
Sahi niye sevmedin sokakta büyüdüm diye?
Belki ölüyorum biraz da pisim sigara da içerim ağzım hep kokar muhtemelen..
Boş ver sevme sen beni altın kafeste bülbül de olsam senin için etrafı kararmış bir kargayım biliyorum..
Hafif solmuş bir bataklık gülü, belki sararmış bir sayfayım..
Yine de her halükarda ben senin için ikinci tekil bile değilim hep çoğulum öyle değil mi?
Susma artık tek bir cümle de sen söyle zira ben artık delirmek üzereyim..
8 notes
·
View notes
Text
Ben aslında çok komiğim de buraya gelince bir kasvete bürünesim geliyor
12 notes
·
View notes
Text
Bir şeyler için çabalamayı bıraktım Gülizar,
Sabah altı, uyanıyorum mesaim o saatte başlıyor,
Somut olan değil soyut olan Gülizar kafa mesaim,
Herkes suratsız gülümsemeyi bıraktım artık,
Başımı kaldırdığımda gördüğüm kubbe nefesimi daraltıyor,
Oksijen yerine karbondioksit mi alıyorum acaba? Ot muyum ben Gülizar dikenli bir kaktüs mü etrafını kirleten yosun mu?
Bilmiyorum her şeyi sana soruyorum
Bu aptal neden hep benimle konuşuyor diyor musun?
Deme lütfen başka kimsem yok anlayacaklar diye ödüm kopuyor,
Deli olduğumu belki de ölü olduğumu,
Kafası kırık biraz da yüksek bir minare olduğumu yeşil bir araba dört tarafı çevrili bir tabut olduğumu,..
12 notes
·
View notes
Text
Ben bu platformu siz mesaj atıp ekran karşısında otuz bir çekin diye açmadım eskorta gidin döl israfı azgın pezevenkler
7 notes
·
View notes